Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanayinin dijital dönüşümüne destek sağlamak amacıyla sekiz yıldır yürütülen TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD2) Programı'nın Başarı Hikayeleri Töreni 4 Mart'ta gerçekleşti. Törende, 8. Çağrı Dönemi'nde eşleşen teknoloji kullanıcıları ve tedarikçilerinin birlikte ürettiği dijital çözümlerin tanıtımları yapılırken jüri tarafından belirlenen başarı kategorileri açıklandı.
Etkinliğin açılış konuşmalarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci yaptı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Teknolojik gelişmelerin yoğun bir değişim ortamını beslediği; iş dünyasının önceliklerini ve planlamalarını dinamik bir şekilde yeniden yapılandırdığı bir dönemi yaşıyoruz. Yeşil ve dijital dönüşüm unsurlarını gözeten, teknoloji içeriği yüksek, verimli ürünler üreten ülkeler orta ve uzun vadede daha yüksek büyüme oranlarına ulaşıyor ve küresel rekabette bir adım öne geçiyor. Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin geliştirilmesi değişimi yaratacak teknolojileri üreten, geliştiren ve kullanan nitelikli insan kaynağı ile mümkün.
İş dünyamızın dayanıklılığını ve rekabetçilik gücünü artırabilmek için teknolojik içeriği yüksek ürünlere, inovasyon kapasitesinin ve verimliliğin artırılmasına ve bu alanlarda iş birliğine daha çok ihtiyaç var. Bu anlayışla başlattığımız TÜSİAD SD2 teknoloji KOBİ'lerinin geliştirdikleri çözümleri, büyük şirketlerimiz nezdinde görünür kılan ve giderek daha geniş bir ekosistemi kucaklayan, güçlü bir iş birliği modeli oldu. TÜSİAD SD2'de paydaşlık yapan, tüm teknoloji kullanıcısı ve tedarikçisi şirketlerimize, dijital dönüşüm ekosistemimize yaptıkları katkı için içtenlikle teşekkür ediyorum.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Dijital dönüşüm günümüz iş dünyasının vazgeçilmez bir gerçeği haline geldi. Bu süreç, sadece büyük şirketlerimizin değil, tüm ölçekte şirketlerimizin, tüm sektörlerin gelecek planlamalarını şekillendiriyor. TÜSİAD SD2 Programı ile teknoloji üreticilerini ve kullanıcılarını bir araya getiren bir mekanizma yaratmayı ve böylece ülkemizin dijitalleşme yolculuğuna katkı sağlamayı amaçladık. Bu Program ile şirketlerimizin dijitalleşme ihtiyaçlarını belirlemeye; bu ihtiyaçlara en uygun çözüm ve teknolojileri bulmaya aracılık ediyoruz.
Sekiz yıldır yürüttüğümüz bu programda, pek çok değerli başarı hikayesi ortaya çıktı. Teknoloji kullanıcısı şirketlerin bugüne kadar açtığı 89 çağrı çok kıymetli dijital çözümler geliştirilmesine ön ayak oldu. Teknoloji kullanıcıları ve tedarikçileri arasında güçlü bir iş birliği ve bilgi paylaşım kültürü oluşturuldu. Her geçen yıl programımıza katılan firmalarımızın başarıları daha da büyüyor, faaliyet alanları genişliyor ve ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir yer edindiklerini görmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oluyor.”
Açılışın ardından TÜSİAD SD² Programı Başkanı Onur Eren programın 2024 çalışmaları ve 2025 vizyonu hakkında katılımcılara bilgi verdi. Onur Eren konuşmasında şunları ifade etti:
“Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğuna destek olmak için hayata geçirdiğimiz TÜSİAD SD2'nin ekosisteme sağladığı katkıyı görmek mutluluk verici. 2018'de start-up'larla çalışmaktan çekinen kurumsal şirketlerin bugün kendi start-up havuzunu oluşturduğunu; yatırımı nasıl yapacağından emin olamayan şirketlerin teknolojiye ve tedarikçilere yatırım için VC'lerini kurduğunu görüyoruz. Dolayısıyla, bugün geldiğimiz noktada kullanıcı-tedarikçi iş birliğinde farkındalığın, iletişimin ve iş birliğinin arttığını görerek misyonumuzu önemli ölçüde yerine getirdiğimizi görüyoruz.
Artık, 2025 itibarıyla daha esnek çağrı yapısına geçiyoruz. Platformumuzda kayıtlı 1.300'den fazla Teknoloji Kullanıcısı temsilcisi ve 2.400'den fazla teknoloji tedarikçisi ile oluşan büyük ekosistemimizin daha aktif ve her an iletişimde olmasına odaklanacağız. 2025'te platformda her an çağrı açılabilir ve tedarikçilerimize her an bildirim gelebilir olacak. Teknoloji Kullanıcıları, TÜSİAD SD2 Dijital Platformu'nu (www.tusiadsd2.org) artık şirketlerinin ihtiyaç konuları için kendi teklif alma platformu olarak kullanabilecek. Yapıyı uygulamaya aldığımızda şirketlere duyuracağız ve platforma abone olmaya davet edeceğiz.”
Törende, birlikte proje çalışan şirketler ihtiyaç konularını ve birlikte nasıl teknolojik çözüm geliştirdiklerini paylaştı. Proje tanıtımlarının ardından her projenin TÜSİAD SD2 Başarı Kategorisi açıklandı.
