Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:


1Ç25 ÖZETİ
• Satış Hacmi: +%13,4
• Net Satış Gelirleri (NSG): -%3,8
• FVÖK: -%35,2
• FVÖK Marjı: %7,9, -385 bp
• Net Kar: 1,3 milyar TL

Coca-Cola İçecek (CCI) CEO’su Karim Yahi’nin Değerlendirmesi:
2024'ün son çeyreğindeki pozitif satış hacmi trendini 2025'in ilk çeyreğine başarıyla taşıyarak yıla güçlü
bir ivmeyle başladık. Tüketicilerin satın alma gücündeki düşüş ve Orta Doğu'daki gelişmelerin neden
olduğu bölgesel istikrarsızlık gibi süregelen makroekonomik zorluklara rağmen, 1Ç25’te tüm
pazarlarımızda güçlü bir hacim performansı sergiledik. Bu, çeşitlendirilmiş marka portföyümüzün, işletme
modelimizin ve kompleks bir ortamda disiplin ve çeviklikle çalışmaya devam eden ekiplerimizin kalitesinin
açık bir göstergesidir.
Satın alınabilirliğe öncelik vererek, Ramazan öncesinde ticari promosyonları ve tüketici pazarlama
faaliyetlerini hızlandırarak ve portföyümüzün kalitesini sürekli artırarak, dış baskıları dengeli ve odaklı bir
yaklaşımla yönetmeyi başardık. Bu stratejik adımlar, iyileşmeye başlayan piyasa koşullarının ilk
işaretleriyle birleşerek hacim performansında güçlü bir toparlanmayı destekledi.
Yılın ilk çeyreğinde konsolide satış hacmimiz yıllık bazda %13,4 artarak 387 milyon ünite kasaya (“ük”)
ulaştı. Bu büyüme, tüm pazarlarımızdaki güçlü performanslarla desteklendi. Türkiye %8,4'lük bir artış
kaydederken, uluslararası operasyonlarımız %16,1 oranında büyüdü. Başlıca pazarlarımızdan Pakistan
%17,2, Kazakistan %11,7, Özbekistan %8,4, Azerbaycan %13,3 ve Irak %11,2 oranında büyüdü.
Bu sene Ramazan ayının tamamının ilk çeyreğe denk gelmesi nedeniyle, aile etkinliklerini desteklemek
için büyük paketlerin satışları hız kazandı. Bu durum 1Ç25'te küçük paketlerin toplamdaki payının 199
baz puanlık bir düşüşle %24,4'e gerilemesine neden oldu. Kaliteli portföy karması stratejimiz geçerliliğini
korurken, yıl boyunca daha küçük ve değer yaratan paketlerin büyümesine odaklanmayı sürdüreceğiz.
Düşük şekerli/şekersiz portföye odaklanmaya devam etmemiz de olumlu sonuçlar verdi. Toplam gazlı
içecek satışları içindeki düşük şekerli/şekersiz portföyün payı 1Ç25'te bir önceki yılın aynı dönemine göre
171 baz puan artarak %15,5' e yükseldi.
Bu çeyrekte, satın alınabilirliğe öncelik verirken ticari iskontoları optimize ettik. Bu sayede hacimleri
destekleyip ölçek verimliliği yaratarak Gelir Büyümesi Yönetimi aksiyonlarını etkin bir şekilde uygulamaya
devam ettik. Yılın başında da belirttiğimiz gibi, maliyet bazımız geçen yıla kıyasla net satış gelirlerinden
(NSG) daha hızlı büyüyor. Ancak, bu etkinin ilk çeyrekte daha belirgin olmasının nedeni, geçen yıl aynı
dönemde oldukça avantajlı emtia maliyetleriyle karşılaştırıyor olmamızdır. Yılın geri kalanında NSG
büyümesinin hız kazanmasıyla birlikte maliyet tabanımızın kademeli olarak dengelenmesini bekliyoruz.
İleriye dönük olarak, özellikle küresel ticaret dinamiklerindeki değişimlerin etkisiyle artan volatilite ve
belirsizliğin devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca, birçok pazarda tüketici güveninin zayıf seyretmeye
devam edebileceğini öngörüyoruz. Buna ek olarak Orta Doğu'daki çatışmaların etkileri de devam edebilir.
Ticari gelişmelerin potansiyel etkileri, çeşitlendirilmiş tedarik zincirimiz ve hammadde riskinden korunma
stratejilerimiz sayesinde halihazırda yönetmekte olduğumuz risklerdir. Diğer belirsizlikler için ise kontrol
edebileceğimiz alanlara odaklanarak tüketicilere kaliteli portföyümüzü sunmaya, mükemmel saha
uygulamalarımıza ve Gelir Büyüme Yönetimimizle desteklediğimiz karlı büyümeye odaklanmaya devam
edeceğiz.
