Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye pazarına Fiba Perakende iş birliğiyle adım atan dünyanın önde gelen aktif giyim markası lululemon, 13 Haziran Cuma günü Akasya’da ikinci mağazasını açarak, Anadolu Yakası’na da “merhaba” diyor.

 

Fiba Perakende ile Türkiye spor giyim perakendesine adım atan lululemon, İstinyePark mağazasından sonra ikinci mağazasını Akasya’da açarak hareketi İstanbul’da yaymaya devam ediyor.

 

Mayıs ayında gerçekleştirdiği etkinlikler ve İstinyePark mağaza açılışı ile Türkiye pazarına güçlü bir giriş yapan lululemon; Akasya mağazasıyla da yalnızca alışveriş deneyimi sunmakla kalmayarak aynı zamanda hareket ve topluluk odaklı etkinliklerle misafirleriyle güçlü bir bağ kurmayı hedefliyor.

 

Yüksek performanslı ve yenilikçi aktif giyim ürünleriyle dünya çapında bir topluluk oluşturarak hareketi ve sağlıklı yaşamı destekleyen lululemon’ın küresel büyüme stratejisinde önemli bir yer tutan Türkiye, fiziksel mağazalara ek olarak lululemon.com.tr üzerinden de online alışveriş imkânı sunarak markaya her an, her yerden ulaşılabilirlik sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ultra ince bir tasarıma, yapay zekâ desteğine ve üst düzey bir performansa sahip olan Roborock Saros 10R, temizlikte çıtayı bir kez daha yukarı taşıyor.

Dünyanın öncü akıllı temizlik markası Roborock, CES 2025 fuarına damga vuran modellerinden biri olan Saros 10R modelinin çok yakında Türkiye’de satışa çıkacağını duyurdu. Sadece 7,98 cm’lik ultra ince yapısı, gelişmiş yapay zekâ destekli navigasyon sistemi ve yükseklik ayarlı şasisi ile Saros 10R, ev temizliğine bambaşka bir boyut kazandırıyor. Akıllı teknolojilerle donatılmış bu model, ev temizliğini çok daha kolay ve verimli hale getiriyor.

Yeni Nesil Navigasyon
Saros 10R, Roborock’un şimdiye kadarki en gelişmiş navigasyon sistemi olan StarSight™ Autonomous System 2.0 ile donatıldı. Geleneksel LDS lazer modülleri yerine, 3D ToF sensörleri ve AI destekli RGB kameralar kullanarak ortamın detaylı bir 3D haritasını çıkarıyor.

Bu yeni sistem, LDS’e kıyasla 21 kat daha yüksek örnekleme yaparak, evin içinde daha hassas konumlama ve engel algılama sağlıyor. Ayrıca yapay zekâ algoritmaları sayesinde çorap, oyuncak, kablo gibi 108 farklı engeli tanıyarak çarpışmaları minimuma indiriyor.

Saros 10R, özellikle açıkta kalan kablolar ve girintili çıkıntılı duvarlar gibi temizlikte zorlayıcı alanlarda fark yaratıyor. Yeni geliştirilen VertiBeam™ teknolojisi, robotun hem yatay hem dikey düzlemleri çok daha geniş bir açıyla algılamasını sağlıyor. Bu sayede, cihaz çevresindeki karmaşık alanlarda daha az çarpışmayla daha etkili temizlik sunuyor.

Ultra İnce ve Yükseltilebilir Tasarım
Roborock’un en ince modeli olan Saros 10R, sadece boyuyla değil zekâsıyla da fark yaratıyor. AdaptiLift şasisi, cihazın yüksekliğini otomatik olarak 10 mm’ye kadar ayarlayabiliyor. Böylece kalın halılardan geçebiliyor, 3 cm’lik eşikleri ve hatta 4 cm’lik çift katmanlı geçişleri bile rahatça aşabiliyor.

