Piyasaya Yön Veren Güncel Finans Haberleri

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye'de turizm sektörünün gelişmesine katkı sağlayan Corendon Turizm Grubu, dünyanın en yüksek üye ve Avrupa'nın en çok sporcu sayısına sahip Alman Tenis Federasyonu'nun (DTB) yeni seyahat partneri oldu. Turizm camiasında önemli yere sahip olan ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı'nda düzenlenen imza töreni, Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer ve Alman Tenis Federasyonu (DTB) Başkanı Dietloff von Arnim'in katılımlarıyla gerçekleştirildi. 2027 yılına kadar sürecek iş birliği kapsamında uluslararası faaliyet gösteren Corendon Turizm Grubu, "mybigpoint" oyuncu portalının Tekler kategorisi ve Kulüpler arası yarışların yeni isim hakkı sahibi ve aynı zamanda DTB-Bundesliga portalının sunucusu oldu.
Alman Tenis Federasyonu ile kurduğu güçlü anlaşmayla Alman spor pazarındaki varlığını genişleterek yeni projesi Corendon Tennis Club Kemer'e dikkat çekmeyi hedefleyen Corendon, Nisan ayında tesislerinin açılışını gerçekleştirecek. Ziyaretçilerine Toros Dağları'nın manzarası eşliğinde eşsiz bir deneyime sunan Corendon, 14 toprak zemin tenis kortuyla uluslararası standartlarda hizmet vermeye hazırlanıyor.
Spor yatırımlarına önümüzdeki yıllarda da devam edecek olan Corendon Turizm Grubu, Kemer'deki yeni projesinin 2. etabında "padel" tesislerini hayata geçirmeyi planlıyor. Son birkaç yıldır özellikle Avrupa'da popüler olan ve hızla büyüyen sporların başında gösterilen padeli, tenis kulübüne entegre edeceği 14 kortluk yeni padel tesis projesiyle hem bu sporun Türkiye'de de yaygınlaşmasına hem de ev sahipliği yapacağı uluslararası organizasyonlarla birlikte spor turizmi çeşitliliğinin de artmasına katkıda bulunmak istiyor.
"Corendon Turizm Grubu olarak pek çok farklı spor alanına destek veriyoruz"
Alman Tenis Federasyonu iş birliğiyle önemli detayları aktaran Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer: "Spor her zaman Corendon için önemli bir yere sahiptir. Futbol, basketbol, voleybol, yelken, bisiklet ve koşu olmak üzere pek çok farklı spor alanına destek veriyoruz. Bugün dünyada tenisi popüler bir spor olarak tanıtan Alman Tenis Federasyonu (DTB) ile bu yeni partnerliğe girmek bizim için bir onurdur. Spor faaliyetlerini teşvik etmek her zaman bizim gündemimizde önemli bir konu olarak yer alıyor. Corendon Tennis Club'ın Kemer'deki Alman tenis oyuncuları için harika bir yer olacağına inanıyoruz. Sporseverlere her alanda unutulmaz deneyimler yaşatarak geniş spor olanakları sunmaya devam edeceğiz" dedi.
"Spor, farklı ulusları ve kültürleri bir araya getiriyor"
Corendon Turizm Grubu iş birliği hakkında düşüncelerini belirten Alman Tenis Federasyonu (DTB) Başkanı Dietloff von Arnim: "Alman Tenis Federasyonu olarak, portföyümüzü iş birlikleriyle genişletmeye devam ediyoruz. Corendon'u yeni bir partner olarak kazanabildiğimiz için çok mutluyuz. Dünyanın en fazla tenis üyesine sahip olan federasyonumuzun, yeni resmi seyahat partneri Corendon Turizm Grubu ile iş birliğimiz 2027 yılına kadar devam edecek. Tenis sevgimiz ve sporun farklı uluslardan ve kültürlerden insanları bir araya getirdiği inancımız bizi buluşturdu. Corendon Tenis Club'ın Kemer' deki mükemmel tesisleriyle birlikte, birçok Alman tenis oyuncusunu da çekeceğine inanıyorum" dedi.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Sony, G Serisi CFexpress Tip B Bellek Kartlarının yeni üyeleri CEB-G480T ve CEB-G240T’ yi kullanıcılarıyla buluşturuyor. İçerik üreticileri için her zaman en iyi cevabı sunan Sony, yüksek kapasiteye ve yüksek hıza sahip kartlarıyla uzun soluklu çekimlerde daha güvenilir ve istikrarlı çalışma imkanı sunuyor.
Hızlı ve Güvenilir
Maksimum 1850 MB/s okuma hızına, maksimum 1750 MB/s[i] yazma hızına sahip CEB-G480T (480 GB) ve maksimum 1850 MB/s okuma hızına, maksimum 1600 MB/si yazma hızına sahip CEB-G240T(240 GB) kullanıcılarının ihtiyacına her an hızlı cevaplar veriyor. İş akışlarını hızlandırmak isteyen profesyonel fotoğrafçılar, videograflar için tasarlanan CEB-G serisi, hızı ve güvenilirliğine ek olarak Yüksek Yazma Hızları sayesinde yüksek çözünürlüklü kameralarla rahatlıkla eşleşebiliyor.
Her iki kart da CFexpress Tip B kart okuyucu MRW-G1 (ayrı satılır) ile bilgisayara hızlı veri aktarımı sunuyor. Yüksek çözünürlüklü fotoğraflar ve yüksek bit hızında videolarla çalışırken sorunsuz bir iş akışı sağlayarak projelerin hızla teslim edilmesine destek oluyor.
Tarama ve kurtarma yazılımı uygulamaları özelliğine sahip olan CEB-G480T ve CEB-G240T, MRW-G1 kart okuyucu (ayrı satılır) ile kullanıldığında Sony'nin Ortam Tarama Yardımcı Programı, CFexpress Tip B bellek kartını otomatik olarak tarayarak kullanıcıyı kartın durumu ve depolama sınırı hakkında bilgilendiriyor.
Ayrıca, günümüzün en yaygın formatlarında yanlışlıkla silinen dosyaları kurtaran Sony bellek kartı müşterileri için indirilebilir Memory Card File Rescue ile tüm anıları saklı tutuyor. Tüm anılar güvende kalıyor. İhtiyaç durumunda dosyalar Media Scan Utility ve Memory Card File Rescue ile indirilebiliyor[ii].
Sağlam ve Dayanıklı
Her zamankinden daha da dayanıklı tasarlanan CEB-G480T ve CEB-G240T, 5 kat daha fazla düşme dayanıklığı ve 3 kat daha fazla bükülebilirlik[iii] ile olağanüstü bir dayanıklılık sunarken aynı zamanda aşırı sıcaklıklarda, X ışınlarında, elektrostatik ve yoğun UV güneş ışığında kusursuz bir şekilde çalışabiliyor[iv]. 29.6mm x 38.5mm x 3.8mm boyutlarıyla ve yaklaşık 10g ağırlığı ile öne çıkan CEB-G480T ve CEB-G240T, hızlı ve efektif çözümleri sayesinde kullanıcılar tarafından yoğun bir ilgiyle bekleniyor.
 
