Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kadın istihdamı ve kız çocukları ile ilgili projeler gerçekleştirmek için Derimod tarafından hayata geçirilen DEREV’in (Derimod Eğitim ve Kültür Vakfı) ilk projesi olma özelliğini taşıyan “Kastamonu Taş Baskı” koleksiyonu kadın emeği, geleneksel sanat ve sürdürülebilir modayı bir araya getiriyor.

 

Türkiye’nin köklü el sanatlarından taş baskı, Su Espadril markasının kurucusu ve tasarımcısı Özlem İkiışık iş birliğiyle Derimod için özel olarak hazırlanan anlamlı bir koleksiyona dönüşüyor. Kastamonulu kadınların el emeğiyle üretilen bu eşsiz dokunuşlar, Derimod’un zamansız tasarımlarıyla buluşuyor ve geleneksel sanatları geleceğe aktarıyor.

 

Kadın Emeğiyle Hayat Bulan Bir Hikâye


 Derimod ve Su Espadril’in Kastamonulu kadınlarla büyük bir heyecan ve keyifle hayata geçirdiği bu özel koleksiyon, kadın istihdamı sağlaması yanı sıra el sanatlarının yaşatılmasını da destekliyor. Koleksiyon aynı zamanda sürdürülebilir üretim anlayışıyla hazırlanarak doğaya ve topluma duyarlı moda yaklaşımını da benimsiyor.

 

İncelikle oyulan ıhlamur ağacı kalıplar, kök boyalarla şekillendirilerek espadril ve kanvas çantalara işleniyor. Her aşamasında kadın emeğinin, dayanışmasının ve kültürel mirasın izleri bulunan bu koleksiyon yerel üretimi teşvik eden sosyal bir girişim niteliği taşıyor.

 

Crafted by Derimod x Su Espadril koleksiyonunda yer alan espadriller ve çantalar; kadınların ekonomik özgürlüklerine katkıda bulunmak amacıyla evlerde kadınların el emeğiyle, el saracı yöntemiyle dikildi.

 

