Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Elektrikli KickScooter'lar, şehir yaşamının gerektirdiği kısa mesafeli ulaşım için pratik ve çevreci bir çözüm sunuyor. eKickScooter'lar yoğun trafikten kaçınmanın, zamandan tasarruf etmenin ve sürdürülebilir bir ulaşım biçimi benimsemenin ideal aracına dönüşürken; , modern şehirlerin dinamizminde bireysel hareket özgürlüğünü artırıyor ve karbon ayak izinin azaltılmasına katkıda bulunuyor. Ancak eKickScooter'ları kötü hava koşullarında dikkatsizce kullanmak bu avantajları gölgede bırakabilir ve daha da kötüsü istenmeyen kazalara sebep olabilir.
Güvenli bir sürüş için hazırlıklı olmanın şehir hareketliliğini her koşulda sürdürebilmenin anahtarı olduğuna dikkat çeken Segway, mikromobilitenin avantajlarını yağmur veya kar fark etmeksizin kış aylarında da yaşamak isteyen sürücüleri risklere karşı bilinçli olmaya ve seyahatlerini güvenle gerçekleştirmeye davet ediyor.
Soğuk havanın gizli tehlikeleri
Kış aylarında şehir yolları sürücüler için bir meydan okumaya dönüşüyor. Düşük sıcaklıklar, lityum-iyon bataryaların performansını olumsuz etkileyebilir ve kapasitesini azaltabilir. Şarjdan önce eKickScooter'ı oda sıcaklığına getirmek, batarya ömrünü korumaya yardımcı olur.
Kış aylarında azalan görüş mesafesi de önemli bir risk faktörü. Sürücüler, ani başlayan yoğun yağış ve tipi gibi durumlarda görüş mesafelerinin azalabileceğini unutmamalı. Kış aylarında erken saatlerde yollar donabilir, öğleden sonra çözülen buzlar ise su birikintileri yaratabilir. Bu faktörler, kış aylarında sürüş sırasında ekstra özen gösterilmesini gerektiriyor.
Kış yolculuklarında ustalaşmanın yolları
Soğuk havalarda güvenli sürüş, doğru hız kontrolüyle başlıyor. Hava ve yol koşulları aniden değişebileceği için düşük hızda ilerlemek her zaman daha güvenli bir tercih. Dönüşlerde geniş açılarla hareket ederek denge daha kolay korunabilir. Ani hareketler ve sert frenlerden kaçınmak, özellikle kaygan yüzeylerde kritik öneme sahip.
Yola çıkmadan önce yapılacak detaylı kontrollerle olası tehlikeler önlenebilir. Fren sisteminin düzgün çalıştığını kontrol etmek, lastiklerin hava basıncını ideal seviyede tutmak ve ışıkların düzgün çalıştığından emin olmak güvenlik için atılması gereken adımların başında geliyor. Ayrıca bataryanın soğuktan korunması için scooter iç mekanlarda muhafaza edilerek şarj ömrü uzatılabilir.
Zorlu koşullarda sürüşe devam etmek
Yağmur, kar ve buzlu yollar kış aylarında sürüşü daha da zorlaştırıyor. Yağışlı havalarda su birikintilerinden kaçınmak, yol yüzeyini dikkatlice takip etmek ve hızı düşürmek kayma riskini en aza indiriyor. Karlı zeminde düşük hızda sürmek, ani hareketlerden uzak durmak ve kontrollü bir şekilde ilerlemek daha güvenli bir sürüş sağlıyor.
Buzlu zeminlerde sürüşten kaçınmak güvenlik için en doğru tercih. Zorunlu bir durumda yola çıkılıyorsa, hızı minimumda tutarak ve çevredeki potansiyel tehlikelere karşı tetikte kalarak güvenlik sağlanabilir. Ayrıca eKickScooter'lar için özel üretilmiş ve buzlu zeminlerde daha iyi bir yol tutuşu sağlayan kış lastikleri veya çivili lastikleri tercih edilebilir. Alternatif rotalar planlamak, özellikle iyi aydınlatılmış ve sık kullanılan yolları tercih etmek güvenliği artırır.
Doğru ekipman seçimiyle sıcak ve güvende
Soğuk hava koşullarında doğru ekipmanı kullanmak, güvenlik ve konfor açısından belirleyici bir faktör. Su geçirmez montlar ve rüzgâr geçirmeyen katmanlar, sürücüyü dış etkenlerden korurken, termal eldivenler ve sıcak tutan şapkalar vücut ısısını sabit tutuyor. Özellikle rüzgar geçirmez gözlükler, kar ve soğuk havada görüşü net tutar.
