Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Türkiye'nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, bu yıl 23'üncü kez düzenlenen perakende sektörünün en büyük buluşması Perakende Günleri'nde yerini aldı. B2B toplantıları ile perakende sektörü için bilgi ve deneyimin aktarıldığı, yeni iş birliği adımlarının atıldığı etkinlikte Arzum, yenilikçi ürünü OKKA Rich Moka Pot ile ilgi odağı oldu. Katılımcılar, moka ve Türk kahvesi gibi geleneksel lezzetlerin yanı sıra karıştırıcılı cezvesi sayesinde pek çok farklı içecek hazırlayan OKKA Rich Moka Pot ile hazırlanan birçok ikramın tadına vardı.
 
"Arzum'u sektörün evrimine nasıl hazırlamamız gerektiği hakkında ciddi öngörüler aldık"
Arzum Ticaretten Sorumlu Genel Müdürü Serhan Giray, "Perakende Günleri, iş ve dünyasının en önemli etkinlikleri arasında yer alıyor ve Arzum olarak düzenli olarak katılmaya özen gösteriyoruz. Sektör profesyonelleri ile yeni bağlantılar ve uluslararası iş birlikleri edinme adına son derece kıymet verdiğimiz bu etkinlik ayrıca Arzum'un sunduğu ürün deneyimini de yaşatmak adına oldukça iyi bir fırsat. 2 gün boyunca birçok yeni ürünümüzü olası iş ortaklarımızla tanıştırdık. Yurt dışından gelen birçok perakende liderine Arzum'un arkasında nasıl bir ekip, ruh ve inovasyon olduğunu anlattık. Yine bir araya geldiğimiz sektör oyuncularının taleplerini, ürün ve hizmetlerdeki beklentilerini dinledik. Birçok kategorideki değişen dinamiklerini, beklentilerin nabzını tuttuk. Sektörün ne yöne evirileceği hakkında fikir sahibi olduk. En önemlisi de Arzum'u sektörün evrimine nasıl hazırlamamız gerektiği hakkında ciddi öngörüler aldık" dedi.
 
Arzum Elektrikli Ev Aletleri Hakkında:
Türkiye'nin önde gelen elektrikli ev aletleri markası Arzum, 57 yıllık sektör birikimiyle 'Sen dokunursun değişir dünya' mottosuyla tasarladığı ürünleriyle, güvenilir ve yenilikçi bir marka. Türkiye ve dünyada, gıda hazırlama, pişirme ve kızartma, sıcak içecek hazırlama, temizlik, kişisel bakım, ütü olmak üzere 6 farklı ürün kategorisinde 650 ürünüyle milyonlarca kişiye satış gerçekleştiriyor. Türkiye'de ilklere imza atarak küçük ev aletleri sektörüne yön veren Arzum, tasarım ve inovasyonu vazgeçilmezi olarak görüyor. Bu vizyon ile, ulusal ve uluslararası birçok yarışmada prestijli ödüllerin sahibi olan Arzum aynı zamanda Arzum OKKA markasıyla Türk kahvesi kültürünün dünyaya yayılımını da misyon edindi. Doğrudan fincana servis, közde pişirilme ve kendi kendini yıkayabilme özellikleriyle dünyanın her yerinde ideal lezzetler sunan Arzum OKKA'lar, Türk kahvesinin globalleşme serüvenine makineli çözüm oldu. 2019'un ilk yarısında Ducati birlikteliği ile ses getiren, tasarım ve performansın buluştuğu bakım serisi Ducati by Arzum ile erkeklerin kişisel bakımında da vazgeçilmez olan Arzum, bu pazarda büyümek için çalışmalarını sürdürüyor. 2020'nin son aylarında gerçekleşen ve rekor talep gören halka arz ile gücüne güç katan Arzum, dünya markası olma hedefiyle yeni başarılara imza atma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
  
 Artan fiyat baskısı, patent sürelerinin dolması ve yükselen AR-GE maliyetleriyle karşı karşıya kalan yaşam bilimleri CEO'ları, önümüzdeki üç yıl içinde daha yavaş bir büyüme bekliyor. KPMG'nin "2023 CEO Görünümü" araştırmasına dayanan "Yaşam Bilimleri CEO Görünümü" raporu, sektördeki CEO'ların daha güçlü bir dijital temelle desteklenen üretken yapay zekâ gibi yeni teknolojileri kullanarak büyümelerini hızlandırma fırsatlarını araştırdıklarını ortaya koyuyor. Aynı zamanda, sektörde birleşme ve satın almalara yönelik iştah güçlü kalmaya devam ediyor ve birçok CEO, piyasalar istikrara kavuştuğunda stratejik anlaşmalar yapacaklarını söylüyor.
 
