Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Skywell dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden iF Design Award2024’te (iFTasarım Ödülleri), Skyhome modeliyle önemli bir başarıya imza attı. Sedan gövde yapısına sahip, yenilikçi teknolojilerin yanı sıra güvenlik ve konfor odaklı özellikleriyle de ön plana çıkan Skyhome, kullanıcılarına lüks bir konfor vaat ediyor.
10 dakikalık şarj ile 500 km’ye yakın menzil sunan ve sedan formunda olan SkywellSkyhome , gizli kapı kolları, elektronik dikiz aynaları ve rüzgâra karşı dirençli büyük çaplı jantlarıyla, aerodinamik verimliliğe katkı sağlıyor. Yeni model, parmak izi algılama, kapı açmak için yüz tanıma, cep telefonu kontrolü gibi benzersiz çözümlerle de ileri teknolojisini ortaya koyuyor.
Arka koltuklar film izlemek ve ayak masajı yapmak için rahat bir alan sunuyor. Tavana entegre ettiği televizyon sayesinde ev konforunu yaşatacak olan SkywellSkyhome, 21 hoparlörlü ses sistemiyle benzersiz bir kabin içi deneyim vaat ediyor. Kapılarda, direksiyonda ve hoparlörlerde kullanılan ortam aydınlatmaları iç mekâna hareket ve modernlik katıyor. Güç elektroniğinde çağı yakalayan Sykwell, tasarım tarafında Avrupa ülkeleri klasmanına yaklaşırken, SkywellSkyhome modeliyle, tek veya çift motorlu dört tekerlekten çekişli olmak üzere iki farklı versiyon halinde görücüye çıktı.
1954’te başlayan iF Design Award, dünyanın en bilinen tasarım yarışması, aynı zamanda yüksekkaliteli ürün tasarımının da bir sembolü olarak gösteriliyor.
Skyhome modeli hakkında detaylı bilgi için https://skywell.com.tr/adresini ziyaret edebilirsiniz.
ULU MOTOR HAKKINDA
1971 yılında kurulan Ulubaşlar Grubu'nun 2004 yılında kurulan distribütör şirketi Ulu Motor, bu yıl 20. yılını kutluyor. 21 ülkede distribütörlüğü olan Ulu Motor; otomobil, kamyon, motosiklet ve LPG alanlarında faaliyet göstermektedir. 2015 yılından itibaren Ulubaş Grubu’nun mobilite dönüşümüne öncülük etme vizyonunu üstlenen Ulu Motor, grubun teknolojik dönüşüm süreçlerinde rol alan en önemli şirketlerden biri olarak konumlandı. Türkiye dahil olmak üzere Avrupa’daki 20’den fazla ülkede Skywell’i temsil eden Ulu Motor, mobilite dönüşümüne öncülük etme vizyonu ile her daim yeniliği ve gelişmeyi hedefliyor, tüm kullanıcılarımızın günlük hayatlarında yolculuklarına ortak olmayı sürdürüyor. Bireysel yeni nesil binek araç kullanımını ve verimliliğini artırmak adına Ulu Motor, çeşitli alanlarda teknoloji ve altyapı yatırımları yapmaya hızla devam ediyor. Geliştirilen binek araç çözümleri ile kullanıcılara en güvenli bağlantı yöntemleri ile yönetilebilir bir araç kullanım deneyimi ve birçok çözümle şeffaf veri yönetimi imkânı sağlıyor. Kullanıcıların verilerini görüntülemeleri, yorumlamaları için mobil uygulama çözümleri sayesinde araçların en verimli şekilde maksimum performans düzeyinde kullanılmasını sağlıyor.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Egeli ihracatçılar 35 yıllık tecrübeleri ile organik tarımın ülkemizde çevre dostu sürdürülebilir tarımın gelişmesine katkı sağlıyor.
268 farklı üründe 1,6 milyon ton organik üretim gerçekleştiren Türkiye’nin organik ürün ihracatı 1 milyar doları aştı.
Başta İzmir olmak üzere Ege Bölgesi organik ürünlerin üretim ve ihracatında büyük bir paya ve öneme sahip.
Ege İhracatçı Birlikleri, dünyada organik tarımın öncü kuruluşları arasında yer alan Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği'ni destekleyerek organik tarım alanındaki yeniliklerin paydaşlara aktarılmasını sağladı.
EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Mehmet Ali Işık, “Türkiye’de organik üretim ve ihracat Ege İhracatçı Birlikleri öncülüğünde 35 yıl önce İzmir’den başladı. Ülkemizin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini gerçekleştiren Egeli ihracatçılar olarak gerek, akademinin gerek ulusal/uluslararası paydaşlarımızın işbirliğiyle sürdürülebilirlikte birçok projeye yatırım yapıyoruz. Tecrübelerimizi, bilgilerimizi, hedeflerimizin neler olduğunu ETO ile işbirliğinde organik tarım üzerine çıkardığımız kitabımızla bütün Türkiye’ye daha iyi duyurmayı hedefliyoruz. ETO, 30 yıldır ekolojik üretici, ürünlerin ve organik tarımın gelişmesini, benimsenmesini ilke edinen üreticiden ihracatçıya üniversitelerden tüketiciye tüm kesimi kucaklayarak katma değer yaratan başlıca paydaşlarımızdan biri.” dedi.
