Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Türkiye ekonomi gundemi/Açıklanması beklenen ekonomik veriler
Saat Veri Dönem Tahmin Önceki
------ ----------------------------------- ----- ------ -----
10:00 Dış ticaret dengesi Ocak -7.68 -8.78 milyar dolar
10:00 İhracat Ocak 21.16 23.44 milyar dolar
10:00 İthalat Ocak 28.847 32.22 milyar dolar
10:00 TÜİK ekonomik güven endeksi Şubat 99,7
14:00 BBDK haftalık bankacılık sektörü verilerini duyuracak
14:30 TCMB haftalık para ve banka istatistiklerini yayınlayacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türk Telekom, teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürme vizyonuyla "Türkiye'ye Değer" projeler geliştirmeye devam ediyor. Herkes için erişilebilir bir yaşam amacıyla kurumsal sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiren Türk Telekom, geçtiğimiz yıl Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Tiyatrosu iş birliğiyle başlattığı 'Erişilebilir Tiyatro' projesini Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) sürdürüyor. Görme ve işitme engelli sanatseverler için engelleri aşan bir sanat deneyimi sunan proje kapsamında son olarak İstanbul Devlet Opera ve Balesi iş birliğiyle koreografik sahne kantatı 'Carmina Burana' görme engelli sanatseverlerle buluştu.
Türkiye'de dijital dönüşümün öncüsü Türk Telekom, teknolojinin sağladığı imkanları 'Türkiye'ye Değer' çatısı altında iyilik ve faydaya dönüştürmek için kurumsal sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor. Görme ve işitme engelli sanatseverler için hayata geçirdiği ?'Erişilebilir Tiyatro' ?projesi kapsamında birçok Devlet Tiyatrosu oyununu erişilebilir kılan Türk Telekom, son olarak enstrüman eşliğinde söylenen ve birden fazla bölüm içeren koreografik sahne kantatı Carmina Burana'yı görme engelli sanatseverlerin beğenisine sundu. İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin AKM'de sahneye taşıdığı etkinlik, sesli betimleme uygulaması ile görme engelli sanatseverlere erişilebilir bir deneyim yaşattı.
Carmina Burana, solistleri, orkestrası, korosu, bale sanatçıları, çocuk korosu ve balesi, Modern Dans İstanbul sanatçıları ve özel tasarım ekiplerinin oluşturduğu yaklaşık 250 kişilik kadrosu ile "koreografik sahne kantatı" olarak sahneye taşındı. Carl Orff'un müziğinin dans ve teknolojik yeniliklerle buluştuğu, Türk Telekom Opera Salonu'nun teknik imkanlarının gözler önüne serildiği eser, sesli betimleme uygulaması ile görme engelli sanatseverlerle bir araya geldi. Görme engelli sanatseverler sesli betimleme uygulaması ile dekor, kostüm, dansçıların hareketleri, sahne geçişleri gibi sessiz gelişen olayların anlık olarak anlatılmasıyla etkinliği ayrıntıları kaçırmadan deneyimledi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye oyuncak sektörünün merakla beklenen buluşması, Uluslararası İstanbul Oyuncak Fuarı, bugün Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde ziyaretçilere kapılarını açtı. Tüyap Fuarcılık Grubu ve Oyuncakçılar Derneği (TOYDER) iş birliğiyle düzenlenen fuar, 28 Şubat'a kadar oyuncak dünyasının nabzını tutacak.
Tüyap Fuarcılık Grubu ve Oyuncakçılar Derneği (TOYDER) iş birliğiyle hayata geçirilen Uluslararası İstanbul Oyuncak Fuarı, oyuncak sektörünün tüm paydaşlarını 25-28 Şubat tarihlerinde İstanbul’da bir araya getiriyor. 75'ten fazla ülkeden ve Türkiye'nin 70 ilinden ziyaretçi beklenen fuar, sadece Türkiye'nin değil, bölgenin de en önemli oyuncak fuarlarından biri olma iddiasını taşıyor. Dört gün boyunca sürecek etkinlik, sektör profesyonellerine hem en yeni ürünleri keşfetme hem de uluslararası iş birlikleri geliştirme fırsatı sunuyor.
