Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Yükseliş kritik 5,450 hedef direnç noktasını test ediyor ....

  Endekste 3 Ocak tarihinde 5,704 zirve noktasında başlayan kısa vadeli düşüş trendinin, geçtiğimiz hafta 4,601 seviyesinde gerçekleştirdiği taban oluşumunun ardından başlayan yükseliş hareketi devam ediyor.
Günü % 1.71 oranında değer artışıyla tamamlamayı başaran piyasada, yukarı hareket içerisinde kritik direnç noktası olarak izlediğimiz 5,450 hedefinin test edildiğini gözlemliyoruz. 5,450 direncini aşma denemelerinin kar realizasyonu ürettiği piyasada, seans içerisinde 5,250 seviyesini ilk önemli destek noktası olarak izliyoruz. 5,250 üzerinde dengelenmeyi başaracak hareketlerin, piyasada 5,450 hedef direncini aşma denemelerini sürdüreceğini düşünüyoruz. 5,450 direncini aşacak hareketler ise piyasayı 5,704 zirvesine yöneltecektir.
5,250 altındaki olası hareketlerin ise zayıflama sinyali oluşturacağını göz önünde bulundurduğumuz piyasada, gün içerisinde bu nokta üzerindeki seyri yüseliş yönünde izlemeyi sürdürüyoruz.

Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr

***
                 Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

JPMorgan Chase & Co. stratejisti Marko Kolanovic Perşembe günü yaptığı açıklamada, son zayıf ekonomik verilerin yanı sıra kar beklentilerinde beklenen düşüşün, piyasaların önümüzdeki aylarda muhtemelen daha düşük hareket edeceğini gösterdiğini söyledi.

 Kolanovic liderliğindeki bir strateji ekibi müşterilere gönderdikleri bir notta "Şu anda hisse senedi piyasalarında resesyonun fiyatlanmadığını düşünüyoruz. Bir durgunluk üzerinde uzlaşma olduğu için... piyasanın ve ekonomik sonucun daha iyi olması gerektiği argümanına katılmıyoruz" dedileer.
 
 Kolanovic, ekonomi yavaşlarken ve şirket karları zayıflarken Federal Reserve'in faiz oranlarını muhtemelen bir süre daha yüksek tutması nedeniyle hisse senedi piyasası için aşağı yönlü risk görüyor.

 Kolanovic, "Faiz oranlarının mutlak seviyesi ve sisteme geçen yılın ikinci yarısında veeri şok göz önüne alındığında, son faiz oranının bu noktada birkaç artışla daha yüksek veya daha düşük olması bizim görüşümüze göre önemli değil" dedi.

 Kolanovic, ABD sanayi hisse senetleri, Dow Jones endeksi ve Avrupa hisse senetlerindeki son performansa işaret ederek, ekonomik gerilemenin hisse senetlerine fiyatlanmadığını, çünkü her grubun temelde geçen yıl boyunca değişmediğini savundu. Ayrıca, Amerika'nın, merkez bankasın parasal sıkılaştırmasıyla daha da kötüleşen bir durgunluğa doğru ilerlediğini yineledi.

Cumhuriyetçi Parti kontrolundaki Temsilciler Meclisi'yle Başkan Biden liderliğindeki Demokrat Partililer arasındaki zıtlaşmanın birkaç ay içinde mali krize dönüşme riskinin bulunduğu bu dönemde ABD hükümetinin bugün 31 trilyon 400 milyar dolarlık borçlanma limitine erişmesi bekleniyordu.

Cumhuriyetçiler, federal borçlanma tavanını, Biden ve Demokrat Parti kontrolundaki Senato'nun hükümet harcamalarında kesintiye gitmek için ödün vermesi amacıyla kullanmayı amaçlıyor.

 Maliye Bakanlığı yetkililerinin hükümetin temerrüde düşmesini engellemek için acil nakit idaresi önlemlerini devreye almaya başlaması nedeniyle bugün borçlanma limitine erişilmiş olmasının ani etkilerinin olmaması bekleniyor. Ancak Maliye Bakanlığı'nın acil durum manevralarını tüketmesinin beklendiği Haziran ayı yaklaştıkça daha ciddi risklerin ortaya çıkması olasılığı artıyor.

