Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Her geçen gün sektörde bir başka ilke imza atan Evidea, bu kez de Türkiye’de adından sıkça söz ettirecek bir yeniliği hayata geçirdi. Evidea, sektörde ilk Türk yapay zeka influencer olan İdea.AI'yı oluşturarak yeni bir döneme de öncülük ediyor. Teknoloji ve ev yaşamı arasındaki benzersiz sentezi sunma vizyonuyla hayata geçen bu yenilikçi adım, sektörde ilk olma özelliğiyle de dikkat çekiyor.
Evidea’nın yapay zeka tabanlı personası olan İdea.AI, “Evin Pozitif Enerjisi” başlığı altında içerikler hazırlayacak ve Evidea’nın uzmanlık alanlarına dair bilgileri takipçileriyle paylaşarak önerilerde bulunacak.
Evidea’nın marka kimliği ve tüketici profili üzerinden oluşturulan yapay zeka influencerı, 30’lu yaşlarında neşeli, evinde zaman geçirmeyi seven, sosyal ve üreten bir kadın kimliğinde. Klasik influencer görünümünün dışında farklılaşan İdea.AI, fiziksel özellikleriyle de özgün bir görünüme sahip.
İdea.AI, Evidea’nın ürünlerini tanıtmanın yanı sıra pratik ipuçları verirken, markanın tüm mesajlarını ve projelerini de duyuruyor olacak. Aynı zamanda İdea.AI, sadece akıllıca özellikler sunmakla kalmayacak, markanın ruhunu yansıtan içerikleri de takipçileriyle paylaşacak.
Sektörde bir ilke imza atmalarının heyecanını büyük bir gururla aktaran Evidea Pazarlama Direktörü Sevde Yıldırım; ‘İdea, uzun zamandır üzerinde çalıştığımız bir projeydi. Teknoloji ve ev yaşam sektörü nasıl sentezlenir diye düşünerek, hiç yapılmayan bir işe imza atmak istiyorduk. Yapay zeka influencerımız İdea’nın Türkiye’de kendi sektörümüzde bir ilk olmasından dolayı çok mutlu ve gururluyuz. Teknoloji, tüm dünya gibi bizim de ana gündemimiz ve bu alana oldukça büyük yatırımlar yapıyoruz. Yapay zekanın günümüzde her alana entegre olmasını geleceğe hazırlanmamız için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İdea.AI adeta Evidea’nın bir yansıması. Bundan sonraki süreçte de yapay zeka influencerımız İdea üzerindeki geliştirmelerin sadece görünüşle sınırlı kalmayacağını, yeteneklerinin ve etkileşim kapasitesinin de sürekli olarak ilerletileceğimizi söyleyebilirim. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde lansmanını yaptığımız İdea, Anneler Günü’müz için mağazalarımızda yapay zeka ile kendi seçtiği ürünlerden oluşturduğu lifestyle alanlar oluşturacak.’ dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de yüzde 70’i kadın olmak üzere 2.500’ün üzerinde çalışanı bulunan Taypa Tekstil, Silivri, Ergene ve Bolu’daki fabrikalarında ev kadınlarını istihdam ediyor. Muhtarlarla görüşerek ev kadınlarına ulaşan ve bu kadınları okuma yazma kursundan iş başı eğitimlerine, psikolog hizmetinden kreş imkanına pek çok alanda destekleyen Taypa, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda kadın çalışanlarını güçlendirmek için yatırım yapmaya devam ediyor.
Toplam 13.810 çalışanı ile başta tekstil sektörü olmak üzere; turizm, gayrimenkul, sağlık ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren Tay Grup şirketlerinden Taypa Tekstil, kadın istihdamı açısından örnek projelere imza atıyor.
Aynı zamanda sürdürülebilirlikte öncü şirketlerden olan Taypa’nın 7 sürdürülebilirlik hedefinden biri de kadın çalışanları güçlendirmek. Bu sebeple de işe alımlarda ev kadınları önceliklendiriliyor ve işe alınan kadın çalışanlar çeşitli eğitimlerle destekleniyor.
Silivri, Ergene ve Bolu’da fabrikaları bulunan Taypa’nın yüzde 70’i kadın olmak üzere 2.500’ün üzerinde çalışanı bulunuyor.
MUHTARLARLA GÖRÜŞTÜLER
Bolu ve İstanbul Değirmenköy’de muhtarlarla görüşerek 60 köyden toplam 950 ev kadınını istihdam eden Taypa; işe alım programı kapsamında çalışanlarına eğitim vererek yetiştiriyor.
İşe aldıkları kadınlara okuma yazma kursundan kreş imkanına pek çok destek sağladıklarını söyleyen Taypa İK ve Sürdürülebilirlik Direktörü Hayri Özsüt, “İşe alımlarda aslında en büyük potansiyel gördüğümüz kişiler ev kadınları. Diyoruz ki ‘Gel sigortalı işin olsun hem ev ekonomisine hem topluma katkın olsun’. Biz okuma yazma bilmeyenleri de işe alıyoruz. Onlara okuma yazma kursu veriyoruz. Kadın istihdamı açısından Türkiye'de çok önemli bir seviyedeyiz. Mesela bir fabrikamızda aynı anda 50-55 çalışanımız annelik iznine çıkmış durumda. Bolu'da 95 çocuğumuz, Silivri'de 32, Çorlu'da 23 çocuğumuz kreşte. O bölgenin en değerli, en güvenilir kreşini araştırıyoruz. Daha sonra Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nden bu kreşle ilgili gözlemlerini öğreniyoruz. Kreş desteğini her lokasyonda ve hiçbir ayrım gözetmeden, şart koşmadan veriyoruz. Kreşte çocuklarımıza sürprizler yapıyoruz, 23 Nisan, 29 Ekim, 10 Kasım gibi özel günlerde, mezuniyet törenlerinde onları motive edebilmek için biz de yönetim seviyesinden katılım sağlıyoruz” diyor.
KARİYER İMKANI SUNUYORLAR
Taypa, fabrika içindeki tüm prosesleri de 1’den 6’ya kadar numaralandırarak her bir prosesin eğitim ve ücretlendirmesini farklılaştırıyor. Bu sayede fabrikalarda çalışan mavi yaka için de bir kariyer planı sunuluyor.
Şirket bünyesinde yer alan verimlilik ekibi 3 ayda bir insan kaynaklarına üretimdeki rotasyon taleplerini iletiyor ve insan kaynakları da prosesin zorluk derecesine göre eğitim sürecini başlatıyor. Şirkette 1. gruptan 6. gruba geçmiş 190 kişi bulunuyor.

