Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Şirketimiz, bağlı ortaklığı TİTRA Teknoloji A.Ş.'nin mevcut üretim kapasitesinin üç katına çıkarılması amacıyla Ankara Havacılık ve Uzay İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde 6.221 m² kapalı alana sahip bir fabrika binası kiralandığını 01.03.2024 tarihli KAP duyurumuz ile kamuoyuna bildirmişti. Bu süreçte, fabrika binasının hazırlık aşamaları tamamlanmış olup, 31.05.2024 itibarıyla taşınma işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu gelişme sayesinde, hem üretim hem de ürün geliştirme ve Ar-Ge çalışmalarında kapasitenin artırılması suretiyle daha etkin ve verimli hizmet sunulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1293354
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında AKYHO.E ve PRZMA.E paylarında 03/06/2024 tarihli işlemlerden (seans başından) 02/07/2024 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar kredili işlemlere konu edilemeyecektir.
Not: VBTS kapsamında getirilen tedbirler, payın işlem gördüğü pazarın/platformun işlem kuralları, pazar değişimi veya diğer nedenlerle uygulanan işlem esaslarından ayrı olarak değerlendirilir. Buna göre VBTS tedbirleri diğer düzenlemeler veya kararlarla uygulamaya alınan işlem esaslarının geçerlilik süresinden ayrı olarak tedbir süresinin sonuna kadar uygulanmaya devam eder.
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1293325
Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan şirket açıklaması aşağıda bulunuyor:
2024 1. Çeyrek finansal sonuçlarına ilişkin olarak hazırlanan bu Bülten’de, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 28/12/2023 tarihli Kararı’na uygun olarak Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama Standartlarını uygulayan Şirketimizin TMS 29 hükümlerine göre enflasyon muhasebesi uygulanmış finansal verileri esas alınmıştır.
Bu kapsamda düzenlenen finansal sonuçlara göre, 2024 yılının ilk çeyreğinde Akçansa’nın satış gelirleri 4,3 milyar TL, FAVÖK ise 469,6 milyon TL olarak gerçekleşti.
Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz, Türkiye’nin en yüksek paydaş değerine sahip sürdürülebilir yapı malzemeleri şirketi olma vizyonuna sahip Akçansa’nın odağında, daha sürdürülebilir bir gelecek için faaliyet göstermenin yer aldığını vurguladı. Yılmaz, bu yöndeki çalışmalarının neticesinde Mayıs 2024 itibarıyla, uluslararası sürdürülebilirlik derecelendirme kuruluşu Refinitiv’in çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarda yaptığı değerlendirme kapsamında elde ettikleri 87 puanla 120 uluslararası inşaat malzemesi şirketi arasında ilk sırada yer aldıklarını belirtti. Yılmaz ayrıca Akçansa’nın, sürdürülebilirlik performansı en yüksek 25 firmanın yer aldığı BIST Sürdürülebilirlik 25 Endeksi’ne katılmaya hak kazandığını; inovasyon, dijital dönüşüm, çevre ve toplumsal alanlara dokunan çalışmaları ile sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Finansal Gelişmeler:
Satış gelirleri 2024 yılının ilk çeyreğinde 4,3 milyar TL olarak gerçekleşti. Aynı dönemde Türk Lirası cinsinden toplam satışların yaklaşık %80'sini oluşturan yurt içi satışlar, güçlü iç talebin etkisiyle bir önceki yıla göre hacim bazında artış gösterdi. Ancak bu çeyrekte pazar dinamikleri ve fabrika revizyonlarının etkisiyle, satış hacmindeki iyileşme ve enerji fiyatlarındaki durağanlığın pozitif etkisi finansal sonuçlara sınırlı olarak yansıdı.
FAVÖK, 2024 yılının ilk çeyreğinde 469,6 milyon TL olarak gerçekleşti.
Net kâr ise 2024 yılının ilk çeyreğinde 1,6 milyon TL oldu. Bununla birlikte etkin işletme sermayesi ve finansman yönetimi neticesinde 17,2 milyon TL tutarında net finansal gelir elde edildi. (2023 1Ç: 90,0 milyon TL net finansal gider)
https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/1293316
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Seyidoğlu Gıda mağaza yatırımlarını sürdürüyor. Firma İstanbul Sirkeci'nin ardından Bahçelievler mağazasının da açılışını yaptı. İstanbul'un Tüm ilçeleri ve turistik merkezlerinde mağazalaşma çalışmalarına öncelik verdiklerini ifade eden Seyidoğlu Gıda Genel Müdürü Mehmet Göksu, "Ürünlerimizi daha ulaşılır hale getirmek adına İstanbul'un prestijli caddelerinde yeni mağazalaşma çalışmalarına devam edeceğiz. Bahçelievler'in en işlek ve güzel caddeleri arasında yer alan Adnan Kahveci Bulvarında 950 metre kare ile en büyük mağazamızın açılışını yaptık" diye konuştu.
Geleneksel lezzetlerin 70 yıllık üreticisi Seyidoğlu Gıda, mağazalaşma yatırımlarına devam ediyor. İstanbul'un gözde semtlerine mağazalar açmayı planlayan firma Bahçelievler mağazasıyla 14. Şubesini açtı. Hedeflerinin İstanbul'un en önemli 10 caddesinde yeni şubeler açmak olduğunu belirten Genel Müdür Göksu, "Seyidoğlu Gıda olarak 40'a yakın ülkeye 400 çeşit ürünümüzü ihraç ediyoruz. Bahçelievler mağazası 950 metrekare ile en büyük mağazamız oldu. Üst katımızda nişan doğum günü gibi tüm etkinliklere ev sahipli yapacak 500 kişilik alanımız var. Mağazamızda 20 yeni istihdam sağladık" diye konuştu.
