Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşları arasında olan ve lastiklerini 130'dan fazla ülkeye ihraç eden Petlas, zirai ürün grubu kategorisinde de en çok tercih edilen marka konumunda bulunuyor. Ürün çeşitliliğinde Türkiye'de lider marka olan Petlas, tarım makinesi ve traktör üreticilerine de orijinal ekipman tedarikçisi rolüyle destek oluyor.
Dışa bağımlılığı en aza indirmek için zirai ürün grubuna karşı ayrı bir hassasiyet gösterdiklerini belirten AKO Grup Yönetim Kurulu Üyesi S. Safa Özcan, "İnovasyona bağlı ruhumuz ile tarım alanında kullanıcıların konforunu artıran ve çevreye zarar vermeyen ürünler geliştiriyoruz. Toprağa ve ekine zarar vermeden ekim ve hasat yapmayı sağlayan zirai lastiklerimiz; performans, dayanıklılık, yakıt tasarrufu ve konfor konularında önemli avantajlar sunuyor. Zirai ürün grubu kategorisinde de en çok tercih edilen marka olarak öne çıkıyoruz. Bu başarı, güçlü yatırım vizyonumuz ve teknolojiye yaptığımız istikrarlı yatırımların bir sonucudur. Petlas olarak temel önceliğimiz; organizasyonel, endüstriyel ve marka yatırımlarıyla ülke ekonomisine daha nitelikli ve sürdürülebilir katkı sağlamak. Bu anlamda büyümemizi Türkiye'ye katkı yaparak sürdürmek bizlere gurur veriyor. Bu konumumuzu korumak ve daha da güçlendirmek için yeni projeler ve inovasyonlar üzerinde çalışmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
Çiftçilere Teknik Destek
Petlas, sadece ürün tedarikinde değil tüketicinin lastik konusunda ihtiyaçlarına yönelik teknik destek de sağlıyor. Zirai lastikler destek ekibiyle, OEM (Orijinal Ekipman Üreticisi) ve yenileme pazarında Petlas, Starmaxx ve Harvester ürünlerini kullanan tüm çiftçilere teknik danışmanlık ve satış sonrası destek hizmeti sağlıyor. Bu sayede Türkiye'de zirai üretimin en nitelikli destekçisi konumunu yıllardır sürdürüyor.
Zirai Lastikleriyle 24 Ülkede Sektör Lideri
Petlas, 2023 yılını 290 milyon dolar ihracat cirosuyla kapattı. İhracat payını her geçen gün artıran Petlas, kendi geliştirdiği yüksek teknoloji zirai lastiklerle Kuzey Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar bölgesi başta olmak üzere 24 ülkede pazar lideri konumunda. Yüksek teknolojili traktör, römork ve zirai ekipman lastikleriyle toplamda 90 ülkeye ihracat gerçekleştiren Petlas, ihracat gerçekleştirdiği ülkelerde büyük ilgi görüyor. Nitelikli ürünleriyle Dünya pazarında büyük ilgi gören Petlas, 2023 yılını 290 milyon dolar ihracat cirosu elde etti.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 SANTA CLARA, California, ABD - Palo Alto Networks otonom güvenlik vizyonunu paylaştığı bir açıklama yaptı. Dünyanın siber güvenlik lideri, üretken yapay zekanın (GenAI) gücünü yüksek isabetli siber güvenlik teknolojilerinden oluşan özel bir koleksiyonla birleştiren üç yeni kopilot tanıttı. Strata™ Copilot, Prisma® Cloud Copilot ve Cortex® Copilot sırasıyla Palo Alto Networks'ün lider güvenlik platformlarının her birine kesintisiz olarak entegre ediliyor. Precision AI™ destekli gelecek nesil asistanlar günlük operasyonlardaki karmaşıklığı gidermeye ve güvenlik ekiplerinin üretkenliğini ciddi artırmaya yardımcı oluyor.
Palo Alto Networks Global Ürün Direktörü Lee Klarich şunları kaydetti: "Üretken yapay zekanın (GenAI) ana akım olduğunda otonom güvenlik için inanılmaz bir araç olabileceğini, sadece cevaplar sağlayabilmenin yanı sıra aksiyonları tetikleyebileceğini öngördük. Ancak üretken yapay zekanın vadettiklerini gerçekleştirebilmesi için daha fazla inovasyon gerekiyordu. GenAI ile diğer önemli teknolojileri bir araya getirerek hassasiyeti artırdığımız gibi harekete geçirme kabiliyetini de etkinleştirdik. Vizyonumuzu hayata geçirmek için Precision AI destekli kopilotlarımızla ilk adımı atarak güvenlik ekiplerinin üretkenliğinde ve güvenlik sonuçlarında köklü iyileşmeler elde edeceğiz."
