Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüm ürün gamında uygulanabilir sürekli iyileştirmeler yapmayı sürdüren Japon otomasyon devi FANUC, imza attığı projelerle de ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Türkiye’de son yıllarda hızla büyüyen makine imalatının globaldeki rekabeti için FANUC Yerli Makine Üreticisinin Yanında projesini hayata geçiren firma, dünyanın en büyük CNC üreticisi olarak sahip olduğu bilgi birikimini ve teknolojiyi Türkiye’deki makine imalatçılarıyla paylaşacak. Yerli makine üreticisinin dünya sanayisindeki paylarını artırmalarına fayda sağlayacak proje, uzun süreli gerçekleştirilecek anlaşmalarla imalat sürecini sürdürülebilir ve verimli hale getirecek. Proje doğrultusunda son yıllarda hızla gelişen Türkiye’nin 2023 yılı makine üretiminde, FANUC’un desteği sayesinde büyümeye yüzde 7-8 oranında katkı sağlaması bekleniyor.
Dünyada ilk örneği Türkiye’de uygulanıyor
Kendi alanında dünyada ilk kez hayata geçirilen proje için Türkiye’nin seçilmesinde hızla artış gösteren makine üretiminin önemli pay sahibi olduğunu vurgulayan FANUC Türkiye FA Departman Müdürü ve Avrupa Satış Koordinatörü E. Çağtay Güleç, “Sanayide üretimin devam edebilmesi için CNC makineleri üretimin en önemli olmazsa olmaz ve son derece önemli bir rol üstleniyor. Bunun yanı sıra eldeki verilere göre dünyada olduğu gibi Türkiye’de de takım tezgahına olan ihtiyacın her geçen gün arttığı görülüyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda da Türkiye’de gerçekleşen yerli makine üretim adetleri özellikle son 10 yıl içerisinde katlanarak yükselmiş durumda ve bu artış büyük bir ivme ile devam ediyor. Bununla birlikte son yıllarda yerli takım tezgahı üreten firma sayısı oldukça arttığı da göz önüne alındığında bu potansiyeli değerlendirmek için FANUC Yerli Makine Üreticisinin Yanında projemizi hayata geçirdik. Bu projeyle birlikte yerli makine imalat sektörünü destekleyip üretim ve kalitenin sürdürebilirliğini sağlayacağız” dedi.
Yerli imalatçı, ürettiği makineyle dünyanın her noktasına ulaşacak
Mevcut projeyle birlikte Türkiye’de yerli CNC makine üreten bütün firmalarla uzun süreli anlaşmalar yapmayı hedeflediklerini söyleyen Güleç, FANUC orta ve uzun vadeli hedeflerine dair şunları paylaştı: “Projemiz sayesinde yurt içi ve yurt dışından yatırımcılara gerekli yol haritası ve ihtiyaç olan üstün FANUC teknolojisini sunacağız. Bunun sonucunda da öncelikle Türkiye sanayisine ve yerli makine üretim sektörüne yeni katma değerler kazandıracağız. Ayrıca Türkiye’de üretilen makinelerin dünya sanayisinde tercih edilebilir duruma geldiğini ve bu üretimin FANUC partnerliği ile gerçekleştiğini dünyaya kanıtlayıp bu makinelerin tercih edilme oranlarını artırmak da öncelikli amaçlarımız arasında. Yerli üreticilerle yaptığımız bu anlaşmalar bir yıldan uzun süreli, üretimi tamamıyla kapsayan ve onların lehine bir yapıda olacak.”
