Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’nun, bugün açıkladığı 2024 Ağustos ayı Sanayi Üretimi verilerine göre; aylık
bazda yüzde 1,6 oranında daralma(-) görüldü. Yine, senelik bazda da; önceki aydaki(Temmuz) yüzde -
4,0(daralma) seviyesinden yüzde -5,3(daralma) düzeyine gerileme ortaya çıkmış durumda.
? Aylık bazda Sanayi Üretimi’nin alt kırılımlarını incelediğimizde; 12 alt sektörün 11’inde azalış görülürken,
sadece 1 alt sektördeki üretim arttı. En çok azalış(-); yüzde 7,0 ile Orta-Yüksek Teknoloji sektöründe
yaşanırken, bu sektörü yüzde 4,4’lük daralma ile Madencilik ve Taş Ocakçılığı ve yüzde 3,9 ile de Enerji alt
sektörleri izledi. Sanayi Üretimi’nde artış görülen tek alt sektör ise; yüzde 21,4 ile Yüksek Teknoloji oldu.
? Senelik bazda 12 alt sektörün 10 tanesinde daralma yaşanırken, 2 tanesi ise büyüdü. En çok daralmanın
yaşandığı alt sektörler; yüzde 11,5 ile Orta-Yüksek Teknoloji, yüzde 10,7 ile Sermaye Malı ve yüzde 5,4 ile
de İmalat Sanayii ile Madencilik ve Taş Ocakçılığı oldu. Artış yaşanan 2 sektör ise; yüzde 1,6 ile Elektrik,
Gaz, Buhar ve yüzde 1,4 ile de Enerji olarak gerçekleşme gösterdi
Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş
www.alnusyatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
USD/TRY: Yurtdışında dün akşam FOMC toplantı tutanakları takip edildi. Buna göre, tutanaklarda çoğu yetkilinin 50 baz puanlık faiz indirimini desteklediği gözlendi. Ayrıca yetkililerin enflasyon ve istihdama yönelik risklerin dengede olduğuna yönelik görüşü yer aldı. Tutanaklar sonrasında Dolar hafif de olsa baskı altında kaldı. Ancak Dolar endeksi (DXY) günü %0,4 primle tamamladı. Bu sabah ise paritelerde genel olarak önemli bir hareketlilik yok. Çin'de teşvik paketi ile ilgili haber akışı risk iştahını desteklerken, Orta Doğu'da gerilimin daha fazla tırmanmamasına yönelik bazı çabalar gözlenmesi de önemli. Ancak İsrail'in her an İran'a misilleme yapma riski devam ediyor. Bugün ABD tarafında, Fed'in para politikasına yön vermesi açısından yakından takip edilecek verilerden, eylül ayı TÜFE verileri TSİ 15.30'da izlenecek. Eylül ayında manşet TÜFE'nin aylık bazda artış hızının %0,2'den %0,1 seviyesine yavaşlaması ve yıllık bazda ise %2,5'ten %2,3 seviyesine (Yıllık çekirdek enflasyon beklentisi %3,2) gerilemesi bekleniyor. Yurtiçinde bu sabah ağustos ayı sanayi üretimi ve iş gücü istatistikleri takip edildi. Buna göre sanayi üretimi yıllık %5,3 azaldı. Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı ise %8,5 seviyesinde gerçekleşti. Fiyatlamalar tarafına bakıldığında, bu sabah da dünkü kapanış olan 34,23 civarında hareket eden Dolar/TL'de düşük oynaklık sürüyor. Günün geri kalanında söz konusu kapanış etrafında sınırlı hareketler sürebilir.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA, reklamcılık sektörünün en prestijli ödüllerinden biri olan 36. Kristal Elma Reklamcılık Ödülleri'nde büyük bir başarıya imza attı. AgeSA, "Yatırımlarınız hakkında iyi hissetmek için AgeSA" söylemli reklam kampanyasıyla 3 ödül kazanarak, sektördeki yenilikçi yaklaşımını bir kez daha kanıtladı. AgeSA, Film ve Entegre Kampanya kategorilerinde 2 Kristal 1 Bronz ödülün sahibi oldu.
