Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ETi, Eskişehir’de bulunan Kek Fabrikası’nda uyguladığı verimlilik yönetimi ile Japon Fabrika Bakım Enstitüsü (JIPM) tarafından verilen Toplam Üretken Yönetim (TPM - Total Productive Management) Ödülleri’nin en üst seviyesi olan “Dünya Klasmanında Üretim” (WCM-World Class Manufacturing) ödülüne layık görüldü.
Kek Fabrikası’yla unlu mamuller ve çikolata sektöründe dünya çapında bu prestijli ödülü almaya hak kazanan ilk şirket olma başarısını gösteren ETi, tüm fabrikalarında TPM sistemini uygulayarak, bugüne dek JIPM’den toplamda 22 ödül almayı başardı.
Kek Fabrikası’nın yanı sıra ETi’nin yurtdışındaki ilk üretim tesisi olan ve Romanya’da faaliyet gösteren ETi Craiova Fabrikası ilk TPM ödülü olan “1. Seviye TPM Mükemmellik Ödülü”nü kazandı. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ETi Kraker Fabrikası ise “3. Seviye TPM Özel Ödülü”nün sahibi oldu.
“Mükemmellik yolculuğumuzda önemli bir mihenk taşı”
Uzun yıllardır inançla ve kararlılıkla ilerledikleri mükemmellik yolculuklarında bu prestijli ödülün bir mihenk taşı olduğunu söyleyen ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz, “ETi olarak, unlu mamuller ve çikolata sektöründe bu ödüle layık görülen dünyadaki ilk şirket olmak bizim için tarif edilemez bir mutluluk ve gurur kaynağı. Bu ödülün arkasında, yıllar boyunca azimle ve kararlılıkla gösterdiğimiz üstün gayretin yanı sıra bu sistemi iş yapış şekli haline getirerek bir şirket kültürü olarak benimseyen çalışanlarımız bulunuyor. Başta çalışma arkadaşlarımız ve iş ortaklarımız olmak üzere bu yolculukta bize eşlik eden herkese gönülden teşekkür ederim” dedi.
“Tüm ekosistemimizin olumlu yönde dönüşümüne öncülük ediyoruz”
Kek fabrikası ile 18, ETi olarak ise 22 yıldır Toplam Verimlilik Yönetimi’ni uyguladıklarını belirten Ercan Öz, “Her çalışanımızın yaptığı işte ‘nasıl daha iyisini yaparım’ (Kaizen) anlayışının benimsemesi ve bunu içselleştirmesiyle bir şirket kültürü haline getirdiğimiz TPM anlayışı sayesinde, tüm üretim süreçlerimizde verimliliğimizi artırmanın yanı sıra daha rekabet edebilir yenilikçi ürünlerimizle pazardaki payımızı da sürekli artırıyoruz. Her yıl yeni inovatif ürünlerle portföyümüzü genişletiyoruz” diye konuştu.
Özellikle tedarikçileriyle birlikte Kaizen’ler yaparak onların süreçlerinde de iyileştirme ve geliştirme çalışmaları yaptıklarına işaret eden ETi Türkiye CEO’su Ercan Öz, sözlerine şöyle devam etti: “Hem tedarikçilerimizin süreçlerinin verimliliğini artırıyoruz hem de kendilerinden tedarik ettiğimiz ham madde ve malzemelerin sürdürülebilirliğini sağlayarak kendi süreçlerimizi geliştiriyoruz. Aslında karşılıklı kazan-kazan sağlamış oluyoruz. Ayrıca elde ettiğimiz tecrübeleri konferans ve seminerler aracılığıyla üniversitelerle, TPM uygulayan veya uygulamaya başlayacak olan firmalarla da paylaşarak tüm ekosistemimizin dönüşümüne öncülük ediyoruz.”
Zorlu değerlendirme sürecinin ardından dünya standartlarında ödül
TPM olarak ifade edilen Toplam Üretken Yönetim; sıfır arıza, sıfır kusurlu ürün ve sıfır iş kazası hedefiyle tüm çalışanların katılımı ile sürekli iyileştirme (Kaizen) ve öğrenme felsefesi üzerine kurulmuş bir Japon yönetim sistemi olarak tanımlanıyor. TPM sistemini oluşturan ve şirketlerin TPM çalışmalarını dünya çapında denetleyerek belgelendiren Japan Fabrika Bakım Enstitüsü (JIPM) tarafından verilen TPM ödül sistemi ise her seviyesi ortalama üç yıl süren beş seviyeden oluşan bir dizi değerlendirmeyi kapsıyor. Altı aylık denetimler sonucunda zorlu değerlendirme kriterlerine göre başarılı bulunan şirketler kademe kademe ilerleyerek en üst seviyeyi temsil eden Dünya Klasmanında Üretim (WCM) seviyesine ulaşıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Tekstil sektöründe inovasyon rüzgarı estiren TechXtile Challenge Tasarım Yarışması programı sonuçlandı. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB), T.C. Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde bu yıl 6. Kez düzenlediği yarışmada; aylar süren seminer ve eleme sürecinin ardından finale kalan toplam 16 yarışmacı iki ana kategoride ilk üçe girmek için mücadele etti.
