Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle FinTech ekosistemine katkı sağlamayı hedef kabul etmiş dijital varlık alım-satım platformu Bitexen, dijital varlıkları arasında yer alan BTXN Coin için isim değişikliğine gidiyor.
Bitexen Teknoloji A.Ş. tarafından Ethereum blokzinciri üzerinde ERC-20 Token standardı ile üretilen bir dijital varlık olan ‘BTXN Coin’ artık, ‘EXEN Coin’ ismiyle Bitexen’de listelenecek.
Exen Coin hakkında daha fazla bilgi için:
https://destek.bitexen.com/portal/tr/kb/articles/btxn-coin-exen-coin-donusumu
Bitexen Teknoloji A.Ş. Hakkında
2018 yılında İTÜ ARI Teknokent Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde kurulan Bitexen Teknoloji A.Ş., geliştirdiği yenilikçi teknolojilerle, Türkiye’de FinTek sektörünün öncü şirketleri arasında yer alıyor. Kendi sadakat coin’ini sektöre sunan şirket, Türkiye’nin en geniş ürün çeşitliliği ve işlem imkânı sunan Dijital Varlık Alım Satım Platformu Bitexen ile kullanıcılarına hizmet veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Modern veri korumada lider Veeam® Yazılım, tek bir platformda daha önce hiç olmadığı kadar gelişmiş veri güvenliği, kurtarma ve hibrit bulut özellikleri sunan YENİ Veeam Veri Platformu'nu tanıttı. Veeam Backup & Replication™ (VBR) içeren Veeam Veri Platformu v12, sunduğu en iyi güvenli yedekleme ile hızlı ve güvenilir kurtarma özelliği sayesinde işlerin duraksamasını engelliyor. Karmaşık ve genişleyen BT ortamlarında Bulut, Sanal, Fiziksel, SaaS ve Kubernetes uygulamalarını korumak için üç kurumsal sürümde sunulan ürün, Veeam'in sunduğu en yeni özellikleri tek bir çözümde bir araya getiriyor. Böylece kesintilerden hatalara ve fidye yazılımlarına kadar her kuruluş giderek artan zorluklarla daha kolay mücadele edebiliyor.
Veeam Veri Platformu bir işletmenin faaliyetlerini sürdürmesi için gereken üç temel gereksinimi karşılıyor: veri güvenliği, veri kurtarma ve platform ya da buluta bağlı kalmadan istediğiniz yerde veri yedekleme ve veri kullanma özgürlüğü. Platformda üç kurumsal sürüm bulunuyor: Foundation, Advanced ve Premium. Tüm sürümler Veeam'in ödüllü VBR ve Anında Kurtarma özelliklerini içeriyor; Advanced ve Premium sürümleri ayrıca izleme, analiz ve kurtarma gibi gelişmiş dayanıklılık özellikleri de sunuyor.
• Veeam Backup & Replication v12 ile sektörün en eksiksiz veri korumasını sunan Foundation Sürümü 500'den fazla yeni özellik ve iyileştirme içeriyor.
• Advanced Edition, Veeam Backup & Replication v12'yi Veeam ONE (ONE) ile birleştirerek müşterilere yedekleme veya kurtarma sorunlarını başlamadan önce tespit edip çözmek için detaylı, zekice takip ve izleme imkanı sunuyor.
• Premium Sürümü, VBR, ONE ve Veeam Recovery Orchestrator (VRO) ile en üst düzey kurumsal Modern Veri Koruma ve kurtarma yetkinliğine sahip. Diğer sürümleri temel alan Premium, sıfıra yakın RPO'lar (Recovery Point Objectives) ile kompleks veri kurtarma süreçlerinin tam otomasyonunu sağlarken test sürecini otomatikleştiriyor ve tek tıkla kurtarmanın verdiği güvenle eksiksiz bir veri esnekliği kazandırıyor. Ayrıca Premium sürüm müşterileri bir fidye yazılımı ya da siber saldırı durumunda 5 milyon dolara kadar veri kurtarma maliyetini karşılayan yeni Veeam Fidye Yazılımı Garantisi'nden de yararlanabiliyor.
“Kurumlar her zamankinden çok daha savunmasız. Geçtiğimiz on iki ay içinde kurumların %85'i en az bir kez saldırıya uğradı; bu oran geçen yıl %76'ydı[i],” diyen Veeam CTO’su ve Ürün Stratejilerinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Danny Allan şunları söyledi: “BT liderlerinin yeterince korunamadıklarını düşündüklerini biliyoruz. BT ortamları daha kompleks ve zorlu hale gelmeye devam ettikçe Modern Veri Korumanın genel siber hazırlık planına entegre edilmesi gereği de daha görünür oldu. Veeam çözümlerinin en iyilerini bir araya getirerek kesintisiz güvenlik, güvenilir veri kurtarma ve güvenilir veri özgürlüğü sağlayan tek bir platform sunan Veeam Veri Platformu, müşterilerimize ihtiyaçlarına uygun ve iş süreçlerini devam ettirmelerini sağlayan en doğru çözümden yararlanmaları konusunda seçenek vermek için tasarlandı.”
Veeam Veri Platformu'nun tüm sürümleri, VBR v12'nin endüstri lideri son yedekleme ve kurtarma teknolojisini temel alıyor. Hibrit bulutta felaket veya siber saldırılar karşısında güven sağlayan kurumsal sınıf kurtarma yeteneklerini geliştiren yeni işlevler arasında şunlar yer alıyor:
• YENİ Doğrudan nesne deposuna yedekleme: Performanstan ödün vermeden şirket içi ve bulut nesne depolamanın sınırsız ölçeklenebilirliğinden tam olarak faydalanabilirsiniz. Yedeklerinizi, hedeflerinizi karşılamak için gereken performansla doğrudan Veeam'in şirket içi nesne depolama iş ortaklarından oluşan geniş ekosistemine gönderebilir veya uç konumlarınızı doğrudan bulut nesne depolama alanında yedekleyebilirsiniz.
• Her iş yükü için güvenilir sabitlik: Şirket içi nesne, blok ve dosya depolama, güçlendirilmiş depolar ve veri tekilleştirme özellikli depolama cihazları, bulut nesne depolama ve teyp dahil olmak üzere güvenilir satıcıların kurumsal düzeyde sunduğu kapsamlı değişmezlik seçenekleri sayesinde bir siber saldırıdan sonra yedeklerin her zaman geri yüklenebildiğinden emin olabilirsiniz.
