Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İhracatta 90’ı aşkın ülkeye ulaşan OMS Collection, Alüminyum Mutfak Eşyası kategorisinde ikincilik, Paslanmaz Çelik Ev Tipi Mutfak Eşyası kategorisinde ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu. OMS Collection Yönetim Kurulu Üyesi Talha Özger, “Ürünlerimizle yalnızca ihracat yapmıyor, aynı zamanda Türk mühendisliğini ve tasarımını da dünyaya taşıyoruz.” dedi. 2024’ün zorluklarla geçtiğini vurgulayan Özger, “Bu tabloya rağmen üretim ve ihracata ara vermiyoruz. OMS markamızı daha da ileriye taşımakta kararlıyız.” ifadelerini kullandı.

 

Geçtiğimiz yılı 12,7 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan Demir ve Demir Dışı Metaller sektörünün lider kuruluşu İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), başarılı ihracatçılarını düzenlenen törenle ödüllendirdi. Ödül töreni Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ile birlikte sektörün öncü isimleri, dernek ve federasyon başkanlarının katılımı ile gerçekleşti. Toplamda 66 firma 25 kategoride ödüle layık görülürken; OMS Collection, Alüminyum Mutfak Eşyası kategorisinde ikincilik, Paslanmaz Çelik Ev Tipi Mutfak Eşyası kategorisinde de üçüncülük ödülü almaya hak kazandı. 90’ı aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiren OMS Collection’ın Yönetim Kurulu Üyesi Talha Özger, “Hep birlikte daha fazla çalışarak dünyanın her yerine ürünlerimizi satmaya, OMS markamızı tüm dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Yapacağımız çalışmalarla ülke markamızı da ileriye taşımak için hizmet edeceğiz.” dedi.

 

MARKAMIZI GÜÇLENDİRİYORUZ

OMS olarak sadece ürün ihraç etmediklerini, aynı zamanda Türk mühendisliğini, emeğini ve tasarım gücünü dünyaya taşıdıklarını dile getiren Talha Özger, “Her geçen yıl daha fazla ülkeye ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. İhracat bizim için sadece ticari bir faaliyet değil, aynı zamanda bir sorumluluk. Üretimden lojistiğe, satıştan satış sonrası hizmete kadar her aşamada kaliteyi ve müşteri memnuniyetini önceliklendiriyoruz. Global pazarda kalıcı olmak ve rekabet gücümüzü artırmak adına yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Yeni pazarlara açılmak kadar mevcut pazarlarda derinleşmek de önceliklerimiz arasında. Bu doğrultuda markamızı güçlendirecek her adımı titizlikle planlıyor ve uyguluyoruz. İnanıyoruz ki sürdürülebilir başarı, istikrarlı ve kararlı çalışmayla mümkün. Bu yolda tüm ekibimizle birlikte inançla ilerlemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

 

DAHA FAZLA ÜRETİM DAHA FAZLA İHRACAT

Kazandıkları ödülleri 2025 yılında da yeniden kazanmak için çalıştıklarını vurgulayan Talha Özger, “2024 yılı hem sektörümüz hem de ülkemiz açısından zorlu geçti. 2025’te de benzer bir tabloyla karşı karşıyayız. Ancak biz, bu zorluklardan yılmadan daha fazla üretim ve daha fazla ihracat için üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Hem Adıyaman’daki hem de İstanbul’daki fabrikalarımızda kesintisiz şekilde üretimi sürdürüyoruz. Daha fazla ülkeye ulaşmak ve ürünlerimizi daha geniş bir tüketici kitlesine sunmak istiyoruz. OMS markasını daha güçlü bir şekilde tanıtıp, hak ettiği konuma taşıyacağız.” dedi.

 

ADIYAMAN’DA YATIRIMLARA DEVAM

Adıyaman’daki yatırımlarına da hız kesmeden devam ettiklerini belirten Talha Özger, bölgenin kalkınması için istihdamı artırıcı adımlar attıklarını söyledi. Depremden etkilenen Adıyaman’ın yeniden ayağa kalkmasında özel sektörün önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Özger, “Deprem bölgesi olan Adıyaman’ı kalkındırmak için yatırımlarımıza devam ediyoruz. İstihdamı artırıcı projelerimizle bölge halkına ekonomik destek sağlıyoruz.” dedi. Yeni yatırımlardan biri olarak elektrikli ev ürünleri üretimine Adıyaman’da başlayacaklarını ifade eden Özger, bu ürünlerin ihracata yönelik üretileceğini belirtti. Özger, “Yeni yatırımlarımızdan biri olan elektrikli ev ürünleri üretimine Adıyaman’da başlayacağız ve bu ürünleri oradan ihraç etme hedefimiz var.” diye konuştu.

