Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kasım ayı ödemeler dengesi verileri bankaların efektif ve mevduat girişi ve beklenenden güçlü doğrudan yatırım gelirleri sayesinde rezervlerin 3,6 milyar dolar arttığını gösteriyor. Yaşanan devasa dış ticaret şokuna ve negatif küresel koşullara rağmen yılın ilk on bir ayında rezervler 9,9 milyar dolar yükseldi. Swap hariç artış 4,3 milyar dolar.
Kasım ayında cari açık 3,7 milyar dolar ile piyasanın (3,8 milyar dolar) ve İş Yatırım’ın (4,1 milyar dolar) tahminlerinin altında geldi. Altın ve enerji dışı cari fazla ise 5,3 milyar dolar (Ekim: 8,6 Eylül: 6,9) ile Ekim ayındaki rekor seviyesine göre daraldı. 12 aylık birikimli bakıldığında, cari açık 43,4 milyar dolardan, 45,0 milyar dolara, birikimli çekirdek cari fazla (altın ve enerji hariç) 50,0 milyar dolardan 51,3 milyar dolara yükseldi.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2023/01/11/cari-aciga-ragmen-rezervler-artmaya-devam-ediyor/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borusan Holding ve Alman enerji devi EnBW AG'nin ortak girişim şirketi Borusan EnBW Enerji, Şarj Hizmeti Yönetmeliği kapsamında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan elektrikli araç Şarj Ağı İşletmeci lisansını aldı. Borusan EnBW Enerji, hissedarlarından aldığı güç ve deneyim ile Türkiye'de Elektrikli Araç Şarj Hizmetleri sektöründe etkin hizmet sunmayı planlıyor. %100 yenilenebilir enerji portföyünü oluştururken edindiği mühendislik tecrübesini elektrikli araç kullanıcıları ile buluşturmak isteyen Borusan EnBW Enerji, kuracağı hızlı şarj ağı ile müşterilerine tamamen temiz, hızlı ve son teknolojik standartlarda yapılandırılmış, kullanıcı dostu nitelikte kusursuz bir şarj deneyimi yaşatmayı amaçlıyor.
Almanya'da hızlı şarj ağı konusunda pazar lideri olan ana hissedarı EnBW AG'nin de bilgi birikimi ve deneyimlerinden faydalanacak olan Borusan EnBW Enerji, sunacağı hizmet kalitesiyle Türkiye pazarında da zirveyi hedefliyor.
Başlangıç olarak 500'ü aşkın noktada elektrikli araç hızlı şarj hizmeti verecek olan Borusan EnBW Enerji, bu alanda yapacağı yatırımlar ile bu sayıyı 7.000 noktaya çıkarmayı hedefliyor.
30 dakikadan az sürede %80 şarj oranı sağlayacak yaygın şarj ağı, önceden kolay rezervasyon imkanı sunan mobil uygulama ve müşterilerine özel farklı katma değerli çözümlerle desteklenecek.
Konuyla ilgili açıklama yapan Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, "Enerji ve ulaşım sektörlerindeki dönüşüm süreçleri iklim krizi ile mücadelenin yarınını belirleyecek. Tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimimizle ülkemizde temiz enerji dönüşümüne güçlü bir katkı vermeye devam ediyoruz. Enerji sektöründen sonra, sera gazı emisyonlarının önemli bir kaynağı olan ulaşım sektöründe ise araç filolarının elektrifikasyonunun sağlanması ve bir kritik altyapı olarak elektrikli araç şarj istasyonlarının yaygınlaştırıması yeni bir temiz dönüşüm sürecini başlattı. Borusan EnBW Enerji olarak, hissedarlarımızın da tecrübe ve uzmanlıkları desteğinde, müşteri deneyimi odaklı bir hizmet anlayışını benimseyeceğimiz yeni bir kulvarda yatırım yapmanın büyük heyecanını yaşıyoruz. Elektrikli araç şarj istasyonu ağımıza 2030 yılına kadar yapacağımız 5 milyar TL'yi aşan yatırım ile bu sektörde yaygın hızlı şarj ağına sahip, etkin işletmecilerinden olmayı hedefliyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünya Ekonomik Forumu tarafından, Marsh & McLennan Şirketleri, SK Group ve Zurich Sigorta Grubu stratejik ortaklığında hazırlanan Küresel Riskler Raporu, son 17 yıldır, birbiriyle derinden bağlantılı küresel riskler konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2023 Küresel Riskler Raporu'na göre, çatışmalar ve jeo-ekonomik gerilimler birbiriyle derinden bağlantılı bir dizi küresel riski tetiklemiştir. Bunlar, önümüzdeki iki yıl boyunca devam etmesi muhtemel olan enerji ve gıda tedariğindeki sıkıntıları ve yaşam maliyeti ile borç ödemede güçlü artışları içermektedir. Aynı zamanda bu krizler, özellikle iklim değişikliği, biyoçeşitlilik ve insan sermayesine yatırımla ilgili olanlar olmak üzere uzun vadeli risklerle mücadele etme çabalarını baltalama riski taşıyor.
