Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Her yıl temmuz ayında plastik kirliliğine dikkat çekmek ve plastik kullanımını azaltmak için “Plastiksiz Temmuz” kutlanıyor. Türkiye’de private label ıslak mendil üretimi ve ihracatı alanında lider şirket olan Sapro, “Plastiksiz Temmuz”a destek vererek plastik kullanımını azaltma ve çevreyi koruma konusundaki taahhüdünü yineliyor.

Son 8 yıldır ISO 500 listesinde yer alan Sapro, 2019’dan beri GRI standartları kapsamında EU SDG Goals ile uyumlanmış şekilde Sürdürülebilirlik Raporu’nu, 2017’den beri de Sera Gazı Hedeflerini hesaplayıp Sera Gazı Envanterini çıkarmayı sürdürüyor.

Sapro, plastik ambalaj kullanımını azaltıyor

Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam ettiklerini açıklayan Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, “Dünyada, ıslak mendilin ilk üretiminden beri ürünlerde plastik ambalajlar kullanılıyor. Sapro olarak ürünlerimizde yüzde 30 geri dönüştürülmüş plastik ve yüzde 100 geri dönüştürülebilir özellikli plastik ambalajların kullanımını artırarak atıkları azaltmaya odaklanıyoruz. Amacımız; 5R prensibine göre plastik kullanımını sınırlandırarak çevre kaynaklarını gelecek için korumak, ekosistemi koruma altına alarak gelişimini sağlamak ve ürün ile hizmetlerimizin çevreye olan etkisini minimize etmek. Avrupa Birliği mevzuatına göre 2025’e kadar tüm plastik ambalajların en az yüzde 30 oranında geri dönüştürülmüş malzeme içermesi gerekiyor. Kurumumuz, 2020’dan beri üretimde geri dönüştürülebilir LDPE folyo ve yüzde 30 geri dönüştürülmüş folyo ambalajlı ürünlerini müşterilerine sunmayı sürdürüyor. Hedefimiz, 2030’a kadar tüm plastik ambalajların geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir olması.” diyor.

“Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini benimsiyoruz”

Dünya genelinde kullanılan ıslak mendillerin yaklaşık yüzde 90’ı plastik içeren kumaşlardan üretiliyor ve bu durum her yıl milyarlarca dolarlık plastik atığa sebep oluyor. Avrupa’da yapılan araştırmalar okyanus ve denizlerden en fazla çıkarılan atık türleri arasında ıslak mendil olduğunu gösteriyor. Islak mendil, tüketici tarafından doğru şekilde bertaraf edilen bir ürün olmadığından, çevre kirliliği açısından risk yaratıyor.

2021’de çevre dostu biyoçözünür ıslak mendil üretmek üzere yola çıktıklarının altını çizen Gönül, “Bu kapsamda, Ar-Ge ekibimiz farklı kumaş türlerinin çevresel etkilerini araştırarak çalışmalarına başladı. Yeni kumaşımızda, optimum yapının oluşturulması için farklı hammadde oranlarında çeşitli tasarım denemeleri yapılarak ilgili testler uygulandı ve Newipe® yeni nesil viskon kumaş ortaya çıktı. ‘TÜV OK Compost Home’ ve ‘TÜV OK Compost Industrial’ sertifikaları ile tescillenen kumaşımız yüzde 100 yenilenebilir bitki lifleri içeriyor. Geri dönüştüğünde çevreye zarar vermeyecek, toksik olmayan bileşenlere parçalanabiliyor ve dağıldığında kolayca organik maddeye dönüşebiliyor. Ürünlerimizde, plastik içermeyen yüzde 100 doğal Newipe® kumaş kullanımını yaygınlaştırarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 14. ve 15.si olan sırayla “Su Altında ve Yeryüzünde Yaşam” hedeflerini sayıyor, benimsiyor ve bunun duyarlılığı ile çalışıyoruz. Yeni yatırımımız olan kumaş, doğal viskona kıyasla daha az enerji harcayan ve üretim metodu sayesinde daha az karbon salınımı olan bir ürün olduğundan Avrupa Kalınma Hedeflerinden 7.si olan ulaşılabilir, temiz enerji hedefi ve 13. hedef olan iklim için harekete geç! ile de uyum göstermekte. ISO Yeşil Dönüşüm Ödülleri 2024’te Çevre Dostu Ürün Kategorisinde ‘Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen yeni nesil mendillerimiz, Sapro’nun çevreye duyarlı üretim anlayışını ve sürdürülebilir ürünlere olan bağlılığını teyit ediyor.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Plastik atık geri dönüşümünü destekliyor

