Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
....
Takasbank Çek Takas Sistemi'nde, işlem gören çeklerin ve bu çeklerden karşılıksız
kalanların adet ve tutarlarına ilişkin oranlarına ilişkin Aralık ayı istatistikleri
yayınladı.
Aralık ayında 850 bin olan Toplam İbraz Edilen Çek adedi geçen ay 1 milyar 378
milyon 978 bin olurken, Toplam İbraz Edilen Çek tutarı 169 milyar 195 milyon TL'den
250 milyar 67 milyon TL'ye çıktı.
İbrazında Karşılıksız Kalan Çek Adedi ise 6 bin 260'dan 9 bin 18'e, İbrazında Karşılıksız
Kalan Çek Tutarı 1 milyar 434 milyon TL'den 2 milyar 228 milyon TL'ye yükseldi.
Gündem Masası
ABD’de bu akşam açıklanacak Fed faiz kararı öncesinde dün pozitif kapanışlar dikkat çekti, vadeliler ise bu sabah negatif bölgede. Dünkü alımlarda, bilançoların genel olarak beklentilerden olumlu kalması ve enflasyon kaygılarının yatışması etkiliydi. Teknik açıdan, önemli ortalamaların ve desteklerin üzerinde tutunan ABD endekslerinin Fed’den moral bozucu karar ve mesajlar gelmemesi halinde yükseliş eğilimini sürdürebileceğini düşünüyoruz.
Fed faiz kararının bekleneceği günde, küresel piyasalar karar öncesinde Ocak ayı imalat PMI verilerini takip edecek. Büyüme açısından önemli gösterge olan veriler ile 2023 yılına nasıl bir başlangıç yapıldığına dair ilk ipuçları elde edilecek. PMI verileri sırasıyla İspanya’da 11:15’te, İtalya’da 11:45’te, Fransa’da 11:50’de, Almanya’da 11:55’te, Euro Bölgesi’nde 12:00’de, İngiltere’de 12:30’da, ABD’de 17:45’te açıklanacak. Euro Bölgesi’nde bugün ayrıca işsizlik oranı ve Ocak ayı öncü TÜFE verileri (13:00) açıklanacak. ABD’de ise ADP özel sektör istihdamı (16:15), inşaat harcamaları, ISM imalat, istihdam, yeni sipariş endeksleri (18:00) izlenecek. Fed faiz kararı ise 22:00’de. Fed’in %4,25 - %4,50 olan politika faiz bandını 25 baz puanlık artırım ile %4,50 - %4,75’e yükseltmesi bekleniyor.
ABD’de açıklanan istihdam maliyet endeksi %1 ile beklentilerin altında artması dünkü seansta endeksleri destekleyen bir diğer unsur olarak belirtilebilir. Bu sabah ise, piyasa kapanışının ardından bilançosunu paylaşan Snap Inc’deki düşüş endekslerdeki satışı derinleştiriyor. Bugün piyasa kapanışı ile beraber finansal sonuçlarını açıklayacak Meta Platforms (META) ile birlikte iki gün boyunca teknoloji şirketlerinden yoğun bilanço takvimi takip edeceğiz. Bloomberg’in bildirdiğine göre, yükselen faiz oranlarının etkisiyle dünya genelinde emlak piyasaları sıkıntılı bir dönemden geçerken, bu durumun küresel büyüme için risk oluşturmasından endişe ediliyor. Bu hafta ABD’de açıklanan veriler konut sektöründe daralmanın beşinci aya taşındığı ortaya koydu.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güçlü teknolojik altyapısı, deneyimli yazılım ekibi, farklı alanlarda uzmanlaşmış kadrosu ile bankacılık sektörüne değer katan Agra Fintech, 2022 yılında geliştirdiği yenilikçi çözümler ve yaptığı iş birlikleriyle cirosunu 6 kat artırarak büyümesini sürdürdü. Geride bıraktığımız yıl Türkiye'de toplamda 12 yenilikçi dijital dönüşüm projesine hayat veren ve bankaların çalışma, karar alma ve dijitalleşme süreçlerine nokta atışı çözümler sunan şirket, 2022 yılında Türkiye'de verilen her 5 ticari krediden birine dokunmayı başardı.