Pazarlarımızda satın alınabilirliği koruyacak doğru fiyatlama, disiplinli günlük uygulama ve değer
yaratımını destekleyecek etkin ürün karması yönetimiyle, uzun vadede nitelikli büyümeyi sürdürmeye
kararlıyız. İyi tanımlanmış stratejik çerçevemiz, zorlu ortamlarda güvenle yol almamızı sağlarken işimizin
gücüne ve ekiplerimizin dayanıklılığına olan güvenimiz tamdır. İşimizin mevsimselliğe bağlı olması göz
önünde bulundurulduğunda, uzun vadede sürdürülebilir değer yaratmak için kaydettiğimiz ilerlemeye
güveniyoruz ve sene başında paylaştığımız 2025 yılı öngörülerimizi aynı şekilde koruyoruz.

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1434306

Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:

24 Mart 2025 tarihinde duyurmuş olduğumuz, şirketimiz mülkiyetindeki İstanbul İli Beşiktaş İlçesi Bebek Mahallesi 1259 ada 132 -133 parsel'de bulunan gayrimenkulümüzün satışının yapılması amacıyla yapılacak ihale, 23 Nisan tarihinde İstanbul'da yaşanan depreme bağlı olarak yeterli talep oluşmaması nedeniyle iptal edilmiştir.

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1434261

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
   
Tüm Porsche 911 serisinin bir özelliği olarak sunulan Pirelli P Zero lastikleri şimdi ilk hibrit motorlu yeni Porsche 911 GTS modelinin de ekipmanı oldu. Pirelli, en yeni Porsche için özel olarak tasarlanmış, sportifliği günlük kullanımla dengeleyen yeni P Zero R'ın özel bir versiyonunu ve kış koşullarında yol tutuşunu artırmak için özel P Zero Winter 2'yi geliştirdi. Her iki yeni lastiğin yanağındaki ünlü N işareti, tüm 911 versiyonları için mükemmel uyum sağlayacak lastiği oluşturmak adına ortak bir çabanın ürünü.
P ZERO R
Porsche 911 GTS'in dinamik özelliklerini ve sürüş keyfini artırmak üzere özel olarak güncellenen P Zero R, bu modelde ilk kez orijinal ekipman olarak sunuluyor. Bu lastikler, performans ile çok yönlülük arasında ideal denge sağlıyor. Yeniden tasarlanmış bileşeni sayesinde P Zero R, farklı zeminlerde ve her türlü hava koşulunda, özellikle de ıslak zeminlerde mükemmel yol tutuşu sunuyor. Sırt deseni gürültüyü azaltıp konfor düzeyini yükseltirken, düşük dönme direnci aracın performans gereksinimlerini karşılayacak şekilde verimliliği en üst düzeye çıkarıyor.
P ZERO WINTER 2
Kış koşullarında bile sportif performans arayan Porsche 911 sahipleri için özel olarak geliştirilen P Zero Winter 2, Pirelli'nin yüksek performanslı araçlara yönelik ürün yelpazesinin en yeni versiyonunu temsil ediyor.Lastik, yönlü sırt deseniyle önceki versiyona göre ıslak ve karlı zeminde yol tutuşunu artırırken dengeli sertliği ve kavraması sayesinde kuru zeminlerde frenlemeyi ve kontrolü geliştiriyor.
SANAL GELİŞTİRME SÜRECİ
Pirelli Ar-Ge ekibi Porsche 911 GTS'ye özel lastiği geliştirmek için Breuberg'deki (Almanya) Sanal Geliştirme Merkezinde (VDC) en ileri teknolojilerden yararlandı. Sanal lastik tasarım ve test süreçlerinin yürütüldüğü bu tesis, pek çok avantaj sunuyor. Sürüş simülatörü sayesinde geleneksel yöntemlere göre daha yüksek hassasiyet sağlamanın yanı sıra geliştirme süresini %30 kısaltıyor ve üretilen fiziksel prototip sayısını %30 azaltıyor. VDC, Pirelli'nin yeni lastiklerinin her yönünü optimize etmesine olanak sağlarken, Porsche 911'in özelliklerine ve sürücülerinin ihtiyaçlarına mükemmel uyum sağlayacak şekilde geliştirildi.
