Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin tek birincil alüminyum üreticisi olan Eti Alüminyum, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmak ve stratejik sektörlere yerli çözümler sunmak amacıyla önemli yatırımlarını sürdürüyor. İthal edilen ürünleri Türkiye’de üretmeyi önceliklendiren ve bunun için yoğun Ar-Ge çalışmaları yapan Eti Alüminyum, 2.000 derecede bile erimeyen yapısıyla seramik, savunma sanayi, termal izolasyon malzemesi üretimi gibi geniş bir kullanım alanına sahip ‘özel alümina’ yatırımını tamamladı. Faaliyete başlayan tesisin yıllık 40 bin tonluk kapasitesi bulunuyor.
Cengiz Holding çatısı altında Türkiye’nin alüminyum ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayan Eti Alüminyum’un, ‘özel alümina’ tesisi faaliyete başladı. Bugüne kadar yalnızca ithalat yoluyla tedarik edilen ‘özel alümina’ Eti Alüminyum’un yatırımıyla artık Türkiye’de üretilebilecek. Refrakter, seramik, polisaj, termal izolasyon, boya ve cam sektörlerinin ihtiyacı olan özel alümina ürünlerinin tedarikinin yanında, savunma sanayinde de önemli bir yere sahip olan nitelikli alümina ürünlerine yenisini ekleyen Eti Alüminyum, bu yatırımla süper ince tane boyutlu, saflık derecesi yüksek ürünlerin üretimini gerçekleştirebilecek.
‘İLK ETAPTA İÇ PAZARIN %50’SİNİ KARŞILAYACAK’
Yerli hammadde üretiminin önemine değinen Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, “Tedarikçi firma olma hedefiyle yola çıktığımız ve yatırım kararını 2016 yılında aldığımız ‘özel alümina’ tesisimizde uzunca bir dönem süren Ar-Ge çalışmalarının ardından üretime başlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye’de ilk kez yerli olarak üretilen ve yıllık 25.000 tonluk pazara sahip olan özel alüminada, ilk etapta yıllık 14.000 tonluk üretimle başlıyoruz. Bununla mevcut pazarın 50’sini karşılamayı ve kalan kısmı da ihraç etmeyi planlıyoruz. Yeni değirmenlerin faaliyete geçmesiyle üretimimizi 40.000 tona çıkararak pazarın tamamını karşılayacak üretim miktarına ulaşacağız” diye konuştu.
Özel alümina ürünlerinin savunma sanayinde stratejik öneme sahip olduğunu ifade eden Arkan, şöyle devam etti: “Son yıllarda savunma sanayinde artan yerli üretim hamleleri doğrultusunda, yüksek teknik özelliklere sahip alümina ürünlerine olan ihtiyaç daha da arttı. Özellikle balistik uygulamalarda kullanılan, süper ince tane boyutlu, alfası yüksek, düşük spesifik yüzey alanına ve yüksek saflık derecesine sahip ‘özel alümina’ ürünlerinin yerli üretimini bu projeyle hayata geçirmiş bulunuyoruz. Savunma sanayi açısından bir devrim niteliği taşıyan bu üretimle Eti Alüminyum olarak hammadde arz güvenliği konusunda üzerimize düşen görevin farkındayız.”
4 FARKLI ÖZEL ALÜMİNA GELECEK
Farklı sektörlerin farklı ihtiyaçlarına yönelik, farklı özel alüminaları da üretmeyi hedefleyen Eti Alüminyum; ‘düşük sodalı alümina’, ‘reaktif alümina’, ‘bimodal’ ve ‘multimodal alümina’ ürünlerinin üretilmesi için Ar-Ge çalışmalarına devam ediyor. Yeni ürünleriyle Türkiye’de cari açığın kapatılmasına önemli katkı sağlayan Eti Alüminyum, yeni yatırımlarıyla bölgedeki istihdama da destek veriyor.
ETİ ALÜMİNYUM HAKKINDA:?
