Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Haftanın ilk gününde Bitcoin 82.300 dolar, Ethereum 2.056 dolar seviyesinden işlem görüyor. Kripto para piyasasının toplam değeri 2,66 trilyon dolar. Bitcoin’in piyasa değeri 1,62 trilyon dolar, Ethereum’un piyasa değeri 249 milyar dolar. 7 Mart Cuma günü spot Bitcoin ETF’lerine 409,3 milyon dolar, spot Ether ETF’lerinde 23,1 milyon dolar çıkış gerçekleşti. CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto para sektöründeki önemli gelişmeler ele alınıyor.
 
Trump’ın rezerv planlarına rağmen Bitcoin volatilitesi yılın en yüksek seviyelerinde seyrediyor.
 
Bitcoin piyasasındaki volatilite, geçtiğimiz hafta yılın en yüksek seviyesine ulaşarak yatırımcı endişelerini artırdı. Bitcoin’in yıllık volatilite oranı %59,4’ü gördükten sonra %58 civarında sabitlendi. Geçen kasım ayından itibaren Bitcoin fiyatı Trump’ın kripto yanlısı politikalarına dair beklentilerle yükselirken, son haftalarda fiyat %15’ten fazla değer kaybetti. Bitcoin’in son oynaklığı, Trump’ın Stratejik Bitcoin Rezervi’ni kuran yürütme emrini imzalaması ve Beyaz Saray’da kripto sektörünün önemli liderleriyle kripto zirvesi düzenlemesi ile aynı döneme denk geldi. Ancak piyasa, hükümetin Bitcoin satın almak yerine sadece cezai el koymalardan elde edilen varlıklarla rezerv oluşturacağını öğrenince hayal kırıklığı yaşadı. Bu durum, Bitcoin’in 91.000 dolar seviyesini gördükten sonra 80.000 dolara kadar geri çekilmesine neden oldu. Aynı zamanda, Trump yönetiminin açıkladığı yeni gümrük tarifeleri nedeniyle borsalarda da satış dalgası yaşanırken, altın fiyatları güvenli liman talebiyle yükselişini sürdürdü.
 
Trump, Ağustos öncesi stablecoin yasasını onaylama ve bankacılıktaki kriptoya yönelik engelleri kaldırma sözü verdi.
 
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlenen kripto para zirvesinde, stablecoin düzenlemelerini içeren yasaların Kongre’den geçerek ağustos ayına kadar masasına gelmesini umduğunu belirtti. Zirveye, Hazine ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, SEC ve CFTC temsilcileri ile Coinbase ve Kraken gibi büyük kripto şirketlerinin yöneticileri katıldı. Trump, Biden yönetiminin kripto sektörüne yönelik baskılarını eleştirerek, bankaların kripto şirketlerine uyguladığı hesap kapatma politikalarına son verilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, ABD’nin küresel dijital varlık lideri olması için sektörü engelleyen düzenlemelerin kaldırılacağını ifade etti. Zirveden önce bir yürütme emri imzalayan Trump, ABD Hazine Bakanlığı’nın el koyduğu Bitcoin’lerden oluşan bir Stratejik Bitcoin Rezervi kurulmasını onayladı. Aynı emirle, farklı dijital varlıklardan oluşan bir Dijital Varlık Stoku da oluşturulacak, ancak bu varlıklar zamanla Bitcoin’e dönüştürülebilecek. Trump’ın bu adımları, ABD’nin kripto alanındaki liderliğini güçlendirme ve düzenlemelerle uyumlu bir büyüme sağlama hedefini destekliyor. Kongre üyeleri ise stablecoin’ler ve piyasa yapısıyla ilgili düzenlemeleri içeren yasa tasarılarını hızla tamamlamayı amaçlıyor.
 
ABD Konut Bakanlığı, hibe ödemeleri ve takibi için Blockchain - Stablecoin kullanımını değerlendiriyor.
 