Coğrafi işaret özelliğine sahip bu taş baskı koleksiyonu üretilirken, Kastamonu’daki iki usta baskı eğitmeni ve iki ayrı kadın kooperatifiyle iş birliği yapıldı. Proje, mimarlık mesleğinin yanı sıra 2020 yılından bu yana Kastamonu dokuması ve geleneksel baskısını yorumlayarak sektöre bir bakış açısı kazandırmaya çalışan Aslı Demirilyas’ın danışmanlığında gerçekleşti.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
1920'li yıllardan beri yapılan, dünyada önemli bir kültürü olan ve "Turist Kupası" olarak adlandırılan bireysel motosiklet kullanıcılarının katıldığı yarışlar, Türkiye'de Sky Adventure adıyla bu yıl ikinci kez düzenlendi.
Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen bireysel Enduro ve Adventure motosiklet kullanıcıları, Toros Dağları'nın eteklerinde, doğal parkurlar eşliğinde bir araya gelerek zorlu arazi koşulları, navigasyon destekli sürüşler, kamp atmosferi ve sosyal aktivitelerle üç gün boyunca doğa ile iç içe, yüksek tempolu bir deneyim yaşadılar.
70 motorun yer aldığı Sky Adventure'a, 12 Aprilia kullanıcısı, çift silindilirli 600 cc'lik Aprilia Tuareg 660 modeliyle katılarak en geniş katılımı sağladılar. Hafifliği, gelişmiş elektronik donanımı ve off-road odaklı süspansiyon sistemiyle dikkat çeken Aprilia Tuareg 660, Sky Adventure rotalarının teknik ve zorlu etaplarında dayanıklılık ve performansıyla bir kez daha öne çıktı.
Aprilia'n Varsa Sen Gerçek Bir Yarışçısın
Aprilia, bu yıl Sky Adventure'da yarışçılarına benzersiz bir deneyim sundu. Padok'ta kurduğu pit stop alanında, kullanıcılarına özel servis hizmeti ile teknik destek ve yedek parça imkânı sağladı. Böylece yarışçılar, profesyonel bir yarış atmosferini birebir deneyimleyerek yarış süresince gerçek bir yarışçı hissini yaşadılar. Profesyonel destek ekibi sayesinde yarışçılar, olası teknik sorunlara anında çözüm bularak rotayı güvenle tamamlama fırsatı yakaladılar. Aprilia'nın Sky Adventure'daki bu yenilikçi katılımı, markanın sahadaki dayanıklılığını ve kullanıcı odaklı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi.
Yarışla ilgili görüşlerini aktaran Doğan Trend Motosiklet Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ilgaz, "Aprilia olarak, motosiklet tutkunlarını sıradanın ötesine taşımayı misyon ediniyoruz. Bizim için her motosiklet, yarış DNA'sı taşımalı. Sky Adventure, sadece bir etkinlik değil; bir tutku, bir yaşam tarzı ve yarış ruhunun doğayla buluştuğu bir platform. Aprilia da bu yarışçı ruhunu tasarladığı tüm motosikletlere yansıtarak; zorlu parkurlarda yarışçı performans sergileyen küresel macera motosikleti olan Tuareg modelini tasarladı. "Be a Racer" mottomuz, scooter'lardan adventure modellerimize kadar tüm ürün gamımıza işliyor. Çünkü Aprilia'nız varsa, siz bir yarışçısınız. Sky Adventure' da bu ruhu sahada hissettirerek macera segmentindeki iddiamızı bir kez daha kanıtladık." şeklinde konuştu.
Aprilia Hakkında: Aprilia, İtalya'nın performans ve yenilikle özdeşleşen motosiklet markalarından biridir. Yüksek performanslı motorları ve dinamik tasarımıyla, özellikle hız ve adrenalin tutkunlarının tercih ettiği bir markadır. MotoGP ve Superbike yarışlarındaki başarısıyla tanınan Aprilia, motor sporlarındaki köklü mirasını yol motosikletlerine taşır. Güçlü motor sesleri ve üstün yol tutuşuyla dikkat çeken bu motosikletler, hız tutkunlarına saf sürüş keyfi sunar. Aprilia, sadece performans odaklı değil, aynı zamanda tarz sahibi sürücülerin de tercihi olup, her yolculuğu unutulmaz bir deneyime dönüştürür.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İtalya’nın önde gelen markalarından Aprilia, 2-4 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya’nın Kemer ilçesinde düzenlenen Sky Adventure’da, ikinci kez yerini aldı. Türkiye’deki faaliyetlerini Doğan Trend bünyesinde sürdüren Aprilia, bir ilke imza atarak, yarış süresince yedek parça ve servis hizmeti vererek yarışçılarına benzersiz bir yarış deneyimi sundu.
1920’li yıllardan beri yapılan, dünyada önemli bir kültürü olan ve “Turist Kupası” olarak adlandırılan bireysel motosiklet kullanıcılarının katıldığı yarışlar, Türkiye’de Sky Adventure adıyla bu yıl ikinci kez düzenlendi.
Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen bireysel Enduro ve Adventure motosiklet kullanıcıları, Toros Dağları’nın eteklerinde, doğal parkurlar eşliğinde bir araya gelerek zorlu arazi koşulları, navigasyon destekli sürüşler, kamp atmosferi ve sosyal aktivitelerle üç gün boyunca doğa ile iç içe, yüksek tempolu bir deneyim yaşadılar.
70 motorun yer aldığı Sky Adventure’a, 12 Aprilia kullanıcısı, çift silindilirli 600 cc’lik Aprilia Tuareg 660 modeliyle katılarak en geniş katılımı sağladılar. Hafifliği, gelişmiş elektronik donanımı ve off-road odaklı süspansiyon sistemiyle dikkat çeken Aprilia Tuareg 660, Sky Adventure rotalarının teknik ve zorlu etaplarında dayanıklılık ve performansıyla bir kez daha öne çıktı.
Aprilia’n Varsa Sen Gerçek Bir Yarışçısın
Aprilia, bu yıl Sky Adventure’da yarışçılarına benzersiz bir deneyim sundu. Padok’ta kurduğu pit stop alanında, kullanıcılarına özel servis hizmeti ile teknik destek ve yedek parça imkânı sağladı. Böylece yarışçılar, profesyonel bir yarış atmosferini birebir deneyimleyerek yarış süresince gerçek bir yarışçı hissini yaşadılar. Profesyonel destek ekibi sayesinde yarışçılar, olası teknik sorunlara anında çözüm bularak rotayı güvenle tamamlama fırsatı yakaladılar. Aprilia’nın Sky Adventure’daki bu yenilikçi katılımı, markanın sahadaki dayanıklılığını ve kullanıcı odaklı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi.
Yarışla ilgili görüşlerini aktaran Doğan Trend Motosiklet Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Ilgaz, “Aprilia olarak, motosiklet tutkunlarını sıradanın ötesine taşımayı misyon ediniyoruz. Bizim için her motosiklet, yarış DNA’sı taşımalı. Sky Adventure, sadece bir etkinlik değil; bir tutku, bir yaşam tarzı ve yarış ruhunun doğayla buluştuğu bir platform. Aprilia da bu yarışçı ruhunu tasarladığı tüm motosikletlere yansıtarak; zorlu parkurlarda yarışçı performans sergileyen küresel macera motosikleti olan Tuareg modelini tasarladı. “Be a Racer” mottomuz, scooter’lardan adventure modellerimize kadar tüm ürün gamımıza işliyor. Çünkü Aprilia’nız varsa, siz bir yarışçısınız. Sky Adventure’ da bu ruhu sahada hissettirerek macera segmentindeki iddiamızı bir kez daha kanıtladık.” şeklinde konuştu.
Aprilia Hakkında: Aprilia, İtalya'nın performans ve yenilikle özdeşleşen motosiklet markalarından biridir. Yüksek performanslı motorları ve dinamik tasarımıyla, özellikle hız ve adrenalin tutkunlarının tercih ettiği bir markadır. MotoGP ve Superbike yarışlarındaki başarısıyla tanınan Aprilia, motor sporlarındaki köklü mirasını yol motosikletlerine taşır. Güçlü motor sesleri ve üstün yol tutuşuyla dikkat çeken bu motosikletler, hız tutkunlarına saf sürüş keyfi sunar. Aprilia, sadece performans odaklı değil, aynı zamanda tarz sahibi sürücülerin de tercihi olup, her yolculuğu unutulmaz bir deneyime dönüştürür.

