Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Havacılık sektörünün öncü markası Corendon Airlines, yepyeni pilot yetiştirme projesi ile hayalleri olan, hedefleri yüksek genç pilot adaylarını geleceğe hazırlıyor. Havacılık tutkusunu gerçeğe dönüştürmek, gökyüzünün sonsuz maviliğinde iz bırakmak isteyen geleceğin kaptan pilotları, Corendon’un “Trainee First Officer” projesinde bir araya geliyor.

Corendon Airlines, 2015 yılında başlattığı ve önceki dönemlerde başarıyla uyguladığı “Trainee First Officer” projesini, 2024-2025 sezonu için yeniden hayata geçirme kararı aldı.

32 uçaklı filosuyla, 65 ülkede, 165 havalimanına ulaşarak yılda ortalama 6 milyon yolcu taşıyan Corendon Airlines, yoğun ilgi gören proje sayesinde uçuş ağını büyütürken uçuş ekibini de genişletme fırsatı bulacak.

“Trainee First Officer” programına dahil olan uçuş okulları mezunu adaylar arasından değerlendirme süreçlerini başarıyla tamamlayanlar ile tip eğitimi ve iş sözleşmesi imzalanacak. Seçilen adaylar, tip eğitimi masraflarını çalışarak geri ödeyebilecek ve uygun şartlardan yararlanabilecek.

Programda yer almak isteyen adaylarda aranan nitelikler ve 15 Kasım 2024 tarihine kadar iletilmesi gereken dokümanlar başvuru sayfasında yer alıyor.

Corendon Airlines “Trainee First Officer” projesi başvuru sayfası:

https://www.corendonairlines.com/tr/trainee-first-officer-projesi

Corendon Airlines, “Trainee First Officer” projesi ile hem kurum içinde hem de havacılık sektörde uzun yıllar görev alacak pilotlar yetiştirmeyi hedefliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yapay zeka destekli çeviri çözümleri şirketi DeepL, ilk sesli çeviri çözümü olan DeepL Voice’un lansmanını yaparak iki ürününü tanıttı. Toplantılar için Voice ve Görüşmeler için Voice adlı iki sesli çeviri çözümü, yüz yüze yapılan görüşmelerde gerçek zamanlı çevirinin yanı sıra aynı anda farklı dillerde sanal toplantılar yapmayı da mümkün hale getiriyor.

 

Konuya ilişkin açıklamada bulunan DeepL CEO’su ve kurucusu Jarek Kutylowski, “DeepL’in tüm ürünlerinde sunduğu yüksek kalite ve güvenliğe sahip gerçek zamanlı sesli çeviri aracı geliştirmek şirket olarak hedeflerimiz arasındaydı. Nihayet ilk ürünlerimizi piyasaya sunduk ve bundan gurur duyuyoruz. 2017’deki kuruluşumuzdan bu yana biriktirdiğimiz tecrübeye ve geliştirdiğimiz modellere dayanarak şirketlerin gerçek hayatta karşılaştıkları zorlukları gideren bir çözüm sunduğumuzdan emin olmak için bir beta programı kapsamında müşterilerle yakın temas halinde çalıştık” dedi.

 

 

Kutylowski, “DeepL olarak yazılı çeviride lider konumdayız ama gerçek zamanlı sesli çeviri bambaşka bir alan. Yarım bırakılan cümleler, telaffuz sorunları, gecikme ve daha birçok farklı unsurun konuşma esnasında çeviri yapılırken dikkate alınması gerekiyor. Bunların hepsi yanlış çevirilere ve kötü deneyimlere yol açabilecek şeyler. İnsanların birbirleriyle yaptıkları günlük konuşmalarda da bu gibi sorunlara sıkça rastlanıyor ve dolayısıyla yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Buradan yola çıkarak tüm potansiyel sorunları dikkate aldık ve şirketlerin gerektiğinde birden fazla dilde iletişim kurmalarını sağlayıp dil engellerini ortadan kaldıracak bir çözüm geliştirdik” diye ekledi

 

Çeviri kalitesi ve güvenlik sesli çeviride de ilk sırada

 

DeepL Voice’un lansmanı, şirketin konuşma tabanlı çeviri alanındaki ilk adımı olmasından dolayı büyük önem taşıyor. Bu yeni teknolojiyle DeepL’in çeviri kalitesi ve güvenliği iki güçlü ürünle birlikte sözlü iletişime de taşıyor:

Toplantılar için DeepL Voice, sanal toplantılardaki dil engellerini ortadan kaldırıyor. Toplantıdaki tüm katılımcılara tercih ettikleri dilde konuşma imkanı sunuluyor ve diğer katılımcılar konuşmayı gerçek zamanlı olarak çevrilen altyazılarla takip edebiliyor. Bu sayede katılımcılar kendi ana dillerinde etkileşim ve iletişim kurabiliyor, daha net iletişim yoluyla katılım artıyor ve daha önce iletişim kurmanın mümkün olmadığı alanlarda ve çevrelerde dil engelleri ortadan kalkıyor.

 

Görüşmeler için DeepL Voice, mobil cihazlarda bir tarafın söylediklerini altyazı çevirisiyle diğer tarafa aktararak kişilerin farklı dillerde yüz yüze konuşabilmelerini sağlıyor. Diyalog halinde olan kişilerin çevirileri tek cihazdan kolayca takip edebilmelerini sağlamak için iki kullanışlı görüntüleme modu bulunuyor.

 

13 dilde sesli çeviriye başladı

 

100.000'den fazla işletme ve resmi kurum tarafından tercümelerdeki doğruluk payı ve sunduğu güvenlikle tercih edilen DeepL, Language AI platformu üzerinden sunduğu kapsamlı dil ve iletişim araçları serisini DeepL Voice ile genişletiyor. Bu yeni sesli çeviri teknolojisi, DeepL’in diğer ürünlerinde var olan ve kurumsal alanda kritik öneme sahip yüksek kalite ve doğruluk seviyesine ulaşmasını sağlamak için farklı aksanları ve bağlamları dikkate alan çeşitli veri setleriyle eğitilmiş yapay zeka modelleriyle destekleniyor.

 

DeepL Voice, şu anda dünya genelinde şirketlerin kullanımına hazır durumda. Başlangıçta Almanca, Felemenkçe, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, İsveççe, İtalyanca, Japonca, Korece, Lehçe, Portekizce, Rusça ve Türkçe dillerde yapılan konuşmaları destekleyecek olan DeepL Voice’a gelecekte daha fazla dil eklenmesi bekleniyor. DeepL Translator’da bulunan 33 dilde altyazı çevirisi imkanı da sunuluyor.

 

 

“Şimdiye kadarki en kapsamlı sesli çeviri aracı”

 

DeepL Voice’un lansmanı, DeepL’in 13 Kasım tarihinde Berlin’de düzenlenen ilk etkinliği DeepL Dialogues’ta yapıldı. Katılımcılar canlı bir demo izleyip, beta müşterilerden geri bildirim alarak çözümlerin iş dünyasında dil engellerini nasıl aşabileceklerini görme fırsatı buldu.

 

DeepL Voice’un beta müşterisi olan ve DeepL Dialogues’a da katılan Brioche Pasquier Uluslararasılaştırma Koordinatörü Christine Aubry “DeepL Voice’tan önce yurt dışındaki şubelerimizi şirket projelerine dahil etme konusunda oldukça zorlanıyorduk. Toplantılar için DeepL Voice ekiplerimizi gerçekten bir araya getirdi, şubeler arasındaki iletişim eksiğini giderdi ve şirket çapında iş birliğini ve ekip çalışmasını kolaylaştırdı. Toplantılarda genellikle sadece bir dili destekleyen başka araçları da test ettim ancak DeepL Voice şimdiye kadar kullandığım en kapsamlı araç” yorumda bulundu.

 

DeepL Voice’un lansmanı, DeepL için yenilik ve büyüme dolu bir yıla işaret ediyor. Bu yılın ilk yarısında DeepL Write Pro’yu piyasaya süren DeepL, sözlük özelliğinde de birçok güncelleme yaptı ve çeviri kalitesi açısından GPT-4, Google ve Microsoft’u geride bırakan yeni nesil büyük dil modelini (LLM) tanıttı. DeepL ayrıca kısa süre önce Forbes 2024 Cloud 100 listesine girdi ve mayıs ayında yatırım şirketi Index Ventures liderliğinde 2 milyar dolar değerleme üzerinden 300 milyon dolarlık yeni bir yatırım aldı.

 

 

DeepL hakkında

 

DeepL dünyanın her yerinde işletmelerin önüne çıkan dil engellerini yıkma misyonuyla hareket ediyor. 100.000’den fazla işletme ve resmi kurumun yanı sıra 228 küresel pazardaki milyonlarca insan konuşma doğallığında yazılı ve sözlü çeviri yapmak ve daha doğal, daha güzel yazılar yazmak için DeepL’in Language AI platformunu kullanıyor. Dünyanın dört bir yanındaki şirketler iş iletişimini geliştirmek, yeni pazarlara açılmak ve üretkenliği artırmak için DeepL’in kurumsal güvenlik dikkate alınarak tasarlanmış ve dile özel olarak ayarlanmış yapay zeka çözümlerinden yararlanıyor. 2017 yılında CEO Jaroslaw (Jarek) Kutylowski tarafından kurulan ve bugün 1.000’den fazla çalışana sahip olan DeepL; Benchmark, IVP ve Index Ventures gibi dünyaca ünlü yatırımcılar tarafından destekleniyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Uluslararası danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), Haziran ayı itibarıyla tamamlanan 2024 mali yılının sonuçlarını açıkladı. EY'ın küresel geliri %3,9'luk bir büyümeyle 51,2 milyar dolara ulaştı.
 
Raporda; EY'ın müşterileri, çalışanları ve toplum için uzun vadeli değer yaratmayı amaçlayan stratejik iş birliklerinin yanı sıra çevresel, sosyal ve yönetim girişimleri ve açıklamaları da yer alıyor.
 
Teknoloji ve yapay zekâ yatırımlarıyla öne çıkıyor
EY, müşterilerinin her geçen gün değişen küresel zorluklarla başa çıkmasına, büyümesine ve dönüşümüne destek olmak için teknoloji platformlarına ve yapay zekâya (AI) yatırım yapıyor. Şirketin, teknolojik altyapısıyla öne çıkan ve pek çok ödül kazanmış platformu EY Fabric, şu anda 2 milyondan fazla kullanıcısıyla 180 ülkede EY müşterileri tarafından kullanılıyor.
 
EY, 2023 yılının Eylül ayında insan yeteneklerini ve yapay zekâyı bir araya getiren platformu EY.ai'yı hayata geçirmişti. EY.ai; strateji, birleşme ve satın alma işlemleri, dönüşüm, risk, güvence ve vergi alanlarında derin deneyimi bulunan önde gelen EY teknoloji platformlarından ve yeteneklerinden yararlanmanın yanı sıra güçlü bir yapay zekâ ekosistemiyle de destekleniyor. Buna ek olarak; anlık içerik oluşturabilen yapay zekâ destekli büyük dil modelleme (Large Language Models) programlarından biri olan EYQ da 2024 yılında EY küresel ağında kullanıma açıldı. Ayrıca EYQ, yapay zekâ ve inovasyon mükemmelliği alanında birçok ödül kazandı.
 
EY, 2025 yılında yapay zekâ ve platformlarını, şirket operasyonlarıyla çalışma biçimlerine daha fazla entegre etmeyi planlıyor. Teknolojik dönüşüm çalışmaları kapsamında yakın zamanda şeffaflığı ve güveni artıracak öncü bir teknoloji platformuna da 1 milyar dolar yatırım gerçekleştiren EY, EYQ ve EY Fabric tarafından desteklenip entegre yapay zekâ teknolojilerini içeren 25'ten fazla yeni Güvence Teknolojisi araçlarını tanıttı.
 
EY'ın iş birlikleri ve ortaklar ağı güçleniyor
EY, müşterilere yönelik değer sunmak için kapasitesi, yüksek teknolojisi, veri gücü ve bağlantıları sayesinde şirket ekosisteminde yer alan stratejik ortaklarından da yararlanıyor. EY, son beş yılda iş ortakları sayesinde 100'den fazla yeni iş birlikleri kurdu; yapay zekâ ve sektör tabanlı yapısını hızla genişlettiği için bu rakamın önemli bir kısmı 2024 yılında elde edildi.
 
Tüm bunlar EY'ın büyümesinin %48'ini oluştururken, son beş yılda iş birlikleri gelirlerini %31 oranında (bileşik yıllık büyüme oranı) artırdı.
 
EY'da sürdürülebilirlik çalışmaları hızlanıyor
Dünya çapında yaklaşık 400.000 çalışanı bulunan EY, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konusunda hizmet veren 4.000 profesyoneliyle müşterilerine çözüm üretiyor.
 
Aynı zamanda sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedefleyen ve bu kapsamda çalışanlarını bilinçlendirmek adına çeşitli girişimlerde bulunup olumlu sonuçlar alan EY, kurum içerisinde 2019 yılına göre %42'lik bir azalma ile 2024 yılında sera gazı emisyonlarını %40 oranında düşürdü. Ayrıca bugüne kadar sağlanan sera gazı emisyonunun yaklaşık %20'sine eşdeğer olan 98.000 ton CO2 emisyonunu önledi.
 
EY, toplum için olumlu etki oluşturmaya devam ediyor
Kurumsal sosyal sorumluluk girişimi olan EY Ripples kapsamındaki projelerle, EY 2018'den bu yana 192 milyondan fazla hayatı olumlu yönde etkiledi ve 2030 yılına kadar 1 milyar yaşama olumlu etki oluşturmayı hedefliyor. 2024 yılında 168.000'den fazla EY katılımcısı, 64 milyondan fazla kişiye fayda sağlayan sosyal sorumluluk girişimlerine katkıda bulundu. Ayrıca EY, sosyal sorumluluk projelerine 169 milyon dolar yatırım yaptı ve EY çalışanları, toplumu güçlendirme projelerine 934.000 saat ayırdı.
 
EY yeni küresel "All in" stratejisiyle geleceği güvenle şekillendirmeye odaklanıyor
EY'ın yeni küresel stratejisi "All in" Temmuz ayı itibarıyla kurum içinde ve müşterilere duyurulmaya başlandı. Bu strateji; hizmet verilen tüm alanlarda, hedef odaklı yatırımlarla dönüşümü ve sürdürülebilir büyümeyi hedefliyor. Bu hedef "Daha iyi bir çalışma dünyası oluşturmak" amacından hareketle "geleceği güvenle şekillendirmek" söylemiyle vurgulanıyor. Bu kapsamda EY, gelecek yıl finansal rakamlarını iki katına çıkarmayı amaçlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Formula 1'in hızla değişen dünyasında, Mercedes-AMG PETRONAS Formula 1 Takımı'nın 2010 yılında geri dönüşünden bu yana PETRONAS, bu ailenin ayrılmaz bir parçası olarak hem isim sponsoru hem de teknik ortağı olarak takımın yanında yer almaya devam ediyor. 2024 yılında 50. yılını kutlayan PETRONAS, Singapur Grand Prix'sinde bu özel yıl dönümünü onurlandıran bir araç tasarımı ile takımın uzun soluklu iş birliğini kutladı.
300. Grand Prix'de PETRONAS ve Mercedes AMG F1: Birlikte Elde Edilen Başarılar
2024 Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix'si, Mercedes-AMG Petronas Formula 1 Takımı ve PETRONAS ortaklığının 300. yarışı olarak tarihe geçiyor. 2010'dan bu yana süren iş birliğiyle ekip, 119 galibiyet, 131 pole pozisyonu ve 279 podyum başarısına ulaşmış durumda. PETRONAS'ın Fluid Technology Solutions™? (Sıvı Teknolojisi Çözümleri) ile sağladığı katkılar, Mercedes-AMG F1 takımını 8 kez üst üste Markalar Şampiyonluğuna ve 7 kez üst üste Pilotlar Şampiyonluğuna taşıdı.
Motor Sporlarındaki Zengin Geçmiş: F1'den MotoGP'ye
PETRONAS'ın Formula 1 yolculuğu 30 yılı aşkın bir geçmişe dayanıyor. Şirket, 1995-2005 yılları arasında Sauber F1 Takımı'nın ana sponsoru olarak yer aldı. Ayrıca Malezya Grand Prix'sinin ana sponsoru olarak Malezya'nın motor sporlarındaki varlığını destekleyen PETRONAS, Çin ve Kore Grand Prix'lerinde de eş sponsor olarak yer aldı. Motor sporları tutkusunu iki tekerde de sürdüren PETRONAS, Sepang'daki MotoGP şampiyonasına ve MIE Honda Racing Team'in ana sponsoru olarak Dünya Superbikes'a destek veriyor.
Sürdürülebilirlik: Pistte ve Yolda Çevreye Duyarlı Çözümler
PETRONAS, pistteki başarılara olduğu kadar, sürdürülebilirlik konusundaki projelere de katkı sağlıyor. Avrupa sezonu boyunca kullanılan yarış kamyonlarımızda HVO100 biyoyakıtının kullanımıyla karbon emisyonlarının azaltılmasına önemli bir katkı sağlandı.
Yeni Nesil Mühendisler için Eğitim ve Gelişim Fırsatları
Mercedes-AMG Petronas F1 Takımı ve PETRONAS, "Çalışanlarımız bizim gücümüzdür" ilkesiyle, Asya'nın yeni nesil mühendislik yeteneklerini keşfetmek amacıyla 2011'den bu yana her yıl Kuala Lumpur'daki Universiti Teknologi PETRONAS öğrencilerini yedi aylık bir staj programıyla destekliyor. Bu program, şimdiye kadar yaklaşık 100 öğrenciye mühendislik ve motor sporları kariyerinde adım atma fırsatı sundu.
Yarışın Tam Merkezinde PETRONAS Mühendisleri
Grand Prix hafta sonlarında PETRONAS, yarışın tam merkezinde yer alıyor. Pist kenarındaki sıvı mühendisleri, her yarış öncesi ve sonrası şanzıman yağları dahil olmak üzere sıvıları analiz ederek, optimum performans sağlamak için mühendislerle birlikte çalışıyor. Bu ekip çalışması, yarışın her anında en yüksek performansın elde edilmesine katkı sağlıyor.
 
 
Mercedes F1 ve PETRONAS: Aile Olmaktan Gelen Güç
PETRONAS Downstream İcra Kurulu Başkanı Datuk Sazali Hamzah, bu çalışmaları destekleyen açıklamasında, "Motor sporları ekosisteminin seyahat ve lojistik gibi diğer alanlarında da karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalarımızı ilerletiyoruz. Bu endüstri segmentleri hayranlar için görünür olmasa da, emisyonları azaltma konusunda yoğun bir çaba gerektiriyor. PETRONAS olarak geleceği göz önünde bulundurarak Mercedes-AMG High Performance Powertrains ile 2026 başında yürürlüğe girecek F1'in yeni düzenlemeleri doğrultusunda, tüm takımların ve araçların %100 yenilenebilir yakıtla çalışan hibrit motorlarla yarışacağı bu yeni döneme yönelik hazırlık çalışmalarında yoğun bir şekilde yer alıyoruz" diyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın ise dokuzuncu en yoğun havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy’i, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından Antalya’da düzenlenen “AI in the Sky” konferansının “Havacılık sektöründe yapay zeka çözümleri: CRM ve yolcu deneyimi” oturumunda katılımcılarla tanıştırdı.
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, yolcu taleplerinin hızla artmasıyla birlikte işletmelerin en üst seviyede hizmet sunmak üzere yeniliklere adapte olmak için çevik olmaları gerektiğini vurgulayarak, “İSG olarak müşteri hizmetleri kalitemizi daha ileriye taşımak ve süreçleri optimize etmek amacıyla SAVVy Yapay Zeka Dijital Asistanını hayata geçirdik. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği tarafından Sabiha Gökçen Havalimanı’na atanan IATA kodu ‘SAW’dan hareketle türetilen SAVVy’nin kelime anlamı ‘anlayışlı’ olup, havalimanımızın misafirperver karakterini yansıtmaktadır. Yenilikçi, yapay zekâ destekli dijital asistan SAVVy, rutin sorgulamaları otomatikleştirerek yolcu sorularına anlık cevap ve çözümler sunuyor. Böylece Sabiha Gökçen SAW Care Çağrı Merkezi'ndeki çalışanların daha karmaşık konulara odaklanabilmesine ve üstün bir müşteri deneyimi sunulmasına olanak sağlıyor.” dedi.
Alp Er Tunga Ersoy, “İnsanı merkeze alarak ve teknolojiyi kullanarak her yolculukta kişiselleştirilmiş, hızlı ve sorunsuz hizmetlerle müşteri deneyimini sürekli iyileştirme misyonumuzun bir parçası olan SAVVy, 7/24 anında destek sağlayarak havalimanı müşteri hizmetlerinde çığır açmak için tasarlandı. SAVVy'nin sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda havalimanı hizmetlerinin geleceğini şekillendirmeye yönelik stratejik bir adım olduğuna inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Havalimanı hizmetlerinde yeni dönem SAVVy ile başlıyor
Chatbotlar perakende sektöründe yaygın olarak kullanılsa da SAVVy, yapay zekânın havalimanı müşteri hizmetlerinde kullanılması konusunda öncü oldu. SAVVy, yolcularla insan benzeri sohbetler ediyor ve sorularına yanıt veriyor. Soruları anlamak ve yanıtları otomatikleştirmek için doğal dil işleme (NLP) gibi konuşma yapay zekâ tekniklerini kullanan SAVVy, anlık yanıtlar ve kişiselleştirilmiş çözümlerle yeni bir kolaylık ve verimlilik düzeyi sunuyor.
Sabiha Gökçen yolcuları artık sorularına yanıt almak için bir müşteri temsilcisini beklemek yerine SAVVy’nin yönlendirmeleriyle işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirebilecek.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Formula 1'in hızla değişen dünyasında, Mercedes-AMG PETRONAS Formula 1 Takımı’nın 2010 yılında geri dönüşünden bu yana PETRONAS, bu ailenin ayrılmaz bir parçası olarak hem isim sponsoru hem de teknik ortağı olarak takımın yanında yer almaya devam ediyor. 2024 yılında 50. yılını kutlayan PETRONAS, Singapur Grand Prix’sinde bu özel yıl dönümünü onurlandıran bir araç tasarımı ile takımın uzun soluklu iş birliğini kutladı.

300. Grand Prix’de PETRONAS ve Mercedes AMG F1: Birlikte Elde Edilen Başarılar

2024 Amerika Birleşik Devletleri Grand Prix’si, Mercedes-AMG Petronas Formula 1 Takımı ve PETRONAS ortaklığının 300. yarışı olarak tarihe geçiyor. 2010'dan bu yana süren iş birliğiyle ekip, 119 galibiyet, 131 pole pozisyonu ve 279 podyum başarısına ulaşmış durumda. PETRONAS’ın Fluid Technology Solutions™? (Sıvı Teknolojisi Çözümleri) ile sağladığı katkılar, Mercedes-AMG F1 takımını 8 kez üst üste Markalar Şampiyonluğuna ve 7 kez üst üste Pilotlar Şampiyonluğuna taşıdı.

Motor Sporlarındaki Zengin Geçmiş: F1’den MotoGP’ye

PETRONAS’ın Formula 1 yolculuğu 30 yılı aşkın bir geçmişe dayanıyor. Şirket, 1995-2005 yılları arasında Sauber F1 Takımı’nın ana sponsoru olarak yer aldı. Ayrıca Malezya Grand Prix'sinin ana sponsoru olarak Malezya’nın motor sporlarındaki varlığını destekleyen PETRONAS, Çin ve Kore Grand Prix’lerinde de eş sponsor olarak yer aldı. Motor sporları tutkusunu iki tekerde de sürdüren PETRONAS, Sepang’daki MotoGP şampiyonasına ve MIE Honda Racing Team’in ana sponsoru olarak Dünya Superbikes’a destek veriyor.

Sürdürülebilirlik: Pistte ve Yolda Çevreye Duyarlı Çözümler

PETRONAS, pistteki başarılara olduğu kadar, sürdürülebilirlik konusundaki projelere de katkı sağlıyor. Avrupa sezonu boyunca kullanılan yarış kamyonlarımızda HVO100 biyoyakıtının kullanımıyla karbon emisyonlarının azaltılmasına önemli bir katkı sağlandı.

Yeni Nesil Mühendisler için Eğitim ve Gelişim Fırsatları

Mercedes-AMG Petronas F1 Takımı ve PETRONAS, “Çalışanlarımız bizim gücümüzdür” ilkesiyle, Asya’nın yeni nesil mühendislik yeteneklerini keşfetmek amacıyla 2011’den bu yana her yıl Kuala Lumpur’daki Universiti Teknologi PETRONAS öğrencilerini yedi aylık bir staj programıyla destekliyor. Bu program, şimdiye kadar yaklaşık 100 öğrenciye mühendislik ve motor sporları kariyerinde adım atma fırsatı sundu.

Yarışın Tam Merkezinde PETRONAS Mühendisleri

Grand Prix hafta sonlarında PETRONAS, yarışın tam merkezinde yer alıyor. Pist kenarındaki sıvı mühendisleri, her yarış öncesi ve sonrası şanzıman yağları dahil olmak üzere sıvıları analiz ederek, optimum performans sağlamak için mühendislerle birlikte çalışıyor. Bu ekip çalışması, yarışın her anında en yüksek performansın elde edilmesine katkı sağlıyor.

 

 

Mercedes F1 ve PETRONAS: Aile Olmaktan Gelen Güç

PETRONAS Downstream İcra Kurulu Başkanı Datuk Sazali Hamzah, bu çalışmaları destekleyen açıklamasında, “Motor sporları ekosisteminin seyahat ve lojistik gibi diğer alanlarında da karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalarımızı ilerletiyoruz. Bu endüstri segmentleri hayranlar için görünür olmasa da, emisyonları azaltma konusunda yoğun bir çaba gerektiriyor. PETRONAS olarak geleceği göz önünde bulundurarak Mercedes-AMG High Performance Powertrains ile 2026 başında yürürlüğe girecek F1'in yeni düzenlemeleri doğrultusunda, tüm takımların ve araçların %100 yenilenebilir yakıtla çalışan hibrit motorlarla yarışacağı bu yeni döneme yönelik hazırlık çalışmalarında yoğun bir şekilde yer alıyoruz” diyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), Antalya’da düzenlenen uluslararası “AI in the Sky” konferansında, havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy’i tanıttı.

Türkiye’nin ikinci, Avrupa’nın ise dokuzuncu en yoğun havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı (İSG), havalimanlarında kullanılan ilk üretken yapay zeka tabanlı dijital asistan SAVVy’i, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından Antalya’da düzenlenen “AI in the Sky” konferansının “Havacılık sektöründe yapay zeka çözümleri: CRM ve yolcu deneyimi” oturumunda katılımcılarla tanıştırdı.

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı CEO’su Alp Er Tunga Ersoy, yolcu taleplerinin hızla artmasıyla birlikte işletmelerin en üst seviyede hizmet sunmak üzere yeniliklere adapte olmak için çevik olmaları gerektiğini vurgulayarak, “İSG olarak müşteri hizmetleri kalitemizi daha ileriye taşımak ve süreçleri optimize etmek amacıyla SAVVy Yapay Zeka Dijital Asistanını hayata geçirdik. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği tarafından Sabiha Gökçen Havalimanı’na atanan IATA kodu ‘SAW’dan hareketle türetilen SAVVy’nin kelime anlamı ‘anlayışlı’ olup, havalimanımızın misafirperver karakterini yansıtmaktadır. Yenilikçi, yapay zekâ destekli dijital asistan SAVVy, rutin sorgulamaları otomatikleştirerek yolcu sorularına anlık cevap ve çözümler sunuyor. Böylece Sabiha Gökçen SAW Care Çağrı Merkezi'ndeki çalışanların daha karmaşık konulara odaklanabilmesine ve üstün bir müşteri deneyimi sunulmasına olanak sağlıyor.” dedi.

Alp Er Tunga Ersoy, “İnsanı merkeze alarak ve teknolojiyi kullanarak her yolculukta kişiselleştirilmiş, hızlı ve sorunsuz hizmetlerle müşteri deneyimini sürekli iyileştirme misyonumuzun bir parçası olan SAVVy, 7/24 anında destek sağlayarak havalimanı müşteri hizmetlerinde çığır açmak için tasarlandı. SAVVy'nin sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda havalimanı hizmetlerinin geleceğini şekillendirmeye yönelik stratejik bir adım olduğuna inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Havalimanı hizmetlerinde yeni dönem SAVVy ile başlıyor

Chatbotlar perakende sektöründe yaygın olarak kullanılsa da SAVVy, yapay zekânın havalimanı müşteri hizmetlerinde kullanılması konusunda öncü oldu. SAVVy, yolcularla insan benzeri sohbetler ediyor ve sorularına yanıt veriyor. Soruları anlamak ve yanıtları otomatikleştirmek için doğal dil işleme (NLP) gibi konuşma yapay zekâ tekniklerini kullanan SAVVy, anlık yanıtlar ve kişiselleştirilmiş çözümlerle yeni bir kolaylık ve verimlilik düzeyi sunuyor.

Sabiha Gökçen yolcuları artık sorularına yanıt almak için bir müşteri temsilcisini beklemek yerine SAVVy’nin yönlendirmeleriyle işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirebilecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Üstün özellikli modelleriyle dikkat çeken İtalyan SWM Motors, kasım ayında da cazip kredi ve anahtar teslim fiyatlarıyla öne çıkıyor. Ülkemizde ATMO Group tarafından temsil edilen SWM’nin Türkiye’deki 3’üncü SUV modeli olan G03F, sunduğu 7 kişilik oturma düzeni, Off-Road tipi gövde kiti, zengin donanımlarıyla 7 kişilik SUV segmentinde şimdiye kadar sunulmamış olan cazip kredi ve nakit alımda geçerli şaşırtıcı anahtar teslim fiyatıyla SWM sahibi olmayı kolaylaştırıyor. Bu kapsamda SWM, sportif İtalyan tasarımı, verimli motoru ve 7 kişiye kadar oturma kapasitesi sunan fonksiyonel iç mekanıyla dikkat çeken G03F’ü nakit alımlarda geçerli 80 bin TL’lik indirim veya 150 bin TL için 12 ay yüzde sıfır faizli kredi fırsatıyla sunuyor.

Çin’in önde gelen otomotiv üreticilerinden Shineray Group bünyesinde faaliyet gösteren ve Türkiye pazarında ATMO Group tarafından satışa sunulan İtalyan SWM, kasım ayında sunmuş olduğu rekabetçi kredi ve nakit alımda sunmuş olduğu 80 bin TL’lik indirimle dikkat çekiyor. Kasım ayında 7 kişilik geniş iç hacmi, 4,6 metre uzunluğu ve zengin donanımlarıyla segmentindeki rakiplerinden ayrışan G03F için nakit alımlarda 80 bin TL indirim sunan SWM, anahtar teslim fiyatını 1.098.000 TL olarak belirliyor. Böylece G03F, rakiplerine göre oldukça avantajlı bir fiyatla satışa sunuluyor.

SWM G03F’te kasım ayına özel sıfır faizli kredi kampanyası!
Sürüş keyfini pratik bir SUV kullanmanın rahatlığıyla birleştiren 7 koltuklu G03F, SWM sahibi olmak isteyenler için kasım ayında çok daha ulaşabilir bir model haline geliyor. 150 bin TL için 12 ay ve yüzde 0 faizli kredi teklifini devreye alan marka, 1.179.000 TL’lik kredi kampanyalı anahtar teslim fiyatı sayesinde 7 kişilik SUV segmentinin fiyat anlamında en iddialı modelini sunuyor.

SWM G03F: Üstün sürüş deneyimi için eksiksiz bir iç mekân:
SWM G03F’te yer alan yenilikçi teknolojiler, 7 kişilik pratik bir SUV'un sahip olması gereken ve günlük yaşamı kolaylaştıran birçok özelliği bir arada sunuyor. Göz kamaştırıcı 10,5” boyutundaki dokunmatik telefon yansıtma sistemi bağlantı ihtiyaçlarına en iyi yanıtı verebilmek için Bluetooth teknolojisiyle donatılırken dahili navigasyon sistemiyle son teknoloji bir sürüş deneyimi sunuyor. Kullanımı kolay ve sezgisel 10,5” bilgi-eğlence sistemi Apple CarPlay ve Android Auto gibi gelişmiş bilgi-eğlence sistemlerini de destekliyor. İç mekânda beklentileri yeniden tanımlayan yüksek kaliteli malzemeler ve maksimum konfor için tasarlanan ergonomik koltuklar hem sürücünün hem de yolcuların yol yorgunluğunu en aza indiriyor. Özenle işlenmiş deri malzemeler, kalitesinin artmasına yardımcı olurken G03F’in kalite algısını bir üst seviyeye taşıyor. İç mekânda yer alan 6 adet Hi-Fi teknolojili hoparlör sistemi, en üst düzey ses deneyimi sunarken, sıkıcı yolculukları ortadan kaldırıyor. Konforlu, ferah ve akıllı bir iç mekâna sahip olan G03F, 3,5” boyutundaki dijital gösterge paneliyle her koşulda okunabilirliği maksimum seviyede tutuyor. Böylece sürücü, araçla ilgili ihtiyacı olan pek çok şeye bu ekrandan ulaşılabiliyor.

Elektrikli açılır tavan, 2. sıra koltuklar ve katlanır üçüncü sıra koltuklar, USB bağlantısı noktası ve 12V güç kaynağı gibi özellikler iç mekandaki konforu artırırken, HD geri görüş kamera sistemi, sürücünün özellikle şehir içinde park ederken zaman kazanmasını sağlıyor. SWM’in zarif İtalyan tasarımına sahip 7 kişilik SUV modeli G03F, konforlu sürüş karakteri ve pratik bir SUV olma konusunda sunduğu dengeli yaklaşımı iç mekândaki konforlu ve teknolojik özelliklerle birleştirerek segmentinin standartlarını bir adım öne çıkarıyor.

Donanım listesi eksiksiz!
Zengin bir donanım listesiyle satışa sunulan 7 koltuklu yeni SWM G03F; Elektronik Gövde Stabilizasyon Sistemi (ESP), Çekiş Kontrol Sistemi (TCS), Fren Destek Sistemi (HBA), Yokuş Kalkış Destek Sistemi (HSA), çift ön hava yastıkları, Geri Görüş Kamera Sistemi, Lastik Basıncı izleme Sistemi, navigasyon ve akıllı telefon yansıtma sistemi sunan 10.5 inçlik HD renkli dokunmatik multimedya sistemi, USB bağlantı noktası, elektrikli açılır tavan, klima, anahtarsız giriş ve start düğmesi, deri direksiyon ve deri koltuklar, katlanır üçüncü sıra koltuklar, LED gündüz farları, LED sis farları, otomatik farlar, siyah renkli Off-Road gövde koruma kiti ve 17 inçlik alaşım jantların da yer aldığı uzun bir listeyle sunuluyor.

5 yıl ya da 150 bin kilometre garanti!
Moda ve tasarımın başkenti Milano’daki SWM tasarım stüdyolarında tasarlanan G03F modeli, sofistike ve zarif İtalyan tasarımını Alman mühendisliğiyle bir arada sunuyor. Geniş hacimli ve 7 koltuklu bir SUV olmasının yanı sıra konforlu ve keyifli sürüş karakterleriyle de öne çıkan G03F, SWM Ar-Ge merkezi ve İtalyan Araştırma Enstitüsü ile iş birliği içinde ünlü Alman markaların teknolojileri kullanılarak geliştirilen yüksek verimliğe ve üstün performansa sahip 1.5L S-Power benzinli motoruyla öne çıkıyor. Kalitesi AB pazarlarındaki müşteriler tarafından kanıtlanmış olan SWM modelleri Türkiye pazarı için, uzatılmış 5 yıl veya 150 bin kilometre garanti ile satışa sunuluyor.


Atmo Group Hakkında: ATMO Group, uluslararası pazarlarda geniş deneyime sahip, özellikle Çinli büyük otomotiv üreticileriyle iş birliği yapan küresel bir otomotiv satış ve dağıtım şirketidir. Şirket, Çinli otomotiv markalarının uluslararası arenadaki birincil iş ortağıdır ve faaliyetlerini başarıyla Türkiye ve Balkanlar’da genişletmiştir. Yenilikçi otomotiv çözümleri sunmayı hedefleyen ATMO Group, kapsamlı bayi ve satış sonrası hizmetleriyle rakipsiz bir müşteri deneyimi sunmayı amaçlamaktadır.