Plastik atıkların azaltılması ve geri dönüşümünün desteklenmesi için çeşitli program ve girişimlere destek verdiklerini belirten Sapro Genel Müdürü Murat Gönül, “İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) taahhütleri kapsamında ilerleme raporlayan 43 şirket arasında yer alıyoruz. Ambalajlı tüketim malları kategorisinde ise 11 şirket arasındayız. Bu amaca yönelik olarak Sapro’nun 2023’te gerçekleşen toplam plastik azaltımı 9.000 kg olarak hesaplandı. Ayrıca, plastik kirliliğinin çevreye etkileri hakkında tüm paydaşlarımızı bilinçlendirmek için çeşitli eğitim ve farkındalık programları düzenliyoruz. Çalışanlarımıza plastik kirliliği konusunda eğitimler vererek, sorumlu tüketim alışkanlıkları hakkında bilinçlendirme sağlıyor, ürün tasarımı ve paketleme süreçlerimizi gözden geçirerek, gereksiz ambalaj kullanımını azaltıyoruz. Geri dönüştürülebilir ambalaj üretimi için, tedarikçilerimiz ile yaptığımız iş birlikleri ile yenilikçi teknolojileri araştırıyor ve uyguluyor, müşterilerimizin de bu konuda bilinçlenmesi için çalışmalar yürütüyoruz.” açıklamasında bulundu.

Sapro hakkında:

Son 8 yıldır ISO 500 listesinde yer alan Sapro A.Ş, 1997 yılında, ıslak mendil üretimi gerçekleştirmek üzere Türkiye’de kuruldu. Private label üretim alanında Avrupa’nın en büyük 4 üreticisinden biri olan Sapro, kendi markaları Newipe®, Hops®, Mr. Valet® ve Planet Wipes®’ın yanı sıra Türkiye’nin ve dünyanın dev perakende şirketleri için ürettiği private label ürünleriyle global ölçekte hizmet vermektedir. Islak mendil ihracatında birinci sırada bulunan Sapro, Silivri’deki son teknolojik altyapıyla donatılmış tesislerinde, 73 bin metrekarelik kapalı alanda faaliyetini sürdürüyor. Sapro, tesislerinde; bebek ve kişisel bakım, ev temizliği, araç bakım, hasta bakım, evcil hayvan bakımı, endüstriyel kullanım ürünlerinin yanı sıra el yüzey dezenfektan mendilleri ve antibakteriyel mendiller dahil birçok alanda ıslak mendil üretiyor. Türkiye’nin kendi alanında en fazla Ar-Ge yatırımı yapan firmalarından biri olan şirketin son teknoloji ürünü cihazlarla donatılmış laboratuvarlarında, 100’den fazla parametre, ISO 17025 standardına uygun şekilde analiz ediliyor. Sapro’nun çalışmalarına ilişkin ayrıntılı bilgiye www.sapro.com.tr adresinden erişilebilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bomontiada'da gerçekleşen çeşitli etkinliklere katılan misafirler, Lacoste pop-up mağazasını ziyaret ederek keyifli bir alışveriş deneyimi yaşıyor. Lacoste Bomontiada Pop-Up mağazası gün batımında DJ performansları, kaykaycılar ve dansçılarla sokak sanatını canlandırıyor ve minimal kalıcı dövme yaptırma imkanı sunuyor. Bu çeşitli etkinlikler 16-17, 23-24 Ağustos ve 6-7 Eylül tarihlerinde alışveriş deneyimini daha eğlenceli hale getiriyor.