Mehmet Ali Işık, “Türkiye üzüm, incir, kayısı, fındık, kiraz ve vişne gibi organik ürünlerde dünya lideri. Küresel organik gıda pazarı 2022 yılında 135 milyar avroya yaklaştı. Şu anda organik ihracatımız 1,6 milyon tonluk üretimle 1 milyar dolar bandında. İhracat hedefimiz ilk etapta 1,5 milyar dolar, daha sonra da 2 milyar dolara ulaşmak. Kuru meyvelerden zeytinyağına, hububattan pamuğa 268 farklı ürünü 311 bin hektar arazide organik olarak gerçekleştiren ülkemiz yaklaşık 53 bin organik ürün çiftçisiyle Avrupa'da 4’üncü sırada yer alıyor.” dedi.
Başkan Işık, “Ege İhracatçı Birlikleri olarak organik ürün ihracatının kayıt altına alınması konusunda koordinatör birlik olarak görevliyiz. Türkiye organik tarım ulusal yönlendirme komitesi ve IFOAM - Uluslararası Organik Tarım Hareketi Federasyonu üyesiyiz. Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında oluşturduğumuz Organik ürünler Çalışma Komitemiz tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmeyi amaçlıyor ve organik gıda, üretim ve talebini iç pazarda büyütmek, sektörün dış pazarda rekabet gücünü ve tanınırlığını arttırmak için çeşitli çalışmalar yürütüyoruz.” diye konuştu.
Başkan Işık, “Dünyanın en büyük organik fuarı olarak kabul edilen Biofach Organik Ürünler Fuarı’nda Türkiye milli katılım organizasyonunu Türkiye’de organik sektöründe koordinatör birlik olan EİB düzenlemektedir. Organik ürün ihracatında katma değerli ve inovatif ürün yaratma şansı da daha yüksek. Biofach Organik Ürünler Fuarı’nda ülkemizden katılım sağlayan firmalar, başta organik kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru kayısı gibi organik kuru meyvelerimiz olmak üzere, fındık, fıstık, badem, kuru domates ve domates konsantresi, konserve ve salamura meyve ve sebzeler, baharat ürünleri, hububat ,bakliyat ve yağlı tohumlar, meyve suları ve konsantreleri, yarı kuru sebzeler, dondurulmuş sebze ve meyveler gibi belli başlı gıda ürünlerini Almanya ve dünyanın dört bir tarafından gelen ithalatçılara sunma fırsatı elde ediyoruz.” dedi.
Ekolojik Tarım Organizasyonu (ETO) Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy, “Organik tarım bilgiye dayalı olarak tarımda doğal kaynakların, toprağın, suyun, biyolojik çeşitliliğin, insanın, hayvanın birlikte değerlendirilerek hem çevreyi hem insan, hayvan, bitki sağlığını gözetecek biçimde doğru yönetilmesini gerektirir. Bu çerçevede bilgi hem araştırmalardan hem de doğrudan uygulamalardan ortaya çıkan deneyimlerle sürekli zenginleşmekte ve güncellenmekte. Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) olarak daha önce 2002’de basılıp 2012’de yenilenmiş olan temel başucu kitabını yenileyerek ortaya çıkan yönetmeliklerdeki değişiklikler, bilimsel bulgular veya bazı onarıcı teknikler gibi yeni uygulamaları ve bunun yanında da günümüzün sorunlarından olan iklim değişikliği ve benzeri sorunlara çözüm olması için ek bilgileri içerecek biçimde genişletip yeniledik. İlgili tüm sektör kuruluşlarının organik tarımı sadece belli bir grubun satın aldığı ya da sadece ihracata yönelik ürün, üretim sistemi değil mevcut yaşadığımız dünyada hem tarımsal ekosistemleri doğru yönetmek hem de bize doğanın verdiği ek hizmetlerin en fazla sağlanacağı biçimde teknikleri öğrenebilecekleri bir kaynak kitap.” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Sektörün sevilen ve tecrübeli ismi Atilla Benli, yeniden Zurich ailesine katılıyor. Atilla Benli, 1 Nisan 2024 itibarıyla Zurich Yaşam Genel Müdürü ve Zurich Sigorta Genel Müdür Başyardımcısı sorumluluklarını üstlenecek.
Müşteri memnuniyetinin ön planda olduğu, teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapan Zurich Sigorta Grubu, Mapfre Türkiye’nin hayat operasyonlarını satın almasının ardından hayat ve bireysel emeklilik branşlarındaki büyüme stratejisi doğrultusunda liderlik ekibini güçlendiriyor.
“Daha iyi ve güçlü bir isim düşünemezdik”
Zurich Sigorta Grubu Türkiye CEO’su Yılmaz Yıldız, Benli’nin Zurich’e yeniden katılmasına ilişkin şu sözleri kaydetti: “Atilla ile uzun yıllar bir arada farklı şirketlerde sayısız başarıya imza attık. Kendisiyle yeniden birlikte çalışacak olmaktan son derece memnunum. Elementer sigortacılık, hayat ve bireysel emeklilik sektörlerinde sahip olduğu engin birikimiyle, Grubumuzun hayat sigortacılığı ve bireysel emeklilik alanındaki büyüme planlarına liderlik etmek için daha iyi ve güçlü bir isim düşünemezdik.”
“Beş yıllık aranın ardından, yeni hedeflerle yola çıkıyoruz”
Atilla Benli ise yeni görevleriyle ilgili, “Beş yıllık bir aranın ardından, yepyeni hedef ve sorumluluklarla Zurich ailesine dönüyor olmaktan heyecan duyuyorum. Birlikte daha önce çalışma tecrübesi edindiğim bu deneyimli ekiple yeniden yola çıkıyor olmak mutluluk verici” dedi.
