Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tüyap Fuarcılık Grubu tarafından Karavan İmalatçıları ve Tedarikçileri Derneği (KAİTED) iş birliği ve Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu (UKKF) desteği ile hazırlanan Karavanist İstanbul 3. Karavan ve Ekipmanları Fuarı ve Outdoorist 2. Outdoor ve Kamp Malzemeleri, Su Sporları, Deniz Araçları Bisiklet, Motosiklet, 4x4, Off- Road, Ticari Araçlar ve Aksesuarları Fuarı ile eş zamanlı olarak, 7-15 Ocak 2023 tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde doğa tutkunlarına kapılarını açacak.
“54 ülkeden 60 binin üzerinde ziyaretçi bekliyoruz”
Karavanist ve Outdoorist fuarlarının her geçen yıl daha da fazla ilgiyle karşılandığını ifade eden Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Fuarımızda; 200’den fazla markanın 700’ün üzerinde son model karavanı ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Geçtiğimiz yıla kıyasla müthiş bir pozitif ivme yakaladık. Fuara toplam 4 salonda % 90 büyüme ile Türkiye’nin en önemli üreticileri ve dünyanın en önemli markaları katılıyor. Geçtiğimiz yıl Balkanlar, Avrupa, Orta Doğu başta olmak üzere 42 ülkeden 45 bine yakın ziyaretçi ağırlamıştık. 2023 yılındaki fuarımız içinse 54 ülkeden 60 binin üzerine ziyaretçi bekliyoruz. Geçtiğimiz yıla kıyasla yabancı ziyaretçi artışının olmasını öngörüyoruz. Avrupa, Balkanlar, MENA Bölgesi ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere 600’den fazla alım heyeti planlıyoruz. Fuarımızın sektör için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Karavan ve outdoor dünyasına ait her şey bu fuarlarda…
Karavanist Fuarı’nda; motokaravan, çekme karavan, van tipi karavan, özel amaçlı araçlar, mobil hizmet karavanları, ticari karavanlar, 4x4, SUV araçlar ve seyahat römorkları sergilenecek. Fuarlarda yalnızca benzin ve motorlu değil, elektrikle çalışan yeni nesil hibrit karavanlar da ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Karavanist Fuarı’nda aynı zamanda karavan iç dekorasyon ürünlerinden güneş panellerine, uydu sistemlerinden, duş ve su sistemlerine kadar karavan ve kampçılıkla ilgili A’dan Z’ye her türlü ürün sergilenecek.
Son yıllarda sıklıkla tercih edilen Tiny House’lar ve Off-Road karavanlar da fuarda sergilenecek. Outdoor dünyasının önemli markalarının katılımcılar arasında yer aldığı Outdoorist Fuarı’nda ise kamp çadırlarından kampçılık ekipmanlarına, bisikletlerden doğa sporları ekipmanlarına kadar insanı doğa ile bütünleştiren birçok ürün ve malzeme sergilenecek.
Sektörün ihracatına artı değer
Karavanist ve Outdoorist Fuarları, karavan ve kamp sektörüne önemli katkılarda bulunuyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleşen fuarın ardından yapılan araştırmada katılımcı firmaların fuar sırasında aldıkları siparişlerin neredeyse 2 katını fuar sonrasında da aldıklarını ortaya koydu. Bu yıl da fuarların ilk gününden itibaren on binlerce ziyaretçi, sektörün iç satışlarına ve yurt dışından gelen iş insanlarıyla yapacağı kontaklarla sektörün ihracatına artı değer katacak.