Bu sezon, Lacoste’un ikonik renk paleti ve şehirdeki yaz atmosferinden esinlenen koleksiyonları, mavinin huzur veren tonları, yeşilin doğal derinlikleri, pembenin zarif dokunuşları ve toprak tonlarının sıcaklığı ile dikkat çekiyor. Canlı pastel tonlar, cesur geometrik desenler ve yazın ruhunu yansıtan parçalar, şıklık ve rahatlığı bir arada sunarak yaz kombinlerini özgün kılıyor. Klasik polo tişörtlerden yenilikçi Eco Dye serisine, L003 2K24 sneaker modelinden “Summer Pack” koleksiyonuna kadar geniş bir ürün yelpazesi, yaz sezonuna enerji ve hareketlilik katıyor.

Lacoste Bomontiada'da konumlanan Pop-Up deneyim alanı, 18 Eylül’e kadar benzersiz şıklığın dünyasını keşfetmeye herkesi davet ediyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Orman Genel Müdürlüğü, 2022 yılında Yeniköy Kemerköy Enerji ile yaptığı ağaçlandırma protokolü kapsamında hayata geçirilen çalışmalara yönelik olarak şirketi takdir belgesi ile onurlandırdı. Yeniköy Kemerköy Enerji Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık’a takdir belgesi Orman Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yüzer ve Ağaçlandırma Daire Başkanı Mutlu Turan tarafından takdim edildi. 2025 yılına kadar 5 milyon ağaç dikimini kapsayan protokol çerçevesinde, 2023 yılı sonu itibarıyla dikilen fidan sayısı 3 milyona ulaştı. Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2023 yılında Elazığ ve civarına karaçam, sedir, ardıç, kızılçam, mavi servi, badem, alıç fidanlarından oluşan 1 milyon fidan dikimi daha gerçekleştirildi.

Orman Genel Müdürlüğü ile güçlü bir iş birliğine sahip olduklarını belirten Yeniköy Kemerköy Enerji Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Burak Işık, “İş süreçlerimizi sürdürülebilirlik prensipleriyle kurguluyor ve sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeye çalışıyoruz. Ülkemizin değerli kurumlarından biri olan Orman Genel Müdürlüğü ile 3 yıldır ağaç dikimi yapıyor, sadece faaliyet sürdürdüğümüz kent olan Muğla ile sınırlı kalmayıp Türkiye’nin çeşitli noktalarına da ağaç dikiyoruz. İmzaladığımız protokol kapsamında söz konusu ağaçların seçimi ve dikimi Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılıyor, biz de gerekli tüm desteği sağlıyoruz. Hedefimiz 2025 yılında 5 milyon ağacı toprakla buluşturmak” dedi.

2025’te 511 hektarlık maden sahası da rehabilite edilecek

Yeniköy Kemerköy Enerji olarak, 2023 yılının Kasım ayında ülkenin en büyük rehabilitasyon çalışmasına başladıklarını ifade eden Işık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Faaliyetimizin sonlandığı maden sahalarımızı ağaçlandırıyor, bölgenin iklimine uygun bir rehabilitasyon sürecini bilimsel metotlara uygun olarak konusunun uzmanı kıymetli akademisyenlerle çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin köklü çevre derneklerinden biri olan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, çalışmalarımızı izliyor ve raporluyor. Rehabilitasyon süreçlerimizle ilgili hazırladıkları raporlar kamuoyuna açık bir şekilde kurumun web sitesinde yayınlanıyor. Rehabilitasyon süreçlerimize bölge insanını da dahil edip onların da bilgilerinden faydalanıyoruz. Eski maden sahasının bulunduğu Hüsamlar bölgesinde başlattığımız rehabilitasyonun ilk yılında 65 hektarlık alanda yaklaşık 150 bin fidanı toprakla buluşturduk. Bu yılın sonunda 511 hektarda çok daha kapsamlı bir çalışmayı “Hüsamlar Yeniden” ismiyle hayata geçireceğiz, sadece ağaç dikim mevsiminin gelmesini bekliyoruz” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand, P17 Tempra Pro endüstriyel fiş ve priz serisiyle dayanıklılığı ve kaliteyi bir arada sunarak tüm çalışma ortamlarına uyumlu hale getiriyor. Endüstriyel fiş ve priz serisi P17 Tempra Pro, ticari binalardan lojistik merkezlere, marinalardan hastanelere kadar geniş iş alanlarında kullanım kolaylığı sunuyor.