GenAI hazır otomasyon, makine öğrenmesi, güçlü korumalar ve modellerin hassas ayarı gibi önemli teknolojilerle bir araya getirildiğinde uzman güvenlik görevlerini yerine getirme kapsamında muazzam bir güce sahip. Palo Alto Networks tarafından özel olarak geliştirilen yenilikçi AI yaklaşımı Precision AI, daha etkin asistanlar yaratmak için GenAI ile makine öğrenmesi (ML) ve derin öğrenme (DL) yetkinliklerini birleştiriyor. Yönlendirmeli otomasyon harekete geçiren iç görüler sunmak için kapsamlı verilerden ve kanıtlanmış stratejilerden yararlanıyor. Böylelikle kopilotlar Precision AI ile harekete geçirecek iç görüler, otomasyon ve yönlendirmeli aksiyonlar sunmak için zengin verilerden, kanıtlanmış stratejilerden yararlanarak daha etkin asistanlar haline geliyor.
Sabre Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CISO Scott Moser: "Üretken yapay zeka güvenlik ekiplerinin doğal dil ara yüzleri aracılığıyla işlerinde daha etkin hale gelmelerine yardımcı olmayı vadediyor. Daha fazla ekip üyesinin, güvenlik duvarlarını ve tüm güvenlik araçlarını bir doğal dil ara yüzü kullanarak sorgulayabilmesi, güvenlik tehditlerine çok hızlı müdahale edilmesinin yanı sıra sordukları sorulara daha iyi yanıtlar almaları açısından da son derece değerli." dedi.
Strata Copilot, Prisma Cloud Copilot ve Cortex Copilot, güvenlik analistlerinin tehditleri ciddi sorunlara dönüşmeden hızla, kolayca bulmasına, anlamasına ve durdurmasına yardımcı olmak için doğal dilin gücünü, basitliğini kullanıyor. Palo Alto Networks'ün sektör lideri ağ, bulut ve güvenlik operasyonları platformlarına kesintisiz bir şekilde entegre edilen bu kopilotlar analistlere günlük işlerinin her adımında yönlendirme sunup olayları daha hızlı soruşturmalarını, iş akışlarını optimize etmelerini, proaktif olarak yeni tehditlerin önünde kalmalarını ve harekete geçmelerini sağlıyor.
Palo Alto Networks Platform Kopilot entegrasyonu:
" SASE ve NGFW uygulamaları dahil olmak üzere Strata Network Security platformuyla çalışan Strata Copilot erişimi Strata Cloud Manager üzerinden sağlanıyor.
" Prisma Cloud, Code to Cloud™ platformunu tümüyle destekleyen Prisma Cloud Copilot risklerin önceliklendirilmesi, sorunların çözülmesi, tehdit algılama ve raporlama konularında yardımcı oluyor.
" Cortex XSIAM® platformu üzerinden sunulan Cortex Copilot daha verimli ve etkin bir SOC (güvenlik operasyonları merkezi) sağlıyor.
Palo Alto Networks kopilotun her etkileşimde yetkinliklerini geliştirdiği gerçek öğrenme asistanları sunmayı hedefliyor. Otonom siber güvenliğin ilerlemesiyle birlikte güvenlik ekipleri ihtiyaç duyulduğunda daha hızlı daha doğru bilgi ve iç görülerle güçlendirilecek. Kopilotlar bu kapsamda şunları yapabilecek:
" Ürün bilgileriyle ilgili sorulara sizin ortamınız kapsamında cevap verme.
" Uygulama, kullanıcı ve tehdit aktivitelerini inceleme ve görüntüleme.
" Ortamınız hakkındaki hedefli soruları yanıtlama.
" Konfigürasyonu optimal durum için yönlendirme.
" Bir IoC (ihlal göstergesi) etrafındaki detayları (örneğin IP adresi, FQDN, URL, alan, hash, vb.) arama.
" Bir tehdit veya CVE'nin (yaygın açıklar ve zaaflar) etkisini ve kapsamını değerlendirme.
" Basit, doğal dil talepleriyle tetiklenen karmaşık iyileştirme aksiyonları gerçekleştirme.
" Üründe hızlı gezinmeye yardımcı olma.
" Sorun detaylarının otomatik olarak toplandığı ve proaktif olarak gönderildiği destek vakalarını açma.
Palo Alto Network'ün Precision AI destekli yeni kopilotları şimdi ön izlemede incelenebiliyor. Kopilotların, müşterilerin en yeni tehditlere yanıt vermesinde nasıl devrim yaratacağını öğrenmek için blog yazımızı okuyabilirsiniz.
Etkinlik detayları: 7 Mayıs 2024 günü Palo Alto Networks Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Nikesh Arora'nın da katıldığı Prepare for a Brand-New Fight (Yeni Bir Mücadeleye Hazırlanın) başlıklı etkinlikte yapay zeka ve siber güvenlikteki en yeni teknolojiler ve gelişmeler derinlemesine ele alındı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, İstanbul Valisi Davut Gül’ü makamında ziyaret ederek son 5 eğitim-öğretim yılıdır devam eden “Enerji Okuryazarlığı Projesi” ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Aytac, bu yıl İstanbul Avrupa Yakası’ndaki 42 okulda 4 bin 500 ilkokul öğrencisine ulaştıklarını ifade ederek okullar kapanana kadar okul sayısının 46, öğrenci sayısının da 5 bin 100’e çıkacağını söyledi.
 
