Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
THY payları için hedef fiyatımız olan 495.50 TL’yi ve AL önerimizi sürdürüyoruz. Cari pay fiyatı 308.25 TL olan Türk Hava Yolları, hedef
pay fiyatımıza göre %61 prim potansiyeli taşımaktadır.
Şeker Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.sekeryatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Halkbank'ın 2024 yılının dördüncü çeyreğindeki net dönem karı çeyreksel bazda %31,4, yıllık bazda ise %88,6 oranında artarak 3.888mn TL'ye çıkmıştır. Bizim beklentimiz 3.702mn TL net dönem karı iken, piyasa beklentisi 3.651mn TL net dönem karı idi.
Dördüncü çeyrek karı sonrasında Halkbank'ın 2024'teki net dönem karı bir önceki yıl göre %49,4 oranında artarak 15.105mn TL'ye çıkmıştır. Özsermaye karlılığı ise %10,8 olarak gerçekleşmiştir.
Halkbank'ın net faiz gelirleri, azalan TÜFE endeksli tahvillerin getirisindeki düşüşe (28,2 milyar TL'den 22,1milyar TL'ye) karşın %32,5 oranında artarak 8,8milyar TL'ye çıkmıştır. Daha önce yıl sonu enflasyonu baz alınırken, bu dönemde %48,6 gerçekleşen Ekim - Ekim enflasyonu kullanılmıştır. Önceki çeyrekte TÜFE endeksli tahvillerin getirisinde kullanılan oran %55 idi. Net ücret komisyon gelirleri ise yatay kalırken, 1,7 milyar TL olan ticari zarar 0,5 milyar TL'ye (swap maliyeti 3,4 milyar TL ile hafif azalmıştır) gerilemiştir. Karşılık giderleri ise %51 oranında düşerek 1,6 milyar TL olurken, operasyonel giderler %18 oranında yükselmiş ve 16,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Son olarak diğer faaliyet gelirlerinde azalma yaşanmıştır.
Artan karlılıkla birlikte Banka'nın 4Ç2024'teki ortalama özsermaye karlılığı %10,7 olarak (Önceki %8,6) gerçekleşmiştir. Öte yandan, net faiz marjı genişleyen kredi mevduat makası ile birlikte hafif artarak %1,24'e çıkmış ancak düşük seviyede kalmaya devam etmiştir.
Halkbank'ın sermaye yeterlilik rasyosu, BDDK'nın geçici düzenlemeleri dahil 137 baz puan yükselmiş ve son çeyrekte %14,82 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Halkbank'ın hedef hisse fiyatını, tahminlerimizde yaptığımız revizyonlar ile piyasa çarpanlarındaki güncellemelere bağlı olarak 21,50TL'den 26,92TL'ye yükseltiyoruz. Hisse için daha önceki "EKLE" önerimizi de "AL" olarak değiştiriyoruz.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Açık ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturmak için yola çıkan küresel teknoloji markası Togg, startup’lara yenilikçi alanlarda iş birliği yapmak için çağrıda bulundu. Halihazırda 40’tan fazla startup ile iş ortaklığı yapan Togg, yapay zekadan dijital sağlığa, sürdürülebilir materyallerden blok zincirine pek çok konuda çözüm üretebilecek girişimcilerle ekosistemi büyütmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ‘ekosistem olarak birlikte büyüme’ vizyonuyla, halihazırda 40’tan fazla startup ile yaptığı güç birliğini büyütmek için yeni bir adım attı. Togg, startup iş birlikleri için özel olarak tasarladığı yeni web sayfası üzerinden bir çağrı yaparak, mobilite, yapay zeka, siber güvenlik, finansal teknolojiler, block zinciri, oyun & oyunlaştırma, akıllı servisler, sürdürülebilir materyaller ve enerji çözümleri alanında çalışan startup’ları ekosistemine dahil olmaya davet etti. Togg, dijital deneyim platformu Trumore çatısı altında kullanıcıların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak startup’lara atölye çalışmalarından mentörlüğe, birlikte ürün geliştirmeden global partnerlerle buluşturmaya pek çok konuda destek sunacak.
“Mobilite ekosistemini birlikte inşa ediyoruz”
Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Günümüzde inovatif teknolojiler çoğunlukla küçük, çevik, yaratıcı girişimler yani startup’lar tarafından geliştiriliyor. Biz de kurulduğumuz günden bu yana mobilite ekosistemini startup’larla birlikte şekillendirmek için pek çok iş birliği gerçekleştiriyoruz. Halen 40’tan fazla startup’la birlikte çalışıyor, kullanıcılara değer katacak yeni ürün ve hizmetleri beraber geliştiriyoruz. Tüm iş ortaklarımızla aynı göz hizasındayız. Birlikte değer yaratıp, sürdürülebilir bir gelecek inşa edebileceğimiz yeni girişimleri aramızda görmeyi bekliyoruz.”
