Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Samsung’un şimdiye kadarki en ince Galaxy cihazı olan yeni S25 Edge, Corning’in ileri üretim teknolojisiyle geliştirilen Corning Gorilla Glass Ceramic 2 ile üstün bir dayanıklılık performansı sunuyor. Galaxy S25 Edge’e özel olarak tasarlanan bu teknoloji ile zarafet ve dayanıklılık ince bir formda bir araya geliyor.

Samsung Electronics ve Corning Incorporated (NYSE: GLW), Samsung Galaxy dünyasının yeni yıldızı Galaxy S25 Edge’in gelişmiş koruma sunan yeni nesil bir cam seramik çözümü olan Corning Gorilla Glass Ceramic 2 ile donatılacağını duyurdu. Mobil mühendisliğin sınırlarını zorlamak adına ortak bir vizyonla hareket eden Samsung ve Corning, Galaxy S25 Edge için özel olarak tasarlanmış, yeni nesil bir çözüm geliştirmek üzere güçlerini birleştirdi. Bu iş birliği, zarafet ile dayanıklılığı dengede tutan premium Galaxy S serisi deneyimini sürdürmeyi hedefliyor. Gorilla Glass Ceramic 2, Corning Gorilla Glass’ın sıradışı dayanıklılığını daha da ileriye taşıyor. Corning’in gelişmiş cam teknolojisi ile Samsung’un özel işleme ve güçlendirme teknolojilerini bir araya getiren Gorilla Glass Ceramic 2, Galaxy S25 Edge’de şık ve dayanıklı bir tasarım sunuyor.

Samsung Electronics Mobil Deneyim (MX) Ar-Ge Ekibi Başkan Yardımcısı Kwangjin Bae, “Galaxy S25 Edge, şimdiye kadarki en ince Galaxy S serisi cihazı olarak işçilik ve performansta yeni bir standart belirleyecek. Bu çığır açan tasarımı desteklemek için hem son derece ince hem de güvenilir derecede sağlam bir ekran malzemesi geliştirmek gerekiyordu. Bu amaç Corning ve Samsung’u ortak bir mühendislik ve kullanıcı odaklı inovasyon vizyonunda buluşturdu. Bu vizyon, Galaxy S25 Edge’in her detayına işlenmiş durumda” dedi.

Gorilla Glass Ceramic 2, cam matrisine hassas bir şekilde yerleştirilmiş kristaller içeriyor. Bu yapı, ekran dayanıklılığını ve çatlamalara karşı direnç kabiliyetini artırıyor. Cam ve kristal bileşenler arasındaki sinerji ile yüksek optik şeffaflık korunurken cihaz daha sağlam hale geliyor. Düşme ve çatlamalara karşı direnci artıran temel bir bileşen olan Corning’in iyon değişim süreci, cam seramik materyali daha da güçlendiriyor ve ekran dayanıklılığını artırıyor.

Corning Gorilla Glass Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Andrew Beck, “Gorilla Glass Ceramic 2 ile incelik ve sağlamlık arasında olağanüstü bir denge yakaladık; tüketicilere her iki dünyanın en iyisini sunuyoruz: Modern, şık ve premium bir tasarımda istisnai bir dayanıklılık. Galaxy S25 Edge’in Gorilla Glass Ceramic 2 ile sunulan mühendislik harikası tasarımı, Corning ve Samsung’un dünya genelindeki tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını karşılama konusundaki kararlılığını vurguluyor” dedi.
 
Merakla beklenen Galaxy S25 Edge hakkında daha fazla bilgi ve detay için 13 Mayıs saat 03:00’da Samsung’un YouTube kanalında canlı yayınlanacak tanıtım etkinliğini izlenebilirsiniz.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Avrupa'nın öncü hava yolu markalarından Corendon Airlines, 20. yaşını kutladığı 2025 yılında yönetim kadrosunu deneyimli isimlerle güçlendiriyor. Havacılık sektöründe önemli bir kariyere sahip olan Paul Schwaiger, Corendon Airlines’ın Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CCO) olarak atandı. Paul Schwaiger, şirkete uzun yıllar boyunca değerli katkılar sunan Mine Aslan’ın ardından bu görevi devraldı.

 

Corendon Airlines’ta üst düzey bir atama gerçekleşti. Türkiye’de ve Avrupa’da havacılık sektöründe birçok yeniliğe imza atan şirketin yeni Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CCO) Paul Schwaiger oldu.

 

Mart 2024’ten bu yana Corendon Airlines’ta stratejik danışman olarak görev yapan Schwaiger, bu süreçte yönetim ekibiyle yakın iş birliği içerisinde çalışarak birçok ticari ve yapısal iyileştirme sürecine liderlik etti.

 

“Paul Schwaiger’ın CCO görevini üstlenmesinden memnuniyet duyuyoruz”

 

Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer atamaya ilişkin açıklamasında, “Paul Schwaiger’ın CCO görevini üstlenmesinden memnuniyet duyuyoruz. Kalıcı atama süreci tamamlanana kadar ticari faaliyetlerimiz Paul Schwaiger tarafından yönetilecek. Stratejik vizyonu ve operasyonel uzmanlığı sayesinde satış organizasyonumuzu güçlendiren Paul Schwaiger, temel süreçlerin sadeleştirilmesine de önemli katkılar sağladı,” dedi.