Kaymaz tabanlı ayakkabılar, yalnızca scooter kullanırken değil, aynı zamanda yürürken de ek bir denge sağlıyor. Reflektörlü kıyafetler ve aksesuarlar, düşük görüş mesafesinde görünürlüğü artırarak güvenliği pekiştiriyor. Arka lambaların sürekli açık tutulması ve ek reflektörler kullanmak, gece sürüşlerinde daha görünür kılıyor. Ayrıca, sürüş sonrası scooter'ı tuz ve buz kalıntılarından arındırmak, uzun vadede aracın performansını korur.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Küresel Binalar ve İnşaat İttifakı (GlobalABC) tarafından yayınlanan rapora göre, dünyada tüketilen enerjiden yüzde 34 pay alan binalar, küresel karbon emisyonlarının yüzde 37'sini oluşturuyor. Binalarından kaynaklanan emisyonları azaltmak içinse ısıtma ve soğutma sistemlerinde fosil yakıt kullanılmaması ve verimli cihazların tercih edilmesi öneriliyor. Çünkü binalarda kullanılan enerjinin yüzde 50'si ısıtma ve soğutma sistemleri tarafından tüketiliyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında düzenlenen "Gözden Geçirilmiş Binalarda Enerji Performansı Direktifi" de binalardaki ısıtma ve soğutma sistemlerinden fosil yakıtların kademeli olarak kaldırılmasını ve binaların 2035'e kadar enerji tüketimlerini yüzde 20-22 azaltmalarını hedefliyor.
Üçay Mühendislik İcra Kurulu Üyesi ve İklimlendirme Grup Direktörü Özgür Şahin, gezegenimizi tehdit eden iklim değişikliği ile etkin bir şekilde mücadele etmek için iklimlendirmede 'ısı pompası' kullanımının önemine dikkat çeken açıklamalarda bulundu:
"Müstakil evlerin, ticari işletmelerin ve endüstriyel tesislerin ısıtmasında, doğal gazla çalışan bir sistem yerine verimli ve çevre dostu çözümler sunan ısı pompası kullanarak sera gazı emisyonlarını azaltmak mümkün. Çünkü fosil yakıtlı ısıtma sistemlerinde ısı, bir kimyasal reaksiyon sonucu ortaya çıkıyor.
Kullandığı enerjinin 4 katı kadar enerji üretiyor
Isı pompaları ise enerjiyi ortamdaki havadan, topraktan veya yeraltı suyundan alıyor. Enerjinin yüzde 80'ini doğadan yüzde 20'sini ise elektrikten sağlayan ısı pompaları, elektriği ısı üretmek için değil, hava veya toprak gibi bir ısı kaynağından ısıyı taşımak için kullanıyor. Bu sayede yüzde 300 ila 400 daha verimli çalışıyor ve kullandığı enerjinin 4 katı kadar enerji üretiyor. Bir gaz kazanı ise genellikle yüzde 92 ila 94 verimlilikle çalışıyor. Isıtma ve sıcak su sağlamak için kullanıldığı enerjinin yaklaşık yüzde 8'ini kaybediyor. Bu nedenle ısı pompası, geleneksel sistemlerden 4 kat daha verimli çalışıyor" dedi.
Özgür Şahin konuşmasında, ısı pompası sistemlerinin yüksek verimli çalışabilmesi için projelendirme ve kurulumun önemine de dikkat çekti:
Ürün seçiminde dış hava sıcaklığı önemli
"Isı pompası sistemlerinin yüksek verimli çalışabilmesi için doğru mühendislik hesabı yapmak oldukça önemli. Örneğin ürün seçiminde dış hava sıcaklığını dikkate almak gerekiyor. Çünkü dış hava, ısı pompalarının çalışma performansını etkileyen en önemli hususlar arasında yer alıyor.
Isı kayıpları doğru hesaplanmalı
Ayrıca yapıdaki ısı kayıplarını doğru hesaplamak gerekiyor. Çünkü iyi yalıtılmış bir yapıda daha düşük kapasiteli bir ısı pompası kullanılarak, ilk yatırım maliyetinin düşmesi sağlanıyor.
Ekipman seçiminde kapasite hesabı doğru yapılmalı
Isı pompası, kış aylarında yapıyı ısıtabilmek için sıcak su, yaz aylarında ise soğutmak amacıyla soğuk su üretiyor. Kışın üretilen sıcak suyun yaşam alanına aktarılabilmesi için yerden ısıtma, fancoil, radyatör gibi ekipmanlar; ısı pompasının yazın ürettiği soğuk suyun eve taşınması içinse fancoil sistemi kullanılıyor. Sistemin doğru çalışması için bu cihazların kapasite hesabını da doğru yapmak gerekiyor.
İnverter kullanılarak gereksiz enerji sarfiyatı önlenmeli
Ayrıca inverter kullanılarak sistem üzerindeki sıcaklık sensörleri ile mekânın anlık olarak ihtiyaç duyduğu ısıtma veya soğutma sağlanarak gereksiz enerji sarfiyatı önlenebiliyor.
Sıcak su depolama tankı doğru hesaplanmalı
Isı pompası aynı zamanda kullanım sıcak suyu da üretiyor. Bunun için de bir sıcak su depolama tankına (boyler) ihtiyaç duyuluyor. Sıcak su depolama tankının doğru hesaplanması için iç mekanda kullanılacak; banyo sayısını, banyo armatürlerini, jakuzi veya küvet sayısını dikkate almak gerekiyor.