Doğan Trend Hakkında: Bir Doğan Holding iştiraki olan Doğan Trend, Türkiye'nin önde gelen otomotiv ve mobilite şirketidir. Otomotiv, motosiklet ve deniz motorlarından oluşan marka portföyü ve ülke çapındaki yaygın yetkili satış ve servis teşkilatı ile yıllık toplamda 50.000 adedin üzerinde araç satışı gerçekleştirip 1 milyar doların üzerinde yıllık iş hacmine ulaşarak 2024 yılında Türkiye’nin en büyük firmalarının listelendiği Fortune 500 listesinde 102. sıraya yükselmiştir. Sürdürülebilir mobilite ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla, yenilikçi çözümler sunmaya devam eden Doğan Trend, otomotiv ve mobilite sektöründe teknolojik ve keyif veren markaları ile öncü

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte tatil bölgelerindeki kiralık yazlık piyasasında hareketlilik başladı. Son dört yıldır yükselen fiyatlar gündemde önemli bir yer tutarken, bu yıl da fiyat aralıklarının geniş bir skalada değiştiğini gördüklerini açıklayan EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, popüler tatil bölgelerinde haftalık kiralamalarda fiyatların 15.000 TL’den başlayarak lüks villalarda 330.000 TL’ye kadar çıkabildiğini söyledi.

Pandemi sonrası dönemde tatil anlayışındaki değişiklikler, yazlık evlere olan ilgiyi artırdı. Kalabalık oteller yerine daha izole ve konforlu alanlar tercih edilirken, bu durum özellikle popüler tatil bölgelerinde erken rezervasyonlara olan talebi artırdı. Artan talep ve enflasyon gibi ekonomik faktörler, yazlık kiralarında yükselişe sebep olmaya devam ediyor.

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Zuhal Balsarı, popüler tatil bölgelerini mercek altına aldı. Balsarı;

“2025 yılında yazlık kiralama fiyatlarında %40 ila %60 arasında artışlar gözlemlendi. Popüler tatil bölgelerinde haftalık kiralamalarda fiyatlar 15.000 TL’den başlayarak lüks villalarda 330.000 TL’ye kadar çıkabiliyor. Günlük kiralamalarda ise lüks segmentte 10.000 TL’ye kadar ulaşan fiyatlar görülürken, daha mütevazı seçeneklerde bu rakam 3.000 TL ile 6.000 TL arasında değişiyor.