• Siber esneklik: Tüm iş yükleri için otomasyona ve etkinliği kanıtlanmış kurtarma düzenlemesine ek olarak yalnızca temiz verileri tespit etme, bildirimde bulunma ve geri yükleme özellikleriyle fidye yazılımı saldırılarına en hızlı yanıtı verme olanağı sağlar. Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), Windows için parolasız hizmet hesapları (gMSA) ve Linux için tek kullanımlık kimlik bilgileri ile sıfır güven yolculuğunu güçlendirirken, Kerberos’a ve IPv6’ya özel sunulan ortam desteği ile siber saldırılara karşı savunmayı güçlendirir.
• Hibrit bulut optimizasyonu: Buluta özgü AWS ve Microsoft Azure iş yükleri için değişmez yedekleme sağlama, lift-and-shift iş yükleri için yeni bulutla entegre aracılar sunma, birleşik bulut izleme ve raporlama özellikleriyle hibrit bulutta daha da fazla verimlilik ve güvenlik elde etmenize yardımcı olur.
• Ekosistem Mükemmelliği: Veeam Universal Storage API 2.0 ve YENİ Smart Object Storage API, kurumsal ölçeklenebilirlik ve şirket dışı esneklik konusunda daha da fazla geleceğe hazırlık sağlıyor. Veeam'in ekosistem tedarikçileri olan Pure Storage, Scality ve Object First bu yeni API'lerle entegre olan lansman iş ortakları arasında yer alıyor.
Veeam'in kapsamlı izleme ve analiz çözümü YENİ Veeam Veri Platformu, Advanced ve Premium Sürümleri'yle akılcı içgörüler sunarak ve sorunların kolayca görülmesine ve sorunların ortaya çıkmadan önce tespit edilip çözülmesine yardımcı olurken, kritik verileri en üst düzeyde koruyor. Özellik sayısını artıran son sürüm daha fazla Veeam yedekleme çözümünü Veeam Backup for Microsoft 365 dahil destekliyor. Ayrıca yeni izleme ve görünürlük özellikleri arasında değişmezlik raporlaması ve çoklu bulut için veri koruma durumları da yer alıyor. Böylece işletmelerin veri koruma stratejilerine her zamankinden daha fazla değer ve içgörü sağlanıyor.
YENİ Veeam Veri Platformunun Premium Sürümü, kurtarma süresini kısaltarak iş esnekliği sağlayan en güçlü araçlardan biri olan kurtarma orkestrasyonu özelliğini de içeriyor. Böylece işletmeler bir felaketten kurtulmak için gereken planlama, test ve düzenleme adımlarını otomatikleştirerek operasyonları basitleştirebiliyor ve yedeklemenin uygunluğunu kanıtlayabiliyor. Veeam Veri Platformu artık Microsoft Azure'a otomatik, düzenlenmiş kurtarma, sanal makineler (VM'ler) olarak Veeam Agents yedeklerinin anında geri yüklenmesi ve temiz, fidye yazılımsız veri kurtarmaları için otomatik kurtarma geri dönüşü gibi özellikler sunuyor.
Platform uzantıları Veeam Veri Platformu sürümlerinden herhangi birine eklenebilir ya da Kasten K10 by Veeam, Veeam Backup for Microsoft 365 ve Veeam Backup for Salesforce ile Kubernetes yedeklemesi için kullanılabilir.
YENİ Fidye Yazılım Garantisi
Fidye yazılım kurtarma konusunda ilk akla gelen çözüm ortağı olan Veeam, fidye yazılımlara karşı çok katmanlı bir yaklaşım benimseyerek, işletmelerin saldırılara ve veri kayıplarına karışı kendinden emin olmasını ve en kötü senaryolara hazırlıklı olmasını sağlıyor. Veeam Veri Platformu’nu tamamlayan YENİ Veeam Fidye Yazılım Garantisi, Veeam müşterilerine fidye yazılım saldırısı durumunda 5 milyon dolara kadar veri kurtarma maliyetinin Veeam tarafından karşılanacağı taahhüdünü veriyor. Koşullara uygun kullanıcılar için Veeam Fidye Yazılım Garantisi 30 dakikalık destek hizmet seviyesi anlaşması (SLA), özel destek hesap yöneticisi, en iyi uygulama operasyonları için üç ayda bir sistem durum kontrolü ve Veeam Akredite Hizmet Sağlayıcısı aracılığıyla isteğe bağlı tasarım ve kurulum hizmetlerini içeriyor. Ayrıca garanti kapsamındaki kullanıcılar, saldırı durumunda gerekli mücadeleyi verebilmeleri için özel olarak fidye yazılım kurtarma konusunda eğitilmiş güvenlik destek uzmanlarından oluşan Veeam Ransomware SWAT ekibinin desteğini de alabiliyor.
