Tüm Alışverişlerinizde Kargo Bedava.
Sepetiniz Boş
Görünüşe göre henüz seçim yapmamışsınAlışverişe Başla
ürün bulundu.
Altın ve Dolara yön veren güncel finans haberlerini kaçırma...
Pandemi Geri Mi Dönüyor? ERIS Varyantı ve Sektörlere Olası Etkileri
ABD, Avrupa ve Asya'da Kovid enfeksiyonları ve hastaneye yatışlar artıyor. Bulgular, Kasım 2021'de ortaya çıkan Omicron'un alt varyantı olan EG.5 kodlu 'Eris' varyantına işaret ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şu anda varyantın halk sağlığı açısından diğer varyantlardan daha fazla bir tehdide oluşturmadığını ancak yakından izlenmesi gerektiğini bildirdi. 8 Ağustos itibari ile EG.5, 50'den fazla ülkede tespit edildi. Kovid nedeni ile hastaneye yatışlar ise Haziran'daki en düşük seviyelere kıyasla %40 artsa da halen daha Ocak 2022'de görülen üçüncü dalga Omicron varyantı zirve seviyelerinin %90 altında.
Varyant ile ilgili ülkelerin henüz somut bir önlem aldığı görülmüyor. Bu bağlamda, pandeminin yeniden geri döndüğünü söylemek için erken. Öte yandan bio-teknoloji şirketleri ise vakalardaki artışın ardından, mevcut aşılarının güncellenmiş versiyonlarının varyanta karşı etkili olduğunu açıklamaya başladı. Moderna (MRNA), Pfizer (PFE) ve Novavax (NVAX) varyant için mevcut aşılarının güncellenmiş versiyonlarının koruyucu etki yarattığını bildiren ilk şirketler oldu. Novavax'ın ABD'de işlem gören payları, haberin ardından dünkü seansta %13 yükseliş kaydetti. BioNTech (BNTX) ise sonbahar döneminde güncellenmiş aşısını piyasaya süreceğini bildirdi.
Bio-teknoloji şirketleri, pandeminin ardından aşılamaların azalması ve aşıların yan etkileri ile ilgili süregelen endişeler sebebi ile kronik hastalıklar üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştı. Geçirdiğimiz süreç içerisinde, Alzheimer, diyabet ve kanser üzerinde çalışmalarını yoğunlaştıran şirketler yeniden odağını bu tarafa çevirdi. Pandemi dönemindeki rallinin ardından sağlık şirketlerinin çarpan olarak ucuz işlem gördüğünü söyleyebiliriz. Şu an için varyantın ülkeleri tehdit eder bir durumda olmadığı ancak güncel gelişmelerin süreçte önem arz edeceğini belirtmek isteriz. Öte yandan varyantın etkisinin mevsimsel olarak sonbahar döneminde artabileceği göz önünde bulundurulduğunda ise sağlık şirketleri ek olarak e-ticaret ve gıda şirketleri pozitif etkilenebilir. ABD'de, 5 milyar dolarlık bir federal program Kovid aşılarını yaygınlaştırmayı planlıyor. Ancak bürokratik zorluklar ve mevzuattaki belirsizlik, ABD'yi gelecekteki salgınlara karşı korumasız bırakıyor.
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
https://www.yf.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Business Insider'ın şirket içi belgeler ve bazı kaynaklara dayandırdığı haberine
göre Tesla, Mart ayında haftada 5.000'e ulaşan Almanya'daki fabrikasının üretim
hedefini Temmuz ve Ağustos aylarında haftada 4.350'ye düşürdü ve daha da düşürmeyi
planlıyor.
ABD'li otomobil üreticisi, eskiden Twitter olarak bilinen sosyal medya platformu
X'te Mart ayı sonunda Berlin yakınlarındaki Gruenheide'deki fabrikada üretimin
haftada 5.000 araca ulaştığını duyurmuştu, ancak işçiler Business Insider'a bunun
bir defaya mahsus olduğunu ve o zamandan beri ortalama üretimin çok daha düşük
olduğunu söyledi.