Bunlar, bugün yayınlanan Küresel Riskler Raporu 2023'ün bulgularıdır ve en ciddi uzun vadeli tehditlere ilişkin eylem penceresinin hızla kapandığını ve risklerin bir taşma noktasına ulaşmasından önce toplu eyleme ihtiyaç duyulduğunu ileri sürmektedir.
Marsh McLennan ve Zurich Sigorta Grubu ile ortaklaşa hazırlanan rapor, 1.200'ün üzerinde küresel risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderinin görüşlerinden yararlanmaktadır. Dünya önceden var olan ve daha önce geriliyor gibi görünen birçok riskle karşı karşıya olduğundan, üç zaman dilimini kapsayacak şekilde hem yeni hem de ürkütücü bir şekilde tanıdık olan küresel risk manzarasının bir resmini ortaya koymaktadır.
Halihazırda küresel salgın ve Avrupa'daki savaş; enerji, enflasyon, gıda ve güvenlik krizlerini yeniden ön plana çıkardı. Bunlar, önümüzdeki iki yıla hakim olacak şekilde devam eden riskleri oluşturmaktadırlar: durgunluk riski; artan borç sıkıntısı; devam eden bir yaşam maliyeti krizi; dezenformasyon ve yanlış bilgilendirmenin mümkün kıldığı kutuplaşmış toplumlar; hızlı iklim aksiyonlarındaki bir boşluk; ve sıfır toplamlı jeo-ekonomik savaş.
Dünya, iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve iklim adaptasyonu konusunda daha etkin bir şekilde iş birliği yapmaya başlamadığı takdirde, bu durum önümüzdeki 10 yıl boyunca sürekli küresel ısınmaya ve ekolojik bozulmaya yol açacaktır. İklim değişikliğinin azaltılmaması ve buna adapte olunmaması, doğal afetler, biyolojik çeşitlilik kaybı ve çevresel kötüleşme, en önemli 10 riskten beşini temsil etmektedir ve biyoçeşitlilik kaybı ise önümüzdeki on yılda en hızlı kötüleşen küresel risklerden biri olarak görülmektedir. Buna paralel olarak, sağlık, eğitim ve ekonomik kalkınmaya yapılan yatırımlar ortadan kalktıkça ve sosyal uyumu daha da aşındırdıkça, kriz odaklı liderlik ve jeopolitik rekabet eşi görülmemiş bir düzeyde toplumsal sıkıntı yaratma riski taşımaktadır. Son olarak, artan rekabetler yalnızca büyüyen jeo-ekonomik silahlanma riskine yol açmakla kalmamaktadır, fakat aynı zamanda özellikle yeni teknolojiler ve haydut aktörler aracılığıyla yeniden askerileşmeyi de beraberinde getirmektedir.