 

“Güvenli ve sürdürülebilir bir büyüme için birlikte çalışacağız”

 

Atama hakkında değerlendirmede bulunan Paul Schwaiger ise “Corendon Airlines’ın yetkin ekibiyle birlikte çalışmak benim için hem büyük bir onur hem de önemli bir sorumluluk. Güvenli ve sürdürülebilir bir büyüme için birlikte çalışacağız. Türkiye ve Avrupa’daki operasyon lisanslarımızla, başlıca tatil destinasyonlarına değer sunmayı sürdüreceğiz,” ifadelerini kullandı.

 

Havacılık sektöründe satış ve tur operatörü iş birlikleri alanında güçlü bir geçmişe sahip olan Paul Schwaiger, kariyerine Lufthansa’da başlayarak Almanya’da ve Asya’da çeşitli üst düzey görevlerde bulundu. Ardından SunExpress ve Condor gibi önde gelen tatil odaklı havayollarında kilit roller üstlendi. Schwaiger, özellikle Almanca konuşulan ülkelerden Türkiye’ye yönelik turizmin gelişmesinde etkin rol oynadı.

 

2025’te 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Corendon Airlines önümüzdeki yaz sezonunda; Birleşik Krallık, Almanya, Polonya, Avusturya ve İsviçre'den İspanya, Yunanistan, Mısır ve Türkiye gibi popüler tatil destinasyonlarına uçuşlar gerçekleştirecek. Düsseldorf, Hannover, Köln-Bonn ve Nürnberg ise şirketin öne çıkan uçuş üsleri arasında yer alacak.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Tam 21 yıl önce tanıtılarak satışa sunulan ve hızla Hyundai'nin en çok tercih edilen modellerinden biri haline gelen TUCSON, Türkiye'nin de dahil olduğu birçok pazarda dikkat çekici başarılara imza attı. C-SUV segmentindeki rekabeti yeniden şekillendiren TUCSON, etkileyici tasarımı, gelişmiş teknolojisi ve üstün sürüş özellikleriyle kullanıcıların gönlünde taht kurarak markanın en beğenilen modellerinden biri olmayı başardı. Türk tüketicisi tarafından da yoğun ilgi gören TUCSON, güçlü mirasından aldığı ilhamla adından söz ettirmeye devam ediyor.
 
Modern ve sportif tasarımıyla C-SUV segmentine yeni bir soluk getiren TUCSON, Türkiye'de benzin, hibrit ve dizel olmak üzere üç motor seçeneği ve beş farklı donanım seviyesi ile satışa sunuluyor. Şimdi ise kullanıcılara yeni bir donanım seviyesi daha sunuluyor. 1.6 T-GDI benzinli motor seçeneğine eklenen yeni Prime versiyonu, 19 inç alaşım jantlarla ilgi çekiyor.
 
TUCSON Prime'da yer alan diğer donanımlar ise; Direksiyondan Kumandalı Vites Kulakçıkları, Kendiliğinden Kararan İç Dikiz Aynası (ECM), 12,3" Çift Entegre Bilgi ve Multimedya Ekranları, LED Ön Farlar, Gündüz Farları ve Pozisyon Lambaları, Direksiyona Entegre Vites Kolu (E-Shift by Wire), Elektrikli Açılır Sunroof, Karartılmış Arka Kapı Camları, Elektronik Park Freni (EPB), Elektronik Kontrollü Çift Bölgeli Klima, Tek Dokunuşlu Elektrikli Camlar (Ön ve Arka) olarak öne çıkıyor.
 
1.6 litrelik turbo beslemeli T-GDI motorla 5.500 devirde 160 PS güç üreten otomobilde 7 ileri çift kavramalı DCT otomatik s?anzımana yer veriliyor. Maksimum olarak 1.500 - 3.500 devirler arası 265 Nm tork üreten otomobilin son hızı ise 192 km/s olarak veriliyor. 0-100 hızlanması ise 4x2 versiyonda 9.4 saniye (4x4 9.8 sn).

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Canon UVgel mürekkepli Colorado M serisi 1,6 m rulodan ruloya yazıcıdaki geliştirmeler dijital tekstil (soft signage) ve kalın medyalar için daha fazla destek sayesinde uygulama alanını genişletirken Arizona platformu artık standart olarak iki yıllık üretici garantisi ile sunuluyor. Bu güncellemeler, PRISMA XL iş akışı çözümleri paketinin bir parçası olan PRISMAguide XL 3.5 ve PRISMAelevate XL 2.2'nin en son sürümleriyle tamamlanıyor ve platformların verimliliğini ve yaratıcı çok yönlülüğünü daha da artırıyor.