Bahçelievler mağazasında satılan ürünlerin tamamına yakınının Seyidoğlu ve Sultanbacı markalı ürünler olduğu bilgisini veren Göksu, "Baklava, lokum, helva, reçel, pasta, şekerleme gibi 400 farklı kalemde imalatımız olan tüm ürünleri burada sergileyeceğiz. Osmanlı Sarayında Helvahane adı verilen tatlı üretim merkezi vardı. Burada yüzlerce çeşit helva ve tatlı tarifi yer alırdı. Biz de bu geleneği yaşatma adına Showroom alanımıza Helvahane adını verdik. Önümüzdeki dönemlerde Helvahane markalı geleneksel ürünler de üretmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
OSS Derneği'nin 10 Yönetim Kurulu Üyesi'nden biri olduğu FIGIEFA, Seçimli Genel Kurulu'nu İstanbul'da gerçekleştirdi. OSS Derneği'nin davetiyle Seçimli Genel Kurulu'nu ilk kez Brüksel dışında yapma kararı alan FIGIEFA, 41 Genel Kurul üyesiyle yeni yönetimini belirledi. Milyar Euro'luk ciroya sahip dev firmaların, satın alımlarında Türkiye'nin potansiyelini tanıma fırsatı bulduğunu söyleyen OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, "Uzun süredir Brüksel dışında herhangi bir yerde toplantı gerçekleştirmeyen FIGIEFA'nın davetimizi kabul ederek bu yıl bir toplantısını Türkiye'de gerçekleştirmesi zamanlama açısından da bizim için çok önemli. Genel Kurul'un hemen ardından FIGIEFA heyeti, Türkiye'nin en büyük uluslararası ticaret fuarı olma niteliği taşıyan Automechanika Istanbul'u da ziyaret etti. Ana destekçisi olduğumuz, 1500'ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapan Automechanika Istanbul 2024 fuarını, FIGIEFA üyelerinin de ziyaret etmesinin ilerleyen dönemde Türkiye'nin yedek parça ihracatına olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
OSS Derneği'nin 2000 yılından bu yana FIGIEFA'nın üyesi olduğunu ifade eden OSS Derneği Genel Sekreteri ve FIGIEFA Yönetim Kurulu Üyesi Emirhan Silahtaroğlu ise, "Federasyonun temel amacı, bağımsız yedek parça dağıtıcılarının ve onarım zincirlerinin haklarını savunarak adil rekabeti sağlamaktır. Buna işletmelerin parçalara, araçlara, verilere ve teknik bilgilere adil bir şekilde erişebilmesi için Avrupa ve Uluslararası yasal çerçevelerin sağlanmasını da ekleyebiliriz. Derneğimizin Avrupa Birliği ve Parlementosu tarafından tanınan ve uluslararası ticarette söz sahibi olan böyle bir kurumda bu seviyede temsil edilmesi, ülkemiz ve sektörümüz için büyük bir kazançtır. Bu sayede uluslararası alanda sektörel ve mevzuat açısından yön verici olma şansını elde ediyoruz. Ayrıca Avrupa'da olan pek çok düzenlemenin, kanun ve mevzuatın ülkemizde de doğru ve adil rekabeti sağlayacak şekilde uygulanmasına öncülük ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye otomotiv endüstrisi, nitelikli istihdam kapasitesi ve kusursuz üretim yeteneğiyle başta Avrupa olmak üzere dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği'nin (OSS) üyesi olduğu Avrupa'da yerleşik otomotiv satış sonrası pazarını temsil eden derneklerin çatı oluşumu olan Araç Parçaları İthalatçıları, İhracatçıları ve Toptancıları Uluslararası Federasyonu FIGIEFA, Seçimli Genel Kurulu'nu İstanbul'da gerçekleştirdi. Böylece, 1956 yılında kurulan ve OSS Genel Sekreteri Emirhan Silahtaroğlu'nun da 10 Yönetim Kurulu Üyesi'nden biri olduğu FIGIEFA, ilk kez merkezi dışında bir ülkede genel kurul toplantısı düzenlemiş oldu.
Dev şirketler yerli üreticilerle buluştu!
18 ülkeden 19 dernek ve 5 satın alma grubunu temsil eden FIGIEFA, Seçimli Genel Kurulu'nda yeni Yönetim Kurulu'nu da seçti. Federasyonun yeni Yönetim Kurulu, her biri benzersiz uzmanlık ve bakış açıları getiren, FIGIEFA'nın misyon ve hedeflerini ilerletmeye katkı sağlayan, ulusal derneklerden ve Avrupa'daki otomotiv yedek parça dağıtım şirketlerinden profesyonellerden oluşuyor. Bu kapsamda FIGIEFA'nın yeni Yönetim Kurulu'na Mads Engberg (AUTIG / Danimarka) başkanlık edecek. Başkan Yardımcılığını Bastian Müller'in (GVA / Almanya) üstlendiği yeni Yönetim Kurulu'nda Lawrence Bleasdale (IAAF / İngiltere) Sayman olarak seçilirken üyeler de şu isimlerden oluştu: Tomasz Beben (SDCM / Polonya), Nines García de la Fuente (ANCERA / İspanya), Alex Gelbcke (FMA ve RAI / Hollanda), Emirhan Silahtaroğlu (OSS / Türkiye), Bertrand Thorette (FEDA / Fransa), Warren Espinoza (ATRI) ve Stéphane Antiglio (PHE).
