Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güler Yatırım Holding A.Ş. ve iştirakleri, yurtiçi yatırımcı ve analist toplantısı düzenleyerek, halka açık şirketlerin geçmişten bugüne geçirdiği önemli aşamaları, sektörel konumlarını ve gelecek hedeflerini paylaştı. Toplantıda, A1 Capital Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Kartal Yenilenebilir Enerji Üretim A.Ş., RTA Laboratuvarları Biyolojik Ürünler İlaç ve Makine San. Tic. A.Ş. ve Pardus Girişim Sermayesi A.Ş.'nin stratejik planları ve finansal performansları da detaylı bir şekilde ele alındı.
Güler Yatırım Holding A.Ş. ve bağlı ortaklıkları tarafından organize edilen Yatırımcı ve Analist Toplantısı, finans sektöründen 26 fon yöneticisi ve analistin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda Güler Yatırım Holding ve bağlı ortaklıklarının yöneticileri, şirketlerin bugün geldiği noktayı, sektör içerisindeki konumlarını ve gelecek planlarını paylaştı. Katılımcılar arasında A1 Capital Yönetim Kurulu Danışmanı Haluk Bürümcekçi, A1 Capital Yatırım CEO’su Serkan Esenpak, Kartal Enerji CEO’su Haluk Güner, RTA Lab CEO’su Orçun Kalkan ve Pardus GSYO CEO’su Samet Yıldırım yer aldı. Toplantıda, halka açık şirketlerin (GLRYH, A1CAP, PRDGS, KARYE, RTALB) kuruluş tarihinden itibaren geçirdiği kritik aşamalar ele alınırken, şirketlerin bağlı ortaklıkları ve faaliyet alanları hakkında da bilgi verilerek, 2024 yılı finansal durumu ve 2025 yılı için belirlenen stratejik hedefler değerlendirildi.
Güler Yatırım Holding’ten %151 oranında yükseliş
Sunumda paylaşılan verilere göre, 2024 yılında Güler Yatırım Holding'in finansal performansı önemli bir artış gösterdi. Şirketin varlıkları %38, özkaynakları %24 ve hasılatı %71 oranında artış gösterirken, net karlılık %151 oranında yükseliş kaydetti. Pardus GSYO’nun portföyünde bulunan Arf Bio Yenilenebilir Enerji, Turknet İletişim Hizmetleri ve DMR Unlu Gıda gibi şirketlerin performansı ve gelecekteki yatırım fırsatları üzerine detaylı bilgiler verilirken, RTA Laboratuvarları, moleküler biyoloji ve genetik alanındaki büyük potansiyeli ile yeni ürün portföyü ve üretim altyapısı hakkında detaylar sunuldu. Kartal Enerji’nin ise yenilenebilir enerji alanındaki yatırımları, güneş enerjisi projeleri ve çevreci yaklaşımları ile sektördeki konumunun giderek güçlendiği vurgulandı.
A1 Capital, sektördeki güçlü konumunu koruyor
A1 Capital, Borsa İstanbul’da işlem gören %28,15 halka açık payı ile Türkiye’nin en büyük banka dışı aracı kurumları arasında yer alıyor. 2024 yılı itibarıyla 369 milyon net kar elde eden şirket, işlem hacmi açısından banka dışı aracı kurumlar arasında 2. sırada, genel sıralamada ise 10. sıradaki yerini koruyor. Şirket, hisse senedi ve VİOP işlemlerine aracılık, yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi, halka arz, borçlanma aracı ihraçları, şirket değerlemesi ve finansal danışmanlık hizmetleri sunarak sektörde geniş yetkili bir aracı kurum olarak faaliyet gösteriyor. 675 milyon TL sermayesi olan A1 Capital; 4,065 Milyar TL Özsermaye ile banka aracı kurumları hariç öz sermaye büyüklüğüne göre 2. sırada yer almakta olup, güçlü sermaye yapısı ve teknolojik altyapısıyla dijital çözümler sunarak büyüme stratejisini sürdürüyor.
Gelecek vizyonu ve stratejik büyüme
Sunumda, makroekonomik gelişmeler ve pazar dinamikleri çerçevesinde şirketlerin izleyeceği yol haritası tartışıldı ve yatırımcılara şeffaf ve stratejik bir vizyon sunuldu. Güler Yatırım Holding, 2025 yılında finans, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji ve girişim sermayesi alanlarında yeni yatırım projeleriyle sektördeki etkinliğini artırmayı hedefliyor. Özellikle yenilenebilir enerji ve biyoteknoloji alanlarında yapacağı yatırımlarla sürdürülebilir büyüme stratejisini güçlendirmeyi planlayan Şirket, girişim sermayesi yatırımlarıyla yeni ve inovatif şirketlere destek vererek, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Avrupa borsaları güne alış ağırlıklı başladı.
Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.3, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.4, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.3, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0.3 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.2 değer kazandı.
