Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tekstil sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 21. kez kapılarını dünyaya açtı. İplik sektöründeki son yeniliklerin ve trendlerin sergilendiği fuar, bu yıl da büyük bir ilgiyle başladı.
Azerbaycan, Çin, Mısır, Almanya, Hindistan, Özbekistan, Fransa, İtalya, Malezya, İngiltere gibi ülkelerden 500'ün üzerinde firmanın katılımıyla başlayan fuara, 100'ün üzerinde ülkeden 20.000'e yakın ziyaretçi bekleniyor. Almanya, Fransa, Fas, İspanya, İsviçre, İtalya, Lübnan, Mısır, Polonya, Portekiz, Romanya, İran, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan, Ukrayna, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler, fuara yoğun ilgi gösteriyor.
‘‘Du¨nyanın En Bu¨yu¨k ve Tek I·plik Fuarı Ac¸ılıyor”
Tu¨yap Fuarlar Yapım A.S¸. Genel Mu¨du¨ru¨ I·lhan Erso¨zlu¨, fuarın ac¸ılıs¸ konus¸masında, “I·plik sekto¨ru¨ne yo¨nelik tu¨m u¨ru¨nlerin sergilendigˆi bu fuar, du¨nyanın tek ve en bu¨yu¨k iplik fuarı olma o¨zelligˆini tas¸ıyor. Fuar kapsamında misafirlerimizi katılımcılarımızla bulus¸turarak sekto¨ru¨n u¨retimine, ihracatına, ic¸ ve dıs¸ ticaretine o¨nemli katkılar sagˆlamayı hedefleyecegˆiz.” dedi.
“Sekto¨ru¨n U¨retimine ve I·hracatına Katkı Sagˆlayacagˆız”
Us¸ak Valisi Naci Aktas¸ ise, “Yurt ic¸i ve yurt dıs¸ından yogˆun katılımın oldugˆu bu fuar, u¨lke ekonomisine katkı sagˆlayarak sekto¨ru¨n u¨retimini, ihracatını ve ticaretini gu¨c¸lendirecek.” ifadelerini kullandı.
Fırat Neziroğlu ile "Dokumayı Okumayı Öğreniyoruz"
Fuar ikinci gününde, dünyaca ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu'nun "Dokumayı Okumayı Öğreniyoruz!" atölyesine ev sahipliği yapacak. Neziroğlu, geleneksel dokuma tekniklerine getirdiği çağdaş yorumu ve sürdürülebilirlik temalı anlatımıyla sektör profesyonellerine ilham verecek.
"Dokusunda Sanat Var" sergisi
Güneydoğu Anadolu İhracatçıları Birliği (GAİB) tarafından düzenlenen Doku Kumaş Tasarım Yarışması'nın özgün tasarımları da fuarda sergileniyor. Dereceye giren tasarımcıların kumaşları fuar boyunca, "Dokusunda Sanat Var" sergi alanında ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
"Tepme Keçe ve Tahta Kalıp Baskı " workshop
İstanbul Aydın Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü’nün hazırladığı Tepme Keçe ve Tahta Kalıp Baskı workshoplarıyla fuar ziyaretçilerini farklı bir deneyim bekliyor. Fuarın ilk günü ve son günü yapılacak olan bu workshoplara katılan ziyaretçiler, geleneksel el sanatlarını deneyimleme fırsatı bulacak ve kendi tasarımlarını oluşturabilecekler.
Sektörün geleceğine yön veren trendler
Pamuk, polyester, viskon, yün ve elastan gibi farklı iplik türlerindeki yenilikçi çözümlerin sergilendiği fuar, iş birliği fırsatları sunmanın yanı sıra, sürdürülebilirlik odaklı teknolojileri de gözler önüne seriyor. Ziyaretçiler, tekstil sektörünün en önemli ham maddesi olan iplikleri yakından inceleme fırsatı buluyor.
Avrasya'nın moda merkezi İstanbul'da büyük buluşma
Avrupa, Asya ve Balkanlar'dan gelen geniş profesyonel ziyaretçi kitlesiyle Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 2025 yılında da sektörün en büyük buluşma noktası olma iddiasını sürdürüyor. Fuar, tekstil sektörünün kalbinin İstanbul'da atmasını sağlıyor.
***
TÜYAP Hakkında: Tüyap, Türkiye’nin ilk fuarcılık şirketi olarak 1979’da Bülent Ünal tarafından kuruldu. Bugüne kadar Türkiye’de fuarcılığın gelişimine öncülük ederek, 45 yılda yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda fuar gerçekleştirdi. Bu fuarlarda, birçok ülkeden 350 binin üzerinde firmaya hizmet verdi ve 70 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı. Yurt içinde sahip olduğu ve işlettiği 3 fuar merkezi ve 6 ülkede sahip olduğu uluslararası ofisi ile düzenli ihtisas fuarları gerçekleştiren Tüyap, profesyonellerden oluşan kadrosu ile 100’ü aşkın meslek örgütü ile de uzun vadeli iş birlikleri yapıyor. Çin, Rusya ve Afrika’da ilk Türk ihraç ürünleri fuarlarını gerçekleştiren Tüyap, halen yılda ortalama 10 yurt dışı fuara Türk milli katılımı organize ediyor. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan Tüyap, dijital olanaklarını da seferber ederek hibrit fuarlar düzenlemeyi sürdürüyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
BYD Türkiye, kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla, bağlantılı servisleriyle birlikte BYD Mobil Uygulamasını hayata geçirdi. Android ve iOS mobil marketlerinden ücretsiz olarak indirilebilen uygulama, kullanıcıların kayıtlı e-posta hesapları ve BYD araçlarının dokunmatik ekranı üzerinden kolayca eşleştiriliyor. Bu yenilikçi akıllı telefon uygulaması, Türkiye’deki BYD sahiplerine bağlantılı araç teknolojilerinin sunduğu konforu yaşatırken, dijital deneyimi de üst seviyeye taşıyor. Tüm BYD modelleriyle uyumlu olan bu uygulama, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde uzaktan araç kontrolünü pratikleştirirken, otomobil deneyimini daha akıllı ve keyifli bir hale getiriyor.