Veeam Software Hakkında
Veeam®, kuruluşlara hibrit bulutları için veri güvenliği, veri kurtarma ve veri özgürlüğü yoluyla esneklik sağlar. Veeam Veri Platformu; Bulut, Sanal, Fiziksel, SaaS ve Kubernetes ortamları için tek bir çözüm sunarak işletmelerin uygulamalarının ve verilerinin korunduğundan ve işlerini devam ettirebilmeleri için her zaman kullanılabilir olduğundan emin olmalarını sağlar. Merkezi Columbus, Ohio'da bulunan ve 30'dan fazla ülkede ofisleri bulunan Veeam, Fortune 500'ün %82'si ve Global 2.000'in %72'si dahil olmak üzere dünya çapında 450.000'den fazla müşteriyi koruyor. Veeam'in küresel ekosisteminde 35.000'den fazla teknoloji iş ortağı, satıcı, hizmet sağlayıcı ve Küresel iş ortağı bulunur. Daha fazla bilgi edinmek için www.veeam.com adresini ziyaret edin veya Veeam'i LinkedIn @veeam-software ve Twitter @veeam.üzerinden takip edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
KYMCO tüm ürünlerinde Mart 2023 itibarıyla 5 yıl garanti sunmaya başladı. Tüm dünyada kalitesini ispatlamış KYMCO markası bu uygulamayı ülkemizde faaliyete başladığı ilk günden bu yana markaya güvenerek satın almış tüm müşterilerinin de yararlanacağı bir hale getiriyor ve kapsama dahil ediyor. KYMCO Türkiye Distribütörü Doğan Trend Otomotiv'in ithal ettiği 2021 ve 2022 model KYMCO araçlar, geçmiş dönemdeki servis şartlarının uygun olması halinde +2 yıl garanti uzatma imkanından yararlanabilecek. Türkiye motosiklet sektöründe eşine benzerine az rastlanır garanti süresiyle ilgili, Doğan Trend Otomotiv'in Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Acar, "2023'de 2 katlık artışla 3 bin 500 adedin üzerinde satış hedeflediğimiz KYMCO markamız, kalitesiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de beklentilerin ötesinde müşteri memnuniyeti ve sadakati yaratarak kendini kanıtlamıştır. Motosikletlerde sunulması gereken garanti süresi yasal olarak 2 yıl veya 30.000 km iken biz faaliyete başladığımız 2021 yılında bu süreye +1 yıl ekleyerek 3 yıllık garantiyi müşterilerimize sunmuştuk. KYMCO ile çalıştığımız 2 yıl boyunca kalitesini ve sağlamlığını tecrübe etme şansı yakaladık. 2021'de sunduğumuz +1 yıl olan garanti süresini artık yasal sürenin üzerine +3 yıl daha ve 20.000 km'lik ek 'Doğan Trend Onarım güvencesini" ekleyerek 5 yıl veya 50.000 km'ye çıkardık. Ayrıca 2021 ve 2022'de KYMCO markasını tercih eden müşterilerimize de +2 yıl daha garanti uzatma imkânı sağlayarak markamızla olan duygusal bağı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Markaya olan yatırımımızı aralıksız sürdürüyoruz" dedi.
Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanındaki yatırımlarıyla sektöre ivme kazandıran Doğan Trend Otomotiv, temsil ettiği KYMCO markasında önemli bir hizmeti daha devreye alıyor. Motosiklet sektörüne katma değer sağlayan bir adım olarak, 2023 model 0 km KYMCO modellerinde 5 yıl garanti sunulmaya başlandı. Doğan Trend Otomotiv ayrıca 2021 ve 2022 yıllarında sattığı, periyodik bakımları düzenli yapılmış KYMCO motosikletler için de +2 yıl daha garanti uzatma imkânı sağlıyor.
Doğan Trend Otomotiv'in Motosikletten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Acar, "2023'de 2 katlık artışla 3 bin 500 adedin üzerinde satış hedeflediğimiz KYMCO markamız, kalitesiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de beklentilerin ötesinde müşteri memnuniyeti ve sadakati yaratarak kendini kanıtlamıştır. Motosikletlerde sunulması gereken garanti süresi yasal olarak 2 yıl veya 30.000 km iken biz 2021'de markanın temsilciliğini aldığımız gibi bu süreye +1 yıl opsiyonu ekleyerek 3 yıllık garantiyi müşterilerimize sunmuştuk. KYMCO ile çalıştığımız 2 yıl boyunca kalitesini ve sağlamlığını tecrübe etme şansı yakaladık. 2021'de sunduğumuz +1 yıl olan garanti süresini artık yasal sürenin üzerine +3 yıl daha ve 20.000 km'lik ek 'Doğan Trend Onarım güvencesini" ekleyerek 5 yıl veya 50.000 km'ye çıkardık. Ayrıca 2021 ve 2022'de KYMCO markasını tercih eden müşterilerimize de +2 yıl daha garanti uzatma imkânı sağlayarak markamızla olan duygusal bağı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Markaya olan yatırımımızı aralıksız sürdürüyoruz" dedi.
KYMCO Hakkında
Küresel çapta yılda 1 milyonun üzerinde motosiklet ve ATV üretimi gerçekleştiren KYMCO tüm dünyadaki tüketicilerin kalbini kazanan araçlar yaratma misyonuyla hareket ediyor. Kullanıcılarına günlük yaşamda en iyi sürüş deneyimini sunmak ve yıllarca güvenle kullanılabilecek sağlam ve kaliteli motosiklet üretmek için daima kendini geliştirmeye devam ediyor. KYMCO'nun güncel ürün gamında benzinli ve elektrikli motosikletler ve ATV'ler yer alıyor. KYMCO ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye ise www.kymco.com.tr web adresinden ulaşılabiliyor.
Doğan Trend Otomotiv Hakkında
Doğan Trend Otomotiv Ticaret Hizmet ve Teknoloji A.Ş., Doğan Holding çatısı altında otomotiv ve mobilite alanlarında faaliyet gösteriyor. Teknolojik, müşteri odaklı ve keyifli bir deneyim sunan markaları tüketicilerle buluşturuyor. Marka temsilciliklerinin yanı sıra ülke çapında bayileri ve perakende satış-servis noktaları ile kiralama operasyonları da bulunan Doğan Trend Otomotiv hakkındaki güncel bilgilere www.dogantrend.com adresinden ulaşılabiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Monster Notebook, aksesuar ürün yelpazesinde yer alan Pusat GaN PD 65W Hızlı Şarj Adaptörü ve Pusat Type-C to Type-C 100W PD Hızlı Şarj Kablosu ürünlerinden oluşan Pusat Seyahat Kitini satışa sundu.
Monster Notebook, ürün ekosisteminde yer alan tamamlayıcı ürünlerinde kullanıcı odaklı yeniliklerine devam ediyor. Çoklu şarj özelliğini tek cihazda birleştirerek zamandan tasarruf sağlayan Pusat GaN PD 65W Hızlı Şarj Adaptörü ile hızlı şarj ve hızlı veri aktarımı sağlayan Pusat Type-C to Type-C 100W PD Hızlı Şarj Kablosu artık daha avantajlı bir set halinde satın alınabiliyor. Böylece birden fazla Type-C şarj cihazı taşımak zorunda kalan kullanıcılara çözüm, tek şarj kitiyle bir araya getirilmiş oluyor.
Pusat GaN PD 65W Hızlı Şarj Adaptörü, 65W'lık gücüyle telefon ve tabletleri hızlı şarj etmenin yanı sıra Monster Huma H4 V4 gibi notebookları da şarj edebiliyor. Dizüstü bilgisayarlar için kullanılan PD teknolojisine sahip şarj cihazı, USB-C - TBT bağlantı noktasına sahip tüm dizüstü bilgisayarları şarj edebiliyor. Ayrıca hızlı şarj özellikli akıllı telefonlar için hızlı şarjı desteklerken iki adet Type-C girişi sayesinde de aynı anda iki cihazı hızlı şarj etmek mümkün. Böylece hem zamandan tasarruf edilmiş hem de enerji verimliliği sağlanmış olunuyor.