Tüm bunları sağlayabilmek ve olası hataları önlemek için sistemin projelendirilmesi ve uygulamasında alanında uzman firmalarla çalışmak kritik önem taşıyor. Üçay Mühendislik olarak, bu konuda müşterilerimize, anahtar teslim sistem kurulum hizmeti veriyoruz" dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) tarafından düzenlenen 'Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti' kapsamında, 37 Libyalı satın almacıyla bir araya gelerek toplam 153 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Bu görüşmeleri değerlendiren İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Alpaslan Tunç, "Libya, doğal taş sektörü için önemli bir pazar ve buradaki payımızı artırmayı hedefliyoruz." dedi. Türkiye'nin madencilik sektöründe çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Tunç, "2024 yılında doğal taş ihracatımız yüzde 3,5 artış gösterdi. Ancak, bunu yeterli görmüyoruz. Mevcut pazarlarımızı güçlendirirken, yeni pazarlara açılmak için de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz." dedi.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) 3-6 Şubat 2025 tarihleri arasında doğal taş sektörüne yönelik olarak Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti düzenledi. İMİB Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Alpaslan Tunç'un başkanlık ettiği heyette; ikili iş görüşmelerine ADK Mermer, Çiçek Mersan, Derbent Maden, Fortiori Mermer, Gülmer Mermer, Kayı Mermer, Kütük Mermer, Biser İnşaat, Altınsoy Mermer ve Aymar Doğaltaş'ın aralarında olduğu 10 Türk firması katıldı. 37 Libyalı satın almacı firma ile toplam 153 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Sektör temsilcilerini uluslararası firmalar ile bir araya getirmeye devam edeceklerini dile getiren Kasım Alpaslan Tunç, "Türkiye maden sektörü olarak 2024 yıl sonu itibarıyla, 2023 yılında 5,7 milyar dolar olan maden ihracatımız yaklaşık yüzde 5 artış göstererek 6 milyar doları aştı. Doğal taş sektörünün ihracatı da 2024 yılında, 2023'e göre yüzde 0,2 artış gösterdi. 1 milyar 935 milyon dolardan 1 milyar 939 milyon dolara yükseldi. Ancak, bu artışları sektör olarak yeterli görmüyoruz. Ülkemizin madencilik sektöründe çok daha büyük potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Bu kapsamda da İMİB olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Mevcut pazarlarımızı koruyarak, yükseltmeye çalışırken, yeni pazarlar konusunda da temaslarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Libya Doğal Taş Sektörel Ticaret Heyeti hakkında da bilgiler paylaşan Kasım Alpaslan Tunç, "Libya doğal taş sektörü açısından önemli pazarlar arasında. Şu anda Türkiye'nin en çok doğal taş ihraç ettiği ülkeler sıralamasında Libya, 42 milyon dolarla 9'uncu sırada yer alıyor. Söz konusu ülkeye 2023 yılında yapılan ihracat ise 37 milyon dolar seviyelerindeydi. Düzenlediğimiz bu heyetle Libya'ya daha çok ihracat yapmanın yollarını değerlendirdik ve ikili ilişkilerimizi güçlendirdik. Bu tip çalışmaları daha çok yaparak, dünya ticaretinde öne çıkmak için çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
YENİ PAZARLARI ARAŞTIRIYORUZ
Madencilik konusunda gelişmiş ülkeler seviyesinde üretim yapılması halinde Türkiye'nin yıllık ortalama 6 milyar dolar olan maden ihracatının, 30 milyar dolar seviyelerine çıkabileceğini dile getiren Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Madencilik sektörümüz, Türkiye'nin cari açığını azaltmada, ihracatını artırmada ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlamada kilit bir role sahip. Sektörün mevcut sorunları çözülürse bu potansiyeli yakalayabilir. 2025 yılında ise küresel ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak, yılın ikinci yarısında daha olumlu bir ihracat pazarı yakalanabileceğini düşünüyoruz. Madencilik sektöründe önde gelen ihracat pazarlarımız arasında Çin, ABD, Avrupa Birliği ülkeleri ve Orta Doğu yer alıyor. Yeni pazarlar için ise Afrika ve Güney Asya gibi bölgelerde araştırmalarımız sürüyor. Türkiye'nin bu pazarlarda yer alması, ekonomimiz üzerinde olumlu etkiler yaratacak."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), beşinci uluslararası kongre hazırlığına bütün hızıyla devam ediyor. 5. Uluslararası Tarım ve Gıda Kongresi, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesinin ev sahipliği ve iş birliğiyle 23-24 Ekim 2025 tarihlerinde Antalya’da gerçekleştirilecek.
Kongrenin tarihçesi hakkında açıklamalarda bulunan TARGET Yönetim Kurulu ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, “2016 yılında kurulan Derneğimiz, dokuzuncu yılında anlamlı bir etkinliğin çoşkulu ve tatlı hazırlığı içinde. İlkini 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Tarım ve Gıda Etiği Kongrelerimizi her iki yılda bir farklı coğrafi bölgemizde düzenlemeyi planlamıştık. Bu bağlamda, ilkini Ankara’da gerçekleştirdiğimiz kongremizin ikincisini, 2019 yılında Ege Bölgemizde (İzmir’de) düzenlendik. Pandemi nedeniyle üçüncüsü kongremiz, 2021 yılında, çevrimiçi olarak düzenlendi. 2023 yılının Cumhuriyetimizin 100. yılı olması nedeniyle dördüncü kongremizi başkent Ankara’da gerçekleştirdik. İç Anadolu ve Ege Bölgelerimizden sonra sıra Akdeniz Bölgemize geldi. Beşinci kongremizi Akdeniz Bölgesi’nde Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile birlikte düzenleyeceğiz” dedi.
