Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Payten Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Sigorta Liderleri Buluşması, sigorta sektöründeki dönüşüm dinamiklerini mercek altına aldı. Etkinlikte, Payten'in sunduğu kartlı ve kartsız ödeme altyapılarının sigorta süreçlerine entegrasyonunun maliyetlerin optimizasyonu, operasyonel verimlilik ve müşteri deneyimi üzerindeki etkileri tartışıldı. Katılımcılar, sektörün geleceğini şekillendirecek yenilikçi yaklaşımları değerlendirirken, iş birlikleri ve stratejik çözümler üzerine fikir alışverişinde bulundu. Sigorta ekosistemine yön veren liderlerin yoğun ilgi gösterdiği buluşma, sektörde sürdürülebilir büyüme ve dijitalleşme konularında önemli bir platform sundu.
Payten Türkiye Ülke Lideri Burak Kutlu'nun konuşması ile başlayan programın en dikkat çeken bölümlerinden biri, “Sigorta Ödemelerinde Dijital Dönüşüm: Stratejik Yaklaşımlar ve Gelecek Vizyonu” başlıklı panel oldu. Bloomberg HT Finansal Teknoloji programı sunucusu Sefer Yüksel'in moderatörlüğünü üstlendiği panelde, sektörün deneyimli liderleri sigorta ödemelerinde dijitalleşmenin sunduğu fırsatları, karşılaşılan zorlukları ve geleceğe dair öngörülerini paylaştılar. Sigorta şirketlerinin rekabet avantajını artıran yeni nesil dijital ödeme teknolojilerinin yanı sıra, iş sürekliliği ve müşteri odaklı dijital stratejiler paneldeki öne çıkan tartışma konuları arasında yer aldı. Doğal afetler ve uzun süreli arızalar gibi olağanüstü senaryolara karşı, sigorta şirketlerinin ödeme süreçlerinin kesintisiz işleyişini güvence altına alan olağanüstü durum merkezi hizmetleri, panelin en stratejik ve öne çıkan başlıklarından biri oldu.
Payten Türkiye Ülke Lideri Burak Kutlu, sigorta şirketleri için akıllı ödeme çözümlerini ele aldığı “Sigorta Firmaları İçin Ödeme Orkestrasyonu ile Yüksek Verimlilik ve Kârlılık” başlıklı konuşmasında, dijitalleşmenin getirdiği verimlilik avantajları ve ödeme güvenliği konusunda stratejik yaklaşımları detaylı şekilde değerlendirdi. Burak Kutlu, sigorta sektörünün geleceğini şekillendirecek inovatif çözümleri vurgulayarak, sektör profesyonellerinin yoğun katılım gösterdiği bu özel buluşmanın büyük ilgi görmesinden memnuniyet duyduklarını ifade etti.
“Sigorta şirketleri dijital altyapılarını kullanıcı beklentilerine göre modernize etmeli”
Günümüzün dijital dönüşüm sürecinin, özellikle sigorta sektöründe hem şirketlerin operasyonel verimliliğini hem de müşteri memnuniyetini yeniden tanımladığına dikkat çeken Kutlu, “Kullanıcıların hızlı ve şeffaf hizmet beklentileri, sigorta şirketlerini de artık dijital altyapılarını modernize etmeye zorluyor. Bu bağlamda, ödeme sistemleri teknolojilerindeki yenilikler sektörün temel taşlarından biri haline geldi. Payten gibi lider ödeme çözüm sağlayıcıları, bu dönüşümü ileri seviyelere taşıyarak sigorta sektörünün geleceğini şekillendiriyor. Şirketlerin yenilikçi teknolojilerle daha etkili çözümler sunabilmesi, sektörde rekabet avantajını artırırken, müşteri memnuniyeti ve sadakatini de maksimum seviyeye çıkarıyor. Aynı zamanda maliyetleri optimize eden teknolojik altyapı, firmaların operasyonel verimliliğini ve kârlılığını da artırıyor.” dedi.
“Tüm tahsilat süreçlerini tek bir platformda sunuyoruz”
Sigorta şirketleri için de verimliliğin altın değerinde olduğunun altını çizen Kutlu, “Sigorta şirketlerinin dijital dönüşümünü hızlandıran ödeme orkestrasyonu kavramı, tüm tahsilat süreçlerini tek bir platformda optimize ediyor. Uçtan uca verimlilik odaklı Payten Payment Gateway de akıllı işlem yönlendirme, hata kodlarına göre yönlendirme ve TCKN/VKN ve kartın ilk 8-son 4 hanesiyle ödeme kabul edebilme gibi özelliklerin yanı sıra, kapalı devre cüzdan, telefonla güvenli ödeme almayı sağlayan Secure IVR, mutabakat modülü ve olağanüstü durum merkezi çözümleri sigorta sektörüne katma değer sağlıyor.
Aynı zamanda bir ödeme orkestrasyonu çözümü olan Payten Payment Gateway, hazır bağlantıları sayesinde işletmelere tek entegrasyonla, tek arayüz üzerinden Türkiye ve yurt dışındaki sanal POS'lar, bankalar, ödeme kuruluşları, mobil cüzdanlar, havale/kredi yöntemleri ve alternatif ödeme sistemleriyle özgürce çalışma imkânı tanıyor. Onlarca modül ve çözümle entegre çalışan bu çözümümüz, hata koduna göre akıllı işlem yönlendirme, kart saklama, B2B tahsilat yönetimi, mutabakat çözümü, kapalı devre cüzdan, linkle ve karekod (QR) ile ödeme, çoklu ödeme (parçalı ödeme), alışveriş kredisiyle ödeme yöntemleri, alternatif ödeme yöntemleri, yurt dışı ödeme yöntemleri, Software only POS, gelişmiş anti-fraud çözümü, Secure IVR ve sektörde farklılık yaratan Payten Olağanüstü Durum Merkezi (ODM) ile ödeme danışmanlığı çözümlerini tek ürünle ve 7/24 canlı destek hizmetiyle sunuyor.” şeklinde konuştu.
“Mevzuat ve regülasyonlarına tam uyum sağlıyoruz”
Payten Teknoloji'nin 25 yılı aşkın deneyimle, İTÜ ARI Teknokent'teki AR-GE merkezinde sektörü dönüştüren çözümler geliştirdiğini de aktaran Kutlu konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bu çözümlerden biri olan, Payten Kapalı Devre Cüzdan, sigorta firmalarına müşteri sadakati ve operasyonel verimlilik konusunda önemli avantajlar sunuyor. Bu çözümle, sigorta prim ödemelerinin güvenli bir şekilde yapılması veya hasar ödemelerinin anında müşterinin cüzdanına aktarılması gibi süreçler sadece birkaç tıkla tamamlanabiliyor. Bu sayede sigorta firmalarının iş akışları hızlanırken, sigortalılara da güvenli ve şeffaf bir müşteri deneyimi sunuluyor. Ayrıca 50'den fazla sigorta şirketinin tercihiyle, sektörün en önde gelen ödeme teknolojileri paydaşı olan Payten, tüm çözümleriyle hem sigorta hem de ödeme sektörünün gerektirdiği mevzuat ve regülasyonlarına tam uyum sağlıyor.”
