Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
96 yıllık tecrübesi ve insanı odağına alarak geliştirdiği inovatif ürünleriyle tanınan Nurus, yüksek yatırım ve teknolojiyle geliştirdiği ofis mobilyalarını tüketiciyle buluşturmaya devam ediyor. 24-29 Ocak 2023'te Mobilya Dernekleri Federasyonu’nun (MOSFED) desteği ile gerçekleştirilecek Avrupa’nın en büyük mobilya fuarı IIFF İstanbul Mobilya Fuarı’nda yerini alacak olan Nurus, toplam 545 metrekarelik alanda binlerce ziyaretçiyi ağırlayacak. Nurus’un yüzde yüz yerli sermaye ile ürettiği, dünyaya yön veren ürünleri; kullanıcılarına kontrollü izolasyon sağlayan Calma akustik podlar, takım ruhunu beraberinde sunan, yüksekliği kişiselleştirilebilen çalışma masaları ile sektörün ilk çalışma koltukları başta olmak üzere birçok ürünü, fuarda yerini alacak.

 

“İstanbul Mobilya Fuarı tüm sektörle bir araya geldiğimiz çok önemli bir etkinlik”

Nurus’un üretime olan inancıyla hem inovasyon hem de teknoloji kaslarını güçlendirmek için yoğun çalışmalar yaptıklarını belirten Nurus Yönetim Kurulu Başkanı Güran Gökyay “Üretim teknolojilerinde önemli yol kat etmiş bir şirket olarak bugün Nurus, kendi kendine yetebilme yeteneğini çok ileri seviyeye taşımış durumda. Dikey entegre bir şirket olarak ortaya koyduğumuz inovatif ürünlerimizle yalnızca Türkiye’de değil global arenada da yüksek rekabet gücüne sahibiz. IIFF İstanbul Mobilya Fuarı ise bu anlamda çok önem verdiğimiz ve hem rakiplerimizle hem de sektörle bir araya gelerek kendimizi en doğru şekilde anlattığımıza inandığımız çok önemli bir etkinlik. Her yıl hem Tüyap Fuar Merkezi’nde hem de IFM’de olmak üzere iki ayrı lokasyonda gerçekleştirilen fuara bu yıl da katılmaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

 

Ergonomi Sertifikasına (TS EN ISO 9241-5) sahip ürünleri Me Too, Uneo çalışma koltukları ve TS EN 527-1 uluslararası standardına uygun aralıklarda yüksekliği ayarlanabilen hafızalı bluetooth kumandaya sahip çalışma masası U-do da fuarda yerini alacak. Güran Gökyay, “Pandemiyle birlikte evlerin de ofislere dönüştüğü günümüzde çalışanların uzun süreli oturmaya bağlı yaşadığı problemleri gidermeye odaklanıyoruz. Ergonomik ürünlerimiz sayesinde, çalışanların yaşayabileceği iş kazalarının önüne geçilmesini mümkün kılıyoruz. Sertifikalı ürünlerimizi çalışanlar için adeta bir güvenlik ve sağlık ekipmanı olarak konumlandırıyoruz” dedi. Ürünlerinin uluslararası arenada da takdir gördüğünün altını çizen Gökyay, geçtiğimiz yıl dünyanın en prestijli ödüllerinden German Design Winner Award ödülüne layık görülen, Eva masa ve Fresco masa, Lucrezia sandalye yine German Design Special Award ödüllü Mou çalışma koltuğu, Air çalışma koltuğu, Fresco Chair ve Monte Carlo çalışma koltuğu da fuarda yer alacak.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2019 ve 2020 yılları arasında bir çift Pilotlar ve Takım Şampiyonluğu'nun yanı sıra, 10 galibiyet, 15 pole pozisyonu ve 28 podyum gibi bir dizi benzersiz rekor kıran DS Automobiles, ABB FIA Formula E Dünya Şampiyonası'nın 9. sezonuna umut veren bir performansla başladı. Sezonun Meksika'daki açılışı yarışında zorlu bir sıralama turunun karmaşık hale getirdiği yarışa rağmen DS Automobiles pilotları, PENSKE AUTOSPORT ile girilen yeni DS E-TENSE FE23'ün güçlü performans seviyesini göstermeyi başardı. Sezonun bu ilk yarışında, elektrikli ulaşım alanındaki sürekli teknik gelişimin altını çizen, önceki modellerden daha güçlü ve verimli olan 3. nesil yarış araçları ilk kez sahneye çıktı. DS Automobiles, Mexico City'de ilk puanı alarak, her zamankinden daha rekabetçi olacak gibi görünen şampiyonada etkisini gösterdi.

DS Performance'ın geliştirdiği yeni otomobilin yetenekleri serbest antrenman seanslarının ön sıralarında yer almayı başaran Jean-Eric Vergne ve Stoffel Vandoorne tarafından kanıtlandı. Fransız pilot en hızlı ve ikinci en hızlı zamanı elde ederken, Belçikalı pilot ise beşinci sırada yer aldı. Sıralamaya kadar her şey iyi görünse de, gerçek seansa gelindiğinde bu eğilim devam etmedi. Her iki DS Automobiles pilotu da trafiğe takıldı ve startta Jean-Eric Vergne 11., takım arkadaşı ise 14. sıraya yerleşti.

