• Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Tartışmasız Türkiye'nin en ekonomik altın fiyatlarını bulabileceğiniz site.
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Fitch, Akbank'ın kredi notunu BB- olarak teyit etti, görünüm durağan
  • Spot altın %1 gerilemeyle 3285.24 dolar/onsa geriledi
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor
  • Merkez Bankası'nın bir sonraki iş günü için açıkladığı geçici rezerv -459981,4 milyon TL
  • Rusya'nın BM Temsilcisi: Ukrayna ihtilafına sürdürülebilir ve kalıcı bir çözüm bulmak için, sorunun kökenindeki nedenlere eğilmemiz gerekiyor

Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

ürün bulundu.

22 Nisan 2022 • 00:00:00

Eczacıbaşı Topluluğu’nun yeni sağlık ekosistemi Evital, Huma ile güçlerini birleştirdi

30 Temmuz 2024 • 10:25:01

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Eczacıbaşı Topluluğu'nun yeni sağlık ekosistemi Evital, sağlık hizmetleri alanında küresel çapta faaliyet gösteren yapay zekâ şirketi Huma ile iş birliği yaptı. Eczacıbaşı Evital Başkanı Emin Fadıllıoğlu, "Küresel arenada güçlü bir deneyime sahip Huma'nın yetkinliklerini Türkiye'ye kazandırmaktan mutluyuz" dedi.

Türkiye'nin lider sağlık ekosistemi Evital, kullanıcılarına sunduğu sağlık çözümlerini genişletirken küresel dijital sağlık şirketi Huma Therapeutics ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Kullanıcılarının sağlıklarını tek bir noktadan yönetebilmelerini sağlayan Evital'in ekosisteminde bini aşkın doktor ve toplam 3 bin sağlık profesyoneli yer alıyor. 30 bini aşkın kullanıcıya ve çalışanlarının iyilik halini önemseyen kurumlara eşlik eden Evital; kullanıcılara online veya yüz yüze doktor, diyetisyen ve psikolog randevusu oluşturma ve laboratuvar hizmetlerinin takibini yapma fırsatı sunuyor. Huma ile ortaklığı sayesinde Evital; Huma'nın gerçek yaşam verisi toplama, öz-yönetim ve uzaktan izleme alanlarında gelişmiş araçlarından faydalanabilecek. Bu kapsamda Huma Evital'in; uzaktan hasta izleme programları, refakatçi uygulamaları, çoklu cihaz bağlantısı, risk değerlendirme araçları ve yaratıcı yapay zekâ (GenAI) yetenekleri de dahil olmak üzere yapay zekâ tarafından desteklenen bir dizi son teknoloji çözümü içeren Huma Bulut Platformu'na erişmesini sağlayacak.

Ortaklık ile geleneksel hastane ortamı dışındaki bireylere yönelik bakım hizmetlerini de derinleştirebilecek olan Evital; sağlık hizmeti sağlayıcıları ve sistemleri üzerindeki yükü azaltarak önleyici bakım hizmetlerinde daha proaktif bir yaklaşım sergileyebilecek. Huma ve Evital birlikte, yüksek kaliteli bakıma erişimi genişletmek, sağlık ve refahı geniş ölçekte desteklemek için yapay zekâ yeteneklerinden yararlanacak.

Gerçek yaşam verilerinin toplum adına kullanıldığında hastalık yönetimi, kişiselleştirilmiş tıp, takip ve müdahale gibi noktalarda önemli faydalar sağladığını vurgulayan Eczacıbaşı Evital Başkanı Emin Fadıllıoğlu, "Verinin altın değerinde olduğunu biliyor, yapay zekâ teknolojisinin sağlık alanındaki yansımalarını da yakından izliyoruz. Bu kapsamda önleyici bakım hizmetlerini iyileştirmek için yapay zekâ araçlarını kullanan küresel dijital sağlık teknolojisi alanında lider şirketlerden Huma ile güç birliği yaptık. Huma, hastanın tıbbi geçmişinden ve gerçek hayattaki sağlık verilerinden yola çıkarak, kişiselleştirilmiş iç görüler sağlayabiliyor. FDA izni ve AB Tıbbi Cihaz Regülasyonu sertifikasının yanı sıra Hindistan CDSCO Sınıf-C, Suudi Arabistan SFDA Sınıf-C ve Avustralya TGA Sınıf-IIb sertifikalarına sahip olan Huma hastalık agnostiği için Tıbbi Cihaz Olarak Yazılım (SaMD) kabul edilen tek şirket konumunda. Globaldeki bu inovasyon, yetkinlik ve deneyimi Türkiye'ye taşımaktan mutluluk duyuyoruz. Bu anlaşmanın kullanıcılarımıza ve iş ortaklarımıza değer katacağına eminim" dedi.

Huma CEO'su ve Kurucusu Dan Vahdat ise "Dijital sağlık hizmetleri için 360 derece bir ekosistem kurmak ve hastaları sağlık yolculukları boyunca güçlendirmek amacıyla Eczacıbaşı Evital ile başlattığımız stratejik iş birliğimizi duyurmaktan heyecan duyuyoruz. Geçtiğimiz on yıl boyunca esnek, hastalıktan bağımsız ve regülasyonlara uyumlu bir teknoloji platformu olan Huma Bulut Platformu'nu geliştirmeye kendimizi adadık. Eczacıbaşı Evital'in; bu ortaklık sayesinde platformumuzdan yararlanmasından, dijital sağlık çözümlerini Türkiye'ye getirmesinden ve Türkiye'deki bireylerin daha uzun ve daha kaliteli bir yaşam sürmelerine destek olmasından gurur duyuyorum" şeklinde konuştu
 