Benzersiz fuar deneyimi
Fuarlar kapsamında gerçekleşecek olan söyleşi, müzik dinletisi ve çeşitli yarışmalarla da katılımcılara özel bir fuar deneyimi yaşatacak. 9 Ocak Pazartesi günü saat 14.00’te Gamze Asıltürkmen ve Bahar’ın Seyir Defteri “Karavanda Kadın Olmak” ve saat 16.00’da Nezih Genç’in “Karavan Alırken Nelere Dikkat Edilmeli” konulu söyleşileri gerçekleşecek. 10 Ocak Salı günü Gezenbilir tarafından “Kampta Gökyüzü Gözlemi” konulu atölye-söyleşi ve “Erkin Yeşil ile Macera Rotanı Belirle” söyleşileri ziyaretçilerle buluşacak. 11 Ocak tarihinde ise “Mandalintadında 90’lar Tadında Şarkılar” müzik dinletisi ve “Çadır Kurma” yarışması katılımcılara keyifli anlar yaşatacak. 12 Ocak tarihinde ise Doç. Dr. Ercan Oktan “Kampta Çevre Etiği ve Yaban Hayatı” ve Dr. Murat Yıldız "Doğa Sevgimizle Etik Yüzleşme" konulu söyleşiler gerçekleşecek. 13 Ocak Cuma günü ise Mustafa Aslan’ın “Kamp ve Yaban Hayatı Fotoğrafçılığı” ve Cemre Nur Meleke’nin “Gezgin Kadın Olmak” konulu söyleşileri katılımcılara farklı bir fuar deneyimi yaşatacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BLUE WATER SHIPPING, TÜRKİYE’DE 3 AYDA 2 BİNE YAKIN KARA YOLU TAŞIMASI GERÇEKLEŞTİRDİ
Danimarka merkezli global lojistik şirketi Blue Water Shipping, Türkiye çıkışlı kara yolu taşımalarında kısa sürede ciddi rakamlara ulaştı. Kara yolu operasyonlarını İstanbul ve İzmir üzerinden yöneten şirketin Türkiye Kara Yolu Direktörü İhsan Şahin, Türkiye’de faaliyete başladıklarından bu yana geçen 3 ay içinde 2 bine yakın taşımaya imza attıklarını belirtti. Şirketin Ege Bölge Müdürü Okay Erginay da ihracatçı ve ithalatçı firmalara optimum hizmet kalitesini minimum maliyetlerle sağladıklarını vurguladı.
Eylül ayında İstanbul ve İzmir’de açtığı ofislerle Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapan Danimarka merkezli global lojistik şirketi Blue Water Shipping, geçen kısa sürede kara yolunda 2 bin taşımaya ulaştı. Kara yolu operasyonlarını İstanbul ve İzmir üzerinden yöneten şirket, Türkiye’nin 81 iliyle tüm Avrupa, Orta Doğu ve CIS ülkeleri arasında parsiyel ve komple taşımalar gerçekleştiriyor.
Kara yolu ve kombine taşımalar ile tüm Avrupa’ya teslimat
Şahin, “Kara yolu taşımalarımızı hem çevre hem de maliyet etkenini gözeterek kombine taşımalarla gerçekleştiriyoruz. Araçlarımızı Çeşme ve Alsancak’tan İtalya’nın Trieste veya İspanya’nın Tarragona limanlarına Ro-Ro ile ulaştırıyor, ardından diğer Avrupa ülkelerine kara yoluyla teslimat yapıyoruz.” dedi.
Müşterilerinin taleplerine göre en uygun rota ve taşıma şeklini sunduklarını vurgulayan Şahin, “İzmir dışında Yalova’dan Sete’ye, Pendik’ten Trieste’ye Ro-Ro ile ulaşıyoruz. Aynı zamanda İstanbul Halkalı’dan Doğu ve Batı Avrupa’ya demir yolu çıkışlarımız var. Bu operasyonlarımızı 45’lik konteyner ve Swap Body ekipmanlar ile yürütüyoruz. Ayrıca tamamını kara yoluyla kat ettiğimiz Express, Speedy Truck & Minivan Express gibi çözümlerimiz de bulunuyor.” diye konuştu.
Türkiye ihracatının yüzde 11’i Ege’den yapıldı
Blue Water Shipping Ege Bölge Müdürü Okay Erginay da İzmir’de, alanında uzman 25 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini dile getirdi. TÜİK verilerine göre Ocak-Ekim döneminde 23,2 milyar dolarla Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 11’inin Ege Bölgesi’nden yapıldığını vurgulayan Erginay, bölgedeki ihracatçı ve ithalatçı firmalara optimum maliyetlerle lojistik destek sağladıklarını belirtti.
“Avrupa’da güçlü acente ağıyla hizmet veriyoruz”
“Blue Water Shipping’in Avrupa’daki güçlü acente ağını müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu sayede onları güçlü rekabet ortamında öne çıkarıyoruz.” diyen Erginay, otomotiv yedek parça, yenilenebilir enerji, tekstil, gıda, makine sanayi, mobilya, inşaat ve ambalaj başta olmak üzere hemen hemen tüm sektörlerden geniş bir müşteri portföyüne sahip olduklarına dikkat çekti.
Erginay, müşterilerinin gümrük işlemleri dâhil tüm lojistik süreçlerini üstlendiklerini böylece ekstra maliyet ya da zaman kayıplarının ortaya çıkmasını engellediklerini de sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Cumhuriyetin 100. yılına girerken Cumhuriyetin yeni yüzyılına dair kararlarını, beklentilerini ve umutlarını dile getirmek amacıyla bir mektup yayınladı. Geçen yıl bu kapsamda ilk mektubunu paylaşan Sabancı’nın bu yılki mektubu “Cumhuriyetin 100. Yılına Girerken Tamamlanmamış Bir Meselemiz Var” başlığını taşıyor.