 
P Zero R'nin Porsche 911 GTS için birincil ekipman olmasıyla sonuçlanan ortak geliştirme çalışmaları, Pirelli ve Porsche'nin uzun yıllardır süren iş birliğinde yeni bir kilometre taşını temsil ediyor. Pirelli şimdiye kadar SUV, sedan ve spor otomobiller dahil tüm içten yanmalı (ICE), hibrit ve elektrikli (BEV) Porsche modelleri için 338 homologasyon aldı. Bunlar arasında 911 GT3 RS için geliştirilen ve uzman yayınların bu araç için en iyi yüksek performanslı ekipman olarak övdüğü P Zero Trofeo RS ile 911 Dakar için tasarlanan ve hem kumlu zeminde hem de pistte güvenli performans sunan Pirelli Scorpion All Terrain Plus dikkat çekiyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  İşverenlerin çalışanlarıyla bağlarını güçlendirmeleri, onlara verdikleri değeri göstermeleri için en önemli dönemlerden biri bayramlar. İşverenler, kurumsal birliği sağlamak için birçok farklı yola başvursa da, günümüz iş dünyasında fark yaratan unsur, çalışanlara, tercihlerine ve yaşam tarzlarına hitap eden kişiselleştirilmiş deneyimler sunabilmek. Tam bu noktada, Edenred Türkiye'nin şirketlere tek bir kart ile esnek yan haklar platformu çözümü sağladığı Ticket Compliments hediye kartı ideal bir alternatif olarak öne çıkıyor. Sunduğu değer yalnızca ürün ya da hizmete indirgenmemesi gereken Ticket Compliments, çalışanlara bayram hediyelerini kendi zevk ve ihtiyaçlarına göre seçme özgürlüğü verirken, işverenleri de farklı tedarikçilerle görüşmek, fiyat karşılaştırmaları yapmak ve teslimat süreçlerini takip etmek gibi karmaşık operasyonel süreçlerden kurtarıyor.
Çalışan bağlılığında yan hakların rolü büyüyor
Hızla dönüşen iş dünyasında, çalışan bağlılığı ve memnuniyetini artırmak her zamankinden daha kritik. Gallup'un küresel araştırmasına göre Türkiye'de çalışan bağlılığı yalnızca %15 seviyesinde. Geçmiş araştırmalarda maaş ve kariyer yolculuğu ön plandayken, Randstad 2024 İK Trendleri Raporuna göre çalışanlar "Bir şirketi çekici kılan şey nedir?" sorusuna artık ilk sırada 'rekabetçi maaş ve yan haklar' yanıtını veriyor. Çalışanların %60'ı, kalma ya da gitme kararını maaş ve yan haklara göre alıyor. Bağımsız araştırmalar, 2025 yılı boyunca en belirleyici İK gündeminin de çalışan bağlılığı ve deneyimi olacağını gösteriyor.
Çalışanlarınıza tek kartta sınırsız bayram hediyesi sunun
Hediye ya da ödüllendirmenin sadece maddi bir katkı değil, çalışanın önemsendiğini hissettiren bir deneyim olduğu anlayışıyla geliştirilen Ticket Compliments, 81 ilde 7.500'ün üzerinde market ve 120 giyim-ayakkabı markası ile 40 binin üzerinde harcama noktasında, akaryakıttan kırtasiyeye, pilatesten yogaya, meditasyon seanslarından psikolojik destek paketlerine, kişisel gelişim programlarından market, teknoloji, kozmetik ve hatta mobilya alışverişine kadar uzanan geniş bir yelpazede yüzlerce markayı tek kartta birleştirerek, çalışanlara özgürce seçim yapma imkanı sağlıyor.
Dünyada ve Türkiye'de çalışan yan hakları alanının öncü ve lider şirketi Edenred Türkiye Pazarlama Direktörü Zeynep Ege Dura, "Kişiselleştirilmiş deneyimlerin her gün daha da önem kazandığı günümüz iş dünyasında, özellikle bayramlar gibi özel dönemlerde, çalışanlarına hem anlamlı hem de gerçekten ihtiyaç duydukları hediyeler sunmak isteyen işverenler için karar süreci oldukça zorlayıcı ve maliyetli olabiliyor. Her çalışanın farklı beklentilerini karşılamak oldukça güç olduğu gibi, fiyat kıyaslamaları yapmak, teslimat süreçlerini yönetmek de ciddi bir operasyonel yük yaratıyor. Edenred olarak biz bu noktada devreye giriyoruz. 'Doğru hediye ihtiyaç karşılayandır' yaklaşımıyla geliştirdiğimiz Ticket Compliments, işverenleri tüm bu süreçlerden kurtarırken, yüzde 45'e varan maliyet avantajı sağlıyor. Ayrıca, geniş üye ağıyla çalışanlara bayram sevincini kendi tercihleriyle yaşama özgürlüğü sunuyor. Bizim için en değerli hediye; çalışanların önemsendiğini, ihtiyaçlarının gözetildiğini hissettiği ve kendilerine ait bir deneyim yaşayabildiği çözümler üretmek. Ticket Compliments'ın sağladığı özgürlük duygusu da, iş yerinde aidiyet ve bağlılığı güçlendiren en önemli etkenlerden biri haline geliyor." dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Sertifikasyon süreci, Dubai'nin tüm ziyaretçileri ve sakinleri için erişilebilirliği artırmaya yönelik devam eden çalışmaları kapsamında, Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı'nın liderliğinde yürütüldü. Tüm temas noktalarında kapsayıcı bir deneyimin sağlanmasında ise paydaşlar ve iş ortakları ortak bir sorumluluk üstlenerek belirleyici bir rol oynadı.
