Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Müşterilerinin sektörlerine özel riskleri etkili bir şekilde yönetmeleri için yaratıcı çözümler sunan Marsh’ın yayınladığı ‘Küresel Sigorta Piyasa Endeksi’ne göre küresel ticari sigorta fiyatları 2024 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2 düşüş gösterdi.
Dünyanın lider sigorta brokeri ve risk danışmanı Marsh, ‘Küresel Sigorta Piyasası Endeksi’nin 2024 yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Verilere göre, küresel ticari sigorta fiyatları yüzde 2 düşerek, yedi yıl süren artış trendinin ardından ilk kez üst üste iki çeyrek boyunca geriledi.
Sabit kıymet branşındaki yoğun rekabet, sorumluluk sigortasında fiyatların daha dengeli seyretmesi, finansal sigortalarda istikrarın sağlanması ve siber risk primlerindeki hızlı düşüş, 2021’in ilk çeyreğinden bu yana fiyatların daha ılımlı bir seyir izlemesine neden oldu.
Bölgesel olarak incelendiğinde, 2024’ün dördüncü çeyreğinde Pasifik yüzde 8, Birleşik Krallık yüzde 5, Asya yüzde 3, Avrupa yüzde 2 ve Kanada yüzde 2 fiyat düşüşleri yaşarken, Latin Amerika ve Karayipler (LAC) ile Hindistan, Orta Doğu ve Afrika (IMEA) bölgelerinde yüzde 1’lik artış görüldü. ABD’de ise üçüncü çeyrekte kaydedilen yüzde 3’lük artışın ardından fiyatlar sabit kaldı.
Raporda öne çıkan bazı önemli bulgular şöyle;
Sabit kıymet sigorta fiyatları, 2024’ün üçüncü çeyreğinde kaydedilen yüzde 2’lik düşüşün ardından küresel çapta yüzde 3 oranında geriledi. En yüksek fiyat düşüşü yüzde 8 ile Pasifik bölgesinde görülürken, ABD ve Birleşik Krallık’ta fiyatlar yüzde 4 oranında düştü. Kanada, LAC ve Asya’da ise daha küçük ölçekli düşüşler yaşandı. Avrupa’da fiyatlar sabit kalırken, Hindistan, Orta Doğu ve Afrika (IMEA) bölgesinde yüzde 3’lük bir artış kaydedildi.
Küresel sabit kıymet sigorta piyasası, başta Los Angeles yangınları olmak üzere, 2025 yılında toplam katastrofik hasar birikimlerini etkilemesi muhtemel olaylara karşı hassasiyetini koruyor.
Sorumluluk sigortası fiyatları, üçüncü çeyrekteki yüzde 6’lık artışın ardından küresel çapta yüzde 4 yükseldi. ABD’de fiyatlar yüzde 7 ile diğer bölgelere kıyasla daha fazla artış gösterirken, LAC bölgesinde yüzde 5’lik bir artış kaydedildi. Diğer bölgelerde ise fiyat değişimleri yüzde 2 düşüş ile yüzde 1 artış arasında farklılık gösterdi.
Finansal ve mesleki sorumluluk sigortaları fiyatları, onuncu çeyrek üst üste düşüş göstererek küresel ölçekte yüzde 6 geriledi. Güçlü rekabet ve artan kapasite sayesinde tüm bölgelerde fiyat düşüşleri yaşandı.
Siber sigorta fiyatları, bir önceki çeyrekteki yüzde 6’lık düşüşün ardından küresel olarak yüzde 7 oranında geriledi. Fiyatlardaki bu düşüş, mevcut ve yeni sigortacılar arasındaki yoğun rekabetin yanı sıra, birçok şirketin siber güvenlik önlemlerini güçlendirmeye devam etmesiyle desteklendi.
Rapor sonuçlarını değerlendiren Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “Sabit kıymet, finansal sigortalar ve siber genelindeki fiyatların düşmesi müşteriler için olumlu bir gelişme olsa da özellikle ABD sorumluluk sigortaları gibi diğer branşlardaki piyasa koşulları zorlu bir hal aldı. Müşterilerimizin maliyetleri yönetmelerine, bilançolarını korumalarına ve değişen piyasa koşullarında başarılı bir şekilde yol almalarına destek olmaya kararlıyız” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” amacıyla çalışmalarını sürdüren AXA, her yıl küresel ölçekte gerçekleştirdiği araştırmalarla tüm dünyayı uzun vadede etkileyen önemli risk faktörlerini belirliyor. Şirket, 11. kez yayınladığı Gelecek Riskleri Raporu ile, dünyanın dört bir yanından uzmanların ve bireylerin görüşlerini bir araya getirerek gelecekte karşı karşıya kalacağımız en önemli tehditleri ve bu tehditlere yönelik çözüm önerilerini ortaya koyuyor. Rapor, çoklu krizlerin derinleştiği bu dönemde, küresel çapta iş birliğinin ve yenilikçi yaklaşımların önemini vurguluyor.