Sektörün tüm renkleri bir arada
Fuarda, Pelüşlerden elektronik oyuncaklara, ahşap tasarımlardan lisanslı ürünlere, zeka geliştirici oyunlardan kutu oyunlarına kadar binlerce çeşit oyuncak, ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Fuar, sadece ürün çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda sektör profesyonellerini bir araya getiren iş birliği platformu olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.
“Sektörün üretimine ve ihracatına katkı sağlayacağız”
Fuarın açılışında konuşma yapan Tüyap Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Yedi yıldır sürdürdüğümüz önemli bir organizasyon. TOYDER iş birliğiyle yıllardır devam eden sağlıklı, başarılı, iş getirisi yüksek bir organizasyon olan İstanbul Oyuncak Fuarı’nın uluslararası çapta yaygınlaşmasını da bu sene kutluyoruz. Yurt içi ve yurt dışından 73 markanın ürünleri sergilendiği bu organizasyona 80’in üzerinde ülkeden ziyaretçi bekliyoruz. Fuarın son gününe kadar misafirlerimizi katılımcılarımızla buluşturarak sektörün üretimine, ihracatına, iç ve dış ticaretine önemli katkılar sağlayacağız.” dedi.
“Sektörün en önemli buluşma noktası”
Oyuncakçılar Derneği (TOYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Raşit Akar ise, “Bizim ic¸in bugu¨n bir bayram, bir du¨gˆu¨n havasında gec¸iyor. I·stanbul Fuarı, oyuncak sekto¨ru¨n en o¨nemli bulus¸ması ve tek resmi fuarı olarak bir yıl sonra yine bizi bir araya getirdi. El becerisi, zeka gelis¸imi, koordinasyon, el motor gelis¸imi, hayalgu¨cu¨ gibi etmenleri go¨z o¨nu¨nde bulundurursak oyuncagˆı sadece oyuncak olarak go¨rmek, oyuncagˆın tanımı ac¸ısından oldukc¸a yetersizdir. Oyuncak stratejik bir o¨neme sahiptir oyuncak bir toplumun gelecegˆini belirler.“ diye konus¸tu.
İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut konuşmasında, “Oyuncaklar yalnızca çocukların eğlencesi değil, gelişimlerini destekleyen ve hayal dünyalarını zenginleştiren en önemli araçlardan biri. Bu fuar, gelişmiş ve eğitici oyuncakların çocukların sağlıklı büyümesine katkısını gözler önüne seriyor.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası ilgi yoğun
Geçtiğimiz yıl 57 ülke ve 65 ilden 3.887 ziyaretçiyi ağırlayan İstanbul Oyuncak Fuarı, bu yıl çıtayı daha da yükseltiyor. 75'ten fazla ülkeden ve Türkiye'nin 70 ilinden ziyaretçi beklenen fuara, özellikle Almanya, Sırbistan, İngiltere, Danimarka, İtalya, Polonya, Rusya, Kuzey Makedonya, İspanya, Macaristan, Malezya, Ukrayna ve BAE gibi ülkelerden yoğun ilgi gösteriliyor. Bu yılki hedef, ziyaretçi sayısında %25'lik bir artış sağlamak.
Türk oyuncakları dünyaya açılıyor
Fuar, son yıllarda ihracatta büyük başarı yakalayan Türk oyuncak sektörünün küresel pazardaki yerini sağlamlaştırması için önemli bir fırsat sunuyor. Özellikle ahşap, eko-dostu ve zeka geliştirici oyuncak kategorilerinde öne çıkan Türk üreticiler, fuar sayesinde yeni pazarlara açılma ve mevcut iş birliklerini güçlendirme imkanı buluyor.