Dubai, Doğu Yarım Küre'nin ilk Sertifikalı Otizm Destinasyon olarak resmen tanındı. Bu unvan, şehir genelinde turizm teklifini daha erişilebilir ve kapsayıcı hale getirmek için yürütülen çabaların bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Bu başarı, yetenek gelişimi, sosyal kapsayıcılık ve yaşam kalitesini artırma hedeflerini temel alan Dubai Ekonomik Ajandası D33 ile; toplumsal iş birliği, aidiyet duygusu ve ortak deneyimleri teşvik eden kapsayıcı alanların oluşturulmasını amaçlayan BAE Toplum Yılı'nın öncelikleriyle de güçlü bir uyum yakalıyor.
Otizm ve duyusal eğitim konularında uzmanlığıyla tanınan IBCCES tarafından verilen bu unvan konusundaki çalışmalar DET öncülüğünde yürütüldü. Bu dönüm noktası, havacılıktan otellere, turistik cazibe merkezlerinden ulaşıma kadar tüm ziyaretçi deneyiminde erişilebilirliği artırmak için birlikte çalışan önemli paydaşların ortak çabalarıyla gerçekleşti. Bu kapsamda hayata geçirilen başlıca uygulamalar arasında kapsamlı personel eğitim programları, turistik noktalarda artırılan ziyaretçi destek hizmetleri, duyusal rehberlerin sunulması ve gizli engelleri tanımlayan belirteçlerin kullanıma alınması yer aldı. Her sertifikalı lokasyon, IBCCES tarafından yerinde incelenerek özel olarak hazırlanmış duyusal rehberler aldı.
Sertifikasyon programı kapsamında DET, şehirdeki turizmle ilgili çalışanlar için kapsamlı otizm ve duyusal farkındalık eğitimi sağlamak amacıyla IBCCES ile iş birliği gerçekleştirdi. Bu başarının temelinde, Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı'na bağlı Dubai Turizm Koleji (DCT) tarafından geliştirilen "Dubai Way" çevrim içi eğitim platformu yer alıyor. Bu platform, özel gereksinimli bireylere yönelik daha kapsayıcı bir deneyim sunmak amacıyla personele gerekli beceri ve bilgileri kazandırıyor.
Dubai Turizm Koleji ayrıca, "Inclusive Service" adlı çevrim içi eğitim programını sürdürüyor. Bu eğitim, başvuru sahiplerine özel gereksinimli bireylere nasıl daha iyi hizmet verileceğini ve nasıl iletişim kurulacağını öğretiyor. Eğitim modülleri; gerçek yaşam hikâyeleri, etkileşimli oturumlar ve videolar içeriyor, empati geliştirmeyi ve çeşitliliği günlük ziyaretçi etkileşimlerine entegre etmeyi amaçlıyor.
Şehir, yalnızca iki yılda şu başarıları elde etti:
" 70 binden fazla kişi otizm ve duyusal farkındalık eğitimi aldı.
" 300'den fazla otel eğitim ve sertifikasyon sürecine dahil edildi.
" 15'ten fazla cazibe merkezi (plajlar ve parklar dahil) IBCCES sertifikası aldı.
Dubai Turizm ve Ticaret Pazarlama Kurumu CEO'su Issam Kazim konuyla ilgili yaptığı açıklamada; "Dubai'nin Sertifikalı Otizm Destinasyonu unvanını alması, şehirde erişilebilirlik yolculuğumuzda tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu, yalnızca altyapı geliştirmeyi değil, aynı zamanda hizmet ve yetkinlikleri de kapsayan kolektif bir bağlılığın göstergesi. Vizyoner liderliğimiz doğrultusunda, Dubai'de herkes için deneyimi daha da iyileştirmeye kararlıyız. Bu unvan, havacılık sektörü, oteller, cazibe merkezleri ve IBCCES dahil tüm iş ortaklarımızın özverili çalışmaları sayesinde mümkün oldu. Bu gelişmeyi, Dubai Ekonomik Ajandası D33 hedeflerine ulaşma yolunda da bir adım olarak görüyoruz. Hedefimiz, Dubai'yi herkes için yaşanacak, ziyaret edilecek ve çalışılacak en iyi şehir haline getirmek" dedi.
