Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Visa, Akdeniz’e kıyısı olan Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Malta’ya seyahat eden yabancı turistlerin kart kullanımı trendlerine dair içgörüler sağlayan Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin 2024 yılı sonuçlarını açıkladı.
Türkiye, son 5 yılda kartlı turizm gelir artışında ikinci sırada
Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizmdeki rekabet gücünü ortaya koyuyor. Araştırma sonuçları Türkiye’de kart kullanımının 2024 yılında Euro bazında %5 artış kaydettiğini gösteriyor. Kartlı ziyaretçi sayısındaki büyüme ise %16.
Bununla birlikte rakamlar son 5 yıl içinde Akdeniz’de turizm gelirlerini en çok artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğuna işaret ediyor. Analiz sonuçlarına göre, son 5 yılda toplam yabancı kart harcamaları Akdeniz havzası genelinde yaklaşık 2 katına çıkarken aynı dönemde Türkiye’nin ortalamanın üzerinde büyüdüğü gözlemleniyor. Bu gelişme, Türkiye’nin 2019 yılından bu yana turizm alanında güçlü bir ivme yakaladığını gösteriyor.
Türkiye, sağlık turizminde öne çıkıyor
Visa Akdeniz Turizm Analizi’nin ortaya koyduğu rakamlara göre, 2024’te sağlık turizmi Akdeniz havzasında turizm harcamalarının ortalama %2’sini oluştururken, bu rakam ülkemizde turist harcamalarının %7’sine denk geliyor. Rakamlar, Türkiye’nin önceki yıllarda olduğu gibi bu alanda stratejik bir rekabet avantajına sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin turizm stratejisi açısından değerli içgörüler sunuyor. Analizin en dikkat çekici bulgularından biri, 2024 yılında ülkemizi ziyaret eden her beş turistten birinin 2023’te de Türkiye’yi tercih etmesi ve bu turistlerin, genel ortalamaya kıyasla yaklaşık %74 daha yüksek kart kullanımı gerçekleştirmesi olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, analiz sonuçları yabancı turistlerin kart harcamalarında artışa işaret ederken, kartlı ödemelerin turizm gelirlerine olumlu etkisini ve ülke ekonomimize katkısını da gözler önüne seriyor. Visa olarak, yabancı turistlerin Türkiye’de güvenli ve kesintisiz harcama yapmalarını desteklemeye, aynı zamanda turizm sektöründeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital ödeme yöntemlerini kullanabilmesini sağlamaya devam edeceğiz” dedi.
Visa Güney Avrupa Danışmanlık ve Analitik Başkanı Sertan Şener, “Visa Akdeniz Turizm Analizi, Türkiye’nin Akdeniz havzasındaki güçlü konumunu bir kez daha ortaya koyuyor. Son beş yılda, bölgedeki ülkeler arasında kartlı harcamalarını en fazla artıran ikinci ülkenin Türkiye olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin 2024 yılında turizmdeki başarısını yeme-içme, ulaşım, market ve sağlık sektörlerindeki kart harcamalarında kaydedilen büyüme önemli ölçüde destekliyor. Analiz bulguları, yabancı kartlarla gerçekleştirilen sağlık harcamalarının ülkemizin toplam turizm gelirine katkısının, Akdeniz havzası ortalamasının üç katından fazla olduğunu gösteriyor. Visa olarak, kartlı ve yenilikçi ödeme çözümlerinin turizm sektörünün en önemli itici güçlerinden biri olduğunu gözlemliyor, Türkiye’de turizmin sürdürülebilir büyümesini desteklemeye kararlılıkla devam ediyoruz”Formun ÜstüFormun Altı dedi.
Türkiye’ye geri dönen turistler, %74 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirdi
2024 yılında Türkiye’yi ziyaret eden her beş turistten biri 2023’te de Türkiye’yi tercih etti. Türkiye’ye ikinci kez gelen ziyaretçiler ise ortalama bir turistten %74 daha fazla kart kullanımı gerçekleştirdi. Türkiye’ye geri dönen ziyaretçilerin kart kullanım artışları incelendiğinde 96% ile ABD, 85% ile Fransa ve 80% ile Hollanda koridorları dikkat çekti.
En fazla kartlı turizm harcaması 4 ana coğrafi koridordan geldi
Türkiye’de 2024 yılında en fazla kartlı harcama Körfez Ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’den geldi. Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin kart kullanımının dörtte üçü İstanbul’da gerçekleşirken, Trabzon ve Bursa’da da yoğunluk görüldü. ABD koridoru ise İstanbul’un ardından sahil bölgeleri ve Kapadokya’yı tercih etti. İngiltere’den gelen turistler, Antalya, Muğla ve İstanbul arasında dengeli bir profil çizdi. 2024’te Türkiye’nin turizm büyümesine en büyük nominal katkıyı ise İngiltere, Almanya ve ABD koridorları verdi.
Türkiye’de turistlerin önceliği: Seyahat harcamaları
Öte yandan turistlerin Türkiye’de yaptıkları harcamalarda konaklama, yeme-içme ve market sektörlerini içeren seyahat kategorisi %36’lık payla ilk sırada geliyor. Turistlerin Türkiye’de en çok harcama yaptıkları ikinci önemli kategori ise %33’lük pay ile perakende alışverişler olarak öne çıkıyor. Toplam Türkiye turizminin yaklaşık %10’unu Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçilerin perakende alışverişleri oluşturuyor. Araştırma tek başına Körfez Ülkeleri’nin giyim harcamalarının, diğer ana koridorların giyim harcamalarının toplamıyla neredeyse eşit olduğuna işaret ediyor. ABD’den gelen ziyaretçiler, kuyum/aksesuar harcamalarıyla öne çıkarken, sağlık harcamalarında İngiltere ve Türki Cumhuriyetler’in ön planda olduğu gözlemleniyor.
Kartlı harcamalarda İstanbul zirvede
2024 yılında Türkiye’deki yabancı kart harcamalarının %88’i sırasıyla İstanbul, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Trabzon ve Nevşehir olmak üzere 7 ana ilde gerçekleşti. Körfez Ülkeleri’nden gelen turistler, İstanbul’da en fazla kartlı harcama yapan grup olurken, Muğla’da İngiltere ve Almanya’dan gelen turistler öne çıktı. Antalya’da İngiltere, Almanya ve Türki Cumhuriyetler’den gelen ziyaretçiler harcamalarda en büyük payı aldı. Antalya’da kart kullanımında Norveç, Danimarka ve Polonya’dan gelen ziyaretçilerin de önemli bir yer tuttuğu görüldü. İzmir ve Aydın’da ise ABD’den gelen turistlerin harcamaları dikkat çekti. Trabzon turizminin tamamına yakını Körfez Ülkeleri’nden gelen ziyaretçiler tarafından yapıldı. Nevşehir’de ise diğer şehirlere kıyasla Japonya ve Çin gibi Asya ülkelerinden ve Latin Amerika’dan gelen ziyaretçilerin yoğunluğu dikkat çekti. Bu veriler, Türkiye’nin turizm gelirlerinde çeşitlenmenin arttığını ve farklı coğrafyalardan gelen turistlerin belirli bölgelerde yoğunlaştığını ortaya koydu.