Küresel kripto para piyasasının değeri 2 trilyon 801 milyar dolara gerilerken, Bitcoin (BTC) 82 bin 750 dolar seviyesinde fiyatlanıyor. Bybit TR'nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni'nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki son gelişmeleri değerlendirdi
“Kripto para piyasası yön arayışını sürdürüyor. Küresel piyasa değerinde yaşanan yüzde 2,2’lik düşüş, yatırımcı duyarlılığı üzerinde baskı oluştururken, Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere önde gelen kripto varlıklar karışık bir seyir izliyor. Kurumsal tarafta ise dikkat çeken gelişmeler var. Bitcoin spot ETF’lerine yönelik 275 milyon dolarlık net giriş, kurumsal ilginin sürdüğüne işaret ederken, Ethereum ETF’lerinden yaşanan çıkış yatırımcıların temkinli duruşunu ortaya koyuyor. MicroStrategy’nin bugüne kadarki en küçük Bitcoin alımını gerçekleştirmesi ise şirketin stratejisini sürdürülebilir şekilde devam ettirdiğini gösteriyor. Düzenleyici cephede ise önemli adımlar atılıyor. SEC’in yeni başkanı olarak aday gösterilen Paul Atkins’in, 27 Mart’ta Senato’da yapılacak duruşması, kripto piyasası için kritik bir gelişme olabilir. Trump yönetiminin kripto dostu düzenlemelere yönelmesi beklenirken, bu süreç yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Öte yandan, ETF başvurularında hareketlilik devam ediyor. Canary Capital’in Sui için spot ETF başvurusu yapması, piyasanın genişleyen ETF trendine yeni bir halka eklediğini gösteriyor. Daha önce Solana, XRP ve Hedera gibi varlıklar için de benzer başvurular yapan Canary Capital’in, kripto ETF’lerine yönelik artan ilgiden faydalanmayı hedeflediği görülüyor.”
Kripto piyasasında dalgalanma: Bitcoin ve altcoin’ler yön arayışında
Kripto para piyasasının toplam değeri, günün ilk saatlerinde toparlanma eğilimi gösterse de son 24 saatte yüzde 2,2 düşüş yaşayarak 2 trilyon 802 milyar dolara geriledi. Dün 1 trilyon 209 milyar dolara yükselen altcoin piyasasının değeri ise 1 trilyon 160 milyar dolara düştü.
Bitcoin (BTC) yüzde 0,4 değer kaybederek 82.744 dolara gerilerken, lider altcoin Ethereum (ETH) yüzde 0,4 artışla 1.897 dolardan fiyatlanıyor. XRP yüzde 1,8 düşüşle 2,28 dolara, Solana (SOL) ise yüzde 2,5 kayıpla 124,04 dolara geriledi.
Son 24 saatte 102 bin 977 yatırımcı tasfiye edilirken, toplam tasfiye miktarı 184,54 milyon dolara ulaştı. Bu tasfiyelerin 93,45 milyon doları uzun (long) pozisyonlardan, 94,05 milyon doları ise kısa (short) pozisyonlardan oluştu.
Öte yandan, 17 Mart’ta Bitcoin spot ETF’leri 275 milyon dolarlık net giriş kaydederken, Ethereum ETF’lerinden toplam 7,28 milyon dolarlık çıkış yaşandı.
Strategy, Bitcoin alımına devam ediyor
Dünyanın en büyük halka açık kurumsal Bitcoin sahibi olan Strategy, bugüne kadarki en küçük Bitcoin alımını gerçekleştirdiğini duyurdu. Şirket, 17 Mart’ta yaptığı açıklamada, toplam 130 Bitcoin (BTC) satın aldığını bildirdi. Yaklaşık 10,7 milyon dolar nakit karşılığında yapılan bu alımda BTC başına ortalama fiyat 82.981 dolar oldu.
Bu son alım, Strategy’nin daha fazla Bitcoin satın almak için başlattığı “STRK ATM” programı kapsamında gerçekleştirildi. Program, toplamda 21 milyar dolara kadar ek sermaye toplamayı hedefliyor. Strategy’nin 130 BTC’lik bu işlemi, şirketin Ağustos 2020’de 250 milyon dolar karşılığında 21.454 BTC satın alarak başlattığı Bitcoin alımlarından bu yana yaptığı en küçük satın alma olarak kayıtlara geçti.
Bu son alımla birlikte Strategy ve bağlı şirketlerinin toplam Bitcoin varlığı 499.226 BTC’ye ulaştı. Şirket, bu BTC’leri toplamda 33,1 milyar dolara satın aldı ve ortalama maliyetini, ücretler ve giderler dahil olmak üzere, BTC başına 66.360 dolar olarak açıkladı.
Şirketin internet sitesindeki verilere göre, mevcut Bitcoin getirisi yüzde 6,9 seviyesinde bulunuyor. Bu oran, 2025 için belirlenen yüzde 15’lik hedefin oldukça altında.
Geçtiğimiz hafta Bitcoin 80.000 doların altına inerek uzun bir aradan sonra en düşük seviyelerine gerilese de Strategy’nin son alımı, önceki alımlarına kıyasla oldukça küçük kaldı. Böylece şirketin bugüne kadar duyurduğu en düşük BTC satın alımı oldu.
Resmi kayıtlara göre, Strategy’nin bundan önceki en küçük BTC alımı Ağustos 2024’te gerçekleştirilen 169 BTC’lik satın almaydı. 2025 boyunca yedi farklı Bitcoin alımı için toplamda 4,4 milyar dolar harcayan Strategy, yılbaşından bu yana BTC’nin dolar karşısındaki değer artışından 2,6 milyar dolar kazanç sağladı.
Ripple, saklama hizmeti ve kripto cüzdanı için ticari marka başvurusu yaptı
Ripple Labs, “Ripple Custody” adı için ticari marka başvurusunda bulundu. Bu hamle, XRP’nin arkasındaki şirketin kripto saklama hizmetleri alanına adım atmayı planladığını gösteriyor.
Başvuruda, markanın dört farklı kullanım alanı belirtiliyor. Bunlardan biri “kripto paraların saklanması ve korunmasına yönelik finansal hizmetler” olarak tanımlanıyor.
Kripto saklama hizmetleri, bireyler ve kurumlar için dijital varlıkların güvenli bir şekilde depolanmasını ve yönetilmesini sağlıyor. Bu hizmetler, özel anahtar kaybı ve güvenlik ihlalleri gibi riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor. Son yıllarda özellikle ABD’de borsa yatırım fonlarının (ETF) onaylanmasının ardından bu alana olan talep hızla arttı.