Atilla Benli, SEDDK onayını takiben Zurich Yaşam Genel Müdürü ve Zurich Sigorta Genel Müdür Baş Yardımcısı olarak görev alacak.
Atilla Benli kimdir?
Atilla Benli, İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümündeki lisans eğitiminin ardından, Marmara Üniversitesi Sigortacılık Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Kariyerine Garanti Bankası’nda Denetçi olarak başladı. Garanti Sigorta Mali İşler, Operasyon, Acente ve Broker Dağıtım Satış Kanalı’nda çeşitli birimlerden sorumlu Birim Müdürü olarak görev yaptı.
Benli, 2007 yılında BNP Paribas Cardif şirketinde; Mali İşler Yönetimi, İnsan Kaynakları, Hasar ve Hukuk birimlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. Groupama Sigorta ve Groupama Hayat ve Emeklilik bünyesinde Hasar Grubu’dan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. Ardından Vakıf Emeklilik’te Satış, Finans ve Mali İşler, İnsan Kaynakları, Teknik ve Aktüerya birimlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevlerini yürüttü.
2016 yılında Hasar Grubu’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak Zurich Sigorta’ya katıldı. 2018 itibarıyla ise Zurich Sigorta’da Satış ve Dağıtım Kanalları’ndan sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdürdü. 2019 yılında Güneş Sigorta Genel Müdürü oldu. 2020 yılında 6 kamu sigorta ve BES şirketinin birleşmesine liderlik etti. Kurulan Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik’in Genel Müdürü görevini Ağustos 2023’e kadar sürdürdü. Benli, 2019 Ekim-2023 Ağustos arasında da Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanlığı sorumluluğunu üstlendi. 2023 Eylül - 2024 Mart döneminde ise Bupa Acıbadem Sigorta Genel Müdürü olarak çalıştı.
Daha fazla bilgi için: www.zurich.com
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Hyundai Assan, 2024 yılında artırmayı hedeflediği elektrikli otomobil satışlarını, geliştirdiği yeni donanım seviyeleriyle desteklemeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda sırasıyla IONIQ 6 ve KONA Elektrik modellerini çeşitli donanım seviyeleriyle satışa sunan Hyundai Assan, şimdi de IONIQ markasının ilk modeli olan IONIQ 5 için yepyeni bir donanım seviyesi hazırladı.
Türk tüketicisi için özel olarak geliştirilen “Advance” donanım seviyesi, mevcut Progressive (standart ve uzun) versiyonlara en optimum özellikliyle eşlik edecek. Hyundai Assan, bu yeni donanım seviyesiyle beraber Türk tüketicisinin elektrikli otomobillerden en üst seviyede faydalanmalarını ve aynı zamanda geleceğin teknolojilerini en uygun fiyatla deneyimlemelerini hedefliyor.
Segmentinde fark yaratacak
C-SUV segmentinde yer alan IONIQ 5 Advance‘ın öne çıkan özellikleri, günlük kullanımdaki tüm beklentileri karşılıyor. EV modellerin en önemli özelliklerinden biri olan ve bilhassa zorlu kış koşullarında da sürüş menzilini arttıran ısı pompası, diğer tüm Hyundai modellerinde olduğu gibi IONIQ 5’in Advance versiyonunda da standart olarak sunuluyor.
IONIQ 5 Advance’in donanım listesi ise bir hayli fazla. Piksel tasarımlı LED ön farlarla dikkat çeken otomobil, aktif güvenlik özellikleriyle de hem yaya hem de yolcu korumada öne çıkıyor. Euro NCAP’ten 5 yıldız ve aynı zamanda satışa sunulduğu günden bu yana 200’ün üzerinde ödül alan IONIQ 5, dur kalk özellikli akıllı hız sabitleme kontrolü ve çarpışma önleme asistanı gibi donanımlara sahip.
Bununla beraber; ön tarafta soğutma özelliğine sahip deri koltukların ısıtması da var. Müzik keyfini zirveye taşıyan BOSE Premium ses sistemi, 12,3 inç çift entegre bilgi ve multimedya ekranları, sanal gösterge paneli (Head-Up Display), kayar tip orta konsol ve gizli otomatik kapı kolları, otomobili günlük kullanımda oldukça konforlu bir yol arkadaşı haline getiriyor.
IONIQ 5 Advance, 58 kWh batarya, 125 kW (170 PS) gücündeki arkaya konumlu tek elektrik motoru ve arkadan itiş sistemi ile geliyor. Otomobildeki 58 kWh bataryanın %100 dolu olduğumda durumda menzili, birleşik kullanımda 384 km (WLTP). Buna karşılık araç, şehir içi kullanımda da 587 km menzile kadar rahatlıkla ulaşabiliyor.
IONIQ 5’in 0-100 km/s hızlanması ise Advance donanım seviyesinde 8,5 saniye. Aracın ulaşabildiği maksimum hız ise 185 km/s ile sınırlandırılmış. Buna ek olarak; üstün 800 voltluk batarya sistemine sahip olması sayesinde 350 kW ultra hızlı DC şarj cihazına bağlandığında yalnızca 18 dakikada yüzde 10’dan yüzde 80 düzeyine şarj edilebiliyor. Yine WLTP normlarına göre, IONIQ 5 kullanıcılarının 100 km menzil kazanmak için aracı ultra hızlı şarj istasyonlarında yalnızca 5 dakika şarj etmeleri yeterli. Hyundai, IONIQ 5 Advance modelini 7 farklı dış ve iki farklı iç renk seçeneği ile sunuyor.
