Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Web3 ekosisteminin geleceğini inşa etmede öncü rol oynayan teknoloji şirketi ve kripto borsası OKX, bugün üst üste 19’uncusunu yayımladığı Aylık Rezerv Kanıtı (PoR) raporuna göre kullanıcı varlıklarının rezervlerinde 22,5 milyar USD değerinde ana varlık bulunduruyor.

Önceki raporların istikrarını sürdüren OKX’in 19. aylık PoR raporu, platformda en yaygın olarak işlem gören BTC, ETH, USDT, USDC, XRP, DOGE, SOL, OKB, APT, DOT, ELF, EOS, ETC, FIL, LINK, LTC, OKT, PEOPLE, TON, TRX, UNI ve BCH olmak üzere 22 varlık için %100’ün üzerinde bir rezerv oranının korunduğunu gösteriyor.OKX, bu ay 680.000’den fazla halka açık cüzdan adresini yayımlayarak, kripto alanında şeffaflık ve taahhüdüne sadık kaldığını ortaya koydu.OKX kullanıcılarının yanı sıra geniş kripto topluluğunun da platformun rezervlerini bağımsız olarak doğrulamasına olanak tanıyor. Bugüne kadar 1,5 milyondan fazla kullanıcı, OKX’teki varlıklarının 1:1 oranında rezervlerinin tutulduğunu görüp doğruladı.
OKX’in bu ana varlıklar için mevcut rezerv oranları şu şekilde:
BTC: %104
ETH: %103
USDT: %102
USDC: %102
OKX’in Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Yöneticisi Lennix Lai şu açıklamalarda bulundu: “PoR programımızın yüksek katılım düzeyi, PoR’un yalnızca niş bir konu olmaktan ziyade kripto alanında güvenin sağlanmasında son derece önemli bir rol oynadığının kanıtıdır. Açık kaynaklı PoR protokolümüzle gurur duyuyoruz ve PoR programımızı geliştirip iyileştirmeye ve kullanıcılarımızın varlıklarının tümünü, OKX’in rezervlerinde güvenli bir şekilde tutmaya devam edeceğiz.”
PoR’un güçlü bir savunucusu olan OKX, PoR’un kripto endüstrisinde güven ve şeffaflığı artırmadaki rolüne ilişkin tartışmalara da aktif olarak katkıda bulunmaktadır. OKX, 3 Mayıs’ta OKX’in Küresel Ticari Faaliyetlerden Sorumlu Yöneticisi Lennix Lai ve OKX’in Pazarlama Direktörü Haider Rafique, Castle Island Ventures Kurucu Ortağı Nic Carter, Kripto Analisti ve Influencer James Parker ve Kripto Eğitmeni ve Savunucusu Joe Nakamoto gibi sektörün önde gelen isimlerinin yer aldığı PoR konulu bir X Spaces etkinliği düzenledi.