Şeffaf ve kolay başvuru
Trumore tarafından startup’lara özel olarak geliştirilen dijital sistem, yeni girişimlerin ekosisteme katılım süreçlerini kolaylaştırıyor. Şeffaf ve kolay bir biçimde başvuru yapabilen startup’lar, Togg’un sunduğu pek çok destekten faydalanarak, global ölçekte büyüme şansı yakalıyor.
Yeni ekosistem yolculuğuna katılmak isteyen startup’lar linki ziyaret edebilir:
https://www.togg.com.tr/trumore/startup
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akaryakıt kalitesi ve tedarik altyapısına yaptığı yatırımlarla öne çıkan Aytemiz, 2024 yılı boyunca gösterdiği büyüme performansıyla sektörün hızlı gelişen markalarından biri oldu. Şirket, bayi kanalıyla gerçekleştirdiği yaklaşık 2 milyon metreküp akaryakıt ve 400 bin metreküp otogaz satışıyla kendi rekorunu kırarken, istasyon başına günlük satışıyla da sektörün öncü markaları arasına girdi. 76 yeni bayinin Aytemiz hizmet ağına katıldığı bu dönemde marka, akaryakıt pazar payını %26 oranında artırarak öncü akaryakıt şirketlerinden biri oldu. Bu başarılarını ve kırdığı rekorları kutlamak üzere Türkiye'nin dört bir yanındaki bayileriyle Antalya'da bir araya gelen Aytemiz, buluşmada gelecek dönem hedeflerini paylaştı.
Ahmet Eke: "Varlığımızı daha da güçlendirerek, kararlı ve organik büyümemizi sürdürüyoruz"
"Güçlü Gelecek, Birlikte Gelecek" mottosu ile düzenlenen Aytemiz Bayi Toplantısı, Türkiye'nin dört bir yanından gelen bayilerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Toplantıda Aytemiz'in sektördeki konumuna ve fark yaratan iş modeline dikkat çeken Aytemiz Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Eke; "Aytemiz olarak yeni ve güçlü hedeflerle yolculuğumuza devam ediyoruz. Mevcut 660 istasyonumuz ve yakında açacağımız yeni istasyonlarımızla, ülke genelinde varlığımızı daha da güçlendirerek kararlı ve organik büyümemizi sürdürüyoruz" dedi.
Bu başarının ardında Tatneft'in 75 yıllık küresel enerji tecrübesi ve Aytemiz'in sürdürülebilir büyüme stratejisi bulunduğunu belirten Ahmet Eke; "Tatneft, petrol arama ve çıkarılmasından nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar değer zincirinin her alanında aktif bir grup. Türkiye'deki akaryakıt operasyonlarını Aytemiz markası ile yürüterek sektörün gelişiminde önemli bir rol oynayan Tatneft Grup, Aytemiz'i bünyesine katmasıyla iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel bağların güçlenmesine de katkı sağlıyor.
Aytemiz olarak bu gücü en doğru şekilde ülkemizle buluşturmak üzere stratejik lokasyonlarda operasyonlarını yürüttüğümüz 250.000 m³ kapasiteli 9 ikmal noktamız bulunuyor. Bu ürünlerin sevkiyatını da yine Aytemiz güvencesi ve kalitesiyle gerçekleştiriyoruz.
Enerji ve kimya sektörlerindeki entegre yatırımlarımız devam ederken; akaryakıtın çıkarılmasından dağıtımı ve müşterilerimize sunulmasına dek her aşamada rol alan bir marka olarak, uçtan uca akıllı ve verimli operasyonlarımızla yüksek bir katma değer üretiyoruz. Standart iş modelleri yerine her bir bölgenin ihtiyacına ve bayimizin hedeflerine göre iş birlikleri geliştiriyoruz. Bu da Aytemiz'in sürdürülebilir bayi ilişkileri kurmasına, yüksek müşteri memnuniyeti sağlamasına ve hızlı yükselişine etki ediyor" şeklinde konuştu.
Aytemiz'in 2030 hedeflerinde yenilikçi hizmetlerinin kritik bir rolü olduğunu vurgulayan Ahmet Eke; "2030 hedefimize doğru emin adımlarla ilerlerken sektörde öncü olan elektrikli araç şarj istasyonlarımız, alanında ilk olan Motorcu Dostu İstasyonlarımız, dijitalleşme vizyonumuzun simgesi Aytemiz Vaay uygulamamız ve müşteri deneyimini merkeze alan ON 7/24 Market konseptimiz ile entegre bir hizmet ekosistemi inşa ediyoruz. Önümüzdeki büyüme ve dönüşüm yolculuğunda, yenilediğimiz market konseptimizi daha da güçlendirerek perakende gücümüzü artıracağız. Perakende odaklı stratejimizle akaryakıtta yakaladığımız başarıyı ve tercih oranlarını, bu alanda da sağlayacağız." dedi.