Tekstil ihracatçılarından güç birliği
Türkiye İhracatçılar Meclisi Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen ödül töreni adeta tekstil sektörünün zirvesine dönüştü. TİM Başkanı Mustafa Gültepe’nin yanı sıra İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, Akdeniz Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği (ATHİB) Başkanı Gürkan Çetin, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) Başkanı Jak Eskinazi, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş, Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) Başkanı Ahmet Fikret Kileci ve çok sayıda birlik yöneticisi ve sektör temsilcisi törene katılarak destek verdiler.
Level-Up birincisi Faruk Olpak
Fikir aşamasındaki projelerin yarıştığı Level Up kategorisinde birinciliği “Leno Gücüsünde Yenilikçi Tasarımlar ve Performans Artışı” isimli projesiyle Faruk Olpak kazandı. Bu kategoride ikinciliği ”Naturalg: Tekstil Atık Sularında Mikroalg Yetiştiriciliği ve Biyobazlı Ürün Eldesi” isimli projesiyle Rıfat Buğra Bildiri ve ekibinin kazandığı yarışmada üçüncülüğü “Antibakteriyel Nano Liflerle Yara Örtüsü” isimli projesiyle de Emriye Perrin Akçakoca Kumbasar ve ekibi kazandı.
Scale-Up birincisi Mehmet Görkem Gökoğlu
Fikir aşamasını geçmiş, ticarileşmiş projelerin katıldığı Scale Up kategorisinde ise birinciliğe” M-Based” isimli projesiyle Mehmet Görkem Gökoğlu ve ekibi ulaştı. Bu kategoride “Mesai Inline Metolama Makinesi” projesiyle Mehmet İmrak ve ekibi ikinci, Soilbiom isimli projesiyle de Atakan Yıldız üçüncü oldu.
Kadın Girişimci Özel Ödülü’nü Birce Avcu kazandı
Kadınların girişimciliğe teşvik edilmesi için her yıl verilen Kadın Girişimci Özel Ödülünü “Creative Destruction - Bu Proje Yok Edilmek İçin Yaratılmıştır” projesiyle Birce Avcu kazandı.
Bahar Korçan Sürdürülebilirlik Özel Ödülü
Geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden ünlü Moda Tasarımcısı Bahar Korçan adına verilen “Sürdürülebilirlik Özel Ödülü’nü “Soilbiom” isimli projesiyle Atakan Yıldız ve ekibi kazandı.
Pınar Taşdelen Engin : “TechXtile Challenge marka haline geldi”
Moderatörlüğünü Ufuk Batum’un yaptığı programın açılışında konuşan UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Bugün burada yalnızca ödüller için değil; genç fikirlerin ortaya çıkışına, gelişimine ve sektöre kazandırılmasına tanıklık etmek için bir aradayız. TechXtile Challenge her geçen yıl gelişiyor, dönüşüyor. Bu yıl, girişimciliğe olan bakış açımızı sadeleştirerek daha odaklı ve yalın bir yapı ile ilerlemeyi tercih ettik. Genç yeteneklerin özgün fikirleriyle buluştuğumuz bu programda; sürdürülebilirlik, teknoloji ve yenilik odaklı üretim anlayışına güçlü mesajlar taşıdığına inanıyoruz. Başvuruların niteliği ve projelerin ulaştığı seviye, bu yönde attığımız adımların ne kadar yerinde olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Ödül alsın ya da almasın, fikirlerini hayalden gerçeğe taşıma cesareti gösteren tüm katılımcılarımız, bize göre bu yolculuğun gerçek kazananlarıdır. Aylar süren yoğun bir seminer ve yarışma sürecini başarıyla tamamlayan tüm girişimcilerimizi gönülden kutluyorum. Ve sizleri bu noktada bırakmayacağımızı bilmenizi istiyorum. Çünkü, TechXtile Challenge sadece bir yarışma değil, uzun soluklu bir yol arkadaşlığıdır. Birlikte, hayallerin ürüne, fikirlerin geleceğe dönüştüğü bir dünyayı inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.
