Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Mısır'ın tarihi İskenderiye şehri, 25-27 Şubat 2025 tarihlerinde, sürdürülebilir nükleer teknolojinin geleceğini değerlendirmek için dünyanın farklı yerlerinden 300'den fazla genç profesyonel, öğrenci ve küresel lideri bir araya getirecek Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu'na ev sahipliği yapacak. Mısır Nükleer Santraller Kurumu'nun (NPPA), Rosatom ortaklığıyla düzenleyeceği bu önemli etkinlik, El Dabaa Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) bölgenin ekonomik kalkınması ve düşük karbonlu geleceği üzerindeki etkisini sergileyerek, nükleer teknolojilerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü teşvik etmeyi amaçlıyor.
Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu, öğrenciler ve genç liderler için yenilikçi araştırmalar sunabilecekleri, kariyer fırsatlarını görüşebilecekleri ve yeşil ve sürdürülebilir enerji geçişi konusunda atölye çalışmalarına katılabilecekleri iş birliğine dayalı bir platform haline gelecek. Forum, sürdürülebilir kalkınmada nükleer enerjinin rolü, nükleer endüstri için kapasite oluşturma ve gençlik güçlendirme programları gibi temel konularda diyaloğu kolaylaştırmak için tasarlanmış kapsamlı bir gündem sunacak. Etkinlik, hükümet yetkilileri, nükleer endüstri yöneticileri ve sürdürülebilirlik uzmanlarının küresel gelişmeler ve zorluklar hakkında fikirlerini paylaşacakları "İnsanlık için Nükleer Teknolojiler" başlıklı üst düzey bir genel oturumla açılacak. Daha sonra katılımcılar, nükleer teknolojilerin çeşitli endüstrilerin gelişimini ve modern insanların yaşam kalitesini nasıl etkilediğine odaklanan Enerji Dışı Nükleer Uygulamalar üzerine tematik görüşmelere katılacaklar.
NPPA Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muhammed Dwiddar, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Nükleer teknolojilerin, Mısırlı gençlerin büyümeleri, potansiyellerini ortaya çıkarmaları ve kariyer seçimleri yapmaları için çeşitli fırsatlar yarattığına inanıyoruz. El-Dabaa NGS, ülkemiz için gerçekten de amiral gemisi bir projedir ve genç nesiller için temiz ve sürdürülebilir bir geleceğe katkımızdır. Bu nedenle, nükleer teknolojilerin nasıl gelişeceğini ve geleceği nasıl etkileyeceğini genç profesyoneller ve öğrencilerle değerlendirmek üzere, gelecekteki NGS'ye iki saat uzaklıktaki İskenderiye'de Sürdürülebilir Nükleer Teknolojiler için Uluslararası Gençlik Forumu'na ev sahipliği yapıyoruz" dedi.
Rosatom'un Nükleer Enerji'den Sorumlu Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Rosatom'un Mühendislik Birimi Atomstroyexport (ASE) A.Ş. Başkanı Andrey Petrov da, "2025 yılında, gelişmiş nükleer bilgi ve yeniliklerin 80. yıl dönümünü kutluyoruz. Rosatom, El Dabaa NGS'yi inşa etme ve yeni nesil yüksek nitelikli profesyonellerin eğitimi konusundaki deneyimini Mısır ile paylaşmaktan gurur duyuyor. İskenderiye'de düzenlenecek Uluslararası Gençlik Forumu'nun, Mısır ve diğer birçok ülkeden gençleri nükleer teknolojilerin sürdürülebilir misyonunu ve ayrıcalıklı iş birliğimizi görüşmek üzere bir araya getireceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Odeabank ve Erişilebilir Her Şey'in birlikteliğiyle hazırlanan "Erişilebilirlik Üzerine Sohbetler" programının ilk bölümü yayınlandı! Mayıs ayına dek her Çarşamba bir yeni bölümüyle Odea Radyo'da dinleyicileriyle buluşacak "Erişilebilirlik Üzerine Sohbetler", erişilebilirliğe engel grupları ve farklılıklar üzerinden yenilikçi ve farklı bir bakış açısı kazandırıyor.
