Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

 Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 https://www.oyakyatirim.com.tr/

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Sanayi üretiminde zayıf görünüm

Yıllık üretim %3,9 azaldı... Sanayi üretimi Temmuz ayında yıllık bazda %3,9 azalırken, bir önceki aydaki düşük bazın etkisiyle aylık üretim %0,4 oranında hafif bir artış gösterdi. Haziran ayında 2,0 günü köprü günü olmak üzere bir haftanın tamamının resmi tatil ilan edildiğini hatırlatalım. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış üretim ise geçtiğimiz yıla kıyasla daha fazla iş günü çalışılması sayesinde %1,6 oranında artış gösterdi. Aylık bazda rakamlar incelendiğinde, imalat ve madencilik ve taşocakçılığı sektörlerinde üretim sırasıyla %0,5 ve %2,1 artarken, elektrik ve gaz sektörü üretimi %1,9 daraldı. İç pazarda beklenen yavaşlama nedeniyle 2024'ün geri kalanında ve 2025'in ilk yarısında sanayi üretimi büyümesinin durgun olmasını beklerken, yılın ikinci yarısında Euro Bölgesi'nde beklenen toparlanma sayesinde ihracatçıların bir miktar olumlu ayrışabileceğini düşünüyoruz. Benzer şekilde, imalat PMI rakamları da önümüzdeki dönemde Türkiye'de sektörde yavaşlamaya işaret ederken, ihracat iklimi endeksi ihracatçılar için daha elverişli bir ortamı teyit ediyor.

Sermaye malı üretiminde sert daralma... Sermaye malı üretimi Temmuz ayında bir önceki aya göre %4,1 oranında gerilerken, sektör yıllık bazda %8,1 oranında daraldı. Yerel seçimlerden bu yana ekonomideki yavaşlamanın daha belirgin hale gelmesiyle sermaye malı üretiminin durduğu görülüyor. Ara malı üretim endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre %1,7 artarken, enerji üretimi %1,0 azaldı. Bir önceki aya kıyasla daha ılıman hava koşulları ve Temmuz ayındaki fiyat artışı (hanehalkı için %38) tüketimi bir miktar sınırlamış görünüyor. Dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları üretimi bir önceki aya göre %3,6 ve %2,8 oranında artarken, her iki sektörün üretimi yıllık bazda sırasıyla %3,9 ve %4,5 oranında geriledi. Yüksek teknoloji üretimi Temmuz ayında %7,9 oranında düşerken, yıllık üretim yüksek baz nedeniyle %20,2 oranında daraldı. Yüksek-orta teknoloji üretimi Temmuz ayında bir önceki aya göre %1,0 düşerken, düşük-orta teknoloji ve düşük teknoloji üretimi %0,9 ve %2,5 arttı. Yıllık bazda, düşük ve düşük-orta teknoloji üretimi sırasıyla %4,8 ve %4,9 düşerken, yüksek-orta teknoloji üretimi %1,9'luk daralma ile nispeten dirençli kaldı.

Birçok sektörde gözle görülür düşüş... Temmuz ayında 9 sektör yıllık bazda büyüme gösterirken, 16 sektörde daralma yaşandı. Düşük performans gösteren önemli sektörler arasında, daha önceki kapasite kullanım verileriyle uyumlu olarak, yıllık bazda %23,2'lik önemli bir daralmayla ilaç sektörü yer aldı. Bilgisayar, elektronik ve optik sektöründe de üretim yıllık bazda %18,4 ve aylık bazda %8,8 oranında düşüş gösterdi, ancak sektörün aylık üretimi değişkenlik gösterme eğiliminde olduğundan 3 aylık ortalama yorumlama açısından daha sağlıklı. Mobilya üretimi, yüksek faiz oranlarının talebe sekte vurmasının da etkisiyle yıllık bazda %16,2 oranında gerilerken, motorlu taşıt üretimi de iç pazarda beklenen yavaşlamayı yansıtacak şekilde yıllık bazda %12,8 oranında düştü. Olumlu tarafta, ana metal sektörü bir önceki yıla kıyasla düşük baz etkisinden faydalanarak %2,7 oranında büyüdü.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Pirelli ve Bosch ortak bir geliştirme sözleşmesine imza attı. Bu sözleşme kapsamında lastik içi sensörler olarak da bilinen lastiklere entegre sensörler sayesinde yeni yazılım tabanlı çözümlerin ve sürüş fonksiyonlarının ortaklaşa geliştirilmesi hedefleniyor. Bu, sürücüler için daha fazla güvenlik, konfor, sürdürülebilirlik ve iyileştirilmiş sürüş dinamikleri anlamına geliyor. Bosch ve Pirelli paylaştıkları uzun vadeli çalışma vizyonu doğrultusunda gelişmiş araç dinamiği kontrol sistemleri için potansiyel girdi olarak iyileştirilmiş lastik sinyali hesaplama mantığını birlikte keşfetmeyi amaçlıyor.