Yarışta, DS E-TENSE FE23 araçları, bu yılki aksiyonun ayrılmaz bir parçası olacaklarını gösterdiler. Son şampiyon Stoffel Vandoorne asla pes etmedi. Sonunda dört sıra yükselerek son turda 10. sırayı aldı. Tersine, Jean-Eric Vergne son aşamalarda önemli ölçüde kayıp yaşadı. İki sıra yükselen Fransız pilot, yönetmeliklerin tüm araçlarda şart koştuğu ortak bileşenlerden batarya ile ilgili teknik bir sorun yaşadı. Bu sorun, yarış boyunca yer aldığı ilk 10'un dışında kalmasına yol açtı. Finişe 12. sırada ulaşabildi.

Meksika'daki Hermanos Rodriguez pistinde yapılan sezonun açılış yarışının ardından, ABB FIA Formula E Şampiyonası'nın sıradaki ayakları, 27 ve 28 Ocak'ta, Diriyah pistindeki ikinci ve üçüncü yarışlar için Suudi Arabistan'da yapılacak.

DS Performance Direktörü Eugenio Franzetti: "Sezonun bu ilk yarışından çok şey öğrendik. Bu bilgiler gelecekte çok işimize yarayacak. Kesin olan bir şey var: Araçlarımızın rekabet gücü yüksek! Şimdi bize düşen, sıradaki yarışlarda parlamak için bundan yararlanabilmek."

Son Formula E Dünya Şampiyonu Stoffel Vandoorne: "Açıkçası mükemmel bir hafta sonu değildi. Bence takımdaki herkes Meksika'dan daha fazla puanla ayrılmayı umuyordu. Yine de, bir puan da önemli ve hiç yoktan iyidir. Serbest antrenmanlarda çok iyi bir tempo yakaladık ve her seferinde iki aracımızın da ilk beşte yer almasıyla iyi bir başlangıç yaptık. İyi şeyler olacağını hissediyorduk ama sıralama turları sırasında, özellikle trafik nedeniyle işler planlandığı gibi gitmedi. Her yönden optimizasyon sağlamayı başaramadık. 14. sırada başladım ve kolay olmayacağını biliyordum. Birkaç Güvenlik Aracı periyodunun yaşandığı yarış olaylıydı ve çok şey öğrendik. Yine de rakipleri yakalayıp geçmek çok zordu ve 10. sıradan daha yukarı çıkamadım."

2018 ve 2019 Formula E şampiyonu Jean-Éric Vergne: "Açıkçası beklediğimiz sonuç bu değildi. Yarışı puan alarak tamamlamak için gerçekten çok mücadele ettim ve ne yazık ki damalı bayrağın hemen öncesinde batarya sorunu yaşadım. Sezon sonunda fark yaratabilecek puanları almak için her şeyimi vermişken, çok sinir bozucuydu. Yine de olumlu tarafları görmek istiyorum. Aracımız iyi ve bu hafta sonundan pek çok ilginç ders aldık. Çok uzun bir sezon olacak. Yine de rekabet gücü yüksek bir araçla ve bugün öğrendiklerimizle, sonraki yarışlarda daha iyisini yapacağımıza eminim."

DS Automobiles'in Formula E'ye girmesinden beri elde edilen önemli başarılar:
- 90 yarış
- 4 şampiyonluk
- 15 zafer
- 44 podyum
- 22 pol pozisyonu

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'de YouTube'u düzenli olarak kullanan 45 milyon kişi, YouTube verilerine göre platformda günde ortalama 45 dakika zaman geçiriyor. Kullanıcılar YouTube sayesinde dünyanın dört bir yanından dilediği içeriğe ulaşarak pek çok yeni şey öğrenebiliyor. Her yaştan bireyin sesini duyurmasına, öğrenmesine, araştırmasına ve eğlenmesine katkı sağlayan YouTube, aynı zamanda içerik üreticileri ve diğer işletmeler için de önemli bir gelir imkanı yaratıyor. İçerik üreticilerinin çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde yer alan işletmeler ve serbest çalışanlar da dahil edildiğinde YouTube sayesinde çok büyük bir ekosistem oluşuyor. Desteklenen bu ekosisteme verilen katkıyı anlamak, platformun Türkiye ekonomisine, toplumuna ve kültürüne halihazırda yaptığı önemli katkıyı ölçmek için bir etki analizi araştırması gerçekleştirildi. Bağımsız araştırma kuruluşu Oxford Economics tarafından yürütülen araştırma, platformun etkisini ölçmeyi, istihdam ile GSYH üzerindeki etkilerini belirleyip ilişkili sektörler ile bireylerin yaşam kalitesi üzerinde nasıl bir etkide bulunduğunu analiz etmeyi amaçlayan titiz bir çalışma yürüttü. Raporun önemli bölümleri, düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaşıldı.
 
"Türkiye'deki içerik üreticileri dünyanın dört bir yanından izleyicilerin yaşamını zenginleştiriyor"
YouTube Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Pedro Pina raporla ilgili şunları söyledi: "YouTube, yaratıcı girişimcilerin seslerini dünyaya duyurarak, onların içeriklerinden elde edilen geliri doğrudan onlarla paylaşan tek açık platform. Bugün yayınladığımız rapor, Türkiye'nin her yerinden YouTube içerik üreticilerinin tam da bunu başardığını gösteriyor. Ülkenin her yerinde kendi kurdukları işletmeler üzerinden, Türk kültürünü dünya çapındaki 2 milyar izleyiciyle paylaşıyorlar. Biz Türkiye'nin başarılı içerik üretici topluluğunu bekleyen yeni gelişmeler için de büyük heyecan duyuyoruz. Şubat ayından itibaren YouTube, Türkiye'deki içerik üreticilerinin YouTube Shorts'taki yaratıcılıklarından gelir elde etmeleri için daha da fazla yol sunacak.. İçerik üreticileri ve Türkiye'nin her yerinden binlerce kullanıcı, şimdiden dünyanın dört bir yanından izleyicilerin yaşamını zenginleştiriyor. Ancak ben bunun onlar için henüz bir başlangıç olduğunu düşünüyorum."
 