Ripple’ın marka başvurusu, şirketin Ekim 2024’te başlattığı saklama hizmetinin ardından geldi. O dönemde Ripple, bu adımla ödeme çözümlerinin ötesine geçerek gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi hedeflediğini açıklamıştı. Konuyla ilgili konuşan bir Ripple sözcüsü, marka başvurusu hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
Başvuruda ayrıca, “Kripto para, itibari para, sanal para ve dijital para saklamaya yönelik indirilebilir yazılım, bu varlıkların transferi ve depolanması için indirilebilir yazılım” ifadeleri yer alıyor.
Bu açıklama, Ripple’ın bir kripto cüzdanı geliştirmeyi planladığını düşündürüyor. Şirketin şu an için resmi bir cüzdan hizmeti bulunmuyor. Ancak böyle bir adım, XRP ve diğer dijital varlıkları destekleyen bir cüzdan sunarak Ripple’a işlem ücretleri üzerinden ek gelir sağlayabilir.
Paul Atkins, SEC Başkanlığına bir adım daha yakın
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) yeni başkanı olmaya aday gösterilen Paul Atkins’in göreve başlaması için önemli bir adım atılıyor. Senato Bankacılık Komitesi’nin, Atkins’in durumunu değerlendirmek üzere 27 Mart’ta bir duruşma düzenlemeyi planladığı bildirildi.
Başkan Donald Trump, Atkins’i 4 Aralık’ta SEC başkanlığına aday göstermişti. Ancak, milyarder bir aileyle evli olması nedeniyle mali beyanlarla ilgili yaşanan gecikmeler, sürecin uzamasına neden oldu. Beyaz Saray’ın ilgili belgeleri Senato’ya sunup sunmadığı net olmasa da Senato Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi Başkanı Tim Scott’ın bu duruşmayı planladığı belirtiliyor.
Semafor’dan Eleanor Mueller, 17 Mart’ta X üzerinden yaptığı paylaşımda: “Komitenin Atkins’in belgelerine sahip olup olmadığı hala net değil, ancak şu ana kadar bu süreçte gördüğümüz en büyük ilerleme bu” dedi. Atkins’in göreve başlaması için Senato’nun nihai oylamayı daha sonraki bir tarihte yapması gerekecek. Öte yandan, Senato Bankacılık Komitesi’nin 21 Mart’ta Atkins’in adaylığına ilişkin iki partili bir toplantı gerçekleştirmesi planlanıyor.
Atkins, 2002-2008 yılları arasında SEC komiseri olarak görev yapmış ve öncesinde New York’ta Davis Polk & Wardwell LLP’de kurumsal hukuk alanında çalışmıştı. Eğer göreve başlarsa, eski SEC Başkanı Gary Gensler’e kıyasla kripto para piyasasına daha iş birliğine açık bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor.
Şu an SEC’in başkanlık görevini, eski komisyon üyesi Mark Uyeda vekaleten yürütüyor. Uyeda yönetimindeki SEC, Hester Peirce liderliğinde bir Kripto Görev Gücü kurdu ve daha önce finansal kuruluşların kripto varlıklarını bilançolarında borç olarak göstermelerini zorunlu kılan tartışmalı bir kuralı iptal etti. Son bir ay içinde SEC, Gensler döneminde açılan birçok dava ve soruşturmayı geri çekti.
Canary Capital, Sui ETF için başvuruda bulundu
Kripto yatırım firması Canary Capital, spot piyasadaki Sui (SUI) fiyatını takip eden bir borsa yatırım fonu (ETF) oluşturmak için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) başvuruda bulundu.
Canary Capital, 6 Mart’ta Delaware’de fon için bir tröst kaydı yaptırdı ve 17 Mart’ta SEC’e Form S-1 başvurusunu sundu. Ancak ETF’nin hangi borsada işlem göreceği veya hangi sembolle listeleneceği henüz açıklanmadı. SEC’in ETF’yi değerlendirmeye alabilmesi için Canary’nin ayrıca Form 19b-4 başvurusunu da yapması gerekiyor.
Canary Capital, son dönemde SEC’e Solana (SOL), Litecoin (LTC), XRP (XRP), Hedera (HBAR) ve Axelar (AXL) için de ETF başvuruları sundu. Sui ETF’si, bu girişimlerin en yenisi olarak öne çıkıyor. Başvuru, Sui’nin 6 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın desteklediği kripto platformu World Liberty Financial ile ortaklık kurduğunu açıklamasının ardından geldi.
Bu iş birliği kapsamında World Liberty, Sui token’ını "Macro Strategy" token rezervine ekledi ve taraflar gelecekte yeni ürünler geliştirmek için iş birliği yapacaklarını duyurdu.
Donald Trump, kripto sektörüne yönelik düzenleyici baskıları azaltma sözü vermişti. Bu beklenti, SEC’in yeni yönetim altında kripto ETF’lerini onaylama ihtimalini artırarak birçok şirketin başvurularını hızlandırmasına yol açtı.
SEC şu ana kadar kripto ETF başvurusuna ilişkin kararlarını ertelemiş durumda. Ancak SEC Komiseri Hester Peirce, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, kurumun kripto alanındaki stratejisini belirlemek için önce Paul Atkins’in SEC başkanlığına atanmasını bekleyeceğini belirtti.