KADINLARA STRES YÖNETİMİ EĞİTİMİ
Kadın çalışanları için fabrikalarında psikolog desteği de sunan Taypa’da, kendi müşterileri PVH iş birliğinde kadınlara özel Personal Achievement and Career Enhancement (PACE) yani ‘Kişisel Gelişim ve Kariyer Geliştirme’ eğitimleri veriliyor. 2007 yılında GAP tarafından başlatılan bu eğitim programı tekstil ve hazır giyim çalışanı kadınlar için tasarlanmış.
Eğitimde 3 temel konu başlığı yer alıyor; ‘iletişim’, ‘problem çözme ve karar verme’ ile ‘zaman ve stres yönetimi’. Eğitimin temel amacı kadının kendini geliştirmesi, iş ve özel yaşamla arasındaki dengeyi kurabilmesi. Eğitimlerde problemlerin hayatın bir parçası olduğu, çözüm yolları, bir kadın olarak evde, işte, özel hayatta üstlenilen sorumluluklar ve stresin nasıl yönetebileceği anlatılıyor.
Eğitimler, rol oyunlarıyla aktif bir şekilde veriliyor. Örneğin çalışanlar eğitimlerde ‘eş’ ve ‘kayınvalide’ rollerine bürünüp yaşanan bir sorunu canlandırıyorlar.

TAY GRUP HAKKINDA
Four Seasons Hotel Istanbul at The Bosphorus, Four Seasons Hotel Istanbul at Sultanahmet otelleri ve Astay Gayrimenkul İnşaat gibi şirketleriyle turizm, gayrimenkul, hazır giyim, sağlık ve enerji sektörlerinde 13 bin 810 çalışanı ile hizmet veren Tay Grup şirketlerinden olan Taypa Tekstil’in hikayesi 1977 yılında şirketin kurucusu Mesut Toprak’ın kumaş ticareti yapmasıyla başladı.
Bugün Taypa Tekstil, tasarım, ürün geliştirme, üretim faaliyetleri ile dünyanın önde gelen denim markaları için kadın-erkek denim ve non-denim pantolon, şort, etek, elbise, mont ve ceket üretimi yapıyor.
Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe toplamda 100 bin metrekare kapalı alanda, yüzde 70’i kadın olmak üzere 2.500’ü aşan çalışanı ile gerçekleştirdiği üretiminin yüzde 85’ini ihraç eden Taypa, 13 milyon adet üretim kapasitesine sahip.
Taypa, Büyükçekmece, Silivri, Bolu ve Ergene’den oluşan 4 farklı lokasyonda faaliyetlerini sürdürüyor. https://taygrup.com/

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de 70 yıldır sağlık ve tarım alanındaki tecrübesiyle, bilimin ışığında iyi bir gelecek yaratmak ve yaşamları iyileştirmek için çalışan Bayer, kurumsal yapısını yeni atamalarla güçlendiriyor. Türkiye, İran ve İsrail Ülke Grup Kalite Direktörü olarak çalışmalarını sürdüren Sabine İlknur Hırçın, Şubat ayı itibarıyla Orta Doğu ve Afrika Ülke Grup Kalite Direktörlüğü’ne atandı.
 
Bayer bünyesinde gösterdiği başarılara bir yenisini daha ekleyen Sabine İlknur Hırçın’ın, yapılan yeni atama ile görev kapsamı genişletildi. Hırçın, Türkiye ve İran ile ilgili sorumluklarını sürdürmeye devam ederken; Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Nijerya, Kenya, Fas, Cezayir ve Güney Afrika’yı da içine alacak şekilde 63 ülkeyi kapsayan bölgeye liderlik edecek.
 