FIGIEFA'nın Yönetim ve Genel Kurulu'nu oluşturan 41 üyesinin Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyleyen OSS Derneği Başkanı Ali Özçete, "Milyar Euro'luk ciroya sahip dev firmalar, satın alımlarında Türkiye'nin potansiyelini tanıma fırsatı buldu. Uzun süredir Brüksel dışında herhangi bir yerde toplantı gerçekleştirmeyen FIGIEFA'nın davetimizi kabul ederek bu yıl bir toplantısını Türkiye'de gerçekleştirmesi zamanlama açısından da bizim için çok önemli. Genel Kurul'un hemen ardından FIGIEFA heyeti, Türkiye'nin en büyük uluslararası ticaret fuarı olma niteliği taşıyan Automechanika Istanbul'u da ziyaret etti. Ana destekçisi olduğumuz, 1500'ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapan Automechanika Istanbul 2024 fuarını, FIGIEFA üyelerinin de ziyaret etmesinin ilerleyen dönemde Türkiye'nin yedek parça ihracatına olumlu katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
FIGIEFA üyesi olmak bir ayrıcalık!
OSS Derneği'nin 2000 yılından bu yana FIGIEFA'nın üyesi olduğunu ifade eden OSS Derneği Genel Sekreteri ve FIGIEFA Yönetim Kurulu Üyesi Emirhan Silahtaroğlu ise, "Federasyonun temel amacı, bağımsız yedek parça dağıtıcılarının ve onarım zincirlerinin haklarını savunarak adil rekabeti sağlamaktır. Buna işletmelerin parçalara, araçlara, verilere ve teknik bilgilere adil bir şekilde erişebilmesi için Avrupa ve Uluslararası yasal çerçevelerin sağlanmasını da ekleyebiliriz. Derneğimizin Avrupa Birliği ve Parlementosu tarafından tanınan ve uluslararası ticarette söz sahibi olan böyle bir kurumda bu seviyede temsil edilmesi, ülkemiz ve sektörümüz için büyük bir kazançtır. Bu sayede uluslarası alanda sektörel ve mevzuat açısından yön verici olma şansını elde ediyoruz. Ayrıca Avrupa'da olan pek çok düzenlemenin, kanun ve mevzuatın ülkemizde de doğru ve adil rekabeti sağlayacak şekilde uygulanmasına öncülük ediyoruz" diye konuştu. Kamu kurumlarının, AB'ye ithalat ve ihracattan, teknik bilgi ve verilere genel erişime kadar sektörü ilgilendiren pek çok konuda AB mevzuatlarını direkt olarak veya ülkemiz şartlarına uyarlayarak yürürlüğe aldığını hatırlatan Emirhan Silahtaroğlu, şöyle devam etti: "AB'ye üye olmasak da Avrupa Parlamentosunda önemli bir etkisi olan FIGIEFA'nın bir parçası olmak önemli bir ayrıcalık. Buna ek olarak FIGIEFA, ülkemizin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi'nde (UNECE) de adil rekabeti sağlayacak mevzuatlar üzerine çalışıyor. Federasyonun öncelikli gündeminde 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri ve sektörel anlayış ve işbirliği çerçevesinde iletişim faaliyetleri yer alıyor. Diğer öncelikleri arasında rekabet konusunda Avrupa Parlamentosu'nda 2028'e dek uzatılması sağlanan Blok Muafiyeti Kanunu, dijitalizasyon başlığı altında araç verilerine erişim ve siber güvenlik ile onarım hakkı başlığı altında bağımsız pazarın araç bakım ve onarım verilerine serbest erişimini sağlamak bulunuyor."
Sektörün tüm oyuncuları bir arada!
OSS Derneği'nin davetiyle Genel Kurulu için Türkiye'yi tercih eden FIGIEFA'nın üyeleri, 2 gün boyunca Automechanika Istanbul fuarını ziyaret etti. Bu kapsamda milyar dolarlık satın almalar yapan ITG'lerin CEO'larıyla Uluslararası 9. OSS Konferansı gerçekleştirildi. Automechanika Istanbul 2024 fuarı kapsamında bu yıl 9'uncu kez düzenlenen OSS Konferansı sektörün bütün oyuncularını bir kez daha bir araya getirdi.
"Dünyada ve Türkiye'de Otomotiv Satış Sonrası Pazarının Geleceği" temasıyla gerçekleştirilen konferans birbirinden değerli 4 konuşmacıyı ağırladı. Schaeffler Automotive Aftermarket Orta Doğu ve Afrika Bölge Başkanı Alex Mungiuri'nin moderatör olduğu konferansın konuşmacıları ise Global One Automotive Genel Müdürü Ingo Reiff, Groupauto International Başkanı ve CEO'su Guenter Weber ve ATR International AG CEO'su Warren Espinoza oldu.
FIGIEFA HAKKINDA:
FIGIEFA (Fédération Internationale des Grossistes, Importateurs & Exportateurs en Fournitures Automobiles / International Federation of Automotive Aftermarket Distributors), Avrupa çapında 18 ülkeden 19 dernek ve 5 satın alma grubunu temsil etmektedir.1956'da kurulan FIGIEFA, AB ve diğer uluslararası platformlarda Otomotiv Satış Sonrası Sektöründe, serbest ve adil rekabetin korunması konusunda çalışmalar yapmaktadır. Brüksel / Belçika merkezlidir.
FIGIEFA, Otomotiv Satış Sonrası Sektöründe etkin rekabeti tesis etmek ve motorlu araç sahiplerinin araçlarını seçtikleri servislere götürerek bakım ve tamir işlemlerini gerçekleştirme hakkını savunmayı amaçlar.
Otomotiv Satış Sonrası Ürün Ve Hizmetleri Derneği 2000 yılında FIGIEFA'ya üye olmuştur. Aynı zamanda OSS Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Emirhan SİLAHTAROĞLU FIGIEFA Yönetim Kurulu'nda yer almaktadır.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sayın AKSEL KARTAL;
Ülkemizde ilk kez tapu kaydına "Kültür Evi" olarak yazdırılan Birgi ÇEKÜL Evi, 21 yaşında
Birgi ÇEKÜL Evi, Tarihi ve Kültürü Geleceğe Taşıyor!