Alım heyeti programı ticari bağlantıları güçlendiriyor
Tüyap Fuarcılık Grubu'nun fuar kapsamında düzenlediği Alım Heyeti programı, yerli ve yabancı alıcıları doğrudan üreticilerle buluşturarak yeni ticari anlaşmaların önünü açıyor. Bu program, sektör profesyonellerine zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken, daha verimli iş görüşmeleri yapma olanağı sunuyor.
Ziyaret saatleri ve iletişim
İstanbul Oyuncak Fuarı, 25-27 Şubat tarihleri arasında 10:00-19:00, 28 Şubat tarihinde ise 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Fuarla ilgili detaylı bilgi ve katılım koşulları için istanbuloyuncakfuari.com adresi ziyaret edilebilir.
***
TÜYAP Hakkında: Tüyap, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 350 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 70 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 3 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren Tüyap, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren Tüyap, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan Tüyap, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Odeabank, birikimlerini doğru yatırımlarla değerlendirmek isteyenler için hazırladığı “Yatırım Odaklı Podcast” serisinin üçüncü sezonunu dijital platformlarda dinleyicilerle buluşturdu. Ekonomi gazetecisi Güzem Yılmaz Ertem’in moderatörlüğünde ve 15 bölümden oluşan bu yeni sezonda, finans ve ekonomi dünyasının önde gelen isimleri yatırım stratejilerini ele alıyor. Tüm podcast platformlarından ulaşabileceğiniz sezonun ilk bölümünde bu hafta, Ekonomist ve Köşe Yazarı Emrah Lafçı, yatırım fonlarının etkin yönetimine odaklanarak bireysel yatırımcılara yol gösteriyor.
“Yatırım Odaklı Podcast”in üçüncü sezonunda, yatırım dünyasının en çok merak edilen konuları uzman isimlerin yorumlarıyla ele alınıyor. Algoritmik trade’den sektör analizine, döngüsel ekonominin mega trendlerinden finansal bağımsızlığa uzanan geniş bir yelpazede, yatırımda risk yönetimi, farklı yatırım türleri ve büyük yatırımcıların stratejileri gibi konular derinlemesine inceleniyor.
Türkiye’nin en çok takip edilen 10 ekonomi podcasti arasında yer alan ve her hafta Perşembe günü yeni bölümleriyle dinleyicilerle buluşan “Yatırım Odaklı Podcast” Spotify, Apple, Karnaval, Amazon, Deezer podcast platformlarının yanı sıra Odea uygulaması ve Odea Radyo üzerinden dinlenebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Elektrikli KickScooter'lar, şehir yaşamının gerektirdiği kısa mesafeli ulaşım için pratik ve çevreci bir çözüm sunuyor. eKickScooter'lar yoğun trafikten kaçınmanın, zamandan tasarruf etmenin ve sürdürülebilir bir ulaşım biçimi benimsemenin ideal aracına dönüşürken; , modern şehirlerin dinamizminde bireysel hareket özgürlüğünü artırıyor ve karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ancak eKickScooter'ları kötü hava koşullarında dikkatsizce kullanmak bu avantajları gölgede bırakabilir ve daha da kötüsü istenmeyen kazalara sebep olabilir.
Güvenli bir sürüş için hazırlıklı olmanın şehir hareketliliğini her koşulda sürdürebilmenin anahtarı olduğuna dikkat çeken Segway, mikromobilitenin avantajlarını yağmur veya kar fark etmeksizin kış aylarında da yaşamak isteyen sürücüleri risklere karşı bilinçli olmaya ve seyahatlerini güvenle gerçekleştirmeye davet ediyor.
Soğuk havanın gizli tehlikeleri
Kış aylarında şehir yolları sürücüler için bir meydan okumaya dönüşüyor. Düşük sıcaklıklar, lityum-iyon bataryaların performansını olumsuz etkileyebilir ve kapasitesini azaltabilir. Şarjdan önce eKickScooter'ı oda sıcaklığına getirmek, batarya ömrünü korumaya yardımcı olur.