''Türkiye'de kullanıcıların %93'ü YouTube'u bilgi ve birikim edinmek için kullanıyor''
Google Türkiye Kamu İlişkileri Direktörü Pelin Kuzey basın toplantısında etki analizi raporuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "Her gün milyonlarca kullanıcının ziyaret ettiği YouTube, Türkiye ekonomisine ve sosyo kültürel hayatına birçok katkı sağlıyor. Burada YouTube'un sağladığı katkı sadece içerik üreticileriyle de sınırlı kalmıyor. İçerik üreticilerinin çalışanlarının yanı sıra tedarik zincirlerinde yer alan, gelirlerinin önemli bir kısmını içerik üreticilerden elde eden işletmeler ve serbest çalışanlar da bu ekosisteme dahil edildiğinde oldukça geniş bir etki alanından bahsediyoruz. Raporda gerçekleştirilen sınıflandırmalar, YouTube'un doğrudan ve dolaylı olarak küresel bir ekosistem yarattığını ve 2021 yılında bu ekosistemin Türkiye ekonomisine toplamda 2 milyar TL'den fazla katkıda bulunduğunu ve 45.000'den fazla tam zamanlı işe eşdeğer istihdamı desteklediğini gösteriyor. Raporun çıktıları arasında beni en çok heyecanlandıran verilerden biri de kadın içerik üreticilerle ilgili. Kadın içerik üreticilerin %82'si, YouTube'un tutkularını ve fikirlerini paylaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. 10 Kadından 8'i bu bilgiyi vermiş. Kadınların sesinin duyulması, kendilerini özgürce ifade edebilmeleri anlamında YouTube'un hayatlarımızdaki önemini çok güzel vurgulayan bir çıktı. Bir diğer önemli çıktı da kullanıcıların bilgi ve birikim edinme noktasında Google'ın kapısını ne kadar sık çaldığıyla ilgili. Türkiye'de kullanıcıların %93'ü YouTube'u bilgi ve birikim edinmek için kullandığını bildiriyor. Eminim bu hepimizin hayatında deneyimlediği önemli bir etki."
"YouTube ve Ben" paneli ilham verici hikayelere ev sahipliği yaptı
Türkiye'de ilk kez kamuoyuna sunulan YouTube Türkiye Etki Raporu'nda farklı sektör ve alanlardan YouTube'da ortaya çıkan başarı hikayeleri de incelendi. Etkinlikte düzenlenen "YouTube ve Ben" paneliyle bu başarı hikayelerinin mimarları ile Simge Fıstıkoğlu moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirildi. Gazeteci ve YouTube İçerik Üreticisi Cüneyt Özdemir, YouTube İçerik Üreticisi Orkun Işıtmak, Ebebek Pazarlama Direktörü Sevda Tarcan Demir, NetD Genel Müdürü Feride Başbuğ, Ay Yapım CEO'su Kerem Çatay, TRT Dış Video Platformlar Müdürü Yasin Yavuz, Tonguç Akademi Dijital İçerik Yöneticisi Engin Aygan ve Nefis Yemek Tarifleri YouTube Kanalı Kurucuları Elif Atalar ve Yasemin Atalar'ın panelist olarak yer aldığı etkinlik, ilham verici hikayelere ev sahipliği yaptı.
 
İçerik üreticileri sesini YouTube ile duyuruyor
Geçmiş deneyimleri ne olursa olsun Türkiye'deki içerik üreticiler, ilgilendikleri konuları, becerilerini ve tutkularını ulusal ve uluslararası izleyici kitleleriyle paylaşarak çeşitli fırsatlara erişebiliyor, gelir elde edebiliyor.
 
YouTube Türkiye Etki Raporu'na göre;
" İçerik üreticilerinin %72'si, YouTube'un yeterince temsil edilmeyen sesler için bir platform oluşturduğunu söylüyor.
" Kadın içerik üreticilerin %82'si, YouTube'un tutkularını ve fikirlerini paylaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
" Yaratıcı girişimcilerin %73'ü, YouTube'da kendilerini ait hissettikleri ve kendilerini tanımladıkları bir yer bulduklarını söylüyor.
" İçerik üreticilerin %65'i, YouTube'da keşfettikleri yön verme güçlerini kullanarak olumlu bir toplumsal etki yaratmak istediklerini söylüyor.
İşletmeler YouTube ile birlikte büyüyor
YouTube, işletmelerin yurt içinde ve yurt dışında daha fazla müşteriyle bağlantı kurmalarına, erişimlerini artırmalarına ve gelir elde etmelerine yardımcı oluyor.
 