Pınar Taşdelen Engin, Ticaret Bakanlığı başta olmak üzere, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) bir çok kurum ve kuruluşun destek verdiğini hatırlatarak, “Bu kurumların güç birliği ile ortaya çıkan sinerji etkinliğimizin her geçen yıl daha da büyüyerek bir marka haline gelmesini sağladı. Tüm paydaşlarımıza ve etkinliğimize katkı sunan kıymetli sponsorlarımıza, değerli TechXtile komitemize, projeleri büyük bir titizlikle değerlendiren, uzmanlıklarını ve zamanlarını bizlerle cömertçe paylaşan değerli jüri üyelerimize gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İnovasyon Ligi şampiyonları Almaxtex ve Kipaş Tekstil
TechXtile Platform çatısı altında gerçekleştirilen, firmaların, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin inovasyon odaklı projelerinin yarıştığı TechXtile İnovasyon Ligi’nin şampiyonları ise Almaxtex ve Kipaş oldu. En Sürdürülebilir Proje Ödülünü Almaxtex alırken, Kipaş Tekstil ise En İnovatif Proje ödülünü almaya hak kazandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Global bulut tabanlı kurumsal iş uygulamaları şirketi IFS, yapay zeka odaklı büyüme stratejisi sayesinde 15 milyar Euro’nun üzerinde bir değerlemeye ulaştığını açıkladı. Bu değerleme, Hg’nin IFS’teki hissesini artırarak EQT ile birlikte eş kontrol sahibi haline gelmesiyle gerçekleşti. TA Associates (“TA”) azınlık hissedarı olarak kalmayı sürdürürken, Abu Dabi Yatırım Otoritesi’nin (ADIA) tamamına sahip olduğu bir yan kuruluş ile Kanada Emeklilik Planı Yatırım Kurulu (CPP Investments) da yeni azınlık yatırımcılar olarak IFS’ye katıldı. Hg ve yeni yatırımcılar, EQT’nin EQT VIII ve EQT IX fonları ile TA ve diğer azınlık hissedarlardan hisse devralarak bu yapıya dahil oldular. Şirketin 2024 yılında yıllık tekrarlayan gelirini (ARR) 1 milyar Euro’nun üzerine çıkarması ve toplam gelirinin 1,2 milyar Euro’yu aşmasıyla elde ettiği olağanüstü performansı yansıtıyor.
Üretim, enerji, savunma sanayii, telekomünikasyon, inşaat ve taahhüt, servis gibi IFS’in odaklandığı endüstrilerde faaliyet gösteren şirketler; IFS.ai’ın sağladığı hızlı ve dönüştürücü değer sayesinde iş akışlarını otomatikleştiriyor, verimliliklerini artırıyor ve müşterilerine üstün hizmet deneyimleri sunuyor. IFS, Exelon, Rolls-Royce ve TotalEnergies gibi küresel markaların da aralarında bulunduğu 350 yeni müşteriyi portföyüne katarken, IFS’i tercih eden büyük ölçekli şirketlerin sayısında da yıllık bazda yüzde 64 artış yaşandı.
Moffat: “Yatırımlar, kategori liderliği yolunda bize hız kazandıracak”
Konuya ilişkin açıklama yapan IFS CEO'su Mark Moffat şunları söyledi: “IFS'in başarısı ve sürdürülebilir büyümesi, müşterilerimize hızla iş değeri sunma taahhüdü etrafında şekilleniyor. IFS.ai’ın üretken yapay zeka yetenekleriyle, müşterilerimize yeni fırsatlar yaratan yenilikçi çözümler sunuyoruz. Bu da dünyaya katkı sağlayan, onu koruyan ve güç veren şirketlerin bizi tercih etmesini sağlıyor. Hg, EQT ve TA’nın yaptığı yatırımlar ise, IFS’in endüstriyel yazılım alanında tartışmasız bir kategori lideri olma hedefini daha da hızlandıracak.”
EQT Özel Sermaye danışmanlık ekibinden Ortak ve Teknoloji Eş Başkanı Johannes Reichel şu ifadelerde bulundu:“IFS yapay zekanın gücünü benimserken küresel bir kurumsal çözüm sağlayıcısı haline geldi. Kuzey Avrupa’ya odaklanan bir yazılım üreticisi ve satıcısı olarak yola çıkan IFS, yapay zekanın gücünü benimseyerek küresel bir kurumsal çözüm sağlayıcısına dönüştü. Bu durum, EQT’nin ‘kazananlarla koşma’ stratejisinin en iyi örneklerinden biri. Biz, bölgesel oyuncuları küresel şampiyonlara dönüştürmek için yönetim ekipleriyle uzun vadeli ortaklıklar kuruyoruz. Hg ile IFS’in bu sonraki büyüme aşamasında yanında olmaktan büyük heyecan duyuyoruz.
IFS Hakkında
IFS, dünya genelinde üretim, dağıtım, servis ve bakım-onarım yapan şirketler için endüstriyel yapay zeka entegre Kurumsal İş Uygulamaları (ERP/EAM/FSM) sunar. Uzman olduğu sektörlerde hizmet verdiği şirketlerin, uçtan uca tüm ihtiyaçlarını yıllar içinde geliştirdiği uzman çözümlerle karşılamayı amaçlayan IFS, 7000’den fazla çalışanı ve büyüyen ekosistemiyle sayısız müşteriye hizmet vermektedir. IFS, hizmet verdiği şirketlerin dijital dönüşümün avantajlarından faydalanarak kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmesini ve sürdürülebilir başarılar kazanmasını hedefler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dijital bankacılıkta öncü Garanti BBVA, müşterilerinin hayatını daha da kolaylaştırmak amacıyla Türkiye’nin en sevilen mobil bankacılık uygulamalarından biri olan Garanti BBVA Mobil’i yeniledi. Yeni tasarımıyla sade ve kullanıcı dostu bir arayüz sunan uygulama, kişiselleşmiş bir deneyim ile finans yönetimini daha verimli hale getiriyor.
