Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anadolu Sigorta, Kasko Sigortası’nın trafikteki kötü anları güzel hatıralara dönüştürme gücünü aktaran reklam filmi ile Effie Türkiye’de Altın Ödül kazandı.
Kasko sigortalarında müşterilerini yenilikçi ürün ve hizmetler ile buluşturan Anadolu Sigorta’nın “Kötü anları güzel hatıralara dönüştürün” mottosundan yola çıkan reklam filmi, Effie Türkiye ödüllerinde Altın Effie’ye layık görüldü.
Anadolu Sigorta’nın trafikte yaşanan olumsuz durumlarda geniş servis ağı ve kaza sonrası hızlı desteği ile müşterilerinin daima yanında olduğunu vurgulayan reklam filmi, bu yıl 16. kez düzenlenen Effie Türkiye Reklam Etkinliği Ödülleri'nde Sigorta Hizmetleri kategorisinde Altın Ödül kazandı. TBWA/İstanbul tarafından hazırlanan, Public Film’in yapımcısı olduğu ve Yönetmen Eli Kasavi’nin imzasını taşıyan reklam filminde kasko sigortasını Anadolu Sigorta’dan yaptıranların, bir kaza anında yaşadıkları, esprili bir dille aktarılıyor.
Effie, dünya çapında 55 ülkede, European Association of Communciation Agencies’e üye reklam ajansları dernekleri ve reklamveren dernekleri tarafından düzenlenen dünyanın en prestijli pazarlama ve reklam etkinliği yarışması olarak öne çıkıyor. Effie Türkiye ise, Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği tarafından, 2005 yılından bu yana düzenleniyor. Yarışmanın sonuçları küresel marka ve ajanların Effie Effectiveness sıralamasına etki ediyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İklim değişikliğinin önlenmesine, çevrenin korunmasına ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunan kuruluşlara verilen, uluslararası bir eko-etiket olan Green Key, 2024 yılındaki sahiplerini buldu. Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane de çevreyi koruyan yaklaşımı ve sürdürülebilirlik bilincini geliştirmeye yönelik çalışmalarıyla, 2014’te Türkiye’de sadece 143 kuruluşa verilen Green Key’i almaya hak kazandı.
Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane, sürdürülebilir turizmi destekleyen kuruluşlara verilen uluslararası Green Key (Yeşil Anahtar) almaya layık görüldü. Çevrenin korunması yönündeki girişimleri ödüllendirerek destekleyen, iklim değişikliğinin önlenmesi ve sürdürülebilir turizme katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası bir eko-etiketi olan Yeşil Anahtar, dünya çapında uygulanıyor. Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane de çevre yönetimi, personel eğitimi, misafirlerin bilinçlendirilmesi, su tasarrufu, atık yönetimi, enerji tasarrufu, kurumsal sosyal sorumluluk gibi 13 önemli kriteri karşılayarak, 2014 yılında Türkiye’den Green Key almaya hak kazanan 143 tesis arasında yerini aldı.
60’tan fazla ülkede uygulanıyor
1994 yılında Danimarka’da hayata geçirilen Green Key, 2002’de Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (Foundation For Environmental Education-FEE) beşinci programı olarak uygulanmaya başlandı. 60’tan fazla ülkede gerçekleştirilen program, Türkiye’de ise 2011 yılından bu yana Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından yürütülüyor.
Programla, işletmenin çevreye olumsuz etkilerini azaltarak, enerji ve su tasarrufu, çevre dostu temizlik malzemelerinin kullanımı ve atık yönetimi gibi önlemlerle “çevrenin korunması”; elektrik, su, yakıt gibi alanlarda bilinçli tüketimin sonucunda maliyetin azalmasıyla “ekonomik yönetim”; sürdürülebilir turizme katkıda bulunarak “turizmi güçlendirmesi”; işletme sahibinin, personelin ve müşterilerin çevre bilincinin artırılması ve sürdürülebilir kalkınma için “eğitim” gibi hedefler yer alıyor.
Uluslararası alanda 60'tan fazla ülkede uygulanan program kapsamında dünyada yaklaşık 5 bin Yeşil Anahtar sertifikalı tesis bulunuyor.
Four Points by Sheraton İstanbul hakkında:
Şehrin popüler ticari bölgelerine ev sahipliği yapan İstanbul Kağıthane’de konumlanan Four Points by Sheraton İstanbul Kağıthane, şehrin turistik mekanlarının çoğuna ve önemli alışveriş merkezlerine oldukça yakın mesafededir. İstanbul Uluslararası Havalimanı'na 33 km, Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'na 46 km, Kağıthane Metro İstasyonu'na 5 dakika, Haliç Kongre Merkezi'ne 10 dakika uzaklıktadır. İstanbul'un en modern iş merkezlerinden Ferkoline'de bulunan otel 3 süit ve 2 engelli odası olmak üzere konforlu ve modern tasarlanmış toplam 173 odaya sahiptir. İhtiyaca göre farklı boyutlara ayrılabilen, gün ışığı alan, ferah, yüksek teknolojili ekipmanlara sahip ve biri teras katta yer alan 4 toplantı odası ile hizmet veren otel, ister tek başınıza, isterseniz tüm sevdiklerinizle konaklamak için kusursuz bir deneyim vadediyor. Oteller zinciri, son olarak Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından, Türkiye çapında turizm sektörü tarafından uygulanan Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na layık görüldü.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Huawei ICT Competition 2023 - 2024 Küresel Finali'nin kapanış seremonisi ve ödül töreni, 26 Mayıs'ta Shenzhen'de gerçekleştirildi. Geçtiğimiz ay, İstanbul’da düzenlenen Avrupa finaline damga vuran Türk üniversite öğrencileri, 2.000'den fazla üniversiteden 170.000’in üzerinde öğrencinin katıldığı küresel yarışmayı da önemli ödüllerle tamamlayarak, ülkemizi başarıyla temsil etti.
Huawei ICT Competition 2023 - 2024 küresel finali, 26 Mayıs'ta Shenzhen'de gerçekleşti. Bu yılki yarışma, 80'den fazla ülke ve bölgeden, 2.000'den fazla üniversite ve yüksekokuldan, 170.000'den fazla öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Yarışma, bugüne kadarki en yüksek katılıma sahne oldu.
49 farklı ülke ve bölgeden, 470'ten fazla yarışmacıdan oluşan 160'tan fazla takım, ulusal ve bölgesel elemeleri geçerek, küresel finale ulaştı. Türk üniversite öğrencileri, bu yarışmada sergiledikleri üstün performansla öne çıktı ve bilişim alanındaki yeteneklerini uluslararası arenada bir kez daha gözler önüne serdi.
Türk öğrenciler küresel arenada ülkemizi başarıyla temsil etti
Yarışmaya Türkiye’den katılan üç takım da organizasyondan ödülle dönmeyi başardı. MEF Üniversitesi Edusyntech takımı İnovasyon Track Özel Ödülü'nün, Erzurum Teknik Üniversitesi Computing Track Takımı ve Yalova Üniversitesi Bulut Track takımı ise üçüncülük ödüllerinin sahibi olurken, bugüne kadar katılan Türk takımları arasında, tüm zamanların en iyi derecelerini elde etmeyi de başardılar.