Ayrıca OKX Baş İnovasyon Direktörü Jason Lau da kısa süre önce, dünyanın dört bir yanından blok zinciri savunucularını ve düşünce liderlerini bir araya getirmeyi amaçlayan DC Blockchain Summit’te (DC Blok Zinciri Zirvesi) PoR temalı bir panele katıldı. Panel sırasında Jason, zk-STARK teknolojisi gibi yeniliklerle desteklenen PoR’un sektörde sürdürülebilir büyümeyi nasıl destekleyebileceği konusunu ele aldı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'deki katılım finans kurumlarının sektör birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), 23. Olağan Genel Kurulu'nu İstanbul'da yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Konuşmacılar, toplantıda ekonomideki pozitif iyileşmeye dikkat çekti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yatırımcı güveninde artış olduğunu belirterek, "Son 1,5 ayda Merkez Bankamıza içeriden ve dışarıdan neredeyse 53-54 milyar doların üzerinde bir kaynak akışı oldu. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkarken Türkiye'ye çok ciddi bir şekilde kaynak girişi var. İşte 'carry trade' diyorlar. Bizim programımız, sırtını 'carry trade'e dayamaz. Sıcak para sistemin bir parçasıdır ama reel sektörün getirdiği para sıcak para değildir. Hisse senetlerine, Türk tahvillerine kaynak geliyor. Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu da katılım finans sisteminin fiiliyatta kendini test ve ispat ettiğini vurgulayarak, "2024'ün ilk 3 ayında elde edilen 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9'u katılım finans kuruluşlarına ait" diye konuştu.
TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Onur Gök, ekonomide hızlı bir iyileşme sürecine girildiğini ifade ederek, "Tüm bu göstergeler programın güçlü bir şekilde çalıştığını ortaya koyuyor. Sektör paydaşları olarak programın başarıya ulaşması için gereken tüm desteği sağlamayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Katılım finans kurumlarının sektör birliği Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB), 23. Olağan Genel Kurulu, Türk Eximbank Genel Müdürlüğü'nün İstanbul'daki konferans salonunda gerçekleştirildi. TKBB'nin Genel Kurul'una Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Fatin Rüştü Karakaş, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Onur Gök ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin üyeleri ile ekonomi çevrelerinden önemli isimler katıldı.
BAKAN ŞİMŞEK: "DÜNYADA KATILIM FİNANS SEKTÖRÜNE ÖNCÜLÜK EDEBİLİRİZ"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TKBB'nin Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, katılım finansın ciddi avantajları olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Katılım finans aslında değer odaklı bir ekonomik faaliyete dayanıyor. Bu sektörün gelişmesi ve daha da büyümesi lazım. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. İnanıyorum ki Türkiye'de yapılacak çalışmalarla belki dünyada bu sektöre öncülük edebiliriz. Türkiye'nin küresel katılım finans sektörünün gelişmesinde aktif rol oynayacağından ben ümitliyim. Türkiye katılım finans gelişmiş göstergesinde belki arzuladığımız yerde değiliz ama son on yılda epey bir ilerleme sağladık. Standartların geliştirilmesi noktasında sektörle birlikte çalışacağız.