ABD Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı (HUD), bazı işlemlerde blockchain ve stablecoin kullanımını test etmeyi planlıyor. ProPublica’nın haberine göre, bakanlık özellikle hibe ödemelerinin blockchain ile takip edilmesi ve bir hibe alıcısına stablecoin ile ödeme yapılması fikrini tartıştı. İlk etapta sınırlı bir uygulama ile başlaması planlanan bu sistemin, başarılı olması durumunda diğer birimlere yayılması gündemde. Ancak proje, bakanlık içinde farklı tepkilerle karşılandı. Bazı yetkililer, blockchain kullanımının gereksiz ve karmaşık olduğunu, stablecoin ödemelerinin ise volatilite riski taşıdığını savundu. Öte yandan bazı yetkililer blockchain teknolojisinin finansal işlemleri daha şeffaf ve verimli hale getirebileceğini belirtti. HUD sözcüsü ise bakanlığın henüz blockchain veya stablecoin kullanımına dair resmi bir planı olmadığını vurgulayarak, “Eğitim, uygulama anlamına gelmez” dedi. Başkan Donald Trump’ın kripto yanlısı politikaları göz önüne alındığında, HUD’un bu girişimi, federal harcamaları azaltmaya yönelik çabalarıyla uyumlu görünüyor. Aynı gün Beyaz Saray’da düzenlenen Kripto Zirvesi’nde, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, stablecoin düzenlemelerinin büyük önem taşıdığını ve ABD dolarının küresel rezerv para birimi olarak liderliğini korumasını hedeflediklerini belirtti.
 
Teknik Analiz
 
BTCUSDT

 

Bitcoin, 86.000 dolar seviyesinde gelen satışlarla birlikte 84.000 dolar desteğini de kaybettikten sonra 80.000 dolara kadar geriledi. Ancak bu seviyeden gelen alımlarla 82.700 dolara kadar bir tepki yükselişi gerçekleştirdi. Teknik analiz hazırlanırken 82.199 dolar seviyesinde işlem gören Bitcoin, 82.000 üzerinde kalıcılık sağlayamaz ve 84.000’i aşamaz ise yeniden 80.000 dolara çekilme riski bulunuyor. Bu seviyenin de kaybedilmesi durumunda, Bitcoin’in 78.200 dolar bölgesindeki likiditeyi almak için düşüşüne devam edebilir. Eğer bu bölgede tutunamazsa, düşüşün 73.823 dolara kadar derinleşebilir. Öte yandan, Bitcoin 84.000 doların üzerine çıkarsa, yükseliş 87.000 dolara kadar sürebilir, bu seviyenin hacimli kırılması durumunda ise 91.000 dolara kadar devam edebilir.
 
 
 
ETHUSDT
 

Ethereum, 2.200 dolar seviyesinden gelen satış baskısıyla 2.000 dolara kadar geri çekildi. Ancak bu bölgeden aldığı destekle 2.076 dolara kadar bir toparlanma gösterdi. Yükselişini sürdürebilirse fiyat 2.104 dolara kadar çıkabilir ve bu seviyeyi aşması durumunda 2.220 dolara kadar yükseliş devam edebilir. Eğer bu direnç hacimli bir şekilde kırılırsa, Ethereum’un 2.315 dolardaki likiditeyi almak için yükselişini sürdürebileceği öngörülebilir. Ancak 2.104 dolar direncini aşamazsa, Ethereum’un tekrar 2.000 dolara gerileme riski bulunuyor. Bu desteğin kaybedilmesi durumunda düşüş 1.916 dolara kadar derinleşebilir. Eğer bu seviyede de tutunamazsa 1.600 dolara kadar daha sert bir düşüş yaşanabilir.
 
SOLUSDT
 Solana, 140 dolar seviyesini kaybettikten sonra sert bir düşüşle 124 dolara geriledi. Bu bölgedeki likiditeyi aldıktan sonra 130 dolara kadar toparlandı. Yükselişini sürdürebilirse fiyat 140 dolara kadar çıkabilir ve bu seviyenin hacimli bir şekilde kırılması durumunda 150 dolardaki likiditeyi hedefleyebilir. Ancak Solana yeterli alım gücü bulamaz ve zayıflamaya devam ederse 124 dolara yeniden geri çekilme riski bulunuyor. Bu desteği de kaybetmesi halinde düşüş 100 dolara kadar derinleşebilir. Eğer bu seviyede de tutunamazsa Solana’nın 78 dolara kadar düşüş yaşama ihtimali söz konusu olabilir.
 