 

Dünyada bir ilk olan Pirelli Cyber Tyre sistemi, lastiklerdeki entegre sensörler sayesinde verileri toplayarak araca iletiyor ve aracın bu verileri gerçek zamanlı olarak işlemesini sağlıyor. Bosch şimdiden hiper otomobil üreticisi Pagani Automobili ile ilk ortak projede özel olarak Pirelli lastiklerine adapte edilen bir ESP uygulaması geliştirdi. Pagani Utopia Roadster otomobile uygulanan Pirelli Cyber Tyre teknolojisi önemli lastik bilgilerini ESP kontrol birimine iletiyor. Bu sayede lastiklerin kendine has özelliklerinin ve performansının optimum düzeyde kullanılması sağlanıyor, ayrıca en üst düzey güvenlik ve özelleştirilmiş sürüş koşulları yaratılıyor.

 

Bosch global bir teknoloji ve hizmet sağlayıcısı olarak sistem düzeyindeki donanım ve yazılım uzmanlığıyla bu geliştirme iş birliğine katkıda bulunuyor. MEMS (Mikro-Elektro-Mekanik Sistemler) sensör teknolojisinde de bir lider olan Bosch, Bluetooth Düşük Enerji (BLE) standardını kullanarak lastik basınç sensörleri geliştirip üretiyor. Bu uzmanlığı Pirelli'nin hem donanım hem de yazılım, algoritma ve lastik modelleme gibi lastik içi cihaz teknolojileriyle birleştirerek, çok düşük güç tüketimli BLE kullanarak aracın elektronik kontrol sistemi için parametreler sağlamak üzere gerçek zamanlı lastik verilerini toplamak, işlemek ve iletmek mümkün olacak. Pirelli ve Bosch şimdi lastik içi uygulamalar için Bosch MEMS teknolojisinden yararlanmayı hedefliyor.

 

 

YouTube video link: https://youtu.be/qWiH4iZ9XzM

 

Bosch hakkında

Mobilite, Bosch Grubu’nun en büyük iş sektörüdür. 2023’te 56,2 milyar EUR ciroya ulaşan bu sektör Grubun toplam satışlarının yaklaşık %60’ını oluşturuyor. Bosch Grubu bu sayede önde gelen mobilite sağlayıcıları arasında yer alıyor. Güvenli, sürdürülebilir ve heyecan verici bir mobilite vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Bosch Mobilite, müşterilerine entegre mobilite çözümleri sunuyor.

 

Bu iş sektörünün ana faaliyet alanlarını elektrifikasyon, yazılım ve hizmetler, yarı iletkenler ve sensörler, araç bilgisayarları, gelişmiş sürücü destek sistemleri, araç dinamiği kontrol sistemleri, araç servis konseptleri ile otomotiv satış sonrası pazarı için teknoloji ve hizmetler oluşturuyor. Bosch elektronik motor yönetimi, ESP kaymayı önleme sistemi ve common-rail dizel teknolojisi gibi önemli otomotiv inovasyonlarıyla eş anlamlı olarak anılıyor.