Raporun işletmelerle ilgili sonuçlarına göre;
" YouTube'da bir kanalı olan işletmelerin %65'i, müşteri tabanlarını büyütmede YouTube'un önemli bir rol oynadığını söylüyor. YouTube kullanan KOBİ'lerin %71'i, YouTube'un işletmelerini büyütmek için hayati öneme sahip olduğunu belirtiyor.
" YouTube kullanan KOBİ'lerin %81'i, Covid-19 pandemisi döneminde YouTube'u kullanmalarının, kuruluşlarının sürece uyum sağlamasına yardımcı olduğunu söylüyor ve YouTube'un bu döneminde işletmelerini ayakta tutmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
" YouTube'da reklam yayınlayan KOBİ'lerin %83'ü, YouTube reklamlarının satışlarını artırmalarına yardımcı olduğunu söylüyor.
" YouTube kullanan KOBİ'lerin %79'u, YouTube'un çalışanlarına eğitim vermek için uygun maliyetli bir seçenek olduğunu düşünüyor.
 
YouTube kültür ihracatını teşvik ediyor
YouTube, Türkiye kültürünün çeşitliliğini ve zenginliğini 2 milyardan fazla küresel izleyiciye anında aktararak içerik üreticilerini dünyayla buluşturuyor. Türkiye'deki yaratıcı girişimcilere işlerini ulusal ve uluslararası alanda yeni kitlelere ulaştırmaları için bir yol sunan YouTube, pek çok farklı sektöre yeni hedef kitle ve yeni gelir kapısı oluşturmayı başarıyor.
 
YouTube Türkiye Etki Raporu'na göre;
 
" Yaratıcı girişimcilerin %68'i, YouTube'un içeriklerini başka türlü erişemeyecekleri uluslararası kitlelere aktarmalarına yardımcı olduğu konusunda hemfikir.
" Yaratıcı girişimcilerin %84'ü, YouTube'un küresel ölçekte tanınmak için önemli bir platform olduğunu düşünüyor.
" Bir YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %82'si, YouTube'un dünya çapında yeni kitlelere ulaşmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
" YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %78'i, YouTube'un yeni sanatçılar ve/veya müzikte çığır açma konusunda kritik öneme sahip olduğu konusunda hemfikir.
" Bir YouTube kanalına sahip medya ve müzik şirketlerinin %60'ı, YouTube'un sektöre yeni yaratıcı yeteneklerin girişini artırdığını düşünüyor.
 
Tüm dünyada 2 milyardan fazla insan aradığı bilgiye YouTube sayesinde ulaşıyor
Dünyanın en büyük çevrimiçi sınıfı olan YouTube, bilgiye ulaşma noktasında kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. YouTube Türkiye Etki Raporu'na göre;
 
" YouTube'u kullanan ebeveynlerin %83'ü, YouTube'un (veya 13 yaşından küçük çocuklar için YouTube Kids'in) çocuklarının öğrenmesine yardımcı olduğunu kabul ediyor.
" YouTube'u kullanan öğretmenlerin %80'i, YouTube'un öğrencilerin eğitimine yardımcı olduğu konusunda hemfikir.
" Türkiye'de kullanıcıların %93'ü YouTube'u bilgi ve birikim edinmek için kullandığını bildiriyor.
" Kullanıcıların %85'i, YouTube'un Covid-19 pandemisi döneminde ihtiyaç anında güvenilir bilgilere erişim sağlayarak yardımcı olduğunu belirtiyor.
" Kullanıcıların %71'i, YouTube'un öğrenmek ve kendini geliştirmek için herkese eşit fırsatlar sağladığını söylüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
UNESCO tarafından geliştiren “Sustainable Travel Pledge Projesi”, sürdürülebilir turizmi teşvik etmeyi ve oluşabilecek ekonomik ve siyasi krizler sonrasında en çok etkilenecek sektörlerden birisi olan turizmin üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi amaçlayan küresel bir girişimdir. Akra Hotels bünyesinde yer alan; Akra, Akra V, Akra Sorgun, Akra Kemer, Akra Fethiye ve Akra The Residence Fethiye otelleri de operasyon ve hizmetlerinin bir parçası olarak sürdürülebilir uygulamaları taahhüt ederek bu girişime dahil oldu.
 
‘’Sustainable Travel Pledge Projesi’’ ile Akra Hotels; doğaya ve yerel kültüre olan hassasiyetini bir kez daha göstererek, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını devam ettirerek zaman içerisinde arttırmayı hedefliyor.
 
Mevcut proje kapsamına ek olarak Akra Hotels; toplum sorumluluğu ile Antalya’nın yerel insanın çalışmasını ve yerli malı satın alımını, enerji tasarrufu ile karbon emisyonunun azaltılmasını, su koruma ile yağmur suyunun toplanmasının, plastik kullanımının azaltılması ile tek kullanımlık plastik ürün kullanımının minimuma düşürülmesini, atık azaltma ile de atık gıdaların geri dönüştürülmesini amaçlıyor.
 
Sadece hizmet kalitesiyle değil, gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de Antalyalıların gönlünü kazanan Akra Hotels; bu proje ile doğayı ve yerel kültürü korumak için çalışmalarına devam ederek misafirlerini de bu konuda bilinçlendirmeyi hedefliyor.
 
Ayrıca çevreyi korumak ve nesli tükenmekte olan karetta karettaların güvenliğini sağlamak için de çalışmalarını artıracak olan Akra Hotels; kuşlar için Fethiye’de kuş yuvalarına yer verilmesi, Sorgun’da Kum Zambağının korunmasına yönelik faaliyetlerine de bu yıl öncelik vermeyi görev ediniyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Değer Zirvesi ve Türkiye'ye Değer Katan Markalar Ödül Töreni, savunma sanayiinden gıda sektörüne, ihracattan gastronomiye, sanat ve spor dünyasından birçok markayı ve Türkiye'nin değerli isimlerini bir araya getirirken, törende Türkiye'nin ufkunu genişleten, başarı hikayeleriyle sektörlerine ve topluma örnek oluşturan önemli marka ve isimler ödüllendirecek.
 