8. Çağrı Grubu projelerinin TÜSİAD SD2 Başarı Hikayeleri Töreni'ndeki başarı kategorileri aşağıdaki şekilde belirlendi:
Üretimde Veri İzleme ve Otomasyonun Geliştirilmesi
Akçalı Boya & Niso
Başarı Kategorisi: Kurumsal Sürdürülebilirlik
Drone ile Otonom Uçuş Projesi
Gdz & Açık Atölye
Başarı Kategorisi: Teknolojinin Sürdürülebilirliği
Seyahat Karbon Ayak İzi Hesaplama Aracı
Light Eagle & 3pmetrics
Başarı Kategorisi: Yaygınlaşma Potansiyeli
Görüntü İşleme Metodu ile Üretim Hataları Tespiti
Ode Yalıtım & Mechanica
Başarı Kategorisi: Katma Değer
Tedarikçi İlişkileri Yönetimi Platformu Geliştirilmesi
Temsa & Mdp
Başarı Kategorisi: Ticarileşme Potansiyeli
İş Makinelerinde Dijital Çözümler
Türk Traktör & Basefy
Başarı Kategorisi: Ulusal Rekabetçilik
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
B-SUV segmentinin güçlü ve iddialı modellerinden Dacia Sandero Stepway, şubat ayında ulaştığı 1.742 adetlik satış başarısı ile B-SUV segmentinin zirvesinde yer aldı. Ocak ayından bu yana toplamda 3.028 adet satışa ulaşan Sandero Stepway, yılın ilk iki ayında segmentinde en çok tercih edilen ikinci model olma başarısını gösterdi.
Modern tasarımı, sağlam yapısı ve ulaşılabilir fiyat politikasıyla geniş kitlelere hitap eden Dacia Sandero Stepway, şehir içi ve şehir dışı kullanımlarda çok yönlü bir SUV olarak fark yaratıyor. Dinamik tasarım öğeleriyle gerçek bir SUV’un enerjik ve güçlü görünümüne sahip model, pratiklik ve konforu merkezine alıyor.
2009 yılında tanıtıldığından bu yana dünya çapında 3,1 milyonun üzerinde satışa ulaşan model, Türkiye’deki satış başarılarıyla da kullanıcıların ilk tercihlerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel teknoloji markası HONOR, akıllı telefon üreticisinden, dünya çapında lider bir yapay zekâ cihaz ekosistemi şirketine dönüşümünü hedefleyen yeni kurumsal stratejisini duyurdu: HONOR Alpha Planı. Vizyoner üç aşamalı bu plan, HONOR'un yapay zekâ çağında akıllı dünyayı şekillendirme yolundaki cesur adımlarını ortaya koyuyor. Şirket, sektöre açık ve değer paylaşımına dayalı bir ekosistem inşa ederek insan potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı ve nihayetinde tüm insanlığa fayda sağlamayı amaçlıyor.
HONOR CEO'su James Li, konuyla ilgili olarak;"Yapay zekâ devrimi, cihaz endüstrisinin paradigmasını yeniden şekillendirirken, üretkenliğimizi, toplumumuzu ve hatta kültürümüzü her zamankinden daha fazla dönüştürecek. Yapay zekâ teknolojisinin beraberinde getirdiği zorluklara karşı birlikte çözümler üretirken, sunduğu sınırsız fırsatları da keşfetmeye davet ediyorum. Aynı zamanda, bu heyecan verici yapay zekâ çağını tam anlamıyla benimseyebilmemiz için sektörün gerçekten açık bir ekosistem oluşturmasını teşvik ediyorum. Gelin, bunu birlikte başaralım." dedi.
HONOR ALPHA PLAN ismi, taşıdığı güçlü sembolik anlam nedeniyle seçildi. Yunanca alfabenin ilk harfi olan "Alpha", HONOR'un teknolojik mükemmeliyet arayışındaki kararlılığını simgeliyor. Aynı zamanda, küçük harf "?", birleşim noktasında Çince'de "insan" anlamına gelen ? karakterini andırıyor. Bu detay, HONOR'un insan odaklı inovasyona olan bağlılığını vurgularken, Doğu ve Batı'nın kesişiminden doğan küresel vizyonunu da gözler önüne seriyor.
HONOR ALPHA PLAN üç aşamadan oluşuyor
İlk adım, yapay zekâ destekli telefonların geliştirilmesiyle başlıyor. HONOR, yapay zekâ aracılarının (Agentic AI) çağına uygun olarak teknoloji sınırlarını yeniden tanımlıyor ve yapay zeka cihazları için yeni bir paradigma oluşturmak amacıyla iş ortaklarıyla birlikte çalışıyor. Bir sonraki aşamada, Fiziksel yapay zekâ (Physical AI) çağında, HONOR sektör sınırlarını genişleterek, yapay zeka ekosistemine yeni bir boyut kazandırıyor. Son olarak, Genel Yapay Zekâ (AGI) dönemine girildiğinde, HONOR insan potansiyelinin sınırlarını genişletmeyi ve medeniyetin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor.
Bu dönüşümün merkezinde yer alan akıllı telefon, insan potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için özel olarak tasarlanmış insan odaklı yapay zekâ ile donatılıyor. HONOR'un açılış konuşmasında sergilenen bu öncü yapay zekâ teknolojisi, geleceğe yön veren bir yenilik olarak dikkat çekiyor.