Bankaların analiz süreçlerini saniyelere indiriyor
Agra Fintech geliştirdiği çözümler sayesinde bankaların iş süreçlerini önemli ölçüde iyileştiriyor. Şirketin sunduğu çözümler e-defter, mizan ve beyannameleri saniyeler içinde analiz etmeyi başararak analiz sürelerini önemli ölçüde kısaltıyor. Agra Fintech, 2022 yılında ayrıca vergi, muhasebe ve finans teknolojileri alanında eDefter, efatura, ebeyanname ve mizan üzerinden çalışan yaklaşık 1500 kurallık dev bir analiz kütüphanesi oluşturmayı başardı. Bu kütüphane sayesinde şirket geliştirdiği çözümleri daha hedef odaklı tasarlayacak.
2023 Yılında eBelge hacminin %60'na ulaşacak
Agra Fintech kısa bir süre önce kurduğunu duyurduğu FinBind HUB modülü ile şirketlerin, kredi başvuru ve izleme süreçlerinde bankalarla paylaştıkları finansal verilerini "insan gözü görmeden" daha güvenli ve hızlı bir şekilde bankalara ulaşmasını sağlıyor. Şirket, 2023 yılında bankacılık ekosistemini daha da güçlendirmek için FinBind üzerinden daha fazla bankayı ve entegratörü birbirine bağlayarak tüm eBelge hacminin %60'na ulaşabilecek bir hizmet oluşturma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
2023 yılına ilişkin hedeflerini paylaşan Agra Fintech Kurucu Ortağı Taner Toraman, "2022 yılında şirket olarak her 5 ticari krediden birine dokunarak büyük bir başarı elde ettik. Bu bizim uzmanlığımızı ve AR-GE gücümüzü net biçimde gösteriyor. Sektörün ihtiyacını karşılayacak yeni ürünler geliştirmeye ve AR-GE yatırımlarını sürekli artırmaya önem veriyoruz. Bu kapsamda elde ettiğimiz gelirin yarısını sektörü destekleyecek yeni ürünlere geliştirmeye ve bu alana ayırıyoruz. Önümüzdeki, dönemde Agra Fintech olarak yurtdışı pazarlara erişerek faaliyet alanımızı geliştirmeyi ve KOBİ'lerin finansal sorunlarına çözüm bulacak ürünümüzü piyasaya çıkarmayı da hedefliyoruz. Yeni iş birlikleri ve yurt dışı açılımıyla sürdürülebilir bir şekilde büyümeyi ve Türkiye'deki her 3 ticari krediden birine Agra Fintech imzası atmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda hali hazırda iş birliği yaptığımız banka sayısını da 9'a çıkarmayı amaçlıyoruz. Türkiye'deki önde gelen bankaların kullandığı CreditBarometer platformumuzu finans sektörü dışında, büyük şirketlerde de yaygınlaştırarak kullanım alanını genişletmeyi planlıyoruz." diyor.
2023'de Azerbaycan Ofisi Açılıyor
2023 yılında yurt dışına açılmayı hedeflediklerini de belirten Toraman, "Yeni yılın ilk aylarında ilk yurt dışı ofisimizi Azerbaycan'da açacağımızı belirtmekten mutluluk duyuyorum. Çalışmalarımızı Azerbaycan bankacılık sektörüne sunma şansı elde ettiğimiz için heyecanlıyız ve aldığımız geri dönüşler de bizi oldukça motive ediyor. Devamında üçüncü bir pazara daha girme hedefimiz var ve onu da yakın dönemde kesinleştireceğiz. Açacağımız iki yeni ofisle birlikte 30'un üzerindeki alanında uzman ekibimizi iki kat büyütmeyi de hedefliyoruz." dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İnşaat malzemesi sektörünün çatı kuruluşu Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından hazırlanan "Ocak 2023 Sektör Raporu" açıklandı. İnşaat malzemeleri sanayi üretiminin 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 4,4, ikinci çeyrekte yüzde 2,1 oranında artış gösterdiğine dikkat çekilen raporda; üretimin 2022'nin üçüncü çeyreğinde 3,3 düştüğü hatırlatıldı.
İnşaat malzemeleri sanayi üretiminde son beş ayda bir azalmanın yaşandığı belirtilen raporda, üretimde 2022 Ekim ayında yüzde 3,3, Kasım ayında ise yüzde 5,9'luk bir gerileme olduğu belirtildi. İnşaat malzemelerine yönelik iç talebin göreceli olarak devam ettiği, dış talepteki yavaşlamanın da gerilemeye başladığı ifade edildi.