Kış aylarında azalan görüş mesafesi de önemli bir risk faktörü. Sürücüler, ani başlayan yoğun yağış ve tipi gibi durumlarda görüş mesafelerinin azalabileceğini unutmamalı. Kış aylarında erken saatlerde yollar donabilir, öğleden sonra çözülen buzlar ise su birikintileri yaratabilir. Bu faktörler, kış aylarında sürüş sırasında ekstra özen gösterilmesini gerektiriyor.
Kış yolculuklarında ustalaşmanın yolları
Soğuk havalarda güvenli sürüş, doğru hız kontrolüyle başlıyor. Hava ve yol koşulları aniden değişebileceği için düşük hızda ilerlemek her zaman daha güvenli bir tercih. Dönüşlerde geniş açılarla hareket ederek denge daha kolay korunabilir. Ani hareketler ve sert frenlerden kaçınmak, özellikle kaygan yüzeylerde kritik öneme sahip.
Yola çıkmadan önce yapılacak detaylı kontrollerle olası tehlikeler önlenebilir. Fren sisteminin düzgün çalıştığını kontrol etmek, lastiklerin hava basıncını ideal seviyede tutmak ve ışıkların düzgün çalıştığından emin olmak güvenlik için atılması gereken adımların başında geliyor. Ayrıca bataryanın soğuktan korunması için scooter iç mekanlarda muhafaza edilerek şarj ömrü uzatılabilir.
Zorlu koşullarda sürüşe devam etmek
Yağmur, kar ve buzlu yollar kış aylarında sürüşü daha da zorlaştırıyor. Yağışlı havalarda su birikintilerinden kaçınmak, yol yüzeyini dikkatlice takip etmek ve hızı düşürmek kayma riskini en aza indiriyor. Karlı zeminde düşük hızda sürmek, ani hareketlerden uzak durmak ve kontrollü bir şekilde ilerlemek daha güvenli bir sürüş sağlıyor.
Buzlu zeminlerde sürüşten kaçınmak güvenlik için en doğru tercih. Zorunlu bir durumda yola çıkılıyorsa, hızı minimumda tutarak ve çevredeki potansiyel tehlikelere karşı tetikte kalarak güvenlik sağlanabilir. Ayrıca eKickScooter'lar için özel üretilmiş ve buzlu zeminlerde daha iyi bir yol tutuşu sağlayan kış lastikleri veya çivili lastikleri tercih edilebilir. Alternatif rotalar planlamak, özellikle iyi aydınlatılmış ve sık kullanılan yolları tercih etmek güvenliği artırır.
Doğru ekipman seçimiyle sıcak ve güvende
Soğuk hava koşullarında doğru ekipmanı kullanmak, güvenlik ve konfor açısından belirleyici bir faktör. Su geçirmez montlar ve rüzgâr geçirmeyen katmanlar, sürücüyü dış etkenlerden korurken, termal eldivenler ve sıcak tutan şapkalar vücut ısısını sabit tutuyor. Özellikle rüzgar geçirmez gözlükler, kar ve soğuk havada görüşü net tutar.