 

Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman olan Legrand, P17 Tempra Pro endüstriyel fiş ve priz serisiyle dayanıklılığı ve kaliteyi bir arada sunarak tüm çalışma ortamlarına uyumlu hale getiriyor. Türkiye’de üretilen Legrand P17 Tempra Pro endüstriyel fiş ve priz serisi, endüstriyel elektrik çözümlerinde çığır açıyor. İş alanlarında güvenliği ve dayanıklılığı ön planda tutan P17 Tempra Pro endüstriyel fiş ve priz serisi, kalitesi ve uygun fiyatıyla tüm çalışma ortamlarına uyumlu. Su geçirmezlik, darbe direnci ve sıcaklık ile ilgili zorlu şartların olduğu uygulamalar dahil, ticari binalar, AVM’ler, hastaneler, endüstriyel tesisler, marinalar, lojistik ve depo merkezleri gibi tüm iç ve dış mekan iş alanları artık çok daha güvenli hale geliyor. Geniş yelpazede kullanılan bu seri, çevre dostu tasarımı ve modern teknolojisiyle öne çıkıyor.

 

Kolay Montaj ve Kullanım

 

Zorlu ortamlarda kullanılması için tasarlanan Legrand P17 Tempra Pro serisi, şantiyelerde montaj kolaylığı ile zaman kazandırarak iş gücünden tasarruf edilmesine yardımcı oluyor. Bu seri, sertifikalı prizleriyle her türlü hava koşuluna karşı dayanıklılık gösteriyor. P17 Tempra Pro ürünleri, hızlı bağlantı, kolay montaj, hatayı en aza indirgeyen kablo bağlantısı gibi bir dizi kolaylıkla iş alanlarında güvenliği ve dayanıklılığı sağlıyor. Dar alanlarda dahi rahatça kullanılabilmek için optimize edilen bu ürünler, korozyon önleyici materyaller ve bileşenler sayesinde uzun ömürlü ve zorlu endüstriyel ortamlarda güvenilirlik sunuyor.

 

Çevre Dostu Tasarım

 

P17 Tempra Pro, çevre dostu tasarımı ve modern teknolojisiyle öne çıkan bu ürünler iş alanlarını daha güvenli ve verimli hale getiriyor. Dar alanlardaki kullanım boyutlarıyla uyumlu olan bu seri, bozulmayı önleyici materyaller ve bileşenleriyle standartlara uygun çözümler sunuyor. Ayrıca Legrand endüstriyel ürün çözümleri ile uyumlu olan bu seri, geniş bir yelpazedeki ihtiyaçlara da yanıt verebiliyor.

 

Komple çözüm sunma felsefesi ile Legrand’ın ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için www.legrand.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Geçtiğimiz birkaç ay içinde, Telegram tıklama oyunu Hamster Kombat kripto para birimi oyun meraklılarının dünyasını kasıp kavurdu. Hamster Kombat'ın başarısı, kötü amaçlı yazılımlar dağıtan siber suçluları da cezbediyor. Dijital güvenlik şirketi ESET hem Android hem de Windows kullanıcılarını hedef alan tehditleri ortaya çıkardı. ESET araştırmacıları, resmi olmayan bir Telegram kanalı üzerinden dağıtılan ve Hamster Kombat gibi davranan Ratel adlı Android casus yazılımını keşfetti.

 

Oyunları ve ilgili yazılımları resmi olmayan kaynaklardan edinmeye çalışmanın risklerini ortaya koyan ESET, resmi olmayan bir Hamster Kombat Telegram kanalı aracılığıyla dağıtılan uzaktan kontrol edilen Android kötü amaçlı yazılımları, istenmeyen reklamlar sunan sahte uygulama mağazaları ve oyun için otomasyon araçları sunduğunu iddia ederken Windows cihazları için Lumma Stealer bilgi hırsızlığı kriptosunu dağıtan GitHub depoları şeklinde çeşitli tehditler buldu.