Ülkemizin başarılı takımlarına ödülleri, Türkiye Cumhuriyeti Guangzhou Başkonsolosu Kaan Başkurt tarafından takdim edildi. Yarışma kapsamında ayrıca, aralarında Yalova Üniversitesi’nin de bulunduğu üç öğretim üyesi, Avrupa Bölgesi’nin en değerli öğretim Elemanı (MVI) olarak seçildi. Yalova Üniversite ise birlikte bu ödülü paylaşan diğer üniversiteler; İtalya'dan Università Politecnica delle Marche ve İspanya'dan Alicante oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Guangzhou Başkonsolosu Kaan Başkurt, 24 Mayıs’ta katılımcı öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya geldi. Başkurt, Huawei Bilişim Akademisi'nin ve ICT Competition organizasyonunun önemine vurgu yaparak, finale kalan öğrencilere başarılar diledi. Başkurt yaptığı değerlendirmede, “Başarılı Türk takımlarımızı aldıkları çok iyi sonuçlardan dolayı tebrik ederim. Bilişim teknolojisi geleceğin teknolojisidir. Genç öğrencilere tavsiyem; öğrenmeye açık ve keşfetmeye cesaretli olmaları, mümkün ufuklarını genişletmeleri. Huawei gibi şirketlerin sunduğu değerli fırsatları değerlendirerek bu tür yarışmalara katılmaya devam edin. Türk öğrenci ekibini bu önemli etkinliğe katılmaya davet ettiği ve organize ettiği için Huawei'ye teşekkür ederim. Türkiye'de sürekli yatırım yapan en büyük Çinli şirketlerden biri olan Huawei ile iş birliğimizi sürdüreceğiz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik ve Spor Uzmanı İsmail Haspolat da organizasyonu takip ederek, öğretmen ve öğrencilerden yarışma hakkında bilgi aldı.
Huawei Stratejik Araştırma Enstitüsü Başkanı Zhou Hong, yaptığı açıklamada, “Dijitalleşmenin getirdiği faydalardan herkesin gerçek anlamda yararlanabilmesi için, dijital teknolojilerin herkese erişilebilir olmasını sağlamanın hayati öneme sahip olduğuna inanıyoruz” dedi.
UNESCO Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Stefania Giannini ise “UNESCO, dijital teknoloji ve yapay zeka kullanımında her öğrenicinin ve öğretmenin temel haklarını ve yetkinliklerini korumak için çalışıyor. Herkes için kapsayıcı, adil, açık ve güvenli bir dijital gelecek sağlamayı amaçlıyor. Huawei’in bu süreçteki destekleri için teşekkür ediyoruz” dedi.
Huawei ICT Strateji ve İş Geliştirme Departmanı Başkanı Ritchie Peng ise yaptığı değerlendirmede; “Bilişim, akıllı dünyanın temel taşıdır. Huawei ICT Competition aracılığıyla öğrencilere, rekabet edip fikir alışverişinde bulunabilecekleri küresel bir platform sağlamayı amaçlıyoruz" dedi.
Yoğun rekabete sahne olan finallerin sonunda; Türkiye, Cezayir, Çin, Nijerya, Pakistan, Polonya, Filipinler, Tanzanya ve Uganda'dan gelen 19 takım, uygulama ve inovasyon yarışmalarında ödül kazanan ülkeler arasında yer almayı başardı.
Huawei ICT Competition, Huawei tarafından dünya çapındaki üniversite ve yüksekokul öğrencileri için her yıl düzenlenen bir bilişim yarışması olarak konumlanıyor. Organizasyon, öğrencilere sağlıklı bir ortamda rekabet ve fikir alışverişinde bulunabilecekleri uluslararası bir platform sunuyor. 2015 yılından bu yana düzenlenen yarışma, öğrencilerin bilişim alanındaki yetenek ve becerilerini artırmalarına yardımcı oluyor. Huawei ICT Competition’ın temel hedefi ise teknolojik gelişmeyi ilerletmek ve dünya genelinde dijital kapsayıcılığı sağlamak olarak açıklanıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Yapılan araştırmalar uzaktan çalışıldığında, gıda israfında yüzde 34 oranında azalma sağlandığını gösteriyor. Küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8'inin gıda atıklarından oluştuğu biliniyor. Kişi başı israf edilen haftalık gıda atığı ise ortalama 1,9 kg'ı bulabiliyor. Uzaktan çalışma modeli ile iş gücü üretmeye odaklanmış kolektif bir platform olan Champs'in ise GIG ekonomi modeli uygulamaları ile kendi üyesi olan ve uzaktan çalışan 18.000'den fazla kullanıcısı sayesinde yıllık 500 ton gıda atığı sarfiyatı sağlayabileceği hesaplanıyor. Bu da küresel iş gücünün tamamının GIG ekonomi modeline dahil olması ve uzaktan çalışması durumunda dünya üzerinde yetersiz beslenen 800 milyon insanın sağlıklı bir şekilde beslenmesi ve aç kalmaması anlamına geliyor.
Zehirli atıkların yaklaşık yüzde 70'i elektronik atıklardan oluşuyor
Dünya çapında her yıl 40 milyon ton elektronik atık ortaya çıkıyor. Bu da her saniye 800 adet dizüstü bilgisayarın çöpe atılması anlamına geliyor. Zehirli atıkların yaklaşık yüzde 70'ini ise elektronik atıklar oluşturuyor. Ofis çalışanlarının çoğunun hem bireysel hem de iş için kullandıkları 2 adet bilgisayarı bulunuyor. Bu da elektronik atık oranlarını ve zehirli gaz salınımını ciddi oranda artırıyor. Ancak Champs'in yeni nesil iş gücü ekosistemine dahil olan 18.000'den fazla kişi, kendi cihazlarını kullandığı için böyle bir israfa dahil olmuyor.
"Champs, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyor"
Champs'in karbon emisyonunu azaltmaya yönelik hedef ve stratejileri arasında işe gidiş ve dönüş saatlerinde oluşan yoğun trafiğin azaltılmasının da yer aldığını belirten Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, "Champs, uzaktan çalışma modelleri ile GIG ekonomisine dahil olan istihdamın artması durumunda azalan trafik nedeniyle de karbon emisyonunun azaltılmasına yönelik önemli bir çözüm sunuyor. Mevcut bağımsız çalışanlarımız her yıl 16.000 ağaç dikmişçesine yardımcı oluyor. 18.000'den fazla bağımsız çalışanı istihdam edebilirsek, bu senelik 160.000 ağaç dikmek anlamına gelecek. Bireylere uzaktan veya merkezi olmayan bir şekilde çalışma imkanı tanıyarak, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyoruz. Bu da daha az trafik sıkışıklığına, araçlardan daha düşük karbon emisyonu salınmasına ve ulaşım altyapısına olan baskının azalmasına yol açıyor. Bu yönüyle Champs, çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor" dedi.
"Karbon salınımının azaltılmasına yönelik çözümler üretiyoruz"
Tüm dünya için ciddi bir tehdit oluşturan karbon salınımına yönelik çeşitli çözümler üreten ülkelerden biri olan Amerika'da karbon kredisi satan firmalar bulunduğunu da sözlerine ekleyen Mahir Tüzün, şöyle devam etti: "Regülasyonlar nedeniyle Avrupa biraz daha geriden geliyor. Türkiye'de ise bu konuda yapılmış herhangi bir kanun ya da düzenleme bulunmuyor. Fakat AB'ye uyum kriterleri çerçevesinde, Türkiye'de de karbon emisyonuna yönelik aksiyonların alınmaya başlanması bekleniyor. Champs, sağladığı tüm fayda ve avantajlarla da bu konuda ülkemizde güçlü bir rol üstleniyor" dedi.