 

Bosch Grubu global bir teknoloji ve hizmet sağlayıcıdır. 31 Aralık 2023 itibarıyla dünya çapında yaklaşık 429.000 çalışanı bulunan şirket 2023 yılında 91,6 milyar EUR ciro elde etti. Grup faaliyetlerini Mobilite, Endüstriyel Teknoloji, Tüketim Malları, Enerji ve Bina Teknolojisi olmak üzere dört iş sektöründe yürütüyor. Şirket otomasyon, elektrifikasyon, dijitalleşme, bağlantılılık ve sürdürülebilirlik gibi evrensel trendleri şekillendirmeye yardımcı olmak için çalışmalarında teknolojiden yararlanmayı amaçlıyor.

 

Bu bağlamda Bosch’un geniş bölge ve endüstri çeşitliliği yenilikçi ve sağlam yapılı bir şirket olarak konumunu güçlendiriyor. Bosch müşterilere tek bir kaynaktan pek çok alanı kapsayan çözümler sunmak için sensör teknolojisi, yazılım ve hizmetler konusundaki kanıtlanmış uzmanlığından yararlanıyor.

 

Bosch ayrıca kullanıcı dostu, sürdürülebilir ürünler geliştirmek ve üretmek için bağlantı ve yapay zeka konusundaki uzmanlığından da yararlanıyor. Bosch “Yaşam için teknoloji” felsefesiyle yaşam kalitesini iyileştirmeye ve doğal kaynakları korumaya yardımcı olmayı hedefliyor. Bosch Grubu, Robert Bosch GmbH ve 60’tan fazla ülkede yaklaşık 470 bağlı şirket ve bölgesel şirketten oluşuyor. Bosch’un global üretim, mühendislik ve satış ağı, satış ve servis ortakları dahil dünyadaki hemen hemen her ülkeyi kapsıyor. Bosch’un yenilikçi gücü şirketin daha da gelişmesinde çok büyük bir rol oynuyor. Bosch’un dünya çapında 136 merkezde görev yapan yaklaşık 90.000 araştırma ve geliştirme çalışanı içinde yaklaşık 48.000 yazılım mühendisi bulunuyor.

 

Daha fazla bilgi için: www.bosch-press.com, www.bosch-mobility.com, www.bosch.com.

 

Pirelli hakkında

Milano’da 1872 yılında kurulan Pirelli, günümüzde dünyanın önde gelen lastik üreticileri arasında yer alıyor ve otomobil, motosiklet ve bisiklet lastikleri sunan tek saf tüketici lastikleri şirketi konumunda bulunuyor. Yüksek Değerli lastiklerde ayrıcalıklı bir konuma sahip olan Grup, İtalyan köklerinden aldığı güçle ileri teknolojileri, üstün üretim mükemmelliği ve inovasyon tutkusuyla tanınan bir dünya markası olarak öne çıkıyor.

Pirelli 12 ülkedeki 18 üretim tesisi, yaklaşık 31.000 çalışanı ve 2023’te yaklaşık 6,65 milyar EUR cirosuyla 160’tan fazla ülkede ticari varlığa sahip bulunuyor.

Pirelli’nin teknolojik mükemmelliği aynı zamanda 115 yıldan uzun süredir aktif olarak rol aldığı motor sporlarından edinilen inovasyon gücü ve yetkinliklerle de destekleniyor. Günümüzde 350’den fazla otomobil ve motosiklet yarışında yer alan şirket 2011 yılından beri Formula 1™ Dünya Şampiyonasının Global Lastik Partneri olmaya devam ediyor.

Araştırma ve geliştirme çalışmalarına büyük önem veren Pirelli’nin Milano’daki Ar-Ge merkezi ve 12 yerel teknoloji merkezinde 2.000’den fazla kişi çalışıyor.

Halen 6.000 patentten oluşan bir portföye sahip olan Pirelli’nin 2023 yılındaki Ar-Ge yatırımları Yüksek Değerli ürünlerden elde ettiği gelirin %5,4’üne denk geliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin lider portföy yönetim şirketi olan ve aynı zamanda dünyanın en büyük 500 portföy yönetim şirketi arasında yer alan Ak Portföy, yatırım sektöründeki dönüşümün öncülüğünü üstlenmeye devam ediyor.