Sabine İlknur Hırçın hakkında
İstanbul Üniversitesi’nden 1985 yılında eczacı olarak mezun olan Sabine İlknur Hırçın, 1994-1995 yıllarında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde İşletme İhtisas programını tamamladı. 1990 yılında Bayer’in Parenteral Bölümünde Üretim Şefi olarak göreve başlayan Hırçın, 2001-2007 yılları arasında Kalite Güvence Müdürü ve Mesul Müdür olarak çalıştı. Bayer’de üst düzey yöneticilik pozisyonlarının ardından, 2021-2023 yıllarında Türkiye ve İsrail için Ülke Grup Kalite Direktörü olarak rol aldı.
 
Bayer Hakkında
Bayer, sağlık ve beslenme ile ilgili yaşam bilimleri alanlarında uzmanlaşmış küresel bir şirkettir. "Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık" misyonu doğrultusunda, artan ve yaşlanan küresel nüfus nedeniyle çağımızın önemli sorunlarına ürün ve hizmetleriyle çözüm sunmaya katkıda bulunarak insanlara ve yaşadığımız gezegene destek olmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir kalkınma ilkelerine bağlı olan şirket, faaliyet gösterdiği alanlarda olumlu etki yaratma konusunda kararlıdır. Bayer Grup, aynı zamanda inovasyon ve büyüme yoluyla değer yaratmayı ve kâr etme gücünü artırmayı hedeflemektedir. Bayer markası tüm dünyada güveni, kaliteyi ve güvenilirliği temsil etmektedir. 2023 mali yılı itibarıyla 100.000’den fazla çalışana ve 47,6 milyar Avro satış cirosuna sahip olan Bayer’in Ar-Ge harcaması ise 5,8 milyar Avro düzeyindedir. Daha fazla bilgiye www.bayer.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Legrand Türkiye Grubu’nun 40 yılı aşkın tecrübesiyle güç elektroniği alanında çığır açmaya devam eden markası İnform, yüksek güvenilirlikli, her çeşit yük profiline ve sistem konfigürasyonuna adapte olabilen özelliklere sahip, yeni nesil teknolojinin ürünü olan Piller Dinamik UPS’ler ile yüzde 98’e varan olağanüstü verimlilik sağlıyor.
 
Geliştirdiği ürünlerle Türkiye UPS sektöründe yeniliklere her zaman öncülük eden İnform, yeni nesil yüksek performanslı Piller Dinamik UPS’ler ile kullanıcılara yüksek verimlilik ve güvenilirlik sağlıyor. Piller’in en yeni nesil UBV serisi Dinamik UPS, gelişmiş kendi kendine hata bulma özelliğiyle UB-V’nin birden fazla işletim ve tahmini bakım parametresini gerçek zamanlı olarak izlemesine olanak tanıyor. Bu tür kaynakları kullanarak üniteler, yıllık bakım zamanlarında herhangi bir kesintiye ihtiyaç duymadan belirli kurulumlarda yüksek güvenilirlikle çalışmaya devam edebiliyor. Bu özellik, çok yüksek bir işletim güvenilirliğiyle birleştiğinde, UPS’in online kullanılabilirliğini önemli ölçüde artırıyor ve UPS’e ömür boyu sahip olma maliyetini önemli ölçüde düşürüyor. UBV serisi Dinamik UPS, kapladığı alan maliyetini azaltmasının yanı sıra kullanım kolaylığı, düşük işletim maliyeti ve yüksek güvenilirlik sağlıyor.
 
Yeni Nesil Yüksek Performanslı Dinamik UPS
 
Endüstriyel ortamlarda kullanıma uygun, tamamıyla yenilenmiş elektronik platformuyla PillerLINK benzersiz gerçek zamanlı Ethernet iletişim protokolü sayesinde kullanıcılar, bir UPS’ten beklenen her şeyi tek bir ünitede elde ediyor. Alman mühendisliği ve üretimi olan UBV serisi Dinamik UPS’ler; yüksek güvenirlilik, yüksek verimlilik ve yüksek performans ile buluşturarak sürdürülebilir bir dünyaya da katkı sağlıyor. UBV serisi UPS, kapladığı alan ve kW başına sermaye maliyetini azaltmasının yanı sıra kullanımı, işletim maliyetlerini ve güvenliğini de artırıyor. Kesintisiz ve temiz enerji ihtiyacında, Türkiye'nin ve dünyanın en büyük ve güvenilir çözüm ortağı olmayı ve bu alanda kaliteden ödün vermeden ilerlemeyi kendine ilke edinen İnform, Ar-Ge Merkezi’nin hayata geçirdiği yerli üretim ürünleri ile enerji verimliliği yüksek ve sürdürülebilir çözümler sunuyor.

________________________________________

İnform Hakkında:
 
Kesintisiz güç kaynağı, UPS üretimi ve satışı, voltaj regülatörleri satışı yapan İnform; Türkiye’de kesintisiz güç kaynağı sektörünün lideri konumundadır. Güç kaynağı ve kesintisiz enerjide sektörünün lideridir.