 
Sürdürülebilir bir gelecek için enerjinin verimli ve tasarruflu kullanımı büyük önem taşırken bu anlayışın daha küçük yaşlarda genç zihinlere yerleşmesi hedefi ile 2018-2019 eğitim öğretim döneminde “Enerji Okuryazarlığı” Projesi’ni başlatan CK Enerji Boğaziçi Elektrik, projeyi anlatmak üzere İstanbul Valiliği’ne ziyarette bulundu.
 
“5 BİN 100 ÖĞRENCİYE ULAŞACAĞIZ”
İstanbul Valisi Davut Gül’ü makamında ziyaret eden CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, İstanbul Avrupa Yakası’nda, 3. ve 4. sınıf öğrencilerine, “elektrik nedir, nasıl üretilir, güvenli elektrik kullanımı, enerji verimliliği, evde ve okulda enerji tasarrufu” gibi konularda Enerji Okuryazarlığı eğitimleri verdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Çocuklarımızı bilinçli enerji tüketicileri olarak yetiştirmek, onlara sadece bugünü değil, yarını da düşünme alışkanlığı kazandırmak büyük önem taşıyor. Biz CK Enerji olarak, bu doğrultuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyor ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için çalışıyoruz. Enerji Okuryazarlığı Projemiz ile bu yıl 42 okulda 4 bin 500 çocuğumuza ulaştık. Okullar kapanana kadar da 4 okula daha giderek 600 öğrencimize eğitimler vermeye devam edeceğiz. Böylece bu eğitim-öğretim yılında 46 okulda 5 bin 100 çocuğumuza ulaşmış olacağız.”
 
“GENÇ ZİHİNLERE IŞIK TUTMAYI HEDEFLİYORUZ”
Çocukluk aşamasında verilen eğitimin de daha kalıcı olduğuna işaret eden Aytac, “Eğitimin sonunda çocuklara sertifika, rozet, etiketler veriyoruz ki bu eğitimler ve mesajlar evlerine döndüklerinde hayat boyu akıllarında kalsın. İlkokullarda gerçekleştirdiğimiz bu proje ile genç zihinlerde enerjiye karşı farkındalık oluşturarak, geleceğe ışık tutmayı hedefliyoruz. Hep birlikte, enerjiyi doğru kullanarak ve çevreyi koruyarak daha güzel bir gelecek inşa edeceğimize inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu
 