Trump’ın SEC başkan adayı olan Paul Atkins’in Senato onay oturumu 27 Mart’ta yapılacak. Atama süreci, Atkins’in mali beyanlarıyla ilgili yaşanan gecikmeler nedeniyle uzamıştı.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2025-3-18 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00) | |||
---|---|---|---|
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 36,674 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 40,0517 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 47,6047 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 41,6301 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 3572,56 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 3554,7 |
2025-3-18 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 11:00) | |||
Döviz Kodu / Cinsi | Birim | Döviz Cinsi / Saflık Derecesi | Alış |
USD/TRY | 1 | USD | 36,6588 |
EUR/TRY | 1 | EUR | 40,0864 |
GBP/TRY | 1 | GBP | 47,607 |
CHF/TRY | 1 | CHF | 41,6152 |
Altın/TRY | 1 gr | 1000/1000 | 3571,87 |
Altın/TRY | 1 gr | 995/1000 | 3554,01 |
Küresel kripto para piyasasının değeri 2 trilyon 801 milyar dolara gerilerken, Bitcoin (BTC) 82 bin 750 dolar seviyesinde fiyatlanıyor. Bybit TR'nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni'nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.
Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki son gelişmeleri değerlendirdi
“Kripto para piyasası yön arayışını sürdürüyor. Küresel piyasa değerinde yaşanan yüzde 2,2’lik düşüş, yatırımcı duyarlılığı üzerinde baskı oluştururken, Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere önde gelen kripto varlıklar karışık bir seyir izliyor. Kurumsal tarafta ise dikkat çeken gelişmeler var. Bitcoin spot ETF’lerine yönelik 275 milyon dolarlık net giriş, kurumsal ilginin sürdüğüne işaret ederken, Ethereum ETF’lerinden yaşanan çıkış yatırımcıların temkinli duruşunu ortaya koyuyor. MicroStrategy’nin bugüne kadarki en küçük Bitcoin alımını gerçekleştirmesi ise şirketin stratejisini sürdürülebilir şekilde devam ettirdiğini gösteriyor. Düzenleyici cephede ise önemli adımlar atılıyor. SEC’in yeni başkanı olarak aday gösterilen Paul Atkins’in, 27 Mart’ta Senato’da yapılacak duruşması, kripto piyasası için kritik bir gelişme olabilir. Trump yönetiminin kripto dostu düzenlemelere yönelmesi beklenirken, bu süreç yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Öte yandan, ETF başvurularında hareketlilik devam ediyor. Canary Capital’in Sui için spot ETF başvurusu yapması, piyasanın genişleyen ETF trendine yeni bir halka eklediğini gösteriyor. Daha önce Solana, XRP ve Hedera gibi varlıklar için de benzer başvurular yapan Canary Capital’in, kripto ETF’lerine yönelik artan ilgiden faydalanmayı hedeflediği görülüyor.”
Kripto piyasasında dalgalanma: Bitcoin ve altcoin’ler yön arayışında
Kripto para piyasasının toplam değeri, günün ilk saatlerinde toparlanma eğilimi gösterse de son 24 saatte yüzde 2,2 düşüş yaşayarak 2 trilyon 802 milyar dolara geriledi. Dün 1 trilyon 209 milyar dolara yükselen altcoin piyasasının değeri ise 1 trilyon 160 milyar dolara düştü.
Bitcoin (BTC) yüzde 0,4 değer kaybederek 82.744 dolara gerilerken, lider altcoin Ethereum (ETH) yüzde 0,4 artışla 1.897 dolardan fiyatlanıyor. XRP yüzde 1,8 düşüşle 2,28 dolara, Solana (SOL) ise yüzde 2,5 kayıpla 124,04 dolara geriledi.
Son 24 saatte 102 bin 977 yatırımcı tasfiye edilirken, toplam tasfiye miktarı 184,54 milyon dolara ulaştı. Bu tasfiyelerin 93,45 milyon doları uzun (long) pozisyonlardan, 94,05 milyon doları ise kısa (short) pozisyonlardan oluştu.
Öte yandan, 17 Mart’ta Bitcoin spot ETF’leri 275 milyon dolarlık net giriş kaydederken, Ethereum ETF’lerinden toplam 7,28 milyon dolarlık çıkış yaşandı.
Strategy, Bitcoin alımına devam ediyor
Dünyanın en büyük halka açık kurumsal Bitcoin sahibi olan Strategy, bugüne kadarki en küçük Bitcoin alımını gerçekleştirdiğini duyurdu. Şirket, 17 Mart’ta yaptığı açıklamada, toplam 130 Bitcoin (BTC) satın aldığını bildirdi. Yaklaşık 10,7 milyon dolar nakit karşılığında yapılan bu alımda BTC başına ortalama fiyat 82.981 dolar oldu.
Bu son alım, Strategy’nin daha fazla Bitcoin satın almak için başlattığı “STRK ATM” programı kapsamında gerçekleştirildi. Program, toplamda 21 milyar dolara kadar ek sermaye toplamayı hedefliyor. Strategy’nin 130 BTC’lik bu işlemi, şirketin Ağustos 2020’de 250 milyon dolar karşılığında 21.454 BTC satın alarak başlattığı Bitcoin alımlarından bu yana yaptığı en küçük satın alma olarak kayıtlara geçti.
Bu son alımla birlikte Strategy ve bağlı şirketlerinin toplam Bitcoin varlığı 499.226 BTC’ye ulaştı. Şirket, bu BTC’leri toplamda 33,1 milyar dolara satın aldı ve ortalama maliyetini, ücretler ve giderler dahil olmak üzere, BTC başına 66.360 dolar olarak açıkladı.
Şirketin internet sitesindeki verilere göre, mevcut Bitcoin getirisi yüzde 6,9 seviyesinde bulunuyor. Bu oran, 2025 için belirlenen yüzde 15’lik hedefin oldukça altında.
Geçtiğimiz hafta Bitcoin 80.000 doların altına inerek uzun bir aradan sonra en düşük seviyelerine gerilese de Strategy’nin son alımı, önceki alımlarına kıyasla oldukça küçük kaldı. Böylece şirketin bugüne kadar duyurduğu en düşük BTC satın alımı oldu.