IBCCES Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Myron Pincomb ise açıklamasında; "Dubai, erişilebilir turizm konusunda standartları yükseltiyor ve IBCCES olarak bu girişimi desteklemekten onur duyuyoruz. Bu başarı, otizmli bireyler ve duyusal hassasiyeti olan kişilerin Dubai'de kendilerini güvende hissederek her şeyi keşfetmelerine olanak tanıyan önemli bir adımdır" dedi.
Dubai Uluslararası Havalimanı (DXB), Aralık 2023'te Sertifikalı Otizm Merkezi unvanı alan ilk uluslararası havalimanı oldu ve gizli engel farkındalık eğitim programını 45 bin çalışana yayarak genişletti. Bu program, hem Dubai Uluslararası Havalimanı hem de Dubai World Central - Al Maktoum Uluslararası Havalimanı (DWC) üzerinden seyahat eden otizmli yolculara daha iyi hizmet verilmesini sağlıyor.
Dubai Havalimanları CEO'su Paul Griffiths yaptığı açıklamasında; "Dubai'nin Sertifikalı Otizm Destinasyonu olma yolculuğunu desteklemekten gurur duyuyoruz. Havalimanlarımız, şehre gelen milyonlarca kişi için ilk ve son izlenimi oluşturuyor. Dolayısıyla kapsayıcı, sıcak ve erişilebilir bir ortam sunmak bizim sorumluluğumuzdur. Dubai Uluslararası Havalimanı'ndaki her misafirin destekleyici ve engelsiz bir seyahat deneyimi yaşamasını sağlamaya kararlıyız. Bu başarı, seyahati daha insancıl ve duyarlı hale getirme misyonumuzun bir yansımasıdır."
Sertifikalı Otizm Havayolu olmak üzere çalışmalar yürüten Emirates, Nisan 2024'te Dubai'deki check-in alanları için aldığı sertifikanın ardından 2025'te 30 binden fazla yer ve kabin ekibine eğitimler verdi. Emirates Başkan Yardımcısı ve Operasyon Direktörü Adel Al Redha konuyla ilgili; "Emirates olarak seyahati daha kapsayıcı hale getirme hedefiyle uzun süredir erişilebilir seyahate yatırım yapıyoruz. Nisan 2024'te check-in alanlarımız için Sertifikalı Otizm Merkezi™ unvanı aldık, ardından 30 binin üzerinde çalışanımız eğitim aldı. Bu başarılar, Dubai'nin Doğu Yarım Küre'nin ilk Sertifikalı Otizm Destinasyonu unvanına layık görülmesinde temel rol oynadı. Dubai Ekonomi ve Turizm Departmanı ile bu değişimi sürdürmekten gurur duyuyoruz" dedi.
Şehrin Simge Yapı Sürecin En Önemli Parçası Oldu
2024 yılı aralık ayında ekiplerine verdiği eğitimlerin ardından Sertifikalı Otizm Merkezi olan Expo City Dubai Expo City'nin Eğitim, Kültür ve İnsan Kaynakları Direktörü Marjan Faraidooni konuyla ilgili açıklamasında; "Dubai'nin Sertifikalı Otizm Destinasyonu olması, kapsayıcılığın ve erişilebilirliğin öncelik haline getirildiğinde turizmde nasıl başarıya ulaşılabileceğinin önemli bir göstergesi. Expo City olarak bu kolektif çabanın parçası olmaktan gurur duyuyoruz. 2024'te Sertifikalı Otizm Merkezi olmamız, kapsayıcı bir kültür oluşturma stratejimizin önemli bir adımıydı" dedi.
Dubai Holding Entertainment bünyesindeki Motiongate Dubai ve The Green Planet gibi birçok eğlence noktası da Sertifikalı Otizm Merkezi oldu. Grup, daha fazla destinasyonun da bu unvanı alması için çalışıyor.
Dubai Holding Entertainment Kurumsal Kültür ve Etki Başkan Yardımcısı Alanood Al Hashemi ise bu konuda yaptığı açıklamasında; "Dubai Holding Entertainment olarak, Dubai'nin Sertifikalı Otizm Destinasyonu olmasında katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Eğlence parklarımızı herkes için erişilebilir ve keyifli hale getirmek en büyük önceliğimiz. Dubai'ye gelen her aileye unutulmaz ve kapsayıcı bir deneyim sunmayı sürdüreceğiz" dedi.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Siber saldırıların küresel ekonomiye faturası her geçen yıl artmaya devam ediyor. Küresel ölçekte 2023 yılında 8 trilyon doları, 2024 yılında ise 9 trilyon doları bulan siber saldırıların maliyetlerinin 2025'te 10 trilyon doları aşması bekleniyor. IBM'in Veri İhlallerinin Maliyeti raporuna göre, ortalama bir siber saldırı 4,46 milyon dolar kayba neden oluyor. ABD, veri ihlallerinde yılda ortalama 9,488 milyon dolar kaybederken, onu yılda 8,07 milyon dolar kaybeden Orta Doğu takip ediyor. Türkiye ise bölgesinde en fazla siber saldırıya uğrayan ülke.