İnşaat malzemesi üretimi 13 alt sektörde arttı
2022'nin ilk 11 ayında inşaat malzemeleri sanayi üretim artışı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,5 olarak gerçekleşti. Rapora göre; yılın ilk 11 ayında 13 alt sektörde üretim 2021 yılının aynı dönemine göre artarken, 9 alt sektörde ise geriledi. 2022 yılının 11 ayında en yüksek üretim artışı yüzde 24,7 ile seramik kaplama malzemeleri, yüzde 16,4 ile plastik inşaat malzemeleri, yüzde 15,7 ile birleştirilmiş parke ve yer döşemeleri, yüzde 12,8 ile seramik sağlık gereçlerinde gerçekleşti. İnşaat boyaları ve vernikleri üretimi de aynı dönemde yüzde 12,9'lık bir yükseliş gösterdi. Buna karşın yılın ilk 11 aylık döneminde demir çelik radyatör üretiminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,3, çimento üretiminde yüzde 4,9, hazır beton üretiminde yüzde 5,2, tuğla ve kiremit üretiminde de yüzde 12,9 gerileme yaşandı.
Güven endeksindeki artış devam ediyor
İnşaat sektörü güven endeksinin yeni yıla önemli bir artış ile başladığına dikkat çekilen raporda; endeksin 2023 Ocak ayında bir önceki aya göre 5,1 puan yükseldiği kaydedildi. Seçim öncesi sektöre yönelik olarak açıklanan destekler ve kredi paketleri, güven endeksini olumlu etkiledi. Mevsimselliğe rağmen mevcut işlerde ve alınan yeni iş siparişlerindeki artışlar da inşaat sektörü güven endeksini destekleyen unsurların başında geldi. Mevcut inşaat işleri seviyesinde ocak ayında bir önceki aya göre 0,8 puan artış gerçekleşti. Mevsimsellik ile inşaat işlerinde görülen geleneksel gerilemeye rağmen ocak ayında işler hareketlendi.
Alınan iş siparişlerinde 5,6 puanlık yükseliş
Alınan yeni iş siparişlerinin yeni yılda hızlı artış gösterdiği aktarılan raporda şu ifadelere yer verildi: "Ocak ayında alınan yeni iş siparişleri bir önceki aya göre 5,6 puan birden sıçradı. Bu sıçramada kamunun sağladığı destekler ile kredi paketlerinin önemli katkısı bulunuyor. Seçimler öncesi projelerin yeni iş siparişlerine dönüşme hızı artmaya devam edecektir. Alınan yeni siparişlerindeki artış önümüzdeki aylarda yeni iş başlangıçlarında ve inşaat malzemeleri talebinde de artışı destekleyecektir."
Açıklanan kredi paketleri sektörü destekleyecek
Raporda; bu yıl mayısta yapılması planlanan seçimler öncesi açıklanan kredi paketlerinin birçok sektörde olduğu gibi inşaat malzemeleri sektörünü de destekleyeceğine işaret edildi. İlk paket kapsamında sunulan 12,5 milyar TL büyüklüğündeki kredi ile, inşaat sektöründe arz/talep uyumsuzluğu riskinin ortadan kaldırılmasını teminen tamamlanmamış veya henüz başlamamış projeler de dahil olmak üzere küçük ve orta ölçekli inşaat firmalarına finansman desteği sağlanması hedefleniyor.
Yeni Evim Programı kapsamında konut arzının artırılabilmesi için hayata geçirilecek olan 25 milyar TL büyüklüğündeki kredi paketinin konut üreticilerine uygun maliyetli finansman olanakları sunacağı ifade ediliyor. 35 milyar TL büyüklüğündeki işletme kredisi paketiyle de işletmelerin tüm sabit giderlerine yönelik finansman desteği sağlanarak faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi amaçlanıyor. Açıklanan kredi paketlerinin inşaat sektöründe hem arz hem de talep tarafını destekleyeceği aktarılırken konut sektöründe de talebin önemli ölçüde artacağı belirtiliyor. Bu çerçevede seçime kadar olan dönemde inşaat sektöründe işlerin hareketlenmesi ve inşaat malzemeleri sanayine yönelik talebin de yükselmesi bekleniyor
FX BÜLTENİ 1 Şubat 2023
USD/TRY: Dün ABD'de açıklanan istihdam maliyeti verisinin beklentilerden daha yavaş artış kaydetmiş olması Fed'in faiz artırımlarında sona gelindiği beklentilerini artırdı. Diğer taraftan, olumlu bilançoların da desteğiyle risk iştahı pozitif seyretti. Bu haftanın en önemli gelişmesi olan Fed faiz kararı bugün TSİ 22'de açıklanacak. 25 baz puan artışına kesin gözle bakılırken toplantı sonrasında Başkan Powell'ın yapacağı konuşma piyasa katılımcıları tarafından takip edilecek. Diğer taraftan ABD'de ADP özel sektör istihdam ve JOLTS açılan iş sayısı verileri ile imalat sektörü PMI nihai verisi ve ISM imalat sanayi endeksi izlenecek. Gelişmeler öncesinde paritelerde bu sabah sakin bir görüntü var. Oynaklığın düşük seviyelerde kaldığı Dolar/TL'de ise 18,80 civarındaki hareketler devam ediyor. Birçok gelişmeye net bir tepki vermeyen kurda 18,75 - 18,84 gibi görece dar bir aralıkta dalgalanma sürebilir.