ÇEKÜLGPT hayata geçiyor
Birgi'nin kalbine 21 yıl önce atılan tohum, bugün Türkiye'nin kültürel mirasına ilham kaynağı olan gölgesi geniş bir ağaca dönüştü. Sürdürülebilir bir miras bırakmak için çalışmalarına devam eden Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi 21'inci yılını özel bir etkinlikle kutluyor, geçmişten geleceğe uzanan mirasını sergiliyor.
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma) Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, "Birgi'nin mirası sadece Birgi'ye ait değil. Birgi tüm Türkiye'nin, hatta dünyanın mirasıdır. Birgi'nin doğal ve kültürel değerlerini koruyarak, gelecek kuşaklar için yaşanabilir bir kent olma özelliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden gelen kültür kuruluşlarıyla iş birliği yapmak, Birgi'yi uluslararası bir kültür merkezi hâline getirmek istiyoruz'' dedi.
Sözen, yapay zekânın gücüyle kültür ve çevre mirasının korunması için çalışma başlattıklarını belirterek, ÇEKÜLGPT'nin hayata geçirileceğini söyledi
Birgi, Ödemiş/İZMİR
Ülkemizde ilk kez tapu kaydına "Kültür Evi" olarak yazdırılan Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi, 21 yaşında. 1997 yılında ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma) Vakfı tarafından satın alınan ve restorasyonunun tamamlanmasının ardından 24 Mayıs 2003'te açılan Birgi ÇEKÜL Evi'nin 21'inci yıl dönümü çerçevesinde bir dizi etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda düzenlenen "Birgi'nin Mirası Kadınların Kadrajında Fotoğraf Sergisi" ve "Birgi ÇEKÜL Evi El İşi Kursu Sergisi" etkinliğine ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, Ödemiş Belediye Başkan Yardımcısı Cumhur Şener, gönüllüler ve vatandaşlar katıldı.
21'inci yıl etkinliğinde konuşan ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri B. Ilgın Sözen, Birgi ÇEKÜL Evi'nin hikâyesinin sadece bir binanın restorasyonu ve korunması olmadığını belirterek "Bu öykü aynı zamanda bir milletin kültürel mirasına sahip çıkma ve gelecek kuşaklara aktarma kararlılığının da simgesidir. Bu vesile ile bugün, yaşayan, korunan bir Birgi görüyorsak ÇEKÜL Temsilcimiz Emin Başaranbilek ve gönüllülerimizin özverili çabalarının sonucunda olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Hepsi bizim için çok değerli, sonsuz teşekkür ederim." dedi.
Prof. Dr. Metin Sözen'in izinde geleceğe
Prof. Dr. Metin Sözen'in "Kamuoyu duyarlılığını güçlendirerek, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel değerlere ve kimliklere sahip çıkılmasını sağlamak. Bu varlıkları özgün niteliğine dokunmadan, benzersiz kimliğini bozmadan ortaya çıkarmak, korumak, iyileştirmek, çağdaş bir anlayışla işlevlendirmek ve yaşatmak… Bir miras, bir belge olarak geleceğe aktarmak'' cümleleriyle ÇEKÜL Vakfı'nın misyonunu bir kez daha hatırlatan B. Ilgın Sözen, "Birgi'nin mirası sadece Birgi'ye ait değil. Birgi tüm Türkiye'nin, hatta dünyanın mirasıdır. Birgi'nin doğal ve kültürel değerlerini korumak ve gelecek kuşaklar için yaşayan bir kent olma özelliğini sürdürülebilir kılmak, dünyanın farklı yerlerinden gelen kültür kuruluşlarıyla iş birliği yapmak, Birgi'yi uluslararası bir kültür merkezi hâline getirmek istiyoruz'' dedi.
Çevre ve kültürü korumak için ÇEKÜLGPT
Vakfın 34 yıllık bilgi birikimini ve arşivlerini yapay zekâ uygulamasına taşıyacaklarını söyleyen Sözen '' Kuruluşumuzdan bu yana geçen 34 yılda, Türkiye'nin sosyolojisi ve iletişim dili büyük bir değişim geçirdi. Akıllı telefonlarla doğan Z kuşağı 30 yaşına yaklaşırken, yepyeni bir kuşak da dünyaya geliyor. ÇEKÜL, bu değişime ayak uydurarak, henüz adı konulmayan bu yeni kuşağa ulaşmayı ve onları çevre ve kültürümüze sahip çıkmaya teşvik etmeyi hedefliyor.1990 yılında kurulduğumuzda, bugün kullandığımız birçok teknolojinin izi bile yoktu. 35 yıl sonra, hayatımızın her anında yer alan bu teknolojileri kullanarak vakfımızı geliştirmenin ve geleceğe taşımanın zamanı geldi. Bu amaçla, 'CEKÜLGPT' adında bir yapay zekâ projesi başlatıyoruz. Bu proje Türkiye'de sivil toplum kuruluşları arasında ilk olacak'' dedi
Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, "inanıyorum ki BİRGİ çok daha güzel yerlere gelecektir. Birgi'nin daha fazla tanıtımının yapılması, farkındalığının artırılması, gençlerimiz ve vatandaşlarımızda bu bilincin oluşturulması için tüm kamu ve sivil toplum kurumlarımız ile çalışacağız. Emeği geçen herkese Birgili ve Ödemişliler adına şükranlarımızı arz ediyorum" dedi
Ödemiş Belediye Başkan Yardımcısı Cumhur Şener ise ÇEKÜL Vakfı yöneticilerine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, "Birgi'nin bugün bulunduğu noktada olmasının en büyük sebebinin Prof. Dr. Metin Sözen olduğunu belirtti. Şener, Tarihi Kentler Birliği ile yaptıkları toplantıların Birgi için bir eğitim odağı olduğunu belirterek bugün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesindeysek ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde yer alıyorsak ÇEKÜL Vakfı'nın ve Birgi gönüllülerinin bunda katkısı çok büyüktür. ÇEKÜL ile çalışmaya ve yeni projelerine katkı sağlamaya devam etmekten büyük mutluluk duyacağız" diyerek düşüncelerini ifade etti.