Pusat Type-C to Type-C 100W PD Hızlı Şarj Kablosu, 100W'a kadar hızlı şarj desteği sunan altın kaplama girişe ve 1.2 metre kablo uzunluğuna sahip. Örgülü ve bükülmeye dayanıklı yapısıyla kalite hissi üst seviyede olan kablo, aynı zamanda uzun kullanım ömrü de sunmuş oluyor. Hızlı şarj desteği ile şarj etme süresi kısalırken yüksek hızlı aktarım özelliğiyle de dosya aktarımları çok hızlı gerçekleşiyor.
Monster Notebook mağaza ve destek hizmeti bir tık kadar yakın
Satın almak istediği ürünü Monster Notebook Deneyim Mağazaları’nda inceleyen, oynamak istediği veya çalıştırmak istediği programı yerinde test eden müşterilere Monster Notebook Dijital Mağazası yeni bir alternatif sunuyor. Monster Notebook deneyiminin kesintiye uğramaması için açılan mağaza, Türkiye’nin dört bir yanındaki Monster Notebook severlere hizmet vermeye devam ediyor. Haftanın yedi günü 09.00-20.00 saatleri arasında hizmet veren Monster Notebook Dijital Mağazası, Monster Notebook’un yüksek performanslı dizüstü bilgisayarları ve aksesuar ekosistemine ulaşmak isteyen kullanıcılara, herhangi bir randevu sistemine tabii olmadan, web sitesi üzerinden diledikleri satış temsilcisi ile anında ve birebir görüntülü video bağlantısı yapabilmelerine olanak tanıyor.
Monster Notebook hakkında
Yüksek performanslı dizüstü bilgisayarlar ve oyuncu ekipmanları alanında faaliyet gösteren Monster Notebook; ömür boyu ücretsiz bakım, oynayamadığın oyun olursa para iadesi, koşulsuz müşteri mutluluğu gibi taahhütlerle sektörde fark yaratıyor ve oyun severler tarafından tercih ediliyor. Türkiye’den çıkan bir dünya markası olma vizyonu doğrultusunda faaliyetlerine devam eden şirket, yurt dışı operasyonlarını Dubai ofisi ile Lefkoşa ve Berlin mağazaları üzerinden yürütüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Derneği (BESD-BİR) tarafından 1-5 Mart tarihleri arasında Antalya Belek’te düzenlenen 6’ncı Uluslararası Beyaz Et Kongresi tüm dünyadan bilim insanları, uzmanlar ve sektör paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşti. Dünyanın güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir beslenmesi için çalışan Cargill’in sponsorluk desteği verdiği kongre kapsamında Cargill Hayvan Besleme (CAN) Kanatlı Hayvanlar Teknoloji Lideri Anne Goderis de “Sağlıklı beyaz et üretiminde bağırsak mikrobiyotası (mikroorganizma ekosistemi) analizinin önemi” başlığı altında sektöre yönelik yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarının detaylarını paylaştı. Türkiye’de Sakarya Hendek’te kurulu tesisleri de dahil olmak üzere Cargill Hayvan Besleme iş kolu olarak 40 ülkede 257’nin üzerinde fabrika ile yem üreticileri, hayvan yetiştiricileri ve yem perakendecileri için kapsamlı ürünler sunduklarını söyleyen Goderis, dünya çapında 17 gelişmiş inovasyon ve uygulama merkezinde 500’den fazla araştırma uzmanıyla, besi ve kümes hayvanları ile balık yetiştiriciliği alanlarında yenilikçi çözümler geliştirdiklerini vurguladı.
Gıda kaynaklı hastalıklarda beyaz et ve sütteki bakteriler başı çekiyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünyada kaydedilen 600 milyon gıda kaynaklı zoonotik (hayvandan insana bulaşan) hastalık vakasının yüzde 52’sinin patojenik bakteriler nedeniyle meydana geldiğini belirten Goderis, bu patojenlerin başında ise beyaz et ve sütte görülebilen “kampilobakter” bakterisinin geldiğini söyledi. Goderis, teşhis konmuş kampilobakter enfeksiyonlarının da yüzde 80-90 oranında “Kampilobakter Jejuni” türündeki bakteriden kaynaklandığını kaydetti. Hayvan bağırsak mikrobiyotasındaki kampilobakter oluşumunda yetiştirme tesislerindeki üretim zinciri ve uygulamalarının da payı olduğuna dikkat çeken Goderis, bu nedenle son yıllarda dünya genelinde İyi Üretim Uygulamaları (GMP) ve antibiyotiklere alternatif olarak postbiyotik/fitokimyasal kullanımı gibi farklı biyogüvenlik önlemlerine başvurulduğunu ancak istenen etkili sonuçların alınamadığını söyledi.
Hayvanların bağırsak mikrobiyotasını inceleyebilmek için 10 yılı aşan Ar-Ge çalışmasıyla Galleon Analiz Sistemi’ni geliştirdiklerini söyleyen Goderis, “Galleon, hayvan ve çevresel faktörler ile bağırsak mikrobiyotası arasındaki etkileşimleri yapay zeka yazılımları ile incelemeye olanak tanıyan pratik, invazif olmayan bir mikrobiyota analiz aracı. Galleon tarafından üretilen yöntemler, patojen riskini değerlendirmek ve izlemek, patojen - bağırsak mikrobiyomu ilişkisini çözmek, patojen riskini azaltmak için müdahaleleri değerlendirmek ve hatta yeni çözümler geliştirmek için olanaklar sağlıyor.