Erişilebilir uygulamaların sadece engel gruplarına ve farklılıklara sahip olanlara değil, herkese uygun olduğu anlatılıyor
Sekiz bölümden oluşan programda pek çok farklı konu masaya yatırıldı. İlk bölüm Erişilebilirlik 101'de, çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarını derinlemesine inceleyerek engellilik kavramıyla ilgili toplumsal söylemler sorgulanırken, "Bunu Duymamış Olayım" bölümünde erişilebilir iletişim üzerine kapsamlı tartışmalar yapılıyor. Mars'ta Erişilebilirlik bölümünde ise Erişilebilir Her Şey ekibi, spekülatif bir yaklaşımla fiziksel alanlar ve sosyal normların yeniden tasarımına yönelik yaratıcı yolları keşfediyor.
Alanında uzman konuklarla erişilebilirlik için çözüm önerileri sunuluyor
"Türkiye'de Erişilebilirlik Politikaları" bölümünde İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Üyesi Avukat Çağrı Yıldırım, Türkiye'deki erişilebilirlik politikalarını ve dünya çapındaki güncel gelişmeleri ele alırken, erişilebilirlik konusunda daha kapsayıcı bir bakış açısı sunuyor. Engelsiz Erişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nurşen Korkmaz, "Eşit Bir Seçim Mümkün mü?" başlığında seçim süreçlerinde engellenen bireylerin erişilebilirliğini ve bağımsız oy kullanma hakkının etik boyutunu tartışıyor. SENED Derneği Engelli Dahiliyeti Koordinatörü İdil Seda Ak, "Deprem Bize Neyi Gösterdi?" bölümünde kriz dönemlerinde engellenen bireylerin deneyimlerini ve afet süreçlerinde uygulanabilecek kapsayıcı çözümleri vurguluyor. Oyuncu, sunucu ve girişimci Ceyda Düvenci'nin yer aldığı "Anne, Ben Engelli Miyim?" bölümünde ise çocukların engellilik ve farklılıkları algılama biçimlerini, çocuk edebiyatının bu konuda nasıl bir rol üstlendiği konuşuluyor. Kültür üreticisi Eser Epözdemir'in ağırlandığı "Sanat Kimin İçin?" programında engellenen bireylerin sanat dünyasında kimlik bulma süreçlerini ve sanatın kapsayıcı bir araç olma gerekliliği üzerinde duruluyor.
İlk bölümü yayınlanan ve 12 Şubat itibarıyla her Çarşamba 13.00'da yeni bölümü yayınlanacak 8 bölümlük program Karnaval web sitesi ve uygulaması ile Odeabank'ın websitesinde dinlenebilen Odea Radyo'dan dinlenebilecek.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
L’Oreal Grup, ünlü Fransız markası Jacquemus ile güzellik sektörü için uzun vadeli ve özel bir ortaklık imzaladığını duyurdu. L’Oreal Luxe çatısı altında gerçekleşen bu iş birliği, JACQUEMUS’un estetik vizyonunu global pazarda genişletmesini sağlarken, markanın büyümesini de destekleyecek.
2009 yılında Simon Porte Jacquemus tarafından Paris’te kurulan JACQUEMUS, açıldığı yıldan bu yana lüks moda dünyasını yaratıcılık ve hayal gücüyle canlandırıyor. Tasarımcının Güney Fransa’da yetişmesinden ilham alarak oluşturduğu hikayeler ve yaratıcı vizyonu markayı global modada güçlü bir konuma taşıdı. Dijital stratejilere öncelik vererek, sosyal medya odaklı büyüme modeliyle hızla yükselen marka, şimdi fiziksel perakende deneyimini genişleterek, güzellik sektöründe kendine L'Oreal Luxe ile yer açıyor.
L'Oreal Luxe Başkanı Cyril Chapuy bu yeni iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “JACQUEMUS'u marka portföyümüze katmaktan ve onun olağanüstü lüks güzellik potansiyelini ortaya çıkaracak olmaktan büyük heyecan duyuyoruz. JACQUEMUS’un sınırları zorlayan, yaratıcı ve oyuncu kimliğiyle oluşturduğu benzersiz marka konumlandırması, L'Oreal Luxe'un ikonik marka portföyünü mükemmel bir şekilde tamamlayacak ve dünya çapındaki liderliğimizi güçlendirecek."
JACQUEMUS Başkanı, Kurucusu ve Yaratıcı Direktörü Simon Porte Jacquemus ise iş birliğine ilişkin: “On beş yıl önce Jacquemus'u hayal etmeye ve yaratmaya başladım. Parfüm ve güzellik her zaman marka vizyonumun bir parçasıydı. Bugün bu hayali lider güzellik grubu L'Oreal ile gerçekleştirmekten gurur duyuyorum. Geleceğin bizim için neler getireceğini görmek beni heyecanlandırıyor” dedi.
