Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Finans sektörünün dijitalleşme ve teknolojik yeniliklerle birlikte gelişmekte olan bir sektör olduğunun altını çizen Ödüyo Finansal Teknolojiler Genel Müdürü Erman Yapıcı, "Ancak bu gelişmelerle birlikte siber güvenlik riskleri de artıyor. Son zamanlarda finansal teknoloji firmaları ve finans kurumları, siber saldırılara karşı daha etkili önlemler almak ve müşteri bilgilerini korumak için çeşitli adımlar atmaya başladı. Bu gelişmeler, finansal teknoloji sektöründe siber güvenliğin giderek daha önemli hale geldiğini ve sektörün bu konuda sürekli olarak yeni çözümler aradığını gösteriyor. Ancak, siber güvenlik riskleri her zaman varlığını koruyacak ve finansal teknoloji şirketleri sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncellemek ve geliştirmek zorunda olacak. Finansal teknolojilerin siber güvenlikle ilgili olarak gelecekte nasıl gelişeceğini ve nasıl daha güvenli bir ortam sağlanabileceğini görmek için bu alandaki yenilikleri yakından takip etmeye devam edeceğiz." dedi.

Finansal teknolojilerde siber güvenlikle ilgili son gelişmelerden de bahseden Yapıcı, "Yapay zeka ve makine öğrenimi güvenlikte yükseliyor. Finansal teknoloji firmaları, yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojileri kullanarak siber güvenlikte daha akıllı ve hızlı tepkiler verebiliyor. Bloklama Teknolojisi (Blockchain) de güvenliği artırıyor. Blok zinciri teknolojisi, finansal işlemlerin güvenliğini artırmak için kullanılan bir diğer önemli araç olarak öne çıkıyor. Merkezi olmayan yapısı ve şifreleme teknikleri sayesinde, blok zinciri finansal verilerin güvenliğini sağlarken, veri manipülasyonunu önlüyor. Bir diğer gelişme de biometrik kimlik doğrulama sistemleri. Finansal teknoloji şirketleri, geleneksel parola tabanlı kimlik doğrulama sistemlerini biyometrik teknolojilerle değiştirerek güvenliği artırıyor. Parmak izi, yüz tanıma ve ses tanıma gibi biyometrik özellikler, kullanıcıların kimliklerini doğrulamak için kullanılıyor. Daha güçlü veri şifreleme yöntemleri ve bilinçlendirme ve eğitim kampanyaları da diğer gelişmeler arasında önemli adımlar olarak yerini aldı. Ödüyo olarak yapay zeka ile beraber sisteme işletmelerin iş yapış şeklinizi öğretiyoruz. Bu iş yapış şekline göre de işletmenin düzenini arka tarafta otomatize ediyor oluyoruz. Doğal olarak da bu teknolojileri kullanarak inanılmaz bir konfor alanı sağlıyoruz. Artık hepimizin ortak noktada buluşacağı bir yere doğru gidiyoruz. Çünkü ödeme kuruluşları evriliyor, bankalar da para kuruluşuna doğru evriliyor. Teknoloji şirketleri de para kuruluşları da hepimiz ortak noktada buluşuyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Görüntüleme teknolojileri lideri Canon; hızla büyüyen vlog dünyasında güçlü bir oyuncu olarak varlığını sürdürürken yeni kampanyasıyla da içerik üreticilerinin yaratıcılıklarını destekleyen ürünlerini ön plana çıkarıyor. İçerik üreticileriyle sürekli iletişimde kalmaya özen gösteren Canon, bu sefer de yeni "Adını Duyur" kampanyasıyla içerik üreticilerini reklam yüzü yaparak onlara sınırlarını aşmaları için ilham veriyor. Canon Orta Doğu ve Türkiye bölge iletişimi olarak önce Ortadoğu'daki yerel içerik üreticileriyle iş birliği yaparak başlayan kampanya; Türkiye'de ise yemek, seyahat ve moda kategorilerinde içerik üreten 9 önemli isimle devam ediyor. Projeye katılan içerik üreticileri kendi alanlarında ve tarzlarında Canon kameralarla çektikleri videolar ile tüm dünyaya adlarını duyurma imkânı yakalıyor.
Dinamik ve her geçen yıl büyüyen vlog dünyasında teknik ekipmanın rolünün içerik üreticilerin potansiyellerini ortaya çıkarmada ne kadar önemli olduğunun farkında olan Canon, yeni kampanyasıyla içerik üreticilerini daha güçlü, daha etkili ve adlarını daha fazla duyurabilecekleri benzersiz içerikler için teşvik ediyor. Proje kapsamında belirlenen yemek, seyahat ve moda alanlarından 9 farklı içerik üreticisi, vlog çekimleri için özel olarak tasarlanmış Canon PowerShot V10, PowerShot G7X Mark III ve EOS R50'yi deneyimleyerek kendi özgün perspektifleriyle eşsiz içerikler oluşturarak projenin bir parçası oluyor.