Yapay Zekâ Aracıları Çağı için Öncü AI Teknolojisi
HONOR, dünyanın ilk GUI tabanlı kişisel mobil AI ajanını geliştirerek akıllı teknolojinin sınırlarını genişletiyor ve günlük yaşamı daha konforlu hale getiriyor.
Google Cloud ve Qualcomm Technologies iş birliğiyle gerçekleştirilen bir teknoloji tanıtımında, HONOR AI ajanının, HONOR Takvimi'ne kaydedilen randevuları ve trafik bilgilerini analiz ederek üçüncü taraf bir hizmet aracılığıyla otomatik masa rezervasyonu yapmaya nasıl yardımcı olabileceğini gösteriyor. HONOR, bu gelişmiş yapay zekâ deneyimini yakın gelecekte uluslararası pazarlardaki cihazlarına entegre etmeyi hedefliyor.
HONOR, mobil fotoğrafçılığı AiMAGE ile dönüştürüyor. Bu, HONOR'un görüntüleme teknolojisi için geliştirdiği yeni bir marka. AiMAGE, cihaz-bulut yapay zeka modellerini destekleyen sektörün ilk çözümü olan AI Kernel ile güçlendiriliyor. Cihaz içi yapay zeka modeli, 1.3 milyar parametre ile çalışarak görüntü netliğini %50 oranında artırıyor. Bulut destekli yapay zeka modeli ise 12.4 milyar parametre ile daha güçlü hesaplama kaynakları kullanarak telefoto görüntülerin kalitesini büyük ölçüde iyileştiriyor. Bu yenilikçi teknoloji, HONOR'un mobil fotoğrafçılıkta yeni bir standart belirleme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
AiMAGE'in bir diğer önemli bileşeni yapay zeka ekosistemi. HONOR, Google Cloud da dahil olmak üzere iş ortaklarıyla iş birliği yaparak, akıllı telefonlarına daha sezgisel yapay zeka özellikleri entegre ederek görüntüleme çözümlerinin çok yönlülüğünü artırmaya devam ediyor. Eski portreleri geri yüklemek için geliştirilen yeni AI Upscale özelliği, Mart ayından itibaren Snapdragon® 8 Elite Mobile Platform tarafından desteklenen HONOR Magic7 serisine kademeli olarak sunulacak.
Bunun yanı sıra HONOR, dünyanın ilk tam ekosistem dosya paylaşım teknolojisini tanıtıyor. Bu teknoloji sayesinde kullanıcılar, dosyalarını tek bir iOS veya Android cihazına ya da birden fazla cihaza ultra yüksek hızlarla aktarabiliyor. Ayrıca HONOR, AI Deepfake tespiti özelliğini yakında uluslararası pazarlarda en yeni amiral gemisi telefonları ve katlanabilir telefonlarında kullanıma sunmayı hedefliyor.
Küresel Ortaklarla Açık ve Değer Paylaşan Bir Ekosistem Yaratmak
HONOR CEO'su James Li, "Fiziksel yapay zeka çağına geçerken, sektör sınırlarını açmamız ve yapay zeka ekosistemi için yeni bir paradigma ortaklaşa yaratmamız gerekiyor" dedi. Stratejik planının ikinci aşamasına ulaşmak için HONOR, sektörü daha geniş bir cihaz yelpazesinde yapay zeka yeteneklerini açmaya davet ediyor. Bu adımla, küresel ortaklarla birlikte değer paylaşımına dayalı bir ekosistem oluştururken kesintisiz iş birliğini mümkün kılmayı hedefliyor.
Bu taahhüdün bir göstergesi olarak HONOR, bu girişimi desteklemek amacıyla önümüzdeki beş yıl içinde 10 milyar USD'den fazla yatırım yapacağını duyurdu. Li, "Sonunda, insan potansiyelinin sınırlarını genişletecek ve Genel Yapay Zeka (AGI) çağında medeniyet için yeni bir paradigma ortaklaşa yaratacağız. Karbon bazlı yaşam ile silikon bazlı zekanın birlikte varlığını gözlemleyeceksiniz. Bu yüzden hepimizin, insan potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için birlikte çalışması gerekiyor. Ancak o zaman gerçekten zeki bir dünyayı kucaklayabiliriz" diyerek planının üçüncü ve son aşamasını vurguladı ve herkesi HONOR'un bu vizyonuna katılmaya davet etti.
Google Cloud, Qualcomm Technologies, Inc., CKH Group, Orange, Telefónica ve Vodafone'dan temsilciler, HONOR CEO'su James Li ile sahnede yer alarak bir tree-lighting ceremony gerçekleştirdi. Yapay zekâ ekosistemini ve yapay zeka cihazlarını simgeleyen ışık ağacının aydınlatılmasıyla, bu tören endüstri ortaklarının tüketicilere dünya çapında hizmet verecek yapay zeka cihaz ekosistemini ortaklaşa geliştirme konusundaki iş birliğini gözler önüne serdi.
Alex Katouzian, Qualcomm Technologies, Inc. Mobil, Hesaplama ve XR, Giyilebilir Teknolojiler Grup Genel Müdürü, "Bugün, HONOR, yapay zekanın cihaz kullanıcı deneyiminin her yönünü destekleyeceği bir gelecek için cesur bir yeni vizyon sundu. HONOR ile iş birliği yapmaktan heyecan duyuyoruz; teknolojimizi entegre ederek, yapay zekâ cihazlarının bir sonraki neslini güçlendirmeyi hedefliyoruz," dedi.