YEK-G SERTİFİKASI TAKDİM EDİLDİ
Bu arada ziyaret sırasında İstanbul Valiliği’nin elektrik tüketiminin “yeşil kaynaklardan” üretildiğini belgeleyen YEK-G (Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi) Sertifikası da İstanbul Valisi Davut Gül’e takdim edildi. Elektrik enerjisi üretiminden kaynaklanan çevresel etkileri en aza indirmek amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimini destekleyen YEK-G sertifikası, kullanılan elektrik miktarı kadar yenilenebilir enerjinin sisteme verildiğini garanti etmesi açısından büyük önem taşıyor.
 
CK Enerji Boğaziçi Elektrik hakkında:
CK Enerji Boğaziçi Elektrik, İstanbul’un Avrupa yakasında Türkiye genelinin yüzde 10’una denk gelen yaklaşık 4.4 milyon aboneye ‘görevli tedarik şirketi’ sıfatıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından onaylanan perakende satış tarifeleri üzerinden hizmet veriyor. Şirket ayrıca bölge sınırlaması olmaksızın serbest tüketici niteliğine sahip tüketicilerle ikili anlaşma yaparak indirimli tarife ve fayda kampanyalarıyla elektrik enerjisi satışı da yapabiliyor. Eski dönem fatura tahsilat noktalarını kurumsal dönüşümle birlikte Müşteri İşlem Merkezleri’ne (MİM) çeviren CK Enerji Boğaziçi Elektrik, bu dönüşümün başladığı 2015 yılının Mart ayından itibaren her üç günde bir mağaza açılışına imza atıp kendi sektöründen bağımsız olarak ‘kapsama alanı en hızlı büyüyen perakende firmaları’ arasına da girdi. 300’e yakın MİM noktası ile Türkiye’nin en yaygın enerji perakende kanalına sahip olan CK Enerji Boğaziçi Elektrik, perakende elektrik satışı ve sonrasındaki faaliyetlerinde daha kaliteli hizmet sunabilmek amacıyla devamlı çalışarak değişim ve dönüşümünü sürdürüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sürdürülebilirlik tüm dünyada artık bir seçenek değil, zorunluluk. Çünkü küresel ısınma, su ve toprak kirliliği, gıda israfı; dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan birkaçı. Gelecek nesillerin kaynaklarının korunması bilinciyle hayata geçirilen “Sorumlu Restoran Hareketi” sürdürülebilirlik için çalışmaya devam ediyor. Yeni başlatılan “Gıda Atık Döngüsü” projesiyle gıda israfına son verilmesi hedefleniyor. Bu kapsamda oluşumun içinde yer alan restoranlardaki atıklar, kompost tesisine yollanarak gübre ve mamaya dönüştürülüyor. Proje, restoranlarda çıkan gıda atığını sürdürülebilir şekilde azaltarak sıfırlamayı hedefliyor.
 
Tüm restoranlara Gıda Atık Döngüsü’ne katılım çağrısı
 
Proje, 22 Mayıs’ta Köşebaşı Levent’te yapılan lansmanla duyurulurken, tüm restoranlara da gıda israfını önlemek ve atıkları mama ve gübreye dönüştürerek tekrardan gezegenimize kazandırmak için çağrıda bulunuldu. Lansmanda konuşan Akkol Catering Grubu CEO’su Serkan Tüfek, “Bu konu bizim için çok önemli. Dört yıllık süreçte 50 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptık. Bu daha da büyüyecek. Oluşuma dahil olmak isteyen firmalara eğitim vereceğiz, ürünü ayrıştırmayı öğreteceğiz. Sonra o atıkları komposta yollayarak mama ya da gübreye dönüştürecek ve misafirlerine ücretsiz dağıtması için ürünleri restoranlara geri yollayacağız. Bizler, geleceğimizi güvenli hale getirmek için çalışıyoruz ve bunun için de tüm restoranlardan destek istiyoruz” dedi.