Önümüzdeki yıllar, toplum, çevre ve güvenlik açısından rekabet halindeki endişelerle karşı karşıya kalan hükümetler için zorlu takaslar sunacaktır. Daha şimdiden kısa vadeli jeo-ekonomik riskler net sıfır taahhüdünü teste tabi tutmaktadır ve bilimsel olarak gerekli olan ile politik olarak kabul edilebilir olan arasındaki boşluğu ortaya çıkarmıştır. Isınan bir dünyanın sonuçlarını sınırlamak için iklim krizi konusunda dramatik bir şekilde hızlandırılmış müşterek eyleme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu arada, güvenlik hususları ve artan askeri harcamalar, artan yaşam maliyeti krizinin etkilerini hafifletmek açısından daha az bir mali pay bırakabilir. Bu gidişatta bir değişiklik olmazsa, savunmasız ülkeler, gelecekteki büyümeye, insani gelişmeye ve yeşil teknolojilere yatırım yapamayacakları sürekli bir kriz durumuna ulaşabilirler.
Rapor, liderleri kısa ve uzun vadeli bakış açılarını dengeleyerek birlikte ve kararlı hareket etmeye çağırmaktadır. Rapor, acil ve koordineli iklim eylemlerine ek olarak, finansal istikrarı, teknoloji yönetişimini, ekonomik kalkınmayı ve araştırma, bilim, eğitim ve sağlığa yapılan yatırımları güçlendirmek için ülkeler arasında ortak çabaların yanı sıra kamu-özel sektör işbirliğini tavsiye etmektedir.
“Kısa vadeli risk ortamına enerji, gıda, borç ve felaketler hakimdir. Halihazırda en savunmasız olanlar bunların sıkıntılarını çekmektedir ve birden fazla kriz karşısında savunmasız olarak nitelendirilenler, hem zengin hem de fakir ülkelerde hızla artmaktadır. İklim ve insani gelişme, mevcut krizlerle mücadele ederken bile küresel liderlerin endişelerinin merkezinde yer almalıdır. İş birliği, ilerlemenin tek yoludur”, diyor Dünya Ekonomik Forumu İdari Direktörü Saadia Zahidi.
Zurich Sigorta Grubu Sürdürülebilirlik Riski Başkanı John Scott şunları söylemiştir: “İklim değişikliğinin etkileri, biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda güvenliği ve doğal kaynak tüketimi arasındaki etkileşim tehlikeli bir karışım. Önemli politika değişiklikleri veya yatırımlar olmaksızın, bu karışım ekosistemin çöküşünü hızlandıracak, gıda kaynaklarını tehdit edecek, doğal afetlerin etkilerini artıracak ve iklim değişikliğini azaltma girişimlerinin ilerlemesini sınırlayacaktır. Eylemleri hızlandırırsak, on yılın sonunda 1.5?C derecelik bir yörüngeye ulaşmak ve doğa acil durumunu ele almak için hala bir fırsata sahip olabiliriz. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin ve elektrikli araçların konuşlandırılmasındaki son gelişmeler, iyimser olmamız için bize iyi nedenler veriyor.”
Kıta Avrupası Marsh Risk Yönetimi Lideri Carolina Klint şunları söylemiştir: “2023 yılı, küresel tedarik zincirlerinde daha fazla aksamaya neden olan ve yatırım kararlarını etkileyen gıda, enerji, hammaddeler ve siber güvenlikle ilgili artan risklerle belirgin olacaktır. Ülkelerin ve kuruluşların esneklik çabalarını artırması gereken bir zamanda, ekonomik ters rüzgarlar bunu yapma yeteneklerini kısıtlayacaktır. Bir nesildeki en zor jeo-ekonomik koşullarla karşı karşıya kalan şirketler, yalnızca kısa vadeli endişeleri gidermeye değil, aynı zamanda kendilerini uzun vadeli riskler ve yapısal değişimler açısından iyi konumlandıracak stratejiler geliştirmeye de odaklanmalıdırlar.”