EUR/USD: ABD'de enflasyona dair takip edilen bazı verilerin, Fed'in faiz adımlarında daha ılımlı bir politika uygulayabileceğini desteklemesi risk iştahı artırdı, tahvil faizlerinde geri çekilme gözlendi. Bugün ise Fed, yılın ilk faiz kararını açıklayacak. Geçen yıl faizi 4 kez 75 baz puan yükselten, Aralık ayında faiz artırım hızını 50 baz puana yavaşlatan Fed'in bugünkü toplantıda da artırım hızını yavaşlatmayı sürdürerek 25 baz puanlık faiz artırması bekleniyor. Makroekonomik projeksiyonların paylaşılmayacağı toplantı ardından Fed Başkanı Powell'ın konuşması takip edilecek. Powell'ın konuşmasında enflasyonla mücadelenin henüz sona ermediğinin vurgulanacağı tahmin ediliyor. Bu arada hem ABD'de hem de Avrupa'da makro veriler de izlenecek. ABD'de ADP özel sektör istihdam ve JOLTS açılan iş sayısı verileri ile imalat sektörü PMI nihai verisi ve ISM imalat sanayi endeksi izlenecek. Avrupa genelinde de imalat sektörü PMI nihai verileri ve Euro Bölgesi öncü TÜFE verisi takip edilecek. Paritede teknik seviyelere bakıldığında, yukarıda 1,0930 ve 1,10 sıralı dirençler olarak izlenebilir. Aşağıda ise 1,08 ve 1,0730 sıralı destekler konumunda.
XAU/USD: Dün aylık ortalamasına kadar geri çekilen değerli maden, ABD'den gelen veri ile birlikte bu ortalamadan tepkiyle karşılaştı ve günü %0,3 oranında primle 1.928 seviyesinden tamamladı. Bugün ise ADP özel sektör istihdamı gibi veriler oynaklık yaratabilecekse de akşamki Fed faiz kararı ve Powell'ın açıklamaları değerli maden üzerinde etkili olabilecek gelişme olarak takip edilecektir. Teknik olarak aylık ortalamanın bulunduğu 1.906 destek olarak izlenebilir. Bu seviyenin üzerinde kalındıkça 1.961 hedefte kalabilir. Ara direnç 1.939 bölgesinde. Diğer yandan, 1.906 desteğinin kırılması durumunda 1.888 seviyesine kadar geri çekilme yaşanabilir.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Türk Telekom) tarafından 30 Aralık 2022 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderilen açıklamayı yorumladı.
TELKODER, 2005 yılında gerçekleştirilen özelleştirme sürecinin yeni bir aşamaya geçmesi anlamına gelen bu açıklamanın tam olarak anlamlandırılabilmesi için; özelleştirmenin felsefesi ve nihai amacı nedir?, ülkemiz elektronik haberleşme (telekomünikasyon) sektöründe hedefler nelerdi?, aradan geçen 21 yılda ne oldu?, ne yapıldı?, sonuçlar ne oldu? gibi önemli soruların cevaplandırılmasının gerektiğini belirtiyor.
Türk Telekom’un, KAP’a gönderdiği açıklamada aşağıdaki satırlar yer alıyordu.
“Şirketimizin uzun vadeli stratejik planlamaları doğrultusunda Yönetim Kurulumuz, Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Türk Telekom) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) arasında 14.11.2005 tarihinde imzalanan ve 28.02.2026 tarihine kadar geçerli olan, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesinin uzatılması için BTK'ya başvuru yapılmasına karar vermiştir.”