Sektörün istikrarlı büyümesine paralel olarak Türkiye tasarruf ve yatırım ekosisteminin gelişimi için sürekli çalıştıklarını belirten Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı; “Küresel ölçekte portföy yönetimi pazarı toplam büyüklüğü 120 trilyon dolara ulaşmış durumda. Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de tasarruf sahipleri artık yatırımlarını ağırlıklı olarak yatırım fonlarıyla yapıyor. Yatırımcıların değişen beklentilerini karşılamaya yönelik sunulan yepyeni ürünlerle, portföy yönetim sektörü köklü bir değişim geçiriyor.

2024, tasarruf sahiplerinin başta yatırım fonları olmak üzere sermaye piyasalarına artan ilgisiyle, büyüme ve değişimin yaşandığı önemli bir yıl oldu. Küresel ekonomik dönüşüm trendleri, özellikle teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik uygulamaları, yatırım yönetiminde yepyeni alanlar açtı.

Yatırım Yönetimi Sektörü’nün müşteri sayısı 5 milyonu aştı!

Bu önemli dönemeçte, Türkiye’de portföy yönetimi sektörü büyüklüğü 5 trilyon TL’yi aşarken, bu büyümenin lokomotifi olan yatırım fonları da 1 yılda %150 büyüyerek 3,6 trilyon TL’ye ulaştı. Ak Portföy olarak biz de, son bir yılda, sektörün de üzerinde bir ivmeyle yatırım fonlarında 460 milyar TL’ye ve böylece toplamda da 700 milyar TL’nin üzerinde büyüklüğe ulaştık.

 

Aynı zamanda yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısının son 5 yılda 2 katına çıkarak 8 milyon gibi rekor bir seviyeye geldiğini ve tekil yatırımcı sayısının ise 5 milyona ulaştığını görüyoruz. Ak Portföy olarak aynı dönemde yatırımcı sayımızı sektörün oldukça üzerinde bir artışla, 7 katına çıkararak 1,2 milyona ulaştırmayı başardık. Bu kapsamda, yatırım fonlarının kitlesel bir yatırım ürünü haline gelmesi konusunda da liderlik rolünü üstlenmiş durumdayız. Aileleriyle birlikte düşündüğümüz zaman, portföy yönetimi sektörü olarak yatırım fonları üzerinden belki de 20 milyona yakın insanımızın yaşamına dokunuyor, birikimlerine değer katıyoruz.

 

Ak Portföy olarak, özellikle yurtiçi hisse senedinde sunduğumuz çok sayıda farklı stratejilere yatırım imkanı sunan fonlarımıza ek olarak, teknoloji, sağlık, alternatif enerji gibi temalarla ve yönettiğimiz 200’e yakın fon ile Türkiye'nin en geniş yatırım evrenine sahip portföy yönetim şirketi olmaktan gurur duyuyoruz. Bir yandan da bu geniş evrene yeni ürünler eklemek için yoğun bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Böylece yatırımcılarımızın, çok sayıda varlık sınıfı ve temaya kolayca yatırım yapabilmelerine olanak sağlıyoruz.

 

Açtığımız bu yolda, sektörde yönetilen toplam fon sayısındaki büyümenin de dikkat çekici bir düzeye ulaştığını görüyoruz. Fon sayısı 2022 yılı başında 800’lerde iken bugün bu sayı 2000’li rakamlara ulaşmış durumda. Bu durum sektördeki ürün çeşitliliğinin ve yatırım fırsatlarının hızla büyüdüğünü net bir şekilde ortaya koyuyor.

 

Ayrıca bu rakamlar, toplamda 1600 kişinin çalışmakta olduğu portföy yönetimi sektöründeki profesyoneller tarafından sunulan nitelikli ürünlerin ülkemizde geniş kitlelerin yatırım ihtiyaçlarını karşılama konusunda ne kadar etkili olabildiğini ispatlıyor” dedi.

