Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Değişen müşteri beklentileri sonucunda çağrı merkezi deneyimlerinin müşteri memnuniyetine ve markaların imajına olan etkisi gittikçe artıyor. Müşterilerine fark yaratan bir hizmet sunmak isteyen Akbank, müşteri temsilcileri ile müşteriler arasındaki etkileşimi gerçek zamanlı ve geçmişe dönük olarak inceleyerek müşteri deneyimini geliştirmek için Verint Kalite ve Analitik Çözümleri'ni tercih etti.
 
ASEE'nin çağrı merkezi ve ses teknolojileri alanındaki uzman kadrosu ile sunduğu Verint Kalite ve Analitik Çözümleri müşteri etkileşimlerinin otomatik olarak daha iyi anlaşılmasını ve yönetilmesini sağlıyor. Bu yenilikçi çözüm, geçmişe dönük analiz ile müşterinin yakın geçmişte söylediği bazı anahtar kelimeleri tespit edebiliyor, talep ve şikayetlerin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak süreçlerin iyileştirilmesini kolaylaştırıyor. Gerçek zamanlı analiz sayesinde ise temsilci ve müşteri arasındaki sorunlu bir iletişime anında müdahale ediyor. Örneğin konuşma sırasında saptadığı kilit kelimeler sayesinde, müşteri temsilcisinin önüne yönlendirici mesajlar çıkarabiliyor ya da temsilcinin yasaklı bir kelime kullanması durumunda anında yöneticisini uyarabiliyor. Tek ekran üzerinden bütünleşik hizmet ile kolay kullanım sağlayan çözüm, tamamen yedekli bir altyapıya sahip olması ile de kesintisiz ve güvenli bir operasyon sunuyor.

Müşteri memnuniyeti ve sadakati artarken operasyonel verimlilik de yükseliyor
Konu ile ilgili açıklama yapan ASEE Türkiye Ülke Lideri Hatice Ayas, "Global gücümüz ve AR-GE altyapımız ile finans sektöründen sigorta sektörüne, telekom operatörlerinden hava yolu firmalarına kadar pek çok farklı sektörden firmaya yönelik çözümler sunuyoruz. Müşteri etkileşimi ve ses teknolojileri çözümleri ürün portföyümüzde önemli bir konuma sahip. Çağrı merkezleri aracılığıyla müşterileri ile etkileşimde bulunan tüm firmalara yönelik sunduğumuz Verint çözümü ile müşteri iletişimini daha verimli bir hale getiriyoruz. İş ortaklarımızla birlikte bilgi birikimi ve tecrübemizi Akbank ile paylaşarak bankacılık sektörünün gelişimine ve müşteri deneyiminin ileriye taşınmasına katkıda bulunmak bizim için çok anlamlı." dedi.

Verint Türkiye Ülke Müdürü Barış Özdemir ise konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Akbank gibi lider bir finans kuruluşu ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Verint Kalite ve Analitik Çözümleri, çağrı merkezi operasyonlarının özellikle artan etkileşimleri en iyi şekilde ve en az kaynakla yönetmelerine yardımcı olacaktır. Böylece artan hız ve verimlilik ile beraber Akbank'ın müşterileri için bütün temas noktalarında daha iyi bir CX müşteri deneyimi yaratmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, Verint'in alanında lider üretken yapay zekâ destekli teknolojileri, her geçen gün sayıları katlanarak artan botları ve partnerimiz, ASEE'nin uzman danışman kadrosu ile birlikte müşteri deneyimini çok daha üst seviyelere taşıma yolculuğunda Akbank'ın yanlarında olacak."

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Son yıllarda dünyada en hızlı gelişen sektörler arasında yer alan e-ticaret konusunda Türkiye, prestijli bir organizasyona hazırlanıyor. Dünyanın buluşma noktası olan İstanbul'da, 18-21 Eylül tarihleri arasında Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenecek E-Commerce İstanbul Fuarı'nda, e-ticaret alanında faaliyet gösteren firmalar bir araya gelecek. E-ticaretin tüm bileşenlerinin yer alacağı fuarda, beklentilerin de karşılanacağını ifade eden fuarın düzenleyicisi konumundaki ED Fuarcılık'ın Kurucu Ortağı Dilek Soydan, "Fuarımızda servis sağlayıcılardan, bu alanda faaliyet gösteren KOBİ'lere kadar tüm katılımcıların beklentileri karşılanacak. E-ticaret alanında faaliyet gösteren devlerin de yer alacağı fuarda, bu sektörün geleceği olan start-up firmaları da olacak. E-ticaret denildiğinde sadece son tüketici tarafında yapılan alışveriş akla geliyor. Ancak, arka planda çok ciddi teknolojiler de kullanılıyor. E-ticaret firmalarına çözüm sağlayan teknoloji şirketleri ile kargo şirketleri, depolama çözümü sunan şirketler, lojistik firmaları fuarımızda buluşma imkanı bulacak. Kısacası, A'da Z'ye e-ticaret sektörünün içinde yer alan tüm birimler İstanbul'da buluşacak." diye konuştu.
 