Canon, "Adını Duyur" kampanyası kapsamında öncelikle, belirlenen 9 isimle kampanya görselleri için bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdi. Ardından tüm içerik üreticileri kampanya filmini oluşturacakları videolar için yaratıcılıklarını sergilemek, kendilerini özgürce ifade etmek ve farklılıklarını ortaya koymak üzere Canon kitleriyle yola çıktı.
Canon Orta Doğu ve Türkiye B2C Bölge Pazarlama Direktörü Bengü Topçu projeyi; "Canon, sürekli gelişen vlog ve içerik oluşturma dünyasını destekleme kararlılığını sürdürüyor. "Adını Duyur" projesi ile içerik üreticilerini daha fazlasını keşfetmeye, yaratıcılıklarını ortaya çıkarmaya, kendilerini özgün bir şekilde ifade etmeye ve dijital ortamda iz bırakmaya davet ediyoruz. Ortadoğu'daki pazarlarımızdan sonra Türkiye'de hayata geçirdiğimiz proje ile 3 farklı kategoride 9 özel içerik üreticisini Canon'un en son teknolojileriyle tanıştırdık. Hikâye anlatıcılarını ve içerik oluşturucularını her platformda desteklemeye devam eden Canon; bundan sonra da daha fazla yeteneği ortaya çıkarma ve adını duyurma konusunda her zaman öncü olmaya devam edecek" sözleriyle değerlendirdi.
Canon ile Adını Duyuracak içerik üreticiler;
Proje kapsamında, yemek kategorisinde içerik üreten Araz Aknam (@arazagak), Sefa Okyay Kılıç (@sefaokyayklc) ve Elif Özarar (@elifozarar), kendi özgün tarzları ve tarifleri ile lazanya yapımının tüm adımlarını gösterecek. İçeriğin finalinde ise leziz lazanya katmanlarının her birinin benzersiz kamera açılarından yansımaları sergilenecek.
Moda kategorisinde ise Aşkım İrem Aktulga (@askimiremaktulga), Zeynep Büşra (@zeynepbusrau) ve Begüm Kaya (@nbegumkaya) sıradan olduğunu düşündüğümüz bir deri ceketi kendi özgün moda yaklaşımları ve kombin önerileriyle izleyicilerle paylaşacak. İçerik üreticilerinin benzersiz aksesuar dokunuşları ve tamamlayıcı unsurlarıyla bütünleşen kombinler, adeta bir sanat eserine dönüşecek.
Son olarak seyahat kategorisinde yer alan Sami Sert (@samisrt), Seren Aydın (@serennaydin) ve Ozan Aras (@ozanaras) Balat'tan başlayan İstanbul tarihi bölge gezintisine Karaköy ve Galata'yla devam ederek Taksim'de sonlandıracak. Böylece içerik üreticileri şehrin tarihi dokusunu Canon vlog kameralarıyla ölümsüzleştirilerek şehrin yaşayan dinamizmini kendi gözlerinden takipçileriyle paylaşacak.
İçerik üreticilerin vazgeçilmezi olacak Canon ailesi;
Vlog ailesinin en yeni üyesi olarak geçtiğimiz Temmuz ayında lansmanı gerçekleşen ve şimdiden herkesin favorisi olan PowerShot V10, 211g ağırlığı ve kompakt boyutu ile içerik üreticilerin kameramana ihtiyaç duymadan kendi çekimlerini kolaylıkla gerçekleştirebilmesini sağlıyor. Stereo mikrofon, dahili stand, Wi-Fi ve Bluetooth özellikleri bulunan PowerShot V10, vloggerların iş akışlarını da kolaylaştırıyor.
PowerShot G7X Mark III; vlogger, blogger, canlı yayın, çevrimiçi içerik üreticileri ve daha birçok farklı alanda içerik üretenler için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor. Üstün 4K video özelliği ve kompakt tasarımı ile her zaman her yerde kullanıcıların yanında oluyor.
EOS R50; hareketli canlı veya cisimleri algılayıp takip eden Dual Pixel CMOS Otomatik Odaklama II ile içerik üreticilerin işlerini kolaylaştırıyor. 24,2 megapiksel APS-C boyutlu sensörüyle keskin detaylara sahip fotoğrafların görüntülenmesini sağlıyor. EOS R50, ultra geniş açı özelliği ile kaçırmak istemediğiniz her anınızda sizinle!
Dünyanın en iyi kamerasının bile bir içerik üreticinin tarzı ve bakış açısı yanında ancak yardımcı ekipman kaldığının farkında olan Canon, yüksek kaliteli kameraları ile içerik üreticiliğinde sınırların ortadan kaldırabilip yaratıcılıkların daha da artırılabileceğine inanıyor. Böylece içerik üreticilerinin zirveye olan yolculuklarında onların her daim yanında olma taahhüdü veriyor