Fiyat baskısı arttıkça ve yeni ilaçlar sunmanın maliyeti yükseldikçe yaşam bilimleri CEO'ları da giderek artan karmaşık zorluklar listesiyle karşı karşıya kalıyor. Ancak ufukta yapay zekâ, hassas tıp, dijitalleşme gibi önemli fırsatlar da bulunuyor. Raporda yaşam bilimleri kuruluşlarının bu fırsatlardan yararlanmaya hazır olup olmadığı sorusuna yanıt aranıyor.
 
Yanıt için dünya genelinde ilaç ve sağlık şirketlerinin de dâhil olduğu yaşam bilimleri sektöründe görev yapan 118 CEO'nun katılımı ile bir anket yapılarak karşılaştıkları riskler ve zorluklar, önümüzdeki üç yıla ilişkin beklentileri ve işletmelerini ileriye taşıyan fırsatlar soruldu. Ankete katılanların yüzde 54'ü ilaç şirketlerini temsil ederken yüzde 67'si 1 milyar dolar veya daha fazla gelire sahip şirketlerde görev yapanlar oldu. Anketten ortaya çıkan önemli sonuçlardan bazıları şunlar oldu:
" Yaşam bilimleri CEO'larının çoğunluğu önümüzdeki üç yıl içinde zayıf bir büyüme bekliyor. Katılımcıların yüzde 56'sı yıllık yüzde 2,5'ten daha düşük bir büyüme beklediklerini söylüyor. Fiyat baskısı ve patent sürelerinin dolması beklentileri etkilemekle birlikte, gelecek vaat eden yeni gen tedavilerinin ve diğer hassas ilaçların yüksek maliyetinin bu tedavi ve ilaçların belirli pazarlarda kullanımını sınırlayabileceğinin farkına varılmasının da tahminlerde etkili olduğunu düşünülüyor.
" Yaşam bilimleri CEO'ları tedarik zinciri kesintileri ve ticaret düzenlemeleri konusunda endişeli. Tedarik zincirinin bozulması, yaşam bilimleri CEO'ları tarafından en önemli risk olarak gösteriliyor. Katılımcıların dörtte üçünden fazlası, ticaret düzenlemelerinin önümüzdeki üç yıl içinde kuruluşları üzerinde büyük etkileri olmasını bekliyor. Yaşam bilimleri CEO'ları, ayrıca jeopolitik gerilim arttıkça tedarik zinciri riskleri konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.
" Kârlılığı ve çevikliği artırmak için yapay zekâya ve gelişmekte olan teknolojilere bakıyorlar. Yaşam bilimleri CEO'larının yüzde 62'si, üretken yapay zekânın kuruluşları için en önemli yatırım önceliği olduğunu söylüyor. Yine de yüzde 53'ü yeni teknolojinin etik yönleri konusunda endişeli olduklarını ifade ediyor.
" Gelecekteki büyüme, sektör genelinde dijitalleşme ve bağlanabilirlik ile sağlanacak. Yaşam bilimleri CEO'ları, iş gücü yeteneklerini geliştirmek yerine yeni teknolojilere daha fazla sermaye yatırımı yapacaklarını söylüyor. Birleşme ve satın almalar önemli bir faktör olmaya devam edecek, ancak CEO'lar piyasa koşullarının istikrara kavuştuğunu ve finansman maliyetinin düştüğünü görmek istiyor.
" Halkın güveni önemli bir öncelik olmaya devam ediyor ve CEO'lar kendi yeteneklerini geliştirmeye çalışıyor. Yaşam bilimleri kuruluşları sağlık, sosyal ve toplumsal programlara yatırım yapma konusunda uzun bir geçmişe sahip. Ancak katılımcıların sadece yüzde 70'i bu alanlarda doğru raporlama kabiliyetlerine sahip olduklarından emin. Ayrıca sadece yüzde 67'si ESG'nin (çevresel, sosyal, yönetişim) bir değer yaratma aracı olarak işletmeye tam olarak entegre edildiğini söylüyor.
 