 

Portföy yönetimini dijitalleştiren ilk şirket

Hedeflerinin yatırım çözümlerini erişilebilir, güvenilir ve sürdürülebilir kılmak olduğunu belirten Ersarı sözlerine şöyle devam etti; “Ak Portföy olarak, Türkiye’de ilk kez Portföy Yönetimi Hizmeti’ni dijitalleştirerek Akbank Mobil’e taşımanın heyecanını yaşıyoruz. Süreçlerimizi bir finansal teknoloji şirketinin anlayışı ile yöneterek Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti’ni modelledik ve geliştirdik. Böylece çevik bir çalışma yaklaşımıyla iş ortaklarımızla birlikte uluslararası çapta en iyi uygulamalardan birini ülkemize kazandırdık. Yatırım hizmetlerinin yaygınlaştırılması adına büyük ve önemli bir adım olan Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti kapsamında, tasarruf sahipleri artık uçtan uca dijital bir deneyimle Akbank Mobil üzerinden 200 bin TL ve üzeri birikimleri için Ak Portföy uzmanlarından portföy yönetim hizmeti alabiliyor. Bu yenilikle birlikte tasarruf sahipleri, yatırımlarını Ak Portföy’ün uzmanlığında, profesyonel, yenilikçi ve stratejik bir yaklaşımla yönetebiliyor.

 

Yeni kuşağın da artan ilgisiyle bu teknolojiler, portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmetlerimizi tasarruf sahiplerimize sunduğumuz temel araçlar olacak. Hedefimiz, yenilikçi ve sürdürülebilir yatırım çözümleriyle, portföy yönetimi hizmetini geniş kitlelere ulaştırmak ve çıtayı en yukarıya taşımak. Bu doğrultuda dünyadaki en ileri yatırım ve teknoloji çözümlerini birleştiriyor, sürekli tasarruf sahiplerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine yanıt veren yepyeni ürün ve hizmetler sunarak bu alanı dönüştürmeye devam ediyoruz. Bugün 700 milyar TL’yi aşan varlık büyüklüğümüz ve koruduğumuz güçlü liderlik, yatırımcılarımızın Ak Portföy’e olan güveninin en önemli göstergesi.”

Sürdürülebilirlik temalı yatırım fonları

Ak Portföy, bir yandan yatırımcılarının tasarruflarını etkin bir şekilde değerlendirmesine yönelik seçenekler sunarken, bir yandan da sürdürülebilir bir geleceğin yaratılmasına katkı sağlıyor. Bu kapsamda görüşlerini paylaşan Ersarı; “Ak Portföy Geleceğin Yatırımları Fon Ailesi’nin üyelerinden Alternatif Enerji, Sağlık Sektörü, Elektrikli ve Otonom Araç Teknolojileri, Tarım ve Gıda Teknolojileri ve Yeni Teknolojiler Fonumuz, Türkiye’de ilk kez uluslararası kuruluşlar tarafından ESG kapsamında notlandırılan fonlar oldu. Ak Portföy olarak, topluma ve geleceğe hizmet eden finansal çözümlere yatırım yapmaya ve sorumlu yatırım alanında sürdürülebilirlik çözümlerimizi yaygınlaştırmaya devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin İlk Girişim Sermayesi Fonu ilk çıkışını gerçekleştirdi

Girişim Sermayesi Yatırım Fonları hakkında açıklamalarda bulunan Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı; “Bildiğiniz gibi Ak Portföy olarak 2016 yılında yine bir ilki gerçekleştirerek Türkiye’nin ilk girişim sermayesi yatırım fonunu biz kurmuştuk. Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki, bu fon üzerinden ilk çıkışımızı da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdik. Ülkemizde kurulu girişim sermayesi fonları arasında gerçekleşen bu ilk çıkışla birlikte yatırımcılarımıza da önemli bir getiri sunmayı başardık.