Her iki partinin de uzlaşmaya istekli olmadığı gözleniyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda, "Bunun hiçbir şarta bağlı olmadan yapılmazı lazım. Taviz vermeden yapılması gerekiyor. Bunu halletmek Kongre'nin temel görevi" dedi.

Cumhuriyetçiler ise temerrüdü önlemek için Maliye Bakanlığı'nı borç ödemelerinde öncelik sırası yapmaya zorlama yoluna gitmeye hazırlanıyor. Mart ayı sonuna kadar bununla ilgili tasarının hazır olması bekleniyor.

Borçlanma limitiyle ilgili zıtlaşma, hem Washington hem de Wall Street'te, Amerika'nın kredi notunun düşürülmesi, ülke içindeki programlarla askeri projelerin harcamalarının uzun yıllar boyunca kesilmesiyle sonuçlanan 2011 yılındaki tartışmaların benzerinin bir daha yaşanıp yaşanmayacağı kaygılarını gündeme getirdi.

Temsilciler Meclisi'nin önde gelen muhafazakar isimlerinden Cumhuriyetçi Partili Chip Roy, "Temerrüde düşmeyeceğiz. Hizmetleri idare etme ve faizleri ödeme becerisine sahibiz. Ancak körü körüne borçlanma tavanını yükseltmemeliyiz" dedi.

Roy, piyasaları çalkantıya sürükleme ve resesyon tehlikesiyle karşılaşma kaygılarınıysa göz ardı etti.

"Her defasında aynı şeyi söylüyorlar, zaten resesyona doğru ilerliyoruz" diyen Roy, "Esas soru, bizi bu kadar çok para harcama akılsızlığımızdan kurtaracak parasal ve mali politikaları birarada kullanmazsak resesyonun neye benzeyeceğiyle ilgili" şeklinde konuştu.

ABD Kongresi, 1939 yılında, hükümet borçlarının artmasını engellemek ve borçlanabileceği azami miktarı belirlemek amacıyla kapsamlı bir borçlanma tavanı yasası geçirmişti. Ancak bu uygulama, niyet edilen amacı karşılamadı. Kongre, yıllık bütçe sürecini yani ne kadar para harcayabileceğini, borçlanma tavanından ayrı olarak ele alıyor. Bu da hükümetin daha önceden onaylanan harcamaları karşılamayı kabul etmesi anlamına geliyor.

  Amerika'nın Sesi (VOA) internet sitesinde yayınlanan habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

 https://www.voaturkce.com/a/abd-federal-hukumet-31-trilyon-400-milyar-dolarlik-borclanma-tavanina-ulasti/6925396.html

TCMB geniş kesimlerce beklendiği üzere haftalık repo faiz oranını üst üste ikinci PPK toplantısında %9 ile sabit bıraktı. TCMB’nin büyüme konusunda önceki karar metnine kıyasla daha az endişeli olduğunu değerlendiriyoruz. Bir önceki karar metninde “yılın son çeyreğine dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin sürdüğüne işaret etmektedir.” ifadesi yer alırken, dünkü karar metninde şu ifade yer aldı: “Yılın son çeyreğine dair göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret etmektedir.” İki cümle arasında ufak bir nüans olsa da TCMB’nin iç talebin dış talepteki zayıflamayı telafi edildiğini görmesinin bankanın büyüme görünümüme dair endişelerini azalttığı yönde değerlendiriyoruz. Kararların yurtiçi piyasalarda belirgin bir etki yaratmadığını söyleyebiliriz. BIST tarafında ise; yükselen trendde hareket eden endekste kısa vadeli görünüm olumlu. Endeks bu hafta %8,8 oranında değer kazandı. Her ne kadar endekste kısa vadeli görünüm olumlu olsa da, ara ara yükselişlerin ardından kâr realizasyonlarının geldiğini de görebiliriz. Kısa vadede endeksin destek seviyelerinin üzerinde kalması yükseliş eğiliminin korunması için önemli. 5420-5424 direnç bölgesinin üzerinde endekste kısa vadeli görünüm güçleniyor olacak; bu durumda yukarı yönlü hareketin hız kazandığını görebiliriz. 5187’nin üzerinde trade fırsatlarının değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.