 
Öne Çıkan Altcoinler:
Kaspa (KAS): Fiyatı $0,06258 son 24 saatte %12,53 ve 7 günde %24,50 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $1.616.382.249
JasmyCoin (JASMY): Fiyatı $0,01397 son 24 saatte %13,20 ve 7 günde %26,61 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $690.714.345
Maker (MKR): Fiyatı $1.173,83 son 24 saatte %12,11 ve 7 günde %21,15 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $1.000.798.312
Pi (PI): Fiyatı 1,39 son 24 saatte %11,58 ve 7 günde %16,46 düşüş gösterdi. Piyasa değeri $10.278.129.172

 
    ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından hazırlanan “TR-METALENDEKS Türkiye Metal Sanayi İhracat Endeksi” şubat ayı sonuçları açıklandı. Zorlu pazar koşulları, belirsizlikler ve yurtiçinde artan maliyetlere rağmen TR-METALENDEKS, ocak ayından sonra şubatta da değer ve birim değer olarak yükselmeyi başardı. Metal sanayi ihracat değer endeksi 150,0 puandan 151,7 puana çıkarken, ihracat birim değer endeksi de ocak ayında 119,8 puan iken şubat ayında 123,0 puana yükseldi. Metal sanayi ihracat miktar endeksi ise şubat ayında pazarlarda yaşanan durgunluğun sürmesi nedeniyle ocak ayında 125,2 puan iken şubat ayında 123,3 puana indi. Öte yandan Avrupa’daki metal sanayi şubat verilerinin daralmanın yavaşladığına işaret etmesi, Türk metal sanayi ihracatı için de ümit verici bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Türkiye metal sanayi ihracatında önemli bir gösterge olan ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) tarafından hazırlanan “TR-METALENDEKS Türkiye Metal Sanayi İhracat Endeksi”nin şubat ayı sonuçları açıklandı. Şubat ayında ihracat değer ve birim değer endekslerinde artış görülürken, miktar endeksinde gerileme izlendi.
OCAKTAN SONRA ŞUBATTA DA YÜKSELDİ
Zorlu pazar koşulları, belirsizlikler ve yurtiçinde artan maliyetlere rağmen TR-METALENDEKS yeni yılın ikinci ayında da değer ve birim değer olarak yükseldi. Değer endeksi, miktardaki düşüşe karşın, birim fiyattaki artışa bağlı olarak yükseliş gösterirken, Şubat ayında 150,0 puandan 151,7 puana çıktı. Benzer şekilde metal sanayi ihracat birim değer endeksi de ihracat pazarlarında fiyatların düşürülmesi baskısı sürmesine karşın dünya metal fiyatlarındaki sınırlı artışla ocak ayında 119,8 puan iken şubat ayında 123,0 puana çıktı. Metal sanayi ihracat miktar endeksi ise yıla sınırlı bir yükselişle başlamasına karşın şubat ayında pazarlardaki durgunluğun sürmesi nedeniyle ocak ayında 125,2 puan iken şubat ayında 123,3 puana indi.
Şubat ayında TR-METALENDEKS korumacılık önemlerinden ve bunların yarattığı belirsizliklerden, pazarlardaki durgunluktan, jeopolitik gelişmelerden, ABD dolarının güçlenmesi ile metal fiyatlarının koruma önlemleri sonucu sınırlı ölçüde artışından etkilendi. Yurtiçinde ise şubat ayında gelen düşük enflasyon sanayicilere moral verdi. Ancak Türk lirası şubat ayında da reel olarak değerlenmeye devam etti.
TALEPTEKİ ZAYIFLIK SÜRECEK
Öte yandan ihracat ortalama birim fiyatları, özellikle yurtdışında bakır ve alüminyum fiyatlarında yaşanan sınırlı artışa paralel ocak ayında 4,48 dolar/kg iken şubat ayında 4,60 dolar/kg olarak gerçekleşti.
Yeni yılın ilk 2 ayında talep tarafında durgunluk sürerken, ihracat pazarları durağan kalmaya devam etti. ABD’de korumacılık önlemlerinin açıklanması belirsizlik yaratırken, güçlü dolar da baskı yaratmaya başladı. İDDMİB tarafından yapılan değerlendirmeye göre, yeni yılın ilk aylarında talebin zayıf kalmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Büyük merkez bankaları temkinli faiz indirimlerine devam ederken, ABD’nin ithalatta vergi uygulamaları kararları izlenecek. Diğer ülkeler de ABD’ye karşı vergi önlemleri alacak, metal fiyatları bir süre daha belirsiz kalacak. ABD’de yeni yönetimin jeopolitik sorunlara bakışı da piyasalarda yakından izlenecek. İhracat endekslerinde kalıcı toparlanma için bir süre daha beklenmesi gerektiği öngörülüyor.
KÜRESEL EKONOMİDE VERGİ SAVAŞLARI