1967 yılında temelleri atılan ve 1973'te üretime başlayan Eti Alüminyum, 2005'ten bu yana sanayinin öncü gruplarından Cengiz Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Özelleştirme İdaresi’nden alındıktan sonra yenileme, kapasite artırımı ve teknoloji yatırımlarına hız verilen tesislere, bugüne kadar 700 milyon doları aşan yatırımlar yapıldı. Tüm bu yatırımlar sayesinde bugün, Türkiye'de madenden son ürüne kadar üretim yapabilen tek entegre tesise sahip olan Eti Alüminyum’da yılda 82.000 ton alüminyum üretiliyor. Üretilen ürünler, pencere profilinden uçaklara, turizmden savunma sanayine kadar çok geniş bir alanda kullanılıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sanko Holding’in öncü şirketlerinden Çimko Çimento ve Beton Sanayi Ticaret A.Ş. (“Çimko”), 300 milyon ABD doları tutarında 5 yıl vadeli Eurobond ihracını başarıyla gerçekleştirdi. Bu ihraç, Sanko Holding’in uluslararası yatırımcılarla doğrudan gerçekleştirdiği ilk sermaye piyasası işlemi olma özelliğini taşıyor.
Çimko tarafından yapılan açıklamaya göre, Eurobond ihracından elde edilen kaynaklar; şirketin finansal yapısını güçlendirmek, mevcut borç yükünü optimize etmek ve sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji yatırımlarını finanse etmek amacıyla kullanılacak.
İhraç, uluslararası kurumsal yatırımcılardan yoğun ilgi gördü. Bu güçlü talep, Çimko’nun sağlam finansal temellerine, istikrarlı operasyonel performansına ve uzun vadeli stratejik vizyonuna duyulan güvenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Sürece IFC (Uluslararası Finans Kurumu), EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ve GGF (Green for Growth Fund) gibi önde gelen kalkınma finansmanı kuruluşlarının sağladığı destek ise, ihraca duyulan güveni daha da pekiştirdi. Bu katkılar, Çimko’nun çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) standartları açısından uluslararası düzeyde kabul gören kriterlere uygunluğunu ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle olan güçlü uyumunu ortaya koydu.
Çimko CEO’su Dr. Önder Kırca konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bu başarılı Eurobond ihracı, şirketimizin güçlü bilançosuna ve stratejik hedeflerine duyulan uluslararası güvenin bir yansımasıdır. Sağlanan kaynaklar, Çimko’nun finansal esnekliğini artırmanın yanı sıra uzun vadeli büyüme planlarımızı da destekleyecek. Borç yapımızı sadeleştirerek maliyet etkinliğimizi artırmayı ve yatırımcılarımıza sürdürülebilir değer yaratmaya devam etmeyi hedefliyoruz.”
Kuruluştan yapılan Çelebi Havacılıkaçıklaması aşağıda bulunuyor:
Çelebi Havacılık olarak, kurulduğumuz günden bu yana şeffaflık, etik değerlere bağlılık ve yasal düzenlemelere tam uyum, temel ilkelerimizin merkezinde yer almaktadır. 65 yılı aşkın süredir, üç kıtada ve altı ülkede; Almanya, Endonezya, Hindistan, Macaristan, Tanzanya, Türkiye, yer hizmetleri ve kargo operasyonlarımızı başarıyla sürdürmekte; yaklaşık 16.000 çalışanımızla 70 havalimanında hizmet sunmaktayız.
Bugün itibarıyla Çelebi Havacılık’ın %65’lik çoğunluk hissesi, Kanada, ABD, Birleşik Krallık, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri ve Batı Avrupa’dan kurumsal uluslararası yatırımcıların portföyünde bulunmaktadır. Çelebi Havacılık Holding A.Ş.’de %50 oranında paya sahip olan Jersey merkezli Actera Partners II L.P. fonu ile %15 paya sahip Hollanda merkezli Alpha Airport Services B.V., bu yatırımcıların başlıcaları arasındadır. Geriye kalan %35 oranındaki hisse ise Çelebioğlu ailesine aittir.