FANUC’un bilgi birikimi ve teknolojisi Türkiye sanayisine değer katacak
Dünya genelinde halihazırda 100’e yakın ülkeye satış gerçekleştiren yerli makine imalatçısının bu sayıyı FANUC’un yeni projesiyle artıracağını belirten Güleç, “Türkiye, coğrafi konumu dolayısıyla birçok avantaja sahip. Sahip olunan bilgi birikiminin yanında coğrafi avantaj da bazı global CNC takım tezgahı üreticilerinin Türkiye’de üretim yapmak için büyük yatırımlar yapmasının önünü açıyor. Bu gelişmelerle birlikte önümüzdeki yıllarda Türkiye’de üretimin hızla artacağına eminiz. Bu doğrultuda FANUC olarak hayata geçirdiğimiz bu proje sayesinde yerli üreticinin global rekabetteki gücüne değer katacağız. Eminiz ki; Türkiye için bugün, dünden çok daha iyi ama gelecek bugünden daha iyi olacak. Yerli makine imalatında yer alan sanayicilerimizin geçmişte olduğu gibi gelecekte de FANUC Türkiye olarak yanlarında olacağız. Dünya’nın en büyük CNC üreticisi olarak sahip olduğumuz bilgi birikimini ve teknolojiyi yine ülkemiz sanayisine sunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
FANUC Hakkında:
FANUC, CNC kontrol sistemleri, robotlar, Robodrill (İşleme Merkezi), Robocut (Tel Erozyon), Roboshot (Plastik Enjeksiyon) gibi üretim makineleri için fabrika otomasyonunda dünya liderliğini üstleniyor. 1956'dan beri Japonya’nın Yamanaka Gölü yakınındaki Fuji Dağı eteğinde 1,7 milyon metrekarelik fabrikasında, otomasyon endüstrisi için; CNC kontrolör, robot ve makinelerin geliştirilmesine öncülük ediyor. Dünya çapındaki 271 iştiraki ve 8.200'den fazla çalışanıyla hizmet veren FANUC, müşterilerine satış, servis, teknik destek, Ar-Ge ve müşteri hizmetleri alanlarında yüksek kalitede hizmet sunuyor. Geleceğin fabrikasını yaratma hedefiyle dünya endüstrisi için nesnelerin endüstriyel internetini (Industrial IoT-IIoT) tasarlayan ilk firmalardan olan FANUC, geliştirdiği FIELD (FANUC Intelligent Edge Link and Drive) uygulaması ve robotları gerçek zamanlı izleme teknolojisi ‘Zero Down Time (ZDT)’ ile fabrika otomasyonuna yön veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mobilya ve dekorasyon sektöründe faaliyet gösteren ve mutfak, banyo, kapı, vestiyer, dolap, ray dolap, dekorasyon ürünlerini tek çatı altında toplayan Themore Consept; 38 yıllık tecrübe ve birikimini, son teknoloji ve sistemlerle bugüne taşıyor. Şirketin 2022 yılına ilişkin finansal sonuçlarını değerlendiren Orge Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Geçgel “2021 Yılında bir önceki yıla göre yüzde 72 büyüdük. Bu yılı da ciro bazında, iki katından fazla büyümeyle kapatıyoruz. Artan talepler sonrası Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 60 bin metrekarelik kapalı alana sahip yeni bir fabrika yatırımının anlaşmasını yaptık. Yeni dönemde, 300 çalışanımız ve 65 bin metrekarelik aylık üretim kapasitemizi daha da artırarak yurt içi ve yurt dışı bayileşme çalışmalarını yoğunlaştıracağız.” dedi.
2025’e kadar yurt içi ve yurt dışındaki mağazalarını 3 katına çıkaracak
Ayda 10 bin mutfak ve banyo modülü, bin 500 kapı ürettiklerini kaydeden Ahmet Geçgel konuşmasında şu noktaların altını çizdi: “Avrupa başta olmak üzere 15 ülkeye tasarımlarımızı ihraç ediyoruz. Yurt dışında Fransa, Makedonya, Umman ve Pakistan’da mevcut satış noktalarımızda hizmet veriyoruz. Yeni dönemde de odağımız ihracatta büyüme olacak. 2023 yılında yurt içinde 10, yurt dışında 4 yeni bayilik planlıyoruz. 2025 yılına kadar yurt içinde 45, yurt dışında 15 satış mağazasına ulaşmayı hedefliyoruz. Bugüne kadar Yunanistan, Dubai, Kenya, Kanada, Katar, Almanya, İsviçre, Romanya ve Azerbaycan’da başarılı projeler sonuçlandırdık. Hali hazırda Aydın, İzmir, Bodrum ve Kuşadası’nda 4 büyük fabrika merkez satış mağazası, aynı zamanda Bodrum, Manisa, Beylikdüzü, Erenköy, Datça, Erzincan, Gaziantep ve Didim’de bayilerimizle hizmet veriyoruz. Hedefimiz 2025’e kadar Themore Concept mağaza sayısını 3 katına çıkarmak.”
“Alanımızda Türkiye genelindeki ilk Ar-Ge merkezini kurduk”
Ar-Ge merkezi kapsamında son teknoloji ve sistemlerle üretim yaptıklarını kaydeden Geçgel, “Her türlü müşteri talebini karşılayabilecek; klasikten, moderne geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. Standart banyo, kapı, mutfak modellerinin yanı sıra demonte ürünler dediğimiz vestiyer, giyinme odası, gardırop ve yatak başı gibi kişiye özel çözümler de sunmaktayız. Concept modellerimiz ile mutfak, banyo, kapı, vestiyer TV ünitesi ve duvar giydirme ürünlerini aynı model ile tasarlayabilmekteyiz. Hizmet verdiğimiz mutfak, banyo ve kapı sektöründe; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca onaylanan Türkiye genelindeki ilk Ar-Ge merkezini kurduk. Araştırmacı, teknisyen ve destek personellerimizle tam zamanlı ve yarı zamanlı olarak 26 Ar-Ge merkezi çalışanıyla yenilikçi fikirler sunmayı, sektöre ve firmaya kazanımlar sağlamayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Threshold (T), Keep Network ve NuCypher merkeziyetsiz ağlarının zincir üstü birleşmesiyle ortaya çıkan topluluk odaklı bir ağdır. Keep Network ve NuCypher projelerinin kurucuları Matt Luongo, MacLane Wilkinson ve Michael Egorov tarafından geliştirilen Threshold (T) ile kullanıcıların varlıklarını güvenli bir şekilde tutmaları ve kullanıcıların gizliliğini korumaları için alternatifler sunmaya çalışıldığı belirtilmektedir. Proje geliştiricileri, Threshold ağı ile birçok alanda merkeziyetsiz uygulamalar oluşturabilmektedir.