Türkiye’deki model atağına çeşitli modeller ve yeni versiyonlarla devam edecek olan Hyundai Assan, yüzde 10 ÖTV diliminde yer alan IONIQ 5 Advance’ın fiyatını da 1.785.000 TL olarak açıkladı.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
SAP Datasphere çözümünün üretken yapay zekayı da kapsayan (Generative AI) yeni özellikleri, veri yapılarını sadeleştirip veri etkileşimini sezgiselleştirerek kurumsal planlamayı dönüştürüyor.
SAP CTO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Juergen Mueller yaptığı açıklamada, “Yapay zeka artık her iş alanına giriyor ve kurumları dönüştürüyor. Kaliteli veriye dayanan daha güvenilir ve hızlı kararlar almak için veri toplamak, yapay zeka kadar kritik öneme sahip bir teknoloji gerekliliği haline geldi. SAP Datasphere ürünümüzdeki yenilikler ve Collibra ile kapsamı genişletilen ortaklığımız, müşterilerimizin veri yoluyla akıllı iş dönüşümünü hızlandırmasına destek olma kabiliyetimizde adeta kuantum sıçraması gibi dev bir adım anlamına geliyor” dedi.
SAP’nin yaptığı duyuruların merkezinde, verinin sadece bir kaynak değil, aynı zamanda stratejik girişimlerin temelini oluşturmasını sağlayan veri yapıları (business data fabric) yer alıyor. Yeni duyurulan inovasyonlar ve Collibra ortaklığı, kuruluşların veri yapısındaki ilişkileri koruyarak anlamlı ve değerli veriyi iş birimi kullanıcılarına ulaştırmalarına yardımcı oluyor.
Merkezi Pensilvanya’da bulunan çok uluslu şekerleme şirketi Hershey’in ERP, Dijital ve BT Stratejisi Kıdemli Direktörü Achim Welter, “SAP S/4HANA sistemimizle birlikte modern bir veri yapısı mimarisi için SAP Datasphere’i kullanmayı seçtik. Bu sayede güvenilir bir model ve verilere dayalı, son kullanıcıların rahatlıkla kendi yapılarını oluşturmalarına olanak sağlayan bir iş analitiği platformu oluşturarak iş süreçlerinde verimliliği artıracağız” dedi.
SAP Datasphere’in yenilikleri, müşterilerin karmaşık verilerden anlamlı çıkarımlar yapmalarına yardımcı oluyor. SAP’nin yeni yapay zeka destekli asistanı Joule, vektör veri tabanı gibi yetkinlikleriyle yapay zeka ile üretilen verilerde bile anlam kaybı olmamasını sağlayan ve karmaşık verilerden yeni bilgiler keşfetmeye yarayan yenilikler sunuyor. Bu sayede şirketler tüm verilerinin gücünden faydalanarak daha hızlı ve güvenilir kararlar verebiliyor.
SAP’nin veri yönetimi alanındaki önemli yenilikleri arasında şunlar yer alıyor:
Üretken Yapay Zeka destekli Asistan ve Yapay Zeka Yönetimi
SAP, yapay zeka asistanı Joule'u, SAP Analytics Cloud (Analitik Bulut) çözümüne entegre ediyor. Bu sayede raporlar, dashboardlar, planlar ve daha fazlasının oluşturulması ve geliştirilmesi otomatikleştirilecek. Bu otomasyon, SAP HANA Cloud (Bulut) vektör motoru (vector engine) yeteneklerinden faydalanılarak gerçekleştiriliyor. Bu yetenekler, kurumun verileri ile büyük dil modellerinin (LLM-Large Language Model) gücünü birleştirerek yapay zeka çıktılarının iş bağlamına uygunluğunun sürekliliğini sağlıyor.
Şirketlerde üretken yapay zekanın (Generative AI) tüm iş birimlerine entegre edilmesi doğru yönetilen güvenilir veri olmadan mümkün değil. SAP, kurumların yapay zeka politikalarını, süreçlerini ve uygulamalarını yönetmek için bir çözüm sunmak amacıyla, Collibra ile olan ortaklığını genişleterek Collibra Yapay Zeka Yönetimini SAP veri varlıkları ile entegre ettiğini duyuruyor. Bu, şirketlere şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlayarak düzenlemeler, uyumluluk ve gizlilik politikalarının karşılanmasına yardımcı olabilir.
Bilgi Grafiği ile Gizli Verileri ve Örüntüleri Keşfedin
SAP Datasphere’in yeni bilgi grafiği sayesinde kuruluşlar, uygulama ve sistemlerindeki gizli kalmış ilişkileri, değerlendirmeleri ve kalıpları keşfedebiliyor. Bu sayede hem teknik hem de iş birimi kullanıcıları, veri, meta veri ve iş süreçleri arasındaki ilişkileri derinlemesine anlayabilir. Aynı zamanda makine öğrenmesi ve büyük dil modellerinin etkinliğini artırabiliyor.
Konsolide, Gelişmiş Planlama ve Analitikler
Yeni SAP Datasphere ve SAP Analytics Cloud entegrasyonu, tek bir veri yönetim sistemi ve gelişmiş analitik yetenekleri sunarak kurum genelinde planlama kültürünün güçlenmesini sağlıyor. Planlamacılar, veri hazırlama, modelleme ve planlama için tek bir araç kullanarak esnek bir model sayesinde bilgi silolarını ortadan kaldırıyor.
Ayrıca iş kullanıcıları, SAP Analytics Cloud’daki yeni “pusula” yeteneğinden faydalanarak, veriye dayalı simülasyonlar aracılığıyla planlama ve analiz sonuçlarını iyileştirebiliyor. Bu özellik, kuruluşların sohbet arayüzünü kullanarak karmaşık simülasyonlar yapmalarına ve elde edilen veriler, olası çıktıları ve etkilerini görselleştirmelerine, en uygun planı bulmalarına ve güncellemelerine olanak sağlıyor.
Bu, müşterilerin finansal, operasyonel, tedarik zinciri ve işgücü planlamasını tek bir platformda birleştirerek, SAP uygulamaları ve üçüncü taraf verilerine doğrudan bağlantı ile planlamalarını dönüştürmelerini destekler.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin önde gelen bireysel emeklilik kuruluşları arasında yer alan BNP Paribas Cardif Emeklilik, yatırım araçlarının 5 yıllık getiri karşılaştırma tablosunu açıkladı. Son 5 yılda %1262 getiriye sahip Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu (BPH) ile altın, döviz, mevduat ve borsa endekslerini açık ara geride bırakan BNP Paribas Cardif Emeklilik, Teknoloji Sektörü Değişken Emeklilik Yatırım Fonu (BZY), Dengeli Değişken Emeklilik Yatırım Fonu (BPE) ve Birinci Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu (BPU) ile de en çok kazandıranlar arasında yer aldı.
1 Ocak 2019 ile 31 Aralık 2023 tarihleri arasındaki 5 yıllık süreçte, ülkemizdeki resmi enflasyon oranı %372 olarak açıklandı. Aynı dönemde altın yatırımcıları %804 getiri elde ederken, Bist100 %718, Bist30 %601, NASDAQ ($) %143, DolarTL %457, EuroTL %439, Mevduat ise %131 getiri sağladı. BES müşterilerinin birikimlerine kattığı değer ile dikkat çeken BNP Paribas Cardif Emeklilik ise son 5 yılda BPH Hisse Senedi Fonu ile %1262 getiri başarısına imza atarak, tüm bu yatırım araçlarını açık ara solladı. 5 yılda %635 getiriye sahip BPE Dengeli Değişken Fonu ve %587 getiriye sahip BPU Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu ile de yatırımcısının yüzünü güldüren şirket, ilk pay satışı 05.01.2022 tarihinde gerçekleşen BZY Teknoloji Fonu ile de sadece yaklaşık 2 yıllık süreç içerisinde yatırımcısına %163 değer kazandırdı.
2024’te de yatırımcılarının birikimlerine kattığı değeri artırmayı hedefliyor
Devletin yüksek teşviği ve yönetmeliklerde yapılan düzenlemeler ile hızlı gelişimini sürdüren Bireysel Emeklilik Sektörü’nün gelişimine paralel olarak Gönüllü BES’te ve OKS’deki büyümesine devam eden BNP Paribas Cardif Emeklilik, BES fon yönetimini Portföy Yönetimi sektörünün tecrübeli ve yenilikçi şirketi olan TEB Portföy Yönetimi A.Ş. aracılığıyla müşterilerine sunuyor. BNP Paribas Cardif Emeklilik, BES katılımcılarına sunduğu fonların yönetimini yakından takip ederek, katılımcıların fon getirisi ile ilgili düzenli bilgilendirilmesini sağlayor. 2024 yılında da fonları ile Türkiye’deki benzerleri arasında ilk sıralarda yer alma başarısını göstererek, yatırımcılarının birikimlerine kattığı değeri artırmayı hedefliyor.
Son 5 yılda getiri başarısıyla dikkat çeken BPH Hisse Senedi Fonu, portföyünün en az %80'ini Borsa İstanbul'da kote ortaklık paylarına uzun vadeli yatırmak suretiyle ağırlıklı olarak sermaye kazancı geliri elde etme stratejisiyle yönetiliyor. Ülkemizin ağırlıklı olarak halka açık büyük şirketlerini kapsayan BIST-100 endeks getirisine paralel performansı hedefleyen fon, orta ve uzun vadeli dönemde ülkedeki büyüme potansiyeline paralel hisse senedi piyasasındaki reel getirinin fon reel getirisine dönüşmesi amacıyla hareket ediyor.
Orta ve uzun vadede TL bazında yüksek getiri sağlamayı hedefleyen BPE Dengeli Değişken Fonu ise portföyünün tamamını değişen piyasa koşullarına göre Yönetmelik'in 5. maddesinde belirtilen varlık türlerinin tamamına veya bir kısmına yatırarak hem sermaye kazancı hem de temettü ve faiz geliri elde etme stratejisiyle yönetiliyor. Yüksek getiri hedefi doğrultusunda TL ve dövize endeksli sermaye piyasası araçlarına yatırım yapılan fonun portföyü ağırlıklı olarak değişen piyasa koşullarına göre kamu ve özel sektör iç borçlanma araçları, kamu ve özel sektör dış borçlanma araçları (eurobond), yurtiçi ortaklık payları, yabancı borsa yatırım fonları, ters repo ve mevduattan oluşuyor.
Döviz cinsinden getiri elde etmek ve gerçekleştirdiği Eurobond yatırımlarından düzenli ve sürekli gelir akışı yaratmak amacıyla oluşturulan BPU Kamu Dış Borçlanma Araçları Fonu ise ağırlıklı olarak T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uluslararası piyasalarda ihraç edilen ABD Doları cinsi Eurobond'lar başta olmak üzere yabancı para cinsinden kamu ve özel sektör tahvil-bonolarından oluşan bir portföye yatırım yapılarak yatırımcılarına değer kazandırıyor.
Piyasaya sunulduğu yaklaşık 2 yıllık süreçteki başarısıyla rakipleri arasından sıyrılan BZY Teknoloji Fonu* ise teknoloji sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı şirketlerin sermaye piyasası araçlarına yatırım yaparak, yatırımcıların bu şirketlerin kazançlarına, büyüme olanaklarına ve değer artışlarına iştirak etmesini sağlama stratejisiyle yönetiliyor. Asgari %80’i teknoloji temalı varlıklarda değerlendirilen BZY Teknoloji Fonu, değişen piyasa koşullarına göre hem sermaye kazancı hem de temettü ve faiz geliri elde etmeyi hedefliyor. BZY Teknoloji Fonu; bir yandan döviz getirisini büyük oranda yansıtırken, diğer yandan da teknoloji sektöründeki şirketlerin büyüme potansiyellerine yatırım yapma fırsatı sunması sebebiyle, Euro, Dolar, Gram Altın gibi yatırımlardan pozitif anlamda ayrışıyor. Bunun yanında fon, ülke ve varlık riskini dağıtarak yatırımları çeşitlendirme imkânı da sunuyor.
5 YILLIK GETİRİ (%)
DİĞER YATIRIM ARAÇLARI YÜZDE (%)
Enflasyon %372
Altın %804
Bist100 %718
Bist30 %601
NASDAQ ($) %143
DolarTL %457
EuroTL %439
Mevduat %131
CARDIF EMEKLILIK FONLARI YÜZDE (%)
Hisse Senedi EYF (BPH) %1262
Dengeli Değişken EYF (BPE) %635
Kamu Dış Borçlanma EYF (BPU) %587
*BZY Teknoloji Fonunun ilk pay satışı 05.01.2022 tarihinde gerçekleştiğinden, fonun getirisi 05.01.2022 tarihinden 31.12.2023 tarihine kadar olan dönemi baz alınabilmektedir. Bu fonun 2 yıllık getirisi %163’tür.
Bilgi için: Doret Habib (D’oret İletişim) - [email protected]
BNP Paribas Cardif Türkiye Hakkında
BNP Paribas’ın sigorta birimi olan BNP Paribas Cardif, 2008 yılından bu yana Türk sigortacılık sektöründe, bireysel kredi koruma ve hayat sigortacılığı alanlarında faaliyetlerini sürdürmektedir. 2011 yılında gerçekleşen Fortis Emeklilik ve Hayat A.Ş. birleşmesi ile birlikte müşterilerine bireysel emeklilik ürünlerini de sunabilir hale gelen BNP Paribas Cardif Türkiye bireysel emeklilik, hayat sigortacılığı ve hayat dışı sigorta branşlarına ait üç lisansı olan üç farklı şirket çatısı altında faaliyet göstermektedir. BNP Paribas Cardif Türkiye geniş ürün portföyü ve uluslararası vizyonu ile kısa sürede pazarda kapsamlı hizmet veren bir sigorta platformu haline gelmiştir.
www.bnpparibascardif.com.tr
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ‘Avrupa 2024 Konferansı’nı bu yıl 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul’da İFM Ziraat Kuleleri’nde gerçekleştirecek. Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği konferans, kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin arttığı Avrupa şehirlerinin küresel iklim kriziyle ilgili engellerini ve fırsatlarını keşfetmek için ‘Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk’ temasıyla gerçekleştirilecek. 4 farklı oturumla sürdürülebilirlik alanında dünyanın en seçkin profesyonellerinin ağırlanacağı konferansa, mimarlardan şehir plancılarına, proje geliştiricilerinden fikir önderlerine global arenadan yoğun bir katılım olması bekleniyor.
Dünyada 55 yıldır yüksek binalar ve sürdürülebilir şehirlere odaklanan en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında gelen ABD merkezli Yüksek Binalar ve Kentsel Habitat Konseyi (CTBUH), ilkini geçen yıl Frankfurt’ta düzenlediği Avrupa merkezli bölgesel konferanslarının ikincisini bu yıl İstanbul’da gerçekleştirecek.
Turner ve Ziraat Bankası’nın platinum sponsorluğunu üstlendiği ‘CTBUH Avrupa 2024 Konferansı’, 18-19 Nisan 2024 tarihlerinde İstanbul Finans Merkezi'nde yer alan ve aynı zamanda 2023 yılı CTBUH İnşaatta Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen Ziraat Kuleleri'nde düzenlenecek.
Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk
Artan kentsel yoğunluğun ve dikey büyümenin, özellikle kitlesel kentleşme ve iklim değişikliğinin dünya çapında artan etkileri karşısında sürdürülebilir ve sağlıklı şehirleri nasıl daha fazla destekleyebileceğini araştıran CTBUH’un Avrupa şehirlerinin bu alanda karşı karşıya olduğu engelleri ve fırsatları keşfetmek için düzenleyeceği konferansın bu yılki teması, ‘ Gelecek Odaklı S¸ehirler: Degˆis¸mekte Olan C¸agˆımızda Daha Gu¨venli ve Uyumlu Yogˆunluk ’ olacak.
Konferansta; kısa, orta ve uzun vadeli gelişen olaylara karşı binalarda dayanıklılık sağlanması, yüksek binaların doğal ve insan kaynaklı tehditlere karşı korunması, yoğunluklu alanların salgın sırasında ve sonrasındaki başarıları, mevcut yüksek binaların bakımı ve yenilenmesi ile Doğu Avrupa'da büyüyen yoğun başkentlerin ele alınacağı 4 farklı oturum düzenlenecek.
Sürdürülebilirlikte ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanlar katılacak
İnşaat sektörünün liderleri, şehir planlamacıları, geliştiriciler, mimarlar, mühendisler, düşünce liderleri ve politika yapıcıların katılacağı konferansta uluslararası arenadan da yoğun bir katılım olması bekleniyor. Zirvede bölgenin kentsel gelişim, yüksek binalar ve sürdürülebilirlik konularındaki ulusal ve uluslararası en seçkin uzmanları, yüksek bina endüstrisindeki en güncel yeniliklere ilişkin vaka çalışmalarını ve geleceğe yönelik öngörülerini kamuoyu ile paylaşacak. Katılımcılar böylece sektördeki en iyi isimlerle ağ oluştururken bölgesel düzeyde iş fırsatları ve ortaklıklar geliştirebilecek.
Konferansta Türkiye’den Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Türkiye Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, Turner International Genel Müdür Yardımcısı İlayda Öner ve Ziraat GYO Genel Müdürü Peyami Ömer Özdilek’in yanı sıra Amerika’dan CTBUH CEO'su Javier Quintana de Uña, İtalya’dan CTBUH Avrupa Direktörü Dario Trabucco ve Redesco Progetti Srl Kurucu Ortağı ve Tasarım Direktörü Mauro Eugenio Giuliani, Lüksemburg’dan Arcelor Mittal İcra Kurulu Başkanı Olivier Vassart, Fransa’dan Acil Durum Mimarları Vakfı’ndan mimar Patrick Coulombel gibi Avrupa’nın önemli şehirlerinden alanının önde gelen pek çok uzmanı yer alacak.
Açılış oturumunda Şehir Savunuculuğu Programı ele alınacak
‘Şehir savunuculuğu’ başlığını taşıyan açılış panelinde CTBUH’un yeni başlattığı ve yoğunluk, iklim değişikliğine dayanıklılık, sosyal eşitlik ve erişim de dahil olmak üzere bugün küresel küresel şehirlerin karşı karşıya olduğu temel konuları, fırsatları ve zorlukları belirlemek ve keşfetmek için geliştirilen ‘Şehir Savunuculuğu Programı’, farklı ülkelerden şehir planlamacılarının katılımıyla şekillenecek.
Konferansın ‘Şehirlere ve Binalara Yönelik Tehditlerin Önlenmesi’ başlıklı oturumunda terörizm, BİT ve veri güvenliği, yangınlar gibi giderek artan zorluklarla şehir ölçeğinde başa çıkmak için belirlenen çözümler, binalar hakkında bilgiler ve zorlu koşulların inovasyon için ne kadar fırsat olabileceğine dair vaka çalışmaları sunulacak. ‘İklim Değişikliğinden ve Doğal Tehditlerden Korunmak’ başlıklı üçüncü panelde küresel ısınmanın olumsuz etkilerine en yatkın bölgeler arasında yer alan Avrupa’da şehir ve binaların bu etkilerle başa çıkma yöntemleri ele alınacak. Bu oturumda tasarım ve inşaatta yenilikçi çözümler sunan yaratıcı örnek uygulamalar da katılımcılara aktarılacak.
‘Avrupa Şehirlerinde Artan Yoğunluk’ başlıklı son oturumda ise Londra, Frankfurt, Paris, Milano gibi yükseklik nedeniyle yoğunlaşmanın yaşandığı şehirler başta olmak üzere Avrupa’da gelişen bir mahalle yaratmayı başaran yeni binalardan başarılı örnekler ve yoğunlaşma etrafındaki tartışmalara ilişkin sunumlar yapılacak.
Katılımcılar için İstanbul’daki 3 örnek yapıya tur düzenlenecek
Zirvenin ikinci ve son günü olan 19 Nisan’da ise katılımcılara özel olarak, 3 önemli teknik bina gezisi düzenlenecek. Bu kapsamda 2021 yılında ‘Tek Sahada Kentsel Habitat Kategorisi’ alanında CTBUH Mükemmellik Ödülü’ne layık görülen yaşam kompleksi And Pastel, İstanbul siluetinde ikonik bir proje olan Çamlıca Kulesi ve 2023 yılı CTBUH İnşaat Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen Ziraat Bankası Genel Müdürlük Kuleleri’ne, sahip oldukları teknoloji ve mühendislik detaylarının yakından görülebilmesi için tur gerçekleştirilecek.
Katılımcılar teknik bina gezilerine alternatif olarak 2023 yılında yaşanan olaylar neticesinde Türkiye'de ve Avrupa'da önem kazanan sismik tasarım konusunun ve bu alandaki en iyi uluslararası uygulamaların inceleneceği ‘Sismik Workshop’a da katılabilecek. Mevcut bina stoğunun yenilemesinin mümkün olup olmayacağına ve yüksek binaların depremdeki performansına odaklanacak workshop, teknik ve ekonomik açıdan uygun olmayan binaların nasıl yıkılacağını da ele alacak. Yıldız Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşecek workshop’ta konular Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuray Aydınoğlu ve Miyamoto International Türkiye Başkanı Yusuf Zahit Gündoğdu’nun da aralarında olduğu akademisyen ve mühendisler tarafından tartışılacak.