Sorumlu Restoran Hareketi’ni büyütmeyi hedeflediklerini belirten Akkol Catering Grubu CQO’su Elif Üngör ise, “Daha fazla restoranın, otellerin restoran ve işletmelerinin bu harekete katılmasını istiyoruz. 2023 yılında Türkiye’de kişi başı 213 kilogram gıda israfı oldu. Bu, son iki yılda yüzde 40 arttı. Tüketimin bu kadar çok olduğu bir dünyada israfa artık dur dememiz gerekiyor. O yüzden Gıda Atık Döngüsü’nü bütün restoranlara gönüllü olarak anlatmaya, onları da buna dahil etmeye çok hevesliyiz. Sizlerin de desteğiyle bunu yapacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

Lansmana ayrıca Akkomarka Restoran Topluluğu Onursal Başkanı Ali Akkaş, Akkomarka Restoran Grubu ve Akkol Catering Grubu yönetim kurulu üyeleri Volkan Akkaş ve Okan Akkaş, sanatçı ve hayvansever Perihan Savaş ile HAYTAP Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat da katıldı.
 
Ücretsiz dağıtılıyor
 
“Gıda Atık Döngüsü” kapsamında, Sorumlu Restoran Hareketi katılımcısı olan Köşebaşı, Ken Sushi, Yamo Sushi, Snob Street Food, Ali Ocakbaşı, Perihan Meyhane, Ristorante Umberto, Akkol Catering, Geleneksel Lezzetler Durağı, Allday Artisan Catering, Deli Toastry, Deli Kitchen ve Safderun markalarının restoranlarındaki atıklar, ayrıştırılarak paketleniyor ve elektrikli gıda atık toplama aracıyla kompost tesisine yollanıyor. Burada atıklar gübre ve evcil hayvan mamasına dönüştürülürken, bunlar restoranlarda misafirlere ücretsiz dağıtılıyor. Ayrıca üretilen mamalar HAYTAP işbirliği ile hayvan barınaklarına mama desteği sağlayarak, ayda 2 bin minik dostun beslenmesine katkı sağlayacak. Gübreler ise, Sorumlu Restoran Hareketi’nin sürdürülebilirlik stratejileri arasında önemli yeri olan yerel üreticilerin desteklenmesi hedefi kapsamında İstanbul’daki çiftçilerle paylaşılıyor.
 
Ufak değişiklikler büyük farklar yaratabilir
 
Sorumlu Restoran Hareketi hem çalışanlar hem de her yıl ağırlanan 2,5 milyon misafirin alışkanlıklarında küçük değişiklikler yapabilmeyi ve bu küçük değişikliklerle büyük farklar yaratabilmeyi amaçlıyor. Bu nedenle sektörde mümkün olduğunca çok markaya ulaşılması planlanıyor.

Sorumlu Restoran Hareketi’nin hayata geçirdiği “Gıda Atık Döngüsü” projesinin ilk ayağı olarak, “Kaynağında Azalt” prensibiyle satın alma ve üretim aşamalarında gıda atığını azaltmak için personele önleyici eğitimler verildi. Akademisyenler tarafından 1000’den fazla çalışan sürdürülebilirlik ve gıda israfı konusunda eğitildi. Ayrıca yapılan ölçümleme çalışmasıyla misafirden dönen en yoğun atığı oluşturan garnitürlerin, tercihe göre servis edilmesiyle bu atıklardan oluşan gıda israfı yüzde 35 oranında kaynağında azaltıldı.

“Yeniden Tüketime Teşvik Et” prensibiyle sofrada oluşan atığın önlenmesi amacıyla müşteriler, yeniden tüketime teşvik edilmeye çalışılıyor ve sofrada kalan yiyeceklerinin paketlenmesi öneriliyor. Gıda Atık Döngüsü’nün son adımı olan “Geri Dönüşümü Sağla” süreciyle de kalan gıda atıkları, Sorumlu Restoran Hareketi’nin kompost tesisinde gübre ve hayvan mamasına dönüştürülerek, harekete katılan tüm restoran ve işletmelerde misafirlere ücretsiz olarak dağıtılıyor. Ayrıca iş birliği yapılan barınaklara ulaştırılan, tüm laboratuvar testleri ve besin analizleri yapılarak hazırlanan organik mama sayesinde binlerce minik dostumuz sağlıklı şekilde besleniyor.