TCMB'nin bugün valörlü 3 ay vadeli 1 milyar 800 milyon dolar tutarında döviz karşılığı TL swap ihalesine 2 milyar 243 milyon dolar teklif geldi. Gerçekleşen tutar 2 milyar 243 milyon dolar oldu.
İhalede swap puanı minimum 8,865.00, ortalama 8,878.46, maksimum 9,038.40 oldu. Swap puanı teklif ortalaması ise 8,878.46 olarak gerçekleşti.
TCMB'nin bugün valörlü 1 ay vadeli 100 milyon dolar tutarında döviz karşılığı TL swap ihalesine 75 milyon dolar teklif geldi. Gerçekleşen tutar 75 milyon dolar oldu.
İhalede swap puanı minimum 2,889.00, ortalama 2,892.63, maksimum 2,914.00 oldu. Swap puanı teklif ortalaması ise 2,892.63 olarak gerçekleşti.
TCMB'nin bugün valörlü 2 hafta vadeli 800 milyon euro tutarında döviz karşılığı TL swap ihalesine 424 milyon euro teklif geldi. Gerçekleşen tutar 424 milyon euro oldu.
İhalede swap puanı minimum 1,639.40, ortalama 1,639.57 , maksimum 1,650.00 oldu. Swap puanı teklif ortalaması ise 1,639.57 olarak gerçekleşti.
TCMB'nin bugün valörlü 2 hafta vadeli 600 milyon dolar tutarında döviz karşılığı TL swap ihalesine 373 milyon dolar teklif geldi. Gerçekleşen tutar 353 milyon dolar oldu.
İhalede swap puanı minimum 1,230.42 , ortalama 1,230.90, maksimum 1,235.00 oldu. Swap puanı teklif ortalaması ise 1,226.19 olarak gerçekleşti.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat “Hedefi olmayana rüzgar yardım etmez. Beş yıllık vizyon hedefimizde önemli hedefleri sizlerle hayata geçireceğiz. Mal ihracatımızı 400 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı 200 milyar dolara, ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1,2’ye, küresel hizmet ihracatından aldığı payı yüzde 2,1’e yükselteceğiz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını yüzde 50’ye yükseltecek, KOBİ’lerin ihracattaki payını yüzde 40’a çıkaracağız. Üreticimizi, sanayicimizi, çiftçimizi ithalat baskısına ve haksız rekabete karşı daha etkin bir şekilde koruyacağız” dedi.
Bahçıvan: “OVP’den en büyük beklentimiz, makro-finansal istikrarımızı güçlendirmek için bir yol haritası ortaya koyması, finansmana erişim sorununda gerçekçi çözümlere zemin hazırlaması ve belki de en önemlisi, mevcut küresel rekabet ortamında sanayici ve ihracatçımızın ihtiyaç duyduğu yapısal reformları içermesidir. Program bu kez kararlılıkla uygulanmalıdır. Aynı zamanda OVP oluşturulurken sanayinin yatırım motivasyonunu ve yatırım enerjisini kaynak yetersizliğinden dolayı sekteye uğratmamalıyız.”
Bahçıvan: “İhracatın gelişmesi için Türk Eximbank’ın sermaye yapısı ve İhracatı Geliştirme Fonu modeli daha da güçlendirilmeli. Son iki yılda Eximbank kaynaklarının artması bir yana, azaldığını görmekteyiz. Eximbank kredileri 2020 yılında 28,5 milyar dolar ile en yüksek seviyedeyken, 2022 yılında 19,6 milyar dolar oldu. Eximbank’ın en katma değerli ihracatı sağlayan makine sektörünü destekleyecek finansman politikası da olmalı.”