150'DEN FAZLA KATILIMCI
Şubat ayında İstanbul'da dünyanın en büyük ikinci kara Boat Show fuarını düzenlediklerini hatırlatan ED Fuarcılık'ın Kurucu ortağı Emel Yılmaz, "Türkiye'nin en prestijli e-ticaret fuarı olacak. Katılımcıya ve gelen ziyaretçiye doğru hizmetin sunulacağı bir buluşma noktası yaratacağız. Bunu, Boat Show'da yapmayı başardık. Çok büyük bir alanda doğru bir buluşma alanı yarattık. Buradaki tecrübemizi, e-ticaret fuarımızda da kullanmak istiyoruz. 150'den fazla firma fuarımızda yer alacak. Toplam alanımız ise 5 bin metrekarenin üzerinde. Ayrıca, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı gibi prestijli bir alanda fuarı düzenlememiz, dünya e-ticaret devlerinin de ilgisini çekiyor. İstanbul gibi ulaşılması kolay bir destinasyonda olmak bize avantaj sağlıyor. İstanbul'un göbeğinde, ulaşılması kolay bir yerde olmak e-ticarete yeni başlamış bir girişimci için de dünya devi bir firmanın CEO'su için de büyük bir fırsat. Yapacağımız fuarla İstanbul'da ciddi bir ekonomi oluşmasını sağlayacağımıza inanıyoruz." dedi. Fuar kapsamında birçok seminer de düzenleneceğinin altını çizen Emel Yılmaz, "Bu seminerlerde e-ticaretin geldiği nokta ve geleceği uzman isimlerle konuşulacak. Burada e-ticarete yeni başlayan firmalara yol gösterici olurken, profesyonel çalışanların gelişmelerden haberdar olmasını amaçlıyoruz. Ayrıca, fuar alanında birebir görüşmeler için de ortam yaratılacak. Bu görüşmelerde de ciddi ortaklıklar ve yeni iş fırsatları oluşacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'nin global moda markası Colin's'in, bu yıl Denimtopia temasıyla düzenlediği Denim Fikrim Tasarım Yarışması'nın ön eleme süreci tamamlandı. 250 başvurudan, ön elemeyi geçen 10 finalist "Eğitim Haftası'nın ardından "Denimtopia Atölyesi'nde ürünlerini tasarlayarak ünlü ve uzman modacıların yer aldığı jürinin önüne çıkacak. Toplamda 500 bin TL'ye kadar para ödülü ve hediyenin verileceği yarışmanın finali 13 Haziran'da gerçekleşecek.
 
Türkiye'deki üniversitelerin moda, tekstil, mimarlık, grafik ve endüstriyel tasarım bölümlerinde okuyan öğrencilere yönelik, "sürdürülebilirlik konusunda farkındalık yaratmak, dünyaca ünlü modacılardan alacakları eğitimle vizyonlarının gelişmesine katkı sunmak ve yaratıcılıklarını keşfetmelerini sağlamak" amacıyla düzenlenen Denim Fikrim Tasarım Yarışması'nda ilk aşama tamamlandı ve 10 öğrenciden oluşan finalistler belli oldu. Bu yıl 250 başvurunun yapıldığı yarışmada finale kalan, Burak Şeref, Buse Derin Soylu, Elif Kocamaz, Gülin Rodoplu, İdil Zeynep Yiğit, Sabiha Nur Arabacı, Sadiye Seda Kayıkçı, Sena Köroğlu, Serkan Baltekin ve Zeyneb Sağır için sırada Eğitim Haftası ve Atölye çalışması var.
 
26-29 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek Eğitim Haftası'nda; finalistler Colin's Denim tasarım ekibi ile atölyeye katılacak, DNM Denim Ekibinden denim kumaş ve özellikleri ile ilgili ayrıntılı bilgi aldıktan sonra kendi tasarımlarına uygun kumaş ve aksesuar seçimlerini yapacak, uluslararası uzmanların vereceği online sürdürülebilirlik ve moda eğitimlerine ek olarak fabrika gezisi yaparak üretim süreçlerini yerinde gözlemleyecekler.
 
30 Mart - 26 Mayıs tarihleri arasında ise finalistlerin Denimtopia Atölye süreci başlayacak. Colin's Denim tasarım ekibinin mentorluk vereceği bu süreçte öğrenciler denim kumaşı, tarihi, tasarımı, yıkaması, aksesuarları ve stili üzerine bilgi edinebilecek ve birlikte atık denim kumaşlar ve sürdürülebilir materyaller kullanarak hayal gücünün sınırlarını zorlama ve yaratıcılıklarını sergileme fırsatı yakalayacaklar. Seçilen 10 finaliste koleksiyonlarını hazırlama sürecinde malzeme ve danışmanlık desteği, koleksiyonların üretilmesi aşamasında DNM Denim iş birliğiyle denim kumaşlar, Colin's tarafından temin edilecek materyaller dışında 10.000 TL'ye kadar ek malzeme desteği de sağlanacak.
 