Resmi kayıtlara göre, Strategy’nin bundan önceki en küçük BTC alımı Ağustos 2024’te gerçekleştirilen 169 BTC’lik satın almaydı. 2025 boyunca yedi farklı Bitcoin alımı için toplamda 4,4 milyar dolar harcayan Strategy, yılbaşından bu yana BTC’nin dolar karşısındaki değer artışından 2,6 milyar dolar kazanç sağladı.
Ripple, saklama hizmeti ve kripto cüzdanı için ticari marka başvurusu yaptı
Ripple Labs, “Ripple Custody” adı için ticari marka başvurusunda bulundu. Bu hamle, XRP’nin arkasındaki şirketin kripto saklama hizmetleri alanına adım atmayı planladığını gösteriyor.
Başvuruda, markanın dört farklı kullanım alanı belirtiliyor. Bunlardan biri “kripto paraların saklanması ve korunmasına yönelik finansal hizmetler” olarak tanımlanıyor.
Kripto saklama hizmetleri, bireyler ve kurumlar için dijital varlıkların güvenli bir şekilde depolanmasını ve yönetilmesini sağlıyor. Bu hizmetler, özel anahtar kaybı ve güvenlik ihlalleri gibi riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor. Son yıllarda özellikle ABD’de borsa yatırım fonlarının (ETF) onaylanmasının ardından bu alana olan talep hızla arttı.
Ripple’ın marka başvurusu, şirketin Ekim 2024’te başlattığı saklama hizmetinin ardından geldi. O dönemde Ripple, bu adımla ödeme çözümlerinin ötesine geçerek gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi hedeflediğini açıklamıştı. Konuyla ilgili konuşan bir Ripple sözcüsü, marka başvurusu hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
Başvuruda ayrıca, “Kripto para, itibari para, sanal para ve dijital para saklamaya yönelik indirilebilir yazılım, bu varlıkların transferi ve depolanması için indirilebilir yazılım” ifadeleri yer alıyor.
Bu açıklama, Ripple’ın bir kripto cüzdanı geliştirmeyi planladığını düşündürüyor. Şirketin şu an için resmi bir cüzdan hizmeti bulunmuyor. Ancak böyle bir adım, XRP ve diğer dijital varlıkları destekleyen bir cüzdan sunarak Ripple’a işlem ücretleri üzerinden ek gelir sağlayabilir.
Paul Atkins, SEC Başkanlığına bir adım daha yakın
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) yeni başkanı olmaya aday gösterilen Paul Atkins’in göreve başlaması için önemli bir adım atılıyor. Senato Bankacılık Komitesi’nin, Atkins’in durumunu değerlendirmek üzere 27 Mart’ta bir duruşma düzenlemeyi planladığı bildirildi.
Başkan Donald Trump, Atkins’i 4 Aralık’ta SEC başkanlığına aday göstermişti. Ancak, milyarder bir aileyle evli olması nedeniyle mali beyanlarla ilgili yaşanan gecikmeler, sürecin uzamasına neden oldu. Beyaz Saray’ın ilgili belgeleri Senato’ya sunup sunmadığı net olmasa da Senato Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi Başkanı Tim Scott’ın bu duruşmayı planladığı belirtiliyor.
Semafor’dan Eleanor Mueller, 17 Mart’ta X üzerinden yaptığı paylaşımda: “Komitenin Atkins’in belgelerine sahip olup olmadığı hala net değil, ancak şu ana kadar bu süreçte gördüğümüz en büyük ilerleme bu” dedi. Atkins’in göreve başlaması için Senato’nun nihai oylamayı daha sonraki bir tarihte yapması gerekecek. Öte yandan, Senato Bankacılık Komitesi’nin 21 Mart’ta Atkins’in adaylığına ilişkin iki partili bir toplantı gerçekleştirmesi planlanıyor.
Atkins, 2002-2008 yılları arasında SEC komiseri olarak görev yapmış ve öncesinde New York’ta Davis Polk & Wardwell LLP’de kurumsal hukuk alanında çalışmıştı. Eğer göreve başlarsa, eski SEC Başkanı Gary Gensler’e kıyasla kripto para piyasasına daha iş birliğine açık bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor.
Şu an SEC’in başkanlık görevini, eski komisyon üyesi Mark Uyeda vekaleten yürütüyor. Uyeda yönetimindeki SEC, Hester Peirce liderliğinde bir Kripto Görev Gücü kurdu ve daha önce finansal kuruluşların kripto varlıklarını bilançolarında borç olarak göstermelerini zorunlu kılan tartışmalı bir kuralı iptal etti. Son bir ay içinde SEC, Gensler döneminde açılan birçok dava ve soruşturmayı geri çekti.
Canary Capital, Sui ETF için başvuruda bulundu
Kripto yatırım firması Canary Capital, spot piyasadaki Sui (SUI) fiyatını takip eden bir borsa yatırım fonu (ETF) oluşturmak için ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) başvuruda bulundu.
Canary Capital, 6 Mart’ta Delaware’de fon için bir tröst kaydı yaptırdı ve 17 Mart’ta SEC’e Form S-1 başvurusunu sundu. Ancak ETF’nin hangi borsada işlem göreceği veya hangi sembolle listeleneceği henüz açıklanmadı. SEC’in ETF’yi değerlendirmeye alabilmesi için Canary’nin ayrıca Form 19b-4 başvurusunu da yapması gerekiyor.