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ağustos ayı olağan toplantısı, “Ekonomiyi Yeniden Yapılandırmaya Yönelik İstişareler ve OVP Öncesi Süreçte Sanayi/İhracat Dünyamızın Sorunları ve Çözüm Önerilerini Değerlendirmek” ana gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat konuk olarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, eylülde açıklanacak Orta Vadeli Planın (OVP) yeni ekonomi yönetimi tarafından kapsamlı bir yol haritasının paylaşılmamış olmasının iş dünyasında yarattığı belirsizliği ortadan kaldıracağını vurguladı. Bahçıvan “Çok önemsediğimiz OVP’den beklentimiz, makro-finansal istikrarımızı güçlendirmek için bir yol haritası ortaya koyması, finansmana erişim gibi kısa vadeli sorunlarımızda gerçekçi çözümlere zemin hazırlaması ve belki de en önemlisi, mevcut küresel rekabet ortamında sanayici ve ihracatçımızın ihtiyaç duyduğu yapısal reformları içermesidir. Diğer önemli husus da programın bu kez kararlılıkla uygulanması gerektiğidir. Türkiye’nin uzun vadeli geleceğini güçlü bir şekilde dizayn edebilmek için mutlaka ve mutlaka farklı ve güçlü yatırımlara ihtiyacı var. Kaynaklar doğru ve verimli kullanılmalı. İçinde bulunduğumuz dönem, kaynak sıkıntılarının herkes tarafından kabul edildiği bir dönemdir. İşte bu noktada önemle vurgulamak isterim ki bizler ülke olarak en önemli kaynak aktarımını, Türkiye'nin yarınlarını oluşturacak, katma değerler verecek, döviz yaratacak, nitelikli istihdam yaratacak olan sanayi yatırımlarına yoğunlaştırmalıyız” dedi.
OVP’yi sabırsızlıkla bekliyoruz
Konuşmasında “OVP oluşturulurken sanayinin yatırım motivasyonunu ve yatırım enerjisini kaynak yetersizliğinden dolayı sekteye uğratmamalıyız” vurgusu da yapan Bahçıvan “Türkiye'deki özel bankacılığın böyle bir imkan doğurmasının mümkün olmadığı hepimizin malumu. Bu konuda kullanılacak olan yöntemler ne olacak? Bunu uygulayacak olan mekanizmaların, bunu uygulayacak olan kurumların hangi kaynaklarla besleneceği noktasında geldiğimizde; işte OVP’yi sabırsızlıkla beklememizin nedeni budur” diye konuştu.
Yeni ekonomi yönetiminin dış temaslarının olumlu sonuçlarını CDS primindeki gerilemeden de kısmen görüldüğünü belirten Bahçıvan, “Fakat 400’lü CDS seviyelerinin bizim arzu ettiğimiz kaliteli ve uzun vadeli kaynak akışı için yeterli olmadığını da kabul etmeliyiz. Onun için bizim sabırla bu güveni oluşturacak ve bu güveni asla ve asla soru işaretlerine dönüştürmeyecek istikrarlı bir tutum içinde olmamız gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Eximbank’ın sermaye yapısı güçlendirilmeli
Konuşmasında sanayinin ve ihracat dünyasının sorunlarını ve çözüm önerilerine de dile getiren Bahçıvan, “Önümüzdeki dönemde de ihracatçı sanayimizin en güçlü iş ortağı olmaya devam edecek olan Türk Eximbank’ın, ihracatımızın daha da gelişmesi ve sorunsuz işlemesinin sağlanması için sermaye yapısı güçlendirilmelidir. Şu anda Eximbank, Türk bankacılık sisteminde ihracat odaklı çalışan sanayicilerin en önemli finansman ayağı. 2000’li yılların başında 30 milyar dolar bandında olan ihracatımızın bugün 250 milyar doların üzerine çıkmış olmasında Eximbank’ın ihracatımıza sağladığı kredi imkanlarının etkisi hiç kuşkusuz büyük oldu. Fakat bugün geldiğimiz noktada sahip olduğumuz ihracat potansiyelimiz nedeniyle ihracatçımız çok daha fazla finansman desteğine ihtiyaç duymaktadır. Buna karşın son iki yılda Eximbank kaynaklarının artması bir yana, azaldığını görmekteyiz. Eximbank kredileri 2020 yılında 28,5 milyar dolar ile en yüksek seviyedeyken, 2022 yılında 19,6 milyar dolar oldu” dedi.