Bireysel emeklilik sisteminin sadece bir birikim değil bir yatırım aracı da olduğunun altını çizmek istediklerini belirten AgeSA Hayat ve Emeklilik Pazarlama ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Roşan Dilek, "AgeSA olarak, bireysel emeklilik sisteminin hem birikim hem de yatırım aracı olduğunu anlatabilmek üzere cesur bir adım attık. Bireysel Emeklilik Sistemi'nin sadece bir kumbara değil, aynı zamanda kazançlı bir yatırım aracı da olduğunu göstererek onları yatırımlarıyla ilgili mevcut durumlarını sorgulamaya teşvik ettik. Barış Manço'nun ikonik 'Cacık' şarkısıyla, yatırımlarını BES ile değerlendirmeyenlerin hislerini mizahi bir dille anlatırken BES'in sunduğu faydayı da net ve çarpıcı bir şekilde ortaya koyduk. Bireysel Emeklilik'le ilgili şimdiye dek yapılan reklamlardan ayrışan bu dikkat çekici ve iddialı işimizle sektöre yeni bir yaratıcı açılım getirdik. Aldığımız bu ödüller ise stratejimizin ne kadar doğru olduğunu ve izleyicide yarattığımız etkiyi kanıtlıyor" dedi.
Reklam filmlerini izlemek için;
https://www.youtube.com/watch?v=VMDUi6tBD-g
https://www.youtube.com/watch?v=MRhkPQRtjho
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR)’nin ocak-eylül ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 artışla 2,66 milyar dolara çıkarken, hububat sektörünün Türkiye geneli 9 aylık dönemdeki ihracatı ise geçen yıla göre yüzde 1,57 düşüşle 8,72 milyar dolar olarak gerçekleşti. Açıklanan rakamları değerlendiren İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı; ihracatçıların yaşadığı en büyük sorunlardan birinin artan maliyetler olduğuna dikkat çekerek SGK primlerinde düzenleme, navlun, enerji, elektrik ve doğalgazda ihracatçılara destek verilmesinin sektörü canlandıracağını ifade etti.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR), hububat sektörünün eylül ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri sektörünün 2024 yılı Türkiye geneli eylül ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,9 düşüşle 965,9 milyon dolar olarak gerçekleşti. Eylül ayında İHBİR’in ihracatı da yüzde 0,06’lık artışla 303,2 milyon dolar oldu.
Türkiye geneli hububat sektörü ihracatı ise yılın dokuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,57 düşüşle 8,72 milyar dolar olarak gerçekleşti. İHBİR’in dokuz aylık ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,5 artışla 2,66 milyar dolara çıktı.
İhracatta Irak başı çekiyor
Eylül ayında Türkiye genelinde en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke sırasıyla Irak, Suriye ve Cezayir olurken; dokuz aylık periyotta ise en çok ihracat yapılan ülkeler Irak, Birleşik Devletler ve Suriye olarak sıralandı. İHBİR’in ihracatında eylül ayında Irak, Birleşik Krallık ve Birleşik Devletler ilk üçte yer alırken, dokuz aylıkta Birleşik Devletler, Irak ve Birleşik Krallık öne çıktı. Ürün gruplarına bakıldığında ise Türkiye geneli eylül ayında en fazla ihracat pastacılık ürünlerinde olurken, onu diğer gıda müstahzarları ve bitkisel yağlar takip etti. İHBİR’in ihracatında ise ilk sırayı diğer gıda müstahzarları aldı. Şeker ve şeker mamulleri ile bitkisel yağlar sırasıyla ikinci ve üçüncü oldu.
‘Maliyet artışları ihracatçıyı zorluyor’
Açıklanan rakamları değerlendiren İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, ihracatçıların yaşadığı en büyük sorunlardan birinin artan maliyetler olduğuna dikkat çekti. Taycı, “Maliyetler, özellikle enerji, işçilik ve ulaşım giderlerinin artışıyla birlikte kritik bir noktaya gelmiş durumda. Döviz bazında fiyatlara yansıtamadığımız bu artışlar ihracatçılarımızı ciddi anlamda zorluyor.” ifadelerini kullandı.
Taycı; maliyet baskısının hafifletilmesi adına devletin enerjide, özellikle elektrik ve doğalgazda, ihracatçılara destek vermesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, SGK primlerinde de bir düzenleme talep eden Taycı, uzak pazarlara yapılan ihracatta navlun desteği verilmesinin de sektörü canlandıracağını ifade etti.