TELKODER’in önemle üzerinde durduğu gibi, devlet tarafından özelleştirme süreçlerini yönetmek üzere kurulan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı da özelleştirmenin temel felsefesinin “Devletin, asli görevleri olan adalet ve güvenliğin sağlanması yolundaki harcamalar ile özel sektör tarafından yüklenilemeyecek altyapı yatırımlarına yönelmesi, ekonominin ise pazar mekanizmaları tarafından yönlendirilmesi” olduğunu belirtirken, özelleştirmelerin nihai amacının “Devlet’in ekonomide işletmecilik alanından tümüyle çekilmesini sağlamak” olduğunu açıkça vurguluyor.
Bilindiği gibi, Türk Telekom özelleştirmesi, Türkiye’de yapılan en önemli özelleştirmelerden birisi olarak değerlendiriliyor. TELKODER de bu yüzden sürecin önemli adımlarının hatırlanması gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda;
2005 yılında, Türk Telekom’daki kamu payının %50’nin altına düşmesiyle (Türk Telekom hisselerinin %55’inin özelleştirme suretiyle Ojer Telekomünikasyon A.Ş.ye satılması) birlikte, özel şirkete dönüşen Türk Telekomünikasyon A.Ş. ile Telekomünikasyon Kurumu (mevcut adı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu/BTK) arasında 14.11.2005 tarihinde “Telekomünikasyon Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi” imzalanmıştır.
14.11.2005 tarihinde imzalanan İmtiyaz Sözleşmesi’nin süresi, ilk görev sözleşmesinin yürürlük tarihi olan 28.02.2001 tarihinden itibaren 25 yıl olarak belirlenmiş olduğundan, Türk Telekom’a tanınan imtiyaz 28 Şubat 2026 Cumartesi günü sona erecektir.
BTK ile Türk Telekom arasında imzalanan sözleşme hükümleri gereği; sözleşme, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erecek ancak Türk Telekom, sözleşme süresinin dolmasından en az bir yıl önce Kurum’a (BTK) başvurup, sözleşmenin yenilenmesini talep edebilecektir.
Bu durumda, BTK, talebi mevzuat ve BTK düzenlemeleri çerçevesinde değerlendirip sözleşme süresinin bitiminden 180 gün öncesine kadar yenileme isteğini karara bağlaması söz konusudur.
Sözleşme süresinin sona ermesi veya yenileme yapılmaması halinde, Türk Telekom, altyapı/sistemin işleyişini etkileyen tüm teçhizatı, bütün fonksiyonları ile çalışır vaziyette ve bu teçhizatın kurulu bulunduğu, kendi kullanımında olan taşınmazları BTK’ya veya BTK’nın göstereceği kuruluşa BEDELSİZ olarak devredecektir.
Tüm bu detayların ışığında TELKODER, Türk Telekom tarafından 30 Aralık 2022 tarihinde KAP’a yapılan açıklamanın, yenileme sürecinin başlatılması anlamına geldiğini, buna karşın, yenileme isteğinin kabulünün otomatik bir süreç olmayıp, sektördeki gelişmeler, ortaya çıkan durum, mevzuat ve BTK düzenlemeleri üzerinden yapılacak bir değerlendirme sonucunda, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile Anayasal esaslar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerektiğini belirtirken, özelleştirme sürecinin başlangıcında olduğu gibi, imtiyazın devamına dair isteğin Rekabet Kurumu’ndan yasal bir görüş alınarak karara bağlanmasının bir zorunluluk olduğunu da hatırlatıyor. Ayrıca, Türk Telekom tarafından yapılan Sözleşme/imtiyazın yenilenmesi isteğinin değerlendirilmesi sırasında, çok büyük önem taşıyan sektörel gelişmelerin varlığının da mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.
5809 Sayılı Kanun Neyi Amaçlıyordu?
2005 yılında imzalanan “İmtiyaz Sözleşmesi” sonrasında, elektronik haberleşme sektöründe serbestleşme ve rekabeti önceleyen yeni bir yasal çerçeve oluşturulmuş, 2008 yılında TBMM tarafından kabul edilen 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu, yeni yasal çerçeveyi bugünkü haliyle ortaya koymuştu.