Ünlü modacılar; Zeynep Tosun, Hatice Gökçe, Moda Tasarımcısı ve Mimar Niyazi Erdoğan, moda uzmanı Yasemin Öğün ve Bahar Kongel Fransez, tekstil kurumlarının çevre, sağlık ve üretim güvenliği konusunda İsveç merkezli denetim kuruluşu Bluesign Technologies Ag Marka Hizmetleri'nin Direktörü Kutay Sarıtosun, Colin's İcra Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, Colin's Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Ahmet Eroğlu, Colin's Global Denim Kategori Grup Müdürü Gülendam Bal, Colin's Kreatif Danışmanı Güneş Güner, DNM Denim Global Direktörü Sedat Sualp'den oluşan jürinin değerlendirmesi sonucu Colin's Denim Fikrim Tasarım Yarışması'nda ilk üçe girenler, 13 Haziran'da gerçekleştirilecek gala gecesinde açıklanacak.
 
Atık denim kumaşlar ve sürdürülebilir materyaller kullanma koşuluyla üretilen tasarımların sergileneceği gala gecesinde birinci öğrenciye 200 bin TL para ödülü verilirken, tasarımı da üretilerek öğrencinin adının yer alacağı ürün kartıyla Colin's raflarında satışa sunulacak. Ürün satışından elde edilen gelirin tamamı SUYADER'e (Sürdürülebilir Yaşam Derneği) bağışlanacak. Yarışmanın ikincisi 150 bin TL, üçüncüsü ise 100 bin TL para ödülü ile ödüllendirilecek. Finale kalan diğer 7 öğrenciye ise Colin's hediye çeki verilecek.
 
Colin's Denim Fikrim Tasarım Yarışması hakkındaki detaylı bilgilere ve duyurulara https://denimfikrim.com/ web adresinden ulaşılabiliyor.
 
Colin’s Hakkında
Gençlerin ve kendini genç hissedenlerin markası Colin’s, tüketicilerine sadece hazır giyim ürünleri değil, kendilerini daha iyi hissettirecek bir deneyim sunmak için çalışıyor. Jean odaklı moda ürünleriyle herkesin tarzını yansıtabileceği ve gençliğin enerjisini her an hissedebileceği koleksiyonlar sunan marka; son teknolojileri kullanarak, kalite anlayışı doğrultusunda koleksiyonunda rengi, kumaşı, dikişi, dayanıklılığı ve duruşuyla sürdürülebilir ürünlere yer veriyor. Dünyanın 24 ülkesinde 600’ü aşkın mağazasıyla günün 24 saati hizmet veren Colin’s, modadaki hızlı değişimleri yakından takip ederek, tüketicinin her dönem ve günün her anı tercih edeceği ürünlere imza atıyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul, 18-21 Eylül tarihleri arasında e-ticaret dünyasının buluşma noktası olmaya hazırlanıyor. Dünya e-ticaret devlerinin de yer alacağı fuarda; KOBİ’lerden altyapı sağlayıcılarına, lojistik firmalarından depolama şirketlerine kadar e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren firmalar da hazır bulunacak. Dünyada hızla gelişen e-ticaret sektöründen Türkiye’nin çok daha fazla yararlanabileceğini kaydeden ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, “İstanbul; turizmin, tarihin ve ekonominin başkenti konumunda. E-ticaret tarafında da İstanbul bir merkez olabilir. Biz de bu hedefe hizmet etmek için bu fuarı düzenliyoruz. İstanbul’un, dünyanın e-ticaret merkezi olması için fayda sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
 
Son yıllarda dünyada en hızlı gelişen sektörler arasında yer alan e-ticaret konusunda Türkiye, prestijli bir organizasyona hazırlanıyor. Dünyanın buluşma noktası olan İstanbul’da, 18-21 Eylül tarihleri arasında Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek E-Commerce İstanbul Fuarı’nda, e-ticaret alanında faaliyet gösteren firmalar bir araya gelecek. E-ticaretin tüm bileşenlerinin yer alacağı fuarda, beklentilerin de karşılanacağını ifade eden fuarın düzenleyicisi konumundaki ED Fuarcılık’ın Kurucu Ortağı Dilek Soydan, “Fuarımızda servis sağlayıcılardan, bu alanda faaliyet gösteren KOBİ’lere kadar tüm katılımcıların beklentileri karşılanacak. E-ticaret alanında faaliyet gösteren devlerin de yer alacağı fuarda, bu sektörün geleceği olan start-up firmaları da olacak. E-ticaret denildiğinde sadece son tüketici tarafında yapılan alışveriş akla geliyor. Ancak, arka planda çok ciddi teknolojiler de kullanılıyor. E-ticaret firmalarına çözüm sağlayan teknoloji şirketleri ile kargo şirketleri, depolama çözümü sunan şirketler, lojistik firmaları fuarımızda buluşma imkanı bulacak. Kısacası, A’da Z’ye e-ticaret sektörünün içinde yer alan tüm birimler İstanbul’da buluşacak.” diye konuştu.
 