Kadınlar ve kız çocukları için fırsat eşitliği vurgusuyla hazırlanan mektupta Güler Sabancı, “Son yıllarda peş peşe gelen pandemi, savaş ve ekonomik zorluklar, hepimizin geleceğe dair beklentilerinde belirsizlik ve güvensizliğe yol açtı, eşitsizliklerin derinleşmesine sebep oldu. Hem ülkemizde hem de dünyada eşitsizliklerden en fazla etkilenen grupların başında ise yine kadınlar ve kız çocukları geldi. Ekonomik zorluklar, bakım yükü, şiddet ve cinsiyet temelli ön yargıların artmasıyla işe, eğitime ve sosyal hayata erişim konularında daha da geriye düştük. Ülkemizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı dönemde ‘Yalnız erkeklerin ilerlemesiyle o millet yükselemez.’ sözüyle kadınların hayatın her alanında eşit bir konumda bulunmasının gelişmiş bir toplum için vazgeçilmez olduğunun altını çizmiş ve kadınların bu mücadelede önünü açmıştı. Ancak Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken bugüne kadar elde ettiğimiz kazanımlara rağmen hala olmamız gereken noktada değiliz.” ifadelerini kullandı.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılında yayımladığı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu gibi birçok raporun da kabul edilemez nitelikteki bu durumu tüm ciddiyetiyle gözler önüne serdiğini belirten Sabancı, “Kaybedecek daha fazla zamanımız yok” diyerek “Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken sadece kazanımlarımıza değil, başaramadıklarımıza da odaklanmalı ve pek çok alanda kendini gösteren eşitsizliklerle mücadele etmek için titizlikle çalışmaya devam etmeliyiz.” dedi.
“Kız Çocuklarının Eğitiminde Hala Olmamız Gereken Noktada Değiliz”
Güler Sabancı, kız çocuklarının eğitime katılması için önlerinde bulunan bariyerlerin kalkması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Fırsatların, ancak tüm çocuklar için eşitlik ilkesiyle ortaya koyulduğunda kıymet kazandığına inanıyoruz. Kız çocuklarının hayat boyu karşılarına çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele edebilecek özgüvene kavuşması ve çocukların eşitlikçi bir bakış açısıyla büyüyebilmesi için özellikle ailelere önemli bir görev düşüyor. Ailede başlayan eşitliğin, eğitim sisteminde de aynı şekilde desteklenmesi gerekiyor. Ne mutlu ki ülkemizde kız çocuklarının eğitime erişimi konusunda kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde önemli kazanımlar elde ettik. Zorunlu eğitim kademelerinde okullaşma oranlarımız yüzde 90’lara ulaştı. Ancak okullaşma oranlarının artması kadar üzerine hassasiyetle eğilmemiz gereken bir diğer konu ise eğitimin niteliği ve öğretmenlerin desteklenmesidir. Bununla birlikte kız çocuklarının eğitimi özelinde de çözülmesi gereken önemli meseleler var. Bugün çeşitli sebeplerden okula gidemeyen yüz binlerce kız çocuğu olduğunu biliyoruz. UNICEF’e göre dünya genelinde 129 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Bununla mücadele edebilmek için kız çocuklarının eğitimde kalmasının önünde engel olabilecek erken yaşta ve zorla evlilikler, ev içi bakım yükü, regl tabusu, engellilik, yoksulluk gibi durumların üstünün kapanmaması ve bu meselelere göz yumulmaması gerekiyor.
Başta aileler olmak üzere özel sektör, kamu, akademi ve sivil toplum olarak, kız çocuklarının eşitlikçi bir anlayışla nitelikli bir eğitim alması ve meslek sahibi olması için önlerini açacak itici güç olmalı ve bunun için var gücümüzle, taviz vermeden çalışmalıyız.”
