Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Vodafone Türkiye'den yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

5G’ye hazırlık yolunda; Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu’nun açıkladığı 4 büyük futbol takımının stadyumunda 5G denemeleri kapsamında Vodafone Türkiye olarak 20 Şubat Perşembe günü 20:45’te Rams Park’ta oynanacak Galatasaray-Az Alkmaar Avrupa Kupası maçında futbolseverlerle 5G teknolojisini buluşturacağız.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 

Türkiye’nin en büyük gıda perakendecilerinden ŞOK Marketler, yerli tarımı destekleyerek tüketicilere en katkısız haliyle sunduğu öz markalı ürünü Lio Zeytin’de avantajlı bir kampanya başlatıyor. 19 Şubat - 5 Mart 2025 tarihleri arasında ŞOK mağazalarında ve Cepte ŞOK’ta geçerli kampanya kapsamında aynı Lio Zeytin ürününden iki tane alan müşterilere, ikinci üründe yüzde 50 indirim uygulanıyor.

Üretimde lezzet ve kalite ön planda

Lio Zeytin, sofralık zeytin kalitesinin yüksek olduğu Manisa’nın Akhisar ve Gemlik bölgelerinin verimli zeytin bahçelerinden elde ediliyor. Zeytinler toplandıktan sonra ŞOK Marketler’in kendi üretim tesislerine getirilerek doğal fermentasyon işlemine tabi tutuluyor. Üretimin her aşamasında kontrol edilerek el değmeden paketlenip en lezzetli ve kaliteli haliyle raflarla buluşuyor.

“Tarladan Sofraya” uygulamasıyla çiftçiye destek

ŞOK Marketler, Lio Zeytin üretimiyle yerli tarıma ve çiftçilere önemli katkı sağlıyor. “Tarladan Sofraya” projesiyle aracıları ortadan kaldırarak çiftçiden doğrudan alım yapıyor. Tedarik ettiği ürünleri tarladan tüketiciye ulaşana kadar denetleyip kalite güvencesi sağlarken, ürünleri en taze şekilde ve en uygun fiyatla sofralara getiriyor. Çiftçiye de emeğinin karşılığını tam zamanında ödeme ve alım garantisi vererek, üretimin sürekliliğine ve tarımın sürdürülebilirliğine destek oluyor.

Uğur Demirel: “Anadolu topraklarının binlerce yıllık zeytincilik mirasına sahip çıkıyoruz”

ŞOK Marketler’in öz markası Lio ile ilgili bilgi veren ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel şu sözleri kaydetti: “ŞOK Marketler olarak müşterilerimize her zaman en kaliteli ve güvenilir ürünleri sunmayı hedefliyoruz. Anadolu topraklarının binlerce yıllık zeytincilik mirasına sahip çıkıyor, Lio markamız altında Türkiye’nin verimli topraklarında yetişen zeytinleri özenle seçerek hem zeytin hem de zeytinyağlarımızı ŞOK güvencesiyle sofralarla buluşturuyoruz. ‘Tarladan Sofraya’ uygulamamızla doğru tarım yöntemlerini gözeterek yerli tarıma ve çiftçiye önemli destek sağlıyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz yeni indirim fırsatı ile lezzet ve kaliteyi daha erişilebilir hale getirmekten mutluluk duyuyoruz.”