Tolga Parmaksız: "2024'te her bir Aytemiz istasyonu büyüme kaydetti"
2024 yılında Aytemiz ağında yer alan her bir istasyonun önemli bir başarı hikayesine imza attığını belirten Aytemiz Satış Direktörü Tolga Parmaksız; "Aytemiz olarak Türkiye akaryakıt sektöründeki organik, kararlı ve istikrarlı büyümemizi sürdürüyor, pazar payımızı her geçen yıl daha da artırıyoruz. Motorin, benzin ve otogazdaki dengeli satış portföyümüz ile hem bireysel hem de kurumsal müşterilerimize en yüksek hizmet standartlarını sunmaya devam ediyoruz.
2024 yılı boyunca her ay kendi rekorumuzu tekrar tekrar kırarak başarılarla taçlandırdığımız bir yılı geride bıraktık. İstasyonlarına değer veren, müşteri odaklı hizmeti önceliklendiren ve yeni alanlara yatırım yapan iş ortaklarımız sayesinde, sektörde fark yaratan bir büyüme performansı sergiledik. İstasyon başına satışlarda her segmentte sektörden daha fazla büyüdük. Akaryakıtta sektörden kat be kat fazla büyüme sağladık, otogaz pazarının küçülmesine rağmen, bu kategoride de büyümemizi sürdürdük. Akaryakıt ve otogaz satışlarıyla birlikte, istasyon başına satışta Türkiye'nin öncü markaları arasında yerimizi aldık. Her ilde farklı başarı hikayelerine imza attık. Bu önemli gelişim, 'Güçlü Gelecek, Birlikte Gelecek' anlayışımızın yansımasıdır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Uluslararası danışmanlık hizmetleri şirketi EY Türkiye, İstanbul'un taksi ekosisteminin dönüşümü kapsamında mevcut durum, ihtiyaçlar ve geleceğe dair dönüşüm fırsatlarını ele almak üzere gerçekleştirdiği "İstanbul Taksi Ekosisteminin Dönüşümü" başlıklı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırma çerçevesi arz, talep, mevzuat ve yönetişim olmak üzere üç ana alanda kurgulandı. Arz ve talebe yönelik veri toplanarak 2024 yılında Ağustos - Ekim ayları arasında anket çalışması gerçekleştirildi. Talep analizi için vatandaşlar ve turistlerle yolcu deneyimi anketleri gerçekleştirilirken; arz analizi için de taksi hizmet sağlayıcıları ile (plaka sahibi olup sürücü olarak çalışmayanlar, taksi durağı sahipleri, plaka sahibi olan ve olmayan sürücüler) anket çalışması yapıldı. Bu çalışmalar daha önceden İstanbul için yapılan çeşitli araştırma bulguları, akademik görüşler ve mevcut mevzuat incelemesiyle desteklendi. Tüm analizler sonucunda; taksi sayısı ve filo yönetimi, taksi ekosistemi, yönetişim ve dijitalleşme olmak üzere dönüşüm için dört iyileştirme alanı belirlenirken; 9 temel ve 4 yatay politika önerisi geliştirildi. İlgili tespit ve öneriler sadece kamu otoriteleriyle paylaşıldı. Araştırmaya göre, ileride gerçekleşebilecek olası mevzuat çalışmalarında kamu sektörümüzün her zaman olduğu gibi kapsayıcı bir paydaş yönetimiyle ilerleyeceği öngörülüyor.
EY araştırmasına göre; İstanbul'da 20.311 araç ve 40.622 sürücünün bulunduğu bir taksi sisteminin olduğu; şehrin araç başına günde 36 yolculuktan oluşan bir hizmet düzeyine eriştiği ve tüm araçlardan yıllık 47,8 milyar TL gelir elde edildiği tahmin ediliyor. Aynı zamanda araştırmada İstanbul'un taksi plakalarının bir yatırım aracına dönüştüğüne dikkat çekiliyor. Bir taksi yolculuğunda elde edilen gelirin %26'sı iki sürücü tarafından paylaşılıyor; kiracı ve galeri sahibi %11, plaka sahipleri de %32'lik bir pay alıyor. Geriye kalan %31'lik pay ise giderler için harcanıyor.