Sermaye piyasalarının gelişmesi lazım ve fiyat istikrarını tekrar sağlamamız gerekiyor. Tek haneli enflasyonu başarmamız lazım. Bunu destekleyecek bir mali disiplin olmazsa olmazdır. Sürdürülebilir cari açık bunun bir yan ürünüdür. Yapısal dönüşüm ise bu kazanımları kalıcı hale getirir. Kalıcı refah artışı için yani sürdürülebilirliği, yüksek büyüme için de makro finansal istikrarı sağlayacağız. Kaynakların ülkemiz için üretken alanlara kanalize edilmesinin ön koşulu fiyat istikrarıdır. Bizim vatandaşımız geçen sene müdahale etmeseydik belki 40 milyar dolarlık altın ithal edilecekti. Eğer altın sistemdeyse faydalı olur, değilse atıl bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Vatandaşımızın tercihlerine tabii ki saygılıyız ama eğer vatandaşımız kendisini bütün ürünlerden korumaya alıyorsa veya başka ülkelerin para biriminde kendisini daha güvenli hissediyorsa bir sorun var. Nedir, yüksek enflasyon. O nedenle fiyat istikrarı çok önemli. Nihai amaç enflasyonu tek haneye indirmek ama bunun için bir geçiş dönemine ihtiyacımız var.
"Türkiye'ye şu anda sermaye akışı çok güçlü"
Türkiye'ye şu anda sermaye akışı çok güçlü. Biz müdahil olmasak lira değerlenecek. Yine ben başından beri net bir şekilde ortaya koydum, bizim KDV'yi artırma gibi veya diğer vergileri artırma gibi bir programımız yok ama birtakım istisnaları verimlilik açısından gözden geçireceğimizi söyledik. Şimdi geçiş döneminden dezenflasyon dönemine girmek üzereyiz. Biz gerçekten enflasyonun bu sene sonunda 30'lu bir rakamdan gelecek sene de yani 15'in altına ondan sonra da %10'un altına düşeceğine inanıyoruz. Bunun için gereken tedbirleri alıyoruz. Kamuda tasarruf ve bütçede harcama disiplini paketini kamuoyuyla paylaştık. Vergi muafiyeti ve istisnalarının gözden geçirilmesi tamamlandı gibi. Kayıt dışılıkla mücadele için de fiilen sahada olacağız ve bununla mücadele edeceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığı ekipleri sürekli sahada olacak. Yani herkes hakkıyla vergisini ödesin.
"Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor"
Amacımız kurala dayalı uluslararası normlara uygun politikalar. Bu konuda ilk günden beri şeffaf, net bir şekilde bu mesajı verdik. Bir de yapısal reformlar. Çünkü Türkiye'nin yapısal dönüşüme ihtiyacı var. Bu ikisi birlikte Türkiye'nin hikayesini buluşturuyor. Bu hikâye bir karşılık görecektir.
Şu anda yatırımcı güveninde artış var. Dün itibarıyla son 1,5 ayda Merkez Bankamıza içeriden ve dışarıdan neredeyse 53-54 milyar doların üzerinde bir kaynak akışı oldu. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkarken Türkiye'ye çok ciddi bir şekilde kaynak girişi var. Yine bankalarımızın ve reel sektörümüzün dış borç çevirme oranları ciddi şekilde iyileşti. İşte 'carry trade' diyorlar. Bizim programımız, sırtını 'carry trade'e dayamaz. Biz asla sıcak paraya güvenmeyiz. Sıcak para sistemin bir parçasıdır ama reel sektörün getirdiği para sıcak para değildir. Hisse senetlerine, Türk tahvillerine kaynak geliyor. Türkiye'nin yapısal önceliklerine kaynak akıyor."
BDDK BAŞKANI KAVCIOĞLU: "KATILIM FİNANS SİSTEMİ FİİLİYATTA DA KENDİNİ TEST VE İSPAT ETTİ"
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Şahap Kavcıoğlu da konuşmasında katılım finans sektörünün gösterdiği gelişime dikkat çekti ve şöyle devam etti:
"2002 sonunda 5 katılım finans kuruluşu mevcutken, 2024 Mart itibarıyla bu sayı 2'si dijital olmak üzere 9'a yükseldi. 2024'ün ilk 3 ayında elde edilen 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9'u katılım finans kuruluşlarına ait. Katılım finans kuruluşlarının kullandırdığı fonların takibe dönüşüm oranının ise %1 ile sektörün %1,5 seviyesinden de düşük.