İDDMİB tarafından yapılan değerlendirmeye göre, 2025 yılının ilk ayında ABD’de yeni yönetimin göreve gelmesiyle birlikte uygulamaya koydukları ekonomi ve ticaret politikaları, belirleyici olmaya başladı. Ticarette korumacılık tarafında ilk adımlar atılırken, Meksika ve Kanada’ya yüzde 25 ithalat vergileri getirildi, ardından uygulama 1 ay ertelendi. Çin’e ise ilave yüzde 10 + 10 ithalatta vergi geldi. Çin de ABD'nin bu önlemlerine karşı adımlar atma kararı aldı.
ABD alüminyum ve çelik ithalatına da yüzde 25 vergi koyarken, bakır için de inceleme süreci başlatıldı. ABD’nin vergileri metal fiyatlarında zayıf talep nedeniyle henüz önemli bir artış yaratmazken, metal fiyatlarında sınırlı artışlar gerçekleşti.
Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine ilişkin girişimler ise ümit verici görünüyor. ABD-Rusya ile Avrupa Birliği ve İngiltere ayrı barış planları hazırlıyor. Ateşkes ve barış anlaşması bu pazarlara sağlıklı erişimi yeniden olanaklı hale getirecek.
AVRUPA TOPARLANMAYA BAŞLADI, TÜRKİYE İÇİN UMUT VERİCİ
Şubat ayında yaşanan ekonomik, ticari ve jeopolitik gelişmelerin ve beklentilerin oluşturduğu koşullar içinde küresel metal sanayinde faaliyetlerin toparlanma eğilimi içinde olduğu dikkat çekti. Küresel metal sanayi üretim PMI verisi 47,3 puandan 48,2 puana çıkarken, üretimde daralma yavaşlayarak sürdü. Alınan siparişler PMI verisi ise 49,8 puandan 48,3 puana indi. Avrupa metal sanayi PMI verileri 40,7’den 46,3’e çıkarken, yeni yılın ikinci ayında toparlanma çabası içinde görülüyor. Alınan siparişler PMI verisi de 37,2 puandan 44,9 puana yükselirken, Avrupa’daki metal sanayi şubat verileri daralmanın yavaşladığına işaret ediyor. Bu gelişme Türk metal sanayi ihracatı için de ümit verici olarak görülüyor.
Türkiye'de 2025 yılının ikinci ayında enflasyon beklentilerin oldukça altında, yüzde 2,3 olarak gerçekleşti ve yıllık enflasyon merkez bankasının yılsonu hedefi ile uyumlu olarak yüzde 39’a indi. Ancak içeride sıkılaştırma politikaları reel sektörü zorlamaya devam ediyor ve yurtiçinde talebi sınırlıyor. İhracat da değerli TL, yüksek finansman maliyetleri ve artan maliyetler nedeniyle zorlanıyor, tüm bu gelişmeler çerçevesinde sanayi üretiminde ivme kaybı görülüyor. Nitekim İSO Sanayi PMI verisi şubat ayında 48,3 puan ile daralma bölgesinde kalmaya devam etti.
BEKLENTİ ENDEKSİ TOPARLANMA SİNYALİ VERMEDİ
Her ay yapılan beklenti anketi ile oluşturulan beklenti endeksi şubat ayı sonuçlarında ihracat pazarlarında toparlanma işareti henüz görülmezken, yurtiçinde uygulanan sıkılaşma politikalarının girdi stoklarında azaltıcı etkileri görülmeye başlandı. Şubat ayı beklenti endeksine göre, alınan ihracat siparişleri şubat ayında sınırlı düşüş gösterdi, pazarlarda durağanlık devam etti. Korumacılık önlemlerine bağlı olarak belirsizlikler artarken, alıcıların fiyat baskısı ve fiyat indirim talepleri de sürdü. Metal fiyatları ise sınırlı ölçüde yükseldi. Bunlara bağlı olarak şubat ayında alınan siparişlerde ihracat birim fiyatları yükselirken, sipariş alınan müşteri sayısındaki genel daralma eğilimi yavaşlayarak devam etti. Şubat ayında kar marjlarında düşüş yavaşlasa da, alınan ihracat siparişlerindeki kar marjları artan küresel rekabetin baskısı altında kalmaya devam ediyor.
Ekonomideki sıkılaştırma politikalarının etkilerine paralel yurtiçinden alınan siparişler şubat ayında düştü. Üretim şubat ayında sınırlı ölçüde azalırken, alınan siparişlerdeki düşüş üretimi sınırlıyor. Türk lirası cinsinden üretim maliyetlerinde artışlar şubat ayında yavaşlayarak sürerken, hammadde ve girdi stokları bir önceki aya göre çok sınırlı düşüş gösterdi. Şubat ayında yurtiçi ve ihracat siparişlerinin oluşturduğu ihtiyaca bağlı olarak hammadde ve girdi stokları durağanlaştı, nihai ürün stokları Aralık ve ocak aylarından sonra şubat ayında da sınırlı ölçüde arttı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'nin öncü on-demand (talep üzerine) uzmanlık platformu Expertera, iş dünyasındaki yetenek açığını kapatmak ve şirketleri doğru profesyonellerle buluşturmak için Workflex'i bünyesine kattı. Bu stratejik birleşme, saatlik ve günlük kısa dönem uzmanların yanı sıra uzun dönemli hizmet verecek bağımsız profesyoneller ve fractional C-level yöneticiler için daha fazla fırsat yaratırken, şirketlerin esnek ve ihtiyaca özel yeteneklere daha hızlı erişimini sağlayacak.
 