İstanbul dört mevsimde de turizm lideri
Araştırma sonuçlarına göre İstanbul dört mevsim boyunca Türkiye’nin toplam turizm gelirlerine en büyük katkıyı sunan il oldu. İstanbul’da en yoğun kart kullanımı ise 2024’ün üçüncü çeyreğinde gerçekleşti. İstanbul’un kış aylarında turizme yaptığı katkının yaz turizmi ile öne çıkan illerin turizme toplam katkısından daha fazla olması ise dikkat çekici bir veri olarak öne çıktı.
Visa Akdeniz Turizm Analizi Hakkında
Visa Danışmanlık ve Analitik birimi tarafından gerçekleştirilen Visa Akdeniz Turizm Analizi, VisaNet verilerinden derlenmiştir. Analiz 2024 yılını kapsamakta ve “İkinci defa ziyaret eden turistler” başlığındaki verilerde 2023 yılı ile karşılaştırma yapılmıştır. Analiz yurt dışında basılmış Visa kartları ile Türkiye’de yapılan yüz yüze alışveriş işlemlerini kapsamaktadır. Araştırmaya konu olan Akdeniz Havzası ülkeleri Türkiye, İspanya, İtalya, Fransa, Portekiz, Yunanistan, Hırvatistan ve Malta’dan oluşmaktadır.
Yasal sorumluluk reddi
Vaka çalışmaları, karşılaştırmalar, istatistikler, araştırma ve tavsiyeler “OLDUĞU GİBİ” sunulmakta olup yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve operasyonel, pazarlama, hukuki, teknik, vergi, mali veya diğer tavsiyeler için kullanılmamalıdır. Visa Inc. bu belgede yer alan bilgilerin eksiksizliği veya doğruluğu konusunda herhangi bir garanti veya beyanda bulunmamakta ve bu bilgilere güvenilmesinden kaynaklanabilecek herhangi bir yükümlülük veya sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan bilgiler yatırım veya hukuki tavsiye niteliğinde değildir ve okuyucuların bu tür tavsiyelerin gerekli olduğu durumlarda yetkili bir profesyonelden tavsiye almaları önerilir.
Bu materyaller ve uygulama tavsiyeleri yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve pazarlama, yasal, düzenleyici veya diğer tavsiyeler için kullanılmamalıdır. Önerilen pazarlama materyalleri, özel iş ihtiyaçlarınız ve yürürlükteki yasa ve yönetmelikler ışığında bağımsız olarak değerlendirilmelidir. Visa, bu belgede yer alan pazarlama materyallerinin, en iyi uygulama önerilerinin veya her türlü hata da dahil olmak üzere diğer bilgilerin kullanımından sorumlu değildir.
Visa Inc. hakkında
Visa (NYSE: V), dijital ödemeler sektöründe dünyanın lider şirketlerinden biridir. 200'den fazla ülke ve bölgede tüketiciler, iş yerleri, finansal kuruluşlar ve devlet kurumları arasında ödeme işlemlerini mümkün kılar. Misyonumuz en yenilikçi, güvenilir ve güvenli ödeme ağı aracılığıyla dünyayı birbirine bağlamak; bireylerin, işletmelerin ve ekonomilerin başarılı olmasına ve büyümesine olanak sağlamaktır. Herkesi her yerde kapsayan ekonomilerin, herkesi her yerde daha iyiye taşıdığına inanıyor ve erişimi para hareketinin geleceği için temel olarak görüyoruz. Daha fazla bilgi için visa.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Şok Marketler, 1Ç25’te 54.263 milyon TL gelir (Konsensus: 54.390 milyon TL /
Deniz Yatırım: 53.928 milyon TL), 31 milyon TL FAVÖK (Konsensus: 605 milyon TL
/ Deniz Yatırım: 467 milyon TL) ve 357 milyon TL net zarar (Konsensus: 162 milyon
TL net zarar / Deniz Yatırım: 266 milyon TL net zarar) açıkladı. Muhasebe
değişikliği nedeniyle 1Ç25 finansallarında, parasal kazanç/kayıp kalemi altında
3.794 milyon TL’lik olumlu etki oluştu.
¦ Bilançoda olumlu okuduğumuz detaylar
? Satış gelirlerinin büyümesi, FAVÖK tarafında pozitif pozisyonlanma
¦ Bilançoda olumsuz okuduğumuz detaylar
û Net zarar, beklentilerin altında gerçekleşen FAVÖK
¦ Bilançoya dair kısa değerlendirmemiz
› 1Ç25 finansallarını, asgari ücret zamları sonrasında hali hazırda zayıf
performans sergilemesini beklememize rağmen, beklentilerin oldukça
altında gerçekleşen FAVÖK sonucunda olumsuz olarak
değerlendiriyoruz.
¦ Şok Marketler, 1Ç25'te yıllık bazda %5 artışla 54.263 milyon TL satış geliri
kaydetti. Şirket, 1Ç25 döneminde 37 net yeni mağaza açılışı gerçekleştirerek
toplamda 11.018 adet mağaza sayısına ulaştı. 1Ç25 döneminde, geçen seneye
kıyasla, aynı mağaza günlük ortalama satış büyümesi ise reel olarak %3,4 olarak
gerçekleşti.
¦ FAVÖK 1Ç25'te 31 milyon TL (1Ç24: -666 milyon TL) seviyesinde gerçekleşirken,
FAVÖK marjı %0,1 oldu. Geçen seneye kıyasla brüt kar marjındaki yaklaşık
1 puanlık iyileşme sonucunda FAVÖK tarafında pozitif sonuç elde edildi.
¦ Şirket, 1Ç25 döneminde 357 milyon TL net zarar açıkladı (4Ç24: 162 milyon TL
net zarar, 1Ç24: 14 milyon TL net zarar). İlk çeyrekte etkili olan ücret zamları
sonrasında faaliyet karlılığının negatif tarafta pozisyonlanmasına ek olarak, net
finansman giderinin de zararı derinleştirmede etkin olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte, muhasebe değişikliği nedeniyle parasal kazanç/kayıp kalemi
altında 3.794 milyon TL’lik olumlu etki oluştu.