TARGET’in çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Cemal Taluğ, “Derneğimiz sadece iki yılda bir uluslararası kongre düzenlemiyor. Bugüne değin çok sayıda seminer ve sempozyumlar, eğitim programları, araştırmalar, toplumda tarım ve gıda etiği alanındaki farkındalık ve duyarlılığı arttırıcı kampanyalar, sanal konferansların da yer aldığı çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Ayrıca farklı kurumsal yapılarla birçok ortak çalışmaya paydaş, düzenleyici, destekçi olarak katkı verdik, veriyoruz.
TARGET, dokuz yıldır imza attığı işbirlikleriyle, ülkemizde tarım ve gıda etiği alanında öncü bir rol oynamasının yanında bu konudaki ulusal ve evrensel bilgi birikimine de değerli katkılarda bulunmuştur” diye konuştu.
Uluslararası 5. Tarım ve Gıda Etiği Kongresinin özel konu alanının “Tarım ve Gıda Sisteminde Yeni Teknolojiler ve Etik Değerler” olarak belirlendiğini, ancak Kongrenin tarım ve gıda sisteminin tüm etik sorunlarına açık olduğunu belirten Prof. Taluğ, sözlerini, “Tarım ve gıda sisteminde yaşanan ve yaklaşan etik sorunlara ilgi duyan, akademisyenleri, araştırıcıları, meslek insanlarını, üreticileri, iş insanlarını, konuyla ilgili kamu ve özel kesim kuruluşlarını, meslek örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını ve üniversite öğrencilerini Kongremize davet ediyoruz” diyerek tamamladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kaspersky Managed Detection and Response (MDR) analist raporuna göre, 2024 yılında hükümet ve kalkınma sektörlerinde doğrudan insan müdahalesi gerektiren yüksek önem dereceli olayların sayısında önemli bir düşüş yaşandı. Öte yandan, gıda, bilişim, telekom ve sanayi sektörlerinde bu tür olayların arttığı gözlemlendi.
Bu yıl yayınlanan Managed Detection and Response (MDR) analist raporu, tespit edilen olaylara, bu olayların niteliğine ve farklı sektörler ile coğrafi bölgeler arasındaki dağılımına dair içgörüler sunuyor. Ayrıca, saldırganlar tarafından önceki yıl boyunca en sık kullanılan taktikler, teknikler ve araçlara vurgu yapıyor. Veriler, Kaspersky MDR tarafından tespit edilen olayların analizine dayanıyor.
2023 ile karşılaştırıldığında, kitle iletişim araçları, kalkınma ve telekom sektörlerinde olay sayısında önemli bir artış yaşandı. Ancak, doğrudan insan müdahalesi gerektiren yüksek önem dereceli olaylar incelendiğinde, dağılımda belirgin farklılıklar göze çarpıyor. 2024 yılında MDR ekibi, yüksek önem dereceli olayların çoğunun bilişim sektöründe (%23) gerçekleştiğini, bunu hükümet (%18) ve sanayi sektörlerinin (%18) takip ettiğini belirledi.
Rapor, hükümet ve kalkınma sektörlerinde yüksek önem dereceli olayların sayısında önemli bir düşüş yaşandığını, buna karşın gıda sektöründe bu tür olayların arttığını vurguluyor. Ayrıca, sanayi sektöründe belirgin bir artış gözlemlenirken, perakende, bilişim ve telekom sektörlerinde de hafif bir yükseliş görüldü. İlginç bir şekilde, kitle iletişim sektörü genel olay sayısında büyük bir artış yaşasa da, bu eğilim yüksek önem dereceli olaylara aynı oranda yansımadı. Bu gözlem, birçok saldırı girişiminin hızla tespit edilip etkisiz hale getirildiğini ve böylece olayların orta seviyenin ötesine geçmesinin önlendiğini gösteriyor.
Kaspersky Güvenlik Operasyonları Merkezi Başkanı Sergey Soldatov “2024 yılında, siber tehditler alanında bir değişim gözlemledik; yüksek önem dereceli olaylar giderek daha fazla gıda sektöründe yoğunlaşarak bu alanda siber güvenlik önlemlerinin gerekliliğini vurguladı. Telekom ve kitle iletişim gibi sektörlerde toplam olay sayısı artarken, potansiyel tehditlerin hızla tespit edilip etkisiz hale getirilmesi, proaktif önlemlerin önemini ortaya koyuyor. Saldırganlar taktiklerini geliştirirken, kuruluşların da ileri teknolojileri uzman gözetimiyle birleştiren güçlü siber güvenlik çözümlerine yatırım yaparak uyum sağlaması gerekiyor,” dedi.