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Bahçıvan: 2023 yılının iç ve dış olumsuzluklarına rağmen İkinci 500 Büyük, istihdamını %9,1 artırdı

30 Temmuz 2024 • 10:20:02

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan:'ın açıklaması aşağıda bulunuyor:

“İSO İkinci 500’ü Türkiye’nin en büyük 1000 şirketini kapsayan araştırmalarımızın ikinci versiyonu olarak ve 1997 yılından bu yana yayımlıyoruz. 1968 yılından bu yana her yıl açıkladığımız İSO 500 gibi, İSO İkinci 500 de sanayimizin genel görünümünü en az İSO 500 kadar güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
İSO 500 ile kıyaslandığında görece daha küçük ve orta ölçekli firmaları kapsayan İSO İkinci 500 kuruluşlarımızın 2023 performansına bakıldığında; dünyada yüksek jeopolitik gerilimler, artan kutuplaşma ve sıkı pora politikaları gibi küresel büyümeyi baskılayan bir dizi gelişmenin etkilerini görüyoruz. Ülkemizdeki gelişmelere baktığımızda da 6 Şubat deprem felaketi ve ekonomi politikalarındaki radikal dönüşümün yansımaları var İSO İkinci 500 sonuçlarında.
Özellikle ekonomiyi yeniden rasyonel bir zemine çekmeye yönelik politikalar çerçevesinde faizlerin kademeli fakat güçlü bir şekilde yükseltilmesi doğal olarak sanayinin finansman ve faaliyet koşullarına yansıdı. Dolayısıyla İSO İkinci 500’ün ekonomik ve finansal büyüklüklerini değerlendirirken bu gelişmeleri de göz önünde bulundurmakta yarar var.
Örneğin İSO İkinci 500’ün üretimden satışları 2023’te ivme kaybederek enflasyonun altında bir büyüme kaydederken, bu şirketlerin ihracatının da bir önceki yıla göre yüzde 6,5 daralması dikkat çekti. Öte yandan, sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği bir yılda İSO İkinci 500’ün ücretli çalışan sayısındaki yüzde 9,1’lik artış dikkat çekici ve takdire değerdir.
İSO İkinci 500’ün, İSO 500’le kıyaslandığında daha çok küçük ve orta ölçekli firmaları içermesi bakımından finansal koşullardaki dalgalanmalara karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Nitekim finansman giderleri, kambiyo zararları ve ödenen faizlerin net katma değerdeki payı gibi veriler, 2023’ün ikinci yarısına başlayan ekonomideki politika değişiminin ilk yansımalarını sunuyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararlarının dönem karlılığını zayıflattığı görülüyor.
İSO 500’de de her yıl dikkatle takip ettiğimiz AR-GE ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergelerin İSO İkinci 500’deki görünümüne baktığımızda; 2023’te İSO İkinci 500’ün teknoloji yoğunluklarına göre katma değer dağılımı kısmi bir iyileşme sinyali verse de ulaşılan noktanın tıpkı İSO 500’de olduğu gibi tatmin edici olmadığı açık. Özellikle üretimden satışlara oranla AR-GE harcamalarının son üç yıldır patinaj yapmasını, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından üzerinde durulmaya değer görüyoruz.
Özetlemek gerekirse, İSO İkinci 500’ün performansını değerlendirirken 2023’ün iç ve dış dinamikler açısından rahat bir yıl olmadığını, ülkemiz ekonomi politikalarında kritik bir sürece girerken sanayi kuruluşlarımızın yeni zorluklarla karşılaştığını ve önemli bir sınav verdiğini unutmamamız gerekiyor.
Yine de sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakârca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, yatırımlarıyla ekonomik büyümemize, ihracatımıza ve istihdama katkılarını sürdürmektedir.
Bu çerçevede Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olduklarını gösteren sanayicilerimize bu kıymetli çabaları ve değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.”

(Yenileme) İSO İkinci 500 araştırmasının sonuçları açıklandı

30 Temmuz 2024 • 10:20:02

İstanbul Sanayi Odası (İSO), Haziran ayında açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” araştırmasının ardından, 500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları kapsayan “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” (İSO İkinci 500) araştırmasının sonuçlarını da bugün açıkladı.

İSO İkinci 500-2023 araştırması, her yıl olduğu gibi bu yıl da KOBİ’lerin içinden geçmekte olduğu ekonomik ve finansal koşulları, ihracat performanslarını, AR-GE ve teknoloji faaliyetlerine ilişkin göstergeleri açısından önemli sonuçlar ortaya koydu.

Kuşkusuz bu sonuçları değerlendirirken küresel büyümeyi baskılayan bir dizi gelişmenin yanı sıra yurt içinde 6 Şubat depreminin ve ekonomi politikalarında başlayan dönüşümün etkilerini de göz önünde bulundurmakta yarar var.
 
Bu çerçevede İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında; 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 42,2 oranında artarak 695 milyar TL’den 988 milyar TL’ye çıktı.

2021 ve 2022 yıllarına göre zayıf bir performansa işaret eden bu artışta yavaşlayan küresel talep, yaşanan deprem felaketi, uzun seçim dönemi ve ardından yeni ekonomi politikaları doğrultusunda uygulanan sıkılaşma politikaları belirleyici oldu.
 
İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde; 2023 yılında üretimden satışların yüzde 13,7 oranında gerilediği görüldü.
Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. Fakat 2023 yılı boyunca yıllık enflasyonun oldukça değişken bir seyir izlediği unutulmamalı. Hatırlatmak gerekirse, yıl sonu enflasyonu TÜFE’de yüzde 64,77 iken, ÜFE’de yüzde 44,22 ile daha düşüktü. Yıllık ortalama enflasyon ise TÜFE’de yüzde 53,86, ÜFE’de İSE yüzde 49,93 olarak gerçekleşti.
Sonuç olarak hangi gösterge kullanılırsa kullanılsın, 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları enflasyonun altında kaldı ve reel olarak gerileme gösterdi. Örneğin eğer bu hesaplama, ortalama TÜFE enflasyonu kullanılarak yapılsaydı reel gerileme yüzde 7,6 olacaktı.
 