2024'ün ilk 3 ayında sektörün elde ettiği yaklaşık 153,5 milyar liralık dönem net karının %9'u katılım finans kuruluşlarından geldi. Bu gelişmelerin bir anda olmadı, bunun için pek çok paydaşın tek tek ve birlikte iş birliği ve dayanışma içerisinde gayret sarf etmesiyle oluştu. Katılım finans sistemi fiiliyatta da kendini test ve ispat etti."
TKBB BAŞKANI GÖK: "GÖSTERGELER PROGRAMIN GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞTIĞINI ORTAYA KOYUYOR"
TKBB Başkanı Onur Gök ise Türkiye'nin yaşanan tüm zorluklara rağmen uzun soluklu ve sürdürülebilir büyümesini sürdürdüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bu Türkiye'nin güçlü makroekonomik altyapısını ispatlıyor. Özellikle geçtiğimiz Eylül ayında açıklanan program ile birlikte pek çok makro göstergede hızlı bir iyileşme sürecine girildiğini somut olarak görmekteyiz. Büyüme kompozisyonundaki iyileşme, net ihracatın büyümeye katkısı, cari dengedeki hızlı toparlanma kısa vadede olumlu sonuçlar doğurdu. Merkez Bankası rezervlerindeki hızlı toparlanma risk priminde de hızla bir düşüş sağladı ve CDS puanımız pandemi öncesi seviyelere geriledi. Bunun yanında, Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının not artışı ve pozitif görünüm beklentileri, Türk Lirası varlıklara artan talebi beraberinde getirdi. Program ile sağlanan tüm bu çıktılar döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulundu. Tüm bu göstergeler de programın güçlü bir şekilde çalıştığını net bir biçimde ortaya koyuyor. Sektör paydaşları olarak programın başarıya ulaşması için gereken tüm desteği sağlamaya devam edeceğiz."
"2025 için hedeflediğimiz 1,7 trilyon TL'lik büyüklüğe şimdiden ulaştık"
Katılım Bankaları sektörü olarak ülkemizin büyümesine çok yönlü katkıda bulunmaya devam ettik. Özellikle sektör paydaşları olarak Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasına destek olmak ve bizleri bekleyen geleceğe daha hazır hale gelebilmek için çalışmayı sürdürüyoruz. Geçen yıl sektörümüze dijital katılım bankaları Hayat Finans Katılım ve T.O.M. Bank Katılım katıldı. Yine TMSF bünyesindeki bir mevduat bankası olan Adabank da Dünya Katılım Bankası unvanı ile sektörümüzde hizmet vermeye başladı. Bugün itibariyle sektörde faaliyet gösteren, 2'si dijital, 3'ü de kamu olmak üzere toplam 9 katılım bankamız var. 2023 sonu itibariyle müşteri sayımız toplam 13 milyona ulaştı. Bu süreçteki aktiflerimiz 2 trilyon TL'ye, bu aktiflerin bankacılık sektöründeki payı da %8,7'ye yükseldi. Yeni oyuncularla birlikte öz kaynaklarımız da 144 milyar TL seviyesine yükseldi ve sektör payımız da %6,7 oldu. Böylece 2025 yılında ulaşmayı hedeflediğimiz 1,7 trilyon TL'lik büyüklüğe şimdiden ulaşmış olduk. Öte yandan bu dönemde KOBİ'lere 393 milyar TL'nin üzerinde kaynak sağladık.
Gelecek yıllarda katılım bankalarımızın sürdürülebilir finansal gelişim kaydetmesi için tüm paydaşlarımız ile ülkemiz ekonomisine değer katarak büyüme performansını devam ettireceğimize inanıyoruz. Bakanlığımızın koordinasyonu ile özellikle 2024 yılında ülkemiz ekonomisinin sağlıklı, sürdürülebilir finansman ve tasarruf yapısını korumak için gereken desteği vermeyi sürdüreceğiz. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren verimlilik ekosistemine kesintisiz kaynak sağlayacağız. Bununla birlikte OVP kapsamında katılım finans sektörüne ilişkin bir başlık açılmasını, müstakil bir Katılım Finans Kanununa ilişkin çalışmaları da çok önemsiyoruz."