“Bilim ve Teknolojide Kadınlar Eşit Şekilde Var Olmalı”
Sabancı, kız çocuklarının kendilerine fırsat verildiğinde dünyayı değiştirecek başarılar elde ettiğine değinerek, “Yeni yüzyılda üzerine daha çok eğilmemiz gereken bir diğer konu ise, kız çocuklarının istedikleri meslekleri seçebilmeleri ve daha az temsil edildikleri bilim, teknoloji, mühendislik, matematik gibi alanlarda da ilerleyebilmelerini sağlamaktır. Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, kız çocukları meslek seçiminde hala önlerine çıkarılan toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadele etmek zorunda kalıyor. Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre ülkemizde yükseköğrenimde STEM alanlarını tercih eden kadınların oranı sadece yüzde 14. Cumhuriyetin 100. yılına girerken bu oranı asla kabul edemeyiz. Kız çocuklarının kendilerine STEM alanında hedefler koyabilmesi için yine eğitimin niteliğinin artırılması için çalışmak, kızları bu alana girmeye teşvik etmek ve mesleklerdeki cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele edebilmek için bu konuyu sürekli gündemde tutmak gerektiğine inanıyorum. Çünkü biliyoruz ki; kız çocuklarına fırsat verildiğinde, hayallerinin peşinden koşup dünyayı değiştirecek başarılar elde ediyorlar. Atatürk’ün mirası Genç Cumhuriyetin ilk kadın tıp doktoru olan merhum Safiye Ali’den, ilk kadın sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a, dünyada ilk kez kara deliğin görüntülenmesini sağlayan astrofizikçi Prof. Dr. Feryal Özel’den, pandeminin yönünü değiştirecek aşıyı geliştiren Prof. Dr. Özlem Türeci’ye kadar, tüm dünyaya ilham veren kadınların başarılarını gururla takip ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Bir Kız Çocuğu Değişir, Dünya Değişir
Sabancı Vakfı’nın 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde yayınladığı ve gerçek bir hikâyeye dayanan filminde Sivas’ın Kolluca köyündeki kadın doktorların tüm ülkeye örnek olması gerektiğini belirten Güler Sabancı, “Kız çocuklarına inandığımızda ve onların önlerindeki engelleri kaldırdığımızda geleceğin başarılı ve ilham veren kadınlarına dönüştüklerini görüyoruz. Bunu en iyi gözlemlediğimiz yerlerden biri Sivas’ın Kolluca köyü oldu. Sabancı Vakfı olarak bu yıl 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde fırsat eşitliğinin önemine değindiğimiz ‘Bir Kız Çocuğu Değişir, Dünya Değişir’ mesajıyla ülkemizden içimizi ısıtan gerçek bir hikâyeyi ekranlara taşıdık. Hikayemizde bir kız çocuğunun tıp fakültesini kazanmasıyla köydeki diğer kız çocuklarına, ailelerine, çevresine örnek olmasını ele aldık. Bugün 200 nüfuslu Sivas’ın Kolluca köyü onlarca kadın doktor yetiştirdiyse, bunu kız çocuklarının azmi ve onlardaki potansiyeli görüp onlara cesaret veren ve fırsatlar sunan aileleri mümkün kıldı. İnanıyoruz ki hayallerinin peşinden gitmesi için fırsat verilen bir kız çocuğunun hayatındaki küçük bir değişim, kartopu misali büyüyecek ve ülkesini, hatta dünyayı değiştirme gücüne sahip olacak. Bizlerin görevi de iyi örnekleri çoğaltmak, daha fazla görünür kılarak, başka ailelerin ve başka köylerin cesaretini arttırmaktır.” dedi.
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamak Doğru Bir İş Kararıdır”
Kadınların istihdama katılımının artmasının şirketleri de pozitif olarak etkilediğini aktaran Sabancı, “Eğitimle birlikte, kadınların çalışma hayatında da var olmasının temel bir hak ve toplumsal gelişme için itici güç olduğunu biliyoruz. Küresel verilere baktığımızda, son 30 yılda kadınların iş gücüne katılımlarının artması sadece kendilerinin sosyo-ekonomik durumlarını değil; ailelerini, çevrelerini ve tüm toplumu etkiliyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün yürüttüğü bir araştırmaya göre toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik iç politikaları olan, kadınların iş gücüne katılımını destekleyen şirketlerde verimlilik ve itibar yüzde 60 oranında artış gösteriyor. Pek çok şirkette yapılan benzer araştırmalar gösteriyor ki şirketler açısından toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek ve kadınların eşit şekilde istihdama katılımını sağlamak ‘doğru bir iş kararı’dır. Önümüzdeki dönemde de doğruyu ve başarıyı arayan iş dünyasının azimle çalışan eğitimli kadınları iş hayatına kazandırmak için daha güçlü adımlar atacağına eminim. İş hayatında kadınların daha fazla yer alması, kariyerlerinde üst basamaklara gelmesi ve özellikle STEM alanlarında kadın oranlarının artması için iş dünyasının çekici bir güç olacağına inanıyorum.” diyerek kadınların her alanda olduğu gibi iş hayatına da eşit katılımının desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Eşitlik İçin Kararlılıkla Çalışmaya Devam Edeceğiz”
Cumhuriyetin yeni yüzyılında kadınlar ve kız çocukları için fırsat eşitliği yaratmak adına çalışmaya devam edeceklerini aktaran Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Bugüne kadar olduğu gibi, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit şekilde var olması için ısrarla, suyun taşı delmesi misali bir kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Üzerimize düşen görev, başta kadın hareketi olmak üzere eşitlik mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarını desteklemek, iyi örnekleri görünür kılmak, devlet kurumları, özel sektör ve akademi paydaşlarıyla iş birliği içerisinde olmaktır. Mektubumun başında da söylediğim gibi, yarım kalmış bir mesele olan bu eşitlik mücadelesinde artık kaybedecek daha fazla zamanımız yok. Hepinize bu yolda eşitlikçi bir toplum hayaliyle emin adımlar atacağımız mutlu bir yıl diliyor, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyorum.” satırlarıyla mektubunu tamamladı.