150’DEN FAZLA KATILIMCI
Şubat ayında İstanbul’da dünyanın en büyük ikinci kara Boat Show fuarını düzenlediklerini hatırlatan ED Fuarcılık’ın Kurucu ortağı Emel Yılmaz, “Türkiye'nin en prestijli e-ticaret fuarı olacak. Katılımcıya ve gelen ziyaretçiye doğru hizmetin sunulacağı bir buluşma noktası yaratacağız. Bunu, Boat Show’da yapmayı başardık. Çok büyük bir alanda doğru bir buluşma alanı yarattık. Buradaki tecrübemizi, e-ticaret fuarımızda da kullanmak istiyoruz. 150’den fazla firma fuarımızda yer alacak. Toplam alanımız ise 5 bin metrekarenin üzerinde. Ayrıca, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı gibi prestijli bir alanda fuarı düzenlememiz, dünya e-ticaret devlerinin de ilgisini çekiyor. İstanbul gibi ulaşılması kolay bir destinasyonda olmak bize avantaj sağlıyor. İstanbul’un göbeğinde, ulaşılması kolay bir yerde olmak e-ticarete yeni başlamış bir girişimci için de dünya devi bir firmanın CEO’su için de büyük bir fırsat. Yapacağımız fuarla İstanbul’da ciddi bir ekonomi oluşmasını sağlayacağımıza inanıyoruz.” dedi. Fuar kapsamında birçok seminer de düzenleneceğinin altını çizen Emel Yılmaz, “Bu seminerlerde e-ticaretin geldiği nokta ve geleceği uzman isimlerle konuşulacak. Burada e-ticarete yeni başlayan firmalara yol gösterici olurken, profesyonel çalışanların gelişmelerden haberdar olmasını amaçlıyoruz. Ayrıca, fuar alanında birebir görüşmeler için de ortam yaratılacak. Bu görüşmelerde de ciddi ortaklıklar ve yeni iş fırsatları oluşacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 
 Anadolu Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Kia Türkiye ve Petrol Ofisi Grubu arasında 2019 yılında başlayan uzun soluklu iş birliği 2029 yılına kadar uzatıldı. Petrol Ofisi Grubu CEO'su Mehmet Abbasoğlu, Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ile Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel'in katıldığı törende imzalanan anlaşma kapsamında, Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi POTEM'de Kia modelleri ve teknolojisine özel motor yağları geliştirilmesine 5 yıl daha devam edilecek.
 
Petrol Ofisi Grubu tarafından bu iş birliği özelinde geliştirilen Maxima K 5W-30 ve K 5W-40 motor yağları tüm Kia modellerine uyumlu en ideal çözümleri sunuyor. Anlaşma Kia'nın Türkiye genelindeki 46 yetkili servisinde tüm modeller için geçerli olup Petrol Ofisi Maxima Motor Yağları dışında şanzıman ve diferansiyel yağlarıyla fren ve soğutma sistemi ürünlerinin kullanımını da kapsıyor.
 
Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu iş birliğine dair açıklamasında, “Derince'de bulunan yüksek kapasiteli üretim tesisimizde yer alan ve yakın coğrafyanın alanındaki en kapsamlı teknoloji merkezi POTEM sayesinde madeni yağlar alanında paydaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda en ideal çözümleri yaratabilme gücüne sahibiz. Sektörünün en önemli oyuncularından Kia ile de bu anlamda 5 yıldır yol arkadaşıyız. Sadece Kia modellerine ve teknolojisine uygun olacak şekilde ürettiğimiz madeni yağlar sayesinde Kia araçlarından en yüksek baremde performans alınmasını sağlıyoruz. Bugün burada yenilediğimiz anlaşma da Kia ile yıllardır ortaya koyduğumuz iş birliğinin başarılı çıktılarının en önemli göstergesi.” dedi.
 
