Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain’in yaklaşık 20 yıldır dünya çapında düzenlediği Mimarlık Öğrencileri Yarışması'nda Türkiye’yi bu yıl Yaşar Üniversitesi öğrencileri temsil edecek. Tasarlamış oldukları proje ile sürdürülebilir mimariye odaklanan ekip, Fransa'nın Nord-Isère bölgesindeki uluslararası finalde yarışacak. Türk öğrenciler, dünyanın 32 ülkesinden gelen ekiplerle bir araya gelecek. Yarışma, genç mimarlara küresel ölçekte kendilerini gösterme fırsatı sunuyor
20 yıldır dünya çapında düzenlenen ve sürdürülebilir mimari tasarımlar alanında uluslararası alanda büyük prestije sahip olan Saint-Gobain Mimarlık Öğrenci Yarışması, 2025 yılında Türk mimarlık öğrencilerine küresel bir sahnede kendilerini gösterme fırsatı sunuyor. Yarışmanın Türkiye ayağında birinciliği kazanan Yaşar Üniversitesi öğrencilerinden oluşan ekip, tasarlamış oldukları projeleriyle Fransa'nın Nord-Isère bölgesinde düzenlenecek olan uluslararası finalde Türkiye’yi temsil edecek.
Yaşar Üniveristesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri Ecenaz Adıgüzel, Sıla Yaren Kurt ve Ahmet Okuş’tan oluşan proje ekibi, danışman öğretmenleri Matthieu Joseph Pedergnana rehberliğinde geliştirdikleri projede; enerji verimliliği yüksek, düşük karbon ayak izine sahip, kullanıcı konforunu ön planda tutan sürdürülebilir bina tasarımı yaklaşımlarını başarıyla hayata geçirdi.
Sürdürülebilirliğe yön veren inovatif yapı teknolojilerine odaklanıldı
Yarışmanın ulusal jürisinde; Dr. Murat Sönmez (TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Jüri Başkanı), Prof. Dr. Ali Murat Tanyer (Orta Doğu Teknik Üniversitesi), Doç. Dr. Duygu Erten (TURKECO İnşaat ve Enerji Kurucusu), Kutlu İnanç Bal (2x1 Mimarlık, Mimar-Kurucu Ortak) ve Y. Mimar Kubilay Büyüklü (Saint-Gobain Türkiye Mimari Çözümler Müdürü) yer aldı.
Jüri değerlendirmesine göre yarışmanın ulusal ayağında en başarılı olarak seçilen proje; detaylı kütle ve fonksiyon çözümlemesi, kaynak ve malzeme verimliliği açısından sergilediği titiz yaklaşım ve çevre stratejilerinin başarılı uygulanmasıyla öne çıktı. Özellikle SG Glass, Isover, Gyproc ve Weber gibi Saint-Gobain ürünlerinin araştırılarak ve yerinde kullanımı, projeye hem teknik hem de çevresel açıdan yüksek bir katkı sağladı. Projenin sadece standart çözümlerle yetinmeyip, iç mekân hava kalitesi ve yapı fiziğine yönelik inovatif ürünleri de içermesi, jüri tarafından sürdürülebilirlik anlayışına değerli bir katkı olarak değerlendirildi.
2004 yılında Sırbistan’da başlayan ve 2005'ten itibaren uluslararası bir organizasyona dönüşen Saint-Gobain Mimarlık Öğrencileri Yarışması, bugün 30’dan fazla ülkeden 1.300’ü aşkın mimarlık öğrencisini bir araya getiriyor. Yarışma; mimarlık öğrencilerini, yenilikçi teknolojiler ile yerel mimari mirası bir araya getiren sürdürülebilir projeler üretmeye teşvik ediyor.
Yaşar Üniversitesi ekibi, Türkiye'de elde ettikleri bu önemli başarıyla 2025 yılında Fransa’da gerçekleştirilecek uluslararası finalde Türkiye’yi temsil edecek.
SAINT-GOBAIN HAKKINDA
Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain, inşaat ve endüstriyel pazarlara yönelik malzemeler ve hizmetler tasarlamakta, üretmekte ve dağıtmaktadır. Kamu ve özel binaların yenilenmesi, hafif inşaatların, inşaatların ve endüstrinin karbondan arındırılması için kesintisiz bir inovasyon süreciyle geliştirilmiş bütünleşik çözümler sunarak sürdürülebilirlik ve performans sağlar. 2025 yılında kuruluşunun 360. Yılını kutlayan Grubun tüm faaliyetleri ve taahhütleri var olma amacına "MAKING THE WORLD A BETTER HOME" hizmet etmektedir.
2024 yılında 46,6 milyar EUR değerinde satış
80 ülkede 161.000 çalışan
2050 yılına kadar Net Sıfır Karbon hedefine ulaşmaya kararlı
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei, teknoloji alanındaki yenilikçi vizyonunu bir kez daha kanıtladı. Şirketin en yeni amiral gemisi tableti Huawei MatePad 12X, Türkiye'de satışa sunulduğu ilk günden itibaren yoğun ilgi görerek kendi segmentinde pazarın lideri oldu.