TELKODER Başkanı Halil Nadir Teberci, “5809 Sayılı Kanunun özü, genel gerekçede de belirtildiği gibi; Türk Telekom’un özelleştirilmesi ve sonrasında elektronik haberleşme alanında rekabetin sağlanması, piyasadaki oyuncu/aktör sayısının yeni işletmecilerin katılımı ile artırılması, bakanlığın politika belirleyici, BTK’nın ise düzenleyici ve denetleyici olarak faaliyette bulunmasıdır. Bu temel amaç, hedef ve felsefeye rağmen, aradan geçen sürede beklenen gelişmeler tam olarak sağlanamamıştır. Serbestleşmenin başlamasının üzerinde geçen 21 yıl sonrasında ne durumda olduğumuza bakınca, pazara yeni giren işletmecilerin sektörden alabildikleri payın sadece yüzde 10 olduğunu, yeni işletmeci katılımının başlangıçta artmakla birlikte sonrasında bu ivmenin tersine döndüğünü görüyoruz. Yine de tüm olumsuzluklara rağmen bu süreçte hizmet çeşitliliğinin, kalitenin ve hizmet sağlayıcıların artmış olması, daha uygun bedellerle hizmetlerin satın alınabilmesi imkanının doğmuş olması, serbestleşmenin ve rekabetin tüketiciler için ne kadar faydalı olduğunu ortaya koymuştur. Türk Telekom tarafından imtiyazın yenilenmesi sürecinde tüm toplum, şeffaf bir temelde konuyu değerlendirmeli, 5809 sayılı Kanun ile ortaya konulan amaç ve hedeflerden bu kadar uzağa düşmemizin nedenleri tartışılmalı, yeniden serbestleşmeye dönülebilmesi için gerekli tüm adımlar kararlılıkla atılmalı, alternatif işletmecilerin sektörde faaliyetlerini engelleyen mevzuat ve uygulamalar ortadan kaldırılmalı, altyapının geliştirilmesi ülke önceliği olmalı ve tüm bunların sonuçları üzerinden imtiyaz ile ilgili karar verilmelidir.” yorumunda bulundu.
TELKODER: “Özelleştirilmeden hedeflenenlerin tersi bir durum söz konusu”
TELKODER, mevcut yönetim ve üye yapısına bakılınca Türk Telekom’un başarısız özelleştirme deneyiminden sonra bugün itibarıyla yine bir devlet şirketine dönüştüğünü hatırlatıyor. Hisselerinin %86,68’i Varlık Fonu ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ait olan Türk Telekom’un yönetiminin de 5809 sayılı kanun ile sektörde politika belirleyici, düzenleyici, denetleyici olması öngörülen devlete bırakıldığının açıkça görülebileceğini belirtiliyor.
TELKODER, benzer bir durumun sektörün belirleyici büyüklükte olan diğer işletmecisi Turkcell için de geçerli olduğunu, özel şirket olarak kurulmasına rağmen, yabancı ve yerli ortaklar arasında yıllarca süren anlaşmazlıklar sonucunda, devletin Ziraat Bankası aracılığıyla yaptığı müdahaleyle Turkcell’in hisse ve yönetiminde ağırlığın devlete geçtiğini vurguluyor.
5809 sayılı Kanun ile başlayan serbestleşme ve rekabet döneminin bugün geldiği noktada, sektörün en büyük iki işletmecisinin ortaklık yapısı ile karar mekanizmalarında Türkiye Varlık Fonu’nun çoğunluğa sahip olduğunu belirten TELKODER, sermayesinin tamamı kamuya ait olan Türksat ile birlikte düşünüldüğünde, kanun ile varılmak istenen hedefin çok tersi bir durumun ortaya çıktığını, ülkemiz elektronik haberleşme sektörünün, bir kez daha devlet ağırlıklı hale geldiğini önemle vurgulamak gerektiğini, bu fiili durumun, sektöre yeni işletmecilerin katılımını zorlaştırdığı gibi var olan alternatif işletmecilerin de ayakta kalabilmelerine imkan vermediğini, sektörde verimlilik, inovasyon, yeni yatırım ve altyapının geliştirilmesi gibi hedeflere, bu fiili durum nedeniyle ulaşılması imkansız hale geldiğini belirtiyor.
TELKODER, bu nedenle, Türk Telekom tarafından imtiyazın yenilenmesi sürecinde tüm toplumun, şeffaf bir temelde konuyu değerlendirmesi gerektiğini, 5809 sayılı Kanun ile ortaya konulan amaç ve hedeflerden bu kadar uzağa düşmemizin nedenlerinin tartışılması gerektiğini, yeniden serbestleşmeye dönülebilmesi için gerekli tüm adımları kararlılıkla atılmasının önemini, alternatif işletmecilerin sektörde faaliyetlerini engelleyen, mevzuat ve uygulamalar ortadan kaldırılması gerektiğini, altyapının geliştirilmesi konusunun ülke önceliği olmasını ve tüm bunların sonuçları üzerinden imtiyaz ile ilgili karar verilmesi gerektiğini önemle vurguluyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.