Mevcut taksi ekosistemi dönüşüm gerektiriyor
Son 30 yılda İstanbul'un nüfusu iki katına, turist sayısı ise 10 katına çıkarken, taksi sayısındaki artışın yalnızca %17 ile sınırlı kaldığı görülüyor; bu durum şehrin taksi arzının talebin gerisinde kaldığını gösteriyor. Benzer dünya metropollerinde 1.000 kişiye düşen taksi ve private hire vehicle (Rezervasyonlu Bireysel Taşıma) araç sayısı ortalaması 9,7 iken İstanbul'da bu sayı 1,3. EY araştırmasına göre, İstanbulluların %86'sı taksi bulmakta zorlandığını, %33'ü de her zaman zorlandığını belirtiyor. Bu yetersizlik korsan taksi kullanımının artmasına da neden oluyor. Anket sonuçlarına göre, vatandaşların %51'i korsan taksinin daha uygun fiyatlı olduğunu belirtiyor. Tanıdık sürücüye güven duyulması ve taksi bulmanın zorluğu da bu yönelimin başlıca nedenleri arasında yer alıyor.
Yolcular ile sürücüler arasında güven eksikliği bulunuyor
Güvenlik, taksi hizmetleri için en önemli beklenti olmasına rağmen, her 10 yolcudan 4'ü taksi yolculukları sırasında kendilerini güvende hissetmediklerini belirtiyor. İstanbul'daki taksi yolculuklarında vatandaşlar en çok sürücülerin kaba davranışından, turistler ise yabancı dil bilen şoför eksikliğinden şikayetçi; araçlarla ilgili en büyük sorun ise eski ve bakımsız olmaları. Diğer taraftan sürücülerin de en çok şikayet ettiği konuların başında ücret ve güzergah anlaşmazlıkları ile yolcu davranış bozuklukları geliyor.
Toplu taşımadaki iyileştirmeler yolcuları taksi kullanımından vazgeçirmiyor
İstanbul'daki toplu taşımada vatandaşların yaşadığı sorunlar tamamen çözülse bile, anket katılımcılarının %40'ından fazlası taksi kullanmaya devam edeceğini belirtiyor. Bu durum, toplu taşıma ve taksi hizmetlerinin alternatif olmaktan ziyade vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayan tamamlayıcı hizmetler olarak görüldüğünü gösteriyor.
Dijitalleşme, taksi ekosisteminde sadece bir araç olmanın ötesine geçerek tüm paydaşlar için çözüm haline geliyor
Sürücülerin %30'u taksi çağırma uygulamalarını kullanırken; taksi hizmetlerinde teknoloji kullanan sürücülerin oranı 87%. Uygulama kullanan sürücüler uygulama kullanmayan sürücülere göre ücret anlaşmazlıklarını %36, ödeme yöntemi ile ilgili sorunları %24 ve güzergâh anlaşmazlıkları ile ilgili sorunları %18 oranında daha az yaşadığını belirtiyor. Dijitalleşmenin bir sonucu olarak "paylaşımlı araç" yeni bir iş modeli olarak yolcular için en çok tercih edilen seçenekler arasında öne çıkıyor. Anket katılımcılarının %24'ü paylaşımlı araç hizmetini tercih ettiğini ifade ediyor ve bu tercihlerinin nedenleri olarak araç bulma kolaylığını (%38), uygun fiyatı (%23) ve güvenilirliği (%20) gösteriyor.
Belirlenen politikalar ile İstanbul için ideal ulaşım senaryosu oluşturulabilir
İstanbul'un taksi ekosisteminin 2027, 2030 ve 2035 yılları hedef alınarak, kademeli olarak daha organize, profesyonel ve dijitalleşmiş bir taksi ekosistemi oluşturulması amaçlanıyor. EY araştırması kapsamında mevcut zorlukları ele almak ve fırsatları değerlendirmek için 9 temel ve 4 yatay politika ile bu politikalar altında 42 eylem tasarlandı. Dönüşümü başlatmak için bu eylemlerden 5'inin 2025'te hayata geçirilmesi planlanırken; dönüşümün tamamlanmasıyla birlikte yıllık ortalama 700 milyon ABD doları ek vergi geliri, %1,3 İstanbul'un GSYİH'da artış, 9.500 yıllık ortalama iş gücünde artış, sürücü kazançlarında %23 günlük ortalama artış ve taksi bekleme sürelerinde %60 azalma tahmin ediliyor.