Pandemi döneminde hızlanan dijitalleşme süreci, Türkiye'de tablet pazarını önemli ölçüde büyüttü. 2024 yılında tablet satışları bir önceki yıla göre yaklaşık %75 artış gösterdi. Aynı zamanda Türkiye’nin 2 önemli teknoloji mağazasında görev alan satış uzmanları Huawei MatePad 12X’in kendi kategorisinde en çok tercih edilen tablet olmasını 12 sebeple açıkladı.
Bilgisayar Üretkenliğinde Yüksek Performanslı Kullanım
Ofis ve eğitim uygulamalarının yüksek verimle çalışması, klavye, kalem ve mouse ile birleşince, bir bilgisayardan farkı kalmıyor, üstelik dokunmatik kullanımıyla birlikte, bilgisayara göre avantajı da olmuş oluyor.
Bütçe Dostu Fiyat
Huawei MatePad 12X, kullanıcıların talepleri göz önünde bulundurularak piyasaya tam bir fiyat performans ürünü olarak sunuldu ve bu fiyata ragmen sunduğu performansla rakipsiz olduğunu kanıtladı.
Hafiflik ve Kolay Taşınabilirlik
555 gram ağırlığa sahip olan bu tablet, kullanıcıların her an her yerde yanında olmaya devam ediyor. Ofiste, okulda, kafede ihtiyaç halinde veya eğlence amaçlı kullanım için hazır.
İncelik
5.9 mm gibi bir inceliğe sahip olması, ekranın hassasiyetini arttırırken aynı zamanda zarifliğini ve estetiğini tasarımsal anlamda arttırmış.
Huawei M-Pencil ve Klavye Hediyesi
Taşınabilir bir üretkenlik aracı olmasını Huawei , kullanıcılara verdiği klavye ve NearLink ile güçlendirilmiş M-Pencil kalem hediyesiyle zirveye taşıyor. İsteyenlere kalem ile not almayı ve çizim yapmayı, isteyenlere klavyesiyle benzersiz bir ofis ve eğitim kullanımı sunuyor.
PaperMatte Ekran Teknolojisi
Huawei’in kendi ürettiği bir teknoloji olan PaperMatte, MatePad 12X’te kullanıcılara kağıt dokusu ile kullanım ayrıcalığı sunuyor. Özellikle çizim ve tasarım sırasında gerçek kağıt hissi sunarak tüm detaylara hakim olunmasını sağlıyor.
Şık Tasarım
Huawei’in kendi açıklamasıyla birlikte bu tablette sunulan iki rengin de iddiasını karşıladığını rahatça görüyoruz. Sizi doğaya yaklaştıran hafif ve yumuşak bir yeşil; saf beyaz, sadeliğin zarafetini ifade eden beyaz renk seçenekleriyle satışta.
Mouse Ile Kullanım Ayrıcalığı
Sunduğu bilgisayar verimliliğinde üretkenliğin yanında, klavye ve M-Pencil kalem ile kullanımını mouse ile destekleyen kullanıcılar, tabletten %100 verim aldığını dile getiriyor.
Uzun Pil Ömrü
Devasa 10.100 mAh pil ve 66 W SuperCharger ile asla kullanıcıyı yarı yolda bırakmıyor.
Ücretsiz Çizim Uygulaması GoPaint ile Benzersiz Çizim ve Tasarım Deneyimi
HUAWEI’in uzun süren çalışmalar sonucunda kendisinin kullanıcılara sunduğu ücretsiz GoPaint çizim uygulaması sayesinde, kullanıcılar herhangi bir yükleme yapmadan, tableti açtığı an bu benzersiz çizim uygulamasına sahip oluyor. Sayısız fırça, detaylı çizim desteği ve yaratıcılığa ilham olan bu uygulama ile kullanıcılar çizim ve tasarım deneyiminde zirveyi yaşıyor.
Appgallery İle Sınırsız Uygulama Havuzu
Appgalery bugün dünyanın 3. en büyük uygulama indirme mağazası her geçen günde gelişerek büyüyerek kullanıcı gereksinimlerini karşılamaya devam ediyor.
1000 Nit Tepe Parlaklığı İle Her Yerde Kullanım Kolaylığı
Tabletin ekranı, güçlü güneş ışığı ve diğer ışıkların altında bile net bir deneyim sunmak için 1000 nit tepe parlaklık sağlar. 30-144 Hz kendini uyarlayan yenileme hızı, ,donmaları ortadan kaldırırken enerji tüketimini de azaltıyor.
Rekabetçi Fiyat Stratejisi ve Erişilebilir Teknoloji
Huawei, MatePad 12X'i bütçe dostu fiyatla ve kalem ile klavye hediyesiyle sunarak, bilgisayar performansını tablet kolaylığında ulaşılabilir kıldı. Huawei satış temsilcisi bu stratejiyi “MatePad 12X’in yanında gelen klavye, bilgisayar kullananları da etkiledi. Artık insanlar ağır laptoplar taşımak zorunda kalmıyor.” diyerek ifade ediyor.
MatePad 12X, özellikle PaperMatte ekran, uzun pil ömrü, aksesuar desteği ve fiyat-performans dengesi ile kullanıcılardan tam not aldı. Huawei, tablet teknolojisindeki öncülüğünü MatePad 12X ile bir kez daha gösteriyor ve Türkiye pazarında yoluna emin adımlarla devam ediyor.