 

Hamster Kombat tehditlerini keşfeden ve analiz eden ESET araştırmacısı Lukáš Štefanko, "Çoğunlukla kişinin mobil cihazının ekranına tekrar tekrar dokunmasını gerektiren oyun oldukça basit olsa da oyuncular daha fazlasının peşinde: Hamster Kombat'ın yaratıcıları oyuna bağlı vaat edilen yeni kripto parayı açıkladığında büyük kazanma olasılığı. Ne yazık ki siber suçluların da Hamster Kombat'ın popülaritesinden yararlanmaya başladığını keşfettik," dedi. Başarısı nedeniyle oyun, adını ve simgesini taklit eden ve benzer bir oynanışa sahip sayısız taklitçinin ilgisini çekiyor. Bulunan tüm ilk örnekler kötü niyetli değil ancak uygulama içi reklamlardan para kazanmayı amaçlıyor.

 

ESET, Android kullanıcılarını hedef alan iki tür tehdit belirledi ve analiz etti: Android casus yazılımı Ratel'i içeren kötü amaçlı bir uygulama ve Hamster Kombat'ın indirilebilir olduğunu iddia eden uygulama mağazası arayüzlerini taklit eden sahte web siteleri. ESET araştırmacıları, Ratel adlı Android casus yazılımını Hamster Kombat kılığında dağıtan bir Telegram kanalı buldu. Bu kötü amaçlı yazılım, bildirimleri çalabiliyor ve SMS mesajları gönderebiliyor. Kötü amaçlı yazılım operatörleri bu işlevi, kurbanın parasıyla, kurban fark etmeden abonelikler ve hizmetler için ödeme yapmak için kullanıyor. Uygulama başlatıldığında bildirim erişim izni ister ve varsayılan SMS uygulaması olarak ayarlanmayı talep eder. Bu izinler verildikten sonra, kötü amaçlı yazılım tüm SMS mesajlarına erişir ve görüntülenen tüm bildirimleri engelleyebilir.

 

Hamster Kombat bir mobil oyun olmasına rağmen ESET, Windows'ta yayılmak için oyunun adını kötüye kullanan kötü amaçlı yazılımlar da buldu. Siber suçlular, Windows kullanıcılarını, oyun içi kazancı en yüksek düzeye getirmeyi oyuncular için daha kolay hale getirdiğini iddia eden yardımcı araçlarla ikna etmeye çalışıyor. ESET Research, Hamster Kombat çiftlik botları ve oyundaki tıklamaları otomatikleştiren araçlar olan otomatik tıklayıcılar sunan GitHub depolarını ortaya çıkardı. Bu depoların aslında kötü şöhretli Lumma Stealer'ı gizlediği ortaya çıktı. Bulunan GitHub depolarında zararlı yazılım ya doğrudan sürüm dosyalarında mevcuttu ya da harici dosya paylaşım hizmetlerinden indirmek için bağlantılar içeriyordu. ESET, depoların içinde gizlenen üç farklı Lumma Stealer sürümü tespit etti.

 

Lumma Stealer, dark web ve Telegram üzerinden satın alınabilen, hizmet olarak kötü amaçlı yazılım olarak sunulan bir bilgi hırsızı. İlk olarak 2022'de gözlemlenen bu kötü amaçlı yazılım genellikle korsan yazılım ve spam yoluyla dağıtılır ve kripto para cüzdanlarını, kullanıcı kimlik bilgilerini, iki faktörlü kimlik doğrulama tarayıcı uzantılarını ve diğer hassas bilgileri hedef alır. Lumma Stealer'ın yeteneklerinin bu araştırmada ele alınmadığını unutmayın çünkü odak noktası bilgi hırsızlığının kendisi değil bu bilgi hırsızlığını sağlayan kriptoculardır.

 

Lukáš Štefanko sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hamster Kombat'ın popülaritesi onu kötüye kullanım için olgunlaştırıyor, bu da oyunun gelecekte daha fazla kötü niyetli aktörün ilgisini çekmesi ihtimalinin yüksek olduğu anlamına geliyor."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Borusan Grubu, 80. yıl dönümünü kutlarken, aldığı ödüllerle başarılarına yenilerini ekliyor. Geliştirdiği projelerle hem yurt içinde hem de yurt dışında prestijli ödül organizasyonlarından 5 ödül birden kazanan Borusan, bu başarısını sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda alanlarındaki öncü çalışmalarıyla elde etti.