20.000 Pa’lık güçlü emiş gücü, çiftli tüy önleyici sistem ve otomatik açılıp kapanabilen yan fırça, saç ve tozun fırçaya dolanmasını engelleyerek temizlik performansını zirveye taşıyor. SGS onaylı sistem, %100 saç temizliği ve %0 tüy dolanması ile dikkat çekiyor.

Cihaza entegre çift döner moplar, ihtiyaç halinde 2.2 cm’ye kadar yukarı kalkarak ıslak yüzeylerin kirletilmesini önlüyor ve hijyenik temizlik sağlıyor.

Saros 10R, yeni nesil Multifunctional Dock 4.0 ile birlikte geliyor. Bu gelişmiş istasyon 80°C sıcak su ile mop yıkama, Otomatik mop çıkarma, 2.5 saatlik hızlı şarj ve temizlik alanına göre optimum şarj hesaplaması gibi birçok akıllı özellikle donatılmış. Bu özellikler sayesinde kullanıcılar daha az bekliyor, daha az enerji harcıyor ve daha fazla verim alıyor.

Saros 10R, “Hello, Rocky!” komutuyla sesle aktive edilebiliyor. Lansman itibarıyla Amazon Alexa, Apple Siri Kısayolları ve Google Home ile tam uyumlu olan cihaz, yakın zamanda Matter 1.4 protokolü sayesinde Apple Home gibi farklı platformlarla da çalışabilecek.

Daha fazla bilgi ve satın alma seçenekleri için resmi Roborock Türkiye sayfasını ziyaret edin.

Roborock Hakkında

Roborock, akıllı temizlik çözümleriyle tanınan önde gelen bir temizlik markasıdır. Küresel önde gelen akıllı cihaz üreticisi olma kararlılığını sürdüren Roborock, robotik, kablosuz, ıslak/kuru vakum temizleyiciler ve çamaşır kurutma makineleri gibi yenilikçi ürün yelpazesiyle yaşamları zenginleştiriyor. Kullanıcı odaklı bir yaklaşımla geliştirdiği Ar-Ge projeleri, 170'ten fazla ülkede 15 milyondan fazla evde çeşitli temizlik ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Pekin merkezli ve stratejik yan kuruluşları olan Roborock Japonya, Hollanda, Polonya, Almanya ve Güney Kore'deki ana pazarlarda faaliyet göstererek dünya çapındaki pazar varlığını güçlendirmeye odaklanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

2025 yılında, Türkiye genelindeki markalar müşteri hizmetlerine yaptıkları yatırımlarla dijitalleşen pazarda rekabet avantajı elde etmeye çalışıyor.

Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ve tüketici beklentilerinin artması, firmaları müşteri deneyimi yönetimine daha fazla odaklanmaya zorluyor. Şirketler artık yalnızca kaliteli ürün veya hizmet sunmanın ötesine geçerek, müşteriyle kurdukları kesintisiz ve etkili iletişimle fark yaratmaya çalışıyor. Bu yeni yaklaşım, müşteri hizmetlerini markalar için stratejik bir rekabet alanı haline getiriyor.

Müşterilerin her noktada hızlı, kişiselleştirilmiş ve kesintisiz hizmet beklentisi, markaları çok kanallı ve yenilikçi müşteri destek çözümlerine yönlendiriyor. Bu dönüşümde başarılı olmak isteyen şirketler, fiziksel ve dijital kanallar arasında kusursuz bir entegrasyon sağlamayı hedefliyor.

“Markalar, müşteri hizmetlerine yaptıkları yatırımlarla yeni rekabet alanları oluşturuyor”

Fzlplus Genel Müdürü Hüseyin Yerçok, müşteri hizmetlerinin önemine dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu:
 “Ürün veya hizmetin fiziksel ve dijital kanallar arasında kusursuz şekilde entegre edilmesi, müşteri memnuniyetinin artırılmasında kritik bir rol oynuyor. Bu farkındalıkla hareket eden markalar, koşulsuz müşteri memnuniyetini hedefleyen yatırımlarla müşteri hizmetleri alanında yeni bir rekabet ortamı oluşturdu. Bu alana yatırım yapan markalar, sadece mevcut müşteri memnuniyetini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda elde ettikleri verilerle yeni müşteri potansiyellerini de etkili biçimde artırıyor.”