“Payten'in inovasyon yaklaşımı yarının sigorta dünyasına ışık tutuyor”
Payten Payment Gateway'in yalnızca büyük sigorta şirketleri için değil, aynı zamanda broker firmalar ve acenteler için de 25'ten fazla ödeme yöntemi ve ödeme orkestrasyonu avantajlarını erişilebilir hale getirdiğini ifade eden Kutlu, “Bugün bir acentenin online satış platformuna sahip olmaması, kolay ödeme almanın önünde bir engel olmaktan çıkıyor. Linkle Ödeme sayesinde acente tarafından SMS, e-mail veya WhatsApp kanalıyla gönderilen ödeme linkine tıklayarak müşteriler, PCI DSS Level 1, ISO 27001 ve ISO 22301 sertifikalı Payten ortamında güvenli bir şekilde ödeme yapabiliyor. Secure IVR ile telefonda ödeme alma süreci güvence altına alınırken, kart saklama özelliği tekrarlayan ödemeleri kolaylaştırıyor ve müşteri deneyimini güçlendiriyor. Mail order'ın dijital alternatifini sunan Paratika Manuel POS ve yeni nesil fiziki POS çözümleri ise hem online hem de fiziksel ödeme süreçlerini kapsayan uçtan uca çözümler sağlayabiliyor. Bu katma değerli teknolojiler, sigorta acentelerinin operasyonel verimliliğini artırırken müşteri memnuniyetini ve bağlılığını da üst seviyeye taşıyor. Payten'in inovasyon yaklaşımı sadece bugünün değil, yarının da sigorta dünyasına ışık tutuyor.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sony, yeni FE 400-800mm F6.3-8 G OSS (SEL400800G) modelini piyasaya sürerek ilk[i] 800 mm süper telefoto zoom G Lensi’ni kullanıcılarla buluşturuyor. Bu yenilikçi Alpha lens, tüm zoom aralığında üstün çözünürlük performansı, göz alıcı bokeh efekti ve hızlı, hassas otomatik netleme (AF) özelliği sunuyor. Merkez ağırlık değişimini en aza indiren iç zoom mekanizması, stabil kadrajlama imkanı sağlıyor. Ayrıca, ayrı olarak satılan 1.4x ve 2x telekonvertörlerle[ii] uyumlu olması, maksimum odak uzaklığını 1600 mm’ye kadar çıkartarak bu lensi kuş, vahşi yaşam, spor, uçak ve manzara çekimleri için mükemmel bir seçenek haline getiriyor.
Sony Avrupa IP&S Pazarlama Başkanı Yann Salmon Legagneur, yeni lensle ilgili; "Sony olarak her zaman fotoğrafçıların ve içerik üreticilerinin beklentilerini ön planda tutuyoruz. Bu doğrultuda, Sony E-mount lens serisindeki en uzun odak uzaklığına sahip FE 400-800MM F6.3-8 G OSS modelini sunmaktan büyük gurur duyuyoruz. Üst düzey G Lens kalitesi ve yenilikçi tasarımıyla, bu süper telefoto zoom lens, tüm odak uzunluklarında ve hatta 2x telekonvertör ile 1600 mm’ye kadar olağanüstü görüntü kalitesi sağlıyor.” dedi.
800 mm Süper Telefoto Zoom ile Olağanüstü Detaylar
FE 400-800mm F6.3-8 G OSS, 400 mm’den 800 mm’ye kadar geniş bir süper telefoto aralığı sunuyor ve 2x telekonvertör ile maksimum 1600 mm’ye kadar genişletilebiliyor. İç zoom mekanizması, lensin uzunluğunu sabit tutarak merkez ağırlık dengesinin korunmasını ve daha stabil bir kullanım sağlıyor. Pürüzsüz ve hassas bir zoom halkası, kolay kullanım imkanı sunarken, yanlışlıkla odak uzaklığı değişimlerini önleyen akıllı bir tasarıma sahip.
Tüm Zoom Aralığında Muhteşem Görüntü Kalitesi ve Doğal Bokeh
FE 400-800mm F6.3-8 G OSS, 11 bıçaklı dairesel diyafram açıklığı ile yumuşak ve doğal bir bokeh efekti oluşturuyor. Altı adet ED (Ekstra Düşük Dağılım) cam elemanı, kromatik sapmaları en aza indirerek her karede olağanüstü netlik sunuyor. Ters ışık koşullarında parlamayı ve gölgelenmeyi önleyen özel kaplama, fotoğrafçılara her koşulda mükemmel görüntüler yakalama şansı tanıyor.
Hızlı ve Hassas Otomatik Netleme
İki adet hassas doğrusal motor, FE 400-800mm F6.3-8 G OSS’in netleme mekanizmasını çalıştırarak hızlı ve yüksek hassasiyetli odaklama sağlıyor. Alpha 9 III’ün 120 fps’lik[iii] maksimum seri çekim hızına uyum sağlayan gelişmiş takip performansı, hareketli nesneleri net bir şekilde yakalamaya olanak tanıyor. (FULL/10m-YAKIN/?-8m) odak mesafesi anahtarı, farklı çekim koşullarına göre esnek kontrol imkanı sunuyor. Odak soluması (focus breathing) en aza indirildiği için video çekimlerinde de akıcı ve profesyonel bir görüntü elde edilebiliyor.
Elde veya Tripod ile Kullanım İçin Güçlü Destek
FE 400-800mm F6.3-8 G OSS, dahili Optical SteadyShot™ görüntü sabitleme sistemi sayesinde el titremesinden kaynaklanan bulanıklıkları engelliyor. Sony’nin gövde içi görüntü sabitleme özelliğine sahip Alpha fotoğraf makineleriyle birlikte kullanıldığında, stabilizasyon performansı daha da güçleniyor. Dayanıklı bileşenler, optimize edilmiş denge ve sabit tripod ayağı, lensin hem elde hem de tripod ile kullanımda üstün performans sergilemesini sağlıyor. Tripod montaj ayağı, hızlıca yatay veya dikey yönlendirme için döndürülebiliyor ve farklı çekim ihtiyaçlarına uyum sağlıyor.