Sabancı Vakfı’nın web sitesinde yer alan mektubu incelemek için: https://www.sabancivakfi.org/tr/hakkimizda/baskanin-mesaji#:~:text=Faydal%C4%B1%20olmak%20isteyen%20ve%20bunun,bu%20kriz%20d%C3%B6nemlerinin%20%C3%BCstesinden%20gelebiliriz
Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dijital müşteri deneyimi merkezi Turkcell Global Bilgi’nin sunduğu ‘Dijital Yardım Masası’, son kullanıcının yazılım veya donanım konularında ihtiyaç duyduğu teknik desteği uçtan uca uzaktan sağlıyor. Uzaktan çözüm modeli ve teknolojisi sayesinde toplam sorun çözme süresi kısalarak daha az kişiyle sürece müdahale ediliyor ve böylece yılda yüzde 30’a varan verimlilik sağlanıyor.
Pandemi sonrası yeni dünya düzeninde birçok sektör kabuk değiştirdi. İvme kazanan dijitalleşme süreci, uzaktan çalışma gibi birçok iş modelinin yeniden tanımlanmasını da beraberinde getirdi. Çalışanlar da hem yazılım hem de donanım konusunda alması gereken teknik desteği uzaktan edinmeye başladı. Türkiye’nin dijital müşteri deneyimi merkezi Turkcell Global Bilgi, uzaktan teknik destek konusunda sağladığı yenilikçi ‘Dijital Yardım Masası’ hizmetiyle telekomünikasyondan sigortaya, perakendeden e-ticarete kadar geniş bir alanda uçtan uca çözüm sunuyor.
Yapay zeka Dijital Yardım Masası’nda da devrede
Yazılı ve sesli kanallardan ulaşılabilen Dijital Yardım Masası, yapay zekayla da etkileşim içinde çalışıyor. Robot yazışma uygulaması sayesinde yazışma analiz ediliyor ve otomasyon üzerinden uygulamalara bağlanılarak insan eforu gerektirmeyen bir süreç yönetiliyor. Ayrıca dinleme özelliğine sahip ‘speech to text’ teknolojisi ile telefon yoluyla sisteme ulaşan kullanıcıyı, ilgili uygulamalara bağlayarak sorunu çözüyor.
“Dijital Yardım Masası’nın tercih edilmesinde yüzde 133 artış oldu”
Pandemiyle birlikte birçok sektörün dönüşüme uğradığını, bunlardan birinin de uzaktan teknik destek hizmeti olduğunu belirten Turkcell Global Bilgi Teknolojik Operasyonlar Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Arslan, “Artan kira ve ofis maliyetleri sebebiyle; uzaktan yazılım veya donanım desteği gün geçtikçe daha çok önem kazanıyor. Diğer yandan cihazlardaki sorunu kısa sürede çözüp işe geri dönebilmek de performans kaybının önüne geçiyor. Son yıllarda etkisini yakından hissettiğimiz tüm bu dinamikler, Dijital Yardım Masası’nın tercih edilmesinde yüzde 133 oranında artışa neden oldu” dedi.
“Müşterilerin ve çalışanların memnuniyeti yüzde 90’a ulaşıyor”
Dijital Yardım Masası’nın sunduğu olanaklar hakkında değerlendirme yapan Cengiz Arslan, “Dijital Yardım Masası’yla çalışanların bilgisayarlarında yaşadıkları yazılım bazlı sorunlara uzaktan bağlanıyoruz veya donanım sorunlarına yerinde destek veriyoruz. Uzaktan çözüm teknolojisi sayesinde toplam çözüm bulma süresi kısalıyor, daha az kişiyle çözüme müdahale ediliyor ve böylelikle yılda yüzde 30’a varan verimlilik sağlıyoruz. Bunların sonucunda müşterilerin ve çalışanların memnuniyeti de yüzde 90’a kadar ulaşıyor” dedi.
