Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Bankalar Serbest Mevduatı ve Gün Başı Toplam Likidite (Milyon TL)(İş Günü)

                 Bankalar     Gün Başı 
                 Serbest      Toplam 
Tarih            Mevduatı     Likidite
----------       --------     ---------
28-04-2023     239.065,40    119.062,80
27-04-2023     233.848,30    112.509,60
26-04-2023     
25-04-2023     235.512,40    108.816,40
24-04-2023     226.478,00     61.778,70
20-04-2023     227.000,00    126.665,30
19-04-2023     230.089,40    149.161,30
18-04-2023     223.216,90    167.876,10
17-04-2023     254.158,20    175.448,80
14-04-2023     251.393,40    196.638,80
13-04-2023     206.547,70    209.083,10
12-04-2023     231.537,90    120.429,30
11-04-2023     233.740,80    141.359,30
10-04-2023     206.867,70    166.398,70
07-04-2023     219.485,30    180.363,10
06-04-2023     215.928,10    187.273,30
05-04-2023     212.321,20    143.289,90
04-04-2023     217.987,90    152.610,90
03-04-2023     278.362,60    206.276,80
31-03-2023	 264.276,50    268.769,00
28-02-2023     236.947,20    171.392,00
27-02-2023     263.974,30    253.984,90
24-02-2023     188.023,00    110.720,00
23-02-2023     204.656,20    145.529,90
22-02-2023     221.345,60    167.194,70
21-02-2023     218.240,00    196.126,30
20-02-2023     215.985,70    206.696,70
17-02-2023     157.689,70    155.797,10
16-02-2023     167.859,20    139.219,60
15-02-2023     166.934,00    167.790,90
14-02-2023     191.380,60    143.080,50
13-02-2023     246.823,40    195.423,20
10-02-2023     213.428,70    172.503,20
09-02-2023     213.428,70    172.503,20
08-02-2023     229.071,40    194.440,70
07-02-2023     225.519,90    167.188,10
06-02-2023     226.232,30    162.876,20
03-02-2023     193.782,00    158.052,80
02-02-2023     200.709,70    163.021,40
01-02-2023     206.928,30    188.996,90
31-01-2023     227.599,80    142.136,60
30-12-2022     196.124,10    134.900,40
30-11-2022     209.275,30    125.662,00
31-10-2022     189.162,90    140.411,00
28-10-2022     173.615,90    103.325,20
27-10-2022     175.895,20    149.141,70
26-10-2022     187.520,90    113.442,80
25-10-2022     186.880,50    145.665,40
24-10-2022     194.209,90    180.110,90
21-10-2022      95.070,20     49.847,10
20-10-2022     143.748,60     67.994,90
19-10-2022     157.405,20     62.044,00
18-10-2022     160.934,00    115.469,70
17-10-2022     176.930,70    144.967,30
14-10-2022     163.286,00    154.453,00
13-10-2022     139.749,10    120.384,90
12-10-2022     149.167,10     49.869,40
11-10-2022     159.971,40    121.812,20
10-10-2022     166.916,90    120.737,70
07-10-2022     171.025,80    142.422,00
06-10-2022     181.735,80    111.117,80
05-10-2022     179.385,50    100.694,60
04-10-2022     174.177,30    132.490,40
03-10-2022     190.140,30    116.906,80
30-09-2022     168.75,10     126.40,20
31-08-2022	 160.853,60     80.879,10
29-07-2022	 152.592,70     40.640,50
30-06-2022	 137.473,10     -1.491,90
31-05-2022     136.078,20     41.288,40 
29-04-2022     133.198,60     18.199,40
31-03-2022      91.250,20    -16.084,40 
28-02-2022     129.204,30     22.757,60
31-01-2022     114.797,90     33.518,70
28-01-2022     124.913,20     68.973,90
27-01-2022     127.994,60    -29.093,70
26-01-2022     126.297,10     39.408,60
25-01-2022     114.697,90     20.379,40
24-01-2022     124.599,10     18.658,60
21-01-2022     133.645,40     76.476,30
20-01-2022      90.012,30    -11.164,80
19-01-2022     108.366,60     26.707,70           
14-01-2022     126.392,80     35.810,00
13-01-2022     126.802,70     29.558,90
12-01-2022     117.896,20     25.987,90
11-01-2022     114.695,30     -1.248,70
10-01-2022     128.069,70     7.9136,50
07-01-2022      75.771,50    -38.889,10
06-01-2022      79.789,80    -54.381,40
05-01-2022      80.614,40    -21.583,40
04-01-2022     100.377,30    -38.008,90
03-01-2022     154.897,40     38.234,80
31-12-2021     130.154,00     -6.415,50
30-11-2021     135.147,10    -12.610,90
28-10-2021     135.735,90     54.575,90
30-09-2021        91.231,50     22.940,40
31-08-2021        96.037,60      5.532,90
30-07-2021        76.460,30     13.572,50
30-06-2021        69.212,60      3.820,00
31-05-2021        80.971,60       11.753,40
30-04-2021      67.496,00    -34.767,00 
30-03-2021      65.422,40     -4.252,90
26-02-2021        40.785,00      -18.443,20
29-01-2021        27.922,90    -44.755,60
31-12-2020      33.563,40        -15.357,60 
30-11-2020      25.736,90   -11.531,80
30-10-2020      21.054,50   -41.097,40
30-09-2020      29.827,80   -57.363,70
31-08-2020      21.756,00  -132.154,50 
30-07-2020      28.776,20   -14.312,70  
30-06-2020      26.228,20    -3.911,40 
29-05-2020      17.117,00   -52.870,40
30-04-2020      24.233,80   -32.070,70
31-03-2020      20.413,30  -18.683,00
28-02-2020      22.951,20   -5.598,90
31-01-2020      17.320,80    8.795,90
31-12-2019      15.614,40    7,553,50
29-11-2019      21.424,70  -13.638,90
31-10-2019      25.058,70    1.898,30
30-10-2019      25.279,80     -554,40
30-09-2019      17.548,90    1.975,10
29-08-2019      17.984,50  -11.972,80
31-07-2019      22.109,60   19.728,20
28-06-2019      21.877,00  -15.846,00
31-05-2019      36.124,20    5.050,40
30-04-2019      21.809,00  -15.411,30
29-03-2019    30.113,30  -51.816,60
28-02-2019    20.130,10   10.217,80
31-01-2019    22.555,30   17.145,50
                

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İtalya'nın en köklü ve öncü motosiklet markalarından olan Piaggio, Motobike İstanbul 2023'te, şık tasarımı ve öncü teknolojisiyle rakiplerinden ayrıştığı, aralarında elektrikli Piaggio 1, Beverly, Medley ve üç tekerlekli MP3 modellerinin de bulunduğu geniş ürün yelpazesiyle yeni sezonun açılışını gerçekleştirdi. Türkiye temsilciliğini Doğan Trend Otomotiv'in gerçekleştirdiği Piaggio, Piaggio 1 modeliyle elektrikli mobilitedeki değişimi kendi tarzında yorumlarken, 3 tekerlekli scooter'ın öncüsü MP3 530 ile fuardaki yerini aldı. Konforlu scooter'ların ilk akla gelen modeli Beverly ile kıvrak ve teknolojik Medley de motosiklet tutkunları tarafından detaylıca incelendi.
 
İtalya'nın tutkulu scooter modellerini köklü geçmişinden aldığı ilhamla geleceğe taşıyan Piaggio, Motobike İstanbul'da, 2023 motosiklet sezonunun açılışını en yeni modelleriyle gerçekleştirdi. Türkiye'de temsilciliğini Doğan Trend Otomotiv'in yaptığı İtalyan Piaggio, fuarda yeni nesil e-scooter Piaggio 1, 3 tekerlekli scooter MP3, sürüş konforuyla ünlenen Beverly ve sportif ruhuyla Medley modellerini sergiledi.

Piaggio 1: Performans, verimlilik ve özel teknolojiler
Arka tekerleğe entegre bir elektromotorla harekete geçen Piaggio 1 modeli ile e-scooter sınıfında çığır açan marka, şehir içi ulaşım için akıllı çözümler geliştirmenin merkezinde olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Şehir içi ulaşım için gereken çeviklik ve pratikliğin yanı sıra Piaggio'ya özgü kalite ve güvenilirliğin bir araya geldiği Piaggio 1, son derece modern bir e-scooter olarak gözleri üzerine topluyor.