Atölye çalışmaları kalıcı sergi oldu
Yöreye özgü motiflerin yer aldığı "Birgi ÇEKÜL Evi El İşi Kursu Sergisi" ve yöre kadınlarının gözünden çekilen arşiv değerindeki "Birgi'nin Mirası Kadınların Kadrajında Fotoğraf Sergisi" kalıcı olarak Birgi ÇEKÜL Evi'nde sergilenecek.
21'inci yıl kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen bu etkinlikler, Birgi'nin de önemli bir parçası olduğu Küçük Menderes Havzasının tüm değerleriyle geleceğe taşınabilmesi, koruma bilincinin gelişebilmesi için büyük önem taşıyor.
ÇEKÜL Vakfı örgütlenme, eğitim, ağaçlandırma çalışmaları için bir merkez hâline getirdiği Birgi'de yerel yönetimler ve sivil örgütlerle geliştirdiği iş birlikleri sayesinde kent bütünde korunma sağladı. Birgi'nin bu başarısı; UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine girmesi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün 2022 En İyi Turizm Köyleri Listesinde yer alması gibi olumlu gelişmelerle pekişti. Birgi'nin komşusu Bozdağ'da, ÇEKÜL 7 Ağaç Ormanları Programı kapsamında 2012 yılından günümüze 1 milyon 10 bin fidan dikildi.
ÇEKÜL Bilgi Ağacı doğal ve kültürel miras içerikli eğitim çalışmalarını Birgi'ye de taşıdı ve 2016 yılından bu yana 161 öğretmen ve 2 bin 319 öğrenciye ulaştı.
Birgi ÇEKÜL Evi'nde aynı zamanda bir araştırma merkezine de bulunuyor. ÇEKÜL Bilgi Belge uzmanları tarafından sınıflandırılarak çocukların ve yetişkinlerin kullanıma açılan kütüphanesinde, ortalama 2 bin adet kaynak bulunuyor.
Ülkede ilk kez tapu kaydına kültür evi olarak yazdırıldı
Birgi ÇEKÜL (Çevre ve Kültür) Evi, Küçük Menderes Havzası'nda doğal ve kültürel varlıkların korunması çalışmalarına öncülük eden bir merkez olarak faaliyet gösteriyor. Sürekli zenginleşen kitaplığı, düzenlenen etkinlikleri ve eğitim çalışmalarıyla, ülkemizde ilk kez tapu kaydına kültür evi olarak yazdırılan bir "Kültür Evi" olma özelliğini taşıyor.
Osmanlı Dönemi'nde Hacı Osman Medresesi'nin Müderris Odası olan tarihi yapı, Cumhuriyet Dönemi'nde Okuma Odası olarak kullanıldı. 1997 yılında ÇEKÜL Vakfı tarafından satın alınarak restorasyonu yapıldıktan sonra 24 Mayıs 2003'te kullanıma açıldı. 1996 yılında onaylanan Birgi Koruma Amaçlı İmar Planı, Birgi'yi Türkiye'de Koruma Amaçlı İmar Planı yapılan ilk belde yaparak, uzun soluklu koruma çalışmalarının başlangıcını müjdeledi.
7 Bölge 7 Kent Projesi ile kimlikli kentler
ÇEKÜL Vakfı, 1990'ların başında 7 Bölge 7 Kent Projesi kapsamında Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirasının korunup yaşatılması için önemli bir girişim başlattı. Proje Kemaliye, Midyat, Talas, Kastamonu, Akseki, Birgi ve Mudanya gibi pilot kentlerde uygulanarak zamanla Kendini Koruyan Kentler Programı'na dönüştü ve Anadolu'daki kimlikli kentleri kapsadı.
Birgi ÇEKÜL Evi'nde yerel üretimi desteklemek için düzenlenen kurslar ve atölyelerle yöreye ait geleneksel motifler kadınların elinde yeniden şekilleniyor, ÇEKÜL Dükkân'da (www.cekuldukkan.org) satışa sunuluyor.
ÇEKÜL Hakkında
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) ülkemizin doğal ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında Prof. Dr. Metin Sözen öncülüğünde kuruldu.
Kuruluşundan bu yana doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu oldu. ÇEKÜL, "Doğa ve Kültürle Varız" sloganıyla hayata geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir koruma yaklaşımı benimsedi.
Kültürel dokunun korunarak geleceğe aktarılması için koruma amaçlı kent planları hazırlanmasını, tarihi mahallelerin, geleneksel çarşıların korunmasını, sivil mimari örneklerinin restore edilerek yeni işlevler kazanmasını, kent meydanlarının yeniden canlanmasını, kent müzeleri ve arşivlerinin kurulmasını sağladı.
Ülkenin dört bir köşesindeki küçüklü büyüklü kentte koruma hareketini, koruma seferberliğine dönüştürerek tarihi dokunun çağdaş kentle ilişkilendirilmesine, kentlere kültür ve doğa öncelikli bir gelecek vizyonu kazandırılmasına öncülük etti.
Doğal doku kaybolmaya başladığında insanın yaşam alanının tükendiği, kültürel mirasını yitirmeye başladığı bilinciyle hareket ederek toprağı, yeşili korumak ve çoğaltmak için İstanbul'da başladığı ağaçlandırma çalışmalarını Anadolu'nun her karışına yaydı.
ÇEKÜL, Anadolu kentlerindeki yerel yöneticilerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, girişimcilerin ve halkın; kentlerinin benzersiz doğal ve kültürel birikiminin farkına varması, bu değerli birikime sahip çıkması için yol göstermeye devam ediyor.
Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle her zaman danışılan, yol gösteren, güvenilen; gönüllü temsilcileri ve uzman kadrolarıyla doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşu.