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 CYE Programı; girişimcilere eğitimler, yatırımcı ve danışman ağına erişim, ulusal hızlandırıcı programlarına kabul fırsatı gibi birçok avantaj sunuyor. Bu bağlamda girişim sunumları yapılan ve finale kalan dört yarışmacı; zirveye katılanlar ve yatırımcılar önünde rekabet ederek önemli bir deneyim yaşadılar.
DOĞAYA ÇÖP OLARAK DÖNMEYEN SİSTEMLE ÇÖP ORANI AZALTILACAK
BiggBiodesign isimli doğa dostu bir biyoteknoloji platformu oluşturarak yarışmanın kazananı seçilen Irmak Çağalayanel "İklim değişikliğinin zararlı etkilerini engellemek için bir proje geliştirdik. BiGGbiodesign, doğa dostu bir biyoteknoloji firması ve yüzde 100 organik yapıdaki ürünler geliştiriyor. Ürünleri doğal lif ve polimerlerden oluşuyor, zararlı kimyasallar içermiyor ve çevreci bir prosesle üretiliyor. BiGGbiodesign'in ürünleri, insan sağlığına veya çevreye zarar vermeden tasarlanıp üretiliyor. Bitki temelli üretim gerçekleşiyor, doğaya çöp olarak gelmeyen bir sistemle dönüşümüne devam ediyor böylece çöp oranı azalıyor." ifadelerini kullandı.
YARATICI ZİHİNLERİN YOLCULUK HİKAYELERİ
Zirve ilk gününden itibaren iş bağlantılarıyla başlarken, açılış konuşmaları ve yaratıcılık üzerine yapılan konuşmalarla devam etti. Uluslararası konuşmacı yazar Jay Johnson, yaratıcı zihinleri yönlendirmeye odaklanacak konuşmalar başlığı altında bilgilendirmelerde bulundu. Nöron Eğitim Merkezi Kurucusu ve Profesyonel Koç Mustafa Bayındır geleceğin dünyasında yaratıcı girişimciliği ele aldı. Yaratıcılık ve Ar-Ge yönetim süreçlerini geliştirici eğitimler veren Eğitmen Ruhi Kaykayoğlu, yaratıcılık konusunda ilham veren fikirlerini katılımcılarla paylaştı. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Erdem Erem, Gen Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ve Yemek Sepeti Kurucusu Nevzat Aydın, TikTak Kurucusu Ersan Öztürk, SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, ARYA Kadın Yatırım Platformu Kurucu Ortağı Münteha Adalı eşliğinde yaratıcı liderlik ve kadınların sınırları zorlayan dönüşümü üzerine söyleşilerle devam eden programda, Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Hazır ve Seri Girişimci ve fütürist Alphan Manas, küresel şirketlerin yaratıcı liderlik perspektifini de katılımcılarla paylaştı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Kaliteli hizmet ve avantajlı fiyat politikasını tüm yetkili servis noktalarında sunarak rakiplerinden ayrılan Stellantis Türkiye Parça ve Servisler, doğru motor yağı seçimi ve motor yağı değişiminin önemine dikkat çekmek için Peugeot ve Citroën markalı binek otomobillerde 2.999 TL, Opel markalı binek otomobillerde ise 3.299 TL'lik fiyatlarla avantajlı motor yağı değişim kampanyasını duyurdu. Ay boyunca geçerli olacak kampanya kapsamında, Stellantis Türkiye markalarından Peugeot, Citroën ve Opel yetkili servislerinde tüm 5 yaş üzeri binek araç modellerine avantajlı motor yağı değişim kampanyası sunuluyor.
Alanında uzman ekibiyle kaliteli hizmet sunan Stellantis Türkiye Parça ve Servisler, doğru motor yağı seçimi konusunda tüketicilere tavsiyelerde bulunurken, aracın motoruna uygun ve doğru viskozitede yağ seçimi yapmanın en kritik noktaların başında geldiğini belirtiyor. Motoru aşınmadan korumak ve daha uzun ömürlü olmasını sağlamak için araç motor yağı ve filtresinin değişim döngüsünün 15.000-20.000 km aralığında ya da yılda 1 kez olması gerektiği önerisinde bulunan yetkililer, bir diğer önemli noktanın ise araç üreticilerinin o otomobil için önerdiği performansa ve onaya sahip yağların kullanılması olduğunun altını çiziyor.
Stellantis markalarının da motor gamında bulunan daha küçük ve daha verimli olan günümüz motorlarının, atmosferik bir motora göre daha yüksek basınçla çalıştığını belirten yetkililer, bu durumun da ciddi miktarda sürtünmeye yol açtığını, bu sebeple periyodik olarak motor yağı değişiminin kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyorlar.
Çok avantajlı fiyatlarla motor yağı değişim kampanyası!
Yetkili servis noktalarında sunduğu en iyi hizmet ve avantajlı fiyat politikasıyla rakiplerinden ayrılan Stellantis Türkiye Parça ve Servisler, motor yağı kampanyasını 5 yaş üzeri tüm Peugeot, Citroën ve Opel kullanıcılarına sunmaya başladı. Aracının modeline uygun, doğru performans ve onaylara sahip motor yağı değişimini yetkili servis güvencesi ile uygun fiyata yaptırmak isteyenlere aracın modeline uyumlu Eurorepar markalı motor yağı, yağ filtresi, cam suyu ve karter tapası pulundan oluşan yağ değişim paketi, Peugeot ve Citroën markalı binek otomobillerde 2.999 TL, Opel markalı binek otomobillerde ise 3.299 TL'lik fiyatlarla sunuluyor.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 LG Electronics (LG), müzik yayınlarından hoşlanan kullanıcılar için akıllı TV'lerinde yeni ve heyecan verici bir özellik sunuyor. OLED modelleri ve Dolby Atmos özellikli QNED modelleri de dahil olmak üzere LG Smart TV'ler,1 Apple Music'ten Dolby Atmos özellikli Uzamsal Sesi destekleyen ilk TV'ler oldu. Mayıs başı itibariyle kullanıma sunulan çığır açıcı müzik deneyimi, etkileyici sesiyle dinleyicileri büyülüyor ve müzik dinleme keyfini yeni boyutlara taşıyor.
 