Her Koşulda Üst Düzey Kontrol ve Güvenilirlik
FE 400-800mm F6.3-8 G OSS’in gövdesinde 90° aralıklarla yerleştirilmiş üç adet netleme tutma tuşu bulunuyor, böylece çekim yaparken her pozisyonda kolay erişim sağlanıyor. Kullanıcılar, bu tuşlara farklı işlevler atayarak kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşayabiliyor. İç zoom mekanizması ve toz ve neme dayanıklı tasarım[iv], lensin uzun ömürlü kullanımını desteklerken, flor kaplamalı ön element, lensin kolay temizlenmesini sağlıyor. Full-time DMF özelliği, netleme halkası döndürüldüğünde manuel netlemeyi anında devreye sokarak hassas odak ayarlarına olanak tanıyor. Lens kapağı ise kilit tuşu ve filtre açıklığı içeren yeni bir tasarıma sahip.
Yeni FE 400-800mm F6.3-8 G OSS ile ilgili ürün videosunu buradan izleyebilirsiniz.
FE 400-800mm F6.3-8 G OSS hakkında detaylı ürün bilgisi için lütfen burayı ziyaret edin.
Sony'nin diğer görüntüleme ürünleriyle çekilmiş özel hikayeler ve heyecan verici içerikler, fotoğrafçılar ve içerik üreticilerini bilgilendirmek, eğitmek ve ilham vermek amacıyla www.alphauniverse.com adresinde sunulmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Olağanüstü 16 mm full frame E-mount lens, fotoğrafçılar ve kameramanlar için ideal yüksek çözünürlük, muhteşem bokeh ve etkileyici yakın çekim yetenekleri sunuyor
Sony, yüksek çözünürlüklü ultra geniş açı ve rahat taşınabilirliği bir araya getiren premium G Lens™ serisinin yeni üyesi FE 16mm F1.8 G (SEL16F18G)'yi duyurdu. Bu lens, Sony Alpha™ serisi kameralarla eşleştirildiğinde manzara, mimari ve astrofotografi gibi çeşitli çekim senaryolarında olağanüstü performans sunarak kullanıcılara yaratıcılıklarını ifade etme imkanı sunuyor. Ayrıca üstün optik yapısı sayesinde yüksek görüntü kalitesi, göz alıcı bokeh etkisi ve hassas, sessiz otomatik odaklama sağlıyor.
Çözünürlük ve Geniş Açı Performansı
FE 16mm F1.8 G, ultra geniş açılı perspektifler oluşturmak için mükemmel bir lens olup, her diyafram açıklığında yüksek görüntü keskinliği sunuyor. Optik yapısında bulunan iki Gelişmiş Asferik (AA) element çarpıcı detaylar sağlarken, bir Süper ED (Ekstra Düşük Dağılım) cam element ve üç ED element renk sapmalarını minimize ediyor. Ayrıca, optimize edilmiş kaplama sayesinde yansımalar ve gölgelenme en aza indiriliyor.
Üstün Bokeh ve Yakın Çekim Performansı
Bu yeni G Lens, F1.8 geniş diyafram açıklığı ve 11 kanatlı yuvarlak diyafram yapısı ile etkileyici bir bokeh sunuyor. 0,15 m (AF) ve 0,13 m (MF) minimum odak mesafesi ile yakın çekimlerde de olağanüstü sonuçlar elde ediliyor. Maksimum büyütme oranı AF ile 0,25x, MF ile 0,30x olup, geniş açı perspektifinde derinlikli ve sanatsal kompozisyonlar oluşturulmasını sağlıyor.
Kompakt, Hafif ve Taşınabilir Tasarım
Sony'nin gelişmiş AA lens teknolojisi, 73.8 x 75 mm boyutları ve 304 g ağırlığı ile bu lensi kompakt ve taşınabilir kılıyor. Küçük boyutuna rağmen yüksek optik performans sunarak, doğa çekimlerinden astrofotografiye kadar geniş kullanım alanı sağlıyor.
Hızlı, Hassas ve Sessiz Otomatik Odaklama
İki XD (Extreme Dynamic) lineer motor, hızlı ve doğru AF (otomatik odaklama) performansı sunarak hareketli nesnelerin keskin şekilde yakalanmasını sağlıyor. Sony'nin özel geliştirdiği kontrol algoritması sayesinde motor titreşimi ve gecikmesi minimum seviyeye indiriliyor. Bu sayede, lens son derece sessiz çalışıyor ve düşük titreşimli bir çekim deneyimi sunuyor.
Video için Rafine ve İstikrarlı Performans
FE 16mm F1.8 G'nin gelişmiş lens teknolojisi, akıcı video çekimleri için odak solumasını (focus breathing) azaltıyor. Ayrıca, uyumlu Alpha gövdelerinde sunulan solunum telafisi işlevini[1] destekler ve gövdedeki Aktif Mod[2] görüntü sabitleme özelliği, yürürken bile stabil geniş açılı videolar çekmeyi kolaylaştırıyor. Bunun yanı sıra, yeni lens standart 67 mm ön filtreyi destekliyor ve bir gimbal üzerinde kolayca dengelenebiliyor.
Kapsamlı Kontrol ve Sağlam Güvenilirlik
Lens; bir odak halkası, odak tutma tuşu, odak modu anahtarı, diyafram halkası ve iris kilidi anahtarı ile donatılmıştır. Ayrıca, odak tutma tuşuna alternatif işlevler atanabiliyor. Diyafram halkası, manuel kontrol imkânı sunarken, klik ON/OFF anahtarı esneklik sağlar ve odak modu anahtarı, anında otomatik/manuel odak geçişine olanak tanıyor. Son olarak, toz ve neme dayanıklı tasarım[3] ile ön element üzerindeki flor kaplama, güvenilirliği ve dayanıklılığı en üst düzeye çıkarıyor.
Yeni FE 16mm F1.8 G hakkında bir ürün videosunu burada izleyebilirsiniz.
FE 16mm F1.8 G hakkında detaylı ürün bilgisi için lütfen burayı ziyaret edin.
Yeni FE 16mm F1.8 G ve Sony'nin diğer görüntüleme ürünleriyle çekilmiş özel hikayeler ve heyecan verici yeni içerikler www.alphauniverse.com adresinde bulunabilir. Bu site, içerik üreticilerini bilgilendirmek, eğitmek ve ilham vermek amacıyla oluşturulmuştur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tekstil sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 21. kez kapılarını dünyaya açtı. İplik sektöründeki son yeniliklerin ve trendlerin sergilendiği fuar, bu yıl da büyük bir ilgiyle başladı.