Sektörün genelinde eylül ayında yaşanan sert düşüşe karşın İHBİR olarak ayı küçük de olsa bir artışla kapatmayı başardıklarını anlatan Taycı, “Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi İHBİR’in daha çok işlenmiş tarım ürünleri, yani paketlenmiş raf ürünü üretiyor olması. Küçük gramajlar ve katma değeri yüksek ürünler sayesinde olumsuz gelişmelerden daha az etkileniyoruz. Yine, aynı şekilde İHBİR’in yıl içerisinde direkt olarak kendisinin organize ettiği 6, iştirakçi olarak da katıldığımız 5 farklı fuar var. Düzenli hedef olarak görmüş olduğumuz tüm ülkelerden satın alma heyetlerini buraya getiriyoruz. Aynı zamanda, yurt dışındaki bazı pazarlarda iyi satabileceğimiz ürünleri ve firmaları sektörel ziyaret programı altında o ülkelere götürüp pazarı görmelerini, alıcılarla buluşmalarını sağlıyoruz. İHBİR olarak, bu noktada çok aktif ve faal bir birliğiz.” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sabancı Topluluğu, 2024-2029 arasını kapsayan 5 yıllık yol haritasını Londra’da yabancı yatırımcılarla paylaştı. Sabancı Holding Sermaye Piyasaları Günü başlığı altında düzenlenen konferansa dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından 100’ün üzerinde temsilci katıldı.
Pandemiden sonra, Türk iş dünyası öncülüğünde yurt dışında gerçekleşen en kapsamlı yatırımcı buluşmalarından biri olarak kayıtlara geçen konferans, Türkiye ekonomisindeki normalleşme adımlarının yatırımcılara aktarılması konusunda da önemli bir rol üstlendi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Finans Grup Başkanı Orhun Köstem, Yürütme Kurulu, Topluluk şirketleri Genel Müdürleri, finans ve yatırımcı ilişkileri ekiplerinin de hazır bulunduğu konferansta Holding’in odak alanları ve gelecek hedefleri hakkında bilgi alan yatırımcılar, gerçekleştirilen birebir görüşmelerde de Topluluk şirketleri ile büyüme stratejileri ve olası yatırım fırsatları hakkında görüş alışverişinde bulundu.
“TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİNE OLAN GÜVENİMİZ ARTARAK DEVAM ETMEKTEDİR”
Konferansın açılışında konuşan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye ekonomisine ve geleceğine olan güvenini vurgulayarak şunları ifade etti: “Yaklaşık
100 yıllık bir geçmişe sahip, güçlü bir amaca hizmet eden bir Topluluğuz. Kurulduğumuz günden bu yana insan kaynağının en değerli varlığımız olduğuna inanıyoruz. Nitelikli insan kaynağımız ve sürdürülebilirlik konusundaki kararlılığımız, Sabancı'nın yüzyıllık mirasının ve geleceğinin temel taşlarıdır. Ülke olarak zorlu bir dönemi geride bırakırken, atılan doğru adımlarla birlikte Türkiye ekonomisinin parlak bir geleceğe doğru ilerlediğine yürekten inanıyoruz. Bununla birlikte, ülkemizin potansiyeline olan güvenimiz artarak devam etmektedir. Ekonomi yönetimi tarafından enflasyonun birincil öncelik olarak ele alınması, iş dünyası olarak bizleri de son derece memnun etmektedir. Diğer yandan, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelerden biri olduğunu unutmamak gerekir. Gelişmekte olan bir ülke olmak, mevcut küresel konjonktürde bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Ama tüm bunların yanında Türkiye’nin muazzam bir de potansiyeli vardır. Yaklaşık 100 yıldır Türkiye Cumhuriyeti ile özdeşleşmiş bir Topluluk olarak, bu potansiyeli ortaya çıkarmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Dünya’nın Sabancı’sı vizyonumuzla, hep ülkemizin hem de Topluluğumuzun, küresel ölçekte güç kazanması için sorumluluk almaya devam edeceğiz.”
“STRATEJİK YATIRIMLARIMIZ İÇİN 4 ODAK ALAN BELİRLEDİK”
Dünyada sürdürülebilirlik ve dijital odağında yaşanan dönüşümün, Sabancı için yeni bir yolculuğa işaret ettiğini ifade eden Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper de, “Biz sürdürülebilirliğe bir sosyal sorumluluk projesi ya da bir raporlama standardı olarak bakmıyoruz. Aynı şekilde, dijitalleşme bizim için sadece bir verimlilik projesi değil. Biz hem sürdürülebilirliği hem dijitali, dünya düzenini baştan aşağı değiştirecek yeni ekonomiler olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönem için hazırladığımız stratejik yol haritamızla en büyük amacımız, bu ekonomilerin müşterisi değil, küresel ölçekteki oyun kurucusu olmak. Bu oyun kuruculuğun getirdiği bilgi birikimini, ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınması için seferber etmek. Bu anlayış doğrultusunda, önümüzdeki 5 yıllık dönemde, yatırım önceliklendirmemizi enerji ve iklim teknolojileri, malzeme teknolojileri, mobilite çözümleri ve dijital teknolojiler olmak üzere 4 ana odakta toplayacağız. Topluluk şirketlerimiz, bir yandan ana işlerini koruyup büyütürken bir yandan da yeni büyüme platformlarında, dünyanın en iyi uygulamalarının izinde olacak. Sabancı’nın ‘her zaman öncü ve örnek olma’ misyonunu pekiştirecek” dedi.
Bu dönüşümün Sabancı’nın hissedarları, yatırımcıları ve çalışanlarının yanında tüm paydaşları için büyük bir değer yarattığının da altını çizen Cenk Alper, “Dinamik portföy yönetimi anlayışımız ve yeni ekonomi odaklı küresel büyüme stratejimizle, gelecek 5 yılda mevcut net aktif değerimizi 2 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Diğer bir ifadeyle, 2029 yılına geldiğimizde, hem ana işlerimizdeki büyümenin hem de yeni iş kollarında ölçeklenmenin etkisiyle, değer anlamında en az bir Sabancı daha yaratmayı amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Gündem Masası
ABD endekslerinde, iletişim, perakende ve yarın Wall Street bankaları öncülüğünde başlayacak olan 3Ç bilanço dönemi öncesinde finans sektörlerine para girişi ile yeni zirveler test edildi. S&P 500 endeksinde işlem hacimleri dolar bazında mevsimsel ortalamaların üzerinde gerçekleşti. FOMC’nin son toplantı tutanakları üyeler arasındaki görüş ayrılığının altını çizerken genel kanı istihdam piyasasına yönelik risklerin arttığı yönünde. CME Group’un FedWatch ekranına göre swap piyasaları federal fon oranının 2025'i %3,25-%3,5 aralığında tamamlanacağı beklentisini fiyatlıyor. Bu, %3,4 oranının medyan projeksiyonuyla hemen hemen aynı. Vadeli işlem piyasaları Eylül toplantısı öncesindeki agresif fiyatlamaların dengelendiğine işaret ederken 6-7 Kasım toplantısında faiz indirimine 25 bp ile devam edileceği ihtimalini 5'te 1 oranında fiyatlıyor. Öte yandan tahvil piyasalarında Fed toplantısından bu yana hareketlerin sertleştiğinin altını çizelim. Hem 10 hem de 2 yıllık Hazine tahvili getirileri 18 Eylül sonrasında yaklaşık 40 baz puan arttı.
Asya Pasifik endeksleri Çin Maliye Bakanlığı’nın Cumartesi gerçekleştireceğini açıkladığı basın toplantısı öncesinde alıcılı seyrediyor. ABD vadelileri enflasyon rakamları öncesinde dengeli. Bugün piyasalardaki yön tayini ABD Eylül enflasyon verisinden gelecek sonuçlara bağlı olacak. Beklenti aylık %0,1, yıllık %2,3 artış açıklanması yönünde. Alt detaylarda ise ikinci el otomobil fiyatlarında bir toparlanma öngörülüyor. Enerji fiyatlarındaki artışın ise enflasyonun ivmesini yukarı yönlü destekleyebileceği beklentisinin altını çizelim. İşsizlik maaşı başvurularındaki haftalık serideki ivme de piyasa fiyatlamalarını etkileyebilir. Fed Guvernörü Cook (16:15) Richmond Fed Başkanı Barkin (17:30) New York Fed Başkanı Williams (18:00) açıklamalarda bulunacak. ABD’de Milton Kasırgası’ndan gelen kuvvetli rüzgarlar Florida kıyılarına ulaşırken kasırganın seyri bugün yakından takip edilecek.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Akfen Yenilenebilir Enerji Operasyon Direktörü Eren Yiğit, Macaristan'da düzenlenen HUMDA Macaristan Mobilite Geliştirme Ajansı Yaz Üniversitesi etkinliğinde Yeşil Hidrojen alanındaki gelişmeleri ve Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini değerlendirdi.
Yeşil Hidrojen'in hem Türkiye'nin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacağına hem de sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım olacağına dikkat çeken Yiğit, "Ülkemizin güneyinde endüstri ve ulaşım alanlarında kullanılmak üzere yıllık 500 ton Yeşil Hidrojen üretmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.
Artan çevresel kaygılar, karbon emisyonlarını azaltma hedefleri ve temiz enerjiye olan talep nedeniyle enerji alanında dünyada hızla büyüyen yeni bir trend olarak kabul edilen Yeşil Hidrojen'in gelecek dönemde Türkiye'nin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Dünyada hidrojen teknolojisi alanında çalışmalar yürüten temsilcileri bir araya getiren Macaristan'ın İnovasyon ve Teknoloji Bakanlığı yapısı HUMDA (Mobilitede Yeşil Kalkınma Ajansı) etkinliği ülkenin başkenti Budapeşte'de gerçekleştirildi.
Macaristan Enerji Bakanlığı, Enerji ve İklimden Sorumlu Devlet Sekreteri ve HUMDA CEO'su Dr. Virág Mészáros'un açılış konuşmalarıyla başlayan programda üst düzey sunumlar gerçekleşirken ulusal ve uluslararası deneyimlerin paylaşılmasına yardımcı olan yuvarlak masa tartışmalarına yer verildi.
"TÜRKİYE KONUMU VE ENERJİ
ERİŞİLEBİLİRLİĞİNDE AVANTAJLI DURUMDA"
Etkinlikte konuşan Akfen Yenilenebilir Enerji Operasyon Direktörü Eren Yiğit, Yeşil Hidrojen alanındaki gelişmeleri, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini ve gelecek hedeflerini anlattı.
Uluslararası araştırmalara göre gelecekte tüm dünyada Yeşil Hidrojen talebinin neredeyse tüm sektörlerde önemli ölçüde artacağının öngörüldüğüne vurgu yapan Eren Yiğit, endüstri ve ulaşım sektörlerinin öne çıkmasıyla Avrupa'nın bu talebi karşılamak için hidrojenin yüzde 40'ını büyük ölçekli projeler geliştirebilen ve üretim kapasitesine sahip ülkelerden ithal etmesi gerektiğinin öngörüldüğünü anlattı.
"Türkiye, yenilenebilir enerji üretimi açısından benzersiz bir konuma sahip. Rüzgâr ve güneş enerjisi potansiyelinin yanı sıra jeotermal ve hidroelektrik gibi geniş bir enerji karışımından yararlanarak enerji erişilebilirliğinde karşılaştırmalı bir avantaja sahip. Yeşil hidrojen ise hem Türkiye'nin enerji bağımsızlığına katkıda bulunacak hem de sürdürülebilir bir geleceğe önemli bir adım teşkil edecektir." ifadelerini kullanan Eren Yiğit, Türkiye'nin bu alanda öne çıkacağının altını çizdi.
"YILLIK 500 TON YEŞİL HİDROJEN
ÜRETMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Akfen Yenilenebilir Enerji'nin yeni iş alanlarını ve fırsatları büyüme hedefleri doğrultusunda takip eden bir firma olduğuna dikkat çeken Eren Yiğit, Yeşil Hidrojen üretimi konusunda hedeflerine de değindi.
Yiğit, "Akfen Yenilenebilir Enerji olarak tamamen yenilenebilir enerji üreten bir şirketiz ve Yeşil Hidrojen üretiminde önemli bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Hidrojen üretimi, taşınması ve dağıtımında fırsatlar geliştirerek Türkiye'de bir hidrojen ekonomisi yaratmayı amaçlıyoruz. Bu vizyonla, Türkiye'nin güneyinde geliştirmeyi planladığımız Yeşil Hidrojen üretim projesi için ön araştırma ve geliştirme çalışmalarına başladık. Bu proje kapsamında, endüstri ve ulaşım alanlarında kullanılmak üzere yıllık 500 ton Yeşil Hidrojen üretmeyi hedefliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Akfen Yenilenebilir Enerji Hakkında:
Akfen Holding, temellerini 2007 yılında attığı Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş. bünyesinde tamamı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan oluşan, sürdürülebilir enerjiye yatırım yapan Türkiye'nin ilk yenilenebilir enerji platformunu hayata geçirdi. 2016 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Finans Kuruluşu'nun (IFC) şirkete ortak olarak katılmış olup, 18.01.2023 tarihinde gerçekleştirilen pay devri sonrasında Akfen Holding, Şirket'in paylarının tamamının sahibi oldu. Akfen Yenilenebilir Enerji'nin Türkiye'nin 18 ilinde her teknoloji için en uygun doğal kaynaklara sahip bölgelerde konumlandırılan tamamı yenilenebilir kaynaklardan oluşan ve kaynak bazında dengeli yaklaşık 700 MW gücündeki hidro, rüzgâr ve güneş elektrik üretim portföyü bulunuyor. Akfen Yenilenebilir Enerji'nin, Mart 2023'te gerçekleştirilen halka arz sonrasında, halka arz edilen şirket payları (toplam sermayenin %33,5'i) 16.03.2023 tarihinden itibaren Borsa İstanbul'da AKFYE kodu ile işlem görmeye başlamıştır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
QNB Finansleasing, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile imzaladığı 25 milyon Euro tutarındaki yeni kredi anlaşmasıyla, sürdürülebilir ekonomiye olan katkısını bir adım daha ileri taşıyor. Kredi, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımlarını güçlendirmeye yönelik projelere kaynak sağlarken, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yeşil dönüşüme ivme kazandırmayı amaçlıyor.
QNB Finansleasing ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD-European Bank for Reconstruction and Development), Yeşil Ekonomi Finansman Programı (GEFF) kapsamında Türkiye’deki sürdürülebilirlik yatırımlarını desteklemek amacıyla 3 yıl vadeli 25 milyon Euro tutarında yeni bir kredi sözleşmesi imzaladı.
Yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik için yeni bir kaynak olacak kredi, yeşil ekonomiyi destekleyen teknoloji ve hizmetlerin yatırımı, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve iklim değişikliğine dayanıklılık tedbirleri alanındaki yatırımlarının desteklenmesi ile yeşil dönüşüm temelli yatırımların finansmanı için kullanılacak.
YEŞİL DÖNÜŞÜM İÇİN KAYNAK VERİMLİLİĞİ YARATIYORUZ
QNB Finansleasing Genel Müdürü Osman Taş, bu önemli kredi anlaşması hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi; “QNB Finansleasing olarak, sürdürülebilirliği iş süreçlerimizin merkezine yerleştiriyor ve müşterilerimizin yatırımlarını geleceğe yönelik bir vizyonla şekillendiriyoruz. Bugüne kadar 500MW civarında yenilenebilir enerji yatırımı gerçekleştirdik ve enerji verimliliği ile su yönetimi projelerine güçlü destek sağladık. Bu yatırımlar, yalnızca bugünün enerji ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefimizin de temel taşını oluşturuyor. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile imzaladığımız bu yeni kredi anlaşması, yeşil dönüşüm alanındaki kararlılığımızı pekiştirirken, sürdürülebilir finansal çözümlerimizle sektördeki liderliğimizi de güçlendiriyor. EBRD ile iş birliğimizi bu yeni aşamaya taşımaktan büyük memnuniyet duyuyoruz”
EBRD Türkiye Başkan Vekili Oksana Yavorskaya ise yaptığı açıklamada; “QNB Finansleasing'in GEFF'in ikinci aşamasına katıldığını görmekten memnunuz. Türkiye'de yeşil finansman talebi kritik bir öneme sahip ve leasing şirketleri yeşil girişimlerin yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynamakta. EBRD olarak Türkiye'nin yeşil dönüşümünü hızlandırmaya ve finansal kurumlarla iş birliği yaparak ülkenin iklim hedeflerine ulaşmak için gerekli araçları sağlamaya kararlıyız. Bu ortaklığın bu yolda katkı sağlayacağına eminim” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.