Legrand Grup Hakkında:
 
Merkezi Fransa’da bulunan Legrand, bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzmandır. 180 ülkeyi kapsayan ticari faaliyetleri, 39 binden fazla çalışanı ve yaklaşık 300 bin farklı ürün referansına sahip Legrand Grup’ un konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için komple sistem çözümleri bulunmaktadır. Konutlar, ticari ve endüstriyel yapılar için trafo, şalt ürünleri, dağıtım panoları, kesintisiz güç kaynağı, kablo taşıma sistemleri, anahtar priz, ev otomasyon sistemleri, acil durum aydınlatma ürünleri, yapısal kablolama ve aydınlatma kontrol sistemlerine kadar uçtan uca komple sistemler sunmaktadır.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

8K teknolojisi film endüstrisinde yaygınlaşırken, Samsung’un Neo QLED 8K TV’leri, görüntü iyileştirme özellikleriyle tüketicilere sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor. “Avatar: Suyun Yolu” filminin 8K çözünürlüklü su altı çekimlerine imza atan su altı görüntü yönetmeni Pawel Achtel, Samsung Neo QLED 8K televizyonların video ve film dünyasındaki öncü yönünü değerlendirdi ve “Neo QLED 8K ekranda, izleyiciler okyanusun derinliklerindeki etkileyici renk doğruluğunu ve en detaylı sahnelerin tüm nüanslarıyla yansıtılışını görebiliyor. Neo QLED 8K, 8K ekosisteminin hayata geçmesinde hayati rol oynuyor. Yalnızca istisnai netlikte içeriği göstermekle kalmıyor, aynı zamanda daha düşük çözünürlüğe sahip görüntüleri de neredeyse 8K kalitesine yükseltiyor. Böylece en yüksek kalibrede, sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor” dedi.
 
Video ve film dünyası, mümkün olanın sınırlarını zorlayan teknolojilerle sürekli olarak gelişmeye devam ediyor. Bu teknolojilerin en yenisi ise daha önce hayal dahi edilemeyen yeni bir ayrıntı ve netlik seviyesi sunan 8K çözünürlüklü video teknolojisi. 8K sayesinde film ve video sanatçıları, suyun üzerinde ve altında etkileyici doğruluk ve gerçekçilikle görüntü alabiliyor ve TV izleyicilerine gerçek anlamda sürükleyici bir izleme deneyimi yaşatabiliyor.
 
Samsung, Pawel Achtel ile su altı sinematografisinin detaylarına derin bir dalış yaparak Samsung’un Neo QLED 8K serisinin hem film üreticileri hem de ev izleyicileri açısından izleme deneyimini nasıl değiştirdiğini konuştu. 35 yılı aşkın kariyeri ve Ekvator’dan Antarktika’ya 5 binden fazla dalışla su altı sinematografisinin dünyaca ünlü duayenlerinden biri olan Achtel; National Geographic, BBC ve Discovery gibi sektör öncüsü yayıncılarla çalışıyor. Achtel’in dalış deneyimi sinematografik işlerine de yansıyor. Çalışmaları, su altı yaşamına dair özgün bir perspektif sunarken aynı zamanda Achtel’in ileri seviye sinematografik ekipmanların tasarımı ve üretimindeki uzmanlığını da ortaya koyuyor. Achtel Avatar: Suyun Yolu filminin su altı sekanslarının 8K çözünürlüklü görüntü çekimlerinde de görev almış bir sinemacı.
 
Söyleşide, 8K çözünürlüğün özellikle su altı gibi zorlayıcı bir ortamda film ve video üretimine getirdiği yeniliklerden bahseden Pawel Achtel, Samsung Neo QLED 8K TV’nin 8K AI Upscaling Pro ve AI Motion Enhancer Pro gibi özellikleriyle, içeriklerin hem üretimi hem de izlenmesinde görsel hikaye anlatımına sunduğu katkılara dikkat çekti. Achtel, “CES 2024’te Neo QLED 8K TV’nin ileri seviye özelliklerine tanıklık ettikten sonra, bu özelliklerin gerçekçiliği ve sürükleyiciliği bir adım ileriye taşıdığını rahatlıkla söyleyebilirim. 8K teknolojisinin gerçek gücü, yapım ve görüntüleme teknolojilerini kusursuz bir biçimde bir araya getirmesinde ve içeriğin üretimi ile tüketimi arasında kurduğu yeni bağda kendini gösteriyor. Neo QLED 8K, istisnai netlikte içeriği göstermekle kalmıyor, aynı zamanda daha düşük çözünürlüğe sahip görüntüleri de neredeyse 8K kalitesine yükseltiyor. Böylece en yüksek kalibrede, sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor” diye konuştu. Pawel Achtel ile yapılan söyleşinin tamamı aşağıda yer alıyor.
 
8K teknolojisi su altı film çekimlerini nasıl dönüştürüyor?
 
Su altı sinematografisi gibi görselliğin büyük öneme sahip olduğu alanlarda, Samsung’un Neo QLED 8K ürünü öne çıkıyor. İzleyiciye sahnenin içindeymiş gibi bir duygu yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda film üreticilerinin su altı görüntülerinin niteliğini değerlendirebilmesi için de büyük önem arz ediyor. Okyanus akıntıları ve ışığın kırılması gibi değişkenlere bağlı olarak su altında gerçek 8K kalitesinde çekim yapmak zor olabiliyor. Achtel bununla ilgili olarak “yine de tüm koşullar elverişli olduğunda nefes kesici sonuçlar elde ediyorsunuz,” yorumunu yapıyor.
 