"Serbest zamanlı çalışan tercihinde işe alım ve eğitim maliyetleri de önemli oluyor"
Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, "GIG ekonomisinin en önemli avantajı, herhangi bir personel çalıştırma yükümlülüğü altına girmeden, dünya üzerinde konunun uzmanı kişiler tarafından son kullanıcılarına yaratılabilecek en iyi deneyimi, müşterileri ile buluşturmak. Günümüzde kurumsal firmaların yoğun sezonlarda en çok ihtiyacı olan konu esneklik. İş hacminin dönemsel olarak dalgalanması ile ortaya çıkan işe alım ve eğitim maliyetleri firmaların serbest zamanlı çalışanları tercih etmesi için en önemli sebepler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra Champs, bu model ile şirketlere müşteri hizmetleri maliyetlerinde yüzde 30'a varan tasarruf fırsatları sunuyor. Temsilcilerin tümü sanal bir iletişim merkezine bağlı olarak evden uzaktan çalıştıkları için fiziksel iletişim merkezini genişletmeniz gerekmiyor" dedi.
Marka elçileri ile çalışan şirketler, yüzde 30'a varan maliyet tasarrufu sağlıyor
Champs'in şirketlere sunduğu en önemli avantajların başında gelen diğer parametrelerden biri de çalışan maliyetlerinin tamamında önemli bir sarfiyat sunuyor olması. Geleneksel iş süreçlerindeki maliyet baskısı, işi yöneten ekiplerin ve tedarikçilerin yaşadığı kârlılık sorunları ve çalışanların zorlu çalışma koşulları gibi meseleleri ortadan kaldırarak tüketicilere daha iyi hizmet vermeyi hedefleyen Champs, firmaların yoğun dönemlerinde müşteri hizmetleri ekibine serbest çalışanlarıyla ek destek sunuyor. Bürokratik işlemler ile şirket çalışanlarının zamanından tasarruf sağlamasına olanak tanıyan Champs, markaların talep artışlarına ve müşteri hizmetleri etkileşimi gereksinimlerine de çözüm oluyor. Müşteri hizmetleri etkileşimlerini nasıl yönetecekleri konusunda eğitim almış çalışanlarla yoğun dönemleri rahatça atlatmalarına yardım ediyor. Şirketler marka elçileriyle çalışarak müşteri hizmetleri maliyetlerinde yüzde 30'a varan tasarruf fırsatı elde ediyor
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Alman otomotiv üreticisi Opel, yeni nesil hafif ticari araçlarını Türkiye'de satışa sundu. Markanın yeni Combo, Vivaro, Zafira ve Movano modellerinden oluşan hafif ticari ürün gamı, binek araçları aratmayan tasarımları, yenilikçi donanımları ve farklı motor seçenekleriyle pazarın en dinamik oyuncuları arasında yer alacak. 864 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla yollara çıkmaya başlayan şimşek logolu yeni Opel hafif ticari modelleri, geniş kargo alanları ve modüler yapı gibi yeteneklerine artırılan konfor seviyesi gibi ayrıştırıcı özellikleri de ekliyor.
Üstün sürüş keyfiyle Alman kalitesini birleştiren Opel, binek araçtaki iddiasını yeni nesil hafif ticari araçlarıyla devam ettiriyor. Markanın, tamamen yenilenen Combo, Vivaro, Zafira ve Movano'dan oluşan hafif ticari ürün gamı, iddialı özellikleri, zengin donanımları, güçlü motor seçenekleriyle Türkiye'de satışa sunuldu. 864 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla yollara çıkan şimşek logolu yeni Opel hafif ticari modelleri, geniş kargo alanları ve modüler yapı gibi yeteneklerine artık binek araçları aratmayan tasarım ve artırılan konfor seviyesi gibi ayrıştırıcı özellikleri de ekliyor.
Markanın hafif ticarideki amiral gemisi olan yeni Combo, Edition ve Ultimate donanım seçenekleriyle 1 milyon 87 bin 900 TL ile 1 milyon 393 bin 900 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunuldu. Araçta 130 HP gücündeki 1.5 litre dizel motora 6 ileri manuel ya da 8 ileri otomatik şanzıman seçeneği sunuluyor. Yeni Combo'nun Cargo versiyonları ise Edition ve Ultimate XL donanımlarıyla satılıyor. 864 bin 900 TL ile 1 milyon 19 bin 900 TL arasında değişen fiyatlarla sunulan yeni Combo Cargo'da kullanılan 1.5 litrelik dizel motor, 102 HP versiyonda manuel, 130 HP versiyonda ise 8 ileri otomatik şanzımanla kombine ediliyor. Markanın yenilediği Vivaro modeli ise Cargo ve City Van olarak iki farkı karoserle satışa sunuluyor. Ultimate XL donanımıyla yollara çıkan yeni Vivaro, 1 milyon 149 bin 900 TL ile 1 milyon 328 bin 900 TL arasında değşien fiyatlarla satılıyor. Vivaro Cargo'da kullanılan 2.0 litrelik dizel motor, 145 HP manuel ve 180 HP otomatik vites seçeneklerine sahip. Markanın diğer hafif ticarisi Movano da 1 milyon 344 bin 900 TL'den satışa sunuluyor. Markanın yenilenen Zafira modeli de Ultimate XL isimli tek donanım ile satılıyor. 1 milyon 774 bin 900 TL'den satışa sunulan araçta görev yapan 2.0 litrelik dizel motor, 180 HP güç üretiyor ve 8 ileri otomatik şanzımanla kombine ediliyor.
Yeni Combo: Fonksiyonelliği Teknolojiyle Buluşturuyor
Opel'in otomotiv dünyasının merakla beklediği yeni hafif ticari araç modeli olan Combo, 1 milyon 87 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla showroomlardaki yerini aldı. Önceki neslin tüm avantajlarını koruyan yeni Combo, yeni ön tasarım ve yeni dijital kokpit gibi önemli yeniliklerle dikkat çekiyor. Ayrıca kendi segmentindeki en ileri teknolojiye sahip Intelli-Lux LED® Matrix Far özelliğine de sahip ilk model oluyor. Sistem, kentsel alanların dışına çıkılan yolculuklarda, toplam 14 LED hücreye sahip matrix farlarını otomatik olarak uzun fara geçirerek, ışık huzmesinin uzunluğunu ve dağılımını sürekli olarak ayarlıyor. Opel'in güncel binek otomobillerinden tanınan karakteristik Opel Vizör ön panel ve yeni ön tampon tasarımı sayesinde yeni Opel Combo hemen fark ediliyor. Aracın ön cephesi boyunca uzanan Opel Vizör, imza niteliğindeki şimşek logosunu ön aydınlatma sistemiyle bütünleştiriyor. Parlak siyah kapı korumaları, aynı renkteki tavan barları, bagaj kapağının merkezindeki "Combo" yazısı ve yeni 17 inçlik alaşım jant tasarımı modele modern bir görünüm katıyor. Ayrıca Opel'in en çok tercih edilen hafif ticari araç modeli olan Combo'ya Kiama Mavi ve Toskana Yes?il olmak üzere iki yeni renk seçeneği eklendi. Bununla birlikte ısıtmalı, karartılmıs? ve ac?ılabilir camlı bagaj kapısı, karartılmıs? solar korumalı arka camlar ile Ultimate donanımında opsiyonel olarak sunulan saklama bölmeli panoramik cam tavan sec?eneg?i Combo'nun konfor seviyesini artırıyor.