 

Borusan Grubu, 80. yıl dönümünü kutlarken, köklü geçmişinin sağladığı tecrübe ve yenilikçi vizyonuyla elde ettiği başarılara yenilerini eklemeye devam ediyor. Kuruluşundan bu yana, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda ilkelerini temel alan pek çok projeye imza atan Borusan, bu alandaki öncü çalışmalarıyla dünyada ve Türkiye’de prestijli ödüllerin sahibi oldu. Borusan yenilikçi çözümleri ve projeleriyle kazandığı ödüllerle, 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma vizyonunu güçlendiriyor ve istikrarlı yolculuğunda güçlü bir iz bırakıyor. 2024 Golden Bridge Awards programında 2 ve Brandverse Awards’da ise 3 ödül kazanan Grup, iş dünyasındaki başarısını sürdürülebilir hale getirdiğini bir kez daha gösteriyor.

Golden Bridge Awards’dan 2 ödül

İş dünyasının global çapta prestijli ödülleri arasında yer alan Golden Bridge Awards’ta Borusan’ın iki farklı projesi ödüllendirildi. Sosyal faydayı merkeze alan ve toplumsal dönüşümlere aracılık eden projelerin geliştirilmesini destekleme amaçlı tasarlanan Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı, “Avrupa-Orta Doğu-Afrika’da Yılın Kurumsal Sosyal Sorumluluk Programı” kategorisinde Altın ödül kazandı. Borusan’ın deprem bölgesindeki halkın maddi ihtiyaçlarının yanı sıra manevi olarak da yanlarında bulunmak amacıyla hayata geçirdiği ve bölgede özel bir koordinasyon merkezi haline gelen Sinemasal Akademi Borusan Defne Kampüsü projesi ile de Borusan, Yılın Yardımsever Şirketi kategorisinde de gümüş ödüle layık görüldü.

Brandverse’de farklı kategorilerde 3 ödül

Borusan'ın markalaşma ve iletişim stratejisinin ne kadar güçlü ve etkili olduğunu ortaya koyduğu çalışmaları Brandverse Awards’ta da ödüllendirildi. Borusan’ın Sürdürülebilir Fayda Programı kapsamında desteklediği Umut Pina projesi, Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik ana bölümünde Su Altında ve Karada Yaşam kategorisinde Gümüş ödülün sahibi oldu. Proje kritik düzeyde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Pinna nobilis stoklarının korunması ve Marmara Denizi'nde deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına katkı sağlanması amaçlanıyor. Grup Brandverse’de ayrıca SocialBrands Veri Analitiği Bölümü’nde Holdingler kategorisinde bronz ödül aldı. Borusan, Genç Yetenek İletişimi kategorisinde de Grubun vizyonunu destekleyecek yetenekleri bünyesine dahil etme ve geleceğin liderlerini yetiştirme amacıyla geliştirdiği Alpha programı ile bronz ödülün sahibi oldu.

Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, Borusan’ın kazandığı ödüllerle ilgili olarak, “Bu yıl, ‘Biz Aslında Daha Yeni Başladık’ diyerek 80. yaşımızı kutluyor ve pek çok yeniliği hayata geçiriyor, yepyeni başarılara imza atıyoruz. Bu anlamlı dönüm noktasında, çalışanlarımızın emeği, şirketimizin sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda konusundaki sarsılmaz bağlılığının bir göstergesi olarak aldığımız ödüllerle gurur duyuyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünya çapında aldığımız bu ödüller sadece birer başarı göstergesi değil, aynı zamanda topluma ve çevreye değer katan bir kurum olduğumuzun da somut kanıtıdır. Köklü geçmişimizden aldığımız güçle gelecekte de aynı ideale ulaşmak için 200 yıl ve ötesinde bir Grup olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk alanlarında çalışmalarımızla farkındalık ve fayda yaratmaya kararlılıkla devam edeceğiz.” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 İçinde bulunduğumuz çağın en önemli sorunlarının başında küresel iklim değişikliği geliyor. Sebep olduğu yüksek karbon salınımı nedeniyle tekstil sektörü, çevreyi en çok etkileyen sektörlerin başında geliyor.
 
