Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

NTT DATA Business Solutions Türkiye tarafından düzenlenen ve teknoloji ile iş dünyasındaki liderlerinden yoğun ilgi gören Transformation NOW! etkinliğinin 5. buluşması, 10 Ekim’de Volkswagen Arena’da gerçekleştirildi. Yılın en büyük teknoloji ve inovasyon etkinliği olarak konumlanan buluşmada, iş dünyasında dijital dönüşüm, yapay zeka, bulut teknolojileri ve giderek daha fazla önem kazanan büyük veri ele alndı.

Etkinliğin açılışında konuşan NTT DATA Business Solutions META Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Bahri Danış, “Bugün bu salonda 1.800 şirketten 2.500’ün üzerinde katılımcımız var. Bu şirketlerin toplam büyüklüğü, ülkemizin GSYİH’sının neredeyse %80’ini oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde iş dünyasında teknoloji adına ne yapılacaksa, bu salondakiler tarafından tasarlanacak” dedi.

NTT DATA Business Solutions Türkiye ekibinin önce BAE, ardından Katar’daki operasyonların yönetimini üstlendiğini, her yıl iş hacmini ikiye katlamalarının ardından artık META yani Ortadoğu, Afrika ve Türkiye’yi kapsayan bölgenin ülkemizden yönetildiğini söyleyen Dr. Bahri Danış, “Bugün bu salona örneğin Nikola Tesla’yı koysaydık, en şaşırdığı konu, verinin çokluğu olurdu sanırım. Yeni bir çağın daha eşiğindeyiz ve bugün veriyi toplamak çok kolay. Şimdi düşler çağına geçiyoruz. Topladığımız verilerle neler yapabileceğimizi keşfedeceğiz. Veriye ulaşmak artık ne kadar basitse, deneyime ulaşmak da bir o kadar zor. Neler yapıldı, nasıl bir yol izlendi, başarının arkasında neler var? Bugünkü etkinliğimizde en çok bu soruların cevaplarını bulacağız ve bu deneyimi müşterilerimizden dinleyeceksiniz” ifadelerini kullandı.

Yine dopdolu bir program

Her yıl olduğu gibi yine dopdolu bir programla gelen ve sunuculuğunu oyuncu Ceyda Düvenci’nin yaptığı etkinliğin açılışında, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Satış ve Pazarlama Genel Müdürü Fatih Irak da bir konuşma yaptı. Mevlana’nın sözüne atıfta bulunan “Sen yola çık, yol sana görünür!” başlıklı konuşmasında, bir yolculuk olarak değerlendirdiği dijital dönüşüm sürecindeki önemli aşamalar ve hayata geçirdikleri başarılı projeler hakkında bilgiler verdi. Transformation NOW! etkinliklerinin 6 yıl önce kurdukları bir hayalle başladığına değinen Fatih Irak, bu yılın 5. buluşmasının Türkiye’de yapıldığına, etkinliğin toplamda 8 ülkede gerçekleştirildiğine ve en büyük komünitenin ülkemizde oluştuğuna dikkat çekti.

Gazeteci Mirgün Cabas’ın moderatörlüğünü yaptığı “Liderlerin Vizyonu ile Geleceğin Teknoloji Rotası” başlıklı ilk panel oturumuna katılan Anadolu Efes Grup Bilgi ve Dijital Çözümler Direktörü Murat Özkan, “Dijital Mükemmellik Yolculuğu” olarak tanımladıkları dijital dönüşüm projeleri kapsamında dijital olgunluklarını geliştirdiklerini anlattı. Yaşadıkları en büyük zorluğun değişimi yönetmek olduğunu söyleyen Murat Özkan, bu süreçte çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırdıklarını belirtti. Zorlu Holding Bilgi Teknolojileri Grubu Başkanı Murat Zeren ise “Dijital dönüşüm söz konusu olduğunda, reçete dozajla birlikte gelmiyor. Yaşıyor, deneyimliyor, ona göre ayarlıyoruz. Diğer bir deyişle öğrenerek uyguluyoruz” dedi.

Whirpool satın almasıyla sektörlerinde dünyada ikinci, Avrupa’da ise lider konuma yükseldiklerini ifade eden BEKO Global CIO’su Yekta Caymaz, “Üretim planlamasından satış sonrası hizmetlere, her şeyin ucu insana dokunuyor. Kendimizi müşterilerin gözünden görmeye çalışıyoruz. Globalde büyürken, teknolojiyi ölçeklendirerek kullanmak çok önemli. Çünkü teknoloji engin bir deniz. Okyanusta yol almayı bilmek kadar, hangi limana gideceğinizi bilmek de önemli” dedi. NTT DATA Business Solutions Stratejik Müşterilerden Sorumlu Satış Direktörü Sibel Mersin de globalde her yıl 3,6 milyar dolar Ar-Ge yatırımı yapan bir grubun üyesi olduklarını hatırlatarak, “Yalnız yeni ürün üretmiyor, ortak inovasyon da yapıyoruz. Bulut teknolojileri, yapay zeka, nesnelerin interneti, veri analitiği alanlarında yoğun çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“Veri artık yeni su!”

McKinsey Yardımcı Ortağı Sertan Eratay, yapay zekanın yükselişini anlattığı konuşmasında, 2023 yılında dünya çapında teknolojinin farklı dikeylerinde toplam 670 milyar dolar yatırım yapıldığını, ilk sırada yapay zekanın yer aldığını söyledi. Bu rakamın 2022 ile kıyasılandığında düştüğüne ancak yapay zekanın yatırıma devam edilen alanların başında geldiğine dikkat çekti. Yapay zeka hakkında “efsane” olarak kabul edilen bazı bilgiler paylaşan Sertan Eratay, “Yapay zekaya gelip geçici diye bakanlar yanılacak. 4,4 trilyon dolar değer yaratması bekleniyor ki bu Almanya’nın GSYİH’sına eşit. Yapay zeka yüzünden insanlara gerek kalmayacak yaklaşımı da yanlış. Çünkü yapay zeka halen sezgi, içgüdü, duygusal zeka ve öngörülemezlik konularında insanlarla rekabet edemiyor” açıklamasını yapan Sertan Eratay, sözlerini “Eskiden, yeni petrol veri derdik. Bugün artık veri yeni su” diyerek sonlandırdı.

Oğuzhan Uğur ile Dijital Mevzular

Oğuzhan Uğur’un yönettiği “Dijital Mevzular” oturumunda konuşan SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, bugün dünya çapında 440 bin müşterisi bulunan SAP’nin globalde 52, Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır faaliyet gösterdiğini söyleyerek, “Tüm bu yıllar boyunca dijital dönüşüm projelerini insan, süreç ve teknoloji kırılımında yönettik. Bugün ise yapay zeka gündemde, hatta züccaciye dükkanına giren fil konumunda. SAP uygulamalarına entegre ettiğimiz yapay zeka çözümlerinin sayısı her geçen gün artıyor. SAP olarak Business AI’yi (iş süreci odaklı yapay zeka) dünyanın en kritik iş süreçlerine güç veren kurumsal bulut portföyümüze ekledik. Bulutun sunduğu bağlan-kullan mantığı sayesinde finanstan üretime, satıştan dağıtıma 100’den fazla yaratıcı yapay zeka uygulamasına anında ulaşılabiliyor. SAP olarak yapay zekaya bakışımız amaca uygunluk, güvenilirlik ve sorumluluk ilkeleri çerçevesinde şekilleniyor” dedi.

Microsoft Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Bölge Direktörü Kutalmış Kaan Damar, sundukları çözümleri Office uygulamaları, kurumsal uygulamalar ve veri geliştirme platformu olarak kullanılan Azure olarak 3 başlıkta özetleyerek, “Bunları güvenlik anlamında destekleyen çözümler sunuyoruz. Şimdi de yapay zeka ile destekliyoruz. Yapay zeka artık tüm Microsoft ürünleriyle birlikte sunuluyor” dedi.

Robotik süreç otomasyonu konusunda birkaç hafta içinde kurulum yapıp 2-3 ayda sonuç almaya başladıklarını belirten Uipath Türkiye Başkan Yardımcısı Tuğrul Cora ise şunları söyledi: “Dijital dönüşüm Türkiye için belki de pek çok ülkeden daha önemli. Çünkü dünya ile rekabet açısından çok iyi bir yerde değiliz. En çok düşük vasıflı işlerde istihdam yaratmışız. Dijital dönüşüm ise en çok bu işleri otomatikleştiriyor. Dolayısıyla artık katma değeri yüksek işlere yönelmeliyiz.”

Dr. Bahri Danış da kendi sektörlerindeki iş yapış şekillerinden bahsederek, “Eskiden müşterilerimizle yaptığımız ilk toplantıya ‘Ne istiyorsunuz?’ diye sorarak başlardık. Şimdi ise ‘Bu iş böyle yapılır’ diyerek başlıyoruz” dedi. Eski yıllarda sayılı teknolojinin bulunduğunu, dolayısıyla da yapılması gerekenlerin daha sınırlı ve kolay olduğunu belirten Dr. Bahri Danış, “Çok fazla seçeneğin olduğu bugünkü ortamda bizim misyonumuz, kurumların dijital dönüşümdeki yol haritasını çıkarmak. Her sektörün çok farklı ihtiyaçları var ve biz hepsini biliyoruz” ifadelerini kullandı. Dijital dönüşümde herkesin hız peşinde olduğuna dikkat çeken CEO, “Bu toprakların insanları çevik ve girişimci. Bu sebeple bu işin, bu sektörün bizlere çok uygun olduğunu düşünüyorum” dedi.

Aynı sahnede paralel oturumlar

Transformation NOW! 2024’ün öğleden sonraki bölümünde, sahne teknoloji ve ve inovasyon olmak üzere ikiye ayrıldı. Aynı anda paralel oturumlar gerçekleştirilirken, aralarında 5’er dakikalık demolar yapıldı. Farklı kanallar arasında geçiş yapılarak Türkçe ve İngilizce takip edilen oturumların ilkinde, Teknoloji Sahnesi’ndeki “Bulutların Üzerinde, Hedeflerin Ötesinde” başlıklı oturumun moderatörlüğünü, NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Kurumsal İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Sezgin yaptı. Konukları ise ETİ Global ERP Direktörü Nimet Çerçi, Nobel İlaç BT Direktörü Kaan Marangoz ve KordSA CDO’su İlker Çalışkan oldu. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Endüstrilerde Akıl Oyunları: Yapay Zeka Devrimi” oturumuna ise NTT DATA Business Solutions META Bölgesi Profesyonel Hizmetlerden Sorumlu Genel Müdürü Serdal Mermer’in moderatörlüğünde VavaCars CEO’su Lawrence Merritt, Pegasus CIO’su Barış Fındık, Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay ve Yıldız Holding Bilgi Teknolojileri Başkanı Gül Erol konuk oldu.

Transformation NOW! 2024’ün ikinci paralel oturumlarında, Teknoloji Sahnesi’ndeki konuklar “Gelenekten Geleceğe: Dönüşüm ile Yeni Ufuklar” dedi. Moderatörlüğünü NTT DATA Business Solutions Çözüm Satışlarından Sorumlu Direktör Yardımcısı Cansu Ünalır Orhan’ın yaptığı oturuma NG Kütahya Seramik CEO’su Erkan Güral ve İnci GS Yuasa İcra Direktörü Kadir Kaymakçı katıldı. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Perakendenin Ritmi: Sınırları Zorlayan Adımlar” başlıklı oturumun moderatörü ise SAP Türkiye Stratejik Endüstrilerden Sorumlu Satış Direktörü Elif Ertan oldu ve Beymen Group CTO’su Arto Mıgırdiçyan, Boyner ???’su Cihan Yıldız ve LC Waikiki Dijital Dönüşüm ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Şerafettin Özer’i konuk etti.

Günün son paralel oturumunda, Teknoloji Sahnesi’nde “Sektörel Perspektif: Teknolojiyle Şekillenen Gelecek” başlıklı panel yapıldı. Moderatörlüğünü NTT DATA Business Solutions Dijital İş Hizmetlerinden Sorumlu Genel Müdürü Serhat Gezgin’in üstlendiği panelin konukları Bakioğlu Holding Baknet Genel Müdürü Fatih Güllükaya ve Vergo Enerji BT Direktörü Ogün Bozok oldu. İnovasyon Sahnesi’ndeki “Geleceğe Yatırım: Finansın Sürdürülebilir Dönüşümü” başlıklı oturumun moderatörlüğünü Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan yaptı. Panelistler ise Garanti Bankası Yatırım Bankacılığı ve Finansman Direktörü Hakan Birhan, QNB Finansleasing Genel Müdürü Osman Taş, DenizBank Finansal Kurumlar ve Sürdürebilirlik Koordinasyon Grubu Genel Müdür Yardımcısı Beril Oğuz ve BTS & Partners Kıdemli Ortağı Yasin Beceni oldu.

Teknoloji = Sanat bilimi

Transformation NOW! 2024’teki paralel oturumların ardından “Vizyon Sahnesi: Liderlik, Strateji ve Gelecek Öngörüleri” başlıklı panel düzenlendi. Psikolog Pınar Sabancı’nın moderatörlüğündeki panelde, BSH Türkiye CEO’su Alper Şengül, BSH için 30 yıldır faaliyet gösterdiği Türkiye’nin önemini anlattı. 2020’den beri karbon nötr çalıştıklarına dikkat çeken CEO, bugünün en önemli kavramının verimlilik olduğuna dikkat çekti.

Liderlik ve Yönetim Düşünürü Fazıl Oral, değişim ve dönüşüm arasındaki farkı doğru anlamak gerektiğini vurgulayarak, “Pandemiden beri bir tünelin içindeyiz, hâlâ çıkamadık. Yeni bir şeyler inşa etme aşamasındayız” diyerek iş ve teknoloji liderlerine jeopolitik gelişmeleri iyi okumayı önerdi. Teknolojinin Yunanca kökenli olduğunu ve sanat bilimi anlamına geldiğini söyleyen Fazıl Oral, teknolojinin getirdiği iyi ve kötü sonuçlardan bahsetti.

Dr. Bahri Danış ise bugünün dünden farkının hız olduğunu söyleyerek, teknolojiye doğan neslin farklı olduğunu, pandemide ise ileri yaşlardaki kişilerin ATM’den kendi kendine para çekmesi gibi, yaş bağımsız alışkanlıkların ortaya çıktığını söyledi. Bütün iş yapış ve yönetim şekillerinin değiştiğini belirten CEO, “Teknoloji deyip duruyoruz ama asıl hikaye dönüşebilmekte. Teknoloji yalnızca bir araç, bulunması kolay bir servis. NTT DATA Business Solutions olarak bu yolda yoldaşınız olmaya hazırız” dedi.

Özel konuk: Prof. Dr. Özgür Demirtaş

Etkinliğin özel konuğu olarak sahne alan Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise “Ekonomi, Gelecek, Teknoloji ve Siz” başlıklı konuşmasında, ekonomiyi etkileyen 10 bin değişkeni dörde indirgeyeceğini söyleyerek, iş ve teknoloji liderlerine takip etmeleri gereken parametreleri anlattı. Piyasada darlık olduğunu ancak Türkiye’ye dair iyi haberler de bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, yapay zeka ve teknolojideki gelişmeler ışığında, ekonomi tahminleri yaparken yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlattı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Her yıl düzenlediği TechEd konferansında SAP, üretken yapay zeka dijital asistanı Joule'u yeni iş yapma biçiminin merkezine alarak çığır açan yapay zeka yeniliklerini tanıttı.

Kurumsal uygulama ve iş odaklı yapay zeka çözümleri alanında lider SAP, işbirlikçi teknolojilerden bilgi grafiği yeteneklerine ve SAP Build’deki üretken yapay zeka geliştirici özelliklerine kadar, iş zekası alanında ezber bozan nitelikte kapsamlı bir koleksiyon sunuyor. Bugün küresel ticaretin %87'si SAP sistemleri üzerinde çalışıyor. SAP ayrıca, karmaşık disiplinler arası görevleri tamamlamak için özel yeteneklerle donatılmış işbirliğine dayalı yapay zeka araçları da dahil olmak üzere Joule'ü tamamlayan ve genişleten güçlü yeni yetenekleri duyurdu.

Geliştiricilerin, zengin iş kapsamıyla ilişkilendirerek SAP verisinin tam değerini ortaya çıkarmalarına yardımcı olacak yeni nesil bir çözüm olan SAP Knowledge Graph’ın yanı sıra, geliştiricilerin iş odaklı yapay zeka inovasyonunu sürdürmelerini sağlayacak yeni araçlar da etkinlikte tanıtıldı.

Şirketler, yapay zekanın gücünden yararlanarak büyümeyinin önünü açabilecek

TechEd etkinliğinde konuşan SAP Ürün Mühendisliğinden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Muhammad Alam, “SAP’nin sunduğu inovasyonlar şirketlerin gerçek iş sonuçlarına ulaşmasını sağlıyor. Bugün duyurduğumuz gelişmeler, müşterilerimizin yapay zekanın, veri ve yeni geliştirme çözümlerinin gücünden yararlanarak büyümenin önünü açmasına destek olacak.

Bugün tanıttığımız yapay zeka yenilikleri, SAP’nin iş ve teknoloji odaklı benzersiz uzmanlığından yararlanarak, modern iş dünyasının çehresini dönüştürmek için yeni bir insan-yapay zeka ortaklığı kuruyor.” açıklamasını yaptı.

Dijital asistan Joule’un özellikleri, SAP ürün portföyünün %80’ini destekleyecek şekilde genişletildi

İlk duyurusu bir yıl önce yapılan ve iş yapış şekillerinde bir dönüm noktasını oluşturan Joule, iş dünyasının dilini gerçekten konuşan tek dijital asistan olarak, işbirlikçi yapay zeka aracılarına sahip oldu. Joule’un yetenekleri, SAP’nin en çok kullanılan iş görevlerinin %80'ini destekleyecek şekilde genişletildi. Böylece SAP’nin dijital asistanı Joule, şirketin ürün portföyüne daha da derinlemesine yerleşti.

Destek sağlayan çok aracılı sistemler (Collaborative multi-agent systems), belirli görevleri yerine getirmek için özel yapay zeka teknolojilerini devreye sokuyor ve karmaşık iş akışlarında işbirliği yaparak ortak hedeflere ulaşmak için stratejilerini uyumlu hale getiriyor. SAP, karmaşık iş akışlarını işbirliği içinde gerçekleştirmek için iş fonksiyonlarındaki benzersiz uzmanlıklarını bir araya getirecek birden fazla işbirliğine dayalı yapay zeka aracısını Joule'a ekliyor. Yapay zeka aracıları, siloları ortadan kaldırarak ve çalışanların insan yaratıcılığının gerektiği alanlara yoğunlaşmalarını sağlayarak üretkenliği artırıyor.

SAP’nin TechEd etkinliğinde tanıtılan iki sıra dışı senaryo, aracıların dönüştürücü gücünü gösterdi. Bunlardan ilkinde, yanlış ve eksik faturalar, uygulanmamış krediler ve reddedilmiş veya yinelenen ödemeler de dahil olmak üzere, anlaşmazlık çözümü senaryolarını analiz etmek ve çözmek için otonom yapay zeka aracıları kullandı. Diğerinde ise otonom yapay zeka aracıları kullanılarak fatura ödemeleri, fatura işleme ve defter güncellemeleri otomatikleştirildi, tutarsızlıkları veya hatalar hızla ele alınarak temel finansal süreçleri basitleştirildi.

Verinin gücünden yararlanarak daha iyi karar almak mümkün!

SAP’nin yapay zeka alanındaki yenilikleri, şirketin benzersiz iş verisi uzmanlığından da yararlanıyor. 2025’in ilk çeyreğinden itibaren SAP Datasphere ve Joule üzerinden erişilecek SAP Knowledge Graph çözümü, SAP’nin geniş veri ortamında ilişkileri ve bağlamı kusursuz bir şekilde haritalandırarak, kullanıcılara daha derin bir anlayış kazandırarak, şirketlerin veriye dayalı daha doğru kararlar almasını sağlayacak. Satın alma siparişleri, faturalar ve müşteriler gibi iş kalemleri arasında kullanıma hazır ilişkiler sunacak çözüm, manuel veri modellemesinin karmaşıklığını önemli ölçüde azaltacak.

SAP Knowledge Graph, yapay zekayı SAP'ye özgü iş semantiğine dayandırır; bu da yanlış veya ilgisiz sonuç alma riskini azaltır ve kuruluşların akıllı uygulamalar oluşturmasını ve üretken yapay zekayı daha etkili kullanmasını kolaylaştıracak.

SAP ayrıca, geliştiricilerin iş odaklı yapay zeka alanında inovasyonu artırması için bir dizi yenilik başlattı. SAP'nin uygulama geliştirme platformu SAP Build'da yer alan kod açıklaması ve belge arama gibi yeni üretken yapay zeka geliştirici özellikleri, Java ve JavaScript geliştiricileri için geliştirme süresini kısaltacak. SAP Build ayrıca geliştiricilerin SAP Build'a doğrudan SAP S/4HANA Cloud Public Edition'dan erişmesine olanak tanıyacak ve süreci basitleştirecek bir Genişletilebilirlik Sihirbazı (Extensibility Wizard ) özelliği de ekliyor. ABAP geliştiricileri ve füzyon ekipleri de ABAP Cloud geliştirme araçlarına SAP Build’dan sorunsuz erişebilecek. Bu arada ABAP geliştiricileri ve karma ekipler, SAP Build'in ABAP Bulut geliştirme araçlarına kusursuz erişim elde edecek.

SAP, 2025 yılına kadar dünya çapında 2 milyon kişiye yeni beceri kazandıracağına dair taahhüdünü yerine getirdiğini duyurdu

Şirket, sunduğu eğitimler ile rol bazlı sertifikalar, ücretsiz eğitim materyalleri ve geliştiricilere yönelik uygulamalı fırsatlar aracılığıyla dünyanın dijital beceri açığını azalttı. SAP, üretken yapay zeka, yapay zeka etiği ve SAP'nin gelişmiş yapay zeka araçları ve platformları hakkındaki kurslar da dahil olmak üzere giderek büyüyen yapay zeka ile ilgili öğrenme fırsatları portföyünü genişletmeye devam ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İş dünyasının en önemli gündemlerinden birine dönüşen yapay zekanın her ölçek ve sektörden şirketin iş süreçlerini dönüştürme potansiyeli, imalat sektöründeki şirketlerin önceliklerini de değiştirdi. Pazar tahminleri imalat sektöründe yapay zeka pazarı büyüklüğünün 2028'e kadar 20 milyar doları aşacağını gösterirken, bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerin %93'ünün, yapay zekayı büyümenin ve inovasyonun anahtarı olarak gördüğü tespit edildi.

Orta ölçekli imalat şirketlerinin iş süreçlerini daha hızlı, verimli ve akıllı hâle getiren kurumsal kaynak planlama (ERP), iş süreçleri yönetimi (BPM) ve ileri planlama / çizelgeleme (APS) çözümleri sunan ABAS ERP Türkiye ekibi, kurumsal kaynak planlamada son yapay zeka trendlerini Galatasaray Adası’nda gerçekleştirdiği özel etkinlikte ERP danışmanları ve akademisyenlerle kurumsal yazılım dünyasındaki yenilikleri değerlendirdi.

Kurumsal yazılımlardaki son gelişmeler masaya yatırıldı

40 yılı aşkın tecrübesiyle 60'tan fazla ülkede 4 bini aşkın müşteriye hizmet veren Almanya merkezli küresel ERP yazılım sağlayıcısı ABAS'ın Türkiye pazarında 20 yılı aşkın süredir Türkiye pazarında aktif olarak faaliyet gösteren kolu ABAS Türkiye, akademisyenler ve yönetim danışmanlarının ERP uygulama projelerindeki önemli rollerini desteklemek amacıyla gerçekleştirdiği etkinliklere bir yenisini ekledi.

5 Ekim Cumartesi günü Galatasaray Adası’nda ERP Committee Turkey ile gerçekleştirilen buluşmada açılış konuşması ERP Committee Turkey Başkanı M. Göker Sarp tarafından yapıldı. ABAS’ın küreseldeki çatı şirketi Forterro’nun Orta Avrupa Başkanı ve ABAS Genel Müdürü Marcus Pannier’ın ve ABAS ERP Bölge Yöneticisi Patrick Steup’ün katılımcılara yapay zeka desteğiyle Türkçe seslendiği etkinlikte, Yönetim Danışmanları Derneği Başkanı Zeynep Tura, ABAS Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Oralp, ABAS Türkiye Genel Müdürü Serhan Oralp ve ABAS Türkiye İş Geliştirme Direktörü Zişan Gökçe Terzi de sunumlarıyla yer aldı. ABAS’ın yapay zekayla güçlendirilmiş ERP, MES, BPM, AI ve APS çözümlerinin tanıtıldığı buluşmada, sonlu kapasite planlama, iş süreçleri yönetimi ve yapay zeka destekli ERP çözümleriyle üretim süreçlerinin nasıl daha hızlı, verimli ve akıllı hale getirilebileceğine dair ipuçları paylaşıldı.

İmalatta büyümenin anahtarı yapay zekada

ABAS'ın orta ölçekli imalat şirketlerine yönelik çözümleriyle dijital dönüşüm yolculuğunda güçlü bir iş ortağı olduğunu vurgulayan ABAS Türkiye Genel Müdürü Serhan Oralp, "Özellikle yapay zeka teknolojileriyle desteklenen BPM, APS ve sonlu kapasite planlama çözümlerimiz, işletmelerin iş süreçlerini iyileştirmelerine ve operasyonel verimliliği en üst seviyeye çıkarmalarına olanak tanıyor" dedi.

Yapay zekanın ERP yazılımlarında devrim niteliği taşıyan bir gelişme olduğunu belirten Serhan Oralp, "Güncel araştırmalar, 4 imalat şirketinden üçünün yapay zekayı Ar-Ge önceliği olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Gerçek zamanlı veri analizi sayesinde, işletmeler üretim hatlarını ve kaynaklarını en verimli şekilde kullanabiliyor. ABAS olarak bu teknolojiyi tüm çözümlerimize entegre ediyor; üretim süreçlerinin karmaşıklığını azaltıyor, maliyetleri düşürüyor ve verimliliği artırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yapay zeka şirketi satın aldı

ABAS'ın 2019'dan bu yana Avrupa merkezli ERP yazılım şirketlerinin sahibi olan ve orta ölçekli işletmelere ERP sistemleri sağlayan güçlü bir yapı olarak konumlanan Forterro Grubu'nun bir parçası olduğunu hatırlatan ABAS Türkiye COO’su Serhan Oralp, “Forterro Grubu'nun Haziran 2024'te tamamladığı, IoT ve yapay zeka alanlarında uzmanlaşan Prodaso satın alması, ABAS çözüm portföyünün yapay zeka yeteneklerini genişletti. Bu satınalmayla ABAS ERP olarak sunduğumuz çözümlerle işletmelerin dijitalleşme süreçlerini hız kazandırma kabiliyetimiz de ileri taşındı. Türkiye pazarında, işletmelerin iş süreçlerini daha etkin yönetmelerini sağlarken, onları rekabet avantajı kazanmaları için gerekli araçlarla donatıyoruz. Üretim işletmelerinin ihtiyaçlarına özel olarak tasarlanan yapay zeka destekli ERP sistemlerimiz, Türkiye’deki imalat şirketlerinin büyüme hedeflerine ulaşmalarında önemli bir rol oynuyor” diye konuştu.

“Orta ölçekli imalat şirketlerini yapay zeka çağına hazırlıyoruz”

ABAS ERP tarafından yapay zekayla güçlendirilen çözümlerin doğrudan orta ölçekli imalat şirketlerine yönelik tasarlandığını vurgulayan Serhan Oralp, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“İş süreçleri yönetimine odaklanan BPM çözümlerimiz işletmelerin iş süreçlerini izlemelerini ve optimize etmelerini mümkün kılıyor. İleri Planlama ve Çizelgeleme (APS) çözümlerimiz üretim hatlarının doğru planlanması ve kaynakların etkin kullanılmasını ağlıyor. Sonlu kapasite planlama yetenekleriyle işletmelere daha gerçekçi üretim planları yapabilme olanağı tanırken, bilgisayar destekli tasarım/ürün yaşam döngüsü yönetimi (CAD/PLM) entegrasyonuyla tasarım ve üretim süreçlerini birbirine bağlıyoruz. Tüm bu modüler yapı ürün kalitesini, üretim verimliliğini ve müşteri deneyimini artırmaya odaklanıyor. Buluttan güç alan çözüm ailemizle orta ölçekli imalat şirketlerini yapay zeka çağına hazırlıyoruz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Dünyanın en büyük havayollarından biri olan Emirates, uzun zamandır beklenen Airbus A350'lerini filosuna katmadan önce hem pilot hem de kabin ekibi eğitimini desteklemek için son teknoloji ekipman ve sistemlere yaklaşık 48 milyon ABD doları tutarında bir yatırım gerçekleştirdi.
Eğitim merkezinde, yenilikçi pilot destek sistemleri (PSS) ile entegre üç tam uçuş simülatörü, sabit tabanlı bir eğitim cihazı, bir kabin acil durum tahliye eğitmeni ve bir kapı eğitmeni bulunuyor. Bu yatırım, havayolunun mürettebat eğitiminde en üst standartlara ve mükemmelliğe ulaşma taahhüdünü yansıtıyor.
Sektörde bir ilk olan pilot destek sistemleri (PSS), eğitim deneyimini optimize etmek amacıyla tamamen Emirates tarafından kendi bünyesinde tasarlanılarak geliştirildi. PSS, pilotların brifing aşamasında, tamamen sürükleyici bir ortamda bir uçuş planı oluşturmak da dahil olmak üzere interaktif bir kokpit kurulumu gerçekleştirmelerine olanak tanıyor. Kursiyerler eğitimlerine devam etmek için simülatörün içine girdiklerinde kurulum yeniden yükleniyor. PSS'in bilgilendirme modu, eğitmene kayıtlı oturumu geri oynatarak mürettebatın performansını gözden geçirme imkânı sağlıyor.
Havayolunun ilk A350 tam uçuş simülatörü, Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı'ndan (EASA) bu tür simülatörler için en yüksek olan D seviyesindeki yeterlilik sertifikasını aldı. İlk yeterlilik, simülasyon endüstrisinde bir başka dikkate değer başarı olan sıfır bulgu ile elde edildi. İleri teknoloji, yalnızca eğitim verimliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda pilotlara sorunsuz operasyonlar için gerekli becerileri güvenle öğrenme yetkinliği kazandırıyor.
Emirates, A350 filosu için 3 adet tam uçuş simülatörü sipariş etti. İkinci A350 simülatörü şu anda kabul aşamasında ve Kasım ayında EASA onayı alması bekleniyor.
A350 sabit tabanlı eğitim cihazı, görsel ve işitsel sistemler kullanarak eğitim seanslarını olabildiğince gerçekçi hale getirmek için kokpiti taklit ediyor.
Emirates Uçuş Eğitimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Kaptan Bader Al Marzooqi konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: "İnovasyona öncülük etmek, Emirates'in DNA'sının özünde yer alıyor ve bu da yeni satın aldığımız A350 eğitim ekipmanlarımızda ve yılın ilerleyen dönemlerinde açılacak olan gelişmiş pilot eğitim tesisimizde kendini gösteriyor. Şu anda pilot eğitim kapasitemizi %54 oranında artırma potansiyeline sahip olduğumuz için gurur duyuyoruz. Yeni simülatörlere ve sistemlere yaptığımız yatırımlar sayesinde pilotlarımız ve kabin ekibimiz her türlü operasyonel zorluğun üstesinden güvenli ve yetkin bir şekilde gelebilecek donanıma, eğitime ve yüksek özgüvene sahip hale geldi."
Havacılığın Geleceğini Şekillendiriyor
Emirates şu ana kadar yaklaşık 30 pilot ve 820 kabin ekibi üyesini eğitti. Kasım ayı sonu itibariyle, 50'den fazla pilot, A350'nin hizmete girmesinden önce tam uçuş simülatörlerindeki eğitimlerini tamamlamış olacak. Emirates'in pilotları ve kabin ekibi, özel olarak tasarlanmış ortamlarda son derece deneyimli eğitmenler tarafından havayolu içinde verilen sağlam ve kanıta dayalı bir eğitim alıyor.
Emirates, ayrıca IATA ve Airbus ile iş birliği yaparak, A350 için yetkinlik temelli bir eğitim ve değerlendirme programı sunacağını da duyurmuştu.
Geleceğin Filosu
Bir sonraki büyüme döneminde Emirates, genişleme hedefleri doğrultusunda uçuş ağına yeni rotalar eklemek ve mevcut rotalarına daha iyi hizmet vermek için esneklik sağlayacak olan 65 adet A350 ve 205 adet 777X tipi uçağı filosuna katmayı planlıyor.
Ultra Modern Pilot Eğitim Tesisi
Emirates, gelişmiş pilot eğitim tesisini bu yıl içinde açmaya hazırlanıyor. 63,318 metrekarelik tesis, A350 ve Boeing 777X uçakları için 6 adet tam uçuş simülatörü kapasitesine sahip olacak. Emirates pilotları, havayolunun pilot eğitim tesisleri genelinde, yılda 130.000'den fazla eğitim saati kapasitesi sunan 17 tam uçuş simülatörü ile uçuş becerilerini geliştirebilecekler.
Emirates, pilot işe alım çalışmalarını da hızlandırıyor. Emirates'in seçkin havacılar topluluğuna katılmak isteyen adaylar, 16 Ekim'deki çevrim içi bilgilendirme oturumuna bu web sitesini ziyaret ederek kayıt yaptırabiliyorlar.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik projeleri ile sektöre liderlik eden Anadolu Sigorta, Yüzde 30 Kulübü Türkiye’nin geleneksel üye buluşmasına katıldı. Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş, etkinlikte “Şirket içi politikalarımız ve uygulamalarımız sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliği için attığımız her adım bizi gurur duyduğumuz rakamlara eriştirdi” dedi.
Şirketlerin yönetim kurullarında ve üst yönetiminde kadın çalışan oranının en az yüzde 30’a çıkarılabilmesi için projeler yürüten Yüzde 30 Kulübü’ne 2023’te dahil olan Anadolu Sigorta, Yüzde 30 Kulübü Türkiye’nin geleneksel üyeler buluşmasına katıldı. 11 Ekim’de İş Bankası’nın ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte Anadolu Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tümsavaş, Anadolu Sigorta’nın toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalarını aktardı.
Tümsavaş “Anadolu Sigorta olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerimize yenilikçi ürün ve hizmetler sunarken ülkemizin toplumsal refahını artırmaya özen gösteriyoruz. Bu kapsamda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının ve kadınların iş hayatında daha çok yer almasının ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasını hızlandıracağına da yürekten inanıyoruz. Yönetim Kurulumuzdaki üyelerin %66’sı kadın. Bu oran, şirketimizin toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği önemin en açık göstergelerinden biri. Tüm çalışanlarımız arasındaki kadın oranı ise %52. Şirket içi politikalarımız ve uygulamalarımız sayesinde toplumsal cinsiyet eşitliği için attığımız her adım bizi gurur duyduğumuz bu rakamlara eriştirdi” dedi.
“Eşitlik Komitemizin koordinasyonunda #DahaEşit mottosuyla yürüttüğümüz kurum içi çalışmalar ile sektörümüze örnek oluşturuyoruz”
Konuşmasında Anadolu Sigorta’nın eşitliği kurum kültürü haline getirmek amacıyla ulusal ve uluslararası inisiyatiflere katılarak pek çok proje yürüttüğüne dikkat çeken Tümsavaş, şunları söyledi: “Ulusal ve uluslararası kuruluşlarla iş birliklerini önemsiyoruz. “Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Güçlenmesi Prensipleri”nin imzacısıyız. Geçtiğimiz sene, BM Kadın Birimi’nin düzenlediği Sözden Eyleme WEPs Programı’na katıldık. Sabancı Üniversitesi Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’nın da (BADV) katılımcıları arasında yer alıyoruz. Şirketimizin eşitlik konusundaki taahhütlerini içeren “Eşitlik Politikası”na, çalışanlarımıza yönelik cinsiyete dayalı her türlü şiddete karşı müsamaha gösterilmeyeceğini içeren bir madde ekledik. Gönüllü çalışanlarımızdan oluşan Eşitlik Komitemizin koordinasyonunda #DahaEşit mottosuyla yürüttüğümüz kurum içi çalışmalar ile sektörümüze örnek oluşturuyoruz. Tüm çalışanlarımızın katıldığı toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri düzenledik. İşe yeni başlayan arkadaşlarımızın oryantasyon eğitimlerinde de bu eğitim yer alıyor. Kadın yöneticilerimizin kariyerlerini desteklemeye yönelik “Kadın Liderler” programımız devam ediyor. Gelecekte de bu alandaki çalışmalarımızı sürdürürken sektörümüze liderlik edeceğiz.”
2017 yılında 8 kurucu üye ile yola çıkan Yüzde 30 Kulübü Türkiye, bugün 85 üyeye ulaşarak toplumsal cinsiyet eşitliği adına çalışmalarına devam ediyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:


Citroën Ami’nin Gelecek Vizyonunu Ami Buggy Vision ile Paris’te Gözler Önüne Serdi!

Otomotiv sektörüne getirdiği sıra dışı mobilite yaklaşımıyla dikkat çeken Ami, dünyanın en prestijli otomobil fuarlarından olan Paris Otomobil Fuarı’nda dördüncü yılını kutluyor. 65.000'in üzerinde kullanıcının gönlünü kazanan Ami'nin başarı hikayesi daha olgun ve arkadaş canlısı yeni bir yüzle devam ederken Citroën’i mikro mobilite yolunda yine liderliğe taşımaya hazırlanıyor. Fuar kapsamında 2025 yılında satışa sunulacak yeni Ami için özel bir ön gösterim ile Ami’nin gelecek vizyonunu gözler önüne seren konsept çalışması Ami Buggy Vision’da görücüye çıktı. Bu özel konsept, geleceğin mikromobilite yaklaşımını yansıtırken aynı zamanda Ami’nin geleceğine dair ipuçları da taşıyor. Citroën yaklaşık 6 metre yüksekliğindeki Ami Kulesi’nde Ami'nin 3 farklı karakteristik versiyonunu da sergileyerek 2024 Paris Otomobil Fuarı’nda adeta gövde gösterisi yaptı.

Citroën, geleceğin ulaşım vizyonunubugünden sunan ve mikromobilite alanında çığır açan Ami’nin bu yıl dördüncü yaşınıkutluyor. 65.000'in üzerinde kişinin gönlünü kazanmasının yanı sıra daha çok şehir hayatında otomotiv çeşitliğinin dengelerini değiştiren gerçek bir sosyal fenomen haline gelen Ami, hafif, elektrikli ve sessiz bir mobilite çözümünü erişilebilir kılarak dört tekerlekli bisiklet dünyasını yeniden yorumluyor. Ami, sahip olduğu birçok özellikle günlük yaşama özgürlük, bağımsızlık ve kolaylık getirmesiyle dikkat çekiyor: 2 kişilik, kullanımı kolay ve 45 km/saate kadar hız yapabiliyor, 75 km menziliyle büyük ölçüde mikro mobilite ihtiyaçlarıyla uyumlu ve standart bir prizden şarj edilebiliyor. Bu özellikleriyle Ami, üst üste dört yıldır global çapta mikromobiliteye öncülük ediyor ve farklı versiyonlarıyla her yaşam tarzına hitap ediyor.

Mikromobilitenin öncüsü Ami yenilenmiş 2025 versiyonuyla fuarın parlayan yıldızı haline geldi!

Citroën, 2024 Paris Otomobil Fuarına Ami’nin iki yeni versiyonunun dünya tanıtımı ile damga vurdu. Bunlardan ilkini temsil eden ve 2025 yılında satışa sunulacak olan yeni nesil Ami, Citroën standını renklendirdi. Yeni Ami’nin ön yüzünde özgün ve sempatik bir tasarımyer alırken, şık ama aynı zamanda yaramaz bir tarzı ortaya koyan çizgiler öne çıkıyor. Ami'nin ön tarafı artık daha yalın ve gergin iken ön camın altında, kapsülün bulunduğu eğimli bir bölüm markanın yeni logosunu sergiliyor ve dikey bir alana doğru uzanıyor. Yeni Ami, tasarımını daha tanımlanabilir hale getiren yeni ön ve arka tasarım detaylarına da kavuşuyor. Göz kapaklarını andıran siyah bir tasarımla çevrelenen farlar, ön camın tabanından yukarı doğru yükselerek yeni ve daha etkileyici bir bakış sunuyor. Yüksekte konumlandırılan farlar Ami’ye yeni bir ifade ve imaj kazandırıyor. Bu iki far, geniş bir gülümsemeyi andıran kabartmalı yeni bir kapsülle birbirine bağlanarak Ami'nin neşeli ve yardımsever tarafını güçlendiriyor. Bu da Ami’nin genel tasarımına olgunluk katıyor.

Ami’de yer alan yeni logo, yoldan geçenlere hitap ediyormuş izlenimi veren açılı bir konuma sahip olmasıyla öne çıkıyor. Önceki nesle kıyasla, tamponun alt bölümü daha az yuvarlak ve daha güçlü bir tasarıma sahip. Bu unsurlar, Ami'nin genişlik algısını artırırken, yolda daha olgun görünmesini sağlıyor ve aynı zamanda oyuncu karakterini güçlendiriyor. Ami, gövdeyi belirginleştiren yan cephesindeki çizgiyle efsanevi öncüsü 2 CV modeline bazı göndermelerde bulunuyor. Yeni model, geçen nisan ayında tanıtılan Night Sépia tarzını yansıtıyor. Dünya tanıtımı Paris'te yapılan yeni nesil Ami, mevcut boyutlarını korumaya da devam ediyor.

Yeni nesil modelde yer alan çamurluklar aynı zamanda ön sağ ve arka sol köşelerde kalıplanmış çizgilerle efsanevi 2CV modeline bir gönderme de bulunuyor. 1948 yılında doğan ikonik Citroën 2CV modelinin ön çamurluklarındaki girintiye göndermeler de bulunan detaylar Ami’nin yeni neslinin köklerine ne kadar sadık olduğunu gösteriyor. Aslında 2025 yılında bu iki ikonik model arasında 77 yıl gibi uzun bir süre olsa da yeni Ami, hem tasarım hem de setöre liderlik anlamında 2CV'nin izinden gidiyor ve onun DNA'sını bugüne taşıyor.

Citroën Ami Buggy Vision konsepti ile Ami’nin geleceğine yakından bir bakış sunuyor!

Özgünlüğü ve farklı karakteriyle Ami, tasarımcılara her zaman ilham veren fantastik bir oyun alanı görevi görüyor. 2025 model Ami’nin tamamen özgür bir tasarım çalışması olan Ami Buggy Vision konsepti de yine Citroën standında sergilenen ve dünya tanıtımı yapılan bir diğer model yeniliği oldu. Yeni Ami Vision’ın tasarım felsefesinde tasarımcılar Kitesurf temasına odaklandılar. Böylece yeni Ami Buggy Vision konsepti, plaja gitmek ve harika sörf seanslarının tadını çıkarmak üzere ideal bir yol arkadaşı olarak tasarlanmasıyla öne çıkıyor. Eğlenceli, yalın ve tamamen elektrikli olup doğanın kalbindeki açık hava etkinliklerine mükemmel uyum sağlıyor.

Daha dengeli bir duruş için daha geniş konumlandırılan ve aracın yerden yüksekliğini artıran ama aynı zamanda maceracı ruhunu da yansıtan özel lastikler Ami’nin deneyselliğini vurguluyor. Lastikler, daha iyi yol tutuş için artık daha kalın dişlere sahip ve ortada beyaz bir Citroën logosu yer alıyor. Bu da konsepte güçlü bir karakter kazandırıyor. Dayanıklılığı ve korumayı vurgulamak üzere uygulanan siyah çamurluk korumaları aracın açık hava ruhunu daha da güçlendiriyor. Özel tasarımlı beyaz çıkartmalar çamurluk korumalarında yer alıyor ve tasarımı tamamlıyor.

Yeni Ami Buggy Vision konsepti, çamurluklarında yer alan çizgileriyle efsanevi 2CV modelinin tasarımına göndermeler yapıyor. Ayrıca yukarı doğru katlanarak açılan camlar da Ami ve 2CV arasındaki benzerliği gözler önüne seriyor. Citroën tarihine gönderme yapan tasarım detayları, konseptte kullanılan özel cam teknolojisi sayesinde yuvarlak sarı farlara da yansıyor. Ayrıca macera gecenin sonuna kadar süreceği için Ami Buggy Vision, ön camın üzerindeki kapakta yer alan bir LED barla donatılmış durumda. İç mekanda yer alan Citroën Advanced Comfort® koltuklar, kapitone görünümüne ve konforuna sahip yeni koltuk minderleriyle 2 yolcuya da gelişmiş bir konfor ve yolculuk deneyimi sunuyor.

Citroën‘in 2024 Paris Otomobil Fuarı’ndaki gözdesi: Ami Kulesi!

Citroën yaklaşık 6 metre yüksekliğindeki Ami Kulesi’nde Ami'nin 3 farklı karakteristik versiyonunu da sergileyerek 2024 Paris Otomobil Fuar’ında gövde gösterisi yaptı. Bu kule Citroën standının girişindeki konumuyla ziyaretçileri sergilenen modelleri keşfetmeye davet ederken, geleceğin mikromobilitesine farklı Ami modelleriyle yeni bir ön gösterim sunabilme imkanı sağlıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Cat, Kırgızistan'daki faaliyetlerinin 20. yılını, Bişkek'te düzenlenen özel bir etkinlikle kutladı. Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı Özgür Günaydın’ın ev sahipliğinde ve ABD Bişkek Büyükelçiliği Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi Jaqueline White Menchaca’nın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Borusan Cat'in üst düzey yöneticilerinin yanı sıra müşteriler ve iş ortakları bir araya geldi.

"Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz" şirket amacıyla faaliyetlerini Türkiye'nin yanı sıra Kafkasya ve Orta Asya’da sürdüren Borusan Cat, Kırgızistan’daki faaliyetlerine başlamasının 20. yılını özel bir etkinlikle kutladı. Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı Özgür Günaydın’ın ev sahipliğinde ve ABD Bişkek Büyükelçiliği Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi Jaqueline White Menchaca’nın katılımıyla gerçekleşen etkinlik, misafirlere şirketin 20 yıllık yolculuğunu ve başarılarını anlatan filmin gösterimiyle başlarken; katılımcılar, bugüne özel olarak hazırlanan bir alanda Borusan Cat’in ürün, çözüm ve hizmetlerini deneyimledi. Etkinlik, Balykchy Atölyesi’ne yapılan çevrimiçi tur ve pasta kesimiyle sona erdi.

Özgür Günaydın: "Mükemmeliyete olan bağlılığımız hiç değişmedi”

Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı Özgür Günaydın etkinlikte yaptığı konuşmada, "Borusan Cat olarak Kırgızistan’daki yolculuğumuza 2004 yılında başladık. Bu süre zarfında çok şey değişti: Teknolojiler, pazarlar, yaklaşımlar… Ancak mükemmeliyete olan bağlılığımız hiç değişmedi. Her gün, ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz’ şirket amacımız doğrultusunda müşterilerimizin işlerinin sürekli olarak büyüyebilmesi için en iyi ve en hızlı çözümleri sunma amacıyla çalışıyoruz. Yıllar içerisinde, müşteriye zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan Boom360 uygulaması, Müşteri Değer Anlaşmaları (CVA), Çevrimiçi Yedek Parça Satış Mağazası (PCC) ve makine ve komponentlere ikinci ömrü veren Borusan Cat B’Daha inisiyatifi gibi birçok eşsiz çözümü hayata geçirdik. Bugüne kadar, ürün yelpazemizi genişleterek teknik bakım hizmetleri ve yedek parça temini gibi hizmetler sunmaya başladık ve inşaat ve madencilik endüstrilerinde en iyi sonuçları gösterdik. Borusan Cat olarak, ülkenin ve şirketimizin potansiyeline olan inancımızdan hiç şüphe duymadık ve her zaman geleceğe güvenle baktık. Borusan Cat Kırgızistan olarak, ülkedeki iş pazarında güvenilir bir çözüm sağlayıcı olarak tercih ediliyor ve sektörümüzde öncü olmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Batyrzhan Serik: “En iddialı projeleri hayata geçiren büyük ve güçlü bir ekibin parçasıyız”

Günaydın’dan sonra söz alan Borusan Cat Kırgızistan Ülke Lideri Batyrzhan Serik ise, "Bugün bizim için özel bir gün; şirketimizin 20. yıl dönümünü kutluyoruz. Bu 20 yıl sürekli büyümenin, zorlukların üstesinden gelmenin ve birçok zaferin yolculuğu oldu. Birlikte attığımız ilk adımlardan, bugün sektöründe saygı duyulan büyük bir şirket olmaya uzanan büyük bir yol katettik. İş yapış biçimimizde her zaman şu ilkelere bağlı kaldık: Çalışma arkadaşlarımız için güvenli çalışma koşullarını gözetmek, çevreyi korumak ve çalışanların gelişimine sürekli olarak yatırım yapmak. Bugün gururla söyleyebiliriz ki hepimiz, en iddialı projeleri hayata geçiren büyük ve güçlü bir ekibin parçasıyız. Önümüzde daha yeni başarılar ve zaferler olduğunu biliyoruz.” şeklinde konuştu.

                                                                                                                                        

 

Borusan Cat Hakkında

“Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” şirket amacı ile Türkiye dışındaki operasyonları Kafkasya ve Orta Asya’da bulunan Türkiye merkezli Borusan Cat, 3.000 çalışma arkadaşıyla inşaat, madencilik, enerji ve ulaşım endüstrilerinde faaliyet gösterir. Caterpillar ürünlerinin yanı sıra dünyanın önde gelen jeneratör markalarından FG Wilson’un da distribütörlüğünü yürütür.

Sürdürülebilirliği işinin odağına alanın Borusan Cat, ‘‘Sıfır Atık’’ sertifikalı tesisleri ve CRC adını verdiği Revizyon Merkezleri'nde, aşınmış veya ömrünü tamamlamış makine ve/veya parçalara yeni bir hayat sunarak, her yıl binlerce ton atığı döngüsel ekonomiye kazandırır.

Yalnızca bir distribütör değil, aynı zamanda güvenilir bir ‘'çözüm ortağı'’ olmak için çalışan ve dijital uygulamalarını bir dönüştürücü olarak kullanan Borusan Cat’in 10’dan fazla süreci tamamlanan/devam eden patent ve marka tescili bulunur.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketlerinden biri olan PepsiCo, PepsiCo Pozitif (Pep+) stratejisinin kapsamındaki proje ve iş birliklerine yenilerini eklemeye devam ediyor.
Tarımsal tedarik zincirimizdeki ve topluluklarımızdaki 250 binden fazla kişinin geçim kaynaklarını iyileştirmeyi hedefleyen PepsiCo Vakfı, Türkiye'de 35 milyon TL bütçeli "Dünyayı Besleyen Kadınlar” projesiyle Adana'daki kadın çiftçi ve üreticileri destekliyor. PepsiCo Vakfı'nın desteği ve CARE Türkiye iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında 450 kadın çiftçi ve üreticiye hibe sağlanıyor. Sürdürülebilir tarım teknikleri, cinsiyet eşitliği, dijital pazarlama ve iletişim teknikleri gibi eğitimler aracılığıyla toplam 35 binden fazla kadın çiftçi ve üreticinin projeden faydalanması bekleniyor.
Proje, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesine odaklanarak dünya çapında yoksullukla mücadele eden 75 yıllık küresel bir dernek olan CARE iş birliğiyle yürütülüyor. PepsiCo Vakfı, 2018'den bu yana küresel yoksullukla mücadele eden bir kuruluş olan CARE ile Dünyayı Besleyen Kadınlar programında ortaklık kuruyor ve Türkiye programın sekizinci uygulayıcı ülkesi.
Depremden etkilenen illerden biri olan Adana'da gerçekleştirilen "Dünyayı Besleyen Kadınlar” Projesi ile küçük ölçekli kadın üreticilerin desteklenmesi sağlanarak kırsal alanlarda güvenli bir gıda ağı oluşturulması hedefleniyor. Proje Türkiye’de, PepsiCo Türkiye, PepsiCo Vakfı ve CARE Türkiye’nin yanı sıra uluslararası sivil toplum kuruluşları, BM Koordinasyon Organları ile iş birliği içinde gerçekleştirilecek. Adana Valiliği, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Belediyelerimiz başta olmak üzere tarım alanında destek sağlayan kuruluşlar ve çiftçi birlikleri ile koordinasyon halinde yürütülecek.
 
PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen: “Kadınların ektiği tohumlarla hayata geçirdiğimiz bu projeyle sürdürülebilir ve güvenli gıda ağı için yeni umutlar yeşerteceğiz.”
Dünyayı Besleyen Kadınlar projesi kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, “PepsiCo olarak depremden etkilenen ve aynı zamanda Türkiye’deki altı fabrikamızdan birinin yer aldığı Adana’da böyle bir proje yapmaktan ve bunu 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçi Günü’nde duyurmaktan mutluluk duyuyoruz. Projenin hayata geçmesinde büyük emekleri olan Adana Valiliği (Yatırım İzleme ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığı), Yüreğir ve Ceyhan Kaymakamlıkları, Adana İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri, Adana Büyükşehir Belediyesi ile Yüreğir Belediyesi ve Ceyhan Belediyesi başta olmak üzere tarım alanında destek sağlayan kuruluş ve çiftçi birliklerine teşekkür ederim.
PepsiCo olarak Türkiye’de deprem sonrasında tarımda yaşanan sıkıntıların iyileştirilmesi için çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl Hatay’da gerçekleştirdiğimiz “Lay’s Ortak Hareket, Yeniden Bereket Projesi”nden sonra “Dünyayı Besleyen Kadınlar” projesini de Adana’da hayata geçirerek; tarım alanında yaptığımız katkıyı daha da büyütmek istiyoruz. PepsiCo olarak PepsiCo Pozitif (Pep+) strateji kapsamında hem pozitif tarım hem de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu proje de bizim bu yaklaşımlarımızla örtüşen, bizim bu konudaki çalışmalarımızı destekleyen çok önemli bir proje. Bugün belki tam olarak farkında değiliz ama cinsiyet eşitsizliğinin en çok görüldüğü alanlardan biri de tarım. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) tarımda kadınların durumunu incelediği rapora göre tarımda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı ekonomik kayıp 1 trilyon doları buluyor. Tarımda bir değişim istiyorsak ve bu konuda daha hızlı yol almayı amaçlıyorsak küçük ölçekli üreticileri, özellikle de kadın üreticileri güçlendirmemiz gerekiyor. Tarımda üretilecek bu tür projelerin, toplumsal cinsiyet eşitliğiyle ilgili birçok projeden daha etkili ve faydalı olduğu açık bir şekilde görülüyor. Bu sebeple biz de bu projede küçük ölçekli üreticilere yönelerek bu dayanıklılığı ve direnci artırmak istiyoruz. PepsiCo Türkiye olarak tarım alanında deneyimli, yaklaşık 300 kişiden oluşan bir Agro ekibimiz var. Türkiye’de 20 şehirde, toplam 5.000 hektar alanda 200’ün üstünde çiftçiyle sözleşmeli olarak, sürdürülebilir tarım modeliyle çalışıyor, yenileyici tarım odaklı birçok proje gerçekleştiriyoruz. Bu konudaki tecrübe, deneyim ve bilgi birikimimizi bu projeye aktarmaya hazırız. İnanıyorum ki kadınların ektiği tohumlarla hayata geçirdiğimiz bu projeyle, tarımda cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırılması yolunda önemli kazanımlar sağlarken aynı zamanda sürdürülebilir ve güvenli gıda ağı için yeni umutlar yeşerteceğiz.” dedi.
PepsiCo Vakfı Uluslararası Programlar Kıdemli Direktörü Hatim Khan, "PepsiCo Vakfı'nda, Dünyayı Besleyen Kadınlar gibi yerel, öncü ve kalıcı programlar aracılığıyla küresel gıda sistemindeki eşitsizlikleri ele almaya ve sürdürülebilir, ölçeklenebilir değişimi yönlendirmeye odaklanıyoruz," dedi. "Daha fazla kadın çiftçiyi güçlendirmek, sürdürülebilir çiftçilik uygulamaları geliştirmek ve tarımda cinsiyet normlarını yeniden tanımlamak için CARE ile ortaklaşa yürüttüğümüz bu programa Türkiye'yi sekizinci ülkemiz olarak eklemekten heyecan duyuyoruz."
CARE Türkiye Ülke Temsilcisi Zena Ni- Dhuinn Bhig: "Kadın güçlendiğinde, toplum güçlenir. Bu proje, sadece verimliliği artırmakla ilgili değil; hizmet ettiğimiz topluluklarda hayatları dönüştürmek ve yoksulluk döngüsünü kırmakla ilgilidir. Güçlenen kadınlar, toplulukları güçlendirir. Sürdürülebilir tarım, kadınları güçlendirmekle başlar. Her kadının ve kadın çiftçinin dünyayı değiştirme potansiyeli vardır. Bu ortaklık sayesinde PepsiCo, kadın çiftçilerin geçim kaynaklarını iyileştirmek için ihtiyaç duydukları araçları, eğitimleri ve hibe desteklerini sağlayarak kadınları güçlendirmeye olan bağlılığını göstermektedir. PepsiCo’nun toplulukları kalkındırma konusundaki kararlılığı, CARE’in dayanıklılığı artırma ve sürdürülebilir büyümeyi teşvik etme konusundaki ortak vizyonuyla örtüşüyor. PepsiCo’nun toplulukları güçlendirme konusundaki kararlılığı ise, CARE olarak kadın çiftçileri destekleme misyonumuzla bir uyum içindedir."
Proje ile 35 bin kadın üreticiye erişilecek
Yaklaşık iki yıl sürecek proje ile tamamı kadın olan 35 binden fazla kişiye doğrudan ve aileleriyle birlikte yaklaşık 140 bin kişiye dolaylı olarak erişim sağlayarak çiftçilerin geçim kaynaklarının iyileştirmelerine destek olunacak. Tarımın rehabilitasyonu, küçük ölçekli çiftçilerin geçim kaynaklarının iyileştirilmesi, toprağa, girdiye, pazara, finansmana erişiminin iyileştirilmesi konusunda birçok adım atılacak. Bu çerçevede, Adana ilindeki küçük ölçekli üreticilerin ve özellikle kadın çiftçilerin daha güvenli ve dayanıklı geçim kaynaklarına ve gıda, beslenme ve su güvenliğiyle ilgili bilgi sahibi olmasının sağlanması hedefleniyor.
Arazisi olmayan kadın çiftçilere üretim fırsatı sağlanacak
Proje kapsamında hayata geçirilecek uygulama arazisi ile toprağa erişimi olmayan fakat çiftçilik yapmak isteyen kadın üreticilere tarım faaliyetlerini gerçekleştirmeleri için fırsat sağlanacak. Yaklaşık 50 dönümlük uygulama arazilerine kadın çiftçiler patates, mısır ve brokoli ekimi yapabilecek. Bunun yanı sıra kadın kooperatifleri aracılığıyla kadın çiftçilere tohum, ekipman, gübre gibi tarımsal girdiler sağlanacak.
Projeye Adana ilinde Ceyhan ve Yüreğir ilçelerinde yaşayan çiftçi kadınlar, çiftçi kadın grupları ve kadın kooperatifleri katılabilecek. Bölgede kadınların satış ve pazarlama faaliyetlerini gerçekleştireceği platformlar aracılığıyla ürettikleri ürünlerin tüketicilerle buluşturulması sağlanacak. Proje kapsamında gıda ve tarım fuarları aracılığıyla kadın üreticiler Adana halkıyla buluşturulacak ve böylece kadın üreticilerin iletişim ağının artırılması sağlanacak.
 
 
Mobil tohum arabasıyla tohum dağıtımı yapılacak
Yerel yönetimlerle iş birliği içerisinde yapılan kompost tesisleri ile gıda atıkları gübreye dönüştürülecek ve bölgedeki çiftçiler bu sayede ücretsiz gübre temin edebilecek. Yine yerel yönetimler iş birliğiyle hayata geçirilecek mobil tohum arabası ile çiftçilere tohum dağıtımı yapılacak, çiftçiler arası tohum takası ve atalık tohum kullanımının teşviki sağlanacak.
Öncü kadın üreticiler aracılığıyla sürdürülebilir uygulamalar teşvik ediliyor
Projenin hedeflerine ulaşmak için üreticilerin sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimseme kapasiteleri artırılıyor, arazilere erişimi güvence altına alacak uygulamalar geliştiriliyor, öncü kadın üreticiler aracılığıyla sürdürülebilir uygulamalar teşvik ediliyor. Öncü kadın üreticiler ile, bölgedeki kadın üreticilere Türkiye’deki hibe fırsatlarıyla ilgili bilgilendirmeler yapılıyor. Dünyanın farklı ülkelerinde başarıyla uygulanan Çiftçi Tarla ve İşletme Okulu (FFBS) modeli yaklaşımı merkeze alınıp katılımcıların üretim kapasiteleri geliştiriliyor.
Projenin hedefleri
Tarımın rehabilitasyonunu amaçlayan hedefler:
• Kadın çiftçi ve üreticilerin geçim kaynaklarını korumak,
• Arazisi olmayan kadın çiftçilere uygulama arazisi aracılığıyla üretim fırsatı sağlanması,
• Kadınların güçlenmesinin teşvik edilmesi,
• Kadın çiftçilerin ve kooperatiflerin pazarlara erişiminin artırılması,
• Topluluklarda gıdaya erişimin iyileştirmesi ve gıda ve tarımla ilgili bilgilendirilmesi,
• Projenin etkisinin yerel yönetimler, üniversiteler, kadın kooperatifleri ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliğiyle çoğaltılması amaçlanıyor.
Dünyayı Besleyen Kadınlar hakkında daha fazla bilgi için www.pepsicofoundation.com ve www.Care.org adreslerini ziyaret edin. Pep+ hakkında daha fazla bilgi için burayı ziyaret edin.