¦ 1Ç25 döneminde 930 milyon TL’lik yatırım harcaması yapılırken,
3.815 milyon TL’lik serbest nakit akışı yaratıldı.
¦ Mart 2025 sonu itibariyle Şirket’in 3.352 milyon TL net borç pozisyonu
bulunmaktadır (2024 yıl sonu : 3.694 milyon TL net borç pozisyonu).
Aynı dönemde net borç/FAVÖK rasyosu ise 5,3x oldu (2024 yıl sonu : anlamlı
değil). Diğer taraftan, TFRS 16 hariç bakıldığında Şirket’in Mart 2025 sonu
itibariyle 6.807 milyon TL net nakit pozisyonu olduğu görülmektedi
Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
www.denizyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anadolu’nun bereketli toprakları, dört mevsimi yaşayan iklimi ve zengin biyoçeşitliliği Türkiye’yi dünyanın gıda ambarına dönüştürmüş durumda. Anadolu topraklarında binlerce yıldır üretim yapan çiftçiler, 24 milyon hektar alanda 137 milyon ton bitkisel üretime imza atıyor.
Türkiye, 2024 yılı verilerine göre 74 milyar dolarlık tarımsal hasılayla Avrupa'da lider konumda, dünyada ise 8. sırada bulunuyor. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatı 2024 yılı sonunda 36 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu başarı Türk çiftçileri ve Türk ihracatçılarının ortak ve uyumlu çalışmasıyla sağlanıyor.
Türkiye pek çok tarım ürününün üretiminde dünya lideri ya da ön sıralarda yer alıyor. Fındık, kiraz, incir, kayısı, defne, kekik, sofralık zeytin, levrek, çipura, oryantal tütün, haşhaş tohumu üretiminde dünya birincisi, ayva, bal, kavun ve karpuzda ikinci; mercimek, antepfıstığı, kestane, vişne, şeftali ve hıyarda üçüncü; ceviz, elma, domates, patlıcan, ıspanak ve biberde ise dördüncü sırada yer alıyor.
Türkiye, çiğ süt üretiminde de dünyada 9, Avrupa'da üçüncü sırada konumlanıyor. Sığır eti üretiminde dünyada 7, Avrupa'da birinci olan Türkiye, tavuk eti üretiminde dünyada 9, Avrupa'da da ikinci sırada bulunuyor.
Türkiye, yumurta üretiminde dünyada 10, Avrupa'da ikinci sırada yer alırken, bal üretiminde dünyada ikinci, Avrupa'da da ilk sırada dikkati çekiyor.
Ege İhracatçı Birlikleri, kuru meyveden zeytinyağına, su ürünlerinden tıbbi ve aromatik bitkilere, meyve sebzeden tütüne, meyve sebze mamullerinden hububat bakliyat yağlı tohumlara kadar geniş bir yelpazede üretim yapan Türk çiftçisinin ürünlerini dünyanın dört bir tarafına ulaştırarak Türkiye’ye 7,5 milyar doların üzerinde döviz kazandırıyor. Türkiye’nin 36 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatından yüzde 22 pay alıyor.
2025 yılında mart ve nisan aylarında yaşanan ve 38 ilde etkili olan soğuk hava, dolu, don Türkiye’nin tarımsal üretimine ciddi zarar vermiş durumda. Fındık, üzüm, kayısı başta olmak üzere pekçok tarım ürünü rekoltelerinde önemli kayıplar oluştu.
Çiftçilerin doğal afetlerde zararlarının minimuma inmesi için tarım sigortası bu süreçte hayati önem kazanmış durumda. Zararları minimuma indirmek için tarımsal üretimi örtü altına almak günümüzde daha yüksek sesle konuşulur oldu.
Uçak: “İklim değişikliğinin zararlarını önlemek için üretimi örtü altına almalıyız”
Kendisi de üretici olan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, iklim değişikliğinin günümüzde kendisini daha net bir şekilde hissettirdiğini, tarım sektörünün mart ve nisan aylarındaki soğuk hava, don ve doludan etkinlenmesinin önüne geçmek için örtü altı üretime geçmek ve tarım sigortasının yaygınlaşmasının zorunluluk olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatını 2024 yılında yüzde 3,3 oranında artırarak 36,2 milyar dolara ulaştırdıklarını anlatan Uçak, “Toplam ihracatımızda tarım ürünlerinin payı da %16 olarak gerçekleşti. Egeli ihracatçılarımızın 2024 tarım ürünleri ihracatı ise %4’lük artışla 7,6 milyar dolara ulaştı. Bölgemiz tarım ürünleri ihracatında kg başı birim fiyat 2023 yılında 2,23 dolar iken 2024 yılında %13’lük artışla 2,55 dolara ulaştı. Teknoloji, dijitalleşme ve inovasyonun etkisiyle 2024 yılında katma değeri daha yüksek ihracatı sağladık. 2024 yılında Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak Tarım sektörüne gençleri kazandırmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı”nı ikinci kez hayata geçirdik. Gıda mühendisliği ve ziraat mühendisliği mezunu ya da halen öğrencisi olan 82 gencimize uzman isimler deneyimlerini aktardı. Programımızda genç çiftçi adayları işletme ve bahçe ziyaretleri de gerçekleştirdi. Kendilerinden gıda kayıplarını önleyecek, toplam kalite ve verimliliği artıracak projeler bekliyoruz. Tarım sektörünün AR-GE tarafına çok güç katacaklarına inanıyoruz” diye konuştu.
Kalıntı haritasını oluşturup pestisit sorununu çözüyoruz
Üretim bölgelerinde kalıntı haritasını oluşturmak ve pestisit sorununu çözmek amacıyla “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi” kapsamında 2024 yılında 600 numune alarak analiz yaptırdıklarını anlatan Uçak şöyle devam etti. “Üretim alanlarının iyileştirilmesi, sürdürülebilir bir üretim ve ihracat için doğru bir adım olduğunu düşünüyor ve bu projenin ülke geneline yayılmasını temenni ediyoruz. Üretimin iyileştirilmesi yanında ihracatımızın sürdürülebilir bir şekilde artması için yurt dışı faaliyetlerimiz de 2024 yılında devam etti. Türkiye’nin yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının yüzde 21’lik bölümünü başına gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Turkish Fresh and Processed Fruits and Vegetables Cluster isimli UR-GE Projesiyle taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde 41 firmanın kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırmak için yola çıktı. Bu kapsamda ilk pazarlama faaliyeti 2024 yılında İngiltere’ye gerçekleşti ve katılımcı firmalar pazarlarını genişletmek için yeni müşteriler ile tanışma imkânı buldu. Gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerde kilit rolü üreticilerimiz oynamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımız, ziraat mühendislerimiz, firma eksperlerimiz, üniversitelerimizi de destekleriyle üreticilerimiz ne kadar kaliteli üretim yaparsa ihracatımız da o kadar verimli olacaktır. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle tüm çiftçilerimizin alın terlerinin karşılığını alacakları, bereketli hasatlar diliyorum.”