2016 yılında kurduğumuz bu fonumuzda da yer alan diğer şirketlerimize de hem yurt içinden, hem de uluslararası yatırımcılar, büyük ilgi göstermeye devam ediyorlar. Diğer bir ifadeyle, uluslararası yatırımcılar Türk girişimcisine inanıyor. Bizler de devam edençıkışlarımız ve yapacağımız yeni yatırımlarımızla, girişim sermayesi iş koluna odağımızı geliştirerek devam ettirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı, Ak Portföy’ün gelecek dönem vizyonu hakkında da bilgiler verdi. Ersarı; “Tasarruf sahiplerinin birikim ve yatırımlarına değer katarak, sermaye piyasalarının gelişimini desteklemeyi her zaman ana misyonumuz olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde de tasarruf sahiplerimizin beklenti ve ihtiyaçlarını odağımıza alarak, yatırım yönetimini kolaylaştırarak, geniş kitlelerin gelecek hayallerini gerçeğe dönüştürecek yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Tasarruf sahiplerinin daha önce yatırım yapma imkânı bulamadıkları ve yatırım yapmaya istekli oldukları temaları, fonlar aracılığıyla kolayca yatırım yapabilecek şekilde geliştirmeyi sürdüreceğiz. Yatırımcılarımızın güveninden ve elde ettiğimiz başarılardan aldığımız güçle, portföy yönetim sektörümüzü global standartlara taşımaya, yeni ürün ve hizmetlerle sektöre öncülük etmeye kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Biliyoruz ki, ülkemizin güçlü geleceğini inşa etmek, güçlü tasarruflarla geleceğin yatırımlarını bugünden şekillendirmekle mümkün” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Ek Bilgiler:

Ak Portföy’e bu yıl TSPB’den “En Yüksek Portföy Büyüklüğü” Ödülü Verildi.

Ak Portföy, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) düzenlediği 9. Altın Boğa Ödülleri’nde, Yatırım Fonları kategorisinde “En Yüksek Portföy Büyüklüğü” ödülüne layık görüldü. Bu prestijli ödül, Ak Portföy’ün sektördeki liderliğini ve yenilikçi stratejilerini bir kez daha tescillemiş oldu.

Ak Portföy World Finance tarafından bu yıl 6. kez art arda “En İyi Yatırım Yönetimi Şirketi” seçildi.

Ak Portföy Genel Müdürü Mehmet Ali Ersarı, ödüllerle ilgili olarak, “Yatırımcılarımızın değişen ihtiyaç ve beklentilerini anlayan yaklaşımımız ve başarılı fon yönetimimiz uluslararası kuruluşlar tarafından da yakından izleniyor ve takdirle karşılanıyor. Bu ödüller, Ak Portföy olarak yatırımcılarımıza sunduğumuz yenilikçi çözümler ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımımızın bir göstergesidir. Türkiye’de varlık yönetiminde öncü kurum olarak yatırımcılarımıza sunduğumuz hizmetlerle gurur duyuyoruz ve bu değeri geleceğe taşıyacak çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” dedi.

Ak Portföy ayrıca, dünyanın en büyük portföy yönetim şirketlerinden oluşan IPE Top 500 listesinde 5 yıldır kesintisiz yer almaktadır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı
 
İstihdam dostu politikalarımızın olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz.

İşsizlik oranı son 15 aydır tekli hanelerde seyretmeye devam ediyor. 2024 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre 0,4 puan azalan işsizlik oranı, %8,8 seviyesinde gerçekleşti. Genç işsizliği, 1 puanlık bir iyileşme kaydederek yüzde 16,6’ya düştü.

Çalışma hayatını güçlendirmeye yönelik attığımız adımlar neticesinde istihdam sayımız aynı dönemde 235 bin kişi artarak 32 milyon 712 bin kişi, istihdam oranı ise 0,3 puan artarak %49,6 oldu.

İşgücümüz bir önceki aya göre 123 bin kişi artarak 35 milyon 879 bin kişiye yükseldi.