Yine ihracatçılar için hayati öneme sahip olan reeskont kredilerinde ise çok daha çarpıcı bir gerçekle karşı karşıya olduklarını belirten Bahçıvan “Bu kredilerde dolar bazında yalnızca son 5 yılın ortalama performansını sürdürebilmemiz için gerekli olan günlük kredi hacmi, yaptığımız hesaplamalara göre 3,5 milyar lira düzeyinde iken, sizin de katkınızla 1,5 milyar liraya yükseltilen rakamın piyasaları rahatlatmada yeterli olmadığı görülüyor. Yine 2018-2020 yıllarında Eximbank kredilerindeki ihracat kredileri oranı da yüzde 15 iken, 2022 yılında ise yüzde 7,7’ye geriledi. Bu rakamlar da bize, geçmişteki tabloların daha da geliştirilmesi gerekirken, bizim ona bile daha dönememiş olduğumuzu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
İhracatı Geliştirme Modeli daha da güçlendirilmeli
“Hükümetimizin yeni çalışma döneminde bankanın imkanlarının yeniden artırılmasına yönelik hedef ve gayretlerini takdirle izliyoruz. Başka yapılabileceklere de dikkatinizi çekmek istiyorum” diyen Bahçıvan, şöyle konuştu: “Örneğin, banka teminat mektubu dışında, geçmiş dönemde başlayan ve çok doğru bir metot olan İhracatı Geliştirme Fonu modelinin daha da güçlendirilmesini bekliyoruz. Çünkü sadece bankalar üzerinden sağlanan bir model, banka teminat mektubuna dayalı bir sistem; içine girmiş olduğumuz dönemde enflasyona karşı eriyen bilançolar nedeniyle, teminat oluşturmaya ne yazık ki imkan vermiyor. İhracatı Geliştirme Fonuna ilave olarak, birikmiş KDV alacaklarının başta Türk Eximbank kredilerinde ve kamuya dönük işlemlerde teminat olarak gösterilebilmesinin de sanayimizin teminat sorununa bir ölçüde çözüm olabileceğini değerlendiriyoruz. Teminat konusunda değinmek istediğim bir diğer önemli husus da kredilerin peşin ödenen faiz tutarının da teminat tutarına dahil edilmesi ile ilgili. Teminatın, krediyi alırken zaten peşin ödenen faiz tutarını da içerecek şekilde alınması finansa erişmekte güçlük çeken firmalarımıza ilave yük getirmektedir.”
Makine sektörüne özel politika olmalı
Özellikle makine sektörü başta olmak üzere yurtdışında rakipleriyle çok sert rekabet içinde olan sektörlerin durumuna da dikkat çeken Bahçıvan “Eximbank’ın kısa vadeli krediler kadar özellikle, katma değerli makine sektörüne dönük ticareti de finansman yoluyla destekleyecek bir politikası olması gerekir düşüncesindeyiz. Bu sektörümüzün şu anda bu konudaki en önemli dezavantajı yurt dışına çıktıkları zaman karşılarındaki rakiplerinin oluşturmuş olduğu çok daha güçlü uzun vadeli satıcı kredileri. Bu nedenle Türk Eximbank’ın Türkiye’nin en katma değerli ihracat imkanını sağlayan bu sektöre dönük daha uzun vadeli bir destek programının olmasını çok önemsiyoruz” dedi.