Threshold'un yerel jetonu T’dir. T jetonu ağda düğüm stake etmek ve jeton sahiplerine ağda söz hakkı vermek amacıyla kullanılır. T jetonu sahipleri, Threshold ağının yönetimi için alınacak olan kararlarda oy kullanma hakkına sahip olurlar.
T’nin toplam arzı 10,000,000,000 adet ile sınırlandırılmıştır. NuCypher (NU) ve Keep Network (KEEP) yatırımcıları, sahip oldukları kripto varlıkları Threshold kontratı üzerinden T’ye dönüştürebilmektedir.
Minimum yatırma limiti 70 T
Yeni eklenen kriptopara ile BtcTurk PRO web sitesi ve mobil uygulaması üzerinden Türk Lirası (TRY) ve Tether (USDT) işlem çiftlerinde alım satım işlemi yapılabiliyor. Threshold için minimum yatırma tutarı 70 T, minimum çekme tutarı 70 T olarak uygulanıyor.
Threshold (T) nedir, nasıl çalışır, nasıl alınır ve TRY ve USDT işlem çiftlerinde nasıl işlem yapılır sorularının yanıtlarına bu bağlantıdan ulaşılabilir: https://www.btcturk.com/bilgi-platformu/threshold-t-nedir-nasil-calisir/
BtcTurk PRO’da listelenen 76 kriptopara birimi
Bitcoin’in (BTC) yanı sıra BtcTurk PRO’da yer alan kriptopara birimleri: Tether (USDT), Ethereum (ETH), Synthetix (SNX), Enjin (ENJ), Cosmos (ATOM), Polygon (MATIC), XRP (XRP), Ankr (ANKR), Cardano (ADA), Eos (EOS), Dogecoin (DOGE), Compound (COMP), Decentraland (MANA), Stellar (XLM), Neo (NEO), TRON (TRX), Tezos (XTZ), Polkadot (DOT), Avalanche (AVAX), Chiliz (CHZ), The Graph (GRT), OMG Network (OMG), Chainlink (LINK), Uniswap (UNI), Litecoin (LTC), Maker (MKR), Dash (DASH), Basic Attention Token (BAT), Filecoin (FIL), USD Coin (USDC), Solana (SOL), Stacks (STX), Axie Infinity (AXS), Shiba Inu (SHIB), Loopring (LRC), Fantom (FTM), Universal Market Access (UMA), Storj (STORJ), Polymath (POLY), Fetch.ai (FET), The Sandbox’ı (SAND), Amp (AMP), Audius (AUDIO), Spell Token (SPELL), Terra (LUNA), ApeCoin (APE), Bancor (BNT), Curve DAO (CRV), Quant (QNT), Golem (GLM) ve SKALE Network (SKL), Algorand (ALGO), PAX Gold, Ethereum Name Service (ENS) ve Immutable X (IMX), Render Token (RNDR), PlayDapp (PLA), Livepeer (LPT), Ethereum iExec RLC (RLC), Civic (CVC), Ethereum Classic (ETC), Holo (HOT), Aptos (APT), Flow (FLOW), Cartesi (CTSI), Chain (XCN), Mask Network (MASK), API3 (API3), Band Protocol (BAND), Flare (FLR) ve Threshold (T).
BtcTurk Hakkında
2013 yılında Kerem Tibuk tarafında kurulan ve CEO'luğunu Özgür Güneri'nin yaptığı BtcTurk, Bitcoin ve kriptopara alım satım platformu olarak hizmet veriyor. 1 Temmuz 2013'te TL ile ilk Bitcoin alım satımına aracılık eden BtcTurk'ün 800’e yakın çalışanı bulunuyor. Eliptik Yazılım ve Ticaret A.Ş. tarafından yönetilen BtcTurk, 5 milyondan fazla kullanıcısına 7/24 hizmet veriyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Antalya’da Devlet, yerel yönetimler ve özel sektörün el ele vererek hayata geçirdiği Türkiye’nin en önemli iki bisiklet turundan biri haline gelen TOUR OF ANTALYA powered by AKRA, bu sene 5. kez gerçekleştirilecek. Spor ve bisiklet turizmine dikkat çekmek için 2018 yılında ilk startı verilen TOUR OF ANTALYA, Türkiye’nin ve özellikle Antalya’nın bisiklet turizmindeki zenginliğini gözler önüne seriyor.