Işık: “Çiftçilerimiz sayesinde gıda güvenliği ve sürdürülebilirlikte başarılı olacağız”
Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü vesilesiyle yayımladığı mesajda, çiftçilerin emeğinin gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.
Başkan Işık, “Tarım sektörü, yalnızca ülkemizin değil, tüm dünyanın geleceğini şekillendiren stratejik bir alandır. Bu yapının temel taşı olan çiftçilerimiz, toprağı işlerken sadece ürün değil, aynı zamanda gelecek üretir. Onların emeği, alın teri ve bilgisi olmadan gıda arz güvenliğinden söz edilemez,” dedi.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak uzun yıllardır üreticilerle el ele vererek üretim kalitesini artırmaya yönelik somut adımlar attıklarını belirten Işık, “Çiftçilerimize yönelik ücretsiz file, kurutma tavası, biyoteknik tuzak gibi malzemelerin dağıtımını imkanlarımız dahilinde sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra, sahada gerçekleştirdiğimiz eğitimler ve bilgilendirme faaliyetleriyle sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ediyoruz. Bu çalışmalarla kaliteli ve güvenli ürün üretimini birlikte inşa ediyoruz,” diye konuştu.
Işık ayrıca, sürdürülebilir tarımın geleceğinin bilgi temelli üretimden geçtiğini vurgulayarak, “Günümüzde tarımda başarı, sadece toprağı işlemekle değil; doğru bilgiye ulaşmak, modern teknikleri uygulamak ve kalite odaklı üretim anlayışını benimsemekle mümkün. Bu bilinçle hareket ettiğimizde, hem iç pazarda hem de ihracatta daha güçlü bir konuma ulaşacağız ifadelerini kullandı.
Işık sözlerini şöyle tamamladı: “Toprağın değerini bilen, emeğiyle geleceği inşa eden çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak üreticimizin yanında olmaya, birlikte üretmeye ve dünya pazarlarında Türk tarımının gücünü daha da yukarı taşımaya devam edeceğiz.”
Girit: “Gıdamızın Geleceği İçin Emek Veren Herkese Minnettarız”
Türkiye’nin çam balı, levrek ve çipura üretiminde dünya lideri olduğunu vurgulayan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Ülkemizin dört bir yanında yıl boyunca üretim yapan, sofralarımıza sağlıklı ve güvenli gıdalar ulaştıran herkese şükranlarımızı sunar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlarız” dedi.
“Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörümüzün temelinde alın teri, bilgi ve özveriyle çalışan üreticilerimiz var” diyen Girit, “2024 yılında yaklaşık 4 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştık. Bu başarının ardında gece gündüz demeden emek veren tüm paydaşlarımızın katkısı büyük. Türkiye, çam balı üretiminde dünya birincisi; toplam bal üretiminde ikinci sıradadır. Yumurta üretiminde dünyada ilk 10’da yer alırken, ihracatta Hollanda’nın ardından ikinciliği zorlama potansiyeline sahiptir. Piliç eti üretiminde ise Türkiye, dünyada ilk on ülke arasında yer almaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da ikinci, dünyada 16. sıradayız. Levrek ve çipura üretiminde dünya lideriyiz; gökkuşağı alabalığında ise ikinci sıradayız. Süt üretiminde ise dünya 9’uncusu, Avrupa’da 3’üncüyüz. Sürdürülebilir üretim ve ihracat için sahadaki emeğe değer veriyor, kadınları, gençleri ve doğaya saygılı yöntemleri destekliyoruz. İklim değişikliğiyle mücadele, su verimliliği, düşük karbonlu üretim ve dijitalleşme önceliklerimiz arasında. Katma değerli ürünlerle hem üreticimizin kazancını hem de küresel rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz. Emek veren herkesi saygıyla selamlıyor; bereketli, dirençli ve sürdürülebilir bir üretim yılı diliyoruz” şeklinde konuştu.
Öztürk; “12 milyar dolar ihracatımızda çiftçilerimizin alın teri var”
Türkiye geneli hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının 2024 yılında 12 milyar dolar seviyesine geldiğini paylaşan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, bu başarının temelinde, sabırla, inançla üretmeye devam eden çiftçilerimizin alın terinin yatmakta olduğunun altını çizdi.
“Her yıl 14 Mayıs’ta kutlanan Dünya Çiftçiler Günü, toprağın bereketle buluşmasını sağlayan, ülkemizin gıda güvencesini omuzlarında taşıyan üreticilerimize duyduğumuz minnetin ifadesidir” diyen Öztürk, “Tarımın her alanında olduğu gibi hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe de üretimin ilk halkası çiftçimizdir. Onların emeği olmadan ihracat mümkün değildir. Tarım ve gıda sektörü durursa hayat durur. Tarım demek gıda güvencesi demektir. Gıda güvencemizi sağlayanlar ise çalışkan ve vefakâr çiftçilerimizdir. Bunun için çiftçilerimizi desteklemek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Zorlu iklim koşullarına ve girdi maliyetlerindeki artışa rağmen üretimin sürekliliğini sağlayan çiftçilerin özverili çalışmaları sayesinde güçlü bir ihracat performansı gösterdiklerini dillendiren Öztürk şöyle devam etti: “Birlik olarak, sadece ihracatı artırmaya yönelik faaliyetler yapan bir kurum değil; aynı zamanda sürdürülebilir üretimi savunan, kırsalda refahı önceleyen ve çiftçimizin emeğini hakkıyla değerlendirmeyi görev bilen bir anlayışla hareket ediyoruz. Kadın üreticilerimizin desteklenmesini, gençlerin tarıma kazandırılmasını ve iklim dostu üretim modellerinin yaygınlaşmasını önceliklerimiz arasında görüyoruz. Bu anlamlı günde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Köylü milletin efendisidir' sözünden yola çıkarak, toprağın bereketinin üretime, üretimin zenginliğe katkı sağlaması dileğiyle, toprağı bin bir emekle işleyen, tarımsal üretimin her kademesinde, tarlada, bağda, bahçede, serada, ahırda, ağılda, kadın, erkek çalışan, üreten ve elde ettiği ürüne değer katarak insanlara sunan, ülkemizin kalkınması için ter dökerek emek veren tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutluyor, ürünlerinin bereketli olmasını diliyorum.”