Zirve ve ödül törenine dördüncü kez imza atan Değer Zirvesi Komite Başkanı Pınar Erez, "İki yıl aradan sonra Türkiye'de doğup dünyaya yön veren markalarımızla ülkemizin değerlerini yeniden ödüllendirmenin heyecanını yaşıyoruz. Pandemi sürecinin küresel düzeyde oluşturduğu ekonomik artçı gelişmelere karşın, Türkiye çalışmaya, üretmeye devam ederek, dayanışarak ve yaratıcı çözümlere imza atarak özgün atılımlarla büyümesini sürdürdü. Şirketlerimiz, sanatçılarımız, sporcularımız son iki yılda yine dikkat çeken başarılara imza attı. Bunları takdir ve teşvik etmenin, gündeme getirmenin ve ödüllerle taçlandırmanın bizi yeni başarılara taşıma yolunda önemli olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki, ödüllerimiz yeni dönemde de ekonomide, sanatta ve sporda yenilikçi çalışmalara yol açacak motivasyona vesile olur" diye konuştu.
 
Törende, "Türkiye için Değer" söyleminden yola çıkılarak ödül kazanan şirketlerin ve liderlerin hedefleri ve öngörüleri konuşulacak, başarıya taşıyan unsurlar, sürdürülebilirlik uygulamaları ve inovatif yenilikler ele alınacak.
 