Bu olağanüstü dönüm noktasını kutlamak için LG, dünya çapındaki LG Smart TV kullanıcılarına üç aylık Apple Music'i ücretsiz olarak sunuyor.2 3 aylık ücretsiz deneme, webOS 4.0 ve üstünü çalıştıran uyumlu LG Akıllı TV'lerin (2018 modelleri ve üzeri) ve yaşam tarzı ekran modelleri StanbyME, StanbyME Go ve MyView Smart Monitor'ün Apple Music uygulamasında bulunuyor.
 
Apple Music, abonelerin 100 milyondan fazla şarkıyı ve ustalıkla seçilmiş 30.000 çalma listesini dinlemesine olanak tanıyan devasa bir kitaplığa sahip, reklamsız bir yayın hizmeti olarak sunuluyor. Apple Music ayrıca canlı video yayını, gösteri sonrası video oynatımı, canlı kaydedilmiş albümler ve gösteri öncesi sanatçılarla özel röportajlar içeren bir seri olan Apple Music Live gibi bir dizi özel içerik de sağlıyor. LG Smart TV kullanıcıları, Apple Music'e sesli komutla, LG İçerik Mağazası'ndan, Uygulamalardan veya Ana Ekrandaki Muzik Hızlı Kartı3 aracılığıyla zahmetsizce erişebiliyorlar.
 