Taksi ekosisteminin dönüşümünde öncelikli olarak hayata geçirilmesi önerilen 5 temel eylem:
1. UKOME'nin onayladığı 2.500 taksinin hizmete sunulması ve operasyonel standartların belirlenmesi; mevcut taksiler için dijitalleşme gerekliliklerinin ve takvimin UKOME'ye sunulması
2. Rezervasyonlu Bireysel Taşıma (RBT) araçları için mevzuat hazırlıklarının başlaması
3. Dijital taksilerde dinamik fiyatlandırma karar taslağı önerisinin UKOME'ye sunulması
4. Taksi şirketlerinin kurulmasına yönelik mevzuat taslağının hazırlanması
5. Gelir takibi ve vergilendirme için dijital platformların kullanılmasına yönelik mevzuat taslağı hazırlanması
EY Türkiye Kamu Sektörü Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Kerem Kaçar raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"EY Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz bu araştırmanın kanıt odaklı politika tasarımı ve daha entegre politika uygulaması için kıymetli kamu sektörü temsilcilerimize değerli analizler sunacağına inanıyoruz. Aynı zamanda tüm paydaşların bir parçası olacağı veri temelli bir ekosistem ve iş birliği zemininin oluşmasına katkı sağlamayı hedefledik. Bu açıdan çalışmamızın en öne çıkan özelliği hızlıca uygulanabilir politika önerileri sunması. Bu politikaların hayata geçirilmesiyle hem kentte yaşayanların hem de ziyaretçilerin taksi deneyimlerinde önemli iyileşmeler yaratmasını bekliyoruz. Sektördeki dijitalleşmeyi daha kapsayıcı hale getirecek düzenlemelerle taksi hizmetinin daha erişilebilir ve kaliteli olmasını bekliyoruz, bunun da taksi kullanımına olan talebi daha da artırmasını ve böylelikle daha fazla sektör geliri, daha yüksek istihdam oranları ve vergi gelirleri gibi önemli ekonomik faydalar da elde edileceğini öngörüyoruz. Bununla birlikte, dönüşümün önündeki zorlukların aşılması ve fırsatlardan en verimli şekilde yararlanılması adına, özel sektör ve kamu sektörünün iş birliği içerisinde hareket etmesi kritik öneme sahip. Kamu otoriteleri tarafından güvenlik ve hizmet kalitesi odaklı olarak kapsayıcı şekilde düzenlenmiş ve rahatça izlenen/yönetilen, kazanılmış haklara saygılı, taksi meslek itibarının sektörün kurumsallaşmasıyla güçlendiği, profesyonel ve rekabet temelli, yeni iş modellerinin kullanıcılara sunulabildiği ve en temelde teknolojik çözümleri mevzuatla desteklenmiş bir zeminde yaygın olarak kullanan bir "taksi ekosistemi" oluşmasının, İstanbul'a sağlayacağı olası katma değer ile şehrimizin marka değerine ve hayat kalitesine olumlu etkiler yaratacağına inanıyoruz. "
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, Telekomünikasyon, Medya ve Teknoloji Sektör Lideri Emre Beşli ise konuyla ilgili olarak şunları belirtti:
"Türkiye ekonomisinin merkezi olan ve hem ticari hem de turizm açısından önemli bir çekim noktası özelliği taşıyan İstanbul'un, nüfus artışının ve kentsel gelişiminin yanı sıra küresel düzeydeki önemi de her geçen gün artıyor. Bu doğrultuda İstanbul'un taksi ekosistemi, şehirde artan ulaşım taleplerinin karşılanabilmesi adına dönüşüm gerektiren kritik bir konu haline geliyor. Diğer taraftan; akıllı telefonlar, dijital ödemeler ve taksi çağırma uygulamaları gibi teknolojilerin yükselişi, sektörü dönüştürmek için de önemli fırsatlar sunuyor. Aynı zamanda bu dönüşüm, sadece ulaşım hizmetlerini iyileştirmekle kalmayıp ekonomik ve sosyal açıdan da önemli faydalar sağlama potansiyeline sahip. İncelediğimiz uluslararası örneklerin bize söylediği ortak mesaj her şehre uyan tek bir çözüm yok ancak kritik başarı faktörü sektördeki kaçınılmaz dijitalleşme ve bunun kamu sektörü tarafından proaktif şekilde yönetilmesi. Dolayısıyla Istanbul'un kent dinamiklerini baz alarak mevcut taksi sistemini dönüştürmesi artık bir zorunluluk ve kamu sektörümüze bu dönüşümde önemli roller düşüyor. Bu araştırmamızın gelecek çalışmalar için de bir temel oluşturarak tüm kentlerimiz için ulaşım vizyonlarının şekillendirilmesinde önemli bir rehberlik sunmasını umuyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bu yıl 9.’cusu düzenlenen İstanbul KÖİ Haftası (PPP Week), 50’den fazla ülkenin Kamu Özel Sektör İş Birliği alanında uzman bürokratlarını ‘daha azıyla daha fazlası’ mottosuyla altyapı yatırımlarının geleceğini tartışmak için bir araya getirdi. Kuzey Marmara Otoyolu ana sponsorluğunda gerçekleşen İstanbul KÖİ Haftası kapsamında iki ana oturumda KMO’nun küresel ulaşım projelerinde örnek alınan PPP modeli uzman isimlerle ele alındı. Projenin modern ulaşıma, ekonomiye ve sürdürülebilirliğe kattığı değerler ise uluslararası otoriterler tarafından takdir topladı.