DİJİTAL EGEMENLİK MESELESİ
Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ve Siber Olaylara Müdahale Merkezi (SOME) ile bu alanda dijital kaslarını güçlendiren Türkiye, Siber Güvenlik Kanunu ile kritik bir adıma imza attı. Mart ayında yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu ile birlikte veri güvenliği, regülasyon uyumluluğu ve siber tehditlere karşı alınması gereken önlemler artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldi. Kanun ile Siber Güvenlik Kurulu'nun temeli atılırken, bulut bilişim sağlayıcıları, kamu kurumları, finans, sağlık, savunma sanayii, enerji, telekomünikasyon, ulaşım ve lojistik, endüstriyel otomasyon sistemleri, veri merkezleri, büyük ölçekli CRM/ERP sistemleri, e-ticaret platformları, sosyal medya hizmetleri, kimlik doğrulama sistemleri gibi kritik sektörler/altyapılar siber güvenlik yükümlülüklerine tabi olmaya başladı. Düzenleme ile siber güvenliğin sağlanmasına yönelik çalışmalarda yerli ve milli ürünler tercih edilecek.
SİBER GÜVENLİKTE GÜÇLÜ ALTYAPI
DT Cloud CEO'su Tolga Dinçer, yasanın Türkiye'nin dijital egemenliğini güçlendirdiğini belirterek yasanın siber güvenlik önlemlerini zorunlu hale getirdiğini, veri egemenliği, kritik altyapıların korunması ve güvenli bulut bilişim gibi konularda net düzenlemeler içerdiğinin altını çiziyor. Dinçer, "Siber güvenlik artık yalnızca bir bilgi teknolojileri meselesi değil; ulusal egemenlik ve stratejik bağımsızlık konusudur. 7545 sayılı Kanun ile birlikte, özellikle kritik altyapıların korunması konusunda kamu ve özel sektöre açık sorumluluklar yüklenmiştir. DT Cloud olarak biz, bu yasal çerçevenin gereklerini kurumlar için erişilebilir bütçelerle ve ölçeklenebilir bir şekilde yerine getirmenin yanı sıra, verinin Türkiye'de kalmasını ve yerli teknoloji altyapısıyla korunmasını esas alan Bulut Vatan stratejimizi hayata geçiriyoruz.
Yerli AR-GE ile geliştirdiğimiz bulut altyapımız; savunma, enerji, telekom, finans ve kamu sektörlerine yönelik olarak, %100 mevzuat uyumlu, güvenli ve sürdürülebilir çözümler sunmaktadır. BTK onaylı altyapımız, KVKK ve GDPR ile tam uyumlu servislerimiz ve TCMB yetkilendirmesiyle finansal sistemlere özel geliştirilmiş bulut hizmetlerimiz sayesinde kurumların dijital güvenliğini en üst seviyede temin ediyoruz.
DT Cloud, Türkiye'nin dijital kaderini kendi elleriyle inşa etmesi için çalışan stratejik bir bulut hizmet sağlayıcısıdır" dedi.
VERİ KAYBINA GEÇİT YOK
DT Cloud, gerçek zamanlı tehdit izleme ve AI destekli güvenlik çözümleri, 7/24 siber güvenlik operasyon merkezi (SOC) ile anlık müdahale ve Felaket Kurtarma (Disaster Recovery) hizmetleriyle veri kaybına karşı gerekli tedbirleri alıyor. Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) işbirliği ile sürpriz saldırılara geçit verilmiyor. Ayrıca savunma sanayii için özel air-gapped (kapalı) bulut çözümleri ile veriler Türkiye sınırları içinde, en yüksek güvenlik standartlarıyla korunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Kanal iş ortakları arasında dünya genelinde 1 numarada* yer alan Trend Micro, bayrak taşıyıcı platformu Trend Vision One™ ile yönetilen hizmet sağlayıcılar (MSP'ler) ve yönetilen güvenlik hizmeti sağlayıcılar (MSSP'ler) için müşterilere her zamankinden daha fazla değer sunma imkânı sağlıyor. Yapay zekânın iş süreçlerini dönüştürdüğü ve siber tehditlerin karmaşıklığını artırdığı bu dönemde, iş ortakları platformun kapsamlı yeteneklerini kullanarak proaktif güvenlik sonuçları üretiyor ve gelir artışı sağlıyor.