Ege Bölgesi’ndeki Ayvalık, Alaçatı, Çeşme gibi geleneksel tatil noktaları hâlâ en çok tercih edilen yerler arasında. Ancak artan fiyatlar, tatilcileri Urla, Foça, Dikili, Seferihisar ve Gökçeada gibi daha sakin bölgelere yönlendiriyor. Bu bölgelerde de son yıllarda fiyat artışları gözlemlenmekle birlikte, hala popüler destinasyonlara kıyasla daha ulaşılabilir seçenekler sunuluyor. Dijital platformlar üzerinden yapılan kiralama işlemlerinin artışı, pazardaki dinamikleri değiştiren önemli bir faktör olmaya devam ediyor. Bu platformlar, tatilciler için daha fazla seçenek sunarken, ev sahiplerine de daha geniş bir kitleye ulaşma fırsatı veriyor. Yazlık kiralama piyasasının hareketliliğinin, yaz ayları yaklaştıkça daha da artması bekleniyor. Ancak ekonomik belirsizlikler ve yüksek fiyatlar, pazarın dinamiklerini etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.” dedi.

Yunan Adalarına gösterilen ilgi ve yazlık eve getirilen kısıtlamaların kiralama fiyatlarına nasıl yansıdığını da değerlendiren Balsarı, “Yunan Adaları, Türk turistler arasında popülerliğini koruyor. Özellikle Rodos, Kos, Samos, Midilli ve Sakız Adaları'na yönelik vizesiz seyahat imkanı, bu ilgiyi artırmaktadır. Yunan Adaları'na olan ilgi ve yazlık evlere getirilen kısıtlamalar, Türkiye'deki yazlık ev kiralarının aşırı artışını bir miktar frenleyebilir. Özellikle premium bölgelerde fiyatların stabil kalması veya daha makul artışlar göstermesi beklenebilir. Yazlık evlere getirilen kiralama sürelerine veya kullanım amaçlarına yönelik düzenlemeler, kiralama pazarını doğrudan etkileyebilir. Günlük ve haftalık gibi kısa süreli kiralamalara getirilen kısıtlamalar, 1-3 ay gibi uzun dönemli kiralama talebini artırabilir. Bu durum, özellikle uzaktan çalışanlar için cazip hale gelebilir.” diyerek sözlerini bitirdi.
EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Hakkında: EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ, gayrimenkul sektörün uzman isimleri tarafından 2008 yılında kuruldu. EVA, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen Değerleme Şirketlerinden olup ayrıca, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından finans kurumlarına, “gayrimenkul, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesi” hizmet verme yetkisine sahip şirketler arasındadır. Ayrıca uluslararası bir kurum olan RICS (Royal Institution of Chartered Surveyors) tarafından Türkiye’de “Regulated by RICS” olarak ünvanı verilen ilk kuruluştur. EVA Değerleme’nin kendi alanında 26 adet uluslararası ödülü bulunmaktadır. Finans piyasaları konusunda dünyanın önemli otoritelerinden Euromoney Yayın Kurumunun lider dergisi olan Euromoney Magazine her yıl dünyanın birçok ülkesinde çeşitli kategorilerde en başarılı kurumları bilimsel bir çalışma ile belirlemektedir.

EVA Gayrimenkul Değerleme, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hak ve faydaların değerlemesi, makine ve ekipman değerlemesi hizmetleri vermekte, gayrimenkul projelerinde fizibilite, şerefiyelendirme, yer seçimi analizi, çalışmaları yapmakta, en iyi ve en verimli kullanım etütleri hazırlamakta, kurumsal imar barışı danışmanlığı hizmeti vermekte, finansal kurumlar için kredilerde yatırım ilerleme raporları hazırlanması hizmetleri vermektedir. Şirketin ortakları ve Yöneticileri arasında Türkiye’nin ilk SPK Lisanslı Değerleme Uzmanlarından Cansel Turgut Yazıcı, Özdil Şahin, Özhan Yurtseven ve Zuhal Balsarı bulunmaktadır. Şirketin Türkiye Otel Sektörü Pazar Analizi Raporu, Türkiye Alışveriş Merkezleri Potansiyeli Analizi raporları, İstanbul Markalı Konut Piyasası Araştırma ve Öngörüler Raporu, İstanbul Yurt sektörü raporu gibi yayınlanmış sektörel araştırma raporları vardır.