Sürüş deneyimini daha da iyileştirmek üzere Combo'nun kokpiti ve ergonomisi, kullanıcı dostu olacak şekilde optimize edildi. 10 inçlik renkli dokunmatik ekranlara sahip yeni bilgi sistemleri, Opel hafif ticari araç serisinde ilk kez, gelişmiş grafik, multimedya ve bilgisayarla görüş becerileri sağlayan Qualcomm Technologies'in entegre Snapdragon® Kokpit Platformu* kullanılıyor. Bu multimedya sistemi, kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto'yu da destekliyor. Ayrıca kablosuz şarj ünitesi (Ultimate donanımında standart olarak sunulmaktadır), otomatik vitese özel e-Toggle, ısıtmalı du?z tabalı suni deri direksiyon simidi ve 10 inçlik renkli dijital sürücü bilgi ekranı*, yeni Combo'da yer alan yeniliklerden bazıları. Sürücüleri ve yolcuları koruma söz konusu olduğunda yeni Opel Combo, sınıfının lideri olmaya devam ediyor. Yeni Opel Combo'da arka, ön ve yeni yan park sensörleri yanında, kör nokta uyarı sistemi ve yüksek çözünürlüklü 180° panoramik dijital geri görüş kamerası bulunuyor (donanım seviyesine göre değişiklik göstermektedir).
Yeni Combo'nun güvenlik sistemleri arasında hız limitleyici ve hız sabitleyici, şerit koruma özellikli aktif şerit takip sistemi, yaya tanıma özelliği ile aktif acil frenleme sistemi ve sürücü yorgunluk tespit sistemi de dâhil olmak üzere birçok Gelişmiş Sürüş Destek Sistemi (ADAS) içeren, kapsamlı ürün yelpazesi, ek güvenlik sağlıyor. Gelişmiş teknolojisi, ferah kabini ve ağır yükleri taşıma kapasitesiyle yeni Opel Combo, yetenekli bir kompakt hafif ticari olarak hem iş hem de aile kullanımı için son derece cazip bir seçim. Edition ve Ultimate olmak üzere iki donanım seçeneği sunan Yeni Opel Combo, performans ve verimlilik sunan 1.5 litrelik 130 HP dizel motorla, 6 ileri manuel veya 8 ileri otomatik şanzıman seçenekleri ile tercih edilebiliyor.
Yeni Combo Cargo: Ticarete Her Daim Hazır!
Yeni Combo Cargo'da önceki modeldekine benzer 4.4 metreküpe kadar, sınıfının en iyi depolama alanını sunmaya devam ederken, 982 kg'ye kadar taşıma kapasitesi ile sınıfının en iyisi olmayı sürdürüyor. Farklı ihtiyaçlar için farklı sunan yeni Opel Combo Cargo, çekici yeni tasarımı, ikonik Opel Vizöre sahip ön paneli, Intelli-Lux LED® Matrix Far özelliği, ergonomik kokpit tasarımı, sağ-sol kayar kapı seçeneği ve gelişmiş sürüş destek sistemleri ile sınıfında fark yaratıyor. Yeni modelde yer alan ergonomik ve su?ru?cu? odaklı dijital kokpitte yer alan 10 inçlik kablosuz App Connect özellikli multimedya ekranlar ve yeni arayüze sahip dijital monokrom su?ru?cu? bilgi ekranı benzersiz bir teknoloji deneyimi vadediyor. Düz tabanlı ve ısıtmalı suni deri direksiyon simidi, otomatik vitese özel e-Toggle gibi özellikler ise yeni Combo Cargo'nun konforunu artırıyor.
Yeni güvenlik özellikleriyle donatılan modelde, Trafik İşareti Tespit Sistemi, Şerit Koruma Özelliği ile Şerit İhlali Uyarı Sistemi, Ön Çarpışma İkazı, Yaya Tanıma Özelliği ile Aktif Acil Frenleme Sistemi ve Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi gibi özellikler her yolculuğu güvenli kılıyor. Ayrıca sürücü, ön yolcu ve yeni ilk sıra yan ve perde hava yastıkları da yeni Combo Cargo'nun güncellenen özellikleri arasında. Yeni Opel Combo Cargo, farklı ihtiyaçlar için farklı taşıma kapasitesi sunan Edition (4.403 mm uzunluk) ve Ultimate XL (4.753 mm uzunluk) donanım seviyeleriyle yollara çıkıyor. 1.5 litrelik dizel motorla tercih edilebilen yeni Opel Combo Cargo, 102 HP 6 ileri manuel vites ve 130 HP 8 ileri otomatik vitesli seçenekleri ile 864 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla showroomlardaki yerini aldı.
Yeni Zafira: Alman Teknolojisiyle Konforlu Yolculuk
Yeni Zafira, Opel'in en yeni ve en gelişmiş teknolojileriyle donatıldı. Yeni Zafira'da Opel'in ikonik Vizör tasarımıyla şekillenen ön cephe, enerji tasarruflu Full LED o?n farlar ve yeni far tasarımı ile tasarım aydınlatma konusunda da son derece iddialı. Aracın yenilenen dış tasarımında gövde rengi ön ve arka tamponlar ile rengi kapı kolları mevcut. Ayrıca açılabilir camlı bagaj kapısı, yüzde 90 oranında karartılmış Solar Protect® ısı yalıtımlı arka camları, çift taraflı otomatik sürgülü kapıları ile Merkür Gri ve Kapari Yeşil isimli iki yeni renk seçeneğiyle segmentinde rakiplerinden ayrışıyor. 17 inçlik alaşımlı elmas kesim jantlar ise modern bir görünüm oluşturuyor. Yeniden tasarlanan sürücü odaklı ergonomik kokpit ile yeni modelde güvenlik ve konfor daha da artırıldı. Hem günümüzün hem de geleceğin bağlantı ihtiyaçlarına cevap veren yeni kokpit, Qualcomm Technologies'in entegre Snapdragon Cockpit platformunu kullanıyor. 10" boyutundaki renkli dokunmatik ekranlı yeni bilgi sistemi ve diğer birçok içeriğin yanında yine 10 inç tam dijital sürücü bilgi ekranı yeni Zafira ile birlikte sunuluyor. Bunun dışında kullanıcılar, uyumlu akıllı telefonları ile Apple CarPlay ve Android Auto üzerinden Opel'in gelişmiş bilgi sistemlerine kablosuz olarak bağlanabiliyor; telefonlarını yine kablosuz olarak şarj edilebiliyorlar. Isıtma özellikli yeni direksiyon tasarımı ve E-Toggle vites seçici de konfor ve kullanım kolaylığı sağlıyor.
Yeni Zafira, konu güvenlik olduğunda segment özelliklerini aşarak üst düzey güvenlik donanımlarıyla her yol koşulunda maksimum güveni sunuyor. Yüksek güvenlik seviyesine sahip sürüş destek sistemleri, yeni Zafira'da da yer alıyor. Dur-kalk özellikli Adaptif Hız Sabitleyici, Yüksek Çözünürlüklü 180o HD Geri Görüş Kamerası ve her yol koşulunda en üst düzey yol tutuşu sunmayı vadeden Advanced Grip Control teknolojisi bunlardan bazıları. Eğim-iniş kontrolüne sahip Advanced Grip Control teknolojisi kar, çamur veya kum gibi zorlu yüzeylerde üstün yol tutuşu sağlıyor. Ön, arka ve yeni yan sensörler ile Kör Nokta Uyarısı gibi işlevler manevra yapmayı kolaylaştırırken, Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi, Şerit Koruma Özelliği ile Aktif Şerit Takip Sistemi ve Gelişmiş Aktif Acil Frenleme Sistemi gibi çok sayıda gelişmiş ve üstün güvenlik teknolojisi Opel modellerinin sürüş güvenliğinde de sınıfının öncüsü olduğunu bizlere gösteren Yeni Opel Zafira, Türkiye'de 2.0 180 HP dizel motor ile 8 ileri otomatik şanzıman kombinasyonu ve Ultimate XL donanım seviyesi ile 1 milyon 774 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Yeni Vivaro: Çok Yönlü ve Tarz Sahibi Ticari Araç!