Dolby Atmos formatında sunulan müzik, çok boyutlu sesle yüksek düzeyde netlik ve derinlik sunarak ses deneyimini daha da zenginleştiriyor. Apple Music, Dolby Atmos parçalarını uyumlu LG Akıllı TV'lerde otomatik olarak oynatıyor ve Dolby Atmos özellikli LG soundbar modelleriyle eşleştirildiğinde ses, dinleyicileri bir üst seviye dinleme deneyimine kaptırmak için uyum sağlıyor. Üstelik uygulanan ses yüksekliği normalleştirme algoritması sayesinde, kullanıcılar Dolby Atmos parçalarını dinlemeye geçtiğinde ses düzeyini ayarlamalarına gerek kalmıyor.
 
Kullanıcılar, Dolby Atmos tarafından desteklenmeyen LG Akıllı TV'lerde bile Dolby Atmos LG soundbar'a bağlanarak büyüleyici Dolby Atmos sesinin keyfini çıkarabiliyorlar.4 LG Akıllı TV'ler ayrıca Dolby Atmos'un keyfini çıkarmak için Bluetooth aracılığıyla doğrudan Apple AirPod'a veya diğer Apple cihazlarına da bağlanabiliyor.
 
Dolby Atmos'ta kullanılabilen şarkılar ve albümler, Apple Music'te albümün ayrıntı sayfasında bir rozetle açıkça etiketlenmiş durumda. Müzik severler, Apple Music'in özenle seçilmiş geniş çalma listeleri sayesinde Dolby Atmos'ta bulunan favori şarkılarını kolayca keşfedebiliyorlar.
 
LG Electronics Ev Eğlence Sistemleri Şirketi Platform İşinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Chris Jo, "LG TV'lerde Apple Music aracılığıyla Dolby Atmos'un kullanıma sunulması, büyük ekranda müzik dinleme şeklimizi değiştiriyor. LG, dünya çapındaki müzik tutkunları için içerik akışı deneyimini yükseltmeye kendini adadı ve cihazlar arasında kolay erişim ve mükemmel müzik deneyimi sunmaya devam edecek."
 
LG, sürükleyici ses ve geniş içerik yelpazesiyle ses deneyimini yükseltmeye devam ediyor. LG Smart TV kullanıcıları, kullanımı kolay webOS platformu aracılığıyla yeni özellikleri ve hizmetleri keşfedebiliyor.
 
 
 
1 Dolby Atmos özellikli Apple Uzamsal Ses, 2018'den 2024'e kadar piyasaya sürülen LG OLED TV modellerinde ve QNED TV modellerinde Q90T ve üzeri mevcuttur.
2 Promosyon 137 pazarda 30 Nisan'da, İngiltere'de ise 1 Eylül'de başlayacak. Promosyon tüm pazarlarda 29 Nisan 2025'te sona erecek.
3 Müzik Hızlı Kart, LG 2022 TV'lerde (4K ve 8K OLED, QNED), 2023 ve 2024 TV modellerinde (UHD ve üzeri modeller) mevcuttur.
4 Özellik, 2024 modelleri gibi Dolby Atmos destekli LG soundbar ile eşleştirildiğinde kullanılabilir: S95TR, S90TY, S90TR, S77TY, S75TR, S70TR, S70TY, TV uyumlu modeller SG10TY, SC9S; 2023 modelleri: SE6S, S77S veya 2022 modelleri: S95QR, S90QY, S80QR, S80QY, S75Q