ÇEKÜL VAKFI hakkında daha fazla bilgi için:
www.cekulvakfi.org.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’ye kazandırdıkları yıllık döviz tutarı 6 milyar doları aşan taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinin ihracatında Uzakdoğu pazarının payı ortalamanın üzerinde artıyor.
Türkiye, 1 Ocak - 28 Mayıs 2024 döneminde meyve sebze mamulleri ihracatını yüzde 24’lük artışla 880 milyon dolardan 1 milyar 93 milyon dolara taşırken, Japonya, Avustralya, Çin, Güney Kore, Tayvan, Tayland gibi ülkelerin domine ettiği Asya Pasifik pazarında ihracatını yüzde 38,5 artırarak 56,5 milyon dolardan 78,5 milyon dolara yükseltti.
Meyve sebze mamulleri ihracatında Türkiye’nin lideri olan Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 28-30 Mayıs 2024 tarihleri arasında Çin'in Şanghay kentinde, düzenlenen Sial 2024 Şanghay Fuarı’na katılarak, Türkiye’nin Çin’e meyve sebze mamulleri ihracatını daha da artırması için Uzakdoğu pazarındaki pazarlama faaliyetlerine yeni bir halka ekledi.
Turşu ve sos gruplarına yoğun ilgi vardı
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Sial 2024 Şanghay Fuarı’nda Türkiye’nin ihracatında dünya lideri olduğu turşular ve sos gruplarına yoğun ilgi olduğunu kaydetti.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin 2024 yılında 1 Ocak - 28 Mayıs tarihleri arasında 417 milyon dolarlık meyve sebze mamulleri ihracatına imza attığını dillendiren Uçak, yıllık bazda meyve sebze mamulleri ihracatlarının 1 milyar 21 milyon dolara ulaştığını, Türkiye ihracatından yüzde 38 pay aldıklarını dile getirdi.
UR-GE ve TURQUALITY Projesiyle Asya Pasifik pazarında 500 milyon dolar ihracata ulaşacaklar
Türkiye’nin yıllık 60 milyon tona ulaşan meyve sebze üretiminin yüzde 10’luk kısmını taze meyve sebze olarak ihraç ettiklerini ve yıllık 3,5 milyar dolar döviz getirisi sağladıklarını aktaran Uçak, “60 milyon tonluk rekoltenin daha katma değerli hale gelmesi için dondurarak, kurutarak, konserve yaparak değerlendiriyoruz. Turşu, salça, meyve suyu, közlenmiş sebzeler, dondurulmuş sebzeler ve meyveler şeklinde işleyen dünyanın en modern üretim tesislerine sahibiz. Amerika, İngiltere, AB ülkeleri, Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkelerinde gücümüzü artırmak için fuarlara katılıyoruz. İhracatçı firmalarımızın kümelenerek yetkinliklerini artırdıkları ve pazarlama yaptıkları Ticaret Bakanlığımızca desteklenen UR-GE Projelerine 41 firmamızın katılımıyla Turkish Fresh and Processed Fruits and Vegetables Cluster isimli dördüncü UR-GE Projemizi başlattık. Günümüzde yıllık 200 milyon dolar seviyesinde ihracat yaptığımız Asya Pasifik pazarında 500 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
TURQUALITY Projesinde Çin hedef pazar olacak
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin koordinatörlüğünü üstlendiği, Uludağ Meyve Sebze Mamülleri İhracatçıları Birliği ve İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin paydaş olduğu “The Symphony of The Taste From Anatolia Turquality Projesi”ne 2024 yılında başlayacakları bilgisini veren Uçak sözlerini şöyle tamamladı; “Ticaret Bakanlığı’mızın onaya sunulan proje, onay sürecinin ardından start alacak. Meyve sebze mamulleri sektöründe, Türk gıda ürünlerinin küresel mutfaklarda eşsiz bir tat sunma potansiyeline sahip olduğunu bu proje ile tüm dünyaya göstermek istiyoruz. “Proje ile küresel tatların tarif ve içeriklerinin Türk meyve sebze mamulleri kullanımına olanak tanıdığı İngiltere ve Çin’de anlatılacak. Dünya genelinde sağlıklı beslenme eğiliminin yükseldiği bir dönemde, özellikle Akdeniz tarzı beslenmenin Anadolu'nun zengin kültüründen beslendiğini vurgulayacağız. Projenin temel hedefi, Türk menşeli meyve sebze mamullerinin marka değerini güçlendirmek ve Türk gıda ürünlerini Birleşik Krallık ve Çin Halk Cumhuriyeti pazarında daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlamak olacak. Bu bağlamda, gıda sektörü profesyonelleri ve sektörün çatı örgütleriyle kurulacak iş birlikleriyle marka gücünü artırmayı amaçlıyoruz. Öte yandan, Türk ürünlerinin sadece rekabetçi fiyat avantajı değil, aynı zamanda üstün kalitesi ile öne çıkmasını sağlayarak, ihracatının artırılmasını hedefliyoruz.”
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Asya Pasifik pazarında yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatını artırmak için geçtiğimiz Nisan ayında Singapur FHA Food and Beverage Fuarı’nda yerini almıştı.
Türkiye Milli katılım organizasyonu İstanbul Ticaret Odasınca düzenlenen Sial 2024 Şanghay Fuarı’na başta Çin, Tayvan, Hong Kong, Vietnam, Güney Kore gibi ülkelerden yoğun bir katılım oldu. Fuara toplamda 6.500'ün üzerinde firma, 250 binin üzerinde profesyonel katıldı. Türkiye'den ise fuara 57 Türk firması Türkiye Milli Katılım Organizasyonuyla yerini aldı.