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur: “Sürdürülebilir tarım ve üreticilerimiz için projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz.”
Tütün sektöründe katma değeri en yüksek olan Türk tipi (Oryantal) tütünde dünya lideri olduğumuz bilgisini veren Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Türkiye’de üretilen sigaralarda yerli harman oranının artmasıyla büyük yapraklı tütün (Sun-Cured Virginia ve Burley tipi) üretimini de artırdıkları bilgisini verdi.
42 bin üreticiyle sözleşmeli üretim yaptıklarını vurgulayan Umur, “Türk tütün sektörü olarak, 2025 yılında üretimimizi 80 milyon kiloya çıkarmak istiyoruz. Bunun için üreticilerimizi destekliyoruz. Birliğimiz bünyesinde tütün ihracatının artışını desteklemek maksadıyla Tütün Tohumu Islah Projesi, tütün tarımında sürdürülebilirlik çerçevesinde ise oluşturulan çalışma grupları ile üretim, çevre, altyapı, işgücü, tütün tarımında su kullanımı gibi alanlarda çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. 2022 yılında başlattığımız projelerin çıktıları doğrultusunda üretim alanlarımızda sürdürülebilir tarım için gerekli değişiklikleri uygulamaya geçiriyoruz. Bu yıl da sürdürülebilir tarım hedefiyle yeni projelerle üreticilerimiz için icra ettiğimiz faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Ayrıca, kişisel koruyucu ekipmanlarının standardizasyonu ve geliştirilmesi, üretimde kullanılan bitki koruma ürünlerinin boş ambalajlarının toplanma merkezlerinde toplanması, imhası ve geri dönüşümü ile ilgili projelerin hayata geçmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Son yıllarda hayata geçirdiğimiz projeler ve tütün üreticisinin emeğinin karşılığını alır hale gelmesi tütün üretimine ilgiyi artırdı. 2024 yılında 978 milyon dolar olan ihracatımızı 2025 yılında yeniden 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Uygun: “Çiftçilerimiz sayesinde sofralık zeytinde dünya lideri olduk”
“Tarımsal üretimin bel kemiği olan çiftçilerimiz, toprağın bereketini alın teriyle harmanlayarak sofralarımıza hayat taşımaktadır. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, üretimin her aşamasında büyük fedakârlıklarla emek veren çiftçilerimizin kıymetini bir kez daha hatırlamak için önemli bir vesiledir” diyen Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Uygun, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı sektöründe küresel pazarlardaki gücünün temelinde, bilgili, vizyoner ve sürdürülebilir üretim anlayışını benimseyen üreticilerimizin yer aldığını ifade etti.
Türkiye’nin sofralık zeytin üretiminde dünya liderliğine, zeytinyağı üretiminde ise ikinci sıraya yükselmesini; emeği ve alın teriyle çalışan Türk zeytin çiftçilerinin sağladığına vurgu yapan Uygun, “Bugün geldiğimiz noktada kalite ve katma değer odaklı üretim anlayışıyla uluslararası pazarlarda Türk zeytin ve zeytinyağının marka değerini artıran çiftçilerimizi yürekten kutluyoruz. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği olarak, çiftçimizin emeğini ve ürününü daha değerli kılacak her türlü çalışmanın destekçisiyiz. İklim değişikliği, artan maliyetler ve küresel rekabet gibi zorluklara karşı birlikte çözüm üretmek, sürdürülebilir tarım politikalarıyla üretimimizi güvence altına almak önceliğimizdir. Bu doğrultuda, üreticimize yönelik desteklerin artırılması kadar, ihracat kısıtlamaları ve yasakların olmadığı, öngörülebilir ve serbest bir ticaret ortamının sağlanması da büyük önem taşımaktadır. Bu anlamlı günde tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyor, emeklerinin her zaman karşılık bulduğu, bereketli ve sürdürülebilir bir üretim sezonu diliyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle; “Odundışı ürünleri ihracatının yüzde 68’ini yapıyoruz”
Defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan odun dışı orman ürünleri ihracatımızın 2024 yılında 180 milyon dolar bandında seyrettiğini dile getiren Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, odun dışı orman ürünleri ihracatında Ege Bölgesi’nin payının yüzde 68’e ulaştığını vurguladı.
Odun dışı orman ürünleri ihracatında 2024 yılında yüzde 37 artış kaydetmeyi başardıklarını vurgulayan Gürle, “İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğinde, tıbbi ve aromatik bitkiler sektörünün ve sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak yürüttüğümüz “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sektöründe Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Ur-Ge Projesi ile faaliyetlerimize başladık ve Dubai Ticaret Heyetimizi gerçekleştirdik. Kınık’ta tıbbi aromatik bitkiler sektörüne yönelik kurulacak Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin de sağlayacağı sinerjiyle sektörümüzün ihracatınız ikiye katlanarak 350 - 400 milyon dolar aralığına ulaşmasını hedefliyoruz. Çiftçilerimizin daha kaliteli üretim yapabilmeleri için Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ortaklığında, Denizli’de en çok kekik üretimi yapılan dört bölgede kekik üretici toplantıları gerçekleştiriyoruz, aynı şekilde bu yıl da gerçekleştirdik. İhracatçılarımızı European Spice Association (ESA) ve American Spice Trade Association (ASTA) gibi sektörün en önemli kurumlarında temsil etmeye devam ediyoruz. Tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyoruz” şeklinde konuştu.
Değerlendirme: Sınırlı olumsuz
Alfa Solar Enerji, 1Ç25’te 1.703 milyon TL gelir, 162 milyon TL FAVÖK ve 22 milyon
TL net zarar açıkladı. Muhasebe değişikliği nedeniyle 1Ç25 finansallarında, parasal
kazanç/kayıp kalemi altında 11 milyon TL’lik olumsuz etki oluştu.
¦ Bilançoda olumlu okuduğumuz detaylar
? FAVÖK ve brüt karda pozitif sonuçlar
¦ Bilançoda olumsuz okuduğumuz detaylar
û Reel anlamda gerileyen satış performansı
¦ Bilançoya dair kısa değerlendirmemiz
› 1Ç25 finansallarını, daralma görülmesine rağmen geçen seneye kıyasla
daha iyi operasyonel karlılık sağlanması noktasında nötr olarak
değerlendirirken, net kar tarafında zararın gerçekleşmesiyle birlikte
nihai olarak görüşümüz sınırlı olumsuz yönündedir. Diğer taraftan,
ALFAS her ne kadar hem operasyonel hem de finansal açıdan iyi
yönetilen şirket olsa da içinde bulunduğu sektörden kaynaklı olarak TUT
yönündeki görüşümüzü sürdürüyoruz.