Araçla ilgili hayatınızı kolaylaştıracak bilgiler artık BYD Mobil Uygulaması’nda
BYD Mobil Uygulaması, gelişmiş bağlantı özellikleriyle sürücülere güvenlik, konfor ve pratik kullanım avantajı sunuyor. Araçlarıyla uzaktan bağlantı kuran kullanıcılar, BYD’lerinin menzil ve şarj durumunu anlık olarak takip edebiliyor, araçları şarj olurken süreci izleyebiliyor. Kapılar, camlar, cam tavan, kaput ve bagajın açık veya kilitli olup olmadığını kontrol ederek gerektiğinde kilitleme ve kapatma işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Bunun yanı sıra klima, koltuk ısıtma ve soğutma, direksiyon ısıtma, farlar, dörtlü flaşörler ve korna gibi işlevleri de uzaktan yönetilebiliyor. Örneğin, soğuk havalarda kullanıcılar araçlarını, koltuklarını ve direksiyonlarını önceden ısıtarak, yolculuk öncesi kabin sıcaklığını ideal seviyeye getirebiliyorlar. Araç kilitleme, çalıştırma ve kapatma gibi temel fonksiyonlar tek dokunuşla kontrol edilebiliyor. Ayrıca araç konumu, kilometre bilgileri, sürüş verileri ve lastik basıncı gibi kritik bilgiler de anlık olarak görüntülenebiliyor. BYD Türkiye, uygulamayı düzenli olarak güncelleyerek kullanıcı deneyimini daha da ileriye taşımayı hedefliyor.
Uzaktan güncellemeyle bağlantılı sürüşte yeni standart
BYD modellerinin birçok yazılımı, artık OTA (Over-the-Air) güncellemeleri sayesinde yetkili servise gitmeye gerek kalmadan uzaktan güncellenebiliyor. Bu sayede, araç her zaman en güncel yazılım sürümüne sahip olurken, yeni eklenen fonksiyonlar anında kullanılabiliyor. BYD, Türkiye’de sattığı tüm araçlarda uzaktan bağlantılı hizmetleri sunarak sürüş deneyimini bir adım öteye taşıyor.
BYD, “Teknolojiyi Hayatın Tam Merkezine” taşıyor
BYD, yalnızca bir otomobil üreticisi değil, aynı zamanda teknoloji odaklı bir şirket olarak konumlanıyor. Çevre dostu çözümler ve inovasyonla daha sürdürülebilir bir dünya yaratmayı hedefleyen BYD, 120 binden fazla AR-GE mühendisiyle 11 araştırma enstitüsünde her gün ortalama 45 patent başvurusu yaparak geleceğin teknolojilerine yön veriyor. Akıllı otomotiv sistemlerine yönelik yatırımlarına hız kesmeden devam eden şirket, önümüzdeki dönemde bu alana 13 milyar euro yatırım yapmayı planlıyor.
BYD Mobil Uygulaması ise araç sahiplerine yenilikçi teknolojileri bugünden deneyimleme fırsatı sunuyor. BYD Türkiye, “Teknoloji Hayatın Tam Merkezinde” sloganıyla kullanıcıların hayatını daha konforlu ve güvenli hale getirecek çözümler sunmaya devam ediyor.
BYD Hakkında:
Çok uluslu bir teknoloji şirketi olan BYD, daha iyi bir yaşam için teknolojik inovasyonlarıyla öne çıkıyor. 1995 yılında şarj edilebilir batarya üreticisi olarak kurulan BYD, şu anda Çin, ABD, Kanada, Japonya, Brezilya, Macaristan ve Hindistan'da 30'dan fazla endüstriyel parkıyla otomobil, raylı ulaşım, yeni enerji ve elektroniği kapsayan çok çeşitli iş alanlarında faaliyet gösteriyor. BYD, enerji üretimi ve depolamadan uygulamalarına kadar, fosil yakıtlara olan küresel bağımlılığı azaltan sıfır emisyonlu enerji çözümleri sağlamaya kendini adamıştır. Yeni enerji araç ayak izi şu anda 6 kıtayı, 88’den fazla ülke/bölgeyi ve 400'den fazla şehri kapsamaktadır. Hong Kong ve Shenzhen Borsalarında işlem gören şirket, daha yeşil bir dünya için yenilikler sunan bir Fortune Global 500 kuruluşu olarak bilinmektedir.
BYD Auto Hakkında:
2003 yılında kurulan BYD Auto, daha iyi bir yaşam için teknolojik yeniliklerden yararlanmaya kendini adamış, çok uluslu bir yüksek teknoloji şirketi olan BYD'nin otomotiv iştirakidir. Küresel ulaşım sektörünün çevreci dönüşümünü hızlandırmayı hedefleyen BYD Auto, tamamen elektrikli ve plug-in hibrit araçlar geliştirmeye odaklanmaktadır. Şirket, bataryalar, elektrik motorları ve elektronik kontrol üniteleri gibi yeni enerji araçlarının tüm endüstriyel zincirinin temel teknolojilerinde uzmanlaşmıştır. Son yıllarda, Blade Batarya, DM-i Süper Hibrit Teknolojisi, e Platform 3.0, CTB Teknolojisi, e4 Platform, BYD DiSus Akıllı Gövde Kontrol Sistemi ve DMO süper hibrit sistemi gibi önemli teknolojik ilerlemelere imza atmıştır. Şirket, elektrikli araç dönüşümünde fosil yakıtlı araç üretimini durduran dünyanın ilk otomobil üreticisi olup, Çin'de 11 yıl üst üste yeni enerji binek araç satışlarında lider konumda yer almıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapay zekanın bireysel ve kurumsal hayatta kullanımının hızla artması, geleneksel çalışma sistemlerinde de köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Şirketler yapay zeka desteğiyle operasyonel süreçlerini geliştirip kurumsal verimliliklerini artırırken, çalışanlar da yetkinliklerini güçlendirmeye odaklanıyor. Bu gelişimi farklı sektörlerden insan kaynakları (İK) profesyonelleri ve teknoloji uzmanlarıyla birlikte ele alan SAP HR Connect etkinliği, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da düzenlendi. Etkinlikte, dijital dönüşümün İK süreçleri üzerindeki etkisi, farklı sektörlerden yetkin isimlerin yorumlarıyla ele alındı.
Kapsamlı dönüşüm süreci ön planda
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SAP Güney Avrupa İK Direktörü Hande Genç, “Günümüzde iş dünyası; teknoloji ve değişen insan kaynağı etkisiyle kapsamlı bir dönüşümden geçiyor. Yapay zeka ve diğer yükselen teknolojiler, işe alımdan kariyer yönetimine kadar birçok süreci uçtan uça dönüştürüyor. Başarılı bir dönüşüm için sağlıklı ve dengeli bir çalışma ortamı oluşturmak, çalışanların sürekli öğrenmelerini teşvik etmek ve dijitalleşmeyi insan merkezli bir yaklaşımla ele almak, kritik önem taşıyor. Geleceğe hazırlıklı olmak için esnek organizasyon yapıları, yeni liderlik modelleri ve yetkinlik gelişimi gibi unsurlar da ön plana çıkıyor” dedi.
