Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Bilindiği üzere; son dönemde işlenmemiş altın ithalatında yaşanan yükselişin dış ticaret
dengesi ve ödemeler dengesi üzerindeki olumsuz etkileri göz önünde bulundurularak altın
ithalatının artış hızını azaltmaya yönelik bir tedbir olarak 07.08.2023 tarihi itibarıyla işlenmemiş
altın ithalatı için kota uygulanmaya başlanmıştır.
Kota uygulaması sonrasında piyasada işlenmemiş altın arzında yaşanan daralma nedeniyle
Bakanlığımıza iletilen sorunların azaltılmasını teminen 2024 yılı Nisan ayından itibaren,
Bakanlığımızca kıymetli madenler aracı kuruluşu faaliyet izni verilmiş olan T.C. Ziraat Bankası A.Ş.
ve Vakıf Katılım Bankası A.Ş.’ye 14/4/2021 tarihli ve 31454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş
kuyum işletmelerinin ihtiyaçlarının karşılanmasını teminen işlenmemiş altın ithalatı kotası tahsis
edilmiştir.
Söz konusu uygulama kapsamında;
? Ticaret Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuyum işletmeleri tarafından ilgili
ayın ilk 3 iş günü (örneğin Nisan ayı için 1-2-3 Nisan tarihlerinde) içerisinde
o T.C. Ziraat Bankası A.Ş. şubelerine yetki belgeleri ile birlikte ya da
o [email protected] e-posta adresine yetki belgelerinin
taranmış hali ile birlikte
talep ettikleri işlenmemiş altının kilogram olarak miktarını belirterek başvuruda
bulunulması,
? Banka tarafından ilgili kuyum işletmesine satın alabileceği miktarın
bildirilmesini (örneğin Nisan ayı için 4 Nisan tarihinde) müteakip 3 iş günü
içerisinde (örneğin Nisan ayı için 5-8-9 Nisan tarihlerinde) kuyum işletmesi
tarafından bankaya ödeme yapılması
gerekmekte olup, yapılacak ödemeleri müteakiben ilgili banka tarafından işlenmemiş altın
ithalatı gerçekleştirilerek hak sahiplerine İstanbul'daki şubelerinde teslim edilecektir.
Diğer taraftan; bir kuyum işletmesi tarafından aynı ay içerisinde birden çok bankaya talep
iletilmemesi gerekmekte olup aksinin tespiti halinde söz konusu kuyum işletmesinin tüm talepleri
iptal edilecektir

ABD'de Ocak ayı toptan eşya satışları verisi %-1.7'den %-1.8'e revize edildi.
Toptan stoklar ise %-0.3'ten %-0.2'ye revize edildi.

.

Teknik Analiz: Geçtiğimiz günlerde güçlü direnç bölgesi olan 96,20 seviyesinde tutunamayan Pamuk CFD’si gelen satış baskısına maruz kalmıştır. Pamuk CFD’sinde tepki alımlarıyla birlikte 93,20 seviyesi üzerindeki fiyatlamalarda 94,50 seviyesine doğru yükseliş denemeleri görülebilir. Buna karşın teknik göstergelerin negatif sinyal ürettiği Pamuk CFD’sinde 90,10 altında oluşabilecek kalıcılıkta ise satışlar derinleşebilir.
Destekler: 90,10 / 89,40 / 88,60
Dirençler: 93,20 / 94,50 / 95,50
PAMUK_CFD kontrat değişim tarihi: 18.04.2024

Teknik Analiz: MISIR CFD’si yükselen kanal içerisinde kanalın alt bandından geçen 50 günlük hareketli ortalamasından satış baskısının hızlanmasıyla kanalı kırmıştır. Teknik olarak hareketli ortalamalarında herhangi bir yukarı yönlü tepki alımı gelmediği sürece zayıf görünüm devam edebilir. Olası güçlenen tepki alımında 22 ve 50 günlük hareketli ortalamalarından yükselişler hız kazandığı takdirde 440 bölgesi güçlü direnç bölgesi olarak karşımıza çıkmaktadır. 22 ve 50 günlük hareketli ortalamasından tepki alımı gelmediği müddetçe satış baskısı 420 bölgesine doğru devam edebilir.
Destekler: 420 / 410 / 400
Dirençler: 445 / 460 / 470

Teknik Analiz: Buğday CFD’si düşen kanal içerisinde hareketini sürdürmeye devam ediyor. 22 ve 50 günlük hareketli ortalamalarının altında fiyatlanmasını teknik açıdan olumsuz karşılıyoruz. Olası tepki alımında 22 günlük hareketli ortalaması olan 550 bölgesine doğru alımlar hız kazanabilir. 550 seviyesinin üzerinde yükselişlerde 560 seviyesi izleniyor olacak. Teknik göstergelerin karışık sinyal vermeye devam ettiği Buğday CFD’si 550 seviyesinin üzerinde tutunamadığı takdirde 528 seviyesi ilk güçlü destek bölgesi olarak önemini koruyor.
Destekler: 528 / 515 / 500
Dirençler: 550 / 560 / 580

 İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 www.integralmenkul.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

New York borsası güne alıcılı başladı.

Açılışın ardından, Dow Jones endeksi yüzde 0.6, S&P 500 endeksi yüzde 0.6 ve Nasdaq endeksi yüzde 0.7 değer kazandı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) İcra Kurulu üyesi Piero Cipollone Çarşamba günü yaptığı açıklamada, faiz oranlarını düşürmek için çok uzun süre beklemenin, zaten zayıf olan ekonomik büyüme bağlamında risk oluşturabileceğini söyledi.

Faiz oranlarının çok uzun süre tutulması halinde toparlanmanın riske atılabileceğini ve verimlilik artışındaki döngüsel toparlanmanın gecikebileceğini vurgulayan Cippolone, "Bu ekonomik olarak maliyetli olacak ve enflasyonun hedefimize sürekli yakınsaması için risklere neden olacak." uyarısında bulundu.

Cipollone, ECB'nin gelen bilgilerin Mart ayı tahminlerini doğrulaması halinde kısıtlayıcı para politikası duruşunu hızla geri çevirmeye hazır olması gerektiğini söyledi

Daha fazla verinin, gevşemeye başlamaya karar vermeden önce ECB Yönetim Konseyi'ne enflasyona yönelik yukarı yönlü risklere karşı ek sigorta sağlayacağını kaydeden Cipollone, "Enflasyonun hedefe sürdürülebilir şekilde yaklaşması için ücret artışının orta vadede ılımlı olması gerekir." ifadesini kullandı

Fed beklentileri dengeli fakat reel faizleri yüksek görmeye devam ediyoruz ve piyasanın enflasyon beklentilerinde de önemli bir çözülme henüz yok. Öte yandan S&P 500’de hafta kapanışında 5261 zirvesinden geri çekilmenin 5200 üzerinde dengelendiğini belirtebiliriz. Endekste 10 günlük ortalama 5196 seviyesinden geçerken olası bir düzeltme için bu seviye altında kalıcılık görmemiz gerekebilir. Endekste 5200 üzerinde tutunmayı pozitif değerlendiriyoruz. ABD endekslerinde işlem hacimleri tatil nedeniyle kısaltılmış haftada sığ kalmaya devam ediyor. Ancak seans içinde Fed Guvernörü Waller’ın açıklamaları volatiliteyi artırabilir. Yarın ise ABD büyüme verisini yakından takip edeceğiz. Seans açılışı öncesinde Merck (MRK) öncülüğünde bioteknoloji şirketlerinde pozitif momentum hakim. Dolar endeksinin 104,00 üzerindeki tutunması parite çiftlerini baskılarken veri yoğun takvim öncesinde ons altında 2200 $/ons seviyesine ataklar hızlanıyor. JPMorgan, Rusya’nın petrol üretimini kısma kararı ile brent petrolde Nisan ayında 90,00 $/varil tahmininde bulundu. Banka, Eylül döneminde ise kararın devamı halinde 100,00 $/varil’in görülebileceğini düşünüyor. Petrol piyasaları Asya seansındaki kayıplarını geri alırken brent tarafında kısa vadeli ortalamaları altında fiyatlama korunuyor.

Pre - Market’ta En Hareketli Hisseler

Merck & Co (NYSE:MRK) - 317,9 milyar $ piyasa değerine sahip Merck & Co hisseleri, ABD Gıda ve İlaç İdaresi'nin (FDA) şirketin akciğer atardamarlarının daralması nedeniyle yüksek tansiyonu olan yetişkinlere yönelik ilacını onaylamasının ardından %5,00’in üzerinde değer kazandı. Şirket, bir süredir arteriyel hipertansiyon adı verilen nadir hastalığın tedavisi için çalışmalar yürütüyordu. FDA’nın onayı ABD’de yaklaşık yaklaşık 40.000 arteriyel hipertansiyon hastası için büyük bir adım. Winrevair isimli ilaç ilgili hastalığın temel nedenini hedef alan ve FDA tarafından onaylanan tek ilaç konumunda. Ek olarak şirketin gelirinin %20’den fazlasını oluşturan kanser immünoterapisi Keytruda’nın 2028'de lisanslarının dolacak olması nedeniyle de FDA onayı Merck için pozitif değerlendirilebilir.

Moderna Inc (NASDAQ:MRNA) - Moderna, üst solunum yolu hastalıkları için Faz II ve Faz III aşamasında bulunduğu üç aşı için deney aşaması verilerini paylaştığı bir etkinlik düzenledi. Şirketin son aşamadaki aşıları arasında, Mayıs ayında ABD’de onay alması beklenen RSV’ye karşı bir aşı da yer alıyor. Moderna, yakın zamanda Blackstone Life Sciences ile bir AR-GE finansman anlaşması yaptığını açıkladı. Blackstone, Moderna’nın üst solunum yolu aşılarını geliştirmesi için telif ücretleri dahil 750 milyon $’a kadar fon sağlayacak. MRNA hisseleri seans açılışı öncesinde %3,73 artıda.

Krispy Kreme Inc (NASDAQ:DNUT) - McDonald’s’ın Krispy Kreme ile ortaklıklarını 2026 yılı sonuna kadar ABD’deki tüm lokasyonlarda genişleteceğini açıklamasının ardından önceki seansta %30’un üzerinde değer kazanan DNUT hisseleri yeni günde de kazanımlarını koruyor. DNUT hisse senedi seans açılışı öncesinde %2,50 yükselişte. McDonald’s, Krispy Kreme donutlarını ilk kez 2022'nin sonlarında satmaya başladı. Krispy Kreme, şu anda yaklaşık 7.500 McDonald’s şubesinde ürün dağıtabilecek şekilde kapasitesini de genişletiyor.

GameStop Corp (NYSE:GME) - Video oyun şirketi, e-ticaret şirketlerinden gelen artan rekabet ve makroekonomik belirsizlikten kaynaklanan zayıf tüketici harcamaları nedeniyle dördüncü çeyrekte beklentilerin altında finansallar açıkladı. Şirket, geçen yılın aynı dönemindeki 2,23 milyar $’a kıyasla 1,79 milyar $ gelir açıkladı. GME hisse senedi seans açılışı öncesinde %17,00’nin üzerinde düşüşte.

General Motors Company (NYSE:GM) - 50,8 milyar $ piyasa değerine sahip General Motors Company, 15,14x endüstri çarpanına kıyasla 6,2x F/K ve 0,8 PD/DD çarpanı ile işlem görmektedir. Hisse için Bloomberg’ten alınan konsensüs fiyat hedefi 50,77 $ ile %15,4 potansiyel getiriye işaret ediyor. Şirketin sektöre kıyasla ucuz çarpanları ve ABD pazarında tüketim talebinin güçlü kaldığına atıfla yıl sonu için 200.000 ila 300.000 elektrikli araç üretim hedefini teyit etmesini pozitif değerlendiriyoruz. Şirket, 2024/12 sonuçlarını 9,8 milyar ila 11,2 milyar $ net kâr ve hisse başına 8,50 ila 9,50 $ kâr olarak öngörüyor. Bu da 2023/12 bilançosundaki 10,13 milyar $ net kâr ile kıyaslandığında yaklaşık %10 artışa işaret ediyor. Teknik olarak incelediğimizde yükselen trend kanalı içerisinde hareketini sürdüren hissede kısa ve orta vadeli hareketli ortalamaların üzerinde tutunma devam ediyor. 45,00 $ seviyesi üzerinde momentumunda korunması durumunda 45,70 $ bir sonraki hedef olarak takip edilebilir. Olası geri çekilmelerde 42,95 $ altında stop çalıştırmak kaydı ile 43,40 - 44,90 $ bandından long pozisyon alınabilir.

  Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
  https://www.yf.com.tr/

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

Dünya nüfusundaki yıllık artış hızının gerilemesinin ve yaşlanma eğiliminin, Türkiye için de belirgin bir şekilde geçerli olduğuna dikkat çeken İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "Bu yaşlanma sürecini 'orta gelir tuzağı' riski altında yaşamamız halinde bizleri önemli dezavantajların beklediği de açık. Kritik bir durumla karşı karşıya olduğumuz aşikar. Öte yandan robotik teknoloji, yapay zeka ve dijitalleşme alanındaki gelişmelerin; nüfusla ilgili değerlendirme yaparken mutlaka dikkate alınması gerekiyor." dedi.
 
Kol gücünün yerini geçen yüzyıllarda nasıl makinalar aldıysa önümüzdeki süreci de yapay zeka ve robotik teknolojinin köklü bir şekilde etkileyeceğini kaydeden Erdal Bahçıvan, "Diğer taraftan Türkiye'den yurtdışına yönelik göç hareketleri, giderek yüksek eğitimli, genç ve üretken nüfusta ağırlık kazanıyor. 'Beyin göçü' olarak bilinen süreç tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle Avrupa, bu topraklarda adeta 'İK Avcılığı' yapmaktadır. Bu göçü tersine çevirmek konusunda hepimizin üzerine büyük görevler düşüyor." diye konuştu.
 
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin 2024 yılı Mart ayı olağan toplantısı 'Sanayi Perspektifinden Türkiye Nüfusu: Dün, Bugün, Yarın' ana gündemi ile düzenlendi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, İstanbul Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker moderatörlüğünde, İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Levent Şahin, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmet Koç, M GEN Teknoloji Danışmanlık Başkanı Ufuk Tarhan ve Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere'nin katılımıyla bir de panel düzenlendi.
 
KRİTİK BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ
2019'da binde 13,5 olan Türkiye nüfus artışının 2020'de binde 5'e gerilediğini ifade eden Erdal Bahçıvan, "Yıllık nüfus artış hızımız 2022 yılında da binde 7,1 iken, 2023 yılında çok dramatik bir şekilde binde 1,1'e düştü. Durum ciddi. Özellikle genç nüfustaki eğilimlerin bu açıdan dikkatli incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Artan genç işsizliği ve gelecek kaygıları gençlerimizi aile kurma, çocuk sahibi olma konusunda da daha temkinli olmaya itiyor. Gelecek yıllarda nüfusta yaşlanma eğiliminin belki öngörülenden de hızlı gerçekleşebileceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu yaşlanma sürecini 'orta gelir tuzağı' riski altında yaşamamız halinde bizleri önemli dezavantajların beklediği de açık. Son 5 yılda yaşlı nüfusu yüzde 21,4 artarak 8 milyon 722 bin oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2018 yılında yüzde 8,8 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 10,2'ye yükseldi. Kritik bir durumla karşı karşıya olduğumuz aşikar." dedi.
 
TARIMSAL ÜRETİMİN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA
Dünya nüfusuna bakıldığında; bundan 50 yıl önce dünya nüfusunun yıllık artış hızının yüzde 2 iken günümüzde yüzde 1'in altına kadar gerilediğini kaydeden Erdal Bahçıvan, "Nüfus değişimleri toplumun genel tüketim kalıplarını, kamu mali dengelerini, işgücünün üretkenlik düzeylerini ve büyüme potansiyelini kaçınılmaz olarak etkiliyor." diye konuştu. Dünya nüfusundaki yıllık artış hızının gerilemesinin ve yaşlanma eğiliminin, Türkiye için de belirgin bir şekilde geçerli olduğuna dikkat çeken Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: "TÜİK verilerine göre, 2000 yılında genç nüfusumuzun toplam nüfusa oranı yüzde 20 iken bu oran 2022 yılı itibarıyla yüzde 15'e düştü. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun 'Genç İstihdamında Küresel Trendler 2020 Raporu'na göre, küresel genç işsizlik oranı yüzde 13'ün üzerinde seyrediyor. Türkiye'de ise bu oran Ulusal Genç İstihdam Stratejisi'nde belirtildiği üzere maalesef yüzde 25'in üzerinde. İşgücü piyasasında öne çıkan pozitif gelişme, özellikle kadınlarda işgücüne katılma ve istihdam oranlarının -halen düşük de olsa- 2024 başında rekor seviyelere çıkması. Öte yandan bu durumun sürdürülebilirliği tartışmalı. Zira gelecek aylarda istihdamın seyri, büyümedeki yavaşlamanın keskinliği ve süresine bağlı olarak şekillenecek. İşsizliğin Türkiye ekonomisinde yeniden kritik sorunlardan biri olması ihtimal dahilinde. Diğer yandan tarım istihdamındaki daralma, sektörün faaliyet koşullarındaki sorunlara ve gıda enflasyonuna ilişkin risklere dikkat çekiyor. Nüfusumuzun sadece yüzde 7'sinin kırsal kesimde yaşadığını düşünürsek tarımsal üretimin geleceğinin tehlike altında olduğu da önemle üzerinde durmamız gereken bir nokta."
 
YAPAY ZEKA VE ROBOTİK TEKNOLOJİ SÜRECİ ETKİLEYECEK
Dünya Ekonomik Forumu'nun geçen yıl yayımladığı 'İşin Geleceği Raporu'na göre 2027 yılına kadar 83 milyon iş kaybolurken 69 milyon yeni iş yaratılacağını dile getiren Erdal Bahçıvan, bu da işgücü piyasasında toplamda yüzde 2'lik bir daralma olacağına işaret ettiğini söyledi. Robotik teknoloji, yapay zeka ve dijitalleşme alanındaki gelişmelerin; nüfusla ilgili değerlendirme yaparken mutlaka dikkate alınması gerektiğini belirten Bahçıvan, "Dünya genelinde nüfus artış hızı yavaşlıyor, toplumlarda yaşlı nüfus artıyor ama başta üretim hayatı olmak üzere robotlar da birçok alanda devreye girmeye başlıyor. Özetle; insanlık 'geçmişte olduğu gibi bugün de bir yerde ihtiyaç varsa; çözüm de mutlaka vardır' diyor. Kol gücünün yerini geçen yüzyıllarda nasıl makinalar aldıysa önümüzdeki süreci de yapay zeka ve robotik teknoloji köklü bir şekilde etkileyecek gibi görünüyor." ifadelerini kullandı.
 
'Z KUŞAĞINI' İYİ ANLAMALIYIZ
Türkiye'den yurtdışına yönelik göç hareketlerinde, giderek yüksek eğitimli, genç ve üretken nüfusumuzun ağırlık kazanmaya başladığını ve 'beyin göçü' olarak bilinen sürecin tüm hızıyla devam ettiğini belirten Erdal Bahçıvan, "Üzülerek ifade etmek isterim ki özellikle Avrupa, bu topraklarda adeta 'İK Avcılığı' yapmaktadır. Bu durum, bir türlü önüne geçilemeyen ve yıllardır çözüm bekleyen, büyüme potansiyelimize zarar veren bir olgu. Bu göçü tersine çevirmek konusunda hepimizin üzerine büyük görevler düşüyor. Bu anlamda, insan kaynakları yönetimi anlayışımızı inovatif bir perspektifle yeniden düşünmemiz ve yapılandırmamız gerekiyor. Farklı beklentilerle gelen Z kuşağını da iyi anlamalıyız. Bu kuşağı sadece yargılamakla bir yere varamayız. Onlarla birlikte üretken bir çalışma hayatının nasıl kurgulanacağına daha fazla kafa yormalıyız. Özetle ifade edecek olursam: Yeni neslin beklentilerini ciddiye alarak buna göre dönüşmek hem hizmet sektörü hem de Avrupa'daki iş fırsatları karşısında sanayi istihdamının tercih edilirliğini artırmak için kaçınılmaz." dedi.