Daha Fazla Bilgi İçin: www.evagyd.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İtalya’nın güneyindeki Brindisi Limanı’ndan Mesagne bölgesinde yer alan RWE Mondonuovo rüzgar enerjisi santraline gerçekleştirilen rüzgar türbini kanadı taşımacılığı, alanda yer alan 9 türbin için yapılacak toplam 27 parçalık nakliyenin ilk aşamasını oluşturdu. Geotrasporti, Astra ve Allison Transmission iş birliği sayesinde bu özel taşıma operasyonu başarıyla tamamlandı. Allison tam otomatik şanzıman donanımlı iki Astra HD9 aracın kullanılması, özellikle manevralar sırasında gerekli olan üstün araç kontrolü, güç ve hassasiyeti sunarak operasyonun güvenli ve verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağladı.

Rüzgar türbini kanatlarının taşımacılığı, sektördeki en zorlu operasyonlardan biri oluyor. Bu ekipmanların uzunluğu, ağırlığı ve standart dışı boyutları, güvenli ve verimli bir taşıma süreci için son derece uzmanlaşmış araçlar ile gelişmiş teknolojilerin kullanımını gerektiriyor. Bu doğrultuda, demiryolu ve rüzgar enerjisi taşımacılığı konusunda uzman olan Geotrasporti, Allison şanzıman donanımlı iki Astra HD9 8x6 aracı tercih ederek yenilikçi çözümlere güvenmeyi seçiyor.

81 metre uzunluğundaki rüzgar türbini kanadı, Brindisi Limanı'ndan 40 km uzaklıktaki Mesagne'deki RWE Mondonuovo sahasına taşındı. Operasyon, karayollarında manevralar sırasında araç kontrolü ve hassasiyeti sağlayan Allison 4700 Özel Seri tam otomatik şanzıman donanımlı Astra HD9'un mükemmel performansı sayesinde başarılı bir şekilde gerçekleştirildi.

Roma merkezli taşımacılık şirketi Geotrasporti’nin Ticari ve Teknik Müdürü Massimo Carlini, son derece uzun ve hacimli yük konvoyunun varış noktasına götürülmesinden sorumluydu; “Operasyon gerçekten çok iyi geçti ve bu operasyon şirketimizin Allison tam otomatik şanzımanla ilk deneyimi oldu. Otomatik şanzımanlarla şirket içinde gerçekleştirilen testler mükemmeldi ve araç sahada da olağanüstü bir performans gösterdi. Böyle bir taşıma operasyonunda her manevra kritik öneme sahip. Güç kaybı yaşanmaması, sadece yakıt tasarrufu için değil, özellikle düşük hızdaki manevralarda araç kontrolünü sağlamak için de önemli" şeklinde belirtti.

Geotrasporti'nin CFO'su ve Proje Yöneticisi Roberto Carlini ise şirketin 25 çekici ve üç kanat kaldırma aracı dahil olmak üzere 50 yüksek teknolojili römork ve yarı römorktan oluşan bir filosu olduğu belirtti; "Sektörümüzde, araç performansı çok önemlidir. 2024 yılında Brindisi'deki gibi en önemli ve hassas taşımalar için özel olarak iki Astra HD9 aracını Allison şanzıman donanımı ile aldık. Şoförlerimiz, bu araçlar ile sürüşten çok memnunlar."

Allison Transmission Bölge Satış Müdürü Simone Pace ise Allison tam otomatik şanzımanların tekerleklere kesintisiz güç, çekiş, sarsıntısız ivmelenme ve etkili yavaşlama sağladığından bu tür zorlu görevler için özellikle uygun olduğunu vurguladı. Sonuçların arkasındaki teknolojiyi şöyle açıkladı: "Allison şanzımandaki tork konvertörü, motorun torkunu kalkışta arttırdığından ağır veya hacimli yüklerle dahi hızlı ivmelenmeye yardımcı oluyor. Sürücünün vites değiştirmekle uğraşması gerekmiyor ve kalkışlar, sarsıntısız vites geçişleriyle gerçekleşiyor. Ayrıca şanzıman, tandem çekme sırasında birlikte çalışan farklı araçlarla senkronize olarak manevraları kolaylaştırıyor. Bu durum, zorlu görevlerde kilit bir unsur oluyor."