Opel'in yeni Vivaro modeli, şık görünüme sahip, çok yönlü bir araç olarak yollarla buluşuyor. Vivaro, tıpkı diğer Opel modellerinde olduğu gibi Opel Vizör marka yüzüne kavuştu. Yeni Vivaro, günlük kullanımda çok yönlü ve pratik olmasının yanı sıra güzel bir görünüme de sahip. Vivaro, küçük kardeşi Combo gibi, Vizör marka yüzünü ilk kez hafif ticari araç segmentinde kullanıma sunuyor. Vizör, aracın ön cephesi boyunca kesintisiz bir şekilde uzanıyor ve farlar ile ortadaki Opel Şimşek logosunu birleştiriyor. Yeni Vivaro, "Cargo" adında tamamen kapalı panel van ve "City Van" adında ikinci sırası camlı ve koltuklu combi van seçenekleri sunuyor. Yeni Vivaro, sürücü ve beraberindeki yolcuları otomobil benzeri ergonomik, konforlu ve teknolojik bir kokpit ile karşılıyor. Dijital 10 inçlik renkli gösterge ekranı ve orta konsolun üzerinde 10 inçlik renkli dokunmatik ekrana sahip yeni bilgi sistemleri, Opel hafif ticari araçlarında ilk kez kullanılıyor. Qualcomm Technologies'in entegre Snapdragon Kokpit Platformu, güçlü işlemcisi ve akıllı telefon benzeri arayüzü ile fark yaratıyor.
Sürüş destek sistemleri ise yolculukları ve manevraları daha kolay ve güvenli hale getiriyor. Yeni 180o HD geri görüş kamerası ve ön-arka park sensörleri, özellikle panel van gövde tipinde kolaylık sağlıyor. Kamera bazlı Aktif Acil Frenleme Sistemi ile Önden Çarpışma Uyarısı, Hız Sabitleyici, Şerit Koruma Özellikli Aktif Şerit Takip Sistemi, Sürücü Yorgunluk Tespit Sistemi gibi sistemler de elektronik yardımcı yelpazesini tamamlıyor. Vivaro'nun ön konsol ve orta konsol çevresindeki saklama alanları daha da genişledi. Böylece günlük hayattaki eşyalar için daha fazla alan yaratıldı. Tüm bu özellikler, yeni Vivaro'yu çok yönlü bir "iş gücü" ve taşıyıcı haline getiriyor. Ayrıca otomobil benzeri konfor ve sürüş özellikleriyle de direksiyon başında geçirilen zamanı daha keyifli ve dinlendirici hale getiriyor. Model, 1.400 kg'a varan tas?ıma kapasitesi, 6,1 m3'e varan ic? hacmi ve su?rgu?lu? sag? ve sol kapılarıyla sınıfının en kullanışlı modellerinden biri olarak öne çıkıyor. Yeni Vivaro Cargo, 2.0 litrelik dizel 145 HP manuel vites ve 180 HP 8 ileri otomatik vitesli olmak üzere iki motor ve şanzıman seçeneğiyle birlikte Ultimate XL donanımlı versiyonu ile 1 milyon 149 bin 900 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Vivaro City Van ise aynı motor yelpazesindeki 145 HP dizel motor ve manuel şanzıman kombinasyonu ve Ultimate XL donanımı ile 1 milyon 328 bin 900 TL'lik başlangıç fiyatıyla yeni sahiplerini bekliyor.
Yeni Movano: Ticari Hayatı Kolaylaştıran Van!
Opel'in en yeni teknolojileriyle donatılan yeni Movano, cesur ve yalın tasarımıyla olduğu kadar geniş yükleme hacmi ve güçlü motoruyla da öne çıkıyor. Full LED ön farları, arka park sensörleri ve geri görüş kamerasıyla ticari hayatı daha kolay ve keyifli hale getiren yeni Opel Movano, 15 metreküplük (L4H2) yükleme hacmi ile de en büyük yüklerin bile kolayca üstesinden geliyor. Tek donanım seviyesiyle yollara çıkan yeni Movano'da anahtarsız giriş ve çalıştırma, 7 inçlik dijital gösterge paneli ve 10 inçlik multimedya ekranı ile aralarında Cruise Control, Sürücü Dikkat Uyarı Sistemi, Trafik İşareti Tanıma Sistemi, Şerit Takip Sistemi ve Acil Güvenlik Freni'nin bulunduğu sürüş destek sistemleri standart olarak sunuluyor. Beyaz dış renk seçeneğiyle yollara çıkan yeni Movano'da CREPE siyah kumaş koltuklar da sürüş konforunu artırıyor. Yeni Opel Movano'da 2.2 litrelik BlueHDi dizel motor görev yapıyor. 180 HP güç üreten motor, 6 ileri manuel şanzımanla kombine ediliyor. Yeni Movano, zengin donanımı, verimli motoru ve geniş yükleme alanıyla 1 milyon 344 bin 900 TL'lik başlangıç fiyatıyla satışa sunuluyor.
* Edition donanımında opsiyonel, Ultimate donanımında standart olarak sunulmaktadır
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Binlerce mağazaları ile perakende sektöründe kendi ülkelerinde ve dünya çapında lider olan firmalar, Türk ev ve mutfak eşyaları ürünlerini satın almak için Türkiye'ye geldi. Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) desteği, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) iş birliğiyle Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) tarafından bu yıl 7'ncisi düzenlenen 'Turkish Houseware by Invitation Only Türkiye' organizasyonu 27-28 Mayıs tarihlerinde Lütfi Kırdar Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Bu yıl gerçekleşen Invitation Only organizasyonuna Avrupa, Güney Amerika başta olmak üzere Uzakdoğu, Güney Afrika, Orta Doğu ve çok farklı ülkelerden alıcılar katılım gösterdi.
INVITATION ONLY'DE REKOR
Şimdiye kadarki en fazla alıcıya ulaştıklarını belirten EVSİD Başkanı Talha Özger, 61 ülkeden 125'in üzerinde alıcının Türk üreticilerle buluştuğunu söyledi. Özger, "Komitelerimiz ve üyelerimiz ile yaptığımız değerlendirmeler sonucunda bu yıl biraz daha yakın pazarları öne çıkarmaya çalıştık. Ayrıca toptancı, distribütör gibi ihracatın görece daha hızlı sonuçlanabileceği alıcı gruplarına ağırlık verdik. Latin Amerika'dan Uzakdoğu'ya, Güney Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve birçok farklı ülkelerden alıcılar katılım gösteriyor." dedi.
NİTELİK OLARAK ÜST SEVİYEDE BİR ETKİNLİK
EVSİD olarak tüm etkinlikleri sayılar üzerinden değil, kalite üzerinden değerlendirme yaptıklarını vurgulayan Özger, ancak bu yıl nitelik açısından da üst seviyede bir Invitation Only Türkiye geçirdiklerini belirtti. İhracatın bir süreç gerektirdiğini, alıcı ile bir sonraki fuarda yapılan görüşmelerde genellikle sipariş alındığını kaydeden Özger, "Hiçbir zaman katıldığınız etkinlikler veya müşterinize yaptığınız ziyaretler ihracata direkt etki etmiyor. Ancak şurası bir gerçek ki 'Invitation Only' sektörün uluslararası fuarlarının yanında yeni müşteriler edinebilmek için en önemli etkinlikleri arasına girdi." değerlendirmesinde bulundu.