Satış Linki : https://consumer.huawei.com/tr/tablets/matepad-12-x/buy/?utm_source=media&utm_medium=press_release&utm_campaign=matepad12x
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Skoda, e-mobilite alanındaki iddiasını genişleyen model yelpazesi ve avantajlı fiyat politikasıyla güçlendiriyor. Markanın yeni nesil elektrikli ve plug-in hibrit modelleri, Türkiye’deki müşterilerle buluşmaya hazırlanıyor.
Avrupa'da en çok tercih edilen tam elektrikli otomobiller arasında yer alan Enyaq ailesi, lansmana özel 2.599.900 TL’den başlayan fiyatlarla showroomlarda yerini alırken, kompakt boyutları, çevreci teknolojisi, zengin donanımları ve rekabetçi menzili ile şehir içi ve şehir dışı kullanıma elektrikli bir SUV alternatifi olarak öne çıkan Elroq lansmana özel 1.849.900 TL fiyatı ile satışa sunuluyor. Plug-in hibrit teknolojisine sahip Skoda’nın en çok tercih edilen modelleri arasında yer alan Superb’in, elektrikli olarak 151 kilometrenin üzerinde şehir içi seyahat imkânı sunan plug in hibrit modeli ise lansmana özel 2.999.900 TL’den başlayan fiyat ile Yüce Auto-Skoda yetkili satıcılarında yer alıyor.
“Türkiye pazarına özel fiyatlar”
Skoda olarak, elektrikli ve hibrit araçlara geçiş sürecinde müşterilerine en iyi deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirten Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Zafer Başar, “Yeni Elroq, Enyaq, Enyaq Coupé ve Superb Plug-in Hibrit modellerimizle Türkiye’nin elektrikli otomobil dönüşümüne öncülük ediyoruz. Özellikle Elroq modelimizde, Türkiye pazarına özel avantajlı fiyatlandırma politikamızla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Elroq 60 modelimizin Türkiye fiyatı, üreticiden alınan özel destek sayesinde 50 kWh’lık versiyonun fiyatına denk geliyor. Bu avantajlı fiyat politikasıyla Yüce Auto-Skoda olarak elektrikli araç sahipliğini daha erişilebilir kılmayı amaçlıyoruz. Tam elektrikli araçlarımızın da ürün gamımıza katılması ile müşterilerimize marka tarihimizin en geniş ürün gamını sunuyoruz” şeklinde değerlendirdi.
Elektrikli araçlara geçiş sürecinde en çok karşılaşılan kaygılardan birinin menzil ve şarj süresi endişesi olduğunu sözlerine ekleyen Başar, “Bu endişeyi en aza indirmek için, bayilerimizi 360 kW’lık hızlı ve verimli olan DC şarj üniteleriyle donattık. Üstelik bu hizmeti yalnızca Skoda kullanıcılarına değil, tüm marka ve model elektrikli araç kullanıcılarına sunuyoruz.” dedi
İki etkileyici gövde tipi: Enyaq ve Enyaq Coupé
Skoda, yenilenen Enyaq ailesi ile elektrikli araç pazarındaki çıtasını daha da yükseltiyor. Yeni Enyaq ailesi, daha önce olduğu gibi SUV ve Coupé olmak üzere iki farklı gövde tipinden oluşuyor. İki farklı batarya boyutu ile sunulan yeni Enyaq ve Enyaq Coupé, 150 kW’den (204 PS) 210 kW’ye (285 PS) kadar güç üreten motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor.
Enyaq ailesi 60 ve 85x modellerinden ürün gamıyla tüm müşteri beklentilerini karşılıyor. 63 kWh batarya kapasiteli Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60, arka aksta bulunan 150 kW (204 PS) elektrik motoruyla 310 Nm tork değerine sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 8,1 saniyede gerçekleştiren bu versiyonlar maksimum 160 km/s hız ile sınırlandırıldı. Şehir içi 538 kilometreden fazla menzil sunulan Enyaq 60 ve Enyaq Coupé 60 modelleri aynı zamanda 165 kW DC Şarj kapasitesi ile yüzde 10’dan yüzde 80 batarya doluluğuna yalnızca 24 dakikada ulaşabiliyor. 82 kWh ile daha büyük bir bataryayı gövdesinde bulunduran Enyaq Coupé 85x, arka bölümde konumlanan elektrikli motora ek olarak ön aksta da elektrik üniteyle kombine ederek dört tekerlekten çekiş imkânı sunuyor. 210 kW (285 PS) güç ve 545 Nm tork üreten elektrikli bir motorla performans ile verimliliği bir arada sunuyor. Enyaq Coupé 85x modeli 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 6.7 saniyede gerçekleştiriyor. Şehir içi 663 kilometreden fazla menzili ile uzun yolculuklar için ideal bir seçenek olan yeni Enyaq Coupé 85x’in 82 kWh bataryası, 175 kW maksimum şarj gücü sayesinde DC hızlı şarj istasyonlarında batarya seviyesini %10’dan %80’e sadece 28 dakikada doldurulabiliyor.