Hande Genç, sözlerine şöyle devam etti: “Artık tüm sektör ve işkollarındaki dijitalleşmenin tam ortasında yapay zeka yer alıyor. Yapay zekanın temeli veri ve elimizdeki en büyük veri de insanlara ait. Yıllardır bu büyük veriyi dijital olmayan yöntemlerle analiz etmeye, sonuçlar üretmeye çalışıyorduk. Şu anda yapay zeka odaklı değişimin de katkısıyla veriyi anlamlandırma, birleştirme, analiz etme ve işlem yapma imkanımız var. Çalışan gruplarında çeşitliliği ve tercihleri önceliklendirmek, buna göre düzenleme yapmak artık İK yöneticileri için çok daha kolay.”
“Çalışanların yetkinliklerinin geliştirilmesi desteklenmeli”
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) raporuna değinen SAP SuccessFactors EMEA Bölge Başkanı Jan Duthoo ise konuşmasında, yapay zekanın endüstrileri dönüştürmesiyle beraber, standart becerilerin hızla eskiyeceğini ve bundan 5 yıl sonra, bugünkü yetkinliklerin üçte birinin kullanılamayacağına dikkat çekti. Şirketlerin de bu gerçeğin bilincinde olarak çalışanların yetkinliklerinin artırılmasına yönelik uygulamalara ağırlık verdiğini söyleyen Jan Duthoo, SAP SuccessFactors’un sunduğu beceri yönetimiyle (skill inferencing), organizasyon içindeki potansiyel yeteneklerin belirlenip daha güçlü hale getirilebildiğini ifade etti.
Jan Duthoo şunları söyledi: “Çalışanlarımızı en iyi şekilde konumlandırmak ve gelişimlerini sürekli desteklemek zorundayız. Bir kişinin yeteneklerinin neler olduğunu anlamak, yeni bir görev için aradığımız çalışanları nasıl yetiştirebileceğimizi bilmek önemli. Çalışan yetkinlikleri şirketler için birer değer ve eğitim de bu değeri artırıyor. Yapay zeka da bu noktada eğitimleri kolaylaştırarak çalışan potansiyelinin ortaya çıkmasını, insanların becerilerinin güçlendirilmesini destekliyor. İnsanlar, yapay zekanın işlerini ellerinden alıp almayacağını sorguluyor. Oysa yapay zeka, süreç içinde yapma zorunluluğu olan işleri otomatize ederek insan kaynağının en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor.”
Yetenek havuzunu daha etkin kullanma imkanı
SAP HR Connect etkinliğinin ilk paneli, “İnsan Kaynakları Süreçlerinde Uçtan Uca Dönüşüm” başlığıyla düzenlendi. Moderasyonunu SAP Türkiye Bulut ve İş Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Bülent Karal’ın üstlendiği panelin katılımcıları Beko Dijital Çalışan Deneyimi Direktörü Irmak Şişmanoğlu ve Borusan Holding İK Direktörü Özde Baydarol Hamarat oldu. Panelistler, SAP SuccessFactors yapısının, yapay zeka destekli beceri bazlı yönetim çözümleriyle organizasyonların işgücü planlamasını daha esnek ve verimli hale getirdiğine işaret etti. Bu başlıkta SAP Joule yapay zeka asistanının, çalışan deneyimini iyileştirmek ve insan kaynakları süreçlerini daha akıllı hale getirmek için öngörüler sunduğuna, SAP Talent Intelligence Hub yapısının da yetenek yönetiminde yeni bir dönem başlattığına vurgu yapıldı. Yapay zeka destekli analizlerin, çalışanların yetkinliklerini daha iyi anlamalarına yardımcı olurken, şirketlerin de iç yetenek havuzlarını daha etkin kullanarak işgücünü geleceğe nasıl hazırladığı üzerinde duruldu. Bülent Karal paneli, “SAP çözümleri, organizasyonların dijital dönüşümünü hızlandırarak insan kaynaklarında daha stratejik ve yenilikçi bir yaklaşım sunuyor” sözleriyle değerlendirdi.
“Kişiselleştirilmiş fırsatlar sunuluyor”
Etkinlikte “Beceriler ve Yapay Zeka: Yetenek Savaşlarının Geleceği” başlıklı bir sunum yapan SAP Türkiye HCM Kıdemli Çözüm Yöneticisi Volkan Aysel, “SuccessFactors, yapay zeka destekli analizlerle beceri ihtiyaçlarını belirleyip, kişiselleştirilmiş fırsatlar sunarak çalışanların kendilerini geliştirmelerine imkan sağlıyor. Bu yaklaşım, yetenek gelişimini optimize ederken, işgücü yetkinliklerini organizasyonel hedeflerle uyumlu hale getiriyor. Bu noktada SuccessFactors ve yapay zeka arasındaki sinerji, daha çevik ve yetenekli bir işgücü oluşturarak şirketlere de yepyeni fırsatlar sunuyor” vurgusunu yaptı.
Çalışan potansiyelini anlamak, yetenek yönetiminde başarıyı getiriyor
NTT DATA Business Solutions Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilen ve çalışan potansiyelini anlamanın ve optimize etmenin öneminin vurgulandığı "Yetenek Yönetiminde Dönüşüm: SAP ile Değer Yaratan Yolculuk" panelinin katılımcıları Küçükoğlu Holding İK Direktörü Seyran Mısır ve NTT DATA Business Solutions Çözüm Satışlarından Sorumlu Direktör Cansu Ünalır Orhan oldu. SAP’nin yetenek yönetimi çözümlerinin, yapay zeka destekli içgörülerle iş gücünün ihtiyaçlarını proaktif olarak karşılama imkanı sunduğuna dikkat çeken panelistler, NTT DATA’nın uzmanlığıyla desteklenen SAP çözümleri sayesinde gerçekleştirilen organizasyonel başarıyı anlattı.
Güçlenen deneyim ve stratejik adımlar
Detaysoft sponsorluğunda düzenlenen “Çalışan Deneyiminde Stratejik Adımlar” panelinde, çalışan deneyimini iyileştirmek için atılması gereken stratejik adımlar ve bulut teknolojilerinin sunduğu fırsatlar konuşuldu. Moderatörlüğünü Detaysoft Genel Sektör Satış Müdürü Canan Kuralay’ın yaptığı panelin konukları BOR Holding İnsan Kaynakları ve Satın Alma Direktörü Fulya Geleri ve DeFacto Toplam Ödül ve İK Analitik Direktörü Eyüp Kutlu oldu. Panelde, İK süreçlerini yalınlaştırmanın çalışan bağlılığı üzerindeki etkisi ele alındı. İş gücünü daha stratejik yönetmek için bulut teknolojisinin kullanımı, global ve grup şirketlerinde bu dönüşüm sürecinin yürütülmesi, bulutta bordro yönetimi, verilere mobilden erişimin getirdiği kolaylıklar ve SAP SuccessFactors’e geçişte yaşanan ilham veren deneyimler paylaşıldı.