Raporda Öne Çıkan Başlıklar
• İklim Değişikliği: Üst üste üç yıldır hem uzmanlar hem de kamuoyu tarafından dünyanın en büyük riski olarak tanımlanıyor. Uzmanların %63'ü, halkın %45'i iklim değişikliğini risklerin ilk sırasına koyuyor.
• Jeopolitik İstikrarsızlık ve Siber Güvenlik: İkinci ve üçüncü sıralarda yer alan bu riskler, modern dünyada istikrarı tehdit etmeye devam ediyor. Bu artışa sürmekte olan Orta Doğu krizi, Ukrayna’da devam eden ihtilaf ve dünya genelinde artış gösteren gerginlik, meydan okuma ve korumacılık atmosferinin katkıda bulunduğuna dikkat çekiliyor.
• Yapay Zeka Riskleri: Bu riskle ilişkili kaygılar yapay zekanın yeteneklerinde sürekli kaydedilen gelişmeler ile birlikte, büyük ölçekli tedarikçilere olan bağımlılığın artması ve mevcut jeopolitik istikrarsızlıklarla ilişkilendiriliyor.
• Toplumsal Gerginlikler: Ekonomik eşitsizliklerin toplumsal huzursuzlukları tetiklediğine ve bu durumun da yeni güvenlik tehditleri oluşturduğuna vurgu yapılıyor.
Geleceğin Risk Haritası’nda Radara Takılan Riskler…
Raporda; kadınlar, sağlıkla ilgili riskleri diğer risklere kıyasla daha fazla önceliklendiriyor. Bu durum, cinsiyetin risk algısı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor. Teknolojik riskler ise "yeni pandemimiz" olarak tanımlanıyor ve önümüzdeki dönemde daha fazla dikkat çekeceği öngörülüyor. Güneş fırtınaları, 2025 yılında gündemde sıkça yer alabilecek bir diğer önemli konu olarak dikkat çekiyor. Uzay ve gezegen risklerini dile getiren uzmanlar ve kamuoyu temsilcileri, güneş fırtınalarının yıkıcı potansiyelini en çok endişe duydukları konu olarak belirtiyorlar. NASA verilerine göre; Güneş olaylarını tahmin etmek zor, ancak bu risk, Güneş Temmuz 2025'te 11 yıllık manyetik aktivite döngüsünün zirvesine yaklaştıkça daha da artabilir.
İklim değişikliği maliyetleri, birçok krizin eş zamanlı olarak yaşandığı bir dönemde öngörülmesi daha da zor bir hal alıyor. Yaşlanma maliyeti ise ekolojik geçiş için ihtiyaç duyulan kaynaklar üzerinde baskı yaratarak, sürdürülebilir bir gelecek için yeni zorluklar ortaya koyuyor. Yapay zeka, yanlış bilgi yayılmasını ciddi şekilde körükleyebilecek bir tehdit olarak öne çıkarken, aynı zamanda bu sorunun çözümüne de katkı sağlayabilecek bir araç olma potansiyeli taşıyor.
AXA, Kapsayıcı Sigorta Anlayışını Benimsiyor…
AXA’nın hedefleri arasında iklim ve biyoçeşitlilik konuları büyük bir öneme sahip. Şirket, ekolojik geçişi desteklemek amacıyla her yıl 5 milyar Euro yatırım yapmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki teknolojik tehditlere karşı yenilikçi sigorta çözümleri geliştirmek, AXA’nın öncelikli hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca AXA, dezavantajlı kesimlerin uygun teminata erişimini artırmaya yönelik çalışmalarını hızlandırarak daha kapsayıcı bir sigorta anlayışını benimsiyor.
AXA’nın Gelecek Riskleri Raporu’na bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz:
https://www.axasigorta.com.tr/media/t1/001/735/109/587/Gelecek%20Riskleri%20Raporu%202024.pdf
AXA GRUP HAKKINDA
51 ülkede 147 bin çalışanıyla 94 milyon müşteriye hizmet veren AXA Grubu, 2023 verilerine göre 102,7 milyar Euro prim büyüklüğü ve 7,6 milyar Euro faaliyet karı ile dünyanın lider sigorta şirketlerindendir. Grubun Türkiye’deki operasyonlarını yürüten AXA Sigorta, 130 yılı aşkın süredir ülkede faaliyet göstermektedir. 81 ilde 4000’i aşkın iş ortağı ve 1000’in üzerinde çalışanı ile Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden biridir.