Alex Katouzian, Qualcomm Technologies, Inc. Mobil, Bilgi İşlem ve XR, Giyilebilir Teknolojiler Grup Genel Müdürü, "Bugün HONOR, yapay zekanın cihaz kullanıcı deneyiminin her yönünü destekleyeceği bir gelecek için cesur bir vizyon sundu. HONOR ile iş birliği yapmaktan heyecan duyuyoruz. Teknolojimizi entegre ederek yapay zekâ cihazlarının bir sonraki neslini güçlendirmeyi hedefliyoruz." dedi.
Matt Waldbusser, Google Cloud Küresel Çözümler ve Tüketici Yapay Zekâ Genel Müdürü, "İş birliği, yapay zeka için açık ekosistemi bir araya getiren temel unsurdur. HONOR ve diğer endüstri ortaklarıyla bu dönüşümü birlikte şekillendirmekten büyük heyecan duyuyoruz. Google'ın Gemini AI modellerini HONOR çözümlerine derinlemesine entegre etmek için yakın bir şekilde çalışıyoruz. Bu sayede dünya çapındaki kullanıcılara daha önce mümkün olmayan yeni imkanlar sunmayı hedeflerken, aynı zamanda veri güvenliğini ve kullanıcı gizliliğini korumaya büyük önem veriyoruz." dedi.
HONOR ALPHA PLAN'ın tüketici merkezli yaklaşımını vurgulamak amacıyla, şirket AB pazarından başlayarak HONOR Magic serisi için yedi yıl boyunca Android işletim sistemi ve güvenlik güncellemeleri sağlamayı taahhüt ediyor.
Bununla birlikte HONOR, sürdürülebilirlik hedeflerini hızlandırarak, 2040 yılına kadar operasyonel karbon nötrlüğüne ulaşmayı taahhüt etti. Bu, şirketin ilk belirlediği hedeften beş yıl önce karbon nötrlüğüne ulaşma yolunda önemli bir adım anlamına geliyor. Ayrıca, 2050 yılına kadar tüm tedarik zinciri ve ürünlerinde karbon nötrlüğüne ulaşma planını da açıkladı ve sürdürülebilir bir gelecek için kapsamlı bir yol haritası sundu.
Yeni Ürün Tanıtımı
MWC Barcelona 2025'te HONOR, uluslararası pazarlardaki tüketicilere daha fazla seçenek sunmak amacıyla bir dizi yeni ürün tanıttı;
HONOR MagicBook Pro 14 - Şık vine-leaf eğimli tasarımı ve hafif yapısıyla öne çıkan bu AI destekli dizüstü bilgisayar, HONOR Turbo X teknolojisi ile güçlü performans ve rekor seviyede batarya ömrü sunuyor.
HONOR Pad V9 - Ultra ince tasarımı, 2.8K HONOR Eye Comfort Display teknolojisi ve sektörün en güçlü bataryalarından biri ile uzun süreli AI destekli öğrenme ve ofis deneyimi sağlıyor.
HONOR Watch 5 Ultra - Premium tasarımı ve akıllı teknolojiyi bir araya getiren bu akıllı saat, aktif kullanıcıların fitness yolculuklarını takip etmeleri için 15 güne kadar batarya ömrü sunuyor.
HONOR Earbuds Open - Ergonomik tasarımı, güçlü ses performansı ve yapay zeka destekli çeviri ile anlık tercüme özellikleri sayesinde kullanıcı deneyimini en üst seviyeye taşıyor.
HONOR, bu yeni ürünleriyle yapay zekayı günlük hayata entegre ederek kullanıcılara daha akıllı, verimli ve konforlu bir teknoloji deneyimi sunmayı hedefliyor.
MWC'de HONOR Alanı
MWC Barcelona 2025 ziyaretçileri, 3-6 Mart 2025 tarihleri arasında Fira Gran Via, Hall 3, Stand 3H10'da yer alan HONOR standını ziyaret ederek HONOR ve iş ortaklarının en son yeniliklerini yakından keşfedebilir
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin önde gelen sağlık kuruluşlarından Koç Healthcare ile hücre ve gen terapilerini erişilebilir hale getirmeye adanmış ABD merkezli kar amacı gütmeyen öncü kuruluş Caring Cross, Türkiye'deki hastalar için gen terapilerine erişimi artıracak stratejik bir iş birliğine imza attığını duyurdu. İş birliği kapsamında Chimeric Antigen Receptor (CAR) T-hücre terapileri ve diğer Gelişmiş Terapötik İlaç Ürünleri (ATMP'ler) geliştirilmesi ve kritik hastalıklarla mücadele eden hastalar için hayat kurtarıcı tedavilerin Türkiye'de daha uygun bir bütçeyle erişilebilir hale getirilmesi hedefleniyor.
Caring Cross, lösemi ve lenfoma için geliştirdiği patentli CAR-T hücre terapisi de dahil olmak üzere, CAR-T hücreleri ve diğer hücresel gen terapilerinin araştırma, geliştirme ve üretimi alanlarında benzersiz uzmanlığa sahip bir kuruluş olarak hizmet sunuyor. Koç Healthcare'in Türkiye'deki son teknoloji hücresel tedavi merkezi ile birlikte geliştirilen bu iş birliği lojistik engelleri ve finansal bariyerleri ortadan kaldırarak, hastaların zamanında hayat kurtarıcı tedavilere erişimini sağlayacak.