   5420 olan ana direncinin üzerini test eden BIST 100 Endeksi kâr satışları ile karşılaşırken, bu seviyenin hafif üzerinde kapanış gerçekleştirdi. Bu sabah Asya borsaları karışık, ABD vadeli endeks kontratları ise hafif artıda seyir izliyor. Endeksin ise güne yukarı yönlü bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. 5420-5424 direnç bölgesi iken, bu aralığın kalıcı olarak aşılması halinde yükseliş 5453 olan sonraki direnç seviyesine doğru devam edebilir. 5310 ilk planda destek olup, 5187 ana desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu kalmaya devam edecek. 5187 seviyesi üzerinde mevcut trade pozisyonları korunabilir ve trade fırsatları değerlendirilebilir görüşündeyiz.


   İçeride tahvil-bono faizleri belirgin bir değişim göstermedi. Verim eğrisi yataya yakın bir görüntü çiziyor. ABD’de beklentilerin altında açıklanan ekonomik verilerin ardından bölge tahvil faizleri son ayların en düşük seviyelerinde hareket ediyor. Gösterge ve 10 yıllık tahvil faizinde %10 destek seviyesi olarak izlenebilir. Türkiye’nin 5 yıllık CDS risk primi 560 seviyesine yükseldi.


   ECB Başkanı Lagarde, enflasyonun hâlâ çok yüksek olduğunu söyleyerek politika yapıcıların enflasyonu hedef seviyeye döndürme çabalarından vazgeçmeyeceklerini belirtti. EUR/USD doların küresel çapta güç kaybetmesi ile 1,08’in üzerinde seyir izliyor. Parite kısa vadeli sıkışma içerisinde hareket ediyor. 1,0760 desteğinin üzerinde kısa vadeli görünüm olumlu görünüyor. Bu seviyenin üzerinde kaldığı sürece 1,09 ve sonrasında 1,0940 dirençlerine yönelme durumu söz konusu. TL, gelişmekte olan ülke para birimlerinin gerisinde hareket ediyor. Dolar kuru 18,70-18,80 bandının üzerine yükselme çabası gösteriyor. Kurda 18,80’in üzerinde 18,84 sonraki direnç seviyesidir. 18,84’ün altında hareket etmesi TL’de baskının ileri taşınmaması açısından öne çıkıyor. 17,70 destek olarak izlenebilir.


   Petrol fiyatları kısa vadeli destek seviyelerinden yukarı tepki gösteriyor. Brent petrolde 82,50 dolar destek iken, 88 dolar ise direnç seviyesidir. Merkez bankalarının altın alma eğilimi ve doların güç kaybetmesi altın ons fiyatlarını destekliyor. Altın onsta 1935 dolar ilk planda direnç iken, bu seviyenin aşılması ile 1950 dolar direncine doğru yükseliş gösterebilir. 1890 dolar destek olarak izlenebilir; bu seviyenin üzerinde kısa vadeli görünümün olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Gram altın; altın onsa ve dolar kuruna bağlı olarak rekor tazeliyor. 1142 TL desteğinin üzerinde görünüm güçlü. 1172 TL ise tarihi zirve direnç seviyesidir.


   BIST 100 Endeksi’nde 5187 desteğinin üzerinde kalınması kısa vadeli görünüm açısından önemli. Ağırlıklı olarak tahvil-bono ile Eurobond yatırımı yaparak belli oranda hisse senedi riski almayı isteyen yatırımcılar ise bu dönemde değişken fonları tercih edebilir.