Kompakt boyut, zengin donanım: Elroq
Skoda Elroq 63 kWh kapasiteye sahip tek batarya seçeneği ile satışa sunuluyor. Elroq, 60 versiyonuyla 543 km’den fazla menzili kullanıcısına sukarken, 150 kW/204 PS güç çıkışıyla verimlilik ve performansı bir araya getiriyor.
Elroq 60, hızlı şarj teknolojisiyle de elektrikli araç pazarında bir adım öne çıkıyor. 165 kW’ya kadar DC hızlı şarj desteği sayesinde, aracın 63 kWh kapasiteli bataryası sadece 24 dakika içerisinde yüzde 10’dan yüzde 80 kapasiteye kadar şarj olabiliyor. Elroq 60 modeli, AC şarj istasyonlarında 11 kW’ya kadar şarj hızlarını destekliyor ve yalnızca 6 saat 30 dakikada %0’dan %100’e şarj edilebiliyor. Bu hızlı şarj özelliği, Elroq’u günlük kullanımda da son derece pratik bir seçenek haline getiriyor.
Superb’de plug-in hibrit motor seçeneği
Superb’de plug-in hibrit seçeneği, performansa katkı sağlarken aynı zamanda yakıt tüketiminde de fark yaratıyor. 25,7 kWh batarya kapasiteli ve 1.5 lt TSI motorlu Skoda Superb PHEV e-Sportline, 204 beygir güç ile 350 Nm tork değeriyle dikkat çekiyor. Otomobil 0-100 km/s hızlanmasını ise 8,1 saniyede tamamlıyor. Elektrik motorunun desteğiyle birlikte Superb PHEV e-Sportline, şehir içi 151 km ve kombine 128 km yalnızca elektrik motoru ile sürüşe imkân tanırken 100 km’de sadece 0,4 lt’lik yakıt tüketimi değeriyle öne çıkıyor.
Superb’in tüm seçeneklerinde olduğu gibi plug-in hibrit modeli de DSG otomatik şanzımanla (yalnızca PHEV için 6 ileri DSG) eşleştirilerek her sürüş koşulunda yüksek konfor, performans ve verimliliği kullanıcısına sunuyor. Skoda Superb PHEV Türkiye’de ilk etapta sadece e-Sportline donanım paketiyle satın alınabiliyor.
Skoda'dan elektrikli modelleri için özel avantajlar
Skoda elektrikli modellerinin Türkiye satışına güçlü bir başlangıç yaparken, sunduğu ayrıcalıklı hizmet paketiyle de fark yaratıyor. Teslimatla birlikte müşterilerine, Türkiye genelindeki D-Charge istasyonlarında geçerli 15.000 TL değerinde ücretsiz hızlı şarj hakkı sunuluyor.
Ayrıca her elektrikli araç sahibine mobil kullanıma uygun Skoda iV Universal Charger cihazı hediye edilirken, ikinci cihaz alımında 15.000 TL’lik indirim fırsatı da sağlanıyor.
Türkiye'de bir ilk olarak sunulan, İstanbul, Ankara ve İzmir’de geçerli, konum bazlı Mobil Şarj Desteği ile dileyen müşterilerine tüm Skoda modellerinde geçerli 5.000 TL’lik aksesuar hediye çeki de avantajlar arasında bulunuyor.
Yüce Auto
* Skoda Türkiye Distribütörü Yüce Auto bir Doğuş Otomotiv ortaklığıdır.
* Orhan Yüce tarafından kurulan Yüce Grubu, otomotiv sektöründe 70 yıllık bir geçmişe sahiptir.
* Yüce Auto, ISO 9001 ve VW Grup TÜV kalite yönetimi sertifikalarına sahiptir.
* Yüce Auto A.Ş. Türkiye çapında 50 yetkili satıcı ve 57 yetkili servis noktası ile hizmet vermektedir.
* 2022 yılında Yüce Auto, elde ettiği üstün başarıyla Skoda Auto tarafından satış performansına göre verilen “Uluslararası Satışlar Ödülü”ne layık görülmüştür.
* 2024 yılında 43 bin 972 araç teslim eden Yüce Auto, bu adetle %4.49 pazar payı elde etmiştir.
* 2024 yılında Yüce Auto, elde ettiği üstün başarıyla Skoda Auto tarafından ikinci "En İyi Distribütör" seçilmiştir.
* Yılın Distribütörleri ödüllerinde Yüce Auto 2024 yılında, En İyi Uluslararası Satışlar ve En İyi Müşteri Deneyimi ödüllerine layık görülmüştür. Marka ve İnovasyon Kategorisi'nde ise üçüncülük elde etmiştir.
* 2024 yılı "En İyi Distribütör" ödül töreninde elde ettiği başarıyla Yüce Auto, 130 yıllık Skoda tarihinde ilk kez dört ödül birden kazanan distribütör olma unvanının sahibi olmuştur.
SKODA Auto
* 100 yılı aşkın geçmişiyle dünyanın en eski otomobil üreticileri arasında yer alan Skoda, 1895’te üretimine önce bisiklet ve motosikletle başladı.
* Skoda, 16 Nisan 1991 tarihinden itibaren bir Volkswagen Group markasıdır.