Uygulamada sunulan kişiye özel tavsiyeler ve hatırlatmalar müşterilerin finansal kararlarını daha bilinçli almalarına yardımcı oluyor. Örneğin, müşterinin Eğlence kategorisindeki harcamalarının geçen aya göre azaldığı tespit edildiğinde, aradaki farkı birikime yönlendirmesi için müşteriye öneride bulunuyor. Aynı zamanda müşterilerin harcama alışkanlıklarını analiz ederek, onlara ihtiyaç duyabilecekleri finansman çözümlerine dair teklifler sunuyor. Ödemelerdeki hatırlatmalar da finansal planlamayı kolaylaştırarak müşterilere ek rahatlık sağlıyor.
Özelleştirilebilir menü yapısı, müşterilerin uygulamayı kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemesine olanak tanıyarak zaman kazandırıyor. Müşteriler en sık kullandıkları uygulama özelliklerine ana ekrandan hızlıca ulaşarak sürtünmesiz bir deneyim yaşıyor.
Uygulama ayrıca, müşterilerin uygulamaya giriş yapmadıkları süre boyunca gerçekleşen veya tamamlanamayan işlemleri özetleyerek takip etmelerini sağlıyor. Böylece, eksik ödemelerini tamamlamak isteyenleri doğrudan ilgili işlem adımına yönlendirerek proaktif bir çözüm sunuyor. Kusursuz bir müşteri deneyimi sunma vizyonuyla hareket eden Garanti BBVA, hayata geçirdiği bu geliştirmelere yenilerini ekleyerek müşterilerinin hayatını kolaylaştırmaya devam edecek.
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Garanti BBVA olarak amacımız, müşterilerimize bankamızla her temas noktasında, ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayan, kişiselleşmiş ve kusursuz bir deneyim sunmak. Bu hedef doğrultusunda, yaklaşık 17 milyon müşterimizin tercihi olan Garanti BBVA Mobil’i sürekli yeniliyor; kullanıcı dostu yapısı ve zengin ürün-fonksiyon çeşitliliğiyle bu alandaki liderliğimizi koruyoruz. Yapay zeka tabanlı büyük dil modelleri ile geliştirip yenilediğimiz akıllı asistanımız Ugi’den sonra şimdi Garanti BBVA Mobil’i de yeniliyoruz; Garanti BBVA Mobil daha da sadeleşen ancak bir o kadar dinamik tasarımıyla, her müşterinin finansal alışkanlıklarını analiz ederek ihtiyacına yönelik kişiye özel tavsiye ve hatırlatmalar sunuyor. Müşteri deneyimini iyileştiren bu akıllı özellikler sayesinde, müşteriler ihtiyaç duydukları bilgilere ve işlemlere daha hızlı erişirken, finansal yönetimlerini daha verimli şekilde gerçekleştirebiliyor. Garanti BBVA Mobil, milyonlarca müşterisinin hayatını kolaylaştırmaya, hızlı ve pratik yapısıyla değer katmaya devam edecek.” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Otomotiv markaları için satış sonrası pazarında, orijinal ekipman kalitesinde premium çözümler sunan Delphi Türkiye, pazardaki güçlü konumunu tamamen yenilediği motor yağı ürün ailesiyle bir üst seviyeye taşıyor. Daha önce sektörde benimsediği "Motorunuzun D Vitamini" sloganıyla bilinen ve ürün gamı genişleyerek güçlenen Delphi motor yağları, sunduğu geniş viskozite seçenekleri, yüksek performansı ve uzun ömürlü yapısıyla dikkat çekerken "Delphi Motor Yağları ile Aracınıza Güç Katın!" mesajını da söylemleri arasına ekliyor. Araç parkı kapsamını daha üst seviyeye taşıyacak şekilde ürün gamını genişleten Delphi motor yağları, değişen etiket tasarımı ve yenilenen çevreci bidonlarıyla da hem raflarda fark yaratıyor hem de sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyor.
PHINIA çatısı altında faaliyet gösteren Delphi Türkiye, geliştirdiği yüksek teknolojili ürünlerle otomotiv sektörüne referans niteliğinde çözümler sunmaya devam ediyor. Yenilenen motor yağı ailesi, fiyat-performans avantajı sayesinde geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ederken, Delphi'nin satış sonrası pazarındaki lider konumunu güçlendiriyor. Delphi Türkiye, Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörü Reşat Dumanoğlu, yenilenen ürün gamına ilişkin önemli detayları paylaştı: "5W-30, 10W-40 ve 5W-40 ürünlerimizin yanı sıra 0W-30, 0W-20 ve 10W-30 gibi yeni viskozite seçeneklerini ürün ailemize ekledik. Bu genişleme ile binek ve hafif ticari araçlarda kapsama alanımızı önemli ölçüde artırıyoruz. Yenilenen formülasyonlarımız, -30°C'den +800°C'ye kadar geniş bir sıcaklık aralığında üstün koruma sağlarken, özellikle turbo şarjlı motorlarda yüksek sıcaklık dayanımı sunuyor."