Türkiye’nin geleceğe bağlanan yolu Kuzey Marmara Otoyolu, bu yıl 9.’cusu düzenlenen İstanbul KÖİ Haftası (PPP Week) kapsamında kamu özel sektör iş birliğinde dünyaca ünlü projelerin üst düzey temsilcileri, kamu delegeleri, finans sektörünün temsilcileri, akademisyenler ve altyapı konusunda alanında özel sektörden uzman isimlerle bir araya geldi. Kuzey Marmara Otoyolu’nun küresel karayolu ekosisteminde örnek gösterilen akıllı ulaşım sistemleri, yüksek mühendislik ve ileri teknoloji uygulamalarının paylaşıldığı iki ana oturumda KMO Genel Müdür Yardımcıları Yılmaz Koyuncu ve Mehmet Ünlü, uygulanan PPP modelinin teknik ve finansal boyutunu anlatan sunumlar gerçekleştirerek uluslaraarası otoritelerin sorularını yanıtladılar.
Koyuncu: “Kuzey Marmara Otoyolu ulaşımın geleceğine yön veren bir vizyon ortaya koyuyor”
Kuzey Marmara Otoyolu’nun her gün 1 milyonun üzerinde insana dokunduğunu ve başta İstanbul olmak üzere bölgeye stratejik bir ulaşım koridoru sunduğunu ifade eden KMO Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Koyuncu, “Devletimiz, kamu kuruluşlarımız ve tüm paydaşlarımızla birlikte muazzam bir sinerji yakalayarak, böylesine devasa bir projeyi ülkemize kazandırdık. KMO ailesi olarak özellikle güçlü yatırımcılarımızın gösterdiği büyük özveriyle, dört şeritli dünyanın en geniş ve en uzun tünellerine ev sahipliği yapan 415 kilometreli dev bir ulaşım projesini üç yıl gibi rekor bir sürede inşa ettik. PPP modeliyle de dünyada örnek gösterilen KMO projesi, bugün geldiğimiz noktada İstanbul, Kocaeli ve Sakarya gibi ülkemizin sanayi üssü konumundaki şehirlerini birbirine bağlarken, bu dev adım, sadece Türkiye için değil, bölgedeki karayolu taşımacılığı bakımından da ticaret ve lojistik ağı için büyük bir öneme sahip. En önemli noktalardan biri de Kuzey Marmara Otoyolu, aynı zamanda olası afetlerde bo¨lgedeki yaklas¸ık 20 milyonluk bir nu¨fus ic¸in bir "afet otoyolu" olarak kullanılmak u¨zere kritik go¨reve de hizmet edecek s¸ekilde tasarlandı. Akıllı ulaşım sistemleri, sürdürülebilirlik adımları, teknolojik altyapısı, modern ulaşım ağı ve karayolu taşımacılığında ilklere imza atan projeleri ile Kuzey Marmara Otoyolu geleceğe miras kalacak bir vizyonunun eseri. Kuzey Marmara Otoyolu önümüzdeki dönemde de modern, konforlu ve güvenli ulaşımın adresi olmayı sürdürecek.” dedi.
PPP Haftası’nın son gününde ise PPPCOE heyeti, Kuzey Marmara Otoyolu Ana Kontrol Merkezi’ni ziyaret ederek, KMO’nun otoyol işletmelerinin yönetim süreçlerini yerinde gözlemlediler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Premium ve ultra büyük TV küresel pazarlarına liderlik eden Samsung, yapay zekâ destekli TV inovasyonlarında da öncü konumunu koruyor. Samsung, 2006 yılından bu yana zirveyi elden bırakmıyor.