İSO İkinci 500’ün en büyük üç şirketi

Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre Biska Tekstil 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı aldı. Onu 2 milyar 949 milyon TL ile Karel Elektronik takip ederken Küçükçalık Tekstil 2 milyar 945 milyon TL ile üçüncü oldu.
2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 958 milyon TL ile 1 milyar 294 milyon TL arasında kalan şirketler girebildi. İSO İkinci 500’ün 2022 yılı listesinde yer alan şirketlerin üretimden satışları ise 2 milyar 54 milyon TL ile 886 milyon TL bandında gerçekleşmişti.
2023 yılında 76 yeni kuruluş İSO İkinci 500 sıralamasında yer alma başarısı gösterdi. 37 kuruluş geçen yıl İSO 500’de iken bu yıl İSO İkinci 500’e geriledi. 387 kuruluş ise son iki yılda da İSO İkinci 500 sıralamasında yer aldı.
 
2023 yılında zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine rağmen Türkiye’nin ihracatı binde 5 oranında artarak 255,4 milyar dolara yükseldi. Aynı yılda Türkiye sanayi ihracatı binde 2 düşüşle 245,6 milyar dolara geriledi.
İSO İkinci 500’ün ihracatı ise yüzde 6,5 düşüşle 15 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli ve İSO 500’ün altında bir performansa işaret eden bu durum, nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların dış pazarlara açılma ve rekabet gücünü koruma anlamında önemli ölçüde zorlandığını gösterdi.
 
 
Bu gelişmeler sonucunda İSO İkinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 2023 yılında 0,4 puan azalarak yüzde 6,1’e geriledi.
 
 
2023 yılında İSO İkinci 500, satışlarının yanı sıra karlılıkta da zayıf bir performans ortaya koydu.
Söz konusu yılda İSO İkinci 500’ün faaliyet karı yüzde 44,9 oranında artarak 100,4 milyar liradan 145,5 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı oranı yüzde 12,6 ile aynı kaldı.
Benzer şekilde, faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü yüzde 46’lık artışla 121,1 milyar liradan 176,8 milyar liraya ulaştı. Bu artışa rağmen FAVÖK karlılığı sadece binde 1 puan artarak yüzde 15,3 oldu.
Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 26,8 artarak 74,7 milyar liradan 94,7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 1,2 puan düşüşle yüzde 9,4’ten yüzde 8,2’ye indi.
 
Karlılıktaki zayıf performans, kar ve zarar eden kuruluşlar sayısında da kendini açıkça gösterdi.
İSO İkinci 500’de vergi öncesi dönem kar ve zarar büyüklüğüne göre 2022 yılında kar eden kuruluş sayısı 457 iken, bu sayı 2023 yılında 428’e geriledi. Zarar eden kuruluş sayısı da 43’ten 72’ye yükseldi. Bu sayı, 2018 sonrasındaki en yüksek değer olarak dikkat çekti.
Diğer taraftan, operasyonel karlılığı gösteren faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar büyüklüğü esas alındığında, kar elde eden firma sayısının 495 ile aynı kaldığı ve yüksek seviyesini koruduğu görülüyor.
 
 İSO İkinci 500’ün karlılık bileşenlerini yansıtan bu tablo geçen yıl ile kıyaslandığında, 2023’ün en çarpıcı gelişmesinin, net kambiyo zararının neredeyse 5 katına çıkarak 4,1 milyar liraya ulaşması olduğu görülüyor.
Net kambiyo zararındaki bu yüksek oranlı artışa karşılık kambiyo işlemleri haricindeki diğer gelirlerden elde edilen net kar 18,5 milyar liraya çıkarak kur zararını fazlasıyla telafi etti. Böylece net üretim faaliyeti dışı gelirlerin net satışlara oranı yüzde 0,8’den yüzde 1,2’ye çıktı.
Üretim faaliyeti dışı gelirler içerisinde faiz, temettü, iştirak, menkul kıymet, duran varlık satışı, komisyon vb. gibi pek çok kalem yer alıyor.
 
 İSO İkinci 500’ün üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içerisindeki payına bakıldığında; son 5 yılda oldukça dalgalı bir seyir izlediği görünüyor. 2022’de yüzde 8,7’ye gerileyen bu oran, 2023’te yeniden yüzde 15 bandının üzerine çıktı. Net kambiyo zararındaki artışın olumsuz etkisine rağmen, üretim faaliyeti dışı gelirlerin toplam karlılığa katkısı artmış durumda.
 
 
Finansman giderleri 2023 yılında da; İSO 500’deki gibi, İSO İkinci 500’de de sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı sürdürdü. İSO İkinci 500’ün finansman giderleri yüzde 103,1 oranında artarak 65,6 milyar TL’ye yükseldi. Aynı yılda faaliyet karı yüzde 44,9 artışla 145,5 milyar TL’ye çıktı. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 12,9 puan artışla yüzde 45,1’e yükseldi.
Son 12 yıllık ortalamanın yüzde 44 olduğu düşünüldüğünde; yıllardan beri hep işaret dildiği gibi sanayici elde ettiği karın yarısına yakınını finansman giderlerine ayırmak gerçeğinden kurtulamıyor. Şirketler faaliyet karlılığını büyük oranda korusa da artan finansman maliyetleri ve kambiyo zararları dönem karlılığını zayıflatıyor.
 