Azerbaycan, Çin, Mısır, Almanya, Hindistan, Özbekistan, Fransa, İtalya, Malezya, İngiltere gibi ülkelerden 500'ün üzerinde firmanın katılımıyla başlayan fuara, 100'ün üzerinde ülkeden 20.000'e yakın ziyaretçi bekleniyor. Almanya, Fransa, Fas, İspanya, İsviçre, İtalya, Lübnan, Mısır, Polonya, Portekiz, Romanya, İran, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan, Ukrayna, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler, fuara yoğun ilgi gösteriyor.
‘‘Du¨nyanın En Bu¨yu¨k ve Tek I·plik Fuarı Ac¸ılıyor”
Tu¨yap Fuarlar Yapım A.S¸. Genel Mu¨du¨ru¨ I·lhan Erso¨zlu¨, fuarın ac¸ılıs¸ konus¸masında, “I·plik sekto¨ru¨ne yo¨nelik tu¨m u¨ru¨nlerin sergilendigˆi bu fuar, du¨nyanın tek ve en bu¨yu¨k iplik fuarı olma o¨zelligˆini tas¸ıyor. Fuar kapsamında misafirlerimizi katılımcılarımızla bulus¸turarak sekto¨ru¨n u¨retimine, ihracatına, ic¸ ve dıs¸ ticaretine o¨nemli katkılar sagˆlamayı hedefleyecegˆiz.” dedi.
“Sekto¨ru¨n U¨retimine ve I·hracatına Katkı Sagˆlayacagˆız”
Us¸ak Valisi Naci Aktas¸ ise, “Yurt ic¸i ve yurt dıs¸ından yogˆun katılımın oldugˆu bu fuar, u¨lke ekonomisine katkı sagˆlayarak sekto¨ru¨n u¨retimini, ihracatını ve ticaretini gu¨c¸lendirecek.” ifadelerini kullandı.
Fırat Neziroğlu ile "Dokumayı Okumayı Öğreniyoruz"
Fuar ikinci gününde, dünyaca ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu'nun "Dokumayı Okumayı Öğreniyoruz!" atölyesine ev sahipliği yapacak. Neziroğlu, geleneksel dokuma tekniklerine getirdiği çağdaş yorumu ve sürdürülebilirlik temalı anlatımıyla sektör profesyonellerine ilham verecek.
"Dokusunda Sanat Var" sergisi
Güneydoğu Anadolu İhracatçıları Birliği (GAİB) tarafından düzenlenen Doku Kumaş Tasarım Yarışması'nın özgün tasarımları da fuarda sergileniyor. Dereceye giren tasarımcıların kumaşları fuar boyunca, "Dokusunda Sanat Var" sergi alanında ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
"Tepme Keçe ve Tahta Kalıp Baskı " workshop
İstanbul Aydın Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü’nün hazırladığı Tepme Keçe ve Tahta Kalıp Baskı workshoplarıyla fuar ziyaretçilerini farklı bir deneyim bekliyor. Fuarın ilk günü ve son günü yapılacak olan bu workshoplara katılan ziyaretçiler, geleneksel el sanatlarını deneyimleme fırsatı bulacak ve kendi tasarımlarını oluşturabilecekler.
Sektörün geleceğine yön veren trendler
Pamuk, polyester, viskon, yün ve elastan gibi farklı iplik türlerindeki yenilikçi çözümlerin sergilendiği fuar, iş birliği fırsatları sunmanın yanı sıra, sürdürülebilirlik odaklı teknolojileri de gözler önüne seriyor. Ziyaretçiler, tekstil sektörünün en önemli ham maddesi olan iplikleri yakından inceleme fırsatı buluyor.
Avrasya'nın moda merkezi İstanbul'da büyük buluşma
Avrupa, Asya ve Balkanlar'dan gelen geniş profesyonel ziyaretçi kitlesiyle Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 2025 yılında da sektörün en büyük buluşma noktası olma iddiasını sürdürüyor. Fuar, tekstil sektörünün kalbinin İstanbul'da atmasını sağlıyor.
***
TÜYAP Hakkında: Tüyap, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 350 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 70 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 3 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren Tüyap, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren Tüyap, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan Tüyap, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BYD Türkiye, kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla, bağlantılı servisleriyle birlikte BYD Mobil Uygulamasını hayata geçirdi. Android ve iOS mobil marketlerinden ücretsiz olarak indirilebilen uygulama, kullanıcıların kayıtlı e-posta hesapları ve BYD araçlarının dokunmatik ekranı üzerinden kolayca eşleştiriliyor. Bu yenilikçi akıllı telefon uygulaması, Türkiye’deki BYD sahiplerine bağlantılı araç teknolojilerinin sunduğu konforu yaşatırken, dijital deneyimi de üst seviyeye taşıyor. Tüm BYD modelleriyle uyumlu olan bu uygulama, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde uzaktan araç kontrolünü pratikleştirirken, otomobil deneyimini daha akıllı ve keyifli bir hale getiriyor.
Araçla ilgili hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler artık BYD Mobil Uygulaması’nda
BYD Mobil Uygulaması, gelişmiş bağlantı özellikleriyle sürücülere güvenlik, konfor ve pratik kullanım avantajı sunuyor. Araçlarıyla uzaktan bağlantı kuran kullanıcılar, BYD’lerinin menzil ve şarj durumunu anlık olarak takip edebiliyor, araçları şarj olurken süreci izleyebiliyor. Kapılar, camlar, cam tavan, kaput ve bagajın açık veya kilitli olup olmadığını kontrol ederek gerektiğinde kilitleme ve kapatma işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Bunun yanı sıra klima, koltuk ısıtma ve soğutma, direksiyon ısıtma, farlar, dörtlü flaşörler ve korna gibi işlevleri de uzaktan yönetilebiliyor. Örneğin, soğuk havalarda kullanıcılar araçlarını, koltuklarını ve direksiyonlarını önceden ısıtarak, yolculuk öncesi kabin sıcaklığını ideal seviyeye getirebiliyorlar. Araç kilitleme, çalıştırma ve kapatma gibi temel fonksiyonlar tek dokunuşla kontrol edilebiliyor. Ayrıca araç konumu, kilometre bilgileri, sürüş verileri ve lastik basıncı gibi kritik bilgiler de anlık olarak görüntülenebiliyor. BYD Türkiye, uygulamayı düzenli olarak güncelleyerek kullanıcı deneyimini daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
Uzaktan güncellemeyle bağlantılı sürüşte yeni standart
BYD modellerinin birçok yazılımı, artık OTA (Over-the-Air) güncellemeleri sayesinde yetkili servise gitmeye gerek kalmadan uzaktan güncellenebiliyor. Bu sayede, araç her zaman en güncel yazılım sürümüne sahip olurken, yeni eklenen fonksiyonlar anında kullanılabiliyor. BYD, Türkiye’de sattığı tüm araçlarda uzaktan bağlantılı hizmetleri sunarak sürüş deneyimini bir adım öteye taşıyor.