Canary Capital, son dönemde SEC’e Solana (SOL), Litecoin (LTC), XRP (XRP), Hedera (HBAR) ve Axelar (AXL) için de ETF başvuruları sundu. Sui ETF’si, bu girişimlerin en yenisi olarak öne çıkıyor. Başvuru, Sui’nin 6 Mart’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın desteklediği kripto platformu World Liberty Financial ile ortaklık kurduğunu açıklamasının ardından geldi.
Bu iş birliği kapsamında World Liberty, Sui token’ını "Macro Strategy" token rezervine ekledi ve taraflar gelecekte yeni ürünler geliştirmek için iş birliği yapacaklarını duyurdu.
Donald Trump, kripto sektörüne yönelik düzenleyici baskıları azaltma sözü vermişti. Bu beklenti, SEC’in yeni yönetim altında kripto ETF’lerini onaylama ihtimalini artırarak birçok şirketin başvurularını hızlandırmasına yol açtı.
SEC şu ana kadar kripto ETF başvurusuna ilişkin kararlarını ertelemiş durumda. Ancak SEC Komiseri Hester Peirce, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, kurumun kripto alanındaki stratejisini belirlemek için önce Paul Atkins’in SEC başkanlığına atanmasını bekleyeceğini belirtti.
Trump’ın SEC başkan adayı olan Paul Atkins’in Senato onay oturumu 27 Mart’ta yapılacak. Atama süreci, Atkins’in mali beyanlarıyla ilgili yaşanan gecikmeler nedeniyle uzamıştı.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TechNarts, akıllı şebeke yönetimi konusunda önemli bir adım atarak Mobil Dünya Kongresi'nde (MWC25) Türkiye'nin lider teknoloji şirketi ve mobil operatörü Turkcell ile bir iş birliği anlaşması imzaladı.
TechNarts'ın Turkcell ile imzaladığı iş birliği anlaşması, yapay zekâ destekli şebeke yönetimi, şebeke trafiği tahmini ve arıza öncesi uyarı sistemleri gibi yenilikçi teknolojileri kapsıyor. İş birliği kapsamında, TechNarts'ın STAR Suite teknolojisinin mobil iletişim altyapısındaki rolünün daha da güçlendirilmesi hedefleniyor.
Yenilikçi çözümlerle geleceğe yatırım
İmzalanan anlaşma kapsamında, öne çıkan unsurlar şöyle:
" Geleceğe Yönelik Şebeke Trafik Tahminleri: Yapay zekâ algoritmaları kullanılarak şebekedeki geçmiş trafik verilerinin analiz edilmesi, gelecekteki trafik artışlarının tahmin edilmesi ve kapasite artırımı için öneriler sunulması.
" Arızaları Önceden Tespit Etme: Mevcut şebeke keşfi ve geçmiş uplink kesintilerine dayalı olarak olası arıza noktalarının belirlenmesi, böylece hizmet kesintilerinin minimuma indirilmesi.
" Ortak Geliştirme Atölyeleri: TechNarts ve Turkcell iş birliğiyle atölye çalışmaları düzenlenmesi, yeni teknolojiler ve yazılım çözümleri üzerinde ortak geliştirme süreçlerinin yürütülmesi.
Bu çalışmalar doğrultusunda TechNarts yenilikçi çözümler geliştirme ve uygulama konusundaki uzmanlığını daha geniş bir teknoloji ekosistemine taşıma fırsatı bulacak. Bu iş birliği, her iki şirketin de dijital dönüşüm yolculuğunda sürdürülebilir büyümeye ve rekabet avantajı sağlamasına katkı sunacak.
Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "TechNarts ile kurduğumuz bu stratejik iş birliği, yerli teknolojiler geliştirmenin yanı sıra inovasyon öncülüğümüzün de önemli göstergelerinden biri. Turkcell olarak, Türkiye'nin teknolojik altyapısını ve rekabet gücünü yerli kaynaklarla desteklerken, sürdürülebilir büyüme hedeflerimize de sağlam bir temel oluşturuyoruz."
TechNarts CEO'su Taha Yaycı ise iş birliğine dair şunları söyledi: "Turkcell ile gerçekleştirdiğimiz projeler, yerli teknoloji üretimi ve ihracatı konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. 2025 Mobil Dünya Kongresi'nde imzaladığımız bu anlaşma, TechNarts'ın global pazarlarda daha da güçlenmesi için kritik bir adım. İleri teknoloji çözümlerle Türkiye'nin teknolojik kapasitesini uluslararası arenada daha görünür kılmak ve sektörde fark yaratmak için çalışmaya devam edeceğiz."
Dijital geleceğe güçlü bir adım
Turkcell ve TechNarts'ın Mobil Dünya Kongresi'nde attığı bu stratejik adım, Türkiye'nin teknoloji ihracatına katkı sağlamanın yanı sıra, küresel pazarda rekabet gücünü artıracak yenilikçi çözümler için de önemli bir başlangıç niteliği taşıyor. İş birliğiyle, Türkiye'nin teknoloji ekosistemindeki yerli üretim gücü global ölçekte daha da görünür hale gelecek
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü web sitesinde yayınlanan ilanda konuya ilişkin şu bilgiler verildi:
BALIKESİR ili KARESİ ilçesi sınırları içerisinde EKSUN GIDA TARIM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılması planlanan EKSUN RÜZGAR ENERJİ SANTRALİ (2 ADET TÜRBİN, 5,7 MWM/5,5 MWE) projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 09/04/2025 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya BALIKESİR Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve BALIKESİR Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
KPMG'nin Türkiye'nin Finansal İnovasyon ve Teknoloji Derneği ile birlikte gerçekleştirdiği fintech ekosisteminin durumunu ortaya koyan araştırmasına göre ülkemizdeki fintech'lerin sundukları temel hizmetler açısından en yaygın olanı yüzde 53 ile dijital ödemeler olurken en çok kullandıkları temel teknoloji ise yüzde 20 ile dijital platformlar.