İhracatımızın gelişmesi ve sorunsuz işlemesi için bir diğer önemli enstrümanın Türk Eximbank’ın uyguladığı ticari alacak sigortası olduğuna değinen Bahçıvan, şunları söyledi: “Ancak bu sigortanın uygulanmasında sorunlar yaşanıyor. Türk Eximbank zaman zaman yaşanan sorunları alıcı-satıcı arasındaki anlaşmazlık olarak yorumlamakta, ihracatçımızı dava açmaya yönlendirmekte, bu da hasar ödeme süreçlerini çok uzatmaktadır. Çözüm önerisi olarak, Türk Eximbank hasarın bir kısmını defaten ödemeli, hasar ile ilgili nihai kararda alıcı haklı ise kalan bölümü ödemeli, haksız ise yaptığı ödemeyi geri almalıdır. Sigorta konusunda bir diğer önerimiz de Uçtan Uca Risk Teminatı Sigortası uygulamasının başlatılmasıdır. İhracat mevcut koşullar içinde hem daha zorlaşmış hem de rekabet çok daha ağırlaşmıştır. Türkiye’nin hedef olarak belirlediği uzak pazarlarda avantaj sağlanması için Türk Eximbank bu ülkeleri hedefine alarak alacak sigortası ön çalışmaları yapmalı, reasüre desteği oluşturmalı ve ticari alacak sigortası kapsamını genişletmelidir. Ayrıca, Türk Eximbank alıcılara açtığı limitleri daha sık güncellemeli ve yetersiz hale gelen sigorta limitlerini artırmalıdır.”
AB’ye tam üyelik hedefi korunmalı, müzakerelerin ilk maddesi STA olmalı
Konuşmasında AB’ye tam üyelik hedefinin korunması ve yeni bir ivme kazandırılması gerektiğini de vurgulayan Bahçıvan, “Gümrük Birliği revize edilmeli. Sürdürülebilirlik de Gümrük Birliği ile ele alınması gereken, ekonomimiz açısından fırsat oluşturacak olan bir başka önemli konu başlığı. Tarım ve hizmet sektörlerinin de Gümrük Birliğine dahil edilmesi ile Türkiye’nin ihracatında ve GSYH’sinde kayda değer bir artış yaşanacaktır. STA’lar da zaten müzakerenin ilk maddesi olmalıdır” dedi.
Bolat: “Hedefi olmayana rüzgar yardım etmez”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da “Hedefi olmayana rüzgar yardım etmez. Beş yıllık vizyon hedefimizde önemli hedefler belirledik” diyerek şunları söyledi: “2028 İhracat Tanıtım ve Pazarlama Vizyonumuz ile yepyeni proje ve faaliyetleri sizlerle birlikte hayata geçirmek arzusundayız. Bu çerçevede mal ihracatımızı 400 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı 200 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Ülkemizin küresel mal ihracatından aldığı payı yüzde 1,2’ye, küresel hizmet ihracatından aldığı payı yüzde 2,1’e yükselteceğiz. Yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürün ihracatımızın payını yüzde 50’ye yükselteceğiz. KOBİ’lerin ihracattaki payını yüzde 40’a çıkaracağız. Türkiye e-ihracat platformu ve e-kolay ihracat platformu gibi kanallarla e-ihracatın toplam ihracattaki payını yüzde 10’a çıkaracağız. İhracatı 1 milyar doların üzerinde gerçekleştiren il sayımızı 40’a, 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren il sayımızı 15’e, 10 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren il sayımızı 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz. Serbest bölgelerimizin sayısını 25’e çıkaracak ve bölgelerin yüksek teknolojili ürün ihracatını artıracağız. Üreticimizi, sanayicimizi, çiftçimizi ithalat baskısına ve haksız rekabete karşı daha etkin bir şekilde koruyacağız. Ticaretteki paydaşlarımız olan sanayi, ticaret ve deniz ticaret odaları, ticaret borsaları, esnaf-sanatkar odaları ve kooperatiflerle yakın irtibat ve iş birliği ile mesleki düzenlemeleri geliştireceğiz. “İslam Ülkeleri İhracat Geliştirme Stratejisi” doğrultusunda da ihracat pazarımızı çeşitlendirmeyi hedefliyoruz.”