  QNB Finansinvest
  https://www.qnbfi.com/
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

TCMB politika faizini %9,0’da sabit bırakırken faiz indirim sinyali mi veriyor?
 
 
TCMB politika faizini %9.0’da sabit bıraktı. TCMB politika faizini beklendiği gibi %9,0’da sabit bıraktı. Hatırlanacağı gibi, TCMB aralık ayındaki PPK toplantısının ardından faiz indirim döngüsünü tamamlama kararı verdiklerini duyurmuştu.
 
Faiz seviyesinin yeterli olduğu ifadesinin metinden çıkarılması piyasada ek faiz indirim beklentisi doğurdu. Yeni para politikası açıklama metninde öne çıkan en önemli değişiklik olarak, “Kurul mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiştir” ifadesinin çıkarılması öne çıkıyor. Piyasanın bu ifadenin metinden çıkarılmasını faiz indirimlerine geri dönülebileceği şeklinde yorumladığı görülüyor. Öncelikle, bu ifadenin metinden çıkarılmasının faiz indirimlerine geri dönüleceği anlamını taşımadığını düşünüyoruz. Şöyle ki, TCMB ağustos ayında faiz indirimlerine başladıktan sonra açıklama metninde sürekli olarak bu ifadeye yer vermiş, bu da piyasada faiz indirimlerine devam edilemeyebileceği şeklinde yorumlanmıştı. Oysa bilindiği gibi, TCMB bu ifadenin varlığına rağmen faiz indirim sürecini devam ettirmişti. Dolayısıyla, şimdi de sadece bu ifadenin metinden çıkarılmasına dayanarak faiz indirim sürecine geri dönülebileceği yorumunu çıkarmıyoruz. Bununla beraber, ilerleyen aylarda büyümedeki ivme kaybının devamı halinde ek faiz indirimi opsiyonunun masada olduğunu ise (bu ifadenin çıkmasından bağımsız olarak) söyleyebiliriz.
 
Ek faiz indirimleri, düşünülenin aksine banka bilançolarını olumlu etkilemeyebilir. Faiz indirimi beklentisine bağlı olarak, ilk piyasa tepkisinin bankacılık sektörü hisselerine ek alımların gelmesi şeklinde olduğu takip edildi. Oysa mevcut durumda, ek faiz indiriminin bankacılık sektörünü olumlu etkileyeceği algısı çok da gerçekçi olmayabilir. Bunun temel nedeninin de politika faizi (ve kredi faizleri) ile mevduat faizleri arasındaki kayda değer ayrışma olduğunu söyleyebiliriz. TCMB’nin TL mevduatların payının arttırılması hedefi ve bu yönde uygulamaya koyduğu yeni düzenlemelerin etkisiyle piyasada mevduat faizleri %25-30 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Ayrıca TCMB’nin fonlamasının swap kanalı yerine açık piyasa işlemleri (APİ) kanalına kaydırılmasını hedefini koruması da, döviz yükümlülük tutmayı cezalandırıcı ek adımlarla TL mevduat faizlerini yukarı yönlü baskılamaya devam edebilir. Öte yandan, potansiyel bir faiz indiriminin hem kredi faizlerini hem de tahvil faizlerini aşağı yönlü baskılamaya devam edebileceğini de söyleyebiliriz. Özetle, faiz indirimlerinin bankacılık sektörü bilançolarını olumlu etkiyebileceği algısının mevcut durumda çok gerçekçi olmadığını düşünüyoruz.

Serkan Gönençler
Baş Ekonomist

 Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Çin Merkez Bankası, beklendiği gibi referans temel faiz oranı olan Loan
Prime Rate'ı (LPR) % 3.65 ve 5 yıllık LPR oranını % 4.30 seviyesinde bıraktı.

 LPR'daki hareketler bankaların şirketler ve tüketicilere sağladıkları
krediler için yüklendikleri fiyatı etkiliyor ve 5 yıllık oran ise mortgage
fiyatlamasında etkili.
 