Astra HD9 ve Allison Otomatik Şanzıman - güçlü bir ikili

Özel taşımacılık operasyonları için araçlar üreten Astra, rüzgar türbini kanatlarının taşınması gibi zorlu ve ekstrem görevler için mükemmel hale getiren benzersiz özelliklerle HD9 8x6 modelini tasarladı. Geotrasporti bünyesindeki iki Astra HD9, üçü tahrik aksı olmak üzere 4 akslı bir konfigürasyona sahip. Bu da hem karayolunda hem de arazideki büyük ölçekli operasyonlar için ideal olan 500 tona kadar çekme kapasitesi sağlıyor. Aktarma organları, 570 beygir gücü sağlayan 13 litrelik Euro 6 Cursor motoruyla çalışan entegre retarderli Allison 4700SP otomatik şanzımandan oluşuyor.

Aracın güç aktarma organlarının, akslar üzerindeki aşırı yüklenmelerde bile optimum ağırlık dağılımı sağlayan iki vitesli tork dağıtıcı ile donatılması aracın arazi gibi zorlu zemin koşullarında da sorunsuz çalışmasını sağlıyor.

“Mondonuovo” Rüzgar Enerji Santrali Projesi

Mesagne ve Brindisi belediye sınırlarında bulunan "Mondonuovo" rüzgar enerjisi santrali, İtalya'da halihazırda 11 büyük rüzgar santrali işleten RWE şirketine ait. Proje kapsamında her biri 5,9 megavat kapasiteli 9 rüzgar türbininin kurulumunu ve toplam 53,1 megavatlık bir kapasiteye ulaşılması planlanıyor. Santralin Haziran 2025'e kadar tamamlanması ve elektrik üretimine başlaması öngörülüyor.

Teknolojik yenilikler ve projeye dahil olan paydaşlar arasındaki sinerji sayesinde yenilenebilir enerji taşımacılığı sektörünün gelecekteki zorluklarla başa çıkmaya hazır olması, rüzgar santrallerinin büyümesine ve enerji sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yandex Maps, geliştirdiği yeni özelliğiyle sürücülere yolculuklarını daha kolay ve öngörülebilir hale getiriyor. Yeni özellik sayesinde, ücretli yolların geçiş ücretleri önceden görüntülenebiliyor ve alternatif güzergâhlar ile seyahat maliyetleri daha öngörülebilir hale geliyor.

 

 

Popüler navigasyon ve keşif uygulaması Yandex Maps, Karayolu Trafik Haftası’nda sunduğu yeni özellikle sürücülere yolculuklarını daha verimli ve öngörülebilir şekilde planlama imkânı tanıyor. Uygulamanın son güncellemesiyle birlikte kullanıcılar, rota üzerindeki ücretli yol geçişleri için ödeyecekleri ücretleri önceden görebiliyor. Bu sayede sürücüler, hem seyahat maliyetlerini önceden tahmin edebiliyor hem de alternatif, ücretsiz güzergâhları tercih etme şansına sahip oluyor.

 

 

 

 

Yeni özellikle birlikte kullanıcılar bir rota oluşturduğunda, sistem ücretli yolları vurguluyor ve Sınıf 1 (binek otomobil) araçlar için geçerli olan ücretleri net şekilde görüntülüyor. İlgili ücret, yalnızca güzergaha dahil olan ücretli yol bölümleri için özel olarak belirtiliyor.

 

Örneğin İstanbul Avrupa Yakası’ndan Sabiha Gökçen Havalimanı'na giderken önerilen rota, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu'nun (O-7) bir bölümünü içerebiliyor. Yandex Maps , her bir ücretli geçiş için yol boyunca geçerli olan ücretleri kullanıcıya şeffaf şekilde sunuyor. Bu yeni özellik, Yandex Maps ve Yandex Navi'nin hem iOS hem de Android'deki en son sürümlerinde kullanılabiliyor.