Deniz altı lensleri gibi ileri teknolojiler bu tarz çekimlerin yapılabilmesine yardımcı olurken, yüksek çözünürlüğü ve netliğiyle bilinen Neo QLED 8K, Achtel gibi film üreticilerinin su altı sahnelerini en ufak detaya kadar inceleyebilmelerine olanak veriyor. Bu yakından inceleme olanağı, çekim sonrasında keskinliğin ve görüntü kalitesinin diğer unsurlarının iyileştirilmesine yardımcı olarak, su altı görüntülemedeki zorluklarının üstesinden gelinmesini sağlıyor.
 
Achtel, “Su altı dünyası gizemlerle dolu ve film üreticileri bu dünyayı en ince detaylarıyla, başka bir biçimde göremeyecekleri haliyle izleyicilere göstermek gibi önemli bir fırsata sahip. Bu da bu planları ilgi çekici ve büyüleyici yapan şey; çünkü bu görüntüler yabancısı olduğumuz bir ortamı en çarpıcı detaylarıyla gözler önüne seriyorlar” diyor. Samsung, yeni NQ8 AI Gen3 işlemciye sahip, evde gerçek sinema deneyimi vadeden Neo QLED 8K ürününü CES 2024’te tanıttığında büyük yankı uyandırdı. Ürünün özelliklerini etkileyici bulduğunu söyleyen Achtel, bu televizyonu “dönüştürücü bir ilerleme” olarak nitelendiriyor.
 
Seçili Neo QLED 8K modellerinde bulunan 8K AI Upscaling Pro ve AI Motion Enhancer Pro gibi özellikleri övgüye değer bulan ve Samsung’un olağanüstü görsellik konusunda gösterdiği çabanın altını çizen Achtel, şöyle ekliyor: “CES 2024’te ileri seviye özelliklere tanıklık ettikten sonra, bu özelliklerin gerçekçiliği ve sürükleyiciliği bir adım ileriye taşıdığını rahatlıkla söyleyebilirim.”
 
Ancak duayen su altı görüntü yönetmenine göre 8K teknolojisinin gerçek gücü, yapım ve görüntüleme teknolojilerini kusursuz bir biçimde bir araya getirmesinde ve içeriğin üretimi ile tüketimi arasında kurduğu yeni bağda kendini gösteriyor.
 
8K ev sinemasının derinliklerinde bir gezinti
 
8K film üretim ekipmanlarının gelişimi ve yaygınlaşması devam ederken, 8K çözünürlüğün ortaya koyduğu potansiyeli tam anlamıyla benimseyen içerikler de çoğalıyor. 8K teknolojisinin sunduğu benzersiz gerçekçilik ve büyüleyici görüntü, bu teknolojiyi özellikle güçlü bir görsel etki gerektiren içerikler için vazgeçilmez bir hikâye anlatımı aracı haline getiriyor. Örneğin, su altı görüntülerine bakıldığında, görüntülerin daha ağır bir tempoda aktığı görülür. İzleyiciye, alışkın olmadıkları su altı dünyasını daha iyi anlayabilmeleri ve tüm detayları fark edebilmeleri için zaman tanınır.
 
Achtel’e göre, Neo QLED 8K ekranda, izleyiciler okyanusun derinliklerindeki “etkileyici renk doğruluğunu” ve “en detaylı sahnelerin tüm nüanslarıyla yansıtılışını” görebiliyor. Sakinlik veren su altı mavisinden balık ve mercan resiflerinin canlı ve parlak renk tonlarına kadar su altında 8K görüntülerin bu denli çarpıcı olmasının nedenini ise en canlı renklerin ve desenlerin çeşitliliğiyle açıklıyor. Bu bağlamda, Neo QLED 8K sayesinde elde edilen faydalar, içeriğin de ötesine geçmeyi başarıyor. Achtel, bunu şöyle açıklıyor: “İzleme tarafında Neo QLED 8K, 8K ekosisteminin hayata geçmesinde hayati rol oynuyor. Yalnızca istisnai netlikte içeriği göstermekle kalmıyor, aynı zamanda daha düşük çözünürlüğe sahip görüntüleri de neredeyse 8K kalitesine yükseltiyor. Böylece en yüksek kalibrede, sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor.”
 
Neo QLED 8K, sayısı artırılan sinir ağları ve en son teknoloji yapay zeka yükseltme özellikleriyle, esasında 8K ile çekilmemiş içeriklerde dahi izleme deneyimini iyileştiriyor. İleri seviye görüntü kalitesinin daha geniş ekran boyutlarıyla birleşmesi de evde izleme deneyiminde yeni olasılıkların kapısını aralıyor ve geleneksel dev ekranda izleme deneyimleriyle rekabet edebilir sonuçlar ortaya koyuyor.
 
Görsel hikâye anlatımının durmaksızın evrim geçirdiği günümüzde, bir televizyonun 8K dışı içerikleri işleyebilme kabiliyetinin iyileştirilmesi, aslında ciddi faydalar sağlarken aynı zamanda film üreticilerini de daha yüksek kaliteli içerikleri arama yönünde teşvik ediyor. Achtel bunu şöyle değerlendiriyor: “Sonuç olarak, gelişmiş görsel deneyim ve sürükleyici görüntü özelliklerine sahip bir cihaza sahip olmak benim gibi görüntü yönetmenlerinin elini, seyirciyi büyüleyen ve derinden etkileyen içerikleri üretme ve değerlendirme konusunda güçlendiriyor.”
 