Kia Türkiye Genel Müdürü Can Ağyel de açıklamasında şunları söyledi: “Kia Türkiye olarak Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar ile iş birliğimizin ikinci dönemine adım atmaktan memnuniyet duyuyoruz. Bu anlaşmanın ilk dönemindeki yetkili servis ve müşteri geribildirimleri de bu iş birliğinin pozitif etkisini kanıtlar nitelikte oldu. Araçlarımızdaki üstün niteliklerin uzun yıllar boyunca en ideal şekilde korunmasında otomotiv yağları ve kimyasalları çok önemli rol oynuyor. Biz de bu ürünler için yetkili servislerimizde sektörünün lideri Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar'ı tercih ettik. Devam eden iş birliğimiz kapsamında Türkiye'de satışa sunduğumuz modellerimizde Petrol Ofisi Grubu Madeni Yağlar'ın Kia modellerine uyumlu, özel motor yağları ve diferansiyel yağları kullanılacak.”
 
Petrol Ofisi Grubu geleneksel lideri olduğu madeni yağlar ve kimyasallar pazarında fark yaratan iş birliklerini sürdürecek.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
 Dünyanın önde gelen premium motosiklet üreticilerinden Moto Guzzi, Motobike İstanbul 2024’te en son yeniliklerini motosiklet severler için görücüye çıkardı. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuara geniş bir ürün gamıyla katılan Moto Guzzi, Adventure touring sınıfındaki yeni modeli Stelvio’yu ise ilk kez Türk kullanıcıların beğenisine sundu. Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Moto Guzzi, fuarda V100 Mandello, V7 Special Red Stripe Twin Tone, V85 TT Travel Grigia Grigna, V7 Stone Corsa, V85 TT GDO, V9 Bobber Special Edition ve V100 Mandello S modellerini sergiledi.

Motosiklet dünyasında nihai noktayı temsil ediyor!
Mart ayında 103’üncü kuruluş yılını geride bırakan Moto Guzzi, 749.000 TL fiyatla satışa sunulan Stelvio ile macera severleri kalbinden vuruyor. 2022 yılında çığır açan bir teknik atılıma imzasını atarak, tamamen sıfırdan düşünülüp tasarlanan yenilikçi motosikleti V100 Mandello’yu pazara sunan marka, tamamen yeni sıvı soğutmalı 90 derece enlemesine yerleşimli V-ikiz motora sahip olan bu motosiklet ile kullanıcılarına yepyeni teknolojiler sunmaya başladı. Marka şimdi de, bu modern teknik temelden yola çıkarak, yeni Stelvio’yu tanıttı.

Büyük saygı duyulan, muazzam üne sahip bir isim olan Stelvio, adını her motosikletçi için vazgeçilmez bir lokasyon olan, 48 efsanevi keskin virajla iki vadiyi birbirine bağlayan, Alpler’deki ünlü dağ geçidinden alıyor. Bu nedenle tecrübeli motosikletçiler için nihai varış noktasını temsil ediyor. Kullanıcıları için sürüş keyfinin zirvesine çıkma fırsatı sunan Stelvio, geleceğin kapılarını aralayan son teknolojiyle Moto Guzzi’nin kendine has olan karakterini birleştiriyor. Eşsiz performans özelliklerine sahip olan Stelvio, ayırt edici sese sahip güçlü bir motoru üzerinde barındırıyor.

Tasarımda bile V-ikiz motorun izi var!
Stelvio ayrıca yüksekliği elektronik olarak ayarlanabilir ön cama ve daha da önemlisi, bu tip bir motor mimarisine sahip az sayıda modelden biri. Çok sayıda ilgi çekici çift silindirli motor mevcut olmasına rağmen, yalnızca bir tanesi 90 derece enlemesine yerleşimli V-ikiz motor konfigürasyonuna sahip. Bu da Moto Guzzi'nin ayırt edici özelliği olarak öne çıkıyor. Motor, tork sağlama şekli açısından son derece farklı ve benzersiz bir karaktere sahip. V tipindeki ikiz motor, Stelvio'nun sadece en önemli özelliği olmakla kalmayıp, aynı zamanda diğer tüm Moto Guzzi'lerde olduğu gibi, tasarımının da merkezi olma özelliğine sahip. Tasarımın tamamının başlangıcında, silindirlerin yakıt deposundan fırlamış gibi göründüğü ve sonrasında son derece çağdaş bir tarzın benimsendiği, yükseltilmiş ve şekillendirilmiş bir motor bulunuyor. Ana kaporta bileşenlerinin, yakıt deposu ile sele arasında ortalanan geometrik diseksiyonu, hatlarının zarafetini daha da ortaya çıkarırken, bir yandan da kompleks ayrıntılara sıra dışı bir şekilde dikkat çekmeye devam ediyor. Malzemeler, renkler ve kaplamalar geleceğin tasarım trendleri benimsenerek seçilmiş ve aynı zamanda formları ve kompleks detaylarıyla motosikletin İtalyan tarzı özünü vurguluyor. Verilen dinamik hissiyat, ince kuyruk kısmıyla ve ön kısma hâkim olan daha büyük şekillerle öne çıkarılıyor. Bu sayede, seyahat ve yolculuk odaklı bir motosiklette gerekli olan koruma ve konfor ihtiyaçları tasarım bakımından karşılanmış oluyor.