L'Oreal Grup Hakkında
Dünyanın önde gelen güzellik şirketi L’Oreal Grup, 100 yılı aşkın süredir kendisini tek bir amaca adamıştır: dünya çapındaki tüketicilerinin güzellikle ilgili ihtiyaçlarını yerine getirmek. Varoluş amacı olan dünyayı harekete geçiren güzelliği yaratmak; L’Oreal Grup’un güzelliğe yaklaşımını kapsayıcı, etik, cömert, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliğe bağlı olarak tanımlar. L’Oreal Grup, 36 uluslararası markadan oluşan geniş portföyü ve ‘Gelecek için L’Oreal’ programındaki iddialı sürdürülebilirlik taahhütleriyle herkese kalite, etkinlik, güvenlik, samimiyet ve sorumluluk açısından en iyisini sunmak için çalışır. 4.000’den fazla bilim insanı ve 5.500 teknoloji uzmanından oluşan özel bir araştırma ve inovasyon ekibiyle hareket eden L’Oreal Grup, Tekno-Güzellik güç merkezi olmaya odaklanırken, güzelliğin geleceğini yaratmaktadır.
Daha fazla bilgi için https://www.loreal.com/en/mediaroom/
JACQUEMUS Hakkında
JACQUEMUS, Simon Porte Jacquemus tarafından 2009 yılında Fransa'nın Paris şehrinde kuruldu.
Tasarımcının merhum annesinin anısına adanan marka, ilhamını kültür tutkusundan alıyor. JACQUEMUS' un erkek ve kadınlara yönelik hazır giyim ve aksesuar koleksiyonları, güzel sanatlar fotoğrafçılığından dekoratif sanatlara, sinemaya, resme ve heykele kadar uzanan etkileri kapsayan, Fransız yaşam tarzına ve evrensel güzellik jestlerine gönderme yapıyor.
Yıllar boyunca JACQUEMUS, Paris'teki bir yüzme havuzu veya Musee Picasso'nun içi, Provence'taki bir lavanta tarlası veya Paris dışındaki bir buğday tarlası, Camargue'deki bir tuz bataklığı, Hawaii'deki bir plaj ve Château de Versailles gibi beklenmedik yerlerde podyum prodüksiyonları sahneledi.
Bugün, merkezi Paris'in 8. bölgesinde bulunan JACQUEMUS, 300'den fazla çalışana sahip bağımsız bir moda evidir. Hızla büyüyen dijital varlığı ve dünya çapındaki ticari yaygınlığıyla tanınan JACQUEMUS, 2022'de Paris'te 58, Avenue Montaigne'de markanın ilk kalıcı amiral mağazasını açmadan önce dünya çapında yeni perakende deneyimlerine ev sahipliği yaptı.
Bu dönüm noktasının ardından Dubai, Seul, New York (Soho), Londra'da (New Bond Street) uluslararası mağazalar açıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
FinTech ekosisteminin ve dijital dönüşümün Türkiye ve dünyada çok büyük bir hızla büyümeye devam ettiğini belirten Ödüyo Genel Müdürü Erman Yapıcı, Ödüyo'nun 2024 yılına dair verilerini paylaştı.
2025 yılı sonuna kadar finansal teknolojilerde açık bankacılık ve gömülü finans çözümlerinin büyük bir sıçrama yapacağını ve yapay zekâ teknolojisinin de, fintechin ayrılmaz bir parçası haline geleceğini belirten Yapıcı, "Ödüyo olarak 2024 yılında online tahsilatta işlem adedimiz 1 milyon 856 bin olarak gerçekleşirken, işlem hacmimiz ise 33 Milyar TL'ye ulaştı. 2023 yılında bu rakam 14 Milyar TL'ydi. 33 milyar TL olarak gerçekleşen işlem hacminde kredi kartı taksit dağılımı ise; %27,2 tek çekim; %19 iki taksit, %16 üç taksit, %15 altı taksit ve diğer %33 olarak gerçekleşti." dedi.
Öne Çıkan Sektörler Otomotiv, Gıda veTarım Oldu
B2B olarak 360 bin, kullanıcı sayısı ise 4 bin 800'den fazla olan Ödüyo'nun 33 Milyar TL'lik işlem hacminde öne çıkan sektörler ise; %18 ile Otomotiv, %15 ile Gıda ve Tarım, %12 ile Mobilya, %10 ile Isıtma-Soğutma, %8 ile Hırdavat, Tekstil, %6 ile Petrol ve %8 ile Diğer oldu.