Probiyotik ve Neochicc destekli yem diyeti hayvan sağlığı ve verimini artırıyor
Hayvan mikrobiyotası çevresel koşullarla birlikte daha ilk günlerden hızla ve karmaşık bir gelişme gösterir. Bu gelişim sürecinde kullanılan yüksek doz antibiyotikler, bağırsak mikrobiyatasına olan etkileriyle hayvan sağlığını ve verimliliğini düşürmektedir. Probiyotikler, prebiyotikler, postbiyotikler, fitojenik bileşikler ve organik asitler gibi farklı müdahaleler ile etlik piliçlerde erken mikrobiyota olgunlaşmasını desteklemenin mümkün olduğunu biliyoruz. Deney için belirlenen dört gözlem grubunda yaptığımız incelemeler probiyotik ve bir günlük civcivler için protein, vitamin, mineral ve amino asitlerle hazırlanan “Neochicc” isimli yem diyetleri ve belli besin katkıları ile oluşturduğumuz formülasyonların, kanatlı mikrobiyotasında sadece kampilobakter değil, E. coli ve Enterococcus adlı başka proteolitik bakterilerin de oluşmasını azalttığını gösteriyor. Bu çalışmamızla hayvan mikrobiyotasını daha istikrarlı ve sağlıklı bir profile yönlendirebiliyoruz. Böylece hem zoonotik hastalıklara yol açan gıda kaynaklı patojenlerin oluşmasının önüne geçme olanağı yakalıyor hem de hayvan sağlığı ve verimliliğini artırarak üretim tesisinin daha sürdürülebilir işlemesini sağlıyoruz” bilgilerini paylaştı.
Cargill Hayvan Besleme Hakkında:
Cargill’in hayvan besleme iş kolunun, 40 ülkedeki 257’den fazla tesisinde 20.000’i aşkın çalışanı bulunmaktadır. Gerçekleştirdiğimiz inovasyonlar ve araştırmalarla, her gün dünya genelindeki yaklaşık bir milyar insanın tabaklarına yemek koymalarına yardımcı olarak, yem üreticileri, hayvan yetiştiricileri ve yem perakendecileri için kapsamlı ürünler sunuyoruz. Cargill’in hayvan besleme iş kolu, geniş ürün yelpazesi içerisinde, karma yemler, premiksler, yem katkı maddeleri, tedarik zinciri ve risk yönetim çözümleri, yazılım araçları ve endüstride eşi bulunmaz hayvan beslenmesi uzmanlığı sunmaktadır. Cargill Türkiye’nin, Sakarya Hendek’teki Hendek Hayvan Besleme Premiks Tesisi de Türkiye’de GMP+ ve FAMI QS yem güvenliği yönetim istemi sertifikasına sahip olan tek tesistir. Ayrıca SIO9001:2015 ve ISO27001:2013 sertifikaları mevcuttur. Tesiste ayda 2400 ton premiks ve basemiks üretimi yapılmaktadır. Cargill Hayvan Besleme hakkında daha fazla bilgi için lütfen ziyaret edin: www.cargill.com.tr/tr/hayvan-besleme
Türkiye’de Cargill Hakkında:
Türkiye’de faaliyetlerine 1960’lı yıllarda başlayan Cargill gıda, biyoendüstriyel ve hayvan besleme sektörlerinde faaliyet gösteriyor. 1992 yılında İstanbul’da açılan Türkiye merkez ofisinin yanı sıra Adana ve Ankara’daki ofisler ile Bursa, Balıkesir, Kocaeli ve Sakarya’da yer alan üretim tesislerinde toplam 670 çalışanıyla hizmet veriyor. 2014’te Orta Doğu ve Kuzey Afrika, 2018 ise Sahra Altı Afrika’nın eklenmesiyle Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’yı (META) içine alan bölgenin yönetim merkezi Türkiye oldu. Dünyanın besin ihtiyacını güvenli ve sorumlu bir şekilde sağlamak amacıyla sürdürülebilirlik odağında çalışmalarını sürdüren Cargill Türkiye, dört fabrikasındaki inovatif yaklaşımlarla tüketici trendleri doğrultusunda yenilikler geliştiriyor, verimlilik yaratıyor.
Daha fazla bilgi için
www.cargill.com.tr ve https://www.facebook.com/CargillTurkey/ adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
Cargill Hakkında:
Cargill, dünya gıda sisteminin sizin için çalışmasına yardımcı olur. Çiftçileri pazarlarla, müşterileri malzemelerle ve aileleri de yedikleri yiyeceklerden yürüdükleri zeminlere kadar günlük ihtiyaçlarla buluşturur. Dünya çapındaki 155.000’i aşkın çalışanımız, dünyayı güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde beslemek için çalışırken paydaşlarımızı ve topluluklarımızı güçlendirme amacıyla inovasyon yapıyor.
Metan emisyonlarını azaltan yemden atık bazlı yenilenebilir yakıtlara kadar olanaklar sınırsızdır. Ama değerlerimiz aynı kalıyor. İnsanı ön planda tutuyoruz. Daha yükseğe ulaşıyoruz. Doğru olanı yapıyoruz. Komşu dediğimiz insanların ve evimiz dediğimiz gezegenin ihtiyaçlarını 157 yıldır bu şekilde karşıladık ve gelecek nesiller için de böyle yapacağız. Daha fazla bilgi için, Cargill.com'u ve Haber Merkezimizi ziyaret edin.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketlerin yenilikçi dijital ürünler tasarlamaları için inovatif fikirlerin doğru adımlarla hayata geçmesi ve global olarak ticarileşmesini sağlayan GOOINN, her yıl hazırladığı 2022 Türkiye İnovasyon Raporukapsamında, Türkiye’de okuyan 15 farklı şehirde yaşayan üniversite lisans öğrencilerinin işyeri beklentilerini inceledi.
Kurumsal şirket ya da Startup! Gençler için aynı önemde
Öğrencilerin, %39’u kurumsal bir şirkette çalışmak isterken, Startup bir şirkette çalışmak isteyen öğrenciler de %38 oranında aynı öneme sahip. Kendi işini yapmak isteyen öğrenciler ise katılımcıların %15’lik bir kesimini oluştururken, STK ve kamuda çalışmak isteyen öğrenciler ise çok az bir oranda. Kurumsal bir şirkette çalışmayı, kız öğrenciler erkek öğrencilere göre daha çok tercih ediyor. STK ve KOBİ’de çalışmak isteyenleri sadece kız öğrenciler oluştururken, Kamuda çalışmak isteyenleri ise erkek öğrenciler oluşturuyor. Startup bir şirkette çalışmak isteyen ve kendi işini yapmak isteyen erkek öğrenciler, kız öğrencilere göre daha fazla. 4. sınıfta okuyan öğrenciler daha çok kurumsal ve startup şirketlerde çalışmayı tercih ederken, 2. sınıfta okuyan öğrenciler diğer sınıflarda okuyan öğrencilere göre kendi işini yapmayı daha çok istiyor.