Geleneksel iş modellerinin yetersiz kaldığı günümüz iş dünyasında, şirketler rekabet avantajlarını koruyabilmek ve hızla değişen ihtiyaçlara uyum sağlamak için "Network organizasyon"lara dönüşerek esnek ve ihtiyaca özel yetenek ve uzmanlara proje bazlı erişimi önceliklendiriyor. Bu dönüşümün temel yapı taşlarından biri olan bağımsız profesyoneller ve fractional C-level yöneticiler, şirketlerin operasyonel verimliliğini artırırken, maliyetleri optimize etmelerine ve çeviklik kazanmalarına kritik katkılar sağlıyor.
Bu kapsamda, şirketlere "anında alanında uzman yetenek" hizmeti sunan Türkiye'nin öncü esnek (on-demand) uzmanlık platformu Expertera, iş dünyasında esnek çalışma modellerini güçlendirmek ve yetenek ihtiyacına yeni nesil çözümler sunmak amacıyla Workflex'i bünyesine kattı. Bu stratejik birleşme, Expertera'nın yetenek havuzunu genişletirken, şirketlere uzman profesyonellerle doğru, hızlı ve ihtiyaca uygun şekilde eşleşme imkânı sunacak. Böylece şirketler iş gücü planlamalarında daha çevik ve verimli hale gelirken, bağımsız profesyoneller için de daha fazla fırsat yaratılması hedefleniyor.
 
Expertera ve Workflex, Esnek Çalışma Ekosisteminde Güçlerini Birleştiriyor
 
Expertera Kurucusu ve CEO'su Alp Sezginsoy, bu birleşmeyi şu sözlerle değerlendirdi: "Workflex'in Expertera ailesine katılması, yalnızca şirketlerimiz için değil, iş dünyasında esnek çalışma modellerinin geleceğini şekillendirmek adına da önemli bir adım. Zeynep Bilgiç ve ekibinin derin sektörel deneyimiyle, bağımsız profesyoneller ve fractional yöneticiler için daha güçlü fırsatlar yaratırken, şirketlerin de ihtiyaç duydukları yeteneklere daha hızlı ve doğru şekilde erişmelerini sağlayacağız. Bu stratejik birleşme, Expertera'yı saatlik ve günlük projelerin yanı sıra aylık, 3 aylık, 6-12 aylık orta ve uzun dönem projelerle daha kapsayıcı ve yenilikçi bir iş modeliyle geleceğe taşıyacak. Sektördeki liderliğimizi güçlendirerek, iş gücü piyasasında dönüşüm yaratacak çözümler geliştirmeye ve esnek çalışma kültürünü yaygınlaştırmaya devam edeceğiz."
 
Workflex'in Kurucu Ortağı ve Independent Professionals Platform (IPP) Kurucu Başkanı olan Zeynep Bilgiç, birleşmenin ardından Expertera'da "Yönetici Ortak" ve "Danışma Kurulu Başkanı" görevlerini üstlenecek. Bilgiç bu birleşme ile ilgili, "Workflex, bağımsız profesyonelleri ve kurumları esnek çalışma modelleriyle buluşturma misyonuyla beş yıl önce yola çıktı ve hızla büyüdü. Geçen sene Vanora Ventures'dan alınan teknoloji yatırımı ile inovasyon sürecimizi hızlandırarak büyümeye devam ettik. Şimdi, bu alanda on iki yıldır faaliyet gösteren ve networkü ile 80 ülkeden yaklaşık 200 bin bağımsız profesyonele erişimi olan, 14 farklı ülkeden büyük kurumlara hizmet veren Expertera ile güçlerimizi birleştiriyoruz. Bu sayede gerek Türkiye'de gerek globalde modern iş dünyasının dönüşümüne ve sürdürülebilirliğine uzun vadeli bir etki ve katma değer yaratma vizyonumuzu daha da ileriye taşıyoruz" dedi.
 