Yeni Nesil Performans, Genişleyen Ürün Yelpazesi ve Güçlü Dağıtım Ağı
Dumanoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Ürünlerimiz Renault, Ford, BMW ve GM gibi pek çok global araç üreticisinin istediği onay standartlarını karşılıyor. Anti-aşındırma katkıları ve gelişmiş temizleme özellikleri sayesinde motor ömrünü uzatan yağlarımız, aynı zamanda uzatılmış değişim periyotlarıyla müşterilerimize ekonomik avantaj sağlıyor. Türkiye'nin en büyük satış sonrası dağıtıcılarıyla kurduğumuz iş birlikleri sayesinde, motor yağı alanında da güçlü bir şekilde farklı bir kulvarda ilerliyoruz. Bu adım, satış sonrası pazarında kapsamlı ürün yelpazemizi servisler ve son kullanıcılarla etkin bir şekilde buluşturmamıza olanak tanırken müşterilerimize daha yüksek performans ve katma değer sunmamıza olanak sağlıyor ve sektördeki liderliğimizi pekiştiriyor."
Çevreci Yaklaşım ve Komple Sıvı Çözümleri
Ayrıca Dumanoğlu yenilenen ürün gamına yönelik şu açıklamalarda bulundu: "Tüm bu güncellemeleri yaparken yenilenen motor yağı ürün gamımıza yeni bir kimlik kazandırmak adına ambalajlarımızı da değiştirdik. Değişen etiket tasarımı ve yenilenen çevreci bidonlarımızla Delphi motor yağları da hem raflarda fark yaratıyor hem de sürdürülebilirlik hedeflerimize katkı sağlıyor. Motor yağı kategorisindeki yeniliklerimizin yanı sıra, ATF ve Antifriz ürünlerimiz de sıvı grubundaki geniş ürün gamımızın önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Yüksek performans ve uzun ömür sunan bu sıvılar, araçların şanzıman ve soğutma sistemlerinin verimli çalışmasını destekleyerek optimum koruma sağlıyor. Delphi olarak; motor, şanzıman ve soğutma sistemleri için komple sıvı çözümleri sunuyor ve araçlara tam kapsamlı koruma sağlıyoruz."
Delphi, genişleyen ürün gamı, çevreci yaklaşımı, komple sıvı çözümleri ve güçlü dağıtım ağıyla otomotiv sektörüne değer katmaya devam ederken "Motorunuzun D Vitamini" sloganıyla yola çıkan şirket, yenilenen ürünleriyle araç sahiplerine güven ve performans sunmayı hedefliyor.
Delphi Hakkında
Bir PHINIA Inc. markası olan Delphi, günümüzde ve gelecekte daha fazla bilgi paylaşımı sağlamak için yeni nesil yetenekleri, pazardaki ilk yenilikleri, pazardaki lider ürünleri ve akıllı servis çözümlerini destekleyen bir küresel satış sonrası pazarı lideridir. Dünyanın dört bir yanındaki teknisyenlerin, araçların ömürleri boyunca daha temiz, daha iyi olmasına, daha uzun yol yapmasına ve doğru şekilde çalışmasına yardımcı olmalarını sağlamaya hazırlamak için çözümler geliştirme konusunda kararlıyız. Daha fazla bilgi için www.delphiautoparts.com adresini ziyaret edin.
PHINIA Hakkında
PHINIA, bağımsız bir yakıt sistemleri ve satış sonrası premium çözümler ve bileşenler sağlayıcısıdır.
100 yılı aşkın üretim uzmanlığı ve sektör ilişkileri ile markalarımız arasında Delphi, Delco Remy® ve Hartridge yer alır. Verimli ve sürdürülebilir olması için pazarın ihtiyaçlarını karşılayarak ve daha temiz bir yarın için yenilikçi ürünler ve çözümler geliştirerek karbon nötr ve karbonsuz bir geleceğe doğru yolculuğumuza güç veriyoruz. PHINIA'nın merkezi Auburn Hills, Michigan, ABD'dedir ve 20 ülkedeki 44 lokasyonda 12.900 çalışana sahiptir. Daha fazla bilgi için www.phinia.com adresini ziyaret edin. (Delco Remy®, General Motors Corporation'ın tescilli markasıdır ve BorgWarner PDS (Anderson) LLC. firmasına lisans verilmiştir.)
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) tarafından düzenlenen ve dünya moda takviminde kendine özel bir yer edinen Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı, 18-21 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek. 14'üncü kez düzenlenecek olan fuar, deri ve kürk moda sektörünün önde gelen yerli üreticileri ile dünyanın dört bir yanından gelen satın almacılarını bir araya getirecek. Türkiye'nin toplam sektör ihracatının yarısından fazlasının gerçekleştiği fuara bu yıl 20'nin üzerinde ülkeden 1.300'den fazla katılım bekleniyor. Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı’nın sadece bir ticari etkinlik olmadığını, aynı zamanda Türk deri ve kürk modasının uluslararası vitrine çıktığı bir sahne olduğunu kaydeden TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül, "Türk deri sektörü, yüksek kalite, güçlü tasarım dili ve hızlı teslimat kabiliyetiyle global pazarda rakiplerinden ayrışıyor. Antalya'da gerçekleştireceğimiz bu önemli etkinlik sayesinde, sektörümüze yeni pazarlar kazandırmayı ve ihracatımızı daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz." dedi.