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Türk, bayileri ve sektörün önde gelen üstyapıcılarına yönelik düzenlediği etkinlikte, kısa ve orta mesafede şehir içi dağıtım, katı atık segmenti ve belediye hizmetlerine yönelik uygulamaların vazgeçilmezi Mercedes-Benz Atego’nun tanıtımını ve ürün eğitimini gerçekleştirdi.
Son teknolojiye sahip kamyonlarıyla, ağır ticari araç endüstrisini geleceğe taşımaya devam eden Mercedes-Benz Türk, Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren kamyon satış yetkisi olan tüm bayileri ve sektörün önde gelen üstyapıcılarıyla İstanbul’da bir araya geldi. İki gün süren etkinlik kapsamında, ilk gün tüm bayilerin satış müdürlerine ve danışmanlarına ‘Atego şehrin yollarında, şehirde işler yolunda’ mottosuyla sunulan hafif kamyon segmentinin yıldızı Mercedes-Benz Atego’nun ürün eğitimi verildi. Etkinliğin ikinci gününde ise bayilere ve üstyapıcılara, Atego ürün portföyü tanıtımı ve üst yapıcı portalı sunumu yapıldı.
Organizasyonda konuşma yapan Mercedes-Benz Türk Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Alper Kurt, “Mercedes-Benz Türk olarak, kamyon segmentindeki gelişimin ve dönüşümün öncülüğünü üstleniyoruz. Araçlarımızın tümü yenilikçi yaklaşımımız, sürdürülebilirlik vizyonumuz ve üst düzey kalite anlayışımızın bir ürünü durumunda. Her zaman daha iyisine odaklanıyoruz ve bu hedefe ulaşmada tüm Mercedes-Benz Türk ailesinin iş ortaklarının desteği ve katılımı büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, sürekli olarak bayilerimizle ve üstyapıcılarla iş birliği içinde çalışıyoruz. Bu etkinliğimizde Atego ürün portföyümüzü tüm detaylarıyla tanıttık ve kapsamlı bir eğitim düzenledik. Mercedes-Benz Türk olarak, güvenlik, performans, konfor, geniş üstyapı çeşitliliği gibi konularda ürettiğimiz yenilikçi çözümleri iş ortaklarımızla paylaşmaya ve ortak hedeflerimizle sektördeki standartları belirlemeye devam edeceğiz” dedi.
Şehirde İşleri Yoluna Koyan Atego Kamyonlar Etkinlikte Göz Doldurdu
Etkinlikte sergilenen Mercedes-Benz Atego 1018 modeli geniş görüş açısı, dar alanlarda üstün manevra kabiliyeti, sürücü ve personele iniş binişlerde operasyonel kolaylık sağlayan uygun şasi ve kabin yüksekliği sayesinde, dar sokaklarda sorunsuz bir şekilde hizmet veriyor. Atego 1018, hem dağıtım sektörüne hem de katı atık uygulamalarına uygun olacak şekilde 2 farklı standart paket ile sunulurken, farklı aks mesafesi, geniş opsiyonel donanım seçenekleri, kapalı, açık kasa, frigo ve akaryakıt tankeri gibi üstyapı uygulamalarıyla da farklı ihtiyaç ve beklentilere hitap ediyor. Atego 1518 de farklı müşteri ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlanmış aks mesafesi ve yataklı, yataksız kabin seçenekleriyle, 5 farklı standart paketle sunuluyor. Etkinlikte ilave olarak, yol süpürme aracı üstyapı montajı için özel olarak tasarlanmış şasi yapısına ve teknik donanıma sahip 1518 LKO araç sergilendi. İdeal üstyapı montajı için yakıt tankı şasi sonuna yerleştirilerek şasisinin yanları boş bırakılmış bu özel aracın sahip olduğu hava süspansiyonu ve çok düşük hızlarda sabit hızlı sürüşe imkan veren yüksek aktarma oranına sahip karınca vitesi sayesinde süpürme işlemi kusursuz yapılıyor. Etkinlikte sergilenen bir diğer model de Atego 2424’tü. Fabrika çıkışlı olarak 6x2 düzeninde üretilen Atego 2424, yataklı ve yataksız olmak üzere iki standart pakette sunulurken, daha fazla yük ya da hacim ihtiyacı olan ağırlıklı perakende sektörünün ilk tercihi olmaya devam ediyor.
İlgili basın bültenine ve görsellerin yüksek çözünürlüklü versiyonlarına Mercedes-Benz Türk medya websitesi'nden ulaşabilirsiniz.
Mercedes-Benz Türk Hakkında:
Mercedes-Benz Türk, 1967 yılından bu yana Türkiye’de ağır ticari araç endüstrisinin öncüsü olarak faaliyet göstermektedir. Şirket, 2020 yılına kadar kamyon ve otobüs gruplarındaki faaliyetlerine ek olarak Mercedes-Benz marka hafif ticari araçların ve Daimler AG çatısı altındaki tüm otomobil markalarının satışını gerçekleştirmiştir. Daimler AG, 2020 yılında kamyon ve otobüs ile otomobil ve hafif ticari araçlar birimlerini iki ayrı şirket yapısı altında topladı. 01.12.2021 itibarıyla da ayrı bir tüzel kişilik olan “Daimler Truck AG”’ şirketi altında; Mercedes-Benz Türk A.Ş., Daimler Truck’ın 3 büyük kamyon üretim tesisinden biri olan Aksaray Kamyon Fabrikası, Daimler Buses’ın dünyadaki en büyük otobüs üssü olan Hoşdere Otobüs Fabrikası ve bünyesinde bulunan iki AR-GE merkezi ile Kamyon ve Otobüs gruplarından sorumlu olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Yaklaşık 1.4 milyar avro yatırım hacmiyle Mercedes-Benz Türk A.Ş. bugün Türkiye’nin en büyük yabancı sermaye yatırımlarından biridir ve 7.000’i aşkın personel istihdam etmektedir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Dicle Elektrik, son zamanlarda bazı kesimler tarafından dile getirilen tarımsal sulama bölgelerindeki elektrik kesintileri ve GAP projesi kapsamındaki sulama kanallarının enerji arzına etkisi hakkında Mardin'de gerçekleştirdiği basın buluşmasında önemli açıklamalarda bulundu. Elektrik kesintilerinin hem aşırı yüklenmelerden kaynaklandığını hem de enerji arzını sürdürebilmek adına zaruri olarak yapılan aralıklı kesintiler olduğunu vurgulayan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, "Hizmet verdiğimiz bölgelerde, özellikle tarımsal ve kırsal alanlarda yaşanan aşırı elektrik tüketimi ve israf, sistemimiz üzerinde baskı oluşturarak planlı kesintilere sebep oluyor. Tarımsal sulama alanlarında, tüm abonelerimizin sadece yüzde 4'ünü oluşturan bir kesim, bölgedeki kayıp-kaçak oranını %75 seviyelerine çıkarıyor. Şehir merkezlerinde kayıp-kaçak oranı Türkiye ortalamalarında seyrederken bir grup çiftçi kaçak trafolarıyla, 100 bin nüfuslu bir ilçe kadar enerji tüketebiliyor.” dedi
 