Tam şarj için gereken standart süre 220 Volt enerji ile 6 saat olan Piaggio 1, sahip olduğu 5,5 inçlik dijital renkli LCD ekranı, pratik çıkarılabilir bataryası, hafif ve sağlam yapısı, 3 farklı versiyonu ve büyük sele altı kapasitesiyle dikkatleri üzerine topluyor. 1 ve 1+ versiyonlarında 1,2 kW güç üreten bir elektromotor kullanılırken, 1 Active versiyonunda 2 kW gücünde bir elektromotor devreye giriyor. Elektromotorlar, geleneksel 50 cc scooter'ların üzerinde bir performans sunarken tıpkı 50cc scooter'lar gibi B sınıfı ehliyet ile kullanılabiliyor. Piaggio 1, hayranları ile 99.900 TL'lik fiyatla buluşuyor.

MP3: 3 tekerlekli scooter'ların öncüsü!
Dünyanın ilk 3 tekerlekli scooter modeli Piaggio MP3, İtalyan tasarımını yenilikçi teknolojiler ve performansla birleştirmeye devam ediyor. MP3 400 Sport ve MP3 530 Exclusive versiyonları 299.900 TL'den başlayan fiyatlarla satılıyor. Piaggio MP3 seçenekleri, öndeki çift tekerin sağladığı benzersiz konfor ve güvenlik ile hem şehir içinde hem de virajlı uzun yollarda kusursuz bir deneyim sağlıyor.

Piaggio'nun teknoloji departmanı tarafından geliştirilen BLIS (Kör Nokta Uyarı Sistemi), MP3 530 Exclusive'de standart olarak sunuluyor. Gelişmiş radarıyla Piaggio MP3 530 Exclusive, trafiği sürekli izleyerek kör noktalarda sürücüyü uyarıyor. Bu modelde ayrıca geri sürüş ve park için arka kamera ve akıllı telefonlar için sofistike bir GPS sistemi de mevcut.

Beverly: Şehrin en konforlu scooter'ı
Büyük tekerlekleri ve eşsiz sürüş pozisyonuyla şehir trafiği ve engebeli yolları dize getiren Piaggio Beverly efsanesi, 400 ve 400 S versiyonlarıyla 2023 sezonunu karşılıyor. 229.900 TL'lik başlangıç fiyatıyla Beverly 400, şık bir şehirli scooter olmasının yanında ileri güvenlik özellikleri, performansı ve sürüş karakteri ile şehirden uzaklaşmak istediğinizde de harika bir yol arkadaşı oluyor. Beverly'nin geniş sele altı saklama bölmesi iki kask için yeterli alana sahip. Daha konforlu bir sürüş pozisyonu için yapılabilen ayarlar, hafta sonu kaçamakları için de ideal bir yol arkadaşı olmasını sağlıyor.

Medley: Hem teknolojik hem de sportif
Teknoloji meraklılarının sportif ruhlu scooter'ı Piaggio Medley, 150 ABS ve S 150 ABS versiyonlarıyla satışa sunuluyor. 121.900 TL'den başlayan fiyatlarla satılan Medley, atak ve kıvrak yapısının yanı sıra Bosch çift kanallı ABS fren sistemi ve çekiş kontrol sistemi sunuluyor. Trafikte 1 ile 5 saniye arasında hareketsiz kalması durumunda motoru otomatik olarak kapatan RISS (Regülatör İnvertör Çalıştır-Durdur Sistemi) start-stop sayesinde yakıt tüketimi avantajı sağlıyor. Standart sunulan Piaggio MIA sayesinde Refakatçi Aydınlatma, Motosiklet Konum Bulucu ve Sele Açma fonksiyonları kontrol edilebiliyor.


Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. 1961 yılında otomotiv ticareti yapmaya başlayan Doğan Grubu'nun 60 yıllık deneyimiyle; bünyesinde Suzuki, Suzuki Marine, Piaggio, Vespa, Moto Guzzi, Aprilia, KYMCO, Wallbox, Silence, Gita ve MG gibi markalarının distribütörlüğünü barındırmaktadır. İkinci el ve perakende satış hizmetleri kapsamında suvmarket.com, vespastoreturkey.com ve scootermarket.com markalarıyla sektörde kiralama operasyonları ve e-ticaret alanında varlığını sürdürmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanısıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Suzuki Motosiklet, Motobike İstanbul fuarında enduronun güçlü temsilcisi V-Strom 1050 DE, enduro ailesine yeni katılan V-Strom 800 DE ve 800 cc’lik yeni cadde motosikleti GSX-8S modellerini sergileyerek, orta ve yüksek cc’li motosiklet segmentinde önemli bir boşluğu kapatarak çıtayı yükseltiyor. İster asfalt yolda, isterse pek kimsenin uğramadığı toprak dağ yollarında macera arayanların favorisi V-Strom 1050 DE, şimdiye kadar üretilen en maceracı V-Strom olarak adlandırılan V-Strom 800 DE ve yolların hakimi olmak isteyenleri gözüne kestiren GSX-8S, Suzuki’nin gelenek ve geleceği bütünleştiren büyük motorlarıyla niş segmentin seçeneklerini artırıyor. Suzuki ayrıca, Address 125 ve Avenis 125 scooter seçeneklerini de fuarda meraklılarıyla buluşturdu.

Doğan Trend Otomotiv tarafından ülkemizde temsil edilen Suzuki Motosiklet, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Motobike İstanbul’da, orta ve yüksek cc’li segmentteki boşluğu dolduran yeni modelleri V-Strom 1050 DE , V-Strom 800 DE ve GSX-8S’i sergiledi. Mevcut V-Strom ailesinin alt ve üstü serileri arasına konumlandırılan yeni modeller ile Suzuki motosiklet çeşitliliği artırılıyor. Street ve Touring modelleriyle tutkunlarının vazgeçemediği GSX serisine eklenen GSX-8S ile de niş motosiklet segmentindeki alternatifler çoğaltılıyor. Suzuki standında ayrıca markanın dayanıklı yapıları ve ekonomik işletim maliyetleriyle öne çıkan Address 125 ve Avenis 125 scooter modelleri de sergilendi.
 
V-Strom 800 DE: En maceracı V-Strom!
Şimdiye kadar üretilen en maceracı V-Strom olarak adlandırılan V-Strom 800 DE, sarı-mavi ya da gri-sarı renklerde tercih edilebiliyor. Dünyanın dört bir yanından binlerce motosiklet sürücüsünün beğenisini toplamış V-Strom ailesinin en yeni üyesi V-Strom 800 DE, 776 cc hacmindeki motoruyla uzun yolda konfor, arazide ise dinamizm isteyenlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklere sahip. Çok yönlü yapısı sayesinde sürücüsüne daha fazla macera özgürlüğü sunuyor. Üst sınıflarda görmeye alışılan elektronik donanımlar da V-Strom 800 DE’yi diğerlerinden ayıran en önemli özellikler arasında yer alıyor. Ayrıca V-Strom 800 DE, 600-1.000 cc segmenti arasında kendini konumlayarak, ara segmenti deneyimlemek isteyen sürücülere alternatif sunuyor.

V-Strom ailesinin gücü vurgulayan keskin fakat zarif hatları, ön tarafta bulunan gaga ve yukarıya konumlandırılmış egzoz sayesinde V-Strom 800 DE’nin, arazi koşullarına da hazır olduğunu gösteriyor. 21 inç çapındaki ön tel jant ve uzun çalışma mesafesine sahip ön süspansiyon tercihleri de V-Strom 800 DE’nin maceracı yönünü vurguluyor. 776 cc hacmindeki paralel twin motor, özellikle düşük devirlerde sağladığı güçle arazi koşulları ya da yoğun trafikte sorunsuz bir şekilde yol alınmasını sağlıyor. Suzuki Cross Balancer teknolojisi sayesinde bu motor oldukça yumuşak bir kullanıma sahip. Suzuki Clutch Assist System (SCAS) teknolojisi sayesinde de debriyajın daha yumuşak kavrama yapması amaçlanıyor.

Macera özellikleri ön planda tutularak V-Strom 800 DE için yepyeni bir şasi tasarlandı. 220 mm yerden yüksekliğiyle en yüksek V-Strom olan V-Strom 800 DE, çelik şasisi ve alüminyum salıncak tasarımıyla düz yollarda stabil, arazi koşulları ve virajlarda da dinamik bir sürüş sunuyor. Yol koşulları ve sürücünün tercihlerine göre sürüş dinamiklerini özelleştiren Suzuki Intelligent Ride System (S.I.R.S.), üst sınıf motosikletlerde görülen sürüş modları, kapatılabilir ABS ve çekiş kontrolü gibi özellikleri sürücüye sunuyor. Easy Start teknolojisi, motorun daha kolay start almasını sağlarken, Low RPM Assist teknolojisi de düşük devirlerde yüksek tork üreterek rahatlık sağlıyor. 5 inç büyüklüğündeki renkli TFT gösterge paneli ile motosikletin tüm fonksiyonları kolaylıkla kontrol edilebiliyor. Geniş sürücü pegleri, ayakta kullanımda maksimum görüşü sunan rüzgâr siperliği, karter ve elcik koruması gibi standart donanımlar, arazi sürüşlerinde performansın maksimuma çıkmasını sağlıyor. Tam LED aydınlatmalar da her türlü yol koşulunda mükemmel görüş sunuyor.