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği’nin ev sahipliğinde düzenlenen Leather & Fur Fashion Show, 18-21 Mayıs tarihleri arasında Kaya Palazzo Golf Resort Belek’te moda dünyasının önde gelen profesyonellerini bir araya getirecek. Yerli ve yabancı birçok alıcıyı bir araya getiren bu etkinlik, sadece bir fuar değil; aynı zamanda uluslararası iş birliklerinin doğduğu ve güçlü bağların kurulduğu özel bir moda platformu olarak öne çıkıyor.
Deri ve Deri Mamulleri sektörünün 2024 yılında 1,52 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini ve 11,8 dolarlık kilogram başına ihracat değeri ile Türkiye'nin en değerli dördüncü sektörü olduğunu belirten TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Sarıgül, Antalya'da düzenlenen fuarın da sektörün ihracatı açısından son derece önemli bir platform olduğunu kaydetti. Türk deri sektörünün Rusya ve Ukrayna arasında gerginliğin yanında Avrupa'daki yavaşlamanın etkisiyle son yıllarda istenilen büyümeyi gerçekleştiremese de her zaman dünyada çok önemli bir yeri olduğuna işarete eden Sarıgül, "Antalya Leather & Fur Fashion Fuarı, bu ihracat potansiyelini daha da artırmayı hedefleyen, doğrudan ticaret bağlantılarının kurulduğu ve katma değerli iş birliklerinin doğduğu özel bir platform olma özelliği taşıyor. Fuar kapsamında, farklı ülkelerden gelen nitelikli satın almacılar, zincir mağaza temsilcileri ve butik sahipleriyle Türk üreticiler arasında yüzlerce ikili iş görüşmesi gerçekleştirilmesi bekleniyor. Katılımcılar, deri konfeksiyonda tasarım, kalite ve sürdürülebilir üretim açısından Türk üreticilerinin geldiği noktayı yakından görme fırsatı bulacak." dedi.
Antalya Leather &Fur Fashion Fuarı’nın sadece bir ticari etkinlik olmadığını, aynı zamanda Türk deri ve kürk modasının uluslararası vitrine çıktığı bir sahne olduğunu kaydeden Sarıgül, "Türk deri sektörü, yüksek kalite, güçlü tasarım dili ve hızlı teslimat kabiliyetiyle global pazarda rakiplerinden ayrışıyor. 18-21 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz bu önemli etkinlik sayesinde, sektörümüze yeni pazarlar kazandırmayı ve ihracatımızı daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. Bu platform, kalıcı ticari ilişkilerin kurulduğu, kültürel bağların güçlendiği çok özel bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor.” diye konuştu.
1.300’ÜN ÜZERİNDE KATILIMCI BEKLENİYOR
Fuara 20'nin üzerinde ülkeden katılım ve 1.300’ün üzerinde alıcı beklendiğini söyleyen Sarıgül, şöyle devam etti:
"Antalya, deri sektörü için adeta bir buluşma merkezi haline geldi. Trendler burada belirleniyor, bütün dünyaya buradan ürün gidiyor. Bizim ana pazarımız kuzey ülkeleri, Avrupa'nın soğuk geçen yerleri, Rusya ve Ukrayna olsa da özellikle tasarım ve tedarik gücümüz ile son yıllarda yeni pazarlara da açılmaya başladık. Özellikle Amerika pazarı son dönemde en fazla önem verdiğimiz yerlerin başında geliyor. Ana pazarlarımızda yaşadığımız kaybı alternatif pazarlarla telafi etmeye çalışıyoruz."
İhracatta kurlar konusunda yaşanılan sıkıntının tüm sektörde yakından hissedildiğini ve işçilik artışları ile kurlardaki artışın uyumlu olmadığını kaydeden Sarıgül, bu durumun tüm pazarlarda rekabetçilik açısından kendilerini son derece zorladığını vurguladı. Deri ve kürkün Türkiye'nin en değerli ihracat kalemleri arasında olduğunu hatırlatan Sarıgül, ihracatın tekrar artışa geçmesi için ilgili bakanlıklardan teşvik ve destek beklentilerinin de devam ettiğini sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
“İyilik Sağlık İçin” yola çıkan ve Türk Kızılay’ın yüzde yüz yerli ve milli beslenme çözümleri sunan yeni markası Kızılay Nova, KEPAN 2025’te sağlık profesyonelleriyle buluştu.
Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği (KEPAN) tarafından düzenlenen 14. KEPAN Kongresi, bu yıl 17-20 Nisan 2025 tarihleri arasında Antalya’nın önde gelen kongre merkezlerinden Rixos Sungate Otel’de gerçekleşiyor. Türkiye’nin klinik beslenme, enteral ve parenteral nutrisyon alanındaki en kapsamlı bilimsel etkinliklerinden biri olan kongrede, yüzde yüz Türk Kızılay’ına ait yerli ve milli bir marka olan Kızılay Nova da sponsor olarak yer aldı. Kızılay Nova, Türk Kızılay’ı çatısı altında yaşayan herkes için iyiliği ve sağlığı buluşturma vizyonunun uzantısı ve afet dönemlerinin en önemli destekçilerinden biri olarak konumlandırıldı.