Yaşanan bu gelişmeler, küresel çapta doğaya saygılı üretim yöntemlerine olan ihtiyacı artırıyor. Tekstil sektöründe sorumlu üretim yöntemleriyle[1] tanınan dünyanın önde gelen selülozik elyaf üreticisi Lenzing Grubu, 28 Temmuz Dünya Doğa Koruma Günü'nde çevreye duyarlı üretim ve bilinçli tüketimin önemine dikkat çekiyor.
 
Lenzing'in sorumlu üretim alanındaki örnek çalışmaları, endüstride bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Lenzing elyafları, sertifikalı ve kontrollü ağaç kaynaklarından elde ediliyor ve çevreye karşı sorumlu süreçlerle[2] üretiliyor. Lenzing'in çevreye duyarlı elyafları, yaşam döngüleri boyunca yüksek çevre standartlarını karşılayan ürünlere verilen çevresel mükemmellik etiketi olan AB Ecolabel (lisans no. AT/016/001) sertifikasına sahip bulunuyor.
 
Su ve boyamada etkili süreçler çevre dostu üretimi destekliyor
Tekstil sektörünün çevresel etkiler açısından en önemli sorunlardan birini su kullanımı oluşturuyor. Lenzing'in elyaf markası TENCEL™, Lyocell ve Modal elyaflarla konvansiyonel pamuk üretimine kıyasla yüzde 85 daha az su tüketilmesini sağlayan yöntemlerle üretiliyor. Bu yöntemle Lenzing, sadece üretim aşamasında değil, öncesinde de suyun etkin bir şekilde kullanılmasını destekliyor.
 
Boyama yöntemleri de tekstil sektöründe çevreye olumsuz etkisi ile biliniyor.
LENZING™ ECOVERO™ Black ürünüyle diğer kumaşlara göre yüzde 50 daha az enerji ve su harcamanın yanı sıra renk pigmentlerinin üretim aşamasında elyaf çözeltisinin içine katılması sayesinde ek boyama adımlarına olan ihtiyacı ortadan kaldırarak hem su kullanımını azaltıyor hem de kumaşa daha çevreci bir özellik katıyor.
 
Sürdürülebilirlik Raporu ile olumlu değişime teşvik ediyor
Tekstilin çevreye olan zararlarında bir diğer etkiyi ise tekstil atıkları oluşturuyor.
Lenzing, küresel tekstil atığı sorununa ekonomik olarak uygulanabilir ve ölçeklenebilir çözümler sağlamak için 2021 yılından bu yana İsveçli kağıt hamuru üreticisi Södra ile birlikte kullanılmış tekstil ürünlerinin endüstriyel ölçekte geri dönüştürülmesine yönelik yeni süreçler geliştirmeye çabalıyor.
 
Lenzing, sorumlu üretim alanında yaptığı bu çalışmalarla 2023 yılı faaliyet raporunu ilk kez Sürdürülebilirlik Raporu ile birlikte yayımladı. "Katılmaya hazır mısınız?" başlığı ile yayımlanan rapor ile Lenzing, tüm müşterilerini ve paydaşlarını, tekstil ve dokusuz yüzey endüstrilerini yenilemek ve olumlu bir değişim yaratmak için güçlerini birleştirmeye davet etti. Rapora göre Lenzing, mutlak sera gazı emisyonlarını yüzde 19[3] ve havaya spesifik sülfür emisyonlarını yüzde 58 [4] azaltarak sürdürülebilirlik ve iklim hedeflerine ulaşma konusunda ilerleme kaydetti.
 
Çevreye karşı duyarlı yatırımlarıyla Lenzing, bilimsel olarak onaylanmış net sıfır hedefine sahip ilk rejenere selülozik elyaf üreticisi konumunda bulunuyor. Şirket, tekstil sektöründe karbon ayak izini düşüren çevreci yaklaşımlara yatırım yapmaya ve sektörü teşvik edecek çözümler geliştirmeye devam ediyor.