Firmaların varlık ve kaynak yapısındaki gelişmeler incelendiğinde; 20 yıl aradan sonra hayatımıza giren enflasyon muhasebesi uygulamasının İSO İkinci 500’ün bilanço büyüklüklerini önemli ölçüde etkilediğini görüyoruz.
2023 yılında enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile İSO İkinci 500’ün aktif toplamı yüzde 110,4 oranında artarak 1,4 trilyon liraya ulaştı. Bu artışın 343 milyar liralık kısmı enflasyon düzeltmesinden kaynaklandı.
Aktiflerin alt kalemlerine inildiğinde, enflasyon düzeltmesinden esas olarak etkilenen duran varlıkların yüzde 181,6 oranında artarak 668 milyar liraya çıktığı görüldü. Buna karşılık dönen varlıklardaki artış yüzde 70,1 ile çok daha sınırlı gerçekleşti.
Pasif tarafta ise özkaynaklar 2023’te enflasyon düzeltmesi sonrası verilerle yüzde 152,1 oranında artarak 740 milyar liraya yaklaştı. Bu kalemde enflasyon düzeltmesinin etkisi 339 milyar lira oldu.
Toplam borçlardaki etki ise, düzeltmenin parasal olmayan kıymetlere uygulanmış olması nedeniyle çok daha düşük düzeyde gerçekleşti. Şöyle ki; düzeltme sonrası verilerle toplam borçlar yüzde 76,7 oranında artarak 641 milyar liraya çıkarken, düzeltmenin etkisi 4 milyar lira ile sınırlı kaldı.
 
 
Borç/özkaynak ilişkisi tablosuna bakıldığında, enflasyon düzeltmesinin etkisiyle İSO İkinci 500’ün kaynak yapısında özkaynaklar lehine önemli bir gelişme sağlandığı açıkça görülüyor.
2022’de yüzde 44,7 olan özkaynak payı, 2023’te enflasyon düzeltmesi yapılmaması halinde yüzde 38,6’ya düşecek iken, düzeltme sonrası yüzde 53,6’ya yükseliyor. Başka bir ifadeyle enflasyon düzeltmesi İSO İkinci 500’ün bilançosunda özkaynak payını 15 puan artırarak toplam borçların üzerine çıkarıyor.
Bu noktada enflasyon düzeltmesi uygulamasının, işletme bilançolarının gerçeğe yaklaşması ve finansal göstergelerin daha sağlıklı bir şekilde yorumlanması açısından önemi de ortaya çıkmış oluyor.
 
 
Borçların alt kalemleri incelendiğinde; İSO İkinci 500’de mali borçların yüzde 66 artışla 303 milyar liraya çıktığını görüyoruz. Diğer borçlar ise yüzde 87,5 artışla 338 milyar liraya ulaşmış.
Enflasyon düzeltmesinin yalnızca parasal olmayan kıymetlere uygulanması nedeniyle mali borçlar hemen hemen hiç etkilenmezken diğer borçlardaki etki ise yüzde 1,2 ile oldukça sınırlı kalmış görünüyor.
Son üç tablo, enflasyon düzeltmesinin, bilançoların aktif tarafında duran varlıklar, pasif tarafında ise özkaynaklar üzerinden önemli bir değişim yarattığını ortaya koyuyor. Bu da, daha güçlü bir kaynak yapısının ortaya çıkmasını sağlamış durumda.
Borçların gelişimine bakıldığında, 2021 ve 2022 yıllarına benzer şekilde 2023’te de diğer borçların mali borçlardan daha hızlı arttığı görülüyor. Bu durum muhtemelen geçtiğimiz yılın ikinci yarısında finansmana erişim koşullarında yaşanan sıkılaşmanın etkilerini yansıtıyor.
Diğer taraftan vade yapıları incelendiğinde ise kısa vadeli mali borçlardaki artışın yüzde 59,4 ile uzun vadeli mali borçlardaki yüzde 76,4’lük artışın altında kaldığı dikkat çekiyor.
 
 
Bu durum, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payına da yansımış gözüküyor. 2021’in ardından 2022’de artışını sürdüren kısa vadeli mali borçların toplam borçlar içindeki payı, 2023’te yüzde 59,1’e geriledi. Ancak yine de bu oran 2021 ve öncesine göre oldukça yüksek düzeyde kalmaya devam etti.
 
 
Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.
Hatırlanacağı üzere bu yük, İSO 500 için 2023 yılında enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile yüzde 36,5 artışla 66,8 milyar TL’ye yaklaşmıştı. İSO İkinci 500’de de devreden KDV, enflasyon düzeltmesi sonrası veriler ile bir önceki yıla göre yüzde 58,3 oranında artarak 14,1 milyar TL’ye yükseldi.
Bu gelişmeler sanayi kuruluşlarının sıfır faiz ve sonsuz vade ile devlete borç vermesi anlamına gelen devreden KDV sorununun azalmak yerine daha da arttığını gösterirken enflasyondaki yüksek seyrin de sorunu derinleştirdiği görülüyor.
İstanbul Sanayi Odası, uzun yıllardır indirilemeyen KDV’nin işletmeler üzerinde oluşturduğu finansman yükünün azaltılması ve şirketlerin nakit finansman ihtiyacının karşılanması amacıyla, devreden KDV tutarının, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara paralel bir şekilde mükellefe iade edilmesi ve sürecin kolaylaştırılmasına yönelik düzenlemeler yapılması gerektiğini savunuyor.
 