AXA Türkiye, ‘İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak’ marka amacı doğrultusunda müşterilerinin yalnızca canlarını ve mal varlıklarını değil, aynı zamanda sevdiklerini, hayallerini ve geleceklerini de olası risklere karşı koruma altına almaktadır.
USD/TRY: ABD piyasalarının kapalı olduğu haftanın ilk işlem gününde veri gündemi sakindi. Siyasi gündemde ise Ukrayna'daki barış için müzakerelerin devam etmesi olumlu haber akışı olarak takip ediliyor. Bugün ABD'li ve Rus yetkililer bir araya gelip görüşmeye hazırlanıyorlar. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy de bugün Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Piyasalara bakıldığında ise bu sabah ABD vadelilerinde alıcılı bir seyir var. Diğer yandan, pariteler tarafında Dolar lehine fiyatlamalar gözlemliyoruz. Son iki işlem gününde gerileyen ABD on yıllık tahvil faizi tekrar %4,50 seviyesinin üstünde işlem görüyor. Fed tarafında ise yetkililerden açıklamalar takip ediliyor. Son olarak Christopher Waller ekonomik verilerin enflasyonda daha fazla iyileşme görülene kadar faiz oranlarını sabit tutmayı desteklediğini söyledi. Öte yandan, üretimin yeniden artırılmasına yönelik ertelemenin gündeme gelmesi ve Rusya'daki bir ham petrol istasyonuna saldırının ardından petrol tarafında yükseliş gözleniyor. Ancak belirgin bir hareket yok. Bugünkü veri takvimine bakıldığında ABD'de üretimin son görünümüne yönelik olarak şubat ayına ilişkin New York Fed Empire State imalat endeksi izlenecek. Almanya'da şubat ayı ZEW cari koşullar ve beklentiler endeksleri açıklanacak. Dolar/TL tarafında ise bu sabah 36,25 civarında hareket gözleniyor. Günün geri kalanında mevcut fiyatlamalar sürebilir.
EUR/USD: Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sonlandırılmasına yönelik görüşmeler devam ederken, Başkan Trump'ın özellikle gümrük tarifeleri konusundaki agresif olmayan tavrı piyasalardaki etkisini sürdürüyor. Bununla birlikte Fed yetkililerinin şahin sayılabilecek açıklamaları da izlenirken, 1,05 seviyesini aşamayan paritede geri çekilme şu aşamada sınırlı. Paritede 1,05 direncinin kırılması durumunda 1,0560 seviyesine doğru bir atak yaşanabilir. Öte yandan, olası düşüşlerde 1,0420 tepki gelebilecek destek olarak izlenebilir
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın güçlü sigorta şirketlerinden Allianz, Küresel Emeklilik Raporu’nun üçüncüsünü yayımladı. Emeklilik tasarruf açığının küresel olarak büyüdüğü ancak bu açığın gerekli düzenlenme ve uygulamalarla kapatılabileceği vurgulanan raporda, 71 ülkenin emeklilik sistemi analiz ediliyor. Türk emeklilik sisteminin de değerlendirildiği raporda, Türkiye’nin Avrupa’ya kıyasla genç nüfusu da büyük bir değer ve potansiyel olarak nitelendiriliyor.
Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden biri olan Allianz, 71 emeklilik sistemini demografik, ekonomik, sürdürülebilirlik ve reform ihtiyacı gibi 40 parametrede değerlendirdiği Küresel Emeklilik Raporu’nun 3’üncü edisyonunu paylaştı. Ülkelerin emeklilik sistemlerini endeks halinde sunan rapor, Allianz Emeklilik Endeksi kriterlerine göre hazırlandı.
Avrupa’da reform ihtiyacı yüksek
Raporda 71 ülkenin emeklilik sistemi, reform ihtiyacına göre derecelendiriliyor. Buna göre Danimarka, Hollanda ve İsveç gibi küçük bir ülke grubu, daha erken bir süreçte sürdürülebilirliğe giden yolu belirledikleri için örnek gösteriliyor. Uzun yaşam süreleriyle bilinen ve 65 yaş üzeri bireylerin üçte birinin hala çalışmaya devam ettiği Japonya ise bu özelliklerinden dolayı diğer ülkelerden ayrışıyor. Endekste Malezya, Kolombiya ve Nijerya gibi gelişmekte olan ülkeler ise emeklilik sistemlerini demografik değişimin etkilerine karşı korumak için acil reforma ihtiyaç duyulan ülkeler arasında yer alıyor. Almanya, Fransa ve İtalya gibi birçok Avrupa ülkesi ise toplumların hızla yaşlanması nedeniyle reform ihtiyacı yüksek ülkeler sınıfında gösteriliyor.