¦ Alfa Solar Enerji, 1Ç25'te yıllık bazda %18 azalışla 1.703 milyon TL satış geliri
kaydetti. Bu dönemde, 223 MWp satış gerçekleştirildi.
¦ FAVÖK 1Ç25'te 162 milyon TL (1Ç24: -246 milyon TL) seviyesinde
gerçekleşirken, FAVÖK marjı %9,5 oldu. Brüt kardaki toparlanma FAVÖK
performansını etkileyen ana unsur olarak öne çıktı.
¦ Şirket, 1Ç25 döneminde 22 milyon TL net zarar açıkladı (4Ç24: 63 milyon TL net
zarar, 1Ç24: 548 milyon TL net zarar). Enflasyon muhasebesi nedeniyle parasal
kazanç/kayıp kalemi altında 113 milyon TL’lik olumsuz etki oluştu.
¦ Mart 2025 sonu itibariyle Şirket’in 1.011 milyon TL net borç pozisyonu
bulunmaktadır (2024 yıl sonu : 422 milyon TL net borç pozisyonu).
Aynı dönemde net borç/FAVÖK rasyosu ise 1,1x oldu (2024 yıl sonu : 0,7x net
borç/FAVÖK).
¦ 1Ç25’te maddi ve maddi olmayan duran varlık alımlarına yönelik nakit çıkışları
151 milyon TL olarak gerçekleşti.
¦ Şirket 2025 yılına dair beklentilerini paylaşmıştı. Buna göre; i) 10 milyar TL
hasılat ii) 1300 MWp güneş paneli üretim ve satış miktarı ve iii) %70 kapasite
kullanım oranı beklenmektedir
Deniz Yatırım Menkul Kıymetler A.Ş
www.denizyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
QNB Türkiye, “Bütünleşik Afet Yönetimi” programı doğrultusunda iş sürekliliğini güvence altına almak ve çalışan güvenliğini en üst seviyeye taşımak amacıyla Ankara’da yeni bir genel müdürlük ofisini faaliyete geçirdi.
Olası afet risklerine karşı kurumsal hazırlığını güçlendirmeyi hedefleyen QNB Türkiye, İstanbul merkezli operasyonlarını desteklemek amacıyla Ankara’da yeni bir genel müdürlük ofisi kurdu. "Bütünleşik Afet Yönetimi" programı kapsamında hayata geçirilen bu stratejik adım, bankanın iş sürekliliği yaklaşımında önemli bir aşama olarak yer alıyor. Risk Yönetimi ve İnsan Kaynakları başta olmak üzere ilgili ekiplerin geliştirdiği “Coğrafi Yedekleme Projesi” doğrultusunda, genel müdürlük yönetimi, bilgi teknolojileri, iştirakler ve alternatif satış kanalları gibi kritik iş birimleri Ankara’da da konumlandırıldı. Olağanüstü durumlarda bankanın tüm temel işlevlerini kesintisiz bir şekilde sürdürülebilmesi amacıyla operasyonel altyapıların tümü bütüncül bir yaklaşımla yeniden planlandı.
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “İş sürekliliğini sağlamak ve çalışanlarımızın güvenliğini en üst düzeye çıkarmak adına yatırımlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Ankara’da faaliyete geçen Genel Müdürlük Ofisi’miz, bu stratejimizin somut örneklerinden bir tanesi. Olası bir afet anında, kritik süreçlerimizi koruyarak müşterilerimize kesintisiz bir şekilde hizmet sunmayı hedefliyoruz. Bütünleşik Afet Yönetimi programımız kapsamında attığımız bu adımın yalnızca QNB’ye değil, Türkiye’nin finansal sistemine de katkı sağlayacağına inanıyoruz.”
Tan sözlerine şöyle devam etti: “Ankara’daki Genel Müdürlük Ofisi’ni, İstanbul’da yaşanabilecek olası bir afet sonucunda oluşabilecek kesinti anında tüm süreci devralabilecek nitelikte bir altyapıyla planladık. Risk Yönetimi ekibi tarafından yürütülen çalışmalar doğrultusunda operasyonel süreklilik için kritik iş süreçlerini ve pozisyonları belirledik. Bu süreçlerin yedeklenmesi ve altyapıların güçlendirilmesiyle iş sürekliliğini güvence altına aldık. Ayrıca veri yedekleme sistemleriyle de desteklenen bu merkezi bankacılık operasyonlarımızın devamlılığını sağlayacak şekilde yapılandırdık.”
Haziran 2024’te ilk fazı faaliyete geçen ve halihazırda hibrit modelle çalışan, farklı departmanlardan oluşan 424 kişilik bir ekibe ev sahipliği yapan Ankara Genel Müdürlük Ofisi’nde, yeni işe alımlarla birlikte çalışan sayısının artırılması hedefleniyor. Bu kapsamda bankanın acil durum yönetimi ve kriz planlaması süreçleri düzenli olarak güncellenirken, çalışanlara afet senaryolarına yönelik kapsamlı eğitimler de veriliyor. Aynı zamanda, bilgi teknolojileri altyapısı olağanüstü durumlara karşı güçlendirilerek veri kaybının önlenmesi ve hizmetin kesintisiz sürdürülebilmesi sağlanıyor.
QNB Türkiye, Bütünleşik Afet Yönetimi ile Kurumsal Dayanıklılığını Güçlendiriyor
“Sıfır can kaybı, sıfır iş kesintisi” hedefiyle oluşturulan Bütünleşik Afet Yönetimi programı; çalışan güvenliği, veri koruması, altyapı güçlendirmeleri ve operasyonel devamlılık olmak üzere toplamda 36 projeyi kapsıyor. Program, bankanın afet senaryolarına karşı tüm birimlerinin sistematik olarak güçlendirilmesini hedefliyor.
Bugüne kadar söz konusu 36 projenin 19’u başarıyla tamamlanırken Bütünleşik Afet Yönetimi programının kapsam tamamlanma oranı ise %85’e ulaştı. Kalan projelerin de kısa sürede uygulamaya alınması planlanıyor. QNB Türkiye, afet risklerini en aza indirmek, çalışanlarına güvenli bir çalışma ortamı sunmak ve müşterilerine kesintisiz hizmet sağlayabilmek için yatırımlarını sürdürüyor.