Gelişmiş saldırılara karşı kurumsal güvenliği güçlendirmek için kapsamlı siber güvenlik çözümleri uygulamak ve bu çözümleri etkin bir şekilde yönetebilecek nitelikli uzmanları istihdam etmek kritik önem taşıyor. Alternatif olarak, Managed Detection and Response ve Incident Response gibi yönetilen güvenlik hizmetlerinden faydalanmak, tehdit tespiti, sürekli koruma ve olay müdahalesini içeren bütünsel bir güvenlik yaklaşımı sunuyor. Bu hizmetler, gelişmiş ve gizli siber saldırılara karşı koruma sağlarken, olayların derinlemesine analiz edilmesine ve güvenlik uzmanı bulunmayan kuruluşlara dahi kapsamlı destek sunulmasına olanak tanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sektörde hızlı büyümesini sürdüren Magdeburger Sigorta, Türkiye genelindeki bölgesel yapılanmasını da güçlendirmeye devam ediyor. Bu kapsamda şirketin dördüncü fiziki bölge ofisi olacak Akdeniz Bölge Müdürlüğü, Antalya'da resmi olarak faaliyetlerine başladı. Magdeburger Sigorta, Antalya ve çevre illerine hizmet verecek olan yeni ofisi ile bölgedeki iş ortaklarıyla daha güçlü bağlar kurmayı, sigorta hizmetlerini daha erişilebilir ve hızlı hale getirmeyi hedefliyor.
Antalya Bölge Müdürlüğü'nün açılış töreni, Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, Oto Dışı Teknik ve Reasürans Genel Müdür Yardımcısı Barış Baran Sertel, Hasar, Hukuk ve Rücu'dan Sorumu Genel Müdür Yardımcısı Selcen Seçginli, İç Sistemlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlge Yazgan, Türkiye Bölgeler Acenteler Satış Koordinatörü Erhan Toklu, Batı Bölgeler Koordinatörü Uğur Atilla ve Akdeniz Bölge Müdürü Özgür Timuçin ile bölgeye bağlı Antalya ve çevre illerden gelen Magdeburger Sigorta acentelerinin katılımıyla gerçekleşti.
"Teşkilatlarımız ülke geneline yayıldıkça daha da güçleniyoruz"
Açılışta konuşan Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, bölgesel yapılanmanın önemine dikkat çekerek, "Magdeburger Sigorta olarak, teşkilatlarımız ülke geneline yayıldıkça daha da güçleniyoruz. Bölgelerimizde fiziki ofislerimiz ile var olmak yalnızca sigorta hizmetlerini daha erişilebilir hale getirmekle kalmıyor, aynı zamanda acentelerimiz ile daha yakın ilişkiler kurmamızı sağlıyor. Akdeniz Bölge Müdürlüğümüz ile sadece Antalya'ya değil, çevre illere de yenilikçi sigorta hizmetlerimizi taşıyarak, bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Her anlamda, daha yeni başlıyoruz diyebilirim." ifadelerini kullandı.
Hancıoğlu, acentelerin şirket için taşıdığı kritik öneme de vurgu yaparak, "Acentelerimiz bizim için sadece iş ortağı değil, aynı zamanda güven zincirimizin temel halkalarıdır. Onların sahadaki gücü, Magdeburger Sigorta'nın büyüme stratejisinin en önemli unsurlarından biridir. Bu yeni bölge ofisimiz, onlarla daha yakın ve etkin bir iş birliği içinde olmamıza imkân tanıyacak" şeklinde konuştu.
Fiziki bölge ofisi sayısı dörde yükseldi
Antalya'daki açılış etkinliği, 250'yi aşkın iş ortağının katılımıyla coşkulu bir atmosfere sahne oldu. Kalabalık bir yönetim ekibiyle açılışa katılan şirket, birebir sohbetlerde hem iş konuştu hem de iş ortaklarını daha yakından tanıma fırsatı elde etti.
Magdeburger Sigorta, 2.500'ü aşkın yetkili acentesiyle Türkiye'nin dört bir yanında hizmet veriyor. Fiziki bölge yayılımını hızlandıran şirket, 2024 yılında İzmir'de Ege Bölge Müdürlüğü Ofisi'ni, Ankara'da İç Anadolu Bölge Müdürlüğü Ofisi'ni ve Adana'da Güney Anadolu Bölge Müdürlüğü Ofisi'ni açmıştı. Akdeniz Bölge Müdürlüğü'nün eklenmesiyle, bölge müdürlüğü sayısı dörde yükseldi.
Acente odaklı hizmet anlayışı ve güçlü iş ortaklıklarıyla büyümeye devam eden Magdeburger Sigorta, Türkiye genelindeki hizmet ağını önümüzdeki dönemde Bursa, Trabzon, Samsun, Konya ve Kayseri illerinde açacağı bölge ofisleri ile genişletmeyi hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Koza Halı'nın 60 yıllık köklü deneyimiyle Calvin Klein markasının modern ve yenilikçi çizgisinin buluştuğu bu kıymetli hamle sektör için önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirildi. Koza Halı İcra Kurulu Başkanı İbrahim Cingisiz, global bir marka olan Calvin Klein'in halı koleksiyonlarını Türk tüketicisi ile buluşturmanın heyecanını yaşadıklarını söyledi.
Koza Halı İcra Kurulu Başkanı İbrahim Cingisiz, lansmanda yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
"Bugün yalnızca yeni koleksiyonlarımızın tanıtımını yapmıyor, aynı zamanda sektörde fark yaratacak yepyeni bir markayı ülkemize kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Calvin Klein ve Koza Halı koleksiyonları, yenilikçi üretim teknikleri, üstün malzeme kalitesi ve trendlere yön veren tasarımlarıyla sektörde devrim yaratacak. Bayilerimiz, bu iki markayı bünyesinde barındırarak çok daha geniş bir müşteri kitlesine hitap edebilecek. Bu birliktelik hem iç piyasada hem de ihracatta rekabet gücümüzü artırarak bizi liderliğe taşıyacak."