5 yıl önce Akra Hotels’in ana sponsorluğunda Türkiye ve Antalya turizmine büyük katkılar sunan Corendon Airlines, Fraport TAV Antalya Havalimanı, Diana Travel, Grand Park Lara, Paloma Hotels, Regnum Carya, Zemzem Grup, Antalya Aquarium gibi markaların desteğini alan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği ve Antalya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, devlet, yerel yönetim ve özel sektörün sahiplendiği TOUR OF ANTALYA, 5 yıl gibi kısa bir sürede bisiklet dünyasına kendisini kabul ettirdi. Rusya’dan Büyük Britanya’ya, Fransa’dan Malezya’ya, İtalya’dan Moğolistan’a kadar dünyanın farklı kıtalarından sporcu ve takımları ağırlayan ve 3. yılında da 2.2 kategorisinden 2.1 kategorisine geçerek ünlü dünya bisikletinin yıldız isimlerini ve bisiklet takımlarını ağırlamaya başlayan yarış, Antalya ile özdeşleşen yapısı ile sporcu ve takımların yarışmak için sıraya girdiği bir organizasyon oldu.
Takım ve sporcuların dikkatini çekiyor
Turizmini çeşitlendirmek isteyen ve özellikle spor turizminde yaptığı çalışmalarla adını duyuran Antalya, futbol ve golf başta olmak üzere birçok spor etkinliği ve hazırlık kampına ev sahipliği yapıyor. İklim koşulları, alt ve üst yapısı ile spor turizminin de başkenti olmayı başaran Antalya, son yıllarda gerçekleştirdiği atılımlarla bisiklet turizminin de önemli kentlerinden biri haline geldi. 4 farklı etabı ile Antalya’nın doğal ve kültürel güzelliklerini gözler önüne seren yarış, heyecan veren yapısı ile de takım ve sporcuların dikkatini çekiyor.
Hedefine emin adımlarla ilerliyor
Avrupa’da yaklaşık 50 milyar euroluk ticari hacme sahip olan bisiklet turizminden aldığı payı artırmayı hedefleyen Antalya, Tour of Antalya başta olmak üzere büyüyen organizasyonları ile hedefine emin adımlarla ilerliyor. Bu ilerleyişin farkına varan oteller de Bisiklet Dostu Otel Sertifikası alarak kapılarını tek tek bisiklet takımları ve sporculara açmaya başladı. Tour of Antalya Genel Direktörü Aydın Ayhan Güney ve Tour of Antalya Proje Direktörü A.Haluk Özsevim, Antalya’nın bisiklet turizmini ve bisiklet turizmindeki hedefi hakkında açıklamalarda bulundu.
Aydın Ayhan Güney: “Hayaldi gerçek oldu”
Türkiye’nin farklı noktalarında başarılı spor etkinliklerine de imza atan Tour of Antalya Genel Direktörü Aydın Ayhan Güney, bisiklet turizminin Türkiye ve Antalya’daki hızlı büyümesine devam edeceğini söyledi. Son yıllarda bisiklete karşı hem amatör hem de profesyonel anlamda ilginin artığını kaydeden Güney, “Türkiye’de spor turizmi güzel bir ivme yakalamıştı. Farklı spor dallarındaki bu gelim bisiklet turizminde de devam ediyor. Önceden ‘Bisiklet takımları kamp için Türkiye’ye gelecek’ dediğimiz zaman bu ulaşılmaz bir hedef olarak gösteriliyordu. Ancak şu an geldiğimiz noktaya baktığımız zaman bunun hayal olmadığını görmüş olduk. Çünkü Türkiye’de düzenlenen bisiklet organizasyonları sadece Avrupa’da değil tüm dünyadaki bisiklet takım ve sporcularının dikkatini çekti. Şimdi takım ve sporcular Antalya’ya kampa geliyor. Bu da ilerlediğimiz yolun doğru olduğunu gösterdi. Bisiklet turizminde milyarlarca dolarlık bir pastadan bahsediyoruz. Türkiye ve Antalya bu noktada çok zengin bir yapıya sahip. Turizmi çeşitlendirmek ve 12 aya yaymak için önemli argümanlardan biri de bisiklet turizmidir. Çok ciddi bir pastadan bahsediyoruz ve Türkiye bu pastadan çok ciddi bir pay alacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Haluk Özsevim: “Taleplere ‘hayır’ diyoruz”