Colorado Güncellemeleri

Perakende pazarında büyüyen dijital tekstil segmentinde faaliyet gösteren veya bu segmente girmek isteyen baskı hizmeti sağlayıcıları için Canon, bu medya rulosu türlerini Colorado'ya yüklemeyi çok daha kolay hale getiriyor ve yükleme süresini üçte ikiden fazla azaltarak yaklaşık üç dakikaya indiriyor. Bu yeni yazılım güncellemesi, kullanıcı arayüzü aracılığıyla operatörlere medyaları yükleme sürecinde adım adım rehberlik ediyor; medyaların mükemmel bir şekilde düz ve doğru yerleştirilmesini sağlayarak yazıcıya veya medyaya zarar gelmesini önlüyor ve son çıktının kalitesini artırıyor.

Ayrıca dijital tekstil uygulamaları için özel olarak tasarlanmış Mat Yoğunluk (iki katman) ve Yüksek Yoğunluk (üç katman) olmak üzere iki yeni baskı modu bulunuyor. Bu baskı modları, çoklu mürekkep katmanlarında baskı yapmayı mümkün kılarak perakende ortamlarında sık kullanılan silikon kenar grafikleri gibi arkadan aydınlatmalı uygulamalarda üstün sonuçlar sağlıyor.

Yeni baskı modları, hassas ışık kontrolü ve blokajı mümkün kılarak gözü rahatsız eden ışık sızıntısı olmadan daha yüksek yoğunluklu görseller üretiyor. Ayrıca, UVgel'in avantajlarına FLXfinish+ sayesinde mat, parlak veya hatta mat ve parlak karışık yüzeylerde yüksek kaliteli, esnek, çizilmeye karşı dayanıklı ve kokusuz çıktı gibi yenileri ekleniyor.

İç dekorasyon ve duvar kaplama uygulamalarında kullanabilecekleri malzeme çeşitliliğini de önemli ölçüde artan Colorado M serisi müşterileri, artık önceki baskı kalınlığının iki katı olan 1,6 mm kalınlığa kadar rulo medyalara baskı yapabiliyor. Bununla birlikte Colorado M serisinde örneğin araba magnetleri için daha güçlü manyetik medyalara baskı yapabilmesini sağlayan güncellenmiş Manyetik Medya Kiti de bulunuyor.

Canon, Colorado M serisinde verimlilik artışları da sunuyor. Örneğin, yazıcıyı önceden ısıtmak için uyandırma sıcaklığı ayarı tanımlanabiliyor ve böylece operatörün yazıcının hazır olmasını beklemesine gerek kalmıyor. Colorado'nun yüksek randımanlı UVgel Factory yapılandırmalarına özel başka geliştirmeler de bulunuyor. Örneğin, yazıcıyı entegre sonlandırma ekipmanına bağlayan yeni bir Giriş/Çıkış arayüzü, yazıcıda veya sonlandırma ekipmanında bir sorun ortaya çıkması durumunda üretimi otomatik olarak durdurarak gözetimsiz baskıya olanak tanıyor. Arayüz, daha az kesinti ile işlerin sıkı üretim teslim tarihlerine yetiştirilmesini sağlarken pahalı medyaların israfını önemli ölçüde önleyebiliyor. UVgel Factory yapılandırmalarına yönelik bir başka iyileştirme, baskısı yapılan çıktının geri sarılması sırasında kusursuz gerginlik sağlayan hafif bir gerdirme çubuğu oluyor. Bu özellik, 2.000 metreye kadar uzunluğa sahip jumbo rulolar kullanıldığında özellikle önem arz ediyor. Ayrıca operatörlerin kullanıcı arayüzü üzerinden servis sistemi bağlantısını izleyebilmelerini sağlayan yeni bir Bağlantı Kontrolü özelliğinin de güncellemeler arasında yer alıyor. Bu şekilde herhangi bir kesinti hızlı bir şekilde giderilebiliyor. Böylece çalışma süresini artırıp bakım gereksinimlerini azaltarak operatör memnuniyeti daha da yükseltiliyor.

Arizona yazıcılar için de kullanılabilmesine rağmen Colorado müşterilerinin %55'inden fazlasının kurulumunu yaptığı PRISMAguide XL, en karmaşık uygulamalarda bile ilk seferde doğru çıktı sağladığı gibi karmaşık ve çok katmanlı baskıları mükemmel şekilde işleyip israfı azaltıyor. Yeni PRISMAguide XL 3.5 ise Mac OS ortamları için daha fazla destek sunuyor. Canon web sitelerine yeni doğrudan bağlantılar, sürüm notlarına, “öğretici” videolara ve ürün bilgilerine hızlı erişim sağlayarak operatörlerin uygulamadan çıkmadan ihtiyaç duydukları kaynakları daha kolay bulmalarına olanak tanıyor.

PRISMAguide XL'yi günlük üretim ortamları için daha sezgisel ve verimli hale getiren diğer kullanılabilirlik iyileştirmeleri, sık kullanılan iş akışlarını kolaylaştırıyor ve rutin görevleri tamamlamak için gereken adım sayısını azaltıyor. Bu sayede eğitim sürelerini en aza indirirken verimi en üst düzeye çıkarıyor.

Arizona Güncellemeleri

Canon, Arizona serisi düz yataklı yazıcıları artık standart olarak iki yıllık üretici garantisiyle sunuyor. Böylelikle müşterilere ek bir güvence sağlarken Canon teknolojisinin güvenilirliğine olan güvenini de pekiştiriyor.