Özger ayrıca bulunduğu ilçede bir meslek lisesi açmak istediklerini ifade ederek, yetişen gençlerin memleketlerinde kalıp üretime katkı sunmalarını hedeflediklerini belirtti. Özger, “Bulunduğumuz ilçede bir meslek lisesi açmak istiyoruz. Yetişen gençlerimizi bölgesinde, şehrinde kalıp oralarda üretim kapasitelerini ve yeni ürün geliştirmelerini teşvik etmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni MatePad Pro 12.2’nin ilk kez tanıtıldığı yaratıcılık ve teknoloji odaklı etkinlikler, öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördü.

 

Dünyanın önde gelen teknoloji markalarından HUAWEI, gençlerin yaratıcılıklarını ve eğitim hayatlarını desteklemek amacıyla düzenlediği üniversite etkinlikleri ve özel indirim kampanyalarıyla öğrencilerin yanında olmaya devam ediyor. Koç Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi’nde gerçekleştirilen etkinliklerde binlerce öğrenci, HUAWEI’nin en yeni tablet ve PC modellerini deneyimlerken, yaratıcılıklarını ortaya koyma fırsatı buldu.

 

Yaratıcılık ve Deneyim Odaklı Üniversite Etkinlikleri

 

HUAWEI, "Güzelliğin Yaratımı" vizyonu doğrultusunda düzenlediği etkinliklerle teknolojiyi ve sanatı bir araya getirdi.

 

Koç Üniversitesi’nde Erdil Yaşaroğlu ile Kariyer ve Tasarım Söyleşisi Koç Üniversitesi’nde kurulan özel deneyim alanında öğrenciler, ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile bir araya geldi. Yaşaroğlu’nun kariyer yolculuğundan ilham verici anekdotlar paylaştığı söyleşinin ardından öğrenciler, HUAWEI’nin güçlü tabletleriyle kendi bez çantalarını tasarladılar. Etkinlikte öğrenciler, özellikle kağıda yakın bir his sunan PaperMatte Ekran teknolojisine sahip yeni HUAWEI MatePad Pro 12.2 ile çizim yapmanın keyfini çıkardı.

 

Galatasaray Üniversitesi Gençlik Festivali’nde Çizim Coşkusu Galatasaray Üniversitesi’nin Çırağan Sarayı yanındaki kampüsünde düzenlenen gençlik festivaline katılan HUAWEI, burada kurduğu deneyim standıyla büyük ilgi topladı. Standı ziyaret eden ve ürünleri deneyen tüm katılımcılara sürpriz hediyeler dağıtıldı. Etkinliğin en heyecan verici anlarından biri ise düzenlenen çizim yarışması oldu. Yaratıcı ve çizime meraklı öğrenciler, HUAWEI MatePad Pro 12.2, MatePad 13.2 ve MatePad 12X modelleri üzerinde, profesyonel çizim uygulaması GoPaint’i kullanarak hünerlerini sergiledi.

 

Etkinliklerin en önemli anlarından biri, profesyonel düzeyde üretkenlik ve üstün çizim yetenekleri sunan yeni HUAWEI MatePad Pro 12.2’nin Türkiye’de ilk kez öğrencilerle buluşturulması oldu. 508 gram ağırlığı ve 5.5 mm inceliğiyle son derece taşınabilir olan cihaz, güçlü performansı ve kağıt hissi veren ekranıyla öğrencilerden tam not aldı. 12.2 inçlik X-True OLED FullView ekranıyla 2.000 nit yüksek parlaklık ve profesyonel renk yönetimi sunan tablet, Tandem OLED PaperMatte teknolojisi sayesinde göz konforunu ön planda tutuyor. Yenilikçi HUAWEI Glide Klavye ve M-Pencil Pro ile kusursuz bir yaratım ve üretkenlik deneyimi sağlıyor.