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Sağlık ve İlaç Sektörü Lideri Başak Diclehan, "Yaşam bilimleri sektörü, çok çeşitli yeniliklerin uzun vadeli büyümeyi mümkün kılacağı ilginç bir dönemden geçiyor. Ancak aynı zamanda ABD'de sıkılaşan düzenleyici ortam, daha zorlu risk sermayesi piyasası ve jeopolitik gerilimler, ters rüzgârların esmesine de neden oluyor. Bu engeller, yeni inovasyonların başarıya ve optimum değere ulaşmasını zorlaştıracaktır. Bu koşullar, hem yeni inovasyonların ticari hale gelmesine hem de mevcut ticari ürünlerin korunmasına yardımcı olan desteklerin zorluklarla karşılaştığı bir ekosistem tablosu çiziyor. Sektörde inovasyon olsa da büyüme makro düzeydeki sorunlar nedeniyle engelleniyor." ifadelerini kullandı.

USD/TRY: Yurtdışında geçen hafta cuma günü ABD'de PCE deflatörü aylık bazda %+0,3 seviyesinde, yıllık bazda da %+2,7 seviyesinde kaydedildi. Çekirdek PCE deflatörün artış hızı aylık bazda %+0,2 seviyesinde, yıllık bazda %+2,8 seviyesinde gerçekleşti. PCE verisinin normalleşme sinyali vermesi ve ilk çeyrek büyümesinin aşağı yönlü revizesi sonrası Dolar Endeksinde (DXY) geri çekilme gözlenirken ABD 10 yıllık tahvil getirileri ise %4,50 seviyesine kadar gerilemiş durumda. Veri yoğun geçecek bu hafta, Fed'in önümüzdeki hafta yapacağı faiz toplantısı öncesinde yol gösterici olabilir. Bugün ABD'de imalat PMI ve cuma günü tarım dışı istihdam verisi piyasalarda volatilite yaratabilir. Yurt içinde ise bu sabah TÜFE aylık bazda %3,37, yıllık bazda ise %75,45 seviyesinde açıklandı. Beklenti ise enflasyonun aylık %3,04 yıllık ise %74,89 olarak açıklanması yönündeydi. Veri sonrası açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ''En kötüsü geride kaldı. Geçmiş 12 ayın birikimli etkilerini içeren yıllık enflasyonda en yüksek seviyeyi bu ay gördük. Enflasyonda kalıcı düşüş haziranda başlayacak. Yıllık enflasyon yüksek ihtimalle üçüncü çeyrek sonunda %50'nin altına gerileyecek'' açıklamasında bulundu. Haftanın geri kalanında ise yurtiçinde birincil bir öneme sahip makro veri bulunmamakta. Kur tarafında ise TL tarafındaki olumlu hava sayesinde kur tarafında 32,20 seviyelerindeki yatay hareketin devamlılığı takip edilebilir.

 

EUR/USD: ABD'de cuma günü Fed'in özellikle aylık bazdaki fiyat gelişmelerinin seyri kapsamında takip ettiği PCE deflatör nisan ayı verileri beklentilerle uyumlu olarak gerçekleşirken, Fed'den bu yıla ilişkin faiz indirim beklentilerini güçlendirerek risk iştahını artırdı. Avrupa tarafında, ECB'nin para politikasına yön veren verilerden Euro Bölgesi'nde mayıs ayına ilişkin öncü TÜFE verisi beklentilerle uyumlu olarak yıllık %2,6, aylık %0,2 açıklandı. Bu hafta veri takvimine bakıldığında, ABD'de ekonomik faaliyetin son görünümüne ilişkin sinyal verecek olan mayıs ayı S&P Global imalat ve hizmet sektörleri nihai PMI verileri bugün takip edilecek. Öte yandan, Fed'in para politikasına yön vermesi açısından istihdam piyasası verileri hafta boyunca izlenecek. Avrupa tarafında ise, piyasaların odak noktasında perşembe günü ECB'nin faiz kararı ve ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması olacak. ECB'nin 25 baz puanlık faiz indirimine kesin gözüyle bakılıyor. Paritede teknik seviyelere bakıldığında 1,0885 direnç - 1,0825 destek seviyeleri arasında bant hareketi görülebilir.