Yurt dışında da yerinde destek hizmeti
Dijital Yardım Masası’nda sesli yanıt sistemi (IVR) robotunun da rol oynadığını vurgulayan Arslan, şöyle devam etti: “Bu teknolojinin önleyici bir özelliği de bulunuyor. Şöyle ki; kullanıcının cihazına önceden kurulan otomasyon yazılım, sorunu kullanıcıdan daha önce görebiliyor ve problem henüz kullanıcı tarafından hissedilmeden çözüme kavuşturuluyor. Mobil cihaz desteği de sunduğumuz Dijital Yardım Masası ile sadece Türkiye’de değil yurt dışında da yerinde destek hizmeti verebiliyoruz.”
Arslan, pandeminin etkisi ve sonuçları hakkında ise şunları belirtti: “Salgın öncesinde odağımıza aldığımız ve ciddi mesafe kat ettiğimiz dijitalleşme hedefi, teknolojiye rakiplerimizden çok daha önce sahip olmamızı ve hızla adapte olmamızı sağladı. Yarattığımız müşteri memnuniyeti ve verimlilikle Türkiye’nin en büyük üretim ve teknoloji şirketlerinin Dijital Yardım Masası'yla buluşmasını sağladık. 2023 yılında da şirketlerin dijital dönüşüm oranını arttırmasını öngörüyoruz. Çünkü kaynakların verimli kullanımı, teknoloji payının artırılmasıyla mümkün olacak.”
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Güne başlarken, çalışma molalarınızda veya sevdiklerinizle keyifli sohbetlerinizde, filtre kahve vazgeçilmeziniz ise Arzum Brewtime Delux Filtre Kahve Makinesi ile sıcacık, taze ve lezzetli filtre kahveniz her zaman yanınızda. Arzum Brewtime Delux’un aroma özelliği sayesinde tek bir tuş ile kahvenizin sertliğini yumuşak, orta ve sert olmak üzere arzu ettiğiniz şekilde ayarlayabilirsiniz. Arzum Brewtime Delux’un geniş sürahi kapasitesi ve su haznesi ile 14 fincana kadar filtre kahve hazırlayabilirsiniz. Ayrıca özel kahve ölçü kaşığı ve su seviye göstergesi ile tam kıvamında filtre kahve hazırlamak da Arzum Brewtime Delux ile çok kolay. Damlatma önleyici sistemi sayesinde cam sürahiyi ısıtma yüzeyinden ayırdığınızda damlamayı keserek ısıtıcı tabanını temiz tutan ürün, çıkarılabilir ve yıkanabilir filtresi ile de kullanım kolaylığı sağlar. 24 saat zaman ayarlama özelliği ile filtre kahvenizi dilediğiniz zaman hazır bulabilirsiniz. Bu yanında Arzum Brewtime Delux, kahvenizi 45 dakikaya kadar sıcak tutarak kahve keyfinizi ikiye katlar.
Kahve uzmanı Arzum’un vazgeçilmeziniz olacak yeni ürünü Arzum Brewtime Delux Filtre Kahve Makinesi’ni tüm online kanallarından ve arzum.com.tr ‘den satın alabilirsiniz.
Arzum Elektrikli Ev Aletleri Hakkında:
Türkiye’nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, 55 yıllık sektör birikimiyle “Sen Dokunursun Değişir Dünya” mottosuyla tasarladığı ürünleriyle, güvenilir ve yenilikçi bir marka. Türkiye ve dünyada, gıda hazırlama, pişirme ve kızartma, sıcak içecek hazırlama, temizlik, kişisel bakım, ütü olmak üzere 6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünüyle milyonlarca kişiye satış gerçekleştiriyor. Türkiye’de ilklere imza atarak küçük ev aletleri sektörüne yön veren Arzum, tasarım ve inovasyonu vazgeçilmezi olarak görüyor. Bu vizyon ile, ulusal ve uluslararası birçok yarışmada prestijli ödüllerin sahibi olan Arzum aynı zamanda Arzum OKKA markasıyla Türk kahvesi kültürünün dünyaya yayılımını da misyon edindi. Doğrudan fincana servis, közde pişirilme ve kendi kendini yıkayabilme özellikleriyle dünyanın her yerinde ideal lezzetler sunan Arzum OKKA'lar, Türk kahvesinin globalleşme