PRISMAelevate XL, geçen yıl Arizona müşterileri arasında %50'yi aşan satın alma oranını yakalayarak iyi bir başarıya imza attı. Böylece Arizona ekosisteminin ayrılmaz bir parçası haline gelerek yüksek fiyatlara satılan benzersiz ve yüksek değerli uygulamalarla kullanıcıların pazarda ürünlerini farklılaştırmalarını sağladı. PRISMAelevate XL 2.2, medya gerektirmeyen basılı ürünlerin üretilmesine olanak tanıyan ve yalnızca mürekkep içeren uygulamalar dahil olmak üzere yeni işlevler sunuyor. Bu, geleneksel basılı ürünlerden farklı, özgün kartvizitler, anahtarlıklar ve müşteriye özel promosyon ürünleri gibi uygulamalar için yepyeni yaratıcı olanaklar yaratıyor.

Yeni sürümde Braille alfabesi efekti özelliğinin eklenmesiyle kabartmalı baskı da geliştiriliyor. Renkli mürekkep katmanlarının üzerine şeffaf mürekkep baskısı yapılabilmesi sayesinde Braille ve ADA işaretleri ile görme engelliler için materyallerde 1 mm yüksekliğe kadar Braille noktaları oluşturulabiliyor. Böylece, aynı baskıda hem dokunsal unsurlar hem de görsel bilgiler bir araya getirilebiliyor. PRISMAelevate XL 2.2, çok katmanlı baskılarda gerginliği daha da azaltan geliştirilmiş kalite özellikleri de içeriyor ve yüksek kabartmalı yapılar oluştururken bile düz çıktı sağlıyor. Böylelikle kalın mürekkep uygulamalarında sıklıkla görülen bükülme veya eğrilme önlenir ve daha tutarlı ve profesyonel son ürünler elde ediliyor.

Canon EMEA Geniş Formatlı Baskı Grubu, Pazarlama ve İnovasyon Müdürü Mathew Faulkner: "Başlangıcından itibaren, benzersiz UVgel teknolojisi ile desteklenen Colorado platformu; kalite, verimlilik, uygulama çok yönlülüğü, operasyonel etkinlik ve sürdürülebilirliğin birleşimi ile olağanüstü değer sunmak üzere tasarlandı. Müşterilerimizin geri bildirimleri ve pazar analizleri doğrultusunda geliştirdiğimiz en son yenilikler, müşterilerimize daha da yüksek kaliteli, yüksek verimli ve daha da değerli bir geniş formatlı yazıcı sunmamızı sağladı.

Bu güncellemelerle müşterilerimizin yüksek büyüme potansiyeline sahip dijital tekstil pazarına girmesini kolaylaştırırken genel verimliliği ve çalışma süresini de artırıyoruz. Geliştirilmiş tekstil işleme özellikleri, yükleme süresini önemli ölçüde azaltıp medya israfını önlerken, yeni baskı modları arkadan aydınlatmalı uygulamalar için üstün kalite sunuyor. Colorado ve Arizona’ya yönelik PRISMAguide XL güncellemelerimizle ve Arizona’ya yönelik PRISMAelevate XL güncellemelerimizle birlikte müşterilerimizin kapasitelerini genişletmelerine ve yeni kârlı yaratıcı uygulamalar ve pazarlara girmelerine olanak tanıyarak rekabet avantajlarını artırıyoruz. Bu iyileştirmeler, Canon'un modülerlik ve sahada yükseltilebilirlik stratejisini de destekliyor; müşterilerimiz işleri büyüdükçe üretim yazıcılarını tamamen değiştirmek yerine yeni özellikler çıktıkça teknolojilerini yükseltebiliyor” dedi.

Colorado geliştirmeleri, donanım değişikliği veya servis ziyareti gerektirmeden tüm Colorado M serisi yazıcılar için uzaktan yazılım güncellemesi olarak sunuluyor. PRISMAguide XL 3.5 ve PRISMAelevate XL 2.2 için ise ayrı yazılım güncellemeleri olarak sunuluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Dijital varlık endüstrisinin en büyük şirketi olan Tether, BTCPay Server Foundation'a ikinci kez 100.000 dolarlık hibe sağlayarak açık kaynak yazılım geliştirme konusundaki kararlılığını sürdürdü. Bu destek, Tether'in finansal özgürlüğü teşvik eden altyapılara olan stratejik bağlılığını da güçlendiriyor.
 
Tether, BTCPay Server Foundation'a sağladığı 100.000 dolarlık yeni hibeyle açık kaynak yazılım geliştirme alanındaki desteğini bu yıl da sürdürdü. BTCPay Server, dünya genelinde birçok işletme ve topluluğun Bitcoin ve USDT ile ödeme almasını mümkün kılıyor. Platform, Lightning Network gibi güncel teknolojilerle entegrasyon sağlayarak kripto paraların günlük kullanımdaki işlevselliğini artırıyor. 2025 yılına yönelik bu yeni katkı, yazılımın geliştirme kapasitesini büyütmeyi ve kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda, gizliliğe önem veren ödeme altyapılarına yapılan yatırımları da güçlendiriyor.
 