Sorumlu Restoran Hareketi, geleceğe ve çocuklara olan sorumluluk gereği kaynakların sözde değil gerçekten gerektiği kadar kullanılması için farkındalık yaratma çalışmalarına devam ediyor.
 
https://sorumlurestoranhareketi.com/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Yeni nesil işveren sendikacılığının ülkemizdeki temsilcisi Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ile Tarım ve Gıda Etiği Derneği’nin (TARGET) ortaklaşa düzenlediği “Gıda Etiği Semineri”nde, sektörden ve akademi dünyasından uzman isimler bir araya geliyor. 3 Haziran’da İstanbul Sanayi Odası Odakule Toplantı Salonu’nda gerçekleşecek seminerde, yeni gıda teknolojilerinin kullanımı, yeni gıdalar ve değişen tüketici trendleri etik perspektifiyle ele alınacak.
3 Haziran Pazartesi günü 13:00-17:30 saatleri arasında düzenlenecek olan seminerde; “Gıdaların Üretiminde Yeni Teknolojiler ve Etik”, “Yeni Gıdalar, Alternatif Protein Kaynakları, Tüketici Tercihleri ve Etik” ve “İşbirlikçi Robotlar İnsan Yerine Alternatifte Etik Sınırlar” başlıklı oturumlar gerçekleşecek.
Akademiden ve sektörden uzman isimler
TARGET Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ ve TÜGİS Başkanı Kaan Sidar’ın açılış konuşmalarıyla başlayacak olan etkinlikte, TARGET kurucu üyesi Prof. Dr. Yasemin Yalım tarafından çerçeve sunum gerçekleştirilecek. İTÜ, Yeditepe Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nden akademisyenler ve özel sektör temsilcileri Prof. Dr. Yeşim Ekinci, Prof. Dr. Meral Kılıç Akyılmaz, Doç. Dr. Erdal Yılmaz, Numan Akkuş, Ussal Şahbaz ve Ergün Carus seminerde panelist olarak yer alacak.
“Sürdürülebilir bir gelecek için gıda etiğini önemsiyoruz”
TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar konuyla ilgili değerlendirmelerinde Tarım ve Gıda Etiği Derneği’nin önemine ve seminerin ana odağına değinerek, “Paydaşı olduğumuz TARGET Derneği, tarım ve gıda sistemlerinin kapsadığı konular hakkında etik farkındalık ve duyarlılık gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. 2016 yılından beri faaliyet gösteren TARGET’le, önümüzdeki dönemde gıda etiği konusunda uzun süreli iş birliği içinde olmayı önemsiyoruz. Bu kapsamda sektör ve akademinin bir araya gelerek bilgi ve becerilerini paylaşacağı, kolektif sorumluluk duygusuyla ortak çözümler geliştireceği bir buluşma gerçekleştireceğiz. Günümüz dünyasında üretici ve tüketiciler, gıda kalitesi, güvenliği ve yeterli beslenmenin yanında çevreyi, biyoçeşitliliği ve gelecek nesilleri de düşünerek hareket etmek zorunda. Bu seminerimizde de gıda üretiminde sürdürülebilir gıda sistemlerinin, gıda etiği açısından taşıdığı önemi vurgulamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Gıda zincirinin ana ekseninde bilim, teknoloji ve etik değerler birlikte yer almalı”
TARGET’in tarladan sofraya uzanan gıda zincirinin tüm bileşenleriyle çalışmayı bir görev ve sorumluluk olarak benimsediğini kaydeden Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı Prof. Dr Cemal Taluğ “Gıda zincirinin hiçbir sürecinde ve katmanında adil olma ve kapsayıcılık gibi toplumsal duyarlılıklar ve doğa varlıklarını koruma gibi ekolojik duyarlılıklar ihmal edilmemeli. Gıda zincirinin ana ekseninde her daim bilim ve teknoloji ile etik değerler birlikte yer almalı” dedi. Derneğin kuruşundan itibaren TÜGİS ile yakın bir iletişim içinde olduklarını belirten Taluğ, her iki kurumun verimli ortak çalışmalarının süreceğini açıkladı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatında lider kentlerinin başında gelen İzmir, taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri üretim ve ihracatındaki deneyimlerini Samsun’la paylaşacak, Samsun’a koçluk yapacak.
 