BIST - 30 Yakın Vade
 
Güne hafif satıcılı bir açılışla başlayan Haziran vadeli endeks kontratında geçen hafta etkili olan satışların ardından yeni haftada dalgalı ve kararsız bir fiyatlamanın öne çıktığı takip ediliyor. Günün ilk yarısında 12.002,50 - 12.087,25 seviyeleri arasında hareket eden sözleşme, 12:40 itibariyle %0,45 civarında düşüşle 12.015 seviyelerinden işlem görüyor. Sözleşmede son günlerde psikolojik öneme sahip 12.000 puan üzerinde tutunma çabası takip ediliyor. 12.000 altına sarkmalarda 11.950 - 11.900 aralığı ilk güçlü destek bölgesidir. Bu bölge altındaki kapanışlarda hız kazanan satışlarla 11.830 ve 11.750 seviyelerine doğru geri çekilmeler gündeme gelebilir. 12.000 üzerinde tutunma korunabilir ve tepki alımları gözlenecek olursa 12.100 seviyesi ile 12.150 - 12.200 aralığı direnç konumunda bulunmaktadır. Güçlü bir direnç olarak çalışan 12.200 bölgesi üzerindeki kapanışlarda 12.250 - 12.290 ve 12.360 seviyeleri direnç olarak takip edilebilir.
 
Dolar/TL Yakın Vade
 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuşmasında, TCMB'nin ihtiyaç duyması halinde likiditeyi çekmek için borçlanacaklarını belirtti. Bütçe açığının iki haneye gitme ihtimali varken 5.2 ile sınırladıklarını, cari açığın milli gelire oranla yüzde 2,5'in altına ineceğini ve hedefin cari açığı kalıcı bir şekilde yüzde 2,5'in altına indirmek olduğunu belirtti. Kurda istikrar öngörülerinin olduğunu, bunun da dezenflasyonu beraberinde getireceğini ifade etti. Bugün ABD'de veriler takip edilecek. Mayıs vadeli Dolar/TL sözleşmesi bugün 32,2000-32,2648 TL arasında seyrediyor. Dolar/TL spot kuru saat 12:30 itibariyle 32,24'lü seviyelerde bulunuyor. Dolar endeksi 104,72 puan civarında izleniyor. Sözleşmede olası oynaklığa karşı yatırımcıların aktif bir kar al/ zarar durdur seviyesi belirleyerek hareket etmeleri daha sağlıklı olacaktır.
 