İSO İkinci 500’ün dikkat çeken bir başka göstergesi de teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımı. Bu verilere bakıldığında; en yüksek payı yüzde 44,6 ile yine düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığı ve bu grubun geçen yıla göre 4,6 puanlık düşüşle tek gerileme yaşanan grup olduğu görülüyor.
Buna karşılık orta-düşük teknolojili sanayilerin payı 0,9 puan artarak yüzde 26,2’ye; orta-yüksek teknolojili sektörlerin payı 2,6 puan artışla yüzde 25,7’ye ve yüksek teknoloji grubunun payı ise 1,2 puan artışla yüzde 3,6’ya yükseliyor.
Bu veriler, özellikle orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin payında kısmi bir iyileşmeyi işaret etse de ulaşılan noktanın yeterli olmadığı açık. Dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından bunun henüz bir başlangıç olduğu ve arttırılması için daha çok çaba sarf etmemiz gerektiği açık.
 
Sanayi kesiminin rekabetçiliği için AR-GE faaliyetleri hayati önem taşıyor. İSO İkinci 500’de AR-GE yapan kuruluş sayısı, 2021’de 235 ile en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra son iki yılda durağanlaşmış gözüküyor. 2022’de 228’e gerileyen AR-GE yapan kuruluş sayısı 2023’te de 1 adet daha azalarak 227 oldu.
 
 
AR-GE yapan firma sayısındaki durağanlığa rağmen 2023 yılında İSO İkinci 500’ün AR-GE harcamaları anket verileri ile 3,9 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu rakam, 2022 yılındaki 2,8 milyar TL’lik harcama tutarına göre yüzde 41,5’lik artışa işaret ediyor.
Buna karşılık, AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı ise binde 4’ler ile son üç yıldır patinaj yapıyor. Teknolojiye dayalı nitelikli ve katma değer üretebilen bir sanayi için firmalarımızın AR-GE’yi daha çok odaklarına almaları gerekiyor.
 
 
Sanayi istihdamının nispeten durağan seyrettiği 2023 yılında İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 9,1 artışla 285 bin kişiye ulaştı. Aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise yüzde 131,4 olarak gerçekleşti.
 
 
İSO İkinci 500’de halka açık kuruluşların sayısı 2017-2022 arasında inişli çıkışlı bir seyir izledikten sonra 2023 yılında 4 adet artarak 30’a yükseldi.
Halka açılmalar, sermayenin tabana yayılması ve özellikle sanayi kuruluşlarının kaliteli finansal kaynağa erişimi açısından oldukça önemli. İSO 1000 içinde halka açık kuruluşlar sayısında yaşanan artış, sanayide halka açılma eğiliminin kuvvetlenmeye başladığını gösteriyor.
 
 
İSO İkinci 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı, 2018-2021 arasında yaşanan yükselişin ardından 2022 yılında duraklamış, 2023 yılında ise 7 adet azalarak 66’ya düşmüş bulunuyor.
Yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısındaki gelişmeler, firmaların sermaye yapılarındaki değişimlerin yanı sıra İSO 500 ile İSO İkinci 500 arasındaki geçişlerden de etkileniyor.
 
 
İSO İkinci 500’de yer alan kuruluşlar bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıralandığında, yıllar itibarıyla sanayideki Anadolu ağırlığının artmakta olduğu ve Türkiye’deki dağılımının daha dengeli bir gelişim göstermeye başladığı dikkat çekiyor.
Son yıllarda sayısal olarak düşüş göstermesine karşın, İstanbul Sanayi Odası 134 şirket ile halen İSO İkinci 500 içinde en büyük paya sahip. İstanbul Sanayi Odası’na üye kuruluşların sayısı 2023 yılında 8 adet azalmış gözüküyor. İstanbul’u 44 şirket ile Ege Bölgesi Sanayi Odası izlerken, Kocaeli 35, Bursa ve Gaziantep 34, Adana 19 şirket ile üst sıralarda yer alıyor.
 
 
İSO İkinci 500’ün, İSO tarafından oluşturulmuş olan 10’lu sektör gruplandırmasına göre dağılımına bakıldığında, İSO İkinci 500 içerisinde yer alan firmaların yüzde 65’e yakınının 4 sektör grubunda toplandığı görülüyor.
Bunlar sırasıyla 109 firmayla “gıda ürünleri sanayi”, 78 firmayla “kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri sanayi”, 71 firmayla “tekstil ürünleri sanayi”, 64 firmayla “ana metaller ve makine imalat sanayi” sektörleri.
Söz konusu dört sektör aynı zamanda 2023 yılı verilerine göre üretimden net satışların da yüzden 63’ünden fazlasını gerçekleştiriyor. Diğer taraftan ilk ikideki sektörlerin üretimden net satışlar içindeki payı geçen yıla göre artarken takip eden iki sektörün payının azalış göstermesi de dikkat çekiyor.
 
 
2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasında üretimden satışlar büyüklüğüne göre ilk 10 şirketin sıralaması tablodaki gibi gerçekleşti. Buna göre İSO İkinci 500’de ilk sırayı 2 milyar 958 milyon liraya yaklaşan üretimden satışlar tutarı ile “Biska Tekstil San. ve Tic. A.Ş.” aldı. Bu kuruluş 2022 yılında İSO 500’de 405. sırada yer alıyordu.
Bu firmanın hemen ardından ikinci sırada 2 milyar 949 milyon liralık üretimden satışları ile “Karel Elektronik San. ve Tic. A.Ş.” bulunuyor. Karel Elektronik, 2022 yılında İSO İkinci 500 içerisinde 107. sıradaydı.
Üçüncü sırada yer alan kuruluş ise 2 milyar 945 milyon lira ile “Küçükçalık Tekstil San. ve Tic. A.Ş.” oldu. Bu kuruluş da 2022 yılında İSO 500’de 374. sırada yer almıştı.