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Bu yıl birebir görüşmelerle sektördeki güçlü iş birliği fırsatlarının yaratılması amaçlanan etkinlikte, Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri sektördeki tek iklimlendirme markası olarak ön plana çıktı. Sektördeki paydaşlar ve potansiyel müşterilerle güçlü bağlar kurmayı hedefleyen Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, yenilikçi ürünleri ve sunduğu yüksek kaliteli hizmetlerle etkinlikte yer aldı. Etkinliğin açılış törenine, Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu ve Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Zeki Kalaycılar da katılım sağladı.
İnşaat sektörünün önemli paydaşlarını bir araya getiren bu etkinlik, şirketlerin üst düzey yöneticileri ve tedarikçi firmaların temsilcileriyle etkileşim kurma fırsatı sunarken, yenilikçi çözümler ve sürdürülebilir iş birliklerinin gelişmesi için de önemli bir platform oldu. Mitsubishi Electric Türkiye'nin iklimlendirme çözümleri de sektördeki katılımcılara tanıtıldı. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Satış Departman Müdürü Uğur Aslan, iklimlendirme sektöründeki uzmanlık ve çözüm odaklı yaklaşımlarıyla, sektördeki profesyonellerle değerli görüşmeler gerçekleştirdi.
Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri, inşaat sektöründeki kalıcı iş birlikleri ve yenilikçi çözümler için önemli bir fırsat olan bu buluşmaya katılarak sektöre değer kattı. Katılımcılar, Mitsubishi Electric Türkiye'nin en son iklimlendirme teknolojileri hakkında bilgi edinme ve sektörle ilgili en yeni gelişmeleri takip etme fırsatı buldu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tüm dünyada 2040 yılına kadar değer zincirinde net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen Vodafone Grubu’nun WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ile başlattığı “Gezegen İçin Bir Milyon Telefon” kampanyası devam ediyor. Elektronik atıkların azaltılmasını ve kullanılmayan cep telefonları için daha döngüsel bir ekonominin oluşmasını amaçlayan kampanya kapsamında, bugüne kadar Avrupa ve Afrika’da 500 bini aşkın telefon toplandı. Tüm dünyada toplam bir milyon telefon toplanmasının hedeflendiği kampanyayla, kullanıcılar eski cep telefonlarını geri dönüşüme kazandırarak doğanın korunmasına katkıda bulunmaya teşvik ediliyor. Kullanıcılardan toplanan her cep telefonu için WWF’in (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) doğa koruma çalışmalarına 45 TL bağışlanıyor.

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:

 

“Elektronik cihazların kullanım ömrünün kısalması ve teknolojik yeniliklerin hızlanması, e-atık üretimini her geçen yıl artırıyor. 2022 yılında dünya genelinde 62 milyon ton ile rekor seviyede e-atık üretildi. Bu miktar, 2010 verilerinin neredeyse iki katı. Bu hızla giderse, Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, 2030’da bu sayı 82 milyon tona ulaşacak. Bu atıklar geri dönüştürülmediği durumlarda belirgin çevresel etkiler yaratıyor. Grubumuzun WWF ile birlikte başlattığı kampanya, tüm dünyada hem israfı hem de karbon emisyonunu azaltmak üzere eskiyen cihazları döngüsel ekonomiye kazandırmak amacıyla yaptığımız çalışmaların önemli bir ayağını oluşturuyor. Bu kampanyayla, kullanıcılarımızı eski cihazlarını döngüsel ekonomiye kazandırarak gezegenimiz için fayda yaratmaya teşvik ediyoruz. Bugüne kadar 500 bini aşkın telefon topladık. Bu doğrultuda, takas edilen, geri dönüştürülen ya da bağışlanan her bir telefon için WWF-Türkiye’nin doğa koruma çalışmalarında kullanılmak üzere 45 TL bağışlıyoruz. Kampanyamızın, global karbon emisyonunu azaltma ve gezegenimizin doğal kaynaklarını koruma konusunda ilham verici olduğunu düşünüyoruz.”

 

WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, şunları söyledi:

 

“Dünyamız, doğa ve biyolojik çeşitlilik kayıpları, iklim krizi ve plastik kirliliği başta olmak üzere birbiriyle bağlantılı çoklu sorunlarla boğuşuyor. İnsan kaynaklı bu krizlerin aşılabilmesi, insanlık ve tüm canlıların varlığını sürdürebilmesi için herkese düşen sorumluluklar var. Bugün hayatın vazgeçilmez bir parçası olan teknoloji, iklim krizi ve doğa kayıpları ile mücadelede de önemli bir araca dönüşebilir. İki uluslararası kuruluş Vodafone ve WWF’in küresel işbirliği kapsamında, dijital teknoloji ve servis yararlanıcıları, bir yandan döngüsel ekonomi ile karbon ayak izlerini azaltırken bir yandan da WWF-Türkiye’nin 50 yıldır ülkemizin doğasını ve biyolojik çeşitliliğini korumak için yürüttüğü çalışmalarına katkıda bulunacak. Dünyamızı korumak birlikte mümkün.”

 

Toplam 52 bini aşkın cihaz yenilendi

 

Vodafone, e-atıkların oluşumunu azaltmak ve döngüsel ekonomiye katkıda bulunmak amacıyla ikinci el cihaz kampanyası yürütüyor. Bu kapsamda hem fiziksel hem de online mağazalarda yenilenmiş ikinci el telefon alım-satım hizmeti sunuluyor. Müşteriler, kampanya dahilinde ikinci el cihazları kolay ödeme seçenekleriyle satın alabiliyor veya kullanmadıkları telefonlarını satabiliyor. Kullanıma uygun hale getirilen eski cihazlar, yeni kullanıcılarla buluşturulurken, kullanılamayanlar yedek parça olarak değerlendiriliyor veya geri dönüşüme gönderiliyor. Telefonların yanı sıra arızalı ve hasarlı şebeke ekipmanları da ikinci el olarak değerlendiriliyor. Kasım 2022 - Ocak 2025 döneminde 52 bini aşkın mobil cihaz yeniden kullanıma uygun hale getirildi.

 

 

 

Vodafone hakkında

Vodafone, Avrupa ve Afrika’nın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biridir. 15 ülkede 340 milyonu aşkın müşteriye mobil ve sabit iletişim hizmetleri sunuyor, 45’ten fazla ülkede daha mobil ağlarda iş ortaklıkları yürütüyoruz. Aynı zamanda, dünyanın en büyük Nesnelerin İnterneti (IoT) platformlarından birine sahibiz. Afrika’da, finansal teknoloji kurumlarımız, 7 ülkede yaklaşık 83 milyon kişiye hizmet veriyor ve diğer hizmet sağlayıcılardan daha fazla işlem yönetiyor.

Daha iyi bir gelecek hedefiyle, bireylerin ve kurumların yaşam kalitesini artıran, kapsayıcı ve sürdürülebilir toplumların ilerlemesine yardımcı olan teknolojileri sunuyoruz. 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak ve çevresel etkimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha fazla bilgi için www.vodafone.com adresini ziyaret edebilir, @VodafoneGroup X hesabımızı takip edebilir ve www.linkedin.com/company/vodafone adresinden LinkedIn bağlantısı kurabilirsiniz.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gerçek hikâyelerden ilham alan ve Kurtaran Ev’den sahiplenilen köpekler ve ailelerinin yer aldığı kampanya görselleriyle dikkat çeken “Hav” tişörtleri, sadece giyenlerin kalbini ısıtmakla kalmıyor, aynı zamanda sokak hayvanlarının sahiplendirilmesine yönelik farkındalığı artırmayı hedefliyor.

 

Mavi Hav Koleksiyonu’ndan satın alınan her bir ürün sokak köpeklerinin tedavi, barınma, beslenme ve sahiplendirme süreçlerinde aktif yol oynayan ve onlara geçici yaşam alanı sunan Kurtaran Ev’in çalışmalarına destek verecek. Kedi ve köpek evleriyle sokak hayvanlarının soğuk günleri sıcacık evlerinde geçirmesi için de imkân yaratan Mavi, yakın dönemde “Çözüm Yaşatmak” diyerek, Kurtaran Ev’e ait Hadımköy, Küçükçekmece ve Beşiktaş’taki geçici yaşam alanlarının kirasını üstlenmiş, derneğin kurumsal destekçisi olarak destek vermişti. Mavi şimdi, sokak hayvanlarına verdiği desteği “Hav” tişörtleriyle daha da ileri taşırken, müşterilerini de ürünleri aracılığıyla farkındalık yaratmayı amaçlayan bu iyilik hareketinin bir parçası olmaya davet ediyor.

 

“Mavi’nin desteği bizler için çok büyük fark yarattı”

 

Kurtaran Ev Yönetim Kurulu Başkanı Onur Boltürk iş birliğine ilişkin konuşmasında: “Kurtaran Ev ekibi olarak, her canlının hak ettiği güvenli bir yaşam alanına kavuşması ve ‘Satın Alma Sahiplen’ bilincinin daha geniş kitlelere yayılması için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Bu süreçte destekçilerimizin yanımızda olması bize güç veriyor. Mavi’nin “Hav” tişörtleriyle hayata geçirdiği bu anlamlı hareketi, farkındalık yaratılması adına çok değerli buluyoruz. Bu iş birliğinin, sokak hayvanlarına karşı sorumluluk ve sahiplenme bilincini daha da artıracağına ve diğer markalar için de ilham kaynağı olacağına inanıyoruz.”

 

Koleksiyon hakkında detaylı bilgi ve gerçek kahraman hikayelerine Mavi.com, Mavi App ve Mavi Instagram hesabından ulaşabilirsiniz.

Mavi’den yeni Hav Koleksiyonu, Mavi mağazaları, Mavi.com ve Mavi App’te satışta.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Banyo ve mutfak alanında yaklaşık 40 yıllık tecrübe ve birikimini, son teknoloji ve sistemlerle bugüne taşıyan Themore Concept, IV. Uluslararası Araştırma Geliştirme ve Tasarım Konferansı (RDCONF) 2024’te ilk 3 sıraya girerek "En İyi Sektör Projesi” ödülüne layık görüldü.

 

Mutfak, banyo, kapı ve tüm dekorasyon ürünleri alanında özgün tasarımlara imza atan Themore Concept, güçlü Ar-Ge ekibiyle gerçekleştirdiği çalışmalarla ödüllendirildi. Ar-Ge ve inovasyona dair çalışmaların paylaşıldığı, bilim ve teknolojinin kesişim noktasında yer alan IV. Uluslararası Araştırma Geliştirme ve Tasarım Konferansı (RDCONF 2024) ilk 3 sıraya girerek "En İyi Sektör Projesi" ödülüne layık görüldü.

 

“Sürdürülebilir projeler üretmeye devam edeceğiz”

Themore Concept Ar-Ge merkezi olarak elde ettikleri başarının mutluluğunu yaşadıklarını belirten Themore Concept Ar-Ge Müdürü Oğuzhan Okuşluk, "Bu ödül, Ar-Ge’ye verdiğimiz önemin ve yenilikçi çözümlerimizle sektöre sağladığımız katkının bir yansımasıdır. Çalışmalarımızı daha ileriye taşıyarak sürdürülebilir projeler üretmeye devam edeceğiz. Özellikle karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlamayı öncelikli hedeflerimiz arasında görüyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“Daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyoruz”

Teknoloji ve inovasyonu iş süreçlerinin merkezine koyduklarının altını çizen Okuşluk, sözlerine şu şekilde devam etti: "Yatırımlarımızı arttırarak küresel pazarda marka bilinirliğimizi genişletmeyi ve yenilikçi çözümlerle fark yaratmayı hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda, dünya çapında stratejik iş birlikleri kurarak sürdürülebilir ve akıllı tasarımlar konusunda sektöre yön verme gayesindeyiz. Gelişen teknolojilerle entegre projeler üreterek, her geçen gün daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmayı planlıyoruz."

 

Themore Concept Hakkında:

Themore Concept Aydın Astim Organize Sanayi Bölgesinde 17.000 m² kapalı alanda, tam otomasyona sahip seri imalat yöntemini kullanarak ve tümüyle CNC makine parkuru ile mutfak-banyo dolapları, kapı, ray dolap, gardırop ve dekorasyon ürünleri üreten bir firmadır. Themore Concept ürün çeşitliliği, kalite anlayışı, yüksek üretim kapasitesi ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan tavrı ile sektöre yeni bir ses ve nefes getirmeyi başarmıştır. Hali hazırda İstanbul, Aydın, İzmir, Bodrum ve Kuşadası’nda 5 büyük fabrika merkez satış mağazası, aynı zamanda İstanbul İçerenköy, İzmir Güzelbahçe ve Karşıyaka, Muğla Bodrum ve Datça, Marmaris, Ankara Beytepe ve Siteler, Manisa, Hatay, İskenderun, Gaziantep ve Aydın Didim’de bayileri; Fransa, Makedonya, Umman ve Pakistan’da satış noktaları bulunmaktadır.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nin tamamlanmasına yalnızca 6 yıl kaldı. 2024 yılında yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Raporuna göre, geçtiğimiz 9 yılda dünya genelinde 135 hedeften sadece %17'sinde ilerleme kaydedebildi; %48'inde ilerleme zayıf ve yetersizken, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin %35'inde ilerleme ya durmuş ya da tersine dönmüş durumda. Özellikle İklim Eylemi (SDG 13) açısından durum endişe verici; 2024 yılı, Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından küresel olarak kaydedilen en sıcak yıl olarak açıklandı ve ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelerin ilk kez 1,5°C üzerine çıktı. Küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlamak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için çabalarımızın ölçeğini ve hızını artırmalıyız.
 
Şirketler somut hedefler ve bu hedeflere götürecek yol haritalarını belirleyerek, taahhütlerini ve ilerlemelerini kamuoyuna açık bir şekilde raporlayarak bu alandaki çabalara katkı sağlayabilir. Dünya genelinde 20.000'den fazla şirket imzacısı ile dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu olan UN Global Compact, iklim değişikliği ile mücadele konusunda somut adımlar atmaları için şirketleri destekleyecek araçlar, programlar ve uzmanlık sağlıyor.
 
UN Global Compact tarafından hayata geçirilen "İklim Hedefi Hızlandırma Programı" (Climate Ambition Accelerator) farklı büyüklük ve sektördeki şirketlerin emisyon azaltımı için taahhütlerini yerine getirmelerine ve net sıfır hedeflerine ulaşmalarına destek olmayı amaçlıyor. Program 2021'den bu yana, 85 ülkeden 3728 şirkete, küresel en iyi uygulamalar, yerel ve uluslararası deneyim paylaşım toplantıları, kapasite geliştirme oturumları ve eğitim modülleriyle net sıfır emisyona ulaşma yolunda rehberlik etti. Programa aynı dönemde Türkiye'den 100'den fazla şirket katıldı. 2025 dönemi Mayıs ayında başlayacak programın başvuruları 19 Şubat'tan 30 Nisan 2025 tarihine kadar devam edecek. İklim Hedefi Hızlandırma Programı hakkında daha fazla bilgi için:
https://globalcompactturkiye.org/iklim-hedefi-hizlandirma-programiclimate-ambition-accelerator

 UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü programa ilişkin açıklamasında şunları söyledi: "İklim bilimi sanayi öncesi döneme göre 1.5 derece daha sıcak olan ilk takvim yılını geride bıraktığımızı ve geçtiğimiz Ocak ayının kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu gösteriyor. UN Global Compact'ın İklim Hedefi Hızlandırma Program bugüne kadar Türkiye'de 100'dan fazla şirkete bilim temelli hedefler belirleme ve emisyon azaltma konusunda destek sağladı. İklim Hedefi Hızlandırma Programına daha fazla şirketin katılarak iklim kriziyle mücadelede kararlılığını artırması, sürdürülebilir ekonomiyi inşa etmek için kritik bir adım olacak. Birlikte daha büyük bir değişim yaratabiliriz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Fikri mülkiyet alanında geçtiğimiz yıl önemli gelişmeler yaşandı. TÜRKPATENT verilerine göre 2024'te toplam 225 bin 865 sınai mülkiyet başvurusu gerçekleşti. Yerli üreticilerimiz 3.065 faydalı model, 41.852 tasarım ve 394 coğrafi işaret başvurusunda bulundu. 2024 sonu itibariyle ülkemizdeki coğrafi işaret sayısı 1680'i bulurken, AB'de tescillenen coğrafi işaretlerimizin sayısı 30'a ulaştı.
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu: "2025 yılında yenilikçi fikirleri endüstriye kazandırma projelerimiz daha da hızlanacak. Sınai mülkiyet hakları konusundaki ilerlemeler, ülkemizin ekonomik gelişimi ve yenilikçi geleceği için kritik önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde bu yöndeki çabalarımızı artıracağız. Anadolu'nun benzersiz ürünlerini ve tatlarını daha fazla insana ulaştırmak için çalışacağız. Coğrafi işaretli ürünlerimizin değerini yükselterek hem üreticilerimize ekonomik fayda sağlamayı hem de kültürel zenginliklerimizi dünyaya daha iyi tanıtmayı hedefliyoruz."
Patent başvurularında %13,42 artış!
2024 yılında ülkemizde toplamda 18.639 patent başvurusu yapıldı. Yerli patent başvuruları 10.186'ya ulaşarak %17,58'lik bir artış gösterirken, yabancı patent başvuruları ise 8.453 olarak kaydedildi ve %8,79'luk bir yükseliş yaşandı.Kemal Yamankaradeniz; "Toplam patent başvurularının %13,42 oranında artması, Türkiye'de sınai mülkiyet bilincinin giderek daha fazla benimsendiğini ortaya koyuyor" açıklamasında bulundu.
İstanbul, patent başvurularında liderliği sürdürüyor!
2024 yılında en fazla patent başvurusu yapan iller sıralamasında İstanbul 3.853 başvuru ile ilk sırada yer aldı. Ankara 1.841 başvuru ile ikinci sırada, Kocaeli 732 başvuru ile üçüncü sırada yer aldı. İstanbul'un liderliği sürdürmesi, şehirdeki sanayi ve Ar-Ge yatırımlarının ne denli güçlü olduğunu gözler önüne seriyor.
Öte yandan, Hakkâri ve Kilis illerinden hiç patent başvurusu yapılmaması dikkat çekti. 2023 yılında sıfır patent başvurusu ile kaydedilen Bayburt, 2024'te 4 başvuru yaparak listede kendine yer buldu.
Marka başvurularında 170 bini aşan rakam!
2024 yılında Türkiye'de toplam 183.590 marka başvurusu yapıldı. Yerli marka başvuruları 170.368 olurken, yabancı marka başvuruları 13.222 olarak kaydedildi. İstanbul, 71.590 başvuru ile marka tescili konusunda yine zirvede yer aldı. İstanbul'u, 14.503 başvuru ile Ankara ve 11.307 başvuru ile İzmir takip etti.
Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyon güçleniyor!
Verileri değerlendiren Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, " 2024 yılı verileri, Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyon alanındaki farkındalığın arttığını ve sınai mülkiyet haklarına verilen önemin yükseldiğini gösteriyor. TÜRKPATENT'in sunduğu veriler, Türkiye'nin sınai mülkiyet konusunda uluslararası rekabet gücünü artırdığını ve küresel pazarda daha güçlü bir konum elde ettiğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin sınai mülkiyet yolculuğundaki bu yükselişin devam etmesi, yenilikçi girişimlerin artması ve teknolojiye yapılan yatırımların hız kesmeden sürmesi bekleniyor. Destek Patent olarak hedefimiz, yenilikçi fikirlerin korunması ve geliştirilmesi konusunda öncü rol oynamak. Özellikle marka ve tasarım alanındaki yeteneklerin güçlendirilmesi bizim için kritik önem taşıyor. Bu doğrultuda katma değeri yüksek projelere destek vermeye devam edeceğiz." açıklamalarında bulundu