EYMSİB adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Ödül, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Kırıcı ve Tolga Selim Kağan Sial 2024 Şanghay Fuarı’na katılım sağladı. Şanghay Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin, Ticaret Ataşeleri Tuğçe Terzi Parlak, Kadriye Yaprak Taşar ve İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Ahmet Özer standı ziyaret etti.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin Asya Pasifik Bölgesi’nde 2024 yılında katılacağı üçüncü fuar ise; 11-14 Haziran 2024 tarihlerinde Güney Kore’de düzenlenecek olan Seoul Food & Hotel Fuarı olacak
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sağlamlığın ön planda olduğu tasarımıyla öne çıkan JAECOO 7, güvenlik, konfor ve esnekliğin bir arada sunulduğu iç mekanıyla da geleneksel Off-Road genlerini ve Off-Road dünyasının estetik cazibesini yeniden yorumluyor. Safkan Off-Road deneyimini yeniden tanımlayan akıllı sistem ARDIS ile donatılıyor. JAECOO, benzersizliği arayan ve etrafını keşfetmeye hevesli, çok yönlü bir yaşam süren şehirli yeni elitlere hitap ediyor.
Tasarım genlerini “klasiklerden ve klasiğin ötesinden” alan JAECOO’nun dünyanın en hızlı büyüyen otomobil markalarından biri olduğunu ifade eden JAECOO Türkiye Başkan Yardımcısı Ahu Turan ise, “JAECOO markamız şu ana kadar dünya çapında 37 ülkede 1.1 milyonluk bir hayran kitlesi kazanmayı başardı. JAECOO, uluslararası anlamda kullanıcılardan çok sayıda övgü almayı başardı. Müşterilerimize göre JAECOO, bir otomobilden daha fazlası. Aslında yaşam tarzı ve hayatımıza güç/ cesaret katarak kolaylıkla hedeflerimize ulaşmamızı sağlıyor. Bize yeni keşiflerde arkadaşlık ederken, seyahat deneyimini de daha keyifli ve teknolojik hale getiriyor” diye konuştu.
Off-Road SUV segmentinin yeni neslini temsil eden JAECOO, Türkiye pazarına adım atmaya hazırlanıyor. Yaz aylarında yollara çıkmaya başlayacak olan JAECOO, Türkiye marka lansmanına “Klasikten Klasiğin Ötesine” temasıyla start verdi. JAECOO, “klasiklerden ve klasiğin ötesinden” gelen üst düzey SUV markalarının tasarım genlerine sahip ancak bu yapıya en son otomotiv teknolojisi yeniliklerini de ekliyor. Daha zengin konfigürasyonlara, daha fazla sürüş modu seçeneğine ve daha iyi yol tutuş ve şasi performansına sahip olmasıyla öne çıkacak olan JAECOO modelleri daha fazla yeni deneyim sunmayı amaçlıyor.
Küresel Off-Road pazarının yükselen yıldızı!
Son bir yıl içerisinde Meksika, Güney Afrika ve Şili gibi önemli pazarlara giriş yaparak küresel varlığını hızla artıran marka, küresel Off-Road pazarında yükselen bir yıldız haline geldi. Geçtiğimiz ay kentinde kapsamlı 2030 stratejisini açıklayan JAECOO, Off-Road pazarında yeni bir sayfa açarak segmentinde bir dönüşüm başlattı. JAECOO’nun sadece bir yılda dünya genelinde 37 pazara ulaştı. 1,1 milyonun üzerinde kullanıcının dikkatini çeken JAECOO, 873 bayiden oluşan bir ağ kurdu ve güçlü bir küresel marka etkisi oluşturarak küresel pazarlarda en hızlı büyüyen otomotiv markası haline geldi. JAECOO, önümüzdeki üç yıl içinde İspanya, İtalya ve Polonya gibi Avrupa'daki yüksek potansiyelli pazarlar da dahil olmak üzere, 3 binin üzerinde standart bayi kanalından oluşan küresel bir yapılanmaya sahip 60’ın üzerinde pazara girecek.
Rekabet ortamında öncü olacağız!
JAECOO’nun dünyanın en hızlı büyüyen otomobil markalarından biri olduğunu ifade eden JAECOO Türkiye Başkan Yardımcısı Ahu Turan ise, “Markamız şu ana kadar dünya çapında 37 ülkede 1.1 milyonluk bir hayran kitlesi kazanmayı başardı. Müşterilerimize göre JAECOO, bir otomobilden daha fazlası. Aslında yaşam tarzı ve hayatımıza güç/cesaret katarak kolaylıkla hedeflerimize ulaşmamızı sağlıyor. Bize yeni keşiflerde arkadaşlık ederken, seyahat deneyimini de daha keyifli ve teknolojik hale getiriyor” dedi. Markanın, önümüzdeki 3 yılda 60’dan fazla ülkede 3 binden fazla satış noktasına ulaşmayı hedeflediğini vurgulayan Ahu Turan, şöyle devam etti: “Yeni nesil satış noktalarımızla gelecek/moda/teknoloji/ekoloji/e-spor temalı showroom alanları tasarlayıp, müşterilerimizle bağlarımızı kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Marka stratejimiz gereği öncelikle Avrupa pazarına odaklanıp, burada başarı yakaladıktan sonra diğer pazarlara da güçlü bir şekilde girmeyi hedefliyoruz. 2024 yılında Türkiye ile birlikte İspanya, İtalya, Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde faaliyete başlıyor olacağız. JAECOO, yeni enerji çözümleriyle öne çıkan bir marka. Müşterilerimize tam elektrikli ve PHEV gibi yeni enerji çözümlerini sunarken, aynı zamanda bu teknolojileri sürekli geliştirerek, rekabet ortamında öncü olmayı hedefliyoruz. JAECOO markasını 3 kelime ile tanımlayabiliriz: sofistike, Off-Road ve duyarlı. Yani tasarımı ve üretim kalitesiyle sofistike hem şehir hem arazi koşullarına uygunluğuyla Off-Road, hem de sunduğu yeni enerji çözümleri ve sosyal sorumluluk bilinciyle çevresine duyarlı bir marka olarak geliştirildi.”