PİYASALARA ANALİTİK BAKIŞ
Dün Ne Oldu…
Haftanın ilk işlem gününe hafta sonunda gerçekleştirilen ABD-Çin müzakerelerinin verimli geçtiğine ve Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesine dair haber akışları ile %2,35 artışla başlayan BİST100 Endeksi, gün içinde gelen alımların etkisiyle %3,80 kazançla 9.747,07 puandan günü tamamladı. Bankacılık Endeksi %4,41 ve Sınai Endeks %3,14 değer kazandı. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi bir önceki kapanışa göre 10 baz puan azalışla %46,87 ve 10 yıllık tahvil faizi 38 baz puan azalarak %34,35 seviyesinden işlem gördü. Dolar/TL 38,61-38,81 ve Euro/TL 42,93-43,62 aralığında hareket etti. Türkiye'nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı 276,0 oldu.
TÜİK verilerine göre perakende satış hacmi Mart ayında aylık %1,4 azalırken yıllık %9,2 arttı. Ticaret satış hacmi ise aylık %5 ve yıllık %10,8 artış gösterdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Terörsüz Türkiye süreci ile ülkemiz, artık tüm enerjisini, maddi ve manevi kaynaklarını daha verimli ve etkin alanlarda kullanarak kalkınma sürecini hızlandıracak ve büyüme potansiyelini artıracaktır." dedi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisine yönelik büyüme öngörüsünü aşağı yönlü revize ederek %2,8'e çekti. Türkiye'de daha sıkı para politikasının iç talepte baskı oluşturabileceği ve küresel ticaret politikalarından kaynaklanan belirsizliğin dış talebi zayıflatabileceğine yönelik beklentiler, ülke ekonomisine ilişkin büyüme tahmininde etkili olduğu belirtildi. EBRD, Türkiye ekonomisinin dış pozisyonundaki iyileşmeye dikkati çekerken, ekonomik büyümenin 2026'da %3,5 seviyesine döneceğini öngördü.
Fitch Ratings, Türk borçlanma piyasasının (DCM) iç siyasi zorluklara ve ABD'nin gümrük vergilerini artırmasıyla şiddetlenen küresel makroekonomik dalgalanmalara rağmen büyümeye devam ettiğini söyledi. "Finansman açıkları, projeler, vadeler, finansman çeşitlendirme hedefleri ve katılım finansın gelişimine bağlı olarak borçlanma piyasasının 2025-2026 yıllarında 500 milyar doları aşması ve 2025 yılında ılımlı bir büyüme kaydetmesi beklenmektedir" diyen Fitch, Nisan 2025'te toplam borçlanma araçları ihraçlarının, %76,5'i Türk lirası ve geri kalanı çoğunlukla dolar cinsinden olmak üzere, ağırlıklı olarak ülke ihraçları kaynaklı olarak yıllık %60 ve çeyreklik %43 artışla 12 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Perşembe günü Türkiye'ye gelebileceğini ifade ederken Rusya-Ukrayna ateşkes sürecinin yanı sıra Suriye konusunda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çalıştıklarını ve bu ülkeye yaptırımları kaldırabileceklerini söyledi.
ABD Borsalarında ABD ile Çin'in karşılıklı gümrük vergilerini geçici süreyle düşürme konusunda anlaşmasının etkisiyle pozitif seyir izlendi. Kapanışta Dow Jones Endeksi, %2,81 artışla 42.410,10 puana, S&P500 Endeksi %3,26 yükselişle 5.844,19 puana ve Nasdaq Endeksi %4,35 kazançla 18.708,34 puana yükseldi. Avrupa Borsaları da günü yükselişle tamamladı.
ABD ve Çin arasında hafta sonunda İsviçre'deki görüşmeler sonrasında geçici bir süre tarife indirimi kararı geldi. Buna göre Çin, 90 gün boyunca ABD'ye uyguladığı tarifeleri %125'ten %10'a düşürürken ABD ise Çin'e yönelik tarifeleri aynı dönemde %145'ten %30'a indirdi.
Bugün Ne Bekliyoruz…
Yeni güne başlarken Asya piyasaları karışık bir seyir izliyor. Dow Jones vadeli endeksi %0,23 ekside. Dolar/TL 38,80 ve Euro/TL 43,14 seviyelerinden işlem görüyor. Dolar endeksi 101,62 seviyesinde bulunurken Euro/Dolar paritesi 1,11 sınırında. Brent tipi petrol 64,90 dolardan, altının onsu 3.252,87 dolardan ve gramı ise 4.058,13 liradan alıcı buluyor.
Bugün yurt içinde cari işlemler yurt dışında Almanya'da Zew ekonomik beklenti endeksi, ABD'de tüketici fiyat endeksi verileri takip edilecek.
Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
Nisan ayında %3,00 artan TÜFE'nin Nisan 2025 tarihli TCMB piyasa katılımcıları anketine göre; Mayıs ayında %2,20, 2025 yılı sonunda %29,98 ve 2026 yıl sonunda %20,28 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL'nin 2025 sonunda 43,60 ve 12 ay sonrasında ise 45,85 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2025 sonunda 19,1 milyar dolar, 2026 yılında ise 24,1 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2025 ve 2026'da sırasıyla %3,0 ve %3,8 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin 3 ay sonrasında %39,24 ve 12 ay sonrasında ise %29,37 olması beklenmektedir.
Teknik Takip Listesi
13-27 Mayıs 2025 dönemi için teknik takip listemizde ALARK, TAVHL, ULUUN, CIMSA ve VESTL yer almaktadır.
Rapor için tıklayınız.
https://www.bmd.com.tr/application/files/6317/4711/8732/Piyasalara_Analitik_Bakis_13.05.2025.pdf
BMD Araştırma
Bizim Menkul Değerler A.Ş.
bmd.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yurtiçi ve makro taraftaki gelişmeler yükselişi destekliyor…
" ABD borsaları haftaya güçlü bir yükselişle başladı. ABD ve Çin'in karşılıklı olarak uyguladıkları yüksek tarifeleri 90 gün boyunca önemli ölçüde azaltma kararı alması, piyasalarda coşkulu bir tepkiye yol açtı. Nasdaq, Nisan ayındaki dip seviyesinden %20'den fazla artış göstererek yeni bir boğa piyasasına girdi. Piyasalarda yaşanan bu ani iyimserlik, ekonomik büyüme endişelerinin bir nebze azalmasına neden oldu. Ek olarak, tahvil faizleri yükseldiğini, doların güç kazandığını, petrol fiyatlarının ise artan büyüme beklentileriyle yukarı yönlü hareket ettiğini gördük. Buna karşılık, yatırımcıların önceki haftalarda güvenli liman olarak tercih ettiği defansif hisselerde düşüş yaşandı. Risk barometresi olarak izlenen S&P 500 son işlem gününü %3,26 yükselişle, teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi %4,02 kazanımla günü tamamladı.