İSO İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 42,2 oranında artarak 695 milyar TL’den 988 milyar TL’ye çıktı

30 Temmuz 2024 • 10:15:01

CNBC-e internet sitesinde yayınlanan habere göre; İstanbul Sanayi Odası (İSO), Haziran ayında açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” araştırmasının ardından, 500 Büyük şirketlerine nazaran daha küçük ve orta ölçekli kuruluşları kapsayan “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2023” (İSO İkinci 500) araştırmasının sonuçlarını da açıkladı.

İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında; 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 42,2 oranında artarak 695 milyar TL’den 988 milyar TL’ye çıktı.

2021 ve 2022 yıllarına göre zayıf bir performansa işaret eden bu artışta yavaşlayan küresel talep, yaşanan deprem felaketi, uzun seçim dönemi ve ardından yeni ekonomi politikaları doğrultusunda uygulanan sıkılaşma politikaları belirleyici oldu.

İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde; 2023 yılında üretimden satışların yüzde 13,7 oranında gerilediği görüldü.

Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. Fakat 2023 yılı boyunca yıllık enflasyonun oldukça değişken bir seyir izlediği unutulmamalı. Hatırlatmak gerekirse, yıl sonu enflasyonu TÜFE’de yüzde 64,77 iken, ÜFE’de yüzde 44,22 ile daha düşüktü. Yıllık ortalama enflasyon ise TÜFE’de yüzde 53,86, ÜFE’de İSE yüzde 49,93 olarak gerçekleşti.

Sonuç olarak hangi gösterge kullanılırsa kullanılsın, 2023 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları enflasyonun altında kaldı ve reel olarak gerileme gösterdi. Örneğin eğer bu hesaplama, ortalama TÜFE enflasyonu kullanılarak yapılsaydı reel gerileme yüzde 7,6 olacaktı.

İSO İkinci 500’ün en büyük üç şirketi
Üretimden satışlar baz alınarak yapılan 2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına göre Biska Tekstil 2 milyar 958 milyon TL ile ilk sırayı aldı. Onu 2 milyar 949 milyon TL ile Karel Elektronik takip ederken Küçükçalık Tekstil 2 milyar 945 milyon TL ile üçüncü oldu.

2023 yılı İSO İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 958 milyon TL ile 1 milyar 294 milyon TL arasında kalan şirketler girebildi. İSO İkinci 500’ün 2022 yılı listesinde yer alan şirketlerin üretimden satışları ise 2 milyar 54 milyon TL ile 886 milyon TL bandında gerçekleşmişti.

2023 yılında 76 yeni kuruluş İSO İkinci 500 sıralamasında yer alma başarısı gösterdi. 37 kuruluş geçen yıl İSO 500’de iken bu yıl İSO İkinci 500’e geriledi. 387 kuruluş ise son iki yılda da İSO İkinci 500 sıralamasında yer aldı.

 Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.cnbce.com/haberler/iso-ikinci-500-aciklandi-uretimden-satislar-yuzde-42-artti-h2269?utm_medium=post&utm_campaign=cnbce-webpush&utm_source=web

JCR Avrasya, ODAŞ’ın uzun vadeli ulusal kurum kredi rating notunu A-‘den AA- seviyesine yükseltti.

30 Temmuz 2024 • 10:10:02

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Enerji, madencilik ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren ODAŞ, JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş.( JCR EuroAsia Ratings) tarafından yapılan son değerlendirmede, uzun vadeli ulusal kurum kredi rating notunda önemli bir yükseliş kaydetti.

Şirketin kredi notu, A- (tr)(yüksek kredi kalitesi) seviyesinden AA- (tr) (çok yüksek kredi kalitesi) seviyesine yükseltildi. Bu gelişme, şirketin finansal sağlamlığı ve direncindeki artışı göstermesi açısından önem taşıyor. Kredi notundaki yükseliş,ODAŞ’ın uzun vadeli mali performansındaki istikrarı ve stratejik yönetim becerilerini yansıtırken piyasadaki güvenilirliğini de pekiştiriyor. JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş. tarafından yapılan açıklamada “26.07.2024 tarihli kredi derecelendirme çalışması kapsamında ODAŞ Elektrik Üretim Sanayi Tic. A.Ş.'nin yatırım yapılabilir seviye içerisindeki Uzun Vadeli Ulusal Notu "A- (tr)" seviyesinden "AA- (tr)" seviyesine yukarı yönlü revize edilmiş olup görünüm "Stabil" olarak belirlenmiştir.” denildi.

ODAŞ Finans ve Yatırımcı İlişkileri Direktörü Melih Yüceyurt, “Kredi notumuzun yükseltilmesi, şirketimizin uzun vadeli vizyonu ve stratejik hedeflerimize olan bağlılığımızın göstergesi niteliğinde. Yatırımcılarımızın ve paydaşlarımızın bize duyduğu güveni artıran bu gelişme, bize daha büyük fırsatlar ve yeni başarılar için ilham veriyor. ODAŞ olarak bulunduğumuz sektörlerdeki yüksek standartları korumak, paydaşlarımızın beklentilerini karşılamak ve sürdürülebilir büyümemize katkı sağlamak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.

ODAŞ Hakkında

ODAŞ, enerji, madencilik ve turizm alanlarında faaliyet gösteren şirketler topluluğudur. Faaliyete başladığı günden itibaren çevik ve dinamik yapısıyla başarılı projelere imza atan ODAŞ, sürdürülebilir finansal yönetimi sayesinde kuruluşunu takip eden 5 yıl içerisinde Borsa İstanbul Ulusal 100 endeksine girdi ve Borsa İstanbul Yıldız Pazar 50 endeksinde işlem görmeye başladı.