“Veriye dayalı ve proaktif çözüm sunarak rekabet üstünlüğü sağlıyoruz”

Geliştirdikleri çözümlerle yalnızca mevcut müşteri ihtiyaçlarına yanıt vermekle kalmadıklarını vurgulayan Yerçok, sözlerini şöyle sürdürdü:
 “Mobil destek çözümlerimiz ve çok kanallı hizmet altyapımızla proaktif müşteri desteği sunuyoruz. Aynı zamanda gerçekleştirdiğimiz büyük veri analizleri sayesinde, müşteri beklentilerindeki değişimleri öngörebiliyor ve markalara bu doğrultuda stratejik bilgiler sağlıyoruz. Geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle firmaların müşteri deneyimini merkeze alan stratejiler oluşturmasına destek oluyor, pazardaki konumlarını güçlendiriyoruz. Bu kabiliyetlerimiz, iş ortaklarımızın rekabette öne çıkmalarına önemli katkılar sağlıyor.”

Fzlplus Hakkında

Fuzul Holding’in grup şirketi olarak yüzde 100 Türk sermayesi ile 2015 yılında müşteri iletişim merkezi faaliyetlerine başlamıştır. Proaktif, öncü ve stratejik çözümler sunarak sektörde yenilikçi yaklaşımlar ve yüksek hizmet standartlarıyla öne çıkmaktadır. Alanında uzman ekibi ve güçlü altyapısıyla, gayrimenkul, yatırım, finans, enerji, e-ticaret, otomotiv, sigorta, fintech olmak üzere hizmet sektöründe Türkiye’nin önde gelen markalarına iletişim (çağrı) merkezi çözümleri sunmaktadır.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni ekonominin öncü bankası Misyon Bank, bölgesel bankacılık vizyonunu temsil eden iş platformlarını finans ve teknoloji alanında dünyanın en popüler etkinliği olan Money20/20’de tanıttı.

 

Bu yıl Standard Chartered, J.P. Morgan, Citi, Barclays, ING ve Deutsche Bank gibi küresel devlerin ve Visa, Mastercard gibi global ödeme kuruluşlarının katıldığı etkinlik, 90’dan fazla ülkeden 8 bin katılımcı, 400 konuşmacı ve 2.300’ü aşkın fintek şirketi ile sektöre yön verirken; Misyon Bank stant ile katılan tek Türk Bankası oldu.

 

Amsterdam’da düzenlenen etkinlikte, saklama ve kripto platformlarının yanı sıra hazine ve ödeme sistemlerindeki kapasitesini dünya sahnesine taşıyan Misyon Bank’ın standı, 1.000’in üzerinde ziyaretçi ve 80’in üzerinde global kurumla birebir görüşme ile yoğun bir temas merkezi haline geldi. Banka, bu görüşmelerde Türkiye’nin ilk dijital finans süpermarketine global ürünlerin entegrasyonu ve saklama bankacılığında bölgesel merkez olmak gibi stratejik başlıklarda iş birliklerinin temellerini attı.

 

Etkinliğin ana teması olan “Finteklerin Ötesinde: Paranın Geleceği” ile doğrudan örtüşen platform odaklı iş modeliyle dikkat çeken Misyon Bank; ürün değil ekosistem inşa eden vizyonu ve banka güvencesinde çoklu varlık yapıları ile sektör liderlerinin ve uluslararası medyanın ilgisini topladı. Bu ilgi, Misyon Bank’a etkinlik boyunca önde gelen mecralarda görünürlük sağladı ve yeni iş birlikleri için somut bir zemin oluşturdu.