SAP SuccessFactors’un yetenekleri çok ileri seviyede
Vektora sponsorluğunda düzenlenen ve çalışan odaklı dönüşümün sağladığı kurumsal stratejik avantajlara odaklanılan “Sürdürülebilir Büyümenin Anahtarı: Çalışan Deneyimi” panelinde Eren Perakende İK Direktörü Merve Özgen ve Vektora Yazılım Teknolojileri Kurumsal İletişim ve Pazarlama Müdürü Zeynep Aykaç konuşmacı olarak yer aldı. Gelişen teknolojiyle kurumsal rekabet ortamındaki değişim ve artan zorluklara dikkat çeken panelistlere göre, bu dinamik ortamda insan ve kültür odaklı bir yaklaşım izleyerek çalışan deneyimine önem veren şirketler, fark yaratıyor. Organizasyonel çevikliği artırarak sürdürülebilir büyüme ve kalıcı rekabet avantajı için işin merkezinde çalışanların olması gerektiğine işaret eden panelistler, çalışanlara deneyim odaklı bir kariyer yolculuğu sunmanın önemini de ifade etti. Merve Özgen ve Zeynep Aykaç, konuşmalarında SAP Success Factors’un iş süreçlerinde verimliliği oldukça ileri seviyeye çıkarttığına dikkat çekerek, zamanın çok kıymetli olduğu günümüzde müşterilere en uygun çözümü, en doğru zaman planı ve en uygun metodolojiyle sunmayı önceliklendirdiklerini vurguladı.
Bütünsel bakış açısı
SAP HR Connect etkinliğinin kapanış konuşmasını yapan SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi İlkay Sağlam, "Bütünleşik İş Gücü Yönetiminde Dijital Çağ" başlıklı konuşmasında şunları söyledi:
“SuccessFactors ile İK organizasyonunu oluşturmak önemli bir yetkinlik. Bu yapıda sadece kurum içi çalışanların değil, iş birliği içinde olunan harici çalışanlar ve iş ortaklarının da konumlandırılabilmesi, yönetilebilmesi önemli bir avantaj. Bütün bunları ortak bir raporlama platformunda eksiksiz ve doğru şekilde görebilme imkanını günümüz İK süreçlerinde başrolde olan SuccessFactors sağlıyor. Harici işgücü yönetiminde öne çıkan SAP Fieldglass ile de harici işgücünün sistemlerdeki konumunun ve yetkinliklerinin belirlenmesi, bu yetkinliklerin tek noktadan etkinleştirilmesi, bu sürecin doğru yönetimi önemli. Sonuçta harici işgücü; maaş vermekten ziyade, fatura aldığımız ve bunun karşılığında ödeme yaptığımız çalışanlardan oluşuyor. Dolayısıyla tüm süreçlerin ve harici çalışan döngüsünün doğru yönetilmesi ve doğru faturalanması önem taşıyor. SAP olarak SuccessFactors veya Fieldglass ayrımı olmaksızın, şirketlere ve insan kaynakları profesyonellerine bütüncül bir yönetim ve bakış açısı sunuyoruz.”
İnsan kaynakları alanında yapay zeka ve dijital dönüşüm etkilerinin çok farklı başlıklarda ele alındığı etkinliğe platin sponsorlar olarak Detaysoft, NTT DATA ve Vektora, altın sponsorlar olarak EPI-USE, goFLUENT, İKSAP ve Vesacons, gümüş sponsorlar olarak ise ICRON WFM, Nagarro + MBIS ve Solvia katkı sağladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
On üç yıldır üniversite öğrencilerine yemek, kıyafet, bilgisayar, kitap, kurs, tiyatro bileti gibi ürün ve hizmetleri ücretsiz sağlayan ASKIDA NE VAR sosyal girişimi, #BizdenOlsun kampanyası ile büyük bir iyilik hareketi başlattı! Borusan Kocabıyık Vakfı bu hareketin proje ortağı oldu.
Askıda Ne Var, Borusan Kocabıyık Vakfı proje ortaklığıyla #BizdenOlsun projesi kapsamında Türkiye’deki 37 devlet üniversitesinin yemekhane sistemine entegre oldu. Böylece kişiler ve kurumlar, ortalama 30 TL ödeyerek bir öğrenci için üniversite yemekhanelerinde askıya yemek bırakabiliyor. Üniversite öğrencileri, Askıda Ne Var web sitesine veya mobil uygulamasına kaydolduktan sonra askıdaki yemeği, öğrenci kimliklerine yükleyebiliyor ve üniversite yemekhanesindeki turnikelere kimliklerini okutarak ücretsiz şekilde yemek yiyebiliyorlar.
Öğrencinin ilgili yardımı gizlilik içerisinde almasını sağlayan proje, toplumsal kültürümüzün bir parçası olan ‘alan elin, veren eli görmediği’ bir sistemle işliyor.
Sistem, öğrencinin aldığı desteğin gizlilik içinde gerçekleşmesini sağlarken, günde yalnızca 1 öğün askıdan alınabilecek şekilde kurgulandı. Ayrıca, askıdan yemek alan ancak tüketmeyen öğrenciler, yeni bir yemek hakkı elde edene kadar yeniden yemek alamıyor. Böylece yemeklerin eşit ve adil bir şekilde dağıtılması hedefleniyor.
Öğrencilerin %51,4’ü, öğrenimi süresince sağlıksız beslenme riskiyle karşı karşıya
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu (TGSP) tarafından 2023 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’deki gençlerin %76,2’si maddi imkânsızlıklarla mücadele ediyor, %51,4’ü ise öğrenim hayatları boyunca sağlıklı beslenemediğini düşünüyor.
Askıda Ne Var, Borusan Kocabıyık Vakfı proje ortaklığıyla hayata geçirdiği #BizdenOlsun kampanyasıyla gençlerin hayatlarına olumlu katkı sunabilmeyi ve yaşadıkları maddi zorlukları bir nebze azaltabilmeyi hedefliyor. Proje sayesinde bir üniversite öğrencisi her gün bir öğün yemeğini askıdan alırsa aylık ortalama 1000 TL tasarruf etmiş olacak. Bu sayede hem öğrencilerin üzerindeki stres azalacak hem de tasarruf ettikleri bütçe ile kültür sanat etkinliklerine katılma, kursa gitme, daha fazla kitap alma gibi imkânlara erişimleri artacak.