Kızılay İçecek’in 2024 yılında Adana’da faaliyete geçirdiği, aseptik dolum teknolojisine sahip yeni üretim tesisiyle birlikte hayata geçen Kızılay Nova markası, enteral beslenme alanında Türkiye’nin kendi kendine yetebilmesini hedefliyor. “İyilik Sağlık İçin” mottosuyla yola çıkan Kızılay Nova, özellikle malnütrisyon tedavisinde çocuk ve erişkin hastaların tam ve dengeli beslenmelerini sağlamak amacıyla, kullanıcı dostu ve yenilikçi özel tıbbi amaçlı gıdalar da geliştiriyor. Aynı zamanda, afet anlarında hızlı ve etkili beslenme desteği sunmak üzere formüle edilen ürünleriyle de kritik zamanlarda toplum sağlığına katkı sağlamayı amaçlıyor. Yerli formülasyonlarla geliştirilen ve Türk damak tadına uygun olan bu ürünlerin hem pediatrik hem de yetişkin hasta grupları için ulusal ölçekte sürdürülebilir bir çözüm sunması hedefleniyor.
Kızılay Nova, Milli ve Yerli Güçle Toplum Sağlığının Hizmetinde
Kızılay Nova markasının ilk kez sahne aldığı kongrenin ikinci gününde ise alanında öncü ve lider isimler katılımcılarla buluştu. Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, KEPAN Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay ve Prof. Dr. Murat Gündüz’ün yer aldığı oturumda; afet dönemlerinde beslenmenin önemi, bilimsel temelli çözümlerin rolü ve toplum sağlığını destekleyecek ürünlerin geliştirilmesine dair yaklaşımlar değerlendirildi. Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kızılay olarak afetlerde yalnızca kan hizmetleri ve beslenme değil, sağlıklı yaşamı sürdürebilme konusunda da çözümler üretmeye kararlıyız. Bu vizyonla hayata geçirdiğimiz Kızılay Nova, tamamı yerli ve milli imkânlarla geliştirdiğimiz bir marka. Bilimsel veriye dayanan, Türk damak tadına uygun ve insan odaklı ürünlerimizle hem kriz anlarında hem de gündelik yaşamda toplum sağlığını destekliyoruz. Çünkü biz, iyiliğin de sağlığın da herkes için erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz. İyilik ve sağlık için var gücümüzle çalışıyoruz.”
Dünyanın İlk Postbiyotik İçeceği: Kızılay Boost
Kongrede dikkat çeken yeniliklerden biri de Kızılay Nova tarafından geliştirilen afet içeceği Kızılay Boost oldu. Dünyanın ilk postbiyotik içeceği olarak lanse edilen Kızılay Boost, kongre süresince bilim insanları, sağlık profesyonelleri ve katılımcılarla buluştu. Kızılay Boost; sindirim ve bağışıklık sistemlerini desteklemek amacıyla formüle edilmiş olup, zengin magnezyum içeriğiyle bilinen Kızılay Erzincan Maden Suyu’nun yanı sıra, doğal aromalar, çinko, C vitamini, postbiyotik bileşenler ve %100 pancar şekerini barındırıyor ve hiçbir koruyucu madde de içermiyor.
Afet anlarında hızlı, güvenli ve etkili beslenme desteği sunmak üzere geliştirilen Kızılay Boost ayrıca tamamen yardım amaçlı olarak tasarlandı. Türk Kızılay, insan odaklı çözümleri bilimsel altyapıyla birleştirerek sadece afet dönemlerinde değil, yeni markası Kızılay Nova markası ile “İyilik Sağlık İçin” diyerek her koşulda sağlıklı bir yaşamı desteklemeye devam etmeyi de hedefliyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çinli sofistike off-road SUV markası JAECOO, bu yıl 21’incisi gerçekleştirilecek olan Şangay Uluslararası Otomobil Endüstrisi Fuarı’nda yepyeni Yeni Enerji Araçlarıyla (NEV) adeta bir çıkarma yapmaya hazırlanıyor. Küresel yeni enerji ürün gamı stratejisi kapsamında 2025 yılında da hızlanmaya devam edecek olan JAECOO, tamamen elektrikli JAECOO 5 BEV gibi modelleri tanıtarak teknolojik liderliğini vurguluyor ve “hızla küreselleşme” stratejisini yeniden teyit ediyor. Bu da yenilik ve çevikliğin küresel başarının anahtarı olduğunu kanıtlıyor.
Otomotiv sektörü, 23 Nisan’da kapılarını açacak olan 21’nci Şangay Uluslararası Otomobil Endüstrisi Fuarı’na hazırlanıyor. Fuara güçlü bir katılım sağlayacak olan premium off-road SUV markası JAECOO, burada yeni stratejik Yeni Enerji Aracı olan tamamen elektirkli JAECOO 5 BEV’i tanıtacak. Bu yeni model markanın küresel yeni enerji yolculuğundaki hızlı gelişimini ve aynı zamanda daha verimli ve daha akıllı çevre dostu ulaşım çözümlerini gözler önüne sergiliyor. Bu, sadece JAECOO yeni enerji ailesinin tamamının ilk kez tanıtılması anlamına gelmiyor, aynı zamanda markanın “Born Global, Born NEV” stratejisiyle küresel doğan ve yeni enerji teknolojisi ile büyüyecek bir marka olduğunu müjdeliyor.