Hangi açıdan bakarsanız bakın, o kesinlikle bir Moto Guzzi!
Ön tarafta, kartal gözü farın dış hatlarını vurgulayan gündüz farlarıyla birlikte LED aydınlatma sistemi, yan tarafta ise tamamen açıkta kalan motorunun özel, benzersiz mimarisi, motosikletin özgün kimliğini hemen doğruluyor. Detaylara gösterilen titizlik bu hususa da yansıyor. Radyatörün göze çarpmayan biçimdeki yerleşiminin ve lastik bağlantı hortumlarının görüş alanından gizlenmesinin yanı sıra kabloların tamamen gizli kaldığı elektrik sistemindeki kapsamlı iyileştirme de mekanik saflığın arttırılmasına katkıda bulunuyor. Moto Guzzi Stelvio, gücünü yakın zamanda V100 Mandello'da görücüye çıkan motor ünitesinden alıyor. Ancak kendisini birçok açıdan öne çıkararak, sürüş deneyimindeki genel memnuniyeti daha da artırıyor. Stelvio'nun kalbinde yer alan sıvı soğutmalı, üstten çift eksantrikli silindir başına 4 valfli 90 derece enine yerleşimli V tipi ikiz motor, 1042 cc hacme ve 96 X 72 mm’lik iç çap-strok değerlerine sahip. Euro 5+ emisyon standardına uygun olan motor, 8.700 dev/dk'da 115 HP gücü ve 6.750 dev/dk'da 105 Nm torku ile sportif sürüş deneyimini garanti ediyor. Maksimum torkun yüzde 82'sinin 3.500 dev/dk gibi erken bir devirde üretilmesi akıcılığı artırırken sportif sürüşlerin etkisini de yükseltiyor. Ayrıca modern tasarım, aynı zamanda düşük yakıt tüketimi (5,1 l/100 km) ve 6.000 km'de bir servis ihtiyacı gibi avantajlar sağlıyor. Motosiklette yeniden tasarlanan 6 ileri şanzıman, daha da yumuşak ve kusursuz vites geçişleri sağlıyor. Hızlı vites değiştirme (aksesuar olarak mevcut) performansı, yeni elektronik çalıştırma stratejileri sayesinde iyileştirildi. Motosikletin Brembo imzalı fren sistemi, ön tarafta radyal montajlı monoblok kaliperlerle birbirine bağlanan, bir çift 320 mm yüzer çelik disk içeriyor. Gidon ana silindiri de debriyaj ana silindiri ile birlikte, radyal bir tasarıma sahip ve her ikisinde de gidona olan mesafe için ayarlanabilir kollar mevcut. Arka fren için ise çift pistonlu bir kaliper ile 280 mm'lik bir disk kullanıldı. Ön kısmı 19 inç ve arka kısmı 17 inç olan iç lastiksiz telli jantlar off-road sürüşüne uygun bir yapıya ve sırt desenine sahip lastiklere uyum içinde.

Stelvio virajlı yolları da çok seviyor!
V100 Mandello’da kullanılan üniteyle karşılaştırıldığında, ön kısım tamamen yeniden tasarlandı ve bu da onu daha güçlü ve macera gezilerine daha uygun bir hale getirdi. Üstelik artık farklı boyutlara da sahip. Şase ayrıca V100 Mandello'da bulunan iki adet yerine dört adet ön bağlantı noktasına sahip olup, bu da rijiditeyi yüzde 20 oranında artırıyor. 1520 mm dingil mesafesi ve 25,6° direksiyon açısı, virajlarla dolu yollarda çeviklik ve sportif yetenek sağlıyor. Yerden sadece 830 mm yüksekte konumlandırılan cömert boyutlu selenin genişlik konforu ve sırtın dik ve bacakların hafifçe bükülü kalmasını sağlayan aktif sürüş konumu da touring konseptinin gerektirdiği tutumu garanti ediyor. Hareketsiz haldeyken yönetimi kolay olup, dar orta bölümü sayesinde, her iki ayak yerdeyken sağlam bir denge sunuyor. Moto Guzzi'nin uzun süredir devam eden on/off-road motosiklet geleneğini sürdüren yeni Stelvio, aynı zamanda touring konseptine uygun daha rahat bir duruş sağlarken, off-road kontrolü için mükemmel olan geniş, ayarlanabilir kesitli alüminyum gidonlara da sahip. Yolcu, tasarımın ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor ve geniş tutma çubuklarına sahip selenin iyi dolgulu kısmına rahatça güvenerek, konforlu harekete olanak tanıyan bir duruş imkânından yararlanabiliyor. Moto Guzzi Stelvio; gezi, yağmur, yol, sportif ve off-road sürüşü olmak üzere 5 farklı sürüş moduyla her yol ve hava koşuluna uygun olarak geliştirildi.