Hedef 1 milyon öğün yemek
Projenin nihai hedefi; 2025 yılı sonuna kadar 1 milyon öğün yemeğin üniversite öğrencilerine ücretsiz ulaşmasını sağlamak. Büyük destek gören kampanyanın duyurulduğu ilk günde 200 bin öğün yemek askıya bırakıldı.
Askıda Ne Var kurucusu Oğuzhan Canım, kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Çoğumuz için üniversite yılları, vaktin bol ama bütçenin kısıtlı olduğu dönemler. Gençlerin kendilerini daha fazla geliştirebilmesi, tiyatroya, sinemaya gidebilmesi, daha çok şiir okuyabilmesi, fiyatına bakmadan kitap alabilmesi için ekonomik olarak desteklenmesi gerekiyor.
Kurduğumuz sistemin sosyal etkisinin en güzel çıktısı; yıllar evvel askıdan ücretsiz ürün veya hizmet alan öğrenciler şimdi şirketlerde çalışıyor ve bizi unutmuyorlar. Neredeyse her ay birçok farklı marka yöneticisinden eposta alıyoruz. Öğrenciyken Askıda Ne Var’dan faydalandıklarını ve şu an çalıştıkları şirket aracılığıyla dezavantajlı öğrencilere destek olmak istediklerini söylüyorlar. İşte sosyal etki, sosyal dönüşüm böyle bir şey. #BizdenOlsun projesiyle hedeflediğimiz 1 milyon öğüne ulaştığımızda, sistemden faydalanacak öğrencilerin de gelecekte sisteme ne büyük katkı sunacaklarını düşünmek bizi çok heyecanlandırıyor. Hedefimiz kısa vadede bu yıl sonuna dek 1 milyon öğün ücretsiz yemek sağlayabilmek, orta vadede ise markaların, iş insanlarının ve gönüllülerin desteğiyle tüm üniversite yemekhanelerini tamamen ücretsiz hale getirmek. Bu yüzden herkesi #BizdenOlsun kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz.”
Proje Paydaşlarından “Gönülden” Katkı
Ozan Açıktan projenin reklam filmini gönüllü olarak yönetirken, Ptot Film ise tüm prodüksiyon sürecini üstlendi. Yaratıcı ajans Blab da kreatif süreçte gönüllü desteğini sundu. #BizdenOlsun temalı filmde yaptığı çağrıyla Ezgi Mola da kampanyaya desteğini sürdürüyor. Sosyal medyada pek çok kişinin paylaşımıyla desteklenen filmin yüzü olan Mola, herkesi üniversite öğrencilerine yemek desteği vermeye ve iyiliği paylaşmaya davet ediyor.
Proje ortağı Borusan Kocabıyık Vakfı’nın Eğitim ve Proje Geliştirme Müdürü Doç. Dr. Evren Barın Egrik, proje ile ilgili düşüncelerini “Temel bir ihtiyaç olan yemeğe erişim konusundaki sayısal veriler, bize bir gerçeğin yalnızca maddi halini gösteriyor, oysa bu maddi veri altında belki hiçbir zaman gün yüzüne çıkmayacak olan durumlar, olaylar ve hikâyeler var. İnsanların hayatlarını değiştiren kırılma noktaları… Vakfımızın yaptığı çalışmalarda, azımsanmayacak sayıda öğrencinin giderek artan bir düzeyde yemeğe ulaşımında büyük bir problem yaşadığını, bunun sonucunda hem beden ve ruh sağlıkları hem de eğitim ve sosyal yaşamlarında yoksunluk çektiklerini gözlemledik. Askıda Ne Var ekibinin hayata geçirdiği ve Vakfımızın proje ortağı olduğu #BizdenOlsun kampanyasına destek vermekten büyük mutluluk duyuyoruz. Projenin yaratacağı sosyal etkinin başka kurumların ve bireylerin katkılarıyla halka halka büyüyüp, hayallerimizin ötesinde bir ölçeğe ulaşmasını diliyor, herkesi hikâyeleri değiştirmeye ve #BizdenOlsun demeye davet ediyoruz.” şeklinde aktardı.
Bu büyük dayanışma hareketine destek olmak için www.askidanevar.com adresi ziyaret edilebilir, istenildiği kadar öğün askıya bırakılabilir.
Üniversite öğrencileri için hep birlikte daha eşit bir gelecek inşa etmek, elimizde!
Bizden Olsun sosyal yardım toplama kampanyası T.C. İstanbul Valiliği'nin 17.01.2025 tarihli E-87385697-477.99-814349 sayılı izni ile hayata geçirilmiştir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tekstil ve mobilya sektöründe güçlü yatırımlarıyla bilinin Acme Holding'in öne çıkan markalarından biri olan Etrofil El Örgüsü İplikleri 26-28 Şubat 2024 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da düzenlenen Uluslararası İplik Fuarı'nda 7.salon 714B nolu stantta yerini aldı. Türkiye’de iplik üretiminde güçlü bir konumda olduklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Üyesi Toygun Batallı, 2024 yılında gerçekleştirdikleri 1800 ton üretim rakamını bu yıl 2500 tona çıkaracaklarını belirtti. Yüzde yüz organik ve geri dönüştürülmüş ipliklerle sürdürülebilir üretime öncelik verdiklerine değinen Batallı, ihracatta da Asya pazarına açılmaya hazırladıklarını ifade etti.
Sektöründe dünyanın en büyük fuarı olan Uluslararası İstanbul İplik Fuarı, 26 Şubat 2024 tarihinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açtı. Kurulduğu günden bu yana dokuma ve örgü sektörüne yönelik ürettiği kaliteli ipliklerle sektörde önemli bir konuma ulaşan Etrofil El Örgüsü İplikleri, 7.salon 714B nolu stantta ziyaretçilerini ağırladı. TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, Uşak Valisi Naci Akbaş’ın ziyaret ettiği Etrofil El Örgüsü İplikleri standı birçok iş insanının yoğun ilgisini çekti
Sürdürülebilir Üretim Anlayışıyla Sektöre Yön Veriyor
2024 yılını büyüme ve gelişim yılı olarak tamamlayarak önemli adımlara imza attıklarını belirten Acme Holding Yönetim Kurulu Üyesi Toygun Batallı, “Etrofil markası olarak, Yalova’daki üretim tesisimiz ve Gaziantep’teki boyahane tesisimizle Türkiye’de iplik üretimi ve ticareti alanında güçlü bir konumdayız. 2002 yılından bu yana, Acme Holding çatısı altında faaliyet göstererek sektördeki yenilikçi ve kaliteli üretim anlayışımızla ön plana çıkıyoruz. Türkiye’nin önde gelen iplik üreticileri arasında yer alıyoruz. Özellikle kaşmir, angora, kuzu yünü, pamuk ve ipek gibi doğal elyaflarla birlikte viskon ve polyamid gibi sentetik elyafların harmanlandığı geniş ürün yelpazemizle, hem örgü hem de dokuma iplikleri üretmekteyiz. Bunun yanı sıra, yüzde 100 organik ve geri dönüştürülmüş iplikler üreterek çevre dostu bir üretim anlayışını benimsiyoruz” dedi.