Törene katılacak marka ve isimlere ödüller, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından takdim edilecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Sektöründe Türkiye'nin önde gelen ihracatçıları arasında yer alan, özellikle medikal üretimde yaklaşık 50 yıldan bu yana faaliyet gösteren Bimed; yeni döneme yeni yatırımlarla giriyor. Yaklaşık 300 milyon liralık yatırımla İstanbul Hadımköy'de hayata geçirecekleri yeni fabrikanın 6-7 ay sonra tamamlanacağını belirten Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, “2023'te hedefimiz medikal sektörümüze yatırımlar yaparak, ithalatın tamamını engellemek şeklinde olacaktır." dedi. Mertöz, 2022 yılında teknolojik ürünler üretmeleri nedeniyle negatif ve olumsuz bir yıl geçirmediklerini hatta döviz bazlı olarak yüzde 20 büyüdüklerini ifade etti. Geçtiğimiz dönemde elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların tahliye valflerini de üretmeye başladıklarını belirten Rıdvan Mertöz, birkaç Avrupa markasına ürettikleri gibi, Türkiye'nin yerli otomobili TOGG’daki tahliye valflerini de kendilerinin üreteceğini, bu konuda görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
Kablo rakorları ve medikal sektöründe faaliyet gösteren Bimed, 2023 yılı ihracat ve yatırım hedeflerini duyurdu. Şu anda 75 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydeden Bimed Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, ihracatın en büyük kısmını Almanya başta olmak üzere; Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya gibi Batı Avrupa ülkelerine ve ABD’ye yaptıklarını belirtti. Yaklaşık 300 milyar liralık yatırımla İstanbul Hadımköy'de hayata geçirecekleri yeni fabrika projesinin yarısından fazlasının tamamlandığını belirten Rıdvan Mertöz, 6-7 ay sonra tamamlanacak fabrikada sadece rakor imalatının yapılacağını ve medikal bölümünün üretimine eski fabrikada devam edileceğini söyledi. Mertöz, bu fabrika ile mevcut kapasiteyi de ciddi oranda artıracaklarını vurguladı.
2022 yılının özellikle imalatçılar için zor bir yıl olduğunu belirten Rıdvan Mertöz, geçtiğimiz yıl yaşanan küresel krize Rusya-Ukrayna savaşının da tuz biber olduğunu; savaşın hem korku yarattığını hem de ekonomileri ciddi anlamda etkilediğini söyledi. Savaşın kendileri için olumlu ve olumsuz yanlarının olduğunu, Ukrayna'yla ticaret yapamadıklarını fakat Rusya ile olan ticarette artış yaşandığını ifade eden Mertöz, “İlk yarıda bütün işletmeci ve üreticiler gibi enerji fiyatlarının artışına bağlı olarak maliyetler arttı, fiyat ayarlamaları yapmak zorunda kaldık. Enflasyon, ham madde artışı ve işçilik maliyetleri bizim dengemizi bozuyor ve bu durumu müşteriye ifade etmek daha da zor hale geliyor." dedi.
2022’DE 47 MİLYON DOLAR İHRACAT
Medikal ürün üretimiyle işe başlayan Bimed’in, ürettiği elektrik malzemeleri ile medikal ürün cirosunu geçmeyi başardığını belirten Rıdvan Mertöz; toplam 57 milyon Euro’luk cironun yüzde 52'sinin elektrik malzemesi olan kablo rakorlarının üretiminden elde edildiğini, 5 milyon Euro’luk cironun da medikal ürünlerden sağlandığını belirtti. 2022 yılının zor olmasına rağmen, kurdukları güçlü kadroyla çok iyi bir müşteri portföylerinin olduğunun altını çizen Mertöz; teknolojik ürünler üretmeleri nedeniyle negatif ve olumsuz bir yıl geçirmediklerini hatta döviz bazlı olarak yüzde 20 büyüdüklerini ifade etti. 2022 yılı ihracatlarının 47 milyon dolar olduğunu vurgulayan Mertöz, "Elektrik malzemelerinde yüzde 90 ihracatımız varken, medikal ürünlerde yüzde 90 iç piyasaya satış yapıyoruz. Sadece yüzde 10'luk kısım ihracata gidiyor. 2022 yılında yaklaşık olarak yüzde 20'lik döviz bazlı bir artış gerçekleştirdik ama bu artışa karşı karlılık maalesef aynı hızla gitmiyor.” dedi.
75 ÜLKEYE İHRACAT
İhracatçı bir firma olduklarını ve her yıl birkaç yeni ülkeyi portföylerine eklediklerini dile getiren Mertöz, "Bimed olarak; şu anda 75 ülkeye ihracat yapmaktayız. Bu ihracatın en büyük kısmını Almanya başta olmak üzere; Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya gibi Batı Avrupa ülkelerine ve ABD’ye yapmaktayız. İhracatımızın yaklaşık yüzde 20'si Almanya'ya yapılıyor. Aynı zamanda Almanya, en büyük ve en ciddi rakiplerimizin de olduğu bir ülke." Rıdvan Mertöz; Bimed olarak en çok ihracat artışı gerçekleştirdikleri ülkelerin başında Rusya'nın geldiğini, ikinci sırada uzak ülke olmasına rağmen yüzde 35'lik artışla Avustralya'nın yer aldığını ve yeni projelerin olması nedeniyle Hollanda'nın da yüzde 25'lik bir artışla üçüncü sırada bulunduğunu söyledi.
2023’TE HEDEF YÜZDE 20 BÜYÜME
2023 yılının, yeni fabrikaya taşınma süreciyle birlikte yorucu bir yıl olacağını belirten Mertöz, "2023'te biz, 2022'deki gibi yüzde 20'lik bir üretim artışı veya yüzde 20'lik bir döviz bazlı büyümeyi hedefliyoruz. Bunun için de kısmen kendi öz sermayemizi, kısmen de finansman olarak kredileri kullanıyoruz ama krediye erişimin de oldukça zor olduğunu da belirtmekte fayda var. Bizim kredibilitemiz her ne kadar yüksek de olsa biz bile maalesef zorlanıyoruz. Bu nedenle, şu anda Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin finansmana erişim zorluğu olduğunu düşünebiliriz." dedi.
Genel olarak maliyetlerinin 2022 yılında yüzde 15 arttığını belirten Mertöz, “Biraz kardan fedakarlık, biraz da verimlilik ve otomasyon sayesinde durumumuzu korumaya çalıştık. Bir miktar karlılığımız düşse de ülkemizde ikinci yarı enflasyonun düşmesi biraz daha bizi umutlandırdı. Fakat, dövizin sabit kalması da aleyhimize bir durum oldu." değerlendirmesinde bulundu.
KALİTE POLİTİKAMIZIN İLK MADDESİ ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ
Çalışanlarını enflasyona ezdirmemekte kararlı olduklarının da altını çizen Mertöz, "Bizim firmamızın ve yöneticilerimizin özelliği çalışanların memnuniyeti. Biz, çalışan memnuniyetini kalite politikamızın birinci maddesi olarak görüyoruz. İşçi memnun kalacak, mutlu olacak. Çalışan memnuniyeti, insan kaynaklarımızın en önemli ödevi ve vazifesi. Bunun için sadece ücret değil, iyi bir davranış şekli de çok önemli. Çalışan; iyi bir ücret alacak, çalıştığı ortam fiziki şartlara uygun olacak. Bunun için de çok modern bir tesis yapıyoruz. Çalışanların bireysel gelişimi ve şirket içindeki işlerin daha katma değerli hale gelmesi için üniversitelerle yapılan anlaşmaların şirket bünyesinde meyvelerini almaktayız." dedi.
YENİ FABRİKA 6-7 AY SONRA HAZIR
Yaklaşık 300 milyar liralık yatırımla İstanbul Hadımköy'de hayata geçirecekleri yeni fabrika projesinin de yarısından fazlasının tamamlandığını belirten Rıdvan Mertöz, 6-7 ay sonra tamamlanacak fabrikada sadece rakor imalatının yapılacağını ve medikal bölümünün üretimine ise eski fabrikada devam edileceğini söyledi. Mertöz, bu fabrika ile mevcut kapasiteyi de ciddi oranda artıracaklarını vurguladı. Bizim yaptığımız ürünler; sadece bir motorun, bir elektrik panosunun ürünü ya da kablo girişi olarak düşünülmemeli. Bir rüzgar enerjisi santralinden tutun da bir petrokimya tesisine kadar önemli bir çeşitliliğimiz var." dedi
TOGG’A YERLİ TAHLİYE VALFİ
Petrokimya tesislerine de çok önem verdiklerinin altını çizen Mertöz, "Şubat ayında bir petrokimya firmasıyla görüşeceğiz ve umuyorum ki orada da güzel siparişler alacağız. Aynı zamanda günümüzde özellikle çevre bilinciyle beraber elektrikli araçlara ne kadar önem verildiğini biliyoruz ve bunun da geleceğimiz olduğuna inandığımız için elektrikli araçlarda kullanılan bataryaların tahliye valflerini üretmeye başladık.” dedi. Mertöz; 1-2 Avrupa markasına ürettikleri gibi, Türkiye'nin yerli otomobili TOGG’daki tahliye valflerini de kendilerinin üreteceğini, bu konuda görüşmelerin devam ettiğinin de altını çizdi.
MEDİKAL SEKTÖRÜNE YATIRIM
Hadımköy'deki fabrika yatırımı devam ederken bir yandan da Romanya'daki fabrikayı geliştirmek ve büyütmek gibi projelerinin olduğunu belirten Rıdvan Mertöz, "Romanya'da potansiyelimiz çok yüksek. Önümüzdeki yıllarda Romanya fabrikamızın da gelişimi sağlanacak.
Rıdvan Mertöz, sözlerine şöyle devam etti: “Özellikle Türkiye'de yeni fabrikaya taşındığımızda mevcut istihdamımız 630 kişiden, 750 kişiye çıkacak. Şu anda çok sıkışık durumdayız ama yeni fabrikaya taşındığımız zaman daha çok nefes alacağız. Ayrıca, hem teknolojik anlamda ilerleyeceğimiz gibi istihdamda da büyüyeceğiz.” dedi. Medikal ürün tarafında Türkiye'de tam hakimiyetlerinin olduğunu hemen hemen hiç Avrupa'yı Türkiye'ye sokmadıklarını da dile getiren Mertöz, “Medikal ürün üretimi, birçok sertifika ve birçok hassas konuların gerektiği bir alan. Orada da 6 ve 7'inci ayda kısmetse yatırımlar yapacağız ve büyüme daha da hızlı olacak. İlaç fabrikalarına çalışıyoruz, özellikle inhaler cihazı konusunda çok iddialıyız. Şu anda 3-4 farklı inhaler cihazını ilaç fabrikalarına vermekteyiz. Bunun devamı gelecek. İnhailer cihazlarının benzerlerini ilaç fabrikalarıyla beraber yapmak, bunun ithalatını da azaltmak veya yok etmek de bizim politikalarımız içinde yer alıyor. 2023’te medikal sektörümüze yatırımlar yaparak, ithalatın tamamını engellemeyi hedefliyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Dünyanın lider kripto para ve blokzincir altyapı sağlayıcısı Binance, 2022 yıl sonu raporunu kamuoyu ile paylaştı. Raporda; Binance’in mevzuat ve uyum tarafında önemli ilerlemeler kaydettiği, Web3'te en iyi kullanıcı deneyimini sunmaya devam ettiği vurgulandı. Açıklamada, “Şimdi olduğu gibi gelecekte de Binance'i sağlam bir temel üzerinde ve mali açıdan sağlıklı bir konumda görüyoruz. Yenilikçiyiz, kullanıcılarımızı dinliyoruz ve örnek teşkil ediyoruz” denildi.
 