serüvenine makineli çözüm oldu. 2019'un ilk yarısında Ducati birlikteliği ile ses getiren, tasarım ve performansın buluştuğu bakım serisi Ducati by Arzum ile erkeklerin kişisel bakımında da vazgeçilmez olan Arzum, bu pazarda büyümek için çalışmalarını sürdürüyor. 2020’nin son aylarında gerçekleşen ve rekor talep gören halka arz ile gücüne güç katan Arzum, dünya markası olma hedefiyle yeni başarılara imza atma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Her yıl farklı bir Ülker markasıyla ilgili yenilikçi pazarlama projelerinin geliştirildiği bizz@kampüs’te bu yıl katılımcılar Ülker “Dankek” için fikirlerini yarıştıracak. bizz@kampüs’te, üniversite 3 ve 4. sınıf ile yüksek lisans öğrencileri, 2-3 kişilik takımlar halinde Ülker Dankek için pazarlama odaklı yaratıcı fikirler bulmak için proje üretecek. 12. kez düzenlenecek bizz@kampüs için başvurular 9 Ocak-9 Şubat 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Öğrencilerin iş hayatının bir provasını yapacakları, takım haline üretme, yenilikçi fikir geliştirme, projeyi detaylarıyla planlama ve sunum teknikleri konularında tecrübe kazanacakları yarışmada başvurular bizzkampus.com adresinden yapılacak. Yarışmada, takımların proje hazırlık aşamalarını tamamlanmasının ardından dereceye giren ilk 50 takım seçilecek. Bu takımlar verilen yönergeler doğrultusunda projelerini şekillendirecek ve bu sayı final aşaması için 10’a inecek. bizz@kampüs’te dereceye girenler ise 10-11 Mayıs 2023’te yapılacak olan final organizasyonuyla belirlenecek. Yarışmada, ilk 3 sırayı elde edenler uzun dönem staj imkânı sunulacak. Ayrıca birinciye 50 bin TL, ikinciye 42 bin 500 TL ve üçüncüye 35 bin TL olmak üzere toplam 127 bin 500 TL para ödülü verilecek.
“İş hayatına atılmadan önce önemli bir deneyim ortamı sunuyoruz”
bizz@kampüs’e bugüne kadar 10 binden fazla takımdan 40 binden fazla kişinin katıldığını söyleyen Ülker İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Faruk Gözleveli, “Yarışmacılarımız her yıl farklı bir Ülker ürünü özelinde, yenilikçi pazarlama fikirlerini bizlerle paylaşıyorlar ve uzman isimlerden mentorluk desteği alıyorlar. bizz@kampüs ile iş hayatına atılmadan önce gençler için benzersiz bir deneyim ortamı sunuyoruz. Son yarışmamıza 169 farklı üniversiteden, 286 farklı bölümden başvuru olmuştu. En çok başvuru alınan fakülteler mühendislik, iktisadi idari bilimler ve iletişim, en çok başvuru alınan bölümler ise endüstri mühendisliği, gıda mühendisliği, halkla ilişkiler ve reklamcılık olarak sıralanmıştı. Yeni dönemde de yine heyecan dolu bir süreç yaşanacak ve yarışmacılarımız Ülker Dankek için proje geliştirecek. Bu heyecanı bizlerle birlikte yaşamak isteyen tüm gençlerimizi, bizz@kampüs’e başvuru yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın önde gelen teknoloji pazarı analiz firması Canalys, 2022 Güvenlik Liderliği Matrisi’ni açıkladı. Canalys, Liderlik Matrisi ölçümü kapsamında siber güvenlik hizmet sağlayıcılarının genel bir değerlendirmesini yapıyor. Müşterilerini teknoloji endüstrisinin geleceği konusunda yönlendirmeye ve geçmişin iş modellerinin ötesine geçecek şekilde düşündürmeye çabalıyor. Canalys tarafından yapılan ölçümleme kapsamında kurumların yatırımları, stratejileri, pazardaki performansları, iş yapma biçimleri değerlendiriliyor. ESET; teknik desteği, hesap yönetimi ve genel anlamda işleri kolaylaştırması sayesinde, iş ortaklarından en yüksek oyları alarak şampiyon oldu.
Kendimizi geliştirmek için sürekli yatırım yapıyoruz
ESET’in Ticaretten Sorumlu Başkanı Ignacio Sbampato şu değerlendirmeyi yaptı:
“Hedefimiz, bir kurumun sistemlerinin sorunsuz ve güvenli bir şekilde çalışmaya devam etmesini sağlayan dijital güvenlik hizmetleri sunmak. İş ortaklarımıza mevcut en yoğun çok katmanlı teknolojileri sunarak kendileri ve işletmelerinin gelişimi için en önemli olan konuya odaklanmalarına imkan tanıdığımızı düşünüyoruz. ESET olarak 30 yılı aşkın süredir müşterilerimizin uç noktalarının ve sistemlerinin hem bilinen hem de daha önce hiç görülmemiş tehditler tarafından ihlal edilmesini engellemek için birden fazla tescilli teknoloji katmanına yatırım yapmaya devam ediyoruz.”