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan altı ilde sürdürülebilirlik odaklı proaktif yaklaşımla elektrik dağıtımı hizmeti veren Dicle Elektrik; kayıpsız, kesintisiz ve kaliteli enerjiyi hanelere, tarımsal sulama alanlarına ve kırsal bölgelere ulaştırmak için yatırımlarını sürdürüyor. Enerji Bakanlığı ve EPDK gibi kurumların regülasyonlarına tabii bulunan şirket, kamu hizmeti olarak nitelendirilen elektrik dağıtım faaliyetlerine ilişkin olarak Mardin’de basın mensupları ile bir araya geldi. Düzenlenen basın toplantısında bölgede gerçekleştirilen yatırımlar hakkında açıklamalarda bulunan dağıtım şirketi, kaçak elektrikle olan mücadeledeki son durumu da gözler önüne serdi.
 
Tarımsal sulama aboneleri, toplam abonelerin %4’ünü oluşturuyor
Basın buluşmasında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Türkiye’nin tarım alanında önemli bir bölgesinde hizmet verdiklerini, bölgede kaçak elektriğin büyük bir bölümünün tarım sulama faaliyetleri esnasında bu bölgede gerçekleştiğini dile getirdi. Arvas, “Hizmet verdiğimiz bölgelerde, özellikle tarımsal ve kırsal alanlarda yaşanan aşırı elektrik tüketimi ve israf, sistemimiz üzerinde baskı oluşturarak planlı kesintilere sebep oluyor. Tarımsal sulama alanlarında tüm abonelerimizin sadece yüzde 4'ünü oluşturan bir kesim, bölgedeki kayıp-kaçak oranını %75 seviyelerine çıkarıyor. Şehir merkezlerinde kayıp-kaçak oranı Türkiye ortalamalarında seyrederken bir grup çiftçi kaçak trafolarıyla, 100 bin nüfuslu bir ilçe kadar enerji tüketebiliyor.” dedi.
 