Ekonomik belirsizlik, önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye'deki fintech şirketleri için en büyük tehdit olarak öne çıksa da fintech'lerin yüzde 63'ü genişlemeye devam ediyor.
Araştırmaya göre Batı Avrupa, yüzde 40 ile yerli fintech'lerin en büyük dış pazarı konumunda bulunuyor. Bunu yüzde 23 ile Orta Doğu, yüzde 19 ile Doğu Avrupa ve yüzde 9 ile ABD takip ediyor.
KPMG Türkiye'nin, Finansal inovasyon ve Teknoloji Derneği (FINTR) ile birlikte fintech sektörünü finansal durumları, sundukları hizmetler ve operasyonel yapıları, teknoloji adaptasyonları, pazar ve gelir yapıları, regülasyonlara uyum süreçleri ve ESG kriterlerine bağlılıkları konu başlıklarında incelediği "Türkiye Fintech Araştırması 2024" sonuçları yayımlandı.
Sektörün büyüme beklentileri, karşılaşılan zorluklar ve açık bankacılık, gömülü finans ve dijital para birimleri gibi gelişim potansiyeline sahip alanların da değerlendirildiği araştırma kapsamında 43 fintech şirketinin katılımı ile bir anket yapıldı.
Ankete katılan fintech'lerin çoğunluğu (yüzde 51), temel iş fonksiyonlarını kendi bünyesinde yürütmeyi tercih ediyor. Günlük faaliyetler içinde en büyük payı programlama ve mühendislik (yüzde 23,2) ile satış (yüzde 18,1) alıyor. Pazarlama ve operasyon yönetimi ise benzer bir zaman dilimini kapsıyor (yüzde 15,5). Regtech ve dolandırıcılık önleme süreçlerine ayrılan zaman ise yüzde 11,61 seviyesinde bulunuyor.
Fintech'lerin yalnızca yüzde 15'i programlama ve mühendislik, yüzde 13'ü ise pazarlama faaliyetlerini dış kaynaklardan sağlıyor.
Ankete katılan şirketlerin çoğunluğu (yüzde 74) doğrudan finansal hizmetler sunarken, daha küçük bir grup (yüzde 26) doğrudan finansal hizmet sağlamıyor. Ayrıca, şirketlerin yüzde 55'i başka bir şirketin finansal hizmet sunumuna destek verdiğini belirtiyor.
"Sektörün büyümesine yardımcı olacak adımlara ışık tutuyoruz"
Araştırma hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, "Finansal teknolojiler, sadece sektör dinamiklerini değil, aynı zamanda toplumların finansal erişim ve kapsayıcılık anlayışını da kökten değiştiren bir dönüşüm sürecinin merkezinde yer alıyor. Fintech, yenilikçi çözümleriyle yalnızca geleneksel finansal sistemleri modernize etmekle kalmıyor, aynı zamanda finansal hizmetleri daha erişilebilir, hızlı ve güvenilir hale getiriyor. Türkiye, güçlü girişimcilik ekosistemi, dinamik nüfusu ve artan yatırım ilgisiyle bu dönüşümün önemli merkezlerinden biri. Dijital ödeme sistemlerinden blok zincire, açık bankacılıktan yapay zekâ destekli finansal çözümlere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren fintech şirketleri, ülkemizin finansal geleceğini şekillendiren kritik aktörler arasında yer alıyor. Bu raporumuz, Türkiye fintech ekosisteminin mevcut durumunu detaylı bir şekilde analiz ederken sektör oyuncularının karşılaştığı fırsat ve riskleri kapsamlı bir bakış açısıyla ele alıyor. Yatırımcılar, düzenleyici otoriteler ve girişimciler için önemli bir kaynak oluşturacağına inandığımız bu çalışmada, sektörün büyüme ivmesini ve uluslararası rekabet gücünü artırmak adına atılması gereken adımlara da ışık tutmayı hedefledik." dedi.
"Ekosistemin gelişimini desteklemek adına değerli içgörüler sunan bir araştırma"
Böyle bir araştırmanın yapılmasına verdikleri destek için KPMG'ye teşekkür eden FINTR Başkanı Demet Zübeyiroğlu ise şunları söyledi: "Türkiye fintech ekosistemi, inovasyon ve teknoloji adaptasyonu açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Fintech'ler sadece finansal hizmetleri daha erişilebilir ve hızlı hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda finansal kapsayıcılığı artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Dijital ödeme sistemlerinden yapay zekâ destekli çözümlere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren şirketlerimiz, Türkiye'nin uluslararası arenadaki rekabet gücünü artırmada önemli bir rol oynuyor. Bu araştırma, sektörün güçlü yönlerini ve karşılaşabileceği zorlukları kapsamlı bir şekilde ele alarak, ekosistemin gelişimini desteklemek adına değerli içgörüler sunuyor."
En fazla dijital ödemeler alanında hizmet veriliyor
Ankete göre Türkiye'deki fintech'lerin sundukları temel hizmetler açısından en yaygın olanı yüzde 53 ile dijital ödemeler. Bunu yüzde 25 ile dijital kredi hizmetleri takip ediyor. Bu durum, ülkemizde nakitsiz ödeme sistemlerinin ve dijital finans çözümlerinin giderek daha fazla benimsendiğini gösteriyor. Diğer hizmetler arasında dijital sermaye artırımı (yüzde 9), dijital varlık alım-satımı (yüzde 3), insurtech (yüzde 3) ve wealthtech (yüzde 6) yer alıyor.