Tour of Antalya Proje Direktörü A. Haluk Özsevim ise Türkiye’nin bisiklet turizmine geç adım attığını ancak gelişimini çok hızlı sürdürdüğünü ifade etti. Bisiklet organizasyonlarının çok dikkat isteyen ve ayrıntılı organizasyonlar olduğunu hatırlatan Özsevim, “Bu organizasyonlar çok zorlu organizasyonlar ancak tanıtım ve imaja sağladığı katkı da çok büyük. Bu sene 5. kez gerçekleştireceğimiz organizasyon için çok zorlu bir süreci özel sektör ve yerel yönetimler birlikte hareket ederek atlattık. Çok başarılı olduk ve Tour of Antalya’yı bilinen bir marka organizasyon haline getirdik. İlk yıllarda takımları katılımları için teşvik etmeye çalışırken şimdi takımların çok ciddi ilgisini görüyoruz ve kotayı doldurduktan sonra taleplere ‘hayır’ yanıtı vermek durumunda kalıyoruz. Bu gelişim bizim için önemli bir göstergedir. Kısa sürede önemli bir yol aldık. Bisiklet takımları kamp için Türkiye’ye gelmeye başladı. Farklı yarış organizasyonları da yapılıyor. Her başarılı organizasyon Türkiye’ye ve Antalya’ya büyük bir değer katmaktadır. Milyarlarca euroluk bir pazardan bahsediyoruz ve bu pazar her geçen sene büyüyor. İlerleyen yıllarda Türkiye ve özellikle Antalya, bisiklet turizminde çok ciddi bir noktaya ulaşacaktır” diye konuştu.
TOUR OF ANTALYA powered by AKRA’ya güçlü kurum ve markalardan büyük destek
Dünyaca ünlü bisiklet takımlarını ve bisikletçilerine 2018 yılından bu yana ev sahipliği yapan TOUR OF ANTALYA powered by AKRA, bisiklet sporunun gelişimi ve bisiklet turizmi için itici güç olurken Antalya ve Türkiye’nin tanıtımı için de değer yaratıyor.
T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Bisiklet Federasyonu, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin yanı sıra ilçe belediyeleri ve Antalya merkezli kamu kurumlarının ve kuruluşların destek verdiği TOUR OF ANTALYA; AKRA Hotels ana sponsorluğunda; Corendon Airlines, Fraport TAV Antalya Havalimanı ve Diana Travel’ın co-sponsorluğunda, Grand Park Lara Otel, Paloma Hotels, Regnum Carya, Zemzem Grup, Salcano, Shimano, Yaşam Hastanesi, Antalya Aquarium ve Akdeniz Reklamcılar Derneği (ARD)’nin destekleriyle düzenlenecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
ANKARA ili POLATLI, ilçesi İNLER MAHALLESİ (125 ADA, 18 NO.LU PARSEL) mevkiindeki ŞEREF GLOBAL GAYRİMENKUL YAPI MALZEMELERİ INSAAT İTHALAT İHRACAT SAN. VE TIC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan GÜNEŞ ENERJİ SANTRALİ (8,64 Hektar - 5,706 MWe - 5,706 MWm) projesi ile ilgili olarak ANKARA Valiliğimize sunulan P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel bir kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümleri sağlayıcısı olan Vertiv (NYSE: VRT), entegre modüler çözümler (IMS), alçak gerilim anahtarlama donanımı ve busbar (busway) işini desteklemek için Birleşik Arap Emirlikleri Ras Al Khaimah’taki genişletilmiş fabrikasının açılışını yaptı. Son ekleme, Vertiv’in küresel ticari operasyonlarına yönelik üretim ağı için stratejik bir öneme sahip. Ayrıca Orta Doğu, Afrika, Avustralya ve Güney Asya bölgelerindeki müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için stratejik bir konumda yer alıyor.
Saha, mevcut E+I Powerbar Gulf fabrikasının bir uzantısı ve üretimle ofis alanı olarak hizmet veren ek 5 bin 700 metrekarelik bir alan sağlıyor.
Vertiv CEO’su Giordano Albertazzi, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Vertiv’in yüksek performans kültürü ve inovasyon temellerinin Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki bu yeni eklentide hayata geçirildiğini görmekten daha büyük gurur duyamazdım. Bu genişleme, devam eden dijital dönüşüm için kritik öneme sahip çözümlerle birden fazla ülkede büyüyen müşteri tabanımızı daha iyi desteklememizi sağlıyor. Müşterilerimizle birlikte ve müşterilerimiz için yenilikleri hayata geçirme becerilerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.”
Vertiv Powerbar Gulf Direktörü Adrian Sheridan da şu yorumda bulundu: “Yeni fabrika alanının eklenmesi bölgeye hizmet etmenin önemini gösteriyor. Vertiv, müşterilerini desteklemek için sürekli olarak en son ve en yenilikçi çözümleri sunmaya çalışıyor.”