BYD, “Teknolojiyi Hayatın Tam Merkezine” taşıyor
BYD, yalnızca bir otomobil üreticisi değil, aynı zamanda teknoloji odaklı bir şirket olarak konumlanıyor. Çevre dostu çözümler ve inovasyonla daha sürdürülebilir bir dünya yaratmayı hedefleyen BYD, 120 binden fazla AR-GE mühendisiyle 11 araştırma enstitüsünde her gün ortalama 45 patent başvurusu yaparak geleceğin teknolojilerine yön veriyor. Akıllı otomotiv sistemlerine yönelik yatırımlarına hız kesmeden devam eden şirket, önümüzdeki dönemde bu alana 13 milyar euro yatırım yapmayı planlıyor.
BYD Mobil Uygulaması ise araç sahiplerine yenilikçi teknolojileri bugünden deneyimleme fırsatı sunuyor. BYD Türkiye, “Teknoloji Hayatın Tam Merkezinde” sloganıyla kullanıcıların hayatını daha konforlu ve güvenli hale getirecek çözümler sunmaya devam ediyor.
BYD Hakkında:
Çok uluslu bir teknoloji şirketi olan BYD, daha iyi bir yaşam için teknolojik inovasyonlarıyla öne çıkıyor. 1995 yılında şarj edilebilir batarya üreticisi olarak kurulan BYD, şu anda Çin, ABD, Kanada, Japonya, Brezilya, Macaristan ve Hindistan'da 30'dan fazla endüstriyel parkıyla otomobil, raylı ulaşım, yeni enerji ve elektroniği kapsayan çok çeşitli iş alanlarında faaliyet gösteriyor. BYD, enerji üretimi ve depolamadan uygulamalarına kadar, fosil yakıtlara olan küresel bağımlılığı azaltan sıfır emisyonlu enerji çözümleri sağlamaya kendini adamıştır. Yeni enerji araç ayak izi şu anda 6 kıtayı, 88’den fazla ülke/bölgeyi ve 400'den fazla şehri kapsamaktadır. Hong Kong ve Shenzhen Borsalarında işlem gören şirket, daha yeşil bir dünya için yenilikler sunan bir Fortune Global 500 kuruluşu olarak bilinmektedir.
BYD Auto Hakkında:
2003 yılında kurulan BYD Auto, daha iyi bir yaşam için teknolojik yeniliklerden yararlanmaya kendini adamış, çok uluslu bir yüksek teknoloji şirketi olan BYD'nin otomotiv iştirakidir. Küresel ulaşım sektörünün çevreci dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen BYD Auto, tamamen elektrikli ve plug-in hibrit araçlar geliştirmeye odaklanmaktadır. Şirket, bataryalar, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi yeni enerji araçlarının tüm endüstriyel zincirinin temel teknolojilerinde uzmanlaşmıştır. Son yıllarda, Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e Platform 3.0, CTB Teknolojisi, e4 Platform, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO süper hibrit sistemi gibi önemli teknolojik ilerlemelere imza atmıştır. Şirket, elektrikli araç dönüşümünde fosil yakıtlı araç üretimini durduran dünyanın ilk otomobil üreticisi olup, Çin'de 11 yıl üst üste yeni enerji binek araç satışlarında lider konumda yer almıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapay zekanın bireysel ve kurumsal hayatta kullanımının hızla artması, geleneksel çalışma sistemlerinde de köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Şirketler yapay zeka desteğiyle operasyonel süreçlerini geliştirip kurumsal verimliliklerini artırırken, çalışanlar da yetkinliklerini güçlendirmeye odaklanıyor. Bu gelişimi farklı sektörlerden insan kaynakları (İK) profesyonelleri ve teknoloji uzmanlarıyla birlikte ele alan SAP HR Connect etkinliği, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da düzenlendi. Etkinlikte, dijital dönüşümün İK süreçleri üzerindeki etkisi, farklı sektörlerden yetkin isimlerin yorumlarıyla ele alındı.
Kapsamlı dönüşüm süreci ön planda
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SAP Güney Avrupa İK Direktörü Hande Genç, “Günümüzde iş dünyası; teknoloji ve değişen insan kaynağı etkisiyle kapsamlı bir dönüşümden geçiyor. Yapay zeka ve diğer yükselen teknolojiler, işe alımdan kariyer yönetimine kadar birçok süreci uçtan uça dönüştürüyor. Başarılı bir dönüşüm için sağlıklı ve dengeli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanların sürekli öğrenmelerini teşvik etmek ve dijitalleşmeyi insan merkezli bir yaklaşımla ele almak, kritik önem taşıyor. Geleceğe hazırlıklı olmak için esnek organizasyon yapıları, yeni liderlik modelleri ve yetkinlik gelişimi gibi unsurlar da ön plana çıkıyor” dedi.
Hande Genç, sözlerine şöyle devam etti: “Artık tüm sektör ve işkollarındaki dijitalleşmenin tam ortasında yapay zeka yer alıyor. Yapay zekanın temeli veri ve elimizdeki en büyük veri de insanlara ait. Yıllardır bu büyük veriyi dijital olmayan yöntemlerle analiz etmeye, sonuçlar üretmeye çalışıyorduk. Şu anda yapay zeka odaklı değişimin de katkısıyla veriyi anlamlandırma, birleştirme, analiz etme ve işlem yapma imkanımız var. Çalışan gruplarında çeşitliliği ve tercihleri önceliklendirmek, buna göre düzenleme yapmak artık İK yöneticileri için çok daha kolay.”
“Çalışanların yetkinliklerinin geliştirilmesi desteklenmeli”
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) raporuna değinen SAP SuccessFactors EMEA Bölge Başkanı Jan Duthoo ise konuşmasında, yapay zekanın endüstrileri dönüştürmesiyle beraber, standart becerilerin hızla eskiyeceğini ve bundan 5 yıl sonra, bugünkü yetkinliklerin üçte birinin kullanılamayacağına dikkat çekti. Şirketlerin de bu gerçeğin bilincinde olarak çalışanların yetkinliklerinin artırılmasına yönelik uygulamalara ağırlık verdiğini söyleyen Jan Duthoo, SAP SuccessFactors’un sunduğu beceri yönetimiyle (skill inferencing), organizasyon içindeki potansiyel yeteneklerin belirlenip daha güçlü hale getirilebildiğini ifade etti.