V-Strom 800 DE, daha fazla denge ve arazide daha iyi kontrol için 21 inç alüminyum ön jant ve 17 inç arka telli jantlara sahip. Yeni 90/90-21 ön ve 150/70R17 arka Dunlop Trailmax Mixtour lastikleri, hem asfalt dışında sağlam çekiş sağlayan hem de yolda sürerken gürültüyü azaltan uzun, düz çapraz oluklara sahip yarı blok sırt deseni ile öne çıkıyor. Lastik sırtının da, sürücü patikaları keşfetmeye karar verdiğinde yol tutuşu ile dayanıklılık arasında optimum dengeyi ve çevik yol tutuşu sağlayabilmesi için V-Strom 800 DE'ye özel daha geniş, daha derin olması dikkat çekiyor. Yeni Suzuki V-Strom 800 DE, 359.900 TL’lik fiyatla satışa sunuluyor.

V-Strom 1050 DE: Paris-Dakar efsanesinden esinlenildi!
2002’den günümüze motosiklet dünyasında kendine özel bir yer edinmiş en büyük V-Strom, yıllar içerisinde kendini geliştirerek macera sever motosiklet sürücüleri arasında güvenirliğiyle haklı bir üne sahip oldu. V-Strom 1050 DE, yenilenmiş teknolojileri ve geliştirilmiş tasarımıyla bu ünü bir sonraki seviyeye taşıyor. İster asfalt dağ yollarında, isterse pek kimsenin uğramadığı toprak arka yollarda V-Strom 1050 DE, yeni 21 inçlik ön ve 17 inçlik arka jantlarıyla, macera arayanları diledikleri yere götürebiliyor.

Sarı-gri ya da lacivert-siyah renk seçenekleri sunulan V-Strom 1050 DE, V-Strom ailesinin gelenekselleşmiş maceracı görünümüne sahip. Tasarımında bir Paris-Dakar yarışçısı olan DR-Z’den (Dr. Big) ilham alınan motosiklet, gücünü vurgulayan keskin hatlara sahip. Alüminyum karter koruma, geniş gidon, çalışma mesafesi uzatılmış ön süspansiyon, metal sürücü pegleri ve ayakta sürüş pozisyonunda geniş bir görüş açısı sağlayan rüzgâr siperliğiyle de V-Strom 1050 DE’nin maceracı tarafı vurgulanıyor.

V-Strom 1050 DE’nin, kendini kanıtlamış 1037 cc hacmindeki motoru her devir aralığında tatmin edici bir güç üreterek motosikletin her türlü yol koşulunda sorunsuz bir şekilde yol almasını sağlıyor. Sodyum alaşımlı egzoz valfleri sayesinde yanma odasındaki sıcaklık düşürülürken yenilenmiş transmisyon sayesinde de vites geçişleri çok daha yumuşak hale geliyor. Suzuki Clutch Assist System (SCAS) ile debriyaj kolunun hafiflemesiyse çok daha konforlu bir sürüş vadediyor. Tasarımında bir Suzuki efsanesi olan 1988 model DR750S’ten alınan ilham V-Strom 1050 DE’de, 21 inç çapındaki ön teker ve 17 inç çapındaki arka teker tercihleri, sadece asfalt ve kötü yollarda değil; arazide de maksimum performans için görevlendiriliyor.

Genlerinde macera olan V-Strom 1050 DE, sahip olduğu elektronik ekipmanlarla sürüşü çok daha eğlenceli ve güvenli hale getiriyor. Suzuki Intelligent Ride System (S.I.R.S.), yol koşulları ve sürüş tarzına göre eğlenceyi maksimum seviyeye çıkarıyor. Suzuki’nin ride-by-wire elektronik gaz kontrolü sistemi, gaz tepkisinin sürücünün kontrolünde olmasını sağlarken yokuş kalkış desteği gibi özellikler de kolaylık sağlıyor. 3 modlu çekiş kontrol sistemi, Altı eksenli IMU, sürüş yardımları ve kapatılabilir ABS de güvenliğe katkı sağlıyor. Yeni Suzuki V-Strom 1050 DE, 459.900 TL’lik fiyatıyla fuardaki yerini aldı.

GSX-8S: Sokak Savaşçısı!
GSX-8S ile Suzuki, güçlü bir motor, sportif bir şasi, gelişmiş teknolojiler ve dikkat çekici bir tasarımı bir araya getiriyor. Yolların hakimi olmak isteyenleri gözüne kestiren Suzuki GSX-8S, 600-1.000 cc segmenti arasında kendini konumlayarak, ara segmenti deneyimlemek isteyen sürücülere beyaz, mavi ve siyah renk alternatiflerini sunuyor. Yeni Suzuki GSX-8S, bir kuzgunu andıran tasarımı, sivri burun tasarımı ve kısa kuyruk bölgesiyle park halindeyken bile dinamik bir görünüme sahip.

Suzuki’nin imzası haline gelen paralel twin motoru, 776 cc hacme sahip. 270 derecelik ateşleme sıralaması sayesinde yüksek tork üreten bu motor, Suzuki’nin Cross Balancer teknolojisi sayesinde de mükemmel bir denge sağlıyor. GSX-8S’in güçlü motoru sürüş güvenliği ve performansını artıran teknolojik özelliklerle tamamlanıyor. Suzuki Intelligent Ride System (S.I.R.S.) ile donatılmış GSX-8S, üç sürüş moduna ve dört seviyeli çekiş kontrol sistemine sahip. Her iki yönde çalışan quick shifter özelliği sayesinde GSX-8S, vites geçişlerini çok daha konforlu yapmanızı sağlıyor. Suzuki Clutch Asist System (SCAS) sayesinde vites geçişleri ve motor freni yumuşak bir şekilde yapılabiliyor. Yüksek kalitede KYB süspansiyonlar hem düz yolda hem de virajlarda GSX-8S’in muhteşem bir şekilde yola tutunmasını sağlıyor. Bu süspansiyon yapısını tamamlayan önde 4 pistonlu Nissin kaliperler ve çift fren diski ile GSX-8S, yavaşlarken de oldukça güvenli bir yapı sergiliyor. Yeni Suzuki GSX-8S, 289.900 TL’lik fiyatla satışa sunuldu.

Address 125 ve Avenis 125: Kaliteli ve pratik ikili
Suzuki’nin merkla beklenen klasik görünümünü modern teknolojiyle buluşturan Address 125 ve dikkat çekici pratik Avenis 125 modelleri, ekonomik ve kaliteli scooter arayanların tercihi oluyor. Düşük yakıt tüketimi, pratik kullanım özellikleri ve kaliteli üretimi hedefleyen kullanıcıların hem kalbine hem de mantığına hitap eden ikili 100 km’de sadece 1.9 litre yakıt tüketimi sunan 6,4 kW (8.7 PS) gücündeki ve 10 Nm torkundaki motoru paylaşıyorlar.

Mavi, kırmızı veya beyaz renklerde tercih edilebilen, Suzuki’nin kendini kanıtlamış scooter’ı Addres 125, klasik hatlarıyla, şehir içindeki hareket özgürlüğüne şık bir görünüm kazandırıyor. Address 125, modern teknolojileriyle günlük hayat içindeki ulaşım ihtiyaçlarını tarz sahibi bir dokunuşla çözüyor. Mat gri-beyaz ve mat gri-yeşil renklerindeki Suzuki Avenis 125 ise keskin, dikkat çekici çizgileriyle şehir içi ulaşımı sıkıcı olmaktan çıkarıyor. Her iki model de güvenlik özellikleri sayesinde hem kullanıcısını hem de kendisini daima güvende tutuyor. LED farlar, USB çıkışı, geniş analog hız göstergesi Suzuki modellerini öne çıkarıyor.

Suzuki Hakkında
1920 tarihinde Michio Suzuki tarafından kurulup dokuma tezgahlarıyla başlayan faaliyetini; motosiklet, otomobil, dıştan takma deniz motorları ve ATV araçları olmak üzere genişleten Suzuki Motor Corporation, günümüzün küresel ölçekteki en önemli markaları arasında yer almaktadır. Suzuki bu konumunu endüstri, tasarım, pazarlama ve inovatif alanlarda kazandığı başarılarla taçlandırırken, insan hayatını kolaylaştıran ve teknolojiye yön veren birçok yeniliğe imza atmaya da devam etmektedir. Suzuki otomobilleri ve motosikletleri ile Suzuki deniz motorları, ülkemizde Doğan Holding’e bağlı Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İtalyan motosiklet devi Aprilia, Motobike İstanbul’da, tüm model ailesiyle fuarın yıldızlarından oldu. Türkiye temsilciliğini Doğan Trend Otomotiv’in gerçekleştirdiği Aprilia, SR GT ve tüm teknolojik unsurların bir araya getirdiği Tuareg gibi yeni ve iddialı modelleriyle motosiklet tutkunlarının beğenisini kazanırken, RSV4 Factory, Tuono V4 ve Tuono V4 Factory gibi göz alıcı sporcularıyla da öne çıktı.
 