Kaymaz tabanlı ayakkabılar, yalnızca scooter kullanırken değil, aynı zamanda yürürken de ek bir denge sağlıyor. Reflektörlü kıyafetler ve aksesuarlar, düşük görüş mesafesinde görünürlüğü artırarak güvenliği pekiştiriyor. Arka lambaların sürekli açık tutulması ve ek reflektörler kullanmak, gece sürüşlerinde daha görünür kılıyor. Ayrıca, sürüş sonrası scooter'ı tuz ve buz kalıntılarından arındırmak, uzun vadede aracın performansını korur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Küresel Binalar ve İnşaat İttifakı (GlobalABC) tarafından yayınlanan rapora göre, dünyada tüketilen enerjiden yüzde 34 pay alan binalar, küresel karbon emisyonlarının yüzde 37'sini oluşturuyor. Binalarından kaynaklanan emisyonları azaltmak içinse ısıtma ve soğutma sistemlerinde fosil yakıt kullanılmaması ve verimli cihazların tercih edilmesi öneriliyor. Çünkü binalarda kullanılan enerjinin yüzde 50'si ısıtma ve soğutma sistemleri tarafından tüketiliyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında düzenlenen "Gözden Geçirilmiş Binalarda Enerji Performansı Direktifi" de binalardaki ısıtma ve soğutma sistemlerinden fosil yakıtların kademeli olarak kaldırılmasını ve binaların 2035'e kadar enerji tüketimlerini yüzde 20-22 azaltmalarını hedefliyor.
Üçay Mühendislik İcra Kurulu Üyesi ve İklimlendirme Grup Direktörü Özgür Şahin, gezegenimizi tehdit eden iklim değişikliği ile etkin bir şekilde mücadele etmek için iklimlendirmede 'ısı pompası' kullanımının önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu:
"Müstakil evlerin, ticari işletmelerin ve endüstriyel tesislerin ısıtmasında, doğal gazla çalışan bir sistem yerine verimli ve çevre dostu çözümler sunan ısı pompası kullanarak sera gazı emisyonlarını azaltmak mümkün. Çünkü fosil yakıtlı ısıtma sistemlerinde ısı, bir kimyasal reaksiyon sonucu ortaya çıkıyor.
Kullandığı enerjinin 4 katı kadar enerji üretiyor
Isı pompaları ise enerjiyi ortamdaki havadan, topraktan veya yeraltı suyundan alıyor. Enerjinin yüzde 80'ini doğadan yüzde 20'sini ise elektrikten sağlayan ısı pompaları, elektriği ısı üretmek için değil, hava veya toprak gibi bir ısı kaynağından ısıyı taşımak için kullanıyor. Bu sayede yüzde 300 ila 400 daha verimli çalışıyor ve kullandığı enerjinin 4 katı kadar enerji üretiyor. Bir gaz kazanı ise genellikle yüzde 92 ila 94 verimlilikle çalışıyor. Isıtma ve sıcak su sağlamak için kullanıldığı enerjinin yaklaşık yüzde 8'ini kaybediyor. Bu nedenle ısı pompası, geleneksel sistemlerden 4 kat daha verimli çalışıyor" dedi.
Özgür Şahin konuşmasında, ısı pompası sistemlerinin yüksek verimli çalışabilmesi için projelendirme ve kurulumun önemine de dikkat çekti:
Ürün seçiminde dış hava sıcaklığı önemli
"Isı pompası sistemlerinin yüksek verimli çalışabilmesi için doğru mühendislik hesabı yapmak oldukça önemli. Örneğin ürün seçiminde dış hava sıcaklığını dikkate almak gerekiyor. Çünkü dış hava, ısı pompalarının çalışma performansını etkileyen en önemli hususlar arasında yer alıyor.
Isı kayıpları doğru hesaplanmalı
Ayrıca yapıdaki ısı kayıplarını doğru hesaplamak gerekiyor. Çünkü iyi yalıtılmış bir yapıda daha düşük kapasiteli bir ısı pompası kullanılarak, ilk yatırım maliyetinin düşmesi sağlanıyor.
Ekipman seçiminde kapasite hesabı doğru yapılmalı
Isı pompası, kış aylarında yapıyı ısıtabilmek için sıcak su, yaz aylarında ise soğutmak amacıyla soğuk su üretiyor. Kışın üretilen sıcak suyun yaşam alanına aktarılabilmesi için yerden ısıtma, fancoil, radyatör gibi ekipmanlar; ısı pompasının yazın ürettiği soğuk suyun eve taşınması içinse fancoil sistemi kullanılıyor. Sistemin doğru çalışması için bu cihazların kapasite hesabını da doğru yapmak gerekiyor.