 

Bu güncellemenin ötesinde, Yandex Maps ve Yandex Navigasyon halihazırda daha güvenli ve daha verimli sürüş deneyimini teşvik etmek için tasarlanmış bir dizi faydalı özellik daha sunuyor. İlk olarak, sürücüler hız sınırlarını aştığında sesli uyarılar vererek trafik kurallarına uyulmasını teşvik ediyor. Ayrıca kullanıcılar rotalarını planlarken kötü ve asfaltsız yollardan kaçınma seçeneğini tercih edebiliyor. Ek olarak kullanıcılar, Türkiye'deki şehirlerin haritalarını indirerek internet bağlantısı olmadan da kapsama alanının sınırlı olduğu bölgelerde dahi güvenilir navigasyon hizmetine erişebiliyor. Bunun yanı sıra, yolların kapalı olduğu durumlarda ise, uygulama başlangıç ve bitiş tarihlerini ve saatlerini göstererek sürücülerin alternatif rotalar planlamasına yardımcı oluyor.

 

Yandex Türkiye, Yandex Maps ve Navigasyon uygulamaları ile Karayolu Trafik Haftası kapsamında, planlanan rota boyunca ücretli yolların ücretlerini tam olarak gösteren yeni özelliğiyle trafik verimliliğine olan bağlılığını bir kez daha vurguluyor. Mevcut ve yeni geliştirdiği tüm bu özelliklerle Yandex Maps ve Yandex Navigasyon Türkiye genelinde sürüş deneyimini daha güvenli, ekonomik ve konforlu hale getirmeyi hedefliyor.

 

 

 

 

 

Yandex Türkiye Hakkında

Yandex Türkiye, insanların hayatını iyileştirmek ve Türkiye’nin dijital ekosistemini geliştirmek amacıyla yeni teknolojiler geliştirmeye ve uygulamaya odaklanmaktadır. Şirket, Türkiye’deki kullanıcılara arama motoru, ulaşım, reklamcılık, haritalar ve bulut hizmetleri gibi geniş bir hizmet ekosistemi sunmaktadır.

 

Yandex Maps Hakkında

Yandex Maps, yapay zeka destekli en gelişmiş dijital hizmetlerden biridir ve kullanıcıların dünyayı keşfederken en iyi noktaları bulmalarına yardımcı olmak için tasarlanmıştır. Hem yerel halkın hem de turistlerin zamanlarını en verimli şekilde değerlendirmeleri için kapsamlı bilgiler sunan bu hizmet, gereksiz karmaşayı ortadan kaldırarak sürekli değişen şehir ortamlarında kesintisiz bir navigasyon deneyimi sağlar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, dünya kuruyemiş ve kuru meyve sektörünün en önemli buluşmalarından INC Kongresi'nde Türkiye'yi başarıyla temsil ederek sürdürülebilirlik, bilimsel iş birliği ve pazara erişim alanlarında küresel katkı sağlamaya devam ediyor.
 
Dünya genelinde kuru meyve ve kabuklu meyvelerin en üst istişare platformu International Nut and Dried Fruit Council-INC'nin 42. Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi, 8-10 Mayıs 2025 tarihlerinde Palma de Mallorca, İspanya'da düzenlenecek.
 
Kuruyemiş ve kuru meyve sektörünün küresel buluşma noktası olan INC Kongresi'nin bu yılki programında, sektöre yön veren birçok önemli başlık ele alınıyor. Sürdürülebilirlik ve inovasyon teması etrafında şekillenen kongrede; badem, ceviz, fındık, incir, hurma, kayısı gibi ürün gruplarına özel yuvarlak masa toplantıları düzenlenirken, "INC Sürdürülebilirlik Programı" gibi yeni küresel girişimler tanıtılacak. Ayrıca, sektörün önemli oyuncuları "Sözleşmeler ve Sonuçları", "Beslenme Araştırmaları" ve "Pazar Erişimi" gibi kritik konuları tartışacak. Bilimsel oturumlar, ilham veren konuşmalar ve network etkinlikleriyle dolu üç gün boyunca, sektörün geleceği masaya yatırılacak.
 
Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Konseyi (INC) Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan, "Kongre süresince katılacağımız toplantılarda ve yapacağımız görüşmelerde, gıda güvenliği ve ürün kalitesinin arttırılmasına yönelik ulusal ve uluslararası platformlarda yürüttüğümüz çalışmalar hakkında bilgi verecek, Hindistan ve ABD'de devam eden tanıtım faaliyetlerimizi paylaşacağız. Özellikle kuru üzümde pestisit kalıntılarını azaltma çalışmalarımız, kuru incirde mikotoksin bulaşıklığını önlemeye yönelik yoğun faaliyetlerimiz, kuru kayısıda gıda güvenliği ve kalite odaklı projelere verdiğimiz destekler ile Türk kuru meyvelerinin küresel pazarlarda güvenilirliğini ve rekabet gücünü artırıyoruz." dedi.
 