 

XAU/USD: Geçtiğimiz hafta 2.321-2.364 aralığında işlem gören Ons Altın, haftayı %0,3 geri çekilmeyle 2.327 seviyesinde tamamladı. Fed yetkililerinden gelen açıklamalarla baskı altında kalan değerli maden geri çekilmeyi sürdürdü. Cuma günü açıklanan kişisel harcamaların aylık artış hızı ise tüketim talebinin zayıfladığına işaret etti. Ek olarak, yatırımcıların faiz indirimine yönelik beklentisi kuvvetlendi. Öte yandan bu hafta veri gündeminde, ABD hizmet sektörü PMI verisi takip edilecek. Teknik olarak, 2.288 seviyesi destek olarak öne çıkarken, 2.340-2.355 seviyeleri sıralı dirençler konumunda.


Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr

                                   ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 QNB Finansbank değişen dünya koşulları ve iş dünyasındaki yenilikler çerçevesinde yol haritasındaki değişimleri yeni kurum kültürünü yayınlayarak duyurdu. QNB Finansbank bu süreçte, hem çalışanlar, hem müşteriler hem de diğer paydaşlar için o kurumla çalışmanın anlamını tanımlayan varoluş amacını 'Beklenenin ötesine geçeriz. Kalıcı değer yaratırız' olarak belirledi.

QNB Finansbank, bir organizasyonun değerleri, inançları, normları ve iş yapış şekillerini belirleyen temel unsurlardan biri olan kurum kültürü rehberini hazırlarken, kendi kurum içi iş yapış biçimleriyle ve stratejileriyle paralel bir içerik oluşturmayı hedefledi.
Banka kurum kültürünü gözden geçirip yenilerken iş birliği ve katılımcılığı esas alarak, çalışanların görüşleri ve önerileri doğrultusunda çalışmaları şekillendirdi. Bu kapsamda QNB Finansbank anket çalışmaları, atölye çalışmaları, bire bir görüşmeler ve mevcut süreçlerin incelenmesine yönelik iş birlikleri ile kültürün yapısını çalışanlarıyla birlikte hazırladı.
Önce insan, güven, adaptasyon, öncü olmak ve birlikte gelişim değerlerinin ön planda tutulduğu ve vizyonlarıyla uyumlu stratejilerin hayata geçirilmesini hedefleyen kurum kültürü çalışması, QNB Finansbank çalışanlarının motivasyonunu artırmayı ve kurumsal hedeflere ulaşmayı kolaylaştırmayı da amaçlıyor.
QNB Finansbank İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar, yenilenen kurum kültürleri hakkında yaptığı açıklamalarda şu sözlere yer verdi:
"Son yıllarda ülkemizde ve dünyada yaşanan krizler, pandemi, deprem gibi gündemler bize zaten kültürümüzde var olan insan odaklılığın önemini bir kez daha hatırlattı. QNB Finansbank olarak sektörümüzden doğan sorumluluğumuzla bu anlamda öncü rol üstlendik ve beklenenin ötesine geçmeyi hedefleyerek farkındalık yaratmayı amaçladık. Kurum kültürümüzü revize ederek 'Önce İnsan', güven, adaptasyon, öncü olmak, adaptasyon dedik ve birlikte gelişimin önemini vurguladık. Çalışanlarımızın fikirlerini alarak ortaya çıkarttığımız yeni kurum kültürümüzün, bankamızın başarı hikayesini daha da ileriye taşıyacağına ve sürdürülebilir bir büyüme sağlayacağına olan inancımız tam."

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İngiltere merkezli sigorta brokeri Howden tarafından üçüncü kez hazırlanan siber risklerle ilgili rapora göre, siber riskler büyümede yeni bir eşiğin aşılmak üzere olduğu kaydedildi. 2023'ün ilk yarısında fidye yazılımlarının 2022'ye go¨re yaklas¸ık yüzde 50 arttığı belirtilirken, siber riskler sigortası fiyatlarında ise du¨şüş yaşandığı kaydedildi.
 