* Marka, bugün dünya çapında 9 farklı modelin üretim ve satışını gerçekleştiriyor: Fabia, Scala, Octavia, Superb, Kamiq, Karoq, Kodiaq, Elroq ve Enyaq.
* 2023 yılında Skoda, dünya çapında 866 bin 800 adet araç teslimatı gerçekleştirdi.
* 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020’de bir takvim yılı içerisinde 1 milyondan fazla araç satan Skoda tarihinde bir rekor kırdı.
* Skoda Auto, 100’ün üzerinde pazarda yer alırken, dünya çapında 42 binin üzerinde kişi istihdam etmektedir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri firması Teksüt, bölgenin en önemli gıda fuarları içerisinde yer alan Saudi Food Show 2025’e katılıyor. Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen ticaret ekosistemini geliştirmek, ilişki ağını genişletmek; yeni müşteri, distribütör ve hizmet sağlayıcılarla bir araya gelerek ihracattan elde edilen payı artırmak için yurtdışındaki etkinliklere katıldıklarını paylaştı.
Teksüt, 12-14 Mayıs 2025 tarihleri arasında Riyad Front Sergi ve Konferans Merkezi'nde düzenlenecek olan etkinlikte yeni anlaşmalar ve iş birlikleri sayesinde ihracat hacmini artırmayı hedefliyor. Saudi Food Show üreticileri, distribütörleri, hizmet sağlayıcıları birbirine bağlayan üst düzey bir iş platformu olarak görülüyor.
Etkinlik, yeni ürünlerin keşfedilmesi, dağıtım anlaşmalarının yapılması ve bölgesel tedarik zinciri ağlarının genişletilmesi için alan yaratıyor. Dünya genelinden gelen distribütörler, tedarikçiler ve sektör liderleriyle tanışma imkânı sunan etkinlik, katılımcılara yalnızca işlerini büyütme değil, aynı zamanda pazar trendlerini anlama ve sektördeki yenilikleri takip etme şansı tanıyor.
Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen, ticaret hacmini artırabilmek için gelişmeleri ve trendleri yakından takip ettiklerini söyledi. Türkiye’nin dünyadaki her ülkeye süt ürünleri ihraç edebilecek potansiyele ve güce sahip olduğunu paylaştı. Bölgede Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Kuveyt, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkelere ihracat yaptıklarını sözlerine ekleyen Özmen, “Saudi Food Show’a ilk kez katılıyoruz. Daha önce bölgede farklı fuarlara katılmış, dağıtım kanallarıyla yaptığımız iş birlikleri ve anlaşmalar sayesinde ticaret hacmimizi artırmıştık. Teksüt kalitesi ve lezzeti bu ülkelerde çok seviliyor ve çok fazla sayıda tüketici tarafından tercih ediliyor. Bu yıl da ürünlerimizi tanıtarak yeni yerleri ihracat ağımıza eklemeyi hedefliyoruz. Anadolu’nun geleneksel lezzetlerinin yanı sıra yenilikçi ürünlerimizi de beğenilere sunuyoruz. Hem iş ağımızı hem de ilişki gücümüzü artırıyoruz” dedi.
İş ağımızı genişletiyoruz
Uzun yıllardır ihracat yapan bir kuruluş olduklarını hatırlatan Mert Özmen, “Son beş yılda bu konuda daha güçlü adımlar atıyoruz. Şu an 43 ülkede ürünlerimiz tüketiliyor. Bu çerçevede ihracat hedefimiz ciromuzun yüzde 15’ine ulaştırmak. Bu etkinlikler kapsamında sektör liderleriyle doğrudan temas kuruyoruz. Sektörün geleceğini belirleyen trendler ve stratejiler hakkında yeni bilgi ediniyoruz; görüşlerimizi paylaşıyoruz. Bu etkinlik sayesinde Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya’da büyüyen gıda ve içecek pazarlarını etkileyen dinamikler hakkında derinlemesine bilgi edinebilmenin yollarını arayacağız ” dedi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Siber güvenlik çözümlerinde küresel bir lider olan ESET’in ESET PROTECT Elite cloud çözümü AV-Comparatives'in zorlu Anti-Tampering Testininin sekiz kategorisinnin tamamından tam not alarak geçti.
Alınan sertifika ile ESET PROTECT'in hem uç nokta korumasının hem de EDR işlevselliğinin geçici veya kalıcı, kısmi veya tamamen devre dışı bırakılmasını önleyerek manipülasyona veya sonlandırmaya karşı başarıyla korunduğu onaylandı.
Bir siber suçlu için bir ağın veya makinenin ele geçirilmesi sonrasında radarın altında kalmak kritik önem taşır. Bu, uç nokta güvenlik yazılımını ortadan kaldırarak muhtemelen ağa erişmek için tehlikeye atılmış kimlik bilgilerini kullanarak ve mümkün olduğunca meşru araçları kullanarak en iyi şekilde gerçekleştirilir. Bu tampering saldırısıdır ve korunmadığı takdirde büyük güvenlik felaketlerine yol açabilir.