OVP hedeflerimiz doğrultusunda önümüzdeki dönemde de işsizlikle mücadeledeki kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Sayın MATRİKS HABER,
İşgücü İstatistikleri Raporumuz için tıklayınız.
İstihdam verilerinde geçici toparlanma
İşsizlik oranı %8,8'e geriledi... Temmuz ayında işsizlik oranı bir önceki aya kıyasla %9,2'den %8,8'e gerilerken, yıllık bazda 0,5 puan düşüş kaydetti. Mevsimsellikten arındırılmamış işsizlik oranı ise Temmuz ayında %9,3 seviyesinde gerçekleşerek geçen yıla kıyasla 0,4 puan iyileşme kaydetti. Bir önceki ay 228 bin kişi artan işsiz sayısı Temmuz'da bir önceki aya göre 112 bin kişi azalarak 3,167 milyona geriledi. İstihdam edilenlerin sayısı ise bir önceki aya göre 235 bin artarak 32,71 milyona yükseldi. Mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı da %54,4'e yükselerek Mayıs ayında kaydedilen %54,5'lik tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaştı. Bu kapsamda, işgücü bir önceki aya göre 123 bin kişi artarak 35,88 milyona yükseldi. Uzun vadeli ekonomik kalkınmanın önemli bir itici gücü olan kadınların işgücüne katılımı 0,2 puanlık artışla %36,8'e yükseldi. İstihdam rakamlarındaki aylık iyileşmeye rağmen, son üç yıldaki güçlü istihdam artışının ardından ekonomik yavaşlama nedeniyle önümüzdeki dönemde belirgin bir bozulma bekliyoruz.
Genç istihdamında aylık artış... Temmuz ayında kadın istihdamı yaratımı 55 bin olurken, kadın işsizlik oranı %12,4'te sabit kaldı. Kadın işgücü sayısı ise 12,25 milyona yükseldi. Benzer şekilde, erkek istihdamı 180 bin artarken, erkek işsizlik oranı Haziran ayındaki %7,5 seviyesinden %7,0'ye geriledi ve işgücünde 62 bin artış kaydedildi. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç işsizlik oranı Haziran ayındaki %17,6 seviyesinden %16,6'ya geriledi. Temmuz ayında aylık istihdam artışı 69 bin olurken, işgücü 18 bin arttı.
Ortalama çalışma saatlerinde belirgin düşüş... Temmuz ayında haftalık çalışma süresi 1,3 saat azalarak 42,5'e gerilerken, yıllık bazda 2,0 saat düştü. Bu rakam 2023 yılı ortalaması olan 44,2 saatin altında olup önümüzdeki dönemde istihdamın zayıflayacağına işaret ediyor. Diğer taraftan, atıl işgücü oranı 2,7 puanlık düşüşle %26,5'e gerileyerek Haziran ayındaki endişe verici seviyesinden toparlandı.
 



 Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 https://www.oyakyatirim.com.tr/

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

KOD       :TL002

VERI TIPI :REPO IHALE SONUC DUYURUSU

YAYIMLAYAN:TCMB PIYASALAR GENEL MUDURLUGU - TURK LIRASI PIYASALARI MUDURLUGU

ZAMAN ETIKETI:2024-09-10T12:00:00+03:00



IHALE NO              6,398         

ISLEM TURU            REPO          

VADE                  2024-09-17    

TOPLAM TEKLIF TUTARI  6,000,000,000 

KABUL EDILEN TUTAR    999,999,995   

MINIMUM BASIT FAIZ    50            

ORTALAMA BASIT FAIZ   50            

MAKSIMUM BASIT FAIZ   50            

MINIMUM BILESIK FAIZ  64.48         

ORTALAMA BILESIK FAIZ 64.48         

MAKSIMUM BILESIK FAIZ 64.48         

KISMI                               



ACIKLAMA

CNBC-e’ye özel açıklamalar yapan Financial Times Başyazarı Martin Wolf, Berfu Güven'in sorularını yanıtladı.

Wolf, Fed ve ECB'nin faiz indirim beklentileriyle ilgili şunları söyledi:

"(Fed) Bana kalırsa şu an bir şey söylemek için erken, tahmin etmek zor. Eğer 50 bp indirim olursa şaşırmazdım diyebilirim. Bu durumda ekonomik sorunları bırakın politik sorunlar da ortaya çıkacaktır. Trump geldiği zaman demokratlara yardım etmenin politik bir hamle olduğunu söyleyecektir. Fed bunu kabul etmeyecektir. Benim tahminim 25 bp’lik bir indirim ancak daha fazla olursa da anlaşılır."