İhtiyaçtan 10 kat daha fazla elektrik tüketiliyor
Türkiye'de yıllık 15 milyar kWh olan tarımsal sulama amaçlı enerji tüketiminin yarısının hizmet bölgelerinde gerçekleştiğini bir kez daha dile getiren Arvas, “Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve Siirt illerinde bulunan 16 milyon dekar ekili tarımsal alanda 140 bin çiftçi üretim yaparken 65 bin çiftçi sulu tarım gerçekleştiriyor. Sulama yapan abonelerimiz, 2023 yılında 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Bu tüketim, tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin %48’ini oluşturuyor.” dedi. Sulamaların yüksek elektrik tüketilerek kuyulardan su çekilmesiyle gerçekleştiğini belirten Arvas, “Son verilere göre sulama kuyularından çekilen suyun derinliği 700 metrelere ulaştı. Çiftçiler suyu yeryüzüne çıkarabilmek için ihtiyaçlarının 10 katı kadar daha fazla elektrik tüketmek durumunda kalıyor. Bu da enerji çekişinde aşırı yüklenmeye ve anlık arızalara neden oluyor.” dedi.
 
Sürdürülebilir tarımı destekliyoruz
Konuşmasına sürdürülebilir tarımın bölge için önemine vurgu yaparak sürdüren Arvas, “Biz çiftçimizi de anlıyor ve ona hak veriyoruz. Tarımda süreklilik bölgede önemsediğimiz en önemli konuların başında geliyor. Bugüne kadar tarımsal sulama konusunda verilen desteklerin temelinde, Dicle Elektrik’in sunduğu kapsayıcı vizyonu görmüş oluyoruz. Dicle Elektrik bu anlamda tarımsal sürdürülebilirliğin de teminatı durumunda. Bölgenin elektrik altyapısı bundan 10 yıl önceki gibi olsaydı çiftçilerimiz değil 700 metrelerden, 100 metreden dahi su çekerken zorlanacaktı. Bu yönüyle gelinen noktada bölgede elektrik değil, sulama problemi olduğunu söylemek durumundayız. GAP projesi kapsamında sulama kanallarının tarla başlarına kadar getirilmesiyle, bölgedeki su sorunun önemli oranda çözüleceğini ve aşırı enerji tüketiminin önüne geçilmesinin sağlanacağını öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
Kaçak trafolar elektrik dağıtımını zorlaştırıyor
Şanlıurfa ve Mardin’de tespit edilen kaçak trafolara ilişkin de açıklamalarını yineleyen Arvas “Son dönemde kamuoyu ile paylaştığımız kaçak trafo verilerine bakıldığında milyonlarca vatandaşımızın kaçak elektrik marifetiyle hakkının gasp edildiğini görüyoruz. Aşırı yüklenme neticesinde iletim hatları zarar görüyor, anlık arızaların önü açılıyor. Elektriğin sınırsız bir kaynak olmadığından hareketle, üretimi esnasında doğaya verdiği zararın yanında, ülkeye maliyeti milyar dolarlarla ifade edilecek bir milli servettir. Düşünüldüğü zaman elektrik hatları sadece aşırı ve kaçak yollarla elektrik kullananların değil, tüm ülkenin elektrik hatlarıdır. Buradaki dalgalanmalar diğer illerdeki elektrik arızalarının önünü açıyor. Bu bakımdan sadece bölgenin değil Türkiye’nin elektrik arzındaki kaliteli ve kesintisiz hizmetin sağlanması aşırı enerji tüketiminden vazgeçilmesi ile mümkün olacak. Bu kapsamda kaçak elektrik kullanımı ile mücadelemiz aralıksız devam edecek.” mesajını paylaştı.
 
Bu yıl 11 milyar TL’lik yatırım yapılacak
2024 yılında gerçekleştirilecek yatırımlara ilişkin bilgi veren Arvas “Merkezi ve kırsal bölgelere altyapı ve teknoloji odaklı toplamda 11 milyar TL'ye yakın bir yatırım hedefliyoruz.” dedi. Arvas, bu kapsamda 2024 için Diyarbakır'a 1.5 milyar TL, Şanlıurfa'ya 3.5 milyar TL, Şırnak'a 3.1 milyar TL, Batman'a 1.1 milyar TL, Mardin'e 870 milyon TL ve Siirt'e 300 milyon TL tutarında yatırım bütçesi ayırdıklarını açıkladı. Sözlerinin devamında Arvas, “Bu kapsamda enerji alt ve üst yapı yatırımları, elektronik sayaç dönüşümü gibi rutin yatırımların yanında, Türkiye’de yeşil dönüşümün önünü açacak spesifik yatırımlar da gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Diğer yandan teknoloji yatırımları çerçevesinde ise bu yıl için 500 milyon TL'yi aşan bir yatırımı bölgeye kazandıracağız.” ifadelerini kullandı.