Türkiye’de 340 MWe’lik kapasiteye sahip Çan 2 Termik Santrali’ni bünyesinde bulunduran ODAŞ, sahip olduğu bilgi birikimi, dinamik yaklaşımı ve güçlü sermaye yapısıyla uluslararası arenadaki ilk yatırımını Özbekistan’da toplam 174 MWe kurulu güce sahip bir doğal gaz kombine çevrim santralini hayata geçirerek yaptı.

Madencilik alanında ise antimuan, altın, gümüş, nikel ve kömür rezervlerine sahip olan ODAŞ’ın, maden saha ruhsatları ve işletmeleri bulunuyor. Bu alanda çalışmalarına Türkiye’de devam eden şirket, Avrupa ve Ortadoğu bölgelerinde az sayıdaki stratejik metal üreticilerinden biri konumundadır.

Mevcut faaliyetlerini çevresel ve sosyal hassasiyetleri göz önünde bulundurarak başarıyla sürdüren ODAŞ, girişimci kimliğiyle farklı sektörlerdeki yeni yatırım fırsatlarını da yakından takip ediyor.

Sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda turizm alanındaki fırsatları da değerlendirmek üzere çalışmalara başlayan ODAŞ, bu alanda üst segmente yönelik ilk otel yatırımını da Fethiye’de hayata geçiriyor.

Saat başı belirlenen TCMB döviz kurları ve altın fiyatları - 30 Temmuz

30 Temmuz 2024 • 10:05:01
2024-7-30 Günü Belirlenen Merkez Bankası Döviz Kurları ve Altın Fiyatları (Saat 10:00)
Döviz Kodu / CinsiBirimDöviz Cinsi / Saflık DerecesiAlış
USD/TRY1USD33,0887
EUR/TRY1EUR35,8136
GBP/TRY1GBP42,5339
CHF/TRY1CHF37,2873
Altın/TRY1 gr1000/10002555,13
Altın/TRY1 gr995/10002542,35

Türkiye nüfusunun ana senaryoya göre 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi bekleniyor - TÜİK

30 Temmuz 2024 • 10:05:01

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023-2100 yılları arasına ilişkin nüfus projeksiyonlarını açıkladı.

 TÜİK'in konuya iliskin haber bulteni asağıda bulunuyor:
 
 " Nüfus projeksiyonları yenilendi
 
Türkiye'nin nüfus yapısında son yıllarda meydana gelen değişimler sonucunda ortaya çıkan ihtiyaç ve Türkiye İstatistik Kurumu Revizyon Politikası gereğince 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçları temel alınarak nüfus projeksiyonları yenilenmiştir.
 
Bu haber bülteninde, doğum, ölüm ve göçe ilişkin demografik göstergelerdeki mevcut durumun devam edeceği, artış veya azalış yönünde eğilimler de gösterebileceği varsayılarak; ana, düşük ve yüksek olmak üzere üç farklı senaryoya dayalı nüfus projeksiyonları üretilmiştir.
 
Türkiye'de doğurganlıktaki hızlı düşüş nüfus projeksiyonu sonuçlarında etkili olmuştur
 
Bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını gösteren toplam doğurganlık hızındaki düşüş ile uluslararası göç eğilimindeki değişim, geleceğe yönelik farklı varsayımlara dayalı projeksiyonların üretilmesine neden olmuştur.
 
Bir nüfusun sayıca aynı kalabilmesi, diğer bir ifadeyle yenilenme düzeyinde kalabilmesi için bu nüfusu oluşturan her bir birey kendi yerine bir nesil bırakmalıdır. Nüfusun artmaya devam etmesi için kadın başına düşen çocuk sayısının en az 2,10 olması gerekmektedir.
 
Toplam doğurganlık hızı, 2001 yılında 2,38 iken 2003 ve 2014 yılları arasında yenilenme seviyesi olan 2,10 seviyelerinde durağan bir seyir göstermiş, bu yıldan sonra aşırı düşüş ile 2023 yılında 1,51'e kadar gerilemiştir. Doğurganlık hızındaki bu düşüş ile bu konuda geliştirilecek politikaların olası etkileri de nüfus projeksiyonu hesaplamalarında dikkate alınmıştır.
 
Ana senaryoya göre nüfusumuzun 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmektedir
 
Demografik göstergelerdeki mevcut yapının devam edeceğini varsayan ana senaryoya göre, 2023 yılında 85 milyon 372 bin 377 kişi olan Türkiye nüfusunun, 2030 yılında 88 milyon 188 bin 221 kişiye, 2050 yılında ise 93 milyon 774 bin 618 kişiye ulaşması beklenmektedir. Türkiye nüfusunun 2050'li yılların ortasına kadar artması ve sonrasında azalışa geçmesi öngörülmekte olup 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
 
Düşük senaryoya göre nüfusumuzun 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmektedir
 
Doğurganlık göstergelerindeki hızlı düşüş eğiliminin devam edeceğini varsayan düşük senaryoya göre, Türkiye nüfusunun 2044 yılında 89 milyon 959 bin 486 kişiyle en yüksek büyüklüğe ulaşacağı tahmin edilmekte olup 2100 yılında 55 milyonun altına düşmesi beklenmektedir.
 
Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olacağını varsayan yüksek senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2056 yılında 100 milyonun üzerine çıkması beklenmektedir.
  
 
Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısındaki değişimin devam etmesi beklenmektedir
 
Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısındaki değişimi gösteren nüfus piramitleri 2023 ve 2075 yılları için incelendiğinde, doğurganlıktaki değişim, yaşlı nüfustaki artış ile genç ve çalışma çağı nüfusundaki azalış üç senaryoda da görülmektedir.
  