ECB'nin yeni bir faiz indirimi için önce bütçeye bakmak isteyeceklerini söyleyen Wolf "“Avrupa’nın faiz indirim için Fed’den daha güçlü sebepleri var. Avrupa’da enflasyona kıyasla faizler çok yüksek kaldı. Bu hafta Avrupa’da faiz indirimi bekliyorum" dedi.


"Fed’in faizi indirmesi Türkiye’ye yarar diyebiliriz"
Wolf, Fed'in faiz indirmesinin dünyanın geri kalanı için ne demek olduğunu şöyle anlattı:

"Dövizde baskıyı azaltacaktır, doları zayıflatacaktır. Bu açıdan bakarsak sermaye çıkışı da düşecektir. Oranlar düşük olsa da bir döngünün başlangıcı olacağını düşündüğümüzden yardımı olacaktır.

Fed’in faizi indirmesi Türkiye’ye yarar diyebiliriz. Özellikle ilk bakılan nokta iç piyasadaki oranlar olsa da Türkiye için dış piyasadaki oranlar da her zaman önemli olmuştur. Türkiye sermaye açısından biraz yıpranmaya müsait. Fed'in faiz indirmesi kurlar üzerinde baskıyı hafifletir. Türkiye için hayat biraz daha kolaylaşır.

Yaklaşık 40 yıl önce, ilk defa Türkiye üstünde çalıştığım zaman, bu sorunun cevabı bana kalırsa insanlar şu an yapılan şeylerden etkilenmiş durumda. Şu anki ekonomik yaklaşım öncekine kıyasla politika açısından çok daha farklı. İlk politikalar çok daha radikaldi. Bu da Türk politika yapıcılarının güvenini tazeledi. Tabii bu değişim kalıcı olacak mı, yoksa farklı yöntemler benimsenebilir mi? Genel görüşe bakıldığında doğru şeyler yaptığını görüyoruz. Enflasyon kontrol altına alındı. Bu çok acı verici bir süreçti. Ancak uzun vadede Türkiye her zaman yüksek potansiyelli bir ülke olarak görüldü, hala da öyle görülüyor. İyi performans gösteren bir ülke. Avrupa piyasasına erişimi olan da bir ülke. Bu sayede insanlar Türkiye’ye daha çok inanmak istiyor. Ancak bildiğiniz gibi büyük enflasyon artışı gibi olaylar oldu bu da genel olarak optimistik bakışı bozdu. Ancak doğru yolda ilerlemeye devam ederse geleceği parlak.

" Türkiye’nin hem ekonomik hem de politik olarak stabil olması gerekiyor"
Çin var bir de Hindistan var. Bu ikisi bu ekonomilerin devleri. Ancak diğer büyük gelişen piyasa ekonomilerine bakacak olursak mesela Meksika, Endonezya, Brezilya ve Türkiye. Bunlar büyük gelişen piyasa ekonomileri olarak öne çıkıyor. Bana kalırsa iki dev ekonomiden sonra Türkiye dikkat çekiyor.

Uzun vadeli yatırımlar için Türkiye’nin hem ekonomik hem de politik olarak stabil olması gerekiyor.

(BRICS hakkında) "Üyeler ile ikili ilişkiler daha önemli"
BRICS çok da önemli bir ekonomik grup değil ancak üye ülkeler beraber politika belirliyorlar. Operasyonel anlamda bir önem göremiyorum. Türkiye için fırsatlar da yaratabilir ancak üyeler ile ikili ilişkiler daha önemli.

Bu yıl “Siyah kuğu” riski var mı?
Yeni savaşlar çıkabilir, mevcut savaşlar tırmanabilir; beklemediğimiz finansal krizler doğabilir. ABD seçimleri ve Orta Doğu‘da savaşın nereye evrileceği izlenmeli. Güneş parlamalarının küresel interneti yok etmesi gibi sıra dışı olaylara hazırlıklı olmalıyız.”


  CNBC-e internet sitesinde yayınlanan sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

 https://www.cnbce.com/haberler/wolf-fedin-faiz-indirmesi-turkiyeye-yarar-h3856