Dün ABD’de mevcut konut satışları beklentilerin altında 4.07 milyon adet açıklanırken, Richmond imalat endeksi ise beklentilerin üzerinde -7 puan olarak gerçekleşti. Piyasalarda son 1 haftadır gördüğümüz zaman doldurma çabasının devam ettiğini izliyoruz. Dolar endeksi kritik 103.40 seviyelerinde hareket etmeyi sürdürürken, ABD 10 yıllık tahvil faizi de %4.33 seviyesini zorlamaya devam ediyor. Bu iki seviyenin kırılması halinde doların küresel bazda sert değer kazancı beklentimizi koruyoruz. Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin, dün yaptığı açıklamada Fed’in % 2'lik enflasyon hedefine ulaşmadan önce bu hedefi değiştirmeyi düşünmesi durumunda güvenilirliğini kaybedebileceğini söylerken, faiz indirimlerinin ne zaman başlayacağına dair fikri olmadığını, ABD ekonomisinin yumuşak iniş yapabileceğinin ve zarar verici bir resesyon olmadan fiyat istikrarının normale dönebileceğini kaydetti. Eur Usd ve Gbp Usd paritesi dolar endeksine paralel düşüşünü sürdürürken bu sabah satış baskısının artma çabasını izliyoruz. Sabah saatlerinde ABD 10 yıllık tahvil faizinin %4.26’lara doğru çekilmesi değerli metaller olan altın ve gümüşte tepki alımlarına yol açtı. Bu tepki alımının devam edip etmeyeceğini ABD verileri belirleyebilir. Petrol fiyatları ise küresel büyümede düşüş endişeleri ile geri çekilmeye devam ediyor. Küresel borsalar geçen hafta düşüşlerin ardından hem Çin’in piyasalara destek vermesi hem de faiz baskısının kısmen kesilmesi ile rahat bir nefes alarak bu hafta yükseliş gösteriyor. Ancak küresel borsalarda düşüşün henüz bittiğini düşünmüyoruz. Teknik seviyeleri takip etmeye devam edeceğiz.
Bugün çip sektörünün öncü şirketlerinden NVIDIA’nın bilançosu açıklanacak. Şirketin endeksler üzerindeki ağırlığının büyük olması piyasada da küresel borsalara yön verebilir.
Bu sabah gelen verilerde Almanya’da imalat sektöründeki daralma sürerken Alman ekonomisi üzerinde aşağı yönlü büyüme baskısı devam edebilir. Ancak Dax küresel borsalara ayak uydurmaya devam ediyor. Euro Bölgesi’nde sabah saatlerinde açıklanan büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisi beklentilerin üzerinde 43.7 puan olarak açıklanmasına rağmen, imalat sektöründe daralma 14. Ayına taşındı. Hizmetler PMI verisi ise beklentilerin altında 48.3 puana düşüş gösterdi. Bugün ABD’de de büyümenin öncü göstergelerinden imalat PMI verisinin 48.9 puan gelmesi beklenirken, imalat sektörü son 3 aydır daralma gösteriyor. Hizmetler PMI verisinin ise 52.1 puan açıklanacağı öngörülmekte. ABD’de imalat sektöründe her ne kadar daralma görülse de ABD ekonomisinin büyümesinin oldukça iyimser devam ettiğini görüyoruz. Konut piyasasına ilişkin gelecek veri de ise yeni konut satışlarının 705 bin adet açıklanacağı tahmin edilmekte.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Siparişleriniz sadece "1 saat" içerisinde hesabınızda.
Siparişlerinizin gönderimi, aynı gün içerisinde yapılır.
256-bit şifreleme ve 3D Secure ile güvenli ödeme.
Ürünlerimizin tümü sertifikalı ve orijinaldir.