Açık hesap (vadeli), peşin sipariş, fatura gibi senaryoları ERP sistemleri ile entegre olarak uyarlanabilir özellikleriyle tamamen yenilikçi bir yapıya sahip Ödüyo ile SMS ve e-mail göndererek 7/24 kesintisiz ödeme alabilmek mümkün. Ödüyo kullanmaya karar veren firma için firmaya özel bir ödeme sayfası açılırken, firma bu sayfa üzerinden tahsilat gerçekleştireceği müşteri ve bayilerine ait toplam borç, vadesi gelen borç, irsaliye, fatura ve sipariş gibi kayıtları görüntüleyebiliyor. Dilediği ödeme seçenekleri ve türleriyle tahsilat gerçekleştirmek istediği müşteri veya bayilerine SMS ve e-mail bildirimleri gönderebilirken, ödeme bildirimi alan müşteri gelen link üzerinden dilediği bir kartla ödemesini gerçekleştirebiliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Destek Patent, ISO 10668 Marka Değerleme Sertifikası'na sahip ilk Türk şirketi olarak, markaların gerçek değerini ortaya çıkarıyor. Son dönemde artan satın almalar, birleşmeler ve halka açılma teşebbüsleri ve sürdürülebilirlik çalışmaları marka değerlemeye olan ilgiyi de artırıyor. Öyle ki, marka değerleme hizmeti şirketlerin daha kolay ulaşması için artık Destek Patent liderliğinde TİA hizmetlerine dahil oldu.
Günümüz iş dünyasında şirketlerin toplam değerinin önemli bir bölümünü oluşturan markalar, finansal açıdan kritik bir varlık olarak öne çıkıyor. Marka değeri, şirketlerin sahip olduğu en önemli maddi olmayan duran varlıkların başında geliyor. Doğru değerleme ise şirketlerin finansal planlamalarından yatırım kararlarına, uluslararası iş birliklerinden kredi süreçlerine kadar pek çok alanda avantaj sağlıyor. Marka değerlemenin şirketlerin yeni yol haritası olduğunu ifade eden Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, "Marka değerleme, şirketlerin satın alma ve birleşme süreçlerinden kredi teminatına, yurt dışı pazarlara açılmadan distribütör ağını genişletmeye kadar pek çok stratejik kararda belirleyici rol oynuyor. Düzenli olarak yapılan değerleme çalışmaları, şirket yönetimlerinin performans değerlendirmesinde ve stratejik hedeflerin belirlenmesinde yol gösterici oluyor" dedi.
"Marka değerleme artık finansal sistemin güvencesi"
Yamankaradeniz "Marka değerleme, modern finansal ekosistemin temel güvenlik mekanizmalarından birine dönüşmüş durumda. NatWest gibi küresel finans devlerinin, şirketlerin marka değerini teminat olarak kabul eden finansman programları geliştirmesi, bu alanın kritik önemini gözler önüne seriyor. Marka değerinin güvenilir bir finansal varlık olarak kabulü, şirketlere yeni nesil finansman kaynaklarına erişim imkanı sağlarken, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilir büyüme stratejilerinin de önemli bir bileşeni haline geldi. Türkiye'de gerçekleştirilen marka değerleme çalışmaları, yerel ekonomik göstergeler ve sektörel dinamiklerin yanı sıra, global rekabet koşulları, dijital dönüşüm yetkinlikleri ve sürdürülebilirlik performansı gibi çağın gerekliliklerini de dikkate alıyor. Bu çok boyutlu değerlendirme yaklaşımı, Türk şirketlerinin uluslararası finansman olanaklarına erişimini kolaylaştırırken, küresel pazarlarda rekabet güçlerini de artırıyor" değerlendirmesinde bulunuyor."
Destek Patent, markaların gerçek değeri ortaya çıkıyor
"Destek Patent olarak sunduğumuz marka değerleme hizmeti, uluslararası standartlara uygun üç temel metodoloji üzerine kurulu: Pazar yaklaşımı markanın sektördeki konumunu, maliyet yaklaşımı markanın oluşturulması için yapılan yatırımları, gelir yaklaşımı ise markanın
gelecekte yaratacağı finansal değeri esas alıyor. Deneyimli teknik ekip ve özel yazılımlarla yapılan analizler, markaların gerçek değerinin belirlenmesini sağlıyor."