Sigorta sektöründe 100 ülkeye hizmet veren Howden, yeni bir siber riskler raporu yayınladı. Bu yıl üçüncüsü yayınlanan raporda, özellikle pandemiyle birlikte önemi artan siber riskler sigortasında yeni bir büyüme ivmesi yakalanabileceği belirtildi. 2023'ün ilk yarısında fidye yazılımlarının 2022'ye go¨re yaklas¸ık yüzde 50 arttığı kaydedilirken, siber riskler sigortası fiyatlarında ise 2023 yılında görülen du¨şüşe dikkat çekildi. Raporun ayrıntılarına ilişkin yapılan değerlendirmede, son dönemde yaşanan jeopolitik sorunların da etkisiyle siber riskler sigortasının hiç olmadığı kadar önemli hale geldiğini belirten Howden Türkiye Başkanı ve Bölge CEO’su Atınç Yılmaz, “Siber riskler sigortası alanında son dönemde pazarda önemli bir yükselişe şahit olduk. Dijitalleşmeyle birlikte süreçlerin ve bilgilerin kullanımı ve depolama ihtiyacı artarken, siber saldırıların sayısında da yükseliş görüyoruz. Hem ekonomiyi hem de jeopolitik süreçleri ilgilendiren alanlarda siber saldırılarda görülen artış, daha kontrollü ve güçlü bir risk yönetimi gereğini de beraberinde getiriyor. Howden olarak önümüzdeki dönemde odaklanacağımız konuların başında siber riskler sigortası gelecek. Bu anlamda tüm sektörün kaydedilen ilerlemelere ek olarak küresel ihtiyacı karşılamak adına çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmesi gerekiyor.” diye konuştu.
 
ÖNGÖRÜLEMEZLİK SİBER RİSKLER SİGORTASINDA GELİŞMELERİ HIZLANDIRACAK
 
Rapora göre, siber riskler sigortasının tüm ülkelerdeki müşterileri yakından ilgilendirdiği belirtilirken, yaygın tehdit ortamında görülen o¨ngo¨ru¨lemezliğin bu alandaki gelişmeleri hızlandırabileceği kaydedildi. Du¨nyanın farklı bo¨lgelerinde faaliyetini sürdüren pek çok kurum için siber saldırıların o¨nde gelen risklerden biri olarak ön planda olduğu ifade edilirken; pandemiyle birlikte dijitalleşmede görülen gelişmeler, fidye yazılımlarındaki artıs¸ ve son zamanlarda yaşanan savas¸larla birlikte s¸irketlerin ve sigortacıların kars¸ılas¸tıgˆı sorunların risk algısını güçlendirdiği değerlendirmesi yapıldı. Raporda öne çıkan diğer analizler ise şöyle oldu: “2023'u¨n ilk yarısında s¸imdiye kadar yeniden yu¨kselis¸e gec¸en fidye yazılımı etkinligˆine kayıp ya da tazminat taleplerinde bir artıs¸ es¸lik etmedi. Sigortalama sonuc¸larında go¨ru¨len iyiles¸me, programların sabit kalması ve hatta du¨s¸u¨s¸lerle yenilenmesiyle sigorta alıcıları ic¸in olumlu sonuc¸lar dogˆurdu.”
 
Hakkımızda:
İngiltere merkezli Howden Group Holdings'in sigorta brokerlik kolu olan Howden, 100’ün üzerinde ülkede 16 bin çalışanıyla faaliyet gösteriyor. 38 milyar dolarlık prim yönetimi gerçekleştiren şirket, global olarak dünyanın en büyük sigorta brokerlerinden biri konumunda bulunuyor.
 
Globalden aldığı deneyimlerini yerel işleyişin üzerine ekleyen Howden Türkiye, ülkemizin sigorta sektörü için katma değer oluşturan çalışmalar gerçekleştiriyor. Önce insan mottosuyla yol alan şirket, alanında uzman 200’ün üzerinde bir ekip ile müşterilerine yaratıcı çözümler getiren uzun vadeli iş birlikleri sunuyor.
 
Türkiye’de brokerlik sektöründe lider oyunculardan biri olarak; Howden ACP markası ile Sigorta Brokerlik alanında, Howden RE markası ile de Reasürans ve Özel Spesifik Riskler Brokerlik alanında çalışmalarına devam eden Howden Türkiye’nin; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep ve Konya olmak üzere 6 ofisi bulunuyor.
 
Daha fazla bilgi için https://www.howdengroup.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

İçişleri Bakanlığı tarafınran yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hakkâri Belediye Başkanı Mehmet Sıddık AKIŞ’ın İçişleri Bakanlığınca Görevden Uzaklaştırılmasına Dair Basın Açıklaması