Pazar araştırma şirketi Omdia raporuna* göre Samsung, 2006 yılından bu yana global TV pazarında zirvedeki konumunu koruyor. Bu kesintisiz başarı, şirketin premium ve ultra büyük ekranlara yönelik inovasyonlarının yanı sıra son teknoloji ürünü yapay zekâ destekli TV'lerin piyasaya sürülmesiyle de destekleniyor. Samsung'un 19 yıldır süren global TV pazarı liderliğinin, müşterilerin güveni ve desteği sayesinde mümkün olduğunu belirten Samsung Electronics Görsel Ekran İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Hun Lee, “Yapay zekâ destekli TV'ler gibi inovasyonlarla, TV sektörünün geleceğini şekillendirmeye, insanların yaşamını anlamlı bir şekilde güçlendiren ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Premium ve Ultra Büyük TV segmentlerinin lideri
Samsung, özellikle premium (2.500$ üzeri) ve ultra büyük (75 inç ve üzeri) segmentleri içeren üst seviye TV pazarındaki liderliğini daha da güçlendirdi. Samsung ayrıca QLED ve OLED segmentlerinde de liderliğini sürdürerek premium TV sektöründeki hakimiyetinin altını bir kez daha çizdi. QLED TV'lerde 8,34 milyon adet satış rakamı yakalayan Samsung, kategori liderliğini daha da güçlendirdi. 2024 yılında, global QLED pazarı ilk kez toplam TV satışlarının %10'unu aşarak önemli bir büyüme kaydetti. OLED TV'lerde ise 1,44 milyon satış adedine ulaşan Samsung‘un bu başarısı, Samsung'un sunduğu OLED inovasyonlarının artan tüketici taleplerini karşıladığını gösterdi. Şirket, önceki yıla göre satışlarda artış yakaladı.
Ev eğlencesi yapay zekâ ve sanat ile dönüşüm geçiriyor
Samsung, CES 2025'te, yapay zekâ destekli ekranlarda çığır açarak geleneksel ev eğlencesini ileri taşıyan Vision AI teknolojisini tanıttı. Kullanıcı tercihlerini, amaç ve alışkanlıklarını analiz ederek akıllı ev ekranlarının geleceğini şekillendiren Vision AI, kişiselleştirilmiş bir izleme deneyimi sunuyor. Samsung ayrıca, daha önce yalnızca The Frame serisinde yer alan Samsung Art Store'u bu yıl Neo QLED ve QLED modellerine de genişleterek daha fazla kullanıcının kişiselleştirilmiş dijital sanat deneyimine erişmesini sağladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin internette hız ve kalite açısından oyunun kurallarını bozan TurkNet, fiber hızlı internetin yaygınlaşması için yatırımlarına devam ediyor. Sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirmeyi amaçlayan TurkNet, “Net Gençlik” ile altyapının uygun olduğu yüzlerce devlet üniversitesi ve teknoparkta, farklı projelerle geleceğin teknolojilerini tasarlayan gençlerin yanındayken, lise öğrencileriyle de dünyanın en itibarlı teknoloji turnuvalarından “FIRST® Robotics Competition” (FRC) kapsamında bir araya geliyor. Bu yıl FRC’ye 4. kez destek sağlayan TurkNet, geleceğin mimarı gençlerin hızlı ve kesintisiz fiber internetiyle yanında olacak.
“Sektörde oyunun kurallarını yeniden yazıyoruz”
İş birliği toplantısında konuşan TurkNet CEO’su Cem Çelebiler, “İçinde bulunduğumuz fiber dönüşüm çağında, iş yapış şekillerimiz başta olmak üzere, hayatın her alanında oyunun kuralları yeniden yazılıyor. Bu yeni oyunda, yüksek hızda, kaliteli ve kesintisiz erişilebilir internet artık çok daha önemli” dedi. “Biz bu dönüşümün sadece destekçisi ve takipçisi değiliz; aynı zamanda oyun kurucularından biriyiz. 30 yıldır internetin demokratikleşmesi için çalışıyoruz” diyen Çelebiler, şöyle devam etti:
“Sektörün sıkıntıları ve tüketicide sebep olduğu kaygılar var. Bizim işimiz bunları bulup çözüme ulaştırmak. ‘Toplum neden rahatsız, tüketici internette ne istiyor?’ sorularıyla ilgileniyoruz. Bunun için asla vazgeçmediğimiz, çok güçlü değerlerimiz var; yalınlık, uçtan uca dijital deneyim, müşteri odaklılık ve erişilebilir fiyatla yüksek performansı bir arada sunabilme yeteneği. Biz interneti sınırlar koyan değil; özgürleştiren, eşitleyen, demokratik bir evren olarak görüyoruz. Bunun için sektöre ait bilinen doğruların dışına çıkmaktan, ezberleri bozmaktan ve özgün olmaktan korkmadık, korkmayacağız da. Oyunun kurallarını yeniden yazıyoruz. Öyle ki artık tüketicilerimiz bir sonraki adımda neler yapacağımızı, neye çözüm bulacağımız merakla beklemeye başladı. Bizim için başarının kriteri tam da bu; müşterilerimizle uzun vadeli güven ortamını yaratmak.”