İstanbul, Avrupa’da en fazla gökdelene sahip olmasıyla dikkatleri çekti
‘2024 Avrupa Konferansı’nın İstanbul’da yapılması kararı, 2023 yılında CTBUH liderlerinin katılımı ile Frankfurt’ta gerçekleştirilen zirvede yapılan sunum ve oylama sonucunda verildi. Avrupa’daki en fazla gökdelene sahip şehir olmasıyla dikkat çeken İstanbul’da 2017 yılında yapımı tamamlanan Skyland İstanbul kuleleri, Türkiye’nin en yüksek binası unvanını 2024 yılı itibarıyla İstanbul Finans Merkezi’nde bulunan TCMB Merkez Bankası Kulesi’ne bırakacak. TCMB Merkez Bankası Kulesi, 353.9 metre uzunluğuyla sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en yüksek binası olacak. Türkiye ise 150 metre üstü 67 gökdelen ile Avrupa’da gökdelen sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. En yakın takipçisi ise 51 gökdelen ile Rusya ve 33 gökdelen ile İngiltere olarak dikkati çekiyor.
“Türkiye’deki projeleri ve firmaları globalde tanıtmak için çok iyi bir fırsat”
Konferansın Türkiye için önemini değerlendiren Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Mehmet Sami Kılıç, eşsiz tarihi, ekonomik dinamizmi ve gelişen siluetiyle İstanbul’un Avrupa şehirlerinin karşılaştığı pek çok doğal, jeopolitik ve teknolojik zorluğu masaya yatırmak için çok önemli bir sahne olduğunu kaydetti.
Kılıç, “Sürekli gelişen ekonomileri, pandemi sonrası nispeten güçlü toparlanmaları ve iklim değişikliğinin etkilerinin artık belirginleşmesiyle Avrupa şehirleri, yoğun kümelenmelerin yer aldığı önemli bir dönüşümün eşiğinde. Bu nedenle konferans, sorunları ve çözümleri, zorlukları ve en iyi uygulamaları, tehditleri ve fırsatları tartışmak üzere Avrupa’nın dört bir yanından gelerek İstanbul'da buluşan önemli profesyonellerle etkileşim kurmak için eşsiz bir imkan yaratıyor. Bu, ülkemizdeki inşaat sektöründeki projeleri ve firmaları global arenada tanıtmak için çok iyi bir fırsat olacak” diye konuştu.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Modaya yön veren ikonik tasarımlarıyla dünya çapında tanınan spor giyim perakende markası Champion, Türkiye’deki ilk mağazasını İstanbul Anadolu yakasının yaşam merkezi Akasya’da açtı. Spor giyimin ikonik markaları arasında yer alan Champion, Türkiye’de Unal Group distribütörlüğünde spor modası tutkunlarıyla buluşacak.
Kullanıcılarına hem spor yaparken hem de günlük kombinlerinde spor ve şık bir görünüm kazandıran Champion; dünya çapındaki markaları, sosyalleşme imkanları ve eğlence alanlarını misafirleriyle buluşturan Akasya’da Türkiye’deki ilk mağazasının kapılarını açtı.
1919 yılına uzanan köklü bir geçmişe sahip olan Champion; bundan böyle sneaker, ayakkabı, giyim ve aksesuar kategorilerindeki geniş ürün yelpazesini, modayı takip eden ve spor giyimin rahatlığını yaşamak isteyen tüketicilerin beğenisine kendi mağazasında sunacak.
Tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kendini daima yenileyen ve sokak - moda trendlerini belirlemek için ürünlerini güncelleyen Champion, tasarımlarında sporun rahatlığını modadan aldığı ilhamla buluşturuyor.
Champion mağazasının açılışında açıklamalarda bulunan Unal Group Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ünal, “Geçmişten bugüne spor giyim dünyasında birçok döneme tanıklık eden Champion’ın ikonik ürünleri, artık İstanbul Anadolu yakasının yaşam merkezi Akasya’da kendi mağazasında satışta olacak. Unal Group’un, Champion’ın Türkiye’deki resmi distribütörü olduğunu paylaşmaktan büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyorum. Dünyaca ünlü markaların en trend spor giyim ürünlerini Unal Group çatısı altında moda tutkunlarıyla buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Spor modasının önde gelen ikonik ürünleriyle buluşmak ve şampiyonlara hitap eden bir alışveriş deneyimi yaşamak için Champion Akasya mağazasını ziyaret etmeyi unutmayın!
Champion Hakkında
1919'a dayanan zengin bir geçmişe sahip olan Champion, atletik giyimde öncü olmuş, modern şampiyonların ihtiyaçlarını karşılamak için kendini sürekli yenileyen bir marka. Yıllar içinde spor giyim dünyasında birçok döneme tanıklık etmiş ve trendleri takip ederek ürünlerini güncellemiştir. Marka, spor dünyasının yanı sıra modaya da yön veren ikonik tasarımlarıyla bilinmektedir.
Champion'ın sembolü haline gelen ikonik "C" logosu, markanın kalitesini ve özgünlüğünü temsil etmektedir. Markanın ürün yelpazesi arasında tişörtler, sweatshirtler, eşofman altları, ceketler, şortlar ve aksesuarlar bulunmaktadır. Champion ürünleri, kullanıcılarına hem spor salonunda hem de günlük yaşamda rahatlık ve tarz sunmaktadır.
Türkiye pazarında Champion, yerel distribütörü olan Unal Group'un yıllar içerisinde edindiği spor perakendeciliği deneyimi ve yenilikçi servis kalitesinden faydalanarak gelişmeye devam edecektir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.