 

Öğrenci ve Öğretmenlere Özel Yaz İndirimleri

 

HUAWEI, eğitim hayatını teknolojiyle güçlendirmek isteyenler için kaçırılmayacak bir kampanya sunuyor. 16-30 Haziran tarihleri arasında geçerli olacak kampanya kapsamında, öğrenci veya öğretmen olduğunu belgeleyen herkese HUAWEI Online Mağaza üzerinden yapılacak Tablet, PC ve Giyilebilir Ürün alışverişlerinde geçerli %10 değerinde indirim kuponu hediye ediliyor. Ayrıca, tüm kullanıcılara özel %5’lik bir indirim kuponu da sunuluyor.

 

Bu kampanya, özellikle yeni bir tablet arayışında olan, ders notlarını dijitalleştirmek, çizim yapmak veya projelerini verimli bir şekilde yönetmek isteyen öğrenciler ve eğitimciler için büyük bir fırsat niteliği taşıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dünya pandemi sonrası hızlı bir şekilde dijitalleşmeye yöneldi. Dijital dönüşümün önemli bileşenlerinden olan bulut teknolojileri de özellikle küçük ve orta işletmeler olan KOBİ'ler için artık bir zorunluluk haline geldi. Yapılan araştırmalar, Türkiye’deki KOBİ’lerin büyük çoğunluğunun temel dijital araçları kullanırken ileri teknolojiye geçişte sınırlı kaldığını ortaya koyuyor. vMind, KOBİ’lere özel sunduğu “kullandığın kadar öde” modeli ve geliştirilen bulut tabanlı yazılımlarıyla, dijital dönüşümü herkes için erişilebilir kılıyor. Türkiye'nin dört bir yanındaki girişimcilerin rekabet gücünü artırmak amacıyla hayata geçirilen bu çözümler, ölçeklenebilirlik, esneklik ve maliyet avantajını bir arada sunuyor. vMind CEO’su Volkan Duman, “Yeni nesil portvMind Public Cloud platformumuzla, ülkemizin her köşesindeki KOBİ’lerin en kolay şekilde dijitalleşmesini sağlamayı hedefliyoruz. Bu, yalnızca teknolojiye değil, aynı zamanda ülke ekonomisine de yatırım anlamı taşıyor” açıklamasında bulundu.

Pandemi sonrası hız kazanan ekonomik krizler, jeopolitik gelişmeler, iklim değişikliği gibi küresel yeni durumlar, derinleşen bir dönüşüm sarmalı yarattı. Tüm bu durumlar aynı zamanda bulut teknolojilerine geçişleri hızlandırıcı etkiler yarattı. Her ölçekte kurum ve kuruluşun esnek yapısı sayesinde dijital dönüşüme adapte olmasına kolaylık sağlayan bulut teknolojileri, KOBİ'ler için de sıçrama manivelası işlevi görüyor. Ancak KOSGEB, TÜBİTAK ve TÜİK verileri, Türkiye’deki KOBİ’lerin dijitalleşme düzeyinin hala başlangıç veya orta seviyede seyrettiğini, bulut altyapısına geçiş oranının yüzde 10’un altında kaldığını ve yapay zeka kullanan işletme oranının ancak yüzde 4,4’e ulaştığını gösteriyor. İmalat KOBİ’lerinin yaklaşık yüzde 60’ı yalnızca muhasebe yazılımı ve web sitesi gibi temel araçlarla yetinirken, IoT veya büyük veri analitiği gibi ileri teknolojilere geçişte ciddi bir boşluk bulunuyor. Oysa ölçeklenebilir bulut platformları, petabaytlık “büyük veri” ihtiyacı olmadan da gerçek zamanlı IoT izleme, makine öğrenimi tabanlı talep tahmini veya RPA ile fatura otomasyonu gibi çözümleri mümkün kılarak işletmelere hızlı, ölçülebilir kazançlar sağlıyor. vMind, “kullandığın kadar öde” modeliyle sunduğu portvMind Public Cloud ve 7/24 yönetilen hizmet desteği sayesinde, profesyonel BT ekibi olmayan KOBİ’lerin bile küçük veri setlerinden büyük değer üretmesine ve rekabette öne geçmesine olanak tanıyor.