 
Taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörleri son 1 yıllık dönemde Türkiye’ye 6 milyar dolarlık döviz kazandırırken, bu ihracata Egeli ihracatçılar 1 milyar 350 milyon dolarlık katkı sağladı. İzmirli ihracatçılar yıllık 339 milyon dolar bitkisel ürün ihracatı yapan Samsun’un kısa vadede 1 milyar dolar ihracat yapabilir konuma gelmesi için çaba gösterecek.
 
 
Ege Bölgesi’nin meyve sebze sektöründe yüz yıllara dayanan üretim ve ihracat deneyimi olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, bu deneyimin sonucunda, 2024 yılı sonunda 1,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmayı hedeflediklerini bu ihracatı da İzmir’in domine ettiğini kaydetti.
 
 
Samsun Valisi Orhan Tavlı sektöre büyük destek veriyor
 
 
“Samsun Valimiz Sayın Orhan Tavlı’nın davetiyle Samsun’a geldik” diyen Başka Uçak, “İzmir-Samsun arasında bir sinerji ortaya çıkarabileceğimize inandık. İzmir’de kurulan Dikili, Bayındır, Bergama ve Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinde önemli noktalara geldik. Seracılık konusunda ihtisaslaşacak olan Dikili Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi geçtiğimiz hafta Dünya Bankası’yla 30 milyon dolarlık bir kredi sözleşmesi imzaladı. Bu 4 OSB’nin üretime geçmesiyle Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatındai ilk etapta 10 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Bu deneyimlerimizi Samsun’la paylaşmak, Samsun’un güzel uygulamalarını İzmir’de hayata geçirmek için Samsun’a geldik. Samsun Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan çalışmaları gördük, kendilerini tebrik ediyoruz. Samsun Valimiz Orhan Tavlı vizyoner kimliğiyle Samsun tarımına büyük katkı sağlıyor. Bu iki kadim şehir arasındaki iş birliği Türk tarımına ve tarım ürünleri ihracatımıza pozitif katkılar sağlayacak. Bugün kurulan ilişkiyi önümüzdeki süreçte artarak devam edecek” şeklinde konuştu.
 
 
Samsun tarım ürünlerinde 1 milyar dolar ihracat hedefliyor
 
 
Samsun’un Bafra ilçesinde Samsun Bafra Tarıma Dayalı İhtisas (SERA) Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret yanında, dondurulmuş ve kurutuşmuş sebze üretimi yapan Or-Sam Tarım ve Zirai Ürün A.Ş. firmasını da ziyaret ettiklerini açıklayan Başkan Uçak, sözlerini şöyle sürdürdü; “Samsun Bafra Tarıma Dayalı İhtisas (SERA) Organize Sanayi Bölgesi 1200 dekarlık alanda 30 adet sera parselinde sebze, süs bitkileri ve fide yetiştiriciliği yapacak. İçme suyu, kullanma suyu, kanalizasyon, yol, kaldırım, doğalgaz, elektrik ve Telekom altyapısı hazır bir şekilde yatımcılara arsa tahsisi yapılıyor. TDİOSB tam kapasite devreye girdiğinde 1.500 kişiye istihdam olanağı sunacak. İzmirli firmalarımıza yatırım davetleri var. Bu davetlerini İzmirli firmalarımızla paylaşacağız. Samsun’un ürün deseninde biber, domates, pırasa, karnabahar, brokoli, lahana üretimi öne çıkıyor. Meyve olarak da kivi yetişiyor. Bafra TDİOSB’de çilek üretimi yapılacak. Samsun ilimiz limanı olan taze meyve sebze ürünlerinde en büyük ihraç pazarımız Rusya’ya yakınlık avantajı olan bir kentimiz. Samsun’un günümüzde 339 milyon dolar olan bitkisel ürün ihracatının Bafra TDİOSB devreye girdiğinde 1 milyar doları aşmasını bekliyoruz.”
 