Kısa süre önce Hindistan Sivil Havacılık Güvenliği Bürosu (BCAS) tarafından, bazı iştiraklerimizin işletme ruhsatlarına ilişkin bir bildirim tarafımıza iletilmiştir. Ulusal güvenlik kaygıları doğrultusunda ve Hindistan’daki yasal mevzuata uygun olarak, ilgili havalimanlarında yürüttüğümüz yer hizmetleri ve kargo antrepo operasyonlarımız durdurulmuştur. Süreci Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı (MoCA) ve BCAS başta olmak üzere yetkili kurumlarla yakın iş birliği içinde yakından takip ediyoruz. Tüm operasyonlarımızın yürürlükteki yasal düzenlemelere tam uyum içinde gerçekleştirildiğini özellikle vurgulamak isteriz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde geçerli ruhsatlara sahip olup, güvenlik yönetmeliklerine eksiksiz biçimde riayet etmekteyiz. Ayrıca, bugüne kadar herhangi bir ulusal güvenlik uyarısı ya da yaptırımı ile karşılaşmadığımızı da kamuoyunun bilgisine sunarız.
Küresel bir şirket olarak, faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde hem yerel mevzuata hem de uluslararası standartlara tam uyumla hareket ediyoruz. Hindistan’daki tüm operasyonlarımız da şirketimizin etik ilkeleri çerçevesinde ve yasal düzenlemelere uygun şekilde yürütülmüştür. Mevcut süreci dikkatle izliyor, gerekli tüm adımları yerel otoritelerle iş birliği içinde atıyoruz.
Bu süreçte en büyük önceliğimiz, çalışanlarımızın haklarının korunması, çalışma koşullarının sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelişmelerin çalışanlarımız üzerindeki olası etkilerinin en aza indirilmesidir. Aldığımız her karar, çalışanlarımızın güvenliği ve refahı ile kurumsal değerlerimiz doğrultusunda titizlikle değerlendirilmektedir.
Yükselen havacılık pazarlarındaki büyümemizi sürdürürken; yer hizmetleri ve kargo antreposu yönetimindeki uluslararası uzmanlığımız ve köklü tecrübemiz sayesinde, hızla gelişen bölgelerin ihtiyaçlarına etkin ve güvenilir çözümler sunmaya devam ediyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz her ülkede yalnızca havacılık sektörünün gelişimine katkı sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda sektör standartlarını yükseltmeye, altyapı yatırımlarını desteklemeye ve ekonomik büyümeye aktif katkılarda bulunuyoruz. Yerel istihdam yaratıyor, bölgesel yeteneklere yatırım yapıyor ve uluslararası kalite ile güvenlik standartlarını uygulamaya alarak hem yerel iş gücünün gelişimine hem de ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine destek veriyoruz.
Kuruluşumuzdan bu yana benimsediğimiz güvenilir, sürdürülebilir ve yenilikçi hizmet anlayışı doğrultusunda; güvenlik, operasyonel mükemmeliyet ve müşteri memnuniyeti temel önceliklerimiz olmaya devam etmektedir. Güçlü sermaye yapımız ve küresel operasyonel tecrübemizle, hizmet verdiğimiz tüm lokasyonlarda kesintisiz, yüksek kaliteli ve güvenilir hizmet sunmayı sürdürüyoruz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tarımdan teknolojiye uzanan yatırımlarıyla, halka arz sonrası kurumsal dönüşüm ve büyüme yolculuğunu sürdüren DCT Trading, ilk çeyrekte 1,4 milyar TL hasılat, 151 milyon TL brüt kâr elde etti. 2024 yılındaki görünüm 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla pozitife dönen DCT’nin ilk çeyrek net kârı 24 milyon lirayı aştı.
2007 yılında Levent Sadık Ahmet tarafından kurulan ve merhum Dr. Sadık Ahmet’in ilkeleri üzerine inşa edilen DCT Trading, halka arz sonrası elde ettiği kaynaklarla yeni yatırımlarını kamuoyuna duyurdu.
2000’li yılların başında pamuk ticaretiyle yola çıkan ve kuruluşu 2007 yılına dayanan DCT Trading, merhum Dr. Sadık Ahmet’in ilkeleriyle yoğrulan ve Levent Sadık Ahmet’in liderliğinde şekillenen bir iş anlayışıyla, bugün pamuk ticaretinden yapay zekâ destekli finansal teknolojilere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor.
2025 yılının ilk üç ayında hasılatı bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 22 artarak 1,4 milyar TL olan DCT, bu sonuçla 2024 yılı toplam hasılatının yüzde 56’sını 2025 yılının ilk çeyreğinde gerçekleştirmiş oldu.
Brüt kârı geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 258 oranında artarak 151 milyon TL’ye çıkan şirketin 2024 yılındaki görünümü 2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla pozitife döndü.
DCT Trading'in net kârı 2025 yılının ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 233 artışla 24 milyon 136 bin olarak gerçekleşti.
Özsermaye büyüklüğü yüzde 9,2 arttı
Ekonomi basını ile ilk kez bir araya gelen ve şirketin birinci çeyrek verilerini değerlendiren DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, “Şirketimizin ürün gamında çeşitlendirmenin etkisi ile bu yıl boyunca aylık bazda iyileşme öngörülmektedir.
Şirket, 2024 yılı içerisinde birçok yatırım ve iştirak edinme faaliyetinde bulundu. Bu çalışmalardan hedeflenen sonuçlar daha ilk yılında meyvesini vermiştir. Gelir tablosuna yansımayan ama kapsamlı gelirlerde gösterilen 73,6 milyon TL değer artış kazancı da bunu göstermektedir” dedi.
Halka arzdan sağlanan fon sayesinde şirketin güçlü nakit varlığını korumaya devam ettiğine dikkat çeken Levent Sadık Ahmet, “Şirketin özsermaye büyüklüğü 2024 sonunda 869,8 milyon TL iken, 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 9,2 artarak mart ayı sonu itibarıyla 950 milyon TL seviyesine ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.
Yatırımlar halka arzdan güç aldı
Halka arza ilişkin bilgi veren Levent Sadık Ahmet, “2024 Temmuz ayında 505 milyon TL büyüklüğündeki halka arzı başarıyla tamamlayan DCT Trading, arzdan net 373 milyon TL gelir elde etti. Bu kaynağın; yüzde 40’ı işletme sermayesine, yüzde 40’ı depo ve çırçır fabrikası yatırımlarına, yüzde 10’u şirket kuruluşu ve iştirak edinimine ve kalan yüzde 10’unu yurt dışı tarımsal kapasite artışına ve GES yatırımına ayrılmış durumda” dedi.
Avrupa’da güçlü iki varlık YAKA ve BLUEFARM
DCT’nin Yunanistan merkezli iki bağlı ortaklığı olan YAKA ve BLUEFARM, Avrupa’daki büyük zincir marketlere doğrudan kiraz ve yaban mersini tedariki sağlıyor.
2015 yılında Ata toprakları olan Yunanistan’ın Batı Trakya bölgesinde kurulan YAKA IKE ile kiraz işleme ve ihracatına adım atan şirket, Avrupa’ya sertifikalı ürün tedariki sağlarken bölge halkına da ekonomik katkı sunuyor. YAKA, aldığı BRC AA+ ve IFS yüzde 100 kalite sertifikalarıyla bölgesel liderlik iddiasını güçlendiriyor.
2021’de kurulan BLUEFARM IKE ise yaban mersini üretimiyle dikkat çekiyor; üretimde kadın istihdamını ön plana çıkaran proje, organik tarımda sürdürülebilirliği destekliyor.
BLUEFARM ise toplam 50 bini aşkın yaban mersini fidanı ile bu yıl 40 ton, yapılacak yeni yatırımlar ile 2030 yılında ise 400 tonluk yıllık üretim ve ticaret kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
2020 sonrası ürün gamını genişleten DCT Trading, pirinç, mısır ve buğday ticaretine de ağırlık verdi. Buna ek olarak inşaat malzemeleri sektöründe de varlık gösteren DCT Trading, 2025 yılı içerisinde savunma sanayi sektöründe ticari faaliyetlere başlamayı hedefliyor.
Pamuk fiyatlarını beş gün önceden tahmin ediyor
DCT Trading, teknoloji alanındaki yatırımlarıyla da öne çıkıyor. Halka arz sonrasında, 2024 yılında kurulan İzmir merkezli Pulse Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş.’nin kurucu ortaklığı gerçekleştirildi. Levent Sadık Ahmet’in verdiği bilgiye göre, Pulse tarafından üyelerine toplulaştırılmış veri hizmeti, yapay zekâ tabanlı analiz ve öngörü hizmetleri sunan Yatırımcı.AI platformu da yakında üye kabulüne başlayacak. Ayrıca 2024’te New York Pamuk Borsası'nda pamuk fiyatlarını beş gün önce tahmin eden Cotcast AI ve yine ham petrol, altın ve gümüş emtiların gelecek fiyatlarını yapay zekâ modelleri ile tahminleyen TRK Technology’e yapılan ortaklıklarla, emtia piyasalarındaki dijital dönüşüme katkı sunuyor.
2025 yılı itibarıyla savunma sanayisine de adım atan şirket, NORM Technologies ile yaptığı iş birliğiyle KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) koruyucu sistemler ve balistik ürünlerin satış süreçlerine dahil oldu. Bu adım, DCT Trading’in yüksek katma değerli alanlara yönelme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Lisanslı depoculuk ve Türkiye’de yaban mersini üretimi için adım atıldı
2025 yılında lisanlı depoculuk başvurusu T.C. Ticaret Bakanlığı’na yapıldı. DCT Trading, 2025 yılı içerisinde pamuk üretiminin yoğun olduğu bir bölgede hem Şirketin kendi ihtiyaçları hem de üreticiler, çırçır fabrikaları ve uluslararası oyuncular için güvenilir bir çözüm ortağı hedefliyor.
İhracat vurgusu
“2025 yılı ilk çeyreğinde hasılatı 1 milyar 368 milyon lira olan DCT Trading, başta Pakistan, Çin, Vietnam, Hindistan, Endonezya gibi ülkeler olmak üzere talep olan her bölgeye pamuk ihracatı yaparken, ürün gamını genişletip faaliyet çeşitlendirmesi ile önemli bir güç kazanırken, kiraz ve yaban mersini üretimi ve satışlarıyla da Avrupa pazarında büyümeye devam ediyor” diyen, kurucu Levent Sadık Ahmet, şirketin vizyonunu şu sözlerle özetledi:
“Tarımda sadece ürün değil, güven ticareti yapıyoruz. Bugün pamuktan teknolojiye uzanan bir ekosistem kurduk. Bu ekosistem, sürdürülebilir büyümeyi, şeffaflığı ve topluma katkıyı temel alıyor. DCT, sadece bir şirket değil, değer üreten bir yaşam modeli haline geliyor.”
______________________________________________________________________________________
DCT Hakkında
2002 - DCT Trading’in temelleri, 2002 yılında kurucusu Levent Sadık Ahmet’in pamuk ticaretine şahıs firmasını kurmasıyla atıldı.
2007 - DCT Trading’in kuruluşu 22 Mayıs 2007 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. “DCT Trading Dış Ticaret Limited Şirketi” unvanı ile kurulan şirket, pamuk aracılık hizmetleriyle ticari hayatına başladı.
2015 - DCT Trading’in uluslararası büyümesinin ilk adımı Yunanistan’ın Gümülcine (Komotini) şehrinde taze meyve işleme ve paketleme tesisi olarak kurulan YAKA IKE ile atıldı. 2016’da tesise yatırım yapıldı, 2017’de tamamlandı ve 2018 yılında ilk kiraz ticareti ve ihracatı gerçekleştirildi.
2020 - DCT Trading pamuk dışında ilk kez pirinçle farklı emtia ticareti alanına girdi.
2021 - YAKA’dan sonra Yunanistan’daki ikinci şirket olan BLUEFARM kuruldu. Şirket, yaban mersini ve kiraz üretimi üzerine yoğunlaştı.
2023 - Mısır ticaretine de başlandı ve Better Cotton Initiative (BCI) ile Uluslararası Pamuk Birliği’ne (ICA) üyelik sağlandı. General Administration of Quality Supervision, Inspection and Quarantine of the People’s Republic of China (AQSIQ) Serti?kası alındı
2024 - İlk kez buğday ticareti alanına girilirken, şirket aynı zamanda Türkiye Ürün İhtisas Borsası Üyesi oldu. Mısır ve buğday ile ilk elektronik ürün sertifikası (ELÜS) işlemi yapıldı. Şirket aynı yıl halka arzını gerçekleştirdi. İzmir Teknopark’ta Pulse Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş. kuruldu. İnşaat malzemeleri ticareti yapmaya başlayan şirket hızla bir gelişme gösterdi. Ek olarak, Cotcast AI ve TRK Technology şirketlerinden hisse alınarak ortak olundu.
2025 - Savunma sanayi alanında faaliyet göstermek üzere, Norm Technologies ile önemli bir iş birliğine imza atıldı. Lisanslı depoculuk faaliyeti yapmayı planlayan şirket Bakanlığa başvuruda bulundu. Ayrıca, yaban mersini üretimini Türkiye’de de yapmak üzere Trakya’da arazi araştırması başladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Referans Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kiler, “Referans Sigorta yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor. Satın almadan bu zamana kadar şirketimizin öz sermayesini 1 milyar 200 milyon liraya ulaştırdık, dün gerçekleşen genel kurul toplantımız ile sermayemizi 1 milyar lira daha arttırdık. Denetimlerimizi tamamlayarak trafik sigortası ruhsatımızı da aldık” dedi.
Referans Sigorta Genel Müdürü Oğuz Karahançer ise, “Trafik sigortasıyla hizmet ağımızı genişletiyoruz. Tüm branşlarda iddialı bir oyuncu olmak için kararlılıkla çalışıyoruz” diye konuştu.
Kiler Holding tarafından satın alınan Türkiye’nin en eski sigorta şirketi Generali Sigorta, Referans Sigorta ismiyle faaliyetlerine güçlü bir şekilde devam ediyor. Şirketin 2024 sene sonu itibarıyla 265 milyon lira olan öz sermayesi, Kiler Holding’in güçlü finansal desteği ve pazarda büyüme öngörüsü ile 1 milyar 200 milyon liraya yükseltildi. Üç yıl içinde Türkiye'nin en büyük 10 sigorta şirketi arasında yer almayı hedefleyen Referans Sigorta, özellikle acente dağıtım kanalında daha iddialı olmak adına trafik sigortası ruhsatı aldı. Referans Sigorta, trafik sigortası ruhsatı ile hem acentelere hem de müşterilere daha kapsamlı hizmet vermeye başladı.
Referans Sigorta’nın sektörün “Referans Noktası” olmak için emin adımlarla ilerlediğini belirten Referans Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Kiler, “Referans Sigorta yoluna güçlü bir şekilde devam ediyor. Satın almadan bu zamana kadar şirketimizin öz sermayesini 1 milyar 200 milyon liraya ulaştırdık, dün gerçekleşen genel kurul toplantımız ile sermayemizi 1 milyar lira daha artırdık. Denetimlerimizi tamamlayarak trafik sigortası ruhsatımızı da aldık” dedi.
Faaliyet gösterdikleri her sektörde öncü olmayı başardıklarını söyleyen Ümit Kiler, “2026 yıl sonu için hedefimiz öz sermayemizi 4 milyar liraya çıkarmak. Sigorta sektöründe iddialı bir oyuncu olmak için ihtiyaç duyulması halinde yine sermaye artışına gideceğiz. Önümüze çıkan fırsatları değerlendirmek için gerekli adımları atacağız. Sigortacılık sektöründe de köklerimizden gelen azim ve kararlılıkla ilerleyeceğiz” şeklinde konuştu.
Referans Sigorta Genel Müdürü Oğuz Karahançer ise, “Tüm branşlarda iddialı bir oyuncu olmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Bunun ilk adımında trafik sigortası üretimine başlıyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve yeterliliklerimiz ile trafik sigortası ruhsatını almış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bundan sonra hem acentelerimize hem müşterimize daha kapsamlı hizmet vereceğiz” dedi. Hedeflerinin üç yıl içinde Türkiye'nin en büyük 10 sigorta şirketi arasında yer almak ve sektörde koşulları belirleyen bir marka olmak olduğunu vurgulayan Karahançer, “Yaşadığımız finansal dönüşüm ile de dikkat çekiyoruz. Çatı kuruluşumuz Kiler Holding’in, sigorta sektöründe ‘Referans Noktası’ olma vizyonuyla çıktığımız bu yolun her adımında arkamızda olduğunu bilmek, bize büyük bir motivasyon ve kararlılık kazandırıyor” diye konuştu.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Batısöke, 2025 yılının ilk çeyreğinde FAVÖK’ünü 249 milyon
TL’ye çıkartmış, FAVÖK marjını ise yıllık bazda 21 puan artırarak
%22.1 seviyesine çıkarmıştır.