 

 

KOBİ Bulut'un öncüsü vMind’dan KOBİ’lere özel uygulama: vRPMind

Her ölçekte şirketin operasyonel verimliliklerini artırmak, müşteri deneyimlerini iyileştirmek, rekabet koşullarında güçlü bir şekilde ayakta kalabilmek için temel stratejilerinin parçası haline gelen dijital dönüşüm yatırımlarında, bulut teknolojileri ve yönetilen hizmetler kritik bir rol oynuyor. 12 yıldır sektörün öncü oyuncularından biri olan vMind, 26 sektörde 1000'i aşkın kurumla yaptığı iş birliğinden edindiği deneyim ve referanslarla, KOBİ'lerin ihtiyaç duyduğu dijital dönüşüm yolculuklarında KOBİ'lere rehberlik sunuyor, altyapıdan uygulama yönetimine kadar her şeyi kapsayan uçtan uca IT çözümleri hizmetleri veriyor. Bulut servisleri sağlayıcısı olmanın ötesinde, dijital dönüşümün omurgasını inşa eden stratejik teknoloji partneri olarak KOBİ'lere de ulaşan vMind, portvMind özel bulutu (Private Cloud), portvMind genel bulutu (Public Cloud) ve bu ortam üzerinde açık kaynak olarak geliştirilen Kubernetes Engine gibi yenilikçi çözüm ve uygulamalarıyla, kurumlara regülasyon uyumlu, performansı yüksek, altyapıdan bağımsız çalışma özgürlüğü sağlıyor.

 

KOBİ’lere özel, uygun maliyetli, kolay erişilebilir bulut platformu seçeneğiyle, ‘KOBİ Bulut’ konseptinin öncüsü olan vMind, geleneksel IT altyapılarının maliyetli ve karmaşık yapısının aksine, anlaşılır ve basit, kurulumu kolay bulut çözümleri ile KOBİ'lere ölçeklenebilirlik, esneklik ve maliyet tasarrufu gibi önemli avantajlar sunuyor. Ölçeği ne olursa olsun her işletmenin dijitalleşen dünyada daha kararlı ve planlı adımlar atmasını sağlayacak katma değerli hizmetleri sunan vMind, yeni nesil satış otomasyonu ve süreç yönetimi yazılımı sayesinde, KOBİ'lere kolaylık sağlıyor. Kendi geliştirdiği "vRPMind" yazılımının aynı zamanda?"SaaS" sağlayıcısı da olan vMind, tek uygulamada CRM+ERP özelliğiyle pek çok küçük ve orta ölçekli işletmenin satış iş süreçlerinin otomasyonuna destek sağlıyor.

 

KOBİ'lere kullandığın kadar öde çözümü: portvMind Public Cloud

vMind, tescilli markası portvMind Public Cloud'u geliştirmeye devam ediyor. Mikro-hizmet mimarisiyle yeniden kurgulanan, saniyeler içinde ölçeklenebilen bir platforma dönüşen portvMind Public Cloud sayesinde KOBİ’den kurumsala kadar her müşteri, self-servis portal üzerinden objeye dayalı fiyatlandırmayla kaynaklarını yönetebiliyor, ayrıca isteğe bağlı GPU havuzuna saniyelik ücretlendirmeyle erişebilme imkanına sahip olabiliyor. Aynı zamanda 7/24 Türkçe destek hattı ile Türkiye'deki her bir KOBİ, bulut hizmetlerine kolaylıkla erişebilme ve hizmet alma imkanına kavuşuyor.

 

"portvMind Public Cloud ülke ekonomisine ciddi katkılar sunacak"

KOBİ’lere yönelik hizmetleri hakkında bilgi veren vMind CEO’su Volkan Duman, “2013 yılında kurulduğumuz günden itibaren, KOBİ'lere hizmetlerimizi anlatıyoruz. KOBİ’ler ile her geçen gün yaptığımız görüşmeler de boyut değiştiriyor. 10 yıl öncesine göre artık KOBİ'ler daha bilinçli, ne istediklerini bilen ve dijital dönüşümün gerekliliğini kavramış olarak bizlere ulaşıyor. Bu da dijitalleşmenin içselleştirildiğini bizlere gösteriyor. KOBİ'lere sunduğumuz hizmetler temel olarak ölçeklenebilirliği, esnekliği ve maliyet tasarrufunu temel alıyor. Bu sayede öngörülebilirliğe kavuşan KOBİ'ler planlama yapabiliyor. Hizmetlerimizi uygun ve ulaşılabilir fiyatlandırmalarla sunuyoruz. Bugün 26 sektörde 1000'i aşkın müşterimizle yüzde 99 müşteri memnuniyetiyle, kendi yazılım ekiplerimizle sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda dünyanın farklı coğrafyalarında ürünlerimizi kullanan firmalara hizmet sunuyoruz" ifadesini kullandı.