"HEM ÜLKEMİZİ HEM DE SEKTÖRÜ TEMSİL EDİYORUZ"
Bu yıl düzenlenen etkinliğe 55 Türk firmanın katıldığının bilgisini paylaşan Özger, "Katılacak firmaların seçiminde de çok dikkatli bir inceleme yapıyoruz. Invitation Only sadece ticari bir etkinlik değil, katılan firmalar hem ülkemizi hem de sektörümüzü temsil ettiğinden seçici davranmak durumundayız. Katılım sağlayan firmalarımız sektörün en kaliteli ve en güvenilir firmalarının başında geliyor. Üstelik alıcılar herhangi bir yardım ihtiyacı duyduğunda EVSİD olarak her türlü desteği de veriyoruz." dedi.
"YÜZDE 10 BÜYÜME BEKLERKEN YÜZDE 5 GERİLEDİK"
Ev ve mutfak eşyaları sektörü ihracat rakamlarının bu yılın ilk 4 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 geride olduğunun bilgisini veren Özger, artan Türk Lirası maliyetlerine karşı dövizdeki değişimin sınırlı olmasının sektörün rekabet gücünü zayıflattığını dile getirdi. Özger, "Rakiplerimizin döviz bazında fiyat indirdiği bir dönemde Türk üreticiler olarak döviz bazında artışları doğal olarak yapamıyoruz. Hedefimiz yılın ikinci yarısında ihracatın artması ve geçtiğimiz yılki rakamları yakalamak. Ama en önemlisi küresel ölçekte ihracat sıralamasındaki beşinciliğimizi korumak. İhracatta düşüşte küresel sıkılaşmanın yanı sıra Çin'in açılmasının da etkisi çok büyük. Biz bu yılın ilk 4 ayı için yüzde 10 büyüme beklerken, yüzde 5 daralma yaşadık. Çin'in kapandığı dönemde kazandığımız müşterileri geri kaybetmemiz, bir kısmında hacimlerin düşmesi aslında ihracatımızı orta vadede daha fazla etkileyecektir." ifadelerini kullandı.
EV VE MUTFAK EŞYALARI SEKTÖRÜ YAKIN PAZARA ODAKLANDI
2024 yılının zorlu bir yıl olduğunu, bu nedenle yakın pazarlara ağırlık verdiklerini yineleyen Özger, "Avrupa en önemli pazarımız ama hala pazarın potansiyelini yeterince değerlendiremiyoruz. Yakın ve kısa vadede ticarete dönüşecek pazarlar önemli. Bu nedenle de 'Invitation Only Türkiye' etkinliğimizde Avrupa, Orta Asya ve Orta Doğu alıcılarının sayısını arttırmaya çalıştık." dedi. Sektörün en büyük sorununun markalaşmak olduğunun altını çizen EVSİD Başkanı Özger, sözlerini şöyle sürdürdü; "İhracatta başı çeken ilk 10 ülkeye baktığımızda birim ihracat değeri olarak en düşük rakama sahibiz. Görece düşük katma değerli ürünleri düşük kar marjları ile ihraç etmeye çalışıyoruz. Teknoloji, tasarım ve marka ile ürün değerimizi arttırmamız gerekiyor. Çünkü mevcut durumda kur, enerji maliyetleri, ham madde ve işgücü gibi değişkenler bizleri büyük ölçüde etkiliyor."
SIFIR VERGİ TALEBİ
Sektörün zor bir dönemden geçtiğini, ham madde engellerinin kaldırılmasının ihracata ciddi bir katkı sağlayacağının altını çizen Talha Özger, "Çelik ham maddesinde bulunan ek vergilerin ve diğer ham maddelerde bulunan vergilerin bu dönemde sıfıra indirilmesini talep ediyoruz." dedi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
HPE yeni hibrit bulut depolama, özel bulut teklifleri ve depolama yatırımının korunmasına dair yeniliklerini paylaştı. Bu yenilikler, işletmelerin veriden gelen içgörüler ve otomasyon eşliğinde HPE GreenLake platformu üzerindeki dönüşümlerini gerçekleştirmelerini sağlıyor.
Hewlett Packard Enterprise, kurumların şirket içi ve genel bulut ortamlarında depolama, veri ve iş yüklerinin yönetimini ve optimizasyonunu basitleştirmeyi amaçlayan, HPE GreenLake platformu üzerinden sunulan yeni çözümleri duyurdu. Yeni genişletilmiş teklifler şunları içeriyor:
HPE GreenLake Block Storage for Amazon Web Services (AWS), hibrit bulut ortamlarında blok depolamayı sorunsuz bir şekilde yönetmek için yeni bir yazılım tanımlı depolama teklifi sunuyor.
HPE Alletra MP üzerine inşa edilen HPE GreenLake for Block Storage'ın yeni sürümü, 5,6PB'ye kadar NVMe kapasite ölçeklendirmesini ve Infosight AIOps çapraz yığın analitiğini destekleyerek iş yükü görünürlüğünü ve performansı artırıyor, daha yüksek kullanılabilirlik sağlıyor ve kaynak kullanımını optimize ediyor.
HPE Timeless Programı, HPE Alletra MP üzerinde blok depolamayı tercih eden müşteriler için toplam sahip olma maliyetini (TCO) düşüren, operasyonel çeviklik ve finansal esneklik sağlayan yeni yatırım koruması eşliğinde depolama sahipliği deneyimini dönüştürüyor.
HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition, artık HPE Alletra MP ve HPE SimpliVity Gen 11'i destekliyor.
HPE, 2023 yılında sektörün ilk modüler ölçeklenebilir blok depolamasını1 tek bir işletim sistemi üzerinde sunarak hibrit bulut depolamada devrim yarattı. Böylece hem küçük ve orta ölçekli işletmeleri hem de iş ve görev açısından kritik iş yükleri çalıştıran kurumsal müşterileri destekledi. HPE, işletmelerin bireysel depolama dizilerinin günlük yönetiminden operasyonel bulut modeli, yapay zeka odaklı otomasyon ve sorunsuz veri mobilitesi sunan birleşik veri yönetimi deneyimine geçmelerini sağlamak için platform tabanlı stratejisini genişletmeye devam ediyor.
HPE Depolama Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jim O'Dorisio, “Rakiplerimiz depolamayı hizmet olarak satmaya devam ederken, biz hibrit BT yönetimi ve veri depolamayı gerçek anlamda dönüştüren platform tabanlı bir yaklaşım sunuyoruz. HPE Alletra ve HPE GreenLake üzerindeki yeniliklerimizle, daha basit, daha uygun maliyetli BT ve depolama yönetiminde standartları belirlemeye devam ediyoruz” dedi.
AWS için yazılım tanımlı depolama ile sorunsuz veri ve uygulama mobilitesi
HPE GreenLake Block Storage for AWS’nin piyasaya sürülmesiyle HPE, yazılım tanımlı depolama yoluyla bulutta veri yönetimini ve iş yükü konumlandırmasını basitleştiriyor. HPE GreenLake Block Storage for AWS, değere daha hızlı ulaşma avantajı ve sağladığı kurumsal sınıfta esneklikle hibrit bulutta sorunsuz, birleşik depolama yönetimi deneyimi sunmak üzere tasarlandı.