Performans ve güvenliği birleştiren teknolojisiyle Aprilia, Motobike İstanbul 2023’ten rüzgar gibi geçti. Türkiye’de temsilciliğini Doğan Trend Otomotiv’in yaptığı İtalyan motosiklet devi, elde ettiği 54 dünya şampiyonluğuyla “Pistlerin Şampiyonu” olarak biliniyor. Birbirinden iddialı modelleriyle Motobike İstanbul 2023’te gövde gösterisi yapan Aprilia, başarısını kanıtlamış modellerinin yanı sıra yeni modelleriyle de motosiklet tutkunlarının dikkatini çekmeyi başardı. Büyük, yarışçı motosikletleriyle pistlerde edindiği deneyimi, küçük cc’li segmentlere başarıyla aktarmasıyla bilinen İtalyan motosiklet devi, Motobike İstanbul 2023’te bu özelliğinin en önemli örneklerinden SR GT ve pistlerdeki heyecanı, pist dışına taşıyan ünlü Tuareg modelleriyle fuarın yıldızlarından olmayı başardı. 180 cc’lik küçük hacimli motoruna rağmen tasarım ve teknik özellikleriyle büyük segment Aprilia’ları aratmayan SR GT, fuarın en önemli yıldız adaylarından oldu. Markanın fuardaki bir diğer dikkat çekici modeliyse Tuareg oldu. Yarış pistlerindeki heyecanı pist dışına taşıyan ve Aprilia’nın beğenilen tüm teknolojik unsurlarını bir arada bulunduran Tuareg, asfalt kadar off-road şartlarında da kusursuz sürüşüyle segmentinin en iddialı modellerinden biri. Fuarda tam kadro olarak yerini alan Aprilia’nın, RSV4 Factory, Tuono V4, Tuono V4 Factory ve RX modelleri de tüm versiyonlarıyla Aprilia standının sürekli dolu olmasını sağladı.



SR GT: Küçük segmentte spor motosiklet tasarımı!

Aprilia’nın şehir içi ulaşımda güçlü, şehir dışında ise yeni maceralara hazır olan modeli SR GT, çevik, sportif ve uzun stroklu süspansiyonu, özel şekillendirilmiş tekerlekleriyle her yol koşulunun üstesinden gelebiliyor. Aprilia SR GT 200 ve SR GT 125; işlevsel ve yolda daha iyi kontrol sağlayan aktif bir sürüş sunarken, gittiğin her yerde sürüşü eğlenceli ve dinamik hale getiriyor. SR GT 200 ve SR GT 125’te Aprilia Black, Street Grey ve Infinity Blue renk seçenekleri sunulurken Sport versiyonunda Street Gold, Iridium Grey ve Red Raceway seçeneklerine yer veriliyor. Bu versiyonda sunulan kırmızı boyalı jantlar, kırmızı dikişli gri ve siyah koltuk gibi yarış detayları ise Aprilia’nın spor motosiklet tasarımlarını çağrıştırıyor.

174 cc’lik sıvı soğutmalı 4 zamanlı tek silindirli motora sahip SR GT 200, 17,4 HP’lik gücü ve 16,5 Nm’lik tork değeriyle dikkat çekiyor. Sahip olduğu i-get & start-stop sistemiyle yakıt tasarrufuna da katkı sağlayan motosikletin 9 litrelik yakıt deposu, harici bir parça ile ergonomik bir ayak boşluğu için yer bırakmak üzere merkezi tünele yerleştirildi. Bu, daha ileri ve aktif bir sürüş pozisyonu oluştururken, aynı zamanda daha rahat bir sürüş stili benimsemek isteyenlere, ayaklarını daha ileriye koyabilmesi için olanak tanıyor.

Tuareg: Hafif, akıllı ve eksiksiz!

“Her iki dünyanın da en iyisi” sloganıyla tanıtılan Tuareg, hem performans hem de eğlence için tasarlanmış teknik çözümlere sahip. Hafif, akıllı ve eksiksiz yapısıyla dikkat çeken Aprilia Tuareg 660, arazi sürüşü ile keşfetme arzusuna yanıt verebildiği gibi, her koşulda performans ve eğlence sunan yeni bir rota çiziyor. Özgün teknik çözümler sayesinde ister otururken ister ayakta dururken, asfalt veya dışında, motosiklet üzerinde maksimum kontrol sağlamak için tasarlandı. Teknik, temel, dinamik ve gururla İtalyan olan Tuareg 660, etkileyici bir off-road deneyimi ile, sürücüsünü yeni zorluklara göğüs germeye ve tam olarak hiçbir tutuşun olmadığı yerlerde bile, bunlarla yüzleşmek için mükemmel yörüngeyi bulmaya itiyor.

Tarihsel olarak başkaları için ilham kaynağı olan Indaco Tagelmust, Dakari Aprilia soyuna bir övgü olarak Tuareg’in maceracı ifadesi olarak vurgulanıyor. Bu parlak, ikonik renk düzeni sayesinde yeni Tuareg, DRL aydınlatmalarının dikkat çekici bakışları için çift yarık ortaya koyuyor. Ormanların içerisinde bile fark edilebilir yoğun ve cesur Acid Gold, 660 ailesinin imza rengi olarak Tuareg 660’da da yer alıyor. Paralel ikiz motor, 80 HP’lik gücü ve 70 Nm’lik tork değeriyle dikkat çekiyor. Motosiklet, 860 milimetrelik koltuk, 240 milimetrelik de yerden yüksekliği ile dikey ayak izini azaltıyor.

En hızlılar da fuardaydı!

Motorsporları ve pistlerdeki Aprilia efsanelerinden doğan yüksek cc’li modeller de fuarda tam kadro yerini aldı. Nefes kesen teknolojilerin savaştığı bir segmentte şampiyonluğa ulaşmış motosikletler tasarlamakla ünlü bir yarış ekibinin deneyimi ve teknik bilgisi sayesinde eşsiz bir tasarım sunan RSV4 Factory bunlardan biriydi. 217 beygir gücünde, 1099 cc’lik RSV4, Factory paketiyle birlikte dövme alüminyum jantlar, Öhlins Smart EC 2.0 yarı aktif süspansiyon sistemi ve Brembo Stylema fren kaliperleri gibi spor özellikler sunuyor. RSV4 Factory için Aprilia Black ve Lava Red opsiyonları arasından seçim yapılabiliyor. Hypernaked sınıfında yeni standartlar belirleyen Tuono V4 ve Tuono V4 Factory, 65 derecelik, 1077 cc, 175 beygir güç ve 121 Nm tork üreten V4 motorlara sahipler. Superbike’tan yola çıkıp tüm zamanların en adrenalin yüklü motosikletlerinden Tuono V4, Tarmac Grey ve Glacier White renk seçenekleriyle sunulurken, klasik Aprilia Black rengindeki Factory versiyonu, Öhlins Smart EC 2.0 yarı aktif süspansiyon sistemiyle donatılıyor.

Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. 1961 yılında otomotiv ticareti yapmaya başlayan Doğan Grubu’nun 60 yıllık deneyimiyle; bünyesinde Suzuki, Suzuki Marine, Piaggio, Vespa, Moto Guzzi, Aprilia, KYMCO, Wallbox, Silence, Gita ve MG gibi markalarının distribütörlüğünü barındırmaktadır. İkinci el ve perakende satış hizmetleri kapsamında suvmarket.com, vespastoreturkey.com ve scootermarket.com markalarıyla sektörde kiralama operasyonları ve e-ticaret alanında varlığını sürdürmeye ve büyümeye devam etmektedir. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanısıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Doğan Trend Otomotiv tarafından Türkiye’de temsil edilen KYMCO, Motobike İstanbul’da en fazla yeniliği sergileyen marka olarak motosiklet tutkunlarına çeşitlilik sunarken, 5 yıl garantisiyle de sektöre öncülük etmeyi sürdürüyor. Fuarda KYMCO, Maxi-Scooter AK 550 Premium, üst segment özellikleri sunan kompakt yapılı scooter KRV 200 TCS, sadece 500 adet üretilen Xciting VS 400 Limited Edition, ekonomik scooter Dink R 150 ve enerjik, konforlu, ekonomik, elektrikli I-One modellerini ilk defa motosiklet tutkunlarıyla buluşturdu.

Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanındaki yatırımlarıyla sektörde dikkat çekici bir ivme yakalayan Doğan Trend Otomotiv, bünyesindeki KYMCO markasıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Motobike İstanbul’un en fazla yenilik sergileyen markası oldu. AK 550 Premium, KRV 200 TCS, Xciting VS 400 Limited Edition, Dink R 150 ve I-One gibi 5 yeniliği motosiklet tutkunlarıyla ilk defa buluşturacak olan KYMCO, ayrıca Doğan Trend güvencesiyle 5 yıllık garanti süresi ve uygun finansman koşullarıyla da yeni motosiklet sezonuna iki teker üzerinde girmek isteyenlere uygun fırsatlar sunuyor. Motosiklet sektörüne katma değer sağlayan bir adım olarak, 2023 model 0 km modellerinde 5 yıl garanti sunmaya başlayan KYMCO ayrıca 2021 ve 2022 yıllarında sattığı, periyodik bakımları düzenli yapılmış KYMCO motosikletler için de +2 yıl daha garanti uzatma imkânı sağlıyor.

AK 550 Premium: Maksimum konfor, eğlence ve güvenlik!
Tasarımındaki özel dokunuşlarla daha zarif ve aerodinamik hale bürünen AK 550 Premium, doğrudan hava akışı ve hava geçiş kanallarıyla daha fazla performans kabiliyeti sağlıyor. Piyano tuşlarından ilham alan yeni AK 550 Premium’un orta konsolu, kullanıcı dostu ve sezgisel işlevsellik seçenekleri sunuyor. Premium his yaşatan piyano siyah tuşlar sürücülerin yakıt deposu, sele altı erişimi, gösterge paneli, ekran ayarları ve gidon kilidi gibi işlemleri kontrol etmesine yardımcı oluyor. Yenilenen yüzü, daha kaslı tasarımı ve iyileştirilen aerodinamik yapısı ile çok daha konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimi sunan maxi-scooter, fuara özel olarak 399.900 TL’lik fiyatla satılıyor.

KYMCO AK 550 Premium, tamamen LED aydınlatma sistemi, ikili ön farı, gündüz LED aydınlatmaları ve ikili L şeklindeki stop lambaları ile hem gece hem de gündüz, kusursuz bir görüşe ve de görünürlüğe sahip. 550 cc’lik çift silindirli, 8 valfli, sıvı soğutmalı motor bloğu ile 51 HP güç, 52 NM tork üreten AK 550 Premium, standart ve yağmur olmak üzere iki sürüş modu sayesinde yüksek gücünü çok daha kontrollü bir biçimde yola aktarabiliyor. Alüminyum arka salıncak kolu, bu kola yatay olarak bağlanan arka amortisörü ve KYMCO’nun geliştirdiği kayış tahrikli güç aktarım sistemi ile 50:50 ağırlık dağılımı sağlanarak kusursuz bir sürüş deneyimi elde ediliyor.

Donanımıyla dikkat çeken KYMCO AK 550 Premium’da, Hız Sabitleme, Viraj Destek ABS’si, Çekiş Kontrol Sistemi, Anahtarsız Çalıştırma Sistemi, 3 Kademeli Ayarlanabilir Elcik Isıtması, 8.5 cm Elektrikli Yükseltilebilen Ön Cam, USB girişi ve akıllı telefonların entegre edildiği Noodoe Sistemi standart olarak sunuluyor.

KRV 200 TCS: Sınıfında benzersiz PTM teknolojili kompakt scooter!
Üst sınıf scooter özelliklerini kompakt boyutlarda sunmasıyla dikkat çeken KRV 200 TCS, 129.900 TL’lik fiyatıyla KYMCO standındaki yenilikler arasında büyük bir ilgi gördü. KRV 200 TCS, sportif, agresif ve kompakt tasarımı, benzersiz PTM-Tech şanzıman teknolojisi, standart olarak sunulan TCS ve ABS’ye ek olarak 175 cc, 17 HP güç ve 15.48 Nm tork üreten motoruyla da öne çıkıyor.

KRV 200 TCS’yi diğer pek çok scooter modelinden ayıran, KYMCO patentli PTM şanzıman teknolojisi, markanın lüks maxi-scooter’ı AK 550’den türetildi. Kayışla tahrik edilen arka tekerlek, “Coax” teknolojisi ile diğer sistemlere göre daha az yer kaplıyor. PTM sistemi sayesinde KRV 200 TCS, daha kısa bir dingil mesafesine, daha kompakt bir görünüme ve daha kolay bakıma sahip oluyor. Yüksek hızlı virajlarda KRV 200 TCS, gövde ayarı ve PTM şanzıman yapısının getirdiği genel gövde ağırlık merkezi avantajından yararlanarak daha güvenli bir performans sergiliyor. Yaklaşık 50:50 ön/arka ağırlık oranı ve yüksek gövde sağlamlığı ile sürücüler güvenle virajlara girebiliyor. Ön ve arkada çift pistonlu kaliperlerle güçlü frenleme kuvveti uygulanarak özellikle şehir içinde ABS ve TCS’nin de katkısıyla seri sürüşler gerçekleştirilebiliyor. Tüm bu özelliklere ek olarak, KYMCO KRV 200 TCS’de Anahtarsız Çalıştırma, Dijital Gösterge Paneli ve İkili LED Farlar da standart olarak sunuluyor.

Xciting VS 400 Limited Edition: Sadece 140 kişiye özel!
Scooter’da sport touring sürüşleri hedefleyenlerin gözdelerinden KYMCO Xciting’in tüm dünya için sadece 500 adet üretilen Xciting VS 400 Limited Edition modeli, KYMCO standındaki yeniliklerden biriydi. Türkiye için 140 adetlik kontenjanı bulunan maxi-scooter, fiyatının 279.900 TL olmasıyla da öne çıkıyor. Xciting’in pratik ve aynı zamanda eğlenceli sürüş sunan tasarımı, bu limitli seride beyaz ve turuncu detaylarla özelleştirilen Pearly Black rengiyle çok özel müşterilerin beklentilerini karşılıyor.

Hem şehir hem de kırsal sürüşleri hedefleyen bir sport touring olan KYMCO Xciting VS 400 Limited Edition, yeni LED farları, yeni sportif göstergeleri, Keyless çalıştırma ve kilitlemesi gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Keyless biniş ve çalıştırma sistemi, ön bölümdeki saklama alanını da otomatik olarak kilitlemesiyle pratiklik açısından daha büyük bir fayda sağlıyor. Geniş ve konforlu 2 kişilik sele, yüksek kaliteli malzemeden üretilmiş kılıfıyla dayanıklılığa önem verenlere sesleniyor.

ABS ve TCS ile stabil bir sürüş karakteri sunan KYMCO Xciting VS 400 Limited Edition, su soğutmalı, 4 zamanlı, tek silindirli ve silindir başına 4 supaplı 400 cc’lik motoruyla 7250 d/d’de 25 kW (33.5 HP) güç ve 5750 d/d’de 37,5 Nm tork üretiyor. Euro 5 normlarını karşılayabilen motosiklet, 195 kg kuru ağırlığa sahip. 805 mm’lik sele yüksekliği ve 12.5 litrelik depo kapasitesiyle hem şehirde hem de uzun yoldaki sürüşlere uyumlu.

Dink R 150: Efsane modelin geri dönüşü!
20 yılı aşan geçmişiyle Dink efsanesi, KYMCO Dink R 150 ile geri döndü. Baştan aşağı yenilenmiş tasarımı ve motoruyla Dink R 150, tekrar kentin caddelerinde pratiklik ve güvenlik odaklı bir sürüş arayanlar kadar, şehir dışına yapılan kısa geziler için de ideal bir yol arkadaşı oluyor. 109.900 TL fiyatıyla dikkat çeken Dink R 150, sadece 139 kg’lık ağırlığı, 790 milimetre sele yüksekliği ve 785 milimetre genişliğiyle en sıkışık trafikte bile yol alınabilmesine imkân sağlıyor. Geniş rüzgâr siperliği sayesinde de yolculuk konforu sağlanıyor.

Dink R 150’nin 150 cc’lik su soğutmalı motoru, 15 HP güç ve 12.7 Nm tork üretiyor. 6 litrelik benzin deposu sayesinde de uzun süre benzin istasyonuna uğramaya gerek kalmıyor. Standart donanımdaki çift kanallı ABS, 13 inçlik lastikler, anahtarsız başlatma, LED aydınlatmalar ve USB girişi sayesinde konfor, güvenlik ve verimlilik sağlanıyor.