Türkiye nüfusunun yaşlanmaya devam etmesi beklenmektedir
 
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi artmakta ve nüfus yaşlanmaya devam etmektedir. Nüfusun yaş yapısının önemli bir göstergesi olan ortanca yaş ile yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 ve üzeri yaştakilerin oranının tüm senaryolara göre artması beklenmektedir.
 
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre ortanca yaş 34 iken 2050 yılında ana senaryoya göre 44,8, 2075 yılında 51,5 ve 2100 yılında 52,2 seviyesine ulaşması beklenmektedir.
  

Türkiye'de 2075 yılında her 3 kişiden 1'inin yaşlı olması beklenmektedir
 
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ilk kez %10'un üzerine çıkmıştır. Ana senaryoya göre yaşlı nüfus oranının 2050 yılında %23,1, 2075 yılında %31,7 ve 2100 yılında ise %33,6 seviyesine ulaşması beklenmektedir.
 
Çalışma çağındaki nüfus oranının 2100 yılında yaklaşık %55 olması beklenmektedir
 
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çalışma çağında yer alan 15-64 yaş grubundaki nüfus oranı %68,3'tür. Ana senaryoya göre çalışma çağındaki nüfus oranının, 2050'de %61,9, 2075'te %55,9 ve 2100'de %54,6 olması beklenmektedir.
 
ADNKS 2023 yılı sonuçlarına göre, çocuk nüfus olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfus oranı %21,4'tür. Ana senaryoya göre çocuk nüfus oranının, 2050'de %15,1, 2075'te %12,4 ve 2100'de %11,8 olması beklenmektedir.
 
Demografik fırsat penceresinin 2030'un ilk yarısında kapanacağı öngörülmektedir
 
Bağımlı nüfus toplamının, çalışma çağı nüfusunun yarısından az olduğu dönem, "demografik fırsat penceresi" olarak nitelendirilir. Çocuk nüfus olarak tanımlanan 15 yaş altı nüfusun toplam nüfusun yüzde 30'undan az, yaşlı nüfus olarak tanımlanan 65 yaş üzeri nüfusun ise toplam nüfusun yüzde 15'inden az olduğu dönemde demografik fırsat penceresinin açık olduğu değerlendirilir. Projeksiyon sonuçları 2030'un ilk yarısında yaşlı nüfus oranının yüzde 15'i aşacağına ve demografik fırsat penceresinin kapanacağına işaret etmektedir."

Forex Günlük Bülten (Gedik Yatırım)

30 Temmuz 2024 • 10:05:01

ABD
 
ABD borsaları veri akışı bakımından sakin olan geride bıraktığımız günü yatay seyirde tamamlarken, bugün ABD endeks vadelileri sınırlı da olsa negatif seyrediyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi 4,18% bölgesinde seyrederken, Dolar endeksi ise dünkü kazanımlarının ardından bugün yatay seyre adapte oldu. Fed faiz kararı, tarım dışı istihdam ve mega sermayeli şirketlerin bilançolarını takip edeceğimiz veri akışının yoğun olduğu haftada, bugün Conference Board'un yayımladığı tüketici güven endeksi ve JOLTS iş ilanları verileri takip edilecek. ABD ekonomisine ilişkin en son açıklanan veriler faiz indirim beklentilerini güçlendirir nitelikte olurken, en son Haziran ayında 101,3 puandan 100,4 puana gerileyen CB Tüketici Güveni'nin Temmuz ayında 99,9 puana gerilemesi bekleniyor. JOLTS iş ilanları sayısı ise en son yıllık bazda gerileme göstererek 8,14 milyon civarında açıklanmıştı. Açıklanacak açık iş ilanlarının iş gücü piyasalarında soğumaya işaret etmesi Fed faiz indirim beklentilerini olumlu yönde etkileyebilir.
 
ABD bilanço sezonu tüm hızıyla devam ederken, bugün muhteşem yedili şirketlerinden Microsoft'un ikinci çeyrek finansallarını takip edicez. Şirket ChatGPT'nin üreticisi OpenAI şirketine yapmış olduğu yatırım sayesinde yapay zeka uygulamalarına olan talepten yararlanarak yıllık bazda endeks üstü getiri sağlamayı başarmıştı. Şirketin gelirlerinin yıllık bazda %14,5'lik bir artışla 64,36 milyar dolar olması bekleniyor. Hisse başına kazancın ise geçen senenin aynı dönemi açıklanan 2,69 dolardan 2,70 dolara genişlemesi bekleniyor. Yine şirketin Azure bulut işindeki performansı bu çeyrekte de takip edeceğimiz önemli gelir kalemlerinden biri olacak.
 
Euro Bölgesi
 
Geride bıraktığımız gün Avrupa borsalarındaki satışlar genele yayıldı. Almanya DAX endeksi %0.53 değer kaybederken, Fransa CAC40 endeksi 0,98% değer kaybetti. Ekonomi takvimi bakımından bugün Almanya TÜFE Temmuz ayı verileri, Fransa, Almanya, İtalya ve Euro Bölgesi ikinci büyüme verileri takip edilecek.
 
Türkiye
 
Yurt içinde ekonomik güven endeksi ile TCMB'nin toplantı tutanakları açıklanacak olup, veri akışlarının fiyatlamalar üzerinde anlamlı bir etkisi olmayacaktır. Borsa İstanbul'da son günlerde artan düzeltme baskısı ve jeopolitik gelişmeler gündemdeki yerini ve önemini korumaya devam etmektedir.


  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Hesaba Altın Havale

Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.

Ücretsiz Hızlı Kargo

Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.

Üst Düzey Güvenlik

256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.

Sertifikalı Ürünler

Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.

hand-package-delivery