Trend Vision One™ platformundaki Siber Risk Maruziyet Yönetimi (CREM) hakkında daha fazla bilgi için: https://panel.basinlistem.com/[email protected]&MailID=46688954&url=https%3a%2f%2fwww.trendmicro.com%2fen_us%2fbusiness%2fproducts%2fcyber-risk-exposure-management.html
Trend Micro Kurumsal Platform Direktörü Rachel Jin, " Hızla değişen teknoloji çağında ve giderek karmaşıklaşan siber tehdit ortamında, iş ortaklarımızı proaktif güvenlik sunmaları ve riski gelire dönüştürmeleri için güçlendiriyoruz. Yönetilen güvenlik hizmetlerinin yeni dönemine liderlik etmeleri adına, MSP'lere ihtiyaç duydukları araçları ve kaynakları kararlılıkla sunuyoruz" dedi.
Trend Micro MMEA Bölgesi MSP Satış Müdürü Mehmet Dağdevirentürk "MSP ekosistemindeki başarı, sunduğumuz hizmetlerin hem kapsamını hem de değerini artırmaktan geçiyor. Trend Vision One™ platformuyla bu dönüşümü sağlamak çok daha kolay hale geliyor. Proaktif güvenlik odaklı yetkinlikler, müşterilerimizin farklı ihtiyaçlarına hızla uyum sağlamamızı mümkün kılıyor. Böylece yalnızca reaktif önlemler sunmaktan
öteye geçerek, tehditleri önceden öngörüp ortadan kaldırmayı ve operasyonel verimliliği yükseltmeyi hedefliyoruz. Özellikle MMEA bölgesinin dinamik pazar koşullarında, MSP'ler olarak genişleyen saldırı yüzeylerini yönetmek ve sürdürülebilir kârlılığı yakalamak kritik önem taşıyor. Trend Micro'nun sağladığı yapay zekâ destekli analiz ve çok kiracılı (multi-tenant) yönetim becerileriyle, müşterilerimize daha kapsamlı ve ölçeklenebilir siber güvenlik hizmetleri sunabilme gücüne sahibiz. Bu sayede hem rekabet avantajı elde ediyor hem de uzun vadeli iş ortaklıklarımızı güçlendiriyoruz" dedi.
Trend Vision One™, hizmet sağlayıcılara benzersiz siber risk maruziyet yönetimi (CREM), güvenlik operasyonları ve katmanlı koruma yetenekleri sunarak proaktif ve risk odaklı bir yaklaşım sağlıyor. Yapay zekâ destekli analizler ve sorunsuz çok kiracılı (multi-tenant) yönetim yapısıyla MSP'ler, tehditleri daha etkili şekilde öngörebiliyor ve engelleyebiliyor. Bu sayede genişleyen saldırı yüzeylerini yönetme zorluğu azalırken, yenilik hızına ayak uydurmak ve yetenekli güvenlik uzmanlarını çekmek de kolaylaşıyor.
Trend Vision One™ CREM'in başlıca özellikleri arasında şunlar yer alıyor:
" Sürekli varlık risk değerlendirmesi ve önceliklendirilmiş önleme eylemleri
" Saldırı yüzeylerinin sürekli izlenmesi ve keşfi
" Siber risk azaltımına yönelik planlama ve uygulama
" Optimize edilmiş yönetişim ve uyumluluk raporlaması
" Gerçek zamanlı risk raporlaması
Legato, Yönetilen Siber Risk Maruziyet Yönetimi Hizmetlerinde Öncülük Ediyor
CRN tarafından en hızlı büyüyen yönetilen çözüm sağlayıcılardan biri olarak tanınan Legato Security, müşterilerinin dijital varlıklarını korumak amacıyla tehdit tespiti ve müdahale hizmetleri üzerine iş modelini inşa etti. Artık CREM (Siber Risk Maruziyet Yönetimi) hizmetleri sunarak, diğer MSP'lerin kapsamlı iç uzmanlığa ihtiyaç duymadan proaktif güvenlik sağlamalarına destek oluyor.
Legato CEO'su Tom Boyden, "Birçok kurum, sürekli değişen tehditlere ayak uydurmakta zorlanıyor. Bu nedenle proaktif güvenlik artık bir tercih değil, zorunluluk. Trend Micro'nun CREM çözümü sayesinde Legato Security; varlık keşfi, sürekli risk izleme ve öngörüsel analiz sağlayarak müşterilerimizin tehditlerin önünde kalmasına yardımcı oluyor. Trend Micro'nun kusursuz eğitim süreci sayesinde bu hizmeti hızla devreye alabildik ve rekabet avantajımızı güçlendirdik. Yönetilen hizmetlerimizi Trend Vision One™ platformu ile entegre ederek, tehditler operasyonları aksatmadan önce tespit edilip etkisiz hâle getiriliyor. Böylece kurumların reaktif savunmadan stratejik dirençliliğe geçişini mümkün kılıyoruz" dedi.