Türkiye’de emeklilik fonlarının genişletilmesi gerekiyor
Ülkelerin demografik ve mali durumlarını, sistemlerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve emeklilik maaşlarının yeterliliğini değerlendirerek emeklilik reformu ihtiyacını ölçümleyen Allianz Emeklilik Endeksi’nde orta sıralarda yer alan Türkiye’nin ise emeklilik sisteminin reforma ihtiyaç duyduğuna işaret ediliyor. Avrupa ülkelerine kıyasla daha avantajlı olmasına rağmen Türkiye’nin de tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı yaşlanma sorununa ortak olduğu belirtilen raporda, bakıma ihtiyacı olan yaşlı nüfus oranının önümüzdeki 25 yıl içinde yüzde 15’ten yüzde 35’e çıkmasının beklendiği belirtiliyor. Ayrıca düşük özel tasarruf oranları nedeniyle Türk emeklilik sistemindeki emeklilik fonlarının sürdürülebilir bir şekilde genişletilmesi gerektiğine de dikkat çekiliyor. Türkiye’de çoğu emekli için emeklilik maaşları, çalışma hayatındaki son kazançlarının oldukça altında kalıyor ve bu durum da mevcut yaşam standartlarını korumakta zorlanmalarına neden oluyor. Kademeli iyileştirmeler ve fon destekli modellerin geliştirilmesi ile emeklilik sisteminin uzun vadeli güvenliğinin ve yeterliliğinin artacağı değerlendirmesinde bulunuluyor. Bir diğer sorun olarak ise yaşlı çalışanlar için iş fırsatlarının azlığı gösteriliyor. 100 çalışana 61 emeklinin düştüğü Türkiye’de 65 yaşın üzerinde erkek çalışanların yüzde 20’sinin hâlâ istihdamda olduğuna dikkat çekilen raporda, yaşlanan toplumlar için küresel bir laboratuvar olan Japonya’da bile bu oranın yüzde 35 olduğu belirtiliyor. Raporda ayrıca diğer ülkelere kıyasla daha erken emeklilik yaşıyla öne çıkan Türkiye’de bu nedenle emekli açığı oluştuğuna da işaret ediliyor.
Göç: Etkisini yitiriyor
Yaşam beklentisi sürekli olarak artıyor ve doğum oranları düşmeye devam ediyor. Raporda göçün Avrupa’da işgücü piyasaları ve sosyal sistemler üzerinde beklenen etkiyi önemli ölçüde hafiflettiğine vurgu yapılıyor. Buna en iyi örnek olarak gösterilen Almanya’da son beş yılda sosyal güvenlik sistemine tâbi 1,6 milyon yeni işin neredeyse yüzde 90’ının göçmenler tarafından doldurulduğuna işaret ediliyor. Raporda bu durumun devam etmeyeceği ve Avrupa’nın gelecekte bir göç merkezi olarak cazibesini kaybedebileceği ifade edilirken, Avrupa’nın yarı zamanlı çalışabilecek kadın ve yaş ayrımcılığına maruz kalan yaşlı çalışan potansiyelinin de kritik öneme sahip olduğunun altı çiziliyor. Göç, bazı Avrupa ülkelerinde iş gücü piyasalarını desteklemiş olsa da dünyada sayısal olarak en fazla göç alan 30 ülke arasında yer alan Türkiye’nin emeklilik sistemi, kendi demografik ve ekonomik dinamiklerine özel çözümler gerektiriyor.
Emeklilik dönemi tasarruf açığı kapatılabilir
Allianz hesaplamalarına göre, sadece Euro Bölgesi’ndeki genç nesiller için emeklilik tasarruf açığı yılda ortalama 350 milyar Euro civarında. Raporda, tasarruf oranı dörtte bir oranında artarsa bu açığın kapatılabileceği belirtiliyor. Allianz Baş Ekonomisti Ludovic Subran, “X kuşağının yaşlılıkta istedikleri yaşam standardını sağlamak için daha fazla tasarruf etmesi gerekiyor. Ancak denklemin sadece bir tarafına, yani hane halkının tasarruf çabalarına bakmamalıyız. Emeklilik güvenliğini ve sermaye piyasası gelişimini birlikte düşünmek büyük önem taşıyor. Emeklilik tasarrufları gelecekteki büyüme ve inovasyona da katkı sağlamalı. Bu, demografik değişimin ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmenin anahtarı olabilir” derken, Avrupa’da bu alanda hâlâ büyük açıklar olduğunu da sözlerine ekliyor.