Ahmet Bilge Göksan, "Kuruyemiş ve kuru meyve sektörünün çatı kuruluşu olan Uluslararası Kuruyemiş ve Kuru Meyve Konseyi (INC), sürdürülebilir büyümeye ve sağlıklı yaşamı desteklemeye yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMMİB) olarak, INC çatısı altında yürütülen bu çalışmaları yakından takip ediyor, sektörümüzü uluslararası platformlarda daha güçlü temsil edebilmek adına katkı sağlamayı sürdürüyoruz. Bu yılki konferansa Türkiye'den 111 kişi katılacak, kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm oturumlarında Birliğimiz üyesi firmalarımızın temsilcileri sektörümüz hakkında detaylı bilgilendirmeler yapacak.
 
Diğer yandan, INC'nin 2024 yılında başlattığı NUTPOOL Araştırması, kuruyemiş tüketiminin sağlık üzerindeki etkilerini bilimsel temelde ortaya koymayı amaçlarken, 2025 yılında düzenlenecek NUTS 2025 Bilimsel Toplantısı ile sektörün önde gelen uzmanları bir araya gelecek.
Bunun yanı sıra, Çin, Hindistan ve Latin Amerika'da yürütülen çok ülkeli bilgilendirme kampanyaları, milyonlarca genç tüketiciye ulaşarak sektörde farkındalık yaratıyor. Tüm bu çalışmaların merkezinde ise sürdürülebilirlik yer alıyor. 2025 yılında faaliyete geçecek olan INC Sürdürülebilirlik Enstitüsü, sektörün çevresel ve sosyal sorumluluk ilkeleriyle uyumlu gelişimine yön verecek.
EKMMİB olarak, Türk kuru meyve sektörünün bu küresel dönüşümde aktif rol alması ve sürdürülebilir, katma değerli ihracatın artması için ulusal ve uluslararası tüm platformlarda iş birliklerine devam ediyoruz." diye konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 İnşaat sektörüne yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunan lider markalardan Ravago Bina Çözümleri, başarılarına yenilerini eklemeye devam ediyor. 2024 yılında ihracat performansıyla dikkat çeken şirket, özellikle membran, seramik yünü ve taş yünü gibi ihracatın lokomotifi konumundaki ürün gruplarıyla İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından düzenlenen İhracatın Liderleri Ödül Töreni'nde "En Çok İzolasyon İhracatı Yapan Firma kategorisinde" ödüle layık görüldü.
 
Artan bir ivmeyle sektöre değer katmaya devam edecek
Kazandıkları ödüllerle birlikte global pazarlardaki güçlerini daha da pekiştirdiklerini söyleyen Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, "Bizim için oldukça verimli geçen 2024 yılında, küresel pazardaki güçlü konumumuzu daha da pekiştirerek ihracat faaliyetlerimizi istikrarlı bir şekilde sürdürdük. Müşteri odaklı yaklaşımımız ve kaliteli ürün portföyümüz sayesinde ihracatımızı daha geniş pazarlara taşımayı başardık. Özellikle membran, seramik yünü ve taş yünü gibi yüksek standartlı ürünlerimizle 6 kıtada 60'tan fazla ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla farklı coğrafyalara sürdürülebilir çözümler sunduk. İSİB tarafından verilen bu ödül, uluslararası pazarlardaki kararlılığımızın ve emeğimizin önemli bir göstergesi oldu. Şirket olarak 2025 yılında da ihracat odaklı büyüme hedefliyoruz. Taş yünü ürün grubunda Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi yakın coğrafyalarda daha güçlü bir varlık göstermeye odaklanırken; membran ürün grubunda yeni yatırımımızla küresel ölçekte yeni pazarlara açılmayı planlıyoruz. Sürdürülebilir büyüme anlayışımız doğrultusunda, yüksek kaliteli yalıtım ürünlerimizle dünya genelinde inşaat sektörüne artan bir ivmeyle değer katmaya devam edeceğiz" dedi.