 

Misyon Bank Kurucu CEO’su Dr. Önder Halisdemir, etkinlikte yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 

Money20/20'de finans dünyasına getirdiğimiz yeni yaklaşımın öncülleri olan platformlarımızı tanıttık. Bu öncüllerimizle bile burada işlenen konularla, görüşmelerdeki ihtiyaçlarla aynı sayfada ve hazır olduğumuzu görmek, vizyonunu misyonuna dönüştüren bizleri daha da heyecanlandırdı. Ülkemizin saklama bankacılığında bölgesel bir seçenek olabileceğini ve dersimize iyi çalışarak oluşturduğumuz çoklu varlık platformlarını, ödeme çözümlerini paylaştık. Birçok uluslararası ön mutabakat sağladık. İstanbul’u bölgenin saklama merkezi yapma hedefiyle yeni iş birliklerine adım attık. Yeni bir banka olmamıza rağmen ekibimizin, uluslararası kurumların itibar ettiği geçmiş iş bitirmeleri ve sürdürülebilir işleriyle güvenilen gerçek bir muhatap olması, 5 yılda kurulabilecek ağın 9 ayda oluşmasını sağladı.

 

Saklama bankacılığı platformumuzla pazara giriş yaptık ve pazara sunduğumuz ilk 5 ayda 17 milyar TL varlık büyüklüğüne ulaşırken yıl sonunda 100 milyar TL üzerinde bir büyüklük ile kapatarak önemli bir pazar payına ulaşacağımızı görüyoruz. Diğer bankalardan farklı olarak ürün yapmadık. Ülkemiz ve dünyada harika finansal ürünler, bankalar, fintekler var ve bunlarla rekabete gerek yok. Biz bu ürünlere eriştiren, banka güvencesinde platformlar inşa ettik. Bunlar kurum ve müşteriye hizmet eden eksik halkalardı. Herkesin güvenine layık olacak şekilde davranmaya, zeki değil akıllı ve sürdürülebilir örnek işler içinde olmaya özen göstererek ilerlemeye devam edeceğiz.”

 

Misyon Bank, yeni ekonominin öncü bankası olma vizyonuyla, bölgesel bankacılıkta etkinliğini derinleştirecek platform yatırımlarını sürdürüyor.



                                

Misyon Bank Hakkında

                                    

Yeni ekonominin öncü bankası Misyon; Saklama Bankacılığı, Platform Bankacılığı ve dijital varlıkları stratejik iş alanı olarak konumlayarak, ülkemizde yeni ekonominin gelişen ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

 

Türkiye’de ‘Saklama Bankacılığı’nı anakasa ile markalaştıran Misyon, ilk kez menkul kıymet ve dijital varlıkların tek platformda saklanmasına olanak tanıyan platformu ile yılın ilk çeyreğinde 14 portföy yönetim şirketine hizmet sunmaya başlamış, portföy yönetiminde müşteri ve çalışan deneyimini dijitalleştirerek yeni bir aşamaya taşımıştır.

‘Rekabet etmeyen, iş birliğini odağına alan’ finans süpermarketi anlayışı ile finansal kurumları, ürünleri ve müşterileri ortak platformlarda buluşturan Misyon, platformlarında finansal fırsatları tek noktadan erişilebilir hale getirmiştir.

 

Türkiye’de kripto varlıklar alanında global iş birlikleriyle öncü adımlar atan Misyon, fintek iştiraki Misyon Tech ile Sermaye Piyasası Kurulu’nun Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Listesi’nde birlikte yer almış, faaliyetlerini derinleştirmek üzere Misyon Kripto isimli iştirakini hayata geçirmiştir.

 

Yeni ekonominin öncü bankası olma vizyonunu benimseyen Misyon Bank, bölgesel bankacılık hedefi doğrultusunda ilerlemektedir.

 

Daha fazla bilgi için https://www.misyon.com/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ağaç bazlı özel elyafların önde gelen küresel üreticisi Lenzing Group, tekstil sektöründe çevresel farkındalığı artırmak amacıyla geleneksel hale getirdiği Lenzing Buluşmaları 3. yılında bir kez daha Bursa’da gerçekleştirdi. 27 Mayıs 2025’te Sheraton Bursa Hotel Otel’de yapılan Lenzing Buluşmaları, tekstil sektörünün kalbinin attığı Bursa’da, yerel üreticiler ve sektör temsilcilerini bir araya getirdi. Buluşmalarda, üreticiler sektördeki güncel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunurken, Lenzing’in ürettiği selülozik elyaflar ve markanın küresel çaptaki inovasyonları hakkında bilgi sahibi oldu.