Süper Hibrit Sistemi, JAECOO'nun küresel büyümesine yön veriyor!
Çin’deki kuruluşundan bu yana sofistike bir kimliğe sahip olan JAECOO, hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyüdü. Marka, Avrupa'nın temel pazarlarından Güneydoğu Asya Ülkelerinin gelişmekte olan ekonomilerine kadar 42 ülke ve bölgeye başarıyla nüfuz etmiş durumda. Dünya genelinde 1.300'ün üzerinde showroom kurdu ve 500 bin kullanıcının güvenini ve sosyal medyada 7 milyon hayranın desteğini kazandı. JAECOO araçları dünya yollarında yaygınlaştıkça, küresel başarı giderek daha da netleşiyor. Bu, markanın vizyonu ve Süper Hibrit Teknolojisine olan inancıyla şekillenen bir yolculuk. JAECOO’nun ileri teknolojili akıllı süper hibrit teknolojisi SHS (Süper Hibrit Sistemi), 5. nesil 1.5 TGDI Hibrite Özel Motor (DHE) ve gelişmiş Hibrite Özel Şanzıman'ın (DHT) altın kombinasyonuyla yüzde 44,5 ultra yüksek termal verimlilik, 340 hp güç ve 1.200 kilometre toplam sürüş menzilinin mükemmel dengesini sağlıyor. Devrim niteliğindeki bu hibrit teknolojiyle yollara çıkan JAECOO 7 PHEV, pazara sunulduğu günden bu yana standartları yeniden tanımladı. Üstün performansı, son derece dayanıklı yapısı, oldukça düşük yakıt tüketimi ve tamamen elektrikli sürüş özelliğiyle bu segmentte lider olup, küresel Süper Hibrit Maraton Testlerinde sürekli olarak sınırları zorluyor. Güneydoğu Asya'daki (Singapur, Malezya, Tayland) 1.427,5 kilometrelik menzilden, Filipinler'in zorlu arazisindeki 1.488,8 kilometrelik menzile ve Meksika'nın yüksek platolarında ulaşılan çığır açıcı 1.613,1 kilometrelik rekora kadar her test, hibrit araçların dayanıklılığını yeniden tanımlıyor ve dünyanın en iyi Yeni Enerji Aracı (NEV) çözümü olarak konumlarını teyit ediyor.
İspanya’da ilk ayında podyumda!
Pazardan gelen tepkiler SHS teknolojisinin mükemmelliğinin altını çizerken JAECOO 7 PHEV pazara sürüldüğü andan itibaren elde ettiği başarı ile bunu doğruluyor. JAECOO 7 PHEV, İspanya'da ilk ayında şarj edilebilir hibrit satışlarında ilk üç sırada yer alarak yaklaşık yüzde 7 pazar payı elde etti. Süper Hibrit Sistemi, JAECOO'nun büyüme hızını destekliyor ve markanın küresel hedeflerini hızla gerçeğe dönüştürüyor. Küresel Yeni Enerji Aracı (NEV) stratejisi kapsamında 2025 yılında da hızlanmaya devam edecek olan JAECOO için Şangay Otomobil Fuarı, markanın Yeni Enerji Aracı NEV hamlesini sergilemesi adına büyük bir önem taşıyor. Marka, tamamen elektirkli JAECOO 5 BEV gibi modelleri tanıtarak teknolojik liderliğini vurguluyor ve “hızla küreselleşme” stratejisini yeniden teyit ediyor. Bu da yenilik ve çevikliğin küresel başarının anahtarı olduğunu kanıtlıyor.
JAECOO hakkında
Tamamen yeni bir Off-Road markası olan JAECOO, isminde Almanca “Jäger” yani Avcı kelimesi ile İngilizce “Cool” yani “Havalı” kelimelerinin birleşiminden ilham alıyor. Bu birleşim, hem Off-Road hem de şehir kavramlarını bir araya getirirken, iddialı ve cesur bir keşif algısı üreten zarif bir tarz ve kalite vurgusu yaparken, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” marka felsefesine bağlı kalıyor. JAECOO, gelişmiş 4- çeker performansı, dikkat çekici güvenlik özellikleri ve yenilikçi akıllı teknolojilerle yeni şehirli Off-Road trendine öncülük ederken, kendini yenilikçi çözümlere ve atılımlara adamış durumda. Lüksün genlerini miras alan bu araç, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerdeki deneyimli tasarım ekiplerinin bilgi birikimini ve işçiliğini harmanlayarak şehir içi Off-Road SUV dünyasında tamamen yeni bir standart belirliyor. JAECOO, gelecekte şehirli elitlere daha konforlu ve daha çevre dostu bir seyahat deneyimi sağlamak üzere, tüm yol becerilerini yeni enerji çözümleriyle birleştirerek, daha verimli ve çevre dostu bir arazi performansı yaratacak ve böylece sürdürülebilir kalkınma kavramını aktif olarak destekleyecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.