Off-road genlerini yeniden yorumluyor!
Küreselleşme yoluyla yerelleşmeyi teşvik etme ve yerelleşme yoluyla küreselleşmeyi destekleme yaklaşımıyla hareket eden JAECOO’nun Türkiye hamlesi, markanın 2030 stratejisi için stratejik bir odak noktası oluşturuyor. Sağlamlığın ön planda olduğu tasarımıyla öne çıkan JAECOO 7, güvenlik, konfor ve esnekliğin bir arada sunulduğu iç mekanıyla da geleneksel Off-Road genlerini ve Off-Road dünyasının estetik cazibesini yeniden yorumluyor. Safkan Off-Road deneyimini yeniden tanımlayan akıllı sistem ARDIS ile donatılıyor. Kum, kar, çamur ve arazi dahil olmak üzere yedi sürüş modu, senaryo tabanlı bir teknolojik mantıkla sürüş gereksinimlerini mükemmel bir şekilde karşılıyor, arazi sürüşlerinde gelişmiş bir hareket özgürlüğü sağlıyor ve aynı zamanda şehirli seçkinler için kişiselleştirilmiş bir sürüş deneyimi yaşatıyor. 14,8 inçlik ultra geniş panoramik ekranı, yeni W-Hud göz hizası ekranı ve 50 W ile sektörün en güçlü kablosuz hızlı şarj özelliği ile gelişmiş bir bilgi-eğlence deneyimi sunan JAECOO 7, 540° panoramik şeffaf şasi de dahil olmak üzere 21 adedin üzerinde ADAS işleviyle kapsamlı ve çok yönlü güvenlik özellikleri sunarak kullanıcıların diledikleri zaman ve endişe duymadan arazide sürüş yapmalarını sağlıyor. Ayrıca, küresel 5 yıldızlı güvenlik standartlarına dayanan JAECOO 7, yenilikçi bir kafes tipi enerji emici gövde yapısına sahip. 10 adet hava yastığı ile birlikte otomobildeki her yolcuya acil durumlarda çok yönlü koruma, konforlu bir sürüş deneyimi ve güven veren bir sürüş sağlayarak “5 Yıldızlı koruma” sunuyor.
Ürün gamı JAECOO 5 ve 8 ile genişleyecek!
JAECOO, JAECOO 7 modelini pazara sunarak Türkiye Off-Road SUV pazarındaki boşluğu dolduruyor. Gelecekteki ürünlerin yapılanması, konumlandırması ve stratejisine odaklanan marka; JAECOO 8 ve JAECOO 5 gibi yeni modellerle ürün gamını sürekli geliştirmeye devam edecek. Küresel standartlara dayanan marka, JAECOO 7 PHEV ve JAECOO 8 PHEV modelleriyle başlayarak pazara yeni enerji ürünleri sunacak. JAECOO, Türk tüketicisinin Off-Road segmentinde yeni enerji beklentilerini tam olarak karşılamak üzere; içten yanmalı (ICE), hibrit (HEV) ve şarj edilebilir hibrit (PHEV) dahil olmak üzere birden fazla güç-aktarma seçeneği ile tüm pazar segmentlerine hitap edecek. Marka ayrıca, Türk kullanıcıların geri bildirimlerine odaklanarak, yeni otomobil satın alma deneyimleri yaratacak, Türkiye’deki önemli şehirleri ve iş bölgelerini kapsayacak şekilde satış ve servis ağlarını genişletecek ve Türk tüketicilere daha uygun hizmetler sunarak Türkiye’deki yerel stratejisini sürekli olarak geliştirecek.
Türk Kamu Refah Fonu kuracak!
JAECOO, Türkiye’de de sürdürülebilir kalkınma ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerine destek olmaya devam edecek. Marka bu kapsamda, küresel ölçekte biyolojik koruma, çevre koruma ve savunmasız grupların bakımı gibi çeşitli alanlarda faaliyetler yürütmek üzere dünya genelinde kamu refahı kuruluşlarıyla iş birliği yapacağını açıkladı. “JAECOO, Türkiye'de, Türkiye için” eylem planı ile sadece kaliteli seyahat ürünleri sunmakla kalmayıp, aynı zamanda uzun vadeli, sistematik sosyal kamu refahı projeleri yürütmek için bir Türk Kamu Refah Fonu kurarak ESG geliştirme konseptini uygulayacak.
JAECOO hakkında
Tamamen yeni bir Off-Road markası olan JAECOO, isminde Almanca “Jäger” yani Avcı kelimesi ile İngilizce “Cool” yani “Havalı” kelimelerinin birleşiminden ilham alıyor. Bu birleşim, hem Off-Road hem de şehir kavramlarını bir araya getirirken, iddialı ve cesur bir keşif algısı üreten zarif bir tarz ve kalite vurgusu yaparken, “Klasikten Gelen, Klasiğin Ötesine” marka felsefesine bağlı kalıyor. JAECOO, gelişmiş 4- çeker performansı, dikkat çekici güvenlik özellikleri ve yenilikçi akıllı teknolojilerle yeni şehirli Off-Road trendine öncülük ederken, kendini yenilikçi çözümlere ve atılımlara adamış durumda. Lüksün genlerini miras alan bu araç, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerdeki deneyimli tasarım ekiplerinin bilgi birikimini ve işçiliğini harmanlayarak şehir içi Off-Road SUV dünyasında tamamen yeni bir standart belirliyor. JAECOO, gelecekte şehirli elitlere daha konforlu ve daha çevre dostu bir seyahat deneyimi sağlamak üzere, tüm yol becerilerini yeni enerji çözümleriyle birleştirerek, daha verimli ve çevre dostu bir arazi performansı yaratacak ve böylece sürdürülebilir kalkınma kavramını aktif olarak destekleyecek.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.