8K teknolojisinin su altı görüntü çekimlerinde ve evde eğlence deneyiminde oynadığı bu rol, hikâye anlatımını ileriye taşıyarak dünyanın her yerindeki izleyicilerin evde izleme deneyimini zenginleştirmeye yönelik dönüştürücü bir potansiyel taşıdığını gösteriyor.
 
Samsung’un Neo QLED 8K modelleri hakkında daha fazla bilgi için https://www.samsung.com/tr/ adresi ziyaret edilebilir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Gördüğü yoğun ilgi karşısında tüm stokları tükenen HUAWEI FreeClip kulaklıklar tekrar satışa sunuluyor. Yeni C-köprüsü Tasarımını, endüstrinin ilk açık kulak ses teknolojisi ve uzun pil ömrü ile birleştiriyor.
 
Kulak içi kulaklıklar ses tutkunları için uygun olsa da, tasarımı doğası gereği kulaktan kaymaya ve düşmeye yatkındır ve uzun süre takıldığında fiziksel rahatsızlık veya bakteri üremesine neden olabilir. Açık kulak kulaklıkları bu olumsuzlukları gidermeye çalıştı, ancak çoğu ürün bunu yapmakta tatmin edici olmaktan uzaktı.
 
Huawei tarafından patentlenen bir mühendislik harikası olan ikonik C-köprüsü tasarımına sahip klipsli açık kulak kulaklıkları, tasarım kurallarına meydan okuyarak çeşitli ihtiyaçlar için yeterince rahat ve şık hale getiriyor.
 
Bu tasarım, kulaklıkların kulak kanalını tıkamayan üç ana yönüyle başarıldı: Comfort Bean, Acoustic Ball ve C-köprüsü Tasarımı. Comfort Bean, insan kulağının karmaşık eğrilikleri ve farklı şekilleri boyunca sorunsuz bir şekilde kendini şekillendiren ergonomik fasulye şeklinde bir tasarım kullanıyor. Akustik Top, optimum boyuta ulaşmak için gerçek kavum konka modellerinin şekilleri temel alınarak tasarlandı ve rahatsızlık ile gerginliğe neden olmadan kullanıcının cildine uyumluluğu sağlandı. Fasulye ve topu birbirine bağlayan C-köprüsü Tasarımı, kullanıcının kulak kıkırdağı üzerindeki gerilimi azaltarak toka mekanizmasının sıkıştırma kuvvetini öğrenen ve ayarlayan uyarlanabilir bir sensöre sahip. C-köprüsü Tasarımı, ince koluna 9 adet dahili çekirdek teli eklemeyi başararak sektörün en karmaşık hassas mühendislik süreciyle inşa edildi.
 
HUAWEI FreeClip, tek seferde 8 saat müzik çalma veya şarj kutusuyla 36 saate kadar müzik çalma ile uzun pil ömrü sunuyor. Bu, kulaklıklarını uzun süre takması gerekenler için daha da önemlidir; ofiste arka arkaya görüşmelerin yapıldığı tam bir iş günü ve 4 saatlik uzun bir maratonun iki katı kadar uzun bir süre.
 
Ayrıca HUAWEI FreeClip, kulak kanalını kapatmayan yenilikçi açık kulak klipsi tasarımıyla sadece rahat bir kullanım sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların trafik sesleri gibi ortam seslerine karşı durumsal farkındalığını koruyarak spor ve açık havada egzersiz için daha uygun hale getiriyor. HUAWEI FreeClip ayrıca suya, toza ve tere dayanıklılık için IP54 derecesine sahiptir. Bu da kulaklığı, fiziksel aktiviteler sırasında mükemmel bir seçim haline getiriyor. Ses bastırma kanalı rüzgar gürültüsünü azaltmaya yardımcı olarak kullanıcıların bisiklet sürerken veya camlar açıkken araç kullanırken bile rahatça arama yapabilmelerine yardımcı oluyor.
 
Sektörün İlk Akıllı Kullanım Algılama Teknolojisi
TWS kulaklıkların ortak zorluklarından biri, sol-sağ kulaklıklar arasında tutarsız ses deneyimine veya kulak ile kulaklık arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan potansiyel rahatsızlığa neden olan durumlardır.
 
Bu rahatsızlığa son vermek için HUAWEI FreeClip, sol ve sağ kulak arasında ayrım yapmayan sektörün ilk açık kulak tasarımlı kulaklıklarını sunuyor. Akıllı Kullanım Algılama teknolojisi, kulaklıkların tam tersi yerine kullanıcıların konforuna ve rahatlığına uyum sağlamasını sağlayarak daha sorunsuz ve sezgisel bir kullanıcı deneyimi yaratıyor. Sonuçta, uyumsuz kulaklıklar bazen tutarsız sese yol açabilir veya kulaklarda rahatsızlığa neden olabilir.
 
Ayrıca, kulaklıklar birbirinin yerine kullanılabildiğinden, kullanıcılar pil ömrünü optimize edebilir ve özellikle kullanıcıların hızlı bir arama yapmak için yalnızca bir kulaklığa ihtiyaç duyduğu senaryolarda daha uzun kullanım süresinin keyfini çıkarabilir.
 
Ters Ses Dalgaları Sistemine Sahip Açık Kulak Dinleme
Birçok kulaklık kullanıcısı, açık kulak sesinin ses netliğinde düşüşe veya ses sızıntılarına neden olabileceğinden endişe eder. HUAWEI FreeClip'in Açık Kulak Dinleme teknolojisi, ses netliğini artırmak ve ses sızıntısını önlemek için birlikte çalışan iki ana ses teknolojisine (yüksek hassasiyetli Çift Manyetik Devre Hareketli Bobin Ünitesi ve Ters Ses Dalgaları sistemi) dayanarak bunu çözüyor.
 
Çift mıknatıslı yüksek hassasiyetli sürücü ünitesi, hoparlörlerin sürüş kapasitesinin artmasını sağlayarak kullanıcının dinlediği müziğin nüanslı tonlarını sunan güçlü bir ses üretimi sağlar.
 
Ters Ses Dalgaları Sistemi, kullanıcıların ses dalgalarını incelikle iptal ederken akıllı ses seviyesi ayarlamasının keyfini çıkarmasını sağlar. Bu, daha güvenli ve özel bir dinleme deneyimi yaratmaya yardımcı olurken, uzaktaki ses dalgaları iptal edilerek ses sızıntısını etkili bir şekilde azaltır. Buna ek olarak HUAWEI FreeClip, sızıntı ses dalgalarını tersine çevirmek ve ses sızıntısını azaltmak için akustik topun arka tarafında çift ses arka havalandırma delikleri tasarladı.
 
Siyah ve mor renklerde ön satışa sunulan HUAWEI FreeClip kulaklıklar 5.499 TL fiyatla ve vade farksız 3 taksit fırsatıyla HUAWEI Online Mağaza üzerinden satın alınabilir. Kulaklıkların fiyatına 1 yıllık kayıp kulaklık desteği ve birlikte alımlarda ikinci FreeClip kulaklığa 1.000 TL indirim fırsatı sunuluyor. Ay sonuna kadar geçerli AFC400PR kodu kullanılarak 400 TL daha indirim sağlanıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

LG Electronics (LG), üst üste yedinci kez İklimlendirme, Isıtma ve Soğutma Enstitüsü (AHRI) Performans Ödülü'nü aldı. Ödül, LG'nin performans, verimlilik ve güvenilirlik standardını belirlemeye devam eden ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) çözümlerinin mükemmelliğini vurguluyor.
 
1953 yılında kurulan AHRI, HVAC, soğutma ve su ısıtma çözümleri üreticileri için saygın bir uluslararası ticaret birliği olarak tanınıyor. Mevcut üyeleri arasında dünyanın her yerinden ülke ve bölgeleri temsil eden 350'den fazla şirket bulunuyor.
 
Hangi şirketlerin AHRI Performans Ödülünü alacağını belirlemek için gereken ürün değerlendirmeleri büyük ölçüde, saygın ve tarafsız bir test, belgelendirme ve denetim kuruluşu olan Intertek tarafından gerçekleştiriliyor.
 
Üst üste üçüncü yılda (2021'den 2023'e kadar), altı ürün kategorisinde toplam 62 LG HVAC çözümü, AHRI'nin titiz değerlendirme sürecini başarıyla geçti. Değerlendirilen LG ürünleri şu HVAC kategorilerini temsil ediyor: Enerji Geri Kazanım Vantilatörü (ERV), Değişken Soğutucu Akışkan Akışı (VRF), Üniter Küçük Isı Pompası (USHP), Su Soğutmalı Chiller (WCCL), Hava Soğutmalı Chiller (ACCL) ve Klima Santrali Birim (AHU).
 
En son AHRI Performans Ödülü için değerlendirilen LG çözümlerinden biri olan Multi V büyük kapasiteli dış ünite, güçlü, enerji açısından verimli bir performans sunmak için şirketin ünlü Inverter Kompresöründen yararlanıyor. Kışların son derece sert geçebildiği Kuzey Yarımküre ülkelerindeki tüketiciler arasında özellikle popüler olan LG'nin birinci sınıf VRF sistemi, -30 santigrat derece gibi düşük sıcaklıklarda bile güvenilir ve etkili iç mekan ısıtması sağlıyor.
 
Karışık uyumlu bataryalar ve duvara monte ısı pompalarını içeren USHP kategorisinde değerlendirilen Multi V S, düşük işletme maliyetleri ve yüksek verimlilik sunan kompakt ama güçlü bir VRF çözümü olarak işaret ediliyor. Küçük ofislere ve sınırlı balkon alanına sahip dairelere çok uygun olan Multi V S, çevre dostu soğutucu akışkan kullanıyor ve LG'nin dayanıklı Ocean Black Fin teknolojisine ve çeşitli gelişmiş algılama kontrol işlevlerine sahip.
 
Ödülü ilk kez alan LG'nin Klima Santrali (AHU), iç mekan ısıtma ve soğutmasını, havalandırma ve nemlendirmesini kontrol ederek ferah ve konforlu bir iç ortam sağlıyor.
 
LG'nin çekirdek teknolojisi, HVAC çözümlerinin kompresörler ve motorlar gibi bağımsız olarak geliştirilip üretilen temel bileşenleriyle şirketin HVAC ürünlerini farklı kılıyor. Ayrıca LG, ısı eşanjörleri, invertörler ve ısı pompaları gibi ileri teknolojilere odaklanan araştırma ve geliştirme yatırımlarına yönelik proaktif bir yaklaşım sürdürüyor.
 
LG Electronics Beyaz Eşya ve İklimlendirme Çözümleri Şirketi, İklimlendirme Çözümleri İş Birimi Başkanı James Lee şunları söyledi: "AHRI Performans Ödülü'nü yedi yıl üst üste kazanmak önemli bir kilometre taşı ve LG'nin HVAC çözümlerinin kalitesinin ve güvenilirliğinin bir kanıtıdır. Müşterilerin güvenebileceği verimli, çevreye duyarlı çözümler sunarak küresel HVAC pazarındaki varlığımızı her yıl genişletmeye devam edeceğiz."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

1990 yılından beri istikrarlı büyüme trendi ile 2022 yılında Türkiye’de İSO 500’de ilk 100’de 53. sırada yer alan, aynı zamanda Avrupa’daki lider üreticilerden biri olan ASAŞ, inşaat, otomotiv, raylı sistemler, ticari araçlar, enerji, ambalaj, tüketim ürünleri, denizcilik gibi birçok farklı sektöre hizmet veriyor.
Dijital dönüşüme öncülük ederek tüm iş ortaklarının geleceğe güvenle yürümesine aracılık eden Logosoft, SAP Business One çözümüyle ASAŞ’ın satın alma, satış, lojistik ve finansal süreçlerine destek olacak.
Hedefi tüm iştiraklerini SAP ekosistemine dahil etmek ve sonrasında konsolide finansal raporlar çıkartmak olan ASAŞ, ERP’ye geçmek isterken uygun maliyetli, esnek entegrasyon özelliklerine sahip, kullanıcı dostu ara yüze sahip, hızlı uygulanabilir ve kullanım kolaylığı sağlayan bir çözüm olarak Logosoft SAP Business One çözümünü tercih etti.
Logosoft CEO’su Nejat Saldanlı; “En yeni çözümlerle iş verimliliğini artırdıklarını belirterek, “Maliyet avantajı ve fark yaratan yeniliklere imza atma fırsatı sunuyoruz. Tüm iş ortaklarımızı işlevsel teknolojilerle tanıştırarak birlikte gelişmenin keyfini yaşıyoruz. İş yükünü ve masrafları hafifletirken kârlılık fırsatlarının yakalanmasını kolaylaştırıyoruz. Bugün dünyadaki en büyük ve en önemli şirketler, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak adına altyapı çözümleri geliştiriyorlar. Çünkü altyapının doğru şekilde kullanımı şirketlere büyük değerler katıyor. Logosoft olarak biz, sizi en iyi altyapı çözümleri ile buluşturuyoruz. Sektörde uzun yıllardan bu yana hizmet veren bir firma olarak, katma değerli çözümler ile şirketlerin daha iyi bir noktaya gelmesine yardımcı oluyoruz. ASAŞ ile gerçekleştirdiğimiz iş ortaklığımızdan dolayı da çok mutluyuz.” şeklinde konuştu.

Logosoft Hakkında: 1992 Yılında Türkiye’nin ilk Microsoft dağıtıcısı olarak kurulan Logosoft, Türkiye’de yaklaşık 2.500 bayiye katma değerli çözümler sağlamaktadır. 1995 Yılında Logosoft, kardeş şirketi ile Türkiye’nin en büyük yerel ERP yazılımının dağıtıcılığına başladı. 2010 yılına kadar grup şirket olarak %85 pazar payı ile ERP çözümlerinde kanal geliştirdi. 2004 yılında, Microsoft’un yanında perakende, bayi ve kurumsal olmak üzere üç kanalda, farklı marka yazılım, donanım ve aksesuar ürün gruplarının dağıtımına başladı. 2006 Yılında çok daha verimli depo ve yükleme süreçlerine kavuştuğu, modern binasına yatırım yaptı. 2014 Yılında, Cloud çözümlerinin ilk adımı olan Microsoft SPLA dağıtıcılığına başladı. SPLA; özellikle Logosoft’un CSP ve diğer Cloud çözümlerine geçişini kolaylaştırdı 2015 ’in baslarında Cloud vizyonuyla, Ness Veri Merkezine yatırım yaptı. Ness Datacenter, 2015 yılında Microsoft COSN İş ortağı olarak; Türkiye’de Azure Pack üzerinden cloud servisleri sağlamaya başladı. 2017 Haziran’da Azure Stack Türkiye’de geçerli olduğunda; Ness Datacenter çözümlerini Logosoft bayileri dilekleri zaman platform üzerinden satın alabilecekler. Logoosft bayileri; Azure Stack ile Cloud Platform aracılığıyla; 7/24 sanal makine konfigürasyonları yapabilirler. 2016 Yılında SAP Business One ile; dünyada ilk defa dağıtıcı modelinde kontrat imzalandı. Bu anlaşma ile Logosoft; Türkiye lokalizasyonun tek yetkilisi olarak cloud ve On Premise iş ortakları yetiştirmektedir.