Jan Duthoo şunları söyledi: “Çalışanlarımızı en iyi şekilde konumlandırmak ve gelişimlerini sürekli desteklemek zorundayız. Bir kişinin yeteneklerinin neler olduğunu anlamak, yeni bir görev için aradığımız çalışanları nasıl yetiştirebileceğimizi bilmek önemli. Çalışan yetkinlikleri şirketler için birer değer ve eğitim de bu değeri artırıyor. Yapay zeka da bu noktada eğitimleri kolaylaştırarak çalışan potansiyelinin ortaya çıkmasını, insanların becerilerinin güçlendirilmesini destekliyor. İnsanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alıp almayacağını sorguluyor. Oysa yapay zeka, süreç içinde yapma zorunluluğu olan işleri otomatize ederek insan kaynağının en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor.”
Yetenek havuzunu daha etkin kullanma imkanı
SAP HR Connect etkinliğinin ilk paneli, “İnsan Kaynakları Süreçlerinde Uçtan Uca Dönüşüm” başlığıyla düzenlendi. Moderasyonunu SAP Türkiye Bulut ve İş Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Bülent Karal’ın üstlendiği panelin katılımcıları Beko Dijital Çalışan Deneyimi Direktörü Irmak Şişmanoğlu ve Borusan Holding İK Direktörü Özde Baydarol Hamarat oldu. Panelistler, SAP SuccessFactors yapısının, yapay zeka destekli beceri bazlı yönetim çözümleriyle organizasyonların işgücü planlamasını daha esnek ve verimli hale getirdiğine işaret etti. Bu başlıkta SAP Joule yapay zeka asistanının, çalışan deneyimini iyileştirmek ve insan kaynakları süreçlerini daha akıllı hale getirmek için öngörüler sunduğuna, SAP Talent Intelligence Hub yapısının da yetenek yönetiminde yeni bir dönem başlattığına vurgu yapıldı. Yapay zeka destekli analizlerin, çalışanların yetkinliklerini daha iyi anlamalarına yardımcı olurken, şirketlerin de iç yetenek havuzlarını daha etkin kullanarak işgücünü geleceğe nasıl hazırladığı üzerinde duruldu. Bülent Karal paneli, “SAP çözümleri, organizasyonların dijital dönüşümünü hızlandırarak insan kaynaklarında daha stratejik ve yenilikçi bir yaklaşım sunuyor” sözleriyle değerlendirdi.
“Kişiselleştirilmiş fırsatlar sunuluyor”
Etkinlikte “Beceriler ve Yapay Zeka: Yetenek Savaşlarının Geleceği” başlıklı bir sunum yapan SAP Türkiye HCM Kıdemli Çözüm Yöneticisi Volkan Aysel, “SuccessFactors, yapay zeka destekli analizlerle beceri ihtiyaçlarını belirleyip, kişiselleştirilmiş fırsatlar sunarak çalışanların kendilerini geliştirmelerine imkan sağlıyor. Bu yaklaşım, yetenek gelişimini optimize ederken, işgücü yetkinliklerini organizasyonel hedeflerle uyumlu hale getiriyor. Bu noktada SuccessFactors ve yapay zeka arasındaki sinerji, daha çevik ve yetenekli bir işgücü oluşturarak şirketlere de yepyeni fırsatlar sunuyor” vurgusunu yaptı.
Çalışan potansiyelini anlamak, yetenek yönetiminde başarıyı getiriyor
NTT DATA Business Solutions Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilen ve çalışan potansiyelini anlamanın ve optimize etmenin öneminin vurgulandığı "Yetenek Yönetiminde Dönüşüm: SAP ile Değer Yaratan Yolculuk" panelinin katılımcıları Küçükoğlu Holding İK Direktörü Seyran Mısır ve NTT DATA Business Solutions Çözüm Satışlarından Sorumlu Direktör Cansu Ünalır Orhan oldu. SAP’nin yetenek yönetimi çözümlerinin, yapay zeka destekli içgörülerle iş gücünün ihtiyaçlarını proaktif olarak karşılama imkanı sunduğuna dikkat çeken panelistler, NTT DATA’nın uzmanlığıyla desteklenen SAP çözümleri sayesinde gerçekleştirilen organizasyonel başarıyı anlattı.
Güçlenen deneyim ve stratejik adımlar
Detaysoft sponsorluğunda düzenlenen “Çalışan Deneyiminde Stratejik Adımlar” panelinde, çalışan deneyimini iyileştirmek için atılması gereken stratejik adımlar ve bulut teknolojilerinin sunduğu fırsatlar konuşuldu. Moderatörlüğünü Detaysoft Genel Sektör Satış Müdürü Canan Kuralay’ın yaptığı panelin konukları BOR Holding İnsan Kaynakları ve Satın Alma Direktörü Fulya Geleri ve DeFacto Toplam Ödül ve İK Analitik Direktörü Eyüp Kutlu oldu. Panelde, İK süreçlerini yalınlaştırmanın çalışan bağlılığı üzerindeki etkisi ele alındı. İş gücünü daha stratejik yönetmek için bulut teknolojisinin kullanımı, global ve grup şirketlerinde bu dönüşüm sürecinin yürütülmesi, bulutta bordro yönetimi, verilere mobilden erişimin getirdiği kolaylıklar ve SAP SuccessFactors’e geçişte yaşanan ilham veren deneyimler paylaşıldı.
SAP SuccessFactors’un yetenekleri çok ileri seviyede
Vektora sponsorluğunda düzenlenen ve çalışan odaklı dönüşümün sağladığı kurumsal stratejik avantajlara odaklanılan “Sürdürülebilir Büyümenin Anahtarı: Çalışan Deneyimi” panelinde Eren Perakende İK Direktörü Merve Özgen ve Vektora Yazılım Teknolojileri Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Zeynep Aykaç konuşmacı olarak yer aldı. Gelişen teknolojiyle kurumsal rekabet ortamındaki değişim ve artan zorluklara dikkat çeken panelistlere göre, bu dinamik ortamda insan ve kültür odaklı bir yaklaşım izleyerek çalışan deneyimine önem veren şirketler, fark yaratıyor. Organizasyonel çevikliği artırarak sürdürülebilir büyüme ve kalıcı rekabet avantajı için işin merkezinde çalışanların olması gerektiğine işaret eden panelistler, çalışanlara deneyim odaklı bir kariyer yolculuğu sunmanın önemini de ifade etti. Merve Özgen ve Zeynep Aykaç, konuşmalarında SAP Success Factors’un iş süreçlerinde verimliliği oldukça ileri seviyeye çıkarttığına dikkat çekerek, zamanın çok kıymetli olduğu günümüzde müşterilere en uygun çözümü, en doğru zaman planı ve en uygun metodolojiyle sunmayı önceliklendirdiklerini vurguladı.