###
Sony Hakkında
Sony Şirketi, tamamı Sony Grup Şirketlerine ait olan bir yan kuruluşudur ve Sony Grubundaki Eğlence, Teknoloji ve Hizmetler (ET&S) alanlarından sorumludur. Sony Şirketi, "teknolojiyi ve yeni zorlukları takip ederek, insanlara ve topluma dünya çapında Kando ve Anshin* sunmaya devam etme" vizyonuyla, Sony Grubuna teknoloji desteği sağlayarak yaratıcılarla birlikte geleceğin eğlencesini oluşturmayı hedeflemektedir.
 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Türkiye İş Bankası, e-ticaret sektörünün hızla büyüyen yenilikçi platformu Pazarama ile çiftçi kadınları desteklemek amacıyla “Kadının Gücü Geleceğin Tarımı” kampanyasını başlattı. Kampanya ile tarımsal üretim yapan kadınlar ve kadın kooperatifleri, Pazarama’da komisyon bedeli ve belli bir tutara kadar kargo bedeli ödemeden satış yapma imkânına sahip olurken; pazara erişim, satış-pazarlama, finansal, dijital ve zirai okuryazarlık gibi alanlarda eğitimlerden de yararlanabilecek.
 
İş Bankası Grubu, kadınların güçlenmesini desteklemeye yönelik yeni bir çalışmayı hayata geçirdi. Banka, e-ticaret sektörünün hızla büyüyen yenilikçi platformu Pazarama ile tarım alanında faaliyet gösteren üretici kadınları güçlendirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamak amacıyla “Kadının Gücü: Geleceğin Tarımı” kampanyasını başlattı.
 
Çiftçi kadınlara ve kadın kooperatiflerine ürünlerini doğrudan tüketiciye ulaştırma imkânı sunacak projede, üretici kadınlara Pazarama’da alan tahsis edilerek, komisyon bedeli ve belli bir tutara kadar kargo bedeli ödemeden satış imkanı sunulacak. Aynı zamanda projeye dahil olan üretici kadınlar pazara erişim, kalite süreçleri, markalaşma, e-ticaret, pazarlama ve satış teknikleri, finansal ve zirai okuryazarlık gibi eğitimlerden de yararlanacak.
 
“Projemizin, üretici kadınlar için yeni fırsat alanları açacağına inanıyoruz”
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, konuya ilişkin değerlendirmesinde, bugüne kadar tarım bankacılığı alanında önemli adımlar atarak, Türkiye’nin tüm verimli ovalarında faaliyet gösteren üreticilerin teknoloji ve finansla güçlendirilmesi; böylece üretimde sürdürülebilirliğinin desteklenmesi için çalıştıklarını belirtti. Yılmaz, “Pazarama iş birliğinde yürütülecek Kadının Gücü Geleceğin Tarımı’ kampanyasının, gerek bireysel olarak gerekse kooperatifler aracılığıyla tarımsal üretimde aktif rol oynayan, yeniliğe ve gelişmeye açık çok sayıdaki üretici kadına yeni fırsat alanları açacağına inanıyoruz. 100. yılını kutlayan Bankamız ilk günde olduğu gibi bugün de üretimin ve kadınların yanında olmayı sürdürüyor” dedi.
 
“Tüketiciye ulaşmakta zorluk yaşayan üretici kadınların yanındayız”
Pazarama Genel Müdürü Serkan Uğraş Kaygalak ise, “İş Bankası Grubu’nun reel sektörü koruma misyonu doğrultusunda sadece müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir platform değil aynı zamanda satıcıyı, özellikle de yerel üreticiyi destekleyecek öncü bir marka olmak motivasyonuyla yola çıktık. Bu misyonumuz ile Anadolu’nun dijitalleşmesi ve günümüzün e-ticaret dünyasının parçası haline gelmesine katkı sağlayabilmeyi çok önemsiyoruz. Bugün dijital çağın gereklilikleri ve müşteri ihtiyaçları, üreticiler için e-ticarette aktif rol almayı kaçınılmaz kılıyor. Pazarama da, bir e-ticaret platformu olmanın ötesine geçiyor, bu girişimci ruhu geniş kesimlere yaygınlaştırmayı da hedefliyor. ‘Kadının Gücü Geleceğin Tarımı’ kampanyası ile tarım gibi kritik bir sektördeki üretici ve girişimci kadınların yanında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Bu desteğin marka olma yolunda ilerleyen, ürün gamlarını genişletmek için çalışan, doğrudan tüketiciye ulaşmakta zorluk yaşayan kadınlar için bir yol açacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa’nın en büyük tekstil fuarı, Texhibition İstanbul İplik, Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı bu yıl 5’inci kez ziyaretçileri ağırladı. 8 Mart’a kadar devam edecek ve İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek organizasyona, 550 firma ve 110’ün üzerinde ülkeden 30 bin profesyonelin katılması planlanıyor. Bu yıl ilk kez iplik ve denim bölümü açılan; İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen etkinliğin açılışında konuşan Ticaret Bakanı Dr. Ömer Bolat, “Tekstil ve konfeksiyon sektörü, Türkiye'nin 40 yıl önce başlayan ihracata dayalı büyüme idealinde önemli bir rol oynamıştır. Bu sektörlerimizde ihracatımız 2023 yılında 32 milyar 885 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde ise 5 milyar 295 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bütçemizin yüzde 61’ini ihracatçılarımıza tahsis ediyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak, sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye uyum sürecini yakından takip ediyor ve aktif sorumluluk alıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

 

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe de konuşmasında şunları söyledi: “Bu yılın ilk iki ayında hedeflerimizin gerisindeyiz. Her şeye rağmen biz moralimizi bozmadık, bozmuyoruz. Nitekim en kötüsünün geride kaldığını söyleyebilirim. Yılın ikinci yarısında küresel pazarların canlanmasıyla birlikte hem hazırgiyim hem de tekstil ihracatımızda ibre yeniden yukarıya dönecek.”

İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz ise “Texhibition ile dünyanın en fazla ziyaretçi sayısına ulaşan tekstil fuarlarından biri olduk. Niteliğimizi korumak ve kontrollü büyümek; fuarımızı dünyanın en prestijli fuarlarından biri haline getirmek en büyük amacımız. Başta Ticaret Bakanımız olmak üzere tüm paydaş kurumlardan aldığımız güçle hedeflerimize ulaşabileceğimize eminim.” diye konuştu.

Geçtiğimiz yılı 11,6 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan ve Türkiye’nin üretimde ve istihdamda önde gelen sektörlerinden biri olan tekstil sektörü, bu yıl 5’inci kez düzenlenen Avrupa’nın en büyük tekstil fuarı Texhibition İstanbul İplik, Kumaş ve Tekstil Aksesuarları Fuarı’nda buluştu. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) ev sahipliğinde düzenlenen ve 8 Mart’a kadar sürecek fuarın açılışına, Ticaret Bakanı Dr. Ömer Bolat, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz katıldı. İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarla, Türk tekstil sektörünün üretim kapasitesinin ve tasarım gücünün artırılması amaçlanırken; bu yıl ilk kez iplik ve denim bölümlerine de yer verildi.

TÜRK MALI ALGISINI VE MARKA DEĞERİMİZİ YÜKSELTECEK

Ticaret Bakanı Dr. Ömer Bolat açılış konuşmasında, “Bütçemizin yüzde 61’ini ihracatçılarımıza tahsis ediyoruz” diyerek, “Texhibition İstanbul Fuarı’nın ülkemizin dünya pazarlarındaki görünürlüğünü artıracağına, Türk malı algısını güçlendirerek marka değerimizi yükselteceğine ve ülkemizin bir tasarım ve yeni nesil ürünler merkezi olması yolunda önemli katkılar sağlayacağına, dünyanın üç devinden biri olacağımıza tüm kalbimle inanıyorum. İhracata dayalı büyüme modelinde lider sektörlerden biri olan tekstil konfeksiyon ürünleri sektörü, ülkemizin gurur kaynağı olmaya devam ediyor. Tekstil konfeksiyon ürünleri sektörü ihracatımız 2023 yılında 32 milyar 885 milyon dolar oldu. 2024 yılı Ocak-Şubat döneminde ise 5 milyar 295 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 yılı itibarıyla, ülkemizin ihracatının yüzde 13’ünü tekstil-konfeksiyon ürünleri sektörlerimiz karşılıyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörü, Türkiye'nin 40 yıl önce başlayan ihracata dayalı büyüme idealinde önemli bir rol oynamıştır. Tekstil ve moda, bu vizyonun temel taşlarındandır.” yorumunu yaptı.

BAKANLIKTAN YEŞİL ÜRETİM İÇİN İHRACATÇIYA DESTEK

“Yeşil üretimi destekleyen tekstil ve hammaddeleri sektörümüz, Sürdürülebilirlik Eylem Planı ile Sürdürülebilirlik Yol Haritası’nı yayımlayarak öncü sektörlerden biri olmuştur” diyen Bakan Bolat, “Bizler de Ticaret Bakanlığı olarak, sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye uyum sürecini yakından takip ediyor ve aktif sorumluluk alıyoruz. Başta KOBİ’ler olmak üzere tüm ihracatçı firmalarımızın kaynak, süreç ve enerji verimliliği, dijitalleşme gibi konularda ihtiyaç duyabilecekleri farkındalık, yol haritası, ihtiyaç analizi ile yöntem ve hedeflerin belirlenmesi amacıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde, Yeşil Mutabakata Uyum Projesi Desteği’ni iki hafta önce hayata geçirdik. Oluşturulan bütüncül destek modeliyle, şirketlerimiz tarafından alınan danışmanlık hizmeti giderleri 5 yıl süresince yüzde 50 oranında ve toplamda 10 milyon TL’ye kadar Ticaret Bakanlığımızca desteklenecektir.” açıklamasında bulundu.

YILIN İKİNCİ YARISINDA İBRE YENİDEN YUKARIYA DÖNECEK

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise tekstil sektörünün önemine değinerek, “Tekstil ve hazırgiyim sektörlerimizin bu ülkenin sanayileşmesinde, kalkınmasında, istihdamında ve dışa açılmasında özel bir yeri var. Ülkemizde sanayileşme bu iki sektörle başladı. 80’li yıllarda dışa açılmanın öncülüğünü yine bu iki sektör yaptı. Yıllarca bu iki sektör ihracatta zirvedeydi. Her iki sektörde küresel oyuncuyuz. Etle tırnak gibi birbirinden ayrı düşünemeyeceğimiz tekstil ve hazırgiyimde. 2023’te gerek küresel pazarlardaki daralma, gerekse yüksek maliyet artışlarına bağlı olarak rekabetçiliğimizi kaybettiğimiz için hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bu yılın ilk iki ayında da yine hedeflerimizin gerisindeyiz. Elbette bu istediğimiz bir sonuç değil. Ama ticarette işler her zaman istediğimiz gibi gitmiyor. Bizim dışımızda gelişen nedenlerle inişler ve çıkışlar olabiliyor. Her şeye rağmen biz moralimizi bozmadık, bozmuyoruz. Nitekim en kötüsünün geride kaldığını söyleyebilirim. Texhibition Fuarı’nın beşincisine de çok yoğun bir ilgi olduğunu biliyorum. Elbette bu büyük ilginin ihracatımıza pozitif yansımaları olacak. Yılın ikinci yarısında küresel pazarların canlanmasıyla birlikte hem hazırgiyim hem de tekstil ihracatımızda ibre yeniden yukarıya dönecek.” dedi.

MARKALAŞMAYI ARTIRARAK İHRACATA ODAKLANACAĞIZ

İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) Fuarcılık A.Ş. tarafından organize edilen ve bu yıl 550 firma ve 110’ün üzerinde ülkeden 30 bin profesyonelin katılımı beklenen fuara ilişkin “Texhibition ile dünyada en fazla ziyaretçi alan fuarlardan biri haline geldik” diyen Ahmet Öksüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 4 yılda tekstil sektörümüzün ihracattan aldığı payı yüzde 2 seviyesinden yüzde 3,5’e çıkardık. 2023 yılı küresel talep daralması ve depremin etkileri nedeniyle zorlu geçse de AB ve ABD gibi en büyük pazarlarımızda pazar payımızı korumayı başardık. Bunu da sektörün el birliği ile organize ettiğimiz fuarımıza borçluyuz. Dünyanın en fazla ziyaretçi sayısına ulaşan tekstil fuarlarından biri olduk. Niteliğimizi korumak ve kontrollü büyümek; fuarımızı dünyanın en prestijli fuarlarından biri haline getirmek en büyük amacımız. Başta Ticaret Bakanımız olmak üzere tüm paydaş kurumlardan aldığımız güçle hedeflerimize ulaşabileceğimize eminim. Ülkemize ve sektörümüze güveniyoruz. Veriler gösteriyor ki dünya tekstilden vazgeçmiyor. Ar-Ge ve markalaşmaya önem gösteriyor. Biz de sektörümüzde markalaşmayı artırarak ve daha fazla ihracat yapmaya odaklanarak sektörümüzden daha fazla söz ettirmeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki fuarımız küresel tekstil sektörünün buluşma noktası olduğu gibi marka algısının geliştirilmesine de katkıda bulunacak.”

İstanbul Valisi Davut Gül ise “Bu fuarın düzenlenmesine katkı sağlayan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İstanbulumuzun potansiyeli, marka değeri sizlerle birlikte daha kıymetli. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de hem şehrimize hem ülkemize değerler kazandıracağınıza inanıyorum.” dedi.

 

 

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Millî Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TÜVTÜRK ve Fundación MAPFRE iş birliğinde, “Trafikte Sorumluluk Hareketi” kapsamında 2021 yılından beri sürdürülen “Şehrin Akıllı Çocukları” projesiyle bugüne kadar 600 okulda 91 bini aşkın öğrenciye, 183 bine yakın veliye ve 3 bini aşkın öğretmene ulaşıldı. Projeyle önümüzdeki eğitim öğretim yılında 10 ilde, 200 okulda, 30 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.
 
MAPFRE Grup tarafından kurulan toplumun refahına, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına odaklanan küresel bir vakıf olan Fundación MAPFRE, Türkiye’de MAPFRE Sigorta ile sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmeye devam ediyor. Millî Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TÜVTÜRK ve Fundación MAPFRE iş birliğinde, “Trafikte Sorumluluk Hareketi” kapsamında 2021 yılından beri sürdürülen “Şehrin Akıllı Çocukları” Projesi, her geçen gün daha fazla çocukla buluşuyor.
Proje kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı AR-GE ve Projeler Dairesi Başkanı Sedat Abdulhakimoğulları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğü temsilcisi Şube Müdürü Mehmet Erdem Atılgan, TÜVTÜRK yetkilileri ile MAPFRE Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Belma Şahin Alçıcı Çankaya Arjantin İlkokulu’nu ziyaret ederek, Şehrin Akıllı Çocukları eğitimine katıldı ve çocuklarla bir araya geldi.
Millî Eğitim Bakanlığı AR-GE ve Projeler Dairesi Başkanı Sedat Abdulhakimoğulları, 2021 yılından bu yana devam eden projeyle gelecek kuşaklarda trafik kuralları konusunda bilinç oluşturmayı hedeflediklerini belirtti. 600 okulda 91 bini aşkın öğrenciye ve 3 bini aşkın öğretmene ulaştıklarını belirten Abdulhakimoğulları, “Projeyi on binlerce öğrencimizle buluşturmanın yanı sıra, farkındalık oluşturmak için ailenin de önemli bir faktör olduğunun bilinciyle proje faaliyetlerimizi velilerimizi de kapsayacak şekilde düzenledik. Böylece projemiz kapsamında yaklaşık 183 bin velimize ulaştık.” dedi.
Proje hakkında değerlendirmede bulunan MAPFRE Sigorta Genel Müdürü Erdinç Yurtseven, “MAPFRE Sigorta olarak misyonu insanların yaşam kalitesini geliştirmek ve toplumun ilerlemesine katkıda bulunmak olan Fundación MAPFRE ile Türkiye’de bugüne kadar pek çok sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadık. Değerli paydaşlarımızın iş birliğiyle devam eden “Şehrin Akıllı Çocukları” Projemizi öğrencilerin trafikte güvenli davranış geliştirmelerini ve geleceğin şehirlerine akıllı trafik çözümleri tasarlamalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdik. Proje kapsamında çocuklarımıza trafik işaretlerinin anlamları, emniyet kemerinin önemi ve trafikte kazaya sebep olabilecek dikkatsizlikler gibi birçok konuda eğitim veriyoruz. Şimdiye kadar binlerce öğretmenimizi projeye dahil ederek hem velilerimize hem de öğrencilerimize ulaştık. Amacımız yüksek bir trafik bilincine sahip gençlerden oluşan bir ekosistem yaratmak; özgün eğitim materyalleri ve farklı etkinliklerle bunun içselleştirilmesini sağlamak. Şu anda 10 ilde gerçekleştirdiğimiz projemize 2025 itibarıyla bazı farklı içerikler ve etkinlikler ekleyerek etki alanımızı genişletmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
 
"Trafik işaret ve levhalarının özel bir anlamı olduğunu bilmiyordum"
Arjantin İlkokulu 4. sınıf öğrencisi Erva Karagöz, proje sayesinde trafik kurallarına ilişkin bilgi sahibi olduğunu belirterek, "Ben trafik işaret levhalarının şekillerinin ve renklerinin farklı olmasının özel bir anlamı olduğunu bilmiyordum. Hatta üzerinde çarpı işareti olmadığı için, 'bisiklet giremez' levhasının tam tersi olduğunu zannediyordum. Meğerse daire şeklinde olan işaretler yasaklama anlamına geliyormuş. Teknoloji her geçen gün değişiyor ve gelişiyor. Teknoloji ve bilinçli insanlar sayesinde gelecekte trafik güvenliği artacak, artık araçlar ve yollar da daha güvenli olacak, kazalar azalacak ve hepimiz daha mutlu olacağız" dedi.
4. sınıf öğrencisi Salih Kaan Dalda ise trafik güvenliğine ilişkin etkinliklerin de yer aldığı derslerin içerikleri hakkında, "Tematik kartların hepsinde oyun, bulmaca ve yarışma gibi bizim çok hoşumuza giden etkinlikler var. Etkinliklerin hepsi çok eğlenceli, bu sebeple trafik güvenliği derslerimiz çok keyifli hale geldi" şeklinde konuştu.
Proje 2024’te 10 ilde 30 bin öğrenciye ulaşacak
Proje kapsamında gerçekleştirilen “Geleceğin Akıllı Şehirlerini Akıllı Çocuklar Kuracak” etkinlikleri çerçevesinde “Akıllı Şehir Maketi” uygulaması da çocukların yaratıcılıkları ve trafik bilincini pekiştirmeyi amaçlıyor. Öğrencilerin almış oldukları eğitimle beraber hayal ettikleri akıllı şehirleri de geliştirmelerini sağlayan maket sergisi, bugüne dek 126 okulda düzenlendi ve 4.286 adet maket bu sergilerde yer aldı. Proje ile önümüzdeki eğitim öğretim yılında Ankara, Antalya, Bursa, İzmir, İstanbul, Konya, Malatya, Mersin, Samsun ve Siirt olmak üzere 10 ilde, 200 okulda, 30 bin öğrenciye daha ulaşılması hedefleniyor.
MAPFRE Sigorta Hakkında:
MAPFRE Sigorta, ödenmiş sermayesi ve özkaynak büyüklüğü ile Türk sigorta sektörünün en güçlü şirketleri arasında yer alıyor. İspanya’nın en büyük sigorta grubu olan MAPFRE, Avrupa ve Amerika olmak üzere beş kıtada 100’den fazla ülkede sigorta, reasürans, asistans ve finansal hizmetler alanlarında faaliyet gösteriyor. Tüm sigorta branşlarını kapsayan, zengin bir ürün portföyüne sahip MAPFRE Sigorta, müşterilerinin her türlü hizmet ihtiyacının karşılanması ve mal varlıklarının güvencesi için özel olarak geliştirilmiş rekabetçi çözümler sunmanın yanı sıra yatırım ve emeklilik fon yönetim faaliyetlerinde de bulunmaktadır. MAPFRE Grup bünyesinde 37 binden fazla çalışan, dünya çapında 5 bin üzeri ofisle 37 milyon müşteriye hizmet veriyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Migros, temel gıda ürünlerinden oluşan Ramazan paketlerini avantajlı fiyatlarıyla sunarak bütçelere katkıda bulunmaya devam ederken, ihtiyaçlarını tek tek almak yerine, Migros Ramazan kolilerinden alan Migros müşterileri yüzde 35'e yakın tasarruf sağlıyor. Türk Kızılay ve Ziçev aracılığıyla da Ramazan Bereket - Lezzet Paketleri ve "Bir Sofra da Sen Kur" kampanyası ile iftar yemekleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabiliyor. "Bir Sofra da Sen Kur" kampanyası, Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 2024 yılı için belirlediği fitre bedeline denk gelen 130 TL'ye hazırlanıyor. İftar menüsünde; çorba, ana yemek, yardımcı yemek ve tatlı bulunuyor. Migros ayrıca müşterilerinin İyilik Kart'a yaptıkları yükleme tutarlarını da ihtiyaç sahiplerine ulaştırması için Türk Kızılay'a aktarıyor. Kasalardan ve Migros Sanal Market üzerinden 100 TL ile 500 TL arasında bakiye yüklemesi yapılabiliyor. İhtiyaç sahipleri, İyilik Kartları ile tüm Migros mağazalarından ve Migros Sanal Market üzerinden alışverişlerini gerçekleştirebiliyor.
 
Ramazan Paketleri
Ramazan Bereket Paketi
4 kişilik bir ailenin iftar sofrası için ihtiyacı olan ürünleri içeren 'Ramazan Bereket Paketi', 279,95 TL'den satışa sunuluyor. Toplam 13 adet ürünün bulunduğu 'Ramazan Bereket Paketi'nin içinde; 1 kg pilavlık pirinç, 1 kg pilavlık bulgur, 500 gr burgu, yüksük ve spaghetti makarna, 1 litre ayçiçek yağı, 830 gr domates salçası, 1 kg un, 500 gr çay, 1 kg toz şeker, 750 gr iyotlu sofra tuzu ve 2 adet 70 gr erişteli yoğurt çorbası ürünü yer alıyor.
 
Ramazan Lezzet Paketi
'Ramazan Lezzet Paketi' 499,95 TL'lik avantajlı fiyatıyla müşterilere sunuluyor. Toplam 23 adet ürünün yer aldığı Ramazan Lezzet Paketi'nin içerisinde; 1 kg pilavlık pirinç, 1 kg pilavlık bulgur, 1 kg kırmızı mercimek, 1 kg koçbaşı nohut, 1 litre ayçiçek yağı, 2 adet 500 gr burgu makarna , 500 gr yüksük ve spaghetti makarna, 2 adet 1 kg un, 830 gr domates salçası, 500 gr çay, 1 kg toz şeker, 700 gr haşlanmış bezelye, haşlanmış nohut ve haşlanmış fasulye, 2 adet 70 gr erişteli yoğurt çorbası, 60 gr tavuk bulyon, 750 gr iyotlu sofra tuzu, 500 gr irmik ve 100 gr Türk kahvesi bulunuyor.
 
Ramazan kampanyaları ile bereketli sofralar
8 Mart - 14 Nisan tarihleri arasında ise "Bonus Sepet Kampanyası" ile Garanti Bonus ve Money Bonus'lu müşteriler 4 farklı günde tek seferde yapacakları 750 TL ve üzeri alışverişe 300 TL Bonus kazanıyor. Ek olarak Ramazan Boyunca Money Bonus'lu müşteriler 279,95 TL olan Ramazan Bereket Paketini 200 TL'ye, 499,95 TL olan Ramazan Lezzet Paketini 400 TL'ye alıyor.
 
Ramazan'a özel indirimler bütçelere katkı sağlıyor
Ramazan ayına özel birçok farklı üründe indirimler sunan Migros'ta 29 Şubat - 13 Mart tarihleri arasında Cedid Natural Tunus Hurma 200 gr 34,90 TL yerine 18 TL, Lutem veya Ege Güllaç 300 g 79,90 TL, Ege Kadayıf 200gr 27,90 TL, Öncü Siyah Yağlı Zeytin 180 g 42,50 tl, Namet Dana Dilimli Antrikot Pastırma 100 g 88,90 tl, Doğuş Rize Çay 1000 g ise 139,50 TL yerine 99,95 TL, Bor Şeker Toz Şeker 5 kg 159,90 TL yerine 138,90 TL, Komili Ayçiçek Yağı 5 lt pet 224,90 TL yerine 199,90 TL, Hasata Osmancık Pirinç 2 kg 137,90 TL yerine 89,90 TL'den satışa sunuluyor.

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Hyundai, "Bulutlara Yarış" olarak da bilinen efsanevi Pikes Peak Uluslararası Tepe Tırmanışı'na (PPIHC) katılacağını açıkladı. Bu yıl Amerika’nın Colorado’daki zorlu dağlarında yapılacak olan zirve yarışı, Hyundai tarihindeki bir başka dönüm noktası anlamına geliyor. Yarışlara ilk kez 1992'de katılan Hyundai, 2024 Pikes Peak Uluslararası Tırmanma yarışına da dört araçla katılacak.
Pikes Peak’i tam 11 kez kez kazanan ve aynı zamanda 1993’te de genel rekoru kıran Paul Dallenbach, Hyundai’nin ilk pilotu. Dağın Kralı unvanına sahip Robin Shute ve Hyundai Motorsport WRC takımın resmi pilotu Dani Sordo da Pikes Peak’de yarışacak diğer isimler olarak öne çıkıyor. Hyundai, dördüncü pilotu daha sonra açıklayacak.
Hyundai Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda N Marka ve Motor Sporları Başkanı olan Till Wartenberg, konuyla ilgili olarak şunları söyledi. "Sürücü faktörü, Pikes Peak yarışında başarılı olmanın en kritik unsurlarından biri. Bu sebeple biz de bu özel etkinliğe Robin Shute ve Paul Dallenbach gibi üst düzey pilotlarla katılmayı tercih ettik. Her iki sürücünün de inanılmaz bir performans geçmişi var ve tırmanışı iyi biliyorlar. Hyundai Motorsports WRC sürücüsü Dani Sordo'nun da takıma katılması, tepe tırmanışının izleyici kitlesini artırmaya yardımcı olacak" dedi.
Pikes Peak Uluslararası Tırmanma Yarışı, 23 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilecek