Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Demir Export tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Success of Mine (SOM) etkinliği, 21 Mayıs'ta Ankara'da gerçekleştirildi. Demir Export liderleri ile madencilik sektörünün genç yeteneklerini buluşturan etkinlikte; hem sektörün sürdürülebilirliği ve büyümesi adına önemli bir adım atıldı hem de gençlere kariyer yolculukları için yeni bir perspektif kazandırıldı.
Madencilik mesleğine gönül vermiş gençler, Demir Export'un Success of Mine (SOM) etkinliğinde bir araya geldi. Maden mühendisliği bölümü öğrencileri ile sektöre yeni adım atan genç profesyonellerin katılımıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlik, 21 Mayıs 2024 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi.
Demir Export'un Success of Mine (SOM) etkinliği kapsamında; Demir Export liderleri genç profesyonellere deneyimlerini aktarırken, sektöre yönelik birbirinden zengin içeriklere sahip sunumlarla gençlerin kariyer gelişimlerine rehberlik etti. Etkinlikte, oyun tabanlı öğrenme platformu olan Kahoot aracılığıyla katılımcılara Demir Export'la ilgili sorulardan oluşan bir yarışma da düzenlenerek kazananlar ödüllendirildi.
Demir Export'un geçtiğimiz sene şirkette başlattığı ve bu yıl yaygınlaştırdığı çevik (agile) dönüşüm ve yönetim felsefesi bu buluşmanın gündem başlıklarından biri olarak gençlerle paylaşıldı. Çevik yönetimin organizasyonlara benimsetmeye çalıştığı 'takım çalışması'nı konu alan bir uygulamanın da katılımcılarla birlikte gerçekleştirildiği etkinlik, genç profesyonellere heyecanlı bir deneyim sundu.
Sektörün genç yeteneklerinin sektör ve Demir Export ile ilgili merak ettiği konuların da soru cevap bölümünde ele alındığı etkinlik, öğrencilere hediye takdimi ve hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Anadolu Hayat Emeklilik, 2023 yılını en üst iki kategoride tamamlayan acenteleriyle her yıl gerçekleştirdiği düzenli buluşmalarına, bu yıl İstanbul-Büyükada’da ve Mardin’de devam etti. Şirketin Büyükada buluşmasına 20 acente temsilcisi katılırken, Mardin organizasyonunda ise 37 acente temsilcisi bir araya geldi. Her iki buluşmaya, Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Murat Atalay, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Altınsoy ve Acenteler Müdürü Akay Ertit de katıldı. 3 Mayıs tarihinde Büyükada’nın tarihinin keşfedildiği gezi ve adanın ikonik adreslerindeki keyifli öğle ve akşam yemekleriyle sosyal bir atmosferde gerçekleşen buluşmada, acenteler arasındaki iletişimin gücü pekiştirildi. 24-26 Mayıs tarihleri arasında Mardin organizasyonunda ise şehrin tarihi ve kültürel mirasları rehber eşliğinde ziyaret edildi. Bu buluşmalarda birbirleriyle fikir alışverişinde bulunan acente temsilcileri, acente faaliyetlerine katkı sağlayabilecek önerilerini de paylaştı.
Anadolu Hayat Emeklilik’in 1990 yılından bu yana süren faaliyetlerindeki başarısında acentelerin çok önemli bir payı olduğuna işaret eden Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Murat Atalay, “Anadolu Hayat Emeklilik ailemizin değerli üyeleri olarak gördüğümüz acentelerimiz ile buluşmalarımıza oldukça önem veriyoruz. Bu buluşmalar sayesinde keyifli bir sosyal ortam yaratmanın yanı sıra, ortak çalışmalarımız hakkında da çokça istişare yapma imkânı buluyoruz. Bu buluşmaların Acentelerimizin birbirleriyle kurduğu iletişimi pekiştirerek iş ortaklarımızın arasındaki sinerjinin artmasına vesile olmasından dolayı mutluluk duyuyoruz. Şirketimizin başarılarında kıymetli katkıları bulunan tüm acentelerimize teşekkürlerimizi sunuyor, önümüzdeki dönemlerde de iletişimimize katkı sağlayacak yeni organizasyonlarda buluşmayı diliyoruz” diye konuştu.
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Altınsoy ise acenteleri ile bir araya gelmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını belirterek şöyle devam etti: “Şirketimizin 34 yıllık deneyimi ve bu süreçteki başarılarında en önemli iş ortaklarımızdan olan acentelerimizin katkısı büyük. Acentelerimizle her buluşmamızda şirketimizin ne kadar büyük bir aileye sahip olduğunu görüyoruz. Yoğun tempolu iş süreçlerimizde kısa ve verimli molalar vermeye çalıştığımız bu sosyal buluşmalar sayesinde ise birbirimize daha yakın durarak, iletişimimizi güçlendirdiğimize inanıyoruz.”
Anadolu Hayat Emeklilik Hakkında:
Bireysel emeklilik ve hayat sigortaları alanlarında hizmet sunan Anadolu Hayat Emeklilik, 1990 yılında “Türkiye’nin ilk hayat sigortası şirketi” olarak kuruldu. Halka açık ilk emeklilik şirketi olan Anadolu Hayat Emeklilik; otomatik katılım branşında özel emeklilik şirketleri arasında en büyük fon yaratan şirket olma özelliğini taşıyor. Bireysel emeklilik ile otomatik katılım kapsamında sayısı 3 milyona yaklaşan katılımcıya hizmet veren Anadolu Hayat Emeklilik, gönüllü BES katılımcı sayısında da özel şirketler arasında lider konumda bulunuyor. Genel Müdürlüğü İstanbul'da bulunan şirketin; İstanbul’da 3, Ankara’da 2, Adana, Bursa, İzmir, Antalya, Kocaeli, Trabzon ve Diyarbakır’da birer olmak üzere toplam 12 Bölge Satış Müdürlüğü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ise şubesi bulunuyor. Anadolu Hayat Emeklilik; 468’i satış ekibi olmak üzere 1.057 çalışanı, 391 özel acentesi ve 1.086 Türkiye İş Bankası ile 7 Türk Bankası şubesi ve 71 broker aracılığıyla hizmet sunuyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
MMACADEMY'nin İlk Kez Düzenlediği Çevrimiçi Etkinliklere Büyük İlgi
MMA Türkiye'nin Eğitim ve Gelişim Atağı
MMA Türkiye ve MMA MEA'nın pazarlamaya nitelikli insan gücü yetiştirme vizyonuyla hayata geçirdikleri MMACADEMY programının ilk çevrimiçi etkinlikleri büyük bir başarıyla tamamlandı.
Program kapsamında, pazarlama dünyasının en merak edilen konularından olan GEN AI ve çerezsiz dünya üzerine düzenlenen eğitimler ve webinarlar, katılımcılardan yoğun ilgi gördü.
MMA Türkiye Üyelerine Özel, Ücretsiz Çevrimiçi Eğitim: "PAZARLAMADA GEN AI"
15 Mayıs'ta gerçekleşen ilk etkinlik, MMA Türkiye üyelerine özel düzenlenen "Pazarlamada GEN AI" başlıklıçevrimiçi ücretsiz eğitim oldu. Üyelerimizden büyük ilgi gören bu eğitim, yapay zekanın pazarlama alanında nasıl etkilibir araç olarak kullanılabileceğini keşfetmek amacıyla Think with Data ile birlikte tasarlandı ve hayata geçti. Yine, Think with Data'nın değerli eğtmenleri Nazlı Yırcalı, KayaAykut ve Yavuz Feyzioğlu'nun rehberliğinde gerçekleşeneğitim ile pazarlama dünyası profesyonelleri yapay zekanın temel prensiplerinden, pratik kullanım stratejilerine kadargeniş bir yelpazede bilgiler edindi.
MMACADEMY'nin ilk Webinarı: ''ÇEREZSİZ DÜNYA İLE PAZARLAMADA NELER DEĞİŞECEK?"
22Mayıs'ta MMACADEMY tarafından düzenlenen "Çerezsiz Dünya Webinarı", pazarlama dünyasında köklüdeğişiklikler yaratan çerezsiz dünyaya geçiş sürecine odaklandı. Geleneksel yaklaşımların yerini yenilikçi ve gizlilikodaklı yöntemlere bıraktığıbu yeni dönemde, pazarlama stratejilerimizin nasıl evrileceği tartışıldı."Bu dönüşümpazarlama dünyasını nasıl etkileyecek?", "Sektör olarak bu yeni düzene nasıl uyum sağlayacağız?" sorularının cevabını,MMA Türkiye'yi takip edenler, MMACADEMY'nin sunduğu?"Çerezsiz Dünya Webinarı"nda buldu.?Webinarı200'den fazla kişi takip etti.
NEOHUB Stratejik Büyüme Lideri Rıza Doruk Ercan, HEYBOOSTER CEO ve Kurucu Ortağı Şahin Seçil, EFİLLİ CEO ve Kurucu OrtağıŞefik Yunus Özcan ve MMA Türkiye Genel Sekreteri ve Baysal Sezgin Hukuk Kurucusu Av Özlem Sezgin'in konuşmacı olarak katıldığı ücretsiz webinarın, iş dünyası, pazarlama ve hukuk açısından çerezsiz bir geleceği enine boyuna tartışmak için mükemmel bir fırsat olduğunu belirten katılımcılar, çerez kullanımının bitmesinin müşteri ilişkileri ve veri toplama üzerindeki etkilerini, yasal düzenlemeleri ve pazarlama stratejilerinde yapılması gerekenleri detaylıca tartıştılar. Bu ücretsiz webinarın, iş dünyası, pazarlama ve hukuk açısından çerezsiz bir geleceği enine boyuna tartışmak için mükemmel bir fırsat olduğunu belirten katılımcılar, çerez kullanımının bitmesinin müşteri ilişkileri ve veri toplama üzerindeki etkilerini, yasal düzenlemeleri ve pazarlama stratejilerinde yapılması gerekenleri detaylı tartıştılar.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Teknolojinin gelişimi ve sürdürülebilirlik, doğal kaynakların güvenli bir şekilde ekonomiye kazandırılmasında büyük rol oynuyor. Türkiye'de yıllık 70 bin ton katot bakır üreterek ülkenin cari açığının kapanmasına büyük destek sunan Eti Bakır'ın maden teknolojileri alanında öncü tesislerinden biri olan Küre İşletmesi'nde, yer altı ve yer üstü madencilikteki yenilikçi ve mobil yöntemler sayesinde, güvenli ve sürdürülebilir madenciliğin en iyi örneklerinden birine imza atılıyor.
'FAALİYETLERİMİZİ TEKNOLOJİ ODAĞINDA YÜRÜTÜYORUZ'
Türkiye'nin madencilik sektöründeki lider şirketlerinden biri olan Eti Bakır, ülke ekonomisine sürdürülebilir bir gelecek vizyonuyla katkı sunuyor. Madencilik sektörü ile teknoloji arasındaki bağlantının katlanarak arttığını ifade eden Eti Bakır Küre İşletme Müdürü M. Yaşar Kara, "Tarihi boyunca bakırla özdeşlemiş olan Küre'de madenciliğin geçmişi Eski Yunan, Roma, Cenevizliler ve Osmanlı'ya dayanıyor. Biz de Eti Bakır olarak, 21'inci yüzyılda da varlığını sürdüren bu mirası, en modern uygulamalarla ekonomiye kazandırıyoruz. Yer altı ve yer üstü faaliyetlerimizde teknolojiyi iş süreçlerimize entegre ederek hem güvenli hem de sürdürülebilir madencilik uygulamalarına imza atıyoruz. Bu konuda dünyaya örnek olmak en büyük hedefimiz" diye konuştu.
Yüksek iletkenliği sayesinde elektrik iletiminde büyük öneme sahip bakır, elektrik elektronik, enerji, ulaşım, kuyumculuk, otomotiv, inşaat ve kimya sektörlerinin en önemli hammaddelerinden biri. Türkiye'de bakırın son 6 yılda 9 milyar dolarlık ticaret açığı verdiğine dikkat çeken Kara, "Türkiye'de farklı şirketlerin bakır cevheri üretimi bulunuyor ancak metal bakır üretimi sadece Eti Bakır tarafından yapılıyor. Bunun dışında hurdanın geri dönüşümüyle üretilen yıllık 100.000 tonluk ek bir metal bakır üretimi de var. Son ürün olarak metal bakırın Türkiye'deki üretim miktarı 2023'te 170.000 ton olarak gerçekleşti. Tüketimimiz ise 450.000 ton. Geçen yıl Türkiye, toplam metal bakır üretiminin neredeyse üç katını ithal etmek zorunda kaldı" dedi.
Eti Bakır'ın cevherden son ürüne üretim yapabilen Türkiye'deki tek şirket olduğunu dile getiren Kara, şunları söyledi: "Bakır, günümüzde dünyanın en yüksek katma değerli hammaddelerden birine dönüştü. Küre'de yer altı madenciliği faaliyetlerimizle yılda 1,5 milyon ton tüvenan bakır cevheri, 170 bin ton bakır konsantresi ve 500 bin ton pirit konsantresi üretimi gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin bakır ihtiyacının yaklaşık %20'sini karşılarken her yıl 750 milyon dolarlık ithalatın önüne geçiyoruz."
'YER ALTI MADENCİLİĞİNİ YER ÜSTÜNDEN YAPIYORUZ'
Ar-Ge ve teknolojinin tüm yatırımların odağında olduğunu ifade eden Kara, "Teknoloji, bugün artık Eti Bakır Küre'de günlük iş rutinlerimize kadar işimizin ayrılmaz bir parçası. Bu bizim verimimizi artırdığı gibi daha güvenli madencilik için de fırsat sunuyor. Yeraltında maden üretmek için yaptığımız patlatma işlerinde daha güvenli ve kontrollü patlatma yapmamızı sağlayan elektronik kapsül kullanıyoruz. Bu sistemle patlatmaları, vardiya sonlarında yer altındaki tüm çalışanlar tamamen boşaltıldıktan sonra wireless ağ sayesinde emniyetli bir şekilde yer üstü ofislerde bulunan kontrol odasından gerçekleştiriyoruz. Yani, kablosuz iletişim ile daha güvenli madencilik yapıyoruz" dedi.
Kara, ileri teknoloji ve Ar-Ge ile güçlenen diğer üretim süreçlerini şöyle özetledi: "Yer altında daha önce klasik yöntemle ve operatör tarafından yapılan delgi işlemlerini artık tam otomasyon delgi sistemi ile yapıyoruz; yani insan faktörünü minimize etmeyi hedefliyoruz. Tam otomasyon delgi sisteminde yer üstünde hazırlanan plan, makine hafızasına yükleniyor ve böylece tüm delgi makine tarafından otomatik olarak yapılıyor. Bu sistem sayesinde daha güvenli ve daha verimli delgi yapabiliyoruz. Yine Küre'de yurt dışından aldığımız ve proseslerde kullandığımız ürünlerin üretiminin Türkiye'de yapılması için Ar-Ge çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Cevherin kırılması sürecinde dev kazanların içine attığımız bilyeleri artık Samsun'daki izabe tesisimizde üretmeye başladık. Daha önce Çin, İtalya gibi farklı ülkelerden satın aldığımız bilyeler, Eti Bakır'ın 8 tesisinde kullanılıyor. Biz de Küre işletmesi olarak artık her yıl yurt dışından aldığımız 2.500 ton bilyeyi Samsun'daki kendi üretim hattımızdan almaya başladık."
KÜRE'DEN SAMSUN VE MARDİN'DE BAKIR ÜRETİMİ YOLCULUĞU
Eti Bakır'ın tarihi Cenevizlilere uzanan, kamudan kalan ve halihazırdaki faaliyetleri sırasında ortaya çıkan tüm artıkların ekonomiye kazandırılması için de Ar-Ge çalışmalarının da devam ettiğini paylaşan Kara, "Samsun'da geçtiğimiz sene yeni yerine taşınan Eti Bakır Ar-Ge Merkezi'nde uluslararası kurum ve üniversitelerle birlikte çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Tarihi ve halihazırdaki cürufların içinde kalan tüm metalleri geri kazanmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Küre'deki bakır üretimi sürecinde artık ürün olarak ortaya çıkan pirit konsantresinin ise yaklaşık 1.200 kilometre uzaklıktaki Mazıdağı tesisine tren yoluyla taşındığını ve burada en son teknolojiler kullanılarak teknolojinin kilit elementlerinden kobaltın geri kazanıldığını da aktaran Kara, şöyle devam etti: "Bu sayede her yıl 2.500 ton kobaltı geri kazanarak dünya üretiminin %2'sini gerçekleştiriyoruz. Kobaltın, bakır üretiminin artık ürünü olan piritten ayrıştırılarak yeniden ekonomiye kazandırılması, sadece Türkiye'de değil aynı zamanda dünyada bu alandaki devrimlerden biri."
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ürdürülebilirlik hedeflerini odağına alan yenilikçi çözümler ve teknolojiler sunan Siemens Türkiye, Makina Hangar’da iş ortaklarıyla bir araya geldi. Gerçekleşen etkinlikte, binaların dijital dönüşümlerinin yanı sıra bina operasyonlarını yüzde 33 oranında kolaylaştıran teknolojiler hakkında bilgiler aktarılırdı.
Gelecek için bugünü dönüştüren Siemens Türkiye, gerçek ve dijital dünyayı birbirine bağlayan dijital binalar yaklaşımı ile yapılarda sürdürülebilir ve yaşam boyu katkı sağlayan sistemler kuruyor. Bu kapsamda Siemens Türkiye, bu yıl İstanbul Makine Mühendisleri Odası ve Kartal Belediyesi işbirliği ile hayata geçirilen yeni teknoloji ve bilim merkezi Makina Hangar’da iş ortaklarıyla bir araya geldi. “Mükemmel Mekanlar için Geleceğe Bağlan” mottosu ile gerçekleşen toplantıda; binaları daha güvenli, sağlıklı, konforlu ve sürdürülebilir hale getiren kullanıcı dostu ürün ve dijital çözümler tanıtıldı. Buna ek olarak yeni Mükemmel Akış kampanyası da anlatıldı. Mükemmel Akış kampanyasındaki ürün ve çözümlerle binalarda hava, su ve veri akışını daha verimli, dijital hale getiren hızlı ve kolay kurulumlu ürün ve dijital çözümler tanıtıldı. Binaların sürdürülebilirliğini ve operasyonların kolayca yönetilmesini sağlayan Desigo Bina Yönetim Sistemleri’ndeki yeni gelişmelerin yanı sıra, Yangın ve Güvenlik Çözümleri, KNX Sistemleri, Yapay Zeka ve IOT Tabanlı Siemens Building X ve Dijital Pazarlama konularını ele alındı.
Siemens’in iş ortakları ile gelecek projeksiyonunu da paylaşıldığı toplantıda öne çıkan bazı teknolojiler şunlardı:
DESİGO OPTİC
Desigo Optic Bina Yönetim Yazılımı’nın; bina otomasyon sistemlerini görselleştirerek kontrol etmek için sunduğu basit, güçlü ve ölçeklenebilir yazılım çözümü ile bina verimliliğini bir üst seviyeye taşıdığına vurgu yapıldı. Desigo Optic’in, sorunsuz veri uyumu ve kritik bina bilgilerine hızlı erişim için sezgisel sonuç odaklı iş akışı ile yüzde 33 oranında kolaylaştırdığı belirtildi. Ayrıca, güvenli bulut bağlantısı ve mobil uyumlu tasarım ile verilere her yerden erişim sağladığı da anlatıldı.
BUİLDİNG X
Bina operasyonlarını dijitalleştirmek, yönetmek ve optimize etmek için ölçeklenebilir bir dijital bina platformu olan Siemens Building X’in de sunumu yapıldı. Building X ile ilgili yapılan sunumda şu bilgilere yer verildi: “Gelişmiş kullanıcı deneyimi, artırılmış performans ve iyileştirilmiş sürdürülebilirlik sağlar. Gelecekteki IoT ihtiyaçlarına yönelik esnek ve genişletilebilir çözümler için binanızı güvenli bir şekilde buluta aktarır. HVAC sistemlerini Makine Öğrenmesi ve Yapay Zeka desteği ile kolaylıkla kontrol edilmesini sağlar. Yapay zeka ile sorunları ve arızaları oluşmadan önce tespit edebilir, Binalarınızın enerji tüketimini, CO² emisyonlarını azaltabilir, işletme maliyetlerini daha verimli bir şekilde optimize edebilir ve dünün verileriyle yarının enerji tüketimini kesin olarak tahmin edebilirsiniz.”
IOT SAHA CİHAZLARI
Toplantıda, Siemens Türkiye’nin binalarda kullanılan sürdürülebilir çözüm sistemlerinden biri olan IOT saha cihazları da yer aldı. IoT saha cihazlarının sürekli olarak birbirine bağlı ve koordineli olduğu ve kendi kendine çalışan ekosistemler olarak hareket ettiği belirtildi. Sezgisel kullanıcı arayüzleri ile binalarla ilgili anlık bilgilerin alınabildiği ifade edildi. Ayrıca uzaktan elde edilen verilerin analiz edilmesine imkan tanıdığı da ifade edildi. Öte yandan tak-çalıştır kurulumlu cihazların, özel mühendislik becerileri gerektirmeden birkaç saat içinde kurulup mevcut bina sistemlerine entegre edilebildiği anlatıldı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Team Paribu ve İhtiyaç Haritası iş birliğinde yürütülen "Team Paribu Seninle" projesi, Ordu’daki Kökenli İlkokulu’nu ziyaret ederek çocukların spor ekipmanı ihtiyacını karşıladı.
Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto varlık işlem platformu Paribu’nun çatısı altındaki Team Paribu’nun İhtiyaç Haritası ile yürüttüğü "Team Paribu Seninle" projesi, spor ekipmanlarına erişimi olmayan çocuklara ulaşmaya devam ediyor.
Team Paribu, “Team Paribu Seninle” projesi kapsamında kadrosundaki milli sporcularla birlikte daha evvel Mardin, Urfa ve Bursa’daki okulları ziyaret etmişti. Team Paribu, 30 Mayıs 2024 Perşembe günü milli güreşçi Kerem Kamal’ın katılımıyla Ordu’daki Kökenli İlkokulu’nu ziyaret etti. Okulun spor malzemesi ihtiyaçları karşılandı ve öğrencilere ilham olacak bilgilendirici konuşmalar gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarının ardından milli güreşçi ve bir Team Paribu sporcusu olan Kerem Kamal ve hareket eğitmeni eşliğinde spor yapma imkanı bulan öğrenciler, sporun fiziksel ve zihinsel faydalarını öğrendi.
Paribu hakkında:
2017 yılında kurulan Paribu, alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. 7/24 hizmet veren Müşteri Deneyimi İş Birimi ile 7 milyon kullanıcısına hızlı, kolay ve güvenli kripto para işlem hizmeti sunuyor. Türkiye’nin ilk bağımsız blokzincir projesini geliştiren Paribu, ekosistemdeki farklı projeleri de finansal ve teknolojik yatırımlarla destekliyor. Blokzincir bilinirliğini artırmak adına çalışmalar yürütürken; kültür sanat, spor ve eğitim alanlarında sorumluluk alarak yarının dünyasına katkı sağlıyor. Doğru bilginin kaynağı ParibuLog’da sektöre dair içerikler yayınlıyor. Paribu hakkında daha fazla bilgi için www.paribu.com adresini kullanabilirsiniz.
Team Paribu hakkında:
Türkiye’nin alanında öncü teknoloji şirketi ve lider kripto para işlem platformu Paribu tarafından kurulan Team Paribu, milli sporcuları desteklemeyi ve geleceğin sporcularının yetişmesine katkı sağlamayı hedefliyor. Ağırlıklı olarak bireysel spor branşlarına destek veren Team Paribu, Türkiye'yi başarıyla temsil eden sporculardan oluşuyor. Team Paribu Chronicles projesiyle sporcuların ilham veren spor yolculuklarını belgeselleştirirken, Team Paribu Seninle projesi ile daha çok genci sporla buluşturabilmek amacıyla okulların spor ekipmanı ihtiyacını karşılıyor. Team Paribu hakkında daha fazla bilgi için https://team.paribu.com/ adresini kullanabilirsiniz.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Red Hat Ansible Automation Platform'un bir özelliği olan kod ile otomatikleştirilmiş politika yönetimi, hibrit bulut genelinde politikalara özel otomasyonu yönlendirmeyi amaçlayarak hem yapay zekâ patlamasına hem de geleneksel BT operasyonlarına yönetişim ve daha fazla tutarlılık getirecek.
Dünyanın önde gelen açık kaynak çözümleri sağlayıcısı Red Hat, Inc. Red Hat Ansible Automation Platform'un gelecek sürümlerine eklenecek yeni bir özellik olan kod ile otomatikleştirilmiş politika yönetimini duyurdu. Bu özellik, giderek artan sayıda ve çeşitlilikte yapay zekâ uygulaması içeren hibrit bulut sitelerinde politikaların ve uyumluluğun uygulanmasına yardımcı olacak. Otomasyon evriminde bir başka adım olan kod ile politika yönetimi, değişen dahili veya harici gereksinimlere uymayı ve yapay zeka iş yüklerini ölçeklendirmeyi desteklemek için yayılan altyapıya daha iyi hazırlanmayı mümkün kılacak.
IDC'nin görüşüne1 göre, "beceri açığı sorunları ve yetersiz insan kaynaklarına rağmen, BT operasyonları verimliliği artırmak ve maliyetleri düşürmek için sürekli bir baskıyla karşı karşıya. İş/Üretim dünyasının sürekli inovasyon taleplerini ve pazara sunma süresi hedeflerini karşılamak ve BT hizmetlerinin esnekliğini ve güvenilirliğini sağlarken DevOps ve güvenlik ekiplerinin çevik ve dinamik ihtiyaçlarını karşılamak geleneksel BT operasyon ekipleri için zorlu bir görev."
Red Hat, yapay zekâ bireysel sistemlerin yeteneklerini ölçeklendirdikçe ve dolayısıyla insanların tek başına yönetebileceklerinin ötesinde iş yaptıkça bu zorluğun katlanarak büyüyebileceğine inanıyor. Bu kadar çok büyük iş yüklerinde önemli politikaları uygulamak yalnızca yoğun zaman ve dikkat değil, aynı zamanda işlevler arası ekip işbirliği ve dokümantasyon da gerektiriyor. Manuel süreçler insan hatasına yer bırakıyor ve herhangi bir hata maliyetli olabiliyor. Sistem güvenliğini, performansını ve denetlenebilirliğini belirleyen uyumluluk zorunluluklarından genellikle en çok etkilenenler oldukları için, uyumluluk direktiflerini yapay zekâ merkezli hale gelmeden önce görev açısından kritik sistemlere uygulamak hayati önem taşıyor.
BT otomasyonunun doğal bir evrimi olarak yapay zekâ
Operasyonel korumaları olan olgun bir otomasyon temeli oluşturmak, kurumların yapay zekâ inovasyonu için daha güçlü bir güvenlik ayak izi hazırlamalarını sağlıyor. Politika yönetimini kod ile otomatikleştirmek, müşterilerin BT'yi belirli yönetişim, risk ve uyumluluk (GRC) gereksinimlerine uygun olarak işletmek için kendilerini daha iyi konumlandırmalarına yardımcı oluyor. Böylece teknik ortamlar ve kaynaklar kararlaştırılan standartlara uygun hale getirilebiliyor. Otomasyon yürütülmeden önce veya bileşenler politika dışına çıktıkça canlı olarak ve her yerde tekrarlanıp hibrit bulut genelinde ölçekli kontrolü genişleterek ve potansiyel yapay zekâ yayılımını önceden belirlenmiş sınırlar içinde tutuluyor.
Red Hat, yapay zekâ öncesi ve sonrası iş yükü yaşam döngüsü boyunca, küresel operasyonlar ölçeğinde ve teknoloji ekiplerinin serbest kalmasına yardımcı olan otomatik denetim raporlaması yoluyla oluşturmayı ve yönetmeyi kolaylaştırıyor. Kod ile otomatikleştirilmiş politika yönetimi, operasyonlarda yerleşik bir koruma katmanı sağlayarak BT ekiplerinin yeni teknolojiye yatırım yapma güvenine sahip olması için gereken daha fazla kontrol tutarlılığı oluşturuyor. Bu programatik koruma önlemleri sayesinde, yapay zekanın gerçek bir iş değeri sunması ve kurum tarafından halihazırda onaylanmış olanın üzerine inşa edilmesi sağlanıyor.
Kurumsal BT otomasyonu için altın standart
Ansible Automation Platform, endüstri lideri, uçtan uca otomasyon platformu. Beceri boşluklarını kapatan Red Hat Ansible Lightspeed ve her zaman açık bir araç olan Olay Güdümlü Ansible gibi yeni özellikler BT ekiplerini özgürleştirerek sürekli bir yenilik akışı sunuyor.
Ekipler otomasyon geliştirmeyi hızlandırmak için Red Hat Ansible Lightspeed gibi bir yapay zekâ hizmeti kullanıyorsa, otomasyon içeriği oluşturulurken kod ile politika yönetiminin özellikleri uygulanabiliyor ve yönetişim en başından itibaren öğrenme modeline dahil edilebiliyor. Bu, içerik oluşturucuların zorunlu uyumluluk gereksinimlerini otomatik olarak koruyan kod yazmalarını sağlayarak BT operasyonlarındaki beceri eksikliklerinin ve insan hatalarının etkisini büyük ölçüde azaltıyor.
Kullanılabilirlik
Ansible Automation Platform için kod ile otomatikleştirilmiş politika yönetiminin teknik önizlemesinin önümüzdeki aylarda kullanıma sunulması planlanıyor. Müşteriler ve iş ortakları, girdi sunabilecekleri, en iyi uygulamaları paylaşabilecekleri ve öğrenebilecekleri savunuculuk gruplarına katılabiliyorlar. İş ortakları ayrıca entegrasyon tartışmalarına başlayabiliyor, böylece önerilen en iyi uygulamalar otomatik olarak uygulanabilir hale gelebiliyor ve/veya hizmetlere dahil edilebiliyor.
Bulutlar hibrit. Yapay zeka da öyle.
30 yılı aşkın bir süredir açık kaynak teknolojileri, hızlı inovasyonu büyük ölçüde azaltılmış BT maliyetleri ve inovasyonun önündeki engellerin azaltılmasıyla eşleştirdi. Red Hat, 2000'li yılların başında RHEL ile açık kurumsal Linux platformları sunmaktan Red Hat OpenShift ile açık hibrit bulut ve bulut-yerel bilişimin temeli olarak kapsayıcıları ve Kubernetes'i yönlendirmeye kadar neredeyse aynı süredir bu alana öncülük ediyor.
Açık hibrit bulutta Red Hat destekli AI/ML stratejileri ile devam eden bu itici güç, AI iş yüklerinin ister veri merkezinde, ister birden fazla genel bulutta veya uçta olsun, verilerin bulunduğu yerde çalışmasını sağlıyor. Red Hat'in yapay zeka vizyonu, iş yüklerinin ötesinde, veri egemenliği, uyumluluk ve operasyonel bütünlükle ilgili sınırlamaları daha iyi ele almak için model eğitimi ve ayarlamayı da aynı noktaya getiriyor. Red Hat'in platformlarının bu ortamlarda sağladığı tutarlılık, nerede çalışırlarsa çalışsınlar, yapay zeka inovasyonunun akışını sürdürmek için çok büyük önem taşıyor.
Red Hat Başkan Yardımcısı, Ansible Genel Müdürü Sathish Balakrishnan konuyu şöyle değerlendirdi: “Otomasyon kurumsal BT'nin kritik bir bileşenidir ve yapay zekâ otomasyonun doğal olarak ilerlemiş bir seviyesidir. Yapay zekanın yaşamımızdaki en dönüştürücü teknoloji olacağı açıkça ortaya çıktı. Hibrit bulut ile birlikte yapay zekâ iş yüklerini benimseme ve ölçeklendirme yarışı daha fazla karmaşıklık ve dağınıklık yaratıyor. Kod ile politika yönetimi, yapay zekâ tarafından üretilen uygulamalar ve sistemler ortaya çıktıkça kritik uyumluluk standartlarını uygulayarak hem mevcut hem de potansiyel bu yayılmaya düzen getirmeye yardımcı oluyor ve otomasyonu yapay zekâ evriminde gerçekten stratejik bir bileşen haline getiriyor.”
IDC Yazılım Geliştirme, DevOps ve DevSecOps Program Başkan Yardımcısı Jim Mercer, “Kurumlar, yapay zekâ sistemlerini yönetmeliklere uygun hale getirirken aynı zamanda esneklik ve inovasyona olanak sağlayacak desteklere ihtiyaç duyuyor. Fakat platformlar ve ekipler arasında politikaları etkinleştirmek ve ölçeklenebilirliği sağlamak için basit ve tutarlı bir yaklaşım gerekli. Politika yönetimini kod ile kullanmak, bu hedeflere ulaşmanın anahtarı olacaktır ve standartlaştırılmış şablonlar, beceri setlerini modernize etmeye yardımcı olacak ve çalışanların yeni politikalara uyum sağlamasını kolaylaştıracak.”
Kyndryl Baş Teknoloji Sorumlusu Antoine Shagoury konu hakkındaki görüşlerini şöyle iletiyor: “Bugün Kyndryl, müşterilerimizin kritik operasyonlarını destekleyen Ansible Otomasyon Platformu'nun en büyük küresel uygulamalarından birini işletiyor. Yapay zekâ iş yüklerine sahip hibrit BT altyapılarının artan karmaşıklığı nedeniyle entegre otomasyona yönelik artan taleplerle birlikte, Ansible'daki kod ile politika yönetimi tarafından yönlendirilen etkinlik kazanımları, Kyndryl'in yönetilen hizmet portföyünde kritik bir yetenek haline geldi.”
NatWest Group Kurumsal Mühendislik Direktörü Baljinder Kang, “NatWest olarak amacımız, uygulama ekiplerinin birinci sınıf araç zincirleri aracılığıyla verimliliklerini artırarak müşteri çözümlerinin sunumunu hızlandırmalarını sağlamaktır. Otomasyonumuza politika özelliği eklemek, bankacılık sektörü için gerekli olan uyumluluğun ve düzenlemelere bağlılığın artmasını sağlayacak. Müşteri ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere çözümlerimizde daha fazla değer yaratmak için araçlarımızı geliştirmeye devam etmek üzere yapay zekâ yetenekleri eklemeye çalışırken bunun gerekli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.