Günün ilk bölümünde en fazla işlem gören pay vadeli sözleşmeleri: FTHYAO, FAKBNK, FGARAN




  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, 2024 yılının ilk çeyreğinde önemli ölçüde bir operasyonel ve finansal büyüme kaydetti. Sabancı Holding ve E.ON'un ana hissedar olduğu, yüzde 20'si halka açık olan şirket, sürdürülebilirlik ve teknolojik gelişmelere olan bağlılığını vurguladı.
 
Enerjisa Enerji'nin enflasyon muhasebesi uygulanmış operasyonel kazançları, 2023'ün ilk çeyreğinde 6,5 milyar TL'den 2024'ün aynı döneminde 9,4 milyar TL'ye yükselerek istikrarlı bir büyüme eğilimi sergiledi. Şirket, Türkiye'nin enerji dönüşümünde üstlendiği rolünü vurgulayarak enerji altyapısına 1,3 milyar TL yatırım yaptı.
 
CEO Murat Pınar, şirketin altyapı yatırımlarına ve üstün müşteri hizmetlerine olan bağlılığını vurguladı. Pınar, "Şebeke yatırımlarına ve rekabetçi perakende hizmetlerine odaklanmamız, Türkiye enerji sektöründe liderliğimizi sürdürmemizi sağlıyor. Yenilenebilir enerji ve verimlilik uygulamalarını hızlandırarak enerji ithalat bağımlılığını azaltmayı hedefliyoruz. Güneş enerjisi kapasitemiz neredeyse 55 MWp'ye ulaştı ve e-mobilite iştirakimiz Eşarj'ın soket sayısını yaklaşık 2.000 adede genişleterek geçen yılın rakamlarını ikiye katladık."
 
Pınar ayrıca, Enerjisa Enerji'nin 'Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek' vizyonu ile insanların kalbini kazanan bir şirket olma taahhüdünü ve sürekli destekleri için yatırımcılara olan minnettarlığını dile getirdi.
 
CFO Dr. Philipp Ulbrich, zorlu makroekonomik koşullara rağmen şirketin dayanıklılığını ve daha güvenli, temiz ve daha iyi bir enerji geleceği sağlama isteğini vurguladı. "Yılın ilk çeyreğinde, tüm segmentlerde güçlü finansal ve operasyonel performansımızı sürdürdük. Bu büyüme, depremin gelirlerimiz üzerinde oluşturduğu negatif etkilerdeki toparlanmayı yansıtıyor."
 
Ulbrich, şirketin güçlü yatırımlar ve hissedar getirilerine olan bağlılığını yineledi. "Mayıs 2024'te, 2023 hesap dönemi içinhisse başına brüt 2,79 TL temettü ödedik. Temettü stratejimiz ile hissedarlarımız için cazip getiriler sağlamaya odaklanmaya devam edeceğiz. Bu nedenle, 2024 için güncellenmiş bir temettü taahhüdü hedefleyerek, Enflasyon Muhasebesi uygulanmış 2024 yılı Baz Alınan Net Karımızın en az %80'ini ödeme oranıyla, güçlü finansal hedeflerimize ulaşma isteğimiz devam ediyor. Enerjisa Enerji, sürdürülebilir enerjiye ve güçlü operasyonel performansa odaklanmamız sayesinde öne çıkan bir yatırım fırsatı olmaya devam ediyor."

Küresel piyasalarda hafta başından bu yana veri takvimi sakin seyrediyor. Açıklanan ekonomik verilerin, fiyatlamalar üzerinde etkisi hissedilmemekte. Dün, ABD borsalarında Dow Jones ve S&P500 endekslerinde yatay bir seyir izlenirken, Nasdaq endeksi alıcılı seyretti. Çip üreticisi Nvidia hissesindeki yükseliş, Nasdaq endeksi üzerinde etkili oldu. Bir habere göre, Elon Musk, xAl süper bilgisayarı oluşturmak için Nvidia'nın H100 grafik işlemcisini kullanacağını bildirdi. Bu haber sonrası Nvidia hissesindeki yükselişin hız kazandığı takip edildi. Geçtiğimiz haftada, hissede bilanço etkisi olumluydu, bu haftada bu haber akışıyla hareketliliği sürdü. Piyasalarda, majör merkez bankalarıyla ilgili gelişmeler etkisini koruyor. Bu hafta, Avrupa Merkez Bankası ve Fed üyelerinden konuşmalar izleniyor. Avrupa Merkez Bankasının toplantısı gelecek hafta (06 Haziran) takip edilecek. Verilen mesajlar doğrultusunda, faiz indirimine başlama ihtimali çok yüksek gözüküyor. Fed içinse bu ihtimaller çok belirsiz olduğu için risk iştahı üzerinde baskının sürmesine yol açmakta. Fed üyeleri hala acele etmeyeceklerini belirtiyorlar. Veri görülmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. Fed'in toplantısı 11-12 Haziran tarihlerinde olacak. Bu toplantıya kadar bu belirsizlik sürebilir. Haziran ayı toplantısında piyasaya verecekleri mesajların etkisi gelecek toplantılara yönelik beklentileri şekillendirebileceğini değerlendiriyoruz. Piyasalardaki fiyatlamalara baktığımızda; ABD borsalarında dün karışık seyirler takip edildi. Nvidia hissesindeki yükseliş, Nasdaq endeksinin diğer endekslere göre pozitif ayrışmasını destekledi. Bu sabah ABD vadelileri ve Avrupa borsalarında hafif satıcılı seyirler izleniyor. Asya borsalarında risk iştahı bu sabah zayıftı. ABD Hazinesinin tahvil ihraçlarına zayıf talep gelmesi sonucunda tahvil getirilerinde yükseliş kaydedildi. ABD 2 yıllık tahvil yüzde 4,96 ve 10 yıllık tahvil yüzde 4,56 çevresinde bulunuyor. Petrol fiyatları üzerinde jeopolitik riskler etkisini sürdürüyor. Bu hafta sonu OPEC+ grubunun toplantısı da bekleniyor. Ons altın bu sabah hafif satıcılı işlem görüyor. Merkez bankalarına yönelik beklentiler, fiyatlamaları etkiliyor. Ons altında temkinli seyrin olduğunu da ekleyebiliriz.
 
Bugünün veri takviminde; Fed'in bej kitap raporu takip edilecek. Gün içerisinde, Avrupa Merkez Bankası(ECB) ve Fed üyelerinin konuşmaları izlenebilir.
 
 
 




  Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
  www.gedik.com

                                     ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 HONEYWELL VE SOCAR, BÖLGEDE ENERJİ ENDÜSTRİSİNİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİRECEK İŞ BİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALADI
Honeywell ve SOCAR, dijitalleşme, siber güvenlik ve emisyon yönetimi konularında potansiyel projeleri ve programları değerlendirecek.
 
 Honeywell (Nasdaq: HON) ve Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi SOCAR, bölgede enerji sektörünü dijitalleştirmek, emisyonları azaltmak ve güvenlik hedeflerini desteklemek amacıyla gelecekteki fırsatları değerlendirmek için bir iş birliği anlaşması imzaladı. Bu iş birliği aynı zamanda Honeywell'in portföyünü enerji dönüşümü, otomasyon ve havacılığın geleceği gibi üç küresel mega trendle uyumlu hale getirmesini de destekliyor.
Honeywell ve Socar, Honeywell'in altyapı değerlendirme ve modernizasyon, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, işgücü beceri geliştirme ve emisyon yönetimi çözümleri alanlarındaki gelişmiş yeteneklerinden yararlanarak ortak projeler geliştirecek. Anlaşma aynı zamanda her iki şirketin bu alanlarda birlikte inovasyon ve geliştirme yapmasına da olanak sağlıyor.
SOCAR Başkanı Rovshan Najaf, "Ekonomik büyüme, hem enerji güvenliğini hem de verimliliği sağlayarak enerji talebini karşılamalı. Bu ancak teknoloji ile mümkün olabilir. Biz de bu hedef doğrultusunda sektörde lider olma taahhüdümüzü ilerletmek için Honeywell gibi bir teknoloji liderleriyle iş birliği yapıyoruz" dedi.
SOCAR Honeywell'in teknolojisini ve çözümlerini kullanarak, bölgenin güvenli ve adil enerji talebini karşılamaya hazır. Uzun vadede endüstrinin teknik yeteneklerini ve dönüşümünü ilerletmede öncü bir rol oynayacak.
Honeywell Türkiye, İsrail ve Orta Asya Başkanı Uygar Doyuran, "Honeywell, enerji sektörünün dönüşümünü ve otomasyonunu hızlandıran teknolojiler geliştiriyor. Dijital dönüşüm, enerji dönüşümünün temel bir unsuru. SOCAR ile bu anlaşma kapsamında bölgesel enerji üretimini daha verimli ve güvenli hale getirecek dijital teknolojiler için fırsatları keşfetmeyi dört gözle bekliyoruz" dedi.
SOCAR ve Honeywell, Türkiye'deki SOCAR STAR rafinerisi ve Azerbaycan'daki Haydar Aliyev rafinerisinde çalışan Honeywell sistemleri ile uzun süren başarılı bir iş birliği geçmişine sahip. Yeni anlaşma ise bu iş birliğini genişleterek iki şirketin teknolojik yeniliklerle bölgede enerji endüstrisinin geleceğini şekillendirme konusundaki ortak taahhüdünü gösteriyor.