Güçlü iş birliği ile yeni dönem
"Destek Patent olarak marka değerleme alanımızdaki hizmetlerimizi Türkiye İtibar Akademisi (TİA) ile yaptığımız iş birliğiyle daha da güçlendirdik. TİA'nın Ekonomiye Fayda Endeksi, Gençlik Endeksi ve Türkiye Katma Değer Endeksi gibi sektörel derecelendirme çalışmalarındaki tecrübesi, Destek Patent'in fikri ve sınai haklar alanındaki uzmanlığıyla birleşti. Sınai mülkiyet hakları, şirketlerin önemli varlıkları arasında yer alıyor. Türkiye İtibar Akademisi ile başlattığımız iş birliği sayesinde sınai mülkiyet haklarının değerlemesini daha kapsamlı hale getirmeyi planlıyoruz. Bu çalışmalar, şirketlerin sahip oldukları sınai mülkiyet haklarının finansal değerini belirlememize ve bu değeri şirket bilançolarına yansıtmamıza yardımcı olacak. Değerleme süreçlerini geliştirerek hem şirketlere hem de ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Sınai mülkiyet hakları, stratejik bir yatırım alanı olarak ele alınmalı. Doğru değerleme, şirketlerin rekabet gücünü artırmada önemli bir rol oynamakta."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
DHL Express Türkiye'nin Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Murat Demirbaş atandı. Demirbaş, yeni görevine 3 Şubat 2025 itibarıyla başladı.
Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü'nden mezun olan Murat Demirbaş, kariyerine Philips bünyesinde satış ve pazarlama alanında başladı. Beş yıl süren bu deneyimin ardından 2002 yılında British American Tobacco (BAT) şirketine katıldı. BAT'de geçirdiği yıllar boyunca satış ve pazarlama bölümlerinde önemli roller üstlenen Demirbaş, sırasıyla Kafkaslar İş Geliştirme Müdürü, Türkiye Ticari Pazarlama ve Dağıtım Proje Müdürü, Türkiye İş Geliştirme Direktörü, Türkiye Strateji ve Planlama Direktörü, BAT İran Genel Müdür Yardımcısı ve BAT Londra Global Tüketici Pazarlama Geliştirme Müdürü rollerinde görev yaptı. 2020 yılında ise kendi danışmanlık şirketini kurdu.
Farklı coğrafyalarda kazandığı satış ve pazarlama deneyimiyle DHL Express Türkiye'ye değer katacak olan Murat Demirbaş, evli ve bir çocuk babası. Demirbaş, motor sporları ve basketbolla yakından ilgileniyor, ayrıca boş zamanlarında iş stratejisi oyunları geliştirmeyi seviyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Japon motosiklet markası Suzuki, 'Kick Start' kampanyası ile motosiklet tutkunlarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor. 2024 yılında Türkiye'de rekor kırarak 3 bin 500 motosiklet satışına ulaşan ve 2,5 kat büyüme kaydeden Suzuki, scooter segmentindeki yenilikçi modelleriyle öne çıkıyor. Suzuki yetkili satıcılarında satışa sunulan Suzuki Kick Start kampanyası kapsamında cazip ödeme avantajları ile öne çıkıyor. Ayrıca ilk 6 aylık Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemesi Doğan Trend tarafından karşılanıyor. Kampanyaya dâhil olan seçili modeller, plaka ve ruhsat işlemleri tamamlanmış şekilde yetkili satıcılarda hazır bekliyor ve satın alma işleminin ardından hemen teslim ediliyor. Suzuki Avenis 125, Burgman 125 ve Address 125 modellerine özel kampanya kapsamında Doğan Trend tarafından 9 taksit imkânı sunuluyor.