I-One: Elektrikli mobilitenin konforlu ve kıvrak scooter’ı!
KYMCO, elektrikli mobilite yatırımlarının son halkası olan I-One isimli scooter modelini Motobike İstanbul 2023’de sergileyerek müşteri çeşitliliğini artırıyor. İki farklı renkte, 99.900 TL fiyatla satışa sunulan I-One, gelişmiş sürüş performansı ve kolaylıkla şarj edilebilmesiyle hayatı kolaylaştırıyor. Kuru ağırlığı sadece 88 kg olan I-One, 30 km/s’lik ortalama hızda yaklaşık 90 km’lik menzile ulaşabiliyor. Maksimum gücü 3,6 kW olan elektrikli scooter, 17 Nm tork üretimini arka tekerleğine aktararak maksimum 45 km/s’ye kadar hız sağlıyor, 0-50 km/s hızlanmasını 5.6 saniyede gerçekleştiriyor. Gücünü, 10 kg ağırlığındaki Lityum-İyon bataryadan alan I-One, 8 saatte sıfırdan tam şarjlı konuma erişiyor. Standart priz bulunabilen her yerden şarj edilebilmesi, elektriğin olduğu her yerden I-One’ın şarj edilebilmesine olanak sağlıyor. Rahat selesi, harika işçiliği ve göz alıcı tasarımıyla KYMCO I-One’ın kısa zamanda şehir içi ulaşımın aranılan mobilite çözümlerinden biri olması bekleniyor.

KYMCO Hakkında
Küresel çapta yılda 1 milyonun üzerinde motosiklet ve ATV üretimi gerçekleştiren KYMCO tüm dünyadaki tüketicilerin kalbini kazanan araçlar yaratma misyonuyla hareket ediyor. Kullanıcılarına günlük yaşamda en iyi sürüş deneyimini sunmak ve yıllarca güvenle kullanılabilecek sağlam ve kaliteli motosiklet üretmek için daima kendini geliştirmeye devam ediyor. KYMCO’nun güncel ürün gamında benzinli ve elektrikli motosikletler ve ATV’ler yer alıyor. KYMCO ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye ise www.kymco.com.tr web adresinden ulaşılabiliyor.

Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanı sıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi sona erdi
 
“DEPREMLERDEN SONRA NÜFUSUN YÜZDE 13’ÜNÜ KAPSAYACAK YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNİ VERİMSİZ YAPMA LÜKSÜMÜZ YOK”
 
 
ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi, dördüncü günündeki kapanış oturumu ile son buldu. Yoğun katılım ile gerçekleşen etkinliğin kapanış oturumunda zirvenin çıktıları masaya yatırıldı. Ülkemizde büyük bir yeniden yapılanma süreci olduğuna ve artık doğru adımlar atılması gerektiğine dikkat çeken Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, “Şu anda Türkiye’de ülke nüfusunun %13’ünü kapsayacak kadar bir bölgede yeniden inşa çalışmaları başladı. Bu binaları yeniden yaparken verimsiz olacakları şekilde inşa edecek lüksümüz veya bahanemiz yok” cümleleriyle yapı dönüşümünde verimliliğin ne kadar kritik olduğunun altını çizdi.
 
ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi sona erdi. Kapanış oturumunda, ZeroBuild Summit Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, Mühendisler ve Mimarlar Kadın Derneği (MUKAD) Başkanı Züleyha Özcan, Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Genel Sekreteri Engin Işıltan, İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ersoy, Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği (YEYKAD) Yönetim Kurulu Üyesi Cemre Uçar ve Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Genel Sekreteri Timur Diz konuşmacı olarak yer aldı.
 
ZeroBuild Summit Direktörü Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin ardından, afetlerden sonra insanlara güvenli ve konforlu barınma alanları sağlayabilecek yapı konseptinin Sıfır Enerji Bina (SEB) olduğunu bu zirvede bir kez daha anladık. Yapı sektörünün gündemine oturan yeniden yapılanmanın, kendi enerjisini şebekeden bağımsız olarak kendisi üretme potansiyeline sahip Sıfır Enerji Bina’larla yapılmasının önemini ön plana çıkarttık. Umarız ki, seneye sizlerin karşısına ülkemizden daha fazla SEB örneğiyle çıkacağız” sözleriyle zirveyi özetledi.
 
“Yapı sektörü yapısal değişiklikler ve yaptırımlarla daha profesyonel bir noktaya ulaştırılmalı”
Farklı alanlardan mühendisler, oda yetkilileri, üniversiteler, sektör profesyonelleri, STK’lar, dernekler gibi değişik grupların birlikte çalışmalar yapmaları gerektiğine değinen Mühendisler ve Mimarlar Kadın Derneği (MUKAD) Başkanı Züleyha Özcan, “Hepimize çok önemli görevlerin düştüğüne inanıyorum. Üyelerimiz arasında da farklı disiplinlerden çok önemli uzmanlar var. Bu uzmanların iş birliğiyle çalışmalar yapması, sesimizin daha gür çıkması gerekiyor” dedi. Özcan, “Mevcut tespit ve önerilerin kararlılıkla uygulanması ve içinde bulunduğumuz yapı sektörünün daha profesyonel bir hale getirilmesi için yeni yaptırım ve sorumluluklar ile ilerlemeliyiz” diyerek hem arz hem talep tarafının bilinçlenmesi ve doğru tercihler konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
 
Tüm gözleri yapı sektörüne çeviren deprem sonrasında, MUKAD olarak bir deprem ve afet komitesi oluşturduklarını dile getiren Özcan, “Ankara Kent Konseyi ile önümüzdeki aylarda bir deprem zirvesi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Yapı fonksiyonlarının nasıl çalışacağını, mesleki sorumlulukların ve mühendislik tanımlarının nasıl olması gerektiği üzerine düşündük. Komiteler kurabilecek, odalarla görüşerek bir çalışmaları varsa dahil olmak istediğimizi dile getirdik. Başkent Üniversitesi ile ortak çalışmalar yaptık. Ayrıca STK’ların da bir araya gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çok değerli bulduğumuz bu tür çalışmalara bizler de öncülük edebiliriz. Yapı sektöründeki iyileştirmelerin istikrarlı, sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi için bütün kapılara gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. MUKAD olarak bunu yapmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
 
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ‘Net Zero City Projesi’ kapsamında sıfır enerjili şehir alanları kuracağız”
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Genel Sekreteri Engin Işıltan, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber, Avrupa Birliği’ne bağlı olarak gerçekleştirecekleri Net Zero City Projesi’ni hayata geçirdiklerini dile getirerek projeyi şöyle anlattı: “İstanbul’da bir pilot bölgede sıfır enerjili bir şehir alanı kurmak için yeşil bina sistemleri kurulacak. Bu konularda terim olarak ne dersek diyelim; ana çatı hep yeşil bina sistemleridir çünkü bunun içinde yaşam döngü analizleri gibi pek çok faktörün dikkate alındığı tam bir sistem vardır.”
 
Bundan sonra yapılacak her binanın yeşil bina sistemine uygun yapılması ve deprem yönetmeliklerine uyumların tam olarak raporlanması gerektiğini belirten Işıltan, konuşmasında farklı sertifikasyon sistemlerinden de bahsetti. Sertifikasyonlarla ilgili olarak; bölge mimarlarının kendi bölgelerinin ihtiyaçlarıyla ilgili bakış açılarının çok kıymetli olduğunun altını çizerek bu nedenle yerel sertifikaların da çok değerli olduğunu söyledi. Bu bağlamda sertifika almanın da aslında şart olmadığını, dolayısıyla vatandaşlar tarafından bu sertifikaların bir külfet olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Işıltan, önemli olanın sistemi uygulamak olduğunu hatırlattı.
 
“Şantiyelerde şantiye şefleri görev olarak değil sadece isim olarak var, şantiyeler sahipsiz”
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Elif Ersoy, konuşmasında deprem sonrası bölgeye yönelik gönüllü organizasyonlar oluşturarak hasat tespit çalışmaları yaptıklarını, sonuçlarını ise deprem paneli ile kamuoyuyla paylaştıklarını dile getirerek gözlemlerini şöyle aktardı: “Maalesef 1999 yılında yaşadığımız depremdeki hataların tekrarlandığını, daha önce hiç karşılaşmadığımız hataların yapıldığını gördük. Bu yanlışları aşmak için panel ve sempozyumların düzenlenmesi çok önemli.”
 
Ersoy’un konuşmasının bir başka ana başlığı ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen hızlı tarama çalışmaları oldu. Ersoy, vatandaşların binalarının riskli olarak tespit edildiği takdirde ne yapacaklarını bilmediklerini, bu nedenle konuyla ilgili bir kitapçık hazırladıklarını dile getirerek; “Hızlı tarama envanterlerini İBB çıkartıyor, biz de onlara teknik destek veriyoruz. İstanbul’da kentsel dönüşüm bazı yerlerde halen çok yavaş, hızlandırılmalı. Kentsel dönüşüme giren yerlerde ise; deprem riski taraması ardından riskli bina tespiti yapıldıktan sonra ileri inceleme aşamasının da bulunduğu ne yazık ki vatandaşlar tarafından bilinmiyor. İnsanlar sadece ön değerlendirme raporuyla güçlendirme veya yıkım kararı alınacağını zannediyorlar. Halbuki ileri inceleme ile performans analizi yapılması gerekiyor. Bu ileri incelemenin nasıl ve kimler tarafından yapılacağına ve bu aşamanın da sonrasında bina sahiplerinin hangi yolu izleyeceklerine karar verilebilmesi için bir bilgilendirme içerikleri hazırladık” dedi.
 