Koç Healthcare CEO'su Erhan Bulutcu, iş birliğiyle ilgili şunları aktardı: "Koç Healthcare olarak, akredite hastanelerimizle, ileri klinik araştırmaları bir araya getiren tam entegre bir ekosistem inşa ederek en üst düzeyde hasta bakımını sunmayı amaçlıyoruz. Hastanelerimiz, Klinik Araştırma Merkezi'miz (CTU), RMK İleri Düzey Girişimsel Tıp, Eğitim ve Simülasyon Merkezi (RMK AIMES) ve Translasyonel Tıp Araştırma Merkezimiz (KUTTAM) ile birlikte, araştırmalardan tedavi çözümlerine bir çok alanda hastalarımızın tıptaki en son gelişmelerden faydalanmasını sağlıyoruz."
Caring Cross ile yapılan iş birliğinin önemine dikkat çeken Bulutcu sözlerine şöyle devam etti: "Caring Cross ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, sürdürülebilir bir yerli üretim modeli oluşturarak, son teknoloji CAR-T hücre terapilerini Türkiye'de sayısız hasta için erişilebilir hale getirmemize ve bunu uygun maliyetlerle gerçekleştirebilmemize olanak tanıyacak. Bu girişim, dünya standartlarında sağlık çözümleri sunma misyonumuzda büyük bir adımı temsil ediyor."
Caring Cross İcra Direktörü Boro Dropuli?, "Koç Healthcare ile iş birliği yaparak Türkiye'deki hastalar için CAR-T hücre terapisi ve diğer Gelişmiş Terapötik Tıbbi Ürünlere (ATMP'ler) erişimi artırmaktan büyük heyecan duyuyoruz" dedi. Dropuli? iş birliğiyle ilgili şunları belirtti: "Bu iş birliği, bu alanda çığır açan tedavileri dünya genelinde erişilebilir ve uygun maliyetli hale getirme misyonumuzu ileriye taşıyor. Yenilikçi teknolojilerimizi Koç Healthcare'in altyapısıyla birleştirerek, sürdürülebilir ve maliyet etkin bir modelle hasta erişimini önemli ölçüde iyileştirmeyi hedefliyoruz."
Anlaşma kapsamında, Koç Healthcare, Caring Cross'un Gelişmiş Terapötik Tıbbi Ürünleri için Türkiye'deki lisans sahibi olarak görev alacak ve her iki kuruluş bu tedavilerin geliştirilmesi ve klinik kullanıma kazandırılması için işbirliği yapacak. Bu stratejik ortaklık, sağlıkta eşitlik ve hasta güçlendirme konusundaki ortak taahhüdü vurguluyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tesis Yönetim Derneği (TRFMA), 2025 yılının ilk Yönetim Kurulu Toplantısı'nı, derneğin ilk kadın başkanı unvanını taşıyan Nazlı Uzunlar'ın önderliğinde gerçekleştirdi. Toplantıda, sektörün 2025 yılı gündemleri ele alınarak yeni dönem hedefleri belirlendi. Uzunlar, sektörün lider sivil toplum kuruluşu olarak, birlikte daha güçlü bir sektör inşa etmek amacıyla çalışmalara hız kesmeden devam edeceklerini vurguladı.
Raffles Hotel'de düzenlenen toplantıya TRFMA Dernek Başkanı ve UFS Yönetim Hizmetleri A.Ş İcra Kurulu Başkanı Nazlı Uzunlar ile birlikte Başkan Yardımcısı ve FMS Hizmet Yönetim A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk İnce, Başkan Yardımcısı ve TSY Grup Tesis Servis Yönetim Hizmetleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Murat Altunkaya, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Ağaoğlu Yönetim Hizmetleri A.Ş Genel Müdürü Kemal Güran, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Euroserve Hizmet ve İşletmecilik A.Ş IFM Direktör Yardımcısı Emre Şener, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve ISS Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş Operasyon Başkanı Onur Çalışkan ve son olarak Dernek Yönetim Kurulu Üyesi ve Klüh Profesyonel Hizmetler A.Ş Operasyon Direktörü Selahattin Dinç katıldı.
TRFMA Tesis Yönetim Derneği, Türkiye'de tesis yönetimi sektörünün tanıtılması ve geliştirilmesi amacıyla yeni ve mevcut tüm tesislerin yönetim süreçleri ve hizmetleriyle ilgili sorunlara çözümler üretmeyi, aidat ve işletme maliyetlerini optimize etmeyi ve yönetim hizmetlerini geliştirmeyi hedeflemektedir.
Kuruluşunun hemen ardından TRFMA, Avrupa'daki tesis yönetim dernekleri, üniversiteleri ve araştırma kurumlarının üye olduğu EuroFM'e Türkiye'yi temsilen üye olmuştur. Bu üyelik sayesinde dernek, uluslararası alanda da etkin rol oynamakta ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ekonomi için Küresel Çağrı: "Next Economies Summit" İstanbul'da!
Türetim Ekonomisi Derneği
ve Kadir Has Üniversitesi Enerji ve Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi (CESD) tarafından düzenlenen Next Economies Summit 2025, 12-14 Eylül 2025 tarihleri arasında, İstanbul Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşecek.
Küresel zirve, sürdürülebilir
ve adil ekonomilere geçişi hızlandırmayı hedefleyen uluslararası ağları, kurumları, liderleri, politika yapıcıları, yatırımcıları ve girişimcileri bir araya getirecek.
Ekonomik Dönüşüm Nasıl
Olmalı?
Bilindiği gibi, mevcut
ekonomik sistemin iklim, biyolojik çeşitlilik ve sosyal krizlerin temel nedeni olduğu konusunda ABD Başkanı aynı görüşte olmasa dahi, geniş bir fikir birliğine varılmış durumda. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da düzenlenen ve 400'den fazla kişinin katıldığı uluslararsı
IPEC2024 konferansında, yeni ekonomik modeller üzerine küresel diyaloğun önemi tüm katılımcılar tarafından vurgulandı. Yoğun talep üzerine, Next Economies Summit 2025 "Birleşmiş
Gelecek Ekonomileri"
temasıyla düzenlenerek küresel hareketleri ve örgütleri bir araya getirmeyi ve yenilikçi çözümler geliştirmeyi amaçlıyor.
Etki Yaratacak İşbirlikleri
Hedefleniyor
Next Economies Summit
2025, 15 uluslararası ve 31 ulusal kurumun işbirliğiyle düzenlenecek.. Zirve, ekonomik dönüşüm için somut uzlaşma konularını tartışarak potansiyel işbirlikleri yaratmayı hedefliyor.
Zirvenin küresel ortakları
arasında Beyond Bounce, Business Declares, Catalyst Now, Doughnut Economics Action Lab (DEAL), ECOnGOOD, Financial Ecosystems for Systemic Transformation (FEST), Good Money Lab (GML), Non Profit Ventures, Social Enterprise World Forum (SEWF), People and Planet
First, The Posthuman Lab, Post Growth Institute, PURPOSE Foundation, Wellbeing Economy Alliance (WEAll) ve World Fair Trade Organization (WFTO) gibi uluslararası oluşumlar yer alıyor. Tüm bu kuruluşların temsilcileri 2,5 gün boyunca İstanbul'da kalacak olup
gerek Türkiye'den gerek dünyanın dört bir yanından katılacak benzer hedeflere odaklanmış kuruluşlarla temas fırsatı bulacaklar. Bu tarihi zirveye Kadir Has Üniversitesi ev sahipliği yapıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, Barselona'da düzenlenen MWC (Mobil Dünya Kongresi) 2025'te üç yıllık stratejik planını açıkladı. Bu plan, küresel kullanıcı tabanını ikiye katlamayı ve orta-üst segmentte başarılı olmayı hedefliyor. MWC'de büyük bir çıkış yapan realme, 14 Pro Serisi'nin küresel lansmanının yanı sıra, ileri düzey değiştirilebilir lens konseptini de tanıttı.
realme olarak büyümenin yeni bir dönemine girdiklerini ve sürdürülebilir atılımlar gerçekleştirmek için kullanıcı odaklı gelişime bağlı olduklarını belirten realme Başkan Yardımcısı ve CMO'su Chase Xu, "Yeni stratejik planımız sadece pazar genişlemesine odaklanmıyor; aynı zamanda genç nesli güçlendirme misyonumuz doğrultusunda teknolojiye erişimi artırmayı amaçlıyoruz ve küresel kullanıcılarımızın beklentilerini aşan yenilikler sunmaya devam ediyoruz" dedi.
realme, Küresel Kullanıcı Tabanını Üç Yılda İkiye Katlayacak
realme, 2025 itibarıyla pazardaki büyümesini hızlandıracak. Şirket, 2024'ün üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde Türkiye, İspanya, İtalya ve Meksika gibi bölgelerde en hızlı büyüyen akıllı telefon markalarından biri olarak elde ettiği başarının ardından, küresel çapta 100'den fazla pazarda büyüme konusunda öncülük etmeyi hedefliyor. realme, önümüzdeki üç yıl içinde küresel kullanıcı tabanını iki katına çıkararak orta-üst segmentte güçlü bir marka haline gelmeyi amaçlıyor.
realme, gençler için yapay zekayı (AI) yaygınlaştırma konusundaki kararlılığını bir kez daha vurgulayarak, akıllı telefonlarda yapay zeka entegrasyonu trendine öncülük etmeye devam edecek. Şirket, mobil yapay zeka yeteneklerini geliştirerek, yeni nesli yapay zekanın sınırsız olanaklarını keşfetmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. realme, NEXT AI girişimi kapsamında AI görüntüleme, AI verimliliği ve AI oyun alanlarında ileri, erişilebilir ve kullanıcı dostu teknolojiler sunmaya odaklanıyor. Önümüzdeki üç yıl içinde küresel çapta 100 milyon AI destekli akıllı telefon sunmayı planlayan realme ayrıca, GT Serisi, Numara Serisi, C Serisi ve diğer tüm ürün serilerinde segmentin en güçlü yonga seti deneyimi ve yüksek kapasiteli batarya sunma sözünü veriyor.
Genç Kullanıcıları Daha İyi Anlayan realme'den Heyecan Verici Oyun Ortaklıkları ve IP (Intellectual Property - Fikri Mülkiyet) İş Birlikleri
2025'ten itibaren performans konusunda lider, tasarımda öne çıkan ve gençleri daha iyi anlayan bir teknoloji markası olmaya kendini adayan realme, üç yıllık bir dönemde birden fazla etkili girişimi hayata geçirecek.
realme, 2025'te yeni bir oyun çağına öncülük etmek için birkaç önde gelen oyun şirketiyle ortaklık kuracağını da duyurdu. Mobile Legends: Bang Bang (MLBB), Free Fire ve Honor of Kings (HOK) gibi efsanevi oyunlarla gerçekleştirilen bu ortaklıklar etkinlik iş birliklerini, IP marka ortaklıklarını, yenilikçi teknik entegrasyonları ve daha fazlasını içerecek. realme, oyun inovasyonlarında üstün görsel deneyim sunan yüksek kare hızları, ultra düşük gecikme süresiyle kesintisiz bağlantı ve sürükleyici ve kullanıcı odaklı deneyimler yaratma olarak üç temel alana yoğunlaşacak.