“Fikirler açıkça tartışılabilsin”
Öğrencilerin çalışmak istedikleri şirketlerde olmazsa olmaz olarak baktıkları özelliklerin başında “şirket içerisinde fikirlerin açıkça beyan edilebilmesi ve fikirlerin tartışılabileceği bir ortamın olması” geliyor. Öğrencilerin %44’ü bu özelliğin şart olması gerektiğini belirtirken, %23’ü çalışanların kariyer yolunda ilerlemesinde destek verilmesinin şirketlerde olması gereken en önemli özellik olarak belirtiyorlar. Ayrıca, global bir çalışma ortamının bulunması ve bireysel olarak çalışanlara önem verilmesi de önemli özellikler olarak vurgulanıyor. Kız öğrenciler açısından “çalışanların kariyer yolunda ilerlemesinde destek verilmesi” erkek öğrencilere göre çok daha önemli.
“Takım çalışması yapılsın”
Ankete katılan öğrencilerin büyük bir kısmı takım bazlı işletme yapısını tercih etmektedir. İkinci sırada fonksiyonel yapıya sahip olan işletmeleri tercih edilirken, üçüncü sırada birim/departman/hiyerarşik bazlı işletmeleri tercih ediliyor. Öğrencilerin okudukları bölüm kırılımında işletme yapısı tercihleri incelendiğinde ise Mühendislik öğrencilerinin fonksiyonel yapı haricinde diğer tüm yapıları daha fazla tercih ettiği görülüyor. Fonksiyonel yapıyı en fazla tercih eden öğrenciler işletme/iktisat/ekonomi okuyan öğrenciler. Güzel Sanatlarda okuyan öğrenciler sadece fonksiyonel ve takım bazlı işletme yapısını tercih ediyor. Tıp/Eczacılık bölümünde okuyan öğrenciler ise sadece takım bazlı işletme yapısını tercih ederken Hukuk bölümünde okuyan öğrencilerin birim/departman bazlı/hiyerarşik yapıdaki işletmeleri tercih ettiği görülüyor. Sosyal bilimlerde okuyan öğrenciler matris yapıdaki işletmeler haricinde tüm işletme yapılarını, Temel bilimlerde okuyanlar ise yatay ve fonksiyonel yapıdaki işletmeleri tercih ediyor.
“İnovasyon faaliyetlerine önem verilsin”
Öğrencilerin %45’i bir firmanın inovasyon faaliyetlerine önem vermesinin şirket seçimlerinde önemli bir özellik olduğunu söylüyor. Şirketin inovasyon faaliyetleri öğrencilerin %37’sini çok etkilerken, %16’sının konuyla ilgili bir fikri bulunmuyor.
Gençler, birden fazla işyerinde eş zamanlı olarak çalışmak istiyorlar
Öğrencilerin %38’i ilgi duyduğu alan ile ilgili birden fazla organizasyonda çalışmanın kendileri için en uygun çalışma modeli olduğunu belirtiyor. %23’lük bir kesim okuduğu bölüm ile ilgili tek bir organizasyonda çalışmanın (özel şirket, girişim, kamu, STK) onlar için uygun olduğunu ifade ediyor. %21’lik bir öğrenci grubu ise okuduğu bölüm ile ilgili birden fazla organizasyonda eş zamanlı çalışmayı tercih ederken, %19’luk bir orana sahip olan öğrenci grubu ise ilgi duyduğu alan ile ilgili tek bir kurumda çalışmanın en uygun olacağını belirtiyor.
Kendi işini yapmak isteyen öğrenciler ağırlıklı olarak İşletme ve Ekonomi bölümünden
Kendi işini yapmak isteyen öğrenciler içerisinde en fazla işletme, iktisat ve ekonomi alanlarında okuyan öğrenciler mevcut. Kurumsal ve Startup şirketlerde çalışmak isteyen öğrencilerin çoğu ise mühendislik bölümünde okumakta. Kamuda çalışmak isteyen öğrenciler işletme, iktisat, ekonomi ve hukuk okurken; STK’da çalışmak isteyenler sosyal bilimler ve mühendislik bölümü okumakta. KOBİ’de çalışmak isteyen öğrenciler ise işletme, iktisat, ekonomi ve mühendislik bölümünde okuyor. Güzel sanatlarda okuyan öğrenciler kurumsal ve startup şirketleri tercih ediyor.
Sayısal bölüm okuyanlar hibrid, sözel bölüm okuyanlar ofis içi modelde çalışmaya daha yatkın
Öğrencilerin büyük bir bölümü hybrid model ile şirketlerde çalışmak istediklerini belirtiyor. Hybrid model ile çalışmayı tercih edenler en çok mühendislik bölümünde okuyan öğrencilerken, Ofis içi çalışma modelini en çok işletme, iktisat ve ekonomi bölümünde okuyan öğrenciler tercih ediyor. Tıp ve eczacılık bölümünde okuyan öğrenciler hybrid model ile çalışmak isterken güzel sanatlarda ve temel bilimlerde okuyan öğrenciler hybrid ve ofis içi çalışma modelini istiyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Avrupa Birliği (AB), AB’ye giren malların yol açabileceği güvenlik ve emniyet tehditlerine karşı koruma sağlamak amacıyla yeni gelişmiş kargo bilgileri ve risk yönetim platformu olan İthalat Denetim Sistemi 2’nin (ICS2) ikinci aşamasını yürürlüğe koydu.
Hava yoluyla AB[1]’ye veya AB üzerinden mal taşıyan tüm hava nakliye şirketleri, taşıma komisyoncuları, ekspres kuryeler ve posta operatörlerine, 1 Mart 2023’ten itibaren AB dış sınırlarına varmadan önce Giriş Özet Beyanı verilerini eksiksiz şekilde beyan zorunluluğu getirildi. Bu işlemin, 2021 ile 2024 yılları arasında kademeli olarak AB’nin mevcut İthalat Denetim Sisteminin (ICS) yerini alan ICS2 sistemi üzerinden gerçekleştirilmesi gerekiyor. Gelişmiş kargo bilgilerini halihazırda İthalat Denetim Sistemine (ICS) sunmakta olan hava nakliye şirketlerinin söz konusu verileri ICS2 aracılığıyla sunmaya başladıktan sonra ICS sistemini kullanmayı bırakmaları gerekiyor.