Hakkâri Belediye Başkanı Mehmet Sıddık AKIŞ’ın;
1. PKK/KCK yapılanmasında üst düzey görev aldığı, örgüt adına sözde sorgulamalar yapıp sözde vergi topladığı, yasadışı yürüyüş, terörist cenazesi gibi eylemleri organize ederek eylemlere katılım sağlamak amacıyla halka ve esnafa baskı yaptığı, kepenk kapatmaya karşı çıkan esnafı PKK terör örgütü adına tehdit ettiği,
2. PKK Bölücü Terör Örgütü’nün mahalle komisyonlarında da yer aldığı ve aynı zamanda sorumlusu olduğu, kırsalla irtibatını sürdürdüğü, küçük yaştaki çocukları ideolojik söylemlerle kandırarak örgüte katılımını sağladığı, Hakkâri merkezinde yardım ve yataklık faaliyetlerini sürdürdüğü, örgütün kırsal alanından merkeze eylem amaçlı gelen teröristleri evinde barındırdığı,
3. PKK Terör Örgütü’nün kırsal alanındaki kamplarına giderek orada üst düzey örgüt mensuplarıyla görüştüğü, Hakkâri merkezinde örgüt karşıtı olan vatandaşları sözde vergi adı altında haraca bağladığı ve örgütten aldığı talimatlarla vatandaşları tehdit ettiği ve
Bu kapsamda Mehmet Sıddık AKIŞ hakkında;
1. Silahlı Terör Örgütünü Yönetmek, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak ve Örgüt Propagandası yapmak suçlarından Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2014/173 esas sayılı dava dosyası bulunduğu ve yargılamanın devam ettiği,
2. Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçundan hakkında Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan ve halen devam eden soruşturma olduğu ve bu soruşturma kapsamında göz altına alındığı,
Belirtilen bu nedenlerle;
Mehmet Sıddık AKIŞ’ın Anayasa’nın 127’inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı’nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46’ıncı maddeleri uyarınca Hakkâri Valisi Ali Çelik, Hakkâri Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Hedef Holding iştiraklerinden Hedef Yatırım Bankası’nda üst düzey atama gerçekleşti. 26 yıllık tecrübeye dayanan, yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan Hedef Yatırım Bankası’nın Genel Müdürlüğüne Aziz Ferit Eraslan getirildi.

Hedef Yatırım Bankası Genel Müdürü olarak göreve başlayan Aziz Ferit Eraslan, 1991 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olmasının ardından 9 ay süreyle Ziraat Bankası Bankacılık Okulu’nda eğitim aldı. Yüksek Lisansını ise Bankalar Birliği ve British Council Chevining Bursu ile 1997’de İskoçya’nın Stirling Üniversitesi’nde Bankacılık ve Finans alanında tamamladı. 1992-2000 yılları arasında Türkiye İş Bankası Teftiş Kurulunda görev alan Eraslan sonrasında Bankanın Muhasebe Müdürlüğü bünyesindeki Konsolidasyon ve Yatırımcı İlişkileri Gruplarında sırasıyla Müdür Yardımcısı ve Gurup Müdürü olarak görev yaptıktan sonra, 2007 yılında aynı departmana Müdür olarak atandı. Ferit Eraslan 2007-2012 yılları arasında Müdür olarak görev yaptığı Muhasebe Departmanındaki hizmet süresi içerisinde; 2004-2006 yılları arasında İş Faktoring’te Yönetim Kurulu Denetçisi, 2007-2008 yıllarında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda Yönetim Kurulu Denetçisi görevini üstlenirken, 2009-2011 döneminde Anadolu Sigorta’da, 2011-2012 yıllarında ise Isbank AG Deutschland’da Yönetim Kurulu Üyesi görevlerini yerine getirdi.
2013 yılında Rusya merkezli CJSC ISBANK’ta Genel Müdürlük görevine getirilen Eraslan, 2015-2020 döneminde Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda İç Sistemlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, 2020-2023 yıllarında ise aynı kurumda Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevlerini üstlendi. 1969 yılında İstanbul’da doğan A. Ferit Eraslan ileri derecede İngilizce ve başlangıç seviyesinde Rusça bilmektedir.
Hedef Yatırım Bankası Hakkında:
Hedef Yatırım Bankası, 1996 yılından beri Türkiye'nin önde gelen yatırım gruplarından biri olan ve 2011 yılında kurulan Hedef Holding kuruluşudur. 2023 yılında 500 milyon TL sermaye ile kurulan Hedef Yatırım Bankası, Kurumsal ve Ticari Bankacılık müşterilerine kurumsal krediler, ticaret finansmanı, proje finansmanı, leasing, kamu özel sektör iş birliği projeleri, satın alma ve birleşmeler, kurumsal finansman, işletme sermayesi finansmanı, altın bankacılığı, satın alma finansmanı ile sermaye piyasaları ürünleri konularında hizmet sunuyor.