Teknoloji odaklı, bağımsız bir şirket olan ESET her zaman bilime dayalı, güvenliğe öncelik veren bir yaklaşım sergileyerek küresel tehdit istihbarat sistemlerini geliştirmek için makine öğrenimi ve bulut bilişim gücünü öncelikli olarak benimsemiştir. ESET, iş çözümleriyle sektörde sürekli şampiyon, önemli bir oyuncu ve lider olarak gösterilmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider blokzincir ekosistemi ve kripto para altyapı sağlayıcısı Binance, finansal siber suçlarla mücadele çalışmalarını bir üst seviyeye taşıdı. Binance bu kapsamda güvenlik konusunda düzenlediği eğitimlerin yanı sıra her geçen gün daha da güçlenen güvenlik ekibi ile siber suçlarla mücadelede çıtayı yükseltiyor.
Faaliyetlerine başladığı ilk günden bu yana kullanıcı odaklı bakış açısıyla hareket eden Binance, en gelişmiş güvenlik kontrollerini hayata geçirmeye devam ediyor. Binance, bu kapsamda siber suçlarla mücadelede de sektöre örnek oluyor. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Binance Küresel İstihbarat ve Soruşturmalar Başkanı Tigran Gambaryan, “Binance 2021’de sektörün en sağlam güvenlik ve araştırma ekibine dönüşecek ekibi kurmaya başladı. Şu anda sahip olduğumuz çalışma arkadaşlarımız ve elimizdeki araçlar göz önüne alındığında, tüm finans sektörünün en güçlüsü konumunda olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.
Binance’in güvenlik ekibi…
Suçla mücadele alanı kapsamındaki istihdamlarını bir yıllık dönem içerisinde yüzde 500 artırdıklarını belirten Tigran Gambaryan, “Binance'teki güvenlik ekibinde birlikte çalıştığım kişilerin çoğu, dünyanın en iyi araştırma kuruluşlarından ve emniyet teşkilatlarından geliyor” diye konuştu. Gambaryan, bu konudaki yatırımlarının devam edeceğini vurguladı.
“Bir yılda 47 binden fazla talebe yanıt verdik”
Emniyet teşkilatlarından gelen taleplere de değinen Gambaryan, Binance olarak Kasım 2021’den bu yana emniyet teşkilatlarından 47 binden fazla talep aldıklarını, bu talepleri de ortalama 3 gün içerisinde yanıtladıklarını söyledi. “Bu, geleneksel finans kurumlardan daha kısa bir süre” ifadelerini kullanan Gambaryan, bazı durumlarda bu talepleri sonuca ulaştırmanın ayları bulabildiğinin altını çizdi.
“Emniyet teşkilatları ve savcılar ile 70’ten fazla atölye çalışması yaptık”
Kripto tarafındaki suçlarla mücadele kapsamında hayata geçirdikleri eğitim programları hakkında bilgiler veren Gambaryan, “Bu amaçla Küresel Emniyet Teşkilatları Eğitim Programı’nı oluşturduk ve farklı ülkelerden emniyet teşkilatları ve savcılar ile 70’ten fazla atölye çalışması yürüttük” dedi. Gambaryan, söz konusu programı; mali ve siber suçların tespit edilmesi noktasında sorun çıkaran kişi veya kurumların kovuşturulmasına yardımcı olmak için kurduklarını vurguladı. Gambaryan, “Küresel Emniyet Teşkilatları Eğitim Programımız gerçekten türünün ilk örneği ve kripto endüstrisi için küresel güvenliğin öneminin kabul edilmesi adına büyük bir öneme sahip. Atölye çalışmalarımızda katılımcılar, kıdemli araştırmacılarımızdan ve uyum uzmanlarımızdan bilgi alıyor. Kriptonun temellerini ve bunun altında yatan teknolojiyi, gelişen yasaları ve sektörel düzenlemeleri ve en önemlisi ekibimizin siber suçlarla mücadele etmek için kullandığı araçları ve yöntemleri ele alıyoruz” diye konuştu.
“Ekosistemle diyaloğun farkındayız”
“Kripto, yasadışı faaliyetler için güvenli bir sığınak değildir” açıklamasını yapan, Gambaryan, “Binance olarak, tüm kripto ekosisteminin sürdürülebilir ve güvenli büyümesinin küresel emniyet teşkilatları ile ortaklık ve diyalog gerektirdiğinin farkındayız ve önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı birlikte devam ettireceğimizi umuyoruz” dedi.
Binance Hakkında
Binance, bugün dünyanın en büyük dijital varlık borsasını da içeren bir ürün seçkisine sahip, dünyanın lider blockchain ekosistemidir. Misyonumuz, kripto dünyasında altyapı hizmetleri sağlayıcısı olmaktır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.