Yeni fabrika, aşağıdakiler dahil olmak üzere bir dizi güç dağıtım ve süreklilik çözümü üretecek:
• Düşük voltajlı (AG) anahtarlama donanımı; hibrit iş gücünü desteklemek, iş operasyonlarına güç sağlamak ve dijital ürün ve hizmetler sunmak için gereken elektriğin sürekli akışını sağlar. Tüm AG anahtarlama donanımı saha gereksinimlerine uyacak şekilde yapılandırılabilen modüler bir tasarım kullanılarak özel olarak üretilmiştir.
• Vertiv™ Powerbar iMPB busbar (busway) sistemi işletmelerin güç dağıtım altyapısını zaman içinde uygun maliyetli bir şekilde optimize etmesine ve uyarlamasına olanak vererek, kritik yüklere sürekli güç dağıtımıyla kullanılabilirliği en üst düzeye çıkarıyor.
• Prefabrike modüler çözümler veri merkezleri için eksiksiz bir anahtar teslimi paket sunuyor. Tamamen monte edilmiş güç modülleri, önceden entegre edilmiş eksiksiz bir unite olarak sahada kurulmaya hazır şekilde, üretim tesislerinde tasarlanıyor, üretiliyor ve test ediliyor.
Kasım 2021’de, Vertiv. dünya çapında veri merkezleri ve diğer kritik dijital altyapı ve süreklilik çözümlerine yönelik teklif portföyünü daha da güçlendirmek için E+I Engineering Ireland Limited ve Ras Al Khaimah merkezli iştiraki Powerbar Gulf LLC’nin satın alımını tamamladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borusan Holding, sürdürülebilirlik odak alanları olan iklim, insan ve inovasyon başlıklarında farkındalık yaratacak projeler hayata geçiriyor. Sürdürülebilirliği iş süreçlerine entegre etmenin yanında bir sürdürülebilirlik kültürü oluşturmayı ve bu alanda bilinci yükseltmeyi amaçlayan Borusan, Geleceğe İlham Buluşmaları düzenliyor. Her ay gerçekleşen buluşmalarda toplumsal cinsiyet eşitliği, gençler ve iklim krizi, doğa ve insan ilişkisi, insan ve teknoloji odağında sürdürülebilirlik gibi farklı konular ele alınıyor. EKOIQ Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru?moderatörlüğünde düzenlenen buluşmalar Borusan’ın sosyal medya hesaplarından yayınlanarak izleyicilerle buluşuyor.
“Ne iş yaparsak yapalım sosyal ve çevresel etkimizi hesap etmeliyiz”
Video podcast formatında yeni nesil yayıncılık anlayışıyla hazırlanan serinin son buluşmasında Mazars Denge CEO & Kurumsal Sürdürülebilirlik Elçisi Dr. İzel Levi Coşkun ile girişimcilik odağında sürdürülebilirlik ele alındı. Girişimciliği kişinin ya da ekibin kendini var ettiği bir iş olarak gören Dr. İzel Levi Coşkun, “Sürdürülebilir girişimcilik dediğimizde işin içine anlam da giriyor. Anlam ile o yapılan iş arasındaki ilişki sürdürülebilir girişimcilikte ortaya çıkıyor. Bu şekilde düşündüğümüzde yapılan her işin bir sosyal ve çevresel etkisi olduğu varsayımından yola çıkarak esas konunun sadece bir gelir modeli oluşturup gelir elde etmek ve büyümek olmadığı, merkeze faydayı da koyabileceğimiz ve toplumsal çevresel faydayla birlikte ekonomik getiriyi birleştirebileceğimiz bir şekilde de düşünebiliriz. Ne iş yaparsak yapalım sosyal ve çevresel etkimizi hesap etmemiz ve onun muhasebesini tutmamız lazım” diyor.
Yayını izlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=cShF1-jHPqg
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Emirates, Avustralya kapasitesinin yeniden eski haline getirilmesine yönelik önemli bir adım daha atarak iki önemli şehir Sidney ve Melbourne’e seferlerini artırıyor. Havayolu, Sidney aktarmalı Christchurch, Yeni Zelanda seferlerini de yeniden başlatarak Avustralyalı yolculara trans-Tasman güzergâhında yeni bir seyahat yolu sunuyor.
Emirates, 26 Mart’tan itibaren Dubai ve Melbourne arasındaki Singapur aktarmalı günlük sefer sayısını ikiden üçe çıkarırken 1 Mayıs’tan itibaren Sidney’e üçüncü bir direkt sefer daha gerçekleştirmeye başlayacak. Havayolu, kısa bir süre önce Brisbane’e 1 Haziran’dan itibaren günde iki sefer yapılacağını duyurmuştu. Havayolu seyahatinde yoğun günlerden geçilen bir dönemde atılan bu devasa adımla Emirates, Avustralya kalkışlı ve varışlı seferlerini artırma konusundaki kararlılığını sürdürüyor. İki sefer de Economy, Business ve First Class kabinler sunan üç sınıflı Boeing-777 300ER ile gerçekleştirilecek.