Onlarca Yıllık Siber Güvenlik Liderliğinden Güç Alıyor
Trend Vision One™, onlarca yıllık siber güvenlik liderliğini, sektörün en ileri tehdit araştırmalarını ve gelişmiş analiz yeteneklerini bir araya getirerek ölçülebilir güvenlik iyileştirmeleri sunuyor. Platformun güçlü yetkinlikleri, iş ortaklarının şu avantajları sağlıyor:
" Müşterilerine güvenilir ve etkili güvenlik çözümleri sunarak güvenle hizmet vermek
" Yapay zekâ destekli tehdit öngörüsü ve önleme ile sürekli değişen tehdit ortamının önünde kalmak
" Farklı müşteri ortamlarını tek ve optimize edilmiş bir platform üzerinden verimli şekilde yönetmek ve güvence altına almak
* Kaynak: Canalys Küresel Siber Güvenlik Liderlik Matrisi 2025

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Türkiye'de yapay zeka farkındalığını artırmak ve yapay zeka ekosistemini geliştirmek vizyonuyla çalışmalarını sürdüren Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), bu yıl sekizinci kez Türkiye Yapay Zeka Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. "Zekanın Ötesi" temasıyla gerçekleştirilecek Türkiye'nin en kapsamlı yapay zeka etkinliği, yine hem Türkiye'den hem de dünyanın dört bir yanından konuşmacıları ve katılımcıları bir araya getirecek.
"Zekanın Ötesi"
 Yapay zeka artık yalnızca teknolojik bir gelişme değil, insanlık tarihinin kolektif ilerleyişinde yeni bir ortak olarak nitelendiriliyor. Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, bu yıl "Zekanın Ötesi" temasıyla yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, insanla yapay zekanın birlikte neler başarabileceğini sorgulayacak. Turing Testi'ni geçen modellerden yaratıcı yapay zeka uygulamalarına, iş dünyasında üretkenlik artışından eğitimde kişiselleştirmeye kadar pek çok alanda yapay zekanın insanla kurduğu etkileşim, artık bir rekabet değil, bir iş birliği hikayesine dönüşüyor ve yapay zeka bir ekip üyesi haline geliyor. Zirve, bu dönüşümün hem farklı sektörel kullanım alanlarını hem de toplumsal, etik ve ekonomik etkilerine dair zengin bir tartışma alanı sunacak.
Türkiye Yapay Zeka Zirvesi, bu yıl da girişimleri, yatırımcıları ve sektör profesyonellerini bir araya getirerek yapay zeka ekosisteminin farklı bileşenleri arasında güçlü bir etkileşim alanı yaratacak. Yenilikçi fikirlerin paylaşılacağı, iş birliklerinin temellerinin atılacağı zirvede hem Türkiye'den hem de dünyadan alanında öncü konuşmacılar sahne alacak. Global trendlerin, sektörel uygulamaların ve yapay zekanın gerçek hayattaki kullanım örneklerinin ele alınacağı oturumlar, katılımcılara ilham verici ve sektörel derinlik sağlayan bir perspektif sunacak.
23 Ekim Perşembe günü yapılacak fiziksel etkinlikte stant alanlarında yerli ve global şirketler, girişimler yapay zeka odaklı ürünlerini ve servislerini sergileyecek, katılımcılar çözüm sağlayıcılarla doğrudan temas kurabilecek. 24 Ekim Cuma günü ise çevrim içi yayın uluslararası etkileşimi artırarak Zirve'yi dijital dünyaya taşıyacak.
300'den fazla kurum ve 1500 katılımcı bekleniyor
2018 yılından bu yana her sene düzenli olarak gerçekleştirilen zirve, şimdiye kadar yaklaşık 700 konuşmacıya, online ve fiziksel olarak 100 binden fazla katılımcıya ev sahipliği yaptı. Bu yıl 70+ oturum, 10 panel ve 5 eğitim oturumunun gerçekleştirilmesi planlanan Türkiye Yapay Zeka Zirvesi'ne 280 kurumun katılması bekleniyor.
 
Türkiye'nin en köklü ve en kapsamlı yapay zeka etkinliği olan Türkiye Yapay Zeka Zirvesi hakkında detaylı bilgi ve bilet almak için: https://zirve.turkiye.ai/