Böylece TurkNet’in bugün Türkiye’nin üçüncü büyük bireysel fiber hane ulaşımına sahip oyuncusu olduğunu hatırlatan Çelebiler, “2024 yılının ilk 6 ayında en fazla sabit abone kazanan operatör olduk. 1.2 milyonun üzerinde bireysel, 2500’ün üzerinde kobi ve kurumsal abonemize kaliteli, kesintisiz ve sınırsız-kotasız internet deneyimi sunuyoruz. Yeni yatırımlarımızla bu ekosistem daha da büyüyecek” diye vurguladı.
“Unicorn adayı genç girişimcilerin yanındayız”
Geleceği şekillendirmenin yolunun eğitimden geçtiğini hatırlatan Çelebiler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençlerin kurumlardan en büyük beklentisi eğitime destek. Bunun için de geleceğin teknolojilerini üreten gençlerimizin dünya standartlarında internete erişmesi önemli. ‘Net Gençlik’ hareketi bu değerlerin odağında onlara eşlik etmek üzere ortaya çıktı. Altyapımızın uygun olduğu tüm devlet üniversiteleri, kampüsler ve teknoparklarda, harika işler çıkaran unicorn adayı genç girişimcilerimizin yanındayız. Onların bu yoluculuklarına fiber hızımızla eşlik ediyoruz. Lise çağındaki arkadaşlarımızı da FIRST® Robotics Competition kapsamında destekliyoruz. Türkiye’nin geleceği şekillendirmek için onların fikirlerine ve hayal gücüne ihtiyacımız var. Gençlerin kapsam dışında kalmaması için çalışıyoruz.”
“Türkiye, FRC bünyesinde en hızlı büyüme gösteren ülke”
Fikret Yüksel Vakfı Başkanı Alex Burchard ise şöyle konuştu “Fikret Yüksel Vakfı olarak, Türkiye'de FIRST programlarını düzenleyerek ülkemizin gençlerini günümüz dünyasının sorunlarını çözmeye hazırlıyoruz. FIRST takımına katılan çocuklar elbette birçok teknik beceri öğreniyor, ancak bunların yanı sıra daha önemli beceriler de kazanıyorlar: problem çözme, kendi kendine öğrenme, başkalarıyla etkili iletişim kurma, bir ekip içinde çalışabilme ve en önemlisi, tüm bu becerileri dünyaya olumlu bir katkı sağlamak için kullanabilme. Ayrıca öğrenciler, lise yıllarında, üniversite sonrası karşılaşacakları çeşitli meslek alanlarında gerçek dünya deneyimi kazanma fırsatı elde ediyor. Bu sayede, ne okumak istediklerine, hangi kariyeri seçmek istediklerine dair daha bilinçli kararlar verebiliyor ve erken yaşta bu alanda kendilerini geliştirerek en iyi versiyonlarına ulaşabiliyorlar. Türkiye’nin, FRC bünyesinde en hızlı büyüme gösteren ülke konumunda olmasından dolayı büyük gurur duyuyoruz. Bunun yanı sıra, dünya genelinde FRC programında ortalama %30 olan kadın katılım oranına ve küresel STEM iş gücünde %30 kadın oranına kıyasla %47’lik bir kadın katılım oranına sahibiz. Dahası, bu takımlara ev sahipliği yapan okullar ve topluluklar %42 oranında kadınlardan oluşuyor. Bu da gösteriyor ki, STEM alanındaki cinsiyet farkını aktif olarak azaltıyor ve daha eşitlikçi bir nesli yetiştiriyoruz”
Burchard, sözlerini şöyle tamamladı: “TurkNet ile çalışmak bizim için büyük bir mutluluk. Bize verdikleri destek gerçekten çok büyük ve sundukları birçok katkı arasında en sevdiğim kesinlikle etkinliklerimize sağladıkları fiber internet hizmeti. Etkinliklerde, törenlerde ve maçlar arasında dev ekranlara yansıtılmak üzere sürekli olarak gigabitler boyutunda dosyaları bina içinde farklı noktalara iletmem gerekiyor. TurkNet’in interneti sayesinde ofisten bir dosya gönderdiğimde, daha kapıdan çıkmadan dosya 100 metre ilerideki saha ekibi tarafından indirilmiş ve kullanıma hazır hale gelmiş oluyor. Gerçekten hızlı ve güvenilir bir internet sağlıyorlar. Verdikleri bu destek ve iş birliğimizin bir parçası olarak yaptıkları diğer harika işler için onlara büyük bir teşekkür etmek istiyorum, ortaklığımızın uzun yıllar devam etmesini ve büyüyerek gelişmesini diliyorum”
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.