İnverter kullanılarak gereksiz enerji sarfiyatı önlenmeli
Ayrıca inverter kullanılarak sistem üzerindeki sıcaklık sensörleri ile mekânın anlık olarak ihtiyaç duyduğu ısıtma veya soğutma sağlanarak gereksiz enerji sarfiyatı önlenebiliyor.
Sıcak su depolama tankı doğru hesaplanmalı
Isı pompası aynı zamanda kullanım sıcak suyu da üretiyor. Bunun için de bir sıcak su depolama tankına (boyler) ihtiyaç duyuluyor. Sıcak su depolama tankının doğru hesaplanması için iç mekanda kullanılacak; banyo sayısını, banyo armatürlerini, jakuzi veya küvet sayısını dikkate almak gerekiyor.
Tüm bunları sağlayabilmek ve olası hataları önlemek için sistemin projelendirilmesi ve uygulamasında alanında uzman firmalarla çalışmak kritik önem taşıyor. Üçay Mühendislik olarak, bu konuda müşterilerimize, anahtar teslim sistem kurulum hizmeti veriyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından düzenlenen 'Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti' kapsamında, 37 Libyalı satın almacıyla bir araya gelerek toplam 153 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Bu görüşmeleri değerlendiren İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Alpaslan Tunç, "Libya, doğal taş sektörü için önemli bir pazar ve buradaki payımızı artırmayı hedefliyoruz." dedi. Türkiye'nin madencilik sektöründe çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Tunç, "2024 yılında doğal taş ihracatımız yüzde 3,5 artış gösterdi. Ancak, bunu yeterli görmüyoruz. Mevcut pazarlarımızı güçlendirirken, yeni pazarlara açılmak için de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz." dedi.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) 3-6 Şubat 2025 tarihleri arasında doğal taş sektörüne yönelik olarak Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti düzenledi. İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Alpaslan Tunç'un başkanlık ettiği heyette; ikili iş görüşmelerine ADK Mermer, Çiçek Mersan, Derbent Maden, Fortiori Mermer, Gülmer Mermer, Kayı Mermer, Kütük Mermer, Biser İnşaat, Altınsoy Mermer ve Aymar Doğaltaş'ın aralarında olduğu 10 Türk firması katıldı. 37 Libyalı satın almacı firma ile toplam 153 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Sektör temsilcilerini uluslararası firmalar ile bir araya getirmeye devam edeceklerini dile getiren Kasım Alpaslan Tunç, "Türkiye maden sektörü olarak 2024 yıl sonu itibarıyla, 2023 yılında 5,7 milyar dolar olan maden ihracatımız yaklaşık yüzde 5 artış göstererek 6 milyar doları aştı. Doğal taş sektörünün ihracatı da 2024 yılında, 2023'e göre yüzde 0,2 artış gösterdi. 1 milyar 935 milyon dolardan 1 milyar 939 milyon dolara yükseldi. Ancak, bu artışları sektör olarak yeterli görmüyoruz. Ülkemizin madencilik sektöründe çok daha büyük potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda da İMİB olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Mevcut pazarlarımızı koruyarak, yükseltmeye çalışırken, yeni pazarlar konusunda da temaslarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti hakkında da bilgiler paylaşan Kasım Alpaslan Tunç, "Libya doğal taş sektörü açısından önemli pazarlar arasında. Şu anda Türkiye'nin en çok doğal taş ihraç ettiği ülkeler sıralamasında Libya, 42 milyon dolarla 9'uncu sırada yer alıyor. Söz konusu ülkeye 2023 yılında yapılan ihracat ise 37 milyon dolar seviyelerindeydi. Düzenlediğimiz bu heyetle Libya'ya daha çok ihracat yapmanın yollarını değerlendirdik ve ikili ilişkilerimizi güçlendirdik. Bu tip çalışmaları daha çok yaparak, dünya ticaretinde öne çıkmak için çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
YENİ PAZARLARI ARAŞTIRIYORUZ
Madencilik konusunda gelişmiş ülkeler seviyesinde üretim yapılması halinde Türkiye'nin yıllık ortalama 6 milyar dolar olan maden ihracatının, 30 milyar dolar seviyelerine çıkabileceğini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Madencilik sektörümüz, Türkiye'nin cari açığını azaltmada, ihracatını artırmada ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamada kilit bir role sahip. Sektörün mevcut sorunları çözülürse bu potansiyeli yakalayabilir. 2025 yılında ise küresel ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, yılın ikinci yarısında daha olumlu bir ihracat pazarı yakalanabileceğini düşünüyoruz. Madencilik sektöründe önde gelen ihracat pazarlarımız arasında Çin, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Orta Doğu yer alıyor. Yeni pazarlar için ise Afrika ve Güney Asya gibi bölgelerde araştırmalarımız sürüyor. Türkiye'nin bu pazarlarda yer alması, ekonomimiz üzerinde olumlu etkiler yaratacak."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), beşinci uluslararası kongre hazırlığına bütün hızıyla devam ediyor. 5. Uluslararası Tarım ve Gıda Kongresi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ev sahipliği ve iş birliğiyle 23-24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek.
Kongrenin tarihçesi hakkında açıklamalarda bulunan TARGET Yönetim Kurulu ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, “2016 yılında kurulan Derneğimiz, dokuzuncu yılında anlamlı bir etkinliğin çoşkulu ve tatlı hazırlığı içinde. İlkini 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongrelerimizi her iki yılda bir farklı coğrafi bölgemizde düzenlemeyi planlamıştık. Bu bağlamda, ilkini Ankara’da gerçekleştirdiğimiz kongremizin ikincisini, 2019 yılında Ege Bölgemizde (İzmir’de) düzenlendik. Pandemi nedeniyle üçüncüsü kongremiz, 2021 yılında, çevrimiçi olarak düzenlendi. 2023 yılının Cumhuriyetimizin 100. yılı olması nedeniyle dördüncü kongremizi başkent Ankara’da gerçekleştirdik. İç Anadolu ve Ege Bölgelerimizden sonra sıra Akdeniz Bölgemize geldi. Beşinci kongremizi Akdeniz Bölgesi’nde Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte düzenleyeceğiz” dedi.
TARGET’in çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Cemal Taluğ, “Derneğimiz sadece iki yılda bir uluslararası kongre düzenlemiyor. Bugüne değin çok sayıda seminer ve sempozyumlar, eğitim programları, araştırmalar, toplumda tarım ve gıda etiği alanındaki farkındalık ve duyarlılığı arttırıcı kampanyalar, sanal konferansların da yer aldığı çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Ayrıca farklı kurumsal yapılarla birçok ortak çalışmaya paydaş, düzenleyici, destekçi olarak katkı verdik, veriyoruz.
TARGET, dokuz yıldır imza attığı işbirlikleriyle, ülkemizde tarım ve gıda etiği alanında öncü bir rol oynamasının yanında bu konudaki ulusal ve evrensel bilgi birikimine de değerli katkılarda bulunmuştur” diye konuştu.
Uluslararası 5. Tarım ve Gıda Etiği Kongresinin özel konu alanının “Tarım ve Gıda Sisteminde Yeni Teknolojiler ve Etik Değerler” olarak belirlendiğini, ancak Kongrenin tarım ve gıda sisteminin tüm etik sorunlarına açık olduğunu belirten Prof. Taluğ, sözlerini, “Tarım ve gıda sisteminde yaşanan ve yaklaşan etik sorunlara ilgi duyan, akademisyenleri, araştırıcıları, meslek insanlarını, üreticileri, iş insanlarını, konuyla ilgili kamu ve özel kesim kuruluşlarını, meslek örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını ve üniversite öğrencilerini Kongremize davet ediyoruz” diyerek tamamladı.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.