2025'in İş Gücü: Yapay Zeka, Uzmanlık ve Stratejik İş Birlikleri
 
Yetenek açığının küresel ölçekte yüzde 75 ile tarihi seviyelere ulaştığı günümüzde, şirketlerin doğru uzmanlarla hızlı ve etkin bir şekilde eşleşmesi kritik bir gereklilik haline geliyor. İş gücü piyasası, yapay zekâ destekli çözümler ve uzman bazlı iş birlikleriyle dönüşüm geçiriyor. Bu kapsamda Expertera, iş dünyasının geleceğini şekillendirmeye devam edecek. Yapay zekâ destekli eşleştirme modelleri ve stratejik iş birlikleri, hem şirketlerin ihtiyaç duyduğu uzmanlara erişimini hızlandıracak hem de geleceğin esnek iş gücü ekosisteminin gelişimine katkıda bulunacak.

Avrupa borsaları haftaya alış ağırlıklı başladı.

Açılışın ardından, Stoxx Europe 600 gösterge endeksi yüzde 0.4, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 0.7, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0.1, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0.5 ve İspanya'da IBEX 35 endeksi yüzde 0.2 değer kazandı.

ABD endeks vadelileri satış ağırlıklı bir seyir izliyor.

Dow Jones vadelileri yüzde 0.4, S&P 500 vadelileri yüzde 0.5 ve Nasdaq vadelileri yüzde 0.6 düşüşle seyrediyor.

Yurt dışı piyasalarda, küresel ticaret savaşlarına dair endişelerin artmasıyla karışık bir seyir izleniyor. ABD’de, Wall Street endekslerinde gümrük tarifeleri ve jeopolitik endişelerle hafta genelinde dalgalı bir seyir öne çıkarken, Cuma günü Fed Başkanı Powell’ın iyimser açıklamaları ile S&P 500 endeksi yüzde 0,55, Nasdaq endeksi yüzde 0,70 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,52 yükselerek günü tamamladı. Bu sabah ise ABD vadeli endeksleri negatif bir seyirle işlem görmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife politikalarına ilişkin endişeler, piyasalarda risk iştahını baskılamaya devam ediyor. Trump, Kanada’nın kereste ve gıda ürünlerine yönelik yüksek gümrük vergisi uyguladığını belirterek, ülkeye benzer ürünlerde misilleme yapabileceğinin sinyallerini verdi. Piyasalarda, Trump’ın izlediği tarife uygulamalarının ülkede enflasyonist baskıları artırabileceğine dair endişeler artış gösteriyor. Cuma günü açıklamalar yapan Fed Başkanı Jerome Powell, artan belirsizlik seviyelerine rağmen ABD ekonomisinin hala iyi bir görünüm sergilediğini ifade etti. Ayrıca, faiz indirimleri konusunda acele etmeye gerek duymadıklarını ve daha fazla netlik görmek isteyebilecekleri noktada olduklarını belirtti. Öte yandan, ABD tarım dışı istihdam verisi, Şubat ayında 151 binlik bir artışla beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik oranı ise yüzde 4,0’dan yüzde 4,1’e yükseldi. Para piyasalarında ise yılın ilk faiz indiriminin Haziran ayı toplantısında gerçekleşeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Söz konusu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil faizi 4,28 seviyesinden işlem görüyor.

Ayrıca, Avrupa borsalarında ise Cuma günü negatif bir seyir izlendi. ABD’nin 2 Nisan’da uygulamayı planladığı tarifelerden nasıl etkileneceğine dair belirsizlikler, endişe yaratmaya devam ediyor.

ABD’de bilanço dönemi sona yaklaşırken, bu hafta Oracle Corp, Crown Castle Inc, Adobe Inc, Dollar General Corp ve Ulta Beauty şirketlerinin bilançoları öne çıkıyor. Veri takviminde ise ABD’de tüketici enflasyonu beklentileri takip edilecek.

Şirket Haberleri

TSMC (TSM): TSMC, güçlü AI çip talebiyle Şubat ayında gelirinde %43'lük artış olduğunu bildirdi.