Tether, finansal özgürlük ve açık kaynak inovasyona desteğini sürdürüyor
 
BTCPay Server'a yapılan hibe desteği hakkında değerlendirmelerde bulunan Tether CEO'su Paolo Ardoino, "BTCPay Server'ın örneklediği finansal özgürlük ve bireysel gizlilik ilkelerini güçlü bir şekilde savunuyoruz. BTCPay Server Foundation'a sağlanan bu yeni hibe, dijital varlık hareketini destekleyen siberpunk (cypherpunk) prensiplerine olan saygımızı yansıtıyor. Bu destek, finansal özgürlüğü teşvik eden, merkeziyetsiz ve sansüre dirençli finansal altyapılar inşa etme taahhüdümüzü de pekiştiriyor. Çalışmalarını destekleyerek, uluslararası ödemeler ve açık kaynak inovasyonu vizyonumuzu ileriye taşıyoruz." ifadelerini kullandı.
 
Bu yenilenen destek, Tether'in Açık Kaynak Yazılım (FOSS) hareketinin, kritik teknolojilere demokratik erişimi sağlama ve merkeziyetsiz finansın (DeFi) geleceğini şekillendirmedeki rolünü önemsediğinin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Tether, bu vizyon doğrultusunda çeşitli projelere kesintisiz destek sunuyor. Bu projeler arasında; tamamen şifrelenmiş bir P2P platform olan Holepunch, merkezi otoritelere ihtiyaç duymadan çalışan ücretsiz mesajlaşma uygulaması Keet ve USDT ile Bitcoin'in farklı sistemlere entegrasyonunu kolaylaştıran Wallet Development Kit yer alıyor. Her biri, daha adil, dayanıklı ve kullanıcı odaklı bir dijital altyapının inşasına katkı sağlıyor.
 
Tether'in sağladığı desteklere ilişkin açıklamalarda bulunan BTCPay Server'ın Çekirdek Katkıcısı ve kurucu üyesi olan Rockstar Dev, "Tether, FOSS'un değerini anlamaya devam ediyor ve P2P (Holepunch), güvenli mesajlaşma (Keet) ve Wallet Development Kit'in ötesinde, BTCPay Server Foundation'a sağladığı bu ikinci hibe ile merkeziyetsiz ödemelere olan bağlılığını bir kez daha teyit ediyor. Bu destek, Vakıf bünyesindeki açık kaynak geliştiricilerine, Bitcoin'i coğrafi veya finansal engellerden bağımsız olarak herkesin kabul edebilmesini sağlayacak araçlar inşa etme fırsatı sunuyor." dedi.
 
Güvenli ödeme sistemlerine olan küresel talep artarken, Tether, gizliliği, bağımsızlığı ve dijital varlıklara evrensel erişimi teşvik eden FOSS öncülerini destekleyerek sektör standartlarını belirlemeye devam ediyor. Bu tür projelere verilen sürekli destek, Tether'in dijital ekosistemi bir düşünce lideri olarak ileriye taşıma ve anlamlı değişimi sağlayan projeleri destekleme konusundaki kararlılığını güçlendiriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Boru, iş sağlığı ve güvenliği konusunda Türkiye’nin önde gelen organizasyonlarından MESS İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri’nde bir kez daha ödüle layık görüldü. Borusan Boru’nun, “SafeClamp - SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi”, İSG Elçileri kategorisinde ödülün sahibi oldu.

 

Türkiye’nin önde gelen çelik boru firması olan Borusan Boru’nun iş sağlığı ve güvenliği alanındaki öncü çalışmaları ödüllendirilmeye devam ediyor. Borusan Boru’nun, “SafeClamp - SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi”, iş sağlığı ve güvenliği konusunda “Sıfır Kaza” hedefiyle hayata geçirilen proje ve uygulamaların ödüllendirildiği, Türkiye’nin en kapsamlı İSG ödül organizasyonu MESS İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri’nde, İSG Elçileri kategorisinde ödülün sahibi oldu.

 

SafeClamp ile havşalama süreçlerindeki riskler minimize edildi
 

Borusan Boru, “SafeClamp - SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi” ile boru üretiminin riskli süreçlerinden biri olan havşalama operasyonu ve hazırlık süreçlerini daha güvenli hale getirdi. Geliştirilen proje ile boru ebatlarına göre havşa çenelerinin değiştirilmesi, clamp tasarımının revizyonu ve mekanizmanın hidrolik basınç regülasyonu ile otomatikleştirilmesi ve optimizasyonu sağlandı. Bu sayede operatörlerin çalışma sırasında kayma, takılma, düşme, iki cisim arasında sıkışma, ateş hattı içerisinde bulunma gibi riskler ile ağır ve tekrarlı yük kaldırma operasyonları iyileştirilerek ergonomik riskler en aza indirildi. Ayrıca, kaza nedeniyle duraklamaları ortadan kaldıran ve üretim süreçlerini hızlandıran sistemle operasyon süresinde yılda %77 oranında azalma sağlandı.

Nihan Alhan: “Hedefimiz Sıfır Kaza”

Borusan Boru İnsan ve Sürdürülebilirlikten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Nihan Alhan, ödüle layık görülmekten duyduğu memnuniyeti dile getirirken; şirket olarak tüm paydaşları için daha güvenli ve sağlıklı çalışma ortamları yaratabilmek amacıyla çalıştıklarını belirtti. Hedeflerinin “Sıfır Kaza” olduğunu ve bu amaç doğrultusunda İSG politikalarını belirlediklerini söyleyen Alhan, şu ifadeleri kullandı:

 

“Borusan Boru olarak sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağımızı en kıymetli değerimiz olarak görüyoruz. Bütüncül olarak ele aldığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımız kapsamında güvenli ve sağlıklı bir iş ortamı sunmak adına İSG stratejimize çok önem veriyoruz. Bu nedenle İSG ile ilgili tüm kanunlar, yönetmelikler ve diğer mevzuat hükümlerine uyuyor ve kendimizi geliştirebileceğimiz yeni projeler üretmek için çalışıyoruz. SafeClamp - SRM Havşa Güvenlik ve Verimlilik Projesi de bu anlayışımız sonunda ortaya çıkan çalışmalarımızdan biri. Bu ödüle layık görülmek, çalışanlarımızın güvenliğini önceliklendirirken aynı zamanda verimliliği artıran yenilikçi çözümler geliştirme kararlılığımızın bir göstergesi. Borusan Boru olarak ‘Sıfır Kaza’ hedefiyle çalışmaya, sektörümüzde güvenlik standartlarını yükselten projeler üretmeye devam edeceğiz”

İş Güvenliğinin Yıldızı Borusan Boru

2015 yılından bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında proje ve uygulamaları ödüllendiren MESS İş Güvenliğinin Yıldızları Ödülleri’nde Borusan Boru, önceki yıllarda gerçekleştirdiği çalışmalarıyla 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında Altın Öneri Kategorisi'nde yer aldı. 2018'de, "VR Teknolojisi ile Vinç Kullanma Eğitimi" projesiyle Tavsiye Edilen Uygulamalar kategorisine de seçilen Borusan Boru, 2019'da "B’Dost Davranış Odaklı Güvenlik Yönetimi" projesiyle yine Tavsiye Edilen Uygulamalar kategorisinde ödüle layık görüldü ve Altın Öneri kategorisinde de “İç Çapak Kırma Robotu” projesiyle ödül aldı. 2021 yılında, "Boru Çekme ve Kaldırma Operasyonu İSG İyileştirmesi" projesiyle İSG Elçileri kategorisinde ödül alan firmalar arasında yer alan Borusan Boru, 2022 yılında ise Eğitim ve İletişimde Yenilikçiler kategorisinde Tavsiye Edilen Uygulamalar arasında gösterildi. 2024 yılında Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesi ile en çok başvuru yapan ve ödül alan şirketleri de ödüllendiren MESS, Borusan Boru’yu İSG 100. Yıl Özel Ödülü’ne layık gördü.

Borusan Boru’nun çalışmaları ayrıca 2022, 2023 ve 2024 yıllarında, iş sağlığı ve güvenliği alanında dünyanın en saygın kuruluşlarından biri olan British Safety Council tarafından düzenlenen International Safety Awards’da da ödüle layık görüldü. Şirket, 2024 yılında İSG & Wellbeing Uygulamaları ile “Distinction” kategorisinde ödül alarak, Türkiye’de üretim yapan firmalar arasında bu ödülü kazanan tek kurum olma ayrıcalığını elde etti.

Borusan Boru Hakkında

1958 yılında kurulan Borusan Boru, yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla çelik boru üretiminde global lider şirketlerden biridir. Üç kıtada faaliyet gösteren şirket, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımıyla sürekli ilerleme kaydederek, dünya çapındaki paydaşlarına değer sunmaya devam etmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

oche İlaç Türkiye, Türkiye ve İsviçre arasındaki Dostluk Anlaşması'nın 100. yıldönümü kapsamında “Geçmişten Geleceğe” temalı özel bir etkinlik gerçekleştirdi. 8 Mayıs Perşembe günü İsviçre Büyükelçiliği'nin ev sahipliğinde ve İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Sayın Guillaume Bertrand Scheurer'in himayelerinde gerçekleşen etkinlik, Sayın Büyükelçi ve Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Farid Bidgoli'nin açılış konuşmaları ile başladı ve kamu temsilcileri ile akademisyenlerin katıldığı panelle devam etti.

Globalde 125, Türkiye'de ise 65 yılı aşkın süredir sağlık alanında faaliyet gösteren Roche İlaç tarafından, Türkiye ile İsviçre arasındaki Dostluk Anlaşması'nın 100. yılı vesilesiyle özel bir etkinlik düzenlendi. 8 Mayıs Perşembe günü, İsviçre Büyükelçiliği'nin ev sahipliğinde ve İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Sayın Guillaume Bertrand Scheurer'in himayelerinde gerçekleştirilen “Geçmişten Geleceğe” temalı etkinlik, Sayın Büyükelçi ve Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Farid Bidgoli'nin açılış konuşmalarıyla başladı. Etkinlik, kamu temsilcileri ve alanında uzman akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen panel oturumuyla devam etti. Panelde, Türkiye'de sağlığın geleceğini şekillendirecek öncelikler ve bu yolculukta tüm sağlık ekosistemine düşen sorumluluklar ele alındı.

Roche İlaç Türkiye, 65 yılı aşkın süredir sağlık ekosistemine değer katıyor
Roche İlaç Türkiye, kuruluşundan bu yana onkoloji, hematoloji, nöroloji, oftalmoloji, romatoloji ve nadir hastalıklar gibi kritik tedavi alanlarında sunduğu yenilikçi çözümlerle on binlerce hastanın yaşam kalitesini iyileştirdi. Ar-Ge çalışmalarıyla tedavi standartlarının gelişimine katkı sundu; çok paydaşlı iş birlikleriyle sağlık sistemine uzun vadeli ve anlamlı bir etki sağladı.

Şirket, yarının ihtiyaçları için bugünden çalışırken, hasta odaklı yaklaşımı, veri ve teknolojiyle birleştirerek hasta yolculuğu boyunca hastaların ve hasta yakınlarının ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler geliştirmeye, araştırma ve geliştirmeye kaynak ayırmaya, paydaşlarıyla iş birliği kurmaya, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirmeye ve böylece sağlık ekosistemi için değer yaratmaya odaklanıyor.

Etkinliğin ev sahipliğini yapan İsviçre'nin Ankara Büyükelçisi Sayın Guillaume Scheurer: “2025 yılı, Türkiye ve İsviçre arasında imzalanan Dostluk Anlaşması'nın 100. yıl dönümünü temsil ediyor. Bu anlamlı yıldönümü, iki ülke arasındaki ortak başarıları kutlamak ve gelecek hedeflerimizi birlikte şekillendirmek için son derece uygun bir vesile. İsviçre açısından ilaç sektörü, sadece inovasyon ve ekonomik gücün değil aynı zamanda bilimsel ilerlemenin ve toplumsal katkının da önemli bir kaynağı. Roche gibi öncü şirketler, yenilikçi çözümler geliştirerek hem sağlık alanındaki ilerlemelere öncülük etmekte hem de toplumların yaşam kalitesini artırmaya katkı sağlıyor. Bu etkinlik, Roche'un Türkiye'deki köklü geçmişini ve geleceğe dönük iş birliği hedeflerini onurlandırırken kıymetli hekim ve akademisyenlerin katılımıyla Türkiye'de sağlığın geleceğine dair önemli çıktılar sunuyor.” dedi.

İsviçre Büyükelçiliği iş birliğiyle, Türkiye ve İsviçre arasındaki dostluğun 100. yılını kutlamak ve bu vesileyle İsviçre kökenli bir şirket olan Roche'un Türkiye'nin sağlık ekosistemine sunduğu katkıları paylaşmak üzere bir araya geldiklerini belirten Roche İlaç Türkiye Genel Müdürü Farid Bidgoli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Roche olarak 65 yılı aşkın süredir Türkiye'de hastaların yaşamına dokunan çözümler geliştirmenin ve sağlık sistemine katkı sunmanın gururunu yaşıyoruz. Bu yıl, Türkiye ile İsviçre arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılını kutlarken, iki ülkenin sağlık alanındaki iş birliğinin geldiği noktayı da onurlandırıyoruz. İsviçre merkezli bir şirket olarak, bilimsel mirasımızı Türkiye'nin güçlü sağlık altyapısı, nitelikli insan kaynağı ve yüksek potansiyeliyle birleştirerek sağlıkta sürdürülebilir çözümler üretmeye kararlıyız. Yapay zekâ destekli tanı teknolojilerinden dijital hasta takip sistemlerine, evde tedavi uygulamalarından sağlık inovasyonlarını destekleyecek girişimcilik platformlarına kadar birçok alanda yatırımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz ki; sağlıkta ilerleme, ancak birlikte mümkün.”

‘Geçmişten Geleceğe' panelinde Türkiye'de sağlığın geleceğini şekillendirecek öncelikler ve bu yolculukta tüm sağlık ekosistemine düşen sorumluluklar ele alındı
Etkinlik kapsamında düzenlenen “Geçmişten Geleceğe” paneli, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Özsarı moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Panele, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi İyi Klinik Uygulamalar Mükemmeliyet Merkezi Proje Direktörü Prof. Dr. Simten Malhan ve Türkiye Kanser Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Burak Civelek konuşmacı olarak katıldı. Panelde, sağlık altyapılarının ve teknolojik yatırımların desteklenmesinin sektörün sürdürülebilir gelişimi açısından taşıdığı önem vurgulandı. Kamu, özel sektör ve akademi iş birliklerinin sağlık politikalarına katkı sağlamak amacıyla daha da güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Roche Hakkında
1896 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde kurulan ve markalı ilaçların ilk endüstriyel üreticilerinden biri olan Roche, dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketi ve In Vitro Diagnostik (vücut dışı tanı) alanında dünya lideridir. Roche, dünya çapında insanların yaşamlarını iyileştirmek için tanı ve tedavi çözümleri geliştirmek üzere bilimsel mükemmelliğe ulaşmak için çalışmaktadır.
Kişiye özel sağlık hizmetleri alanında öncü olan Roche, sağlık hizmetlerini toplum üzerindeki etkisini artıracak şekilde dönüştürmek için çalışmalarını sürdürmektedir. Roche, her bir bireye en iyi sağlık hizmetini sunmak için birçok paydaşla iş birliklerine imza atarak, tanı ve tedavi alanındaki güçlü konumunu klinik uygulamalardan elde edilen veri içgörüleriyle desteklemektedir.
Roche, çalışma alanlarında benimsediği uzun vadeli bakış açısı sayesinde Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksleri tarafından üst üste 13 kez ilaç endüstrisindeki en sürdürülebilir şirketlerden biri olarak seçilmiştir. Bu, Roche'un faaliyet gösterdiği her ülkede, yaptığı yerel ortaklar ile birlikte sağlık hizmetlerine erişimi artırma çabalarının bir sonucudur.
Roche Grubu Amerika'da bulunan Genentech'in tamamına, Japonya'da bulunan Chugai Pharmaceutical şirketinin de çoğunluk hissesine sahiptir.
Ayrıntılı bilgi için www.roche.com'u ziyaret ediniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TED Üniversitesi’nin ortakları arasında yer aldığı “YES Impact: Youth Empowerment for Social Impact” projesi, Avrupa Birliği tarafından Erasmus+ Programı Ana Eylem 2 - Gençlik Alanında İşbirliği Ortaklıkları (KA220-YOU) kapsamında 250 bin euro fon almaya hak kazandı. T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı liderliğinde, İstasyonTEDÜ, Yunanistan’dan InterMediaKT ve İspanya’dan Social Innovation Cluster CLM ortaklığıyla yürütülecek proje, gençlik çalışanlarını sosyal girişimcilik alanında rehberlik edecek yetkinliğe kavuşturmayı hedefliyor. Proje fonunun 40.212 euro’luk bölümü TEDÜ’ye tahsis edildi. Mayıs 2025’te başlayacak ve 30 ay sürecek olan YES Impact projesiyle gençlik çalışanlarını, genç sosyal girişimcilere rehberlik etmek ve onları desteklemek için gerekli beceri ve araçlarla güçlendirmek amaçlanıyor.

“Genç Sosyal Girişimcileri Destekleme El Kitabı” hazırlanacak

YES Impact projesinde, İspanya, Türkiye ve Yunanistan’daki gençlik çalışanların genç sosyal girişimcilere rehberlik edebilmeleri için “Genç Sosyal Girişimcileri Destekleme El Kitabı” hazırlanacak. El kitabı, sosyal girişimciliğin temel kavramlarını, gençler arasında farkındalığı artırma araçlarını, genç sosyal girişimcileri destekleme stratejilerini, finansal ve finansal olmayan destek sistemlerinin haritalarını ve yerel yetkililerle etkileşim kurmaya yönelik araçları içerecek. Genç Sosyal Girişimcileri Destekleme El Kitabı’nın geliştirilmesi ve gençlik çalışanlarının el kitabını etkin bir şekilde kullanabilmesi için proje ortakları kendi ülkelerinde eğitici eğitimleri gerçekleştirecek.

Gençlik çalışanlarına yol haritası, gençlere ilham

İstasyonTEDÜ Genel Koordinatörü Dr. Sinem Güravşar Gökçe, projeye ilişkin şunları söyledi: “İstasyonTEDÜ Sosyal İnovasyon Merkezi, TED Üniversitesi bünyesinde 2016 yılından bu yana Türkiye’de sosyal girişimciliğin gelişmesi için çalışıyor. Bugün sosyal girişimlerin liderlerine baktığımızda gençlerin ve kadınların geleneksel girişimlerden farklı olarak çok ön planda olduğunu görüyoruz. Bu nedenle gençlerin sosyal girişimciliğe dair doğru bilgiye erişimini sağlamak bizim için çok önemli. YES Impact projesiyle gençlik çalışanlarının kendi bölgelerinde birer sosyal girişimcilik elçileri gibi hareket etmelerine katkı sunacağız. Bakanlığın mevcut gençlik merkezleri ve gençlik STK’larının katkılarıyla daha fazla gencin sosyal fayda yaratarak gelir elde edebileceğini fark etmesini sağlayarak kalıcı ve yaygın bir etki yaratmayı hedefliyoruz.”

Politika önerileri ve savunuculuk faaliyetleri

YES Impact projesi yalnızca eğitimle sınırlı kalmayacak; aynı zamanda genç sosyal girişimciliğin önündeki engelleri ve fırsatları analiz eden bir politika raporu da hazırlanacak. Türkiye, Yunanistan ve İspanya’da yürütülecek bu çalışma kapsamında, karar vericilere yönelik politika önerileri geliştirilecek ve ilgili kurum temsilcileriyle çevrim içi atölyeler düzenlenecek.