Sektörde çevreye duyarlı üretim süreçleri konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen Lenzing, toplantılarda fark yaratan ürün ve uygulamalarını sektör temsilcileriyle paylaştı. Üreticiler ve tedarikçiler, buluşmalar sayesinde Lenzing’in elyafları ile üretilen ürünleri yakından deneyimleme fırsatı da buldu.

 

 Sektöre değer katan uygulamalar ilgi görüyor

Lenzing’in tekstil sektörünün oyuncularını bir araya getirdiği “Lenzing Buluşmaları” ilk kez 2023 yılında düzenlenmeye başladı. Sektör temsilcilerinin büyük ilgisiyle karşılaşan buluşmalar, 2023’ten bu yana her biri Türk tekstil sektöründe önemli bir role sahip Bursa, Denizli, Çorlu ve İstanbul gibi tekstil sektörünün kalbinin attığı şehirlerde gerçekleştiriliyor. Tekstil sektöründe çevreye duyarlı üretim süreçlerine olan ilginin artmasıyla Lenzing Buluşmaları, yıl boyunca endüstriye değer katan uygulamalarla Türkiye ve dünyanın farklı şehirlerde gerçekleştirilmeye devam edecek. Daha önce Brezilya, Meksika ve Portekiz’de gerçekleştirilen Lenzing Buluşmaları, bu yıl içinde Mısır’daki tekstil üreticileriyle de buluşmuştu.

Lenzing Grubu Hakkında

 

Lenzing Grubu, selüloz ve geri dönüştürülmüş malzemeye dayalı özel elyafların çevreye duyarlı üretimini desteklemektedir. Bir inovasyon lideri olarak Lenzing, küresel tekstil ve dokusuz kumaş üreticilerinin ortağıdır ve birçok yeni teknolojik gelişmeyi harekete geçirmektedir. Lenzing Grubu’nun yüksek kaliteli elyafları; fonksiyonel, rahat ve modaya uygun giysilerden dayanıklı ve sürdürülebilir ev tekstillerine kadar çeşitli tekstil uygulamalarının temelini oluşturuyor. Özel nitelikleri ve botanik kökenleri dolayısıyla, TÜV sertifikalı biyolojik olarak parçalanabilir ve gübreleşebilir Lenzing elyafları, günlük hijyen ürünleri için de son derece uygundur.

Lenzing Grubu’nun iş modeli, klasik bir elyaf üreticisinin çok ötesine geçiyor. Lenzing, müşterileri ve ortaklarıyla birlikte değer zinciri boyunca yenilikçi ürünler geliştirerek tüketiciler için katma değer yaratıyor. Lenzing Grubu, tüm hammaddelerin verimli bir şekilde kullanılması ve işlenmesi için çaba göstermekte ve tekstil endüstrisini mevcut doğrusal ekonomik sistemden döngüsel bir ekonomiye dönüştürmeye yardımcı olacak çözümler sunmaktadır. Lenzing, küresel ısınmanın hızını azaltmak ve böylece Paris Anlaşması ve AB Komisyonu'nun "Yeşil Mutabakat" hedeflerini desteklemek amacıyla, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı ve 2050 yılına kadar net sıfır hedefine (kapsam 1, 2 ve 3) ulaşmayı amaçlayan bilime dayalı net bir iklim eylem planı geliştirmiştir.

  

Rapor ektedir.