Basın mensuplarının konuyla ilgili tüm soruları için
Medyaevi İletişim Danışmanlığı / 0 212 351 91 81
Gamze Özbek Baltacı / GSM: 0553 317 04 34 / [email protected]
Mustafa Gündoğdu / GSM: 0542 511 54 99 / [email protected]
Allianz Hakkında
Dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından biri olan Allianz, 70 ülkede 157 bini aşkın çalışanıyla 125 milyonun üzerinde müşterisine sigortacılık ve varlık yönetimi hizmeti veriyor. Sigorta müşterileri adına yönettiği 737 milyar avronun yanı sıra, PIMCO ve Allianz Global Investors şirketlerinin yönettiği 1,7 trilyon avroyla, dünyanın en büyük varlık yönetimi şirketleri arasında yer alıyor. Allianz Grubu, Türkiye’de Allianz Trade, Allianz Partners ve Allianz Türkiye ile faaliyet gösteriyor. Bu topraklardaki faaliyetlerine 1923 yılında Şark Sigorta adı altında başlayan, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan ve 2023 yılında Türkiye’deki 100’üncü yılını kutlamanın onurunu yaşayan Allianz Türkiye, 2008’den bu yana yoluna Allianz Grubu’nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz Türkiye’nin çatısı altında, elementer sigortalarda Allianz Sigorta, bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik şirketleri bulunuyor. Şirketin bağımsız denetim raporlarında yer alan finansal verilerine göre 2023 yılını 74,4 milyar lira prim ve katkı payı üretimiyle tamamlayan Allianz Türkiye, sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında liderlik ediyor. 2.500 çalışanı, 12 bölge müdürlüğü, 4.800 acentesi, 1.400 banka şubesi acente kanalı ve 9 bin anlaşmalı kurumuyla, 81 ilde 7,9 milyon müşterisinin ihtiyaç duyduğu her an onlara ‘Allianz Seninle’ diyebilmek amacıyla çalışıyor. Allianz Türkiye’nin genel merkezi ‘Allianz Tower’ İstanbul’da, operasyon merkezi ‘Allianz Kampüs’ İzmir’de bulunuyor. Allianz Grubu’nun bir diğer üyesi olan, toplumsal risk farkındalığının artırılmasına katkı sağlamak amacıyla kurulan Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi ile birlikte, Allianz’ın 2008 yılından bu yana Türkiye’ye yaptığı yatırımlar 1 milyar avroyu aşıyor.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Rapor ektedir.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Saint-Gobain, Asya ve Gelişen Pazarlardaki önde gelen yapı kimyasalları oyuncusu Fosroc'un satın alımını tamamlayarak sektördeki küresel varlığını daha da güçlendirdi
Hafif ve sürdürülebilir inşaat alanında dünyanın en büyük küresel firmalarından Saint-Gobain, Hindistan, Orta Doğu ve Asya-Pasifik'te güçlü bir organizasyon ağına sahip yapı kimyasalları şirketi Fosroc'un 27 Haziran 2024'te duyurulan satın alım sürecini tamamladı.
Chryso, GCP ve OVNIVER (Cemix markası) şirketlerinin ardından Fosroc'un da Saint-Gobain'in tarafından satın alınması yapı kimyasalları alanında dünya çapındaki varlığını güçlendirmede önemli bir adım teşkil ediyor. Saint - Gobain'in bu satın alımla birlikte yapı kimyasalları alanındaki satışları 76 ülkede toplamda 6,5 milyar euroya ulaşması bekleniyor.
Fosroc'un, 2021'den beri yıllık ortalama yüzde 11'lik bir büyüme oranıyla 2024 yılını 487 milyon dolar gelir ile tamamlayacağı öngörülüyor. 20 üretim tesisi ve yaklaşık 3.000 çalışanıyla FOSROC, inşaat endüstrisi için beton ve çimento katkıları, yapıştırıcılar ve derz dolguları, su yalıtım çözümleri, onarım ve güçlendirme çözümleri ve zemin kaplamaları da dahil olmak üzere çok çeşitli teknik çözümler sunuyor.
Grubun hafif ve sürdürülebilir inşaat alanında dünya lideri olma stratejisiyle tamamen uyumlu satın alımın tamamlanması ile birlikte Saint-Gobain'in Hindistan ve Orta Doğu başta olmak üzere yüksek büyüme potansiyeline sahip gelişmekte olan piyasalardaki varlığını güçlendirecek. Fosroc, Grup içinde Yüksek Performanslı Çözümler segmentine entegre edilecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.