Bütünsel bakış açısı
SAP HR Connect etkinliğinin kapanış konuşmasını yapan SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi İlkay Sağlam, "Bütünleşik İş Gücü Yönetiminde Dijital Çağ" başlıklı konuşmasında şunları söyledi:
“SuccessFactors ile İK organizasyonunu oluşturmak önemli bir yetkinlik. Bu yapıda sadece kurum içi çalışanların değil, iş birliği içinde olunan harici çalışanlar ve iş ortaklarının da konumlandırılabilmesi, yönetilebilmesi önemli bir avantaj. Bütün bunları ortak bir raporlama platformunda eksiksiz ve doğru şekilde görebilme imkanını günümüz İK süreçlerinde başrolde olan SuccessFactors sağlıyor. Harici işgücü yönetiminde öne çıkan SAP Fieldglass ile de harici işgücünün sistemlerdeki konumunun ve yetkinliklerinin belirlenmesi, bu yetkinliklerin tek noktadan etkinleştirilmesi, bu sürecin doğru yönetimi önemli. Sonuçta harici işgücü; maaş vermekten ziyade, fatura aldığımız ve bunun karşılığında ödeme yaptığımız çalışanlardan oluşuyor. Dolayısıyla tüm süreçlerin ve harici çalışan döngüsünün doğru yönetilmesi ve doğru faturalanması önem taşıyor. SAP olarak SuccessFactors veya Fieldglass ayrımı olmaksızın, şirketlere ve insan kaynakları profesyonellerine bütüncül bir yönetim ve bakış açısı sunuyoruz.”
İnsan kaynakları alanında yapay zeka ve dijital dönüşüm etkilerinin çok farklı başlıklarda ele alındığı etkinliğe platin sponsorlar olarak Detaysoft, NTT DATA ve Vektora, altın sponsorlar olarak EPI-USE, goFLUENT, İKSAP ve Vesacons, gümüş sponsorlar olarak ise ICRON WFM, Nagarro + MBIS ve Solvia katkı sağladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
On üç yıldır üniversite öğrencilerine yemek, kıyafet, bilgisayar, kitap, kurs, tiyatro bileti gibi ürün ve hizmetleri ücretsiz sağlayan ASKIDA NE VAR sosyal girişimi, #BizdenOlsun kampanyası ile büyük bir iyilik hareketi başlattı! Borusan Kocabıyık Vakfı bu hareketin proje ortağı oldu.
Askıda Ne Var, Borusan Kocabıyık Vakfı proje ortaklığıyla #BizdenOlsun projesi kapsamında Türkiye’deki 37 devlet üniversitesinin yemekhane sistemine entegre oldu. Böylece kişiler ve kurumlar, ortalama 30 TL ödeyerek bir öğrenci için üniversite yemekhanelerinde askıya yemek bırakabiliyor. Üniversite öğrencileri, Askıda Ne Var web sitesine veya mobil uygulamasına kaydolduktan sonra askıdaki yemeği, öğrenci kimliklerine yükleyebiliyor ve üniversite yemekhanesindeki turnikelere kimliklerini okutarak ücretsiz şekilde yemek yiyebiliyorlar.
Öğrencinin ilgili yardımı gizlilik içerisinde almasını sağlayan proje, toplumsal kültürümüzün bir parçası olan ‘alan elin, veren eli görmediği’ bir sistemle işliyor.
Sistem, öğrencinin aldığı desteğin gizlilik içinde gerçekleşmesini sağlarken, günde yalnızca 1 öğün askıdan alınabilecek şekilde kurgulandı. Ayrıca, askıdan yemek alan ancak tüketmeyen öğrenciler, yeni bir yemek hakkı elde edene kadar yeniden yemek alamıyor. Böylece yemeklerin eşit ve adil bir şekilde dağıtılması hedefleniyor.
Öğrencilerin %51,4’ü, öğrenimi süresince sağlıksız beslenme riskiyle karşı karşıya
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu (TGSP) tarafından 2023 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’deki gençlerin %76,2’si maddi imkânsızlıklarla mücadele ediyor, %51,4’ü ise öğrenim hayatları boyunca sağlıklı beslenemediğini düşünüyor.
Askıda Ne Var, Borusan Kocabıyık Vakfı proje ortaklığıyla hayata geçirdiği #BizdenOlsun kampanyasıyla gençlerin hayatlarına olumlu katkı sunabilmeyi ve yaşadıkları maddi zorlukları bir nebze azaltabilmeyi hedefliyor. Proje sayesinde bir üniversite öğrencisi her gün bir öğün yemeğini askıdan alırsa aylık ortalama 1000 TL tasarruf etmiş olacak. Bu sayede hem öğrencilerin üzerindeki stres azalacak hem de tasarruf ettikleri bütçe ile kültür sanat etkinliklerine katılma, kursa gitme, daha fazla kitap alma gibi imkânlara erişimleri artacak.
Hedef 1 milyon öğün yemek
Projenin nihai hedefi; 2025 yılı sonuna kadar 1 milyon öğün yemeğin üniversite öğrencilerine ücretsiz ulaşmasını sağlamak. Büyük destek gören kampanyanın duyurulduğu ilk günde 200 bin öğün yemek askıya bırakıldı.
Askıda Ne Var kurucusu Oğuzhan Canım, kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Çoğumuz için üniversite yılları, vaktin bol ama bütçenin kısıtlı olduğu dönemler. Gençlerin kendilerini daha fazla geliştirebilmesi, tiyatroya, sinemaya gidebilmesi, daha çok şiir okuyabilmesi, fiyatına bakmadan kitap alabilmesi için ekonomik olarak desteklenmesi gerekiyor.
Kurduğumuz sistemin sosyal etkisinin en güzel çıktısı; yıllar evvel askıdan ücretsiz ürün veya hizmet alan öğrenciler şimdi şirketlerde çalışıyor ve bizi unutmuyorlar. Neredeyse her ay birçok farklı marka yöneticisinden eposta alıyoruz. Öğrenciyken Askıda Ne Var’dan faydalandıklarını ve şu an çalıştıkları şirket aracılığıyla dezavantajlı öğrencilere destek olmak istediklerini söylüyorlar. İşte sosyal etki, sosyal dönüşüm böyle bir şey. #BizdenOlsun projesiyle hedeflediğimiz 1 milyon öğüne ulaştığımızda, sistemden faydalanacak öğrencilerin de gelecekte sisteme ne büyük katkı sunacaklarını düşünmek bizi çok heyecanlandırıyor. Hedefimiz kısa vadede bu yıl sonuna dek 1 milyon öğün ücretsiz yemek sağlayabilmek, orta vadede ise markaların, iş insanlarının ve gönüllülerin desteğiyle tüm üniversite yemekhanelerini tamamen ücretsiz hale getirmek. Bu yüzden herkesi #BizdenOlsun kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz.”