Finansal verimlilik ilk sırada yer alıyor
Türkiye'deki fintech şirketlerinin sundukları temel değer önerileri arasında ise finansal verimlilik (yüzde 17), kişiselleştirme (yüzde 14), kolaylık (yüzde 13), finansal risk yönetimi (yüzde 11), iş birliği/koordinasyon (yüzde 8), aracılık (yüzde 7), entegrasyon/bütünleştirme (yüzde 6), müşteri iç görüleri, güvenlik ve şeffaflık (yüzde 5'er) bulunuyor.
Dijital platformlar en çok kullanılan temel teknoloji
Fintech'lerin en çok kullandığı temel teknoloji, yüzde 20 ile dijital platformlar. Ödeme işlemi yönetim sistemleri yüzde 15 ile ikinci sırada yer alırken, yapay zekâ ve karar destek sistemleri yüzde 12'lik eşit payla üçüncü en yaygın teknoloji kategorisini oluşturuyor. Bilgi alışverişine yönelik pazar yerleri yüzde 11 ile bu alanı yakından takip ediyor ve dijital ticaret platformlarının yükselişine işaret ediyor. Veri tabanı sistemleri ve blok zincir teknolojileri ise yüzde 7,6'lık paylarıyla veri yönetimi ve güvenli saklamanın önemini öne çıkarıyor.
B2B ve B2C alanında dengeli bir pazar stratejisi izleniyor
Hizmet türleri açısından bakıldığında, şirketlerin çoğunluğu (yüzde 53) hem B2B hem de B2C alanında faaliyet göstererek, dengeli bir pazar stratejisi izliyor. Bununla birlikte, yüzde 42 oranında sadece B2B'ye odaklanan şirketler bulunurken, yalnızca B2C'ye hizmet veren şirketlerin oranı yüzde 5 ile sınırlı.
Fintech'lerin çoğunluğu genişleme aşamasında
Katılımcı fintech şirketlerinin yüzde 63'ü genişleme aşamasında. Şirketlerin yüzde 56'sı ilk turda yatırım alırken, yüzde 44'ü henüz bu yatırımı almış değil, bu da sektörde finansman açıklarına işaret ediyor. Katılımcı şirketlerin yüzde 54'ü hem yerel hem de uluslararası pazarlarda faaliyet gösterdiğini belirtirken, yüzde 16'sı yabancı satışlarının toplam gelirlerinin yüzde 20'sine kadar çıktığını, yüzde 11'i ise bu oranın yüzde 50'ye kadar ulaştığını bildiriyor.
Türkiye'deki fintech'lerin en büyük dış pazarı Batı Avrupa
Batı Avrupa, yüzde 40 ile yerli fintech'lerin en büyük pazarı konumunda. Onu yüzde 23 ile Orta Doğu, yüzde 19 ile Doğu Avrupa ve yüzde 9 ile ABD takip ediyor. Aynı zamanda, fintech'lerin önümüzdeki beş yılda genişlemeyi hedefledikleri ilk üç bölge Batı Avrupa (yüzde 63), Orta Doğu (yüzde 61) ve Doğu Avrupa (yüzde 53) olarak öne çıkıyor.
En büyük tehdit ekonomik belirsizlik
Ekonomik belirsizlik, önümüzdeki 12 ay içinde Türkiye'deki fintech şirketleri için en büyük tehdit olarak öne çıkıyor, katılımcıların yüzde 44'ü bunu birincil endişe kaynağı olarak belirtiyor. Bu durum, enflasyon, döviz dalgalanmaları ve finansal istikrarsızlık gibi daha geniş makroekonomik zorluklara işaret ediyor. Yüzde 23 ile düzenleyici belirsizlik ikinci sırada yer alıyor ve uyumluluk gerekliliklerinin sürekli değişmesi ile finansal düzenlemelerin öngörülemezliği konusundaki endişeleri yansıtıyor. Yüzde 13 oranında fintech şirketi, teknolojik rekabeti önemli bir zorluk olarak görüyor ve hızla gelişen dijital ortamda sürekli yenilik yapma gerekliliğini vurguluyor.
Büyük ölçekli fintech'ler çoğunlukta
Ankete katılan fintech'lerin yüzde 33'ü 100'den fazla çalışanı olan büyük ölçekli şirketler. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde 30'u 10-49 çalışan arasında yer alırken, yüzde 16'sı 50-99 çalışanı olan orta ölçekli şirketlerden oluşuyor. Geriye kalan katılımcılar ise mikro işletme kategorisine giriyor. Türkiye'nin fintech sektöründeki iş gücü görünümü önümüzdeki yıl için büyük ölçüde olumlu görünüyor. Ankete katılan fintech şirketlerinin yüzde 67'si iş gücünde önemli bir artış beklerken, yüzde 28'i ise orta ölçüde bir büyüme öngörüyor. Bu bulgular, Türkiye'nin fintech sektörünün aktif bir büyüme aşamasında olduğunu ve fintech çözümlerine olan talebin artmasıyla birlikte yetenek kazanımına odaklandığını ortaya koyuyor.
Fintech'ler yapay zekâyı benimsiyor
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası, operasyonlarında yapay zekâyı kullandığını belirtiyor. Yaklaşık yüzde 65'i, yapay zekâ tarafından üretilen sonuçları doğrulamak için belirlenmiş roller oluşturduklarını ifade ediyor. Neredeyse tüm katılımcılar, sektör için kritik öneme sahip olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu (KVKK) bildiklerini belirtiyor. Ayrıca, yüzde 95'ten fazlası, şirketlerinin KVKK yükümlülüklerine uyduğunu ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 70'ten fazlası Avrupa Birliği Yapay Zekâ Yasası'ndan (AI Act) haberdar olduğunu belirtirken, yalnızca yüzde 40 civarında bir kesim bu düzenlemeye uyum sağlamak için adım attıklarını ifade ediyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.