Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanındaki 50 yılı aşkın tecrübesiyle sektörün öncü şirketlerinden Yorglass, Avrasya Cam Fuarı’nda sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarıyla öne çıkan şirket fuarda; satina camlar, dekoratif camlar, SafeSky, YorMat ve YorLux başta olmak üzere birçok ürünü ile dikkat çekti. Fuar boyunca özellikle uluslararası katılımcılar tarafından yoğun ilgi gören Yorglass, hem ülke ekonomisine katkı sağlamak hem de sektördeki konumunu güçlendirmek adına ihracat pazarını genişletme fırsatı elde etti.
Cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi Yorglass, bu yıl 14. kez düzenlenen ve yapı sektörünün en prestijli etkinliklerinden biri olarak kabul edilen Avrasya Cam Fuarı’na katıldı. İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarda, 13 bini yurt dışından olmak üzere 65 bini aşkın ziyaretçi yer aldı. Ar-Ge çalışmaları sonucu inovatif birçok ürüne imza atan Yorglass, fuarda; satina camlar, dekoratif camlar, YorMat ve YorLux gibi ürün gruplarının yanı sıra yenilikçi ürünü SafeSky ile dikkat çekti.
“Yeni iş birlikleri için önemli adımlar attık”
Sürdürülebilirlik ve inovasyonu ön planda tutan yaklaşımlarını fuar boyunca ortaya koyduklarını belirten Yorglass Yönetim Kurulu Başkanı Semavi Yorgancılar; “Uluslararası fuarlar ihracat yapan firmalar için büyük fırsatlar sunuyor. Bu noktada Avrasya Cam Fuarı’nı, cam ve cam ürünleri sektöründe yer alan firmalar için önemli bir buluşma noktası olarak görüyoruz. Fuarda şirket olarak yeni iş birlikleri için önemli adımlar atma fırsatı elde ettik. Ayrıca katılımcı ve ziyaretçilerden aldığımız geri bildirimlerin de ürün geliştirme ve iyileştirme noktasında bize yol gösterici olacağına inanıyoruz” dedi. 60’a yakın ülkeye ulaşan geniş ağı ile sektörünün ihracat devi bir şirket olarak global pazarlarda büyümeye verdikleri önemin altını da çizen Semavi Yorgancılar; “Hem ülke ekonomisine ve istihdamına katkı sağlamak hem de sektördeki rekabet gücümüzü artırmak adına ihracatı çok önemsiyoruz. Yurt dışı müşterilerimize ulaştırdığımız ürünlerimizle sektörde yüksek kaliteyi ve güveni temsil ediyoruz. Ayrıca, global pazarlarda Yorglass’ın sürdürülebilirlik anlayışını ve inovatif çözümlerini tanıtmak için uluslararası fuarlar bizim için çok değerli. Bu platformlar sayesinde yeni iş bağlantıları kurarak, ihracat hacmimizi genişletmeyi ve markamızı dünya çapında daha da bilinir hale getirmeyi hedefliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Yorglass Hakkında:?
Temelleri 1974’te atılan Yorglass, endüstriyel cam işleme ve düz cam ticareti alanlarındaki tecrübesiyle sektöre öncülük ediyor. Global ve güvenilir tedarikçi olma nedeni doğrultusunda ürettiği zengin ürün çeşitlerini hem iç pazara hem de 6 kıtaya ulaştıran Yorglass, 150'den fazla farklı cam türü ve dünyanın her yerinden 70'in üzerinde tedarikçisi ile geniş bir alana hizmet veriyor. Bugün itibarıyla üretim ve ticari çalışmalarını; Yorglass Ticaret, Yorglass Satina, Yorglass Ticari Soğutucu ve Yorglass Beyaz Eşya iş üniteleri altında Türkiye’nin beş farklı şehrinde kurulu yedi tesisinde gerçekleştiren şirket, ürünlerini 60’a yakın ülkeye ihraç ediyor. Sektördeki 50. yılını kutlayan Yorglass, Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde 30 milyon euro yatırımla hizmete sunduğu Çamaşır Makinesi Kapak Camı İşletmesi ile üretmek ve sürdürülebilir bir değer yaratmak için çalışmalarını sürdürüyor.??
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Düşen sıcaklıklarla beraber kar ve buz gibi olumsuz hava koşulları sürüş güvenliğini doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, yol ve yolcu güvenliği açısından ticari araçlar için zorunlu kılınan kış lastiği uygulaması 1 Aralık itibarıyla başlıyor. Kış lastiğine geçiş yaparken doğru tercihler yapmanın hem güvenlik, hem de yolculuk konforu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, “Kar lastiği olarak da anılan kış lastiklerinin sadece kar yağarken değil tüm kış şartlarından güvenli sürüş için gerekli olduğunu bilmek ve buna göre hareket etmek gerekiyor” dedi.