Emirates yıl ortasına kadar Avustralya’ya haftada 63 sefer gerçekleştirme seviyesine ulaşacak ve önemli şehirlerden haftada 55 binin üzerinde yolcu taşıma kapasitesine sahip olacak. Havayolunun Avustralya seferlerini eski haline getirme çalışmalarında önemli bir kilometre taşı olarak, Melbourne ve Sidney seferleri pandemi öncesi seviyelere ulaşacak. Kapasitedeki artış, yolculara Avustralya kalkışlı ve varışlı daha fazla bağlantı imkânı sağlayarak turizmin canlandırılmasına destek olmanın yanı sıra Boeing 777-300ER’nin sunduğu 22 tonluk büyük kargo kapasitesi sayesinde ticaret ve iş olanaklarını güçlendirecek.
Emirates, yeniden başlatılan üçüncü Dubai-Melbourne seferiyle, Singapur ve Melbourne arasında yeni bir bağlantı seçeneği sunarak iki şehir arasındaki güçlü talebi karşılamanın yanı sıra yolcularına adeta imzası haline gelmiş olan ve farkıyla öne çıkan ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerini sunuyor. Sidney aktarmalı Christchurch seferi 26 Mart’ta başlayacak ve yolculara iki şehir arasında Emirates’in amiral gemisi olan A380 uçağıyla seyahat etme fırsatı verecek.
Emirates Havayolu Ticari İşler Direktörü Adnan Kazım konuya ilişkin şu açıklamada bulundu: “Sidney ve Melbourne’e üçüncü günlük seferin başlaması Avustralya kalkışlı ve varışlı uçuşlarda yılda 500 binin üzerinde ek koltuk kapasitesi sunacak. İki şehirde sefer sıklığını pandemi öncesi seviyelere çıkarmak, Avustralya kapasitemizin eski haline getirilmesinde olağanüstü bir kilometre taşı olup Avustralya uçuşlarımıza olan uzun soluklu kararlılığımızı ortaya koyuyor.
“1996’da Melbourne’e gerçekleştirdiğimiz ilk uçuştan bugüne, 25 yılı aşkın süredir Avustralya’ya sefer düzenliyoruz. Bu süre zarfında, 40 milyondan fazla yolcuyu gururla taşıdık ve pandemi sırasında Avustralya’ya uçuşlarımızı sürdürdük. Seferlerimiz büyük talep görmeye devam ediyor ve biz de yeni Premium Economy Class kabinimiz gibi hizmetler de dâhil olmak üzere Avustralyalılara ve yolcularımıza daha fazla seyahat seçeneği sunmak için özveriyle çalışıyoruz. Avustralya, Premium Economy sınıfının sunulduğu ilk pazarlardan biridir.”
Melbourne Havalimanı CEO’su Lorie Argus şunları söyledi: “Emirates’in Melbourne seferlerini artırmasından ötürü büyük heyecan duyuyoruz. Melbourne-Singapur güzergâhında seferlerin yeniden başlamasıyla, Emirates Melbourne’den günde üç uçuş gerçekleştirerek kapasitesini Covid öncesi seviyelere çıkaracak.
“Melbourne’den Avrupa ve Asya’ya güçlü bir seyahat talebiyle karşı karşıya olduğumuz bu günlerde, sunulan ekstra kapasite yolcular için harika bir gelişme olarak öne çıkıyor. Kapasitenin artırılması, Boeing 777-300 modeli uçağın Asya ve Ortadoğu’ya sunduğu ek kargo olanaklarıyla Victoria’lı ihracatçıları da sevindirecek.”
Sidney Havalimanı CEO’su Geoff Culbert ise şu açıklamalarda bulundu: “Sidney-Dubai güzergâhındaki bu ek kapasiteyi büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Yolcular bu sayede Emirates’in geniş global uçuş ağına erişebilecek.
“Bu ek seferler, yüksek seyahat talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan ek kapasiteyi sağlayarak Avustralya’nın uluslararası havacılık faaliyetlerinin toparlanması için atılan önemli adımlardan birini teşkil ediyor. Avrupa yaz sezonuna girmeden ve Yeni Güney Galler’de (NSW) okulların kış tatili başlamadan önce tam zamanında atılan bu adımla, hem ziyaretçilerin hem de Avustralyalıların daha fazla seçeneğe sahip olacağını görmek harika.