 
Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın ev sahipliği yaptığı ziyarette; Bafra Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, Bafra Belediye Başkanı Hamit Kılıç, Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, Bafra İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Güreş, Bafra Ticaret Borsası Başkanı Tarık Erol, Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, Samsun Bafra Tarıma Dayalı İhtisas (SERA) Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Hamit Bozer, Egeli ihracatçılara Bafra TDİOSB ve Samsun’un yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri üretim potansiyeli hakkında bilgi verdiler.
 
 
Heyette EYMSİB adına; Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Martin Sanford ve Vildan Akgedik, EYMSİB üyesi Yetimler Tarım Ltd. Şti. Sahibi Şahip Akbaş, EYMSİB üyesi Kaymazlar Sebze Meyve A.Ş. Sahibi Ahmet Kaymaz ve EYMSİB üyesi Özvarışlar Gıda Tarım Ürünleri Ltd. Şti. Sahibi İlyas Özvarış yer aldı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Aras Kargo, sürdürülebilirlik hedeflerinde yeni yol haritasını belirlemek için Avusturya Postanesi ve ilgili iştirak şirketleri ile İstanbul'da bir araya geldi. Sürdürülebilirlik süreçlerinde birlikte hareket etmenin öneminin ve etkisinin vurgulandığı organizasyonda, Aras Kargo bünyesinde bir Yetkinlik Merkezi kurulmasına ve ESG faaliyetlerinin merkezileştirilmesine karar verildi.

Aras Kargo, 13-14 Mayıs tarihlerinde İstanbul Burdock Hotel'de ev sahipliğini yaptığı organizasyonda; Avusturya Postanesi ve ilgili iştirak şirketleri ile bir araya geldi. Sürdürülebilirlik süreçlerinde yeni yol haritaları belirlenerek Aras Kargo'nun sürdürülebilirlik konularındaki bilgi ve deneyimlerinin diğer ülkelerle paylaşılabilmesi için bir Yetkinlik Merkezi kurulmasına ve ESG faaliyetlerinin merkezileştirilmesine karar verildi.

Organizasyon, Avusturya Postanesi ve ona bağlı kargo hizmeti veren Doğu Avrupa ülkelerindeki (Sırbistan, Slovakya, Hırvatistan, Macaristan, Bulgaristan, Slovenya ve Bosna Hersek ülkelerindeki; Express One, Overseas, Slovak Parcel Service S.R.O, City Express adındaki) iştirak şirketlerinin yetkilileri, Aras Kargo iştiraki olan Azerbaycan'daki Starex Global şirket yetkilileri ve Aras Kargo sürdürülebilirlik ekibi ile birlikte gerçekleştirildi.
Sürdürülebilirlik süreçlerinde birlikte hareket etmenin öneminin ve etkisinin vurgulandığı bu iki gün süren organizasyonda; elektrikli araçlar ve kargo teslimatında sürdürülebilir diğer alternatif çözümler, enerji tüketiminde verimlilik, yenilenebilir enerji, EU Taxonomy gibi çok sayıda sürdürülebilirlik konusunun işlendiği toplantılar ve atölye çalışmaları yapıldı.

"Çevresel, sosyal ve yönetişim süreçlerini tek merkezden yöneteceğiz"
Toplantının açılışını yapan Aras Kargo CFO'su Barbara Hagen, yeni oluşum ve gelecekte yapılması öngörülen ortak sürdürülebilirlik projeleri ile ilgili şu bilgileri verdi: "Aras Kargo olarak, sürdürülebilirlik süreçlerinde önemli adımlar attık ve sürdürülebilirlik komitemizle birlikte izlediğimiz bir yol haritamız var. Bu kapsamda, iki gün süren toplantılarımızda Avusturya Postanesi'nin 7 CEE ülkesinden iştirak şirketleriyle ve ayrıca Azerbaycan'daki iştirak şirketimizle bir araya gelerek sürdürülebilirlik konusunda gerçekleştirebileceğimiz projeleri değerlendirdik. Aras Kargo bünyesinde kurulacak Yetkinlik Merkezi (Competence Center) yapılanmasıyla; çevresel, sosyal ve yönetişim süreçlerinde ilgili grup şirketlerinin de sürdürülebilirlik hedeflerine zamanında ulaşması için ortak yol belirlenmesi amaçlandı."