Şehirlerarası yük ve yolcu taşıyan ticari araçlar için valiliklerce belirlenen illerde kış lastiği takma zorunluluğu her yıl 1 Aralık'ta başlıyor. Buna göre, yolcu ve yük taşımacılığında kullanılan ticari araçların her yıl 1 Aralık ile 1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği sertifikası taşıyan lastik kullanması gerekiyor. Özel otomobiller için ise yasal zorunluluk olmasa da kış lastiği kullanımı öneriliyor. Zorunlu olduğu halde araçlarına kış lastiği takmayan ticari araç sürücülerine 2024 yılı için 4 bin 69 lira para cezası uygulanacak. Kış lastiği ile ilgili ceza tutarı açıklanacak yeniden değerleme oranı çerçevesinde 1 Ocak 2025 itibarıyla güncellenecek.
Mevsimine uygun lastik kullanımının yol ve yolcu güvenliği için hayati bir rol oynadığına dikkat çeken Petlas, kış mevsimine uygun lastik kullanımının sadece ticari araçlar için değil trafikte seyreden tüm araçların güvenliği için son derece önem taşıdığına dikkat çekerek, sürüş güvenliği için lastik ve araçla ilgili dikkat edilmesi gereken noktaları anlatıyor.
“Kış lastiği sadece kar yağarken kullanılmaz”
Doğru lastik kullanımının araç güvenliğini sağlayan temel unsurlardan olduğunu belirten Petlas Pazarlama Müdürü Esra Ertuğrul Boran, "Bahar ve yaz aylarında kullandığımız standart yaz lastiklerinin performansı ağır kış şartlarında yeterli olmuyor. Kar lastiği olarak da anılan kış lastikleri bilinenin aksine yalnızca karlı ve buzlu yol koşullarında kullanılmak üzere değil, sıcaklığın 7 derecenin altına düştüğü değişken hava ve yol koşullarında aracın dengeli ve güvenli hareket etmesini sağlamak için tasarlanmışlardır. Kış lastikleri özel olarak geliştirilmiş tasarımı ve hamuru ile en düşük hava sıcaklıklarında bile yumuşaklığını ve dayanıklılığını korur. Yaz lastiği ise soğuk havada sertleşir. Kış lastiğini yaz lastiğine göre üstün kılansa sürücüleri en çok zorlayan ıslak, çamurlu, kaygan, karlı, erimiş karlı ve buzlu zeminlerde kış lastiklerindeki özel karışımın lastiğin sertleşmesini engelleyerek, güçlü çekiş, güvenli frenleme ve viraj alma özellikleriyle dengeli ve konforlu sürüş sağlamasıdır” diye konuştu.
“Karlı ve buzlu havalarda lastik basıncını düşürmeyin”
Kış lastiği kullanımına dair önemli noktalara dikkat çeken Boran, şöyle devam etti: "Kışın güvenli bir sürüş için araçtaki dört lastiğin de aynı marka ve desende olması gerekiyor. Karlı ve buzlu yollarda için lastik basıncının düşürülmesi yaygın bir yanılgıdır; lastiklerin hava basınçları mutlaka araç üreticisinin önerdiği değerlerde tutulmalıdır. Ayrıca kış lastiklerinin orijinal ekipman ebadında olması güvenliği artırır. Kışın kış lastikleriyle yol almak, zorlu zeminlerde daha az patinaj ve daha iyi yol tutuşu sağlayarak yakıt tasarrufuna da katkıda bulunur. Bununla beraber kış lastiklerinin yaz mevsiminde kullanılması fren mesafesini uzatarak konforu azaltır, lastiğin ömrünü kısaltır ve yakıt tüketimini artırır. Bu nedenle kışın kış lastiği, yazın yaz lastiği kullanmak hem güvenlik hem de ekonomi açısından en doğru tercihtir."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
TÜSİAD'ın Türkiye sanayisinin dönüşümüne destek sağlayabilmek amacıyla yürüttüğü TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı'nın (TÜSİAD SD2) STEP (Sanayi-Teknoloji Entegrasyon Programı) etkinliği gerçekleştirildi. Dijital dönüşüm projeleri için şirket eşleşmelerinin belirlendiği STEP'te alanında uzman isimlerle şirketler için önemli başlıklar ele alındı.
TÜSİAD SD2, teknolojik arayışı olan şirketlerle teknoloji üreten KOBİ'leri ve dijital dönüşüm ekosisteminin aktörlerini yine STEP'te buluşturdu. TÜSİAD SD2'nin son çağrı grubunda yer alan şirketler teknoloji partnerlerini seçerek eşleşmelerini gerçekleştirirken STEP'in katılımcı şirketleri arasında da ikili görüşmeler ve networking gerçekleşti. Katılımcılar teknoloji şirketlerinin dijital çözüm sunumlarını izleme fırsatı buldu.
Programda ayrıca, her dönem olduğu gibi dijital dönüşüm alanında deneyim paylaşımı amacıyla şirketlere yönelik önemli konu başlıkları ele alındı.
23 konuşmacının görüş ve önerilerini paylaştığı STEP oturumlarının başlıkları şunlar oldu: “TÜSİAD'ın Dijital Dönüşüm Perspektifi”, “TÜSİAD SD²'de 2025'e Bakış”, “Teknoloji Kullanıcısının Yol Haritası ve İnovasyon Yaklaşımı”, “Üretken Yapay Zekanın Türkiye'deki Ekonomik Potansiyeli”, “Akıllı Fabrika Uygulamaları ve Geleceğe Bakış “ “Otomotiv ve Perakendede TÜSİAD SD² Uygulamaları”, “Sektör ve Teknoloji Perspektifinden Sürdürülebilirlik”, “Yapay Zeka ve Verinin Kullanımı & Hukuk ve Güvenlik Boyutu”, “Tedarikçinin Sahadan Müşteri Notları ”, “Tedarik Zincirinde İzlenebilirlik: Sürdürülebilirlik için Farkındalıktan Uygulamaya Giden Yolda Neredeyiz?”, “Tedarik Zincirinde TÜSİAD SD² Uygulama Örneği”, “ From Hardware To Software Driven Industries”, “TÜSİAD'ın İkiz Dönüşüm Vizyonu”.
Etkinliğin açılış konuşmalarını, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci ve TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı Onur Eren yaptı. Kapanış konuşmasını ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan gerçekleştirdi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan kapanış konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Yeşil ve dijital dönüşüm, gündemimizin en önemli üst başlıklarından birisi. Küresel tedarik zincirlerine etkin bir şekilde entegre olmak, AB pazarı başta olmak üzere küresel pazarlarda rekabetçiliğimizi korumak için ikiz dönüşüm üzerinden yaratılan yüksek katma değerli üretim hedeflerimizi önceliklendirmeliyiz. Yatırım ekosisteminin katma değerli ve ileri teknolojili üretime yoğunlaşmasını sağlarken yeşil ve dijital dönüşüm unsurlarını gözetmeli, değer zincirinin kritik halkaları olan KOBİ'leri stratejik konumda ele almalıyız. KOBİ'ler düzeyinde bu yatırımların gerçekleştirilebilmesine imkan sağlayacak teşvik mekanizmalarının geliştirilmesini bu nedenle kritik önemde görüyoruz. KOBİ'lerimizi bütüncül bir yaklaşımla yeşil kalkınma çerçevesi hakkında bilgilendirmek, ihtiyaç duydukları kaynakları erişilebilir kılmak ve yeşil üretime entegre etmek için politika ve teşvikler tasarlamanın önemini vurguluyoruz.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Dijital Türkiye Yuvarlak Masası Başkanı Perihan İnci konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“TÜSİAD olarak sektörlerin dijitalleşmesini, dijital yetkinliklere sahip insan kaynağını, veri koruma ve teknoloji hukuku, AB'nin stratejileri ve planlamaları gibi dijital dönüşümün tüm boyutlarını ele alarak bu sürecin her yönünü dikkatle inceliyoruz. TÜSİAD tarafından yapılan tüm çalışmalarda ortaya konan, teknoloji alanında arz ve talep buluşmasında yaşanan kopukluk sorununun çözümüne katkı hedefiyle TÜSİAD SD2 Programını 2018 yılında hayata geçirmiştik. Teknoloji kullanıcılarının ihtiyaçlarının anlaşılması, teknoloji üreten KOBİ'lerin geliştirdikleri çözümleri tanıtma imkanı bulması ve uzun süreli iş birlikleri kurma fırsatları sunması, programın etkisini daha da güçlendirdi. Bugün geldiğimiz noktada, bu vizyonumuzun önemli ölçüde hayata geçtiğini görmek bizi son derece memnun ediyor.”
TÜSİAD SD2 Görev Gücü Başkanı Onur Eren konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“2018'de başlattığımız TÜSİAD SD2'nin bugün gerçekten misyonunu gerçekleştirdiğini görmek bizleri çok mutlu ediyor. TÜSİAD SD2 7. Yılını tamamlarken platformdaki 1.344 Teknoloji Kullanıcısı temsilcisi ve 2.443 kayıtlı Tedarikçi ile büyüyen bir ekosistemi temsil ediyor. Yanı sıra, içeriğindeki 638 tedarikçi çözümü ve 160 müşteri sunum videosu ile ülkemizde tek örnek olan bir veri tabanına sahip. 2025'te ana hedefimiz, Teknoloji Kullanıcısı şirketlerin TÜSİAD SD2'yi kendi teklif alma platformu olarak kullanması olacak. Ayrıca, tedarikçilerimiz için hem yatırım arayışına hem global pazarlara erişimlerine destek sağlayacak yeni çalışmalarımız olacak.”
Etkinlikte eşleşen teknoloji kullanıcı şirketler ile teknoloji tedarikçileri şöyle;
Teknoloji Kullanıcıları Teknoloji Tedarikçileri
Akçalı Boya Niso
GDZ Açık Atölye
Light Eagle 3PMetrics
ODE Mechanica
Pulseven Rea Teknoloji & Brev Bilişim
Temsa MDP Group
Türk Traktör Basefy
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yurt içi ve yurt dışındaki 160 mağazasıyla 'Türkiye'nin Saatçisi' olarak anılan Saat&Saat, yılın ilk yarısını saat sektörünün büyümesine işaret eden başarılı bir performansla kapattı. Şirket, 2024'ün ilk yarısında adet bazında %26,4 büyüme sağladı. Saat&Saat Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, "doğru fiyatlandırma ve her bütçeye uygun ürün yelpazemiz sayesinde tüketiciye ulaşarak büyümeyi sürdürüyoruz" bilgisini paylaştı.
Dünyada ve Türkiye'de saatlere olan ilgi ve talep azalmadan devam ediyor. Dijitalleşmenin yükselmesi ve yoğun cep telefonu kullanımına rağmen, her tür ve segmentten kol saati geniş kitlelerce beğeniyle kullanılıyor. Saat&Saat, bugün 160 mağazası ve online satış yerleri ve bayileriyle 30'dan fazla markanın ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Kurulduğu 1994 yılından bu yana dünyaca ünlü saat markalarının distribütörlüğünü yapan ve 'Türkiye'nin Saatçisi' olarak anılan Saat&Saat, yılın ilk yarısındaki satış performansını ve sektöründeki genel durumu paylaştı.
Satış kanallarımız
Marka portföyüne dünya çapında tanınmış 3 yeni markayı; Ebel, Tory Burch, Ferragamo'yu ekleyen şirket, yurt içi ve yurt dışındaki; kendi işlettiğimiz, franchise ve shop-in-shop mağazalarımız olmak üzere toplamda 160 mağazada, 758 bayi ve zincir mağaza satış noktası, www.saatvesaat.com.tr ve 11 e-pazaryerinden oluşan dağıtım ağı aracılığıyla Türkiye dahil 40'dan fazla ülkede ürünlerini müşterilere sunuyor.
Sektör büyümesinin üzerine çıkmayı hedefliyor
Saat sektörü; kullanım alanlarına, özelliklerine, işlevlerine ve trendlere göre ayrılan geniş çeşitlilikleriyle dünya çapında en popüler aksesuar sektörü olarak kabul ediliyor.
TUİK' e göre; Türkiye saat ithalatı 2023 yılında 392 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılının ilk 9 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 13.5 büyüyerek 327 milyon USD ye ulaşmıştır. KPMG raporuna göre saat ithalatının 2024 yıl sonunu %16 büyüme ile 455 milyon USD ile kapatacağı öngörülüyor. Saat&Saat ise yıl sonunda ithalat büyüme hedefini 39,4 olarak öngördüğünü dile getiren Ramazan Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: "Saat&Saat, her bütçeye uyum sağlayabilecek, farklı segmentlerde ürünler sunan geniş bir portföye sahip. Bu sayede tüketiciye ulaşmakta güçlük çekmiyoruz. Doğru fiyatlandırmalarla her bütçeye uygun ürünleri müşterilerimizle buluşturmaya devam ediyoruz."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kale Grubu’nun, sosyal girişimcilik ekosistemine gençleri de dahil etmeyi amaçladığı ve birlikte bugünün ve geleceğin sorunlarına çözüm aramaya odaklandığı ‘Hayata Değer Üniversite Buluşmaları’nın ilk durağı Çanakkale’de oldu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen buluşmada, eski sistemlerin ve düşünce kalıplarının yerini yeni bir anlayışa bırakması gerektiği belirtilerek, bu paradigma değişiminde sosyal girişimcilere ve gençlere düşen rol tartışıldı.
Türkiye'nin önde gelen sanayici ve iş insanlarından biri olarak, sadece ekonomik büyümeyi değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilincini de ön planda tutan bir girişimcilik anlayışına sahip kurucusu Dr. (h.c.) İbrahim Bodur’un izinden giden Kale Grubu, yaşadıkları dünyanın sorunlarına karşı duyarlı ve çözüm odaklı olan gençlerle birlikte toplumsal dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyor. Grup, bu doğrultuda farklı alanlarda çalışan sosyal girişimcileri bir araya getirerek bilgi paylaşımı ve iş birliği ortamı yaratan, gençlerin enerjisi ve yenilikçi fikirleriyle sosyal girişimcilik ekosistemine yeni bir soluk kazandırmayı amaçladığı ‘Hayata Değer Üniversite Buluşmaları ile Türkiye’ye yayılıyor.
Sosyal girişimciler ile sosyal girişimcilik alanıyla tanışmak isteyen üniversite ve lise öğrencilerini bir araya getiren ‘Hayata Değer Buluşması’nın Anadolu’daki ilk durağı, Kale Grubu’nun da doğup büyüdüğü Çanakkale oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin iş birliğiyle düzenlenen buluşmada, dünyanın karşı karşıya olduğu küresel sorunlar ve belirsizlik haline çözüm bulmak için gençlerle birlikte yaratılacak ‘Yeni Paradigma’nın temel adımları tartışıldı.
Moderatörlüğünü Onarım Atölyesi Kurucusu Ekin Al’ın üstlendiği Hayata Değer Buluşmasının açılış konuşmasını, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu yaptı. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen Hayata Değer Buluşmasında, geçmişin hatalarından ders alınarak çok daha sorumlu bir yaklaşımın benimsenmesi, yeni paradigmanın sadece ekonomik kazanç değil, insan hakları, çevre ve sosyal adaleti önceliklendiren değerleri benimsemesi gerektiği konuşuldu.
Sosyal girişimciler ve gençler paradigma değişiminin merkezinde…
Hayata Değer Buluşması birbirinden çarpıcı oturum ve konuşmalara sahne oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Dr. Ayşe Gülce Uygun ve Kale Grubu Kurumsal İletişim ve Etki Yatırımları Bölüm Başkanı Rana Birden’in katılımıyla ‘Çanlar Kimin için Çalıyor? Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?’ başlıklı oturum gerçekleştirildi.
İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Dr. Ali Ercan Özgür’ün yönetiminde yapılan ‘Küreselden Yerele Dönüşüm: Kesişim Noktasında Çanakkale’ başlıklı oturumda; Çanakkale Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Recai Başaran, Çanakkale Bienali İnisiyatifi Yönetici Küratör ve Eş Direktörü Deniz Erbaş ve Nevruz Köyü Kadınları Kooperatif Başkanı Canan Aydın’ın katılımıyla küresel sorunlara yerel bazda nasıl çözümler getirilebileceği tartışıldı.
Günün ikinci bölümü, ‘Yeni Paradigmada Çözümün Anahtarı: İş Birliği’ oturumuyla başladı. Kale Holding Sosyal Girişim Programları Yöneticisi Okan Pala’nın yönettiği oturumda, birbirinden farklı sektör ve alanlarda iş birliğinin önemi vurgulandı. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi (SEECO) Proje Koordinatörü Hande Kara, İdema Genel Müdürü K. Anıl Gökrenk ve Balıkçı Kadınlar Derneği Kurucusu Huriye Göncüoğlu, günümüzde yaşanan krizlere etki odağında ortaklaşa cevaplar geliştirmek gerektiğine dikkat çekti.
Kale Grubu’nun mevcut sorunlara dikkat çekerken aynı zamanda daha iyi bir gelecek inşa etme umudunu da ortaya koyan ‘İyi Bak Dünyana’ çağrısından esinlenen oturumda ise Kale Grubu Programlar ve Toplumsal Etki Yatırımları Müdürü Deniz Kaçaroğlu Türker’in yönetiminde; Wastespresso Kıdemli İş Geliştirme Uzmanı Mine Okyay, Köy Okulları Değişim Ağı Eş Direktörü Esra Yıldırmış ve Esmiyor Yönetici Ortağı Naz Yaman, “Dünyaya nasıl daha iyi bakabiliriz?” sorusunun cevabını aradı.
Ben nasıl dönüşüm başlatabilirim?
Katılımcıların ve dinleyicilerin daha sürdürülebilir yaşam için yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğu görüşünde birleştiği ‘Hayata Değer Buluşması’nın sonunda, “Ben nasıl dönüşüm başlatabilirim?” başlıklı bir atölye çalışması gerçekleştirildi. Farklı gruplara ayrılan ve seçtikleri Sürdürülebilir Kalkınma Amacı odağında bir çözüm önerisi ortaya koymayı amaçlayan gençler, daha sonra çalışmalarını konuklara anlattı. Gençler böylece doğru ortam ve destek sağlandığında, daha iyi bir dünya için proaktif rol üstlenebileceklerini ve hayata geçirecekleri projelerle daha iyi bir gelecek inşa edebileceklerini gösterme fırsatı buldu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Samsung’un Bağdat Caddesi’nde 29 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında konumlandıracağı deneyim alanı, ziyaretçilerine Galaxy AI özelliklerini keşfedebilecekleri benzersiz bir deneyim sunuyor. Galaxy AI Dünya Turu ziyaretçileri, Galaxy AI yeniliklerini deneyimlerken dünyanın farklı ülkelerine hayallerinin yolculuğunu gerçekleştiriyor.
Galaxy AI ile mobil yapay zeka çağını başlatan Samsung Electronics, akıllı telefon ve tabletlerinde yaşamı pratikleştiren birbirinden işlevsel yapay zeka destekli üretkenlik, iletişim ve yaratıcılık özelliklerini Galaxy kullanıcılarına sunuyor. Galaxy AI dünyasının kullanıcıların işlerini kolaylaştıran özelliklerini daha geniş bir kitleyle tanıştırmayı amaçlayan Samsung, bu amaca yönelik olarak Bağdat Caddesi’nde “Galaxy AI Dünya Turu” adı altında fiziksel bir deneyim alanı oluşturdu.
Herkesi Galaxy AI dünyasında benzersiz bir keşif serüvenine davet eden Galaxy AI Dünya Turu, 8 Aralık Pazar gününe kadar ziyarete açık olacak. Ziyaretçiler, her biri ayrı bir dünya şehrini temsil eden 6 odadan oluşan deneyim alanında sunulan interaktif oyun boyunca, farklı aşamalardan oluşan sürükleyici bir yolculuğa davet ediliyor.
Her odada farklı bir görevi Galaxy AI’ın farklı özelliklerini kullanarak tamamlayan ziyaretçiler, İstanbul’dan başlayan oyun boyunca Roma, Nairobi, Seul ve Nepal şehirlerinde sanal bir tura çıkabiliyor. Galaxy AI Dünya Turu ziyaretçileri heyecan dolu serüven boyunca farklı Samsung cihazları ve ekranları üzerinde Galaxy AI’ın Circle to Search, Foto Asistanı, Sketch to Image ve Sözlü Çevirmen gibi özelliklerini kullanarak hem görevleri tamamlıyor hem de eğlence dolu unutulmaz anlar yaşıyor. Galaxy AI Dünya Turu’na katılan her ziyaretçi Samsung’tan sürpriz hediyeler kazanma fırsatı yakalarken, Galaxy AI Dünya Turu’nu her gün en hızlı tamamlayan 1 kişi Galaxy Watch7, 2. Kişi Galaxy Buds3 Pro, 3. Kişi kablosuz şarj aleti ve bütün yarışmacılar arasında en hızlı tamamlayan kişi ise Galaxy Z Fold6 sahibi olacak.
Samsung Galaxy AI Dünya Turu[1], 29 Kasım’dan 8 Aralık’a kadar Bağdat Caddesi Şaşkınbakkal’da, ziyaretçilerini bekliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarım ve gıda ürünleri tedarik zincirinde küresel bir oyuncu olan Tiryaki Agro, dijital dönüşüm yatırımlarıyla sektördeki farkını bir kez daha kanıtladı. Şirket, “Özel Bulut Dönüşümü: Merkezi Yönetim ve Güvenlik için Yeni Nesil Altyapı” projesiyle Future of AI & Cloud Summit’te “Best Private Cloud” ödülüne layık görüldü.
60 yıla yakın köklü geçmişi ve deneyimiyle, dünyanın önde gelen tarım ve gıda ürünleri tedarik zinciri şirketlerinden biri olan Tiryaki Agro; sertifikalı tohumdan tarladaki üretime, üretimden depolamaya, işlemeden lojistiğe, ticaretten nihai tüketiciye uzanan benzersiz iş modelini dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları sayesinde daha da güçlendiriyor.
BEST PRIVATE CLOUD ÖDÜLÜ “YENİ NESİL ALTYAPI” PROJESİ İLE GELDİ
Yapay zeka ve bulut bilişim alanındaki yeniliklerin ödüllendirildiği Future of AI & Cloud Summit'te, özel bulut çözümleriyle öne çıkan projeler 'Best Private Cloud' kategorisinde değerlendirildi. Bu prestijli kategoride büyük ödülün sahibi olan Tiryaki Agro, “Özel Bulut Dönüşümü: Merkezi Yönetim ve Güvenlik için Yeni Nesil Altyapı” projesiyle başarısını taçlandırdı. Tiryaki Agro'nun gelişmiş bir veri merkezine sahip olmasını sağlayan projede çözüm ortağı ise vMind oldu.
“BEST PRIVATE CLOUD ÖDÜLÜ, DİJİTALLEŞME YOLCULUĞUMUZUN DOĞRU YOLDA OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Tiryaki Agro COO Bahadır Açık, yaptığı açıklamada “2030 yılı vizyonu stratejik odak alanlarımızda dijital dönüşüm, yapay zeka, dijital entegrasyon, robotik süreçler ve yapay zeka çözümleri öne çıkıyor. Bu çözümlere giderken ilk adım, yeni nesil altyapılara yatırım yapmak, bulut dönüşümlerini en hızlı ve verimli şekilde gerçekleştirmektir. Bizim gibi global oyuncuların dijitalleşme aksiyonları, tarım ve gıda sektöründeki inovasyonların artmasına ve küresel kalkınmayı hızlandırma potansiyeline sahiptir. Tiryaki Agro olarak kitlesel ve inovatif çözümler sunarak sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. Bu perspektifte, 'Best Private Cloud' ödülü, dijitalleşme yolculuğumuzun ne denli doğru bir yönde ilerlediğinin ve bu alandaki kararlılığımızın bir göstergesi oldu” diye konuştu.
ÖDÜLLÜ PROJE KESİNTİSİZ İŞ SÜREKLİLİĞİNİ DESTEKLİYOR
“Özel Bulut Dönüşümü: Merkezi Yönetim ve Güvenlik için Yeni Nesil Altyapı” projesinin Tiryaki Agro’nun güçlü dijital altyapısına sağladığı katkıya dikkat çeken Bilgi Teknolojileri Direktörü Timur Karaman ise, “vMind ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde, altyapımızın modernizasyonunu bir adım daha ileri taşımakla kalmadık, aynı zamanda veri güvenliğini ve sistem verimliliğini en üst düzeye çıkardık. Bugün prestijli bir ödülle taçlandırdığımız bu dönüşüm, dijitalleşme yolculuğumuzda sürdürülebilir büyümeyi ve kesintisiz iş sürekliliğini desteklemiş olduk” dedi.
Tiryaki Agro Hakkında
Tiryaki Agro, dünyanın önde gelen tarım ürünleri tedarik zinciri şirketidir. Tarım ürünleri tedarik zinciri yönetiminde; sertifikalı tohumdan tarladaki üretime, üretimden depolamaya, işlemeden lojistiğe, ticaretten nihai tüketiciye ulaşan, global ölçekte benzersiz bir iş modeline sahiptir. Tiryaki Agro, Türkiye başta olmak üzere 35 ülkede ürettiği veya tedarik ettiği ürünleri, üç kıtada dokuz lokasyondaki 26 tesisinde işlemekte ve yılda 3 milyon tonu aşkın yem ve yağlı tohum, tahıl, bakliyat, kuruyemiş ve organik gıda ürünlerini 70 ülkedeki müşterilerine ulaştırmaktadır. Tiryaki Agro, 2018 yılından bu yana organik tarım ürünleri dağıtımında dünyanın en büyük firmalarından biri olan Sunrise Foods International’ın çoğunluk hisselerine sahiptir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çağdaş sanatı destekleme girişimi SAHA, 2014 yılından bu yana Türkiye genelinde faaliyet gösteren bağımsız sanat inisiyatiflerine verdiği desteği SAHA Sürdürülebilirlik Fonu ile sürdürüyor.
SAHA'nın 2025 boyunca çeşitli projelerine yönelik destekleyeceği inisiyatifler, Arazi (Mardin), Fırın (Eskişehir), Hayy Açık Alan (İzmir), Hür Adalar (Alanya), Karantina (İzmir), Kırık (İstanbul), Loading (Diyarbakır), Montag Residency (Balıkesir), Poşe Art Space (İstanbul), Selektör Kolektif (Ankara), Tohum Sanat İnisiyatifi (İzmir), Yıkıntılar Arasında Araştırma ve Sanat İnisiyatifi (İstanbul, Hatay, Diyarbakır, Mardin) olarak belirlendi.
2024'ün Ekim ayında yapılan açık çağrıya gelen başvurular arasından seçilen 12 inisiyatif, derneğin misyon ve faaliyet alanlarına göre önceliklendirilerek onaylandı. SAHA, yıl sonuna dek bu 12 inisiyatife 1.440.000 TL (yaklaşık 40.000 EUR) net ve karşılıksız fonu eşit paylaştırıyor.
SAHA ve SAHA Sürdürülebilirlik Fonu Hakkında
SAHA, 2011 yılından beri yaklaşık 650 sanatçı, küratör, yazar ve sanat inisiyatifine 49 farklı ülkede ve kâr amacı gütmeyen müze, bienal ve sanat kurumundaki projeleri için destek oldu. Kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olan SAHA, üyeleri, kurumsal destekçileri, proje ortakları ve danışmanlarıyla katılımcı bir yönetişim ve kaynak geliştirme anlayışı benimseyerek sanata karşılıksız destek veriyor.
SAHA, Türkiye genelinde bağımsız sanat mekânı ve inisiyatiflerinin sürdürülebilirliği için genişleterek devam ettirdiği SAHA Sürdürülebilirlik Fonu için her sonbahar döneminde açık çağrıda bulunuyor. Kâr amacı gütmeyen sanat inisiyatiflerinin sergi, kamusal etkinlik, misafirlik programları ve yayınları kapsayan projelerini teşvik etmek amacıyla oluşturulan fonun kapsamı, bugüne dek Covid-19 ve 6 Şubat depreminden etkilenen proje ve inisiyatiflerin aciliyetlerine de cevap verecek şekilde geliştirildi. 2024 sonuna dek 44 farklı inisiyatife, en az bir yıl olmak üzere kaynak ve kapasite geliştirmek üzere katkı sağlayan SAHA, 2025 yılı sonunda 14 yılda Türkiye'den güncel sanatı temsil eden 50 farklı inisiyatifi desteklemiş olmayı planlıyor.
Fon, 2014-2015 yılındaki ilk döneminde 5533, Pasaj ve Torun'a destek verdi. 2015-2016'da Apartman Projesi, BAS, m-est.org, Torun ve Videoist; 2016-2017'da Corridor Project Space, MARS, Orta Format, Space Debris ve TOZ Artist Run Space'e sağlanan fondan 2017-2018'de Loading, MARS, OJ, Orta Format ve Tasarım Bakkalı yararlandı.
SAHA, 2018-2019 döneminde fonun kapsamını genişleterek 5 farklı kentte faaliyet gösteren AVTO, Hayy Açık Alan, Loading, NOKS, Performistanbul, sub ve Torun'a kaynak sağladı. 2019-2020 döneminde 5 farklı kentte ve dijital mecrada faaliyet gösteren A4 Açık Sanat Alanı, AVTO, Eldem Sanat Alanı, Karantina, Loading, Orta Format, Performistanbul ve sub'a; 2020-2021 döneminde ise 5533, Are Projects, AVTO, Çözümsel Sanat Topluluğu, Darağaç, Kendine Ait Bir Oda, Loading, NOKS, Orta Format ve Performistanbul desteklendi. 2021-2022 süresince, A4 Açık Sanat Alanı, Altatölye, Arazi, Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Darağaç, KIRIK, KOLİ Art Space, Kültürhane, Loading, m-est.org, Monitor ve sub'a kaynak sağlandı.
2023 yılına özel olarak bağımsız sanat mekanı ve inisiyatiflerinin yanı sıra sanatçı kitapları ve bağımsız yayın projelerini içerecek biçimde kapsamı genişletilen SAHA Sürdürülebilirlik Fonu ile 7 farklı kentten Garp Sessions, Loading, Merkezkaç, Kültürhane, Çıplak Ayaklar Kumpanyası, Performistanbul, Monitor, Nesin İstasyon olmak üzere 8 inisiyatif ve 8 yayın projesine destek sağladı. 2024 yılı boyunca A4, Alan Antakya, Darağaç, Fırın, KIRIK, Loading, Mahsul Projesi, Manifold, Nesin İstasyon, sub'ı destekleyen SAHA, Mersin'deki Kültürhane'ye destek amacıyla fonun kapsamını tekrar genişletti.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.