Tampering saldırılarına karşı koruma konusunda ESET, bağımsız testlerin ESET'in tüketici ürünlerini tampering saldırılarını önlemede yüzde 100 başarılı bulduğu 2014 ve 2015 yıllarındaki testlerde, diğer 32 katılımcı tedarikçiye kıyasla önemli bir kilometre taşı olarak üstünlük sağladı. Aynı durum, 2023 yılında AV-Comparatives'in ESET PROTECT Entry'ye en yüksek onay derecesini vermesiyle ticari ürünlerde de teyit edildi ve ESET'in tasarım gereği güvenli olan ürünlere odaklanmaya devam ettiğini doğruladı.
Bu yıl yapılan testlerde ESET PROTECT Elite birinci sınıf tampering saldırılarına karşı güvenliği ile beğeni topladı ve AV-Comparatives parola korumalı ayarların çok önemli bir işlev olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra çözüm, kayıt defteri anahtarı, DLL, dosya sistemi ve hatta çekirdek sürücüsü manipülasyonu gibi sorunlara karşı koruma sağlamada üstün başarı gösterdi. Bu ESET’in koruma aracının önemli süreçleri bozduğu bilinen çok çeşitli saldırı ve tekniklere karşı savunma yapabilecek nitelikte olduğunu gösteriyor. Bu anti-tampering yetenekler, XDR etkinleştirme bileşeni ESET Inspect de dahil olmak üzere tüm gelişmiş ESET PROTECT katmanlarında uygulanıyor.
Test, Analist İlişkileri ve Pazar Araştırmaları Direktörü Zuzana Legáthová yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Eğer bir güvenlik aracı tampering saldırılarına maruz kalabiliyorsa o bir güvenlik aracı değil, bir güvenlik açığıdır. ESET olarak bu ilkeyi ciddiye alıyoruz. En üst düzeyde koruma sağlamak için çalışıyoruz ve anti-tampering, uzun yıllardır bilgisayar korsanlığı girişimlerine karşı temel savunmalarımızdan biri olmuştur. Aslında yazılımlarımızı manipülasyona karşı korumak için özel olarak tasarlanmış çeşitli teknolojilere öncülük etmemizin üzerinden on yıldan fazla bir süre geçti ve bunu yapan ilk tedarikçilerden biri olduk. AV-Comparatives'in bu önemli işlevselliğe olan bağlılığımızın hâlâ güçlü ve geçerli olduğunu kabul etmesinden gurur duyuyoruz".
Herhangi bir uç nokta güvenlik çözümü için analistler tarafından yapılan bağımsız testler, bir ürünün profesyonel beğeni ve uzman yeterliliğini kanıtlayan sertifika alma şeklidir. EDR katilleri gibi yeni sofistike tehditler göz önüne alındığında Anti-Tampering giderek daha önemli hâle gelirken herhangi bir işletmenin ürünün bütünlüğü gibi çok açık olmayan güvenlik boşluklarını doldurabilecek bir çözüm araması çok önemlidir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) çatısı altında faaliyet gösteren Blockchain Türkiye Platformu (BCTR) Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Çalışma Grubu tarafından hazırlanan BCTR Menkul Kıymetlerin Tokenizasyonu Raporunun tanıtım etkinliği yoğun katılımla gerçekleşti. Yeni nesil finansal araçların ve altyapıların tartışıldığı etkinlik, menkul kıymetlerin tokenizasyonuna dair hem yerel hem küresel düzeydeki gelişmeleri masaya yatırarak; teknoloji, finans ve hukuk alanlarının kesişiminde şekillenen geleceğe ışık tuttu.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) çatısı altında faaliyet gösteren Blockchain Türkiye Platformu'nun Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Çalışma Grubu tarafından hazırlanan BCTR Menkul Kıymetlerin Tokenizasyonu Raporu, 5 Mayıs Pazartesi günü Levent'teki İş Bankası Kuleleri'nde düzenlenen bir etkinlikle kamuoyuyla paylaşıldı.
Etkinlikte Blockchain Türkiye Platformu'nun (BCTR) genel yapısını ve çalışma prensiplerini anlatan TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin, bir çalışma grubunun bu denli ilgi görmesini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, BCTR'nin misyonu, vizyonu ve disiplinler arası yetkinliğinin bu tür etkili çalışmaların önünü açtığını vurguladı.
Açılış konuşmasında raporun kapsamına dair bilgiler paylaşan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve BCTR Çalışma Grubu Başkanı Sabri Gökmenler, dünya çapındaki tokenizasyon örnekleri ve regülasyonların yanı sıra Türkiye'deki hukuki düzenlemelerin ele alındığını belirtti. Bu çalışmanın sektörde atılan ilk adımlardan biri olduğunu ve gelişimin artarak süreceğini söyleyen Sabri Gökmenler, “Blokzincir yalnızca bir teknoloji değildir. Üzerine kurulacak iş modelleri, onu dönüştürücü bir yapıya kavuşturacaktır” sözleriyle raporun arkasındaki stratejik vizyona dikkat çekti.