ICS2’nin ikinci aşaması, malların bir üçüncü ülkeden taşınmasından ve Avrupa Birliği’nin dış sınırlarına varmasından önce uyulması gereken yeni veri gereklilikleri ve süreçler içeriyor. Bu değişiklikten etkilenen ekonomik operatörlerin gerekli verileri müşterilerinden temin etmemesi ve ICS2 üzerinden bildirmemesi, gümrük idarelerinin, malların dış sınırlara varışından önce ve varışı esnasında uygunluğu sağlamaya yönelik gerekli eylemleri uygulamaya koymasına neden olacak.
Ekonomik operatörlerin, uygunluğu sağlamaya hazır olmamaları halinde, ilgili bilgileri ICS2’ye sunmaya, süre sınırlı dağıtım dönemi içinde daha ileri bir tarihte başlamayı talep etmeleri gerekiyor. Ekonomik operatörler bu yöndeki taleplerini, gelişmiş kargo bilgilerinin sunulması için kullanılacak ekonomik operatör EORI[2]numarasının kayıtlı olduğu Üye Devlet aracılığıyla iletecekler.
Dağıtım dönemi (sunulması hâlinde), ekonomik operatörlerin 1 Mart 2023’ten sonraki dönemde ICS2 Aşama 2’ye operasyonel olarak hazır hâle gelmesine olanak sağlıyor. Bununla birlikte, Aşama 1’den Aşama 2’ye sorunsuz olarak geçiş yapılabilmesini sağlamak ve ticaret operasyonlarını kolaylaştırmak amacıyla, her iş modeli için geçerli dağıtım dönemi ve farklı türlerden ekonomik operatörlerin ICS2 Aşama 2’ye bağlanırken izleyecekleri sıra, ilgili geçiş stratejisinde tanımlandığı üzere tüm Üye Devletler genelinde uyumlu olacak. Üye Devletler, 2 Ekim 2023’e kadar bir dağıtım dönemi sunabilecek.
Ekonomik operatörlerin belirlenen son tarihe kadar hazırlıklarını tamamlamaması ve ICS2 sistemi kapsamında zorunlu olan verileri sağlamaması hâlinde, sevkiyatlar ve sevk edilen malların AB sınırlarında durdurulacağı ve gümrük idarelerinin ilgili malın gümrükten geçmesine izin vermeyeceği kaydedildi.
ICS2’ye ayrıntılı bakış
ICS2 programı; Avrupa Komisyonu, Üye Devletlerin gümrük idareleri ve işletmeler arasında yakın iş birliği içinde geliştirilmiştir. Bu program, malların bir üçüncü ülkede taşınmasından ve AB dış sınırlarına varmasından önce söz konusu mallara ilişkin daha gelişmiş bir gümrük gözetimine olanak tanıyor. Daha yüksek veri kalitesi ve daha gelişmiş gümrük risk yönetiminin yanı sıra gümrük riskini azaltma önlemlerine ve dış sınır denetimlerine yönelik daha iyi bir risk temelli yaklaşım sağlıyor. Bu da AB gümrüklerinin tehditleri daha erken tespit etmesine ve tehditlere tedarik zincirinin en uygun noktasında müdahale etmesine olanak veriyor. ICS2 programı ve yeni araçlar ayrıca küçük e-ticaret paketlerine konularak gönderilen güvenli olmayan malların daha iyi bir şekilde hedeflenmesine yardımcı oluyor.
ICS2, Aşama 1’de hava yoluyla AB’ye gelen veya AB üzerinden geçen, posta yoluyla ve ekspres olarak gönderilen mallara odaklıydı. Bu aşamada ise gümrüklerin havacılık güvenliğini tehlikeye atabilecek tehditleri tespit edebilmesi için, malların AB’ye gitmek üzere kalkış yapacak uçaklara yüklenmesinden önce bir dizi Giriş Özet Beyanı (yükleme öncesi gelişmiş kargo bilgileri, diğer adıyla “PLACI”) sunulması gerekiyor.
ICS2 Aşama 2’nin yürürlüğe girdiği 1 Mart 2023’ten itibaren, tüm genel hava yolu gönderileri için de PLACI bilgilerinin sunulması ve gönderilerin varışından önce Giriş Özet Beyanı (ENS) verilerinin beyan edilmesi zorunlu tutuldu. Verileri sunan ve malların Avrupa gümrük bölgesine getirilmesine ilişkin sorumluluğu üstlenen tarafın gerekli tüm verilere sahip olması durumunda, gerekli bilgiler tek bir ENS sunularak sağlanabilir. Alternatif olarak, tedarik zincirindeki farklı aktörler tarafından birden fazla kısmi ENS sunulması yoluyla bilgiler birden fazla kez sunulabilir. Bilgilerin birden fazla kez sunulduğu durumlarda, bilgileri sunan her bir taraf, bilgileri zamanında, doğru ve eksiksiz şekilde sunduğundan emin olmaktan sorumlu tutuluyor. Bununla birlikte tüm ICS2 ENS sunma gerekliliklerinin karşılanması amacıyla, hava yolu taşımacıları, sözleşmeli taraflarıyla yakın iş birliği içinde çalışmaktan, sözleşmeli taraflar ise tedarik zincirindeki kendi müşterileriyle yakın iş birliği içinde çalışmaktan sorumlu oluyor. İlgili noktaya varış öncesi veri sunma gereklilikleri için bu bilgi formuna bakabilirsiniz. Ekonomik operatörler ICS2 Aşama 2 kapsamında ENS sunmaya başlamadan önce sistemlerinin ICS2 iş süreçleri ve ENS sunma gereklilikleriyle uyumlu olduğunu doğruluyor. Ekonomik operatörlerin, zorunlu kendi kendine uygunluk testi prosedürünü izleyerek bu işlemi yapması gerekiyor. Bu gerekliliklerin açıklandığı ayrıntılı bir bilgi formu bulunuyor.
ICS2’nin bir sonraki aşamasıyla bu önemli reform tamamlanacak: Aşama 3, 1 Mart 2024’ten itibaren deniz, tren ve kara yolu taşımacılık operasyonlarını kapsayacak.
[1] Tüm AB Üye Devletlerinin yanı sıra Norveç, İsviçre ve Kuzey İrlanda
[2] Ekonomik Operatör Kayıt ve Kimlik
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BAT'nin çeşitlilik ve kapsayıcılık odaklı çalışmaları, Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi (Bloomberg Gender-Equality Index - Bloomberg GEI) tarafından da tanındı. BAT, sürece dahil olduğu ilk yıl içerisinde endekste yer almaya hak kazanarak büyük bir başarıya imza attı.
BAT, cinsiyet eşitliği konusunda halka açık şirketlerin performansını ölçmek için geliştirilen ve bu alanda dünyanın en saygın platformlarından biri olarak kabul edilen Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'ne (GEI) dahil olan 484 şirketten biri oldu.
Bloomberg GEI, cinsiyet eşitliği performansını Bloomberg tarafından belirlenen, 'liderlik ve yetenek yönetimi, 'eşit ücret ve cinsiyete dayalı ücret eşitliği paritesi', 'kapsayıcı kültür', 'cinsel taciz karşıtı politikalar ve 'marka algısı' olmak üzere beş ana kriter ile değerlendiriyor. Değerlendirmede ilgili şirketlere, Bloomberg'e gönderilen ankete dayalı olarak puanlar veriliyor. Aralarında finans, teknoloji ve kamu hizmetleri dahil olmak üzere farklı sektörlerden şirketlerin yer aldığı 2023 GEI, 45 ülke ve bölgeyi temsil edecek şekilde küresel olarak gerçekleştirildi.
BAT ORTALAMANIN ÜZERİNDE PUANLAR ALDI
Söz konusu değerlendirmede BAT genel puan alarak ortalama puanının üzerinde puanlar alarak listede yer almayı başardı. Bloomberg Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde BAT'nin temel güçlü yanları işe alım uygulamaları, aile dostu politikaların benimsenmesi, kadınların eğitimini destekleyen programların sponsorluğu ve topluluk programlarının desteklenmesi yoluyla kadınlar için kapsayıcı bir kültür yaratma politikaları gösterildi.
BAT'ın Yetenek, Kültür ve Kapsayıcılık Direktörü Hae In Kim konuyla ilgili şunları söyledi: "Bu yılki Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'nde yer almak, bir taraftan cinsiyet çeşitliliğini ele alma taahhüdümüzdeki ciddiyetimizi gösterirken, diğer taraftan şeffaf raporlama sağlamak için ortak küresel çabalarımızı vurguluyor. Dünya çapında 50 binden fazla çalışanımızla 'Çeşitlilik ve Kapsayıcılık (D&I)' stratejimiz gerçekten küreseldir. Bu konuda tüm çalışanlarımızın gösterdiği çabadan da inanılmaz derecede gurur duyuyorum."
ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIK AJANDAMIZIN ÖNEMLİ BİR MADDESİ
BAT olarak Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'ne (GEI) dahil olan şirketlerden biri olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden BAT Türkiye Kafkaslar ve Kuzey Kıbrıs İnsan Kaynakları Direktörü Güliz Dalaman Yakmacı, çeşitlilik konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden BAT'nin 175'i aşkın ülkede faaliyet gösterdiğini hatırlattı. Güliz Yakmacı, "140'tan fazla milliyetten 52 bini aşkın çalışanımız var. Farklı kültürlerden ve altyapılardan gelen bir iş gücüne ve bu farklılıkların değere dönüşmesini sağlayan kapsayıcı bir kültüre sahip olmanın önemine inanıyoruz. 'Çeşitlilik ve Kapsayıcılık' ajandamız stratejimizin önemli bir maddesini oluşturuyor. Ethos adını verdiğimiz şirket değerlerimiz, çeşitli ve kapsayıcı bir iş yeri kültürü sağlamak için bize yol gösteriyor. Çalışanlarımız için çok kapsamlı İK uygulamalarımız mevcut. Koçluk ve eğitim ihtiyacından sosyal yaşama kadar birçok konuda çalışanlarımızın kendilerini üst kademeler için yetiştirmelerine imkân sağlıyoruz" dedi.
BAT olarak globalde 2025 yılına kadar kadın çalışan oranının yönetim seviyesinde en az yüzde 45, üst yönetim seviyesinde ise yüzde 40 oranlarına ulaşmasını hedeflediklerini belirten Güliz Dalaman Yakmacı, mevcut durumda Türkiye yönetim ekibinde kadın oranımız %34, Dünya Bankası'nın Türkiye için hedeflediği rakamın üzerinde... Güliz Yakmacı "Sahadaki kadın çalışan sayımızı artırmayı sürdürüyoruz. Sahadaki ilk kadın bölge müdürümüzün ardından, saha satış tarafındaki ilk kadın süpervizörlerimiz de İstanbul ve Antalya'da çalışmaya başladı. Kadın bayilerimize yönelik iletişim becerilerini geliştirebilecekleri çok sayıda etkinlik gerçekleştiriyoruz" dedi.
KADIN YÖNETİCİLERİN BİREYSEL MARKA OLMALARINA DESTEK
Global 'Women in Leadership' ve Women@TCNC ağıyla, kadın yöneticilerin bireysel marka gelişimlerine destek olduklarına dikkat çeken Yakmacı, şunları söyledi: "İş hayatında etkinliklerini artırmaları amacıyla rol model kadın liderlerle bir arada olmalarını sağlıyoruz. Turkishwin'in aktif üyelerinden biriyiz. BAT Journey, üniversite öğrencilerine BAT'nin çalışma ortamını yakından tanıtmak için düzenlediğimiz açık ofis etkinliğimiz. Bu etkinlikte her yıl 8 Mart'ta Turkishwin ve Türkiye'nin Kadın Mühendisleri topluluğunda yer alan öğrencileri ağırlıyoruz. BAT Gönüllüleri adını verdiğimiz, çalışanlarımızın gönüllülük esasıyla oluşturduğu bir platformumuz var. Bu kapsamda desteğe ihtiyacı olan kadınları destekliyoruz, Mor Çatı gibi kurumlarla çalışmalar gerçekleştiriyoruz."
Sektörde global olarak Ulusal Eşitlik Standardı (NES) ve Küresel Eşitlik Standardı (GES) sertifikalarını almaya hak kazanan ilk şirket olduklarını hatırlatan Yakmacı, Türkiye'den gerçekleştirdikleri yüksek ölçekli ihracatla bir yandan ülke ekonomisine katkıda bulunurken, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından layık görüldükleri "İhracatın Güçlü Kadınları" ödülüyle de bu konudaki öncü rollerini ortaya koyduklarını söyledi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.