Calvin Klein prestijini temsil edecek çok güçlü 16 yeni koleksiyon hazırladıklarını belirten Cingisiz, 150'ye yakın farklı desenle bu kaliteyi yaşam alanlarına taşımak için sabırsızlandıklarını ekledi.
Koza Halı, 42 Koleksiyon ve 100'lerce Desenden Oluşan Seçkisiyle Gücünü Ortaya Koyuyor
Koza Halı, Calvin Klein yeni koleksiyonlarının yanı sıra kendi özgün koleksiyonlarını da bayileri ile buluşturdu. Modern tasarımlar, kaliteli dokular ve yenilikçi üretim teknikleriyle 7'si yeni 26 koleksiyonla beğeniye çıkan Koza Halı; Şimal, Nazende, Sedef, Nostalgia, Koza Luna, Koza Nomad ve Mirage ismini verdiği geleneksel ve modern çizgilerin başarıyla harmanlandığı yeni koleksiyonlarla estetik, kalite ve yenilikçilik konusunda bayilere ve tüketicilere geniş bir stil seçkisi sunuyor. Koza Halı, Calvin Klein'la birlikte 42 koleksiyon ve yüzlerce desenden oluşan güçlü seçkisi ile Türkiye pazarında yenilikçi bir dönüşüm ve güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor. Bayilere özel avantajlı iş birliklerinin sunulduğu, 1200'den fazla misafirin ağırlandığı büyük lansmanda Türkiye'nin farklı bölgelerde Calvin Klein markasını temsil edecek bayiler de açıklandı.
Koza Halı, bir dünya markası olan Calvin Klein ile yaptığı bu güçlü atılım ve kalitesini köklerinden alan kendi koleksiyonları ile Türkiye pazarında yenilikçi bir dönüşüm ve güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor. Bayilere özel avantajlı iş birliklerinin sunulduğu lansmanda, farklı bölgelerde Calvin Klein markasını temsil edecek yeni bayiler de açıklandı.
Bu prestijli lansmanda Calvin Klein temsilcisi Steven Peykar da, Koza Halı ile yaptıkları iş birliğinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek şunları söyledi:
"Calvin Klein olarak, ev modası ve ev tekstili alanında du?nya c?apında o?ncu? bir markayız. Koza Halı ile gerc?ekles?tirdig?imiz bu is? birlig?inin hepimiz ic?in c?ok verimli olacag?ına inanıyorum. Moda ve tasarım anlayıs?ımızı yansıtan yeni koleksiyonumuz, sadelik ve s?ıklıg?ı bir araya getiren benzersiz parc?alar sunuyor. Lansmanını yaptıg?ımız koleksiyonlar, Calvin Klein'in s?imdiye kadar gelis?tirdig?i en o?zel tasarımlar arasında yer alıyor."
Koza Halı, Calvin Klein koleksiyonlarıyla sektörde fark yaratmaya ve tüketicilere kaliteli, şık ve modern tasarımlar sunmaya devam edecek. Koza Halı ve Calvin Klein koleksiyonları çok yakında www.kozahome.com ve tüm yetkili bayilerde satışta olacak.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın lider oyuncu yaşam tarzı markası Razer, bugüne kadar geliştirdiği en güçlü dizüstü bilgisayar olan Razer Blade 18'i tanıttı. Üstün oyun performansı sunan ve yaratıcı iş akışlarını destekleyen 2025 model Blade 18, masaüstü performansını aratmayan bir deneyimi dizüstüne taşıyor.
Oyun ve içerik üretiminde kusursuz deneyim
" Geniş ekran deneyimi ve daha hızlı tepkiler: Dünyanın ilk 18 inç 'çift modlu' ekranı ile UHD+ 240Hz yüksek çözünürlükten ultra hızlı FHD+ 440Hz moduna sorunsuz geçiş imkanı sağlıyor.
" En güçlü dizüstü grafikleri: NVIDIA GeForce RTX 5090 Laptop GPU'ya kadar grafik kartı seçenekleriyle tercih edilebilen yeni Blade 18, en zorlu oyun ve uygulamalarda maksimum Toplam Grafik Gücü (TGP) sunuyor.
" En yeni masaüstü seviyesi işlemciler: Gücünü Intel Core Ultra 200HX serisi işlemcilerden alan yeni Blade 18, oyuncular, içerik üreticileri ve profesyoneller için masaüstü seviyesinde performansı taşınabilir hale getiriyor.
" 280W TPP (Toplam Paket Gücü): Blade 18, Razer'ın bugüne kadarki en gelişmiş termal mühendislik çözümüyle mobil işlem gücünü en üst seviyeye çıkarıyor.
" Masaüstü özellikleri artık taşınabilir: Blade 18, gelişmiş bağlantı seçenekleri, üstün ses/görüntü deneyimi ve oyun klavyesi gibi masaüstü oyun bilgisayarlarıyla özdeşleşen özellikleri dizüstüne taşıyor.
Eşi benzeri görülmemiş üstün performans ve görüntü kalitesi
Üstün performansı ve görsel netliği bir arada sunan en yeni teknolojileri barındıran yeni Razer Blade 18, bugüne dek üretilmiş en güçlü Blade olma ünvanını taşıyor:
" Dünyanın ilk 18 inç çift modlu ekranı: UHD+ (3840×2400) 240Hz ve FHD+ (1920x1200) 440Hz çözünürlük/yenileme hızı modlarına sahip olan Blade 18'in özel ekranı, 3,0 ms tepki süresi ve %100 DCI-P3 renk gamı sunuyor. Calman Verified sertifikalı ve fabrika kalibrasyonlu olan Blade 18, en küçük detayların önemli olduğu yaratıcı işlerde ultra yüksek çözünürlük sağlarken, rekabetçi oyun senaryolarında ise yüksek yenileme hızıyla ultra akıcı bir deneyim sunuyor.
" Masaüstü işlem gücü ince dizüstü formunda: Yalnızca 21,99 mm inceliğiyle, 18 inç Intel® HX sınıfı sistemler arasında en incesi* olan Blade 18, 24 çekirdek ve 24 iş parçacığına sahip olan ve 5,4 GHz'e kadar hız aşırtma yapabilen Intel® Core™ Ultra 9 275HX işlemciyle donatıldı. AAA oyunlardan içerik üretimine kadar yoğun iş yüklerinin üstesinden gelen Blade 18'in performansı, Razer Synapse üzerinden hız aşırtma özellikleriyle daha da artırılabiliyor.
" Üstün grafik performansı: Segmentinin en ince kasasına sahip olan Blade 18, 175W grafik gücüne ulaşabilen, NVIDIA® GeForce RTX™ 5090 Laptop GPU'ya kadar grafik kartı seçenekleri sunuyor. NVIDIA'nın en yeni Blackwell mimarisi üzerine inşa edilen RTX 50 Serisi Laptop GPU'lar, oyuncular ve içerik üreticiler için oyunun kurallarını değiştiren özellikler sunuyor.
" Gelişmiş NVIDIA teknolojilerinin keyfini çıkarın: Yapay zeka destekli işleme teknolojisi DLSS 4, Tensor Core'lar sayesinde kare hızlarını yükseltirken neredeyse orijinal çözünürlük kalitesine eşdeğer netlik sağlıyor. DLSS Multi-Frame Generation, her geleneksel şekilde işlenmiş kare için üç ek kare oluşturabiliyor. Tüm DLSS teknolojileri birlikte kullanıldığında, geleneksel yönteme kıyasla performansı 8 kata kadar artırıyor. NVIDIA Studio ile büyük ölçüde hızlandırılmış yapay zeka gücünden yararlanarak görsel içerikleri daha önce görülmemiş bir süratle üretmek mümkünken, NVIDIA NIM mikroservisleri sayesinde ise yapay zeka asistanları, araçları ve iş akışları oluşturarak NIM-ready sistemlerde en yüksek performansla çalışabilirsiniz.
Masaüstü performansı ve özellikleri artık taşınabilir
Blade 18, sahip olduğu mühendislik harikası özelliklerle masaüstünü aratmayan performans sunarken kullanıcı deneyimini de en üst seviyeye çıkarıyor:
" 280W toplam paket gücü (TPP) ve azami soğutma: Blade 18'in gelişmiş termal yönetim sistemi, sınıfının en ince ısı tahliye kanatçıklarına sahip buhar odacığı tasarımı ile en yüksek grafik gücünü destekliyor. Razer'ın en büyük buhar odacığı ve 3 fanlı soğutma sistemiyle donatılan Blade 18, ısıyı hızlı ve verimli biçimde dağıtarak sistemin masaüstü sınıfı performansından ödün vermemesini sağlıyor.
" Tamamen yeniden tasarlanmış klavye: Blade 18'in klavyesi, tamamen yeniden tasarlanan mekanizması sayesinde %35 daha fazla tuş hareket mesafesine ve 63g'lık hızlı tepki veren bir basış gücüne sahip. Blade 18, ek olarak sayısal tuş takımı (numpad) barındırarak üretkenliği destekliyor ve Razer Chroma RGB çift LED aydınlatma ile her bir tuş için kapsamlı özelleştirmeyi mümkün kılıyor.
" Masaüstü zenginliğinde bağlantı seçenekleri: Blade 18, 2 adet Thunderbolt (1x Thunderbolt 5 | 1x Thunderbolt 4), Wi-Fi 7, HDMI 2.1, Bluetooth 5.4 ve Gigabit LAN bağlantıları sayesinde yüksek hızlı veri aktarımı ve geniş bir bağlantı yelpazesi sunuyor.
" THX onaylı üstün ses: THX Spatial Audio teknolojisine ve önceden ayarlı ses profillerine sahip 6 hoparlörlü bir ses sistemiyle gelen Blade 18, 7.1 sanal surround deneyimi sağlayarak daha sinematik bir ses performansı sunuyor.
" Kristal netliğinde görüntü ve ses: Blade 18, entegre gizlilik kapağı (privacy shutter) ile korunan 5 MP çözünürlüklü Windows Hello destekli kameraya ve net görüşmelere olanak tanıyan ikili mikrofon dizilimine sahip.
Razer Blade farkı ve avantajı
Oyun dizüstüleri tasarlama konusunda engin tecrübesi ve bilgi birikimiyle rakiplerinden ayrışan Razer, Blade 18'i geliştirirken yüksek performansa odaklanmasının yanı sıra malzeme kalitesi, müşteri desteği ve çevresel sürdürülebilirlik unsurlarını da göz önünde bulundurdu.
Her Razer Blade, tek bir T6 alüminyum bloktan yüksek hassasiyetli (precision-milled) freze yöntemiyle üretilen son derece dayanıklı yekpare bir gövdeye sahip. Leke ve kusurlardan arındırılmak için kumlanan gövde pürüzsüz bir dokuya ulaşıyor. Anotlanmış mat kaplama rengi metale sabitleyerek dayanıklılığı artırırken, dizüstü bilgisayarın gövdesi en son parmak izlerine karşı dirençli bir kaplamayla tamamlanıyor.
Razer, sevilen tasarım kalitesinin yanı sıra, 2 yıla kadar pil garantisi sunarak sektörde öncü olmaya devam ediyor. Türkiye'de Bilkom güvencesiyle sunulan yüksek memnuniyet hedefli müşteri hizmetleri yaklaşımıyla, Razer kullanıcılarına her zaman üst düzey destek sağlanıyor.
Üretimden lojistiğe çevreye duyarlı
Blade 18 de dahil olmak üzere 2025 yılında piyasaya çıkan tüm Blade'ler, Razer'ın şasi üretiminde geri dönüştürülmüş alüminyum kullanmaya başladığı ilk nesil ürünler olma özelliğine sahip. Bu adım, Razer'ın 2030 yılına kadar tüm ürün yelpazesinde geri dönüştürülmüş malzeme kullanmayı hedeflemesi doğrultusunda atılmış önemli bir adım.
Blade'in yeniden tasarlanan kutusu, plastik baloncuklu ambalaj yerine yenilikçi bir karton yapı kullanıyor. Bu karton ambalaj, darbelere karşı etkili koruma sağlamanın yanı sıra geri dönüştürülebilir bir yapıya sahip. Öte yandan boyut ve ağırlığı optimize ederek, nakliye ve depolama sürecindeki karbon emisyonlarını azaltmaya katkı sağlıyor. FSC sertifikalı kartondan üretilen ambalaj, soya bazlı mürekkep ile basılıyor ve geri dönüşüm sürecinde ortaya çıkan petrol bazlı bileşenleri azaltıyor. Plastik içermeyen ve geri dönüştürülerek yeniden kazanabilen bu ambalaj, çevreye etkiyi minimize ederken, kutu açılış deneyiminin heyecanından ödün vermiyor.
Blade 16 (2025), Razer'ın en ince oyun dizüstü bilgisayarı
Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarlarından CES 2025'te duyurulan yeni nesil Blade 16, Razer'ın en ince oyun dizüstü bilgisayarı olma ünvanına sahip. Özellikleriyle öne çıkan ve taşınabilirlik ile performans arasında mükemmel bir denge kuran yeni Blade 16, yüksek performansı gittiğiniz her yere taşımanızı hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor.
Yeni Razer Blade 16'nın özellikleri:
" Yenilikçi tasarım
o Razer'ın şimdiye kadarki en ince oyun dizüstü bilgisayarı olan yeni Blade 16, en ince noktasında sadece 0,59 inç kalınlığında.
o Yeni termal kapak tasarımı ve buhar odacığı soğutması, anakartın %57'sini kaplayarak daha iyi ısı dağıtımı sağlayan 0,05 mm inceliğinde ısı tahliye kanatçıkları içeriyor.
" Yapay zeka destekli üst düzey performans
o Yeni Blade 16, NVIDIA GeForce RTX 5090 Laptop GPU (24 GB GDDR7 VRAM, 160W maksimum grafik gücü) seçeneğiyle tercih edilebiliyor.
o Blade 16 bu nesilde ilk kez AMD işlemcilerle yapılandırılabiliyor. AMD Ryzen AI 9 HX 370 işlemciye kadar seçenekler sunan Blade 16, dahili NPU (sinirsel işleme birimi) ile 50 TOPS'a kadar yapay zeka işlem gücü sağlıyor ve Copilot+ gibi ileri düzey deneyimlere erişim sunuyor. Bu sayede, Cocreator ile güçlü görüntü oluşturma, Live Captions ile yabancı içerikleri anlık çevirme ve geliştirilmiş Windows Studio Effects gibi özelliklerden yararlanmak mümkün oluyor.
o Blade 16, QHD+ 240Hz OLED ekran, Calman Verified renk profilleri ve yalnızca 0,2 ms tepki süresi sunarak son derece akıcı ve renk doğruluğu yüksek bir deneyim sağlıyor.
" Sınıfının en iyi deneyimi
o Bir önceki nesle kıyasla tuş hareket mesafesini %50 artırarak 1,5 mm'ye çıkaran yeni Blade 16, yaklaşık 63g basış kuvvetiyle daha duyarlı bir yazı deneyimi sunuyor.
o 6 hoparlörlü ses sistemi, THX Spatial Audio ile canlı ve zengin bir dinleme deneyimi sağlıyor.
*19 Şubat 2025 itibarıyla ABD pazarında mevcut 18 inç oyun dizüstü bilgisayarları arasında yapılmış bir karşılaştırmaya dayanmaktadır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.