2025 yılında, realme'nin önde gelen eğlence ve lüks segmentlerinden iki büyük IP ile heyecan verici ortaklıklarını duyurması planlanıyor. Bu iş birlikleri kapsamında piyasaya sürülecek özel sınırlı üretim ürünler, yaratıcılığı ve yeniliği bir araya getirerek sektörde yeni standartlar belirleyecek.
realme 14 Pro Serisi: Amiral Gemisi Deneyimini Erişilebilir Kılıyor
realme 14 Pro Serisi, performansta büyük bir sıçrama yaparak oyun ve eğlence deneyiminizi üst seviyeye taşıyor. 14 Pro+, Qualcomm Snapdragon® 7s Gen 3 5G ile güçlendirilen cihaz, Honor of Kings ve Mobile Legends: Bang Bang gibi popüler oyunlarda 120 FPS performans sunarak benzersiz bir oyun deneyimi sağlıyor. Her iki model de 6.000mAh dev batarya ile donatılmış olup, tek şarjla 10 saat oyun oynama ve 17 saat video izleme olanağı sunuyor.
realme Değiştirilebilir Lens Konsepti: Görüntülemenin Geleceğine Bir Bakış
realme, mobil fotoğrafçılığın geleneklerini sorgulayan çığır açıcı Değiştirilebilir Lens Konseptini MWC 2025'te tanıttı. Bu vizyoner cihaz, 1 inç özelleştirilmiş Sony sensörü ve özel lens montaj sistemi ile donatılmış olup, kullanıcılara DSLR lenslerini doğrudan akıllı telefona takma imkanı sunuyor. 73mm portre lensi ve 234mm telefoto lensi olmak üzere iki profesyonel seviyede lens ile, mobil cihazlar için daha önce hayal bile edilemeyen bir optik netlik sağlıyor; kremsi bokeh efektinden kayıpsız 10x yakınlaştırmaya kadar her ayrıntıyı mükemmel şekilde yakalıyor.
Bu konsept henüz seri üretime geçmemiş olsa da realme'nin sınırları zorlamaya olan bağlılığını simgeliyor. realme, modüler optikleri mobil teknolojiyle entegre ederek, sensör boyutu sınırlamaları ve dijital yakınlaştırmanın zayıflamaları gibi sektörel zorluklara çözümler arıyor.
realme, Değiştirilebilir Lens Konseptinin yanı sıra, fotoğraf ve video düzenlemeyi çok daha kolay hale getiren iki ileri düzey yapay zeka görüntüleme teknolojisini de tanıtıyor. AI Ses Tabanlı Rötuş, kullanıcılara sadece sesleriyle fotoğrafları düzenleme imkanı sunuyor. Bu özellik sayesinde "arka planı kaldır," "gökyüzünü gün batımına çevir," veya "arka plana havai fişekler ekle" diyerek, her şeyin gerçek zamanlı olarak gerçekleşmesini izleyebilirsiniz. AI Video Detay Silme ise videolardan istenmeyen nesneleri veya insanları tek bir dokunuşla kaldırabilen başka bir özellik olarak karşımıza çıkıyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Küresel inşaat sektörü, teknolojik gelişmeler ve değişen tüketici ihtiyaçları paralelinde hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Akıllı bina teknolojileri, sürdürülebilir inşaat teknikleri ve modüler yapılar gibi yenilikler inşaat sektöründe verimliliği artırırken çevresel etkileri de azaltmayı hedefliyor.
2025 ve sonrasında sektöre damgasını vurması beklenen konuların başında ise modüler inşaat teknikleri geliyor. Modüler inşaat, geleneksel yöntemlerden farklı olarak, 2 veya 3 boyutlu modüllerin fabrikalarda üretilip şantiyede birleştirilmesini içeriyor. Bu yöntem, inşaat sürecini hızlandırırken iş gücü ihtiyacını da azaltıyor. Modüler teknikler, inşaatın planlama, tasarım ve montaj aşamalarını eş zamanlı yürüterek, geleneksel yöntemlere göre süreci yüzde 40'a varan oranda kısaltıyor.
Modüler inşaat, küresel inşaat sektöründe büyük bir dönüşüm yaratabilir
Yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Company'nin "The next big arenas of competition" isimli araştırma raporunda* modüler inşaatın küresel inşaat sektöründe devrim yaratacağı öngörülüyor. Rapor, binalar ve inşaat sektörünün küresel emisyonların yüzde 37'sinden sorumlu olduğunun altını çizerken, modüler inşaatın karbon ayak izini azaltmak için yenilikçi bir çözüm sunduğunu da ortaya koyuyor.
Depreme en güvenli çözüm: Çelik yapılar ve modüler inşaat metodu
2025 ve sonrasının inşaat trendleri arasında öne çıkan modüler teknikler hem çevre hem de deprem açısından güvenli bir çözüm sunuyor. Buna karşın modüler inşaat sektörü hem ülkemizde hem de global arenada henüz istenen hacme ulaşabilmiş değil.