 Ziraat Yatırım Menkul Değerler
 www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Son dönemde, BIOEN'in elektrik gelirlerinin %90-95'ini
biyokütle ve biyogaz tesislerinden elde ettiği belirtilmektedir.
Şirket, YEKDEM mekanizması sayesinde tahsilat riski olmayan
bir operasyon yürütmekte ve 133 dolar/MWh fiyatıyla devlete
elektrik satmaktadır. Enflasyonun gelirlerin altında kalması
marjları etkilemiş, bu da operasyonel etkinliğin sürdürülmesini
zorunlu kılmıştır. Giresun ve Aksaray tesislerinin satışına
rağmen, şirket bu tesislerin üretim rakamlarına ulaşmayı
başarmış ve operasyonel sağlığını korumuştur. Geçtiğimiz iki
yılda borçların azaldığı, faaliyet giderlerinin tesisler ve merkez
dahil olmak üzere insan kaynaklarından bakıma kadar birçok
alanda optimize edildiği ve 2024'ün FAVÖK tarafında karışık bir
seyir izlediği belirtilmiştir. TMS 29 ve döviz enflasyon
muhasebesi etkileri net karı olumsuz etkilese de, şirket şeffaf
ve konservatif bir raporlama yaklaşımı benimsemektedir.
Şirket, bütçesine paralel ilerlemekte olup, ilk çeyrekte zarar
açıklanmasına rağmen FAVÖK’ün artmaya devam ettiği
belirtilmiştir. Karbon kredisi satışları önemli bir alternatif gelir
kaynağıdır; 2022'den 2025 ilk çeyreğine kadar 8,1 milyon ton
karbon kredisi üretilmiştir. Ancak, gönüllü piyasa fiyatları (3-4
dolar/ton) zorunlu piyasalardaki çok daha yüksek fiyatlardan
(50-70 dolar/ton) farklılık göstermektedir. Şirket, karbon kredisi
stoklaması yapma eğilimindedir çünkü zaman kısıtlaması
bulunmamakta ve piyasa fiyatlarının gelecekte artması
beklenmektedir. Daha önce 4-5 milyon dolarlık satışlar
yapılmışken, geçen sene yaşanan gelişmeler piyasayı
yavaşlatmasıyla birlikte 800 bin civarında satış yapılmıştır.
BIOEN'in önemli gelecek projelerinden biri, İzmir Aliağa'da
kurulması planlanan ve 9,2 milyar TL'lik süper teşvik
kapsamına alınan plastik geri dönüşüm tesisidir. Bu tesis,
faydalı ömrünü tamamlamış, ekonomik değeri olmayan
plastiği yıkayıp granül haline getirerek Honeywell teknolojisiyle
piroliz yağına dönüştürecektir. Üretilecek piroliz yağı, kimyasal
geri dönüşüm yoluyla %30-40 oranında "sıfır hammadde
plastik" mantığına uygun, Pepsi, Unilever gibi şirketler
tarafından kullanılabilecek ve AB regülasyonlarını karşılayacak
bir ürün olacaktır. Proje finansmanı %70 oranında 3-4 banka ile
görüşülmekte olup, bu projenin şirkete %55-60 FAVÖK marjı
sağlaması ve kur ile teknoloji riski taşımaması beklenmektedir.
Tesisin hammaddesi, 30-40 km mesafedeki mevcut tesislerden
yeterli şekilde sağlanacaktır.
Sonuç olarak, süreçlerin döviz kuru makası çerçevesinde geri
plana itildiği dikkate alınsa da gelecek dönemde Aliağa
yatırımlarıyla önemli bir ölçüt elde edeceğini
değerlendiriyoruz. Görüşmeyi sınırlı olumlu bulmaktayız
 

Marbaş Menkul Değerler
 www.marbas.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