Her yol şartı için hazır bir sürüş modu var!
Gezi Sürüşü: Bu sürüş modu uzun mesafeli yolculuklar için özel olarak tasarlandı. Bu modda, Motor Freni Müdahalesi (MGFM) orta bir seviyeye ayarlanarak gaz kelebeği kapatıldığında yavaşlamaya yardımcı oluyor. Güç Çıkışı (MGCM), 3 üzerinden 2. seviyede olup aşamalı bir karakter sergiliyor. Çekiş Kontrolü (MGCT) ise daha fazla stabilite sağlamak için dört üzerinden üçüncü seviyeye ayarlanıyor.

Yağmurlu Hava Sürüşü: Bu mod zorlu hava koşulları için optimize edildi. Motor freni orta seviyeye ayarlanıyor ve güç çıkışı çok yumuşak seviyeye konumlanıyor (3 üzerinden seviye 3). Hızlanma sırasında maksimum güvenlik için çekiş kontrolü en üst seviyeye çıkıyor.

Yol Sürüşü: Bu modda elektronik ayarlar tipik yol sürüşüne göre ayarlanıyor. Motor frenlemesi orta seviyede, güç çıkışı (MGCM) aşamalı (3 üzerinden seviye 2) ve çekiş kontrolü (MGCT) dört seviyenin ikinci seviyesinde olacak şekilde ayarlanıyor.

Sportif Sürüş: Elektronik ayarlar, heyecan verici bir sportif sürüş deneyimi sunmak için hassas bir şekilde ayarlanıyor. Motor freni minimum düzeyde, güç çıkışı (MGCM) daha doğrudan, daha sportif (3 üzerinden seviye 1) ve çekiş kontrolü (MGCT) en az hissedilen seviyede çalışıyor (dört üzerinden seviye bir). ABS kalibrasyonu çok sert bir frenleme sağlıyor.

Off-Road Sürüşü: Bu mod özellikle off-road maceraları için tasarlandı. Off-road modunda motor freni belirgin ve güç çıkışı en doğrudan düzeyde ayarlarlanıyor. Çekiş kontrolü ve ABS ise, off-road kullanımı için hassas şekilde ayarlandı. Çekiş kontrolünde minimum düzeyde müdahale söz konusu olurken, ABS de yalnızca ön tekerlekte etkin oluyor. Bu konfigürasyon, off-road tutkunlarının motosikletin kontrolünü kaybetme riski olmadan maceralarının tadını çıkarmasına olanak tanıyor. Ayrıca, daha fazla esneklik ve kontrol sağlamak için hem çekiş kontrolünü (tüm sürüş modlarında) hem de her iki tekerlekte ABS'yi (yalnızca Off-Road modunda) devre dışı bırakmak da mümkün.

Adaptif farları kör noktaları da aydınlatıyor!
Standart donanımda, Gündüz Farları (DRL'ler) ile birlikte tam LED aydınlatma sistemi, “adaptif farlar” sistemi virajların iç kısmını aydınlatmak için ön camlara ekstra farlar ekleyerek eğilme sırasında görünürlüğü artırıyor. Motosiklette TFT gösterge panelinin yan tarafında bulunan bir USB bağlantı noktası yer alıyor. 5 inçlik renkli bir TFT gösterge paneli üzerinden yakıt seviyesi, hava ve soğutma suyu sıcaklığı, kalan menzil ve anlık tüketim gibi çeşitli bilgileri kullanıcının hizmetine sunuyor. Stelvio’da her ikisi de mat olmak üzere iki renk seçeneği sunuluyor. Yakıt deposunun ön kısmında ve yan panellerde koyu sarı renk tonuna sahip Giallo Savana ve siyah/gri kombinasyonunun hâkim olduğu, yakıt deposunda ve yan panellerde ise bazı sarı renk vurgularının bulunduğu, daha zarif bir alternatif olan Nero Vulcano renkleri Moto Guzzi Stelvio ile motosiklet tutkunlarına sunuluyor.


 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Ağ ve güvenliğin yakınsamasına öncülük eden küresel siber güvenlik lideri Fortinet, Avrupa Komisyonu'nun Siber Güvenlik Becerileri Akademisi girişimine katıldığını duyurdu. Fortinet Eğitim Enstitüsü aracılığıyla Fortinet, ödüllü siber güvenlik eğitimi ve güvenlik farkındalığı müfredatını önümüzdeki üç yıl boyunca Avrupa'da 75.000 kişiye ücretsiz olarak sunmayı taahhüt ediyor. Bu taahhüt, Avrupa Birliği (AB) genelinde siber güvenlik becerileri eksikliğini azaltmaya yardımcı olmak ve Fortinet'in 2021 yılında belirlediği beş yıllık bir süre içinde dünya çapında 1 milyon kişiyi siber güvenlik konusunda eğitme küresel hedefine daha fazla katkıda bulunmak için tasarlandı.
 