Bu sayede işletmeler, küresel depolama ortamlarını tutarlı bir şekilde yönetip koruyabiliyor ve optimum performans ve maliyet için verilerini, iş yüklerini ve yedeklerini taşıyabiliyor. HPE GreenLake Block Storage for AWS, veri yönetiminin yanı sıra şirket içi ve genel bulut ortamlarında uygulama geliştirme ve yaygınlaştırmasını optimize etmek isteyen kuruluşlar için ideal bir çözüm sunuyor. Söz konusu yazılım tanımlı depolama teklifi ayrıca basit, uygun maliyetli hibrit bulut veri korumasına ve felaket kurtarma yeteneklerine sahip olarak geliyor.
HPE Timeless Programı işletmeleri yeni nesil inovasyona hazırlıyor
Yeni HPE Timeless Programı ile HPE, yeni yatırım koruması ve sorunsuz altyapı yaşam döngüsü yoluyla depolama sahipliği deneyimini dönüştürüyor. HPE Alletra MP üzerinde blok depolamayı seçen ve programa katılan müşteriler, abonelerini yenilediklerinde halihazırda kullandıkları denetleyiciyi yeni bir denetleyiciye hicbir kesinti yaşamadan yükseltmeye hak kazanacak.
Müşteriler, bir adet forklift yükseltmesinden kaçınarak depolama için TCO'da ortalama yüzde 30 tasarruf edebiliyor2. Yeni program HPE'nin yüzde 100 Veri Kullanılabilirliği Garantisini ve HPE StoreMore veri verimliliği garantilerini içeriyor3. Yeni HPE Timeless Programı, müşterilere veri kullanılabilirliği ve verimliliği için öngörülebilir, çok yıla yayılmış ekonomi ve garantili hizmet seviyeleri sağlıyor.
Opin Kerfi CTO'su Kristinn Elvar Arnarsson, şunları söylüyor: “Gerçek şu ki, birçok farklı üreticinin ürünlerinin bulunduğu veri merkezlerinin yönetimi karmaşık ve ölçeklendirilmesi zordur. Veri merkezlerimizi tek bir satıcıda birleştirmeyi düşündüğümüzde, bilgi işlem ve depolamanın ölçeklendirilmesini ve birleşik depolama yönetimini bir arada istiyorduk. Şimdi müşterilerimize geleceğe dönük inovasyonu nasıl sunabileceğimizi görmeleri için vitrindeki çözümümüz olarak HPE GreenLake for Block Storage with Alletra MP’ye sahibiz.”
Alletra MP, genişletilmiş yapay zeka odaklı zeka ve analitik ile yönetimi basitleştiriyor
HPE, Infosight ve OpsRamp ile AIOps destekli iş yükü yönetimi ve gözlemlenebilirliğinde tanınmış bir lider olarak konumlanıyor. HPE GreenLake platformuna tamamen entegre olan yeni çapraz yığın analitiği, kullanıcıların iş yükü performansını düşüren gecikme sorunlarından proaktif olarak kaçınmalarına yardımcı olmak için depolama yönetimini kolaylaştırıyor. HPE AIOps motoru ile kaynakların tam yığın korelasyonu, müşterilerin sanal makine, depolama, ağ, bilgi işlem ve bulut altyapısındaki kesintileri gözlemlemesi, tahmin etmesi ve azaltması sağlanıyor. Buna ek olarak, HPE Alletra MP müşterileri artık HPE Sürdürülebilirlik İçgörü Merkezi aracılığıyla enerji tüketimi ve karbon emisyonu eğilimlerini gözlemleyebilecek.
HPE Alletra MP artık orta seviye ekonomi eşliğinde görev açısından kritik işlerde esneklik sunarak, 16 adede kadar JBOF genişletme rafı desteğiyle 5,6PB'ye kadar ölçeklenerek daha önceki mevcut kapasiteyi ikiye katlıyor. Yeni gelişmiş yerleşik küresel koruma, gelişmiş veri koruması için üç sahalı replikasyonu destekliyor.
Zerto Cyber Resilience Vault, artık HPE Alletra Storage MP'yi entegre ederek müşterilere güvenli, değiştirilemez veri kopyaları sağlıyor ve bir siber saldırıdan sonra hızlı, dış müdahaleye kapalı kurtarma yetenekleri sağlıyor. Müşteriler, hizmet kesintisi veya ihlali durumunda hizmetleri hızla geri yüklemek için kullanılabilirliğe kavuşurken, en kritik uygulamalarını koruyabiliyor, denetleyebiliyor ve güvenli bir şekilde kasa içinde güvenceye alabiliyor.
Shawbrook Bank Limited Kurumsal Teknoloji Direktörü Alan Harper, “HPE GreenLake, hibrit bulut stratejimize mükemmel uyum sağlayarak önce bulut yaklaşımından öte buluta duyarlı olmamızı sağlıyor. HPE GreenLake for Block Storage, HPE 3PAR dizilerimizin yerini alacak doğru çözüm. Çünkü bize görev açısından kritik iş yüklerimiz için yüzde 100 veri kullanılabilirliğinin yanında veri ihtiyaçlarımız arttıkça performans ve kapasitemizi ölçeklendirme esnekliği sağlıyor.”
Yeni Özel Bulut çözümleri uç iş yüklerini optimize ediyor ve sanal makine mobilitesini basitleştiriyor
HPE Alletra Storage MP ve HPE SimpliVity Gen11 artık HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition ile birlikte sunuluyor. Bu çevik, self servis özel bulut, şirket içi ve genel bulut ortamlarında sanal makine (VM) yönetimini ve mobiliteyi basitleştiriyor.
HPE GreenLake for Private Cloud Business Edition, modern bir ayrıştırılmış hiper birleşik mimari sağlıyor. HPE Alletra MP için yeni destek, orta sınıf ekonomi ve yüzde 100 Veri Kullanılabilirliği Garantisi ile görev açısından kritik sanal makine iş yüklerini üzerine alıyor.
HPE ProLiant Gen11 sunucularını temel alan yeni HPE SimpliVity Gen11 desteği, müşterilerin yüzde 99,999 veri kullanılabilirliği ve yerleşik veri korumasıyla uç ve genel amaçlı VM'leri çalıştırmasına olanak tanır.
Bulunabilirlik
AWS için HPE GreenLake Blok Depolama Mayıs 2024'ün sonundan itibaren siparişe açılacak.
HPE Timess Program 2024’ün 3’üncü çeyreğinde satışa sunulacak.
HPE Alletra Storage MP veya HPE SimpliVity Gen11 seçenekli HPE Private Cloud Business Edition Temmuz ayında satışa sunulacak.