 

Duman ayrıca, geliştirdikleri ve yakın zamanda lansmanını yapacakları portvMind Public Cloud'un bulut çözümlerinde önemli bir basamak olduğunu vurguladı. Duman, “Geliştirilen mikro-hizmet mimarisiyle yeniden kurgulanan, saniyeler içinde ölçeklenebilen bir platforma dönüşen portvMind Public Cloud, KOBİ'lere kullandığı kadar ödemeyi, self servis olarak ihtiyaçlarını anlık karşılamayı sağlıyor. Böylece, oluşturduğumuz bu kanal yapısı, Türkiye'deki her KOBİ'yi bulut hizmetlerine kolaylıkla erişime imkân sağlayacak, ülke ekonomisine ciddi bir katkılar sunacak. Kısacası en yeni olan bu ürünümüz Türkiye'nin girişimcileriyle, ekonominin dinamosu KOBİ'leri en kolay yoldan bulut hizmetlerine ve dijital dönüşüme bir adım daha yaklaştıracak” diye konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sporda eğlencenin ilk adresi Bilyoner, insan ve kültür odaklı vizyonunu daha da ileri taşımak amacıyla üst düzey bir atama gerçekleştirdi. Şirketin Chief People & Culture Officer (CPCO) pozisyonuna deneyimli insan kaynakları lideri Başak Küçükyazıcı Seçki getirildi.

 

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlayan Küçükyazıcı Seçki, yüksek lisansını ise Marmara Üniversitesi’nde İngilizce İşletme alanında yaptı. Kariyer yolculuğuna Migros’ta Management Trainee olarak başladıktan sonra 2011-2021 yılları arasında KPMG Türkiye’de çeşitli İK liderlik rolleriyle bulundu. Son olarak Çiçeksepeti’nde İK Direktörü görevini üstlenen Küçükyazıcı Seçki, yetenek yönetimi, organizasyonel gelişim, işveren markası ve çalışan bağlılığı gibi alanlarda derinlemesine uzmanlık kazandı.

15 yılı aşkın insan kaynakları deneyimiyle 10 Haziran 2025 tarihinden itibaren Bilyoner’de CPCO olarak görev almaya başlayan Başak Küçükyazıcı Seçki, kurum kültürünü ve insan odaklı dönüşümü daha da ileri taşıma noktasında rol üstlenecek. Aynı zamanda çalışan odaklı çözümlerin ve yenilikçi İK uygulamalarının geliştirilmesine liderlik edecek.

 

 

Bilyoner Hakkında:

Bilyoner, 2004 yılında Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ile imzalanan anlaşmalar doğrultusunda, Türkiye’nin ilk yasal online spor ve şans oyunları platformu olarak kuruldu. Hitay Holding şirketlerinden Tek Elektronik ve Intralot’un eşit hisse sahibi olduğu Bilyoner, 21 yıldır iddaa ve Spor Toto oyunlarını oynatma hakkını elinde bulunduruyor.

Kurulduğu günden bu yana Milli Takımlara, liglere ve kulüplere büyük destek vererek Türk sporunun gelişimine katkı sağlayan Bilyoner, aynı vizyonla iş birliklerini güçlendirmeye devam ediyor. 2023’te Galatasaray Futbol Takımı'nın bahis sponsoru, Galatasaray Basketbol Takımı'nın da hem şort hem bahis sponsoru olan Bilyoner, Şubat 2024’te yapılan anlaşmayla Galatasaray Futbol Takımı’nın forma sol kol sponsoru oldu. Bilyoner, 2024-25 sezonunda da Galatasaray Futbol Takımı'nın formasının sağ kolunda desteğine devam ediyor. Bilyoner, 2019-2020 sezonu itibarıyla başladığı Anadolu Efes Spor Kulübü’nün resmi sponsorluğunu da başarıyla sürdürüyor.

Sporun her rengine destek vererek, kurumların ve sporcuların yanında olan Bilyoner; Türk sporunun paydaşları ile duygu bağını güçlendirmek için spor basınının emekçilerini bünyesinde bulunduran Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin sponsorluğunu 2019-2020 sezonundan bu yana üstlenmeye devam ediyor. Bilyoner, 2024'te yılında Türkiye’nin en büyük fantezi futbol ve menajerlik oyunu Petrol Ofisi Sosyal Lig ile yaptığı bir başka iş birliği ile kullanıcılara faydalar sunmayı sürdürüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Tasarımdan üretime attığı tüm adımlarda daha az su ve enerji harcayarak, yarınlara daha iyi bir dünya bırakmayı hedeflen Kale, sürdürülebilir tasarım anlayışını yeni ürünü Zero 2.0 Artizan lavabo ile bir üst seviyeye taşıyor. Yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik atıklarının yeniden üretime kazandırılmasıyla hayat bulan, Zero 2.0 Artizan lavabo, ustalıkla şekillendirilmiş formu, özgün rengi ve çevre dostu yaklaşımıyla banyolarda fark yaratıyor.

Kale’nin Zero 2.0 lavabo serisinin yeni üyesi Artizan, el emeğiyle renklendirilen benzersiz yüzeyi ve çevre dostu ambalajıyla dikkat çekiyor. Yenilikçi tasarım, sürdürülebilirlik ve estetiği mükemmel bir dengede buluşturuyor. Zero 2.0 Artizan, üretime kazandırılan yüzde 100 geri dönüştürülmüş seramik atıklarının fireclay çamuruna eklenip ustalıkla şekillendirilmesiyle hayat buluyor.

El emeği ve zarafetin buluşması

Zero 2.0 Artizan lavabo, serinin diğer üyelerinden farklı olarak, parlak ve renk geçişleriyle dikkat çeken bir yüzeye sahip. Her bir parça, el emeğiyle renklendirilmiş yüzeyi sayesinde benzersizlik sunarken, zanaatkâr dokunuş, lavabonun yüzeyinde doğal ve derinlikli geçişler yaratarak her bir lavaboyu eşsiz kılıyor.

Sürdürülebilir Tasarımın Yeni Yüzü: Artizan

Kale, çevreye duyarlı ve estetik tasarımlarıyla tanınan Zero 2.0 lavabo serisine yeni ve özgün rengi Artizan’ı ekledi. Üretim sürecinde ortaya çıkan seramik atıklarının yüzde 100 geri dönüştürülerek ürünün çamuruna eklenmesiyle üretilen Zero 2.0 Artizan Lavabo, Kale’nin kaynakları verimli kullanma ve sürdürülebilir üretim anlayışını somutlaştırıyor.

Üstün dayanıklılık ve hijyen

Fireclay çamurundan üretilen Artizan, çizilmelere, lekelere ve yüksek ısıya karşı üstün direnç gösterirken, bu özellikleri sayesinde banyolarda uzun yıllar boyunca sorunsuz bir kullanım deneyimi sunuyor. Pürüzsüz yüzeyi, modern görünümünü uzun süre korurken temizliği de kolaylaştırıyor.

Çevre dostu ambalaj ve ileri dönüşüm fırsatları

Kale, çevre dostu yaklaşımını ambalaj tasarımında da sürdürüyor. Artizan lavabonun ambalajı, OSB malzemeden (tahta parçaları, talaş vb. malzemeden üretilen bir malzeme) üretilmiş ve etiketleri yüzde 100 geri dönüşebilir kraftkağıttan basılmıştır. Bu ambalaj, kullanıcılarına ileri dönüşüm fırsatları sunarak evde kedi yatağı, oyuncak kutusu, sukulent bahçesi, alet kutusu, kitaplık veya raf ünitesi gibi yaratıcı çözümlerle farklı şekillerde değerlendirme fırsatı sunuyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sigorta sektörünün önde gelen şirketlerinden Neova Sigorta, reasürörlerini İstanbul Boğazı’nda düzenlediği özel bir etkinlikte ağırladı. Sektördeki iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan buluşma, Boğaz’ın tarihi dokusu ve eşsiz manzarasının eşlik ettiği keyifli bir tekne turunda gerçekleşti.

 

Boğaz’ın tarihi atmosferinde gerçekleşen bu etkinliğe, Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu ve Neova Katılım Sigorta Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Salih Çelen’in yanı sıra Neova'nın yurt içi ve yurt dışındaki reasürans iş ortakları katılım sağladı. Katılımcılar, ünlü tarihçi ve rehber Saffet Emre Tonguç eşliğinde Boğaz’ın tarihi zenginliklerini keşfederken, sektöre dair güncel gelişmeler üzerine fikir alışverişinde bulunma imkanı yakaladı.

 

Neova Sigorta Genel Müdürü Neslihan Neciboğlu, “Reasürans iş ortaklarımızla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduk. Sigortacılık, güvene ve uzun vadeli iş birliklerine dayalı bir sektör. Etkinliğimize katılan tüm paydaşlarımızla kurduğumuz güçlü bağlar, yalnızca kurumlarımız arasında değil, aynı zamanda müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesi açısından da büyük önem taşıyor. Neova Sigorta olarak tüm paydaşlarımızla birlikte büyümeyi ve gelişmeyi esas alıyoruz. Reasürans alanındaki çözüm ortaklarımızla kurduğumuz sürdürülebilir ilişkiler sayesinde, daha dayanıklı, daha yenilikçi ve daha kapsayıcı bir sigorta ekosistemi oluşturmak için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

 

Neova Sigorta Hakkında

Neova Sigorta, Türk sigorta sektöründe 15 yılı aşan tecrübesiyle hayat dışında tüm branşlarda faaliyet göstermektedir. Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın 100 iştiraki olarak, güçlü sermaye yapısı ve dinamik kadrosuyla, müşterilerine en iyi hizmeti sunma hedefini kararlılıkla sürdürmektedir. Neova Sigorta, yurt genelinde 3.555 acente, 57 broker kanalı ve anlaşmalı bankalarının tüm şubeleriyle geniş bir hizmet ağı sunarak, 2024 yılını 19 milyar TL prim üretimiyle sonuçlandırdı. Müşteri odaklı yaklaşımla faaliyetlerini olanca hızıyla sürdürürken; tüm çalışan, iş ortakları ve nihai olarak toplum ile hep birlikte kazanmayı amaç edinmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  
Deprem güvenliği ve inşaat dayanıklılığı denildiğinde ilk akla gelen malzemelerden biri olan betonun önemine dikkat çeken Albayrak Beton Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Albayrak, konutlarda can güvenliğini doğrudan etkileyen unsurun; hazır betonun kalitesinin yanı sıra döküldüğü süre, betonun yerleştirilmesi ve bakımı olduğunu belirtti.

Hazır betonun döküldükten sonraki dayanımının zamana bağlı olarak değiştiğinin altını çizen Albayrak, beton mikserlerinin iki saat içinde hazır betonu döküleceği noktaya ulaştırmasının hayati olduğunu ve bunun için de beton mikserlerinin trafikte geçiş üstünlüğü olan araçlar kategorisine alınması gerektiğini dile getirdi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Erdal Albayrak "Günümüzde inşaat endüstrisi için en çok tercih edilen malzeme haline gelen hazır beton, inşaat projelerinin hızlı ve verimli bir şekilde ilerlemesini sağlar. Ancak şöyle hayati bir ayrıntı var ki; o da hazır betonun maksimum iki saat içinde dökülmesi gerekir. İki saatin üzerine çıktığı zaman artık o beton, vasfını kaybeder. O nedenle İstanbul trafiğinde beton mikserlerine anlayış gösterilmesi gerekiyor. Hatta beton mikserlerine trafikte geçiş üstünlüğü tanınması gerekiyor. Çünkü beton kalitesi insan hayatına direkt etki ediyor. Beton tesisinin, beton dökülecek olan alana ne kadar uzaklıkta olduğu çok büyük önem taşıyor. Tozlu topraklı, araç trafiğinin yoğun olduğu bir iş olduğu için her yerde kuruluma izin verilmiyor. Benzin istasyonlarının nasıl özel bir yeri varsa, hazır beton tesislerinin de stratejik noktalarda izni olması lazım" diye konuştu.

Betonun demirle, statikle ve işçilikle birleştiğinde betonarme yapının meydana geldiğini kaydeden Erdal Albayrak, ancak kütlesel olarak en büyük hacme sahip olduğu için depremde en önemli parametrenin beton olarak görüldüğünü belirtti. Oysa tam olarak deprem güvenli bir yapının oluşması için tüm bu parametrelerin en iyi şekilde bir araya gelmesi gerektiğini ifade eden Albayrak şunları söyledi: "Biz döktüğümüz her betona insan hayatına yapılmış bir yatırım veya insan hayatını güvenceye almak üzere üretilmiş bir ürün şeklinde bakıyoruz. İlaç hassasiyetiyle bir üretim gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

"Paydaşların olası hatalarını tolere ediyoruz"
Standartları maksimum seviyede tutuyor, bir üst standardı zorlayarak üretimlerimizi yapıyoruz. Elimizden geldiği kadar bizden sonraki paydaşların olası hatalarını da tolere edebilecek şekilde üretim yapmaya çalışıyoruz. Taşıma aşaması da bir kalite süreci yönetmeyi gerektiriyor. Araç sayınızla, seçtiğiniz güzergahlarla zamanı doğru kullanmanız gerekiyor, ki ürettiğiniz ürünün kalitesi siz onu taşırken bozulmasın. Aslında yasal olarak bizlerin betonun kalıba yerleştirilmeden önce beton pompalarımızın hortumunun ucunda kalite yolculuğumuz sona eriyor. Fakat betonun kaliteyi yolculuğu devam ediyor. Paydaşlarımız; kalıba yerleştirenler, kalıbı hazırlayanlar, betonun kürleme işlemini yapanlardan oluşuyor. Bu işlemler doğru yapılırsa bütünüyle mamül kaliteli hale geliyor."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
  Türkiye'deki şirketler arasında yenilikçi İK uygulamalarını ortaya çıkarmayı amaçlayan En Yenilikçi 50 İK Lideri (Innovative HR Leaders) araştırmasının 5'incisi tamamlandı. İnsan kaynakları alanında teknolojiyle güçlenen, çalışan deneyimini önceliklendiren ve sonuçlarını verilerle ortaya koyan uygulamaların değerlendirildiği araştırmada Kuveyt Türk İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Semih Sel, En Yenilikçi 50 İK Lideri arasında yerini aldı.
 
Uluslararası kurumların üst düzey temsilcilerinden oluşan global jüri, bu yıl da Türkiye'den başvuran 121 kurumun insan kaynakları projelerini değerlendirdi. Sadece "yeni" değil, "yenilikçi" olan ve hayata geçmiş uygulamaların dikkate alındığı değerlendirmede, Kuveyt Türk'ün sektöre kazandırdığı özgün projeler dikkat çekti. Değerlendirme sürecinde, Kuveyt Türk'ün sadece süreçleri iyileştirmeye değil, aynı zamanda insan kaynaklarında inovatif bir dönüşüm ortaya koymaya odaklanan yaklaşımı da öne çıktı.
"Çalışan odaklı yenilikçi uygulamalarımızla sektöre öncülük ediyoruz"
Kuveyt Türk İnsan Kaynakları ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Semih Sel, şu açıklamalarda bulundu: "Bu başarı, insan kaynakları süreçlerimizi sadece yönetmekle kalmayıp dönüştürmeye odaklanan anlayışımızın bir yansıması. Kuveyt Türk olarak, 'önce insan, önce çalışan' anlayışıyla çıktığımız bu yolda, çalışan deneyimini iyileştiren ve kuruma katma değer sağlayan yenilikçi uygulamaları ekip ruhuyla geliştiriyoruz. Bilgin AI, İK Datamart projesi, Yolculuğum Performans Sistemi, Çevik Ofis ve Yetkinlik Dönüşüm Projesi gibi projelerimizle kurum içi çalışan odaklı uygulamalarımızla sektöre de ilham veriyoruz. İnovasyonu sadece teknolojiyle değil, organizasyonel kültürle de bütünleştiren bu çalışmalar; hem çalışan bağlılığını artırıyor hem de kurumun geleceğe hazırlanmasını sağlıyor. Bu çalışmaların, Kuveyt Türk'ü Great Place to Work listesinde altı yıl üst üste yer alacak bir kurum haline getirmesi ve şimdi de böyle prestijli bir platformda takdir görmesi bizim için büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı."