Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin en köklü süt ve süt ürünleri firması Teksüt, dünyanın en büyük gıda fuarları içerisinde yer alan Dubai Gulfood 2024 Fuarı’na katılıyor. Teksüt sekizinci kez katıldığı fuarda yeni anlaşmalar ve iş birlikleri sonucunda ihracat yaptığı ülkelere yenilerini eklemeyi hedefliyor.
 
Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen ticaret hacmini geliştirmek, ihracattan elde edilen payı artırmak için dünyadaki gelişmeleri yerinde takip ettiklerini paylaştı.
 
Teksüt, 19-23 Şubat 2024 tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenecek olan fuarda yeni anlaşmalar ve işbirleri sayesinde ihracat yaptığı ülkelere yenilerini eklemeyi hedefliyor. Dünyanın en büyük gıda fuarları içerisinde yer alan etkinliğin perakendeciler, gıda tedarikçileri, distribütörler, toptancılar, şefler, düşünce liderlerinin yeni ürünleri keşfetmek, sektör oyuncularıyla bağlantı kurmak ve yiyecek ve içecek endüstrisinin geleceğini şekillendiren en son trendleri ve yenilikleri keşfetmek önemli bir fırsat olarak kabul ediliyor. Dubai Gulfood 2024 Fuarı 127'den fazla ülkeden 5.500’ün üzerinde rekor sayıda katılımcıya ev sahipliği yapacak.
 
Teksüt Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Özmen, ticaret hacmini geliştirebilmek için gelişmeleri ve trendleri yakından takip ettiklerini söyledi. Türkiye’nin dünyadaki her ülkeye süt ürünleri ihraç edebilecek potansiyele ve güce sahip olduğunu paylaştı. Amerika Birleşik Devletleri’nden Çin’e kadar 4 kıtada 43 ülkeye Teksüt lezzetini ihraç ettiklerini söyledi. Bölgede Birleşik Arap Emirlikleri, Libya, Kuveyt, Irak, Suudi Arabistan gibi ülkelere ihracat yaptıklarını sözlerine ekleyen Özmen, “Gulfood Fuarı’na sekizinci kez katılıyoruz. Daha önce bu fuarda dağıtım kanallarıyla yaptığımız iş birlikleri ve anlaşmalar sayesinde bu bölgede beş ülkeye ihracat yapar konuma geldik. Teksüt kalitesi ve lezzeti bu ülkelerde çok seviliyor ve çok fazla sayıda tüketici tarafından tercih ediliyor. Bu yıl da yeni ürünlerimizi ziyaretçilere tanıtarak yeni ülkeleri ihracat ağımıza eklemeyi hedefliyoruz. Dünyanın ve sektörün güm bululşma ” dedi.
 
200 ülkeden 150 bin ziyaretçi
Gulfood Fuarı Birinci Salon A1-5 No’lu Standta (Hall 1 Stand A1-5) ürünlerini sergileyecek olan Teksüt; geleneksel beyaz ve kaşar peynirlerinin yanı sıra labne, krem ve süzme ile çubuk, misket, mihaliç, örgü gibi yöresel peynirlerini tanıtacak. Standta ayrıca tereyağı, UHT süt, meyveli süt, yoğurt ve ayran ürünleri de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
 
Hedef, ihracat cirosunu artırmak
Uzun yıllardır ihracat yapan bir kuruluş olduklarını hatırlatan Mert Özmen, “Son beş yılda bu konuda daha güçlü adımlar atıyoruz. Şu an 43 ülkede ürünlerimiz tüketiliyor. Bu çerçevede ihracat hedefimiz ciromuzun yüzde 15’ine ulaştırmak” dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:



Uzman Jacek Wielgus, Panasonic'in dayanıklı laptop ve tabletlerinin NATO orduları için sertifikalı olduğuna ve kullanım ömrü boyunca farklı ihtiyaçlara göre uyarlanabildiğine dikkat çekiyor
 
Sahada dayanıklı ve güvenilir bilişim cihazların olması, günümüzün orduları için olmazsa olmaz bir ihtiyaç. Hava, ısı, çamur, toz ve nemi dikkate almaksızın her zaman yüksek performans göstermesi gereken cihazlar, birbirileriyle istisnasız bağlı kalarak diğer cihaz veya birimlerle iletişim kurabilmeli. Bunun da ötesinde, gerektiği zaman tek bir komut ile kapanarak tamamıyla sessiz bir hale gelebilmeli. Panasonic TOUGHBOOK Orta ve Doğu Avrupa Kritik Müşteri Yöneticisi Jacek Wielgus, Panasonic TOUGHBOOK cihazlarının bu alanda sunduğu avantajları anlatıyor.
 
Panasonic, ürünlerini savunma sanayinin ihtiyaç ve taleplerine göre uyarlıyor
TOUGHBOOK serisi, esneklik, performans, makul edinim ve bakım maliyetleri veya ekosistem istikrarı sayesinde birçok farklı alanda yüksek talep görüyor. Bütün ürünler iş birlikleri kapsamında sektörlerin ihtiyaçlarına göre değiştirilebilse de, TOUGHBOOK serisinin üstün dayanıklılığı ve IP66 koruma derecesi geçici olarak su altında kalmaya ve toza karşı tam koruma sağlıyor ve zor koşullarda kullanım için önde gelen bir tercih oluyor. Engebeli yollardaki sarsılmaya dayanıklı TOUGHBOOK 40, askeri araçlarda yaygın kullanımıyla ön plana çıkıyor. Panasonic Mühendislik ekibi, Alman Roda Computers GmbH gibi iş ortaklarıyla birlikte savunma sanayinin iletişim ihtiyaçlarını karşılayan askeri çözümler geliştiriyor. Ürün portföyünün esnekliği, sunulan hizmetin sektör, kullanım bölgesi ve müşterilerin ihtiyaçlarına göre şekillenmesini mümkün kılıyor.
 
Panasonic ürünleri geliştirilirken, müşterilerin mevcut ve olası talepleri ön planda tutuluyor. Uzun yıllardır sunulan genişletme paketleri, müşterilerin ihtiyaçlarına göre özellik eklemesine veya çıkarmasına imkân sunuyor. Ürünlerde HF-RFID, akıllı kart ve barkod okuyucudan 2. LAN portuna, gerçek seri porta, termal görüntülemeye ve ek bir USB 2.0 portuna kadar donanım düzenlemeleri gerçekleşebiliyor. Yazılım değişikliklerine örnek olarak ise, TOUGHBOOK G2 tablet, 20 olası ayar kombinasyonu ile görev ne olursa olsun kullanıcısına her daim hizmet vermeye hazır duruyor.
 
Savunma sektöründen en sık gelen taleplerin arasında eski iletişim sistemlerinin yenilenmesi, daha güvenli ve şifrelenmiş donanım ve yazılımlar ile değiştirilmesi bulunuyor. TOUGHBOOK 55 ve TOUGHBOOK 40, Viasat'ın bu güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak ve NATO üyesi ülkelerin ve diğer Avrupa ülkelerinin orduları tarafından kullanım için onaylanmış kendi kendini şifreleyen Ecylpt SSD sabit sürücüsü ile donatılabiliyor. Ayrıca, cihazlar TEMPEST teknolojileriyle uyumlu olacak şekilde tasarlanıyor, yani küçük düzenlemelerle gerektiği zaman hiçbir elektromanyetik sinyal sızdırmıyor ve dijital takip ile hacklenmeye karşı korunuyor.
 
Zorlu sahalarda çalışırken bağlantıda kalabilmek çok önemli
Şehirlerde alışageldiğimiz üstün bağlantı hatlarından uzak ve zorlu koşullar ile donatılmış sahalarda çalışmanın en büyük zorluklarından biri, iletişimde istikrarın sağlanması. Tüketici ürünleri, bu mecralarda yetersiz kalıyor. Zorlu koşullarda iletişim eksikliği oluşmaması için özel antenlerle donatılmış TOUGHBOOK serisi, LTE/4G/5G ve GPS, Glonass, Baidou ve Galileo için Küresel Navigasyon modülleri ile her türlü protokolde kesintisiz iletişimi destekliyor.
 
Bütün eylemlerin dijital teknolojilerle desteklendiği modern savunma sektöründe cihazların kullanıcıya güven sağlaması hayati önem taşıyor. Özellikle aktif çatışmanın bulunduğu sahalarda acil bir durumda cihazların tamamen kapatılarak takip edilemez hale gelmesi, teknoloji destekli veya siber saldırılara karşı önemli bir savunma sağlıyor.
 
Zorlu sahalarda yaşanan başka bir sorun ise parçaların kaybolması veya zarar görmesi. Bunun gibi beklenmedik durumlarda yapılan yatırımın çok fazla ek maliyete mal olmaması da savunma sektörünün taleplerinden biri. Uzun ömürlü ürünler üretmenin yanı sıra gerektiği gibi yedek parça ve bakım hizmetlerinin de sunulması, müşterilerin zor bir anda çaresiz kalmasının önüne geçiyor. Panasonic'in İngiltere'deki yapılandırma merkezinde büyük bir bileşen stoku bulunuyor ve 10 yıllık cihazların bile yedek parça talepleri karşılanabiliyor.
 
Savunma sektörünün yatırımlarındaki önceliği, uzun vadeli dayanıklılık ve güvenilirlik
Orduların dijitalleşme süreci ilerledikçe ve küresel gündemde savunma sanayi önem kazandıkça, askeri teknoloji ürünlerine olan talebin arttığı da görülüyor. Olabildiğince geniş bir donanım artışı ve dönüşümü hedefiyle yatırım yapmaya başlayan ordular, dayanıklı ve uzun süre kullanılabilen ürünlere daha çok ilgi gösteriyor. Sahada zor bir anda faaliyetini yitirmeyen, gelişen durumlara esnek çözüm sağlayabilen cihazları tercih ediyorlar.
 
Panasonic tarafından üretilen dayanıklı ve güvenilir ürünler de savunma sanayinin ilgisini çekiyor. Bunun gibi yeni ürünler, özellikle maliyet ve verim açısından eski tip ve tüketici ürünlerine kıyasla kullanışsız olan askeri bilgisayarlara bir alternatif olarak değerlendiriliyor.
 
Panasonic Group Hakkında
1918 yılında kurulan ve bugün dünya çapında tüketici elektroniği, konut, otomotiv, endüstri, iletişim ve enerji sektörlerindeki geniş kapsamlı uygulamalar için yenilikçi teknolojiler ve çözümler geliştirmede küresel bir lider olan Panasonic Group, 1 Nisan 2022'de bir holding şirketi olarak hizmet veren Panasonic Holdings Corporation ve şemsiyesi altında konumlandırılmış sekiz şirket ile bir işletim şirketi sistemine geçti. Grup, 31 Mart 2023 tarihinde sona eren yıl için 8.378,9 milyar yen (yaklaşık 59,4 milyar Euro) konsolide net satış bildirmiştir. Panasonic Group hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://holdings.panasonic/global/
 
Panasonic Connect Avrupa Hakkında
Faaliyetlerine 1 Ekim 2021 tarihinde başlayan Panasonic Connect Europe, B2B odaklı ve çevik yeni bir organizasyon oluşturdu.400'den fazla çalışanı olan işletme, geniş iş ürün yelpazesiyle desteklenen "Gemba Process Innovation" adlı yeni B2B çözüm girişimi ile operasyonlara öncülük ediyor.
 
Panasonic Connect Europe'un merkezi Wiesbaden'dedir ve aşağıdaki iş birimlerinden oluşmaktadır:
• Mobil Çözümler İş Bölümü, mobil çalışanların dayanıklı Toughbook dizüstü bilgisayarları, iş tabletleri ve el tipi cihazlarıyla üretkenliği artırmalarına yardımcı oluyor.
• Yüksek kaliteli ekranların yanı sıra bir dizi yüksek parlaklık ve güvenilir projektör sunan Görsel Sistem Çözümlerini içeren Media Entertainment İş Bölümü; PTZ ve sistem kameraları, video kameralar, Kairos IT/IP platformu, anahtarlayıcılar ve canlı etkinlik çekimi, spor prodüksiyonu, televizyon ve xR stüdyoları için yaygın olarak kullanılan robotik çözümlerden oluşan uçtan uca bir portföyden Akıllı Canlı Prodüksiyon çözümleri sunan Broadcast & ProAV ise Broadcast & ProAV.
• Perakende, Lojistik ve Üretim odaklı özel teknoloji çözümleri sunan İş ve Endüstri Çözümleri. Operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri deneyimini geliştirmek, işletmelerin her gün en iyi şekilde performans göstermelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.
• Panasonic Factory Solutions Europe, elektronik üretim çözümleri, robot ve kaynak sistemleri ve yazılım çözümleri mühendisliği dahil olmak üzere çok çeşitli akıllı fabrika çözümleri satmaktadır.
Daha fazla bilgi için lütfen şu adresi ziyaret edin: https://eu.connect.panasonic.com

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’de STILL ARSER olarak faaliyetlerini yürüten Almanya Hamburg merkezli iç lojistik uzmanı STILL GmbH, dünyanın en güvenilir derecelendirme platformu EcoVadis’in verdiği platin sürdürülebilirlik sertifikasını bu yıl da almaya hak kazandı.
Dünyanın en güvenilir derecelendirme platformu EcoVadis, STILL GmbH’e platin sürdürülebilirlik ödülünü verdi. Dünya genelinde sürdürülebilirlik sıralamasında öne çıkan intralojistik uzmanı STILL GmbH, 2023 yılında olduğu gibi bu sene de ilk % 1 arasında yer aldı. Türkiye’de STILL ARSER olarak faaliyetlerini yürüten STILL, bu ödülü yeniden alarak iş süreçlerini sürdürülebilirlik prensiplerine tutarlı bir şekilde uyarlama konusundaki kararlılığını bir kez daha gösterdi.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk konusuna uzun yıllardır odaklanan Hamburg merkezli iç lojistik uzmanı STILL GmbH’de EMEA Satış & Servisten Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Dr. Florian Heydenreich, “Bu olağanüstü sonuçla, tüm sürdürülebilirlik kategorilerinde Avrupa ortalamasından ayrışıyoruz Bu sonuç, sürdürülebilirlik stratejimizin meyvelerini verdiğini, geleceğe ve verimliliğe uygun iç lojistiği sağlama çabalarımızda her yıl daha iyiye gittiğimizi gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.
STILL ARSER Türkiye Genel Müdürü Mustafa Çiper, STILL’in sürdürülebilirlik alanında üst üste aldığı EcoVadis sertifikalarının kendilerine yüklediği sorumluluğun bilincinde olarak bu konudaki çalışmaları Türkiye’deki tüm faaliyet alanlarında titizlikle yürüttüklerini söyledi.
EcoVadis, şirketlerin işçi ve insan hakları, etik, tedarik ve çevre olmak üzere dört farklı alanda sürdürülebilirlik performanslarını değerlendiriyor. STILL, dört sürdürülebilirlik alanında da ortalamanın üzerinde puan almayı başardı. EcoVadis, Hamburg merkezli şirkete "Çevre Yönetimi" ve "İşçi ve İnsan Hakları" kategorilerinde en yüksek notları verirken, “Etik ve Tedarik” alanında ise geçen yıla göre puanını önemli ölçüde artırdı.
STILL Hakkında
STILL, 1920 yılında Hans Still tarafından kurulan, intralojistik çözümlerin öncü sağlayıcısıdır. Portföyü, forklift araçlarından depo teknolojisine, bağlı sistemlere ve hizmetlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Müşteriye özel, en iyi uyumlu çözümler ve mükemmel bir hizmet sunma konusu temel özellikleri arasında yer alır. STILL'in amacı intralojistiği 'akıllı' hale getirmektir: depo operasyonlarını daha düzenli ve verimli hale getiren, orada çalışan insanların sağlığını daha iyi koruyan ve aynı zamanda en yüksek sürdürülebilirlik standartlarını karşılayan akıllı çözümler geliştirmektir. Bu amaçla, STILL e-mobility, otomasyon, filo ve enerji yönetimi ile kaynakların tutarlı bir şekilde korunması ve geri dönüşümü olan döngüsellik gibi yeni çözümler üzerinde çalışmaktadır. Hamburg merkezli olan STILL, 22 ülkede 9.000'den fazla kişiyi istihdam etmektedir ve KION Group AG'nin halka açık bir parçasıdır.
STILL ARSER Hakkında
1920’de kurulan STILL GmbH, dünya çapında 9000’den fazla çalışanıyla forklift sektörünün öncüsüdür. 2013 yılına kadar Arkas bünyesinde faaliyetlerini sürdüren firma; o yıl içinde STILL GmbH ile ortaklık kurarak STILL ARSER adıyla faaliyetlerine devam etme kararı aldı.
STILL ARSER, İstanbul ve İzmir’deki merkez ofisleri ile Türkiye’nin her yerine dağılmış bayi ağıyla hizmet veriyor. Özellikle kiralama projelerine odaklanarak, profesyonel personeli ve 4500’ü aşkın ekipmanı sayesinde Türkiye’nin önde gelen firmalarıyla iş ortaklığını sürdürüyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, Sevgililer Günü için özel olarak geliştirdiği ‘Sevgililer Günü Hediye Bulucu AI’ ile alışveriş deneyimini yapay zekayla buluşturuyor. Bu özel günü, farklı hediye seçenekleriyle zenginleştiren MediaMarkt, yapay zekayı kullanarak tüketicilere benzersiz bir alışveriş deneyimi sunuyor.
 
Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışveriş keyfi sunan MediaMarkt, ‘Anne AI’ ve ‘Yeni Yıl Hediye AI’ projelerinin ardından Sevgililer Günü’nde hediye seçimini kolaylaştırmak için ‘Sevgililer Günü Hediye Bulucu AI’ projesini başlattı.
 
‘Sevgililer Günü Hediye Bulucu AI’, MediaMarkt mağazalarında bulunan on binlerce ürünü akıllı algoritmalarla tarayarak, tüketicilerin tercih ve ihtiyaçlarına uygun hediye seçenekleri sunuyor. Yapay zekâ destekli bu asistan sayesinde kullanıcılar, sevdikleri için zevklerine ve tarzlarına uygun hediyeleri kolaylıkla bulabilecek.
 
Bu yenilik, MediaMarkt’ın müşteri memnuniyetini ön planda tutan ve alışveriş süreçlerini teknolojiyle sürekli iyileştiren misyonunun bir parçası olarak dikkat çekiyor.
 
‘Sevgililer Günü Hediye Bulucu AI’ asistanını denemek isteyen tüketiciler Sevgililer Günü AI Hediye Bulucu linkini ziyaret edebilirler.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Benzersiz Nissan teknolojilerinin sunulduğu Türkiye pazarında güçlü duruşunu sergilemeyi sürdüren Nissan Türkiye’nin son üst düzey ataması, satış sonrası hizmetleri güçlendirmeye yönelik oldu.
25 yıllık sektör tecrübesiyle Erkan Yazal, Nissan Türkiye Satış Sonrası Direktörü olarak atandı.
 
1999 yılından beri otomotiv sektörünün önemli kuruluşlarında rol aldığı satış sonrası hizmetler alanında dikkat çeken Erkan Yazal, teknik donanımına ek olarak müşteri deneyimi, pazarlama kampanyaları, pazar geliştirme gibi pek çok alanda uzmanlığa sahip.
Şubat 2024 itibarıyla Nissan Türkiye bünyesine katılan Erkan Yazal, sahip olduğu uzman birikimini Nissan Türkiye için sunacak.
Makine Mühendisi olan Erkan Yazal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi mezunu, evli ve 1 çocuk babasıdır.
 
 ###
Nissan AMIEO Hakkında (Afrika, Orta Doğu, Hindistan, Avrupa ve Okyanusya)
Daha temiz, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir dünya hedefleyen Nissan, tam anlamıyla sürdürülebilir bir şirket olmakta kararlı.
Sürdürülebilirlik, Nissan'ın uzun vadeli vizyonu olan Ambition 2030'un merkezinde yer alıyor. Kritik çevresel, toplumsal ve müşteri ihtiyaçlarına yanıt veren bu inisiyatifi ile Nissan, önemli küresel pazarlara elektrikli modeller ve teknolojik yenilikler sunarak mobilite ve ötesini güçlendiriyor. Ambition 2030, Nissan'ın 2050 yılına kadar ürünlerinin ve operasyonlarının yaşam döngüsü boyunca karbon nötr olma hedefini destekliyor. Merkezinde EV36Zero bulunan ve Türkiye’nin de yer aldığı Nissan AMIEO bölgesi, elektrikli geleceğe geçişi hızlandırmaya hazırlanıyor.
Nissan'ın ürünleri, hizmetleri ve sürdürülebilir mobilite taahhüdü hakkında daha fazla bilgi almak için nissan-global.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca Facebook, Instagram, Twitter ve LinkedIn hesaplarımızı takip edebilir ve en son videolarımıza YouTube hesabınızdan ulaşabilirsiniz.
NISSAN Türkiye ürünleri, hizmetleri ve daha fazlası için https://www.nissan.com.tr/ web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Mercedes-Benz Kamyon Finansman, Mercedes-Benz Actros & Arocs Yerli & İthal Tüm Çekiciler için geçerli Şubat ayına özel kampanya sunuyor.
Mercedes-Benz Kamyon Finansman, Şubat ayı boyunca geçerli olacak finans kampanyası düzenliyor. Bu kampanya çerçevesinde kurumsal müşteriler 1,15’den başlayan faiz oranı ile yeni bir Mercedes-Benz çekici sahibi olabilirler.
Detaylı bilgi için www.mercedesbenzkamyonfinansman.com.tr sayfasını ziyaret edilebilir veya en yakın Mercedes-Benz bayisinden bilgi alınabilinir.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye’nin küresel tekne üreticisi Sirena Marine, Bursa Orhangazi’de 150 dönümlük bir alana yayılmış entegre tesiste 1000’in üzerinde çalışan ile hayata geçirdiği yenilikçi teknelerle dünyadaki motor yat tutkunlarının ilk tercihlerinden biri olmayı sürdürüyor.
 
Türkiye’de seri üretim yapan tek firma olan Sirena Marine, kendi kategorisindeki dünyanın önde gelen üreticileri arasında yer alıyor.
 
Bu kategoride hiçbir seri üretim yapan markanın sunmadığı müşteriye özel kişiselleştirme imkanını sunabilen Sirena Marine, üretimini yaptığı boyutlardaki teknelerde ulaşılabilecek en geniş alanları, konforu ve işlevselliği; performans, verimlilik ve estetikten ödün vermeden sunabiliyor. Türkiye’de yat üretimi kapsamında tek Ar-Ge Merkezi olarak dikkat çeken Sirena Marine’in Bursa Orhangazi’deki tesisinin yanı sıra Tuzla Tersanesi içinde bir hangarı ve bu yıl Yalova’da başlattığı bir yatırımı da bulunuyor.
 
Ar-Ge Merkezi yapılanması ile her şeyi kendi içerisinde entegre bir sistem ile çözümleyen Sirena Marine, %100 Türk işçiliği ürettiği teknelerle dünyanın dört bir yanında Türkiye’nin gururu olmayı sürdürüyor. Sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda ürettiği teknelerde emisyonları düşürmek için birçok araştırma ve geliştirme projesi üzerinde çalışan Sirena Marine, yeni Sirena 48 Hibrit modeli ile bu konuda yeni bir başlangıca imza attı.
 
Sirena 48 Hibrit modelinin bir ilk olduğunu ve devamının da geleceğini söyleyen Sirena Marine Yönetim Kurulu Başkanı İpek Kıraç, “Sirena Marine bugün Türkiye’nin küresel tekne üreticisi olarak el işçiliği, yaratıcılığı ve kalitesi ile dünyanın dört bir yanında tekne severlerin ilk tercihlerinden biri haline gelmiş durumda. Bugüne kadar 500’den fazla tekne üreterek dünya pazarlarının aranan oyuncusu olduğumuzu gösterdik. Şimdi Sirena 48 Hibrit ile yepyeni bir başlangıca daha imza atıyoruz. Sirena 48 Hibrit, bundan sonra motor yatların da egzoz emisyonu olmadan sessiz seyir yapabilmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirlik bizim için artık bir iş yapış biçimi ve Ar-Ge Merkezimiz tüm projelerin merkezine sürdürülebilirliği koyarak hareket ediyor. Bundan sonra tüm modellerimize bu sistemi entegre ederek devam ettireceğiz. Mümkün olan her modelimizde hibrit sistemleri uygulayarak emisyonları azaltacak, sürdürülebilir yaşam için çalışmaya devam edeceğiz” dedi
 
Elektrik modunda sessiz ve emisyonsuz seyir imkânı sunuyor
Çift 213kW elektrikli motorla sevk edilen Sirena 48 hibrit, standart batarya kapasitesiyle 15 mil, opsiyon batarya kullanıldığında ise 30 mil kadar yol kat edebiliyor. Böylelikle, tekne, bir dizel sistemin gürültüsü ve emisyonları olmaksızın bağlı bulunduğu marina ya da demir attığı bölgeden sessizce ayrılabiliyor.
 
Daha uzun menzil ve daha fazla sürat için, iki adet yüksek verimli jeneratör, tekneyi sevk ve aküleri şarj etmek için gereken elektriği üretmek üzere devreye giriyor. Bu sistem çok daha etkili ve verimli çalışırken, gürültüyü ve titreşimi en aza indiriyor. Tekne gideceği yere ulaştığında aküler tekrar dolmuş olduğundan tamamen sessiz bir şekilde bekleyebiliyor. Aynı zamanda klima, ses ve görüntü sistemleri, çeşitli elektrikli mutfak araç ve gereçleri jeneratörleri çalıştırmaya gerek kalmadan 8 saatten fazla kullanılabiliyor.