Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Akaryakıt sektöründe ilk kez bireysel elektronik satış uygulamasını üç yıl önce başlatan Aytemiz, şimdi de plaka tanıma özelliğiyle puan kazandıran Aytemiz Puan Kart uygulamasını başlatıyor. Aytemiz istasyonlarından akaryakıt alan Aytemiz Puan Kart sahipleri, artık kartları yanlarında olmasa bile, karta tanımladıkları plakalar üzerinden kolayca puan kazanmaya ve biriktirmeye devam edecekler.
 
Akaryakıt sektöründe müşteri memnuniyetine odaklanan Aytemiz, yeni hizmetler sunmaya devam ederek istasyonlardaki müşteri deneyimini her geçen gün daha da iyileştiriyor. 2020 yılında kendi pazarlama ve bilişim teknolojileri (BT) ekipleriyle geliştirdiği Aytemiz Vaay mobil uygulamasıyla mobil ödemeye ek olarak elektronik satışı bireysel müşterilere ilk kez sunan akaryakıt şirketi olan Aytemiz, sürücülere farklı fırsatlar ve avantajlar sağlayan sadakat programı Aytemiz Puan Kart’ta yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Benzin, motorin ve LPG alışverişlerinde puan kazandıran Aytemiz Puan Kart’ı olan araç sahipleri, artık puan kartları yanında olmasa dahi, kayıtlı araçlarına akaryakıt alırken kartlarını sisteme okutmaksızın otomatik olarak puan kazanacak.
 
Müşterilerin hayatını kolaylaştırmak ve istasyon deneyimini artırmak adına dijital altyapısını her geçen gün geliştirerek teknolojik çözümler sunan Aytemiz, güncellenen Aytemiz Puan Kart programı ile pompa adasındaki işlem süresini kısaltarak hem müşterileri hem de istasyon ön saha personeli için zaman tasarrufu da sağlayacak.
 
Aytemiz Puan Kart’ın avantajlı dünyasından faydalanabilmek ve akaryakıt alımlarınızdan puan kazanmak için Aytemiz Puan Kart üyeliği gerçekleştirmeniz yeterli. Yeni puan kart sahibi olan müşteriler, işlem öncesi kartlarını SMS ile aktive ederek, sadece ilk akaryakıt alışverişlerinde puan kartlarını pompaya okutup puan kazanmaya başlayabiliyor ve sonraki alışverişleri için araç plaka tanıma sistemi devreye girmiş oluyor. Daha önceden Aytemiz Puan Kartı olup plakası kayıtlı olan müşteriler ise herhangi bir ek işlem yapılmasına gerek kalmadan aynı plaka üzerinden kart okutmaksızın puan kazanmaya devam ediyor. Ayrıca Aytemiz Puan Kart sistemine üç farklı araç kaydedilebiliyor ve böylece tüm aile ya da şirket araçları tek bir yerden puan kazanabiliyor.
 
 
Aytemiz Puan Kart’a eklenen bu yeni özellikle, müşterilerin hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen Aytemiz, hız ve kolaylığı ön planda tutarak müşteri deneyimi odaklı yaklaşımını güçlendiriyor. Müşteri memnuniyetine her daim önem veren Aytemiz, dijital dönüşümle birlikte misafirlerine sunduğu değerli hizmetlerle sektördeki yeniliklere öncülük etmeyi sürdürüyor.
 
Aytemiz Puan Kart’a dair detaylı bilgi için: https://www.aytemiz.com.tr/aytemiz-kart-nedir/aytemiz-kart-hakkinda

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Red Hat hibrit bulut çözümleri karmaşıklığı ve riski azaltıyor, işlem sürelerinde %500 iyileşme sağlayarak yazılım sürümlerini hızlandırıyor ve Nationwide'ın hizmetlerinin kullanılabilirliğini artırıyor.
 
Dünyanın önde gelen açık kaynak çözümleri sağlayıcısı Red Hat, Inc. Nationwide Building Society ile işbirliği yaptığını duyurdu. Bu işbirliği ile yeni İş Entegrasyon Platformu (BIP) oluşturulup ölçeklendirilerek Nationwide Building Society'nin 16 milyon üyesinin müşteri etkileşimini iyileştirilecek. Kubernetes tarafından desteklenen sektörün önde gelen hibrit bulut uygulama platformu Red Hat OpenShift, Nationwide'ın %99,999 hizmet kullanılabilirliği elde etmesinin yanısıra yükseltme ve hizmete alma hızlarının artmasına da yardımcı oluyor.
 
Nationwide, 16 milyonu cari hesap, ipotek veya tasarruf ürününe sahip 17 milyondan fazla müşterisiyle dünyanın en büyük yapı topluluğu. Nationwide, artan müşteri dijital taleplerini daha iyi desteklemek için sistem mimarisini daha iyi yönetebilecek, gerektiğinde duyarlı bir şekilde ölçeklenebilecek ve modern bulut-yerel uygulamalarla köprü kurabilecek olay odaklı bir entegrasyon platformu oluşturmak istedi.
 
Red Hat, Nationwide'ın bulut tabanlı otomasyon ve DevOps alanındaki yeteneklerini geliştirmesine yardımcı oldu. İlk adım, açık hibrit bulut teknolojileri Red Hat OpenShift ve Red Hat Enterprise Linux kullanarak Speed Layer adlı yeni bir platform oluşturmak oldu. Speed Layer, işletmenin olaylara meydana geldikleri anda yanıt vermesini sağlamak için doğru gerçek zamanlı verileri toplamak üzere oluşturuldu. Speed Layer'ın esneklik, ölçeklenebilirlik ve verimlilik göstermedeki başarısıyla Nationwide, işletme genelinde daha geniş kapsamlı bir entegrasyon platformu oluşturma potansiyelini gördü. Nationwide, ağına, platformuna ve uygulamalarına en az etkiyle Red Hat OpenShift üzerinde BIP'sini planlamak ve oluşturmak için Red Hat Consulting ile birlikte çalıştı ve şu anda kuruluş genelinde stratejik operasyonlar için temel olarak benimsendi.
 
Red Hat OpenShift üzerinde çalışan Nationwide, kesintiler sırasında sürekli hizmet erişimini desteklemeye yardımcı olmak için dağıtılmış olay depolama ve akış işleme için Kafka ve veri tabanı yönetimi için MongoDB gibi açık kaynak teknolojilerinden yararlanabiliyor. Kubernetes tabanlı olay odaklı otomatik ölçeklendirme (KEDA), Speed Layer'ın saniyede 100.000'den fazla veri öğesini uzlaştırmasını sağlayarak verilerin Nationwide'ın Bankacılık Uygulamasına eskisinden daha hızlı bir şekilde sunulabileceği ve kullanıcıların hesaplarını daha kolay yönetmelerine yardımcı olacağı anlamına geliyor. Red Hat OpenShift, ağ ve konteyner izolasyonu ve uygulama verilerine kontrollü erişim gibi yerleşik güvenlik özelliklerini tüm temel ortamlarda tutarlı bir şekilde sağlıyor.
 
Red Hat OpenShift'in konteynerli uygulamaların yaşam döngüsü boyunca self servis ve otomasyon yetenekleri operasyonları hızlandırmaya yardımcı oluyor. Yeni yetenekleri dinamik olarak yükseltebiliyor veya başlatabiliyor ve üyeleri, planlı veya başka türlü kesintiler sırasında hizmetleri kullanmaya devam edebiliyor.
 
Red Hat OpenShift tabanlı İş Entegrasyon Platformu (BIP) ile Nationwide artık şunları yapabiliyor:
• 14 milyon harici sorgu dahil olmak üzere günde 100 milyon çağrıyı işliyor
• Speed Layer'a ek olarak tek seferlik şifre (OTP) kimlik doğrulamasını, SAP sistemlerini ve diğer işlevleri destekliyor
• Hizmet kullanılabilirlik oranlarını %99,999'da tutabiliyor
• 500'e kadar daha hızlı işlem süreleri elde edilebiliyor
• Geliştirme ve üretim olmak üzere tüm ortamlardaki 140 sunucusuna yükseltmeleri daha hızlı bir şekilde uygulayabiliyor.
Red Hat OpenShift, uygulamaları çeşitli bulutlarda dağıtma ve ölçeklendirme esnekliği sağlıyor, böylece işletme ölçeklenebilirlik, uyumluluk ve performans için uygulamaları en iyi yerde çalıştırabiliyor. Bu hibrit bulut hazırlığı, Nationwide'ı değişen iş veya mevzuat ihtiyaçlarına uyum sağlayacak şekilde konumlandırıyor. Red Hat OpenShift şu anda Amazon Web Services (AWS) genel bulut ve şirket içi Red Hat Enterprise Linux kullanarak BIP dağıtımlarını destekliyor ve BIP ekibi önümüzdeki yıl içinde kritik üretim iş yüklerinin buluta taşınması için hazır.
 
Nationwide'ın 50 kişilik BIP ekibi artık yapı topluluğu genelinde daha fazla iş akışını otomatikleştirmek için bir plana sahip ve önümüzdeki yıl kuruluş genelinde her işlevi desteklemek için platformu ölçeklendirmeye devam etmeyi planlıyor.
 
Red Hat İngiltere Ülke Müdürü Joanna Hodgson konu hakkında değerlendirme yaparken,
“Nationwide gibi dijitalleşmeye uyum sağlayan müşteri odaklı bir işletme için, esneklik ve güvenilirliği korurken hızlı hareket edebilme yeteneği çok önemli. Nationwide'ın İş Entegrasyon Platformunu Red Hat OpenShift ve Red Hat Enterprise Linux üzerinde hayata geçirerek verimlilik ve kullanılabilirlik kazanımları elde etmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz. Buluta özgü yetenekler, çevik teslimat ve daha fazla otomasyon ile Nationwide, müşterileri için daha hızlı, güvenlik odaklı inovasyonu ortaya çıkarmak için eski sistemleri ve yeni uygulamaları başarıyla birbirine bağladı” dedi.
 
Nationwide Building Society İş Entegrasyon Platformu Başkanı Grant Valentine ise
“Ödeme hacmi, bankacılık uygulaması kullanıcıları, düzenlemeler veya sistem ölçeklenebilirliği gibi dijital gereksinimler gelişmeye devam ettikçe, henüz bilinmeyen taleplere ve kanallara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. İş Entegrasyon Platformumuz stratejik girişimlerimizin çoğuna güç veriyor ve bunu Red Hat OpenShift üzerinde çalıştırmak bize hibrit bulut seçeneği, güçlü performans ve iş çevikliği sağlıyor, böylece üyelerimize daha hızlı ve daha uygun bir deneyim sunabiliyoruz” dedi.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

TOUGHBOOK G2mk3, Panasonic'in yapay zeka destekli Intel® işlemciye sahip ilk tableti olmasının yanı sıra pazara öncü özelleştirme ve modülerlik sunuyor.
 
Panasonic'in dayanıklı tablet pazarında nelerin mümkün olduğunu yeniden tanımlamaya yönelik çığır açan yaklaşımı, uç sahalarda yapay zeka işleme özelliğine sahip ilk TOUGHBOOK tablet olan TOUGHBOOK G2mk3'ün piyasaya sürülmesiyle gösterildi. G2mk3, Intel® AI Boost nöral işlem ünitesine (NPU) sahiptir ve farklı sektörlerdeki mobil çalışanlar için verimliliği ve doğruluğu büyük ölçüde artırır.
 
Ağ bağlantısına ihtiyaç duymayan bağımsız yapay zeka özellikleri, mobil çalışanların hataları analiz etmesine, bilgi sağlamasına ve yönetim görevlerini daha hızlı tamamlamasına yardımcı olur. Bu hafta Stuttgart'ta düzenlenen önde gelen küresel jeoinformasyon ve arazi yönetimi etkinliği INTERGEO 2024'te lansmanı yapılan G2mk3, herhangi bir ortamda, herhangi bir uygulamayı kullanarak mobil, sağlam bir cihazdan mümkün olanın sınırlarını zorluyor.
 
Pazar lideri yapay zeka destekli sağlam bilgi işlem ve performans
 Windows 11 Pro kullanan ve uçta yapay zeka işleme yetenekleri sunan ilk sağlam tablet olan yeni 10,1 inç TOUGHBOOK G2mk3, Intel ® Core™ Ultra 5 işlemci 135U (Intel vPro® Teknolojisi ile) kullanıyor. Cihaz, bulut bağlantısının olmadığı durumlarda ve G2mk3'ün genel performansını ve işlem gücünü etkilemeden yapay zeka kullanılarak verilerin toplanmasını, depolanmasını ve analiz edilmesini sağlayan özel bir yapay zeka yonga setine sahiptir.
 
Bu uçta yapay zeka özelliği, özellikle hücresel veya kablosuz bağlantıya erişimi olmayabilecek uzak konumlardaki ekipmanları denetleyen kamu hizmeti çalışanları için, denetimler sırasında verimliliği ve üretkenliği artırmak ile veri toplamada insan hatalarını azaltmak için kullanışlıdır.
 
TOUGHBOOK G2mk3 ayrıca güncellenmiş 16GB (32GB'a yükseltilebilir) DDR5x RAM özelliklerine sahiptir. Bu sayede, hiper mobil çalışanların yapay zeka özellikli uygulamalara sorunsuz ve hızlı bir şekilde erişmesini sağlayan üstün performans ve işlem hızları sunar.
 
Panasonic TOUGHBOOK Kıdemli Ürün ve Çözümler Müdürü Dirk Weigelt şunları söyledi: "Dayanıklı tabletleri kullanan hiper mobil çalışanlar genellikle zorlu, yüksek stresli ortamlarda çalışıyor. Bu nedenle, görev açısından kritik, veri ağırlıklı uygulamaları aynı anda çalıştırabilen çok yönlü, ergonomik ve kullanımı kolay bir cihaza ihtiyaç duyarlar. Panasonic'in en güçlü dayanıklı mobil tableti olan yapay zeka destekli TOUGHBOOK G2mk3, sağlam mobilitede yeni olasılıkların yolunu açan bir oyun değiştiricidir."
 
Yeni kamera çok yönlülüğü artırıyor
G2mk3'ün 13MP arka kamerası, mevcut diğer sağlam tabletlerin çoğundan üstündür ve çağdaş tüketici cihazlarıyla kıyaslanabilir. Gelişmiş sensörü, düşük ışık ve karışık ışık koşullarında daha iyi görseller sunar ve olumsuz aydınlatma koşullarının normalde sorun olacağı ortamlarda yüksek çözünürlüklü görüntüler yakalamak için idealdir.
 
13 MP kamera, uç yapay zeka yetenekleriyle birleştiğinde saha çalışanlarının bilgisayar görüşü teknolojisinden yararlanmasını sağlar. Örneğin, saha çalışanlarının G2mk3'teki kablo şemalarına ve şemalara erişebildiği elektrik saha hizmetlerinde, kullanıcılar kablo bağlantılarının nerede olması gerektiğini doğru bir şekilde görmek için bilgisayar görüşünü kullanarak üretkenliği ve verimliliği artırabilir.
 
Geriye dönük uyumluluk, yatırımı en üst düzeye çıkarır
Sürdürülebilirlik ve geriye dönük uyumluluk, Panasonic'in yeni dayanıklı cihazlar geliştirirken stratejisinde göz önünde bulundurduğu temel hususlardır. Bu, ilk iki yinelemedeki ekosistemin %80'inden fazlasının G2mk3 ile uyumlu olduğu en yeni TOUGHBOOK G2'de belirgindir. Böylece, tüm cihaz yaşam döngüsü boyunca G2 serisindeki mevcut müşteri yatırımları en üst düzeye çıkarılır ve korunur.
 
Bu, mevcut yatırımların yakından incelendiği acil servis gibi sektörlerde çok önemlidir. Örneğin, G2mk1 ve G2mk2 ile aynı araç içi yerleştirme platformunu kullanmak, teknoloji yenilemeleri için araçları yoldan çıkarma ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu, araç arıza süresini azaltırken, cihaz aşinalığı, hızlı müdahale ve triyaj sürelerinin kritik olduğu durumlarda acil durum hizmetleri çalışanları için verimliliği artırır.
 
En yeni TOUGHBOOK G2mk3, hala mevcuttaki en özelleştirilebilir, modüler dayanıklı tabletlerden biridir. Bu, G2mk3'ün üst ve arka genişleme alanlarının, sahadaki kullanıcılar için veri ve cihaz güvenliğini ve erişilebilirliği artıran parmak izi okuyucuları ve MicroSD kartlar gibi çok çeşitli çevre birimlerini barındırması nedeniyle savunma sektöründe özellikle önemlidir.
 
Pil ömrü, bağlantı ve dayanıklılıktan ödün vermez
Büyük ölçüde geliştirilmiş kamerasına, daha verimli yapay zeka özellikli bir Intel® CPU'suna ve genel olarak artan performansına rağmen, G2mk3, MobileMark 25'e göre tek bir pil ile 11 saatlik (genişletilmiş pil ile 15 saate kadar) pil ömrü sunar. G2mk2 ile karşılaştırıldığında %47'ye varan bir artışı temsil ediyor.
 
Bu, acil durum hizmetleri, savunma, saha hizmetleri, lojistik ve ölçme alanlarındaki hiper mobil çalışanlara, güce aç uygulamaları kullanırken tam bir gönül rahatlığı sağlar. Ayrıca, en çok ihtiyaç duydukları anda verimliliği ve üretkenliği en üst düzeye çıkararak daha uzun süre çalışmaya devam etmelerini sağlar.
 
TOUGHBOOK G2mk3 kutudan çıkar çıkmaz 5G'ye hazır bağlantı, gelişmiş Bluetooth özellikleri ve MIL-STD 810H ve IEC 60529 standartlarına göre bağımsız olarak test edilmiş pazar lideri IP65 dereceli toz ve su geçirmezlik özelliklerine sahiptir.
 
Panasonic TOUGHBOOK, INTERGEO 2024'te Salon 1, Stand C1.057'de sergileniyor. TOUGHBOOK G2mk3 hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayın: www.toughbook.eu

Panasonic Group Hakkında
1918 yılında kurulan ve bugün dünya çapında tüketici elektroniği, konut, otomotiv, endüstri, iletişim ve enerji sektörlerindeki geniş kapsamlı uygulamalar için yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirmede küresel bir lider olan Panasonic Group, 1 Nisan 2022'de bir holding şirketi olarak hizmet veren Panasonic Holdings Corporation ve şemsiyesi altında konumlandırılmış sekiz şirket ile bir işletim şirketi sistemine geçti. Grup, 31 Mart 2024'te sona eren yıl için 54,12 milyar Euro (8.496,4 milyar yen) konsolide net satış bildirdi. Panasonic Group hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://holdings.panasonic/global/
 
Panasonic Connect Europe GmbH Hakkında
Faaliyetlerine 1 Ekim 2021 tarihinde başlayan Panasonic Connect Europe, B2B odaklı ve çevik yeni bir organizasyon oluşturdu.400'den fazla çalışanı ve CEO Hiroyuki Nishiuma liderliğindeki işletme, tümü İş Değiştirme, Gelişmiş Toplum ve Yarına Bağlanma vizyonunu sunmak için tasarlanmış yenilikçi ürünler ve entegre sistem ve hizmetlerle müşterilerinin başarısına katkıda bulunmayı hedefliyor.
 
Merkezi Wiesbaden'de bulunan Panasonic Connect Europe, aşağıdaki iş birimlerinden oluşur:
" Toughbook dayanıklı dizüstü bilgisayarlar, iş tabletleri ve elde kullanılan cihazlar yelpazesiyle mobil çalışanların üretkenliklerini artırmalarına yardımcı olan Mobil Çözümler İş Birimi
" Medya Eğlence İş Birimi, bünyesinde yüksek parlaklık ve dayanıklılık özelliğine sahip bir dizi projektörün yanı sıra yüksek kaliteli ekranlar sunan Görsel Sistem Çözümleri ile canlı etkinlik çekimi, spor prodüksiyonu, televizyon ve xR stüdyoları için yaygın olarak kullanılan PTZ ve sistem kameraları, kayıt özelliği olan kameralar, Kairos IT/IP platformu, anahtarlayıcılar ve robotik çözümlerden oluşan uçtan uca bir portföyden Akıllı Canlı Prodüksiyon çözümleri sunan Broadcast & ProAV'yi de barındırıyor.
" İş ve Endüstri Çözümleri, benzersiz Gemba Süreç İnovasyonu yaklaşımını kullanarak Perakende, Lojistik ve Üretim odaklı özel teknoloji çözümleri sunuyor. Operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek için tasarlanmış olup işletmelerin her gün en iyi performansı sergilemelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Amacı, operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek, işletmelerin her gün en iyi şekilde performans göstermelerine yardımcı olmaktır.
" Panasonic Factory Solutions Europe, elektronik üretim çözümleri, robot ve kaynak sistemleri ve yazılım çözümleri mühendisliği dahil olmak üzere çok çeşitli otomatik çözümlerle akıllı fabrikaları gerçeğe dönüştürmeye yardımcı oluyor.
Daha fazla bilgi için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://eu.connect.panasonic.com
 
Lütfen Panasonic Connect Avrupa'nın LinkedIn sayfasını ziyaret edin: https://www.linkedin.com/company/panasonic-connect-europe/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sosyal medya, dünya çapında milyarlarca kullanıcısıyla modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Kepios’un Temmuz 2024 verilerine göre, dünya çapında 5,17 milyar sosyal medya kullanıcısı olduğunu veya küresel nüfusun %63,7'sini oluşturduğunu gösteriyor. Her saniye ortalama 8,9 yeni kullanıcıyla, sosyal medyayı bilgisayar korsanları için birincil hedef haline getirdiğini belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların sosyal medya hesaplarını bilgisayar korsanlarından korumak için en etkili yolları paylaşıyor.

 

Siber suçluların sosyal medya üzerindeki faaliyetleri giderek daha sofistike hale geliyor. Sosyal mühendislik tekniklerinden sahte hesaplara kadar pek çok farklı yöntemle kullanıcılar tehdit altında kalıyor. Bilgisayar korsanları, kullanıcıların kişisel verilerini ele geçirerek dolandırıcılık yapabiliyor, hesaplarını ele geçirip bu hesapları spam içerikler ya da kötü niyetli bağlantılar için kullanabiliyor. Ayrıca, sosyal medya kullanıcıları genellikle aynı şifreleri birden fazla platformda kullandığı için, bir hesapta yaşanan güvenlik açığı diğer hesapları da riske atabiliyor. Sosyal medya kullanıcılarının kendilerini bu tür tehditlerden korumak için dikkatli olması ve güvenlik önlemlerini artırması gerektiğini ifade eden Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların sosyal medya hesaplarını bilgisayar korsanlarından korumak için en etkili yolları paylaşıyor.

 

Sosyal Medya Hesaplarına Karşı Kullanılan Yaygın Hackleme Yöntemleri

 

1. Kimlik Avı Saldırıları

 

Kimlik avı, bilgisayar korsanlarının güvenilir bir kaynakmış gibi davranarak sahte mesajlar veya e-postalar gönderdiği bir taktik. Siber suçlular kullanıcıların giriş bilgilerini vermesi veya hesaplarını tehlikeye atan kötü amaçlı bir bağlantıya tıklamaları için kandırma yoluna gidiyor. Kimlik avı saldırıları genellikle markaları, sponsorluk anlaşmalarını ve hatta platform bildirimlerini taklit ederek influencer'ları hedef alıyor.

 

2. Kimlik Bilgileri Doldurma

 

Bu yöntem, sosyal medya hesaplarına erişmek için çalınan oturum açma kimlik bilgilerinin (veri ihlalleri veya sızıntıları) kullanılmasını içeriyor. Farklı sitelerde şifrelerini tekrar kullanan sosyal medya meraklıları bu tür saldırılara karşı özellikle risk altında oluyor.

 

3. Kaba Kuvvet Saldırıları

 

Bilgisayar korsanları, hesapların şifresini tahmin edene kadar binlerce farklı şifre kombinasyonunu denemek için otomatik araçlar kullanıyor. Zayıf veya yaygın şifreler kaba kuvvet saldırıları için kullanıcıları kolay bir hedef haline getiriyor.

 

4. Kötü Amaçlı Yazılımlar ve Tuş Kaydedicileri

 

Cihazlara kötü amaçlı yazılımlar, kötü amaçlı indirmeler, e-posta ekleri veya sürücü tarafından indirmeler yoluyla yüklenebiliyor. Uzaktan Erişim Truva Atları gibi kötü amaçlı yazılımlar yüklendikten sonra tuş vuruşlarını takip ederek bilgisayar korsanlarının kullanıcıların parolalarını çalmalarına ve hesaplarınıza erişmesine olanak tanıyor.

 

5. Oturum Korsanlığı

 

Kullanıcılar, herkese açık veya güvenli olmayan Wi-Fi kullanıyorsa, bilgisayar korsanları sosyal medya hesaplarına erişmek için oturumlarını ele geçirebiliyor. Bilgisayar korsanları, cihaz ile ağ arasında değiş tokuş edilen verileri ele geçirerek oturum açma bilgilerine ihtiyaç duymadan kullanıcıların oturumlarına ulaşabiliyor.

 

Sosyal Medya Hesaplarını Bilgisayar Korsanlarından Koruma Yöntemleri

 

1. Güçlü ve Benzersiz Parolalar Kullanın

 

Bilgisayar korsanlarına ve hesapların ele geçirilmesine karşı ilk savunma hattı, her hesap için güçlü ve benzersiz bir paroladır. Doğum günleri, yaygın ifadeler veya kolayca tahmin edilebilecek kelimeler kullanmaktan kaçının. Bunun yerine harf, rakam ve sembollerden oluşan uzun ve rastgele kombinasyonları tercih edin.

 

2. İki Faktörlü Kimlik Doğrulamayı (2FA) Etkinleştirin

 

İki faktörlü kimlik doğrulama, şifrenizi girdikten sonra kimliğinizi ikincil bir yöntemle (genellikle telefonunuza gönderilen bir kod) doğrulamanızı gerektirerek hesabınıza ekstra bir güvenlik katmanı ekler. Bu, bilgisayar korsanlarının giriş bilgilerinizi (e-posta adresi ve şifre kombinasyonu) bir şekilde ele geçirseler bile hesabınıza erişmelerini çok daha zor hale getirir.

 

3. Kimlik Avı Dolandırıcılığına Karşı Dikkatli Olun

 

E-postalardaki veya mesajlardaki bağlantılara tıklamadan önce her zaman göndereni iki kez kontrol edin. Bilinmeyen göndericilerden gelen ekleri indirmekten veya şüpheli bağlantılara tıklamaktan kaçının. Tıklamadan önce gerçek URL'yi görmek için bağlantıların üzerine gelin ve emin değilseniz bağlantıyı kullanmak yerine doğrudan söz konusu web sitesine gidin.

 

4. Yazılımınızı Güncel Tutun

 

Güncel olmayan yazılımlar bilgisayar korsanlarının yararlanabileceği güvenlik açıkları barındırabilir. Güvenlik yamalarının uygulandığından emin olmak için işletim sisteminizi, tarayıcınızı ve uygulamalarınızı düzenli olarak güncelleyin.

 

5. Halka Açık Wi-Fi'deyken VPN Kullanın

 

Halka açık Wi-Fi ağları, bilgisayar korsanlarının verilerinizi ele geçirmesini kolaylaştıran risklerle ünlüdür. İnternet bağlantınızı şifrelemek ve halka açık ağları kullanırken verilerinizin çalınmasını önlemek için bir VPN kullanın. Bitdefender'ın VPN hizmeti, çevrimiçi etkinliğinizi meraklı gözlerden koruyan güvenli, şifreli bağlantılar sunar.

 

6. Üçüncü Taraf Uygulama Erişimini Sınırlayın

 

Birçok sosyal medya platformu üçüncü taraf uygulamalara giriş yapmanıza izin verir. Ancak, sosyal medya hesaplarınıza erişmesine izin verdiğiniz her uygulama bilgisayar korsanlarına maruz kalma riskinizi artırır. Hesabınıza erişimi olan uygulamaları düzenli olarak denetleyin ve gereksiz izinleri iptal edin.



Laykon Bilişim Hakkında:

Laykon Bilişim Teknolojileri, bilişim güvenliği alanındaki profesyonel ürün ve çözümleri ile çözüm ortaklarına satış ve destek veren bir teknoloji şirketidir. Yenilikçi teknolojinin, tüm sektörlerdeki hizmet sağlayıcılara, telekomünikasyon şirketlerine ve BT tedarikçilerine dağıtımını yapan Laykon Bilişim Teknolojileri, bayi kanalının teknolojiyi benimseme sürecini hızlandırmaktadır. 2016'da 500 milyon kullanıcıyı koruyan Bitdefender’in Türkiye distribütörü olarak hizmet vermeye başlayan Laykon Bilişim Teknolojileri, 2018 yılında lider güvenlik duvarı sağlayıcısı WatchGuard, 2019 yılında felaket kurtarma ve iş sürekliliği alanında faaliyet gösteren Narbulut yedekleme çözümleri ve 2020 yılında veri sızıntısı önleme çözümü CoSoSys DLP ürünlerinin distribütörlüğünü üstlenmiştir. Bilişim sektöründe uzun yıllardır müşteri sadakati ve bayi kanalı yapılanması çalışmalarında bulunmuş uzman kadrosu ile siber güvenlik, iş sürekliliği ve bulut çözümleri alanında kullanıcılarına yeni teknolojiler götürmeye devam eden Laykon Bilişim Teknolojileri, ihtiyaç duyulan hizmetleri, gelişmekte olan teknoloji çözümleri pazarının gerektirdiği çeviklik ve esneklikle sunma konusunda uzmanlaşmıştır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Güzellik ve kozmetik dünyasının yıldız markalarını bir araya getiren BEAUTYISTANBUL 2024 Fuarı, 2 Ekim tarihinde kapılarını açıyor. 4. yılında dünyanın en büyük 5 kozmetik fuarı arasında yerini alan etkinlik, 62 ülkeden 1100 katılımcıyı ve 169 ülkeden ziyaretçiyi ağırlayacak. Bu yılın merakla beklenen markaları arasında yerini alan Alman güzellik teknoloji devi Geske, ilk kez BEAUTYISTANBUL fuarında 250’den fazla ürün gamı ile yerli ve yabancı müşterilerini karşılayacak. Yapay zeka destekli cilt bakım cihazlarıyla dünya genelinde ses getiren Geske, ünlü manken ve eski Türkiye güzeli Demet Şener’in özel stant ziyaretiyle fuarın ilgi odağı olacak.
 
Uluslararası ve yerli birçok profesyonel kozmetik markasının buluştuğu ve yeni güzellik teknolojilerinin sergilendiği 5. BEAUTYISTANBUL 2024 Fuarı, sektördeki yenilikçi markaları ve profesyonelleri bir araya getiriyor. Benzersiz bir kozmetik deneyimi sunan 5. BEAUTYISTANBUL 2024, 2,3,4 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi, Lütfi Kırdar ve Hilton İstanbul Bosphorus, Harbiye’de ziyaretçilerini bekliyor. Yapay zeka destekli cilt bakım cihazlarıyla dünya çapında yankı uyandıran Geske, Salon 4, Stand 4A 265’te yer alarak ziyaretçilerini sonsuz güzelliğe giden heyecan verici bir yolculuğa davet ediyor.
 
Geske, Eşsiz Bir Deneyime Davet Ediyor!
Dünya'nın bütünsel cilt bakım serisine sahip olan Geske, stant ziyaretçilerine benzersiz bir güzellik deneyimi sunmak için titizlikle hazırlanıyor. Kadın ve erkek cilt bakımına önem veren herkes için geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veren Geske, profesyonel cilt ve yüz bakımını zamana bağlı olmadan gerçekleştirebilme imkanı sağlıyor. Uzman bilim insanları, dermatologlar ve geliştiricilerden oluşan deneyimli ekibiyle, 250’den fazla ürün gamı ile en yeni ve en etkili cilt bakım çözümlerini fuarda sergileyecek olan Geske, ünlü manken ve eski Türkiye güzeli Demet Şener’i standında ağırlayacak. Güzellik tutkunları, profesyoneller ve sektör liderleri için eşsiz bir deneyim sunan bu fırsat, ziyaretçilere en son yeniliklerle tanışma imkanı verecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1995 yılında Pfizer Türkiye'de Yönetici Adayı olarak iş hayatına başlayan ve Pfizer'de farklı coğrafyalarda birçok önemli görev üstlenen Elif Aral, Pfizer Ortadoğu, Rusya ve Afrika (MERA) Bölge Başkanı olarak atandı. Elif Aral yeni görevinde, MERA bölgesindeki ülkelerin yönetiminden ve bölgedeki stratejik ortaklıkların geliştirilmesinden sorumlu olacak.
 
Pfizer Ortadoğu, Rusya ve Afrika (MERA) Bölge Başkanı Elif Aral yeni görevi ile ilgili şunları söyledi: "Hasta ve hasta yakını odaklı yaklaşımı, küresel gücü, yenilikçi bakış açısı ve bilim kazanacak anlayışı ile çalışan Pfizer'de 1995'ten bu yana görev yapıyorum. Kariyerim boyunca Pfizer'in sağlık sektörünü nasıl dönüştürdüğüne ve geliştirdiğine ilk elden tanıklık etme ayrıcalığına sahip oldum. Lider yetiştiren kültür odağıyla aynı zamanda bir lider okulu olan Pfizer Türkiye'de yetişen biri olarak Türkiye'de başlayan ve Pfizer'in farklı coğrafyalarına uzanan kariyer yolculuğumda artan sorumluluklar üstlenmenin gururunu yaşadım. Pfizer'deki yeni görevime başlamaktan büyük heyecan duyuyor ve bu bölgede başkanlık görevini üstlenen ilk kadın olmanın onurunu taşıyorum. En büyük hedefim, MERA bölgesinde son 70 yılda kurduğumuz güçlü temelleri daha da ileriye taşımak. Üstlendiğim tüm görevlerde olduğu gibi, bu yeni görevimde de ekip arkadaşlarımla birlikte, Pfizer'in çığır açan tedavilerinin ihtiyacı olan her hastaya ulaşmasını sağlamak için yerel ve bölgesel organizasyonlar, hasta dernekleri ve bilimsel kurumlarla ilişkilerimizi daha da güçlendirmeyi ve MERA bölgesindeki kritik sağlık hizmeti ihtiyaçlarını ele alarak sağlık hizmetlerindeki eksikliklere katkıda bulunmayı hedefliyorum."
 
Elif Aral Hakkında:
1990 yılında Işık Lisesi'nden, 1994 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü'nden mezun olan Elif Aral, Harvard Business School, Wharton ve Management Center of Europe enstitülerinde yönetici eğitimleri aldı. Aral kariyerine 1995 yılında Pfizer Türkiye'de Yönetici Adayı (MT) olarak başladı. Ardından sekiz ay boyunca Tıbbi Satış Mümessili olarak satış teşkilatında görev yaptı. 1996-1998 yılları arasında Ürün Müdürü olarak çalıştıktan sonra Pfizer bünyesinde Grup Satış ve Pazarlama Müdürü, Grup Pazarlama Müdürü gibi pozisyonlarda bulundu.
 
2004-2007 yılları arasında Pfizer Uzmanlık Ürünleri Satış ve Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Aral, 2007-2009 yılları arasında Kurumsal Strateji ve İş Geliştirme Direktörlüğü görevini üstlendi. Ardından Pfizer Türkiye'nin, Kafkaslar ve Orta Asya ülkelerinin dahil olduğu 10 ülkeden sorumlu hale gelmesiyle, bölgenin yöneticisi oldu. 2009-2012 arasında Pfizer Türkiye'nin pazarlama ve satıştan sorumlu üç Genel Müdür Yardımcısı'ndan biri olarak Satış Pazarlama Direktörü görevini üstlenen Elif Aral, 2012'de Kurumsal İlişkiler Direktörü olarak atandı. Bu görevinin ardından 1 Ocak 2014'te Pfizer Türkiye Genel Müdürü oldu. Genel Müdürlük görevinin son bir yılında aynı zamanda Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği'nin (AIFD) başkanlığını üstlendi.
 
Elif Aral, 1 Ocak 2019'da Pfizer Gelişen Pazarlar Aşı Grubu Lideri olarak New York'a taşındı. Aral bu görevinde, Çin, Asya, Latin Amerika ve Afrika ve Orta Asya'daki ülkelerde aşılardan oluşan geniş bir portföyden sorumlu oldu. Ayrıca bölgesinde Pfizer'in küresel pandemiyle mücadele çabalarını destekleyen COVID-19 aşı anlaşmalarının yürütülmesinde aktif olarak çalıştı. Ocak 2021'de Kardiyovasküler ürünlerin Pazarlama sorumlusu olarak atanan Aral, yeni görevinde, Pfizer'in Kardiovasküler ürün portföyü için küresel pazarlama stratejisinin geliştirilmesinden ve yürütülmesinden sorumlu oldu. Eylül 2022'de ise Gelişen Pazarlar Birimi altında Pfizer'in "Daha Sağlıklı Bir Dünya İçin: Accord" girişiminin liderliğini üstlendi. Bu sorumluluğunda Pfizer'in ilaç ve aşılarını kâr amacı gütmeden 45 düşük gelirli ülkenin halkına ulaştırılması ve sistemdeki engellerin kaldırılması amaçlı ülkelerin sağlık bakanlıkları ile önemli ortaklıklara imza attı. Aral, 28 yıllık Pfizer tecrübesiyle 1 Eylül 2024 itibarıyla Pfizer Ortadoğu, Rusya ve Afrika (MERA) Bölge Başkanı olarak Dubai'de yerleşik olarak görevine başladı.
 

Pfizer Hakkında:
Pfizer, 175 yıldır "hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler" hedefiyle çalışmakta, bugünün ilaç endüstrisinde yenilikçi ve yüksek teknolojili yaklaşımlarla yeni tedavilere odaklanmaktadır. Pfizer, bir yandan dünyanın en yaygın kullanılan temel sağlık ürünlerini üretip ilaç ve aşılarıyla sağlığın korunmasına katkı sağlarken, diğer yandan geleceği şekillendirecek ve hastaların en yüksek faydayı sağlayabileceği tedaviler üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Pfizer'de kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi evrensel sağlık sorunlarına karşı tedaviler geliştirilirken, çok nadir görülen hastalıklara karşı mücadele için çalışılmaktadır. Üniversiteler, dernekler ve kamu ile yaptığı ortak çalışmalarla iş, yatırım ve inovasyon ortamına katkı sağlayan Pfizer, 1957 yılından beri Türkiye'de de hizmet vermektedir. www.pfizer.com.tr

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ev yaşam sektöründe faaliyet gösteren ve perakende mağaza zincirleriyle büyümesini sürdüren lider markalardan olan Evidea, yönetim kadrosunu sektörün deneyimli ve başarılı isimleriyle güçlendirmeye devam ediyor. Bu doğrultuda yapılan üç yeni atamayla, Mağaza Operasyon Direktörü Cüneyt Akar, Ev Tekstili Ticaret Direktörü Merve Nur Yeşiltaş ve Ticaret Direktörü Yasemin Tanrıkulu Aytı Evidea'nın üst düzey yönetim ekibine katıldı. Bu üç isim, markanın büyüme stratejilerine yenilikçi ve vizyoner katkılar sunarak Evidea'nın geleceğini şekillendirmekte rol oynayacak.
Cüneyt Akar - Mağaza Operasyon Direktörü
Perakende sektöründeki 20 yılı aşkın tecrübesiyle dikkat çeken Cüneyt Akar, Evidea’da mağazacılık satış ve operasyonlarından sorumlu direktör olarak görev alacak. Eskişehir Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Akar, İstanbul Üniversitesi'nde Pazarlama alanında yüksek lisans yaparak eğitimini tamamladı. Adidas, Converse, Columbia, Loft, Doğtaş & Kelebek gibi markalarda perakende ve satış alanında yöneticilik ve direktörlük yaptı. Son olarak, Trion Home Kosova’da Perakende Yönetim Danışmanlığı yapan Cüneyt Akar; yenilikçi, vizyoner ve başarı odaklı yaklaşımlarıyla Evidea’ya değer katmayı hedeflerken, mağazacılık ve satış operasyonlarına getireceği verimlilik ve müşteri deneyimindeki iyileştirmelerle Evidea'nın hedeflerine ulaşmasında kritik rol oynayacak.
Merve Nur Yeşiltaş - Ev Tekstili Ticaret Direktörü
Ev tekstili alanında uzmanlaşmış olan Merve Nur Yeşiltaş, Ev Tekstili Ticaret Direktörü olarak Evidea’ya katıldı. Afyon Kocatepe Üniversitesi Tekstil Mühendisliği mezunu olan Yeşiltaş, İstanbul Moda Akademisi’nde eğitimini sürdürdü. Kariyerine Erdemoğlu Holding ve Sesli Tekstil gibi sektörün önde gelen firmalarında başlayan Yeşiltaş, Bella Maison ve English Home markalarında çalıştı. Son olarak House of Moods (HYS Köroğlu) bünyesinde grup kategori yöneticisi olarak görev yaptı. Ev tekstili alanındaki bilgi ve deneyimlerini Evidea’nın büyüme hedefleri için kullanacak olan Yeşiltaş, sektördeki trendleri yakından takip ederek, kreatif bakış açısı ve stratejik yaklaşımlarıyla markaya rekabet avantajı kazandırmayı hedefliyor. Ayrıca, Evidea’nın ürün yelpazesinde yenilikler yapmayı ve müşterileri heyecanlandırmayı hedefliyor.
Yasemin Tanrıkulu Aytı - Ticaret Direktörü
Perakende ve e-ticaret sektöründeki geniş deneyimiyle Yasemin Tanrıkulu Aytı, Ticaret Direktörü olarak Evidea’ya katıldı. İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi mezunu olan Aytı, Metro Cash & Carry Türkiye, Hepsiburada.com, Turkcell ve Bim gibi büyük şirketlerde önemli ticari görevlerde bulundu. Aytı, ticaret stratejilerindeki yenilikçi bakış açısı ve güçlü analitik yetenekleriyle Evidea'nın ticari süreçlerini optimize ederek büyümeyi hızlandıracak. Sektördeki geniş deneyimi, Evidea'nın başarı hedeflerine önemli katkılar sağlayacak. Yasemin Aytı Evidea’da şu kategorilere liderlik edecek:
Mutfak, elektrikli ev aletleri, ev dekorasyon, banyo, ev-yaşam, aydınlatma, tamamlayıcı mobilya
Bu yeni atamalarla birlikte Evidea, perakende sektöründeki büyümesini sürdürüyor ve geleceğe yönelik iddialı hedeflerine emin adımlarla ilerliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 100 yıllık köklü geçmişi ve global liderliğiyle öne çıkan Danimarka merkezli sağlık şirketi Novo Nordisk, işyeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman küresel otorite olan Great Place To Work®'ün, "Kadın Çalışanlar İçin En İyi İşverenler" listesinin kendi sektöründe "100-499" çalışan kategorisinde ödüle layık görüldü.
 
Novo Nordisk'in çalışanları arasında herhangi bir cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, farklılıkların çalışma kültürüne kattığı değerleri öne çıkardığını, ; kapsayıcı ve eşit yaklaşımlarla önemli başarılara imza attığını belirten Novo Nordisk Türkiye İnsan Kaynakları Kıdemli Direktörü Selim Necdet Ortega Kızıler, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Novo Nordisk olarak tüm çalışanlarımızın aidiyet duygusuna ve potansiyellerini gerçekleştirmek için eşit fırsatlara sahip olduğu kapsayıcı bir kültür yaratmayı hedefliyoruz. 2025 sonuna kadar global olarak üst düzey liderlik pozisyonlarında en az yüzde 45 kadın ve en az yüzde 45 erkek oranına ulaşmak, tüm yönetim seviyelerinde dengeli bir cinsiyet temsili elde etmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Global yapımızda da Türkiye'den yetişmiş ve üst düzey rollere gelmiş çok sayıda kadın lider olduğunu gururla söyleyebilirim. Her yıl gerçekleştirdiğimiz Çalışan Bağlılık Anketi ile kapsayıcılık, iş-özel hayat dengesi ve çalışan memnuniyeti gibi önemli değerleri ölçümleyerek, bu alanlardaki gelişimleri düzenli olarak takip ediyoruz. Great Place To Work® gibi saygın bir otorite tarafından 'Kadın Çalışanlar için En İyi İşverenler' listesinde yer almış olmamız da bu çalışmalarımızın başarısının tescili niteliğinde" ifadelerini kullandı.
 
İşyeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda uzman küresel otorite olan Great Place To Work®'ün "Kadın Çalışanlar için En İyi İşverenler" listesi, kadın çalışanların Trust Index™ anket sonuçlarına ve bu sonuçların kadın çalışanların desteklenmesine yönelik stratejik uygulamalarla nasıl örtüştüğünü gösteren Culture Brief™ değerlendirmelerine dayanıyor. Liste, kadın çalışanların yüksek güven kültürü deneyimi yaşayıp yaşamadıklarını ve bu deneyimin şirketin genel stratejisinin bir parçası olup olmadığını dikkate alarak, kapsamlı ve yenilikçi uygulamaları olan şirketleri belirliyor.