Küresel Riskler Raporu, riske hazırlıklı olma ve esneklik konusunda öğrenmeyi mümkün kılmak için kısa, orta ve uzun vadeli küresel risklere ilişkin daha ileri bir ortak anlayışı teşvik etmeye çalışan Forum'un Küresel Riskler Girişimi'nin bir ayağıdır. Bu yılki rapor ayrıca, mevcut ve gelecekteki risklerin birbirleriyle nasıl etkileşime girerek bir "polikriz" - bileşik etkileri ve öngörülemeyen sonuçları olan ilgili küresel risklerin bir kümesini - oluşturmak için nasıl etkileşime girebileceğini ele almaktadır. Rapor, gıda, su ve enerji dahil olmak üzere doğal kaynakların arz ve talebiyle ilgili birbiriyle ilişkili potansiyel bir çevresel, jeopolitik ve sosyoekonomik riskler kümesi olan “Kaynak Rekabetini” araştırmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Borsa İstanbul'da yayınlanmak üzere QNB Finansportföy'ün oluşturduğu QNB Finansbank Temiz Enerji Endeksi; faaliyet gelirlerinin büyük çoğunluğunu yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretim ve dağıtımı veya bu alanda kullanılan teknolojilerin ya da bileşenlerin üretim veya satışından elde eden şirketlerin portföylerinin fiyat ve getiri performansı ile oluşturuldu.
Gong töreninin ardından iş birliği hakkında açıklamada bulunan QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, "Türkiye'nin en önemli finans kuruluşlarından biri olarak, yatırımlarımızın geleceği şekillendirmesini önceliklendiriyoruz ve hayata geçirdiğimiz temiz enerji endeksiyle iklim kriziyle mücadelenin stratejik önemine dikkat çekmek istiyoruz. Banka olarak, güneş paneli üretimi, jeotermal, rüzgâr enerjisi, GES (Güneş Enerjisi Santrali) kurulumu ve biyokütle enerjisi santrali gibi diğer kilit sektörlere yatırım yapma, mevcut altyapının ölçeğini büyütmeyi finanse etme ve yeni teknolojilerin dağıtımını hızlandırma hedefimizi ortaya koyuyoruz. QNB Finansbank Temiz Enerji Endeksi'nin yatırımcılar için önemli bir gösterge olacağını umuyoruz. Bu işbirliği, alternatif enerji kaynaklarının artırılması, altyapılarına yatırım yapılması, iklim performansı yüksek yerel enerji arzının desteklenmesi adına önemli bir adım. Yenilebilir altyapı pazarının hâlâ gelişmekte olduğunun farkındayız. Bununla beraber banka olarak karbon ayak izini azaltan çözümlere yatırım fırsatlarını desteklemeye, bu yatırımların zaman içinde oynayabileceği büyük rolün farkında olarak devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıldan bu yana iklim taahhüdümüzü güçlendirecek birçok önemli karar ve projeye imza attık. Liderlik seviyesine taşıdığımız CDP (Karbon Saydamlık Projesi) notumuz ile karbon ayak izi yönetimimiz ve bu konuda tüm paydaşlarla olan başarılı etkileşimimiz global ölçekte onaylandı. Ancak daha yapılacak çok şey var. Biz de bu konuda hayata geçirdiğimiz her iş birliğini büyük bir fırsat olarak görüyoruz. Bugünkü iş birliğimizin hayata geçmesinde katkıları büyük olan Borsa İstanbul'a teşekkürlerimi sunuyorum."
QNB Finansbank Temiz Enerji Endeksi kapsamına ilk aşamada; payları Borsa İstanbul Yıldız Pazar, Ana Pazar ve Alt Pazar'da işlem gören, enerji üretim kapasitesinin kaynağının asgari %75'i temiz enerji kaynaklarından oluşan ve faaliyet gelirlerinin asgari %75'ini temiz enerji faaliyetlerinden elde eden 15 şirket dahil edildi. QNB Finansbank Temiz Enerji Endeksinde yer alan 15 şirket güneş paneli üretimi, jeotermal, rüzgâr enerjisi ve hidroelektrik santrali, biyokütle enerjisi gibi faaliyet alanlarında olan şirketlerden belirlendi.
Temiz enerji kaynakları, fosil yakıtlar hariç, çeşitli yöntemlerle enerji üretiminde kullanılabilen atıklar, biyogaz / biyokütle, dalga, güneş, hidrojen, jeotermal, rüzgâr ve su dahil her türlü yenilenebilir enerji kaynakları olarak belirlendi. Temiz enerji kaynaklarından enerji üretimi sırasında kullanılabilecek türde teknolojilerin (enerji verimliliği, akıllı sayaçlar, akıllı şebekeler, süper iletkenler gibi) veya bileşenlerin (güneş paneli, mikrotürbinler, gelişmiş piller gibi) üretimi ve/veya satışı; temiz enerji faaliyetlerini ifade ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir gelecek için amaç odaklı yaklaşımıyla değer yaratmayı hedefleyen Vodafone Türkiye, enerji verimliliğine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Şirket içinde ve dışında uyguladığı çözümlerle enerji tasarrufunu artırmayı hedefleyen Vodafone Türkiye, 2021-22 mali yılında bir önceki yıla göre mobil veri başına tüketilen enerji miktarını %26 azalttı. Diğer yandan, baz istasyonu ve birim veri başına sera gazı yoğunluğunu %99 azaltan şirket; 12 veri merkezi, 16 ofis binası ve 25 binden fazla baz istasyonunda tüketilen 575.930 MWh elektriğin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek Kapsam 2 emisyonlarını sıfırladı. Şirket, 2021-22 mali yılı itibarıyla yenilenebilir enerji üretim miktarını %49 artırarak toplam 1.047 MWh elektrik üretti.
Enerji Verimliliği Haftası vesilesiyle açıklamada bulunan Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi:
"Vodafone olarak, enerji ihtiyacımızı yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamaya, enerji tüketimini düşüren teknolojilere yatırım yapmaya önem veriyoruz. Toplam enerji tüketimimizin %96'sını oluşturan baz istasyonları ve teknoloji merkezlerimizin enerji verimliliğini sürekli olarak iyileştirmeye kararlılıkla devam ediyoruz. Tüm emisyon noktalarımızda IREC sertifikalı %100 yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıyoruz. Enerji verimliliği çalışmalarımız kapsamında daha verimli şebeke ekipmanı tedarik etmeye, daha düşük enerjili güç ve soğutma teknolojileri kurarak enerji talebini azaltmaya, eski ekipmanları değiştirerek enerji kullanımını azaltmaya odaklanıyoruz. Çevresel hedeflerimize ulaşma yolunda belirlediğimiz aksiyon hiyerarşisindeki en öncelikli konu, enerji verimliliği projeleri aracılığıyla enerji tüketiminin ve buna bağlı karbon emisyonlarının azaltılması. Esenyurt, Tuzla, İzmir, Ankara ve Adana'da bulunan ana teknoloji merkezlerimiz ve yaklaşık 25 bin baz istasyonumuzda enerji yönetimini 'sınıfının en iyisi' ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi doğrultusunda gerçekleştirerek Vodafone Grubu içinde baz istasyonları ve ana teknoloji merkezlerinin tamamında ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi'ni devreye alan ilk ülke olduk. Kapsam 2 emisyonlarımızı %100 yenilenebilir enerji kullanımı sayesinde sıfırladık. Net sıfıra geçişimizin bir parçası olarak, güneş panelleri gibi çözümlerle kendi operasyon bölgelerimizde kendi yenilenebilir enerjimizi üretmeye öncelik veriyoruz. Diğer yandan, enerji verimliliği sağlayan dijital ürün ve servislerimizle, müşterilerimizin tasarruf etmesine ve karbon ayak izlerini azaltmasına katkıda bulunuyoruz. Vodafone olarak, dijitalleşmenin gücünü kullanarak enerji tasarrufu konusunda değer katan çalışmalar yapmaya devam edeceğiz."
Güneş enerjisi kullanıyor
Vodafone Türkiye Esenyurt Teknoloji Merkezi'nde 3,2 milyon TL'lik yatırımla hayata geçirilen çatı tipi güneş enerjisi sistemi, 475 kWh kurulu güçle Türkiye'de ve Vodafone Grubu ülkeleri arasında bir teknoloji merkezinde kurulan en büyük kapasiteli güneş enerjisi sistemi olma özelliği taşıyor. Vodafone Türkiye, 2021-22 mali yılında 472,9 MWh enerji üreten sistemle 306,5 ton karbon salımının önüne geçti. Şirket, 2023 yılının ilk çeyreğinde yapacağı ilave güneş enerjisi yatırımlarıyla yıllık 600 MWh'den fazla elektrik enerjisini yenilenebilir sistemlerden elde etmeyi hedefliyor.