Üretimde Büyürken Kadın İstihdamına Öncelik Veriyor
Etrofil için üretimde büyüme ve ihracatta yeni açılımlar yaşandığını belirten Toygun Batallı, “Üretim hacmimizi artırırken özellikle yün ve yün karışımlı ipliklerimize olan talepte ciddi bir artış yaşadık. Bu dönemde üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirerek, kalite standartlarımızı bir üst seviyeye taşıdık. Müşteri beklentilerine uygun inovatif çözümler geliştirerek pazardaki konumumuzu güçlendirmeye devam ettik. 2025 yılı, küresel pazarda daha geniş bir etki alanına sahip olacağımız bir yıl olacak. Yıllık 1.800 ton olan üretim kapasitemizi 2.500 tona çıkararak yüzde 40 oranında büyüme hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, mevcut ihracat ağımızı genişleterek Asya pazarına daha güçlü bir giriş yapmayı planlıyoruz. Amerika ve Avrupa’daki güçlü konumumuzu korurken, Asya ülkelerinde marka bilinirliğimizi artırarak yeni iş birliklerine odaklanacağız. Aynı zamanda istihdama sağladığımız katkı ile bir adım öne çıkacağız. Özellikle kadın istihdamına verdiğimiz önem, şirketimizin temel değerlerinden biri. 350 kişilik kadromuzda kadın çalışan sayımızın erkeklerden fazla olması, fırsat eşitliğini destekleyen yaklaşımımızın en önemli göstergelerinden biri. Kadınların iş hayatındaki gücünü artırarak, sektörümüzde fark yaratan bir iş modeli oluşturmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bybit, kripto para ekosisteminde güvenliği en üst seviyeye çıkarmak için iki önemli girişim duyurdu. LazarusBounty.com adlı gelişmiş ödül platformunu hayata geçiren şirket, ayrıca şüpheli cüzdanları izlemeye olanak tanıyan yeni "Kara Liste" API’sini kullanıma sundu. Bu yenilikler, blok zinciri suçlarına karşı daha güçlü bir savunma hattı oluşturmayı hedefliyor.
Şüpheli cüzdanlara karşı yeni API ile anında müdahale
Dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası olan Bybit, şimdiye kadar tespit edilen şüpheli cüzdan adreslerini içeren kara listeyi güncelleyen yeni bir API duyurdu. Bu API, etik güvenlik uzmanlarının ele geçirilen fonları kurtarma çabalarını hızlandırmasına olanak tanıyacak.
Mevcut adres listesi, kripto dünyasının en büyük soygunlarından birinin ardından oluşturuldu ve araştırmacılar ile sektör profesyonellerinin olağanüstü iş birliği sayesinde şekillendi. Bybit, sektördeki meslektaşlarından binlerce ipucu alarak, kötü niyetli adresleri tespit edip doğrulanmış ortaklarının kullanımına sundu.
Bu liste düzenli olarak güncellenecek ve başarılı yakalamalar yüzde 10’luk bir ödülle teşvik edilecek. Ayrıca Bybit, hackerların izini sürmek için sektör çapında yeni bir HackBounty platformunun geliştirilmekte olduğunu duyurdu.
LazarusBounty.com: Blok zinciri suçlarına karşı güçlü bir hamle
Bybit’in bir diğer büyük hamlesi ise LazarusBounty.com adlı gelişmiş ödül platformunun tanıtımı oldu. Bu platform, blok zinciri üzerindeki yasa dışı faaliyetleri açığa çıkarmak, hackerları sorumlu tutmak ve dijital varlıkları güvence altına almak amacıyla geliştirildi. Platform, gerçek zamanlı veri paylaşımı ile işlemleri izlenebilir hale getirirken her hareketin görünür kılınmasını sağlıyor. Böylece, hackerlara karşı en güçlü silahın şeffaflık olduğu vurgulanıyor.
LazarusBounty.com, Chainalysis, Arkham, GoPlus ve diğer güvenlik şirketleriyle entegre çalışarak kapsamlı bir güvenlik veritabanı oluşturuyor. Bu sistem, yasa dışı işlemleri tespit etmek ve önlemek için kritik bilgiler sunuyor. Büyük çaplı bir hırsızlık gerçekleştiğinde, ZachXBT ve Slow Mist’in kurucusu Yu Xian (C) gibi uzman araştırmacılar derhal devreye girerek derinlemesine incelemeler başlatıyor. Böylece suçluların izini sürmek ve fonları geri almak çok daha hızlı hale geliyor.
LazarusBounty.com, ayrıca Hack Liderlik Tablosu adı verilen bir sistemle, siber suçlarla mücadelede katkıda bulunan kişilerin performansını ölçerek ödüllendiriyor. Bu sistem, ödül avcılarının çalınan fonların kurtarılmasına yönelik katkılarını değerlendiriyor ve en etkili girdilere göre ödüller dağıtıyor. Aynı zamanda, katkı sağlamayan aktörleri de açığa çıkararak sektörde daha fazla hesap verebilirlik sağlıyor.
Platformun sahip olduğu otomatik bildirim sistemi, yasa dışı fonlar tespit edildiğinde ilgili platformlara anında uyarılar göndererek fonların dondurulmasını sağlıyor. Böylece, manuel müdahalenin gecikmeleri ortadan kaldırılıyor ve kripto ekosisteminde güvenliğin hızlı ve etkin bir şekilde sağlanması mümkün hale geliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Bybit CEO’su Ben Zhou şu ifadeleri kullandı: “Bugünün blok zinciri dünyasında şeffaflık sadece bir ilke değil, aynı zamanda siber suçlarla mücadelede en güçlü silahımızdır. LazarusBounty.com ve yeni API’miz ile her işlemin görünür ve her hackerın hesap verebilir olmasını sağlıyoruz. Eğer çalarsanız, bulunursunuz ve adalet hızla sağlanır.”