Binance, 2022 yılına ilişkin çalışmalarını özetleyen raporunu açıkladı. Binance Blog’da yayınlanan raporda, Binance’in 2022’deki çalışmalarının yanı sıra sektördeki gelişmeler de ele alındı. “Sektörümüzü olumsuz olarak etkileyen bazı olaylar art arda gelse de bunlara direnç gösterdik” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, Binance’in blokzincir ekosisteminin insanların yaşamlarını iyileştirmeye yönelik potansiyeline duyulan güveni yeniden oluşturmaya odaklandığı belirtildi. “2022, blokzincir ve kripto dünyasındaki herkes için zor bir yıldı.” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, Binance’in geçen yıl da kullanıcı deneyimine, gerçek dünya değeri olan ürünlere ve tüm sektör için sağlıklı, sürdürülebilir bir yolda ilerlemeye öncelik verdiği belirtildi.
 
“2022'de 14 bölgede gerekli lisansları, tescilleri ve onayları aldık”
“Uygun yasal çerçevelerin ve kullanıcıları koruyan güvenli bir ekosistemin, kripto ve blokzincirin kitlesel olarak benimsenmesine giden yolun temelini oluşturduğuna inanıyoruz” ifadelerinin yer aldığı raporda, “Geçen yıl sarf ettiğimiz emeklerin görüldüğünü güvenle söyleyebiliriz. 2022'nin sonuna kadar 14 bölgede gerekli lisansları, tescilleri ve onayları aldık. Deneyimimizden faydalanarak, dijital varlıklar için pratik yasal düzenlemeler geliştirme konusunda düzenleyiciler ve kamu otoritelerine yardımcı olmaya devam ettik. Sektörün en yetenekli personellerini bünyemize katarak güvenlik ve uyum ekibimizdeki çalışan sayısını da yüzde 500 artırdık” denildi. Binance’in kripto, blokzincir ve dijital mali suçlarla mücadele ile ilgili konularda 70'ten fazla Emniyet Teşkilatı çalıştayı düzenlediğinin anımsatıldığı raporda, emniyet teşkilatlarından gelen 47 binden fazla talebi işleme aldıklarına değinildi. Raporda Binance’in Ulusal Siber Adli Tıp ve Eğitim İttifakı’na (NCFTA) katılan ilk blokzincir ve kripto kuruluşu olduğu belirtildi.
 
Kimlik doğrulama (KYC) süreçlerine dikkat çekilen raporda, bu konuda gerçek zamanlı fotoğraf kalitesi değerlendirmesi, çeşitli bölgelerde daha hızlı doğrulama sağlanması ve daha fazla kimlik belgesi türü desteği de dahil olmak üzere önemli iyileştirmeler gerçekleştirildiği anlatıldı.
 
“SAFU’nun değerini tekrar 1 milyar dolara çıkardık”
Binance’in sektördeki iflasların ardından ekosisteme yönelik güveni yeniden inşa etmek adına çalıştığının belirtildiği raporda, “CEO'muz ve kurucumuz Changpeng Zhao (CZ), merkezi kriptoborsalarının, kullanıcıların ve düzenleyicilerin güvenini yeniden kazanması için bir yol sunmak üzere altı ilkeden oluşan bir yazı yayınladı. Şeffaflık hareketine öncülük ederek, Binance Köprüsü'ne endekslenmiş tüm tokenler için bir teminat kanıtına ek olarak, kullanıcı fonlarının Binance'te 1:1 tutulduğunu doğrulamak için herkesin kullanabileceği bir rezerv kanıtı (PoR) sistemi başlattık. Acil bir durumda 128 milyon kullanıcımızı korumak maksadıyla Kullanıcılar için Güvenli Varlık Fonumuzun (SAFU) değerini tekrar 1 milyar dolara çıkardık” denildi.
 
İstihdamda artış
“2022, gelecek vaat eden bazı projelerin kendi kontrollerinde olmayan olaylara kurban gittiğini gördüğümüz bir yıl oldu.” cümlesinin yer aldığı açıklamada, bu anlamda Binance’in de olumlu ve kalıcı etkiler bırakmanın yanı sıra son kullanıcılara değer katmak da isteyenleri desteklemeye devam ettiği belirtildi. Raporda, “2022'de, sektörü kalkındırma girişimimize 1 milyar dolarlık katkıda bulunurken, katkımızı 2 milyar dolara çıkarma taahhüdünü de verdik. Binance Labs aracılığıyla Web3 ve blockchain gelişimini desteklemek için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptık, kuluçka programımızın beşinci sezonuna başladık ve 14 stratejik birleşme ve satın alma anlaşmasının yanı sıra 61 token girişim anlaşmasını da onayladık veya sonuçlandırdık” denildi. Raporda, Binance’in istihdamını artırdığına, bu bağlamda da 100’den farklı ülkedeki çalışan sayısının toplamda 7 bin 500’ü geçtiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca Binance’in Ukrayna'da yaşananlar nedeniyle 10 milyon BUSD bağış ve türünün ilk örneği olan Binance Mülteci Kripto Kartı'nın piyasaya sürülmesi de dahil olmak üzere Binance Charity Foundation (BCF) aracılığıyla yürütülen çalışmaların devam ettiği anlatıldı.
 
Web3 etkinlikleri açısından 2022’nin oldukça yoğun geçtiğinin belirtildiği açıklamada, “Beşinci kuruluş yıl dönümümüzü, 3 binin üzerinde yüz yüze ve 1,5 milyon sanal izleyici ile Paris'te kutladık. Ayrıca, Dubai ve Paris'teki iki Binance Blockchain Haftası ve Lizbon'daki yıllık Web Zirvesi de dahil olmak üzere büyük etkinliklerin bazılarına ev sahipliği yaptık ve katılım gösterdik. Ayrıca yüzlerce çevrimiçi ve yüz yüze topluluk etkinliği aracılığıyla dünya çapındaki milyonlarca Binance kullanıcısıyla bağlantı kurmayı sürdürdük” denildi. “Kullanıcı dostu, hızlı ve güvenli bir kripto borsasından, artık genişleyen bir Web3 ekosistemine kadar, daha fazla araç, ürün ve işlev oluşturmaya devam ettik.” cümlesine yer verilen açıklamada, Binance'teki her ürün ve hizmetin güvenlik protokolleri ve kullanıcı odaklı bir ürün ekibinin çalışmalarını içerdiği vurgulandı.
 
 
“2023, daha fazla büyüme, benimsenme ve yenilik getiren bir yıl olacak”
Açıklamada, “2022, gelişmekte olan sektörümüzün temellerini test etti ve Web3 şirketlerini daha çok çabalamaya, daha iyisini yapmaya itti. Kendi açımızdan, güveni yeniden tesis etmek ve bir milyar kripto kullanıcısına daha hoş geldiniz demek için güvenli bir temel oluşturmak amacıyla sektördeki çabalara yardımcı olmaya ve bunları koordine etmeye hazırız. Şaşırtıcı bir hızla büyümemize rağmen, güvenli, kullanıcı dostu bir dijital varlık deneyimi sağlamak için nereden başladığımızı asla unutmadık. Yapmamız gereken çok iş olsa da kullanıcılarımız için doğru olanı yaptığımız sürece 2023'ün daha fazla büyüme, benimsenme ve yenilik getiren harika bir yıl olacağına inanıyoruz. Temel yaklaşımımız aynı kalacak: Kullanıcılara öncelik vermek, üretmek ve sektöre söylemlerle değil örnek teşkil ederek liderlik etmek” denildi.
 
 
Binance Hakkında
Binance, hacim açısından dünyanın en büyük dijital varlık borsasını da içeren finansal ürün yelpazesi ile dünyanın lider blockchain ekosistemi ve kripto para altyapısı sağlayıcısıdır. Dünyada çağında milyonların güvendiği Binance platformu kendini paranın özgürlüğünü artırmaya adamıştır ve alım-satım ve finans, eğitim, veri ve araştırma, sosyal fayda, yatırım ve kuluçka, merkeziyetsizlik ve altyapı çözümleri ve daha fazlasını da içeren eşsiz bir kripto ürün ve teklifleri yelpazesine sahiptir. Daha fazla bilgi için https://www.binance.com adresini ziyaret edin.