McKinsey & Company tarafından hazırlanan rapor; 2022'de yeni yapılardan oluşan 8 trilyon dolarlık pazarın yaklaşık yüzde 2'sinin modüler inşaat teknikleri kullanılarak inşa edildiği gösteriyor. Uzmanlar ise modüler inşaat sektörünün önümüzdeki 10-15 yıl içinde önemli ölçüde genişleyebileceğini ve globalde yıllık yüzde 6 ila yüzde 10 arasında bir büyüme hacmine ulaşabileceğini öngörüyor.
Modüler inşaat, yapay zeka araçlarından faydalanıyor
Yapay zeka, son dönemde her sektörde olduğu gibi inşaat sektörünün de dinamiklerini değiştirecek yenilikler sunuyor. Proje yönetiminden tasarım aşamasına, inşaat süreçlerinin her aşamasında yenilikçi fırsatlar sunan yapay zeka çözümlerinin kullanılacağı alanların başında ise yapıların dijital ikizlerinin oluşturulması geliyor. Özellikle BIM (Building Information Modeling: Yapı Bilgi Modellemesi) bu sürecin başlangıç noktası kabul ediliyor.
İnşaatın tüm aşamalarında görev alan kişilerin proje süreciyle ilgili güncel bilgilere ve detaylara kolayca ulaşmasını sağlayan BIM, daha verimli bir tasarım yönetimi sağlarken üretim süreçlerindeki maliyetleri düşürmeye yardımcı olacak çözümler de sunuyor.
Diğer yandan; dijital ikiz teknolojisi de işletmelerin kaynakları en efektif şekilde kullanabilmelerini sağlarken çalışan güvenliği risklerinin de ortadan kaldırılmasına destek oluyor. Gerçek alanların, nesnelerin, binaların ve altyapı tesislerinin sanal bir kopyasının çıkartılması olarak tanımlanabilecek dijital ikiz teknolojisi, gelişmiş simülasyon ve analiz yetenekleriyle inşaat sürecindeki potansiyel zorlukları ve çeşitli senaryoları simüle ediyor.
Türkiye'nin "off-site construction" yani "saha dışı yapı üretimi/ modüler inşaat" alanının öncülerinden biri olan Consera da proje aşamasında tüm tasarım ve üretim süreçlerinde BIM ve dijital ikiz teknolojilerini kullanıyor. Modülerleştirme ile standardizasyon yaklaşımını benimseyen şirket, bu teknikleri kullanarak tasarım, fabrika ve şantiye süreçlerini birbirine entegre ederek montaj ve genel proje süresinin kısaltılmasını sağlıyor.
Çelik yapılar kentsel dönüşüm için en uygun çözüm
Consera Kurucusu ve Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, "Dünya Çelik Birliği (WSA) verilerine göre Türkiye 2020'de dünyanın yedinci, Avrupa'nın ise birinci büyük çelik üreticisi. Fakat bu hacim ülkemizde inşa edilen çelik yapılara maalesef bugüne dek yansımış değil. Türkiye'de endüstriyel yapılarda çelik kullanımının 20 yılda yüzde 1'den 5'lere geldiğini görüyoruz. Ancak ne yazık ki bu konuda konutlar için yeterli bir artış yaşanmadı. Geçtiğimiz dönemde çelik yapıların toplam binalara oranı konutlarda yaklaşık yüzde 0,5 artış ile yüzde 1,5'e ulaştı. Endüstriyel ve modüler yapı sistemlerinin sağladığı birçok avantaj var. Bu sistemler sayesinde; beklenmeyen maliyet artışları önlendiği gibi, çoğu işin fabrikada gerçekleştirilmesi nedeniyle iklim gibi olumsuz durumların yaratacağı gecikmeler ve sürpriz harcamaların da önüne geçiliyor. Üretimin fabrikada yapılarak alanda birleştirildiği "off-site construction", sahadaki inşaatlarda karşılaşılabilecek insan hatalarını ortadan kaldırıyor. Bu yöntemle inşaatta hem işler hem de maliyet daha kontrollü gerçekleştiriliyor. Ayrıca, tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de işçi ve usta kısıtı yapılaşmamızda büyük bir engel teşkil etmeye başladı. İnşaat sahasında her koşulda vardiyalı çalışmak mümkün değil, buna karşın modüler yapılar 7/24 fabrika ortamında üretilebiliyor. Tabi, modüler yapıların yapı fiziğine olumlu katkılarının başında gelen enerji verimliliğini de unutmamak gerekiyor." diyor.
Her fırsatta off-site construction'ın yaygınlaşarak bir endüstriye dönüşmesinin gerekli olduğunun altını çizdiklerini belirten Şimşek, "Bunun temel nedeni, başta ülkemiz vatandaşları olmak üzere herkes için güvenli mekanlar oluşturmak. İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin hızla olası depremlere hazırlanması gerekiyor. Bunun için dünyada ortaya konulmuş formül ise niteliksiz yapıların yıkılıp yerlerine deprem dirençli yapıların inşa edilmesini amaçlayan 'Kentsel Dönüşüm'. Sürdürülebilir bir inşa ve yapı sistemini tüm ülkeye yayabilmek ve Türkiye inşaat sektörünün payını, gücünü dünya pazarında daha da arttırmayı amaçlıyoruz. Konut ihtiyacının kısa vadede karşılanmasının önünü açacak modüler çelik konut yapımı; inşaat yapıcıları ile çelik yapı üreticilerinin el ele vererek sektöre canlılık getirecekleri çok önemli bir konu." şeklinde sözlerini sürdürdü.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.