Kripto ekosisteminde güvenlik için küresel iş birliği
Bybit’in liderliğinde yürütülen güvenlik operasyonlarına birçok sektör devi de katkıda bulunuyor. Mandiant, Verichain, Sygnia.co, ZeroShadow, Chainalysis, Elliptic, TRM, Goplus, SEAL 911, ZachXBT, SlowMist, BlockSec, BEOSIN gibi güvenlik kuruluşları sürece doğrudan destek veriyor. Ayrıca Binance, Coinbase, Bitget, Polygon, Arbitrum, Optimism, Wormhole, Synapse, Connext, Chainflip, Across.to, Symbiosis.finance, AVAX, ChangeNow, fixedfloat ve cBridge gibi büyük platformlar da temel zincirler arası güvenlik önlemlerinin alınmasına katkı sağladı.
Bybit’in başlattığı bu girişimler, yalnızca siber suçlulara karşı bir savunma hattı oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm sektöre yönelik yeni bir güvenlik standardı belirliyor. Blok zinciri ekosisteminin güvenliğini sağlamak için sektördeki tüm paydaşlara iş birliği çağrısında bulunan Bybit, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket ederek kripto dünyasında güvenliği sağlamlaştırmayı hedefliyor.
Bybit Hakkında
Bybit, 37 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yenilikçi yapay zeka odaklı teknoloji markası TECNO, MWC Barcelona 2025'te en yeni amiral gemisi görüntüleme ve yapay zeka odaklı akıllı telefonu CAMON 40 Serisinin yanı sıra, en yeni yapay zeka dizüstü bilgisayarı MEGABOOK S14 ve yapay zeka gözlük serisi dahil olmak üzere en yeni yapay zeka odaklı ürün ekosistemi ürünlerinin yaklaşan lansmanı hakkında ayrıntıları açıkladı.
Bu inovasyonlar, TECNO'nun yapay zekanın benimsenmesine öncülük etme ve gelişmekte olan pazarlardaki tüketiciler için akıllı bağlantılı deneyimi geliştirme taahhüdünü pekiştirerek, 4 Mart'taki "TECNO Yapay Zeka Ekosistemi Ürün Lansmanı" etkinliğinde görücüye çıkacak.
En Yeni Yapay Zekalı CAMON 40 Serisi: Her Zaman Daha İyi Çekimlerle Mobil Fotoğrafçılığı Yeniden Tanımlıyor
Akıllı telefon fotoğrafçılığını yeniden tanımlayan bir mirasa sahip olan TECNO'nun CAMON Serisi, dünya çapındaki kullanıcılara sürekli olarak üstün görüntüleme deneyimleri ve en son teknolojiyi sunuyor. TECNO'nun amiral gemisi kameralı telefon ürün grubu olan CAMON 40 Serisinin, yapay zeka ile geliştirilmiş inanılmaz deneyimler sunarken benzeri görülmemiş anlık fotoğrafçılık sunan gelişmiş özellikleriyle yeni bir kıstas oluşturması bekleniyor. Zahmetsiz etkileşimler için tasarlanan CAMON 40 Serisi, kullanıcıların benzersiz ihtiyaçlarını karşılayabilecek yüksek verimli bir cihazın keyfini çıkarırken, kullanıcıların hızlı ve kısa anları anında yakalamasını sağlıyor.
CAMON 40 Serisi, son teknoloji donanımı TECNO'nun gelişmiş yapay zeka görüntüleme teknolojisi ile birleştirerek mobil fotoğrafçılıkta önemli bir sıçrama yaratacak. Ürün sıfır gecikmeli performans ve one-tap button ile anlık fotoğrafçılık deneyiminde devrim yaratan çığır açıcı gelişmeler sunacak. Bu inovasyon, kullanıcıların dinamik anları benzeri görülmemiş bir hız ve yaratıcı özgürlükle yakalamasını sağlayacak. TECNO AI ve en yeni MediaTek Ultimate işlemciler tarafından desteklenen seri, daha akıcı çoklu cilt tonu görüntüleme işleme ve AI Görüntüleme Oluşturma desteğine de sahip.
TECNO AI, yeni serinin bir diğer önemli özelliğini oluşturacak. Görüntü oluşturmadan içerik hazırlamaya, akıllı aramaya ve akıllı aramaya kadar, TECNO AI tarafından desteklenen TECNO CAMON 40 Serisi, tüketicilerin günlük yaşamlarına pratik yapay zeka özellikleri getirecek. Daha fazla ayrıntı lansman etkinliğinde açıklanacak.
En Yeni Yapay Zeka Amiral Gemisi Dizüstü Bilgisayar S14 ve TECNO Yapay Zeka Gözlük Serisi: TECNO AI ile Güçlendirilmiş Kusursuz Bağlantı ve Üretkenlik
"TECNO AI, So Easy" felsefesinin rehberliğinde TECNO, tüm ürün ekosisteminde pratik yapay zekanın sonsuz potansiyelini ortaya çıkarmaya, en son yenilikleri daha erişilebilir hale getirmeye ve gelişmekte olan pazarlardaki kullanıcılara özel olağanüstü deneyimler sunmaya kararlı bir turum sergiliyor. Bu vizyonu temel alan TECNO, AI amiral gemisi MEGABOOK S14 dizüstü bilgisayar ve ilk AI gözlük serisi ile AIoT ekosisteminde önemli bir yenilik sunacak ve cihazlar arasında daha akıllı, daha sezgisel etkileşimler kurmayı sağlayacak.
Dünyanın en hafif 14 inç OLED dizüstü bilgisayarı olan yeni yapay zeka destekli MEGABOOK S14, yapay zeka ile geliştirilmiş araçlarla taşınabilir üretkenliği yeniden tanımlayarak hareket halindeyken çalışma ve yaratıcılıkta devrim yaratıyor. TECNO'nun TECNO AI Glasses Pro ve TECNO AI Glasses'ı içeren ilk AI gözlük serisi, güçlü AI işlevlerini gelişmiş görüntüleme yetenekleri ve şık bir tasarımla birleştiriyor. Birbirine bağlı bu cihazlar birleşik, akıllı bir ekosistem oluşturarak sorunsuz yapay zeka entegrasyonuyla günlük deneyimleri zenginleştiriyor. Bu kapsamlı ve kullanıcı merkezli yaklaşımla TECNO, hayatın her alanında yapay zeka odaklı inovasyonun geleceğini şekillendiriyor.
TECNO, tüm MWC Barselona 2025 katılımcılarını 6B11, Salon 6, Fira Gran Via'daki standını ziyaret etmeye ve CAMON 40 Serisi, AI PC MEGABOOK S14 ve TECNO'nun ilk AI gözlük serisi tarafından sunulan devrim niteliğindeki görüntüleme teknolojilerini ve AI destekli akıllı yaşam tarzını deneyimlemeye davet ediyor.
Yenilikçi yeteneklerini ilk elden keşfetmek için TECNO'ya katılın. TECNO Al Ecosystem Ürün Lansmanı etkinliğine kaydolmak için buraya tıklayın.
TECNO Hakkında
TECNO, beş kıtada 70'ten fazla pazarda varlığını sürdüren yenilikçi, yapay zeka odaklı bir teknoloji markasıdır. Gelişmekte olan küresel pazarlarda dijital deneyimi dönüştürmeye kendini adamış olan TECNO, çağdaş estetik tasarımın en son teknolojiler ve yapay zeka ile mükemmel entegrasyonunu sürdürmektedir. TECNO bugün, akıllı telefonlar, akıllı giyilebilir cihazlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı oyun cihazları, HiOS işletim sistemi ve akıllı ev ürünleri dahil olmak üzere yapay zeka destekli ürünlerden oluşan kapsamlı bir ekosistem sunmaktadır. TECNO, "Stop At Nothing" marka özünün rehberliğinde, ileriye bakan bireyler için en son teknolojilerin ve yapay zeka odaklı deneyimlerin benimsenmesine öncülük etmeye devam etmekte ve onlara en iyi benliklerini, en parlak geleceklerini takip etmekten asla vazgeçmemeleri için ilham verir. Daha fazla bilgi için TECNO'nun resmi sitesini ziyaret edin: www.tecno-mobile.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Profesyonel kullanıcılar için tasarlanan Casper Nirvana serisi, farklı çalışma gereksinimlerine yönelik özel teknolojik çözümler sunuyor. Hafif ve taşınabilir seçeneklerden, yüksek dayanıklılık ve performans sağlayan cihazlara kadar geniş bir yelpazeye sahip olan Casper Nirvana, profesyonellerin farklı çalışma tarzlarına uygun 4 bilgisayar modeliyle iş dünyasında maksimum verimlilik sağlıyor.
Profesyonellerin ihtiyaçları, çalışma koşullarına ve kullanım alanlarına göre farklılık gösteriyor. Kimi hafif ve taşınabilir bir cihaza ihtiyaç duyarken, kimi yüksek performans ve dayanıklılık gerektiren bir bilgisayara ihtiyaç duyuyor. Casper Nirvana serisi, bu farklı gereksinimlere özel olarak geliştirdiği bilgisayar modelleriyle profesyonellere en iyi deneyimi sunuyor. Hafifliğiyle öne çıkan Nirvana Z100, zorlu koşullara dayanıklı Nirvana AIO A900, multimedya ve uzaktan çalışma için optimize edilen Nirvana X700 ve ofis ortamlarında maksimum verimlilik sağlayan Nirvana M600, her ihtiyaca uygun çözümler sunuyor. Casper Nirvana, profesyonellerin farklı çalışma tarzlarına uygun 4 bilgisayar modeliyle iş süreçlerini daha verimli hale getiriyor.
1. Seyahat Eden Profesyoneller için Casper Nirvana Z100: Günlük yaşamında sık seyahat eden profesyoneller için geliştirilen Casper Nirvana Z100, hafif ve ince tasarımıyla mobiliteyi en üst seviyeye çıkarıyor. Casper'ın bugüne kadar ürettiği en hafif ve en ince dizüstü bilgisayar olma özelliğini taşıyan Nirvana Z100, 1,25 kg hafifliği ve 14.9 mm inceliğiyle öne çıkıyor. 50Whr akıllı batarya desteğiyle 12 saatten fazla kullanım süresi sunarak mobil çalışanlara kesintisiz bir deneyim sağlıyor. İki adet Type-C portu ile hızlı şarj ve veri aktarımı aynı anda gerçekleştirilebilirken, HDMI portu sayesinde dönüştürücü ihtiyacı olmadan harici ekran bağlantısı sunabiliyor. İnce tasarımına rağmen geniş bağlantı seçenekleri sunan Nirvana Z100, özellikle hareket halindeyken çalışan profesyoneller için ideal bir çözüm sunuyor.
2. Zorlu Koşullara Uyumlu Casper Nirvana AIO A900: Dayanıklılığı ve yüksek performansıyla öne çıkan Casper Nirvana AIO A900, en yeni nesil Intel işlemcileri ve yapay zeka desteğiyle gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. İşlemci, kullanım alışkanlıklarına göre kendini optimize ederek yoğun iş yükü altında bile yüksek verimlilik sağlıyor. MIL-STD 810H dayanıklılık sertifikasına sahip olan AIO A900, -21°C'de 6 saat, 43°C sıcaklıkta ise 3 gün boyunca tam performansta çalışabiliyor. 8.9m/s hızındaki 140 mesh boyutunda silika toz taneciklerine karşı koruma sunarak bileşenlerin uzun ömürlü olmasını sağlıyor. 13,5 mm inceliğinde ve çerçevesiz tasarımıyla geniş bir ekran alanı sunan Nirvana AIO A900, zorlu çalışma koşullarında dayanıklılığıyla ön plana çıkıyor.
3. Uzaktan Çalışanlar için Taşınabilir ve Güçlü Casper Nirvana X700: AMD Ryzen 5 işlemci ve AMD Radeon grafikleriyle yenilenen Casper Nirvana X700, CPU ve GPU'yu tek bir çipte birleştirerek performansı artırıyor. 19,2 mm inceliği ve 1,6 kg hafifliğiyle taşınabilirlik konusunda avantaj sağlarken, FHD IPS paneli ve 250 NIT yansıma önleyici ekranı ile uzun süreli kullanımlarda göz yorgunluğunu en aza indiriyor. Evden çalışma, multimedya düzenlemeleri ve günlük ofis işlemleri için optimize edilen model, ortam ışığına bağlı yansımaları minimuma indirerek konforlu bir kullanım sunuyor. Yüksek taşınabilirlik ve güçlü performansı bir arada sunan Nirvana X700, her ortamda kesintisiz çalışma imkanı sağlıyor.
4. Ofis Ortamlarında Maksimum Verimlilik Sağlayan Casper Nirvana M600: Intel'in 14. nesil i7 işlemcisi ile yüksek işlem gücüne sahip olan Casper Nirvana M600, kurumsal kullanıcılar için güçlü bir masaüstü bilgisayar seçeneği sunuyor. 500GB M.2 SSD PCle 3.0 depolama kapasitesi ve 64GB DDR4 RAM desteğiyle yüksek hızda veri işleme ve çoklu görev yönetimi sağlıyor. Small Form Factor tasarımı sayesinde hem dikey hem yatay kullanılabilen Nirvana M600, yer tasarrufu sağlayarak her türlü çalışma ortamına uyum gösteriyor. Kompakt yapısı ve yüksek performansıyla kurumsal kullanımlar için ideal bir çözüm sunuyor.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.