Alphabet (GOOGL): ABD Adalet Bakanlığı, Google’ın yapay zeka şirketlerindeki yatırımlarını satmasını zorunlu kılan önerisini geri çekti.



 
 Burgan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 https://www.burganyatirim.com.tr/
                           ***
                  Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

ü Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’nun, bugün açıkladığı veri setine göre; 2025 Ocak ayı Sanayi Üretimi’nde yüzde 2,3 oranında
daralma(-) görüldü. Bu veri sonrasında, senelik bazda da; önceki ayda(2024 Aralık) yüzde 7,0 olarak gerçekleşen seviyeden,
yüzde 1,2’lik büyüme düzeyine hızlı düşüş ortaya çıktı.
ü Aylık bazda Sanayi Üretimi’nin alt kırılımlarını incelediğimizde; 12 alt sektörün 7 tanesinde artış görülürken, 5 tanesinde ise
daralma ortaya çıktı. En çok artış; yüzde 7,5 ile Madencilik ve Taş Ocakçılığı sektöründe yaşanırken, bu sektörü yüzde 2,9 ile
Dayanıksız Tüketim Malı ve yüzde 1,3 ile de Enerji sektörleri izledi. Sanayi Üretimi’nde en sert düşüş görülen alt sektörler
ise; yüzde 30,7 ile Yüksek Teknoloji, yüzde 13,1 ile Sermaye Malı ve yüzde 3,0 ile de Orta-Yüksek Teknoloji ve İmalat
sektörleri oldu.
ü Senelik bazda 12 alt sektörün 9 tanesinde artış yaşanırken, 3 tanesi daraldı(-). En çok artışın yaşandığı alt sektörler; yüzde
14,9 ile Yüksek Teknoloji ve yüzde 6,3 ile Enerji ve Dayanıklı Tüketim Malı sektörleri oldu. Azalış(-) yaşanan sektörler ise;
yüzde 3,8 ile Orta-Yüksek Teknoloji, yüzde 1,4 ile Dayanıksız Tüketim Malı ve yüzde 0,7 ile de Madencilik ve Taş Ocakçılığı
olarak gerçekleşme gösterdi.
Değerlendirmemiz;
Sanayi Üretimi’nde, 2025 Ocak ayında görülen yüzde 2,3 oranındaki düşüş; önceki ayda(2024 Aralık) ortaya çıkan yüzde 5,0’lik
hızlı artışın baz etkisini yansıtmakta. Konuyu biraz daha açarsak; Otomotiv gibi bazı sektörlerde, Aralık ayında önden yüklemeli
satışlar görmüştük. Bu satışların en önemli sebebi hiç kuşkusuz; Ocak ayında gelecek vergi, resim, harç zamlarına
yakalanmamaktı. Dolayısıyla, Aralık ayında yapılan bu önden yüklemeli satışlar nedeniyle sanayi üretiminde görülen hızla artış;
Ocak ayında talebin azalmasıyla yerini düşüşe bıraktı. Yüksek Teknoloji sektöründe Aralık ayında ortaya çıkan yüzde 51,6’lık
artışa karşın, aynı sektörün Ocak ayında yüzde 30,7 oranında daralması da bu duruma işaret etmekte.
Şubat ayı verisine gelecek olursak; Ocak ayında yapılan ücret zamları hane halkı talebi ile hızlı tüketim tarafını canlandırabileceği
gibi, buna karşın ağır sanayinin Yüksek Teknoloji ve Dayanıklı Tüketim Malı kollarında ise üretimi zayıflatabilecek bir unsur olarak
karşımıza çıkmakta. Dolayısıyla, Şubat ayı Sanayi Üretimi verisinde de iç talep kaynaklı çok iyi bir veri beklemiyoruz. Diğer
yandan, Türkiye’nin ihracat pazarlarında oluşan kısmi canlanmalar sonrasında ise; Şubat ayı verisinde sınırlı da olsa pozitif
gerçekleşme görebileceğimizi düşünüyoruz. İlerleyen aylarda, TCMB’den devam etmesini beklediğimiz faiz indirimleri ve
gevşeyebilecek makro ihtiyati tedbirler ile birlikte; verilerde yukarı yönlü ivme başlayacağını öngörüyoruz.
Diğer yandan, 20 Ocak’ta yeniden ABD Başkanlığı koltuğuna oturan Donald Trump’ın ticaret politikaları ise; Dünya ticareti
açısından belirsizlikleri artırmakta. Bu kapsamda, Türkiye’nin önemli ihracat pazarlarının durumunu da; Sanayi Üretimi’ndeki
toparlanmanın kalıcılığı açısından 2025 yılında dikkatle izleyeceğiz. Yine, jeopolitik risklerin geleceği de kritik olacak. O yüzden,
Sanayi Üretimi’nde tam bir toparlanmadan bahsedebilmek için; içeride dezenflasyon sürecindeki başarının yanı sıra, dışarıdaki
belirsizliklerin de büyük oranda ortadan kalktığını görmek gerekecek.

  Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
 www.alnusyatirim.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Global Yatırım Holding bağlı kuruluşu ve portföyündeki 21 ülkeden 33 kruvaziyer limanıyla dünyanın en büyük kruvaziyer liman işletmecisi Global Ports Holding (GPH), sektördeki konumunu güçlendiriyor. Birleşik Krallık'ta daha önce Liverpool Kruvaziyer Limanı'nı portföyüne ekleyen şirket, şimdi de İskoçya'daki Greenock Kruvaziyer Limanı'nda hizmet verecek. Peel Ports Group bünyesindeki Clydeport Operations Limited ile 50 yıllık bir anlaşma imzalayarak Greenock Kruvaziyer Limanı'nın işletmesini devraldığını duyuran Global Ports Holding, böylece Kuzey Avrupa'daki büyüme stratejisini pekiştirdi. Greenock Kruvaziyer Limanı ile birlikte şirket, Birleşik Krallık, İrlanda ve İskandinav ülkelerini birbirine bağlayan önemli kruvaziyer rotalarındaki stratejik konumunu da güçlendirdi.
Yeni iş fırsatları yaratmaya odaklanacak
Glasgow'un 40 kilometre batısında, Clyde Nehri kıyısında stratejik bir konuma sahip olan Greenock Kruvaziyer Limanı, İskoçya'nın kültürel ve doğal güzelliklerine kolay erişim imkânı sunuyor. Ayrıca, Glasgow ve Edinburgh'a kara ve demiryolu bağlantılarıyla ulaşım sağlayabilen liman, ziyaretçilerin İskoçya'nın kültürel mirasını keşfetmesine olanak sağlıyor. Lomond Gölü ve The Trossachs Ulusal Parkı başta olmak üzere tarihi yapıları ve doğal güzelliklere komşu konumuyla dikkat çeken Greenock Kruvaziyer Limanı, ziyaretçilere İskoçya'nın en özel destinasyonlarında unutulmaz deneyimler yaşama fırsatı sunuyor.
Greenock Kruvaziyer Limanı, 2024 yılında 80'den fazla kruvaziyer gemisini ağırlayarak önemli bir büyüme kaydetti ve bu sayının 2025 ve 2026'da daha da artması bekleniyor. Birleşik Krallık'ın önde gelen kruvaziyer merkezlerinden biri olan liman, dünyanın en büyük kruvaziyer gemilerini ağırlayabilmenin yanı sıra ana liman (homeport) ve transit operasyonlar için üst düzey tesislere sahip. Bu büyüme ivmesinden güç alacak olan Global Ports Holding, kruvaziyer operasyonlarını geliştirmeye, daha fazla yolcu çekmeye ve bölge ekonomisine katkı sağlayarak yeni iş fırsatları yaratmaya odaklanacak.
'Önemli bir kilometre taşı'
Kanada'dan Singapur'a kadar çok geniş bir coğrafyada operasyonlarını yürüttüklerini belirten Global Yatırım Holding ve Global Ports Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, "Greenock Kruvaziyer Limanı'nın portföyümüze katılmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Liman, İskoçya'daki ilk operasyonumuz olarak bizim için önemli bir kilometre taşı niteliğinde. Bu anlaşma, Birleşik Krallık'taki büyümemizi pekiştirirken, bölgedeki kruvaziyer turizmini geliştirme konusundaki kararlılığımızı da ortaya koyuyor. İskoçya, dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri. Biz de yerel paydaşlarla yakın iş birliği içinde çalışarak Greenock'un kruvaziyer tesislerini geliştirmeyi, sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmeyi ve bu olağanüstü ülkeye gelen yolculara eşsiz deneyimler sunmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Ayrıca portföyümüzde bulunan Liverpool Kruvaziyer Limanı, Almanya'daki Bremerhaven Kruvaziyer Limanı ve Danimarka'daki Kalundborg Kruvaziyer Limanı ile Kuzey Avrupa destinasyonlarında önemli bir ağa sahip olduk" dedi