 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, 29-31 Mayıs tarihleri arasında Yeşilköy İstanbul Fuar Merkezi'nde bu yıl 11'incisi gerçekleşecak olan Busworld Türkiye 2024'te yerini aldı. Üç gün sürecek olan fuarın Elmas Sponsoru olan Otokar, yenilikçi ve çevreci ürün gamından yeni e-KENT, SULTAN Giga, CENTRO ve Otonom e-CENTRO araçlarının yanı sıra "Bus Monitor" otobüs filo yönetim sistemini ziyaretçilerin beğenisine sunacak.
MÜŞTERİ ODAKLI YAKLAŞIM İLE OPTİMUM ÇÖZÜMLER
Otokar'ın geniş ürün gamının gelişmiş teknoloji, dayanıklılık, düşük işletme giderleri ve yüksek ikinci el değeri ile ön plana çıktığını vurgulayan Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Tokatlı, elde edilen başarıları sürdürülebilir kılmak için Ar-Ge harcamalarında ve inovasyonda hız kesmediklerini belirtti.
Otokar'ın global ölçekte önde gelen otobüs üreticilerinden biri olduğuna dikkat çeken Murat Tokatlı, "Otokar'ın tasarlayıp, geliştirdiği ve ürettiği otobüsler ülkemizin dört bir yanında, dünyanın 60'tan fazla ülkesinde her gün milyonlarca yolcuya hizmet veriyor. Kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiğimiz geniş ürün gamımız ve satış sonrası hizmetlerimizle 15 yıldır Türkiye otobüs pazarındaki liderliğimizi sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra, Türkiye ve Avrupa toplamında 4. büyük üretici olmanın gururunu yaşıyoruz" dedi.
Daima operatörlerin, sürücülerin, otoritelerin ve yolcuların beklentilerini ve ihtiyaçlarını ön plana aldıklarını ifade eden Tokatlı, "Paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda, küresel ölçekte kazandığımız deneyim ve mühendislik kabiliyetimizle pazara sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizi genişletmeye devam ediyoruz. Çalışmalarımızı dört alanda önceliklendiriyoruz. Bunlardan ilki daha hafif ve daha dayanıklı araçlarla operatörlerin işletme maliyetlerini düşürmek; ikincisi daha düşük emisyonlu araçlarla çevre korumasına katkı sağlamak; üçüncüsü geliştirilmiş güvenlik önlemleriyle sürücü ve yolcular için daha güvenli bir seyahat sunmak. Dördüncü önceliğimiz ise, hem kullanıcılarımız hem de yolcular için taşımacılığı teknolojik ve akıllı uygulamalar ile kolaylaştırarak daha verimli bir mobilite sunmak" açıklamasını yaptı. Tokatlı, Otokar'ın geniş ürün ailesi ile operatörlerin ve kurumların filolarını optimize etmesine ve emisyon azaltımlarına katkı sağlamayı hedeflediklerini ekledi.
YENİ e-KENT İLK KEZ BUSWORLD 2024'TE SERGİLENİYOR
Türkiye'nin ilk hibrit, ilk elektrikli, ilk akıllı otobüsünü üreten şirket olan Otokar, Busworld Türkiye 2024'te elektrikli şehir içi otobüsü yeni e-KENT'i ilk kez tanıtıyor. Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere pek çok büyükşehirde 10 metreden 21 metreye kadar farklı uzunlukları, CNG, elektrikli ve dizel versiyonlarıyla her gün milyonlarca yolcuya hizmet veren KENT ailesinin yenilenen üyesi e-KENT, Otokar'ın farklı coğrafya ve iklim şartlarındaki deneyimiyle, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda geliştirildi.
Konforun ön planda tutulduğu yeni e-KENT'te, yeni şoför kabini ve sürücü kumandaları ile sürüş konforu arttırıldı. Aracın yeni iç tasarımı yolcuların seyahat deneyimini arttırırken; yeni hava kanalları ile daha ferah bir yolculuk hedeflendi. Yeni e-KENT, NMC ve LFP teknolojilerine sahip, 450 kWh ve üzeri kapasitesi artırılmış bataryalar ile çalışıyor. Bir önceki modelden farklı olarak aracın arka yolcu bölmesindeki motor odası kaldırıldı. Böylelikle ferah bir iç mekan sunuldu. Hafifleyen yeni e-KENT, bu sayede daha uzun menzil sunarken, konfor ve güvenlikte de dikkat çekiyor. Yeni e-KENT, büyükşehirlerin toplu ulaşımda öncelikli tercihi olmaya hazırlanıyor.
YOLLARIN SULTAN'I YENİLENDİ
Otokar'ın Busworld Türkiye 2024 standındaki diğer bir yeniliği ise yolların SULTAN'ı oldu. Üretimine başladığı 2002 yılından günümüze turizm ve servis sektörünün vazgeçilmezi olmayı başaran SULTAN'ın Giga modeli, yenilenen iç tasarımıyla fuarda yerini aldı.
SULTAN ailesinin 2023 yılında yenilenen tasarımını yansıtan SULTAN Giga, ailenin diğer modellerine kıyasla daha fazla yolcu ve bagaj taşıma imkanı sunuyor. 9,2 metre uzunluğunda, 39+1+1 yolcu taşıma kapasitesi ve 4,8 metreküp bagaj hacmi sunan araç, 210 BG gücündeki motoru ile de dikkat çekiyor. Süspansiyon yapısı ve akslar ile kullanıcısına adeta büyük otobüs hissi yaşatıyor. Araç, yenilenen şoför mahalli, üst düzey konfor ve güvenlik özelliklerinin yanı sıra standart otomatik vites özelliğiyle ön plana çıkıyor. Yeni SULTAN Giga öncelikle Avrupa pazarında satışa sunulacak, Türkiye pazarında ise 2025 yılı başından itibaren yer alacak.
SÜRÜCÜYE İHTİYAÇ DUYMADAN 7 GÜN 24 SAAT HİZMET VEREBİLİYOR
Otokar Busworld'de ilk kez Türkiye'deki kullanıcılarını Otonom e-CENTRO ile buluşturuyor. Seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip e-CENTRO, sürücüye ihtiyaç duymadan seyahat edebiliyor. Trafik kurallarına uyacak şekilde geliştirilen araç, konumunu hassas bir şekilde algılıyor. Hava koşullarından bağımsız olarak, gece ve gündüz günün her saatinde kesintisiz hizmet verebilen araç, belirlenen güzergahta duraklara yanaşarak yolcuların sorunsuz bir şekilde inip binmesini sağlıyor. Otonom e-Centro, Otokar'ın sahip olduğu yetkin ve özel ekipleri sayesinde yazılım, geliştirme ve uygulamanın tamamen Otokar bünyesinde yapıldığı Digital Driver X sistemi ile dikkat çekiyor.
Otokar, fuarda ayrıca CENTRO mikrobüsünü sergiliyor. CENTRO, özellikle verimli taşımacılık anlayışına sahip belediyelerin ve operatörlerin öncelikli tercihi oluyor.
Busworld Türkiye 2024'te Otokar filoların yakıt başta olmak üzere yedek parça yönetiminden araç servis aralıklarına kadar işletme maliyetlerine etki eden tüm değerleri düşürüp hizmet sürekliliğini sağlayacak filo yönetim sistemi Bus Monitor'ü de tanıtılıyor