" Hem yurt içinde hem de küresel taraftan gelen olumlu haber akışları ardından BIST 100 endeksinde güçlü bir yükseliş yaşandı. Perşembe günü İstanbul'un ev sahipliğinde Rusya ile Ukrayna arasında ikili ilişkilerin ele alınacağı bir görüşme gerçekleştirilecek. Görüşmeye, Rusya ve Ukrayna'nın liderlerinin yanı sıra ABD Başkanı Trump'ın da katılım sağlaması bekleniyor. Son işlem gününde BIST 100 endeksi %3,80 yükselişle günü 9.747 puandan tamamladı. Katılım 100 endeksi ise %1,36 değer kazanımıyla 10.308 puana yükseldi.
" TÜİK verilerine göre, Mart ayında perakende satış hacmi aylık %1,4 azalırken, yıllık %9,2 arttı. Mevsimsel etkiler nedeniyle aylık bazda tekstil, giyim ve ayakkabı %3,8 ile en çok artış kaydeden kalem oldu. Bilgisayar, kitap, iletişim aygıtları %4,7 ile en çok düşen kalem oldu. Hanehalkı tüketim talebinin daha iyi değerlendirilebilmesi için, saat ve mücevher hariç perakende ticaret satış hacmi ise aylık %0,7 düşerken, yıllık %7,3 arttı. Perakende satış hacim endeksi, hanehalkı tüketim talebinin önemli bir göstergesi olarak izlenmektedir.
" Borsa İstanbul Nisan ayına ilişkin yabancı işlemlerini açıkladı. BIST Pay Piyasasında (yapılandırılmış ürünler ve fon pazarı hariç) yabancı yatırımcılar Nisan'da 194,9 milyon dolar alım yaptı.
Ne Bekliyoruz...
" Küresel piyasalarda jeopolitik gerginliklerin azalması ve yurt içindeki politik gelişmelerdeki iyimserliğin etkisiyle Borsa İstanbul, haftaya güçlü tepki alımlarıyla başladı. Ayrıca, üç yıldır devam eden Ukrayna-Rusya çatışmasına ilişkin Perşembe günü İstanbul'da liderlerin görüşmesini Türkiye açısından olumlu değerlendiriyoruz. Son süreçte Türkiye'nin ikili ilişkilerdeki başarısı ve konumunu, önümüzdeki süreçte TL varlıklar açısından önemsiyor ve yakından takip ediyoruz. Perşembe günü Trump'ın da İstanbul'a gelme ihtimalini düşündüğümüzde, toplantıdan çıkabilecek ateşkes ihtimali, Türkiye'nin Orta Doğu ve Avrupa'daki konumu açısından oldukça kritik öneme sahip.
" Makroekonomik gelişmeler tarafında 22 Mayıs'ta gerçekleştirilecek yılın ikinci enflasyon raporu sunumunda, TCMB'nin yıl sonu beklentileri ve önümüzdeki döneme ilişkin yönlendirmeleri hisse senedi piyasası açısından kritik öneme sahip. Son süreçte Türkiye'nin 5y vadeli kredi risk primi (CDS), 2 ve 10 yıllık tahvil getirilerindeki gerilemeyi yakından takip ediyoruz. Endeks üzerinde yaklaşık %20 ağırlığa sahip bankacılık endeksinde yaşanan sert düşüş sonrası risk primi ve tahvil piyasasındaki gelişmeler endekste tepki alımlarını hızlandırabilir.
" Yurt içi piyasalarda bugün Mart ayı ödemeler dengesi istatistikleri ön planda olacak. Şubat ayında 4,4 milyar dolar açık veren cari dengenin, Mart ayında sınırlı bir gerilemeyle 3,95 milyar dolar açık vermesi bekleniyor.
" Yeni güne başlarken ABD vadeli endeksleri hafif satıcılı durumda. Her ne kadar ABD-Çin arasında karşılıklı tarifelerin azaltılması gerginliği azaltmış olsa da tam anlamıyla bir ticaret anlaşmasının olmadığını, gelebilecek haber akışlarına karşı temkinli olunmasının faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Ek olarak, Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi'nin hafta sonunda doğrudan görüşme ihtimalinin kısa vadeli endeksleri destekleyebilir. Günün ajandasında ise ABD tüketici fiyat endeksi enflasyon verisi takip edilecek.
Ekonomik Takvim
o 10:00- Ödemeler Dengesi İstatistikleri
o 15:30- ABD TÜFE
Kuveyt Türk Yatırım
kuveytturkyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
BIST-100 endeksinde yükseliş eğilimi ivme kazanıyor
Küresel piyasalarda ABD-Çin ticaret savaşında uzlaşma haberleri ve Hindistan-Pakistan gerilimine ilişkin endişelerin azalması ile birlikte risk iştahının iyileştiğini ve hisse senetlerinde yükselişlerin etkili olduğunu takip ediyoruz. ABD ve Çin ticaret görüşmelerinde ilerleme sağlanırken ticaret savaşına geçici de olsa ara verilmesi ile küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi dün günü %3.3 yükselişle tamamladı. ABD doları güvenli liman olarak görülen para birimleri karşısında değer kazandı. Bloomberg Dolar Endeksi %1'in üzerinde değer kazanırken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dokuz baz puan yükseldi, altın geriledi. Diğer taraftan Fed FOMC üyeleri tarifelerin enflasyonist etkilerini vurgulamaya devam ettiğini takip ediyoruz. Örneğin Fed üyesi Adriana Kugler son açıklamalarında gümrük vergilerinin büyümeyi olumsuz etkileyerek enflasyonu artıracağı konusunda uyarıda bulundu. Bu sabah Asya piyasaları genelinde yükselişler etkili olurken ABD vadeli endeksleri negatif açılış sinyali veriyor. Bugün TSİ 15:30'da açıklanacak ABD Nisan ayı tüketici enflasyonu verileri ılımlı da olsa tarifelerin yarattığı ilk etkiyi görmek açısından önemli olacak. Bloomberg anketine göre ABD'de tüketici fiyatlarının Nisan'da Mart'a göre %0.3 arttığı tahmin ediliyor. ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret edecek. Trump'ın Orta Doğu ziyaretinin 16 Mayıs'a kadar sürmesi planlanıyor.
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.