Ek Kaynaklar
Launch Webinar: Hybrid Cloud - Data Unleashed
Launch Blog
Launch Blog
Referanslar
1,2,3 HPE Substantiation
Hewlett Packard Enterprise Hakkında
Hewlett Packard Enterprise (NYSE: HPE), kurumların tüm verilerinden her yerde değer elde ederek sonuçları hızlandırmasına yardımcı olan uçtan buluta hizmet veren küresel bir platform şirketidir. Onlarca yıldır geleceği yeniden hayal etmek ve insanların yaşama ve çalışma biçimlerini geliştirmek için inovasyonlara imza atan HPE, müşterilerinin yeni iş modelleri geliştirmelerine, yeni yöntemlerle etkileşime geçmelerine ve operasyonel performanslarını artırmalarına destek olmaktadır. Tüm bulutlarda ve uçlarda tutarlı bir deneyim eşliğinde sunduğu Bulut Hizmetleri, Bilgi İşlem, Yüksek Performanslı Bilgi İşlem ve Yapay Zekâ, Akıllı Uç ve Yazılımı kapsayan benzersiz, açık ve akıllı teknolojik çözümleri hizmet olarak sunmaktadır. Daha fazla bilgi için www.hpe.com adresi ziyaret edilebilir.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Spotify, dünya çapında kadın sanatçıların çalışmalarını güçlendirerek müzikte cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla hayata geçirdiği global girişimi EQUAL’ın Türkiye’de ve dünyada 3’üncü yıl dönümünü kutluyor. 2021 yılından bu yana 31 milyar dinlenme sayısını aşan EQUAL çalma listeleri ile Spotify, müzik endüstrisindeki kadınların sesini yükseltmeyi, güçlendirmeyi ve kadın sanatçılara daha fazla fırsat yaratabilmeyi amaçlıyor. Bugüne kadar EQUAL Türkiye kapsamında 36 Türk kadın sanatçı ayın EQUAL elçisi oldu ve 200’den fazla kadın sanatçı, Spotify tarafından EQUAL Türkiye çalma listelerinde ağırlandı.
EQUAL Türkiye ile kadının sesi yükselmeye devam ediyor
Kadınların seslerini daha çok duyurabilmeleri ve daha çok kişinin onlardan ilham alabilmesini sağlamak amacıyla tasarlanan EQUAL, kadın sanatçıların sesine güç katmaya devam ediyor. Spotify tarafından yayınlanan veriler, Türkiye’de kadın sanatçıların artan başarısını ve gücünü bir kez daha ortaya koyuyor:
• EQUAL Türkiye’nin hayata geçtiği 2021 yılından bu yana Türkiye’deki kadın sanatçıların Spotify’daki dinlenme oranı yüzde 140 arttı.
• Türkiye’de kadın sanatçıların Spotify’ın editoryal çalma listelerindeki dinlenme sayısı 2023'te, 2022’ye kıyasla yüzde 36 artış gösterdi.
• 2023 yılı Türkiye Top 50 listesinde yer bulan kadın sanatçı sayısı 2021’den bu yana yüzde 110’un üzerinde artış gösterdi ki bu da kadın sanatçıların Top listelerdeki varlıklarını önemli derecede büyütmeye devam ettiğinin bir göstergesi.
• Kullanıcılar tarafından oluşturulan çalma listeleri içerisinde kadın sanatçıların dinleme oranlarında, 2022’den 2023’e yüzde 50’den fazla artış yaşandı.
• 2021’den bu yana Türkiye’de kadın sanatçıların, Türkiye dışında dinlenme oranları yüzde 130 gibi ciddi bir artış yakaladı.
Spotify’ın Güney Avrupa Bölgesi Sanatçı ve Yapım Şirketli İlişkileri Lideri Carla Armogida, konuyla ilgili olarak şunları ifade etti: “EQUAL’ın bu üç yılda hem dünyada hem de Türkiye’de başarmış olduklarıyla gurur duyuyoruz. Sunduğumuz hem editoryal destek hem pazarlama desteği hem de işbirlikleri sayesinde binlerce kadına Spotify platformu içerisinde ve dışında fırsatlar yarattık. Bugüne kadar tüm dünyada 1000’in üzerinde kadın sanatçıyı EQUAL elçisi olarak ağırladık. Ayrıca, EQUAL gibi global programları Türkiye’de hayata geçirmiş olmamız Spotify olarak Türkiye pazarına olan bağlılığımızın önemli bir göstergesi. EQUAL’ın Türkiye pazarında bu derece olumlu şekilde karşılanmış olmasından ve Türkiye’de kadın sanatçıların seslerini hem Türkiye’de hem de dünya çapında geniş kitlelere ulaştırmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”
Masterclass ile sanatçılara özel
Spotify’ın EQUAL Türkiye’nin 3’üncü yıl dönümünü kutlamak ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sanatçılar ve yapım şirketlerine özel bir Masterclass oturumu gerçekleştirmek üzere verdiği davete, Türkiye’nin önde gelen kadın sanatçıları ve müzik endüstrisinin önemli paydaşları katıldı. Davette ayrıca, Kara Gözünün Hasretinden adlı parçasıyla ilk defa Türkçe şarkıyla ayın global EQUAL elçisi seçilen popun ikonik ismi Nilüfer’in katılımıyla, Türkiye müzik sahnesinde kadın seslerin gücüne odaklanan bir panel gerçekleşti. İpek Atcan'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, pop müziğin etkili isimlerinden Nilüfer’in yansı sıra, Spotify’ın RADAR Türkiye programında yer alan sanatçı Paptircem ve müzik sahnesinde çeşitlilik ve yaratıcılığı güçlendirmeyi hedefleyen, ayrıca toplumsal cinsiyet eşitliğinin norm olduğu çok sesli bir dünyayı hayal eden bir sosyal girişim olan Kreşendo Kurucusu ve Direktörü Beril Sarıaltun da yer aldı.
EQUAL Türkiye’nin 3’üncü yıldönümü sebebiyle Spotify, 2023 yılının en çok dinlenen kadın sanatçılarını; kadın sanatçıların en çok dinlenen şarkılarını ve dünyada en çok dinlenen kadın sanatçıları açıkladı:
2023’te Türkiye’de en çok dinlenen kadın sanatçılar:
1. Sezen Aksu
2. Güneş
3. Melike Şahin
4. Simge
5. Hande Yener
6. Ebru Gündeş
7. Gülşen
8. Sertab Erener
9. İrem Derici
10. Zeynep Bastık
2023’te dünyada en çok dinlenen Türk kadın sanatçılar:
1. Simge
2. Sezen Aksu
3. Zeynep Bastık
4. İrem Derici
5. Güneş
6. Hande Yener
7. Derya Uluğ
8. Gülşen
9. Aleyna Tilki
10. Ebru Gündeş
2023’te en çok dinlenen kadın sanatçılara ait şarkılar:
1. Aşkın Olayım - Simge
2. NKBİ X YAPAMAM - Remix - Lvbel C5, Güneş
3. 24/7 - ALIZADE, BEGE
4. Yaz Gülü - İrem Derici
5. Diken Mi Gül Mü? -Sibel Can, Eypio
6. Feryat - Hadise
7. Diva Yorgun - Melike Şahin
8. Suçlarımdan Biri - Güneş
9. Zalim - Sezen Aksu
10. NKBİ - Güneş
Spotify Hakkında
Spotify’ın misyonu, bir milyon sanatçıya sanatlarıyla hayatlarını sürdürme; milyarlarca müzik severe sanattan keyif ve ilham alma fırsatı vererek insan yaratıcılığının potansiyelini ortaya çıkarmak. Spotify, 2008’de kurulduğu günden bu yana, müzik dinleme alışkanlıklarını sonsuza dek değiştirdi. Podcast yayınına geçişiyle birlikte Spotify, endüstriye yenilik ve yeni nesil bir dinleyici kitlesini de getirdi. 2022’de audiobook’ların da platforma eklenmesiyle birlikte büyümeyi hedefine koymuş yeni nesil audio pazarına da giriş yaptı.
Bugün, Spotify’da her zamankinden daha fazla dinleyici 100 milyonun üzerinde şarkıyı, 6 milyon podcast’i ve 350 binden fazla audiobook’u keşfediyor, yönetiyor ve keyfini çıkarıyor. Spotify bugün, 180’in üzerinde pazarda 239 milyonu Premium abone olmak üzere 615 milyondan fazla kullanıcı sayısı ile dünyanın en popüler dijital müzik hizmet platformudur.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.