İkinci çeyrekte şirket, ilk çeyreğe göre daha pozitif bir performans
sergilemekte ve bütçe beklentilerine paralel ilerlemektedir. Geçtiğimiz
yılki belediye seçimlerinin neden olduğu olağanüstü dönem bu yıl
yaşanmamış, ancak TMS 29 etkisi ve %30'luk asgari ücret artışı nominal
büyümeyi etkilemiştir. Şirket, yılın geri kalanında ara dönem asgari
ücret artışı beklemiyor ve kurdaki büyük dalgalanmaların olmaması
kaydıyla her çeyrekte iyileşen bir trend öngörüyor. Finansman
giderlerinde POS giderleri önemli yer tutmakta olup, satışların büyük
çoğunluğu 6-9 taksit aralığında kredi kartıyla gerçekleşmektedir. Bu
durum, referans faiz oranlarındaki artışlarla (%12-18) birlikte finansman
giderlerini yükseltmektedir. Şirketin projeksiyonuna baktığımızda
pazar payını %4,3'ten 5 yıl içerisinde %8-9'a çıkarmayı hedeflemektedir.
Şirketin toplam satışlar içerisinde ihracat payı hedefi ise 2025 yılında
%8 olup 5 yıllık planda %25’lere çıkartmayı hedeflemektedir.
Şirket, satış ve pazar payı odaklı agresif olmayan, sürdürülebilir bir
büyüme stratejisi izlemektedir. Bir diğer önemli unsur ise sektörel
baktığımızda 2019-2024 arasında Türkiye Mobilya Pazarının %2.91
bileşik büyüme gösterirken Doğan Mobilya’nın sektörün çok üzerinde
%23.7 büyümesi dikkat çekicidir. Karlılığı düşük mağazalara yönelik
aksiyonlar alınmakta, bankalarla hem kamu hem de özel sektörde
güçlü ilişkiler sürdürülerek kredi erişiminde sorun yaşanmamaktadır.
En düşük POS hacimleri 1 milyar TL'nin üzerindedir ve ihracat
reeskontu gibi daha uygun finansman kaynakları kullanılabilmektedir.
Net borç/FAVÖK oranı hedefi TMS 29 hariç 1,3-1,5x seviyelerindedir ve
FAVÖK üretimi arttıkça bu oranın daha hızlı düşeceği
öngörülmektedir.
Sektörde hammaddelerde (sunta, sünger, kumaş, insan) doğrudan
borçlandırma sistemi ve teminat mektubu olmadan mal verilmemesi
ve konkordatoların artması gibi zorluklar bulunmaktadır. Bu durumun
pozitif etkisini görece küçük şirketlerin konkordato ilan eden
şirketlerden en Pazar payı kazanımı potansiyeliyle görebileceğini
düşünmekteyiz. Şirket, Türkiye ve Ortadoğu pazarına odaklanarak
pazar payı ve üretimleri yakından takip etmektedir. Tüketici
davranışlarında yeni jenerasyonla birlikte ürünleri uzun süre kullanma
eğiliminin azaldığı ve daha düşük metrekarelerde yaşam alanlarının
artmasıyla mobilya alım alışkanlıklarının değiştiği gözlemlenmektedir.
Şirketin Doğtaş-Kelebek-Lova olmak üzere markalarına baktığımızda
Lova(yatak) grubunda yıllık %63’lük güçlü büyümenin önemli bir
katalizör olacağını düşünmekteyiz. Şirketin satışlarının %89’u franchise
tarafından geldiğini önümüzdeki dönemde ise perakende payının
%10’un aşağısına gelmesini beklemektedirler.
Şirket, sürdürülebilirlik ve maliyet tasarrufu amacıyla önemli adımlar
atmıştır. Fabrikaların çatısına kurulan 9,6 MW'lık GES ile elektrik
ihtiyacının %90'ını karşılamayı hedeflemektedir. Bu GES projesi brüt
kara %0,5-%0,6 marj sağlamaktadır.
Sonuç olarak, sektör süreçlerden olumsuz etkilense dahi mobilya
talebinin Haziran ayı gibi hareketlenmesini beklediğimiz için
iyileşmenin kademeli geleceğinden görüşmeyi sınırlı olumlu
değerlendirmekteyiz. Doğanlar Mobilya için önümüzdeki süreci
yatırımların tamamlanıp gider optimizasyonu evresine geçilip
verimlilik artışı sürecinin izleneceği bir döneme doğru evrildiğini
söyleyebiliriz.

Marbaş Menkul Değerler
 www.marbas.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.