Menkul Kıymetlerin Tokenizasyonu paneli düzenlendi
Etkinlikte, Meral Şengöz (T3i Partner Network, Partner) moderatörlüğünde düzenlenen Menkul Kıymetlerin Tokenizasyonu panelinde, raporun katkı sunduğu çeşitli alanlar kapsamlı bir şekilde ele alındı. Panelin konuşmacıları, tokenizasyonun sektöre etkilerini ve gelecekteki potansiyel gelişmeleri derinlemesine değerlendirdi. Seçil Demir Kahraman (Türkiye İş Bankası), token standartlarının oluşturulmasının önemine dikkat çekerek, tokenizasyonun finansal sistem ve hukuk dünyasıyla olan etkileşimine dair kapsamlı bir bakış açısı sundu. Merve Tunçyüz (Halkbank) ise raporun belirli bölümleri üzerinden kurumlar açısından tokenizasyonun anlamını ve sektörel faydalarını paylaştı. Turan Sert (BlockchainIST Center - BAU), tokenizasyonun küresel ölçekte giderek artan bir ilgi gördüğünü belirterek, bu gelişmenin hem teknolojik hem de regülasyon bazlı olarak devam edeceğini ifade etti. Hasan H. Yaşar (Kolcuoğlu Demirkan Koçaklı Hukuk Bürosu) ise Türkiye'deki mevcut hukuki altyapıyı ve düzenleyici belirsizlikleri ele alarak, hukuki çerçevenin netleşmesinin sektörün gelişimi açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Son olarak, Sabahattin Can Bükülmez (BTguru), teknolojik uygulamaların ve sektörün adaptasyon sürecinin nasıl şekillendiğine dair değerlendirmelerde bulunarak, tokenizasyonun başarılı bir şekilde hayata geçirilmesinin önündeki fırsatlar ve zorluklar üzerinde durdu.
Akademik ve teknik değerlendirmeler yapıldı
Etkinliğe çevrim içi katılım sağlayan Av. Doç. Dr. Pınar Çağlayan Aksoy (Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi), tokenizasyonun hukuk dünyası açısından yarattığı yeni zeminleri değerlendirdi. Ardından Dr. Mustafa Takaoğlu, Ph.D. (TÜBİTAK BİLGEM) teknik boyutlar üzerinden genel bir değerlendirme yaptı.
Geleceğe ışık tutan rapor
Türkiye Bilişim Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren Finans, Bankacılık ve Sigortacılık Çalışma Grubu tarafından hazırlanan BCTR Menkul Kıymetlerin Tokenizasyonu Raporu, blokzincir tabanlı dijital varlıkların menkul kıymet niteliği taşıyan türlerini inceleyerek, Türkiye'de bu alandaki hukuki, teknolojik ve ekonomik zemini ortaya koymayı amaçlıyor. Raporda; token türlerinin ayrımı, menkul kıymetleştirilmiş token'ların mevzuattaki yeri, uygulama örnekleri ve potansiyel düzenlemelere dair öneriler sunuluyor. Böylece, yenilikçi finansal araçların hukuki güvenceyle desteklenerek sermaye piyasalarına entegrasyonu hedefleniyor. Yeni nesil finansal araçların ve altyapıların tartışıldığı etkinlik, menkul kıymetlerin tokenizasyonuna dair hem yerel hem küresel düzeydeki gelişmeleri masaya yatırarak; teknoloji, finans ve hukuk alanlarının kesişiminde şekillenen geleceğe ışık tuttu. BCTR'nin yayınladığı rapor, sektörün yönünü belirleyecek referans kaynaklardan biri olma niteliği taşıyor.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) hakkında?????
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), merkezi İstanbul'da bulunan, iyilik için teknoloji vizyonuyla bu toprakların imzasını dünyaya tanıtmak üzere çalışan çok paydaşlı bir sivil toplum kuruluşudur.?
14 Nisan 1995 tarihinde, 114 kurum ve bu kurumlara üye 178 kişi tarafından kurulan bugün itibarıyla 400'ün üzerinde üyesi bulunan vakfımızın hedefi; Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşebilmesi için gerekli altyapının oluşturulmasına katkıda bulunmak, bilimsel araştırma ve geliştirme etkinlikleri gerçekleştirmek ve özellikle yeni teknolojilerin sosyal ve ekonomik yaşam üzerine etkilerini inceleyip nitelikli & saygın paydaşlar ile birlikte projeler üretmek ve uygulamalarını sağlamaktır.?
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Yıldırım, PKK'nın silah bırakma ve kendini feshetme yönündeki adımlarını, ülkemiz için hayati bir dönüm noktası olarak değerlendirdi. Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
"Uzun yıllardır milletimizin huzurunu kaçıran, binlerce insanımızın hayatına mal olan ve kalkınmamızın önünde ciddi bir engel teşkil eden terör belasının sona ermesi için atılan bu adım, Türkiye'nin geleceği adına büyük bir umut kaynağıdır. Bu süreç, öncelikle toplumsal huzurun yeniden tesis edilmesi için tarihi bir fırsat sunmaktadır. Yıllarca süren çatışmaların yarattığı derin yaraların sarılması, farklılıklarımıza rağmen ortak bir geleceğe olan inancımızın güçlenmesi elzemdir. Bu bağlamda, sürecin şeffaf, adil ve tüm kesimleri kucaklayıcı bir yaklaşımla yürütülmesi, kalıcı barışın teminatı olacaktır. Unutulmamalıdır ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bölünmez bütünlüğü ile ebediyete kadar var olacaktır. Bu süreç, bu temel gerçeği daha da pekiştirecek bir anlayışla yönetilmelidir.
PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesi, Türkiye ekonomisi için de önemli bir dönemin başlangıcı olabilir. Güven ve istikrar ortamının tesis edilmesiyle birlikte, yatırım iştahı artacak, risk algısı düşecek ve ülkemizin ekonomik potansiyeli daha da belirginleşecektir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yeni yatırım olanakları doğacak, bölge halkımızın refah düzeyi yükselecek ve bu durum ülke ekonomisine genel bir ivme kazandıracaktır. Turizm sektöründeki canlanma da bu olumlu gelişmelerin bir parçası olacaktır.
Ancak bu tarihi fırsatın heba olmaması için sürecin titizlikle yönetilmesi gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ve demokratik değerlerin korunması, bu sürecin sürdürülebilirliği açısından vazgeçilmezdir. Eğitim, sağlık, altyapı ve sanayi gibi alanlarda yapılacak yapısal reformlarla birlikte, ekonomik ve sosyal kalkınmanın tüm vatandaşlarımıza eşit şekilde ulaşması sağlanmalıdır. Türkiye'nin toprak bütünlüğüne olan inancımız tamdır ve bu süreç, bu bütünlüğümüzü zedeleyecek hiçbir unsura izin vermemelidir.
Sonuç olarak, PKK'nın fesih süreci, Türkiye için yeni bir sayfanın açılması anlamına gelmektedir. Toplumsal barışın kalıcı hale gelmesi, ekonomik kalkınmanın hızlanması ve Türkiye'nin uluslararası alandaki saygınlığının artması için eşsiz bir fırsattır. Bu sürecin başarıyla tamamlanması, tüm paydaşların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne olan sarsılmaz inancımızla mümkün olacaktır. Türkiye, bu tarihi adımla daha güçlü, daha müreffeh ve daha huzurlu bir geleceğe doğru ilerleyecektir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Allbatross Portföy Yönetimi'nin kısa vadeli ve TL bazlı yatırım alternatifi olan Kısa Vadeli Serbest (TL) Fon - PRU, 12 Mayıs 2025 itibarıyla yıllık %57,42 getiri sağlayarak yatırımcısının yüzünü güldürdü. Sadece Türk Lirası cinsi finansal varlıklara yatırım yapan PRU Fonu, düşük risk ve yüksek likidite arayan nitelikli yatırımcıların tercihi olmaya devam ediyor.
Fonun güçlü performansı, piyasa faizlerindeki yükseliş trendinin doğru yönetilmesi ve aktif portföy stratejileriyle desteklendi. Nakit bakiyelerin etkin değerlendirilmesi sayesinde, PRU Fonu kendi kategorisinde aylık getiride önemli bir noktaya ulaştı.
Toplam portföy büyüklüğü yaklaşık 7,5 milyar TL’yi aşan fonumuz, kısa sürede yatırımcı ilgisiyle büyüyerek 3.041 yatırımcıya hizmet verir hale geldi.
Yatırımcısına Enflasyonun Üzerinde Reel Getiri
Son bir yıllık karşılaştırmalı verilere göre PRU Fonu;
TÜFE (%37,86),
Mevduat Faizi (%48,18) ve
Serbest Şemsiye Fon Ortalaması (%45,52)
gibi temel finansal göstergelerin üzerinde getiri sağlayarak, aktif yönetim başarısını ortaya koydu.
PRU Fonu’nun öne çıktığı diğer noktalar:
TL bazlı kısa vadeli yatırım stratejisi
Günlük nakit ihtiyacına uygun yüksek likidite
Nitelikli yatırımcılara özel yapı
Düşük risk ve aktif portföy yönetimi
Allbatross Portföy Yönetim Şirketi Genel Müdürü İbrahim Başügüdücü yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Nisan ayındaki faiz artırımı sonrasında, para piyasalarında faizlerin yüksek seyrinin devam ediyor olması, önümüzdeki dönemde de PRU'ya yatırımcı ilgisinin devam etmesini sağlayacaktır. PRU Fonu, yatırımcılarımıza hem güvenli hem de enflasyonun üzerinde getiri sağlayan bir alternatif sunmayı hedefliyor. Geldiğimiz noktada bu stratejimizin karşılık bulduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Allbatross Portföy Kısa Vadeli Serbest (TL) Fon - PRU
Toplam Portföy Büyüklüğü : 7.716.935.598,93 TL
Yatırımcı sayısı : 3.041
Kategorisi : Serbest Fon
Aylık getirisi : %3,98 (12.04.2025 - 12.05.2025)
Yıllık getirisi : %57,42 (12.05.2024 - 12.05.2025)
Son 1 yıllık verilere bakıldığında; (Grafik)
BIST100 : % -6.62
BIST30 : %-5.81
USD : %19.96
EUR : %25.19
TUFE : %37.86
SERBEST ŞEMSİYE FONU : %45.52
MEVDUAT FAİZİ : %48.18
PRU : %57.42
ALTIN : %71.06
*12.05.2025 tarihli TEFAS verileri baz alınmıştır.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.