Ersoy, inşaat mühendisleri olarak binalardaki sorunların henüz uygulama aşamasında görüldüğünün altını çizerek bu sorunların önlenmesi için sahada çalışan işçilere ve ustalara eğitim verilmesi gerektiğini ifade etti. Şantiyelerde operasyonel sorunlar olduğunu da belirten Ersoy, “Maalesef hiçbir mesleği olmayan insanlar inşaatlarda çalışıyor, bunun çok önemli bir uzmanlık alanı olduğu göz ardı ediliyor. Son afetten önce de dile getirdiğimiz gibi görüyoruz ki, şantiyelerde şantiye şefi yok, görev olarak değil sadece isim olarak varlar, şantiyelerimiz sahipsiz. İnşaatlar, ustalar ve kalfalara bırakılmış durumda. Bu nedenle operasyonel süreç iyi denetlenmeli ve sertifikalı eğitimler düzenlenmeli” diyerek sorunun temelini ortaya koydu.
 
 
 
“İklim değişikliği sadece ekolojik değil önemli ekonomik sorunlara da neden oluyor”
Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği (EYODER) Başkanı Onur Ünlü, “Oyunun kuralları değil, kendisi değişiyor; buradaki oyun dediğimiz hayatın ta kendisi. Artık suçlu aramak yerine doğru işleri hemen yapmamız gerek. Üretim ve tüketim alışkanlıklarının tamamen değiştiği günümüzde, Türkiye olarak yeşil dönüşümden önce maalesef zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var. Yatırımcıların sorumluluğu büyük çünkü onlar neyi istiyorlarsa mimarlar, mühendisler isteneni teslim ediyorlar. Eğer bunu değiştiremezsek yıllarca bu konularda eyleme geçemez, sadece konuşmakla kalırız” açıklamasında bulundu.
 
 “Dünyada kentsel dönüşüm iki fazlı ilerliyor; birincisi yeşil ikincisi dijital dönüşüm. Bu değişimin görünür nedeni sanayimizin daha az emisyon salınımına neden olması. Bunu istememizin temel nedeni ise karşı karşıya olduğumuz iklim değişikliği sorunu. İklim değişikliği nasıl bir felakete yol açıyor? Örneğin geçen sene ülkemizde de yaşanan vahşi orman yangınları, aşırı ısı artışları görüyoruz. Küresel ısınmayı şu anda 1,5 derece ısı artışında durdurmaya çalışıyoruz. Böyle bir artışta aynı yangınların yeniden olma olasılığı % 38. Artış 3 dereceye çıktığında ise bu olasılık % 90 olacaktır” dedi. İklim değişikliğinin sadece ekolojik değil ekonomik olarak da önemli sorunları beraberinde getirdiğini belirten Ünlü, küresel ısınmayı 1,5 derecede durdurursak tüm dünyada % 4 ekonomik daralma yaşanacağını, 2 derecede ise oranın % 11’e çıkacağını belirtti. Ekonomik daralmaların beraberinde savaşlara kadar giden sorunlar getirdiğini de hatırlatan Ünlü, “Küresel ısınmaya dur demek bu açıdan da önemli. Akıllı ve hızlı davranmalıyız” dedi.
 
Ünlü, konuşmasında finansal değerlere yer vererek; “Geçen sene enerji kaynaklı ticaret açığımız 109 milyar dolardı. Toplam ticaret açığımız ise 113 milyar dolar. Dolayısıyla dış ticaret açığının büyük bir kısmı enerji kaynaklarından geliyor. Enerjimizi yaklaşık % 75 oranda ithal ettiğimiz için geçen sene 150 milyar dolarlık enerji tüketimi yaptık. Derlediğimiz rakamlar gösteriyor ki; sanayide, konutlarda, şehirleşmede, tarımda enerjide dışa bağımlılığı önlersek ortalama 45 milyar dolar dış ticaret tasarrufu potansiyeli var. Uluslararası tedarik zincirlerdeki pazar zincirleri, eko-inovasyonlar gibi faktörlerdeki potansiyelleri de eklediğimizde ülkenin toplam kazancı 90 milyar dolar olabilir” dedi.
 
Depremden sonra Türkiye’nin çok büyük bir bölümü için yeniden yapılanma sürecinin hızlı bir şekilde başladığına ve bunun çok iyi değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Ünlü, “Şu anda Türkiye’de ülke nüfusunun %13’ünü kapsayacak kadar bir bölgede yeniden inşa çalışmaları başladı. Bu binaları yeniden yaparken verimsiz olacakları şekilde inşa edecek lüksümüz veya bahanemiz yok” dedi. Bu noktada yatırımcıya da fırsat tanımak gerektiğini belirterek finans sektörünün yatırımcıya daha dijital ve sıfır enerji binalar üretmesi durumunda finansal destekler sunduğunu, bu şekilde maliyetlerin aslında göz korkutmaması gerektiğinin aktarılmasının önemine dikkat çekti.
 
“Doğru proje yönetimi için insanlar arası iletişim, koordinasyon çok önemli, buna bir standart getirilmeli”
Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği (YEYKAD) Yönetim Kurulu Üyesi Cemre Uçar, konuşmasında teknik yeterliliklerin yanı sıra, sosyal becerilerin de koordinasyon kurma açısından çok önemli olduğunun altını çizerek, “Dernek olarak kadınlar hem işin teknik kısmında hem de teknik olmayan kısımlarında varlar ve var olmalılar diyoruz. Deprem sonrası kurduğumuz koordinasyon ekibimizin deprem bölgesine yönelik gözlemlerine göre; önce insan diyerek insanlar arası iletişim, koordinasyon, kültür ve bilinç yaratmanın önemini atlamamalıyız. Bu alanlardaki standartları hem kendi aramızda belirlemeli hem de kurumlara aşılamalıyız. Proje yönetiminin doğru uygulanması çok mühim” dedi.
 
YEVKAD’ın yazdığı projeyle STK’larla bir araya geldiğini dile getiren Uçar, “Deprem saha ziyaretlerimizde kurumların gerçek eksikliklerini gördük. Güç yetenekleri olarak da adlandırılan sosyal becerilere dair insan odaklı çalışmalar yapmak, kurumların bu bağlamda şeffaf olmasını sağlamak gerekiyor” diyerek proje yönetimi standartlarını sadece teknik açıdan değil, operasyonel süreçteki iş birliği açısından da ele almak gerektiğini sözlerine ekledi.
 
“Avrupa Birliği, enerji verimliliğinde bizden 4 kat daha iyi durumda”
Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Genel Sekreteri Timur Diz, öncelikle Türkiye’nin enerji verimliliği anlamında 2000 yılından beri aynı yerde olduğunu üzüntüyle belirterek şunları dile getirdi: “Bizim aksimize, Avrupa yıllar öncekine göre aynı yerde değil. Avrupa yenilenebilir enerjide 1990 senesine göre karbon seviyesinde % 20 azalma yaşadı. Şu an % 32,5 enerji verimlilikleri var. 2050 yılı karbon nötr hedefleri kapsamında enerji limitlerini azaltmaya devam ederek sürekli iyileştirmeler, güncellemeler yapıyorlar. 2019’dan beri tüm yeni kamu binaları sıfır enerji konseptinde yapılıyor. Biz nSEB (Neredeyse Sıfır Enerji Bina) tanımını daha 2022’de yaptık. AB ise bu konuyu 2010’da ilk kez gündeme getirip 2014-2015 yıllarında resmileştirdi.”
 
Ayrıca enerji tüketimimizin Türkiye’de 135, 150 KW oranlarında olduğunu, gelişmiş ülkelerde ise bunun 30 veya maksimum 50 KW şeklinde görüldüğünü söyleyen Diz, “İsveç gibi soğuk bir ülkede yaşayan bir vatandaş bile buradaki insanlardan daha az yakıt faturası ödüyor. Avrupa Birliği bu konularda bizden yaklaşık 4 kat daha ileri. Ülke olarak çok hızlı hareket etmeli, gidişatımızı tümden değiştirmeliyiz” dedi.
 
4 gün boyunca süren ve 17 oturum ile son bulan ZeroBuild Summit’23 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi, Yapı Fuarı’nın Youtube kanalından izlenebiliyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Borusan Otomotiv'in Türkiye distribütörü olduğu Jaguar Land Rover, Avrupa distribütörleri arasında yapılan değerlendirme sonucunda 2022 yılı iş sonuçları ödüllerini açıkladı. Satış, pazarlama, satış sonrası hizmetler, müşteri ilişkileri, bayi geliştirme ve eğitim fonksiyonlarındaki 50’ye yakın kritik başarı faktörünün ölçüldüğü değerlendirmede Borusan Otomotiv; İsveç, Norveç, Polonya, İrlanda, İsviçre gibi Jaguar Land Rover’ın diğer birçok büyük distribütörü arasından ayrışarak "En İyi Distribütör" seçildi. Borusan Otomotiv, en iyi distribütör büyük ödülünün yanı sıra “En İyi Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis Ağı Yönetimi” alanında da ödül alarak, iki ödüle birden sahip oldu.
 
32 farklı ülkenin bağlı olduğu Avrupa Distribütörler Bölgesi’nde yer alan büyük pazarlar arasında yapılan değerlendirme sonucunda kazandıkları ödüllerden dolayı büyük mutluluk ve gurur duyduğunu belirten Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, "Tedarik konusunda yaşanan tüm sıkıntılara rağmen müşteri talebini dengeli yöneterek aldığımız başarılı müşteri memnuniyeti skorlarımız ve her zaman daha iyi sonuçlar elde etmek için attığımız vizyoner adımların neticesinde; bölgemizde yer alan İsviçre, Polonya, İrlanda, İsveç ve Norveç gibi diğer birçok büyük distribütör arasından 2019 yılının ardından 2022 yılında da birinci seçilerek 'En İyi Distribütör' ödülünü kazandık. Uzun yıllar önce Türkiye genelinde tüm noktalarda hayata geçirmiş olduğumuz, üreticimiz Jaguar Land Rover’ın ARCH kurum kimliği ile tam uyumlu Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis noktalarımızda elde edilen başarılı sonuçlar ve eğitim alanındaki proaktif aksiyonlarımız sonucunda Jaguar Land Rover distribütörleri arasında örnek gösterilen bir performans ortaya koyduk ve 'En İyi Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis Ağı Yönetimi' ödülüne de sahip olduk. Bu başarılı sonuçları elde etmemize katkı sağlayan tüm çalışma arkadaşlarımı yürekten kutluyorum." dedi.
 
Jaguar Land Rover ARCH CI Kurum Kimlikli Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis Konsepti Hakkında
Jaguar ve Land Rover markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürüten Borusan Otomotiv, Türkiye'de ilk ARCH CI Kurum Kimliğine sahip Jaguar Land Rover Yetkili Satıcı ve Yetkili Servis noktasını 2015 yılında hayata geçirdi. Jaguar ve Land Rover markalarına hizmet veren ARCH CI showroom konseptinde, mekanik servisin yanı sıra boya-kaporta atölyeleri ile hasar servis hizmeti de veriliyor.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

UEZ 2023, Atış Şirketler Grubu sponsorluğunda gerçekleştirilen "Yükselen Yatırımlar: Yeni Teknolojiler ve İnovatif Girişimler" oturumu ile sona erdi. Oturumda dünya çapında ve teknolojinin beşiği olan Silikon Vadisi'nde son dönemde başarı grafiği yükselen inovatif ve rekabetçi iş alanlarının, inovatif girişimlerin ve deep tech'lerin neler olduğu ve Türkiye'nin bu iklime nasıl adapte olması gerektiği konuşuldu.
 
Moderatörlüğünü GTech Kurucu Ortağı ve CEO'su Mine Taşkaya'nın yaptığı oturuma Atış Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Atış, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İnovasyon ve Girişimcilik Koordinatörü Emre Eczacıbaşı, Re-Pie Portföy Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Ali Ergin ve İstanbul Portföy Yönetimi Girişim Sermayesi Fonları Yönetici Ortağı Yiğit Arslan katıldı.
 
Mine Taşkaya: "Konfor alanından çıkan genç girişimciler risk alabiliyor"
GTech Kurucu Ortağı ve CEO'su Mine Taşkaya, "Konfor alanından rahat çıkabilen genç girişimciler risk alabiliyor. Aslında girişimcilik çok farklı bir ruh. 7-8 yılda oluşan ekosistemin yarattığı değer ve katkı, ivmelendirmeyi sağlayan riskleri omuz omuza çözebilecek organizasyonlar yaratıyor" dedi.
 
Ahmet Atış: "Hangi işi yapacağınız değil, işin sizi nereye götüreceği önemli"
Atış Şirketler Grubu CEO'su Ahmet Atış, "Hangi işi yapacağınız değil, işin sizi nereye götüreceği önemli. İş kişilere değil kurumlara ve kurum kültürüne bağlı olmalı. Aslında her işte farklı modeller gelişebiliyor. Ancak işi doğru insanlara emanet ettikten sonra, her işte başarılı olma şansınız var. Kendi çalışma alanlarımızdan olan gayrimenkul tarafında ise ihtiyacı belirleyip ona yönelik çalışmalar sürdürmemiz gerekiyor. Gayrimenkulde küçük yatırımcıların parasını nasıl daha iyi değerlendirebileceğinin üzerine düşünmemiz gerekiyor. Tek kalemde tek bir yere hizmet etmek değil de çok bacaklı ama her bacağın yere sağlam bastığı kurgu oluşturmak gerekiyor" dedi.
 
Emre Eczacıbaşı: "Kimsenin görmediğini görüp, kendimize ve çevremize inandırmalıyız"
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İnovasyon ve Girişimcilik Koordinatörü Emre Eczacıbaşı, "Dünya her zaman yeni döneme doğru ilerliyor. Belki bu dönemde değişikliğin hızlanması, dünyanın daha hızlı değiştiğine dair bir algıya neden oluyor. Geleceğe uyum için şirketlerin alt ve üst yapısı her gün değişiyor ama her kurumun amacı, geçmişte yarattığı başarı formülünü korumak. Çok güçlü geleceğe yönelik ihtiyaç öngörüsü, verimli çözümler üretebilmemize katkı sağlıyor. Bu da geçmiş dediğimiz her şeyden, daha da güçlü bir gelecek oluşturmayı sağlıyor. Başarıyı, toplumsal çağdaşlık idealini insan odağına yönelterek anlam ve odak yaratıp, sürdürülebilir olmasını sağlamalıyız. Kimsenin görmediği şeyleri görüp, önce kendimize ve sonrasında çevreye inandırmamız gerekiyor. Çünkü girişimcilik özgüveni bu noktada büyük önem taşıyor. En mikro seviyede her çalışanın başarı formülünü işleyerek, gelecekteki değişimler ve ihtiyaçlarla temas ve uyum içerisinde olması gerekiyor" dedi.
 
Mehmet Ali Ergin: "Düşünen yatırımcı ve sermayeye ihtiyaç var"
Re-Pie Portföy Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Ali Ergin, "Gayrimenkul girişim sermayesi fonlarının, alternatif fonların yapısı Türkiye'de toplam 3 bin 500 kişi. Sermaye piyasasını yeterince anlatamadık. Regüle olmayan sermaye piyasaları ortamı mevcut. Süreç içerisinde 5 ile 7 yıl bu fonlarda kalmak gerekirken yatırımcılar 'kim öle kim kala' zihniyetiyle bakıyor. Türkiye'de şirket açmaktan ziyade insan ve sermaye gerekiyor. Ağır sanayi devrimini kaçırmış olabiliriz ama bunu kaçıramayız. Bugün burada yaptığımız yazılımla, teknolojiyle başka ülkeye hizmet verebiliyoruz. Dünyanın buna ihtiyacı var ama birikim yaparken düşünen yatırımcı ile sermayeye ihtiyaç var. Dolayısıyla kimseyi değil kendimizi suçlamalıyız" dedi.
 
Yiğit Arslan: "Türkiye ekosistemi hala çok genç"
İstanbul Portföy Yönetimi Girişim Sermayesi Fonları Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, "Türkiye daha gelişmekte olan bir girişimcilik ekosistemi. Bizler 2000'li yılların ortasında start up varlığından haberdar olduk ve sonrasında bunun dışarıdan fonlanan ve çıkış durumu ile başkalarına satılabilen bir alan olduğunu gördük. Üzerinden neredeyse 15 yıl geçti ve bizler bazen ülkemizdeki ekosistemin henüz çok genç olduğunu unutuyoruz. Yeni girişim sermayesinin yatırım fonunu kuran bütün kurumların ve yatırımcıların, ekosisteme muazzam bir katkısı var ve biz de o oyunculardan biriyiz. Bundan 5-6 sene öncesine döndüğümüz zaman, bir portföy yönetimi şirketinin konusu, kurumların ve kişilerin nakit yönetimini gerçekleştirerek ve finansal enstrüman kullanarak yüksek getiri sağlamaktı. Ancak artık, genç bir ekosistem olarak bizim gibi şirketlerin ciddi fonlar bulması ve aktarmasının çok değerli olduğunu düşünüyoruz" dedi.