Şirketimizin 2025 yılı ilk çeyrek performansı, 2024 yılı aynı dönemi ile karşılaştırmalı olarak
değerlendirildiğinde; operasyonel ve finansal göstergelerde önemli gelişmeler kaydedilmiştir.
Operasyonel Performans:
İç satışlarımız karılılık politikamız çerçevesinde miktarsal olarak %27 oranında gerilerken,
İhracat satışlarımızda %179 oranında kayda değer bir miktarsal artış gerçekleştirilmiştir.
Bu artışta ihracat odaklı satış stratejimizin etkili uygulanması belirleyici olmuştur.
Finansal Göstergeler:
2025 yılı ilk çeyrek itibarıyla;
Brüt kâr marjı %5 seviyesinden %21 seviyesine,
Esas faaliyet kârı negatif seviyeden %8 seviyesine,
FAVÖK marjı ise %1,1’den %22,1 seviyesine,
Net dönem kârı %9,2’den %42,5 seviyesine yükselmiştir.
Bu olumlu gelişmeler;
Satış fiyatlarımızdaki stratejik artışlar,
Yakıt giderlerinde uygulanan etkin ve verimli maliyet yönetimi,
Alternatif yakıt olarak atık tüketiminin artırılması gibi sürdürülebilir maliyet yönetimi
politikalarının etkili bir şekilde uygulanmasıyla sağlanmıştır.
Finansal Yapının Güçlendirilmesi:
Aynı dönemde, finansal borçluluğumuza ilişkin tablolarımızda %49 oranında bir azalma
sağlanarak şirketimizin bilanço yapısı güçlendirilmiştir.
Stratejik Dönüşüm ve Organizasyonel Yapılanma:
2025 yılı içinde kamuya da duyurulan stratejik dönüşüm süreci kapsamında; çimento
faaliyetlerimizin tamamının Batısöke çatısı altında bir araya getirilmesi hedeflenmektedir.
Bu kapsamda sürdürülen yapılanma çalışmaları ile daha yalın, etkin, sürdürülebilir ve karlı bir
organizasyon hedeflenmektedir.
Gelecek Beklentilerimiz:
2025 yılının, bütçelenen ve hedeflenen ciro, net kâr ve FAVÖK oranlarının üzerinde
tamamlanması yönündeki hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımız tüm hızıyla sürdürülmektedir.
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketimiz projelerinden İstanbul İli, Küçükçekmece İlçesi, Halkalı Mahallesi, "İstanbul Küçükçekmece Bizim Mahalle 1.Etap 5.Kısım Konut ve Ticaret İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenleme İnşaatı İşleri" kapsamında, 881 Ada 2 Parselde yer alan 487 adet Konut ve 26 adet Ticari Üniteden oluşan toplam 513 adet Bağımsız Bölüme ait Yapı Ruhsatları alınmıştır.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1439922
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
16.05.2025 tarihinde Şirketimizin geliştirmiş olduğu API (Application Programming Interface - Uygulama Programlama Arayüzü) Güvenlik Çözümü APIFORT' un, Türkiye'nin değerli iletişim teknolojileri liderlerinden bir telekomünikasyon operatörüyle gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında resmi lansmanı gerçekleştirilmiştir. Lansmanda ürünün kapsamı, teknik yetkinlikleri ve kullanım alanlarına ilişkin bilgilendirme yapılmıştır. Ek olarak, ürünün ilk müşteri kullanımı gerçekleştirilmiş ve operasyonel düzeyde hizmet sunmaya başlanmıştır.
API Keşfi, Saldırı Tespiti, Hassas Veri Sınıflandırması, Veri Maskelemesi gibi ileri teknoloji özellikleri barındıran APIFORT, kurumların API altyapılarını uçtan uca izleyebilmesini, olası güvenlik açıklarının gerçek zamanlı olarak tespiti, risklerin proaktif biçimde yönetimini ve API trafiği üzerindeki hassas bilgilerin güvenliğini sağlayan siber güvenlik çözümüdür.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1439902
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.