Proje Paydaşlarından “Gönülden” Katkı
Ozan Açıktan projenin reklam filmini gönüllü olarak yönetirken, Ptot Film ise tüm prodüksiyon sürecini üstlendi. Yaratıcı ajans Blab da kreatif süreçte gönüllü desteğini sundu. #BizdenOlsun temalı filmde yaptığı çağrıyla Ezgi Mola da kampanyaya desteğini sürdürüyor. Sosyal medyada pek çok kişinin paylaşımıyla desteklenen filmin yüzü olan Mola, herkesi üniversite öğrencilerine yemek desteği vermeye ve iyiliği paylaşmaya davet ediyor.
Proje ortağı Borusan Kocabıyık Vakfı’nın Eğitim ve Proje Geliştirme Müdürü Doç. Dr. Evren Barın Egrik, proje ile ilgili düşüncelerini “Temel bir ihtiyaç olan yemeğe erişim konusundaki sayısal veriler, bize bir gerçeğin yalnızca maddi halini gösteriyor, oysa bu maddi veri altında belki hiçbir zaman gün yüzüne çıkmayacak olan durumlar, olaylar ve hikâyeler var. İnsanların hayatlarını değiştiren kırılma noktaları… Vakfımızın yaptığı çalışmalarda, azımsanmayacak sayıda öğrencinin giderek artan bir düzeyde yemeğe ulaşımında büyük bir problem yaşadığını, bunun sonucunda hem beden ve ruh sağlıkları hem de eğitim ve sosyal yaşamlarında yoksunluk çektiklerini gözlemledik. Askıda Ne Var ekibinin hayata geçirdiği ve Vakfımızın proje ortağı olduğu #BizdenOlsun kampanyasına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Projenin yaratacağı sosyal etkinin başka kurumların ve bireylerin katkılarıyla halka halka büyüyüp, hayallerimizin ötesinde bir ölçeğe ulaşmasını diliyor, herkesi hikâyeleri değiştirmeye ve #BizdenOlsun demeye davet ediyoruz.” şeklinde aktardı.
Bu büyük dayanışma hareketine destek olmak için www.askidanevar.com adresi ziyaret edilebilir, istenildiği kadar öğün askıya bırakılabilir.
Üniversite öğrencileri için hep birlikte daha eşit bir gelecek inşa etmek, elimizde!
Bizden Olsun sosyal yardım toplama kampanyası T.C. İstanbul Valiliği'nin 17.01.2025 tarihli E-87385697-477.99-814349 sayılı izni ile hayata geçirilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tekstil ve mobilya sektöründe güçlü yatırımlarıyla bilinin Acme Holding'in öne çıkan markalarından biri olan Etrofil El Örgüsü İplikleri 26-28 Şubat 2024 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da düzenlenen Uluslararası İplik Fuarı'nda 7.salon 714B nolu stantta yerini aldı. Türkiye’de iplik üretiminde güçlü bir konumda olduklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Üyesi Toygun Batallı, 2024 yılında gerçekleştirdikleri 1800 ton üretim rakamını bu yıl 2500 tona çıkaracaklarını belirtti. Yüzde yüz organik ve geri dönüştürülmüş ipliklerle sürdürülebilir üretime öncelik verdiklerine değinen Batallı, ihracatta da Asya pazarına açılmaya hazırladıklarını ifade etti.
Sektöründe dünyanın en büyük fuarı olan Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 26 Şubat 2024 tarihinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açtı. Kurulduğu günden bu yana dokuma ve örgü sektörüne yönelik ürettiği kaliteli ipliklerle sektörde önemli bir konuma ulaşan Etrofil El Örgüsü İplikleri, 7.salon 714B nolu stantta ziyaretçilerini ağırladı. TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, Uşak Valisi Naci Akbaş’ın ziyaret ettiği Etrofil El Örgüsü İplikleri standı birçok iş insanının yoğun ilgisini çekti
Sürdürülebilir Üretim Anlayışıyla Sektöre Yön Veriyor
2024 yılını büyüme ve gelişim yılı olarak tamamlayarak önemli adımlara imza attıklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Üyesi Toygun Batallı, “Etrofil markası olarak, Yalova’daki üretim tesisimiz ve Gaziantep’teki boyahane tesisimizle Türkiye’de iplik üretimi ve ticareti alanında güçlü bir konumdayız. 2002 yılından bu yana, Acme Holding çatısı altında faaliyet göstererek sektördeki yenilikçi ve kaliteli üretim anlayışımızla ön plana çıkıyoruz. Türkiye’nin önde gelen iplik üreticileri arasında yer alıyoruz. Özellikle kaşmir, angora, kuzu yünü, pamuk ve ipek gibi doğal elyaflarla birlikte viskon ve polyamid gibi sentetik elyafların harmanlandığı geniş ürün yelpazemizle, hem örgü hem de dokuma iplikleri üretmekteyiz. Bunun yanı sıra, yüzde 100 organik ve geri dönüştürülmüş iplikler üreterek çevre dostu bir üretim anlayışını benimsiyoruz” dedi.
Üretimde Büyürken Kadın İstihdamına Öncelik Veriyor
Etrofil için üretimde büyüme ve ihracatta yeni açılımlar yaşandığını belirten Toygun Batallı, “Üretim hacmimizi artırırken özellikle yün ve yün karışımlı ipliklerimize olan talepte ciddi bir artış yaşadık. Bu dönemde üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirerek, kalite standartlarımızı bir üst seviyeye taşıdık. Müşteri beklentilerine uygun inovatif çözümler geliştirerek pazardaki konumumuzu güçlendirmeye devam ettik. 2025 yılı, küresel pazarda daha geniş bir etki alanına sahip olacağımız bir yıl olacak. Yıllık 1.800 ton olan üretim kapasitemizi 2.500 tona çıkararak yüzde 40 oranında büyüme hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, mevcut ihracat ağımızı genişleterek Asya pazarına daha güçlü bir giriş yapmayı planlıyoruz. Amerika ve Avrupa’daki güçlü konumumuzu korurken, Asya ülkelerinde marka bilinirliğimizi artırarak yeni iş birliklerine odaklanacağız. Aynı zamanda istihdama sağladığımız katkı ile bir adım öne çıkacağız. Özellikle kadın istihdamına verdiğimiz önem, şirketimizin temel değerlerinden biri. 350 kişilik kadromuzda kadın çalışan sayımızın erkeklerden fazla olması, fırsat eşitliğini destekleyen yaklaşımımızın en önemli göstergelerinden biri. Kadınların iş hayatındaki gücünü artırarak, sektörümüzde fark yaratan bir iş modeli oluşturmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.