Suzuki Scooter Modellerinde 9 Taksit ve Özel Fiyatlar Doğan Trend'de
Yenilikçi teknolojileriyle öncü bir marka olan Suzuki, scooter segmentindeki modelleriyle şehir içi kullanımda pratikliği, konforu ve yakıt ekonomisiyle öne çıkıyor. Kampanya kapsamındaki modellerin fiyat detayları şu şekilde: Suzuki'nin modern tasarımı ve güçlü motoruyla şehir içi ulaşımda hem performans hem de konfor sağlayan scooter modeli Avenis 125 peşin alımlarda 115 Bin TL'lik satış fiyatıyla motosiklet severlerle buluşuyor. Suzuki'nin efsanevi Burgman serisinin Street 125 modeli ise lüks özellikleri, geniş saklama alanı ve konforlu sele tasarımıyla scooter segmentinde fark yaratıyor. Suzuki Burgman serisinin Street 125 modeli 125 Bin TL'den, şehir içi ulaşımda pratiklik ve yakıt ekonomisi Address 125 modeli ise 109 Bin TL'den satışa sunuluyor. Ayrıca motosikletler 9 ay taksitli ödeme seçeneğiyle Suzuki Yetkili Satıcılarında tüketicilerin beğenisine sunuluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
L’Oreal Türkiye, “Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var” yaklaşımıyla 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’ne dikkat çekti. Türkiye’nin en uzun soluklu kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden biri olan “Bilim Kadınları İçin” Programının her yıl etki alanını daha da büyüten L’Oreal Türkiye, Young Guru Academy (YGA)’nin ‘Bilim Seferberliği’ne destek verdi. Bu kapsamda, Doğu Anadolu’da bine yakın çocuğu bilim setleriyle buluşturarak erken yaşta bilime merak duymalarına ve bilimsel düşünme becerilerini geliştirmelerine katkıda bulundu.
L’Oreal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürütülen “Bilim Kadınları İçin” Programı, 23 yıldır bilim kadınlarının başarılarını taçlandırmayı, cam tavanları kırmalarını desteklemeyi ve yeni nesillere ilham vermeyi amaçlıyor. Young Guru Academy (YGA)’nin ‘Bilim Seferberliği’ne sağlanan bu destek ile çocuklar bilim ile erken yaşta buluşturuluyor ve geleceğin bilim insanlarının yetişmesine katkı sağlanıyor. Bilimde kadınların ve kız çocuklarının eşit temsili için farkındalık yaratmayı amaçlayan 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’nünü vurgulayan L’Oreal Türkiye, bu yıl da bilimin ışığını daha geniş kitlelere yaymaya devam ediyor. Çocukların merak duygularını erken yaşta bilimle buluşturmanın önemini vurgulayan L’Oreal Türkiye, Doğu Anadolu’daki dezavantajlı bölgelerde eğitimine devam eden bine yakın çocuğa bilim setleri hediye etti. Young Guru Academy tarafından belirlenen Erzurum’un Oltu ilçesindeki Oltu Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu ve Oltu Karabekir Ortaokulu’nda eğitimine devam eden çocuklar, bilim setlerini heyecanla keşfederek bilime olan ilgilerini pekiştirdi.
Doğu Anadolu’dan henüz bir bilim kadını ödüllendirilmedi
Bu yıl 23. kez düzenlenecek olan "Bilim Kadınları İçin" Programında, Doğu Anadolu’daki üniversitelerden bir bilim kadınının henüz ödül almamış olması dikkat çekiyor. L’Oreal Türkiye, bölgedeki bilimsel potansiyelin daha görünür hale gelmesi ve teşvik edilmesi için yeni adımlar atmaya devam ediyor. Bu kapsamda, yaklaşık 25 yıldır faaliyet gösteren Young Guru Academy’nin ‘Bilim Seferberliği’ programına destek veren L’Oreal Türkiye çocuklara bilimi sevdirmek amacıyla harekete geçti. Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Harvard & MIT'de öğretim üyeliği yapmış olan Prof. Dr. Mehmet Toner, Psikolog ve Yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu ve Eğitim Politikaları Danışmanı Sevinç Atabay danışmanlığında geliştirilen bilim setleriyle çocukları buluşturan L’Oreal Türkiye, genç neslin bilimsel merakını artırmayı hedefliyor.
“Bilim Kadınları İçin” Programı hakkında
L’Oreal Türkiye ve UNESCO Türkiye Millî Komisyonu iş birliğiyle hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin” Programı, 40 yaş altındaki genç ve yetenekli bilim kadınlarını destekleyerek projelerinin uluslararası alanda görünürlüğünü artırıyor. Bugüne kadar 124 bilim kadınının projelerini ödüllendiren L’Oreal Türkiye, bilimde cinsiyet eşitliğini güçlendirmeye ve genç bilim insanlarını teşvik etmeye devam ediyor.
Program kapsamında bu yıl da Yaşam ve Çevre Bilimleri ile Fiziki Bilimler alanlarında çalışan dört bilim kadınına proje desteği sağlanacak. 40 yaş altındaki bilim kadınları, özgün projeleriyle programa 31 Ocak - 2 Haziran tarihleri arasında L'Oreal Türkiye 2025 Call for Application | For Women in Science üzerinden başvuru yapabilecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.