“Ayrıca, üç yıllık bir aranın ardından A380’in trans-Tasman güzergâhına dönmesinden de mutluluk duyuyoruz. A380 seferleri, Sidney ve Yeni Zelanda güzergâhındaki güçlü seyahat talebini karşılamak için ekstra koltuk kapasitesi sunacak.”
Emirates’in yeniden başlatılan seferleri
Sidney - Dubai: üçüncü günlük direkt sefer
Emirates, 1 Mayıs 2023’ten itibaren, Dubai ve Sidney arasında Boeing 777-300ER ile üçüncü bir günlük sefer gerçekleştirmeye başlayacak. Emirates’in EK416 sefer sayılı uçuşu Dubai’den 21:30’da kalkış yaparak Sidney’e ertesi gün 17:20’de varacak. EK417 sefer sayılı dönüş uçuşu ise 20:10’da Sidney’den kalkarak 04:30’da Dubai'ye varacak. Havayolu, hâlihazırda Sidney’e A380 ile günde iki sefer düzenliyor. Her iki seferde de bulunan markanın Premium Economy kabin sınıfı büyük beğeni topluyor.
Melbourne - Dubai: Singapur aktarmalı üçüncü günlük sefer
Victoria’da turizmi ve ticareti canlandırmaya olan uzun soluklu kararlılığını sürdürmeye devam eden Emirates, 26 Mart 2023’ten itibaren Melbourne’e Singapur aktarmalı üçüncü günlük seferini gerçekleştirmeye başlayacak. EK404 sefer sayısıyla ve Boeing 777-300ER uçak modeli ile gerçekleştirilecek olan üçüncü günlük uçuş Dubai’den 21:15’te kalkarak Singapur’a 08:50’de varacak. Uçuş daha sonra Singapur’dan 10:25’te kalkış yaparak yerel saatle 20:35’te Melbourne’e varacak. EK405 sefer sayılı dönüş uçuşu ise, 03:25’te Melbourne’den kalkarak 08:15’te Singapur’a varacak. Uçuş daha sonra 09:40’ta Dubai için havalanacak ve yerel saatle 13:00’te varacak.
Sidney aktarmalı Christchurch seferleri yeniden başlıyor
Emirates, Sidney aktarmalı Christchurch seferlerini 26 Mart 2023’ten itibaren yeniden başlatıyor. Seferler A380’le ve EK412 ve EK413 sefer sayılarıyla gerçekleştirilecek. Emirates’in EK412 sefer sayılı uçuşu Dubai’den 10:15’te kalkış yapacak ve 07:00’de Sidney’e varacak. Uçuş daha sonra Sidney’den 08:45’te kalkış yaparak 13:50’de Christchurch’e varacak. Ardından EK413 sefer sayılı uçuş Christchurch’ten 18:20’de kalkacak ve 19:40’ta Sidney’e varacak. EK413 sefer sayılı uçuşun son olarak ise 21:45’te kalkış yaptıktan sonra yerel saatle 05:15’te Dubai’ye varacak. Christchurch’teki yolcular havayolunun amiral gemisinin keyfini çıkarmakla kalmayıp büyük rağbet gören Premium Economy kabini ve tüm seyahat sınıflarındaki en yeni ürünleri de ilk kez deneme fırsatını bulacaklar.
Emirates, 1996’dan beri merkezi Dubai üzerinden Sidney, Melbourne, Brisbane, Perth ve diğer noktalara seferlerini kademeli olarak artırarak Avustralya’ya 25 yılı aşkın süredir hizmet veriyor. Havayolu, Avustralya çıkışlı ve varışlı seyahat eden yolcuları için seyahat seçeneklerini artırmaktan çok büyük gurur duyarken geniş kapsamlı uçuş ağı sayesinde yerel işletmelerinin dünyaya daha güçlü bir şekilde erişmesini sağlıyor ve ülkeye ziyaretçi çekerek yükselişte olan seyahat ve turizm sektörlerine fayda sağlıyor. Havayolu ayrıca Perth’e günlük A380 seferleri düzenliyor.
Rezervasyonlar emirates.com, Emirates uygulaması ya da çevrimiçi veya çevrimdışı seyahat acentelerinden yapılabilir.
Emirates Hakkında:
Emirates, dünyayı global merkezi olan Dubai aracılığıyla birbirine bağlayan, dünyanın en hızlı büyüyen havayolu şirketlerinden biridir. Emirates, bugüne kadar 500’ün üzerinde uluslararası ödül kazandı. Modern, verimli ve rahat uçaklarıyla 1987 yılından beri Türkiye’deki yolcularını Dubai üzerinden dünyaya bağlıyor. Emirates, ikonik çift katlı süperjumbo Airbus A380 ve Boeing 777 - 300ER uçakları ile İstanbul Havalimanı’ndan haftada toplam 21 sefer gerçekleştiriyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.