Hibrit araçlarla enerji tasarrufu
Kapsam 1 dahilinde ele aldığı enerji tüketiminin %67'si araç yakıtlarından kaynaklanan Vodafone Türkiye, şirket araçlarından kaynaklanan emisyonları azaltmak amacıyla 2021-22 mali yılında bir çalışma başlatarak filosunun bir bölümünü hibrit araçlarla değiştirdi. Bu çalışma sonucunda, hibrit araçlarla kilometre başına 3 ton, toplamda 67 ton karbon emisyonu tasarrufu sağlandı.
İklimlendirmeye Yapay Zekâ desteği
Vodafone Türkiye, teknoloji merkezlerinin iklimlendirme altyapılarını Yapay Zekâ Destekli Dijital Termal Yönetim Uygulaması ile yönetiyor. Bu uygulamayla ortam sıcaklığı takip ediliyor, sistemlerin soğutma ihtiyacı belirlenerek iklimlendirme ünitelerinin en verimli aralıkta çalışması sağlanıyor. Bu sayede teknoloji merkezlerindeki Güç Kullanım Verimliliği (PUE) parametresini %10 iyileştiren şirket, iklimlendirme altyapısında ortalama %30 enerji tasarrufu sağlayarak yılda 8 GWh'in üzerinde enerji tasarrufu elde ediyor.
Diğer yandan, Değişken Frekanslı Sürücü (VFD) uygulamasıyla açık-kapalı çalışan iklimlendirme ünitesi fanlarını değişken kapasitelerde ve maksimum verimlilik için sınırlandırılmış aralıklarda çalıştırarak enerji verimliliği sağlayan şirket, bugüne kadar 4 veri merkezinde hayata geçirdiği bu uygulamayla yılda yaklaşık 1.100 MWh enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyor.
Agile Enerji Tasarruf Programı kapsamında her sahasında enerji kullanım verimliliğini ölçümleyen Vodafone, sürekli yeni çözüm ve denemelerine devam ettiği Yapay Zekâ ile kontrol edilen algoritmalar sayesinde 4G sahalarında yıllık 7,5 GWh'e varan enerji tasarrufu sağlıyor.
Tarımsal verimliliği artırıyor
Vodafone Türkiye, Dijital Tarım Çözümü ile tarımda verimlilik artışı ve tasarruf sağlıyor. Türkiye genelinde zeytin, domates, kiraz, çilek, patates gibi çok çeşitli mahsul üreticilerine fayda sağlaması amacıyla kurulan Dijital Tarım İstasyonu sayısı 27'ye ulaştı. Bu istasyonların kapsadığı alanlarda 12 bin 700 üreticiye hizmet verilerek toplam 57 milyon TL'lik ekonomik katkı gerçekleştirildi. Bu rakamın 23 milyon TL'si dijital tarım istasyonunun sağladığı anlık uyarılar ile gübreleme, ilaçlama ve sulamanın doğru zamanda yapılmasının yarattığı maliyet azalışından, 34 milyon TL'si ise toprak, hava ve zararlılarla ilgili Dijital Tarım İstasyonu sensörlerinden alınan verilerin düzenli analiz edilip hastalık ve mahsul kaybına karşı önceden aksiyon alınmasının yarattığı rekolte artışından geldi.
Akıllı sistemlerle tasarruf sağlıyor
Vodafone Türkiye, Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında sunduğu çözümlerle, müşterilerinin yaklaşık 990 bin ağaç dikimine eşdeğer toplam 158.552 ton karbon emisyon tasarrufu yapmasına destek oldu. Şirket, sunduğu Akıllı Sayaçlar ile tüketimin uzaktan optimize edilerek enerji tasarrufu sağlanmasını mümkün kılarken, Elektrikli Şarj İstasyonlarına yönelik sunduğu IoT donanımıyla sürücülerin en uygun EV şarj noktasına yönlendirilerek geleneksel otomobillere kıyasla daha düşük emisyon salımına sahip elektrikli araçların yaygınlaşmasını destekliyor.
Elektrik tüketimini düşürüyor
Vodafone, elektrik tüketimini %30'a kadar azaltan Red Enerji çözümü sayesinde, işletmelerin enerji tüketimini anlık olarak doğru bir şekilde raporlayıp kontrol etmelerine yardımcı oluyor. Red Enerji çözümü; elektrik tüketen cihazların enerji takibinin yapılmasına, şubeler ve makineler arası karşılaştırmalı raporlamaların alınabilmesine, makinelerin güncel ve geçmişe yönelik enerji tüketiminin uzaktan izlenebilmesine, reaktif enerji takibi ve alarm sistemleri ile istenmeyen tüketimlerin önüne geçilebilmesine yardımcı oluyor.
Enerji takımı kurdu
Vodafone Türkiye'de enerji yönetimi yaklaşımına Enerji Yönetimi Sistemi (EnYS) Politikası ve Enerji Takımı yön veriyor. Birçok farklı birimden çalışanların oluşturduğu Enerji Takımı, dünyadaki enerji yönetimi trendlerinin takibinden, bu trendlere uyumdan ve enerji politikalarının işleyişinden sorumlu bulunuyor. Bu ekip, Vodafone Grubu'nun 2040 Net Sıfır Emisyon hedefi başta olmak üzere, iklim krizi ve karbon yönetimine dair hedefler belirlenmesinde ve aksiyonların uygulamaya koyulmasında önemli rol oynuyor.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, “Kurun üzerindeki baskı maliyetlerimizi artırıyor. ” dedi. Kaya, sektör için ideal kurun 23 lira/dolar ve 24 lira/euro civarında olabileceğini, özel kur uygulamasının da 9 aya kadar geçici bir süre için uygulanabileceğini söyledi.
Hazır giyim sektörü, rekabetçi kalabilmek ve işçi çıkarmaktan kaçınabilmek için kendilerine özel ve daha yüksek bir kur uygulanmasını talep ediyor.
Sektör temsilcileri, geçtiğimiz ay Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile görüşerek, ihracat gelirlerini liraya çevirirken daha avantajlı bir kur uygulanması taleplerini iletti.
Konuyla ilgili Bloomberg’e değerlendirmelerde bulunan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, “Kurun üzerindeki baskı maliyetlerimizi artırıyor. İhracatımızın yüzde 70’i Avrupa’ya olduğu için, oradaki talep daralması buna ekleniyor. Bu fiyatlarla rekabet etme şansını kaçırıyoruz” dedi.
Kaya’ya göre, perakende ve AVM’ler de işin içine katıldığında 2 milyon civarında işci çalıştıran sektör, bu sene 100 bin civarında işçi çıkarmak zorunda kalabilir. Kaya “Zaten son 3-4 ayda 30 bin civarında işten çıkarma oldu” diyor.
bloomberght.com internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.bloomberght.com/hazir-giyimciden-ozel-kur-talebi-isten-cikarma-uyarisi-2323048
KOD :TL002
VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU
YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU
ZAMAN ETIKETI:2023-01-11T12:00:01+03:00
IHALE NO 5,964
ISLEM TURU REPO
VADE 2023-01-18
TOPLAM TEKLIF TUTARI 6,334,000,000
KABUL EDILEN TUTAR 999,999,993
MINIMUM BASIT FAIZ 9
ORTALAMA BASIT FAIZ 9
MAKSIMUM BASIT FAIZ 9
MINIMUM BILESIK FAIZ 9.41
ORTALAMA BILESIK FAIZ 9.41
MAKSIMUM BILESIK FAIZ 9.41
KISMI
ACIKLAMA
Ham Petrol, 72,78 destek seviyesi üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Ancak, bu seviyenin üzerinde günlük bar kapanışlarına devam etmesi halinde yükseliş yönlü işlemler devam edebilir. Bu durumda ilk direnç seviyemiz 76,41 olacaktır. Aksi takdirde, 72,78 seviyesini kırması halinde 69,45 desteğini izliyor olacağız.
Destek: 72,78 - 69,45 - 66,28
Direnç: 76,41 - 82,01 - 86,55
Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
https://www.dinamikyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.