Zayıf perakende satış verisi, karışık bilançolar ve 2 Fed başkanı tarafından gelen şahin açıklamalar ile birlikte yaşanan satış baskıları Perşembe günü de devam etti. Son olarak Microsoft tarafından gelen 10,000 kişilik işten çıkartma yapılacağı duyurusu ve bilançolarda yaşanan karışık görünüm yatırımcıların resesyon endişesini güçlendirmekte ve risk iştahını baskılamaya devam etmekte. Bugün açıklanan verilerde haftalık işsizlik başvurusu 214k seviyesinde beklenirken 190k olarak açıklandı ve 4 haftalık ortalamayı 206k’ya düşürmüş oldu. Devam eden işsizlik başvuruları ise 1.655k beklenirken 1.647k olarak kayda geçti. Konut başlangıçları verisi 1.358k beklentinin üzerinde 1.382k olarak açıklandı, inşaat izinleri verisi ise 1.365k beklentinin altında 1.330k olarak açıklandı. Konut başlangıcı verisi böylelikle aylık olarak %4,8 daralma beklentisine kıyasla %1,4 daralma yaşadı, inşaat izinleri verisi ise %1’lik bir büyüme beklentisine kıyasla %1,6 küçüldü. Haber akışlarının endeks hareketlerini önemli ölçüde etkileyebildiği bilanço döneminde volatil koşulların devam edeceği bekleniyor; güçlü istihdam piyasası, şahin Fed açıklamaları ve resesyon endişeleri risk iştahını baskılayan en önemli faktörler olarak ön plana çıkıyor.

S&P 500 endeksi %0,76 değer kaybederek 3898 seviyesinden seansı tamamladı. S&P 500 endeksinde en çok değer kazanan sektörler %1,11 ile enerji, %0,90 ile iletişim servisleri ve %0,24 ile sağlık oldu, en çok değer kaybeden sektörler ise -%2,08 ile sanayi, -%1,69 ile takdirsel tüketim ve -%1,2 ile finans oldu. Dow Jones endeksi %0,66 değer kaybederken Nasdaq ise %0,89 değer kaybederek seansı tamamladı. Dow Jones endeksinde en çok değer kazanan sektörler %0,98 ile enerji, %0,65 ile sağlık ve %0,07 ile iletişim servisleri oldu, en çok değer kaybeden sektörler ise -%2,40 ile takdirsel tüketim, -%2,19 ile sanayi ve -%1,64 ile temel tüketim oldu. Gelir ve hisse başı zarar kalemlerinde analist beklentilerine paralel değerler açıklayan Alcoa Corp, özellikle FAVÖK kaleminde analist beklentilerinin oldukça altında kaldı ve seansı %7,22 değer kaybederek sonlandırdı. Büyüme hacimlerinde analistlerin beklentisinden daha hızlı bir yavaşlama açıklayan Procter & Gamble gelir ve hisse başı kar rakamlarında analist beklentilerine paralel verilere ulaşsa da %2,72 değer kaybederek seansı sonlandırdı. SeeQuestor’un teknoloji biriminin satın alım işlemlerini tamamlayan Gorilla Technology şirketi seans içerisinde %72’lik kazanç kaydetse de kazanımların bir kısmını geri vererek seansı %38,35 değer kazanarak tamamladı. Bank of America tarafından hisse derecelendirme notu tut seviyesinden sat seviyesine güncellenen Schwab hisseleri %6,19 değer kaybetti. Hisse başı kar ve gelir rakamlarında analist beklentilerini ve kendi 2023 ön görülerini aşmayı başaran Comerica şirketi %5,9 değer kazanarak günü sonlandırdı.