Fortinet Küresel Eğitim ve Küresel Saha Etkinleştirme Başkan Yardımcısı Rob Rashotte “Fortinet, küresel yetenek eksikliğini gidermek için siber güvenlik eğitim ve öğretimini herkes için erişilebilir hale getirmeye kararlı bir kurum. Kamu-özel sektör ortaklıkları bu çabada hayati bir rol oynuyor. Avrupa Komisyonu'nun Siber Güvenlik Becerileri Akademisi ile işbirliğimiz, 2026 yılına kadar dünya çapında 1 milyon kişiye siber güvenlik eğitimi sağlama hedefimize paraleldir. Bölgedeki siber işgücünü geliştirmek için Avrupa Birliği'nin 27 ülkesindeki bireylere daha fazla öğrenme fırsatı sunmayı dört gözle bekliyoruz."
 
Fortinet Bölge Direktörü Arzu Akkaya, şirketin Fortinet Akademi aracılığıyla siber güvenlik eğitimi sağlamak için devam eden çabalarının altını çizerek, "Türkiye'deki birçok akademik kurum, beceri açığını kapatmak ve daha çeşitli, eşitlikçi ve kapsayıcı bir siber güvenlik iş gücü oluşturmak için dünyanın dört bir yanındaki yükseköğretim kurumları ve okullarla birlikte çalışan Fortinet Akademik İş Ortağı Programı'nın bir parçası. Bu taahhüt, Fortinet'in dünya çapında siber güvenlik eğitimini ilerletme ve bireyleri temel siber güvenlik becerileriyle güçlendirme konusundaki daha geniş misyonuyla uyumludur. 2023 Küresel Siber Güvenlik Beceri Açığı Raporumuz, beceri açığı nedeniyle doldurulamayan BT pozisyonlarının bir sonucu olarak, kuruluşların %68'inin ek siber risklerle karşı karşıya olduklarını belirttiğini ortaya koydu." Dedi.
 
Bölgenin Direncini Artırmak için AB Siber Güvenlik İşgücünün Geliştirilmesi
Saldırganların taktikleri giderek daha sofistike hale geliyor ve güvenlik kontrollerinden kaçmanın yollarını hızla belirliyorlar. Yine de birçok iş lideri, kuruluşlarının ağlarını yeterince korumak için gereken güvenlik personeline sahip değil. AB merkezli BT karar vericilerinin yaklaşık yüzde 40'ı nitelikli güvenlik uzmanlarını işe almakta, istihdam etmekte ve elde tutmakta zorlanıyor ve neredeyse yüzde 50'si daha fazla kadın, gazi ve azınlık geçmişinden gelen bireyleri işe alma konusundaki çeşitlilik hedeflerine ulaşmanın zor olduğunu söylüyor.
 
Avrupa Komisyonu tarafından 2023 yılında hayata geçirilen Siber Güvenlik Becerileri Akademisi, siber güvenlik becerilerini teşvik etmek ve işgücünü geliştirmek için özel ve kamu kurumlarını bir araya getirerek AB'deki siber güvenlik becerileri açığının kapatılmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Akademi; bireylerin, akademik kurumların ve kuruluşların siber güvenlik eğitimlerine, sertifikalarına ve finansman fırsatlarına erişmeleri için tek bir giriş noktası sunuyor.
 
Fortinet, bu önemli girişime katılarak, temel beceri setlerini geliştirmek için siber güvenlik farkındalık eğitimine erişimi daha da artırmak ve bireylerin güvenlik kariyerlerinde büyümelerine veya bu alana başlamalarına yardımcı olmak için Fortinet Eğitim Enstitüsü'nün Sertifikasyon programı müfredatını Siber Güvenlik Becerileri Akademisi aracılığıyla sunacak.

Fortinet (NASDAQ: FTNT), dünya çapındaki işletmelerin, servis sağlayıcıların ve kamu kurumlarının BT güvenliği altyapılarını sadeleştirirken, her geçen gün farklılaşan siber güvenlik tehditlerine karşı kapsamlı, bütünleşik ve yüksek performanslı koruma sağlar. Fortinet çözümleri, kurumların en değerli varlıklarını koruma altına almak amacıyla sektördeki en üst seviye tehdit araştırma, güvenlik zekâsı ve analitik çalışmalarıyla sürekli güçlendirilir. Tek bir alanda hizmet sunan güvenlik sağlayıcılarının aksine, Fortinet işletmelerin bulut, sanal veya fiziksel ortamlardaki ağ, uygulama ve mobil güvenlik sorunlarını ortadan kaldıracak yetkinliğe sahiptir. Dünyanın en büyük kuruluşlarının da aralarında bulunduğu 210.000’den fazla müşteri, hayati öneme sahip sistemleri ve içeriklerinin korunması konusunda Fortinet'e güvenmektedir