Avrupa hisse senedi piyasalarında 15 Aralık itibariyle gerçekleşen en sert geri çekilme yaşandı. ABD tarafında açıklanan perakende satış verisi ve Fed başkanlarının şahin açıklamarından sonra Aralık ortasından beri yükselen bir trend yakalayan Euro Stoxx 50 endeksi Perşembe günü seansı %1,92 değer kaybederek 4094 seviyesinden sonlandırdı. Dün RSI değeri aşırı alım bölgesinde ve 73 değerlerinde iken Perşembe seans kapanışı itibari ile Euro Stoxx 50 endeksinin RSI değeri 60,1’e çekildi. Euro Stoxx 50 endeksinde değer kazanan bir sektör bulunmazken en çok değer kaybeden sektörler ise -%3,52 ile bilişim teknolojileri, -%3,43 ile emlak ve -%2,5 ile sanayi oldu. DAX endeksi %1,72 değer kaybederek 14997 seviyesine geri çekilirken CAC 40 %1,86 ve FTSE 100 ise %1,07 değer kaybetti. DAX endeksinde günü pozitif tarafta sonlandıran tek sektör %0,25 ile temel tüketim olurken en çok değer kaybeden sektörler ise -%3,43 ile emlak, -%2,60 ile bilişim teknolojileri ve -%2,46 ile takdirsel tüketim oldu. Tüketicilerin harcamalarında daha temkinli olduğunu ve bu sebeple bilançolarında gelir kaleminde çift haneli geri çekilme beklediklerini açıklayan online satış şirketi Bohoo Group %10,5 değer kaybederek günü sonlandırdı. Los Angeles’ta açmış oldukları yeni depolarında hala dağıtım sorunları yaşadıklarını ve bilançolarının beklediklerinden zayıf gelebileceği yönünde açıklama yapan Dr. Martens %30,7 değer kaybederek 52 haftalık dönemdeki en düşük seviyelerinden işlem gördü. İspanyol bankası Bankiter, açıklamış oldukları bilançoda yükselen maliyetleri nedeni ile analist beklentilerini karşılayamayarak seansı %2,9 değer kaybederek sonlandırdı.

 Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

 https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/01/20/uluslararasi-piyasalar-kapanis-raporu-19-01-2023/
 
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.isyatirim.com.tr

                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ekonomim.com internet sitesinde yayınlanan habere göre; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek toplantıda Gültepe ve Kavcıoğlu paketle ilgili değerlendirmelerde bulunacak. Basın toplantısından önce gerçekleştirilecek kapalı toplantıda destek paketinin detayları netlik kazanacak. TCMB'nin geçen yıl uygulamaya aldığı sayısız düzenlemelerin en büyüğü ihracatçıların döviz gelirlerinin bir kısmının rezervlere alınması olmuştu.

TCMB'nin yeni düzenlemeleri süreklilik içerdiği için, banka bundan sonra ihracatçılardan her yıl 100 milyar dolar değerinde döviz geliri elde edecek. Bu, ihracatçıların belirli bir vadede döviz gelirlerinin yüzde 40'ını TCMB'ye satma zorunluğu düzenlemesiyle oluşuyor. Türkiye yılda 250 milyar dolarlık ihracat yapıyor, bu adım TCMB için yılda 100 milyar dolarlık rezerv kazanımı anlamına geliyor.

Toplantıya öncesinde edindiğimiz bilgilere göre, ihracatçılar özellikle hammadde tedariki için bozdurduğu dövizi geri alırken zarar ettiklerini, alsattan zarar edilmeyecek bir modelin oluşturulmasını TCMB’den talep etti. Ayrıca, döviz kurunun son 1 yıldır artmaması dolayısıyla karları düşen ihracatçılar, döviz kurunun minimum yüzde 5-10 arasında artırılmasını istiyor. KGF paketi ile finansmana erişimde rahatlayan ihracatçılar, reeskont kredilerinin kullandırımı konusunda da hızlı ve etkili bir çözüm bekliyor. TCMB’nin henüz destek paketinin tam olarak belirlemediği, basın toplantısından önce TİM üyeleri yapılacak görüşmede netlik kazanacağı gelen bilgiler arasında.

https://www.ekonomim.com/ekonomi/ihracatci-taleplerini-merkeze-iletti-paket-bugun-aciklaniyor-haberi-680229